Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara 9. İdare Mahkemesi

Benzer belgeler
ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

KARŞILAŞTIRMA TABLOSU

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59. Karar Sayısı : 2011/69

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Başvuru kararının tam metni için tıklayınız.

Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

Sirküler Rapor /4-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN 6111 SAYILI KANUNA İLİŞKİN İPTAL KARARI

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/023 Ref: 4/023

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

İTİRAZIN KONUSU: günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun;

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Bu belge sitesinden görüntülenmektedir. 28 Şubat 2014 CUMA Resmi GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Başvuru kararının tam metni için tıklayınız.

Yedek aday gösterme zorunluluğu grup olaak seçimlere girmenin önünde bir engel olarak anlaşıldığından bu konuda düzenleme yapılmıştır.

SİRKÜLER İstanbul,

HEMŞİRELİK KANUNU İLE İLGİLİ ANAYASA MAHKEMESİ KARARI - 5 ŞUBAT

24 Aralık 2007 PAZARTESİ. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : İTİRAZIN KONUSU :

Hayatımız limitli ama öğrenebileceklerimiz limitsizdir

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2013/60 Ref: 4/60

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete tarih/sayı: /25526 Esas Sayısı : 2004/52 Karar Sayısı : 2004/94 Karar Günü :13.7.

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KARAR VE İLAM HARCINA İLİŞKİN İPTAL KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

19 Mart 2010 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Mahkemesi Başkanlığından: Karar Sayısı : Karar Günü : 23

556 SAYILI MARKALARIN KORUNMASI HAKKINDA K...

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Danıştay Onbirinci Daire

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/

5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU'NUN 297. MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KARAR. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Hakkari Sulh Ceza Mahkemesi

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNU NA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Hayatımız limitli ama öğrenebileceklerimiz limitsizdir

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2007/97. Karar Sayısı : 2010/32

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

Anayasa Mahkemesi, 13 Ekim 2012 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede. yayımlanan tarihli ve E:2011/38; K:2012/89 sayılı Kararında Vergi

22 Kasım 2013 CUMA Resmî Gazete Sayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Karar N0: KARAR-

ı.t. TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR CANAN TOSUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/8891)

2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU'NUN 3493 SAYILI YASA İLE DEĞİŞTİRİLEN 115. MADDESİNİN SON FIKRASI İLE İLGİLİ İPTAL KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI

MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ZORUNLU DEVLET HİZMETİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ ve günlü ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Dava dilekçesinde, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı belgesi vermek ve ortak sağlık ve

ANAYASA MAHKEMESİ TÜTÜN MAMULLERİNİN TÜKETİLMESİNDEN DOĞAN CEZALARIN 6111 SAYILI YASA KAPSAMI DIŞINDA BIRAKILMASINI ANAYASAYA AYKIRI BULMADI

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

TURİZMİ TEŞVİK KANUNU NUN CEZAİ HÜKÜMLERİ

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

günlü, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu nun 12. maddesinin birinci fıkrasının (t) bendinin,

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ:

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

T.C. D A N I Ş T A Y SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/2560. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen :Türk Nöroşirurji Derneği. Vekili. :Av.

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

Danıştay Tetkik Hakimi Yeniay Kaya nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA

Türkiye Büyük Millet Meclisi nde ( TBMM ) 26 Mart 2015 tarihinde 688 Sıra Sayılı Kanun ( 688 Sıra Sayılı Kanun ) teklifi kabul edilmiştir.

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı: 2008/37. Karar Sayısı: 2010/116

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Esas Sayısı : 2010/104 Karar Sayısı : 2011/180 Karar Günü : R.G. Tarih-Sayı : İTİRAZ YOLUNA

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİ VERGİSİNİ ÖDEMEYENLERE EK TARHİYAT YAPILMAMASI ANCAK VERGİSİNİ ZAMANINDA ÖDEYENLERE İADE DE YAPILMAMASI KURALINI İPTAL ETTİ

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM

Karar NO: KARAR-

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

9 Şubat 2017 Perşembe Günü Saat da Yapılan Mahkeme Toplantısında Görüşülen Dosyalar ve Sonuçları (*)

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

SĐRKÜLER Đstanbul, Sayı: 2011/83 Ref: 4/83

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse bu iddia temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır.

Özet : Hakim ve savcıların havaalanlarında VIP uygulamasından yararlanamayacağı

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

Transkript:

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2013/83 Karar Sayısı : 2013/116 Karar Günü : 10.10.2013 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Ankara 9. İdare Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU : 27.10.1999 günlü, 4458 sayılı Gümrük Kanunu nun geçici 6. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin Anayasa nın 2., 7. ve 38. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi istemidir. I- OLAY Gümrük müşaviri olan davacının, bir yıl süreyle geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali talebiyle açtığı davada, itiraz konusu kuralın Anayasa ya aykırılık iddiasını ciddi bulan Mahkeme, iptali için başvurmuştur. II- İTİRAZIN GEREKÇESİ Başvuru kararının gerekçe bölümü şöyledir:

1- İTİRAZ KONUSU FIKRA ANAYASA NIN 2. MADDESİNE AYKIRIDIR. Anayasa nın 2. maddesinde; Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğu hükmüne yer verilmiştir. Hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilmesinin unsurlarından biri belirlilik ilkesidir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi de gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup birey, yasadan, belirli bir kesinlik içinde, hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını bilmelidir. Ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını ayarlar. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. İtiraz konusu fıkrada, durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre uyarma, kınama, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma veya meslekten çıkarma cezalarından biri verilmektedir. Hangi fiile hangi ceza verileceği hususunun açık ve net bir biçimde ortaya konmaması belirlilik ilkesini zedelemekte olup, bu sebeple fıkranın iptali gerekmektedir. 2- İTİRAZ KONUSU FIKRA ANAYASA NIN 7. MADDESİNE AYKIRIDIR. Anayasa nın 7. maddesinde, yasama yetkisinin Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğu, bu yetkinin devredilemeyeceği kuralına yer verilmiştir.

Egemenliğin sahibi olan Millet adına yetki kullanan yasama organı, yasama erkinin asli sahibidir. Böyle bir yetkiden kendi iradesi ile bile vazgeçmesi söz konusu olamaz (Yasama yetkisinin devredilmezliğinin mutlak bir ilke olmayışı, TBMM nin çıkaracağı yetki yasalarıyla Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi verilmesi gibi, bizzat Anayasa nın kendisinde istisnai kurallar bulunması konumuzun dışındadır.) Yasama yetkisi asli bir yetki olduğundan ve Türk hukukunda yasayla düzenleme alanı, konu itibariyle sınırlandırılmadığından (yasama yetkisinin genelliği) yasama organı, dilediği alanı, kuşkusuz Anayasa ilkelerine uygun olmak koşuluyla düzenleme yetkisini haizdir. Yasayla düzenleme ilkesi, düzenlenen konudan yalnız kavram, ad ve kurum olarak söz edilmesi değil, bunların yasa metninde kurallaştırılmasıdır. Kurallaştırma ise, düzenlenen alanda temel ilkelerin konulmasını ve çerçevenin çizilmiş olmasını ifade eder. Ancak temel ilkeler konulup çerçeve çizildikten sonra uzmanlık ve teknik konulara ilişkin ayrıntıların belirlenmesi, yürütme organının takdirine bırakılabilir. Bu bakımdan yasama organının, temel ilkeleri koyması, çerçeveyi çizmesi, sınırsız, belirsiz, geniş bir alanı yönetimin düzenlemesine bırakmaması gerekir. (Anayasa Mahkemesinin E: 1993/5, K:1993/25 sayılı kararı) Oysa 4458 sayılı Yasa nın itiraza konu geçici 6. maddesinin 2. fıkrasında hangi eylemlere hangi disiplin cezasının uygulanacağı açıkça belirtilmeyerek idareye disiplin cezası fiillerini belirleme hak ve yetkisi verilmiştir. Bu nedenle yasama yetkisinin devredilmezliğini öngören Anayasa nın 7. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

3- İTİRAZ KONUSU FIKRA ANAYASA NIN 38. MADDESİNE AYKIRIDIR. Anayasa nın 38. maddesinin ilk fıkrasında, Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılmaz denilerek suçun yasallığı, üçüncü fıkrasında da ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur denilerek cezanın yasallığı ilkesi vurgulanmıştır. Suç ve cezanın yasallığı ilkesi; Anayasa nın yasaklayıcı ve buyurucu kuralları ile gerek toplum yaşamı, gerek kişi hak ve özgürlükleri yönlerinden getirdiği güvencelere aykırı olmamak koşuluyla bu konuda gerekli düzenlemeleri yapma yetkisinin yalnız yasa koyucuya ilişkin olmasını zorunlu kılar. Bu ilkenin esası, kişilerin yasak eylemleri ve bunlar karşılığında verilecek cezaları önceden bilmelerini sağlamak düşüncesine dayanmaktadır. Suç ve cezaların yalnızca yasayla konulup kaldırılması da yeterli olmayıp, kuralların kuşkuya yer vermeyecek biçimde açık ve sınırlarının da belli olması gerekir. Anayasa nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından disiplin cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir. İtiraza konu fıkra durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre, sayılan disiplin cezalarının verileceğini belirterek, idareye geniş bir takdir hakkı ve yetkisi tanımaktadır. Genel ceza normu incelendiğinde cezai hükümler içeren normların açık, hareket unsurunu yalın bir şekilde ortaya koyar ve hangi hareketin karşılığının hangi disiplin cezasını gerektirdiğini açıklar nitelikte olması gerekmektedir. Disiplin suçlarının neler olduğunun tek tek sayılmaması ve belirtilmemesi, hangi fiile hangi ceza verileceğinin açık ve net bir biçimde ortaya konmaması nedeniyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu nun Geçici 6/2. fıkrasında disiplin suçuna ilişkin kanuni unsur bulunmamaktadır. İdare, kanun

koyucunun disiplin suçu olarak belirtmediği herhangi bir fiili cezalandırmaktadır. Bu husus açık bir şekilde suç ve cezalara ilişkin esasları anlatan Anayasa nın 38. maddesine aykırı olup kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine ters düşmektedir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, Anayasa nın 152. ve bir davaya bakmakta olan mahkemenin o dava sebebiyle uygulanacak olan bir kanun hükmünün Anayasa ya aykırı olduğu kanısını gösteren görüşünü açıklayan kararı ile Anayasa Mahkemesine başvurması gerektirdiğini düzenleyen 2949 sayılı Kanun un 28. maddesinin 2. fıkrası gereğince 4458 sayılı Gümrük Kanunu nun Geçici 6. maddesinin 2. fıkrasının Anayasa nın 2., 7. ve 38. maddelerine aykırı olduğu kanaati ile iptali ve bakılan davalar açısından bu hükmün uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi için iptali istenilen fıkranın yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına ve dosyadaki belgelerin onaylı birer örneklerinin Anayasa Mahkemesi Başkanlığı na gönderilmesine, davanın Anayasa Mahkemesi nin vereceği karara kadar bekletilmesine, 14/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. III- YASA METİNLERİ A- İtiraz Konusu Yasa Kuralı 4458 sayılı Kanun un itiraz konusu kuralın da yer aldığı geçici 6. maddesi şöyledir:

Gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcıları çıkarılacak bir kanunla bağlı bulundukları gümrük ve muhafaza başmüdürlüğü görev alanı itibariyle kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu şeklinde örgütleninceye kadar aşağıdaki hükümler uygulanır: 1. 1615 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre kurulan Gümrük Komisyoncuları Dernekleri faaliyetlerine devam eder ve sınav açılması ile izin belgeleri verilmesi işlemleri Gümrük Müsteşarlığınca yürütülür. a) Gümrük müşavirliği ve gümrük müşavir yardımcılığı sınavları Müsteşarlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde her yıl bir kez yapılır. b) 227 ve 228 inci maddelerde belirtilen koşulları sınavın açıldığı yılbaşında sağlamış olanlar, o yıl açılan gümrük müşavirliği veya gümrük müşavir yardımcılığı sınavlarına müracaat edebilirler. c) Gümrük müşavirliği ve gümrük müşavir yardımcılığı sınavlarına en fazla üçer kez girilebilir. 2. Gümrük müşavirliği veya gümrük müşavir yardımcılığı mesleğin vakar ve onuruna aykırı fiil ve hareketlerde bulunanlarla, görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapan ya da görevinin gerektirdiği güveni sarsıcı hareketlerde bulunan meslek mensupları hakkında, gümrük müşavirliği hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi amacıyla, durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre aşağıda tanımlanan disiplin cezaları verilir.

a) Uyarma: Meslek mensubuna mesleğinin icrasında daha dikkatli davranması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. b) Kınama: Meslek mensubuna görevinde ve davranışında kusurlu sayıldığının yazı ile bildirilmesidir. c) Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma: Mesleki sıfatı saklı kalmak şartıyla altı aydan az, bir yıldan çok olmamak üzere mesleki faaliyetten alıkoymadır. d) Meslekten çıkarma: Meslek mensubunun izin belgesinin geri alınarak, bir daha bu mesleği icra etmesine izin verilmemesidir. 3. Mesleki kurallara, mesleğin vakar ve onuruna aykırı fiil ve harekette bulunanlarla, görevin gerektirdiği güveni sarsıcı harekette bulunan meslek mensupları hakkında, ilk defasında uyarma, tekrarında ise kınama cezası uygulanır. Görevini bağımsızlık, tarafsızlık ve dürüstlükle yapmayan veya kusurlu olarak yapan ya da bu Kanunda yer alan mesleğin genel prensiplerine aykırı harekette bulunan meslek mensupları için geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanır. Sahte belgelere dayanılarak yanlış beyanda bulunulduğunun, ancak bu durumun gümrük müşavirinin bilgisi dışında olduğunun, bununla birlikte, bir araştırma sonucunda gerçek durumun öğrenilebileceğinin Gümrük Müsteşarlığı merkez denetim elemanlarınca rapora bağlandığı durumlarda, ilgili gümrük müşavirine ilk defasında kınama cezası verilir. Bu hususun tekerrür etmesi halinde geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanır.

7.1.1932 tarihli ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun hükümlerine göre kaçakçılık suçundan mahkûmiyet kararı kesinleşen meslek mensuplarına, meslekten çıkarma cezası verilir. 4. Üç yıllık dönem içinde iki veya daha fazla disiplin cezasını gerektiren davranışta bulunan meslek mensubuna, her yeni suçu için bir öncekinden daha ağır ceza uygulanabilir. Beş yıllık dönem içinde iki defa mesleki faaliyetten alıkoyma cezası ile cezalandırılmasından sonra bu cezayı gerektiren fiili yeniden işleyen meslek mensupları hakkında meslekten çıkarma cezası uygulanır. Disiplin kurulları bir derece ağır veya bir derece hafif disiplin cezasının uygulanmasına karar verebilirler. Takibat ve hüküm tesisi, disiplin soruşturması yapılmasına ve disiplin cezası uygulanmasına engel değildir. 5. Meslek mensubu hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Yetkili disiplin kurulunun on günden az olmamak üzere verdiği süre içinde savunma yapmayanlar, savunma hakkından vazgeçmiş sayılırlar. Disiplin cezaları kesinleşme tarihinden itibaren uygulanır. 6. Gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcıları, görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı fillerinin niteliğine göre Türk Ceza Kanununun Devlet memurlarına ait hükümleri uyarınca cezalandırılır. 7. Disiplin cezaları bir dava sonucuna bağlı olmaksızın mevzuat hükümlerine aykırılığı gümrük idarelerince tespit edildiği tarihten itibaren üç yıl

süreyle uygulanmadığı takdirde zamanaşımına uğrar. Mevzuata aykırı işlem ve eylemlerin aynı zamanda bir adli kovuşturma konusu olması halinde, bu aykırılık için Türk Ceza Kanununda öngörülen zamanaşımı hükümlerine göre disiplin cezası verilebilir. 8. 2 numaralı bentte belirtilen uyarma ve kınama cezası yetkili gümrük başmüdürü, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası Müsteşarlık Merkez Disiplin Kurulu, meslekten çıkarma cezaları Müsteşarlık Yüksek Disiplin Kurulu tarafından verilir. 9. Bu Kanuna ve gümrüklerde uygulanan mevzuat hükümlerine aykırı hareketleri görülen gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcılarının izin belgeleri gümrük müfettişleri, gümrük müfettiş yardımcıları, kontrolörler, stajyer kontrolörler ve gümrük ve muhafaza başmüdürleri tarafından gerek görülmesi halinde tedbir mahiyetinde geçici olarak alınır ve gümrüklerde iş takip etmelerine izin verilmez. Bu durum, gerekçesiyle birlikte izin belgesinin alınmasını izleyen günde Müsteşarlığa bildirilir. Bu şekilde izin belgeleri alınanlar hakkında geçici mesleki faaliyetten alıkoyma cezası verilmesi halinde, tedbir mahiyetinde izin belgelerinin alındığı süre verilen cezadan mahsup edilir. 10. (Ek: 18/6/2009-5911/65 md.) Gümrük müşavir derneklerince, gümrük müşavirlerinin yapacakları iş ve işlemler karşılığı alacakları asgari ücretleri gösteren ve takvim yılı bazında belirlenen Asgari Ücret Tarifesi, Müsteşarlıkça uygun görülerek onaylanmak suretiyle uygulamaya konulur. B- Dayanılan Anayasa Kuralları Başvuru kararında, Anayasa nın 2., 7. ve 38. maddelerine dayanılmıştır.

IV- İLK İNCELEME Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Haşim KILIÇ, Serruh KALELİ, Alparslan ALTAN, Mehmet ERTEN, Serdar ÖZGÜLDÜR, Osman Alifeyyaz PAKSÜT, Zehra Ayla PERKTAŞ, Recep KÖMÜRCÜ, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Nuri NECİPOĞLU, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Erdal TERCAN, Muammer TOPAL ve Zühtü ARSLAN ın katılımlarıyla 5.9.2013 gününde yapılan ilk inceleme toplantısında öncelikle uygulanacak kural sorunu görüşülmüştür. Anayasa nın 152. ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun un 40. maddesine göre, mahkemeler, bakmakta oldukları davalarda uygulayacakları kanun ya da kanun hükmünde kararname kurallarını Anayasa ya aykırı görürler veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırlarsa, o hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidirler. Ancak, bu kurallar uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali istenen kuralların da o davada uygulanacak olması gerekmektedir. Uygulanacak yasa kuralları, davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır. İtiraz yoluna başvuran Mahkeme, 4458 sayılı Kanun un geçici 6. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin tamamının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Bakılmakta olan dava, gümrük müşaviri olan davacının, bir yıl süreyle geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezasıyla cezalandırılmasına yönelik olarak tesis edilen idari işleme ilişkindir. İptali istenilen bendin birinci cümlesinde hangi fiile hangi cezanın verileceği belirtilmekte, söz konusu bendin (a), (b), (c) ve (d) alt bentlerinde ise verilecek disiplin cezaları

tanımlanmaktadır. Bakılmakta olan davada ise bu tanımlara ilişkin herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dolayısıyla, 4458 sayılı Kanun un geçici 6. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (a), (b), (c) ve (d) alt bentleri davada uygulanacak kural değildir. Açıklanan nedenlerle, 4458 sayılı Gümrük Kanunu nun geçici 6. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin; 1- (a), (b), (c) ve (d) alt bentlerinin itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma olanağı bulunmadığından, bu bentlere ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE, 2- Birinci cümlesinin esasının incelenmesine, OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir. V- ESASIN İNCELENMESİ Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Erhan TUTAL tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu yasa kuralı, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Başvuru kararında, itiraz konusu kuralda hangi fiile hangi cezanın verileceği hususunun açık ve net bir biçimde ortaya konulmamasının idareye disiplin cezası fiillerini belirleme hak ve yetkisi verdiği, bu durumun hukuk devleti ilkesinin unsurlarından olan belirlilik ilkesini zedelediği belirtilerek kuralın, Anayasa nın 2., 7. ve 38. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

İtiraz konusu kuralda, gümrük müşavirliği veya gümrük müşavir yardımcılığı mesleğinin gereği gibi yürütülebilmesi amacıyla mesleğin vakar ve onuruna aykırı davranışlarda bulunanlara, görevlerine ilişkin mevzuata aykırı faaliyetlerde bulunanlara durumun nitelik ve derecesine göre disiplin cezası verileceği belirtilmiştir. Anayasa nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biri belirlilik tir. Bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesi de gereklidir. Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup birey hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Birey ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını belirler. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Anayasa nın 7. maddesinde, Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez. denilmektedir. Buna göre, Anayasa da kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda, yürütme organına genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilmesi olanaklı değildir. Yürütmenin düzenleme yetkisi, sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Ayrıca, yürütme organına düzenleme yetkisi veren bir yasa kuralının Anayasa nın 7. maddesine uygun olabilmesi için temel ilkeleri koyması, çerçeveyi çizmesi, sınırsız, belirsiz, geniş bir alanı yürütmenin düzenlemesine bırakmaması gerekir. Anayasa nın 38. maddesinin ilk fıkrasında ise Kimse,... kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz denilerek suçun yasallığı, üçüncü fıkrasında da ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak

kanunla konulur denilerek cezanın yasallığı ilkesi getirilmiştir. Anayasa nın 38. maddesinde yer alan suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca, hangi eylemlerin yasaklandığı ve bu yasak eylemlere verilecek cezaların hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde kanunda gösterilmesi, kuralın açık, anlaşılır ve sınırlarının belli olması gerekmektedir. Kişilerin yasak eylemleri önceden bilmeleri düşüncesine dayanan bu ilkeyle temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması amaçlanmaktadır. Anayasa'nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından disiplin cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tâbidir. Disiplin cezaları, kamu hizmetlerinin yürütülmesi ve kamu yararının devamlılığının sağlanması amacıyla yasal olarak düzenlenmiş yaptırımlardır. Kamu hizmetlerini yürütenlerin görev anlayışları, yetki ve sorumlulukları kamu hizmeti ve hizmet gerekleri ile sınırlandırılmış, bu sınırlar dışına çıkanların ise disiplin cezaları ile cezalandırılmaları ilgili kanunlarda öngörülmüştür. Kanun un geçici 6. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin tamamına bakıldığında, genel olarak belirli davranışlarda bulunanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre yine bendin devamında tanımı yapılan disiplin cezalarının verileceğinin kurala bağlandığı görülmektedir. Başka bir ifadeyle anılan (2) numaralı bentte, genel olarak bazı fiillere, bendin devamında yer alan ve (a), (b), (c) ve (d) alt bentlerde tanımlanmış disiplin cezalarının durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre verileceği hükme bağlanmıştır. 4458 sayılı Kanun un geçici 6. maddesinin (3) numaralı bendinde, uyarma, kınama, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma ve meslekten çıkarma cezalarının hangi durumlarda verileceğine ilişkin ayrıntılı hükümler yer almaktadır. Buna göre, Kanun un geçici 6. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, (2) numaralı bentte genel olarak sayılan fiiller somutlaştırılmış ve hangi fiillere hangi cezaların verileceği açık ve net olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla, gerek disiplin suçunun gerekse yaptırımın kanunla düzenlenmiş olması karşısında itiraz konusu kuralda bir belirsizlik ve

öngörülemezlikten söz edilemeyeceği gibi suç ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı bir durum da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa nın 2., 7. ve 38. maddelerine aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir. VI- YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİ 27.10.1999 günlü, 4458 sayılı Gümrük Kanunu nun geçici 6. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin esasının incelenmesine karar verilen birinci cümlesine ilişkin yürürlüğün durdurulması isteminin, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun un 40. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince yöntemine uygun olmadığından REDDİNE, 5.9.2013 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir. VII- SONUÇ 27.10.1999 günlü, 4458 sayılı Gümrük Kanunu nun geçici 6. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin birinci cümlesinin Anayasa ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE, 10.10.2013 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi. Başkanvekili Serruh KALELİ Başkanvekili Alparslan ALTAN Serdar ÖZGÜLDÜR Osman Alifeyyaz PAKSÜT Zehra Ayla PERKTAŞ Recep KÖMÜRCÜ

Burhan ÜSTÜN Engin YILDIRIM Nuri NECİPOĞLU Hicabi DURSUN Celal Mümtaz AKINCI Erdal TERCAN Muammer TOPAL Zühtü ARSLAN M. Emin KUZ Saygılarımızla,Best Regards Evrim Haberleri; Gümrük mevzuatı,dıs Ticaret,Lojistik, muhasebe, vergi, yatırım, danışmanlık alanlarında veya diğer türlü profesyonel anlamda yayınlanan Kanun,Yönetmelik,Tebliğ,Genelge,Tasarruflu yazı,mevzuat taslakları en hızlı şekilde yayınlanmakta ve bilgileri sunulmaktadır. Yayınlanan Gümrük,Dış Ticaret,Haberler ile ilgili bilgiler belli bir konunun veya konuların çok geniş kapsamlı bir şekilde ele alınmasından ziyade genel çerçevede bilgi verme amacını taşımaktadır. Yayınlanan Bilgileri konusuna hakim profesyonel bir Gümrük Müşavirine, Mevzuat Danışmanına,başvurmanız tavsiye edilir. Bilgiler oldukları şekliyle Alıntı yapılar akta ve kaynak gösterilmek suretiyle de sunulmaktadır. EVRİM YAZILIM VE DANIŞMANLIK