GPoT BRIEF. Global Political Trends Center NATO NUN ŞİKAGO ZİRVESİ YAKLAŞIRKEN. GLOBAL POLITICAL TRENDS CENTER (GPoT) Lt. Gen. (R) ŞADİ ERGÜVENÇ*

Benzer belgeler
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

4. ULUSLARARASI ORTA DOĞU KONGRESİ

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

TÜRK - ARAP İLİŞKİLERİ ÇOK BOYUTLU GÜVENLİK İNŞASI

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

Türk ve Alman Bak fl Aç s ndan ran daki Geliflimin Güvenlik Politikas Boyutlar

Ortadoğu'da su ve petrol (*) İki stratejik ürünün birbiriyle ilişkisi... Dursun YILDIZ. İnş Müh Su Politikaları Uzmanı

Araştırma Notu 15/179

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA SORUNSUZ ALAN KALDI MI?

LİZBON sonrasi NATO. Savunmanın modernizasyonu, kriz yönetiminin güçlendirilmesi ve ortaklıkların genişletilmesi

TÜRK - ARAP STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

Orta Asya daki satranç hamleleri

ABD-İSRAİL-İRAN-TÜRKİYE; ORTADOĞU DA DEĞİŞEN GÜÇ DENGELERİ EYLÜL 2009

KATILIM EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

KATILIM EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

SİVİL GLOBAL GLOBAL SİVİL DİPLOMASİ İNŞASI PROGRAMI Potansiyelin Keşfi

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

S-400 Hava Savunma Sistemi. Bilgi Notu AR-GE BAŞKANLIĞI

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

Dünyada silahlanma artıyor, Türkiye 20'nci sırada

DOHA ULUSLARARASI STRATEJİK POLİTİKALAR FORUMU 2017

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

Amerikan Stratejik Yazımından...

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

AKDENİZ EYLEM PLANI SEKRETARYASI (AEP)

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

NATO Varşova Zirvesi nde Bizi Neler Bekliyor?

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir

İZMİR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KÜRESEL SİYASET VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UNESCAP)

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

Son 5 yıldır Orta Doğu pazarında %48 gibi bir Pazar kaybı yaşayan Türkiye, bu pazarı tekrar kazanabileceği değerlendirilmektedir.

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

KGAÖ NÜN KOLEKTİF GÜVENLİK SİSTEMİ

NATO ve Rusya Arasında Temel Bir Anlayışa Doğru

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI

ABD Ordusu günde Türkiye'nin yarısı kadar yakıt tüketiyor.

ABD Model Ortak mı? 3

OCAK-EKİM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

OCAK-KASIM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

ENHANCING SHAMGEN BANKING: TURKEY, SYRIA, LEBANON, JORDAN

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12)

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI


Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Ortadoğu. pençesinde...

İhtiyar casus RC-135 iz peşinde

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

OCAK-AĞUSTOS 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ

EGE ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ÖĞRENCİ KONGRESİ

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

PETROL BORU HATLARININ ÇUKUROVA'YA KATKILARI VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

Salvador, Guatemala, Kamboçya ve Namibya gibi yerlerde 1990 ların barış anlaşmaları ile ortaya çıkan fırsatları en iyi şekilde kullanabilmek için

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

2017 YILI TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

Bu çerceveden yola çıkarak temel piyasalarla ilgili beklentilerimizi aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI 9 12 Ocak 2013

2000 li Yıllar / 6 Türkiye de Dış Politika İbrahim KALIN Arter Reklam Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

smart solutions FUAR KAPANIŞ RAPORU

Siber Savaş ve Terörizm Dr. Muhammet Baykara

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

OKUYUCU KÖŞESİ. 1 Ocak 2017 Rapor-022 Suriye de Ateşkes: Korunmuş Bölge Seçenekleri, Kalıcı Barışın Şartları

Aktif Katılım, Modern Savunma. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü Üyelerinin Savunması ve Güvenliği için. Stratejik Kavram

Devrim Öncesinde Yemen

Kurs Programları Hakkında

NATO'yu nasıl bir gelecek bekliyor?

Türkiye ve Dünyanın 2016 Yılı

T. C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Diyarbakır Yatırım Destek Ofisi

BLOG ADRESİ :

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Transkript:

GPoT BRIEF Global Political Trends Center NATO NUN ŞİKAGO ZİRVESİ YAKLAŞIRKEN Lt. Gen. (R) ŞADİ ERGÜVENÇ* Geçenlerde altmış üçüncü yaşını dolduran NATO en uzun yaşayan ittifak olma rekorunu elinde tutuyor. Soğuk Savaş sona erip ittifakın gerekçesi ortadan kalktığı halde NATO nun varlığını hala koruyor olması onun günün gereklerine uyum sağlayarak üyelerinin beklentilerine cevap vermeye, üyelerin de ittifak yükümlülük- lerini karşılamaya devam ettiklerinin en güzel kanıtı. Bu arada İttifak üyelerinin sayısının on ikiden yirmi sekize çıkmış olması, bazı ülkelerin İttifaka katılmak için sabırsızlıkla bekliyor olmaları, ittifakın otuzu aşkın ülke ile ortaklık, işbirliği ve görüşme kapsamında ilişki kurmuş olması NATO nun itibar ve kredisinin ne denli yüksek ve geçerli olduğunu gösteriyor. Ancak, İttifakın güç bir dönemden geçtiği de bir gerçek. ABD nin güvenlik öncelik- lerinin Avrupa dan Pasifik Okyanusuna kayması, üyelerin ortak tehdit ve çıkar tanımları aynı olsa da bunları algılamaların- da ve uygulanacak yöntemlerdeki tercih- lerinde görülen sapmalar, bazı üyelerin askeri yeteneklerindeki gerileme nedeniyle ortaya çıkan uyumsuzluklar ittifak birlik ve dayanışmasını zorlamaktadır. Bu nedenle İttifak, benimsediği yeni strateji ile 21. asrın güvenlik ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde donanmak üzere yeni bir değişim yapmayı kararlaştırmış bulunmaktadır. Ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir ortamda bunu başarabilmek için İttifak daha az parayla daha güçlü yeteneklere sahip olmanın, esas görevi olan ortak savunmayı güvence altında tutarken aynı zamanda bölgesel krizlere ve küresel güvenlik ihti- yaçlarına yönelik yeni ortaklıklara açılmanın yollarını aramaktadır. Önümüzdeki Mayıs ayında Şikago da yapı- lacak NATO zirve toplantısında 2014 de Afganistan dan çekildikten sonra neler ya- pılabileceği görüşüldükten sonra yeni stra- tejinin uygulamaya sokulmasına yönelik olarak daha az parayla daha yetenekli olmanın, yeni deyişle akıllı savunmanın yöntemleri ve özellikle Orta Doğu da ve Asya Pasifik te ortaklık ilişkilerinin geliştiril- mesine ilişkin kararlar alınması beklenmek- tedir. Bu kapsamıyla Şikago Zirvesi tarihi bir zirve olmaya aday görülmektedir. Soğuk Harp döneminde NATO Türkiye için Varşova Paktı tehdidine karşı savunmanın temel dayanağı olmuştur. NATO aynı zamanda Türkiye yi Avrupa- Atlantik top- lumunun bir üyesi olarak Avrupa savun- masında söz sahibi kılmıştır. Bunun karşılığında Türkiye NATO nun Güney Doğu kanadının savunmasını üstlenmiş, başta Sovyetler Birliği olmak üzere onun uydusu olan komşularıyla yabancılaşmayı göze almıştır. NATO üyeliği Türk Silahlı Kuvvet- lerinin Batılı ölçütte gelişmesine olanak vermekle birlikte onu tamamen NATO ve ABD ye bağımlı olmasına yol açmıştır. Türkiye, Kıbrıs Barış Harekâtı ardından ve PKK ile mücadele sırasında müttefiklerinin kendisine silah ambargoları uygulaması bu bağımlılığın farkına varmıştır. Avrupa Birliği derinleşip de Batı Avrupa Birliği ve ardından Avrupa Güvenlik ve

Savunma Politikası öne çıktığında bunun dışında bırakılan Türkiye kendisini Avrupalı müttefiklerin sadece üyelere tanıdığı ortak savunma yükümlülüğünden yoksun hisset- meye başlamıştır. Bir dönemde Türkiye nin güvenlik üreticisi olmaktan çok bir güvenlik tüketicisi olduğu yönünde yapılan gönder- meler daha da akıl karıştırıcı olmuştur. Bu durum Türkiye nin Avrupalı müttefiklere olan güvenini sarsmış ve NATO güvencesi daha çok ABD güvencesi olarak algılanır olmuş ve ABD ile ilişkiler Türkiye nin özel Trans- Atlantik bağını oluşturmuştur. ABD ile ilişkiler kötüye gittiğinde Türkiye kendisini yalnız hissetmiştir. Günümüzde NATO Türkiye için eskiden olduğu gibi değerli bir ittifaktır. Türkiye İttifakın özündeki değerleri paylaşmakta, onun caydırıcılığına ihtiyaç duymaktadır. Yeni NATO stratejisi Türkiye nin güvenlik gereksinimleri ile örtüşmektedir. Ancak, Türkiye nin hemen yakınında giderek ağırlaşan güvenlik endişelerini gidermede NATO ya ne ölçüde güvenebileceği kuşku- suz İttifak dayanışmasının yoğunluğuna ve NATO nun sahip bulunduğu yeteneklere bağlıdır. Bu birikimle Türkiye Soğuk Harbin ardından güvenlik ortamını geliştirecek şekilde çok yanlı ve çok boyutlu bir dış politika izlemeye başlamıştır. Bu politika NATO ya bir seçenek olarak değil onu güçlendirecek bir çerçevede uygulanmıştır. Bu çerçevede askeri temaslar, karşılıklı eğitim, tatbikatlar ve savunma sanayiinde işbirliği gerçekleş- tirilmiştir. Bu arada Türkiye, coğrafyasının özelliğine ek olarak artan ekonomik ve gücü nedeniyle olsa gerek aranan bir stratejik ortak olarak öne çıkmaya başlamıştır. ABD, AB ve İsrail gibi ülkeler Türkiye yi stratejik ortak olarak tanımlar olmuştur. Güvenli ve istikrarlı bir çevre için Türkiye de stratejik ortak ihtiyacını duymuştur. Ne var ki, Türkiye ile ABD, AB ve İsrail arasında baş gösteren anlaşmaz- lıklar stratejik ittifakın sadece bir istek ve 2 niyet konusu olmadığını göstermiştir. Stratejik ortaklık 1 iki veya daha çok devletin uzun vadede hayati çıkarları kapsamında bir stratejik amacı gerçekleştirmek üzere birlikte çalışmak ve eşgüdüm yapmak yükümlülüğüne girmeleri olarak tanımlana- bilir. Stratejik ortaklık, erişilmek istenen hedef taraflar için aynı ölçüde bir değer taşıdığında, tek başına ulaşılamayacak kadar zor veya birlikte çok daha kolay elde edilebilir olduğunda birbirine karşılıklı güven duyan devletler arasında kendiliğin- den gelişebilir. Çoğu zaman stratejik hedef jeostratejik değeri yüksek bir bölge üzerinde etkinlik kurulması veya bölgenin başkalarının etkinliğine geçmesinin engel- lenmesidir. Kilit konumundaki bir ülkenin taraftarlığını kazanmak için de stratejik ortaklık kurulması yoluna başvurulabilir. Stratejik ortaklığın kalıcı olabilmesi ortak hedef yanında izlenecek yöntemlerde uyum, rekabet ortamının varlığı, karşılıklı güven gibi koşullara bağlıdır. Genelde ortaklık herhangi bir ittifaktan ve yakın işbirliğinden öte farklı bir anlam taşır. İttifak ortak bir tehdidin varlığından kaynaklanırken ortaklık ortak bir hedefe yönelik sözleşmeye dayalı bir işbirliğini çağrıştırır. Ortak tehdit karşısında ittifak üyelerinin ellerinden geleni yapması bekle- nirken ittifak dayanışmasının gücü tehdidin düzeyi ve yakınlığına ilişkin algıların eşit- liğine bağlıdır. Ortaklığın gücü ise üyelerin ortaklık sözleşmesine uymalarına ve kazanç/bedel dengesinin düzgünlüğüne bağlıdır. Yeni NATO Stratejisi 21. Yüz Yılın meydan okumalarına yanıt verebilmek için İttifaka yeni işlevler yüklemiştir. Ortak savunma esas görev olarak önem ve önceliğini korurken İttifakın kriz yönetimi, bölgesel ve küresel çerçevede güvenlik için işbirliği ve 1 Sümer, G. (2010). A Comparative Survey on the Concept of Strategic Cooperation and Strategic Partnership. Ege Academic Review 10(1), 671-698.

ortaklıklar kurması öngörülmektedir. Af- ganistan ve Libya da ittifak düzeni ile ortaklık yürütülmesinde yaşanan sorunlar ve çok yönlü ortaklıkları gerektireceği anlaşılan akıllı savunma uygulamaları İttifakın çalışma düzeninin NATO üyesi olan veya olmayan üyelerden oluşacak ortaklık- ların gereklerine cevap verecek şekilde yeniden düzenlenmesini zorunlu kılmakta- dır. Orta ve Uzak Doğu da ortaklık olasılık- larına değerlendirilirken konuya bu çerce- veden bakılmasında yarar bulunmaktadır. Türkiye her ikisinin de kenarında yer aldığından Avrupa ülkesi olduğu kadar aynı zamanda bir Orta Doğu ülkesidir. Böyle olunca, bir bölge ülkesi olarak Orta Doğu ya bakışının NATO/AB üyesi ortaklarından çoğu zaman farklılık göstermesi doğaldır. İttifak üyelerinin Orta Doğu ya bakışı bölge üzerinde etkinlik, petrol ve İsrail in güven- liğine odaklıdır. Bu bakış İslam korkusu ve özel çıkarlarla gölgelenmektedir. Türkiye ise daha çok bölgesel kalkınma, barış ve istikrar ile ilgilidir. Komşularıyla iyi ilişkiler içinde olmak Türk dış politikasının temel ilkesidir. Türkiye, doğal olarak, komşusu Rusya ve İran la ilişkilerinde özenli davran- mak ve onlarla zıtlaşmadan önce iki defa düşünmek zorundadır. Türkiye yi Hürmüz Boğazından çok bölgedeki silahlanma, nükleer silahların varlığı ve çözümlenmemiş sorunlar ilgilendirir. Türkiye den göründüğü kadarıyla Filistin sorununa çözüm bulun- masına sanki hiç kimse Türkiye kadar önem vermemektedir. Türkiye bölgede dini, mezhepsel veya ideolojik kutuplaşma yeri- ne karşılıklı bağımlılıkların artmasını ister. Türkiye nin Orta Doğuda varlık göstermesi kimilerini mutlu kimilerini rahatsız eder. Kimilerine göre Türkiye Orta Doğuda AB nin Komşu Bölge Politikası çerçevesinde yapması gerekeni daha iyi yapmakta bazı- larına göre ise eksen değiştirmektedir. Türkiye bölge ülkeleri için bir model olabilir ama kendisinin bir sürü eksiği vardır. Türkiye Avrupa ya sıkıca bağlanmalıdır ama Avrupa da yeri yoktur. Bu ikilemler karşısında Türkiye Orta Doğu da kendi doğrularını izlemek zorunluluğunu duymak- tadır. Ayrıca, Türkiye ile Yunanistan, Kıbrıs Rum kesimi, Ermenistan ve İsrail arasında çözüm bekleyen sorunlar bulunmaktadır. Bütün bu ülkeler Türkiye ile birlikte Orta Doğu ve Doğu Akdeniz de işlevsel bir ekip oluşturmak varken Türkiye ye karşı bir stratejik işbirliği yapar görünümü vermek- tedirler. NATO nun Akdeniz ülkeleri ile güven ve karşılıklı anlayış geliştirmek maksadıyla başlattığı Akdeniz Diyaloğu ülkeleri arasında yer alan İsrail, Avrupa- Atlantik toplumuyla zaten gelişmiş ilişkileri ile özel bir konuma sahiptir. Filistin sorunu bağlamında Türkiye dahil bütün Orta Doğu ülkeleri ile ters düşen İsrail, etkileyici askeri gücü ile değerli bir ortaklık potansiyeli taşımaktadır. Ne var ki, Filistin sorunu Orta Doğu ve Kuzey Afrika da İsrail le işbirliği yapılması ve İsrail in NATO ile ilişkilerinin daha da geliştirilmesi önünde aşılması güç bir engel oluşturmaktadır. Orta Doğu kriz ve çatışma potansiyeli açısında yoğun bir bölgedir: İran ın nükleer yetenek ve balistik füze geliştirme programları ve bölgesel meydan okumaları bir harp tehlikesi yaratmaktadır. ABD ve İsrail İran a karşı askeri harekât yapmak, İran da buna karşılık Hürmüz Boğazını kapatmaktan söz etmektedir. İran ın bölgedeki etkinliğini arttırmak çabası bir Sünni - Şii kutuplaşmasına zemin hazırlamakta ve mezhepsel çatışma olasılığı artmaktadır. Arap ülkelerinde görülen halk ayaklanmaları sonu belirsiz çatışmalara yol açmakta ve terörizm ve aşırıcılık için zemin hazırlamaktadır. Suriye, Mısır ve Irak taki durum belirsizlik ve istikrarsızlık yaratmakta dışardan karışmaya davetiye 3

çıkarmaktadır. Petrol ve gaz bağımlısı ülkeler için yaşamsal çıkar bölgesi olan Orta Doğu bu durumda uluslararası etkinlik yarışı için çekicilik kazanmış bulunmaktadır. Bu gelişmelerle üstü örtülmüş gibi duran Filistin sorunu ise bölge barışı ve güvenliği önünde en büyük engeli oluşturmaya devam etmektedir. Bu sıfır toplam ortamı herkesin kazançlı çıkacağı bir duruma ancak temel nedenlerin ortadan kaldırılmasıyla dönüşebilir. Arap İsrail barışı ve Filistin sorunun çözümü bölgesel ortak bir öngörünün, daha iyi bir gelecek için barış ve istikrarın önkoşuludur. Bu öngörüde bölgenin nükleer silahlardan arındırılması da yer almalıdır. Böyle bir dönüşümde bölge ülkelerinin halklarının beklentilerine daha iyi cevap verecek bir yönetişimle tanışmaları da bir ön koşuldur. Belki de daha önemlisi böyle bir öngörü üzerinde uluslararası bir uzlaşma sağlanmasıdır. NATO ne yapabilir? Akdeniz Diyaloğu (AD) ve İstanbul Temas Girişimi (ITG) yoluyla NATO bugüne kadar on bir ODKA ülkesi ile karşılıklı anlayış, güven ve işbirliği geliştirmek maksadıyla ilişki kurmuştur. Bu ilişki sonunda NATO söz konusu ülkelerle iletişim kurabilecek ve birlikte etkinlik gösterebilecek düzeyde bir ortaklık potansiyeli oluşturmuştur. AD ve ITG nin kapsayıcı olmaları öngörülmüş olmasına rağmen İran, Irak, Suriye, Suudi Arabistan, Libya ve Lübnan gibi ülkeler farklı nedenlerle bu girişimlerin dışında kalmışlardır. Bu durum Orta Doğu da aranan bölgesel işbirliğine ters düşmek- tedir. Yaşadıkları harpler sonrasında kendilerini toparlamak ihtiyacında olan Libya ve Irak la ilişki kurulmuş olmakla birlikte bu ülkelerin geleceğinin nasıl şekilleneceği sorusu geçerliğini korumak- tadır. NATO nun yeni komuta yapısı düzenlemesi çerçevesinde Müşterek Kara Kuvvetleri Komutanlığının İzmir e taşınacak olması, taşınabilir komuta kontrol ve muhabere unsurları oluşturulması bölgesel olasılıklara karşı zamanında alınmış uygun önlemler olacaktır. Yeni NATO Stratejisi ile çökmüş veya harpten çıkmış ülkeleri yeniden kendi ayakları üzerinde durabilecek duruma getirmeye yönelik olarak sivil ve askeri unsurların birlikte çalışmasını öngören kapsamlı yaklaşım yöntemi de zamanlı ve yerinde bir adımdır. NATO nun akla gelen olasılıklar karşısında ne yapabileceği sorusu ise daha düşün- dürücüdür. İttifak üyelerinin pek çoğu şimdiden artan petrol fiyatları karşısında aynı endişeleri paylaşırken Hürmüz Boğazı- nın kapanması olasılığından daha da korkuyor olmaları doğaldır. Körfez İşbirliği Konseyi İran dan gelebilecek bir saldırıya karşı gerekirse ABD nin de desteğini almak beklentisiyle şimdiden ortak bir savunma oluşturmuş bulunmaktadır. Bu çerçevede NATO nun da devreye girmesi gerekli veya uygun olmayabilir. Bazı NATO üyelerinin ABD veya İsrail in İran a askeri bir müdahalede bulunul- masına destek veya olur vermeleri zor görünmektedir. Bunun yerine NATO, dünyanın nükleer silahlardan arındırılması için Orta Doğu dan başlayarak giderek artan bir çaba gösterilmesine öncülük edebilir. Bu öncülük, Orta Doğu nun yerleşik sorunlarına getirebilecek adil ve kalıcı çözümlere NATO nun kollayıcı güvence vermesiyle sürdürülebilir. NATO böyle bir amaç için en kapsamlı ortaklığı oluşturma alanında kırılması zor bir rekor yakalayabilir. Suriye nin durumu şimdilik çözümden uzak görünmektedir. NATO nun bölgedeki itiba- rının giderek yükseldiğine bakılarak Libya harekâtının Orta Doğu daki ayaklanma yanlıları arasında NATO dan beklentileri arttırmış olduğu düşünülebilir. Ancak, bu 4

ülkeye karşı askeri önleme çağrı yapan bir BM kararı da alınsa NATO nun Suriye ye karşı bir eylemde bulunması için koşullar uygun görünmemektedir. Türkiye bölgedeki dengeleri coğrafi, politik, ekonomik ve askeri boyutta etkileyecek bir konumdadır. Türkiye Orta Doğu da olan bitene eskiden olduğu gibi kayıtsız kalmak şansına da sahip değildir. Ancak Türkiye nin Arap ülkelerindeki ayaklanmalara demokra- tik bir çözüm getirilebilmesi için yapabile- ceği fazla bir şey de yoktur. Türkiye bu ülkelerde sadece barışçıl ve halkın beklentilerini karşılayan çözümlere arka çıkabilir. Dışardan yapılan ve çatışmaları önlemeye, sivil halkın zarar görmesini önlemeye yönelik girişimlerin ise var olan rejimin daha çok kan dökülerek devril- mesinden başka bir işe yaramadığı da son deneyimlerle kanıtlanmıştır. Türkiye nin Libya ve Suriye olayları başladığında mevcut yönetime yönelik, duraksama gibi algılanan ısrarlı çağrıların nedenini bu yaklaşımda aramak gerekir. Kuşkusuz, Türkiye, bu güne kadar yaptığı gibi ODKA da yaşanan yönetişim krizine bir çıkış yolu bulunabilmesi için gerekli ulusla- rarası danışma ve diyalog ortamının kuru- lup ortak bir çözüm arayışı sürecinin başlatılmasında öncülük yapabilir ve yapmaktadır. Yaşanan insani sorunları hafifletmek ve yeniden normale dönüşü kolaylaştırmak için Türkiye üstüne düşeni yapmaya her zaman hazırdır. NATO hepsi de ortak ve eşgüdümlü bir çaba gerektiren 21. Yüz Yıl güvenlik sorun- larıyla baş edebilmek için yeni bir yola girmiş bulunmaktadır. Türkiye giderek ağırlaşan sorunların yoğunlaştığı Orta Doğu karşısında cephe hattında bulunmaktadır. Suriye deki karışıklıklar ve İran ın nükleer yetenek geliştirme programı uluslararası toplumun gündeminin en ön sırasında yer almaktadır. En yalın deyişle Orta Doğu da ortam belirsizlik içinde patlamaya hazır görünmektedir. Orta Doğu NATO nun en üst düzey karar organı olan Konseyin gündeminde henüz yer almamıştır. NATO nun geleceği açısında Şikago Zirvesi gerçekten tarihi olmaya namzettir. Not: Bu makalenin İngilizce versiyonu Lt. Gen. (R) Şadi Ergüvenç tarafından Smart Defense: Can a Lean NATO Meet the Challenges of the 21st Century? başlıklı konferans için yazılmıştır. Adı geçen konferans 28-30 Mart 2012 tarihleri arasında Chicago Council on Global Affairs tarafından GPoT Merkezi ve sekiz uluslararası partner kuruluş işbirliğinde düzenlenmiştir. Makalenin İngilizce versiyonuna şu linkten erişilebilir: www.thechicagocouncil.org/userfiles/file/n ATO/Erguvenc_Turkeys_NATO_Agenda.pdf - - - *ŞADİ ERGÜVENÇ Lt. Gen. (R) Şadi Ergüvenç, GPoT Merke- zi nin Yüksek Danışma Kurulu üyesidir. GPoT Brief no. 3 Mayıs 2012 www.gpotcenter.org 5