TEVHİD RİSALELERİ-1. Te'lif: Şeyh Muhammed Bin Abdilvehhab (Rh.a) Derleyen: Abdullah Hanif İSTANBUL H M MUVAHHİD YAYINLARI

Benzer belgeler
األصل الجامع لعبادة هللا وحده

Rahmân ve Rahîm Olan Allah ın Adıyla

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

تلقني أصول العقيدة العامة

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

ER-RİSALET'UL MUFİDE (TEVHİD, ŞİRK, KÜFÜR VE NİFAK KAVRAMLARI HAKKINDA FAYDALI, ÖNEMLİ VE DEĞERLİ BİR RİSALE) Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

ÜÇ TEMEL ESAS ÜÇ TEMEL ESAS. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Îman, Küfür ve Tekfir 2

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

TEVHİD KELİMESİ: İSLAMLA KÜFÜR ARASINDAKİ ALAMET-İ FARİKA. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a) www. almuwahhid.com

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

YEMEN AHALİSİNE MEKTUP YEMEN AHALİSİNE MEKTUP. Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

İSİMLER VE EL TAKISI

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ

Terceme : Muhammed Şahin

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile

MÜNAFIKLARIN VASIFLARI MÜNAFIKLARIN VASIFLARI. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a)

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2)

el-usul'us-sitte, Altı Asıl

148. Sohbet ÖNDEN GİDENLER

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Peygamberlerin Kur an da Geçen Duaları

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

Mekke-i Mükerreme'nin bir Küfür Beldesi Olup Olmadığı Hususunda Bir Münazara

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları

yoksa ziyana uğrayanlardan olursun." 7

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları)

Yarışıyorlarkoşuyorlar

ON EMİR الوصايا لعرش

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

IGMG Ev Sohbeti AT. Ders : 5 Konu: DERS MELEKLERE İMAN

Ayetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا

La İlahe İllallah'ın Manası

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

BERAT KANDİLİ. Dr. Hamdi TEKELİ

1 Bahattin Akbaş, Din işleri Yüksek Kurulu Uzmanı 2 İbn Manzur, Lisanu'l- Arab, Xlll/115 3 Kasas, 28/77. 4 İbrahim, 14/34. 5 İsrâ, 17/70.

113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

Transkript:

TEVHİD RİSALELERİ-1 Te'lif: Şeyh Muhammed Bin Abdilvehhab (Rh.a) Derleyen: Abdullah Hanif İSTANBUL H. 1434 M. 2013 MUVAHHİD YAYINLARI www.darultavhid.com

ب ا ل ل م ح ل ل ن حم د ه و ن ح ست ع ين ه و ن ح ست حغف ر ه و ن ع وذ ن ش ر ور أ نحف سن ا إ ن ا ح ل ح مد و م ح ن س ي ئ ات أ حعم ال ن ا م ح ن ي ح هد ه ا ل ل ف ال م ض ل ل ه و م ح ن ي حض ح ل ف ال ا ل ه و أ حشه د أ حن ال إ ل ه إ ال ا ل ل و حد ه ال ش ر يك ل ه و أ حشه د أ ن م م د ا ع ح بد ه و ر س ول ه }ي ا أ ي ه ا ال ذ ين آم ن واح ات ق واح هللا ح ق ت ق ات ه و ال ت وت ن إ ال و أ نت م م حس م ون { ]آل ] 201. عمران. }ي ا أ ي ه ا الن اس ات ق واح ر ب ك م ال ذ خ ق ك م م ن ن حفس و اح د ة و خ ق م حنه ا ز ح وج ه ا ت ساءل ون ب ه و األ ح رح ام إ ن هللا كا ن و ب ث م حنه م ا ر ج اال ك ث ريا و ن س اء و ات ق واح هللا ال ذ ع ح يك ح م ر ق يب ا{ ]النساء ] 2. }ي ا أ ي ه ا ال ذ ين آم ن وا ات ق وا ا ل ل و ق ول وا ق ح وال س د يد ا. ي ح ص ح ل ك ح م أ حعم ال ك ح م و ي حغف ح ر ل ك ح م ذ ن وب ك ح م و م ن ي ط ح ع ا ل ل و ر س ول ه ف ق حد ف از ف ح وز ا ع ظ يم ا{ ]األحا 02-00[ أ م ا ب ح عد ف إ ن خ ح ير ا ح ل د يث ك ت ا هللا و خ ح ير اح ل د ى د ى م م د و ش ر احأل م و ر م حد ث ات ه ا و ك ل ب حدع ة ض ال ل ة و ك ل ض ال ل ة ف الن ار 1 1 هذه خطبة احلاجة اليت كان الديب صلى هللا عليه وسلم ينستفتح هبا خطبه رواها اإلمام أمح يف املنسد - 293/1 392( 268( و 2 وأبو داود 3112( والرتمذي 1111( وابن ماجة 1293( وأخرج بعضها اإلمام منسلم يف صحيحه 262

HUTBET UL HACE Hamd, ancak Allah (c.c.) içindir. O'na hamdeder, O'ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden, amellerimizin kötülüğünden O'na sığınırız. Allah (c.c.) kimi hidayete erdirirse onu saptıracak, kimi de saptırırsa onu hidayete erdirecek yoktur. Allah'tan (c.c.) başka ibadete layık ilah olmadığına şehadet ederim. O, tektir ve ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed (s.a.v.) O'nun kulu ve Rasulü'dür. "Ey iman edenler! Allah tan korkulması gerektiği gibi korkun ve sizler ancak müslümanlar olarak ölün!" (Ali İmran: 102) "Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının! Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allahtan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten sakının! Şüphesiz Allah sizin üzerinize gözetleyicidir." (Nisa: 1) "Ey iman edenler! Allah tan sakının ve sözün en doğrusunu söyleyin ki Allah, amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah a ve rasulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur." (Ahzab: 70-71) Muhakkak ki, sözlerin en hayırlısı Allah'ın Kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed'in (s.a.v.) yoludur. İşlerin en kötüsü ise sonradan uydurulanlardır. Sonradan uydurulup dine sokulan her amel bidat, her bidat sapıklık ve her sapıklık da ateştedir. 2 2 Hutbet ul Hace ismi verilen bu duayı Allah Rasulu (sav) hutbelerinin girişinde okurdu. Bu hadis değişik lafızlarla Müslim Cuma: 13, Nesai Cuma: 24 ve diğer hadis mecmualarında nakledilmiştir. 3

TAKDİM Hamd, ancak Allah (c.c.) içindir. O'na hamdeder, O'ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden, amellerimizin kötülüğünden O'na sığınırız. Allah (c.c.) kimi hidayete erdirirse onu saptıracak, kimi de saptırırsa onu hidayete erdirecek yoktur. Allah'tan (c.c.) başka ibadete layık ilah olmadığına şe-hadet ederim. O, tektir ve ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed (s.a.v.) O'nun kulu ve Rasulü'dür. Muhakkak ki, sözlerin en doğrusu Allah'ın Kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed'in (s.a.v.) yoludur. İşlerin en kötüsü ise sonradan uydurulanlardır. Sonradan uydurulup dine sokulan her amel bidat, her bidat sapıklık ve her sapıklık da ateştedir. Bundan sonra; Elinizdeki bu risaleyi hazırlama imkanını bizlere bahşeden Rabbimize hamd olsun. Bu kitapçık Şeyhulislam Müceddid Muhammed bin Abdilvehhab'ın (rh.a) tevhid akidesini özet olarak anlatan son derece önemli altı adet risalesini ihtiva etmektedir. Bu risaleler sırasıyla; - er-risalet'ul Mufide (Faydalı Risale): Tevhid, Şirk, Küfür ve Nifak kavramlarını izah eder. - Ma'na't Tagut ve Ruusu Envaihi (Tağutun Manası ve Başlıca Çeşitleri) - el-usul'us Selase veya Selaset'ul Usul (Üç Esas): Kişiye kabirde sorulacak olan Rabb, din ve peygamber kavramları hakkında malumat içeren bir risale. - el-kavaid'ul Erbaa (Dört Kaide): Müminlerle müşrikler arasındaki farkı belirleyen dört kaideden bahseder. - Asl'u Din'il İslam (İslam Dininin Aslı) - Nevakiz'ul İslam (İslamı Bozan Şeyler) Ayrıca ihtiva ettiği konunun ehemmiyetine binaen Şeyh in torunu Abdurrahman bin Hasen (rh.a) ın La ilahe illallah ın şartlarını açıkladığı bir risalesi de kitabın sonuna eklenmiştir. Bu risaleler, müellifinin kullandığı basit ve anlaşılır dille beraber ih- 4

tiva ettiği derinlikten dolayı gerek kadınlar, çocuklar, gençler, İslam'la yeni tanışan insanlar gibi avamdan olan kesimlere, gerekse de ilim talebelerine ve okur yazar kesime hitap eden; İslamı öğrenmek ve amel etmek isteyen herkesin okuması hatta ezberlemesi gereken metinlerdir. Daha önce Türkçe'de muhtelif yer ve zamanlarda neşredilmiş olan bu risaleleri hazırlarken şu usulu takip ettik: 1- Risalelerin mevcud tercümelerinden istifade etmekle beraber Arapça orjinalleriyle mukayese ederek tercümeleri baştan kontrol ettik ve bir çok düzeltmeler yaptık. İnsanın yaratılış gayesi olan tevhidle alakalı son derece ehemmiyet arzeden bu ve benzeri risalelerin tercümesi hususunda gereken titizliğin bugüne kadar gösterilmemiş olduğunu bu fırsatla üzülerek belirtmek istiyoruz. Yapılan tercüme hataları çoğu zaman bunları okuyan avamdan hatta bazen ilme intisab etme iddiasında olanlardan bir çok kimsenin kafasını karıştırmakta ve yerine göre bizzat akide konusunda insanı küfre götürecek kadar vahim hatalara yol açmaktadır. Bu açıdan eldeki imkanlar dahilinde tercüme noktasında titiz davranmaya çalıştık. 2- Arapça orjinallerin yer aldığı kaynakları cild ve sayfa no'su ile beraber verdik. Kaynak olarak genelde Necd ulemasının risalelerini ihtiva eden ed-durar'us Seniye adlı eseri kullandık. 3- Metinlerde geçen ayet ve hadislerin arapçalarını mutlaka ekledik. Hadislerin tahric ve tahkikini eldeki imkanlar çerçevesinde yapmaya çalıştık. 4- İlim talebelerinin ezberleyebilmesi için kitabın sonuna Arapça orjinallerini ekledik. Şeyh Muhammed başta olmak üzere alimlerin tevhidle alakalı kaleme almış oldukları bu tarz risaleleri yayınlamaya devam etmeyi düşündüğümüzden dolayı kitabın ismini Tevhid risaleleri-1 olarak belirledik. İnşallah bu serinin devamı da gelecektir. Allah'tan bu risaleden dünyada ve ahirette faydalanmayı nasip etmesini diliyoruz. 5

MUHAMMED BİN ABDİLVEHHAB 3 Şeyh in torunu Abdurrahman bin Hasen (rh.a) onun hakkında şunları zikretmektedir: Allah (c.c.) kendisine rahmet etsin ve ecrini kat kat versin. Onu ve hesap gününe kadar davetine katılanları bağışlasın. 4 Gerçek şudur ki, Muhammed b. Abdulvehhab (r.h.) tevhidi delillere dayanarak açıklamak ve bu husustaki delilleri toplayarak insanlara izah etmek ve onları uyarmak hususunda yepyeni bir çığır açmıştır. O, (kendi döneminde) tevhid ehlinin önderi, mülhidlere karşı da bir hüccet olmuş ve bir çok topluluk kendisinden yararlanmıştır. Allah (c.c.) İmam Muhammed b. Abdu'l Vehhab'ın (r.h.) gönlünü daha henüz yetişme çağında iken tarafından rasullerin gönderiliş gayesi olan apaçık hakka açmıştır. Ki o rasuller insanları bütün ibadetleri ihlaslı bir şekilde yalnız Allah (c.c.) için yapmaya ve aynı zamanda müşriklerin savuna geldikleri şirkleri reddetmeye davet etmişlerdir. Allah (c.c.) Muhammed b. Abdu'l Vehhab'ın (r.h.) himmetini yüceltmiş, azmini güçlendirmiş ve böylece o imanın ve İslamın esası olan tevhide davet etmeye, Necd ahalisinden başlamış ve Necd halkını ağaçlara, taşlara, kabirlere, tağutlara ve putlara tapmaktan ve de sihirbaz ve kahinlere (medyumlara), müneccimlere (gökteki yıldızlardan çeşitli anlamlar çıkaran astrologlara) inanmaktan sakındırmıştır. Allah (c.c), şeytanların insanlara öğrettiği bid'at ve dalaletleri onun daveti sayesinde iptal etmiş, cihat sancağını onun vasıtasıyla ikame ederek şirk ve inad ehlinin şüphelerini geçersiz kılmıştır. Bu beldelerin çoğu bedevisiyle şehirlisiyle bu sayede İslam'la şereflenmiştir. İmam'ın (r.h.) daveti ve eserleri dört bir tarafa yayılmış, şeytanın denetiminde olup, iman etmek kendilerine ağır gelip de, inat ve aşırılıkta ısrar edenler hariç onu kötüleyen ve aleyhinde olanlar bile üstünlük ve faziletini kabul etmişler. Bundan sonra Arap Yarımadası onun davetiyle 3 Şeyh'in hayatını anlatan bu bölüm onun Kitab'ut Tevhid adlı eserinin şerhi niteliğindeki "Feth'ul Mecid"in girişinde yer almaktadır. Feth'ul Mecid, Şeyhin torunu olan Abdurrahman bin Hasen tarafından kaleme alınmıştır. 4 İmam Muhammed b. Abdu'l Vehhab (r.h.) Hicri 1115 (Miladi 1703) tarihinde Üyeyne'de doğmuş, Hicri 1206 (Miladi 1791) tarihinde de Der'iyye'de vefat etmiştir. 6

yeniden bereketlenmiş, sonuç Katade'nin (r.h.) bu ümmetin ilkleri için söylediği gibi olmuştur. O, ilk müslümanlarla ilgili olarak şöyle diyordu: "Müslümanlar "La ilahe illallah" deyince bu söz müşriklere oldukça ağır geldi ve buna karşı çıktılar. İblis ve ordusu bu davetten tedirgin oldular. Halbuki Allah ise bu daveti tamamlamak, onu üstün kılmak, onu muzaffer eylemek ve ona mukavemet edenlere karşı yardım etmek istiyordu. Müslümanları kendilerine karşı çıkanlara üstün kılarak kurtuluşa erdirdi. Çünkü, tevhid kelimesi öyle bir kelimeydi ki; kim ona dayanarak düşmanlık gösterirse muzaffer olur, kim ona dayanarak savaşırsa galib gelir. Bu gerçeği binicinin birkaç gecede ve kısa bir zaman içerisinde kat edebileceği Arap Yarımadası halkı içinde bu kelimeyi tanımayan ve onu ikrar etmeyen bir çok topluluklara öğretmiştir." Allah (c.c.) bir çok alimin gönlünü Muhammed b. Abdu'l Vehhab'ın (r.h.) davetine açmış, onun ortaya çıkışına sevinmişler ve ona gerek nesir gerek nazım olarak övgüde bulunmuşlardır. Nitekim bunların başında da İmam (r.h.) hakkında şiirlerle övgüler yağdıran, San'a ülkesinin büyük alimlerinden Muhammed b. İsmail (Emir es-sanani) 5 gelir. Yine kendisi hakkında övgüler yağdıran değerli alimlerden biri de Ahsa Bölgesi alimlerinden şeyhimiz Ebu Bekir Hüseyin b. Ğannam'dır. 6 5 Hicri 1059 tarihinde Yemenin Sana şehrinde doğmuş, 1182 tarihinde vefat etmiştir. Subul'us Selam, Tathir'ul İtikad gibi tanınmış eserleri vardır. 6 Tarihu Necd adlı meşhur eserin sahibidir. Abdurrahman bin Hasen burada bu iki alimin Muhammed bin Abdilvehhab hakkında yazdıkları beyitleri nakletmektedir. Türkçeye aktarılmasına gerek görmediğimizden tercüme etmedik. 7

ER-RİSALET'UL MUFİDE (TEVHİD, ŞİRK, KÜFÜR VE NİFAK KAVRAMLARI HAKKINDA FAYDALI, ÖNEMLİ VE DEĞERLİ BİR RİSALE) A-TEVHİD 7 ) ال ت ح وح ي د ( Allah'a hamdolsun O bize yeter. Seçtiği kullarına da selam olsun. Allah seni doğruya iletsin, bilesin ki Allah (c.c) insanları ve cinleri kendisine ibadet etsinler ve kendisine hiçbir şeyi ortak koşmasınlar diye yaratmıştır. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }و م ا خ حقت ا ح ل ن و احأل نحس إ ال ل ي ح عب د ون { "Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat: 51/56) İbadet, Tevhid'in ta kendisidir. Çünkü rasullerle ümmetleri arasındaki çekişme hep bu noktada olmuştur. Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: }و ل ق حد ب ع ثحن ا ف ك ل أ م ة ر س وال أ ن ا حعب د وا ا ل ل و ا ح جت ن ب وا الط اغ وت } "Andolsun ki biz her kavme "Allah'a ibadet edin ve Tağuttan sakının" diye (emretmeleri için) bir rasul gönderdik." (Nahl: 16/36) Tevhid'in Çeşitleri: 1 - Rububiyyet Tevhidi 2 - Uluhiyyet Tevhidi 3 - İsim ve sıfat Tevhidi 7 Durer'us Seniyye, 2/67-73 8

Şimdi Tevhid'in bu üç türünü ele alıp sırasıyla inceleyelim: 1 - Rububiyyet Tevhidi ) ت ح وح ي د ال ر ب وب ي ة ( Yüce Allah'ı rububiyetinde (yani rabb olması, yaratması, yetiştirmesi ve imkan vermesi bakımından) birlemekdir. Rasulullah (s.a.v dönemindeki müşrikler tevhidin bu türünü kabul ediyorlardı. Fakat tevhidin bu çeşidini kabul etmeleri, onların İslam'a girmeleri için yeterli değildi. İşte bu yüzden Rasulullah (s.a.v), döneminin müşrikleriyle savaşmış, onların canlarını ve mallarını helal kabul etmiştir. Tevhidin bu türü, Allah'ı fiillerinde birlemektir. Bunun delili yüce Allah'ın şu ayetleridir: الس ح مع و احأل ب ح الس م اء و احأل ح رض أ م ح ن ي ح ك ص ار }ق ح ل م ح ن ي ح رز ق ك ح م م ن و م ح ن ي حر ج ا ح ل ي م ن الحم ي ت و ي حر ج الحم ي ت م ن ا ح ل ي و م ح ن ي د ب ر احأل ح م ر ف س ي ق ول ون ا ل ل ف ق ح ل أ ف ال ت ت ق ون{ "De ki: "Size gökten ve yerden rızık veren kimdir? Ya da kulak ve gözlere sahip bulunan kimdir? Ölüden diriyi çıkaran ve diriden ölüyü çıkaran, her türlü işi düzene koyan kimdir? "Allah'tır" diyecekler. "Öyle ise (ona karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?" de." (Yunus: 10/31) }ق ح ل ل م ن احأل ح رض و م ح ن ف يه ا إ حن ك حنت ح م ت حع م ون س ي ق ول ون ل ل ق ح ل أ ف ال سي ق ول ون ل ل ق ح الس م او ات الس ح بع و ر الحع ح رش ل الحع ظ يم ت ذ ك ر ون ق ح ل م ح ن ر أ ف ال ت ت ق ون ق ح ل م ح ن ب ي د ه م ك وت ك ل ش ح يء و و ي ري و ال ي ار ع ح يه إ حن كحنت ح م ت حع م ون س ي ق ول ون ل ل ق ح ل ف أ ن ت ح سح ر ون { "(Ey Muhammed) De ki: "Eğer biliyorsanız söyleyin bakalım yeryüzü ve onda bulunanlar kimindir?" Allah'ındır" diyecekler. "Öyleyse hiç düşünmez misiniz?" de. "Yedi kat göklerin Rabbi ve 9

yüce Arş'ın Rabbi kimdir?" diye sor. "Allah'tır", diyecekler. "Şu halde siz Allah'tan korkmaz mısınız?" de. "Eğer biliyorsanız söyleyin, her şeyin mülkiyet ve yönetimi elinde olan, her şeyi koruyup kollayan, fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir?" diye sor. "Bun-ların hepsi Allah'ındır", diye cevap verecekler. "Öyleyse nasıl aldanı-yorsunuz?" de. (Müminun: 23/84-89) Bu husustaki ayetler oldukça fazladır. Burada özetlenemeyecek kadar çok, zikredilmesi gerekmeyecek kadar meşhurdur. 2 - Uluhiyyet Tevhidi ) ت ح وح ي د احأل ل و ي ة ( Geçmişte ve günümüzde ki çekişme daha çok tevhidin bu türünde cereyan etmiştir. Bu, kulların yaptıkları fiillerde; yani dua, nezr (adak adama), nahr (kurban kesme), reca (ümit etme), havf (korkma), tevekkül, rağbet (arzulama), rahbet (çekinerek korkma), inabe (yönelme) gibi ibadetlerde yüce Allah'ı birlemeleri anlamındaki tevhiddir. (Allah'ı ibadete layık yegane ilah olarak tanırken, ibadet hususunda bir başkasını asla ona ortak koşmamak-tır.) (Mesela) Duanın (ibadet olduğunun) delili şudur: ح ب ل ك ح م إ ن ال ذ ين ي ح ست حك ون ع ح ن ع ب ا ت }و ق ال ر ب ك م اح ع و ن أ ح ست ج س ي حدخ ون ج ه ن م اخ ر ين { "Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadet etmeyi kibirlerine yedireme-yenler aşağılanarak cehenneme gireceklerdir." (Mü'min: 60) Bu ibadet çeşitlerinin her birisi hakkında Kur'an'da delil mevcuttur. İbadetin aslı: Allah a ihlasla (yani hiç bir şeyi ortak koşmadan) ibadet etmektir.yalnızca Rasulullah'a tabi olup başka kimselere tabi olmayı reddetmektir. 10

}و أ ن الحم س اج د ل ل ف ال ت حدع و م ع ا ل ل أ ح دا { Allah (c.c) şöyle buyuruyor: "Şüphesiz mescidler yalnız Allah'ındır. O halde Allah ile birlikte hiçbir kimseye dua (ibadet) etmeyin." (Cin: 72/18) }ق ح ل ي ا أ ي ه ا الن ا س إ ن ر س و ل ا ل ل إ ل ح يك ح م ج يع ا ال ذ ل ه م ح ك الس م او ات و احأل ح ر ض ال إ ل ه إ ال و ي ح ي ي و ي ي ت ف آ من وا ب ا ل ل و ر س ول ه الن ب ل ع ك ح ت ح حؤم ن ب ا ل ل و ك م ات ه و ات ب ع وه م هت د و ن } ال ذ ي احأل م ي De ki: Ey insanlar, ben Allah ın hepinize gön-derdiği rasulüyüm. Göklerin ve yerin mülkü yalnız O nundur, O ndan başka ilah yoktur. Dirilten ve öldüren O dur. O halde Allah a ve ümmi nebi olan Rasulü ne iman edin ki o da Allah a ve O nun sözlerine iman etmektedir. Ona uyun ki hidayete eresiniz. (A'raf: 158) }و م ا أ ح رس ح ن ا م ح ن ق حب ك م ح ن ر س ول إ ال ن وح ي إ ل ح يه أ ن ه ال إ ل ه إ ال أ ن ا ف ا حعب د ون { "Senden önce hiçbir rasul göndermedik ki ona "Ben-den başka ibadete layık ilah yoktur; şu halde yalnız bana kulluk edin" diye vahyetmiş olmayalım." (Enbiya: 21/25) }ل ه حعو ة ا ح ل ق و ال ذ ين ي حدع ون م ح ن ون ه ال ي ح ست ج يب ون ل ح م ب حي ء إ ال ك ب اس ط ك ف ح يه إ ل الحم اء ل ي حب غ ف اه و م ا و ب ب ال غ ه و م ا ع اء الحك اف ر ين إ ال ف ض ال ل } 11

"Gerçek dua (ibadet), ancak O'na yapılır. O'ndan başka dua (ibadet) ettikleri ise, kendilerinin hiçbir isteğini yerine getiremezler. Onların durumu tıpkı ağzına gelsin diye suya avuçlarını uzatan kimseye benzer. Oysa (uzanıp suyu avuçlamadıkça) su onun ağzına gelmez. İşte kafirlerin duası, böyle boşa gitmektedir." (Rad: 13/14) { ون ذ ل ك ب أ ن ا ل ل و ا ح ل ق و أ ن م ا ي حدع ون م ح ن ه و الحب ا ل و أ ن ا ل ل } و الحع ي الحك ب ري "Keza, hak yalnız Allah'tır. O'nun dışında dua etmekte olduklarıysa batıldır. Doğrusu Allah, yücedir, büyüktür." (Hac: 22/62) Bu husustaki ayetler bilinmektedir. Allahu teala (rasule itaat hususunda da) şöyle buyurmaktadır: }و م ا آت اك م الر س ول ف خ ذ وه و م ا ن ه اك ح م ع حنه ف انح ت ه وا{ "Rasul size neyi verdiyse onu alın, neyi de yasak ettiyse ondan da sakının." (Haşr: 59/7) }ق ح ل إ حن ك حنت ح م ت ب ون ا ل ل ف ات ب ع و ن ي ح ب ح بك م ا ل ل و ي حغف ح ر ل ك ح م ذ ن وب ك ح م و ا ل ل غ ف ور ر ح يم } "De ki: 'Eğer Allah'ı seviyorsanız bana itaat edin ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah muhakkak ki Gafur'dur, Rahim'dir." (Al-i İmran: 3/31) 12

3 İsim, Sıfat Ve Zat Tevhidi ( ف ات و ال ص ) ت ح وح ي د احأل حس اء İsim, Sıfat Ve Zat Tevhidi: Allah'ı zatında, isim ve sıfatlarında bir olarak tanımaktır. Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: }ق ح ل و ا ل ل أ ح د ا ل ل ال ص م د ل ح ي حد و ل ح ي ول حد و ل ح ي ك ح ن ل ه ك ف وا أ حد } "De ki o Allah bir tektir. Allah Samed'dir (hiç bir şeye muhtaç değildir fakat her şey ona muhtaçtır). O, doğurmamış ve doğurulmamıştır. Hiç bir şey O'na eş (ya da denk) değildir." (İhlas: 112/1-4) }و ل ل احأل حس اء ا ح ل ح س ن ف اح ع وه ب ا و ذ ر وا ال ذ ين ي ح ح د ون ف أ حس ا ه س ي ح جا ح ون م ا ك ان وا ي ح عم ون { "En güzel isimler (El-Esmau'l-Hüsna) Allah'ındır. O halde O'na güzel isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkında eğri yola (ilhâda) sapanları bırakın. Onlar, yapmakta olduklarının cezasını göreceklerdir." (Araf: 7/180) }ل ح يس ك م ثح ه ش ح يء و و الس م يع الحب ص ري { "O'nun benzeri hiç bir şey yoktur. Muhakkak ki O işitendir, görendir." (Şura: 42/11) Şeyhulislam Müceddid Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) Rububiyet tevhidi, Uluhiyet tevhidi ve Sıfat tevhidi hakkında sorulan bir soruya şöyle cevap vermiştir: 8 8 Bu bölüm, Risalet ul Mufide nin mevcut nüshalarında yoktur. Dolayısıyla risalenin Arapça metninde bu bölüm bulunmamaktadır. Ed-Durer'us Seniye'de risalenin bitiminde nifak kavramından sonra zikredilmiştir. Önemli hususlara temas et- 13

Rububiyet tevhidi, kafirlerin de kabul etmiş olduğu tevhiddir. Allahu teala şöyle buyuruyor: الس ح مع و احأل ب ح الس م اء و احأل ح رض أ م ح ن ي ح ك ص ار }ق ح ل م ح ن ي ح رز ق ك ح م م ن و م ح ن ي حر ج ا ح ل ي م ن الحم ي ت و ي حر ج الحم ي ت م ن ا ح ل ي و م ح ن ي د ب ر احأل ح م ر ف س ي ق ول ون ا ل ل ف ق ح ل أ ف ال ت ت ق ون{ "De ki: "Size gökten ve yerden rızık veren kimdir? Ya da kulak ve gözlere sahip bulunan kimdir? Ölüden diriyi çıkaran ve diriden ölüyü çıkaran, her türlü işi düzene koyan kimdir? "Allah'tır" diyecekler. "Öyle ise (ona karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?" de." (Yunus: 10/31) Uluhiyet tevhidine gelince; ibadetleri mahlukattan ayrı olarak sadece Allah'a has kılmaktır. Zira "ilah" kelimesi Arab ın kelamında ibadet için yönelinen varlık manasına gelir. O müşrikler şöyle diyorlardı: "Allah ilahlar ilahıdır. (en yüce ilahtır)" Fakat bununla beraber Onun yanında salihler, melekler ve benzeri başka ilahlar ediniyorlardı. Ve diyorlardı ki: Allah bundan razıdır ve bunlar da Onun katında bize şefaat edecektir. Sen bu hakikati iyice öğrendiğin zaman dinin ne kadar garip kalmış olduğunu da iyice anlamış olursun. Allahu teala müşriklere karşı onların kanaatlerinin batıllığını isbat etmek gayesiyle onların rububiyet tevhidini kabul etmelerini delil getirmiştir. Zira kainattaki işleri düzenleyen sadece Allah olup Onun haricindekiler zerre ağırlığında bir şeye dahi sahip değilken ve de onlar bunu da kabul ettikleri halde, nasıl olur da bir yandan Allah'a dua (ibadet) edip, Onunla beraber bir başkasına dua ederler? Sıfat tevhidine gelince; sıfatları kabul etmeksizin ne rububiyet tevhidi ne de uluhiyet tevhidi düzgün olmaz. Fakat şurası da var ki kafirler, sıfatları inkar edenlerden daha akıllıdır. Allahu a'lem. tiğinden dolayı tercüme etmeyi uygun gördük. Mevzusu tevhid kavramıyla bağlantılı olduğundan dolayı bölümün tercümesini buraya aldık. 14

ŞİRK ÇEŞİTLERİ ) أنحو اع ال حر ك ( Bil ki, Tevhid'in zıttı olan şirk (Allah'a ortak ve denk koşmak) üç türlüdür: 1 - Büyük şirk 2 - Küçük şirk 3 - Gizli şirk 1 - Büyük Şirk ) ا ل ح رك األ حكب ر ( Büyük şirk: (İnsanı İslam dininden çıkarır) Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }إ ن ا ل ل ال ي حغف ر أ ح ن ي ح ر ك ب ه و ي حغف ر م ا ون ذ ل ك ل م ح ن ي اء وم ح ن ي ح ر حك ب ا ل ل ف ق حد ض ل ض الال ب ع يدا { "Allah kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır." (Nisa: 4/116) سرا يل م إ ن ه م ح ن ي ح ر حك ا حعب د وا ا ل ل ر ب و ر ب ك ح الحم س ي ي ا ب ن إ ح }و ق ال ب ا ل ل ف ق حد ح ر م ا ل ل ع ح يه ا ح ل ن ة و م أحو اه الن ار و ن أ نح ص ار { م ا ل ظ ال م ن م ح "Mesih şöyle dedi: Ey İsrailoğulları, benim de rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah a kulluk edin! Kim Allah'a şirk koşarsa muhakkak ki, Allah ona cenneti haram kılar, onun varacağı yer de ateştir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur." (Maide: 5/72) Büyük şirk dört çeşittir. Bunlar: 15

Allah (c.c) şöyle buyuruyor: a - Duada şirk ( ) ش ح رك الد حعو ة }ف إ ذ ا ر ك ب وا ف الحف ح ك ع و ا ا ل ل م ح ص ن ل ه الد ين ف م ا ا ح م إ ل إ ذ ا ح م ي ح ر ك ون { الحب ر "Gemiye bindikleri zaman, dini yalnızca Allah'a halis kılarak O'na yalvarırlar. Fakat Allah onları salimen karaya çıkarınca ona hemen eş koşarlar." (Ankebut: 29/65) b - Niyet, irade ve gayede şirk 9 Allah (c.c) şöyle buyuruyor: ) ش ح رك الن ي ة و اإلر ا ة و الحق ح صد) و ح و ف إ ل ح يه ح م أ حعم ا ل ح م ف يه ا م }م ح ن ك ان ي ر يد ا ح ل ي اة الد نحي ا و ز ين ت ه ا ن ف يه ا ال ي ح بخ س ون أ ول ئ ك ال ذ ين ل ح يس ل ح م ف اح لخ ر ة إ ال الن ار و ح ب ط م ا ن ع وا ف يه ا و ب ا ل م ا ك ان وا ي ح عم ون {. "Dünya hayatını ve güzelliklerini isteyenlere orada işlediklerinin karşılığını eksikliğe uğratılmadan veririz. İşte ahirette onlara ateşten başka bir şey yoktur. Orada yapmakta oldukları boşa gitmiştir. Zaten yapmakta oldukları da batıldır." (Hud: 11/15-16) şirki. 9 Durer'us Seniyye'de bu başlık şöyledir: Niyet yani irade ve kasıd (gaye) 16

Allah (c.c) şöyle buyuruyor: c - İtaatte şirk ) ش ح الط ا ع ة ( ر ك }ا ت ذ وا أ حب ار ح م و ر ح ب ان ه ح م أ ح رب ابا م ح ن ون ا ل ل و الحم س ي اب حن م ح ر و م ا أ م ر وا إ ال ل ي ح عب د وا إ ل ا و اح دا ال إ ل ه إ ال و س ح بح ان ه ع م ا ي ح ر ك ون { "(Yahudiler) Allah'ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını; hırıstiyanlar da) rahiplerini ve Meryemoğlu Mesihi (İsa'yı) rabler edindiler. Oysa tek ilahtan başkasına ibadet etmemekle emrolunmuşlardı. O'ndan başka ibadete layık ilah yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden münezzehtir." (Tevbe: 9/31) Bu ayetin tefsirinde herhangi bir kapalılık yoktur. Şöyle ki; Halk her ne kadar alimlere ve abidlere dua etmeseler de, masiyet (Allah'a isyan) hususunda onlara itaat etmek suretiyle, onlara ibadet etmiş oluyorlar. Adiyy b. Hatem şöyle demişti: "Biz onlara (bilginlere) ibadet etmiyoruz ki." İşte bu noktada Rasulullah (s.a.v) konuya açıklık getirerek, burada söz konusu ibadetin, masiyet yani Allah'ın emrine isyan olan konularda, bu kimselere itaat edilmesi olduğunu bildirmiştir. 10 10.(Tirmizi Tefsir: 9, Taberi 14/210 (16631-16634) Rasulullah (s.a.v) "Allah'ı bırakıp da bilginlerini, rahiplerini rabler edindiler." (Tevbe: 9/31) ayetini okuyordu. Adiyy Rasulullah'a: "Onlar, onlara ibadet etmiyorlar ki" dedi. Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Bunlar Allah'ın helal kıldığını haram ve haram kıldığını da helal kılıyorlar, onlar da bunlara tabi oluyorlardı. İşte bu, onların onlara ibadetidir." Suyuti Dürrül Mensur 3/230'da İbn Sa'd, Abd b. Humeyd, İbn Münzir, İbn Ebu Hatim, Taberani, Ebu'ş-Şeyh, İbn Merdüyeh ve Beyhaki'ye nisbet etmiştir.) 17

d - Sevgide şirk ) ش ح الح م حب ة ( ر ك Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }و م ن الن اس م ح ن ي ت خ ذ م ح ن ون ا ل ل أ نحد ا ا ي ب ون ه ح م ك ح ب ا ل ل و ال ذ ي ن آم ن واح أ ش د ح ب ا ل ل } "İnsanlardan bazıları Allah'tan başka varlıkları O'na denk tutarlar, onları Allah'ı sevdikleri gibi severler. Müminler ise en çok Allah'ı severler." (Bakara: 2/165) 2 - Küçük Şirk ) ا ل ح رك األ ح غ ر ( Küçük şirk: Riyadır. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }ف م ح ن ك ان ي ح رج وا ل ق اء ر ب ه ف ح ي ح عم ح ل ع م ال ا ل ا و ال ي ح ر حك ب ع ب ا ة ر ب ه أ ح دا { "Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, salih amel işlesin ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak koşmasın." (Kehf: 18/110) 3 - Gizli Şirk ) ا ل ح رك ا ح ل ف ي ( Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "ا ل ح رك ف ذ ه األم ة أ ح خف ى م ح ن ب يب الن حم ة الس حو اء ع ى ف اة س حو اء ف ظ ح م ة ال ح يل " 18

"Bu ümmet içinde şirk, koyu karanlık bir gecede, siyah karıncaların, siyah taşlar üzerinde hareket etmesi gibi hareket eder." Bunun keffareti ise Rasulullah (s.a.v)'in yapmış oldukları şu duayı yapmaktır: "ا ل ه م إ ن أع وذ ب ك أ حن أ حشر ك ب ك ش ح يئا و أن ا أ حع م و أ ح ست حغف ر ك م ن الذ نحب ال ذ ال أ حع م ". "Allah'ım! Herhangi bir şeyi şirk koşmaktan sana sığınırım. Bilmeden işlediğim günahtan dolayı da senden mağfiret dilerim." 11 11 Hadisin bir çok lafzı ve bir çok şahidi vardır. Buhari'nin Edeb'ul Mufred'de Ebubekr (ra)'dan rivayet etmiş olduğu lafız şu şekildedir: ح ث د ا ع ب اس الد ر س ي ق ال : ح ث د ا ع ب ال و اح ق ال : ح ث د ا ل ي ث ق ال : أ خ ب ر ر ج م ن أ ه ال ب ر ق ال : ع ق ال : ي ا أ ب ا ب ك ر ل ل ر يك م أ خ ف ى م ن دب ي م ع ق ب ن ي نس ار ي ق ول : " ان ط ل ق م ع أ ب ب ك ر ال يق ر ض ي ا لل ع د ه إ ل الد يب الد م ق ال أ ب و ب ك ر : و ه ال ر إ ال م ن ج ع م ع ا لل إ ل ا آخ ر ق ال الد يب : و ال ذي ن ف نس ي ب ي ه ل ل ر أ خ ف ى م ن د ب ي الد م أ ال أ د ل ك ع ل ى ش ي ء إ ذ ا ق ل ت ه ذ ه ع د ك ق ل يل ه و ك ث ري ه ق ال : ق : الل ه م إ أ ع وذ ب ك أ ن أ ش ر ب ك و أ ن ا أ ع ل م و أ س ت غ فر ل م ا ال أ ع ل م " Ma'kıl b. Yesar'dan dedi ki Ebubekr es-sıddik (ra) ile Allah Rasulu (sav)'e gittim. Yanına varınca şöyle dedi: Ey Ebubekr! Sizin içinizde şirk karıncanın ayak sesinden daha gizlidir! Bunun üzerine Ebubekr (ra) dedi ki: Şirk Allah'ın yanında başka bir ilah edinmek değil midir? Bunun üzerine Allah rasulu (sav) şöyle buyurdu: Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki şirk karıncanın ayak sesinden daha gizlidir. Sana bir şey göstereyim mi ki, onu söylediğin zaman, şirkin azını ve çoğunu senden gidersin.» «De ki: "Allah'ım, bildiğim halde sana şirk koşmaktan sana sığınırım ve bilmediğim şeyden de, senden mağfiret dilerim."» (Edeb'ul Mufred no: 716) Bunun benzerleri Ahmet Müsned': 4/403 Taberani "Kebir" ve "Evsat", Ebu Ya'la, Mecmeu'z-zevaid: 10/223,224, Terğib ve't-terhib:1/76'da Huzeyfe, Aişe ve Ebu Musa (r. anhum ecmain)'den nakledilmiştir. 19

KÜFÜR VE ÇEŞİTLERİ (ا لحك حفر ( Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) bu hususta şunları zikretmektedir: Küfür iki çeşittir: 1 - Büyük Küfür (ا لحك حفر األ حكب ر ( Büyük Küfür: (Küfr'ül ekber) İslam dininden çıkaran küfürdür. (Buna Küfr'ü millet de denir.) Beş çeşittir: Allah (c.c) şöyle buyuruyor: a - Yalanlama (İnkar) küfrü ) ك حفر الت حكذ يب ( }و م ح ن أ ظح م م ن افحت ر ى ع ى ا ل ل ك ذ با أ ح و ك ذ س ب ا ح ل ق ل م ا ج اء ه أ ل ح ي 20 ف ج ه ن م م ثحوى ل ح ك اف ر ين { "Allah'a karşı yalan uydurandan, yahut hak kendisine gelmişken onu yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Cehennemde kafirler için kalacak yer yok mudur?" (Ankebut: 29/68) b Tasdikle beraber büyüklenme ve yüz çevirme küfrü ) كحف ر اإلب ا ء و اال ح ست حكب ا ر م ع الت ح صد ي ق ( Doğru olduğuna inanmakla birlikte büyüklenerek yüz çevirmektir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }و إ حذ ق ح ن ا ل ح م ال ك ة ا ح سج د وا ل م ف س ج د وا إ ال إ بح يس أ و ا ح ست حكب ر

و ك ان م ن الحك اف ر ين { "Hani bir zamanlar meleklere: "Adem'e secde edin" demişdik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O ise kaçındı, büyüklük tasladı ve kafirlerden oldu." (Bakara: 2/34) c - Şüphe küfrü ) كحف ر ال ك ( Buna, küfr'üz zann yani zanna dayalı küfür de denir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }و خ ل ج ن ت ه و و ظ ا ل ل ن حفس ه ق ال م ا أ ظ ن أ حن ت ب يد ذ ه أ ب دا و م ا أ ظ ن الس اع ة ق ا م ة و ل ئ ح ن ر ح ت إ ل ر ب ح أل ج د ن خ ريا م حنه ا م حنق با ق ال ل ه اح ب ه و و ي او ر ه أ ك ف ح رت ب ال ن ن طحف ة ث سو ا ك ذ خ ق ك م ح ن ت ر ا ث م ح ر ج ال ل ك ن ا و ا ل ل ر ب و ال أ حشر ك ب ر ب أ ح دا { "(Gurur ve kibirle) kendisine zulmederek bağına girerken: "Bunun, hiçbir zaman yok olacağını sanmam. Kıyametin kopacağını da zannetmiyorum. Şayet Rabbime döndürülürsem, hiç şüphem yok ki, orada bundan daha hayırlısını bulurum." dedi. Karşılıklı konuştukları arkada-şı ona: "Sen, seni topraktan, sonra nutfeden yaratan, daha sonra seni bir adam biçimine sokan Allah'ı mı inkar ediyorsun? İşte o benim Rabbim olan Allah'tır. Ben Rabbime hiçbir şeyi ortak koşmam" dedi." (Kehf: 18/35-38) d - Yüz çevirme küfrü ) كحف ر اإل حع ر اض ( Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }و ال ذ ين ك ف ر وا ع م ا أ نحذ ر وا م ح عر ض ون { "...İnkar edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz çevirmektedirler." 21

(Ahkaf:46/3) 22

Allah (c.c) şöyle buyuruyor: e - Nifak küfrü ( ) كحف ر الن ف اق }ذ ل ك ب أ ن ه ح م آم ن وا ث ك ف ر وا ف ط ب ع ع ى ق و ب ح م ف ه ح م ال ي حفق ه ون { " Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra inkar etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar." (Munafikun: 63/2-3) 2 - Küçük Küfür Küçük küfür: (Küfr'ül asgar) İslam dininden çıkarmayan küfürdür. (Buna Küfr'ü nimet, yani nimete nankörlük ismi de verilir.) Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: }و ض ر ا ل ل م ث ال ق ح ري ة ك ان حت آم ن ة م طحم ئ ن ة ي أحت يه ا ر حزق ه ا ر غ دا م ح ن ك ل وع و ا ح ل ح وف ا ك ان وا ي ح ا ل ل ف أ ذ اق ه ا ا ل ل ل ب اس ا ح ل ص ن ع ون { م ك ان ف ك ف ر حت ب أ نحع م "Allah, şöyle bir ülkeyi (ibret için) örnek verdi: Bu ülkede güven ve huzur vardı. Oraya her taraftan bol bol rızık gelirdi. Sonra onlar Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük ettiler. Allah da onlara, yaptıklarından ötürü açlık ve korku belasını tattırdı." (Nahl: 16/112) NİFAK (MÜNAFIKLIK) ) الن ف اق ( Şeyh Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) şöyle diyor: Nifak (ikiyüzlülük, olduğundan başka görünmek) iki çeşittir. 1- İtikadi nifak 2- Ameli nifak. 23

1- İtikadi nifak ) اال حع ت قا ا لن ف اق ( İtikadi nifakın altı çeşidi vardır. Bunlar: a- Rasulullah'ı yalanlamak, b- Rasulullah'ın getirdiklerinin bir kısmını yalanlamak, c- Rasulullah'a buğzetmek, d- Rasulullah'ın getirdiklerine buğzetmek, e- Rasulullah'ın getirdiği dinin başarısızlığını görünce bundan sevinç duymak, f- Rasulullah (s.a.v)'in dininin başarı kazanmasına üzülmek, bundan rahatsızlık duymak. Bu nifakın altı çeşidinden herhangi birisine sahip olanlar cehennemin en alt tabakasında bulunacaktır. 12 Şikaktan (ayrılıktan) ve nifaktan (ikiyüzlülükten) Allah'a sığınırız. Bu da beş çeşittir. 2-Ameli nifak ) ا لن ف اق الحع م ي ( Rasulullah (s.a.v) şöyle buyuruyor: آي ة الحم ن اف ق ث ال ث إ ذ ا ح د ث ك ذ و إ ذ ا و ع د أ ح خ ف و إ ذ ا احؤ ت ن خ ا ن "Münafığın alameti üçtür; Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz, kendisine birşey emanet edilince ihanet eder. 13 12 Bu tarz amelleri işleyenler hakiki anlamda münafık ve kafirdirler. Allahu teala şöyle buyuruyor: Doğrusu münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlar için hiçbir yardımcı bulamazsın. (4/Nisâ, 145) 13 Buhari İman: 34, Edeb: 69, Müslim İman: 106, 108 Tirmizi İman: 14, 20, Ahmed: 2/291, 397 24

Hadisin başka bir lafzında ise bunlara ilave olarak şöyle buyurulmuştur: 14 و إ ذ ا ع ا د غ د ر و إ ذ ا خ ا م ف ج ر "Husumet ettiği zaman haktan ayrılır. Ahdedince ahdini bozar. TAĞUTUN MANASI Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) diyor ki: 15 Allah sana rahmet etsin bil ki; Yüce Allah'ın Ademoğluna ilk farz kıldığı şey tağutu inkar edip, Allah'a iman etmesidir. Bunun delili Allah (c.c) şu kavlidir: }و ل ق حد ب ع ثحن ا ف ك ل أ م ة ر س وال أ ن ا حعب د وا ا ل ل و ا ح جت ن ب وا الط اغ وت } "Andolsun ki biz her millete "Allah'a ibadet edin ve tağuttan sakının" diye (emretmeleri için) bir rasul gönderdik." (Nahl: 16/36) Tağutu inkar etmek şöyle olmalıdır: Allah'tan başkasına ibadet etmenin batıl olduğuna inanmalı ve Allah'tan başka ibadet edilenleri terk etmeli, onlara buğz etmeli, bunların taraftarlarını (şirk ehlini) tekfir etmeli ve onlara karşı düşmanlık beslemelidir. Allah'a imana gelince o da şöyle olmalıdır: İbadet edilecek yegane mabudun başkası değil sadece O olduğuna iman etmeli, ibadetin hangi çeşidi olursa olsun, tümünü sadece Allah için halisane olarak yerine getirip, O'nun dışında ilah olarak kabul edilenlere ibadeti reddetmelidir. İhlas (tevhid) ehlini sevmeli, onları dost edinmeli, aynı zamanda şirk ehline karşı buğz ve düşmanlık beslemelidir. İşte İbra- 14 Buhari İman:24, Mezalim: 17, Müslim İman: 106 Ebu Davud Sünnet; 15, Ahmed: 2/189, 198 15 Ed-Durar'us Seniyye 1/162-163 25

him (a.s)'in getirdiği din budur. Öyle ki kim bundan uzak durur, buna sırt çevirirse, o kendini aşağılamış olur. 16 Allah'ın şu ayette zikretmiş olduğu güzel örnek de budur: Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: ح م }ق حد ك ان حت ل ك ح م أ ح سو ة ح س ن ة ف إ ب ح ر ا يم و ال ذ ين م ع ه إ حذ ق ال وا ل ق ح وم ه إ ن ا ب ر آء م حنك ح م و م ا ت ح عب د ون م ح ن ون ا ل ل ك ف ح رن ا ب ك ح م و ب د ا ب ح ين ن ا و ب ح ين ك م الحع د او ة و الحب حغض اء أ ب دا ح ت ت حؤم ن وا ب ا ل ل و حد ه { "İbrahim ve onunla beraber olanlarda, sizin için güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız. Sizi reddettik. Bir tek Allah'a inanmanıza kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir." (Mümtahine: 60/4) Tağut: Genel (bir ifade)dir. her varlığa verilen genel isimdir. İster kendisine ibadet edilen bir mabud isterse de kendisine tabi olunan veyahut da Allah ve Rasulu ne muhalif olarak itaat edilen birisi olsun; Allah'tan başka ibadet edilen ve kendisine ibadet edilmesine rıza gösteren herkes tağuttur. Tağutlar çoktur. Ancak bunların önde gelenleri beş tanedir: 1 - İnsanları Allah'tan başkalarına ibadete çağıran şeytan. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }أ ل ح أ حعه حد إ ل ح يك ح م ي ا ب ن آ م أ حن ال ت ح عب د وا ال ح يط ان إ ن ه ل ك ح م ع د و م ب ن } "Ey Ademoğlu! Ben size, şeytana ibadet etmeyin, çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır, diye bildirmedim mi?" (Yasin: 36/60) 16 Yazar şu ayete atıf yapmaktadır: Kendi nefsini aşağılık kılandan başka, İbrahim'in dininden kim yüz çevirir? Andolsun, biz onu dünyada seçtik, gerçekten ahirette de O Salihlerdendir (Bakara: 130) 26

2 - Allah'ın hükümlerini değiştiren zalim idareciler. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }أ ل ح ت ر إ ل ال ذ ين ي ح اع م ون أ ن ه ح م آم ن وا ا أ نح ا ل إ ل ح يك و م ا أ نحا ل ح م ن ق حب ك ي ر يد ون أ ح ن ي ت ح اك م وا إ ل الط اغ وت و ق حد أ م روا أ حن ي حكف ر وا ب ه و ي ر ي د ال ح يط ان أ حن ي ض ه ح م ض الال ب ع يدا { "Sana indirilene ve senden öncekilere indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Reddetmeleri emrolunmuşken tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Oysa ki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor." (Nisa: 4/60) 3 - Allah'ın indirdiklerinden başka hükümlerle hükmedenler. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }و م ح ن ل ح ي ح ك ح م ا أ نحا ل ا ل ل ف أ ول ئ ك م الحك اف ر ون } "Kim Allah'ın indirdiğiyle hüküm vermezse, işte onlar kafirlerin ta kendileridirler." (Maide: 5/44) 4 Allah ın dışında Gaybı bildiğini iddia eden kişi. }ع ا ل الحغ ح يب ف ال ي ظحه ر ع ى غ ح يب ه أ ح دا إ ال م ح ن ب حن ي د ي ح ه و م ح ن خ ح ف ه ر دا { ف إ ن ه ي حس ك Allah (c.c) şöyle buyuruyor: م ن ا ح ر ت ض ى م ح ن ر س و ل " Gaybı bilen Allah, gaybını kimseye açmaz. Ancak rasullerinden razı olduğu kimseler başka...çünkü O, onun önüne ve arkasına izleyiciler (koruyucu melekler) dizer." (Cin: 72/26-27) }و ع حند ه م ف ات الحغ ح يب ال ي حع م ه ا إ ال و و ي ح ع م م ا ف الحب ر و الحب حر و م ا 27

ت ح سق ط م ح ن و ر ق ة إ ال ي حع م ه ا و ال ح ب ة ف ظ م ات األ ح رض و ال ر حب و ال ي اب س Rüşd: Muhammed (sav)'in dinidir. 28 إ ال ف ك ت ا م ب ن { "Gaybın anahtarları O'nun katındadır; O'ndan başka kimse O'nu bilemez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir. O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi bile bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır." (En'am: 6/59) 5 Allah ın dışında kendisine ibadet edilen ve buna rıza gösteren. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }و م ح ن ي ق ح ل م حنه ح م إ ن إ ل ه م ح ن ون ه ف ذ ل ك حا يه ج ه ن م ك ذ ل ك حا ال ظ ال م ن { "Onlar içinde kim, ben Allah'tan başka bir ilahım derse, işte onu cehennemle cezalandırırız. Zulmedenlerin cezasını işte böyle veririz." (Enbiya: 21/29) Şurası çok iyi bilinmelidir ki, bir kimse tağutu reddetmediği müddetçe Allah'a iman etmiş sayılmaz. Çünkü yüce Allah, bu hususta kitabında şöyle buyurmaktadır: ح ست ح ب الط اغ وت و ي حؤم ح ن ب ا ل ل ف ق د ا مس ك ب الحع ح رو ة الحو ثح قى ال }ف م ح ن ي حكف ح ر انحف ص ام ل ا و ا ل ل س يع ع يم } "Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitendir, bilendir." (Bakara: 2/256) Yukarıda sunduğumuz ayetin baş kısmında şu ifadeler yer almaktadır: "Artık rüşd ile ğayy birbirinden ayrılmıştır."

Ğayy: Ebu Cehil'in dinidir. Urvetu'l-vuska (sağlam kulp): Allah'tan başka ibadete layık hiçbir ilah olmadığına şehadette bulunmaktır. "La ilahe illallah" kelimesi hem reddi, hem de ispatı içermektedir. Bu itibarla: ("La ilahe" yani ilah yoktur manasına gelen kısım) Allah'tan başka ibadet edilenleri reddetmek ve ve de (İllallah yani Allah hariç manasına gelen kısmı ise) her türlü ibadeti ortağı bulunmayan, bir olan Allah (c.c)'a yapmaktır. األصول الثالثة ÜÇ TEMEL ESAS DÖRT MESELE Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a) der ki: Şunu bil ki Allah ın rahmeti üzerine olsun bizim dört meseleyi bilmemiz gerekmektedir: 1 - İlim: Yani Allah'ı, Rasulunu ve de İslam dinini delilleriyle bilmek. 2 - Amel: Bu ilimle amel etmek. 3 - Buna davet etmek. 4 - Davet sırasında görülen eziyetlere sabretmek. Bütün bunların delili Asr suresidir. Bu surede Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır: }و الحع ح صر إ ن األ نحس ان ل ف ي خ ح سر إ ال ال ذ ين آم ن وا و ع م وا ال ص ا ل ات و ت و ا ح وا ب ا ح ل ق و ت و ا ح وا ب ال ص ح { "Asra yemin olsun ki, insan hiç şüphesiz hüsrandadır. Ancak iman edip, salih amel işleyenler ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bundan müstesnadır." (Asr: 103/1-3) 29

İmam Şafiî yüce Allah ın rahmeti üzerine olsun şöyle demektedir: Eğer yüce Allah kullarına karşı bu sureden başka bir hüccet (delil) indirmemiş olsaydı, bu dahi onlara yeterdi. İmam Buharî de Allah ın rahmeti üzerine olsun Sahih inde ilmin söz ve amelden önce olduğuna dair bir bab açmıştır. Buna delil de yüce Allah ın şu kavlidir: }ف ا حع ح م أ ن ه ال إ ل ه إ ال ا ل ل و ا ح ست حغف ح ر ل ذ نحب ك } "(Ey Muhammed!) Bil ki Allah'tan başka ibadete layık ilah yoktur. Kendinin, mümin erkek ve kadınların günahlarının bağışlanmasını dile." (Muhammed: 47/19) Görüldüğü gibi burada söz ve amelden önce ilim ile başlamaktadır. ÜÇ MESELE Şunu bil ki Allah ın rahmeti üzerine olsun her müslüman erkek ve kadına şu üç meseleyi öğrenmek ve gereğince amel etmek vaciptir: 1 - Allah bizi yarattı, bizi rızıklandırdı. Ve O bizleri başıboş bırakmamıştır. Bilakis bizlere bir rasul gönderdi. Kim ona itaat ederse cennete, kim de karşı gelirse cehenneme gidecektir. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: }إ ن ا أ ح رس ح ن ا إ ل ح يك ح م ر س وال ش ا دا ع ح يك ح م ك م ا أ ح رس ح ن ا إ ل ف ح رع ح ون ر سوال ف ع ص ى ف ح رع ح ون الر س ول ف أ خ حذن اه أ ح خذا و ب يال { "Firavun'a bir rasul gönderdiğimiz gibi, doğrusu, size de hakkınızda şahitlik edecek bir rasul gönderdik. Ama Firavun o rasule karşı gelmiş, biz de onu ağır ve çetin bir azaba uğratmıştık." (Müzzemmil: 73/15-16) 2-Yüce Allah ibadetinde kendisine herhangi bir kimsenin ortak koşulmasına ister mukarreb (Allah a yakınlaştırılmış) bir melek, isterse de 30

mürsel (rasul olarak gönderilmiş) bir peygamber olsun asla razı olmaz. Buna delil de yüce Allah ın şu buyruğudur: }و أ ن الحم س اج د ل ل ف ال ت حدع و م ع ا ل ل أ ح دا { "Mescidler şüphesiz Allah'ındır. O halde Allah ile birlikte kimseye dua (ibadet) etmeyin." (Cin: 72/18) 3 - Kim Allah a ve Rasûlüne itaat eder ve Allah ı tevhid ederse (birlerse), o kimsenin Allah ve Rasûlüne karşı gelen kimseleri en yakın akrabası olsa dahi veli edinmesi caiz değildir. Buna delil de yüce Allah ın şu buyruğudur: }ال ت د ق ح وما ي حؤم ن ون ب ا ل ل و الحي ح وم ا لخ ر ي و ا ون م ح ن ح ا ا ل ل و ر س ول ه و ل ح و ك ان وا آب اء ح م أ ح و أ ب ح ن اء ح م أ ح و إ ح خو ان ه ح م أ ح و ع ري ت ه ح م أ ول ئ ك ك ت ب ف ق و ب م م ح و ي حدخ ه ح م ج ن ات ت حر ن ت حت ه ا األ نحه ار خ ال د ي ن احأل ي ان و أ ي د ح م ب ر وح م حنه ف يه ا ر ض ي ا ل ل ع حنه ح م و ر ض وا ع حنه أ ول ئ ك ح ح ا ا ل ل أ ال إ ن ح ح ا ا ل ل م الحم حف ح ون { "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları olsa bile- Allah'a ve Rasulüne düşman olanlara sevgi beslediğini göremezsin. İşte Allah imanı onların kalblerine yazmış ve katından bir nur ile onları desteklemiştir. Onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacak ve onlar orada temelli kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte onlar Allah'ın hizbidir (taraftarıdır). İyi bilin ki, kurtuluşa erecek olanlar sadece Allah'ın hizbi (taraftarı) olanlardır." (Mücadele: 58/22) Allah ın kendisine itaatinin yollarını göstermesini dilediğimiz kişi! Şunu bil ki Hanîflik İbrahim in milleti (dini)dir. Bu da yüce Allah a bir ve tek olarak, dini de yalnızca O na has kılarak ibadet etmektir. Allah bütün 31

insanlara bunu emretmiştir ve onları bunun için yaratmıştır. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır: }و م ا خ حقت ا ح ل ن و األ نحس إ ال ل ي ح عب د ون { Ben cinleri de, insanları da ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım. (ez-zâriyât, 51/56) Buradaki...yalnız Bana ibadet etsinler... buyruğu "Beni birlesinler" demektir. Allah ın verdiği emirlerin en büyüğü tevhid dir. Tevhid de yalnızca Allah a ibadet etmek demektir. Nehyettiği şeylerin en büyüğü de şirk tir. Şirk Allah ile birlikte Allah tan başkasına dua ve ibadet etmek demektir. Delili de yüce Allah ın şu buyruğudur: }و ا حعب د وا ا ل ل و ال ت ح ر ك وا ب ه ش ح يئا { Allah a ibadet edin, O na hiçbir şeyi ortak koşmayın. (en- Nisâ, 4/36) Sana: İnsanın bilmekle yükümlü olduğu üç esas nedir? diye sorulursa de ki: Kulun Rabbini, dinini ve peygamberi Muhammed i sallallahu aleyhi ve sellem bilmesidir. 32

BİRİNCİ ESAS: KULUN RABBİNİ BİLMESİ Bundan dolayı sana Rabbin kimdir? diye sorulursa, de ki: Rabbim Allah tır, O nimetleriyle beni de, bütün âlemleri de terbiye etmiştir. O benim mabudumdur ve ben O ndan başkasına ibadet etmem. Buna delil de yüce Allah ın: 33 }ا ح ل ح مد ل ل ر الحع ال م ن { Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah adır. (el-fatiha, 1/1) buyruğudur. Allah ın dışındaki her bir varlık âlemdir, ben de o âlemden bir kişiyim. Sana: Rabbini ne ile bildin? diye sorulursa, de ki: Ben Rabbimi ayetleriyle ve yaratıklarıyla bildim. Gece ve gündüz, güneş ve ay O nun ayetlerindendir. Yedi gök, yedi yer, onların içindekiler ve aralarındakiler de O nun yarattıklarının bir kısmıdır. Buna delil de yüce Allah ın şu buyruklarıdır: ت ح سج د وا ل ح آي ات ه ال ح يل و الن ه ار و ال ح مس و الحق م ر ال مس و ال }و م ح ن ل ح ق م ر و ا ح سج د وا ل ل ال ذ خ ق ه ن إ حن ك حنت ح م إ ي اه ت ح عب د ون { "Gece ile gündüz, güneş ile ay onun ayetlerindendir. Güneş ve aya secde etmeyin. Eğer yalnız Allah'a ibadet ediyorsanız onları yaratan Allah'a secde edin. " (Fussilet Suresi 37. ayet) Ve şöyle buyurmuştur: س ت ة أ ي ام ث ا ح الس م او ات و احأل ح رض ف ست و ى }إ ن ر ب ك م ا ل ل ال ذ خ ق و ال ح حغ ي ال ح يل الن ه ار ي طح ب ه ح ث يثا مس و الحق م ر و الن ج و م ع ى الحع ح رش ي م س خ ر ات ب أ ح مر ه أ ال ل ه ا ح ل ح ق و احأل ح مر ت ب ار ك ا ل ل ر الحع ال م ن {

"Muhakkak ki sizin Rabbiniz olan Allah, gökleri ve yeryüzünü altı günde yaratmış ve sonra da arşa istiva etmiştir. Gündüzün aydınlığını, onu süratle takip eden gece ile örten, güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğdiren O'dur. Yaratmak da emretmek de Allah'a mahsustur. Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah şanı yüce olandır." (Araf Suresi 54. ayet) Rab; kendisine ibadet edilen (ve de ibadet edilmesi gereken)dir. Buna delil ise yüce Allah'ın şu sözüdür: }ي ا أ ي ه ا الن اس ا حعب د وا ر ب ك م ال ذ خ ق ك ح م و ال ذ ين م ح ن ق حب ك ح م ل ع ك ح م ت ت ق ون ال ذ ج ع ل ل ك م احأل ح رض ف ر اشا و الس م اء ب ن اء و أ نحا ل م ن الس م اء م اء ف أ ح خر ج ب ه م ن الث م ر ات ر حزقا ل ك ح م ف ال ت حع وا ل ل أ نحد ا ا و أ نحت ح م ت حع م ون { "Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin. Umulur ki (böylece Allah'ın azabından) korunmuş olursunuz. O Rab ki sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü de sağlam bir çatı yaptı. Gökyüzünden yağmuru indirip onunla sizin için çeşitli meyveleri rızık olarak çıkardı. Öyle ise artık bile bile Allah'a ortaklar koşmayın." (Bakara Suresi 21-22. ayetler) İbn-i Kesir (Allah ona rahmet etsin) şöyle demiştir. İbadete müstahak olan yegane varlık bu kadar çeşitli mahlukatı yaratandır, yani Allah'tır. Allah'ın yapılmasını emrettiği; İslam (teslim olmak), iman (kesin bir inançla inanmak) ve ihsan (Allah ı görüyormuşçasına ibadet etmek) ve de ibadet kapsamında yer alan dua, havf (korku), reca (ümit etmek), tevekkül etmek, rağbet (isteyerek yönelmek), rahbet (çekinerek korkmak), huşu (itaat ederek sakınmak), haşyet (bilerek korkmak), inabe (yönelmek), istiane (yardım dilemek), istiaze (sığınmak), istigase (imdat dilemek), zebh (kurban kesmek), nezr (adak adamak) buna benzer yüce Allah ın emretmiş olduğu bütün çeşitleri ile ibadet, sadece ve sadece Allah a mahsustur. (Bunlara) delil yüce Allah ın şu buyruğudur: و أ ن الحم س اج د ل ل ف ال ت حدع وا م ع ا ل ل أ ح دا 34

"Mescidler şüphesiz Allah'ındır. O halde Allah ile birlikte kimseye dua (ibadet) etmeyin." (Cin: 72/18) Her kim bu ibadetlerden herhangi birisini Allah tan başkasına yöneltecek olursa, o kimse müşrik ve kâfirdir. Buna da delil yüce Allah ın şu buyruğudur: و م ن ي حدع م ع ا ل ل ا لا آخ ر ال ب حر ا ن ل ه ب ه ف إ ن ا ح س اب ه ع ن د ر ب ه إ ن ه ال ي حف الحك اف ر و ن Kim buna dair hiçbir delili bulunmaksızın, Allah ile birlikte başka bir ilâha dua (ve ibadet) ederse, onun hesabı ancak Rabbinin katındadır. Kâfirler hiç şüphesiz kurtuluşa eremezler. (el- Mu minûn, 23/117) Hadîs-i şerifte de: ا لد ع اء م خ ا لحع ب ا ة Dua ibadetin beynidir 17 diye buyrulmaktadır. Buna delil de yüce Allah ın şu buyruğudur: ح ب ل ك ح م إ ن ال ذ ي ن ي ح ست حك و ن ع ح ن ع ب ا ت و ق ال ر ب ك م اح ع و ن أ ح ست ج س ي حدخ ون ج ه ن م اخ ر ي ن Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, ben de duanızı kabul edeyim. Şüphesiz Bana ibadet etmeyi büyüklüklerine yedirmeyenler yakında hor ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir. (el-mu min, 40/60) Havf (Korku): Bunun ibadet olduğuna delil Yüce Allah'ın şu ayetidir: ف ال ت اف و ح م و خ اف ون إ حن ك حنت ح م م حؤم ن ن Eğer iman eden kimseler iseniz, onlardan (kafirlerden) değil benden korkun" (Ali İmran Suresi: 175. ayet) 17 Tirmizi, De'avat: 2, Tirmizi hadis hakkında şu notu düşmüştür: Hadis bu vecihten garibtir. Biz bunu İbn Lehia hadisinden başka bir yolla bilmiyoruz. Tirmizi de 3371 no lu hadis 35

Reca (Ümit Etmek): Bunun ibadet olduğuna delil Yüce Allah'ın şu ayetidir: }ف م ح ن ك ان ي ح رج وا ل ق اء ر ب ه ف ح ي ح عم ح ل ع م ال ا ل ا و ال ي ح ر حك ب ع ب ا ة ر ب ه أ ح دا { "Kim Rabbi ile karşılaşmayı ümit ederse salih amel işlesin ve Rabbine yapmış olduğu ibadetlerde ona kimseyi ortak koşmasın" (Kehf Suresi 110. ayet) Tevekkül Etmek (Güvenip dayanmak): Bu ibadetin delili ise Yüce Allah'ın şu sözleridir: }و ع ى ا ل ل ف ت و ك وا إ حن ك حنت ح م م حؤم ن ن { 23) Eğer iman etmiş iseniz ancak Allah a tevekkül edin (Maide: }و م ح ن ي ت و ك ح ل ع ى ا ل ل ف ه و ح ح سب ه { Ayet) "Kim Allah'a tevekkül ederse Allah ona yeter" (Talak Suresi 3. Rağbet (İsteyerek Yönelmek), Rahbet (Çekinerek Korkmak), Huşu (İtaat Ederek Sakınmak): Bu ibadetlere delil ise Yüce Allah'ın şu sözüdür: }إ ن ه ح م ك ان وا ي س ار ع ون ف ا ح ل ح ير ات و ي حدع ون ن ا ر غ با و ر با و ك ان وا ل ن ا خ اش ع ن { Şüphesiz bunlar hayırlı işler yapmaya koşarlar. Rağbet ederek, rahbet ile (korkarak) bize dua ederlerdi. Bize gönülden derin saygı (huşû) duyarlardı. (Enbiya: 90) Haşyet (Korkmak): Bu (ibadete) delil ise Yüce Allah'ın şu sözüdür: "Onlardan değil, asıl benden korkun" (Maide: 44) 36

}ف ال ت ح ح و ح م و ا حخ ح و ن } İnabe (Yönelmek): Bu (ibadetin) delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür: "Rabbinize yönelin ve O'na teslim olun." (Zümer: 54) }و أ ن يب وا إ ل ر ب ك ح م و أ حس م وا ل ه { İstiane (Yardım Dilemek): Bu (ibadete) delil ise Yüce Allah'ın şu sözüdür: }إ ي اك ن ح عب د و إ ي اك ن ح ست ع ن { "Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz" (Fati- Allah rasulu (sav) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: "Yardım dilediğin zaman Allah'tan yardım dile" 18 ha:5) إذ ا ا ح ست ع حن ت ف ا ح ح ست ع ن با لل İstiaze (Sığınmak): Bu (ibadetin) delili ise Yüce Allah'ın şu sözleridir: (Fe- "De ki: Sabahın rabbine sığınırım" ق ح ل أ ع وذ ب ر الحف ق lak: 1) sığınırım" "De ki: İnsanların Rabbine }ق ح ل أ ع وذ ب ر الن اس } (Nas Suresi 1-2. ayet) İstigase (İmdat Dilemek): Bu (ibadetin) delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür: }إ حذ ت ح ست غ يث ون ر ب ك ح م ف ا ح ست ج ا ل ك ح م{ 18 Tirmizi, Sıfat ul kıyame, No: 2516 37

"Rabbinizi imdada çağırdınız da (O da hemen akabinde) sizin bu çağrınıza cevap vermişti(karşılık vermişti). (Enfal Suresi 9. ayet) Zebh (Kurban Kesmek): Bu (ibadetin) delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür: ق ح ل إ ن ن د ا ن ر ب إ ل ر ا ط م ح ست ق ي م ينا ق ي ما م ة إ ب ح ر ا ي م ح ن يفا و م اك ا ن ق ح م ن الحم ح ر ك ن * ل إ ن ال ت و ن س ك ي و م حي ا و م ا ت ل ل ر ن و ب ذ ل ك س م الحع ال م ن * ال ش ر ي ك ل ه أ م ح ر ت و أ ن ا أ و ل الحم ح "Şüphesiz Rabbim beni doğru yola, gerçek dine ve haniflerden olan İbrahim'in dinine iletmiştir" de. De ki: "Namazım, kestiğim kurbanım, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi Allah içindir. O'nun hiçbir ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim." (Enam Suresi 161-163. ayetler) هللا لع ن " م ح ن gelmiştir: (Peygamber efendimizin) sünnetinde şöyle et- "Allah kendinden başkası için kurban kesene lanet " هللا ل غ حري ذ ب miştir." 19 Nezr (Adak Adamak): Bu (ibadetin) delili ise Yüce Allah'ın şu sözüdür: }ي وف ون ب الن حذر و ي اف ون ي ح وما ك ان ش ر ه م ح ست ط ريا { "Onlar adaklarını yerine getirirler ve şerri, kötülüğü yaygınlaşmış olan (o) günden korkarlar" (İnsan Suresi 7. ayet) 19 Müslim. Edahi: 8 no: 1978 38