Satış sözleşmesinin yolunu açmak için yüzlerce Arçelik işçisini işten attılar



Benzer belgeler
Renault, Tofaş, Coşkunöz, Mako, Arçelik,

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ADNAN SERDAROĞLU NUN 2011 MESS GREVLERİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

TÜMTİS İstanbul Şube Başkanı Çayan Dursun la UPS direnişi hakkında söyleşi

Direnişteki BEDAŞ işçileriyle söyleşi

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

ONUR BAKIR HAKLARIMIZ VAR! İŞÇİ KADINLAR SORUYOR, EKMEK VE GÜL YANITLIYOR yılından 100 soru ve 100 yanıtta kadın işçilerin hakları

E-SENDİKA HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

Cumhuriyet Halk Partisi

Metalde grev süreci hangi fabrikalarda başlıyor?

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM

Metal işçisinin önündeki tehlikeler ve fırsatlar

yaratmak fark için Birlikte Güçlüyüz Fark yaratıyorsunuz

10SORUDA AİLE SİGORTASI

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

fiç N N YASAL HAKLARI

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

TÜRKİYE ENERJİ, SU VE GAZ İŞÇİLERİ SENDİKASI

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Hatta, geçmişte denemiş olduğunuz diğer 'metodlar'dan muhtemelen DAHA KOLAY (ve çok daha eğlenceli!)

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Bir. güç birliği. hikayesi

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor.

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

TÜM YEREL-SEN TÜM YEREL YÖNETİM ÇALIŞANLARI SENDİKASI İZMİR 1 NOLU ŞUBE BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

DEVRİMCİ İLETİŞİM VE ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI SENDİKASI TANITIM BROŞÜRÜ

İşyeri Temsilcileri Rehberi

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

NEYI DAHA BEKLİYORSUN! MASADA YANDAŞ MEMURUN İŞİ YAŞ! KAMU ÇALIŞANI. Yanlışta ısrar etme, senin iradeni satanların peşinden gitme!

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde Emeğin Örgütlenmesi

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK

HAYAT BENİM BİLDİĞİM KADAR MI?

Gelir Testi Yaptırmayanlar Dikkat!

DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAMÜLLERİ SANAYİİ A.Ş. / DMSAS [] :22:34

Sendikalaşma ve Toplu İş Sözleşmesi Raporu Ağustos 2016

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. BASIN ÇALIġMALARI

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

Cumhuriyet Halk Partisi

Hey Tekstil den direnen kadınlar soruyor: İşçiler burada, Aynur Bektaş nerede?

Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim!

TÜZÜK VE YÖNETMELİKLER A.5 İŞYERİ KOMİTELERİ YÖNETMELİĞİ

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA NEDİR?

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ocak / January Temmuz / July 1985

KUZEY KIBRISTA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATI

''Yanlış anlaşılıyorum''

PİYASALARDA FOMC BEKLENTİSİ

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de

Eşsiz Bodrum Tanıtım TIR ı Zonguldak ta

Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır.

Nöbet Görevi Öğretmenliğin Parçasıdır Fakat... Fakat...!

En Yüksek Prim Ödeyen 10 İşverene Ödül Verildi

Denize En Çok Mavi Yakışır

BİR DİRENİŞ HİKAYESİ; METAL İŞÇİLERİNİN GEZİ Sİ

Destek Personeli Eğitimleri

METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

İMZA SIRASINDA NELERE DİKKAT EDELİM

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

Genel-İş Sendikası İstanbul 3 Numaralı Şube (Şişli) Başkanı Savaş Doğan Şişli Belediyesi Önünde Oturma Eylemine Başladı

Cumhuriyet Halk Partisi

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ

Asgari ücret ve Ocak ayı zamları belirleniyor. Taraf olmazsak sadakaya mahkum kalırız!

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Transkript:

İşçi Bülteni Özel Sayı No: 919 * Aralık 2012 Sınıfa karşı sınıf METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ Satış sözleşmesinin yolunu açmak için yüzlerce Arçelik işçisini işten attılar Metal işçisinin eli yakanızda, hesap vermekten kurtulamayacaksınız! M ESS ve ortağı Türk Metal in son icraati Eskişehir Arçelik fabrikasında yaklaşık 240 işçinin işine son vermek oldu. Neden? Çünkü Arçelik işçileri Türk Metal satış taslağını açıkladığında sokağa çıkmış, artık yeter demişti. Sermaye ve uşağı tarafından yıllar boyunca metal işçisiyle alay edercesine oynanan oyuna dur demişti. Arçelik işçilerinin bu eylemi başka bir dizi fabrikada yankı bulmuş, Renault ta ise işçiler üretimi durdurmuştu. Bir sel gibi taşan bu öfke karşısında ise MESS ve Türk Metal fabrikalarda kaçacak delik aramıştı. Ancak bu işçi düşmanları, metal işçisinin haklarından gelecek kadar hazır olmadığını görünce saldırıya geçtiler. Önce çok sayıda Renault işçisini işten attılar. Şimdi de ilk kıvılcımı çakan Arçelik işçilerini cezalandırmaya yeltendiler. Elbirliğiyle seçtikleri 240 Arçelik işçisini kapının önüne koydular. Bunu yaparak Arçelik işçisinin kolunu kanadını kırıp bir daha ayağa kalkamaz hale getirmeyi hesaplıyorlar. Aynı zamanda da metal işçisine gözdağı veriyorlar. İşsizlik kırbacıyla terbiye etmeye çalışıyorlar. Çünkü metal işçisinin boynuna vurdukları sömürü zincirini zerrece gevşetmek istemiyorlar. Düşük ücretler ve ağır çalışma şartlarında en küçük bir esnemeye dahi yanaşmıyorlar. Esnemek bir yana ellerinden geldiğince ücretleri daha da düşürmek, çalışma yükünü daha da ağırlaştırmak istiyorlar. Tüm maharetlerini kullanıp satış sözleşmesinin önünü açmaya çalışıyorlar. Bunun için de işçinin elini kolunu bağlayıp bu düzene mahkum eden Türk Metal e sahip çıkıyorlar. Kafa kafaya verip metal işçisinin ekmeği, işi ve geleceğiyle oynuyorlar. Böyle yaparak metal işçisinin Arçelik te, Renault ta patlayan öfkesinin üstesinden geleceklerini sanıyorlar. Ancak yaptıkları bu öfkeyi büyütmekten başka bir sonuç vermeyecektir. Metal işçileri bu çetenin ne mal olduğunu böylelikle daha iyi anlıyor. Onların MESS in basit bir oyuncağı olduğunu daha iyi kavrıyor. Geleceği ve onuru için bu çeteden kurtulmaktan başka bir çaresi olmadığını daha net görüyor. Metal işçisi bu durumda ne mi yapacak? Elbette Bosch işçilerinin yolundan gidecek. Bosch işçileri gibi kenetlenecek, Bosch işçileri gibi mücadele edecek, Bosch işçileri gibi hareket ederek bu asalakları fabrikalarından söküp atacaktır. Tüm metal işçilerini Bosch işçilerinin yaptığı gibi yan yana gelmeye, komitelerde birleşmeye, hesap sormak üzere hazırlanmaya çağırıyoruz.

Arçelik te işçi kıyımı Eskişehir Arçelik Buzdolabı Fabrikası nda 240 işçi 15 Aralık günü işten çıkarıldı. İşten atılan işçilerin çoğunluğu, 10 Kasım 2012 tarihinde Türk Metal in TİS taslağına karşı eylem yapan işçilerden oluşuyor. İşten çıkarılan işçiler Türk Metal Sendikası şube yöneticileri ile gerçekleştirdikleri telefon konuşmasında işten çıkarıldıklarını ve sendikanın neden burada olmadığını sordu. Yöneticilerden Yargı yolu açık mahkemeye başvurabilirsiniz cevabı alan işçiler, sendikalarının kendilerine sahip çıkmadığını söyledi. Bu duruma tepki gösteren bir işçi ise Bizim sendikamız işveren. İşveren ile sendika birbirine kenetlenmiş. İşveren ne derse o olur dedi. Fabrika yönetimi işten atmalara neden olarak İngiltere de satış temsilcisi olan firmanın battığı ve bu nedenle de satışlarda düşüş olmasını gösterdi. Oysa işçiler bu işten çıkartmaların arkasında Türk Metal Sendikası nın olduğunu anlattılar. Toplamda 240 işçi işten çıkarılırken, işten çıkarılan işçi sayısının artacağı tahmin ediliyor. 7 ile 21 yıl arasında Arçelik Buzdolabı Fabrikası nda çalışan işçilerin yanı sıra işe yeni giren genç işçilerin de neredeyse tamamı işten çıkarıldı. İşten çıkarılan işçiler arasında emekliliği yakın olan işçiler bulunurken, ayrıca Türk Metal tarafından geçtiğimiz günlerde işyeri temsilciliği teklif edilen ancak bu teklifi kabul etmeyen 4 işçi de var. 15-20 yıllık emeklerinin çöpe gittiğini söyleyen işçiler, Türk Metal in kendilerine sahip çıkmadığını belirtti. Sendikanın geçen sene cüzdan dağıttığını anlatan başka bir işçi de, bu sene kendilerine katı meyve sıkacağının dağıtıldığını dile getirdi. İşçi, sendikanın da sadece bu işe yaradığını söyledi. Çelik-İş üyesi bir işçi: Sendika yönetimi taslağı gizli tutuyor Toplu İş İlişkileri Kanunu nu çıktıktan sonra toplu sözleşme süreçleri işlemeye başladı. MESS Grup TİS süreci kapsamında da Türk Metal ve Birleşik Metal sözleşme taslaklarını kamuoyuna açıkladılar. Sürecin taraflarından biri olan Çelik-İş Sendikası ndan ise bu konuda herhangi bir açıklama yapılamadı. Onun için Çelik-İş üyesi bir işçi olarak sözleşme taslağı konusunda herhangi bir bilgi sahibi değilim. Bir taslak üzerine çalıştıklarını söylüyorlar. Ama işçilerin söz hakkının olmadığı bir taslak işçileri de temsil edemez, taleplerini karşılamaz. İşte bunu bildiğim için tüm işçi arkadaşlardan ister MESS e bağlı ister bireysel sözleşme yapan fabrikalarda çalışıyor olsunlar, bu süreçte taraf olmalarını ve taslak hakkında görüş bildirmeleri gerektiğini düşünüyorum. İşçiler emeklerin pazarlandığı bu sürece kayıtsız kalmamalı açıklanacak taslağı tartışmaya açmalıdır. Maaşlarımızın gittikçe eridiği elimizdeki haklarımızın teker teker alındığı bu dönemde bizler gerekirse yeni kazanımlar elde etmek için mücadele etmeli bunu hazırlanan taslaklara koyabilmeliyiz. Sürecin dışında değil içinde yer almalı gerekirse her türlü mücadeleye katkı koyabilmeliyiz. Son olarak belirteyim, açıklanan taslaklardan Birleşik Metal inkine baktığımda düşük maaşlı arkadaşların saat ücretlerinin belirli bir seviyeye çekilmesi, vergi artışlarının patron tarafından ödenmesi, haftalık çalışma saatlerinin düşürülmesi vb. talepleri olumlu buluyorum. Kendi sendikamın taslağında da böyle taleplerin olmasını istiyorum. Bir Çelik-İş üyesi Daiyang SK Metal işçileri ile konuştuk... Taleplerimiz karşılanana kadar mücadelemiz sürecek! ASB de grevlerini sürdüren grevci Daiyang SK Metal işçileri grev sürecine dair açıklamalarda bulundu. Orkun Karabaş: Ben 2008 yılında Daiyang a girdim. Yaklaşık 23 ay çalıştıktan sonra sendikalaşmadan dolayı işten atıldım. Gene 23 ay sonra işe iade oldum. Aradan geçen 2-3 ay içinde yetki belgesi geldi, görüşmeler başladı. Bu arada biz her ihtimale karşı işçileri greve hazırladık. Moral açıdan dik tutmaya çalıştık, mücadelemizi anlattık. Bir nevi grevi önceden gördüğümüz için böyleydi. Tabii sendikanın yetkisi geldikten sonra toplu görüşmelere başladılar. İlk iki ay içerisinde anlaşamadılar. Verdiğimiz taslağı hiçbir şekilde kabul etmediler. Bizim istediğimiz taslakta yılda 4 ikramiye, 150 lira zam var. Aylık 100 lira da sosyal yardım olmak üzere üç isteğimiz vardı maddi olarak işverenden. Tabii işveren bunları vermemek istiyor. İlk başta grev oylamasına sundu. Grev oylaması yapılırken işveren sürekli mesaj attı işçilere. Bazı mesajlar sendikayı kötüleyici, bazı mesajlarda tehditler, bazı mesajlara da duygu sömürüsü yaptılar. Grev oylamasını ezici bir çoğunlukla kazandık, bayramdan sonraya erteledik. Greve çıkacağımız süreçte her gün patron sendikayı kötüleyen kağıtlar verdi. Öğle molalarında alkışlı eylemler yaptık, sloganlı eylemler yaptık, yemekhaneye kadar yürüyüşler yaptık gene iş çıkışlarında sloganlı, alkışlı eylemler yaptık. Bir kere de fabrikanın çıkışından ASB nin çıkışına kadar alkışlı, sloganlı yürüyüş yaptık. Sonuçta biz bu grevde kararlı olduğumuzu gösterdik ve Kasım ın 14 ünde greve çıktık. Tabii bu yolda greve çıkmayan arkadaşlarımız oldu. Kırgınız ama kızgın değiliz. İşveren masaya gelene kadar, isteklerimizi karşılayana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Temsilci Ali Rıza Köse: Sıkıntımız yasayla ilgili. Sizde biliyorsunuz bir çadır sıkıntımız var, ona bile izin vermiyorlar. Çalıştığımız makinelerde farklı farklı insanlar çalışıyor. İçerde gözlemci olan arkadaşlarımız var onlar fotoğraflamış. Birkaç gündür artık servisleri içeriden indirip bindiriyorlar. 2 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ Normalde dışarıda kapının önünde inerdi herkes. Hatta greve çıkmadan bir iki gün önce kart bastığımız cihaz güvenlikteydi şimdi komple idari binaya aldılar. Şimdi gireni çıkanı tam olarak göremiyoruz. Belki taşeron işçi sokuyorlar, belki farklı şeyler yapıyorlar. İçerdeki arkadaşlar da ellerinden geldiği kadar fotoğraflamışlar farklı makinelerde farklı farlı insanların çalıştığını. Taşeron işçiler vardı 4-5 tane içerde çalışmazdı. Şu anda içerde makine tamirinde çalışıyorlar. Benim çalıştığım makine bozulmuş arıtmadaki arkadaş gelmiş onu çalıştırmışlar. Normalde yasada greve çıkan işçinin makinesi çalıştırılamaz. İşte sıkıntılar bunlar.(...) Her gün beş işçi 12 saat 8-8. Akşamları soğuk oluyor. Çadırımız yok araba var. Sağolsun sendikanın arabası sabah akşam bizde. Bize dayanışmaya, ziyarete gelen sizden başka kimse yok. Komite oluşturduk, sivil toplum örgütlerini, siyasi partileri gezmeyi düşünüyoruz. ASB deki patronlar çok rahatsız oldu. Polipleks in bile servisleri yanımızdan geçerken son sürat gidiyor. Servisteki işçinin kafasını bize çevirmesiyle gitmesi bir oluyor. Patronlar ne kadar saklasa da, kapatsa da işçi duyacak. ASB de bütün firmalar diken üzerinde. Direneceğiz, sonuna kadar devam. Sendikamız maddi-manevi olarak arkamızdalar. Zaten bu desteği görmesek greve de çıkmazdık.

Renault işçilerinin mücadelesi ışık tuttu, ders verdi: Başarmak için ihtiyacımız daha iyi örgütlenmektir! Renault, Tofaş, Coşkunöz, Mako, Arçelik, Ford Onbinlerce metal işçisi insanca yaşam ve geleceği için çetin bir mücadele yürütüyor. İçerisinde ezildikleri sömürü düzenini aşmanın yolunu arıyorlar. Bu öyle bir sömürü düzenidir ki, metal işçileri gece gündüz nefes almadan çalışıyorlar, fabrikalar kar rekorları kırıyor. Ama onların ücretleri yerinde sayıyor. Her sözleşme döneminde üç kuruşluk zamlarla kandırılıyorlar. Bu da yetmiyor ağır baskı görüyor, performans düşüklüğü iddiasıyla kapının önüne konuluyorlar. Böyle bir düzenin kazananı doğal olarak metal patronları oluyor. Devasa karlar, büyük kişisel servetler, lüks içinde yaşamlar vs. vs Yani onbinlerce metal işçisi kan ağlarken bir avuç asalak zevk içinde sefa sürüyor. Bu kuralsız sömürü düzenine bekçilik görevini Türk Metal Sendikası yapıyor. Metal patronları tarafından korunup kollanan ve 12 Eylül darbesiyle işçilere dayatılan bu örgüt, metal işçilerinin elini kolunu bağlıyor ve her sözleşme döneminde satıyor. Karşılığında trilyonluk servetler ediniyor, paraya para demiyor. İşte geçtiğimiz günlerde birçok fabrikada açığa çıkan, Renault ta ise sert bir şekilde patlayan öfkenin kaynağında bunlar var. Renault işçileri bellerini büken bu sömürü düzenine ve yeni bir satış sözleşmesine karşı ayağa kalkmıştır. Türk Metal in metal patronlarıyla birlikte hazırladığı satış taslağının geri çekilmesini istemiş, isteği kabul edilmeyince bu sendika dan istifa etmek için üretimi durdurmuştur. Fakat işçilerin bu haklı öfke karşısında patron ve Türk Metal işbirliği yaptı. Renault işçilerine ve onlara destek veren metal işçilerine baskı uyguladı. Mafya gibi satırlı, sopalı çeteleriyle işçiler korkutulmaya çalışıldı. En sonunda da yine elbirliğiyle onlarca işçiyi işten attılar. Böylelikle Renault işçilerinin zincirleri kırmasına engel oldular. Yüzbinlerce metal işçisinin bu sömürü düzeninden kurtulmak için verdikleri mücadeleyi şimdilik durdurdular. Şimdilik diyoruz, çünkü bu düzeni daha fazla sürdürmeleri mümkün değildir. Metal işçileri bu sömürücü asalakları artık sırtlarında taşımak istemiyor. Bugün bu çetenin hakkından gelemiyorlarsa bunun nedeni yeterince örgütlü ve planlı hareket edememektendir. Öyle ki Renault işçileri eğer önden iyi hazırlanmış olsalardı, yani tüm işçiler arasında birliği sağlayabilecek komiteler kurmuş, ayrıca içerisinden ne yapacağını bilen bir önderlik ekibi çıkarmış olsalardı, başarmaları zor olmayacaktı. İşte bunun için metal işçileri Renault deneyiminden gerekli derse çıkararak, bugünden komitelerini kuracaklardır. Aynı zamanda bu çetenin mafyavari yöntemlerine karşı koymak için önlemlerini baştan alacaklardır, zamanı geldiğinde de tek bir yumruk gibi harekete geçeceklerdir. Metal işçileri satış taslağına karşı öfkelerini gösterdiler, ama asıl sözlerini daha söylemediler. Daha zamanı var. Renault ta ve diğer tüm fabrikalarda ayağa kalkmak üzere kararlı bir hazırlık içerisine girecek, satış sözleşmesini onu imzalayanlarla birlikte çöpe göndereceklerdir. Tofaş ın CEO su sopa gösterdi, köleliğe devam dedi Mücadeleye hazırlanmaktan başka çare yok! Tofaş ın CEO su Kamil Başaran, geçtiğimiz haftalarda Bursa da Biz bize adı verilen toplantılarda işçilere konuştu. Toplantıda Tofaş ın başarılarını sayıp döken Başaran, aba altında sopa göstermeyi de ihmal etmedi. Başaran, önce fabrikanın kaydettiği rekorları anlattı. Tofaş ın Türkiye de hafif ticari araç piyasasında ezici bir üstünlükle birinci, binek otomobil pazarında ise ikinci olduğunu belirtti. Bursa daki fabrikanın 4 milyonuncu aracı ürettiğini ve Fiat a üretim yapan fabrikalar arasında dünya çapında altın seviyeye ulaşmayı hedeflediğini söyledi. Başaran bu pembe tabloyu çizdikten sonra sözü bu kez krize ve artan rekabete getirdi. Avrupa da pazarın daraldığını, dünya pazarının ise genişlemekle birlikte aşırı bir üretim kapasitesinin çıktığını, kar marjlarının düştüğünü ve rekabetin keskinleştiğini vurguladı. Sözünü ise şöyle bağladı: Tüm bu gelişmeler ışığında önümüzdeki birkaç yılın zorlu rekabet şartları altında gerçekleşeceğini görüyoruz. Bu dönem aynı zamanda Tofaş olarak, rekabetçi pozisyonumuzu korumak ve geleceğe hazırlanmak için tüm gücümüzle çalışacağımız bir süreç olacak. Bu rekabetçi pozisyonu nun ne olduğunu Tofaş işçisi etinde kemiğinde hissediyor. Rekabetçi pozisyon düşük ücretler, ağırlaşan çalışma şartları demek. Biraz daha açarsak daha az maliyetle daha yüksek üretim, daha az işçiyle daha yüksek üretmek ve daha az ücret ödemek demek. Bunun için şu an pekçok Tofaş işçisi işi bırakıyor, ya da bırakmak istiyor. Çünkü bu dayanılmaz koşullarda çalışmak için insan üstü bir çaba gerekiyor. Böyle bir çaba da alınan üç kuruşluk ücrete değmiyor. Ama Tofaş ın rekabetçi pozisyonu böyle sağlanıyor. Bu de demek oluyor ki Tofaş CEO su işçilere kan ve gözyaşından başka bir şey vaadetmiyor. Öyle ki Tofaş işçileri bunu hissettikleri ve ayrıca fabrikada söylentiler biçiminde yayıldığı için önümüzdeki yıl başında toplu işten atmaların olup olmadığını sordular. CEO nun yanıtı ise ne var diyebilirim ne de yok biçiminde oldu. Başaran böylelikle işçilere de gözdağı vermiş oldu. Çünkü Tofaş işçisi aynı şartlarda çalışan yüzbinlerce işçi gibi şartların biraz değişmesini, ücretlerinin artmasını, böylelikle de nefes almak istiyor. Bunun için de içerisinde bulunduğumuz toplu sözleşme sürecine yönelik beklentileri büyük. Ama işte Başaran bu sözleriyle işçilerden hiçbir şey beklememelerini salık veriyor, aksi halde de işsizlikle tehdit ediyor. Evet arkadaşlar, hiç kimse Türk Metal in taslağındaki ortalama yüzde 18 lik zam talebine aldanmasın. İşçileri bekleyen en fazla yüzde 3-5 gibi oranlardır. En büyük maharetleri, rakipleri karşısındaki üstünlükleri ve kar kaynakları, kölece şartlarda işçi çalıştırmak olan patronlarımızın bundan vazgeçmelerini kimse beklemesin. Öyleyse yapılacak şey açıktır: MESS ve ortağı Türk Metal e karşı mücadele için hazırlanmak, hazırlanmak, hazırlanmak! METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ 5

Renault da işten atılan bir işçiyle konuştuk Ağır çalışma koşullarına ve satış taslağına yeter dedik - Renault işçisi neden bu kadar öfkeli? - Fabrikada gerçekten ağır çalışma koşulları var. Bundan 13 yıl önceki çalışma koşulları ile bugünkü arasında dünyalar kadar fark var. 13 yıl önce işçi fazlaydı ve yapılan iş daha azdı. Daha rahat çalışıyorduk. Şimdi abartısız söylüyorum 4 kişinin işini 1 kişi yapıyor. Yapamayınca da savunma yazdırıyorlar. Psikolojik baskı yapıyorlar. Dışarıda işsizler var, yapmak zorundasın deniliyor. Mesela seni üretimden dışarıya çıkartıyor 1-2 saat çalıştırmıyor, üretimi izlettiriyor. Ya da fabrikada çalışmayan yedek işçiler var bu işçileri yer yer çalıştırıyor. Sen işi zor diye yapamıyorum dediğin zaman ona yaptırıyor ve bak bakalım nasıl oluyormuş diyor. Bunu görünce bu sefer insan üstü bir gayret göstererek işi yapmaya çalışıyorsun. Bu şekilde işi yürütmeye çalışıyorlar. Şefler yıl başında prim alıyorlar. Daha da çok prim alalım diye üretimi daha da çok yükseltiyorlar. Bu koşullarda Türk Metal in bize sorulmadan hazırlanan taslağındaki yüzde 18 lik zam oranı artık yeter dedirti. Biz taslak hazırlanırken müdahil olmak istedik, bunlar Ankara da hazırlandığını söylediler. Çünkü sendikaya güven yok; herkes yüzde 18 ile masaya oturursa ancak 5-6 en fazla yüzde 7 ye imza atılacağını düşünüyor. Bu eylemlerden sonra değişir mi onu bilmiyorum. - Eylem nasıl başladı? - Şef montaj bölümüne haber göndermiş. Yediyi çeyrek geçe sendikanın toplantısı var, sonra yemeğe geçersiniz, sekizde de iş başı yaparız diye söylemişler. Biz de zaten işi bırakmak üzereydik. Bu arada diğer bölümlerde şube başkanı toplantı yapıyor. İşçiler biz de konuşmak istiyoruz, soru sormak istiyoruz diyorlar. Gidin işinizin başına diyerek işçileri tersliyor. Böylelikle de fitili ateşliyor. İşçiler şube başkanının ardından yuhalayarak tepkilerini gösteriyorlar. Bu tepki gittikçe çoğaldı ve bizim bulunduğumuz kaporta bölümüne kadar ulaştı. 300 ün üzerinde kişi geliyordu. Biz de alkış ve sloganlarla onlara katıldık. Oradan mekanik bölümüne gittik. Mekanikten motor bölümüne. Tabii bu arada bağrış ve çağrışlar sürüyordu. Motor bölümünden teslim bölümüne sonra da presse gittik. Tabii şefleri izin vermediği için işe devam edenler de oldu. Meydanda toplandık. Olaylara müdahale etmek için hiçbir sendikacı gelmedi. Geldiklerinde saat onbir buçuktu. Şube Başkanı nın yanındaki ücretli paralı köpeği üzerimize saldırdı. İşçiler tepki gösterince de kaçırdılar. Bu arada fabrikaya herhangi bir zarar vermedik, çimlere bile basmadık. Fabrikanın CEO su, müdür yardımcısı aranızdan 5 kişi seçin görüşelim diyerek geldi. Ama biz bunun hepimizin sorunu olduğunu söyledik. Ne konuşulacaksa hep birlikte konuşacağımızı söyledik. Bizim fabrika departmanı müdür de yürüyüş esnasında yanımıza geldi. Ne yapacağımızı sordu. Bunun ne zaman son bulacağını sordu. Biz de taleplerimizi söyledik. Taslağın geri çekilmesi ve Türk Metal den istifa etmek istediğimizi söyledik. Türk Metal den istifa edemeyeceğimizi söyledi. Türk Metal fabrikadan gitmezse ne olacak? diye sordu. Biz de sabaha kadar devam ederiz dedik. Sendikacılar ise taslağın 40 bin metal işçisi için hazırlandığını ve geri çekilemeyeceğini söyledi. Biz işten çıkarmalar olursa bunu önleyebilir misiniz, bize sahip çıkar mısınız? diye sorduk. Bunun garantisini veremem dedi. İşçiler bunun üzerine yuhalamaya başladı. Eylem 23.30 da bitti. İşveren ise 00.00-8.00 vardiyasını getirmedi. Eylemin büyümesinden korktuğu için. - Metal işçilerine çağrınız nedir? - Bizim eylemimiz ilk ve son değil. Bundan sonrası da gelecektir. Ne Türk Metal e ne de patronlarına güvensinler. Sonuna kadar mücadele etsinler. Komitelerini kursunlar. Komite olmadan olmuyor. Biz işte onu yapamadık. Baştan taban örgütlülüklerimizi sağlam kursaydık, içeride iyi bir şekilde örgütlenseydik kazanabilirdik. Bütün ünite ve bölümlerde örgütlülüklerimiz sağlamlaştırmamız gerekiyordu. Renault işçileriyle dayanışmaya! Sömürü düzenine ve işbirlikçi Türk Metal çetesine karşı artık yeter diyerek üretimi durduran Renault işçilerinden 29 u tazminatsız işten atılmıştı. Fakat bu işçi düşmanları sadece tazminatsız işten atmakla yetinmediler. İşten atılan işçilerin başka fabrikalarda işe girmesine de engel oluyorlar. Öyle ki özellikle Türk Metal in örgütlü olduğu fabrikalarda işten atılan Renault işçilerine form dahi doldurtulmuyor. Bundan dolayı işten atılanlar büyük zorluklarla yüzyüzeler. Açıktır ki böylelikle işten atılan işçileri açlık ve sefaletle terbiye etmek, ama bundan da ötesi onlarla aynı yolu tutacak olan metal işçilerine gözdağı vermek istiyorlar. Ama bu işçi düşmanları iyi bilsinler ki, işten atılan Renault işçileri yalnız değildir. İşçi sınıfı, hakları ve onurları için mücadeleyi seçtikleri için cezalandırılmaya kalkılan kardeşlerine sahip çıkacak, onları yalnız bırakmayacaktır. Metal İşçileri Birliği bu bilinç ve sorumluluk duygusuyla tüm sınıf güçlerini, ilerici ve devrimci kamuoyunu işten atılan işçilerle dayanışmayı büyütmeye çağırmaktadır. Bağış kampanyası için katkılarınızı aşağıdaki hesaba gönderebilirsiniz: Türkiye İş Bankası Hesap no: 44010621931 4 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

Coşkunöz işçileri, Renault işçisiyle dayanışmaya çağrıyor! Bizler Coşkunöz işçileriyiz. Yıllardır sırtımızda Türk Metal kamburunu taşıyoruz. Tıpkı Arçelik, Renault, Tofaş, Ford işçisi gibi... Türk Metal e üye olan onbinlerce metal işçisi kardeşimiz gibi... Bizler Türk Metal çetesinin icratlarını, kimin safında olduğunu işçi kardeşlerimize tekrar tekrar anlatmayacağız. Zira metal işçisi bu çetenin ne mal olduğunu iyi bilir. Türk Metal, metal işçisinin değil patronların yanında. Bunu artık sendikalı-sendikasız tüm metal işçileri biliyor. Türk Metal, 2012-2014 metal toplu sözleşmesi için öngördüğü taslağını açıkladığında Eskişehir Arçelik te çalışan işçi kardeşlerimiz 10 km yürüyerek tepkilerini gösterdiler. 12 Kasım günü Sakarya daki Otokar işçileri de taslağı protesto ettiler. Ardından Renault işçileri üretimi durdurarak tepkilerini daha ileriden ortaya koydular. Bu nedenle ilk etapta 23 işçi işten atıldı. Daha sonra işten atmalar devam etti. Peki bu tepkiler neden? İşten atmalar neyi gösteriyor ve Türk Metal çetesi bu işten atmaların neresinde duruyor? Bu soruların cevapları çok açıktır. Her sözleşme dönemi Türk Metal in, MESS in istediği sözleşmelere imza attığını biliyoruz. Bu satış sözleşmeleri biz metal işçilerine çifte bayram olarak sunulmuştur. Ama bu bir kandırmacadır. Bosch işçlerinin çıkışı, bize bu çeteden kurtulmanın yolunu göstermiş, Türk Metal i de %18 lik ücret zam talep eden bir sözleşme taslağı hazırlamaya itmiştir. Ama iyi biliyoruz ki, eninde sonunda Türk Metal bizleri satacaktır. Çünkü tüm tarihi zaten bizi satmak üzerine kuruludur. Renault işçisinin tepkisi haklıdır. Ağır çalışma koşullarında ve düşük ücretlerle çalışan biz Coşkunöz işçileri de bu tepkinin haklılığının bilincindeyiz. Renault işçisi kardeşlerimizin işten atılmasının nedeni Türk Metal dir. Öyle ya yüzlerce işçinin katıldığı eylemde bazı isimler özellikle seçilerek işten atılmıştır. Buna yabancı değiliz. Çünkü azıcık sorunlara duyarlı olan, sesini çıkaran, tepki gösteren işçileri Türk Metal in kara listeye aldığını bütün işçi kardeşlerimiz biliyor. Bu işten atmalar hem Renault işçisine hem de biz metal işçilerine göz dağı vermek içindir. Onlar metal işçilerinden korkuyorlar. Çünkü biliyorlar ki, metal işçisi ayağa kalkarsa yer yerinden oynar. Bizler Renault işçisi kardeşlerimizin eylemlerinden bir çok şey öğrendik. Sonucu ne olursa olsun, bu eylemleriyle ışık tutuyorlar. Bu çeteden kurtulmanın zamanının geldiğini, hatta geçtiğini, fabrika komitelerinin oluşturulmasının aciliyetini bizlere tekrar gösterdiler. Eğer Renault işçisi kazanırsa Coşkunöz işçisi ve tüm metal işçisi kazanır. Bizler Coşkunöz işçileri olarak Renault da yaşanan süreci bu şekilde değerlendiriyoruz. Bizler işten atılan işçi kardeşlerimizin bir an önce işe geri alınmasını talep ediyoruz. İşten atılan işçiler üzerindeki baskının, özellikle Türk Metal çetesi tarafından yapılan baskının kaldırılmasını istiyoruz. Renault işçisinin her zaman yanındayız. Tüm işçileri de destek olmaya çağırıyoruz. Coşkunöz işçileri Çelik-İş üyesi metal işçileri: Renault işçilerinin yanındayız! Geçen dönem satış sözleşmelerine imza atan Türk Metal çetesine bağlı fabrikalarda işçilerin öfkesinin açığa çıktığı bir dönem yaşıyoruz. Daha önce Bosch ve Cengiz Makina öfkesini istifa edip Birleşik Metal in yolunu tutarak ortaya koymuştu. Bu sefer Türk Metal in açıklamış olduğu sözleşme taslağına tepkiler yükselmeye başladı. Birçok fabrikada işçiler Türk Metal i protesto ettiler, Renault işçileri ise iş bıraktılar. Patron ve Türk Metalciler in buna tepkisi ise eylemi kırmak için saldırılar yapmak ve en sonunda da işten atmak oldu. Ama ne yaparlarsa yapsınlar metal işçisinin öfkesini bastıramayacaklardır. Renault işçileri bugün tüm güçlerini ortaya koyamadıklarından yenilmiş olabilirler, ama ok yaydan çıkmıştır. Türk Metal in işçiler üzerinde herhangi bir inandırıcılığı kalmamıştır. Cengiz Makina ve Bosch işçileri nasıl ki sırtlarındaki kamburu attıysa Renault işçisi de atacaktır. Yarın tabanın gücünün tümüyle açığa çıktığı bir dönemde ne patronlar ne de Türk Metal ihanetçileri işçilerin önüne geçemeyecektir. Bugün bizlere düşen görev sınıf bilinciyle hareket edip hangi sendika hangi fabrika olduğuna bakmaksızın Renault işçilerinin mücadelesine omuz vermek ve her alanda sahiplenmektir. Bunun için dayanışmayı büyütmek her işçinin görevi olmalıdır. Sınıf dayanışmasını yükseltmek, işten atılan arkadaşların her türlü sorununu paylaşmak, her metal işçisi için vazgeçilmez sorumluluktur. Çelik İş üyesi metal işçileri olarak Renault işçilerinin mücadelesini selamlıyoruz. Tüm işçi arkadaşlara dostça selamlarımızı gönderiyoruz. Direnen işçiler yenilmezdir! Zafer direnen emekçinin olacak! Çelik İş üyesi bir grup metal işçisi Renault yönetimi gazete ilanıyla köle arıyor! Renault yönetimi Türk Metal ile işbirliği yapıp 29 işçinin işine son verdikten sonra harıl harıl işçi arıyor. İşçi bulmak için yerel gazetelerde ilanlar veren yönetim, yine de istediği işçiyi bulamıyor. Çünkü Renault ta çalışmak hayaliyle fabrikaya gelen işçilerin büyük bölümü, ağır çalışma koşulları karşısında daha ilk günden işi bırakıp gidiyorlar. İşi bırakan işçiler böylelikle Renault işçilerinin eylem yapmalarının nedenini de daha iyi anladıklarını söylüyorlar. Bu kadar ağır şartlarda çalışmak için insan üstü çaba gerekirken, alınan ücretlerin ise buna değmeyeceğini belirtiyorlar. Renault işçileri de aynı fikirde. Öyle ki eğer bugün fabrika yönetimi işçilerin haklarını vereceği garantisini verse, belki emekliliği yakın olan işçiler ve Türk Metalciler dışında kimse fabrikada kalmaz. Böyle giderse Renault yönetimi fabrikanın önüne tekstil atölyelerinin yaptığı gibi şöyle bir ilan asması yakındır: İşçi aranıyor, SSK, yol, yemek, ücretler dolgundur! METAL İŞÇİLERİ 5

Dünden bugüne Micha dan yaşananlar... Micha, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi nde yaklaşık 350 işçinin çalıştığı bir fabrika. Burası yeni büyüyen bir havza olduğu için Micha nın sendikal deneyimi havzadaki sınıf mücadelesi açısından önem kazanıyor. Micha nın sendikal deneyimi ise ilk değil. Bundan yaklaşık 4-5 yıl önce işçiler örgütlenmek amacıyla Birleşik Metal-İş Sendikası yla görüşmeye başlamışlar. Ancak çalışma erken açığa çıktığı için o süreçte öncü işçiler işten çıkartılarak örgütlülüğün önüne geçilmiş. Tarih 2012 Mayısı nı gösterdiğinde ise Micha işçileri bir kez daha çalışma şartlarının düzeltilmesi, taşeronluğun kaldırılması ve ücretlerin yükseltilmesi için sendikal mücadeleye katılmışlardır. Bu sefer sendikanın adresi ise Türk-Metal olmuş. İşçilerin Türk-Metal i seçmesinin nedeni ise Ankara daki ana fabrika olan Mitaş ta Türk- Metal in yetkili olmasıdır. Yani patronla karşı karşıya gelmemek adına Türk-Metal Sendikası seçilmiştir. Örgütlenme süreci İşçilerin bu kararı almasının ardından kısa sürede çoğunluk sağlanmış ve yetki için başvurulmuştur. Ancak sınıf mücadelesi düz bir çizgide ilerlemiyor. Hele de işin içerisinde Türk-Metal Sendikası var ise. Micha da da böyle bir süreç yaşanmıştır. Micha patronu Aliağa da bir mevzi kaybetmemek adına işçilerin haklı mücadelesine tüm olanaklarıyla saldırmıştır. Micha patronu arkasına sanayinin diğer patronlarını da alarak hareket etmiştir. Aliağa Ticaret Odası yönetimi tüm gücüyle patronun arkasında yer almıştır. Zor aygıtını kullanmak için ise jandarmayı devreye sokmuştur. Direnişi bitirmek için bunlar yetmediğinde direniş alanına asit dökerek korku salmaya çalışmıştır. Micha patronu saldırılarında sınır tanımazken Türk-Metal Sendikası ise ilk defa bir direniş alanında sabahtan akşama kadar kalıyor olmanın getirdiği moral bozukluğuyla süreci bitirebilmenin hesabını yapmıştır. Direniş 100 gün boyunca işçilerin iradesiyle sürdürülmüştür. Örneği Micha ya Bergama dan işçiler gelememeye başladığı andan itibaren direnişçi işçiler tarafından, sendikadan servis aracı çıkartılması sağlanmıştır. Bu sayede direnişin zayıflaması engenlenmiştir. Direnişin handikaplarından biri de yetki tespit aşamasının geciktirilmeye çalışılması olmuştur. Direniş boyunca sendikanın diyebildiği tek şey açılan davaların sonucunu bekleyin olmuştur. İşçilerin imza toplayalım, Aliağa da stand açalım, İzmir kamuoyuna duyuralım istemleri sendika tarafından hep ertelenmiştir. Türk İş Ege Bölge Temsiliciliği bile süreçten bihaber bırakılmıştır. Türk-Metal işçileri bir adım kıpırdatmamış, işçileri yasal cendereye hapsetmeye çalışmıştır. Ancak direnişçi işçiler kısmi de olsa sendikayı harekete geçirmiştir. Bunun en anlamlı örneği de Senkromeç direnişine destekleri olmuştur. Direniş 100 günün ardından yine bir bayram arefesinde Türk Metalpatron arasında geçen bir görüşmeden sonra bitirilmiştir. Ancak beklenen bir kazanımla değil. Yaklaşık 15 işçi haricinde direnişçiler işe dönmüşlerdir. İşe iade bir kazanım gibi gözükebilir. Ancak taşeronu kaldırmaya çalışan Micha işçileri direnişten sonra tekrar taşeron olarak iş başı yaptırılmıştır, patron baskısında bir değişme yaşanmamıştır. Patronlar tarafından sık sık işçilere sendikal davalardan vazgeçmeleri tehdidi savrulmuştur. Tehditlerin yetmediği yerde ise bir kez daha işten çıkarma saldırısı gerçekleştirilmiştir. 26 Temmuz Pazartesi günü 5 işçi davalardan vazgeçmediği için işten çıkartılmıştır. Sendika ise olup bitenlere seyirci kalmaktan fazlasını yapmamıştır. İşten çıkartılan işçiler 27 Temmuz Salı günü yaklaşık 10-12 Türk Metal temsilcisini Micha önüne çağırarak bu durumun çözümü için çaba harcamalarını istemişlerdir. İşçilerin ısrarları üzerine Türk Metal şube yönetimi daha önce işten çıkartılan iki işçiye Ankara Genel Merkez aracılığıyla Mitaş patronu Volkan Karabağ ile bir görüşme ayarlatmak zorunda kalmıştır. Görüşmeler neticesinde 1 Aralık itibariyle Micha Patronu Türk Metal Sendikası nın yetkisine itiraz etmeyeceğini, sözleşmede taşeron işçilerin kadro ve sendika hakkının tanınacağı ve işten çıkartılan işçilerin de sözleşme süreci tamamlandığında işe geri alınacağı sözü verildiği açıklanmıştır. Çıkartılan işçiler de şu an sözleşmenin tamamlanmasını beklemektedir. Micha işçisi inisiyatifi elinde tutmalıdır Türk Metal Micha da yetkiyi almışsa bunun en büyük nedeni öncü işçilerin davalarının arkasında durmalarıdır. Micha işçilerine de düşen görevde bundan sonrası için hayale kapılmadan inisiyatifi Türk Metal e kaptırmamaktır. Bunun için özellikle kapalı kapılar ardında patronla görüşmesine izin vermemelidir. Nasıl ki Ankara ya giderek işin asıl muhattapları olduklarını göstermişlerse bundan sonrası için de bunu yapmak zorundadırlar. Metal İşçileri Birliği, Micha sürecini neredeyse başından itibaren takip etmektedir. Gücü doğrultusunda sınıf dayanışması için gereken azami çabayı harcamıştır. Bundan sonra gelişebilecek herhangi bir durumda da yine Micha işçilerinin yanında olmaya devam edecektir. Metal İşçileri Birliği/İzmir 04 Aralık 2012 Elkim'de bekleyiş sürüyor! Kocaeli Dilovası'nda bulunan Elkim Radyatör fabrikasında işçilerin fabrika önünde bekleyişleri devam ediyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Kocaeli Şubesi nin örgütlü olduğu fabrikada 03 Aralık akşamı Patron bazı makinaları iş yerinden kaçırmış bunu öğrenen işçiler fabrika önünde beklemeye başlamışlardı. 580 i sendikalı 600 işçinin çalıştığı iş yerinde 250 idari personel bulunmakta. 30 Kasım'dan itibaren bütün çalışanlar tazminatsız işten çıkarıldı. Ayrıca idari personelin iki, işçilerin bir aylık ücretleri ve mesaileri ödenmedi. Bütün bu alacakları için fabrika önünde bekleyişlerini sürdüren işçiler sendika aracığıyla Elkim patronu hakkında yasal işlem de başlatmış buluyorlar. Yaklaşık olarak 150 işçi geceli gündüzlü fabrika önünde alacakları ödeninceye kadar bekleyişlerine devam edeceklerini ifade ediyorlar. 6 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

Suriye ye emperyalist müdahaleye hayır! Bu savaşın ne askeri oluruz, ne de faturasını öderiz! Yavaş yavaş savaşa sürükleniyoruz. Birkaç yıldır farklı farklı hamlelerle savaşın zeminini oluşturan sermaye iktidarının son hamlesi Patriot savaş füzeleri oldu. Bu sistemin savunma amaçlı olduğunu söyleyerek bizi kandırmaya çalışıyorlar. Geçtiğimiz yıl Malatya Kürecik te kurulan füze kalkanının aslında İsrail i koruyacağı çok geçmeden anlaşılmıştı. Bizler biliyoruz ki Patriotlar da bir savaşın en önemli işaretleridir. Toplumdan gerçekleri saklayamayanların yalanları bu kadarla da sınırlı kalmıyor tabi ki. Füzelerin kontrolünün kendi ellerinde olacağını söylüyorlar. Ama onları bizzat NATO Genel Sekreteri yalanlıyor. NATO Genel Sekreteri Komuta, NATO Komuta Kontrol Sisteminde olacak. Patriot füzeleri NATO müttefikleri tarafından yerleştirilecek ve füzelerin komutası, NATO Komuta Kontrol Sisteminde olacak demişti. Patriotların bir de maliyeti var. Füze bataryalarının bir tanesinin maliyeti 3-5 milyon doları buluyorken yerleştirlecek bütün bataryaların maliyeti akıl almaz boyutlara çıkmaktadır. Füze bataryalarına dünyanın parasını harcayanlar bizleri açlık içinde yaşamaya da mahkum etmektedir. İğneden ipliğe yapılan zamlarla bu füzelerin faturası bize ödetiliyor. Şu günlerde belirlenecek olan asgari ücret tartışmalarında bizlere reva gördükleri %3-5 zam ile de kimleri korudukları, kimlerin arkasında oldukları açıktır. Bu savaş emperyalistlerin öncülüğünde Suriye yi yağma savaşıdır. Dün Libya da olanlar bugün Suriye de olacaktır. Ayrıca Suriye halkı ile yüzyıllardır süren dostluğumuz parçalanacak ve halklar arasında düşmanlıklar ortaya çıkacaktır. Bütün bunlara karşı halkların kardeşliği şiarını dünden daha çok haykırmalı, savaşın çok yönlü faturasını ödemeyi reddetmeliyiz. Feniş Alüminyum da iş bırakma Feniş Alüminyum fabrikasında ücretlerin zamanında ödenmemesinden dolayı işçiler iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Gebze Çayırova da bulunan fabrikada üç vardiya halinde 330 işçi çalışıyor. Çelik-İş sendikasının örgütlü olduğu fabrikada ücretler uzun bir süredir zamanında ödenmiyor. Bu süreçte işçilerin bir bölümü sendikadan bağımsız olarak mesaiye kalmama eylemi gerçekleştiriyorlardı. En son yapılan görüşmede Feniş patronu maaşları iki taksitte ödeyeceğini beyan beyan etmiş ve işçilerde bu teklifi kabul etmişti. Ama bir süre sonra maaşlar yine gününde ödenmemeye başlandı. Tüm bu süreçte sendika işçilerin tepkisini görmezden gelmiş ve hiç bir adım atmamıştır. Son süreçten işçilerin artan tepkisinden de kaynaklı sendika 15 Aralık a kadar her vardiyada bir saat iş bırakma kararı aldı. Bu karar doğrultusunda dünden itibaren her vardiya da bir saat iş bırakma eylemi gerçekleştiriliyor. İletişim adres ve telefonları... Mail adresi: metaliscileribirligi@gmail.com İstanbul - Esenyurt İşçi Kültür Evi Yenikent Mah. Şehit Serkan Temeloğlu Sok. 25/A (Eskule otopark girişi karşı sokağı) Esenyurt e-mail: esenyurtiscibulteni@yahoo.com.tr İstanbul - Kartal İşçi Kültür Evi Kordonboyu Mah. Hamam sok. Özdemir İşhanı Kat:2 No:29 Kartal İstanbul - OSB-İMES İşçileri Derneği İnönü Mah. Demokrasi Cad. Serkan Sok. No: 3 (Üçler Market karşısı) - Sancaktepe Tel: 0.216.621 25 22 İstanbul - Sefaköy İşçi Kültür Evi İnönü Mah. Maslakçeşme Cad. Dağlı Sok. No:14/A (Pazartesi Pazarı/Pazaryolu durağı) Küçükçekmece Tel: 0.212.697 71 53-0.531.955 47 60 İstanbul - İşçilerin Birliği Derneği Tel: 0.531.986 15 91-0.535.915 32 45 İstanbul - Tersane İşçileri Birliği Derneği Tel: 0542 843 16 01 Ankara - Mamak İşçi Kültür Evi Tuzluçayır Mah. 285 Sok. 21/C Mamak Tel: 0.312.368 06 90 e-mail: mamak.iscikulturevi@gmail.com İzmir - Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi Dere Cad. 8072 Sok. No: 48 Çiğli Tel: 0.506.823 52 92 Manisa İşçi Birliği Derneği Tel: 0.537.496 18 45 Adana - Sanayi İşçileri Derneği Kuru Köprü Mah. No 14 Sok. No: 15 Seyhan Tel: 0.538.970 64 95 Bursa - Eksen Yayıncılık Bürosu Sönmez İş Sarayı Kat: 3 No: 220 Heykel Tel: 0.224.220 84 92-0553 409 16 18 Kayseri İşçi Kültür Evi Cumhuriyet Mah. Tennuri Cad. Çetin Apt. No: 7 Tel: 0.535.496 72 50 İşçi Bülteni Özel Sayı: 919 * Fiyatı: 25 Kr * Aralık 2012 * Sahibi ve S. Yazı İşleri Md.: Tayfun Altıntaş * Yayın Türü: Yerel, süreli, siyasi, ayda bir, Türkçe * EKSEN Basım Yayın Ltd. Şti. * Millet Caddes, Sultan Cami Sk. No:2/9 Fatih/İstanbul Tel/Fax: 0 (212) 621 74 52 * Baskı: Özdemir Mat. Davutpaşa Cd. Güven Sanayi Sitesi C Blok No: 242 Topkapı / İstanbul Tel: (212) 577 54 92 METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ 7

Türk Metal çetesi Metal İşçileri Birliği ne dava açtı Baskı, tehdit ve cezalarınız bizi yıldıramaz! Türk Metal çetesinin baş aktörü Pevrul Kavlak, Metal İşçileri Birliği nin ortaya koyduğu gerçeklerle yüzleşmek yerine Metal İşçileri Birliği ni mahkemeye verdi. Dava konusu olarak da Metal İşçileri Birliği nin 21 Haziran 2012 tarihli açıklamasını gerekçe gösterdi. Böylelikle Türk Metal in metal işçilerinin öfkesini bastırmak için kullandığı silahlara yargı da eklendi. Türk Metal, son zamanlarda işçilerin artan öfkesini bastırmak için her türlü yöntemi kullanırken, işçi sınıfının çıkarları için mücadele eden kurumları hedef almaktan da geri durmuyor. Sendika olmaktan o kadar uzak, işçilere o kadar yabancılaşmıştır ki daha düne kadar kendine aidat ödeyen, yıllarca kendi şubelerinin üyesi olan işçilere gözünü bile kırpmadan saldırabilmektedir. Aynı saldırganlığını, metal işçilerinin örgütlü birliğini, hak arama mücadelesini büyütmeye çalışan Metal İşçileri Birliği ne de göstermektedir. Türk Metal, patron işbirlikçisi-işçi düşmanı bir sendikadır! Yıllarca işçilerin sırtında kambur gibi taşıdığı bu çete, fabrikalarda bir sendika gibi mücadele ederek değil, işçilerin üzerinde yarattığı korkuyla varlığını devam ettirmiştir. Ama artık bu çetenin gerçek yüzünü işçiler daha açık görmektedir ve daha dik bir şekilde tutumlarını ortaya koyabilmektedir. Türk Metal, en büyük tokadı Bosch işçilerinden yemiştir. Bosch işçileri 30 yıllık esaret zincirinin kırılma noktasıdır. Türk Metal çetesi işçilerin attıkları bu tokadı hazmedememiştir. Bosch fabrikalarından başlayan süreci bastırmak için her türlü ayak oyununa başvurmuştur. Bosch işçilerine saldırmıştır, düzmece yetki belgeleri almıştır. Türk Metal çetesi hangi yöntemlere başvurursa başvursun Bosch işçilerinin yaktığı kıvılcımı söndüremiyor. Bosch tan, Renault dan, Otokar dan ve daha başka fabrikalardan yükselen sesi de bastırmaya güçleri yetmiyor. Metal İşçileri Birliği olarak Türk Metal e karşı yükselen her sesi işçi ve emekçilere, fabrikalara yaymaya devam edeceğiz. Bundan sonra da herhangi bir işçiye saldırırsanız elbette iki elimiz her zamanki gibi yakanızda olacak. Yaşasın Metal İşçileri Birliği! Metal İşçileri Birliği, Türk Metal in işçi düşmanı politikalarını teşhir ettiği için yargı eliyle köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. Ama bu da sökmeyecek. Bu davalara boyun eğmeyeceğiz. Türk Metal örgütlü olduğu her fabrikada Metal İşçileri Birliği ni karşısında bulacaktır. Ta ki bu fabrikalardan sökülüp atılıncaya kadar! Metal İşçileri Birliği, işçiler bu fabrikalarda bürokratik baskılardan kurtulana, kendi kararlarını verip seçimlerini hayata geçirinceye kadar mücadelesine devam edecektir. Bu sarı ihanetçi sendika her zaman için Metal İşçileri Birliği nin hedefinde olacaktır. Metal İşçileri Birliği, Türk Metal in örgütlü olduğu fabrikalarda yaşanan tüm süreçlerin takipçisi olacak ve işçilere her şeyi tüm açıklığıyla anlatmaya devam edecektir. Bu ihanetçi çete fabrikalardan sökülüp atılana kadar bulunduğu tüm fabrikalara seslenecek, her türlü aracı kullanmaktan çekinmeyecektir. Metal İşçileri Birliği, patronlara ve patron işbirlikçilerine karşı her zaman işçilerin yanındadır ve hak mücadelesini büyütmenin çabasındadır. Onun mücadele ettiği bu yolda ihanetçi sendikalara ve sendika görünümlü çetelere yer yoktur. Söz ve yetki her zaman için işçilerin olmalıdır. Metal İşçileri Birliği 14 Aralık 2012