ÜNİTE MEDENİ HUKUK II İÇİNDEKİLER HEDEFLER EVLENME ENGELLERİ VE MAL REJİMLERİ. Evlenme Engelleri Evlenmenin Yokluğu ve Butlanı Mal Rejimleri



Benzer belgeler
Evlilik İşlemleri. Evlilik Dosyasında Bulunması Gereken Belgeler. Evlenme Müracaatı Nereye Yapılır. Evlenmek İçin Sağlık Raporu Nereden Alınır

Mal Rejimleri ve Tasfiyesi

HÜSEYİN HATEMİ AİLE HUKUKU

Edinilmiş mal sayılan değerler:

HÜSEYİN HATEMİ / BURCU KALKAN OĞUZTÜRK AİLE HUKUKU

EŞLER ARASINDAKİ MAL REJİMLERİ, EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN MALVARLIĞI EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

EVLİLİK SÖZLEŞMESİ. Toplumda yaygın kullanılan ve aslında içinde pek çok yanılsamayı barındıran kavramlardan biri de evlilik sözleşmeleri

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Uygulamaya İlişkin Sorunlar

İSVİÇRE DE EŞCİNSEL HAYAT ORTAKLIĞININ DÜZENLENİŞİ. The Regulation of Same-Sex life Partnership in Switzerland

SEVGİ USTA VELAYET HUKUKU

ADLİ TIBBİ AÇIDAN ADLİ PSİKİYATRİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EVLİLİK BİRLİĞİNDE EŞLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Aile Hukukumuzda Mal Rejimleri ve Eşin Yasal Miras Payı

3. MÜLGA TÜRK MEDENİ KANUNUNDA ÖNGÖRÜLEN MAL REJİMLERİ

HUKUK KURALLARINA AYKIRILIĞA BAĞLANAN YAPTIRIMLAR

10. AİLE HUKUKU, HISIMLIK

MEDENİ HUKUK (GİRİŞ-KİŞİLER- AİLE HUKUKU) BÜTÜNLEME SINAVI CEVAP ANAHTARI (TEK NUMARALI ÖĞRENCİLER İÇİN)

ÜNİTE MEDENİ HUKUK II İÇİNDEKİLER HEDEFLER SOYBAĞI VE EVLAT EDİNME. Yrd. Doç. Dr. Metin İKİZLER

Türk-Alman Üniversitesi. Hukuk Fakültesi. Ders Bilgi Formu. Dersin Adı Dersin Kodu Dersin Yarıyılı. Aile Hukuku HUK 405 7

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

Dr. Aytuğ Ceyhun ÇAKIR SAĞ KALAN EŞİN MİRASÇILIĞI

EŞLER ARASINDAKİ MALVARLIĞI DAVALARI

EVLENDİRME İŞLEMLERİ

TÜRK MEDENİ KANUNU BİRİNCİ KİTAP KİŞİLER HUKUKU BİRİNCİ KISIM GERÇEK KİŞİLER BİRİNCİ BÖLÜM KİŞİLİK

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EVLENDİRME İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR

TÜRK HUKUKUNDA ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA

Geschrieben von: Avukat Yaşar SALDIRAY Montag, den 10. September 2012 um 21:09 Uhr - Aktualisiert Freitag, den 02. August 2013 um 14:37 Uhr

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

MEDENİ HUKUKUN ALT DALLARI-TİCARET HUKUKU-ULUSLARARASI ÖZEL HUKUK. Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

1. Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,

DERS TANITIM BİLGİLERİ. Prof.Dr. Nevzat KOÇ. Çarşamba günleri, saat

BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U

ANLAŞMALI BOŞANMA ÜZERİNE TEORİK VE PRATİK ÇALIŞMALAR. Stj. Av. Mehmet ÖCAL

ÜNİTE HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI İÇİNDEKİLER HEDEFLER HUKUKTA AİLE VE MİRAS İLİŞKİLERİ. Yrd.Doç.Dr.Metin İkizler

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

Nüfus Kayıt Örneği Verilmesi

ÇOCUK HUKUKU ve ÇOCUK HAKLARI

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

KİŞİLİK HAKKI İHLÂLİNDEN DOĞAN VEKÂLETSİZ İŞGÖRME

ÇOCUK HUKUKU (Ders Kitabı)

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

HAZIRLAYAN: Av. Ümit Hürrem BÜLBÜL ÜMİT HUKUK BÜROSU

EDİNİLMİŞ MALLAR KATILMA

BARTIN VALİLİĞİ İL NÜFUS VE VATANDAŞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

KARI - KOCANIN HAKLARI

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

KEFALET SÖZLEŞMESİNDE GEÇERLİLİK ŞARTLARI. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

TÜRK MEDENÎ KANUNU BAŞLANGIÇ

Karşılıksız Çek için Para ve Hapis Cezası Var

Öğr. Gör. U. Koray Milanlıoğlu YYÜ Kamu Yönetimi Bölümü Hukuk Bilimleri Ana Bilim Dalı. Ulaş Koray MİLANLIOĞLU - Yüzüncü Yıl Üniversitesi

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

kpss ezberbozan serisi VATANDAŞLIK SORU BANKASI Eğitimde

BÎRÎNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ

Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü

1- Aşağıda verilenlerden hangisi ticaret şirketlerine uygulanacak mevzuat hükümlerinden

KİRA İLİŞKİSİNİN SONA ERMESİ

KULU İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER

Türk Vatandaşı Nasıl Olunur

İÇİNDEKİLER: 1-GİRİŞ 2-MAL REJİMİ TÜRLERİ 3-MAL REJİMİ SÖZLEŞMESİ I. Sözleşmenin İçeriği ve şekli II. Sözleşme Ehliyeti 4-EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

Boşanma Şekilleri (Çekişmeli - Anlaşmalı Boşanma Davası)

T.C ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

MERAM İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

MEDENİ HUKUK

Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Kanun No Kabul Tarihi :

SULTANGAZİ İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

GÜLŞAH VARDAR HAMAMCIOĞLU Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi TÜRK MEDENİ KANUNU NA GÖRE YERLEŞİM YERİ

TÜRKİYEDE OTURAN YABANCILARIN NÜFUS KAYITLARININ TUTULMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. YARGITAY. Hukuk Genel Kurulu. Karar Tarihi: YARGITAY KARARI. Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 / 5 YARGITAY KARARI

İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilir, lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar veya mal o hakla birlikte

SPKn İDARİ PARA CEZALARI

(Resmî Gazete ile yayımı : Sayı : 20877)

Sevgi USTA. ÇOCUK HAKLARI ve VELAYET

ĐDARĐ YARGI FĐNAL SINAVI

İÇİNDEKİLER. YENİ TÜRK MEDENİ KANUNU'NA GÖRE MİRAS HUKUKU HÜKÜMLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER ve YENİLİKLER

GAZİEMİR KAYMAKAMLIĞI GAZİEMİR İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

NAFAKA, NAFAKA ÇEŞİTLERİ VE İŞTİRAK NAFAKASI. Stj. Av. Cansu MARALAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

TÜRK MEDENÎ KANUNU. Kanun No Kabul Tarihi : BAŞLANGIÇ

Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi

EVLİLİK BİRLİĞİ DEVAM EDERKEN EŞLERİN GENEL HÜKÜMLER ÇERÇEVESİNDE AÇTIĞI MANEVİ TAZMİNAT DAVASI. Av. Nur Işın KÖROĞLU ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilmemesi halinde, Türk hukuku uygulanır.

TEMSİL (Yetkisiz Temsile Kadar)

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İçindekiler Kısaltmalar Genel Bibliyografya I. Miras Hukukunun Anlamı ve Konusu II.Miras Hukukunun Temel Kavramları...

Menfi Tespit Davasında Görevli - Yetkili Mahkeme ve Yargılama Usulü. İcra Takibinden Önce ve Sonra Açılan Menfi Tespit Davası

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

I.TENKĠS KAVRAMI II. TENKĠS DAVALARININ HUKUKĠ NĠTELĠĞĠ. A. Tenkis davalarının özellikleri

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1

Transkript:

EVLENME ENGELLERİ VE MAL REJİMLERİ İÇİNDEKİLER Evlenme Engelleri Evlenmenin Yokluğu ve Butlanı Mal Rejimleri MEDENİ HUKUK II Yrd. Doç. Dr. Metin İKİZLER HEDEFLER Bu üniteyi çalış<ktan sonra; Evlenmeye engel olan nedenleri öğrenecek, Evlenmenin yokluğu ve butlanı hâlinde hukuki sonuçların neler olduğunu bilecek, Mal rejiminin anlamını kavrayabilecek, Mal rejimi türleri hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz. ÜNİTE 2

EVLENME ENGELLERİ Belirli derecede hısımlık, mevcut evlilik ve akıl hastalığı kesin evlenme engelleridir. Nasıl ki bir kimsenin evlenebilmesi için evlenme ehliyetinin varlığı gerekiyorsa, o kişide evliliğe engel bir durumun da bulunmaması gerekir. Yaş, ayırt etme gücüne sahiplik ve yasal temsilcinin izni evlenmenin olumlu şartları ise, evlenme engellerinin bulunmaması da olumsuz şartıdır. Evlenme engelleri; hısımlık, mevcut evlilik, akıl hastalığı, bekleme süresinin tamamlanmamış olması ve bazı hastalıkların varlığıdır. Bunlardan hısımlık, mevcut evlilik ve akıl hastalığı kesin evlenme engeli olup, bu engellerden biri varsa o evlilik sonradan ortadan kaldırılır. Bekleme süresinin tamamlanmamış olduğu ve bazı hastalıkların taşındığı durumlarda da evlenmeye izin verilmez. Ancak bekleme süresine uyulmadan veya evlenmeye engel hastalıkları taşıyorken yapılan evlilikler, evlenme gerçekleştikten sonra artık sona erdirilemezler. Bundan dolayı bu tür evlenme engelleri kesin olmayan evlenme engelleri olarak adlandırılır. Kesin Evlenme Engelleri Hısımlık Hısımlığın Aile Hukuku na ilişkin en önemli sonuçlarından biri de evlenme engeli teşkil etmesidir. Ancak tüm hısımlar arasında değil, belirli bir yakınlıktaki hısımlar arasında evlenme yasaktır. Yani hısım olmak evlenmeye engel değildir, yeter ki çok yakın hısımlık olmasın. Hangi hısımlıkların evlenmeye engel olacağı TMK m. 129 da her hısımlık türü için ayrı ayrı sayılmıştır. Kan hısımlığı açısından hangi dereceden olursa olsun, üstsoy- altsoy hısımları arasında evlenme yasaktır. Bir kimse çocuğu ya da torunu ile evlenemez. Yansoy hısmı olan kardeşler arasında da evlilik yasaktır. Bunların tam kan ya da yarım kan hısım olmaları fark etmez. Yani baba bir kardeşler veya ana bir kardeşler arasında evlilik mümkün değildir. Önemli olan aralarındaki kan bağıdır, kardeş olmalarıdır. Yine yansoy hısımlarından amca, dayı, hala ve teyze; yeğenleri ile evlenemezler. Bunların arasındaki hısımlığın derecesinin 3. dereceden yansoy hısımlığı olduğunu hatırlatalım. Kayın hısımlığında, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında evlenme yasağı doğar. Bu hüküm etkisini mevcut evlilik sona erdikten sonra gösterir. Eşinin ölümü, boşanma ya da bir başka nedenle evliliği sona eren kimse TMK m. 129 nedeniyle üstsoy ve altsoy kayın hısımları ile evlenemez. Bu yasak, kişinin daha sonraki evlilikleri ile de kalkmayacağından; boşanıp, başkasıyla evlenip, tekrar boşanan birinin de ilk evliliğinden olan üstsoy- altsoy kayın hısımlığı bulunan kimselerle evlenmesi yasaktır. Yasak sadece üstsoy- altsoy kayın hısımları 2

Kişi, eski eşinin babası, anası ya da üvey evladı ile evlenemez. kapsadığından, kişinin diğer kayın hısımları ile evliliğine yasal bir engel yoktur. Bilindiği gibi, kayın hısımlığı, kendisini meydana getiren evliliğin sona ermesiyle ortadan kalkmaz. O hâlde bir kişi eski eşinin kardeşiyle evlenirse bu evlilik hem geçerlidir hem de kişi ikinci dereceden yansoy kayın hısmı ile evlenmiş olur. Bireysel Etkinlik Medeni Hukuk- I dersinde hısımlık ilişkileri ile ilgili edindiğiniz bilgileri tekrarlayınız. Bu anlamda bir kişinin eski eşinin çocuğuyla evlenebilme ih_malinin olup olmadığını araş<rınız. Böyle bir ih_malin bulunduğunu ipucu olarak şimdiden belirtelim. Evlenmeye engel bir başka hısımlık evlatlık ilişkisi ile ilgilidir. TMK ye göre evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında kesin evlenme engeli vardır. Önceki Medeni Kanun da da evlatlık ile evlatlık edinen ve bunlardan biriyle diğerinin koca veya karısı arasında evlenme engeli vardı (m. 92). Ancak bu evlenme engeli kesin olmayan bir evlenme engeli idi. Yani her nasılsa - örneğin evlendirme memurluğunun gözünden kaçması sonucu- evlat edinen ile evlatlık birbirleriyle evlenmişse bu evlilik artık ortadan kaldırılmıyor, evlenenler arasındaki evlatlık ilişkisi sona eriyordu. Mevcut Evlilik Hukukumuzda tek eşlilik kabul edilmiştir. Bu nedenle evli olan bir kimsenin bu evlilik devam ediyorken bir başkası ile evlenmesi yasaktır. Kanun bunu Yeniden evlenmek isteyen kimse, önceki evliliğinin sona ermiş olduğunu ispat etmek zorundadır kuralı ile anlatır (TMK m. 130). Hatırlatmak gerekir ki, gaiplik evliliği kendiliğinden sona erdirmez. Bu nedenle gaipliğine karar verilen kişinin eşi, mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden evlenemez (TMK m. 131/I). Akıl Hastalığı Ayırt etme gücüne sahip olup, evlenme sırasında bir akıl hastalığı olanlar evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler (TMK m. 133). Demek ki ayırt etme gücüne sahip akıl hastaları evlenmelerinde tıbbi bir sakınca yoksa evlenebilirler. 3

Kesin Olmayan Evlenme Engelleri Kadın için bekleme süresi Evlenme sona erdikten sonra, erkek belli bir süre beklemesine gerek olmaksızın tekrar evlenebilir. Kadının ise tekrar evlenebilmesi için belli bir süre beklemesi gerekir. Bu süre evliliğin sona ermesinden (boşanma kararının kesinleşmesinden) başlayarak üç yüz gündür (TMK m. 132/I). Kadın için bekleme süresinin öngörülmesi, cinsiyet farklılığından kaynaklanan bir durum olup, kadın erkek arasında eşitsizlik doğurmaya yönelmemiştir. Bekleme süresi öngörülmesinin nedeni, kadının gebe olma ihtimaline karşı, doğacak çocuğun soy bağını doğru tespit etmektir. Nitekim doğurmakla süre biter (TMK m. 132/II). Sekiz aylık gebeyken kocasının ölmesi sonucu evliliği sona eren kadın bir ay sonra doğurduğunda artık bekleme süresi sona ermiş olur. Gene soy bağının karışması tehlikesi olmadığından, kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaşılması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır (TMK m. 132/III). Bazı hastalıkların varlığı Frengi, bel soğukluğu, yumuşak şankr ve cüzzam hastalıkları evlenmeye engel olan hastalıklardır. Bazı hastalıkların varlığının evlenmeye engel teşkil etmesi TMK dan değil, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ndan kaynaklanmaktadır. Evlenecek erkek ve kadın evlenmeden önce tıbbi bir muayeneden geçer (1593 sayılı K. m. 122). Muayene sonucunda frengi, belsoğukluğu, yumuşak şankr ve cüzzam hastalığı olanların evlenmeleri yasaktır. Bu hastalıklar usulü dairesinde tedavi edilip bulaşma tehlikesi geçer veya şifa bulduğuna dair doktor raporu ibraz olunursa evlenme engeli ortadan kalkar (1593 sayılı K. m. 123). Bulaşıcı hastalığı ilerlemiş veremlilerin nikâhı altı ay ertelenir. Bu süre zarfında iyileşme eseri görülmezse bu müddet altı ay daha uzatılır. İkinci altı ayın sonunda da iyileşme olmazsa, her iki tarafa bu hastalığın tehlikesi ve evlenmeden kaynaklanacak zararlar bildirilir. Buna rağmen taraflar evlenmek isterlerse, evlilikleri engellenmez (1593 sayılı K. m. 124). Umumi Hıfzıssıhha Kanunu 1930 tarihli olup, o zamanın korkulan çeşitli hastalıkları dikkate alınarak düzenlenmiştir. Bu nedenle bugün için daha tehlikeli olan söz gelimi AIDS gibi çeşitli bulaşıcı hastalıkları içermemektedir. EVLENMENİN YOKLUĞU VE BUTLANI Yukarıda belirtilen, evlenmenin maddi ve şeklî şartlarına aykırılıklardan bazıları evlenmenin yokluğuna neden olur ya da onu batıl kılar. Bazı aykırılıkların 4

ise evlenme üzerinde böyle bir yaptırımı görülmez. Bu nedenle evlenmenin maddi ve şeklî şartlarına aykırılıkların hukuki sonuçlarına değinmek gerekir. Yok Hükmündeki Evlenmeler Yokluk hukuki işlemlere uygulanan en ağır yaptırımdır. İşlemin yok (keenlemyekün) olması demek, öyle bir işlemin yapıldığını dâhi kabul etmemektir. Dolayısıyla yokluk durumunda evlenme ile ilgili tüm işlemler yapılmış olsa da bir evlilik doğmaz. Kişiler arasında ancak fiilî birliktelikten söz edilebilir. Böyle bir işlem yok olduğu için de bir dava açılarak evliliğin ortadan kaldırılması vb. söz konusu olmaz. Aile Hukuku nun dışında kalan alanlarda, yoklukla butlan arasında fazla fark hissedilmez. Çünkü butlan da baştan itibaren bir işlemi geçersiz kılar. Ancak Aile Hukuku nda bu ikisinin yaptırımı belirgin şekilde farklılaşır ve bir işlemin yoklukla mı yoksa butlanla mı sakat olduğu bu nedenle belirlenmelidir. Aile Hukuku nda evlilik farklı cinsler arasında gerçekleşmelidir. Hukukumuz aynı cinsten iki kişinin evliliğine izin vermez. Nitekim TMK m. 134 te birbiriyle evlenecek erkek ve kadının, evlenme başvurusundan söz edilir. Evlendirme Yönetmeliği ne göre de evlenme, bir kadın ve bir erkeğin usulüne göre yetki verilmiş bir memur önünde bir aile kurmak amacı ile yapmış oldukları resmî sözleşmeyi ifade eder (Ev. Yön. m. 2/f). Bu nedenlerle aynı cinsten olanlar arasındaki evlenme yok hükmündedir. Bireysel Etkinlik İsviçre, Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinde aynı cinsten kişiler arasında kurulan, yaşam ortaklığı (Lebenspartnerschaj) adı ile anılan, evliliğe benzer hukuki sonuçlar doğuran ilişkileri araş<rınız. Hangi noktalarda evliliğe benzer sonuçlar doğurduğunu tespit ediniz. Evlenmenin katı şeklî şartlarından birisi, tarafların evlenme iradelerini evlenme töreni sırasında olumlu yönde, bizzat ve birbirlerinin ardından sözlü olarak açıklamalarıdır. Olumsuz bir beyana rağmen törenin tamamlanması ya da evleneceklerden birisi hazır değilken - örneğin telefonla iradesi öğrenilerek- evlenmenin tescilinin yapılması hiçbir anlam taşımaz. Zira bu evlenmeler yok hükmündedir. Bu irade temsilci ya da vekil aracılığıyla açıklanamayacağı için bu ihtimalde de evlenme yokluk yaptırımından kurtulamaz. 5

Eksikliği yokluk yaptırımı doğuran diğer şeklî bir şart evlenmenin evlendirme memuru tarafından yapılmasıdır. Evlendirmeye görevli memur dışında bir başkası tarafından gerçekleştirilen evlenme yok hükmündedir. Batıl Evlenmeler Evlenmenin maddi ve şeklî şartlarındaki bazı eksiklikler ise evlenmeyi yok kılmaz. Ancak bu hukuka aykırılıklardan dolayı evlenme batıl, hükümsüz olur. Evlenmenin butlanında, - Borçlar Hukuku ndakinin aksine- butlan, işlemin yapıldığı andan itibaren kendiliğinden geçersiz kılmaz. Burada batıl olan evlilikten yine birtakım sonuçlar doğar. Bir kere evliliğin ortadan kaldırılması için hâkim kararına ihtiyaç duyulur ve bu karar verilinceye kadar evlilik varlığını devam ettirir. Yani geçersizlik geriye değil ileriye etki eden sonuçlar doğurur. Bu durum TMK m. 156 nın bir gereğidir. Anılan hükme göre, mutlak butlan hâlinde bile evlenme, hâkimin kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur. Dolayısıyla evlenmenin butlanına karar verilirse de, evlenirken - butlan nedenini bilmeyen ve bilmesi de gerekmeyen- iyi niyetli eş bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur. Örneğin elde ettiği vatandaşlık devam eder. Evliliğin butlanına karar verilmesi ile eşler arasındaki ilişki artık koparılırken, mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında ortaya çıkacak sorunlar boşanmaya ilişkin hükümlere göre çözümlenir (TMK m. 158). Butlan davası açılmışken eşlerden biri ölür ve evliliğin de butlanına karar verilirse, gene de iyi niyetli eş ölenin mirasçısı olur (TMK m. 159). Kayın hısımlığı, kendisini meydana getiren evliliğin sona ermesiyle ortadan kalkmadığından (TMK m. 18/II), evlenmenin batıl olması kayın hısımlığının varlığını etkilemez. Mahkemece butlanına karar verilen bir evlilikten doğan çocuklar, evlilik içinde doğmuş sayılırlar. Butlan kararından sonra çocuklar ile ana ve baba arasındaki ilişkilere boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 157). Görüldüğü gibi, evlenmenin yokluğunun aksine, batıl evlenmelerden birçok hukuki sonuç doğmaktadır. Butlan yaptırımı açısından kanun koyucu tarafından şartların eksikliği arasında bir ayrım yapılmış, bazı eksiklikler için mutlak butlan, bazı eksiklikler için nispi butlan yaptırımı öngörülmüştür. Mutlak butlan nispi butlana göre daha ağır bir yaptırımdır. Mutlak butlan kamu düzenini ilgilendirir, her ilgiliye dava açma hakkı verir ve bu davanın açılması bir zaman sınırlamasına tabi değildir. Nispi butlan ise kamu düzenini ilgilendirmez, sadece kanunda belirtilen kişiler nispi butlanı ileri sürebilir ve nispi butlan davasının belli bir süre içinde açılması gerekir. 6

Mutlak butlan yaptırımının uygulandığı hâller Mutlak butlan hâlleri şunlardır (TMK m. 145): - Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması. Ancak evliyken yeniden evlenen bir kimsenin önceki evliliği mutlak butlan kararı verilmeden önce sona ermişse ve ikinci evlenmede diğer eş iyi niyetli ise, bu evlenmenin butlanına karar verilemez (TMK m. 147/III). Evliyken yeniden evlenme ve evli biriyle bilerek evlenme, aynı zamanda, Türk Ceza Kanunu nda da yaptırıma bağlanmıştır. Türk Ceza Kanunu Birden Çok Evlilik Madde 230/I- Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Madde 230/II- Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi yaptıran kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. - Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması. - Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması. - Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması. Bu hâllerden birisinin varlığı hâlinde, mahkemeden evliliğin iptali istenebilir. Bu davayı doğal olarak, öncelikle eşlerden her biri açabilir. Ayrıca ilgili olan herkes de bu davayı açabilir. Bir kimseyi ilgili kabul etmek için, evlilikle ya da evlenenlerle maddi veya manevi bir ilgisinin bulunması yeter. Eşlerin mirasçıları, yasal temsilcileri gibi Cumhuriyet Savcısı da herhangi bir başvuru ya da şikâyet olmadan resen (kendiliğinden) mutlak butlan davası açabilir. Ancak sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet Savcısı tarafından resen dava edilemez. Ayırt etme gücünden yoksunluk ve akıl hastalığı ile ilgili dava açabilecekler bazı durumlarda sınırlanmıştır. Bu durumlar, ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olmasıdır. Bu iki durumda mutlak butlan davasını yalnız ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir (TMK m. 147/II). Mutlak butlan nedenlerine dayanan iptal davası her zaman için açılabilir. Görevli mahkeme aile mahkemesi, yetkili mahkeme ise eşlerden birinin yerleşim yerinin bulunduğu mahkemedir. Ayrıca bu dava eşlerin davadan önce son altı aydan beri birlikte oturdukları yerde de açılabilir. Örneğin yerleşim yerleri Aydın 7

olan bir çift, içlerinden birinin görevi gereğince sekiz aydır Manisa da bulunuyor iseler buradaki aile mahkemesinde de iptal davası açılabilir. Eşler dışındakilerin, yani ilgililerin ya da Cumhuriyet savcısının açacağı iptal davalarında ise genel hükümler gereği (Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 6), davalının yerleşim yeri aile mahkemesi yetkilidir. Nispi butlan yaptırımının uygulandığı hâller Ayırt etme gücünden sürekli yoksunluk mutlak butlan sebebi iken, geçici yoksunluk nispi butlan sebebidir. Nispi butlan hâlleri şunlardır: - Ayırt etme gücünden geçici yoksunluk: Evlenme sırasında geçici bir nedenle ayırt etme gücünden yoksun olan eş, evlenmenin iptalini dava edebilir (TMK m. 148). Evlenme töreni sırasında aşırı alkollü olmak ayırt etme gücünden geçici yoksunluğa örnek verilebilir. Bu durumda, diğer eşe ya da ilgililere ve Cumhuriyet Savcısına dava açma hakkı tanınmamıştır. - Yanılma (hata): Eşlerden biri, evlenmeyi hiç istemediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği hâlde yanılarak bu evlenmeye razı olmuşsa o evliliğin iptalini isteyebilir. Bundan başka eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenenler nispi butlana dayalı iptal davası açabilir (TMK m. 149). Eşlerden birinin AIDS gibi bir hastalık taşıması, cinsel saldırı vb. yüz kızartıcı bir suçtan mahkûm olmuş olması gibi hâllerde yanılma yukarıdaki niteliklere sahip görülebilir. - Aldatma (hile): Yanılma kişinin kendisinin aldanması ile ilgilidir. Eğer bir başkasının fiil ya da sözlerinden kaynaklanan bir aldanma varsa burada artık aldatma, yani hile söz konusu olur. Evlenmeden önceki aşamada kişiler birbirlerine her zaman doğruyu söylememiş olabilirler. Ancak öyle bazı konular vardır ki, aldatılana evliliğin iptalini isteme hakkı verir. TMK m. 150 ye göre: i. Eşinin namus ve onuru hakkında doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası tarafından aldatılmış veya ii. Davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmiş olan eş iptal davası açabilir. Bu durumda bir bilginin gizlenmesi aldatma olarak değerlendirilmekte, böylece örneğin evlenmeden önce eşinin AİDS hastası olduğu kendisine söylenmeyen eş bu davayı açabilmektedir. - Korkutma (ikrah): Kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmiş eş, evlenmenin iptalini dava edebilir ki (TMK m. 151) burada iradesini bir zorlama altında evlendirme memuru önünde açıklamış olması ona bu hakkı vermektedir. Yanılma, aldatma ve ikrah kişinin iradesini sakatlayan durumlardır ve irade bozukluğu hâlleri başlığı altında toplanır. Yanılma, aldatma ve korkutmadan dolayı 8

davayı bunlara uğrayan eş açabilir. Diğer eş ya da ilgililer (örneğin aldatılan eşin ana babası) ve Cumhuriyet Savcısı yanılmaya dayalı iptal davası açamaz. İptal davası açma hakkı, iptal nedeninin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay ve her hâlde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmesiyle düşer (TMK m. 152). Bu süre hak düşürücü süredir. Bireysel Etkinlik Şinasi'nin şair evlenmesi eserini okuyunuz. Oradaki durumun bugün gerçekleş_ğini varsayarsanız, hangi kurallara başvurularak bu evliliğin iptalini istemek mümkün olabilirdi? - Yasal temsilcinin izninin alınmamış olması: Normalde, ayırt etme gücüne sahip küçük ya da kısıtlıların yasal temsilcilerinin rızası olmadan evlenme törenleri yapılmaz. Ancak her nasılsa yasal temsilcinin izni alınmadan evlilik gerçekleşmişse o evlilik kendiliğinden geçersiz olmaz. İzni alınmayan yasal temsilci evlenmenin iptalini dava edebilir (TMK m. 153/I). Bununla birlikte, açılan dava sonuçlanmadan önce, evlenen kimse on sekiz yaşını doldurmak suretiyle ergin olur, kısıtlı olmaktan çıkar veya kadın gebe kalırsa evlenmenin iptaline karar verilemez (TMK m. 153/II). Butlanı gerektirmeyen hâller Evlenmenin maddi şartlarından birinin de kadının bekleme süresinin tamamlanması olduğuna değinilmişti. Buna rağmen kadın, bekleme süresi tamamlanmadan evlenirse bu evlilik geçerli olur, ne yok hükmündedir ne de iptali istenebilir (TMK m. 154). Evlenmenin evlendirme memuru önünde yapılması ve eşlerin aynı anda, karşılıklı ve birbirine uygun olumlu irade açıklamalarında bulunmaları dışındaki evlenmenin şeklî şartlarına uyulmaması evliliğin iptalini gerektirmez. Bu bakımdan evlenme için istenen belgelerdeki eksiklik, evlenmenin olması gereken yerde yapılmaması, iki tanığın bulunmaması, eşlere aile cüzdanının verilmemesi vb. şartlara uyulmadan yapılan evlilikler geçerli olur, ne yok hükmündedir ne de batıldır (TMK m. 155). 9

MAL REJİMİ Mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır. Ancak, taraflar evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak da bildirebilirler. Eşler arasındaki mal rejimi, kısaca eşler arasındaki mal ilişkilerini düzenleyen kuralları anlatır. Eşlerin evlenme sırasında sahip oldukları mallar, evlenmeden sonra edindikleri mallar vb. açısından gerek bunların mülkiyeti gerekse yönetiminin nasıl olacağı sorunu mal rejimi hükümlerine göre çözümlenir. Türk hukukunda eşler, evlenmeden önce ya da sonra yapacakları bir sözleşmeyle aralarında uygulanacak mal rejimini seçebilirler. Bu sözleşmeye mal rejimi sözleşmesi denir (TMK m. 203). Mal rejimi sözleşmesi yapılabilmesi için eşlerin ayırt etme gücüne sahip olmaları, küçük veya kısıtlıların yasal temsilcilerinin rızasının alınmış olması gerekir (TMK m. 204). Taraflar evlenme başvurusu sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak bildirmemişlerse, sözleşmenin artık noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılması gerekir. Mal rejimi sözleşmesinin taraflarca ve gerektiğinde yasal temsilcilerince imzalanması zorunludur (TMK m. 205). Eşler, aralarında uygulanacak mal rejimini ve o mal rejimine ilişkin kuralları diledikleri gibi kararlaştıramazlar. Burada sözleşme serbestîsi sınırlanmıştır. Nitekim TMK m. 203 te açıkça, tarafların, istedikleri mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebileceği, kaldırabileceği veya değiştirebileceği düzenlenmiştir. Mal Rejimi Çeşitleri TMK da kabul eden mal rejimleri; - Edinilmiş mallara katılma, - Mal ayrılığı, - Paylaşmalı mal ayrılığı, - Mal ortaklığıdır. Bunların dışındaki bir mal rejiminin kabulüne Kanun izin vermez. Nitekim önceki Medeni Kanun zamanında mümkün olan mal birliği rejimi artık ortadan kaldırılmıştır. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Hukukumuzda yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir (TMK m. 202/I). Yasal mal rejiminden kasıt, taraflar arasında mal rejimine ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamış, başka bir mal rejimi seçilmemiş ise Kanun gereği uygulanacak olan mal rejimidir. 10

Eğer eşler edinilmiş mal rejimine tabi olmak istemiyorlarsa diğer mal rejimlerinden birini seçerek buna uygun şekilde mal rejimi sözleşmesini yapmalıdırlar. Bundan dolayı diğer mal rejimlerine seçimlik mal rejimleri denir. Edinilmiş mal rejiminde, edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleridir (TMK m. 219). Bu rejimde kısaca her eş diğerinin edinilmiş mallarının ½ si üzerinde hak sahibidir. Yani, evlilik sona erip de mal rejimi tasfiye edilirken eşlerden birinin edinilmiş mallardan olan mal varlığının yarısı diğer eşe aittir. Böylece eşler birbirlerinin edinilmiş mallarına katılmış olurlar. TMK m. 219 a göre, bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır: - Çalışmasının karşılığı olan edinimler, - Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler, - Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar, - Kişisel mallarının gelirleri, - Edinilmiş malların yerine geçen değerler. Edinilmiş mal olarak kabul edilmeyen kişisel mallar ise, kanunla belirlenen ve sözleşmeyle belirlenen mallar olarak iki gruba ayrılmıştır. TMK 220. Maddeye göre kişisel mallar şunlardır: - Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, - Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait olan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği mal varlığı değerleri, - Manevi tazminat alacakları, - Kişisel mallar yerine geçen değerler. E ile A, 2005 yılında evlenmiş, boşanma nedeni ile, aralarındaki mal rejimi 02.01.2013 tarihinde sona ermiştir. E ev hanımıdır. 02.01.2008 de babasının ölümünden dolayı kendisine 160.000 lira değerinde bir ev miras kalmıştır. Bu evi aylık 500 liradan kiraya vermiştir. K ise mühendis olarak bir firmada 2000 yılından beri çalışmaktadır. 2004 yılında aldığı bir otomobili vardır. Bunu 2006 yılında 40.000 liraya satmış ve aynı yıl açtığı mevduat hesabına bu parayı yatırmıştır. Ayrıca aylık kazancından artırdığı kısmı her ay aksatmadan bu hesapta biriktirmiştir. Bu şekilde bankadaki hesabı paranın faizi ile birlikte 250.000 liraya ulaşmıştır. Bu bilgilere göre; 11

- E ye babasından kalan ev, onun kişisel malıdır. Bu malın geliri ise edinilmiş mal niteliğindedir. O hâlde 02.01.2013 tarihi itibariyle kira gelirinden elde kalan 20.000 lira edinilmiş mal olmaktadır. - K nın otomobili, mal rejiminin başlangıcında K ya ait olan bir mal olduğundan kişisel maldır. Kişisel mallar yerine geçen değerler de kişisel mal olduğundan, satım bedeli olan 40.000 lira da kişisel maldır. Ancak bu paranın faizi, kişisel malın geliri olarak edinilmiş mallara dâhildir. K nın çalışmasının karşılığı olan edinimi de edinilmiş mal varlığı değeridir. Böylece 250.000-40.000=210.000 lira K nın artık değeri olarak ortaya çıkar. Sonuçta; - E, 20.000/2=10.000 ve 210.000/2=105.000 olmak üzere 115.000 lira edinilmiş mallardan elde eder. Ev yine kendisinde kalır. - K da aynı hesapla 105.000 lira edinilmiş mallardan elde eder. Otomobilinin satış bedeli olan 40.000 lira da kendisinde kalır. Sözleşmeyle taraflara belirleme yetkisi verilen kişisel mallar ise TMK 221. maddede düzenlenmiştir. Buna göre eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dâhil olması gereken mal varlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler.(tmk 221/1) Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dâhil olmayacağını da kararlaştırabilirler (TMK 221/2). Mesela bir avukatın davalarından elde ettiği gelirle aldığı yeni büro takımının 1. fıkraya göre; babasından miras kalan dairenin kira gelirlerinin de 2. fıkraya göre kişisel mal sayılacağı eşler arasında yapılacak sözleşme ile kararlaştırılabilir. Kişisel mallar, ister evlilikten önce isterse sonra edinilsin, onlara diğer eşin katılımı söz konusu olmaz. Bir eşin bütün malları - aksi ispat edilinceye kadar- edinilmiş mal sayılır. Ancak bir malın kendisine ait olduğunu iddia ediyorsa onu ispat etmek zorundadır. Bir malın kime ait olduğu belli değil ve ispat da edilemiyorsa bu malın eşlerin paylı mülkiyetinde olduğu kabul edilir. Bunun anlamı o mal üzerinde tasarruf etmek isteyen eşin, diğer eşin rızasını almak zorunda olmasıdır. Bir eş yasal sınırlar içerisinde edinilmiş mallarını yönetmek, onlardan yararlanmak ve onlar üzerinde tasarruf etmek hakkına sahiptir. Mesela evlilik birliği içerisinde satın aldığı aracını kiraya vermek, satmak hakkına sahiptir. Ancak diğer eş, TMK 199. maddeye dayanarak ailenin ekonomik varlığını korumak adına 12

mahkemeye müracaat ederek belirli bir mal ya da mal varlığı üzerinde kendi rızası dâhilinde diğer eşin tasarruf yetkisini kullanabileceği yönünde karar aldırabilir. Yani diğer eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını talep edebilir. Hâkim bu yönde gerekli tedbirleri almak zorundadır. Edinilmiş Mallara Katılma Mal Rejiminin Sona Ermesi - - - - Eşlerden birinin ölümü Başka bir mal rejiminin kabulü Evliliğin iptal veya boşanma ile sona ermesi Mal ayrılığına geçilmesi Eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin seçilmesi hâlinde edinilmiş mallara katılma rejimi kendiliğinden, ölüm tarihi veya diğer mal rejimine geçildiği tarih itibariyle sona erer. Evliliğin iptali veya boşanma hâlinde ise davanın açıldığı tarih itibariyle mal rejimi sona erer. Bunun önemi dava devam ederken eşlerden birinin mal edinmesi hâlinde belirir ki dava tarihinden sonra eşler tarafından edinilen mallara karşılıklı olarak katılma talebinde bulunulamaz. TMK 206. maddeye göre hâkim, haklı bir sebep varsa, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebilir. Haklı sebeplere örnekler şunlardır: 1. Diğer eşe ait mal varlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması, 2. Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması, 3. Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi, 4. Diğer eşin, istemde bulunan eşe mal varlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması, 5. Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması. Bu sayılanlar tahdidi değildir. Sayım örnekleyicidir. Dolayısıyla yukarıda sayılanlar dışındaki nedenlerle de, mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine hâkim karar verebilir. Mal ayrılığına geçişi gerektiren sebebin ortadan kalkması hâlinde hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine eski mal rejimine dönülmesine karar verebilir. Ayrıca eşler mal rejimi sözleşmesi ile önceki mal rejimine geçebilecekleri gibi yeni bir mal rejimini de seçebilirler. 13

Mal Ayrılığı Rejimi 743 sayılı önceki Medeni Kanun döneminde mal ayrılığı rejimi, yasal mal rejimi olarak belirlenmişti. Yeni Medeni Kanun yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma rejimi ni kabul etmişken, önceki kanunda mal ayrılığı rejimi yasal mal rejimi idi. Şimdi ise yeni kanunla mal ayrılığı rejimi seçimlik mal rejimi olmuştur. Yani taraflar isterlerse bu mal rejimini seçebilirler. Mal ayrılığı rejiminde, eşler gerek evlenmeden önce gerekse evlendikten sonra edindikleri mallar üzerinde mülkiyet hakkına tek başlarına sahiptir. Malları yönetme hakkı da malların mülkiyetini elinde bulunduran eşe aittir. Diğer eşin müdahalede bulunma yetkisi yoktur. Aynı şekilde maldan yararlanma ve tasarruf yetkisi de malın sahibi olan eşe aittir. Mal ayrılığı rejiminde eşler, evlilik birliği adına yapılan işlemlerden müteselsilen sorumludurlar. Buna karşılık evlilik birliği adına yapılamayan, kendi hukuki işlemlerinden/borçlarından kişisel olarak sorumludurlar. Mal ayrılığı rejimi, eşlerden birinin ölümü, başka bir mal rejimini seçmeleri veya boşanma ile sona erer. Mal Ortaklığı Rejimi TMK 256. maddeye göre mal ortaklığı rejimi, ortaklık malları ile eşlerin kişisel mallarını kapsar. Ortaklık malları da kendi arasında genel ve sınırlı mal ortaklığı olmak üzere ikiye ayrılır. Sınırlı mal ortaklığı da edinilmiş mal ortaklığı ve diğer mal ortaklıkları başlıkları altında iki türe ayrılır. Şematik olarak; Mal Ortaklığı Rejimi Ø Ortaklık malları: ü Genel mal ortaklığı: Eşlerin kanun gereğince kişisel mal sayılanlar dışındaki malları ile gelirleri ortaklık mallarını oluşturur. ü Sınırlı mal ortaklığı: - Edinilmiş mal ortaklığı: Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle sadece edinilmiş mallardan oluşan bir ortaklık kabul edebilirler. Kişisel malların gelirleri de bu ortaklığa dâhildir. - Diğer mal ortaklığı: Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle belirli mal varlığı değerlerini veya türlerini, özellikle taşınmaz malları, bir eşin kazancını, bir meslek veya sanat icrası için kullandığı malları ortaklık dışında tutabilirler. Aksi sözleşmede öngörülmedikçe bu malların gelirleri ortaklığa dâhil değildir. 14

Ø Kişisel mallar: Eşlerden her birinin sadece kişisel kullanımına ayrılmış olan eşyası ile manevî tazminat alacakları kanundan dolayı eşlerin kişisel malıdır. Eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi kişisel mallarını yönetme ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Olağan yönetim sınırları içinde her eş, ortaklığı yükümlülük altına sokabilir ve ortak mallarda tasarrufta bulunabilir (TMK madde 262). Olağan yönetim dışında kalan konularda eşler, ancak birlikte veya biri diğerinin rızasını almak suretiyle ortaklığı yükümlülük altına sokabilir veya mallarda tasarrufta bulunabilir (TMK madde 263). Mal ortaklığı rejiminin sona ermesi diğerlerinde olduğu gibi ölüm, boşanma veya mal rejimi değişikliği ile sona erer. Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi Önceki kanunda düzenlenmeyen, yeni bir mal rejimi türüdür. TMK nin 244-255. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Paylaşmalı mal ayrılığında, ailenin ortak kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş mallar ile ailenin ekonomik geleceğini güvence altına almaya yönelik yatırımlar, mal rejiminin sona ermesi hâlinde eşler arasında eşit olarak paylaşılır (m. 250). Paylaşmalı mal ayrılığında, eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi mal varlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur ayrıca kendi borçlarından da bütün mal varlığıyla sorumludur. Paylaşmalı mal ayrılığı rejimi eşlerden birinin ölümü, başka bir mal rejimin seçilmesi veya boşanma ile sona erer. 15

Özet Hısımlık, mevcut evlilik, akıl hastalığı, bekleme süresinin tamamlanmamış olması ve bazı hastalıkların varlığı, evlenmenin olumsuz şar< olan evlenme engelleridir. Bunlardan ilk üç sırada sayılanlar kesin evlenme engeli olup, eşler her nasılsa evlenmiş olsalar dâhi evlilik ortadan kaldırılır. Ancak kadının bekleme süresini tamamlamadan evlenmesi veya bulaşıcı bazı hastalıklara - cüzzam, frengi, bel soğukluğu vb. gibi hastalığa- yakalanan kişinin evlenmesi hâlinde ar<k evlilik ortadan kaldırılmaz, evlilik geçerlidir. Bazı evlilikler de yok hükmündedir. Yani evliliğin ortadan kaldırılması için dava açılması gerekmez. Böyle bir evlilik hiç yapılmamış sayılır. Mesela aynı cinsten iki insanın evlenmesi, nikahın görevli memur önünde yapılmaması, eşlerin olumlu beyanlarını açıklamadan evlenme töreninin tamamlanması vb. Ba<l evliliklerde de evliliğin ortadan kaldırılması için hâkim kararına ih_yaç vardır. Kişinin kayınpederi ile evlenmesi, evlatlığın evlat edinenin torunu ile evlenmesi vb. durumlarda evliliğin geçersizliği için dava açılması gerekmektedir. Eşler resmî nikâhı yap<rmadan önce dinî nikâh yap<ramazlar. Bu eylem hem eşler açısından hem de dinî nikâhı resmi nikâhtan önce yapanlar açısından ceza kanunu anlamında suç teşkil etmektedir. Eşler evlenirken mal varlıklarının yöne_mi, malları üzerinde tasarruf etmeleri veya onlardan yararlanmaları için bir mal rejimi seçmek durumundadırlar. Eşler herhangi bir mal rejimini seç_klerini beyan etmez iseler evlenme akdi ile edinilmiş mallara ka<lma rejimine tabi olurlar. Seçebilecekleri mal rejimi ise kanunda tahdidi olarak belir_lmiş olup; mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığı şeklindedir. Eşlerden birinin ölümü, eşlerin boşanmaları, evliliğin iptali veya başka bir mal rejimin seçilmesi hâllerinde mevcut mal rejimi sona erer. 16

DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan bölüm sonu testi bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi evlenme engelleri arasında yer almaz? a) Hısımlık b) Mevcut evlilik c) Akıl hastalığı d) Kanser hastalığı e) İddet müddetinin tamamlanmamış olması 2. Aşağıdaki evliliklerden hangisi geçerlidir? a) Kişinin eski kayınbiraderi ile evliliği b) Kişinin kayınpederi ile evliliği c) Kişinin yeğeni ile evliliği d) Kişinin anne bir kardeşi ile evliliği e) Evlatlığın evlat edinenin torunu ile evliliği 3. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi evlenmeye engel değildir? a) Cüzzam b) Hepatit B c) Bel soğukluğu d) Yumuşak şankr e) Frengi 4. Aşağıdakilerden hangisi batıl evliliklerin sonuçlarından biri değildir? a) Evlenmenin batıl olması kayın hısımlığının varlığını etkilemez. b) Batıl evlilikten doğan çocuklar evlilik içinde doğmuş sayılırlar. c) Mutlak butlan hâlinde geçersizlik geriye etkilidir. d) Batıl evliliklerde vatandaşlık devam eder. e) Butlan davası açılmışken eşlerden biri ölür ve evliliğin de butlanına karar verilirse, gene de iyi niyetli eş ölenin mirasçısı olur. 5. Aşağıdakilerden hangisi mutlak butlan hâllerinden değildir? a) Eşlerden birinin evlenme sırasında evli olması. b) Evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun olunması. c) Evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının bulunması d) Evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması e) Yasal temsilcinin izninin alınmamış olması 17

6. Aşağıdakilerden hangisi TCK 230. maddeye göre ceza hukuku anlamında suç teşkil etmez? a) Evli iken başkası ile evlenme işlemi yaptırmak b) Mabette resmî nikâh yaptırmak c) Dini nikâhı resmî nikâhtan önce yaptırmak d) Dini nikâhı resmî nikâhtan önce yapmak e) Bekâr birinin evli olduğunu bildiği kişi ile evlenme işlemlerini yaptırmak 7. Aşağıdakilerden hangisi yeni TMK ye göre mal rejimleri arasında sayılmamıştır? a) Mal birliği b) Paylaşmalı mal ayrılığı c) Mal ortaklığı d) Edinilmiş mallara katılma e) Mal ayrılığı 8. Aşağıdakilerden hangisi bir eşin edinilmiş malları arasında yer almaz? a) Çalışmasının karşılığı olan edinimler b) Kişisel malların gelirleri c) Manevi tazminat alacakları d) Emekli maaşları e) Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar 9. TMK ya göre aşağıdakilerden hangisi edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erme sebeplerinden biri değildir? a) Eşlerden birinin ölümü b) Başka bir mal rejiminin kabulü c) Mal ayrılığına geçilmesi d) Evliliğin iptal veya boşanma ile sona ermesi e) Eşlerden birinin iflası 10. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile mülga edilen (kaldırılan) 743 sayılı Medeni Kanun daki yasal mal rejimi aşağıdakilerden hangisidir? a) Edinilmiş mallara katılma rejimi b) Mal birliği c) Paylaşmalı mal ayrılığı d) Mal ayrılığı e) Mal birliği Cevap Anahtarı: 1.D- 2.A- 3.B- 4.C 5.E- 6.B- 7.A- 8.C- 9.E- 10.D 18

YARARLANILAN KAYNAKLAR Adal, E. (2011). Hukuk un Temel İlkeleri El Kitabı, İstanbul: Legal. Akıntürk, T. ve Karaman, D. A. (2012). Medeni Hukuk, İstanbul: Beta. Akıpek, J. G. ve Akıntürk, T. (2011). Türk Medeni Hukuku, I. Cilt, Başlangıç Hükümleri- Kişiler Hukuku, İstanbul: Beta. Akyol, Ş. (2006). Medeni Hukuka Giriş, İstanbul: Vedat. Ayan, M. (2011). Medeni Hukuka Giriş, Konya: Mimoza. Bilge, N. (2005). Hukuk Başlangıcı, Ankara: Turhan. Dural, M. ve Sarı, S. (2011). Türk Özel Hukuku, Cilt I Temel Kavramlar ve Medenî Kanun un Başlangıç Hükümleri, İstanbul: Filiz. Edis, S. (1989). Medenî Hukuka Giriş ve Başlangıç Hükümleri, Ankara: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları. Gözler, K. (2011). Hukuka Giriş, Bursa: Ekin. Hatemi, H. (2011). Medeni Hukuka Giriş, İstanbul: Vedat. Helvacı, S. ve Erlüle, F. (2010). Medeni Hukuk, İstanbul: Legal İnan, A. N. (2005). Medeni Hukuk, Ankara: Banka ve Ticaret Hukuku Araştırmaları Enstitüsü yayını. Kılıçoğlu, A. (2012). Medeni Hukuk Temel Bilgiler. Ankara: Turhan. Oğuzman, M. K ve Barlas, N. (2011), Medenî Hukuk, Giriş Kaynaklar Temel Kavramlar, İstanbul: Beta. Oğuzman, K., Seliçi, Ö. ve Oktay Özdemir, S. (2011). Kişiler Hukuku (Gerçek ve Tüzel Kişiler), İstanbul: Filiz. Özdamar, D. ve Kayış, F. (2012). Yasal Mal Rejimi ve Tasfiyesi, Ankara: Seçkin. Öztan, B. (2011). Medeni Hukuk'un Temel Kavramları, Ankara: Turhan. Serozan, R. (2011). Medeni Hukuk Genel Bölüm, İstanbul: Vedat. Zevkliler, A., Acabey, M. B. ve Gökyayla, K. E. (1999), Zevkliler Medeni Hukuk, Ankara: Seçkin. Zevkliler, A., Ertaş, Ş., Havutçu, A. ve Gürpınar, D. (2012), Medeni Hukuk Temel Bilgiler, Ankara: Turhan. Zeytin, Z. (2008). Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi ve Tasfiyesi, Ankara: Seçkin. BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR Akıpek, J. G. ve Akıntürk, T. (2011). Türk Medeni Hukuku, I. Cilt, Başlangıç Hükümleri- Kişiler Hukuku, İstanbul: Beta. Dural, M. ve Öğüz, T. (2011). Türk Özel Hukuku Cilt II Kişiler Hukuku, İstanbul: Vedat. Helvacı, S. (2012). Gerçek Kişiler, İstanbul: Legal. 19