İletişimde Avrupa nın ilk 5 ülkesi arasındayız Şubat 07, 2013-3:30:44 Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, ''İletişimde Türkiye'yi Afrika seviyesinden aldık, Avrupa'nın ilk beş ülkesi arasına soktuk'' dedi. Esenler Belediyesi Toplumsal İletişim Merkezi'nin (ESTİM) açılış töreninde konuşan Bakan Yıldırım, AK Parti belediyeciliğinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında başlattığı ve bugün bir marka haline gelmiş bir hizmet belediyeciliği olduğunu belirtti. Bakan Yıldırım, diğer belediye başkanlarının da Başbakan Erdoğan'ın açtığı bu çığırda, başkanı oldukları ile, ilçeye hizmetin en iyisini, en gelişmişini, en hızlı şekilde verme gayreti içinde olduğunu aktardı. Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu'yu ve arkadaşlarını çalışmalarından dolayı tebrik eden Yıldırım, şöyle devam etti: ''Esenler'de yaşayan hemşehrilerimize karşı gösterdiği duyarlılık ve sorumlu belediyecilik anlayışı için kutluyorum. Bu hizmetlerle 'bizim ne alakamız var' diye sorulabilir. Bizim alakamız ulaşan ve erişen Türkiye'yi adeta imar etmek, yapmak Türk insanının hayatını kolaylaştırmak ve önündeki engelleri kaldırmaktır. Biz Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı sadece bölünmüş yol yapmıyoruz, hava yolunu halkın yolu haline getirmiyoruz, bu milletin 50 yıllık rüyası hızlı treni gerçeğe dönüştürmüyoruz, 150 yıllık Marmaray'ı hayalden gerçeğe dönüştürmüyoruz, aynı zamanda biz Türkiye'nin akıl yollarını da inşa ediyoruz. İşte bu akıl yolları, bugün mevcut olmasaydı, belediye başkanımızın burada anlattığı hizmetlerin hiçbiri sizlerin evine, ayağınıza kadar gelmezdi.'' Yıldırım, önce bilişim otobanlarının yapılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: ''Yapacaksınız ki oradan da ESTİM gibi, çağrı merkezi gibi, motorize ekipler gibi, uydudan hizmetlerin takibi gibi ve daha birçok projenin bilişim destekli olarak gerçekleştirilmesi mümkün hale gelsin. Esasen bu hizmetler, bizim Bakanlığımızın çok fazla fark edilen tarafı değil. İnsanlar yolu görüyor, tren
yolunu yaptığımız zaman görüyor, hava alanlarını görüyor. Bizzat yaşayarak, hissederek görüyor ama iletişim daha farklı. İletişimi çok fark etmiyorsunuz ama yaşıyorsunuz. Bu ülkede iletişimin nereden nereye geldiğini anlamak için çok gerilere gitmeye lüzum yok. 2002 yılında Türkiye'de internete girmek mümkün değildi. Çevirmeli internet vardı. Çeviriyorsun, daha telefon düşmeden, karın gurultusu gibi bir ses geliyor, ondan sora sessizlik... Düşüyorsunuz, giremiyorsunuz. Yani kısacası, iletişimde Türkiye'yi Afrika seviyesinden aldık Avrupa'nın ilk beş ülkesi arasına soktuk. Bugün akıllı telefonda Avrupa'da bir numarayız. Mobil internette, Avrupa'da bir numarayız. Üçüncü nesil haberleşmede, 3G'de Avrupa'nın hatta dünyanın en hızlı altyapısı bizde var. Niçin çünkü biz siyasetten tek bir şey anlıyoruz. Siyaset eşittir halka hizmet. Bunun dışında bizim ideolojik siyasetle işimiz olmaz. İçi boş vaatlerde, korkularla insanları siyasetin içerisinde, dar siyasetin kalıbı içerisinde tutmak gibi anlayışımız olamaz.'' Vatandaşa temas etme alışkanlığının olmaması durumunda o siyasetin geleceğinin de olmayacağını bildiren Yıldırım, ''Onun için AK Parti yerel siyaseti, belediyeciliği dünyada bir marka olmuştur. Bugün 90'lı yıllardan başlayan 2000'li yıllarda başarıyla devam eden bir hizmet anlayışıyla, İstanbul'da olsun, Türkiye'nin birçok vilayetinde olsun vatandaşlarımız yerel hizmetlere başarıyla ulaşabilmektedir, erişebilmektedir'' diye konuştu. Yeni iş alanları Bakan Yıldırım, bilişim altyapısı gelişince bazı yeni iş alanlarının da oluştuğuna işaret ederek, çağrı merkezlerinin bunlardan biri olduğunu ifade etti. Çağrı merkezlerinin önceden çok görülen bir şey olmadığını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti: ''Şimdi Türkiye'nin her yerinde 63 bin gencimiz çağrı merkezlerinde, iş, ekmek sahibi oldular. Bunların birçoğu Doğu ve Güneydoğu illerimizde. Bunlar, icabında Amerika'dan çağrı alıyor, Hindistan'dan çağrı alıyor, Türkiye'den çağrı alıyor. Hizmetlerin, artık bir anlamda, zamandan ve mekandan bağımsız hale geldiğini görüyoruz. Ne sayesinde- Bilişim sayesinde. 7/24 işte burada gördük. Gece, gündüz fark etmiyor. Telefonun bir ucunda, mutlaka bir görevli sizin işinizi görüyor. Sadece belediye hizmetlerinde değil, başka bir müşkülatınız varsa, ona da yol gösteriyor. Bununla da yetinmiyor. Tamirciye mi ihtiyacınız var- Taksiye mi ihtiyacınız var- bunlara da çözüm buluyor, destek oluyor. Yani anahtar teslim hizmet, her alanda hizmet. Biz de bu tip hizmetlerin biraz daha büyük ölçeklisini Türkiye için yapıyoruz. Türkiye'nin her yerinde. Hakkari'den Edirne'ye Sinop'tan Hatay'a 780 bin kilometrekare vatan toprağında, eğer bir ocak tütüyorsa, eğer bir bayrak dalgalanıyorsa, biz buralara hizmet götürmeyi bir ibadet gibi görüyor ve aynı kalitede hizmeti, vatandaşımızın ayağına ulaştırıyoruz.'' Bu sırada ESTİM'i arayan 79 yaşındaki Saliha Esin isimli vatandaş, Bakan Yıldırım'la bir süre sohbet etti. Esin, kendisine gösterilen ilgi nedeniyle Bakan Yıldırım'a ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve diğer belediye yetkililerine teşekkür ederken, Yıldırım, ''Biz onore olduk. Mutlu olduk. Bütün bu hizmetlerin arkasında Saliha teyze, bu ülke sevdalısı Recep Tayyip Erdoğan var, Başbakanımız var. Hizmetin nelere kadir olduğunu, vatandaşın bir duası, vatandaşın bir tebessümü buradaki görev yapanların bütün sıkıntısını, başkanın, arkadaşların, hepimizin bütün stresini alıyor'' diye konuştu. ''Hizmet sektörü çok zor bir iştir'' Bakan Yıldırım, hizmet sektörünün çok zor bir iş olduğuna dikkati çekerek, ''Hizmet sektörü o kadar
zor bir iştir ki insanı sevmezseniz, insanı yüceltmeseniz insana dokunmazsanız, bu işi yapamazsınız. Çünkü hizmet sektöründe yapacağınız bir yanlışı düzeltmek için en az 28 tane düzgün iş yapmanız lazım, doğru iş yapmanız lazım, bu kadar da bir yanlışın 28 doğruya karşılık geldiğini unutmamamız lazım. İnsanların mutlu olma seviyeleri çok farklıdır. Şu salon bazımız için çok sıcak, bazımız için soğuk bile olabilir. İşte hizmet de böyle birşey, herkesin beklediği noktayı yakalamak, hemen hemen imkansız ama önemli olan büyük çoğunluğun memnun olacağı bir asgari düzeyi hedeflemek, bunda başarılı olmak'' dedi. Yıldırım, bir eksiklik fark ettiğini belirterek, ''Biz Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olarak e-devlet uygulamalarından da sorumluyuz. E-devlet kapısını 2009'dan beri hizmete açtık. Şu anda 13 milyonun üzerinde vatandaşımız, ayda 30 milyon işlem yapıyor. Burada tabii ki siz bilişimde uzaktan birçok hizmet veriyorsunuz. Burada gördük. Ama benim beklediğim belediyenizde verdiğiniz bu hizmetleri, aynı zamanda e-devlet kapısından da verirseniz, daha büyük kitlelere ulaşma imkanına sahip olursunuz, hizmetlerinizi Türkiye'de herkes görme, tanıma imkanına sahip olur. E-devlet'in amacı tek kapıdan her yere gitmektir'' şeklinde konuştu. Bakan Yıldırım, İstanbul'un Türkiye'nin bir özeti olduğunu belirterek, ''Dolayısıyla İstanbul'a, İstanbul'da yaşayan milyonlarca hemşehrimize ne hizmet yaparsak hakkıdır, yeridir'' diye konuştu. Yıldırım, Türkiye'nin göz bebeği, yedi tepeli İstanbul'a, 7 tane dünyanın en büyük projesini de yaptıklarını, bu projelerden birisinin, asrın projesi Marmaray olduğunu anlatarak, şunları kaydetti: ''Asrın projesi Marmaray, Sultan Abdülmecid tarafından hayal edilmiş ve Sultan Abdulhamid tarafından projeleri yaptırılmış. Bu arada 10 Şubat Sultan Abdulhamid'in vefatının yıl dönümü. Sultan Abdulhamid maalesef bizlere yanlış tanıtıldı. Sultan Abdulhamid, Osmanlı tarihinin en zor şartlarında, en büyük başarıya imza atan bir karış Osmanlı toprağını düşmana kaptırmayan bir sultandı. Bugün Türkiye topraklarında, Ortadoğu'da, Balkanlar'da ne kadar eser varsa, hepsi Sultan Abdulhamid dönemine aittir. İstanbul-Bağdat demiryolu, İstanbul-Hicaz demiryolu, Anadolu'daki 10 bin kilometrelik demir yolu hattı. İstanbul Üniversitesi. Mülkiye, Rüştiye bilimum mühendislik okulları, Sultan Abdulhamid'in eserleridir. Bu sultanı bize Ermeni komitacılar, 'kızıl sultan' olarak tanıttılar. Ben herkesin Sultan Abdulhamid'in hayatını çok iyi okumasını istiyorum. Allah mekanını cennet eylesin, bu vesileyle anmış olalım.'' Bakan Yıldırım, Marmaray projesinin ardından İstanbul-Ankara'yı 3 saate indirecek yüksek hızlı tren projesinin bulunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti: ''Bu proje de 1970 yılından beri İstanbulluların gündemindedir. Ben daha lise talebesiydim, o zaman siyasetçiler 'Ankara-İstanbul sürat demiryolu olacak, seyahat süresi 3 saate inecek' diye propaganda yapıyorlardı. Ama aradan Sultan Abdulhamid'in tahtta kaldığı süre kadar süre geçti. 2003'e kadar projede hiçbir şey değişmedi. Ta ki AK Parti iktidara geldiği zaman... Hem Marmaray'ı hem Ankara-İstanbul hızlı tren projesine başladık ve bu yıl inşallah ikisini de İstanbulluların hizmetine açacağız. Marmaray bittiğinde, Avrupa yakasından Asya yakasına bir günde 1,5 milyon İstanbullu rahatlıkla gidip gelebilecek ve İstanbul'un en büyük sorunlarından olan toplu taşımacılık büyük ölçüde rahatlayacak. Tabii sadece Marmaray'ı tek proje olarak düşünmememiz lazım. Kartal-Kadıköy'e bağlantısı olacak. Bu taraftan Yenikapı, Maslak'a bağlantıları olacak. Havaalanına bağlantı olacak. Kuzey-güney bağlantılarının tamamı da projeye Üsküdar-Ümraniye-Çekmeköy gibi bağlantılar da yapılmış olacak. Adeta bir raylı sistem ağı, İstanbul'a kazandırılmış olacak. Böylece toplu taşımanın İstanbul içerisindeki raylı sistemin payı yüzde 35'in üzerine çıkacak.'' Yıldırım, artık insanların trafikte araçlarıyla Üsküdar'dan çıkıp, Yenikapı'ya gelmek için saatlerce yollarda çile çekmeyeceğini belirterek, ''Üsküdar'da binecek 4 dakikada Sirkeci, 10 dakikada Yenikapı,
15 dakikada Kazlıçeşme'' dedi. ''İstanbul'a bir tüp geçit yetmez dedik'' Bakan Yıldırım, İstanbul'a yapacakları tüp geçidin bir tane olmasının yetmeyeceğini düşündüklerini ifade ederek, ''İstanbul'a bir tüp geçit yetmez dedik. Bir de lastik tekerlekli araçların geçeceği, hemen onun yanına ikinci tüp geçidi başladık. O da Sarayburnu-Haydarpaşa arasında direkt araçların geçeceği bir tüp geçit. Onun da inşaatı tüm hızıyla devam ediyor. 2015'te de bunu tamamlamış olacağız. Etti 3. Dört, İzmir'le İstanbul arasına 433 kilometre otoyol yapıyoruz. Bunun için de 3 bin 800 metrelik dünyanın üçüncü en uzun asma köprüsü İzmit-Körfez geçişi var. Dilovası ile Altınova arasında yapılacak köprü, dünyanın üçüncü en uzun köprüsü. Bunu da 2015'te tamamlamış olacağız'' diye konuştu. Beşinci projelerinin 3. Boğaz Köprüsü olduğunu söyleyen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: ''Garipçe ile Poyrazköy arasında geçişi sağlanacak köprü, Kuzey Marmara otoyoluyla birlikte İstanbul'un üçüncü çevre yolu olacak. Bu köprüde bir ilki gerçekleştiriyoruz; 4 şerit gidiş, 4 şerit geliş, ortasında iki şeritte demiryolu olacak. Yani toplam köprü açıklığı 55 metre. Dünyada bu kadar genişlikte ilk defa yapılacak bir köprü olacak. Bunu da İstanbul'a kazandırıyoruz. 2015 yılında bu projeyi de tamamlıyoruz. Bu sene kulelerin, köprü ayaklarının yükseldiğini göreceksiniz. Bir başka projemiz, o da dünyanın en büyük havalimanını, üçüncü havalimanını İstanbul'a kazandırıyoruz. Bütün etapları tamamlandığında 150 milyon kapasiteye ulaşacak. Yani İstanbul'un nüfusunun 10 katından daha fazla bir kapasiteye ulaşacak. 50 yıllık İstanbul'un hava trafiğini çözecek büyük bir havalimanı. Şu anki mevcutların içerisinde en büyüğü olacak. Ve nihayet Kanal İstanbul... Sayın Başbakanımızın kamuoyuyla paylaştığı Kanal İstanbul projesiyle birlikte 7 tepeli İstanbul'a 7 proje... Bunların tutarı ne kadar diye sorarsanız söyleyeyim. 65 katrilyon. İstanbul için helali hoş olsun. Bunların birçoğunu da üçüncü havalimanı, İstanbul-İzmir Otoyolu, 3. Boğaz Köprüsü, ikinci tüp geçiş, bunları devlet bütçesinden 5 kuruş harcamadan kamu-özel sektör ortaklığıyla gerçekleştiriyoruz.'' İzmir-İstanbul otoyolu İzmit Köprüsü'nün 11 katrilyonluk bir proje olduğuna işaret eden Yıldırım, ''Ne anlama geliyor diye sorarsanız. Birleşmiş Milletler'e üye devletler var. Bunların 53 tanesinin yıllık milli gelirinden fazla. Türkiye'nin 1950 yılındaki milli gelirinden fazla. 10 sene önce Türkiye birkaç milyon doları bulamazken şimdi milyar dolarlık projeleri bütçeden değil, yap-işlet-devret modeliyle, kamu-özel sektör ortaklığıyla yapar hale geldi. Bunun arkasında ne var- Bunun arkasında 75 milyonun duası ve desteği var. Saliha Teyze gibi milyonların duası ve desteği var. Güven ve istikrar var. Bu güven ve istikrar sayesinde, Türkiye bugün bölgede ve dünyada sesine kulak verilen ülke haline geldi. Bugün Türk vatandaşı gururlu taşıdığı pasaportla her yerde itibar görüyor. Bu itibarı bizim vatandaşımız çok bekledi. Yıllarca örselenen, itilen, kakılan, gümrük kapılarında, sınır geçişlerinde eza, cefa çeken vatandaşımız, bugün bu ülkenin ay yıldızlı pasaportunu taşımaktan gurur duyuyor. Bu önemli bir şey. Bunu sağlayan ülkedeki güven ve istikrar, kuvvetli siyasi iradedir'' ifadelerini kullandı. Hızlı Geçiş Sistemi Bakan Binali Yıldırım, köprülerde KGS'yi kaldırıp Hızlı Geçiş Sistemi'ni kurduklarını anımsatarak, şunları söyledi: ''Tabi yeni bir hizmet yaparken mutlaka riskleriniz olur. Hiçbir hizmeti bugüne kadar sorunsuz çözemedik. Hayırlı bir iş yaparsanız mutlaka önünüze çıkan olur. Yaptığınız hiçbir hizmette cezasız
kalmıyor. Ama hizmeti yapmaktan geri mi kalacağız- Hep mücadele edeceğiz. Engelleri ortadan kaldıracağız hem de hizmeti yapacağız. Bahanelere sığınmayacağız. Eğer öyle yapsaydık bugün Türkiye 6 bin kilometre bölünmüş yolun üzerine 16 bin 500 kilometre bölünmüş yol koyamazdı. 6 vilayetini bölünmüş yolla birbirine bağlayabilen Türkiye, bugün 74 vilayetini birbiriyle bölünmüş yolla bağlayabildiyse, bu hizmette kararlılığın, hizmette vatandaşı yüceltmenin bir sonucudur. Millete efendilik yok, millete hizmet var. Bu millete hizmet eden, bu milletin efendisi olur. Başta sayın Başbakanımız gece demez, gündüz demez bir vatandaşın bir meselesi olduğunda, 3'te de olsa 4'te de olsa gece arar, onun hesabını sorar. Sağlığını bile yer yer ihmal etme pahasına, Türkiye'nin her tarafında, karış karış vatandaşımızın derdiyle hemhal olur. Her Bakanlar Kurulu toplantısında, vatandaşlardan aldığı mektupları bakanlara dağıtır ve bir sonrasında da onun raporunu alır. Böyle olduğu için vatandaş da destekliyor. AK Parti'nin adına falan destek vermiyor. Adı 'AK' olduğu için, hizmetleri ak olduğu için, yaptığı vatandaşın beğenisini kazandığı için, destek veriyor. Yoksa kimsenin ak yüzüne, kara kaşına meraklı değil millet. Hizmet yapmayanı kenara bırakmayı da milletimiz iyi biliyor. Siyasi tarihimiz bunun örnekleriyle doludur. Türkiye'de sadece kalkınmanın adresi olmadık, Türkiye'de sadece sağlık reformlarını, eğitim reformlarını, yargı reformlarını yapan ülke olmadık. Ülkemizin içeride ve dışarıda itibarını yükselten bir Türkiye'yi bugün hep birlikte inşa ettik, imar ettik. Bu hizmetlerin hepsi sizin yaptıklarınız, başka belediyelerin yaptıkları, bakanlıkların yaptıkları, özel idarelerin yaptıkları, kaymakamlıkları yaptıkları sonunda birleşiyor ve halkın mutluluğu, refahı ve ülkesine yarınlarına güvenle bakması için bir büyük hizmete dönüşüyor.'' Konuşmaların ardından Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, günün anısına Bakan Yıldırım'a porselen bir tabak hediye etti. Daha sonra, Bakan Yıldırım, Esenler Kaymakamı Nazım Madenoğlu ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ile Esenler Belediyesi Toplumsal İletişim Merkezi'ni hizmete açtı. Yıldırım ve beraberindekiler, ESTİM hizmet bürosunu gezdi.