Başlarken Dikkat eksikliği ve Hiper/Hipoaktif Bozukluk DEHB, kısaca davranış bozukluğu gösteren çocukların ailelerinde, çocuk eğitimi başlı başına bir sorundur. Bu zor çocukların eğitimi aslında bu ailelere kendilerini yenilemeyi ve yeni şeyleri öğrenme olanağı da verebilir. Sokrates in öğrenim felsefesine göre En iyi öğretmen, öğrencilerinden bir çok şeyi öğrenmesini bilen öğretmendir. Bu nedenle davranış bozukluğu gösteren çocuklardan aileler eğer kendi bildiklerini ve öğrendiklerini uygulamaya çalışırlarsa eğitimde baltayı taşa vurmuş olurlar. Ve bu çocukların kişilik gelişimlerini olumsuz yönde etkilendiklerinden ilerde bu çocuklarda psikolojik bozuklukların ve kriminal olayların görülmesi büyük olasılıktır. Eğer Sokrates eğitim felsefesinde olduğu gibi kendi eğitim bilgileriyle yetinmeyip çocuklarından deneyim ederler ve kendilerini geliştirirlerse başarılı olurlar. DEHB ve DAVRANIŞ BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARIN AİLE İLİŞKİLERİNE ETKİSİ Karı koca olarak başlanan ikili ilişki de çocuk eğitimi ile ilgili farklı anlayış ilk önceleri görülmediği gibi sorun da yaratmaz. Farklı eğitim anlayışını kişi kendi yetiştiği ailesinden ve bölgesinden edinir. Bu farklılık çocuk olduktan sonra su yüzüne çıkar. Eğer çocuk DEHB ya da davranış bozukluğu gösteriyorsa, çocuk eğitimindeki farklı anlayış daha da artarak eşler arasındaki çatışmalara neden olur. Şimdi anne ve babanın iki farklı eğitim sistemini değerlendirelim: Farz edelim ki, anne çocuğa aşırı sevgi dolu
anlayışla yaklaşır ve genellikle çocuğun isteklerini yapar. Baba ise, katı kuralcı eğitimi tercih eder. Her iki metot da, DEHB ve davranış bozukluğu gösteren çocukların eğitiminde yanlışlar içerir. Eğer anne gibi çocuğun her isteğini yerine getirir isek, her istediğini elde etmeye alışan, yoktan anlamayan, istekleri yerine gelmediği zaman terör estiren bir çocuk yetiştiririz. Eğer çocuğu çok katı kuralcı yöntemlerle eğitmeye çalışır isek sürekli itiraz eden, zıtlaşıp inatlaşan, kişiliği gelişmeyen bir çocuk yetiştiririz ki bu çocuklarda yine ileriki yaşlarda terör estirirler. Görüldüğü gibi iki yanlış eğitim sistemi de sonuçta çocuğa kötü etki yaparak onu Toplum dışı yapar. Buna rağmen Ebeveynler hala kendilerini yenileyemediklerinden, aradan yıllar geçmesine rağmen, eğitim konusunda birbirlerini suçlayarak çocuğun böyle olması senin yüzünden diyerek geçimsizliklerini arttırırlar. Oysa bu örnekte hem anne hem de baba eğitim konusunda yanılmaktadırlar ama haklı olarak kendi hatalarını değil, eşlerinin yaptığı hataları sadece görürler, ve birbirlerini suçlayarak karşılıklı kırıcı olurlar. Oysa doğru olan, böyle çocukları olan eşlerin, ailelerinden getirdikleri geleneksel eğitim yöntemini uygulamak yerine kollektif eğitimi benimsemeleridir. Bu tür eğitimi zor çocukların ebeveynleri bilmelidir ki, ancak istikrarlı kollektif bir eğitimle başarıya ulaşırlar. Eğer çizgilerinden saparlarsa ya da bu doğru, bu yanlış gibi tereddütler gösterirlerse bu çocuğa yansır. Böylece çocuğun eğitimi daha da güçleşir. Unutmamalıdır ki böyle çocuklar çok yalan söylerler ve ebeveynlerini de birbirlerine karşı kışkırtıp tartışmalarına sebebiyet verirler. Halk arasında 6. duyu denilen hisleri çok gelişmiştir ve anne baba arasındaki geçimsizliği çabuk fark ederler, üzülürler ama bu hatalarını engellemeye yetmez. DEHB li çocuğun terapisinde çocuk annelerine yönelttiğim Üzüntülü olduğunuzu ya da eşinizle münakaşa ettiğinizi hangi çocuğunuz daha önce fark eder sorusuna annelerin verdiği cevap genellikle DEHB li çocuk olur. Hemen belirteyim ki, bu demek değildir DEHB li çocuklar durumu hissederek olumlu bir şeyler yapabilir. Aksine böyle durumlarda yani anne
ya da babasının durumunun kötü gittiğini ya da ikisi arasında çatışma olduğunu hissettiklerinde daha da agresifleşirler. Ailenin diğer bireyleri ise DEHB li çocuğun niçin böyle agresifleştiğini fark edemezler ve ailede işlerin kötü gidişinin bu çocuk olduğunu sanırlar. DEHB li çocuklar tıpkı sismograf aleti gibi ebeveynler arasındaki geçimsizliği diğer kardeşlerine nazaran çabuk hissedip bilinç altı düşünceyle dürtüsel ve Opposisyonel bozuk davranışları gösterirler. Eğer bu çocukların davranış bozuklukları, onların gelişmiş ön sezilerinden olabileceği fark edilir ve buna göre eşler arasındaki ilişki düzeltilir ise, çocuklardaki agresif yapıyı ve davranış bozukluğunu düzeltmek ya da en aza indirgemek mümkün olur. Kısaca eşler arasındaki sorunlar, yani ayrılık ve boşanmaya kadar götüren kavga konusu sorunlar, gün ışığına çıkartılıp çözülür ise, çocuğa daha fazla yardımcı olunur. 2- DEHB li çocuk ve Kardeşleri DEHB li çocukların kardeşleri hem evde hem de dışarıda güç durumda olurlar. Eğer ebeveynler DEHB li çocuğun eğitimi için eforlarının tamamını bu çocuklara ayırırlar ise diğer kardeşlere pek zamanları kalmaz ve kardeşler kendilerini sevgiden ihmal edilmiş olarak görürler. Okulda\dışarıda ise durum çok farklıdır. DEHB li çocuk disipline uymayan davranışları sonucu okulun günah keçisi konumundadır. Bu durum kardeşleri hem olumlu hem olumsuz açıdan güç duruma düşürür. 3- Karı koca Arasındaki Uyum DEHB li Çocuğun Eğitiminde Daha da Önemlidir. Çocuğun ruhsal açıdan gelişimi için anne baba arasındaki uyum, yani anne babanın kavga etmemesi çok önemlidir. Bu durum, sismograf aleti gibi
hassas olan DEHB li çocuklar için, çok daha da önem kazanır. Eşlerin stresli genel durumlarını çabuk sezinleyen DEHB lilerin psikolojik olarak gelişimleri bozulur. Ama iyi fonksiyon eden aile ilişkileri, bu çocuklara güvenli bir ortam vereceğinden gelişimleri sağlıklı olur. Aksi uyumsuz ailelerde ise bu çocuklar anne ya da babalarının stresli durumlarını sezinlediklerinden dikkatleri dağılır ve bu durum onların gelişimlerini olumsuz etkiler. Bunun için eşler işten, çocukların bakımında zamanımız yok deseler de mutlaka kendi ilişkilerini düzeltebilmek için birbirlerine zaman ayırmaları gerekmektedir. Kendilerine zaman ayırıp birbirleriyle ilgilenen eşlerin çocuklarının eğitimi de daha sağlıklı bir seyir izler. Hemen şunu belirteyim ki eşler arasındaki sorunun nedenini eğitimi zor olan çocuğa bağlamak kadar yanlış bir şey yoktur. Eşler bilmelidir ki onların birinci görevi kendi aralarındaki sorunları çözümlemektir. Bunun için gerekirse eşler zaman zaman ilk beraber oldukları dönemdeki gibi çocuksuz, yalnız kalmalı ya da tatil yapmalıdır. Yalnız kalan eşler böylece kendi aralarındaki sorunu daha sağlıklı düşünüp çözebilirler. Eşlerin zaman ayırıp kendi aralarındaki sorunları çözmesi DEHB li çocukları emosyonal bakımdan rahatlatacağından bunların kötü gelişimlerini önleyici bir ilaç gibidir. Bu durum aynı zamanda eşlere çocuk eğitimindeki deneyimlerini birbirlerine anlatıp tecrübelerini arttırmayı ve yeni yöntemler bulmayı sağlar. Ve DEHB li çocuğun yetenekleri böylece daha iyi gözlemleneceğinden, bu yeteneklere uygun bir çizgi tespit edilir. Yani eşler şunu gözlemlerler : Eğer biz çocuğumuzun yapamayacağı bir şeyi çocuğumuzdan istersek bu eğitim biçimi çocuğa travma yapar ya da ondan hiçbir şey istenmez tam aksine her istediğini merhametli anneler gibi yerine getirirsek suç işlemeye taraftar, laf dinlemeyen Antisosyal bir çocuk yetiştirilir. İşte bu iki yanlış eğitim sistemi ancak eşler arasındaki iyi ilişkiler sonucu düzeltilebilir. Buradan şu anlaşılmamalıdır ki çocuğa sürekli farklı bir eğitim sistemi uygulanmalı. Doğru bir eğitim sistemini tespit edebilmek için terapist; aile, çocuk ve gerektiğinde öğretmenle beraber ortak bir eğitim modeli belirler. Terapistin burada görevi bir antrenör gibidir. Yani ailelerin, çocukların
davranışlarını sorup, gözlemler ve onlara davranışlarıyla ilgili önerilerde bulunur. Terapistin özellikle dikkat etmesi gereken şey, eski aile terapistlerinin yaptığı hata olan eşler arasındaki anlaşmazlığın çocuğun yüzünden olduğunu sananlara bu düşüncelerinin yanlışlığını vurgulamaktır. Böylece eşler DEHB li çocuk vasıtasıyla çok şey öğrenirler.