Doğal Alabalık Çalıştayı 22-23 Ekim 2009 KARADENİZ ALABALIĞI ÜRETİMİ, SAĞIM, YUMURTA VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMALARI Şirin FİRİDİN 1,*, Eyüp ÇAKMAK 1, İlker Zeki KURTOĞLU 1, Yahya ÇAVDAR 1, Nilgün AKSUNGUR 1, Hasan ERGÜN 1 1 TKB-Su Ürünleri merkez Araştırma Enstitüsü Trabzon. * E-mail: firidinsirin@hotmail.com; Tel: 0462/3411053; Fax: 0462.3411152 Giriş Döl alımı olarak da bilinen yumurta veya larva/yavru üretimi su ürünleri yetiştiriciliğinin olmazsa olmaz girdilerinden birisi olup, yetiştiriciliğin en kritik safhasını oluşturmaktadır. Mevcut binlerce tür bulunmasına rağmen, döl alımının da dahil olduğu zorluklar nedeniyle ticari olarak yetiştiriciliği yapılan tür sayısı son derece kısıtlıdır (Okumuş, 2003). 1997 tarihinde başlamış ve halen devam eden proje çalışmaları sırasında doğadan temin edilen bireylerle Karadeniz alabalığına has bir stok oluşturulmuştur. Bu stok üzerinde yapılan çalışmalardan elde edilen yeni nesil, pilot özel sektör temsilcileriyle yapılan çalışmalarda, özel sektörde Karadeniz alabalığı yetiştiriciliği özendirilmesi amaçlanmıştır. Enstitü bünyesinde Karadeniz alabalığından ilk başarılı döl alımı 1999 2000 sağım döneminde gerçekleştirilmiştir. Her ne kadar yapılan çalışmalarla elde edilen nesiller kültür şartlarına yatkın bireyler olsa da henüz tam olarak evcilleştiği söylenemez. Damızlığa ayrılacak bireylerin seçimi ön büyütme döneminden başlayarak gerçekleştirilmelidir. Ayrılan balıkların yetiştirilmesine devam edilerek populasyon içersinden damızlık balık ayrımında belirgin özellikler aranmalıdır. Bu nitelikler: hızlı büyüme ile birlikte yemi iyi değerlendirme, uygun vücut formu, hastalıklara dayanıklılık, geç döl olgunluğuna ulaşma, yüksek yumurta verimi, yüksek yaşama oranı, evcil davranış sergilemesi gibi özelliklerinin iyi olması beklenir. Yeterli damızlık birey sayısı olmadan yapılan yetiştiricilik genetik riskler içermektedir. Balıklandırma, evcilleştirme gibi çalışmalarda anaç stokta birey sayısı yüksek tutulmak zorundadır. Etkin damızlık sayısı ise dişi/erkek sayısı birbirine yakın olmak kaydıyla, sayı arttıkça, damızlık stoktan beklenen verimin alınabilmesi güvenirliği de artacaktır. Yumurta, larva ve yavru üretimi alabalık yetiştiriciliğinde önemli girdilerinden biridir. Materyal ve Metot Karadeniz alabalığı dişileri genel olarak 3. yaşlarında cinsi olgunluğa ulaşırken 2. yaşlarında cinsi olgunluğa ulaşanlarda görülmektedir. Karadeniz alabalığı erkeklerinde 2, dişilerin ise 3 yaşından itibaren yapay üretimde anaç olarak kullanılmaları tavsiye edilir. 3 yaşından küçük dişilerde yumurta sayısı az olup, döllenme oranları da düşüktür. 7 yaşından büyük dişilerde ise, yumurta sayısının fazlalığına karşın, döllenme yüzdesi azdır. Daha önce tamamlanan Karadeniz Alabalığının Biyoekolojik Özelliklerinin Tespiti ve Kültüre Alınabilirliğinin Araştırılması Projesi çalışmalarında doğadan yakalanan ve üretilen 4+ yaşlı ve 2. proje çalışmaları neticesinde üretilen 2+ ve 3+ yaşlı kuluçkahane kökenli damızlıklar harf ve seri numaralı markalar ile markalanmıştır. Damızlık balıkların bireysel veya grup markalama tekniği ile dıştan tanınabilecek şekilde markalanmaları sağım dönemlerinde ve damızlık balıkların yenilenmesinde kolaylık sağlamıştır. Markalar, balıklar 50 ppm lik 99
Karadeniz Alabalığı Üretimi, Sağım, Yumurta Verimliliği Benzocaine çözeltisi içerisinde bayıltıldıktan sonra enjektör yardımıyla gözün arka tarafındaki şeffaf doku içerisine enjekte edilmiştir. Anaçlar, sağım dönemine yakın, erkek ve dişi olarak ayrı ayrı havuzlarda stoklanır, Ekim sonundan itibaren anaç balıkların sağım olgunluğuna gelip gelmediği, iki haftada bir kontrol edilmiştir. Sağımda, damızlık balıkların strese girmemesi ve işlemleri daha seri yapabilmek için balıklara narkoz uygulanmıştır. Damızlıklara uygulanan bayıltıcı preparatları, MS 222 (Tricainemethansulphonat) ve Benzokaindir. Sağım; Balık üretiminde damızlık balıklara üreticiler eliyle hafif bir masaj uygulanarak dişi balıklardan yumurta ve erkek balıklardan süt (spermatozoa içeren beyazımsı renkte sıvı) alım işlemi sağım olarak adlandırılır. Bu işlem kuluçkahanenin karanlık, loş ve direkt güneş ışığı almayan bölümünde yapılmıştır. Literatürde birçok sağım yöntemi olmakla birlikte her uzmanın pratikte belirlediği bir yöntem vardır. Proje çalışmaları sırasında en pratik yöntem olarak önce erkek bireylerin bir kaba sağılmaları ve daha sonra dişilerin sağımları ve dölleme işleminin stok sperm sıvısından gerçekleştirilmesi daha iyi sonuç vermiştir. Sağımda, öncelikle olgun ve yumurta sağımına gelmiş dişi balıklar bir havuza ayrılmışlardır. Dişi sayısına göre erkek balıkların sütü temiz bir kap içerisine alınarak depo edilmiştir. Erkekten gelecek olumsuz etkileri elimine etmek ve genetik kapanmayı engellemek amacıyla en az 3 erkek balıktan alınan süt karıştırılmıştır. Olgun dişiler iyice kurulandıktan sonra sağım öncesi ağırlıkları 1 g, boyu 1mm hassasiyetle belirlenmiştir. Yumurta verimlerini doğru olarak belirlemek için, yumurtaların tamamı alınmaya çalışılmıştır. Dişilerin sağım sonrası ağırlıkları alındıktan sonra, Yeteri miktarda süt enjektör yardımıyla sağılan yumurtalar üzerine ilave edilerek, el ve telek yardımıyla yumuşak hareketlerle karıştırılmıştır. Yumurta verimlerini doğru olarak belirlemek için, yumurtaların tamamı alınmaya çalışılmıştır. Dişilerin sağım sonrası ağırlıkları alındıktan sonra, bu karışım üzerine bir miktar temiz su ilave edilmiştir. Yaklaşık 5 dakikada döllenen yumurtaların bir küvet içerisinde 20-25 dk süreyle su alıp şişme işleminin tamamlanması beklenmiştir Sağım sonrası döllenen ve su alarak şişen yumurtalar; kan, dışkı, üre, sperm kalıntıları vb gibi organik atıklardan arındırıldıktan sonra, Yumurtalar muhtemel hastalık etmenlerine karşı daldırma yöntemiyle 100 ppm iodin ile 5-15 dk dezenfekte edilmiş, dezenfeksiyon işleminden sonra dezenfektanın uzaklaştırılması için sodyum tiosülfatla 8-10 sn nötralizasyonu yapılmıştır. Yumurta sayısının belirlenmesi amacıyla toplam yumurta ağırlığı alınmış daha sonra balık markasına göre yumurtalar nakil kavanozlarına konulmuştur. Alınan yumurta örnekleri laboratuara getirildikten sonra, çapları ve ağırlıkları ölçülmüştür. Kalan yumurtalar kuluçka dolabına markaları etiketlenerek yerleştirilmiştir. Yumurtalar açılıma kadar izlenmiştir. Bu süre zarfında ölenler sayılarak uzaklaştırılmıştır. Bazı anaçların yumurtaları ikişer tablaya bölünerek paralel gözlem yapılmıştır. Yumurtaların gelişimleri bu sistemde izlenmeye devam edilmiştir. Bulgular Anaç ağırlığına göre, 900 g dan küçük, 900 1500 g arası ve 1500 g dan büyük anaçların yumurta gelişimleri ayrı ayrı takip edilmiştir. Yumurtaların açılımı bakımından küçük ve orta boy gurubu anaçların yumurtalarında bariz bir farklılık görülmezken, büyük boy gurubu anaçların yumurtaları 10 GD erken açılım göstermiştir. Sağımda doğadan yeni yakalanan bireylerden alınan yumurtaların renk pigmentlerinin, 3 yıldır kültür şartlarında muhafaza edilen bireylerden daha koyu olduğu görülmüştür Proje kapsamında yapılan embriyonik gelişim çalışmasında 10 C de Karadeniz alabalığının yumurtalarının 38. saatten sonra hassas döneme girdiği, bu hassas dönemin 100
Doğal Alabalık Çalıştayı 22-23 Ekim 2009 gözlekesi oluşuncaya kadar yani 28-32. günlere kadar devam ettiği, 38-41 gün sonra vitellus keseli larvaların çıktığı ve 86. günde serbest yüzmeye geçtiği belirlenmiştir. İlk proje döneminde anaç balıkların sağımlarında elde edilen yavruların bir kısmı anaç olarak ayrılmış ve M serisi markalar ile markalanmıştır. Bu gruptaki bireyler üçüncü yaşlarında sağılmıştır. Doğal ve kuluçkahane kökenli anaçların nispi yumurta verimi, yumurta ağırlığı ve yumurta kayıpları değerleri arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak önemsiz, yumurta çapı, anaç balık boyu ve ağırlıkları ile toplam yumurta verimi arasındaki fark ise önemli bulunmuştur. Yıllara göre, doğal ve kuluçka kökenli anaçlar arasında, yumurta verimi açısından yapılan karşılaştırmada 2002 yılı kuluçka kökenliler dışında istatistik olarak fark bulunmamıştır (P>0.05). Anaç balık boy ve ağırlık değerlerinde yine yıllara bağlı olarak büyümenin sürekli olmasından kaynaklanan farklar mevcuttur. Yumurta çapında ise; kuluçkahane kökenli ve doğal kökenli bireyler arasında, doğal kökenliler lehine yine fark olduğu hesaplanmıştır (Tablo 1). Tablo 1. Doğal ve kuluçka kökenli anaçlar arasında yumurta veriminin yıllara göre değişimi 2002 2003 2004 Kuluçkahane Doğal Kuluçkahane Doğal Kuluçkahane Doğal AS (N) 35 22 92 23 55 10 ABB (cm) 41.4±0.33 a 48.1±0.64 b 48.6±0.43 b 52.0±0.56 c 54.5±0.4 c 53.9±0.6 c SÖABA (g) 909.9±25.72 1435.0±53.92 1510.6±44.58 1804.3±60.16 2090.9±49.8 2217.5±46.0 SSABA (g) 744.9±19.58 a 1158.1±44.02 b 1251.8±37.31 c 1524.1±53.12 b 1696.7±41.7 bc 1857.4±34.4 b YÇ (mm) 5.08±0.01 a 5.23±0.02 c 5.20±0.02 b 5.3±0.02 c 5.4±0.0 c 5.3±0.0 c BYA (mg) 81.06±0.69 87.67±1.02 87.4±0.80 94.8±0.90 97.3±0.8 94.6±1.1 TYA (g) 153.7±6.34 233.2±9.77 286.2±9.05 280.2±9.45 387.7±10.4 341.9±11.5 TYV 1943±89 b 2644±117 a 3261±97 a 3013±106 a 3980±97 a 3730±124 a NYV 2544±60 a 2316±45 a 2683±50 a 2056±53 a 2415±36 a 1919±53 a Anaç Sayısı (AS), Anaç balık boyu (ABB), Anaç balık ağırlığı (SOABA), Anaç balık ağırlığı (SSABA), Yumurta çapı (YÇ), Bir Yumurta ağırlığı (BYA), Toplam yumurta ağırlığı (TYA), Toplam yum. verimi (TYV), Nispi yum. verimi (NYV) Anaç balık ağırlığı, toplam yumurta verimi, nispi yumurta verimi, yumurta çapı, balık boyu arasındaki ilişkiler kuluçkahane ve doğal orijinli balıklarda analiz edilmiştir. Anaç ağırlığı (W)- toplam yumurta verimi (TF) arasında doğru orantılı, Anaç ağırlığı (W)- nispi yumurta verimi (RF) arasında ve Anaç ağırlığı (W)- yumurta çapı (ES) arasında ters orantılı fakat zayıf ilişkiler olduğu tespit edilmiştir (Tablo 2). Anaç ağırlığı ile mutlak yumurta verimi arasındaki ilişkinin varlığı, regresyon analizi ile test edilmiştir. Anaç ağırlığı (W)- toplam yumurta verimi (TF) arasında (P<0.01) doğru orantılı, Anaç ağırlığı (W)- nispi yumurta verimi (RF) arasında (P<0.01) ve anaç ağırlığı (W)- yumurta çapı (ED) arasında (P<0.01) ters orantılı fakat zayıf ilişkiler olduğu tespit edilmiştir (Şekil 1, 2). Üreme döneminde, birkaç periyotta (yıllara göre 4 9 ayrı sağım) sağımı ve döllenmesi yapılan Karadeniz alabalığı yumurtaları, su sıcaklığına göre değişen gözlenme ve açılma süreleri ve kayıp oranları yapılan çalışmada elde edilen döllenme oranında, Tablo 3 de bildirildiği gibi yıllara göre değişmekle birlikte, esas olarak kullanılan su kalitesinin etkili olduğu gözlenmiştir. Daha önce yürütülen çalışmada (Tabak vd., 2001) dere suyu kullanılması gözlenme ve açılma sürelerini uzatmış ve kayıp oranını yükselttiği tespit edilmiştir. Su kalite kriterlerinin ve çevresel parametrelerin kuluçka süresi ve kuluçka başarısı üzerinde etkisi olduğu bilinmektedir çalışmada aynı şartlarda kuluçkalama yapıldığı için 101
Karadeniz Alabalığı Üretimi, Sağım, Yumurta Verimliliği döllenme ve gözlenme oranları doğal ve kuluçkahane kökenli bireyler için benzerlik göstermiştir Tablo 2. 2002 sağım döneminde yumurta verimi ve yumurta çapının regresyon ilişkisi. Kuluçkahane (M Serisi)** Doğal (T Serisi)* Anaç Ağırlığı ile Toplam Yumurta Verimi Arasındaki İlişki Anaç Ağırlığı ile Nispi Yumurta Verimi Arasındaki İlişki Anaç Ağırlığı ile Yumurta Çapı Arasındaki İlişki Anaç Balık Boyu ile Toplam Yumurta Verimi Arasındaki İlişki Anaç Balık Boyu ile Nispi Yumurta Verimi Arasındaki İlişki Anaç Balık Boyu ile Yumurta Çapı Arasındaki İlişki TF= 1.903G+51 8.16; r²= 0.6673 TF=- 0.0731G+240 5.7; r²= 0.0072 RF=8E-05G+ 5.1868; r²= 0.0354 TF = 19 0.73L-621 8.7; r 2 = 0.7629 RF = 1 0.81L + 148 9.9; r 2 = 0.0476 YÇ = 1E-05L+ 0.5248; r 2 = 2E-05 TF= 2.0307G+57 4.59 r²= 0.7525 TF=- 0.2288G+285 8.1 r²= 0.0578 RF= 0.0002G+ 5.0038 r²= 0.1582 TF = 145.4 L 3971.6 r 2 = 0.4539 RF = -1 1.743L + 2765.3; r 2 = 0.005 YÇ= - 0.0004L + 0.5175; r 2 = 0.0041 2005 yılında damızlık boya ulaşıp sağımı yapılan balıklar markalanarak, balığın kültürünün yaygınlaştırılması amacıyla çeşitli özel sektör işletmelere verilmiştir. Doğu Karadeniz şartlarında kültür ortamına adaptasyonu yapılan ve üreme özellikleri belirlenen Karadeniz alabalığı, kuluçka performansı yönünden oldukça iyi bir seviyededir. Özellikle ilk yaşama dönemine ilişkin araştırmalar ve ıslah çalışmaları devam ettirilerek ticari ölçekte üretimi için yetiştiricilikte alternatif bir tür olarak önerilebilir. Şekil 1. 2002-2006 sağımı yapılan anaçlarda boy-ağırlık ve toplam yumurta verimi. 102
Doğal Alabalık Çalıştayı 22-23 Ekim 2009 Şekil 2. 2002-2006 yıllarına ait relatif fekondite ve yumurta çapları. Tablo 3. Yumurtaların gözlenme, açılma zamanları ve kayıp oranları 2002 2003 2004 Sağım tarihi Doğal Kuluçka Doğal Kuluçka Doğal Kuluçka Toplam yumurta sayısı 56028 70141 68445 286959 36413 195012 Döllenme oranı (%) 97.26 96.07 98.40 98.04 89.87 94.99 Gözlenme zamanı (Gün) 25±5 22±4 26±4 Su sıcaklığı ( C) - 12.05 (11.5-13.0) 9,04 (8.0-10.0) Gözlenme (Gün-Derece) 220 269 235 Gözlenme oranı(%) 69.66 79.48 89.11 93.72 81.46 88.40 Çıkış zamanı 40±2 37±2 42±3 Su sıcaklığı ( C) - 11.83 (11,2-12,48) 8.74(8-9.5) Çıkış (Gün-Derece) 490 432 461 Çıkış oranı (%) - - 91,62 94.04 92.36 85.54 Çıkan larva sayısı - - 7280 51022 25620 157837 Sonuç ve Değerlendirme Markalamayla damızlık seleksiyonunda verimli bireyler tercih edilerek kuluçkahane başarısını arttırmak mümkündür. Çoklu döllenme uygulaması ile genetik kapanma riski azaltılmaktadır. Hijyen kuralları ve yumurta dezenfeksiyonu sayesinde damızlıktan veya çevre şartlarından kaynaklı hastalık etmenlerinin önüne geçilmektedir. Yumurta ve larva kalitesini çevresel parametreler ve genetik faktörlerin kontrolüyle artırmak mümkündür. 103
Karadeniz Alabalığı Üretimi, Sağım, Yumurta Verimliliği Seleksiyon çalışmalarıyla oluşturulacak damızlık stoktan yetiştiricilere damızlık birey ve yumurta temin edilmesi bir kaç nesil devam ettirilmelidir. Kaynaklar Okumuş, İ. 2003. Damızlık stok yönetimi III, Yunus Araştırma Bülteni, 3:1, Mart 2003 Tabak, İ. Aksungur,M., Zengin,M., Yılmaz,C., Aksungur,N., Alkan,A., Zengin,B., Mısır,D.S., 2001. Karadeniz Alabalığı(Salmo trutta labrax PALLAS 1811) nın Biyoekolojik Özelliklerinin Tespiti ve Kültüre Alınabilirliğinin Araştırılması, TAGEM/HAYSÜD/98/12/01/007, Su Ürünleri Merkez Araş. Enst. Müd.- TRABZON, Proje sonuç raporu, 178s. Çakmak, E., Kurtoğlu, İ,Z., Aksungur, N., Firidin, Ş., Çavdar, Y., Esenbuğa, H. ve Zengin, B. 2005. Karadeniz Alabalığı (Salmo trutta labrax) nın Yetiştiriciliği ve Balıklandırma Amacıyla Kullanımı. TAGEM/HAYSÜD /2001/07/01/20 Su Ürünleri Merkez Araş. Enst. Müd.-TRABZON, Proje sonuç raporu, 128 s. Çakmak, E., Kurtoğlu, İ,Z., Çavdar, Y., Aksungur, N., Firidin, Ş., Başçınar, N., Aksungur, M., Zengin, B., Ak, O. ve Esenbuğa, H. 2007. Karadeniz Alabalığı (Salmo trutta labrax) nın Yetiştiriciliği ve Balıklandırma Amacıyla Kullanımı.TAGEM/HAYSÜD/2001/07/01/20 Su Ürünleri Merkez Araş. Enst. Müd.-Trabzon, Proje sonuç raporu, 204s. 104