İSLAM TARİHİ II Doç. Dr. Metin YILMAZ

Benzer belgeler
BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

Türk İslam Tarihi Konu Anlatımı. Talas Savaşı (751)

Gazneliler ( ):

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 6.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KÖKTÜRK DEVLET

ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ İSLAM TARİHİ II. Hafta 10. Prof. Dr. Levent ÖZTÜRK

Anadolu'da kurulan ilk Türk beylikleri

İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ. Karahanlılar -840 Tolunoğulları -868 Akşitler -935 Gazneliler -963 Büyük Selçuklu Devleti-1040

TÜRK İSLAM TARİHİ. Talas Savaşı. Abbasile r. Orta Asya Türkleri ÇİN

Büyük Selçuklu Devleti

DOĞU ANADOLU YA İLK SELÇUKLU AKINI

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK III. HAÇLI SEFERİ

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

TARİH BOYUNCA ANADOLU

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

TÜRKİYE'DE SOSYAL BİLGİLER VE TARİH ÖĞRETİMİNDE SELÇUKLU TARİHİ'NİN YERİ VE ÖNEMİ

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

İSLAM TARİHİ II. Hafta 8. Prof. Dr. Levent ÖZTÜRK SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

Selçuklular Cilt I "Büyük Selçuklu Devleti Tarihi ( )"

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DOĞU DİLLERİ VE EDEBİYATLARI ANABİLİM DALI FARS DİLİ VE EDEBİYATI BİLİM DALI

c-1086 da Süleyman Şah ile Tutuş arasında yapılan savaşta Süleyman Şah yenildi ve intihar etti, oğulları esir alındı.

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN*

TARİH 10 HAZIRLAYAN: ARİF ÖZBEYLİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 3 FATIMİLER-GAZNELİLER

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

HAÇLI SEFERLERi Orta Çağ'da Avrupalıların Müslümanların elinde bulunan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve çevresini geri almak için

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 4. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

KAY 361 Türk İdare Tarihi. Ders 5: 6 Kasım 2006 Konu: Selçuklu Devleti Okuma: Ortaylı, 2000:

BÜYÜK SELÇUKLU TARİHİ

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

BÜYÜK SELÇUKLU TARİHİ

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

İMAM ALİ RIZA

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

İLK TÜRK-İSLAM DEVLETLERİ

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

İktisat Tarihi I Ekim

İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ II TAR104U

SELÇUKLULARDA TARIM Dr. Osman Orkan Özer

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

TÜRK İSLAM DEVLETLERİ ( Yüzyıl)

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

Osmanlı Devleti'nin kurucuları, Oğuzların Bozok koluna bağlı Kayı aşiretidir.

Dört Halife Dönemi Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer Devri Ders Notu

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

ANADOLU SELÇUKLULARI -Bir Hanedanın Evrimi-

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT SOSYAL BİLGİLER Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ Ders.11. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri KARLUKLAR

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. İSKENDER Gençlik yılları

Abbasiler Devleti Ders Anlatım Videosu. Abbasiler Devleti Ders Anlatım Notu ABBASİLER ( )

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 3. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Videosu. Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Ders Notu

İktisat Tarihi I

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI

Edirne Tarihi - Osmanlı Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

HÜKÜMDAR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI. KONU ANLATIMI tarihyolu.com TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI

İslam ın Serüveni. İslam ın Klasik Çağı BİRİNCİ CİLT MARSHALL G. S. HODGSON

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 7.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri II. KÖKTÜRK DEVLETİ

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

Selçuklu Tarihini Derinden Etkileyen Bir Olay: Selçuklu-Yabgulu

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

12 ADIMDA 12 ÖĞRENCİ PROJESİ TARİH BİLGİSİ TESTİ

Soru:Mısır yazısını. geliştirerek 22 harften oluşan bir alfabe oluşturmuşlardır. Mısır yazısını. geliştirerek 22 harften oluşan bir alfabe

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

KARDEŞ ÜLKE PAKİSTAN PAKİSTAN TEFRİŞAT PROJELERİ İPEKYOLU ASYA LAHOR KUR AN KURSU YENİ BİNAMIZ

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

Sultan Sencer (Sancar) Dönemi ( ) Selçuklularda Taht Mücadeleleri

İlk Müslüman-Türk Münasebetleri ve Türklerin İslâmiyete Girişi

TÜRKİYE SELÇUKLU TARİHİ

Büyük göç adı verilen bu göç sonrasında çeşitli devletler kurdular. Bunlar:

BÜYÜK SELÇUKLU İMPARATORLUĞU TARİHİ. İçindekiler Tablosu

Transkript:

İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA PROGRAMI İSLAM TARİHİ II Doç. Dr. Metin YILMAZ 1

ÜNITE: 4 BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ (1040-1157) Doç. Dr. Metin YILMAZ İçindekiler 4.1. BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ (1040-1157)... 3 4.2. DİĞER SELÇUKLU DEVLETLERİ... 9 2

4.1. BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ (1040-1157) Selçuklular yirmi dört oğuz boyundan birisi olan Kınık boyuna mensuptur. 24 oğuz boyu ise, Efsanevi Türk hakanı olan Oğuz Han ın yirmi dört torununa dayanmaktadır. Oğuzlar göçle birlikte Seyhun ırmağına kadar inmişler ve o bölgelere yerleşmişlerdi. Devletin kurucusu olan Selçuk Bey in babası Dukak veya Dokak oğuz devletinde görev yapan üst düzey bir bürokrattı. X. Yüzyılda farklı etkilerle Türkler İslam ı kabul etmeye başlamışlardır. Aileden ilk İslam ı kabul eden kişi de Selçuk olmuştur. Selçuk Bey babası Dukak ın görev yaptığı Cend şehrinde dünyaya geldi. Daha henüz 18 yaşlarında iken babasını kaybetti. Oldukça yetenekli olduğu için Oğuz yabgusu tarafından genç yaşta subaşı (ordu komutanluğına) yükseldi. Cend şehrinin farklı ülke mensuplarının ticari amaçla ziyaret ettikleri bir bölgede yer alması Selçuk Bey in buraya uğrayan Müslümanlarla tanışmasına yol açtı. Aile içerisinde bulunduğu ortamdan etkilenerek İslam ı ilk kabul eden kişi Selçuk olmuştur. Devlet onun ismine nispetle Selçuklular veya Salçûkiyân, Salâçika Türk kökenli olmaları nedeni ile ise Türkmen adları ile anılır olmuşlardır. Elbette İslam ın bölgede yayılması hususunda tüccarlar kadar mutasavvıfların etkisi olmuştur. İslam ı kabul eden Selçuk Bey aralarında din bağı kalmayan Yabgu dan bağını koparmak için fırsat kollar hale gelmiştir. Her yıl ödemesi gereken yıllık vergiyi küffara vergi verilemeyeceğini söyleyerek merkez idareye başkaldırmış ve bağımsızlığını ilan etmiştir. Selçuk Bey in cihada çıkması kendisini İslam dünyasında ünlendirecek olan Meliku l-gazî unvanı almasına yol açmıştır. Selçuklular bir tarafta İranlı Samani devleti diğer taraftan Gazneli ve Karahanlı devletleri ile komşu olmuştur. Selçuk un mücadeleleri bir çok Müslüman savaşçının Selçuklu devleti hizmetine girmesine yol açmıştır. Selçuk Bey in dört oğlu mevcuttu. Bunlardan en büyüğü Mikail daha kendi sağlığında savaşta ölmüştü. Geriye Arslan (İsrâil), Musa ve Yusuf kalmıştı. Mikail in iki oğlu Tuğrul ve Çağrı desinin yanında yetişecek ve gelecekte Selçuklu tarihine mührünü vuracak iki genç delikanlıdır. 100 veya 107 yaşlarında Cend şehrinde Selçuk Bey in ölümü sonrası yerine büyük oğlu Arslan (İsrail) geçmiştir. Arslan Yabgu nun iktidarı döneminde Samaniler Karahanlılar tarafından yıkılmış, Selçuklular Karahanlılarla karşı karşıya kalmışlardır. Selçukluların Aşağı bölgelere yani Maveraunnehir ve Horosan a inebilmeleri için Karahanlılarla mücadele gerekiyordu. Karahanlı Nasr han ın Gaznelilerle güç birliği yaparak Selçuklulara saldırması Selçukluları çöl içlerine çekmeye mecbur bırakmıştır. Göçler sonrası bölgenin daralması ve Karahanlıların baskısı Selçukluları başka alanları keşfe zorlamıştır. İşte bu tarihten itibaren Çağrı Bey (1016) Doğu Anadolu bölgesine akınlar düzenlemeye başlamıştır. Gazneli Mahmud Karahanlılarla anlaşarak Selçukluları Horosan a sevk etme hususunda görüş birliğine vardı. Sultan Mahmud kendisinden çekindiği Arslan Yabgu ve yanındaki ziyaretçi heyetini tutuklatarak Hindistan daki Kalincar kalesine hapsetti. Arslan Yabgu yaklaşık 6 yıl tutuklu kaldığı bu kalede vefat etti. Selçuklu boyları ise Horasan bölgesindeki otlaklara yerleştirildi. Arslan Yabgu nun ölümü sonrası Tuğrul ve Çağrı Bey in amcası Musa Selçukluların başına geçti. Ancak bu dönemde iktidarda söz sahibi olanlar Tuğrul ve Çağrı kardeşlerdi. Cend bölgesinde durumun kötüleşmesi onları zorunlu olarak daha önce göçe zorlanan diğer Türkmen boylarının yanına yani Horasan içlerine inmeye zorladı. Bu bölgede başsız kalmış Türkmenlerinde kendilerine katılmaları ile birlikte güç kazanmış oldular ve Horasan ı mekan edindiler. Aslında Selçuklu hükümdarları Gaznelilerle savaşmadan Horasan bölgesinin kendilerine bırakılmasını istiyorlardı. Gazneli sultanı Mesud buna rıza göstermediği gibi ü1035 yılında üzerlerine ordu gönderdi. Nesâ bölgesinde gerçekleşen bu savaşı Selçuklular kazandı. Sultan Mesud 3

İSLAM TARİHİ II 12 antlaşma teklifini kabul ederek bu bölgenin değişik şehirlerini Selçuklu beylerine bıraktı. Bir süre sonra bazı Türkmen kabilelerin bölgede yağmaya varan davranış içerisine girmesi ve bölge halkının şikayet etmesi nedeni ile Sultan Mesud bölgeye bir ordu daha gönderdi. Bu orduda 1038 yılında Serahs bölgesinde yapılan savaşta Selçuklular tarafından mağlup edildi. Serahs savaşı sonrası Selçuklular bölgede hakimiyetini pekiştirdi. Merv de yapılan meşhur toplantı sonrası devlet hanedan sahipleri arasında paylaşıldı. Tuğrul Bey devletin sultanı kabul edildi (1040)ve Nişabur başkent oldu. Tuğrul Bey civar devletlere ve Abbasi halifesine fetihnâmeler gönderdi. Tuğrul Bey artık kendi topraklarında asayişi sağlayarak göçebe gelenekten uzaklaşıp yerleşik hayata geçişin planlamalarını yaptı. En önemli hedefleri arasında Anadolu nun fethi olduğu için bölgeye yönelen Türkmen akınlarını sevk etti. Dandanakan sonrası Selçuklu Beyleri kendilerine verilen bölgeye intikal etti ve yönetimi ele aldı. Bu yönetim anlayışı bir nevi feodalizmi andırıyordu. Çağrı Bey Afganistan topraklarında Gaznelilerden Belh başta olmak üzere birçok şehri aldı. Daha sonra Tuğrul Beyle birlikte Harezm seferine çıktı ve başkenti ele geçirdi. Bir süre rahatsızlanan Çağrı Bey bu zaman diliminde hakim olduğu bölgenin yönetimini henüz 15 yaşında olan oğlu Alparslan a devretti. Daha sonra Alparslan ve babası Çağrı ile birlikte Gazne topraklarına girerek yoğun bir mücadeleye girişti ve 1059 yılında imzalanan anlaşmaya kadar devam etti. Çağrı bey kendisinden küçük olan Tuğrul Bey in sultanlığına itiraz etmeyecek kadar, ihtirastan uzak, cesur bir komutan ve devlet adamı olarak 70 yaşında iken 1060 yılında vefat etti. Oğlu Alparslan onu Merv şehrinde yaptırdığı türbeye defnetti. Abbasi hilafeti Selçuklu devletinin kuruluş sürecinde Şii Büveyhilerin egemenliği altında idi. Sunni halife Kaimbiemrilleh bu baskıdan kurtulmak amacıyla Tuğrul Bey den yardım talebinde bulundu. Tuğrul Bey, 1055 yılı kışında Bağdat a girdi ve 120 yıldır devam eden Büveyhi hakimiyetine son verdi. Bundan sonra Tuğrul Bey islam dünyasında büyük bir şöhrete kavuştu iltifata mazhar oldu. Tuğrul Bey, Aytekin i Bağdat valiliğine atadı. Yönetimi yeniden düzenledi. Adına para bastırdı ve halifeye tahsis edilen para miktarını artırdı. Bununla da yetinmeyen Tuğrul Bey, Bağdatta imar faaliyetlerinde bulundu. Halife ile bağı kuvvetlendirmek için Çağrı Bey in kızı ile evlendirildi. Fatımi halifesi Selçukluların Bağdat a girişi ve Büveyhi komutanı Besâsirî nin şehirden uzaklaştırılmasına karşı ona destek vererek yeniden Selçukluları Bağdat tan uzaklaştırma gayreti içerisine girmişti. Tuğrul Bey bu ittifak güçleri üzerine yürüyerek mağlup eti ve Besâsirî Mısır a kaçmak zorunda kaldı. Tuğrul Bey in bu başarıları bütün İslam coğrafyasında yankı buldu böylelikle kendisine doğunun ve batının hakanı(kralı) (Meliku l-meşrıku ve l-mağrib) unvanı verildi. Tuğrul Bey Türklerin tüm dünya da itibarının artmasını sağladı. Kendisine karşı aile mensupları arasında karşı koyuşlar olsa da bunları da bertaraf etmeyi başardı. Örneğin, isyan eden üvey kardeşi İbrahim Yınal ı Rey yakınlarında yapılan savaşta mağlup etti ve ortadan kaldırdı. Tuğrul Bey in çocuğu olmadığı için hanımının da teşvikleri ile halife Kaimbiemrillah ın kızı ile evlendi. Bu evlilik çok uzun sürmedi çünkü 1063 yılında yetmiş yaşında vefat etti ve Rey de kendi adına yaptırılan türbeye defnedildi. Tuğrul Bey in daha önce de ifade edildiği gibi oğlu olmadığı için yerine kardeşi Çağrı Bey in oğlu Ebu l-kasım Süleyman ı veliaht tayin etti. Kudretli bir devlet adamı olan ve genç yaşından itibaren babası ile mücadelelere katılan Alp Arslan bunu kabul etmedi ve tahtı ele geçirerek Selçuklu sultanı oldu. İlk iş olarak kardeşi Süleyman tarafında yer alan vezirini görevden alarak, yerine Selçuklu ve İslam tarihinde önemli bir sima olarak tanınan, ülkenin her tarafına kendi adına medreseler açılan, bilge bir şaysiyet Nizamü l-mülkü vezirlik makamına getirdi. 4

Alp Arslan muhalelefet girişimlerini sonlandırdıktan sonra, derhal fetih hareketlerine başladı. Bu ilk fetih hareketleri içerisinde Hıristiyan dünyası için önemli olan Ani şehrinin ele geçirilmesi vardır. Böylelikle bu gün Anadolu nun doğu sınırında yer alan Ani şehri 1064 yılında fethedilmiş oldu. Bu fetih sonrası halife tarafından kendisine fetihlerin babası/ebu l-feth unvanı verilmiştir. Ani zaferi sonrasında Tuğrul Bey tarafından Kirman bölgesine melik olarak gönderilen Kavurd başlangıçta sultanlık için mücadeleye kalkışsa da, Alp Arslan ın başa geçmesi ile hareketinden vaz geçti ancak Alp Arslan Kafkas bölgesinde fetihlerle uğraşırken Kavurd tekrar isyana kalkıştı. Derhal bölgeye hareket eden Alp Arslan kardeşi ile savaşmadan onun affını kabul etti ve eski görevinde bıraktı. Ayrıca hac yoları üzerinde büyük tehlike oluşturan ve Bahreyn bölgesine hakim olan Karmati ve Hicaz üzerinde etkin olan Şii hakimiyetini kırdı. Bunun üzerine Mekke şerifi Alp Arslan a itaatını bildirdi ve hutbelerde onun adını zikretti. Alp Arslan doğu ve batı bölgelerinde yürütmüş olduğu fetih hareketlerine devam ederken Bizans İmparatoru Romanos Diogenes, 1070-1071 yılı kışında, Türkleri imparatorluk topraklarından tamamen atmak üzere bir orduyla Anadolu ya sefere çıktı. Bu ordu Bitinya, Kapadokya, Kilikya ve Trabzon gibi bölgelerden temin edilmiş; Bulgar, Slav, Alman, Frank, Gürcü, Ermeni, Hazar, Peçenek, Uz ve Kıpçak asıllı askerlerden oluşuyordu. Yaklaşık 200 bin kişilik bu ordu ile Diogenes, Selçukluların üzerine yürüdü. Bizans Ordusu, Kızılırmak vadisini izleyerek Sivas a ulaştı. Burada bölge Rumlarının büyük sevinç gösterisiyle karşılanan imparator, halkın Ermeni taşkınlık ve barbarlığından yakınmaları üzerine kentin Ermeni mahallelerini yıktırdı. Pekçok Ermeniyi öldürüp, önderlerini sürgüne yolladı. Daha sonra yoluna devam ederek Erzurum a geldi. O esnada Suriye bölgesinde bulunan Sultan Alparslan, hızlı bir dönüşle Muş ili yakınlarındaki Malazgirt e vardı. Daha önceleri Alparslan, Sarı Tigin i Romanos Diogenes e elçi olarak göndermiş barış önerisinde bulunmuştu. Ne var ki, Bizans İmparatoru bu öneriyi kabul etmemiş, hatta Türk elçisine şöyle demişti: Sultanınıza söyleyin, kendisi ile barış görüşmelerini Rey de yapacağım. Ordumu İsfahan da, hayvanları ise Hamedan da kışlatacağım. Romanos Diogenes güçlü ordusuna güveniyordu. Alparslan ın barış önerisinde bulunmasını, kendisinden korkmasına yoruyordu. Hâlbuki işin iç yüzü öyle değildi. Türkler, savaşa başlamadan önce düşmanlarına barış önerisinde bulunurlar. Bu, Türklerin tarihî ve millî geleneklerindendir. Özellikle savaşa karar vermek için çok iyi düşünülmesinin gereği üzerinde durulmalıdır. Ok yaydan çıktıktan sonra nasıl bir daha geri dönmez ise, savaş başladıktan sonra da kolayca sona ermez. Bizans İmparatoru, hem kuvvetli ordusuna güveniyor, hem de Türklerin sık sık Anadolu şehirlerine akınlar düzenlemesini önlemek istiyordu. Selçukluları tam anlamı ile yenilgiye uğratmak, Orta Asya içlerine kadar sürüp atmak amacını taşıyordu. Tarihte çok büyük bir önem taşıyan Malazgirt Meydan Savaşı, kaçınılmaz bir duruma gelmişti. Bizans İmparatorluğu ile Büyük Selçuklu Devleti nin orduları karşı karşıya gelmişti. Alparslan ın bu savaştaki amacı da Anadolu nun kapılarını bir daha kapanmamak üzere açmak, kesin biçimde Anadolu yu zaptetmek idi. Bu savaşta Türkler yenilirse yeniden Orta Asya içlerine çekilecekler, Bizanslıları yendikleri takdirde Anadolu yu yurt edinmiş olacaklardı. İşte savaş bu ön yargılarla başlıyor, her iki taraf savaştan zaferle çıkmak istivordu.romanos Diogenes güçlü ordusuna güveniyordu. Alparslan, Malazgirt Meydan Savaşı ndan önce bütün tedbirleri almış, gereken 5

İSLAM TARİHİ II 12 her türlü hazırlığı yapmıştı. Ünlü veziri Nizamül-Mülk ü Hemedan a göndermişti. Çıkacak herhangi bir karışıklığı önlemesi ve istenirse yeni asker yollaması için tembihde bulundu. Ayrıca Bizans kuvvetlerinin gücünü öğrenmek için de bir öncü kuvveti Bizans Ordusu na göndererek küçük bir çarpışma yapıldı. Bu keşif savaşında Bizans komutanı Basilakes tutuklandı. Ondan edinilen bilgilere göre Alpaslan gerekli önlemi aldı. Bizans Ordusu nda Frenk, Norman, Slav, Gürcü, Peçenek ve Ermeni askerleri de yer alıyordu. 200 bin kişilik Bizans Ordusu na karşı 50 bin kişilik bir kuvvetle nasıl karşı koyulacağının plânlarını hazırladı. Ordusunu savaş düzenine sokan Alparslan, 25 Ağustos 1071 tarihinde askerlerinin morallerini güçlendirmek için devamlı tekbir getirmelerini, düşmanların morallerini bozmak için de sürekli, boru ve davul çalmalarını, oklar atmalarını emretti. Sultan Alparslan, amcası Tuğrul Bey zamanında Selçuklu ordusunda hizmet veren yaşlı ve yorgun eski orduyu dağıtmış yerine genç ve dinamik bir ordu kurmuştu. İçlerinde Süleyman Şah, Mansur, Porsuk, Bozan ve Savtekin gibi yetenekli komutanlar olup süvariler de bozkır savaşlarında pişmiş, seri manevra kabiliyetine sahip seçkin askerlerden oluşuyordu. Malazgirt Ovası nda bütün Türk Ordusu cuma namazını kılmış, Allah a zafer kazanmaları için dua etmişti. Alparslan; Artuk, Süleyman Şah, Porsuk, Bozan, Sav Tigin ile diğer beyleri ve askerleri ile helâllaştı. Şehit olursa oğlu Melikşah a bağlı kalmalarını vasiyet etti. Karşısında, vereceği emirle canlarını seve seve feda edeceği kahraman askerlerden oluşan ordusu sessiz sedasız Alparslan ın ne söyleyeceğine kulak kesilmişti. Alparslan, kılıç ve topuzunu eline alarak şu özlü hitabede bulundu: Askerlerim! Yiğitlerim! Bugün burada ne emreden bir sultan, ne de emir alan bir asker vardır. Bugün ben sizlerden biriyim ve sizlerle birlikte savaşacağım. Bugün burada Allah tan başka bir sultan yoktur. Biz ne kadar az olursak olalım, düşman ne kadar çok olursa olsun, bütün Müslümanların, zaferimiz için dua ettikleri şu anda, kendimi düşman üzerine atacağım. Ya zafer kazanırız, ya şehit olarak cennete gideriz. İsteyen benimle gelsin, isteyen geri dönsün. Ben memleket için, İslâm için ölüme koşuyorum. Beni takip edenler ve kendilerini Yüce Allah a adayanlardan şehit olanlar Cennet e, sağ kalanlar ise ganimete kavuşacaklardır. Ayrılanları ahi-rette ateş; dünyada da alçaklık beklemektedir. Ey askerlerim! Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere yükselecektir. Benden sonra oğlum Melikşah ı tahta çıkartınız ve ona itaat ediniz. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir dedi. Alparslan atından indi. Son kez secdeye varıp ellerini kaldırarak Allah a şöyle dua etti: Ya Rabbî! Sana inanıyor ve tapıyorum. Büyüklüğün karşısında yüzümü yere sürüyorum. Allah ım senin yolunda, senin uğrunda savaşıyorum. Ey Yüce Allah ım! Kalbim ve niyetim halistir. Bana yardım et, söylediğimde yalan varsa beni kahret! dedi ve şimşek hızıyla atı-, na atladı. Onun bu sözleri üzerine zaten moralleri yüksek olan askerleri iyice coşmuştu. Selçuklu Türklerinin Anadolu topraklarına yerleşmesini sağlayan tarihin en büyük savaşlarından biri olan Malazgirt Meydan Savaşı, artık kaçınılmaz olmuştu. Horasan ve İran ı geçerek, Anadolu nun doğu kapısını açmak için gelen Selçuklu Ordusunun başında bulunan Alparslan beyaz bir ata binmiş, baştan aşağı beyazlar giyinmişti. İki yüz bin kişilik Bizans Ordusu karşısında savaşı kazanacağından kuşku duymamakta idi. 6

26 Ağustos 1071 cuma günü elli bin kişilik ordusu ile Malazgirt Ovası nda cuma namazını askerleri ile birlikte kılan Alparslan, zafer için bütün ordusu ile Allah a dua etti. Namazdan sonra savaş başladı. Alparslan, ordusunu dört gruba ayırmış, bu düzen içinde mevziye girmişlerdi. Merkez yani orta kısımdaki kuvvetlerin başında Alparslan bulunuyordu. Bu kesimdeki kuvvetler, diğerlerinden çok zayıftı. Esas büyük kuvvetler ise, sağ ve sol yanda bulunuyordu. Bunlar savaş sahasının yanlarındaki tepelerde mevzilenmişlerdi. dördüncü grup kuvvetler ise, zamanı gelince kuşatma harekâtına girişerek düşmanı arkadan çevireceklerdi. Sayıca çok büyük Bizans Ordusu na karşı savaşmak Alparslan ın ne kadar cesur bir komutan olduğunu gösteriyordu. Romanos Diogenes in kuvvetli ordusuna karşı, az bir kuvvetle hücuma geçti. Sanki yer gök sarsılıyordu. Süvariler; kanat açmış kuşlar gibi, Bizans Ordusu nun üzerine akın ettiler. Bir yıldırım gibi doludizgin gittiler. Bizans Ordusu da, küçümsediği Selçuklu Ordusu na karşı hücuma geçti. Alparslan, ordusunu Turan Taktiği gereğince geriye çekti. Romanos Diogenes, olanca kuvvetiyle Selçuklu Ordusu nun merkez kısmına yüklendi. Sultan Alparslan geri çekilmeye başladı. Bu sahte geri çekilişi bir bozgun zanneden İmparator, Selçuklu Ordusu nu takip ederek Alparslan tarafından önceden hazırlatılan pusulara kadar geldi. Türklerin sağdan ve soldan bir hilâl şeklinde kendisini çember içerisine aldığının farkına bile varmamıştı. Bu kıskaç harekâtı ile daha sonra Bizans Ordusu nu arkadan çevirmeye yöneldi. Neden sonra Bizanslılar, tuzağa düştüklerinin farkına vardılar ama, iş işten geçmişti. Bu arada, Afşin Bey, Artuk Bey, Kutalmışoğlu Süleymanşatı gibi Selçuklu komutanlarının Türkçe olarak verdikleri komutlardan etkilenen Bizans Ordusundaki Peçenek ve Uz Türklerinin at sürerek Selçuklu Ordusu tarafına geçmesi üzerine durum Bizans açısından daha da tehlikeli bir boyuta varmıştı. Ayrıca İmparatorun Sivas ta soydaşlarına yaptığı zulmün acısını çıkarmak isteyen Ermeniler de savaş alanından çekilip gittiler. Böylece Bizans Ordusu neye uğradığını şaşırdı. Kılıçların şakırtısı, atların kişnemesi, ölenlerin iniltisi birbirine karışıyordu. Savaş alanı cesetlerle dolmuştu. Bizans Ordusu nun yedek kuvvetleri geri kaçmış, ordu bozguna uğramıştı. Sağ kalanlar ise, teslim olmuştu. Esirlerden biri de Romanos Diagenes idi. İki taraf arasında yapılan anlaşmada,: 1. İmparator, fidye olarak bir buçuk milyon altın verecek. 2. Bizanslılar ayrıca her yıl 360,000 altın ödeyecek, 3. Müslüman esirler iade edilecek, 4. Müslümanların daha önce elinde olan kalleer teslim edilecektir. Malazgirt Zaferi nden sonra Alp Arslan bütün İslam Ülkesi başkanlarına Fetihname gönderdi. Bu zaferle Türklere Anadolu nun kapıları tamamen açıldı ve Anadolu, Türklere vatan olmaya başladı. Alparslan a, Cihan Sultan ı, Ebul Feth ve Sultanül Âdil unvanları almıştır. Bizans bu tarihten sonra Anadolu da tutunamamıştır. Sultan Alp Arslan bu zafer sonrası Maveraünnehir bölgesine yönelmiş fethettiği bir kale ziyareti esnasında esir alınan kale kumandanı tarafından şehit edilmiştir. 1072 yılında arkasında yiğitlik, cesurluk, adalet, disiplin gibi önemli özellikleri ile anılan tarihi bir kahraman hatırası bırakarak tarih sahnesinden çekilmiştir. Geride ise Kaşgar dan Ege ye Kuzey de hazar ve Güney de Yemene kadar uzanan büyük bir imparatorluk bırakmıştır. Alp Arslan dan sonra yerine 1072 yılında oğlu Melikşah tahta oturmuştur. İlk karşılaştığı problem daha önce babası Alp Arslan a da baş kaldıran amca Kavurd u ortadan kaldırmak olmuştur. Taht kavgalarını fırsat bilerek kaybettikleri toprak- 7

İSLAM TARİHİ II 12 ları geri almak isteyen Gazneli ve Karahanlıların bu hedeflerini boşa çıkartmayı başarmıştır. Babasının da veziri olan Nizamü l-mülk bu dönemde de görevine devam etmiş ve Sultan a büyük katkılar sunmuştur. Melikşah Sunni İslam için tehlike oluşturan şiilerle yoğun mücadeleye devam etmiştir. Onun sultanlığı döneminde doğu bölgeleri hakimiyet altına alınıp, Türkmen egemenliğine girerken Anadoluya daha sonra müstakil beylikler oluşturacak Artuk Bey, Danişmend Gazi, Mengücük Gazi gibi önemli komutanları vazifelendirmiş Bizansın teşebbüslerini sonuçsuz bırakmıştır. Batı bölgesine ise, Anadolu Selçuklu devletinin temelini atacak amcaoğlu Süleyman Şah ı göndermiştir. Süleyman şah Bizans ın batı ile ilgilenmesini fırsat bilerek onlarla anlaşmış ve İznik i merkez yapmıştır. Anadolu nun sahil şeridi dışında büyük kısmını ele geçiren Selçuklular a karşı Avrupalılar Çin den yardım talebinde bulunmuşlardır. Sürekli Abbasi hilafeti üzerinde tazyik oluşturan ve Müslümanlar için kutsal kabul edilen bölgeleri ele geçirmeyi hedefleyen Fatımilerle mücadele yoğunlaşarak devam etmiştir. Babası tarafından bölgeye gönderilen Atsız isimli komutan Dimeşk i ele geçirmiş, Cuma hutbeleri artık Abbasi halifesi ve Sultan Melikşah ın adına okunmuştur. Melikşah ın Batınilere karşı yürütmüş olduğu mücadele kendisine pahalıya mal olmuş hem yardımcısı ve en sağlam danışmanı Nizamü l-mülk hem de kendisi Batınî Hasan Sabbah taraftarlarının suikast girişimleri ile öldürülmüştür (1092). Bu esnada iç karışıklıklar, hanedan mensupları arasında sürekli devam eden mücadelelerin devam etmesi devleti zayıflamaya ve çöküşe sürüklemiştir. Melikşah ın ölümü zaten var olan saltanat kavgalarını artırmış, Şam bölgesi hakimi olan Tutuş derhal sultanlığını ilan etmiştir. Melikşah ın hanımı ise, eşi ölür ölmez daha henüz 4-5 yaşlarındaki oğlu Mahmud u tahta çıkartmıştır. Bunlara mükabil üçüncü bir kişi daha sultan adayı olarak ortaya çıkacaktır ki, bu Nizamülk taraftarlarının desteklediği Berkyaruk tur. Bu taht mücadalesinden başarılı olarak çıkan Berkyaruk 1094 yılında14 yaşında Rukneddin lakabı ile tahta geçmiştir. Berkyaruk yukarıda bahsetmiş olduğumuz nedenlerle parçalanma yoluna giren imparatorluğu yeniden toparlamaya çalışmış, bu kapsamda kardeşi Sencer i Horasan meliki ilan etmiş, diğer kardeş Muhammed Tapar ı ise Batınilerle mücadele amacıyla Gence Bölgesine göndermiştir. Selçuklu emirleri arasında mücadeleler devam ederken, Avrupa Kudüs ü yeniden ele geçirmek için büyük bir haçlı ordusu hazırlamıştı. I. Haçlı ordusu büyük kayıplar vermiş olsa da, Kılikya (Çukurova) bölgesine doğru inmişlerdi. Bir süre sonra Antakya yı işgal eden haçlılar Şii Fatımiler in desteğini de alarak, Suriye emirlerinin de zaafiyetinden yararlanıp Kudüs ü ele geçirmişlerdir (1099). Bu sıkıntılı dönemde Berkyaruk kardeşi Muhammed Tapar ın isyanı ile uğraşmak zorunda kalmıştır. Defalarca galip gelmesine rağmen problem kökten halledilememiş her affedişin sonunda yeniden isyan patlak vermiştir. Berkyaruk İslam coğrafyasının işgal altında olduğunu ifade ederek kardeşini barışa ikna etmiştir. Bütün bu gayretlere rağmen Berkyaruk Sencer ve Muhammed Tapar isyanlarını tam olarak bastırmadan 25 yaşında vefat etmiştir. Berkyaruk un vefatı sonrasında uzun süredir sultanlık talebi olan Muhammed Tapar Batınilere karşı büyük başarılar elde etmiş, bir çok Batınîyi öldürmüş fakat tam olarak bu akımı ortadan kaldıramamıştır. 1118 yılında Tapar vefat etmiştir. Muhammed Tapar ın ölümü sonrası yerine oğlu Mahmud tahta geçmiştir. Tapar ın 8

kardeşi Sencer yeğenini mağlup ederek 119 yılında uzunca hüküm süreceği Selçuklu tahtına oturmuştur. Sencer in daha önce yürütmüş olduğu Horasan melikliği ve kazandığı tecrübe onun işini kolaylaştırmış, 21 yıllık sürdürdüğü bu melikliğe ilave olarak 39 yıl Selçuklu tahtında kalabilmiştir. Selçukluyu eski güçlü günlerine döndürebilmek için yoğun çaba harcamıştır. O, Gaznelilerle savaşarak başkentleri Gazneyi ele geçirmiş, Karahanlıları da Selçuklu devletine dahil etmiştir. Sencer, döneminde iki büyük tehlike ile karşı karşıya kalmıştır. Bunlardan ilki Batıdan gelen Haçlı saldırıları diğeri ise, doğudan gelen Karahıtaylar. Sencer, Maveraünnehir bölgesini zorlayan Karahıtaylarla yaptığı meşhur Katvan savaşını (1141) kaybetmiş, Savaş sonrası Seyhuna kadar bütün bölgeleri Karahıtaylar ele geçirmiştir. Bundan sonra bölge Gayr-ı Müslim Türk ve Moğollar ın saldırısına maruz kalmıştır. Sencer in mağlubiyetini fırsat bilen Gurlular Sencer e karşı başkaldırmışlar ve itaat etmemişlerdir. Sultan Sencer tekrar Gurluları itaat altına almak için büyük bir ordu ile üzerlerine yürümüş, 1152 yılında gerçekleşen savaşta Gurluları mağlup etmiştir. Sencer için bir diğer tehlike ise kendi soyundan gelen oğuz boyları olmuştur. Vergi tahsilatı yüzünden ortaya çıkan problem ve Sencere bağlı emirlerin teşvikleri ile Sencer oğuzlar üzerine sefere çıkmış ve savaşta mağlup olmuştur. Savaş sonunda esir düşen Sencer üç yıl hapiste kaldıktan sonra kurtarılsa da bir süre sonra 73 yaşında vefat etmiştir. Böylelikle 1157 yılında Selçuklu devleti son bulmuştur. 4.2. DİĞER SELÇUKLU DEVLETLERİ Sencer in ölümü sonrası Selçuklu devleti kendi içerisinde parçalara ayrılmıştır. Haçlı savaşları, Batıni hareketleri, iç çekişmeler devletin toparlanmasına imkan vermemiş, daha önce Sultan ailesi arasında yönetirn anlamında pay edilen ve feodal bir yapı arzeden devlet Irak, Suriye, Kirman ve Türkiye Selçukluları olarak dört ayrı kısma ayrılmıştır. 1. Irak Selçukluları Muhammed Tapar ın ölümü sonrasında yerine geçen oğlu Mahmud ile Sencer arasındaki savaşı Sencer kazanmıştı. Kızı ile de avlandirdiği yeğenini affeden Sencer onu devletin batı bölgesine emir olarak atamış ve onun hakimiyetini atamıştır. İşte bu koldan Irak Selçuklu devleti kurulmuştur. Mahmud tahta geçmek isteyen kardeşi Mesud la giriştiği mücadeleyi kazanmıştır. Mahmud sürekli Selçuklulara destek veren Ababsi halifesine karşı harekete geçti ve onu barışa zorladı. Mahmud 27 yaşında vefat etti. Mahmud somnrası taht kavgaları devam etti sırasıyla Irak Selçukluları tahtına II. Tuğrul, Mesud, II. Muhammed, Arslanşah ve III. Tuğrul oturdu. Son hükümdar III. Tuğrul bir taraftan emirler diğer taraftan Atabeylerle mücadele ederken, Harzemşahların hücumuna uğradı yapılan savaşta mağlup oldu ve 1194 Tuğrul öldürülerek Irak Selçuklularına son verildi. Daha ziyade taht mücadelelerine sahne olan bu devletin başkenti Hemedan idi. İsfehan, Musul, Samerra, Erbil, Halep gibi önemli merkezler de Irak Selçuklularının sınırları içerisindeydi. 2. Kirman Selçukluları Alp Arslan ın kardeşi Kavurd Dandanakan sonrasında toplanan kurultayda Kirman bölgesinin melik i olarak atanmıştı (1041. Kirman İran ın güneyinde yer alan bir bölge olup bugünde varlığını sürdüren Kirman şehrinden adını almıştır. Kavurd bu bölgede hakimiyetini kurduktan sonra Fars bölgesini de sınırlarına dahil etmiştir. Tuğrul Bey ölünce sultan olmak istemiş ancak Alp Arslan tahta geçince 9

İSLAM TARİHİ II 12 ona boyun eğmek zorunda kalmıştır. Kavurd döneminde Kirman bölgesinde birlik sağlanmış, devlet ekonomik olarak kalkınmış, ayarı bozulmayacak düzeyde paralar basılmış, imar faaliyetleri yaygınlık kazanmış dolayısıyla halkın refah düzeyi artmıştır. Kavurd dan sonra; Süleymanşah, 13 yıllık adil bir yönetim sergileyip halkın sempatisini kazanan Turanşâh, halk tarafından ihtilalle tahtan indirilen İranşah, Muhyi l-islam ve l-muminun unvanı ile tanınan ve 40 yıl iktidarda kalan Arslanşah, Melik Muhammed, Tuğrulşah, Behramşah tahta geçmiştir. Son dönemdeki sık cereyan eden taht kavgalarını fırsat bilen oğuzlar bölgeyi ele geçirerek Kirman Selçuklularına son vermiştir. 3. Suriye Selçukluları Suriye bölgesinin devlet olarak Türklerle ilk karşılaştığı dönem Tolunoğulları ve İhşidi devletlerinin hakimiyet sürecidir. Daha sonra Şii Fatımiler Suriye de egemen unsur olmuştur. Alparslan Suriye fethini ciddi bir şekilde düşünmüş ve bu konuda girişimlerde bulunmuş Halep hakimi olan Mirdasi emirini itaati altına almıştır. Bizans tehlikesi nedeni ile bölgede tam hakimiyet ancak Melikşah döneminde sağlanmıştır. Suriye üzerine gönderilen Atsız 1076 yılında Suriye başkenti Şam ı ele geçirmiştir. Atsız Fatımilerle mücadelede mağlup olduktan sonra Melikşah kardeşi Tutuşu Suriye ye göndermiş, Tutuş atsızı öldürerek bölgenin hakimi olmuştur. Tutuş 1085 yılında Anadolu Selçuklu Devleti sultanı Süleyman Şah ile yaptığı savaşı kazanarak onu ortadan kaldırmıştır. Melikşah ise bu durumdan hoşnut olmamış bölgeyi parçalara ayırarak vilayetlere emirler atamıştır. Melikşah ın ölümü sonrası Berkyaruk ile taht kavgasına tutuştu 1095 yılında öldürülmüştür. Tutuş un ölümü sonrası devlet Tutuş un oğulları arasında Halep ve Şam bölgesi olmak üzere iki kısma bölündü. Her ikisi de haçlılarla mücadele etmek zorunda kaldı. Önce Halep melikliği 1118 de sonra da Şam melikliği 1128 de yıkıldı. 10

İlk Dört Ünite İçin Yararlanılan ve Tavsiye Edilen Kaynaklar: Yazıcı, Nesimi, İlk Türk Tarihi, Türk diyanet Vakfı yayınları, Ankara, 2007. Çetin Osman, Türk-İslâm Devletleri Tarihi, Düşünce Yayınları, Bursa, 2010. Yıldız, Hakkı Dursun, İslamiyet ve Türkler, İst. 1980. Sevim, Ali, Erdoğan Merçil, Selçuklu Devletleri Tarihi, Ankara. Osman Turan, Selçuklular ve Türk Tarihi, İstanbul. Baş, Eyup, (edt.) İslam Tarihi, Ankara, 2012. İLGİLİ KONULARA İLİŞKİN DİA (Türkiye Diyanet Ansiklopedisi) Palabıyık, Hanefi, Valilikten İmparatorluğa Gazneliler, Araştırma Yayınları, Ankara. Erdoğan Merçil, Gazneliler Tarihi, Ankara. KOMİSYON, Doğuştan Günümüze İslam Tarihi, Çağrı yayınları, C.VI, ist. 1989. 11