KİMYA 10 DERS NOTLARI ATOM VE ELEKTRİK

Benzer belgeler
Dalton atom modelinde henüz keşfedilmedikleri için atomun temel tanecikleri olan proton nötron ve elektrondan bahsedilmez.

Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir. Atomu oluşturan parçacıklar farklı yüklere sahiptir. Atomda bulunan yükler;

Kimyafull Gülçin Hoca

1.ÜNİTE MODERN ATOM TEORİSİ -2.BÖLÜM- ATOMUN KUANTUM MODELİ

Bölüm 8: Atomun Elektron Yapısı

ÇALIŞMA YAPRAĞI (KONU ANLATIMI)

1. ATOMLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER

DEMOCRİTUS. Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur.

İNSTAGRAM:kimyaci_glcn_hoca

ATOMUN YAPISI. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir.

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri

ATOMUN YAPISI ATOMUN ÖZELLİKLERİ

KİMYA ADF. Atomlarla İlgili Düşünceler ve Atom Modelleri ATOMLARLA İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE ATOM MODELLERİ MADDENİN ELEKTRİK YAPISI

ATOM MODELLERİ.

Atomun Yapısı Boşlukta yer kaplayan, hacmi, kütlesi ve eylemsizliği olan her şeye madde denir. Maddeyi (elementi) oluşturan ve maddenin (elementin)

Elektromanyetik Işıma Electromagnetic Radiation (EMR)

FİZİK 2 ELEKTRİK VE MANYETİZMA Elektrik yükü Elektrik alanlar Gauss Yasası Elektriksel potansiyel Kondansatör ve dielektrik Akım ve direnç Doğru akım

Maddenin Yapısına Giriş Ders-2 DOÇ. DR. ZEYNEP GÜVEN ÖZDEMİR EKİM 2017

ATOM ATOMUN YAPISI 7. S I N I F S U N U M U. Elementlerin tüm özelliğini gösteren en küçük parçasına atom denir.

Proton, Nötron, Elektron

KİMYA -ATOM MODELLERİ-

Maddenin Tanecikli Yapısı

DEMOKRİTOS ATOM FİKRİ M.Ö

Maddeyi Oluşturan Tanecikler

ATOM NEDİR? -Atom elementin özelliğini taşıyan en küçük parçasına denir. Her canlı-cansız madde atomdan oluşmuştur.

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. chem.libretexts.org

Bohr Atom Modeli. ( I eylemsizlik momen ) Her iki tarafı mv ye bölelim.

h 7.1 p dalgaboyuna sahip bir dalga karakteri de taşır. De Broglie nin varsayımı fotonlar için,

... ANADOLU L SES E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI SINIFI: Ö RENC NO: Ö RENC N N ADI VE SOYADI:

ATOMUN YAPISI. Özhan ÇALIŞ. Bilgi İletişim ve Teknolojileri

3. Maddenin Hallerinin Tanecikli Yapısı 4.Maddeyi Oluşturan Tanecikler

Bugün için Okuma: Bölüm 1.5 (3. Baskıda 1.3), Bölüm 1.6 (3. Baskıda 1.4 )

FİZİK 4. Ders 6: Atom Enerjisinin Kuantalanması

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

Modern Atom Teorisi. Ünite

ATOMUN YAPISI VE PERİYODİK ÖZELLİKLER

Maddeyi Oluşturan Tanecikler

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

bu küre içerisine gömülmüş haldedir.

12. SINIF KONU ANLATIMLI

İÇİNDEKİLER -BÖLÜM / 1- -BÖLÜM / 2- -BÖLÜM / 3- GİRİŞ... 1 ÖZEL GÖRELİLİK KUANTUM FİZİĞİ ÖNSÖZ... iii ŞEKİLLERİN LİSTESİ...

Kuantum Fiziğinin Gelişimi (Quantum Physics) 1900 den 1930 a

12. SINIF KONU ANLATIMLI

ATOMUN YAPISI VE PERIYODIK CETVEL

Modern Fizik (Fiz 206)

Tanecik adı. Kütle (kg) Sembol Elektrik yükü. 1, kg 9, kg 1, kg. Proton P + + Elektron e - - Nötron n 0 0

Tanecik adı. Sembol Elektrik yükü. Kütle (kg) Proton P + + 1, kg Elektron e - - 9, kg Nötron n 0 0 1,6748.

KİM-117 TEMEL KİMYA Prof. Dr. Zeliha HAYVALI Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü

7. Sınıf Fen ve Teknoloji

Atomda bulunan yükler; negatif yükler ve pozitif yüklerdir.

ATOMUN KUANTUM MODELİ

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM

SU Lise Yaz Okulu 2. Ders, biraz (baya) fizik. Dalgalar Elektromanyetik Dalgalar Kuantum mekaniği Tayf Karacisim ışıması

Sunum ve Sistematik. Bu başlıklar altında uygulamalar yaparak öğrenciye yorum, analiz, sentez yetisinin geliştirilmesi hedeflenmiştir.

X-IŞINI OLUŞUMU (HATIRLATMA)

A. ATOMUN TEMEL TANECİKLERİ

ELEKTRONLAR ve ATOMLAR

ATOM MODELLERİ BERNA AKGENÇ

Atom ve Elektrik. A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II. D) II ve III E) I, II ve III

kimya LYS SORU BANKASI KONU ÖZETLERİ KONU ALT BÖLÜM TESTLERİ GERİ BESLEME TESTLERİ İsmail GÜRDAL Öğrenci Kitaplığı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

Harici Fotoelektrik etki ve Planck sabiti deney seti

Kütlenin Korunumu Kanunu: Bir kimyasal reaksiyonda, reaksiyona giren maddelerin kütleleri toplamı, ürünlerin kütleleri toplamına eşittir.

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

2. BÖLÜM: ATOMUN KUANTUM MODELİ

Nötr (yüksüz) bir için, çekirdekte kaç proton varsa çekirdeğin etrafındaki yörüngelerde de o kadar elektron dolaşır.

SCHRÖDİNGER: Elektronun yeri (yörüngesi ve orbitali) birer dalga fonksiyonu olan n, l, m l olarak ifade edilen kuantum sayıları ile belirlenir.

Elektrik Kuvvet. Bölüm 23. Elektrik Yükü. Yükün Kuantumlu Yapısı. Maddenin Yapısı. Elektrik Yükünün Türü ve Ölçülmesi

J.J. Thomson (Ġngiliz fizikçi, ), 1897 de elektronu keģfetti ve kütle/yük oranını belirledi da Nobel Ödülü nü kazandı.

Bazı cisimler pozitif (+) ya da negatif (-) elektrik yükü taşırlar. Her ikisi de pozitif ya da negatif yüklü iki cisim birbirini iterken, zıt yüklü

A A A A A A A A A A A

Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz.

Element atomlarının atom ve kütle numaraları element sembolleri üzerinde gösterilebilir. Element atom numarası sembolün sol alt köşesine yazılır.

Kütlenin Korunumu Kanunu: Bir kimyasal reaksiyonda, reaksiyona giren maddelerin kütleleri toplamı, ürünlerin kütleleri toplamına eşittir.

Büyük Patlama ve Evrenin Oluşumu. Test 1 in Çözümleri

ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 5 : IŞIK

1.ÜNİTE: MODERN ATOM TEORİSİ

Fiz 1012 Ders 6 Manyetik Alanlar.

YAŞAMIMIZDAKİ ELEKTRİK

Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ. Yrd.Doç.Dr. Emre YALAMAÇ İÇERİK

1 Ünite MODERN ATOM TEORİSİ. ünite BÖLÜMLER. Bölüm 1: Atomla İlgili Düşünceler. Bölüm 2: Atom Modellerinin Tarihsel Gelişimi

5.111 Ders Özeti #5. Ödev: Problem seti #2 (Oturum # 8 e kadar)

ATOM YAPISI ve MODELLERİ. Kimya Ders Notu

Hazırlayanlar Nilay EMİROĞLU KUTLUK, Timuçin SARITAŞ. YAYINA HAZIRLAYANLAR KURULU Kurumsal Yayınlar Yönetmeni Saime YILDIRIM

MASSACHUSETTS TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Fizik Bölümü Fizik 8.04 Bahar 2006 SINAV 1 Salı, Mart 14, :00-12:30

Prof. Dr. Niyazi MERİÇ Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü

BÖLÜM 1: Matematiğe Genel Bakış 1. BÖLÜM:2 Fizik ve Ölçme 13. BÖLÜM 3: Bir Boyutta Hareket 20. BÖLÜM 4: Düzlemde Hareket 35

Işığın Tanecikli Özelliği. Test 1 in Çözümleri

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

RÖNTGEN FİZİĞİ X-Işını oluşumu. Doç. Dr. Zafer KOÇ Başkent Üniversitesi Tıp Fak

Coulomb Kuvvet Kanunu H atomunda çekirdek ve elektron arasındaki F yi tanımlar.

BÖLÜM 4 GİRİŞ MODERN ATOM TEORİSİ VE YENİ KUANTUM MEKANİĞİ

Theory Tajik (Tajikistan)

ELEKTROSTATİK Nötr (Yüksüz) Cisim: Pozitif Yüklü Cisim: Negatif Yüklü Cisim: İletken Cisimler: Yalıtkan Cisimler:

da. Elektronlar düşük E seviyesinden daha yüksek E seviyesine inerken enerji soğurur.

Bölüm 1 Maddenin Yapısı ve Radyasyon. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU

YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Radyasyon (Işınım) Isı Transferi Deneyi Çalışma Notu

ELEKTROSTATİK. Atomda proton ve nötrondan oluşan bir çekirdek ve çekirdeğin çevresinde yörüngelerde hareket eden elektronlar bulunur.

Faraday Elektroliz Deneyi

Transkript:

KİMYA 10 DERS NOTLARI ATOM VE ELEKTRİK Madde ve Elektriksel Yük Maddelerin elektrikli yapıda olduğu eski çağlardan beri bilinmektedir. Örneğin antik dönemde Greekler yüne sürülen kehribar taşının(ağaç reçinesinin fosilleşmesiyle oluşur.)küçük saç, tüy vb. bazı nesneleri çektiğini gözlemlemişlerdir. Ancak bunu kehribar taşının gizemi olarak gördüler. 1750 yılında Benjamin Franklin reçinedeki ve cam çubuktaki elektriklenmelerin farklı olduğunu öne sürdü. Daha sonra reçine türü elektriklenmeyi belirtmek için ilk defa negatif(-) işaretini ve cam türü elektriklenmeyi belirtmek için pozitif(+) işaretini kullandı. Yüne sürülen ebonit çubuk - yükle, ipek kumaşa sürülen cam çubuk ise + yükle yüklenir. Faraday ın Elektroliz Deneyleri Faraday 1800 yıllarında maddeler arı etkileşim sonucu elektriklenme ile ilgili çalışmalara ağırlık vermiştir. Bu dönemde Alessandro Volta elektrik üreteci olan ve kendi adıyla anılan pili geliştirmiştir. Faraday da elektrikle ilgili çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalardan bir tanesi de elektriğin maddeler üzerindeki etkisini incelediği elektroliz deneyleridir. Bu deneylerle bir elementin bileşiklerine elektrik akımı uygulamış ve elektrotlarda elementler elde etmiştir. Elektronun Keşfi 1870 lerde William Crookes vakumlanmış gaz tüplerindeki elektrik boşalmaları üzerinde çalışmalar yaparken kendi adıyla da(crookes tüpleri) anılan katot ışını tüpünü geliştirdi. Katot ışını tüplerindeki elektrotlar arında yüksek voltaj uygulandığında tüpte yeşilimsi bir ışın meydana gelir. Işın katottan anoda doğru oluşur. Katot ışınının önüne bir engel konduğunda engelin gölgesi oluşur. Buradan katot ışınların doğrusal hareket ettiği sonucuna varılmıştır. 1858 de Julius Plücker katot ışınlarının yaklaştırılan 1

mıknatıstan etkilendiğini ve ışının yön değiştirdiğini gözlemledi. (Manyetik alandan etkilendiğinin kanıtı) Elektronun Yük Kütle Oranının Belirlenmesi Elektronlar negatif yüklü olduklarından elektriksel alanda pozitif kutba doğru saparlar. Elektriksel alandaki bu sapmalar taneciğin yükü (e) ile doğru, kütlesi (m) ile ters orantılıdır. Dolayısıyla yükün kütleye oranı (e/m),bir elektrik alanı içinde elektronların doğrusal yoldan ne kadar sapacağını gösterir. em=1,7588 x 1011 C/kg (John Thomson) Elektronun Yükünün Belirlenmesi(Millikan Yağ Damlacığı Deneyi) 1908 yılında Robert Andrews Millikan yağ damlacıkları ile yaptığı deneyler ve Thomson un e/m oranını kullanarak elektronun yükünü hesaplamıştır. Millikan deneyinde bir pülverizatör yardımıyla yağ damlacıkları çok küçük tanecikler halinde kabın içine püskürttü. Yağ damlacıkları kaptaki delikten geçerek aşağı doğru düşerken X-ışınları gönderilerek onların elektrikle yüklenmesi sağladı. Bu arada elektrik alanına gelen yağ damlacıklarından uygun olanını elektrik alan şiddeti ayarlanarak düşmesi engellendi. Böylece damlacık kapta ılı kaldı. Buradan anlaşılacağı üzere bir mikroskopla gözlenebilen yağ damlının ılı kalmı için gerekli olan yük miktarı uygulanan elektrik alanın şiddetinden hesaplanır. melektron=eem melektron=-1,6022 x 10-19 C-1,7588 x 1011 C/kg melektron=9,1096 x 10-31 kg veya 9,1096 x 10-28 g Atom ve Pozitif Yüklü Tanecikler Alman bilim adamı Eugen Goldstein 1886 da yaptığı çalışmalarda kanal ışınlarını gözlemledi. Katot tüplerinde elektron elde edildiği gibi, elektrik deşarj(boşaltma)tüplerinde de pozitif iyonlar elde edilir. Bu tüplere uygulanan yüksek gerilim sonucu atomlardan elektron koparılarak pozitif yüklü iyonlar oluşturulur. Oluşan bu pozitif iyonlar bir elektriksel alanda elektronun ters yönünde hareket ederek negatif elektroda(katota)doğru ilerler. Bu iyonların büyük bir kısmı hareketleri sırında ortamdaki elektronlarla çarpışarak nötral atomları oluştururlar. Çok az bir kısmı ise yollarına devam ederek katota erişirler. Eğer ortı delikli(kanallı) bir katot kullanılırsa, pozitif parçacıklar delikten geçerler. Böylece pozitif ışınlar elde edilir. Bu ışınlara pozitif ışınlar veya kanal ışınları denir. Goldstein pozitif iyonlar için e/m saptanmında katot ışınlarının incelenmesinde kullanılan 2

yöntemin hemen hemen aynısını kullandı. K.N=Kütle Numarı N.S=Nötron Sayısı A.N=Atom Numarı E.S=Elektron Sayısı Bir elementin atom numarı ve kütle numarı element sembolü X olan bir element için yukarıdaki gibi gösterilir. Dalton Atom Modeli ATOM MODELLERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ Eski çağlardan beri maddenin yapısı ve maddeyi oluşturan tanecikler üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Dalton 1803 yılında atomu, Maddenin en küçük yapıtaşı atomdur. Parçalanamaz. Aynı cins elementlerin atomları büyüklük ve kütlece birbirleriyle tamamen aynıdır. Atomlar içi dolu kürelerdir. Farklı cins atomlar farklı kütlelidir. Bir bileşiği oluşturan atomların kütleleri arında tam sayılarla ifade edilen sabit bir oran vardır. şeklinde tanımladı. Ancak elde edilen bilgiler çerçevesinde Dalton modelinin bir kısmının yanlış olduğu anlaşıldı. Thomson Atom Modeli Thomson yaptığı deneylerle atomda negatif yüklü tanecikler olduğunu belirledi ve 1897 yılında kendi atom modelini oluşturdu. Thomson atomu, Atom nötrdür. Yani atomdaki pozitif ve negatif yüklerin toplamı sıfırdır. Dolayısıyla nötr bir atomda pozitif yük sayısı kadar elektron vardır. Atom yarıçapı yaklaşık 10-8 cm olan pozitif yüklü küredir. Bu kürede elektronlar rtgele dağılmıştır. 3

şeklinde tanımlayarak elektronun küre içindeki dağılımını üzümlü keke benzetmiştir. Rutherford Atom Modeli Atomun yapısı açıklamı hakkında, önemli katkıda bulunanlardan biriside Ernest Rutherford dur. Rutherford pozitif yükü alfa(α) taneciklerinin ince metal levhalardan geçme özelliği üzerinde çalışmalar yapmıştır. Rutherford, bir radyoaktif kaynaktan çıkan α-taneciklerini bir demet halinde iğne ucu büyüklüğündeki yarıktan geçirdikten sonra, kalınlığı 10-4 cm kadar olan ve arkında çinko sülfür(zns) sürülmüş bir ekran bulunan altın levha üzerine gönderdi. Altın levhayı geçip ekran üzerine düşen α-parçacıkları ekrana sürülen çinko sülfür üzerinde ışıldama yaptı. Böylece metal levhayı geçen α parçacıklarını sayma imkânı elde edildi. Rutherford, yaptığı deneylerde metal levha üzerine gönderilen α parçacıklarının %99,99 kadarının hiç yollarından sapmadan veya yollarından çok az saparak metal levhadan geçtiklerini, fakat çok az kısmının ise metale çarptıktan sonra geri döndüğünü gördü. Pozitif yüklü alfa taneciklerinin az bir bölümünün geri dönmesi atomdaki pozitif yüklerin atom küresini oluşturmadığını aksine bu yüklerin atomda az bir hacim kapladığını gösterir. Alfa taneciklerinin büyük bir kısmının geçmesi ise atomda büyük boşluklar bulunduğunu ispatlar. Rutherford, atom kütlesinin yaklaşık olarak çekirdeğin kütlesine eşit olduğunu ve elektronların da çekirdek etrafında bulunduğunu ileri sürmüştür. Kütlenin büyük kısmı ve pozitif yükler çekirdek denilen atomun merkezinde toplanmıştır. Çekirdeğin yarıçapı yaklaşık 10-13 cm, atomun yarıçapı yaklaşık 10-8 cm dir. Işığın Yapısı 4

Işık, bir elektromanyetik(kimyacıların tabiriyle elektromaanetik) ışımadır. Elektromanyetik ışımalar ise elektrik ve manyetik alan enerjisi taşıyan dalgalardır. Bu nedenle ışık için de dalgalarla ilgili terimler kullanılır. Dalga Boyu(λ):Ard arda gelen iki minimum(çukur) ya da maksimum(tepe) arındaki uzaklıktır. Frekans(ν):Belli bir noktadan bir saniyede geçen dalga sayısıdır. Birimi 1/saniye yani Herzt(Hz) dir. Hız(c):Bir dalga hareketinin birim zamanda aldığı yolu belirtir. Elektromanyetik dalgalar boşlukta ışık hızında hareket ederler. c=2,99 x 108m.s-1(Işık Hızı) c=λ.ν Genlik(A):Bir dalganın maksimum yüksekliği veya derinliğidir. Dalga boyu büyüdükçe frekans küçülür. Dalga boyu küçüldükçe frekans büyür. Yüksek enerjili dalgaların frekansı yüksek,dalga boyu küçüktür. Düşük enerjili dalgaların frekansı düşük,dalga boyu büyüktür. Bütün elektromanyetik dalgaları kapsayan ışın dizisine elektromanyetik dalga spektrumu adı verilir. Renk Dalgaboyu Frekans Kırmızı Turuncu Sarı Yeşil ~ 625-740 nm ~ 480-405 THz ~ 590-625 nm ~ 510-480 THz ~ 565-590 nm ~ 530-510 THz ~ 500-565 nm ~ 600-530 THz 5

Mavi ~ 450-485 nm ~ 680-620 THz Çivit mavisi ~ 450-420 nm ~ 620-600 THz Mor ~ 380-440 nm ~ 790-680 THz Işığın Dalga Modeli ile Açıkladıkları Işığın cisimlerden yansımı, farklı ortamlara geçişte kırılmı ve beyaz ışığın renklere ayrılmı(saçılmı) olayları, ışığın dalga modeli ile açıklanabilmektedir. İngiliz fizik bilim adamı Thom Young kendi adıyla anılan girişim deneyi ile ışığın dalgalı yapıda olduğunu ispatlamıştır. Yapılan çalışmalar ışık şiddetinin(parlaklığının), ışık dalgı genliğinin karesi ile doğru orantılı olduğunu göstermiştir. Işığın Tanecikli Doğı Işığın yansıma, kırılma, kırınım ve girişim davranışları dalga modeli ile açıklanabilmektedir. Ancak fotoelektrik ve siyah cisim ışımı gibi olayları açıklamada yetersiz kalmaktadır. Işığın kaynaktan yayınlanan çok sayıda tanecikler tarafından taşındığı düşüncesi ilk defa Newton tarafından belirtildi. Daha sonra Max Plank ışık enerjisinin belirli bir büyüklükteki paketler(kuantumlar) halinde alınıp verileceği sonucuna vararak kuantum teorisini geliştirdi. Albert Einstein ise ışık hızı ile hareket eden bu kuantumları foton olarak adlandırdı. 6

Siyah Cisim Işımı İdeal bir siyah cisim, üzerine düşen bütün elektromanyetik ışımaları soğurur. Hiçbir ışımayı yansıtmaz veya geçirmez. Gerçekte ideal bir siyah cisim yoktur. Yapılan çalışmalar ısıtılan siyah cismin küçük delikten yaptığı ışımanın, maddenin cinsine bağlı olmadığını sadece cismin sıcaklığına bağlı olduğunu göstermiştir. Kuantum Teorisi Siyah cisim ışımaları ve ısıtılan katı cisimlerin yayınladıkları ışınları klik elektromanyetik kuram açıklayamamaktaydı. Klik elektromanyetik kuram, Elektromanyetik dalga enerjisinin sürekli olduğunu, Işık şiddeti arttıkça yayınlanan dalga enerjisinin de arttığını, belirtiyordu. 1900 yıllarında Max Plank, yaptığı deneylerde ısıtılan bir katının önce kırmızı, sonra portakal rengi, sarı, beyaz ve mavi rengi aldığını gördü. Eğer ışık yaklaşımının dediği gibi sürekli bir enerjiye sahip olsaydı bu şekilde ayrı ayrı renkler yerine sürekli şiddeti artan tek renk ışık görülürdü. Ayrıca Plank sıcaklık değiştiği halde, yayınlanan her bir ışının sahip olduğu enerjinin sabit kaldığını belirledi. Plank her bir büyüklükteki kuantumun enerjisini hesaplamak için, E=h.v bağıntısını kullandı. Bağıntıdaki h plank sabiti olup değeri 6,63 x 10-34 J.s dir. Enerji kuantumlardan oluştuğuna göre, enerji maddeler tarafından kuantumlar halinde alınır veya verilir. O halde maddelerin ışın olarak yaydığı enerji(ışık) de kuantumlardan oluşmaktadır. Işık hızı ile hareket eden kuantumlar daha sonra Einstein tarafından foton olarak adlandırıldı. Sonuç olarak ışık fotonlardan oluşan enerji akımıdır. O halde ışındaki foton(enerji paketi) yoğunluğu arttıkça ışının da toplam enerjisi artar. Bir maddenin sıcaklığı artırıldığında daha yoğun foton yayar. Bu da siyah cisim ışımındaki sıcaklık artışını açıklar. Fotoelektrik Olayı Bir metal yüzeye düşürülen ışın ile, metalden elektronların fırlatılmı olayı fotoelektrik olarak adlandırılır. 7

Fotoelektrik olayını ışığın dalga modeli açıklayamazken tanecik modeli açıklar. Atom Spektrumları Elektromanyetik ışınlar bir ortamdan diğerine geçerken yolundan sapar. Örneğin ışınlar bir prizmadan geçirildiğinde kırılmaya uğrar. Prizmadaki kırılma ışığın dalga boyuna bağlıdır. Yani uzun dalga boyu olan ışınlar daha az kırılırken kısa dalga boylu olanlar daha çok kırılır. Beyaz ışık farklı dalga boylarına sahip çok sayıda ışından oluşur. Bir beyaz ışık demeti ince bir yarıktan geçirildikten sonra bir prizmadan geçerken kırıldığında kırmızıdan mora kadar bütün renkleri içeren kesintisiz bir spektrum oluşur. Bu tür kesintisiz spektrumlar sürekli spektrum olarak adlandırılır. Gaz veya buhar halindeki element atomları ısıtıldıklarında veya yüksek voltaja maruz kaldıklarında ışıma yaparlar. Yani ışık yayarlar. Kesikli çizgilerden oluşan spektrumlara kesikli veya çizgi spektrumu denir. Atom spektrumu adını da alır. Hidrojen Atomu Spektrumu Hidrojen atomu bir proton ve bir elektrondan oluştuğu için en bit çizgi spektrumuna sahiptir. Büyük atomların spektrumları ise karışıktır. Bu nedenle bilim adamları öncelikle hidrojenin spektrumunu açıklamaya çalışmışlardır. 1885 yılında Johann Balmer tarafından hidrojen atomunun görünür bölge ışıma(kırmızı, yeşil, mavi, mor) spektrum çizgilerini açıklamak için matematiksel bir formül geliştirdi. Balmer formülünü kullanarak hidrojenin tüm ışımaları için geçerli olan ve kenfi adıyla anılan Rydberg eşitliğini oluşturdu. Bu formülle hidrojen spektrum çizgisini oluşturan ışımaların dalga b oyları bulunabilmektedir. 1λ =R.122-1n2 Rydberg Eşitliği R=Rydberg sabiti olup değeri 1,0974 x 107 m-1 dir. n=3,4,5 gibi spektrum çizgilerine denk gelen tam sayıları gösterir. Rydberg eşitliğinde, n=3 olduğunda λ= 656 nm (Spektrumda kırmızı ışıma) n=4 olduğunda λ= 486 nm (Spektrumda yeşil ışıma) n=5 olduğunda λ= 434 nm (Spektrumda mavi ışıma) n=6 olduğunda λ= 410 nm (Spektrumda mor ışıma ışımanın dalga boyları bulunur. Hidrojenin spektrumundaki görünür bölgedeki ışımalar Balmer 8

serisi olarak adlandırılan ışıma serisine aittir. Bohr Atom Modeli Rutherford atom modeline göre çekirdek etrafında dönen elektronların nıl bir yörüngede dolaştığı, hız ve momentumlarının ne olduğu ile ilgili bir açıklama da getiremediler. 1913 yılında Hollandalı bilim adamı Niels Bohr, Planck ın kuantum ve Einstein in foton teorileri ile Rutherford un atom modelini birleştirerek hidrojenin atom spektrumunu açıklayan kendi teorisini oluşturdu. Bohr a göre hidrojen atomunun spektrumdaki ışınlar belirli dalgaboylarında olduğundan ışınların belirli enerjileri vardır. Bu durumda elektronun enerjisi ışıkta olduğu gibi sürekli değildir. Belirli büyüklüklerden oluşur. Yani elektronun enerjisi kuantlaşmıştır. Bohr atom modeline göre; Elektron, çekirdeğin etrafında ancak belirli uzaklıklardaki enerji düzeylerinde(dairesel yörüngelerde) hareket edebilir. Elektron hareketinin mümkün olduğu yörüngeler K,L,M,N,O gibi harflerle veya en küçük yörünge 1 olmak üzere, her enerji düzeyi pozitif bir tam sayı ile belirtilir ve genel olarak n ile gösterilir.(n=1,2,3 ) Her bir yörünge için elektronun sahip olmı gereken belirli bir enerji vardır. Elektron en düşük enerji gerektiren düzeyde bulunmak ister. Bu durumdaki elektron kararlı haldedir. Buna temel hal düzeyi denir. Elektron kararlı halde iken atom ışın yayınlamaz. Atom ısıtıldığında elektron temel hal enerji düzeyinden daha yüksek enerji düzeyine çıkar. Bu duruma uyarılmış hal adı verilir. Uyarılmış haldeki elektron karızdır ve temel hal düzeyine inerek kararlı hale geçer. E=Eyüksek- Edüşük Elektronun dışarı verdiği enerji ışın olarak yani fotonlar halinde yayınlanır. O halde elektronun kaybettiği enerji(planck kuantum teorisine göre), E=h.v Yayınlanan ışının frekansı ile doğru orantılıdır. Sonuç olarak farklı enerji düzeyleri arında meydana gelen elektron geçişlerinin yaydığı enerjiler de farklıdır. Elektron Enerjisinin Hesaplanmı 9

Bohr enerji düzeylerindeki elektronların toplam enerjisini hesaplamak için, En= - 13,6n2 ev bağıntısını elde etti. Bağıntıdaki n enerji düzeyi numarıdır. Yukarıdaki bağıntıya göre birinci enerji düzeyindeki elektronun enerjisi, olur. E1= - 13,612 ev E1= -13,6 ev E1= -2,179 x 10-18 J 1 ev=1,602 x 10-19 J Çekirdekten sonsuz uzaklıktaki enerji düzeyindeki elektronun enerjisi ise n= olduğundan, dir. E =0 ev Hidrojen Atomundaki Işıma Enerjilerinin Hesabı Bohr kendi teorisini ve kuantum teorisini göz önünde bulundurdu ve, E=h.v, c=λ.v ve 1λ=A.1n1-1n2 bağıntılarını kullanarak Rydberg eşitliğini hidrojen için, v=3,289 x 1015.1n1-1n2 şeklinde genişletti. Bu eşitlikteki n1 atomdaki düşük enerji düzeyini ve n2 yüksek enerji düzeyini belirtir. Buradan elektronun verdiği toplam enerji, E=h.v E=6,626 x 10-34 j.s.3,289 x 1015(s-1) E=2,179 x 10-18 J=13,6 ev olarak hesaplanır. Bu enerji aynı zamanda atomun yayınladığı ışının (fotonun) enerjisidir. E=2,18 x 10-18.1n12-1n22 bağıntısıyla hesaplanır. Bu bağıntı hidrojen benzeri atomlara uygulanırken, En=2,179 x 10-18. Z2n22 bağıntısı kullanılır. KUANTUM (DALGA) MEKANİĞİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 10

Elektronun Dalga-Tanecik İkiliği De Broglie o zamanlar tanecik olarak(kütlesi ve hacmi olan madde) kabul edilen elektron benzeri küçük taneciklerin fotonlar gibi dalgaya benzer davranışlar gösterebileceğini ileri sürdü. Fotonun enerjisini veren Planck ve Einstein ın kütlenin enerjiye dönüşümünü veren bağıntılarını eşitleyerek de Broglie ışık hızı ile hareket eden ve kütlesi olan bir taneciğin yaptığı dalga hareketinin dalga boyunu veren yeni bir bağıntı elde etti. E = h.v ve E = m.c2 h.v = m.c2 olur. Frekans ve dalga boyu ilişkisini veren v=cλ bağıntısı yukarıdaki formülde yerine konulduğunda, h=cλ=m.c2 dolayısıyla λ=hm.c elde edilir. (h=6,626 x 10-34 J.s=6,626 x 10-34 kg.m2s-1) Elektronun Dalga Özelliğinin Kanıtlanmı George Paget Thomson,C.Davisson ve L.H. Germer yaptıkları deneylerle elektronların da X-ışınları gibi kırınıma uğradığını ispatlayarak elektronların dalgaboylarını ölçmeyi başarmışlardır. Davisson-Germer deneyinde bir kaynaktan çıkan elektronların ince bir metal tabakaya düşürülmesini ve elektronların bu metal tabakadan saçılmını incelendi. Davisson ve Germer nikel metalinden yapılmış hedeften düşük enerjili elektronların saçılmını incelerken kaza sonucu nikelin yüzeyi oksitlendi. Bu oksitlenmeyi gidermek için hidrojen buharı ortamında nikeli ısıtırken elektronların dalga benzeri bir davranışla saçıldıklarını fark etti. Isıtma sonucu oluşan nikel kristal örgüleri tıpkı bir yarık gibi, elektronların kırınım yapmına neden oldu. NOT: Metal kristalleri arındaki boşluklar yarık gibi davranarak X-ışınlarının ve elektronun kırınımına neden olur. G.P Thomson ise metal levhalardan geçen elektronların oluşturduğu görüntüde Young ın girişim deneyinde olduğu gibi aydınlık ve karanlık bölgeler olduğunu gözlemledi. Heisenberg Belirsizlik İlkesi 1920 li yıllarda Werner Heisenberg, atomlardan küçük taneciklerin davranışlarını belirlemede ışığın etkisini inceledi ve Heisenberg belirsizlik ilkesini ortaya attı.bu ilkeye göre: - Elektron gibi bir taneciğin nerede olduğu kesin olarak biliniyorsa, aynı anda taneciğin nereden geldiğini veya nereye gittiğini kesin olarak bilemeyiz. Benzer şekilde, taneciğin nıl hareket ettiğini biliyorsak onun yerini kesin olarak bilemeyiz. Heisenberg belirsizlik ilkesi ile ilgili olan, x. v h4.π.m bağıntısından da belirsizlik açıkca görülür. 11

Sonuç olarak elektronların çekirdek etrafında belirli dairesel yörüngeler izledikleri deneysel olarak ispatlanamaz. Bohr dediği gibi elektronların dairesel hareket yaptığı ispatlanamaz. Ancak yörünge yerine elektronun çekirdek etrafında bulunma olılığının olduğu bölgelerden(orbitaller)söz edilebilir. Atomun Kuantum Modeli Erwin Schrödinger, dalga davranışı gösteren tüm taneciklerin hareketinin hesaplanabildiği matematiksel bir teknik geliştirdi. Bu teknik dalga mekaniği olarak adlandırılır. Schrödinger denklemi bir matematiksel dalga fonksiyonudur. Bu fonksiyonun karesi alınarak denklem çözüldüğünde dalga davranışı yapan taneciğin bulunma ihtimalinin yüksek olduğu bölge elde edilir. Elektronların atomda bulunma ihtimalinin olduğu uzay bölgelerine orbital denir. Orbital fiziksel bir yapı değil sadece elektronun bulunduğu bölgeyi tanımlamak için kullanılan matematiksel bir dalga fonksiyonudur. Orbital yerine yörünge terimi kullanılmaz ama elektron bulutu terimi kullanılabilir. Kuantum Sayıları Üç boyutlu hareket yapan elektronun bulunduğu bölgeyi tanımlamak için üç farklı kuantum sayısı gerekir bunlar, 1.Baş Kuantum Sayısı(n) 2.Açısal(İkincil Momentum) Kuantum Sayısı(l) 3.Manyetik Kuantum Sayısı(ml) 1.Baş Kuantum Sayısı(n) Baş kuantum satısı, elektron bulutunun çekirdeğe olan uzaklığı ile ilgilidir ve atomun enerji düzeyini belirtir. Bu enerji düzeylerine elektron katmanı ve temel enerji düzeyi de denir. Baş kuantum sayısı(n) : 1, 2, 3, 4, 5 Enerji katmanlarının harfleri: K L M N O n in değeri ne kadar büyükse elektron bulutu çekirdekten o kadar uzaktadır. Elektronun potansiyel enerjiside o kadar büyüktür. 2.Açısal(İkincil Momentum) Kuantum Sayısı(l) Atomdaki elektronun, bulunma ihtimalinin olduğu bölgede oluşan elektron bulutu bir elektrik alanı meydana getirir. Bu elektrik alanının, bir dış elektrik alanı ile etkileşimi sonucunda enerji düzeylerinde ayrılmalar olur.böylece her enerji düzeyinde birden fazla alt enerji düzeyleri(ikincil katmanlar) oluşur. Alt enerji düzeylerindeki değişimi belirtmek için açısal kuantum sayısı kullanılır ve l ile gösterilir. Açısal kuantum sayısı, baş kuantum sayısına bağlı olarak sıfırdan (n-1) e kadar pozitif sayılardır. 12

olur. n = 1 olduğunda l = 0 n = 2 olduğunda l= 0 ve l = 1 n = 3 olduğunda l =0, l = 1 ve l= 2 n = 4 olduğunda l = 0, l= 1, l=2 ve l= 3 Açısal kuantum sayılarına denk gelen alt enerji katmanlarını belirtmek için s,p,d,f gibi harfler kullanılır. Açısal kuantum sayısı(l) : 0, 1, 2, 3 Alt enerji katmanları(orbitaller): s, p, d, f m 1 2 3 4 l 0 0 1 0 1 2 0 1 2 3 Orbital sembolü 1s 2s 2p 3s 3p 3d 4s 4p 4d 4f Manyetik Kuantum Sayısı(ml) Manyetik alanda atom spektrumlarında yeni çizgiler gözlenmesi üzerine ortaya konmuştur. Manyetik alanda alt enerji düzeyini oluşturan s,p,d,f orbitalleri de durumuna göre enerji düzeylerine ayrılır. Bu ayrılma sonucu oluşan orbitallerden manyetik alana dik olanın enerjisi değişmez. Dik olmayanlarda ise uzaydaki yönelişlerine göre enerjisinde artma veya azalma olur. Enerjisi değişmeyen için ml=0 dır.enerjisi artanlar için + ve azalanlar için - kullanılır. Dolayısıyla ml orbitallerin uzaydaki yönelişlerini belirtir. Manyetik kuantum sayısı açısal kuantum sayısına bağlıdır ve l den +l ye kadar tüm tam sayıları alır. Örneğin, l = 0 olduğunda ml = 0 olur. l = 1 olduğunda ml = -1, 0, 1 olur. l = 2 olduğunda ml = -2, -1, 0, 1, 2 olur. ml=2l+1 bağıntısını verir. l=0 (s) l=1 p tür ü orb ital l=2 d tür ü orb ital l=3 f tür ü orb ital 0-1 0 1-2 -1 0 1 2-3 -2-1 0 1 2 3 13

s px, py, pz dx 2y 2,d z2, dx y,d xz, dyz Düz ey üst ü Gerçeği aramak onu elde etmekten daha kıymetlidir. Albert Einstein 14