143 MANDİBULA KIRIKLI OLGUNUN RETROSPEKTİF ANALİZİ A RETORSPECTIVE ANALYSIS OF 143 MANDIBULAR FRACTURE CASES

Benzer belgeler
* Anahtar Kelimeler: Yüz kırığı, trafik kazası, travma; Key words: Facial fracture, traffic

Mandibula kırıklı 112 olguda klinik deneyimlerimiz

Okmeydanı İnterlandinde Mandibula Kırıklarının Etiyolojik, Epidemiyolojik Özellikleri: Klinik Sonuçlarımızın Değerlendirilmesi

Tıp Araştırmaları Dergisi: 2011 : 9 (1) : Maksillofasiyal travmalı hastaların retrospektif incelenmesi. Ferhat Bozkuş, İsmail İynen, İmran Şan

Dicle Tıp Dergisi 2011; 38 (2):

Maksillofasiyal travmal hastalarda tedavi seçenekleri ve karfl lafl lan sorunlar

159 MANDİBULA FRAKTÜRÜ OLGUSUNUN İRDELENMESİ. Ahmet YAZICI**, A. Teoman TELLİOĞLU**, N. Cihat BARAN**, Ömer ŞENSÖZ***

TRAFİK KAZALARINDA PLASTİK CERRAHİ NİN YERİ(-)

MANDİBULA FRAKTÜRLERİNE "LAG" VİDA KULLANIMI

MAKSĐLLOFASĐYAL KIRIĞI OLAN 121 OLGUNUN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ VE LĐTERATÜRLE KARŞILAŞTIRILMASI

İki taraflı alt çene kondil kırığı

BURUN KEMİĞİ KIRIKLARININ TÜRK CEZA KANUNU ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ


Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

ORTODONTİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DOR 603 Ortodontik tanı yöntemleri, Fonksiyonel analiz,

Yeni Türk Ceza Kanunu çerçevesinde kemik kırıklarına adli tıbbi yaklaşım

TEDAVİ GÖRMEDEN İYİLEŞMİŞ BİR MANDİBULA KIRIĞI (Vaka Raporu)

RETROSPECTivE ANALySiS OF 1205 HAND INJURy PATiENTS

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

YÜZ TRAVMALARI. Tedavi Genel prensipler: Önlemler NAZAL FRAKTÜR

Metakarp Kırıkları ve Tedavileri

PROFESYONEL BİR FUTBOLCUDA MANDİBULA KIRIĞI: OLGU SUNUMU

ÇENE - YÜZ BÖLGESİ KIRIKLARI ÜZERİNE KLİNİK BİR ARAŞTIRMA ÖZET

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

Dr. İlker Akbaş Bingöl Devlet Hastanesi Acil Servisi Antalya - Nisan 2018

OMUZ VE DİRSEK BÖLGESİ YARALANMALARI

MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ. Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET

GATA HASTANESİ 2001 YILI MALİGNİTE OLGULARININ İNCELENMESİ

Adli tıp ile kulak burun boğaz anabilim dallarının düzenlediği adli raporların analizi

Gömülü Dişler, Malpraktis ve Mandibula Fraktürü: 2 Olgu Raporu. Impacted Teeth, Malpractice and Mandible Fractures: 2 Case Reports

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

ARTICLE: Journal of Forensic Medicine, 2003; 17(1): Adli Tıp Dergisi, 2003; 17(1): Original Article / Orijinal Makale

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

Sınıf II Div 1 Anomaliler ve Tedavi Prensipleri

ASEMPTOMATİK BİLATERAL PNOMOTORAKS

SUBKONDİLER MANDİBULA KIRIKLARININ CERRAHİ TEDAVİSİNDE MODİFİYE BİR İNSİZYON TEKNİĞİ

Mandibular üçüncü molarların angulus kırığı oluşumu üzerine etkisi. Influence of the lower third molar on mandibular angle fractures

Arşiv Kaynak Tarama Dergisi

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu

Deplase Durumda yilemi Kondil Kırıının Cerrahi Yaklaımla Tedavisi: Bir Vaka Raporu

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD.

MEME KANSERİ VE KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2009

PELVİK TRAVMALARDA GÖZDEN KAÇMAMASI GEREKENLER

O L G U B İ L D İ R İ M İ

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

Acil Serviste Görülen Genel Vücut Travmalı Olguların Değerlendirilmesi

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

GİRİŞ Normal bir çene kadranında bir santral keser, bir lateral keser, bir kanin, iki premolar ve 3 molar diş bulunur 1. Dental arkta, normalden fazla

DİŞSİZ HASTALARDA FRAKTÜR TEDAVİSİNDE MAKSİLLER PROTEZ FİKSASYONU İÇİN ALTERNATİF BİR TEKNİK (2 VAKA RAPORU)

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

Kafa travması nedeniyle tedavi edilen 954 erişkin olgunun retrospektif değerlendirilmesi: Epidemiyolojik çalışma

ArĢ. Gör. Uzm. Dt. Melih ÖZDEDE * ArĢ. Gör. Uzm. Dt. Çiğdem SARIKIR * Doç. Dr. Zühre AKARSLAN * Doç. Dr. Ġlkay PEKER * ABSTRACT

Akdeniz Üniversitesi

Çene Eklemi (TME) ve Yüz Ağrıları Merkezi

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

TRİAJ UYGULAMA TALİMATI

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: HATİCE KÜBRA OLKUN. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

MANDİBULA KONDİL KIRIKLARINDA İNFRA-PAROTİD AÇIK REDÜKSİYON YÖNTEMİ

Sporcularda Omuz Yaralanmaları Dr. Haluk Öztekin

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Kronik Migrende Botulinum Toksin (BOTOX) Deneyimi

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ OMURİLİK YARALANMALARI HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

MERSİN DE MOTOSİKLET KAZALARININ PROFİLİ. Arş. Gör. Dr. Murat Yıldız. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı, MERSİN

29 Ekim 2015, Perşembe

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ ACİL SERVİSİNE BAŞVURAN ADLİ OLGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

MAKS LLOFAS YAL KIRIKLAR Maxillofacial Fractures

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

MAKSİLLOFASYAL TRAVMALARDA ÜÇ BOYUTLU BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

ÖZET ve niteliktedir. rme. saatlerinin ilk saatlerinde, üretim hatt. 1, Mehmet Dokur 2, Nurhan Bayraktar 1,

OTOLOG YENİLENME HIZLANDIRICISI KAS VE İSKELET SİSTEMİNİ ONARICI, SPOR TRAVMA VE ORTOPEDİK RAHATSIZLIKLARIN TEDAVİLERİNDE YENİLKÇİ BİR PROGRAM

BİR PSEUDOPROGNATİ VAKASININ PROTETİK YOLLA TEDAVİSİ

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2016;8(3):

Spor yaralanmaları sportif aktivite sırasında meydana gelen yaralanmaların genel adıdır. Normal yaşamda yaralanmalar sıklıkla dış etkilerle

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Savaş Alanında Triaj ve Zorlukları DZ. TBP. ÜTĞM. ALPER BEYAZ

ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ. Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

Proksimal humerusun iki parçalı kırıklarının eksternal fiksatörle tedavisi

Tedavi. Tedavi hedefleri;

ve fizik muayene yöntemleri

Plato Tibia ve ÖĞRENCİ DERS NOTLARI. Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Protetik Diş Tedavisi Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu.

PEDİATRİK MAKSİLLOFASİAL TRAVMALAR: KLİNİK DENEYİMLERİMİZ

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

Kayropraktik. WHO Klavuzu ve Literatürler

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan oluşan bir grup

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

TRAFİK KAZALARI, DÜŞMELER, DARP OLGULARI ve İŞ KAZALARINDA ADLİ SÜREÇ ÖRNEK OLGU DEĞERLENDİRMESİ

Kazazedeye ait genel adli muayene raporuna ve kati adli muayene raporuna dosyada rastlanmamıştır.

Pediatrik Femur Diafiz Kırıklarında Traksiyon Sonrası Pelvipedal Alçılama ve Titanyum Elastik Çivi Tedavilerinin Karşılaştırılması

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Transkript:

ORİJİNAL ARAŞTIRMA ORIGINAL RESEARCH TÜRK PLASTİK REKONSTRÜKTİF ve ESTETİK CERRAHİ DERGİSİ Cilt 18/ Sayı 1 143 MANDİBULA KIRIKLI OLGUNUN RETROSPEKTİF ANALİZİ A RETORSPECTIVE ANALYSIS OF 143 MANDIBULAR FRACTURE CASES Okan Morkoç, Elif Eren Aydın, Habib Başkurt, Özlem Özgenç, Adnan Uzunismail Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği İSTANBUL ÖZET Giriş: Kraniyomaksillofasiyal kırıklar, özellikle de uzun bir kemik olan mandibulanın kırıkları, acil polikliniğine başvuran travma hastalarında sık görülen yaralanmalardandır. Hastalar ve Yöntem: Çalışmamıza, Ocak 2004 ve Aralık 2008 tarihleri arasında acil ve elektif polikliniğimize maksillofasiyal travma nedeniyle başvurarak mandibula kırığı tanısıyla opere edilen 143 hasta dahil edildi. Hastalarımızın tıbbi kayıtları cinsiyet, yaş, travmanın etiyolojisi ve kırığın yeri açısından retrospektif olarak incelendi. Bulgular: Çalışmamıza dahil edilen 143 hastada toplam 227 kırık saptanmıştır (hasta başına 1,6 kırık). Kadın/erkek oranı yaklaşık 1/4 tür. Hastaların yaş ortalaması 34,0 dır. Bu kırıkların etiyolojisinde ilk sırada trafik kazaları (%37,1) ve ikinci sırada da darp (%34,3) gelmektedir. En sık kırılan anatomik bölgeler ise subkondiler bölge (%27,3) ve parasimfizis bölgesindedir (%23,3). Tartışma ve Sonuç: Mandibula kırıkları acil polikliniğine maksillofasiyal travma veya genel vücut travması ile başvuran hastalarda sık görülen yaralanmalardandır. Bu hastaların büyük çoğunluğunu, kişilerarası şiddete eğilimli olmaları ve trafikte daha çok zaman geçirmeleri nedeniyle, otuzlu yaşlardaki erkek hastalar oluşturmaktadır. Mandibula kırıklarının en sık iki sebebi trafik kazaları ve darplardır; ancak trafik kazalarının oranı, trafik kuralları kontrolünün daha sıkı olması sayesinde gittikçe azalmaktadır. ABSTRACT Background: Craniomaxillofacial fractures, especially fractures of the mandible, are common among the trauma patients admitted to the emergency department. Patients and Methods: One hundred fourty three patients admitting to our emergency department or outpatient clinic between January 2004 and December 2008 with a diagnosis of mandibular fracture who have been surgically treated have been included in our study. Records of these patients have been retrospectively analyzed regarding gender, age, etiology, and anatomic location of the fracture. Results: A total of 227 fractures (1.6 fractures per patient) were detected in 143 patients. Female/male ratio was approximately 1/4. The mean age of the patients was 34.0. Etiology of the trauma was traffic accidents in 37.1% and interpersonal violence in 34.3%. Most commonly fractured anatomic sites were subcondylar (27.3%) and parasymphyseal regions (23.3%). Conclusion: Mandibular fractures are common among patients with maxillofacial or generalized body trauma in the emergency settings. Due to the tendency towards interpersonal violence and to longer time spent in traffic, most of these patients are male at the third decade of life. Traffic accidents and violence are the most common etiological factors for these fractures; however, number of the trauma patients due to traffic accidents is clearly declining due to tighter controls on traffic regulations. GİRİŞ Kraniomaksillofasiyal iskeletin anatomisi, başta solunum fonksiyonundan sorumlu yapılar olmak üzere, yaşamsal öneme sahip olan yumuşak dokuların korunmasını sağlayacak ve çiğneme hareketine izin verecek şekilde tasarlanmıştır. Kranyumun hemisferik şekli ve katmanlı yapısı direkt darbelere karşı korunma sağlarken, maksillofasiyal hava hücreleri de iskelete şok emici bir özellik kazandırırlar. Yine de, kraniyomaksillofasiyal kırıklar, özellikle de uzun bir kemik olan ve yüzün tek hareketli kemiği olan mandibulanın kırıkları, acil polikliniğine başvuran travma hastalarında, nazal kemik kırıklarından sonra en sık görülen yaralanmalardandır. Çalışmamızda acil ve elektif polikliniğimize maksillofasiyal travma nedeniyle başvuran ve mandibula kırığı tanısı konan hastalarımızı cinsiyet, yaş, travmanın etiyolojisi ve kırığın yeri açısından retrospektif olarak incelemek ve bunlar arasındaki olası ilişkileri ortaya koymak amaçlanmaktadır. Geliş Tarihi : 23-12-2009 Kabul Tarihi : 18-06-2010 1

Turk Plast Surg 2010;18(1) HASTALAR VE YÖNTEM: Çalışmamıza Ocak 2004 ve Aralık 2008 tarihleri arasında acil ve elektif polikliniğimize maksillofasiyal travma nedeniyle başvurarak mandibula kırığı tanısıyla opere edilen 143 hasta dahil edildi. Hastalarımızın tıbbi kayıtları cinsiyet, yaş, travmanın etiyolojisi ve kırığın yeri açısından retrospektif olarak incelendi. BULGULAR: Kliniğimizde Ocak 2004-Aralık 2008 tarihleri arasında 143 hastaya toplam 227 kırığa (hasta başına ortalama 1,6 kırık) mandibula kırığı tanısıyla opere edildi. Bu hastalardan 113 ü (%79,0) erkek, 30 u (%21,0) kadın idi (Tablo 1). Kadın/erkek oranı yaklaşık 1/4 olarak bulundu. Hastaların yaş ortalaması 34,0 idi (1 yaş 80 yaş). Her iki cinsiyette de mandibula kırıklarına en sık 3. dekadda rastlandı (Tablo 1). Mandibula kırıklarının etiyolojisi incelendiğinde; 53 hastanın (%37,1) trafik kazası, 49 hastanın (%3 4,3) darp, 35 hastanın (%24,5) düşme, 4 hastanın (%2,8) iş kazası ve 2 hastanın da (%1,4) ateşli silah yaralanması olduğu saptandı (Tablo 2). Tüm etiyolojik faktörler erkeklerde kadınlara göre daha sıktı (Tablo 3). İş kazası ve ateşli silah yaralanmasına bağlı kırıklara ise kadınlarda rastlanmadı (Tablo 1). Çalışma grubumuzdaki hastalardaki 227 mandibula kırığı arasında en sık görülen anatomik lokalizasyonlar, subkondiler bölge kırıkları (n=62, %27,3), parasimfizis kırıkları (n=53, %23,3), ve angulus kırıkları (n=45, %19,8) idi (Tablo 4). Bu kırıkların etiyolojiye göre dağılımları ise Tablo 4 te görülmektedir. Tablo 1. Mandibula kırıklarının cinsiyet ve yaşa göre dağılımı. Yaş Erkek Kadın Toplam 0-10 3-3 11-20 4-4 21-30 52 14 66 31-40 18 9 27 41-50 14 3 17 51-60 9-9 60 ve üzeri 13 4 17 Toplam 113 (%79,0) 30 (%21,0) 143 Etiyoloji Toplam Trafik Kazası 53 (%37,1) Darp 49 (%34,3) Düşme 35 (%24,5) İş Kazası 4 (%2,8) Ateşli Silah Yaralanması 2 (%1,4) Toplam 143 143 Mandibula Kırığının Analizi Tablo 3. Mandibula kırıklarının cinsiyet ve kırığın etiyolojisine göre dağılımı. Etiyoloji Erkek Kadın Toplam Trafik Kazası 44 (%83,0) 9 (%17,0) 53 Darp 36 (%73,5) 13 (%26,5) 49 Düşme 27 (%77,1) 8 (%22,9) 35 İş Kazası 4 (%100,0) - 4 Ateşli Silah Yaralanması 2 (%100,0) - 2 Toplam 113 30 143 Tablo 4. Mandibula kırıklarının anatomik lokalizasyonlarının etiyolojik faktörlere göre dağılımı. Tablo 2. Mandibula kırıklarının kırığın etiyolojisine göre dağılımı. Lokalizasyon Trafik Kazası Darp Düşme İş Kazası ASY Toplam Kondil 3-4 1-8 (%3,5) Subkondil 22 19 17 2 2 62 (%27,3) Koronoid 2 2-1 - 5 (%2,2) Ramus 2 2 - - 2 6 (%2,6) Angulus 18 15 7 3 2 45 (%19,8) Korpus 7 16 8 1-32 (%14,1) Parasimfizis 21 14 16 2-53 (%23,3) Simfizis 7 2 7 - - 16 (%7,1) Toplam 82 70 59 10 6 227 ASY: Ateşli Silah Yaralanması Genel durumu izin veren, erişkin, dental yapısı uygun hastalarımıza lokal anestezi altında arch bar ile intermaksiller fiksasyon ve Barton bandajı uygulandı. Arch bar ile intermaksiller fiksasyonun acil olarak uygulanamadığı hastalara Barton bandajı ve sulu-yumuşak gıda diyeti başlandı. Takiben uygun hastalara genel anestezi altında titanyum miniplak sistemi ile internal fiksasyon ve osteosentez uygulandı. Sadece çocuk yaş grubunda tekrarlayan operasyonlardan kaçınmak, mandibula büyüme ve gelişimini etkilememek amacıyla emilebilen plak sistemleri kullanıldı. Tüm hastalara povidon iyot gargara, antibiyoterapi ve analjezik tedavi verildi. İnternal fiksasyondan uygulanan ve temporomandibuler eklem kırığı bulunmayan hastalara iki haftanın sonunda ağız açma kapama egzersizleri başlandı. Bunun dışındaki durumlarda ark bar kırığın iyileşmesine ve hastanın semptomlarına göre 4-6 hafta süreyle tutuldu. TARTIŞMA VE SONUÇ: Acil polikliniğine mandibula kırığı öntanısıyla gelen hastada, tüm travma hastalarında olduğu gibi, öncelikle havayolu, solunum ve dolaşım değerlendirilmeli, gerekiyorsa bunların stabilizasyonuna yöne- 2

TÜRK PLASTİK REKONSTRÜKTİF ve ESTETİK CERRAHİ DERGİSİ - 2010 Cilt 18 / Sayı 1 lik müdahaleler yapılmalıdır. Mandibula kırıklarında redüksiyon ne kadar erken yapılırsa sonuçlar o kadar iyi olacaktır, ancak eşlik eden başka yaralanmalar söz konusu ise mandibula kırıklarına yapılacak müdahale özellikle ödem kontrolü amacıyla 7-10 gün ertelenebilir. Acil polikliniğine mandibula kırığı ile başvuran hasta popülasyonunun çoğunluğunu erkekler oluşturmaktadır; erkeklerin farklı çalışmalardaki oranları %78-82 arasında değişmektedir. 1-4 Çalışmamıza dahil edilen mandibula kırığı mevcut 143 hastada toplam 227 adet kırık bulunmuştur; hasta başına ortalama 1,6 kırık saptanmıştır. Bu, literatürdeki önceki çalışmalar ile de uyumludur. Hastalardan %79 u erkek, %21 i ise kadındır. Erkeklerin kişilerarası şiddete eğilimli olmaları ve trafikte daha uzun zaman geçirmeleri nedeniyle, mandibula kırıklarına bu cinsiyette daha sık rastlanmaktadır. En yüksek mandibula kırığı insidansı ise her iki cinste de 21-30 yaş arasında görülmektedir. 4-6 Yine dünya çapındaki verilerle uyumlu olarak, etiyolojiden bağımsız olmak üzere en yüksek mandibula kırığı insidansının otuzlu yaşlarda olduğu bulunmuştur. Bunun nedeni de yine bu yaş grubunun açık alan aktivitelerinde daha sık olarak yer almasıdır. Mandibula kırıklarının etiyolojisi popülasyona ve zaman periyoduna göre değişiklik göstermektedir; darp, trafik kazaları, iş kazaları, ateşli silah yaralanmaları, spor yaralanmaları, düşmeler ve elektrokonvulzif tedavi en sık karşılaşılan nedenlerdendir. İsveç ten yayınlanan bir çalışmada Eriksson ve ark. 7, on yıllık iki ayrı periyodda maksillofasiyal kırıkların etiyolojilerini araştırmıştır. Bu çalışmaya göre 1952-1962 yılları arasında vakaların %26 sını darp ve %41 ini trafik kazaları oluştururken, 1975-1985 yılları arasında darp vakalarının oranı %41 e çıkmış, trafik kazalarını oranı ise %22 ye düşmüştür. Yine 1976 yılında yapılmış bir çalışmada, mandibula kırıklarının %57 sinin trafik kazalarına, %16 sının ise darpa bağlı olduğu saptanmıştır. 5 Daha yakın zamanda Avustralya da ve İngiltere de yapılmış olan iki çalışmada ise mandibula kırıklarının en sık rastlanan nedeni yine darp (sırasıyla %72,5 ve %74) olarak bulunmuştur. 1,8 Mandibula kırıklarının etiyolojisinde görülen bu belirgin değişikliğin nedeninin hemen hemen tüm toplumlardaki şiddet oranın artması ve buna karşılık trafik kuralları kontrolünün sıkılaştırılarak cezaların ağırlaştırılması olduğu öne sürülmüştür. Ülkemizde ise mandibula kırıklarının etiyolojilerine yönelik 1988 de yapılmış olan, Orta Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerini karşılaştıran bir çalışmada Orta Anadolu da mandibula kırıkları etiyolojisinin %44,3 ünü trafik kazaları ve %31,6 sını darp ve Doğu Anadolu da %47,9 unu trafik kazaları ve %29,5 ini darp oluştururken[9], 2006 da Ankara da yapılmış bir çalışmada ise trafik kazasına bağlı mandibula kırıklarının oranı %30,0 ve darpa bağlı kırıkların oranı da %47,5 olarak bildirilmiştir. 10 1988 yılında Erzurum da bir askeri hastanenin plastik cerrahi kliniği tarafından yapılmış bir çalışmada, iki yıllık dönem içinde mandibula kırığı nedeniyle başvuran 61 hastanın %78,6 sında kırık nedeni spor kazaları, %13,1 inde trafik kazaları, %3,2 sinde ateşli silah yaralanmaları ve %4,9 unda ise diğer nedenler olarak bulunmuştur. 11 1993 yılında İstanbul da yine bir askeri hastaneye başvuran mandibula kırıklarının değerlendirildiği bir çalışmada da hastaların %59,3 ünün spor kazaları, %22,9 unun trafik kazaları, %10,0 unun ateşli silah yaralanmaları ve %7,8 inin ise düşme nedeniyle başvurduğu bildirilmiştir. 12 2007 yılında Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye deki mandibula kırıklarını karşılaştıran bir çalışmada ise en sık nedenin Amerika da darp (%53,7) iken Türkiye de trafik kazaları (%36,2) olduğu bildirilmiştir. 13 2001 yılında ülkemizde yapılan iki farklı çalışmanın sonuçları arasında ise, bu çalışmaların yapıldığı kliniklerden birinin askeri bir hastaneye bağlı olması nedeniyle, bazı farklılıklar bulunmaktadır. İlk çalışmada toplam 366 hasta retrospektif olarak incelenmiş ve bu hastaların %27,9 unda kırık nedeninin ateşli silah yaralanması, %24,5 inde darp ve %22,9 unda da trafik kazası olduğu bulunmuştur. 11 Diğer çalışmada ise 156 mandibula kırığı olgusu retrospektif olarak incelenmiş ve bu hastaların %59 unda kırık nedeni spor yaralaması ve darp iken %22 sinde ise trafik kazalarıdır. 12 Bizim çalışmamızda ise trafik kazasına bağlı mandibula kırığı nedeniyle başvuran hastaların oranı %37,1 iken, darpa bağlı mandibula kırığı nedeniyle başvuran hastaların oranı %34,3 tür. Sonuç olarak, mandibula kırıklarının en sık iki sebebinin trafik kazaları ve darplar olduğu söyleyebiliriz. Diğer nedenler arasında ise düşmeler, spor kazaları, iş kazaları, ateşli silah yaralanmaları, ev kazaları ve diş çekimleri sayılabilir. Mandibulada kırıkların en sık görüldüğü anatomik lokalizasyonun incelendiği yayınlar arasında farklılıklar bulunmaktadır. Bazı çalışmalarda kondiler bölge, bazılarında korpus, diğer çalışmalarda ise angulus en sık kırılan anatomik birimler olarak bulunmuştur. Ancak bu çalışmalardaki bir ortak nokta, kırığın yerinin etiyoloji ile ilişkili olduğudur. Bizim çalışmamızdaki olgulardaki mandibula kırıklarında en sık gözlenen anatomik lokalizasyon subkondiler bölge (n=62, %27,3) olarak saptanmıştır. Bunu takiben parasimfizis kırıkları (n=53, %23,3) ve angulus kırıkları (n=45, %19,8) takip etmektedir. Birçok çalışmada, trafik kazalarında kırığın sıklıkla korpusta olduğunu, darp olgularında ise kırığın angulus ve korpusta meydana geldiğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır. 1-3,5,14,15 Bizim çalışmamızda da bu bulgulardan farklı şekilde, angulus ve parasimfizis kırıklarının en sık görülen nedeni trafik kazası, korpus kırıklarının ise en sık nedeni darp olarak bulunmuştur. 3

Turk Plast Surg 2010;18(1) Acil polikliniğine mandibula kırığı öntanısıyla başvuran bir hastanın havayolu, solunum ve dolaşım stabilizasyonunu takiben öncelikle tıbbi ve psikiyatrik öyküsü alınmalıdır. Bunlar hastanın tanısında ve tedavinin planlanmasında önemlidir. Önceki maksillofasiyal travmalar mutlaka sorgulanmalıdır, aksi takdirde yanlış tanı konulabilir. Hastanın dental ve oklüzyon durumu da değerlendirilmelidir. Travmaya neden olan kuvvet hakkında, tanıya yardımcı olması amacıyla, bilgi edinilmelidir. Örneğin, bir yumruk şeklindeki dış darbenin neden olduğu kırıklar genellikle tek anatomik lokalizasyonda ve deplase olmayan kırıklar iken trafik kazalarına bağlı travmalar mandibulada birden fazla yerde ve parçalı kırıklara neden olur. Yani, lokalize kuvvetler odaklandıkları yerde kırığa neden olurken, mandibula boyunca yayılmış olan kuvvetler birden fazla lokalizasyonda kırığın görülmesine neden olabilir. Mandibula kırığı olan hastanın genel durumu stabil olur olmaz kırık tedavisine başlanmalıdır. Stabil olmayan hastalarda tedavi 7-10 gün ertelenebilse bile, bu zamandan sonra malunion, maloklüzyon ve fasiyal asimetri gibi komplikasyonların sıklığının arttığı unutulmamalıdır. Müdahalenin gecikeceği hastalara dental oklüzyon sağlamak ve ağrıyı azaltmak amacıyla Barton bandaj uygulanmalıdır. Mandibula kırıkları genellikle açık kırıklardır. Cerrahlar arasında profilaktik antibiyotik tedavisinin anlamlı yarar sağlayıp sağlamadığı konusunda anlaşmazlıklar olsa da, kliniğimizde mandibula kırıkları oral flora nedeniyle kontamine olarak kabul edilmekte ve bu hastalara profilaktik antibiyotik tedavisine başlanmaktadır. Mandibula kırıklarının tedavisi konservatif veya cerrahi olabilir. Erişkinlerdeki fissür şeklinde olan kırıkların tedavisinde konservatif yaklaşımlardan faydalanılabilir. Çocuklardaki mandibula kırıkları genellikle yeşil ağaç kırığı şeklinde olduğundan konservatif tedavi uygulanabilir. Yine yaşlı ve edentilöz hastalar da benzer şekilde tedavi edilebilir. Bu hastalara Barton bandajı uygulanarak ve 4-6 hafta 143 Mandibula Kırığının Analizi süreyle yumuşak-sulu gıdalar ile beslenmeleri önerilerek okluzal yük azaltılır. 16,17 Cerrahi tedavide; kapalı redüksiyon, açık redüksiyon ve internal fiksasyon veya her ikisi birden uygulanabilir. Uygulanacak cerrahi tedavinin seçimi kırığın yerine, hastanın yaşına, genel durumuna ve uyumuna bağlıdır. Kliniğimizde uyguladığımız tedavi protokolü ise; kondil ve subkondiler bölge kırıklarında maksillomandibuler fiksasyon (çocuklarda ve edentilöz hastalarda konservatif), 12 yaş üzeri ve edentilöz olmayan hastalardaki diğer bölge kırıklarında maksillomandibuler fiksasyona ek olarak açık redüksiyon ve titanyum plaklarla rijit internal fiksasyon, edentilöz hastalarda açık redüksiyon ve titanyum plaklarla rijit internal fiksasyona ek olarak Barton bandajı ve 12 yaş altı hastalarda açık redüksiyon ve emilebilen plaklarla rijit internal fiksasyona ek olarak Barton bandajı şeklindedir. Sonuç olarak, mandibula kırıkları acil polikliniğine maksillofasiyal travma veya genel vücut travması ile başvuran hastalarda sık görülen yaralanmalardandır. Bu hastaların büyük çoğunluğunu otuzlu yaşlardaki erkek hastalar oluşturmaktadır. Mandibula kırıklarının en sık iki sebebi trafik kazaları ve darplardır; ancak trafik kazalarının oranı, trafik denetimlerinin artırılması ve trafik cezalarının ağırlaştırılması nedeniyle gittikçe azalmaktadır. Dr. Özlem Özgenç Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği İSTANBUL E-posta: drozlemozgenc@gmail.com 4

TÜRK PLASTİK REKONSTRÜKTİF ve ESTETİK CERRAHİ DERGİSİ - Cilt 18 / Sayı 1 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. KAYNAKLAR Asadi, S. and Z. Asadi, The aetiology of mandibular fractures at an urban centre. J Roy Soc Health, 1997. 117: 164-7. Edwards, T.J., et al., Patterns of mandibular fractures in Adelaide, South Australia. Aust N Z J Surg, 1994. 64(5): 307-11. Fridrich, K.L., G. Pena-Velasco, and R.A. Olson, Changing trends with mandibular fractures: a review of 1,067 cases. J Oral Maxillofac Surg, 1992. 50(6): 586-9. Dongas, and G.M. Hall, Mandibular fracture patterns in Tasmania, Australia. Aust Dent J, 2002. 47(2): 131-7. Larsen, O. and A. Nielsen, Mandibular fractures. I. An analysis of their etiology and location in 286 patients. Scand J Plast Reconstr Surg, 1976. 10: 213-218. Moshy, J., H. Mosha, and Lema, Prevalance of maxillomandibular fractures in mainland Tanzania. E Afr Med J, 1996. 73: 172-175. Eriksson, L. and K. Willmar, Jaw fractures in Malmo 1952-62 and 1975-85. Swed Dent J, 1987. 11(1-2): 31-6. Rix, L., A.R. Stevenson, and A. Punnia-Moorthy, An analysis of 80 cases of mandibular fractures treated with miniplate osteosynthesis. Int J Oral Maxillofac Surg, 1991. 20(6): 337-41. Guven, O., A comparative study on maxillofacial fractures in central and eastern Anatolia. A retrospective study. J Craniomaxil- lofac Surg, 1988. 16(3): 126-9. 10. Tas, E., et al., Mandibula fraktürleri sonuçlarımız. KBB ve BBC Dergisi, 2006. 14(1-2-3): 21-4. 11. Uzunismail, A., Kasapoğlu, Ç., Özkan, H., Mandibula fraktürleri - 61 olgunun analizi. AÜ Tıp Fak Bülteni, 1988. 20(2): 343-55. 12. Uzunismail, A., Peker, F., Durak, N., Özdemir, A., Kışlaoğlu, E., Mandibula kırıkları (140 olgunun retrospektif analizi). Türk Plast Cer Derg, 1993. 1(1): 27-30. 13. Simsek, S., et al., A comparative study of mandibular fractures in the United States and Turkey. Int J Oral Maxillofac Surg, 2007. 36(5): 395-7. 14. Hammond, K., J. Ferguson, and J. Edwards, Fractures of the Facial Bones in the Otago Region 1979-1985. NZ Dent J, 1991. 87: 5-9. 15. Ellis, E., K. Mooks, and A. El-Attar, A ten years of mandibular fractures: An analysis of 2137 cases. Oral Surg Oral Med Oral Path, 1985. 59: 120-129. 16. Zachariades, N., et al., Fractures of the mandibular condyle: a review of 466 cases. Literature review, reflections on treatment and proposals. J Craniomaxillofac Surg, 2006. 34(7): 421-32. 17. Andersson, J., F. Hallmer, and L. Eriksson, Unilateral mandibular condylar fractures: a 31-year follow-up of non-surgical treatment. Int J Oral Maxillofac Surg, 2007. 36(4): 310-4. 5