UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE SATIN ALAN, KABUL EDEN VEYA BULUNDURMAK TEDAVİYE VE DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNE KARAR VERMEK ÖZETİ: Hükümden sonra yürürlüğe giren 5560 sayılı kanun ile değişik 5237 sayılı kanunun 191. maddesinde; Uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında öngörülen müeyyideler değişerek yeni müeyyideler getirildiğinden, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunludur. KARAR: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık Mehmet hakkında (Milas İkinci Asliye Ceza Mahkemesi nce) yapılan yargılama sonunda, 24.05.2005 tarihinde, 2005/290 esas, 2005/109 karar sayı ile mahkumiyet kararı verildiği; hükmün üst Cumhuriyet Savcısı tarafından süresi içinde temyiz edildiği; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bozma isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 02.05.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü: Yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı; aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı; eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı; vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı; eyleme uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, üst Cumhuriyet Savcısı nın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hükümden sonra 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun 191. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında; a) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra uyarınca sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi, b) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği gibi, altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği, c) Sadece ikinci fıkranın uygulandığı durumlarda, tedavinin ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde davanın düşmesine karar verilmesi, aksi halde birinci fıkra uyarınca ceza tayin edilmesi, Öngörülmüş olduğundan; bu değişiklik karşısında, uyuşturucu madde kullanmış olan sanığın hukuksal durumunun yeniden değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet Savcısı nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün istem gibi (BOZULMASINA), 15.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(yrg.10.c.d., 15.01.2008, E.2006/6343, K.2008/274) UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMAK TEKERRÜR KARAR: Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan sanıklar İ.. ve E.. hakkında İZMİR 3. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 28.12.2006 tarih ve 2006/431 esas, 2006/620 karar sayı ile mahkûmiyet hükmü kurulduğu; hükmün sanıklar müdafileri tarafından temyiz edildiği; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sanıklar hakkındaki
hükümlerin düzeltilerek onanması isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 26.09.2007 tarihinde Daireye gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Sanık İbrahim müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin, hükmedilen cezanın süresine göre, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 318. ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek dosya üzerinde inceleme yapılmıştır. Yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı; aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı; eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı; vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı; eyleme uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- TCK nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanıkların bu hakları kullanmaktan yoksunluklarının 53. maddenin (1) numaralı fıkrasının (c) bendi yönünden koşullu salıverilmesine kadar, diğer bentler açısından ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar sürmesine karar verilerek, sözü edilen maddenin (2) ve (3) numaralı fıkralarına aykırılık oluşturulması, 2- Sanık İbrahim in tekerrüre esas alınan mahkûmiyetinin 765 sayılı TCK nın 404. maddesinin 2. fıkrasında yer alan uyuşturucu madde kullanmak suçuna ilişkin olması; bu suçun 5237 sayılı TCK nın 5560 sayılı Kanunla değişik 191. maddesinde düzenlenmesi ve koşulları oluştuğu takdirde davanın düşmesi seçeneğine de yer verilmesi nedeniyle, sözü edilen hükümlülüğün tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanık İbrahim hakkında TCK nın 58/6-7. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; TCK nın 53 ve 58. maddelerinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK nın 53. maddesinin 1, 2 ve 3. fıkralarının uygulanmasına ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(yrg.10.c.d., 15.01.2008, 2007/14531 E., 2008/302 K.) UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMAK KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAK VELAYET HAKKINDAN; VESAYET VE KAYYIMLIĞA AİT BİR HİZMETTE BULUNMAKTAN YOKSUNLUK TEKERRÜR (CEZA KARARNAMESİ İLE TAYİN OLUNAN CEZALARIN, TEKERRÜR HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASINDA ESAS ALINAMAYACAĞI) TEDAVİYE VE DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNE KARAR VERMEK
KARAR: Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan sanık S.. ile uyuşturucu madde ticareti yapmak ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçlarından sanık M.. hakkında TARSUS Ağır Ceza Mahkemesi nce yapılan yargılama sonunda, 12.06.2007 tarih ve 2007/89 esas, 2007/178 karar sayı ile mahkûmiyet kararı verildiği; hükümlerin sanıkların müdafileri tarafından süresi içinde temyiz edildiği; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı nca onama ve bozma isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 25.10.2007 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı.dosya incelendi: GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: A-Sanık S.. S.. hakkında kurulan hükme ilişkin incelemede: Hatay Ağır Ceza Mahkemesi nde hakkında dava açıldığı anlaşılan A.. hakkındaki davanın derdest ise bu dava ile birleştirilmesi, sonuçlanmış ise sonucuna göre sanık hakkında 192/3. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmadan bu madde uyarınca indirim yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak: TCK nın 53. maddesinin (3) fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı olduğundan, hükmün CMUK nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; TCK nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkarılarak yerine Sanık hakkında TCK nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B-Sanık M.. hakkında kurulan hükümlere ilişkin incelemede: Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçuna ilişkin olarak, Hatay Ağır Ceza Mahkemesi nde hakkında dava açıldığı anlaşılan A.. hakkındaki davanın derdest ise bu dava ile birleştirilmesi, sonuçlanmış ise sonucuna göre sanık hakkında 192/3. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmadan; uyuşturucu madde kullanmak suçu ile ilgili olarak ise, sanığın esrar maddesini satın aldığını söylediği V.. isimli kişinin yakalanıp yakalanmadığı, hakkında dava açılıp açılmadığı, dava açılmış ise sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılmadan adı geçen hakkında hazırlık soruşturması yürütüldüğü ve yetkisizlik kararı verildiği gerekçesiyle, TCK nın 192/3. maddesi gereğince sanığın cezalarından indirim yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin diğer temyiz itirazlarının reddine ancak; 1-Her iki suçla ilgili olarak; tekerrür hükümlerinin uygulanmasına esas alınan Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 23.12.2002 gün ve 2002/1678-1470 sayılı ilamının, 765 sayılı TCK nın 456/4, 457/1. maddeleri uyarınca 189.820.000.TL (189.00 YTL) adli para cezasına ilişkin ceza kararnamesi olup, bu kararnamenin 24.01.2003 tarihinde kesinleştiği ve 15.07.2006 tarihinde de infaz edildiği anlaşılmış ise de; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.06.2003 gün ve 4-184/186 sayılı kararında da açıklandığı üzere,
ceza kararnamesi ile tayin olunan cezaların, tekerrür hükümlerinin uygulanmasında esas alınamayacağı gözetilmeden, sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi, 2-Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçu ile ilgili olarak; TCK nın 53. maddesinin (3) fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu ile ilgili olarak; hükümden önce 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürülüğa giren 5560 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun 191. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında; a) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra uyarınca sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi, b) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği gibi, altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği, c) Sadece ikinci fıkranın uygulandığı durumlarda, tedavinin ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde davanın düşmesine karar verilmesi, aksi halde birinci fıkra uyarınca ceza tayin edilmesi Öngörülmüş olduğundan; uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış olan sanık hakkında, belirtilen iki seçenekten biri uygulanırken nedenleri tatışılıp gerekçesi gösterilmeden, hapis cezası ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin birlikte uygulanması, 4-Kabule göre; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunda da TCK nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin istem gibi BOZULMASINA, 16.01.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(yrg.10.c.d., 16.01.2008, 2007/18315 E., 2008/448 K.) İZİNSİZ KENEVİR EKMEK KULLANMAK İÇİN ESRAR BULUNDURMAK ÖZETİ: İzinsiz kenevir ekmek ve kullanmak için esrar bulundurmak fiillerinin iki ayrı suç oluşturduğu, sanıkların yetiştirdiği kenevir miktarının kullanma sınırlarının üzerinde bulunduğu, sanıkların işledikleri eylemler ile ilgili davaların; gerek suç tarihinde yürürlükte olan 2313 sayılı yasa nın 27, gerek hüküm tarihinde yürürlükte olan 4926 sayılı yasa nın 30 ve geçici 1. maddeleri, gerekse sonradan yürürlüğe giren 5607 sayılı yasa nın 17 ve geçici 1. maddeleri gereğince birlikte kovuşturulup karara bağlanması doğru değildir. KARAR : İzinsiz hint keneviri ekmek ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçlarından sanıklar A.. ve C.. hakkında (Bayındır Asliye Ceza Mahkemesi) nce yapılan yargılama sonunda; 28.10.2005 tarihinde 2005/249 esas ve 2005/431 karar sayı ile bu fiiller tek suç kabul edilerek, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan verilen mahkumiyet hükmünün, Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bozma isteğiyle dava dosyasının
tebliğname ekinde 11.04.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre, yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1- İzinsiz kenevir ekmek ve kullanmak için esrar bulundurmak fiillerinin iki ayrı suçu oluşturduğu; sanıkların yetiştirdikleri kenevirlerin 81 kök olması, 9 kökünü söküp kurumaya bırakmaları ve kriminal polis laboratuarı tarafından düzenlenen raporda kenevirlerin tamamından net 1344 gram esrar elde edileceğinin belirtilmesi, bu miktar esrarın kullanma sınırlarının üzerinde bulunması nedeniyle, sanıkların kenevirleri, elde edecekleri esrarı kullanmak için yetiştirdikleri kabul edilemeyeceğinden, izinsiz kenevir ekme suçunun, suç tarihinde yürürlükte iken, 5377 sayılı Kanun la 08.07.2005 tarihinde madde metninden çıkarılan 5237 sayılı TCK nın 191. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan Kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştiren kişi, bu fıkra hükmüne göre cezalandırılır hükmünün kapsamına girmediği gözetilmeden; Ceza Genel Kurulu nun 22.05.2007 tarihinde verdiği 2007/85-109 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 2313 sayılı Kanun un 27. maddesinin yollaması ile gerek hüküm tarihinde yürürlükte olan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu nun 30 ve geçici 1. maddelerine, gerekse sonradan yürürlüğe giren 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu nun 17 ve geçici 1. maddelerine aykırı olarak, sözü edilen iki suçla ilgili davaların birlikte kovuşturulup karara bağlanması, 2- Kabule göre; a) Sanıkların izinsiz kenevir ekmek ve kullanmak için esrar bulundurmak fiillerinin iki ayrı suçu oluşturduğu gözetilmeden, her iki fiilin bütünüyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğu kabul edilerek, sadece bu suçtan hüküm kurulması, b) Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçu iie ilgili olarak; hükümden sonra 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun 191. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında; aa) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra uyarınca sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi, bb) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış ise, birinci fıkraya göre cezaya hükmedilmeden ikinci fıkra gereğince sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği gibi, altıncı fıkranın yollaması uyarınca birinci fıkradaki ceza ile birlikte ikinci fıkradaki tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebileceği, cc) Sadece ikinci fıkranın uygulandığı durumlarda, tedavinin ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde davanın düşmesine karar verilmesi, aksi halde birinci fıkra uyarınca ceza tayin edilmesi, Öngörülmüş olduğundan; bu değişiklik karşısında, uyuşturucu madde kullanmış olan sanıkların hukuksal durumunun yeniden değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısı ile sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün istem gibi (BOZULMASINA), 04.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi..(yrg.10. C.D., 4.2.2008, 2006/4978 E., 2008/1717 K.)
KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAK UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE KULLANDIĞI KANUN YARARINA BOZMA TEDAVİ VE DENETİMLİ SERBESTLİK ÖZETİ: Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı yasa nın 5560 sayılı yasa ile değişik 191. maddesi uyarınca; uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, sanık, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış ise sadece denetimli serbestlik tedbirine, kullanmış ise tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. KARAR: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık D ın 5237 sayılı TCK nın 191/1, 31/3, 62 ve 50-3. maddeleri uyarınca 4.000.- YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin (İzmir 8. Çocuk Mahkemesi) nce 10.07.2007 tarihinde 2007/432 esas ve 2007/302 karar sayı ile verilen hükmüne karşı Yüksek Adalet Bakanlığının Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 19.11.2007 gün ve 58706 sayılı kanun yararına bozma talebi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.12.2007 gün ve 2007/261564 sayılı tebliğnamesi ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya ve ekleri incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü: Kanun yararına bozma talebi ve tebliğnamede, Sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak olarak kabul edilmiş olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu nun 191/2. maddesine göre, sanık hakkında tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine de hükmedilmesi gerektiği, ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranılmaması halinde cezanın infaz edilmesi gerekeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. denilerek, anılan hükmün bozulması istenmiştir. Hüküm tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK nın 5560 sayılı Kanun ile değişik 191. maddesi uyarınca, uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, mahkemece, aynı maddenin (2) veya (6). fıkralarındaki olasılıklardan hangisi tercih edilirse edilsin, sanık, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış ise sadece denetimli serbestlik tedbirine, bu maddeleri kullanmış ise tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine hükmedilmesinde zorunluluk bulunduğu, anılan tedbirlerin uygulanması yönünden mahkemeye takdir hakkı tanınmadığı gözetilmeksizin; sanığın, hapis cezası ve tedavi yerine para cezası verilmesi yönündeki isteği tedbiri kabul etmediği biçiminde yanlış yorumlanarak doğrudan ceza tayin edilmesi ve buna rağmen denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmemesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamedeki düşünce bu değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; İzmir Sekizinci Çocuk Mahkemesince 10.07.2007 tarihinde 2007/432 esas ve 2007/302 karar sayı ile verilen hükmün, 5271 sayılı CMK nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince (BOZULMASINA); aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak; Sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu, ancak uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı konusunda delil olmadığı anlaşıldığından; 1-5237 sayılı TCK nın 5560 sayılı Kanunla değişik 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,
2-Sanığın, denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranıp davranmaması durumuna göre, aynı maddenin 5. fıkrası uyarınca gerekli hükmün mahkemesince verilmesine, Dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verilmesine, 04.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(yrg.10.c.d., 4.2.2008, 2008/17 E.,2008/1718 K.) 5237-TÜRK CEZA KANUNU ( TCK )/188.3/191.1 5271-CEZA MUHAKEMESİ KANUNU ( CMK )/232.2 GEREKÇELİ KARAR SATMAK VE KULLANMAK AMACIYLA UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAK Gerekçeli kararın başında, suçun işlendiği yer ve zaman diliminin gösterilmemesi, suç tarihinde sanığın sevk ve idaresinde bulunan araçta yapılan aramada, direksiyon kutusunun içerisinde 255 adet uyuşturucu madde niteliğindeki hapın ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında; suça konu uyuşturucu maddenin miktarı, niteliği, iki poşet içinde ve iki ayrı renkte olması, sanığın eyleminin satmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğu gözetilmelidir.(yrg.10.c.d., 9.2.2008, Esas No.2006/6900, Karar No.2008/2676) DENETİMLİ SERBESTLİK UYUŞTURUCU MADDE KULLANMAK ÖZET: Uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında; uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış ise, cezaya hükmedilmeden sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi gerekir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmış ise, cezaya hükmedilmeden sadece tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği gibi, ceza ile birlikte tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedilebilir.(yrg.11.c.d., 25.3.2008, 2007/2457 E., 2008/1720 K.)
KULLANMAK İÇIN UYUŞTURUCU BULUNDURMAK UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA SUÇU (KULLANMAK İÇIN) DENETIMLI SERBESTLIK LEHE YASA ÖZET: Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmamış olan sanık hakkında, hapis cezasına hükmedilmeden, TCK. 191. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sadece denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Kabule göre; sanık hakkında, bir tür özel erteleme hükmü niteliğini taşıyan 5237 sayılı TCK. nın 191. maddesinin (2). fıkrası uyarınca denetimli serbestlik tedbirlerine hükmedildiği halde, genel erteleme hükmü niteliğinde olması nedeni ile uygulanma olanağı bulunmayan, aynı kanun un 51. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi, isabetsizdir.(yrg.10.c.d., 14.4.2008, E.2006/10025, K.2008/6049) İZİNSİZ HİNT KENEVİRİ EKMEK KULLANMAK İÇİN UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMAK KARAR: Kullanmak için uyuşturucu ya da uyarıcı madde etkisi doğuran bitki yetiştirmek suçundan sanık S.. hakkında S.. Sulh Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, 20.12.2005 tarihinde 2005/379 esas, 2005/574 karar sayı ile mahkûmiyet kararı verildiği; hükmün sanık ve üst Cumhuriyet savcısı tarafından süresi içinde temyiz edildiği; Yargıtay C. Başsavcılığınca onama isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 03.08.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1- Dosya kapsamına göre; yetişkin durumdaki 88 kökü bahçesinde, fidan olan145 kökü ise bahçesindeki kasalarda ekili, toplam 233 kök dikili durumda hint keneviri bitkisi ele geçirilen sanık hakkında, suç tarihinde yürürlükte iken sonradan 5377 sayılı Kanunla metninden çıkarılan 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin (1). fıkrasının 2. cümlesi uyarınca, "kendisi tarafından kullanılmak üzere uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran bitkileri yetiştirmek" suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de; 233 kök hint keneviri bitkisinden elde edilebilecek olası esrar miktarının bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenmesi; bu miktarın kişisel kullanım sınırının üzerinde olması durumunda, delillerin değerlendirilmesi ile 2313 sayılı Kanun'un 23/son maddesinde öngörülen "esrar elde etmek için izinsiz hint keneviri ekmek suçunun" oluşup oluşmadığın tartışılması
görevinin Asliye Ceza mahkemesine ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması, 2- Kabule göre; kullanmak için uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanmak suçunda uygulanabileceği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin (2-5). fıkralarında öngörülen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması, Yasaya aykırı, sanık ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26.05.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(yrg.10.c.d., 26.5.2008, 2006/10837 E., 2008/8489 K.) UYUŞTURUCU MADDE İTHAL ETMEK (Sanıkların Uyuşturucu Maddeyi Otobüsün Gizli Bölmelerine Yerleştirip Türkiye'ye Girdikleri ve Giriş İşlemlerinden Sonra Yapılan Aramada Uyuşturucu Maddelerin Ele Geçtiği - Uyuşturucu Madde İthal Etme Suçunun Oluştuğu) UYUŞTURUCU MADDE BULUNDURMA (Sanıkların Uyuşturucu Maddeyi Otobüsün Gizli Bölmelerine Yerleştirip Türkiye'ye Girdikleri ve Giriş İşlemlerinden Sonra Yapılan Aramada Uyuşturucu Maddelerin Ele Geçtiği - Uyuşturucu Madde Bulundurma Değil İthal Etme Suçunun Oluştuğu) ETKİN PİŞMANLIK (Uyuşturucu Madde İthali - Sanığın Suçunu İnkar Eden Diğer Sanığın Suçla İlgisini Açıkladığı El Yazısı Notunu İbraz Ettiği ve Böylece Suçunun Ortaya Çıkmasına Yardım Ettiğinin Gözönüne Alınması Gerektiği) SUÇUN ORTAYA ÇIKMASINA YARDIM ETME Uyuşturucu Madde İthali - Sanığın Suçunu İnkar Eden Diğer Sanığın Suçla İlgisini Açıkladığı El Yazısı Notunu İbraz Etmesi Nedeniyle) 5237/m.188/1-3, 192/3 ÖZET : Sanıkların suç konusu uyuşturucu maddeyi otobüsün gizli bölmelerine yerleştirip Türkiye'ye girdikleri, giriş işlemlerinden sonra şüphe üzerine yapılan aramada uyuşturucu maddelerin ele geçtiği olayda sanıkların uyuşturucu maddeyi ithal kasıtları belirgin olduğundan uyuşturucu madde ithal etme suçunun oluştuğu gözetilmelidir. Sanığın suçunu inkar eden diğer sanığın suçla ilgisini açıkladığı, el yazısı notunu ibraz ettiği, böylece suçunun ortaya çıkmasına yardım ettiği gözönüne alınmalıdır.(yrg.10.c.d., 19.11.2008, E. 2007/5799, K. 2008/17108)