(Başvuru no /09) KARAR STRASBOURG. 12 Şubat 2013

Benzer belgeler
AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No /07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

A V R U P A K O N S E Y Đ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no. 7971/07) KARAR STRAZBURG. 28 Mayıs 2013

CON S EI L D E KONSEYĐ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET MANSUR DEMĐR v. TÜRKĐYE. (Başvuru No /07) KARAR STRASBOURG. 24 Temmuz 2012

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. Başvuru no: 3270/09

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru n o 43627/09 Misak HAÇĐKOĞLU/TÜRKĐYE STRAZBURG

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru no /11. Mansour Edin KESHMIRI. v. Türkiye

ĐKĐNCĐ BÖLÜM. (Başvuru No /03) KARAR. (Adil tazmin) STRAZBURG. 24 Eylül 2013

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KANĐOĞLU VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:44766/98, 44771/98 VE 44772/98)

ĐKĐNCĐ DAĐRE EYÜP KAYA TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 17582/04) STRAZBURG. 23 Eylül 2008

ĐKĐNCĐ DAĐRE FETHULLAH AKPULAT - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 22077/03) KARAR STRAZBURG. 15 Şubat 2011

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İKİNCİ DAİRE BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARAR STRAZBURG. 25 Mart 2014

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET ÖZEL ve diğerleri - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 50913/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. Başvuru no: 32697/10 Mehmet EZER v. TÜRKĐYE

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KEKĐL DEMĐREL - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:48581/99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru No /06) KARAR STRAZBURG.

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No. 4062/07) KARAR STRASBOURG. 28 Ağustos 2012

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ÇATAK TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 26718/05) KARAR STRAZBURG.

İKİNCİ DAİRE BİL BELGİN İNŞAAT ŞTİ / TÜRKİYE. (Başvuru no /03) KARAR STRAZBURG. 1 Ekim 2013

ĐKĐNCĐ DAĐRE. GÜDENOĞLU VE DĐĞERLERĐ v. TÜRKĐYE

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ADNAN ÖZDEMĐR -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:4574/06)

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ERSOY -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:43279/04) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no /04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MUSTAFA TAŞTAN v. TÜRKĐYE (Başvuru No /05) KARAR. STRASBOURG 26 Haziran 2012

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AYAZ VE DĐĞERLERĐ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:11804/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru no: 10987/10. 3 Temmuz 2012

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

COU N CI L OF KONSEYĐ

CON S EI L D E KONSEYĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

A V R U P A K O N S E Y Đ

(Başvuru no: 42422/04, 2102/05, 18194/05, 18772/05, 33222/05, 36990/05 ve 37050/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG.

Başvuru no: 74161/11 Ümit GÜL v. Türkiye

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no /10) KARAR STRASBOURG. 5 Mart 2013

İKİNCİ BÖLÜM. Mübeyen POLAT / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru no. 3143/12) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE MEHMET ZÜLFĐ TAN - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 31385/02)

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE BEK -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:23522/05) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KÜRÜM -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:56493/07) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ÇETKİN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 30068/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ KONUK - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 49523/99) KARAR STRAZBURG.

CON S EI L D E KONSEYĐ

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no /11) KARAR STRAZBURG 12 HAZĐRAN 2013

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ. ÇELĐK ve YILDIZ - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: / 99) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEKĐYE DEMĐRCĐ v. TÜRKĐYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 23 Nisan 2013

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

A V R U P A K O N S E Y Đ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YER VE GÜNGÖR/TÜRKİYE (Başvuru no /06 ve 48581/07) KARAR STRAZBURG.

CON S EI L D E KONSEYĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01)

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. HÜRRİYET YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAKAYA - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 11424/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru no: 8354/04. ESKĐ v. Türkiye. 5 Haziran 2012

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG

CON S EI L D E KONSEYĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. MEHMET YILDIZ vd.-türkiye DAVASI (Basvuru no:14155/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

ĐKĐNCĐ DAĐRE AYSU-TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no /07) KARAR STRAZBURG 13. Mart 2012

A V R U P A K O N S E Y Đ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE NİN SARAR / TÜRKİYE KARARI * ** (Başvuru no. 1947/09, Karar Tarihi: 27 Mart 2012)

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE EDĐP USLU -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:43/02) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GÜMÜŞSOY/TÜRKİYE (Başvuru no /07) KARAR STRAZBURG. 11 Ekim 2011

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜNGİL TÜRKİYE. (Başvuru no /03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 10 Mart 2009

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no: 28485/03) STRAZBURG. 23 Eylül 2008

COUNCIL AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ÜÇÜNCÜ DAĐRE MUSLUOĞLU 1 VE DĐĞERLERĐ TÜRKĐYE. (Başvuru no /99) STRAZBURG.

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET ŞERĐF ÖNER/TÜRKĐYE (Başvuru no /08) KARAR STRAZBURG. 13 Eylül 2011

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE DAYANAN -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:7377/03) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

YOLDAŞ VD./Türkiye. Başvuru numaraları: 23706/07, 37912/07, 43801/07, 54514/07, 56503/07, 1033/08, 1522/08 ve 2635/08 Strazburg 15 Mart 2011

CON S EI L D E KONSEYĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE TOK VE DİĞERLERİ - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:37054/03, 37082/03, 37231/03 ve 37238/03 )

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE BĐNGÖL - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 36141/04) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ

A V R U P A K O N S E Y Đ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru No /11 ve 35798/11. FINDIK v. Türkiye ve. KARTAL v. Türkiye

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE SONKAYA - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 11261/03) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ BAKIR- TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:54916/00) KARARIN ÖZET ÇEVĐRĐSĐ STRAZBURG

CON S EI L D E KONSEYĐ

Transkript:

ĐKĐNCĐ DAĐRE NECATĐ YILMAZ v. TÜRKĐYE (Başvuru no. 15380/09) KARAR STRASBOURG 12 Şubat 2013 Đşbu karar AĐHS'nin 44 2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşmiştir. Şekli düzeltmelere tabi olabilir. 1 T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayrıresmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, İnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından yapılmış olup, Mahkeme yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiş olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koşulu ile Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, İnsan Hakları Daire Başkanlığı na atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir.

Necati Yılmaz v. Türkiye davasında, Başkan Guido Raimondi, Yargıçlar Danutė Jočienė, Peer Lorenzen Dragoljub Popovic, Işıl Karakaş, Nebojša Vučinić, Paulo Pinto de Albuquerque, ve Daire Yazı Đşleri Müdürü Stanley Naismith in katımıyla oluşturulan Avrupa Đnsan Hakları Mahkemesi (Đkinci Daire), 22 Ocak 2013 tarihinde yapılan müzakereler sonrasında aşağıdaki kararı vermiştir: USUL 1. Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan (15380/09 No.lu) dava, Türk vatandaşı olan, Necati Yılmaz ın (başvuran), 29 Şubat 2009 tarihinde, Đnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına ilişkin Sözleşme nin (Avrupa Đnsan Hakları Sözleşmesi-AĐHS) 34. maddesi uyarınca yapmış oldukları başvurudan ibarettir. 2. Başvuran, Trabzon da görev yapan avukat N. Çelik tarafından temsil edilmektedir. Türk Hükümeti (Hükümet) ise kendi görevlisi tarafından temsil edilmektedir. 3. AĐHM, 9 Haziran 2010 tarihinde başvuruyu Hükümet e bildirmeye karar vermiştir. Ayrıca, Sözleşme nin 29. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, Daire nin bu şikâyetlerin kabul edilebilirliği ve esası hakkında birlikte karar vereceği bildirilmiştir. OLAY ve OLGULAR I. DAVANIN KOŞULLARI 4. Başvuran 1963 yılında doğmuş olup, Trabzon un Araklı ilçesinde ikamet etmektedir. 5. Başvuran tavukkarası hastalığına bağlı olarak yüzde 80 görme kaybından muzdariptir. 2

A. Başvuranın Yakalanması ve Ardından Hakkında Düzenlenen Tıbbi Raporlar 6. 7 Nisan 2007 tarihinde saat 23.00 sıralarında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yeni bir yol açılış törenine katılmak amacıyla Araklı ya varmıştır. 7. Başbakan Erdoğan ın halka yaptığı konuşmanın ardından, başvuran kamusal alanda Başbakana hakaret ettiği iddiasıyla yakalanmıştır. 8. 8 Nisan 2007 tarihinde üç polis memuru tarafından olaya ilişkin olarak tutulan tutanaklardan, başvuranın 7 Nisan 2007 tarihinde saat 23.15 sıralarında Başbakana hakaret ettiği iddiasıyla, Başbakanlık koruma görevlileri tarafından yakalandığı ve bir araçla Araklı Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğü anlaşılmıştır. 9. 8 Nisan 2007 tarihine kafasına aldığı darbelerden şikâyetçi olan başvuran, Araklı Devlet Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirilmiştir. 10. Yapılan doktor muayenesi neticesinde, başvuranın sağ kulağında 1 cm lik bir sıyrık, sağ elmacık kemiği bölgesinde hassasiyet, boynun sağ tarafında bölgesel düzeyde kızarıklık, kafatasının sağ tarafında dokunmaya bağlı hassasiyet tespit edilmiştir. 11. 8 Nisan 2007 tarihinde saat sabah 02.00 sıralarında başvuran Trabzon Devlet Hastanesine götürülmüştür. Burada, doktor tarafından yapılan muayenede, başvuranın sağ kulağında hafif ödem ve kızarıklıklar tespit edilmiştir. 12. Aynı gün Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadesi alınan başvuran, hakkındaki suçlamaları inkâr etmiştir. Başvuran, ayrıca Başbakanın yaptığı konuşmanın ardından bağırdığını ve Boş ver bu anlattıklarını, bize fındık fiyatlarından bahset, herkes ondan sıkıntı çekiyor şeklinde protesto amaçlı sözler söylediğini kabul etmekle yetinmiştir. Başvuran, 19.[No. lu] araç içerisinde Başbakanlık korumaları tarafından dövüldüğünden şikâyetçi olmuş, özellikle yüzünün sağ tarafına yumruk darbeleri ile vurulduğunu iddia etmiştir. 13. 8 Nisan 2007 tarihinde saat 17.00 sıralarında başvuran serbest bırakılmıştır. 14. 9 Nisan 2007 tarihinde, başvuran Trabzon Devlet Hastanesinde nörolojik muayeneden geçmiştir. 10 Nisan 2007 tarihinde düzenlenen tıbbi raporda, başvuranın kafatasında kırık bulunmadığı ve hayati tehlikesinin de olmadığı belirtilmiştir. Başvuran aynı zamanda bir oftalmolog tarafından da muayene edilmiştir. Yapılan muayenede, başvuranın gözlerinde kronik olarak muzdarip olduğu tavukkarası rahatsızlığı dışında herhangi bir anomali tespit edilmemiştir. 3

B. Başvuran Hakkında Yürütülen Ceza Soruşturması 15. Araklı Cumhuriyet Savcısı, başvuranın Başbakana hakaret eylemi nedeniyle cezalandırılmasını talep etmiştir. 16. 21 Ocak 2009 tarihinde, Araklı Sulh Ceza Mahkemesi başvuran hakkında beraat kararı vermiştir. 17. 20 Şubat 2009 tarihinde, Cumhuriyet Savcısı bu karara karşı Yargıtay nezdinde temyiz başvurusunda bulunmuştur. 18. Bugün itibariyle, dava halen Yargıtay önünde derdesttir. C. Başvuranın Şikâyeti ve Yakalandığı Koşullara Đlişkin Olarak Yürütülen Ceza Soruşturması 19. Bu arada başvuran, 11 Nisan 2007 tarihinde avukatı aracılığıyla vermiş oluğu dilekçe ile yakalanması sırasında sorumlu olan polis memurları hakkında kötü muamele iddiasıyla şikâyetçi olmuştur. Başvuran, Emniyet Müdürlüğüne ulaşıncaya kadar yol boyunca araç içerisinde, Başbakanlık korumaları tarafından kendisine yumruk atılarak dövüldüğünü iddia etmiştir. 20. Sırasıyla 19 Nisan 2007 tarihinde Araklı Cumhuriyet Savcılığı, 13 Temmuz 2007 tarihinde Of Cumhuriyet Savcılığı ve son olarak 23 Temmuz 2007 tarihinde Rize Cumhuriyet Başsavcılığı bu olaya ilişkin yetkisizlik kararı vermişlerdir. 21. Nihayet, Of Cumhuriyet Savcılığı, olay hakkında soruşturma yapma konusunda kendini yetkili görmüştür. 22. 15 Ağustos 2007 tarihinde, Of Cumhuriyet Savcılığı, Đçişleri Bakanlığından 7 Nisan 2007 tarihinde Başbakanı korumakla görevli koruma memurlarının isimlerinin yer aldığı listeyi göndermesini istemiştir. 23. 3 Eylül 2007 tarihinde, Başbakanlık Koruma Şube Müdür Yardımcısı, başvuranı yakalayan koruma görevlilerinin kimliklerinin tespit edilmediğini belirtir cevabi yazıyı Of Cumhuriyet Savcılığına göndermiştir. 24. 11 Eylül 2007 tarihinde ise Of Cumhuriyet Savcılığı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından 7 Nisan 2007 tarihinde Başbakanı korumakla görevli koruma memurlarının isimlerinin yer aldığı listeyi temin edip, göndermesini talep etmiştir. 4

25. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından bir cevap alınamaması üzerine, Of Cumhuriyet Savcılığı 27 Kasım 2007 tarihinde aynı talebini Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığına yönlendirmiştir. 26. Bu arada Of Cumhuriyet Savcılığı herhangi bir cevap alamamıştır. 27. 25 Aralık 2007 tarihinde, Of Cumhuriyet Savcılığı Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığından 27 Kasım 2007 tarihli talebine bir cevap vermesini istemişse de; talebi neticesiz kalmıştır. 28. 9 Temmuz 2008 tarihinde, Of Cumhuriyet Savcısı bir kez daha Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuştur. Savcı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından 19.[No. lu] araç içerisinde bulunan ve Başbakanı korumakla görevli korumaların isimlerini talep etmiştir. 29. Of Cumhuriyet Savcısının bu talebine hiçbir cevap verilmemiştir. 30. 9 Eylül ve 17 Kasım 2008 tarihlerinde, Of Cumhuriyet Savcısı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından bir kez daha söz konusu listeyi göndermesini talep etmiştir. 31. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu talebe hiçbir cevap vermemiştir. 32. Bu arada 2 Kasım 2007 ve 21 Ocak 2008 tarihlerinde Cumhuriyet Savcısı, olaya ilişkin tutanak düzenleyen üç polis memurunun ifadesini almıştır. Bu memurlar, ne yakalamayı gerçekleştiren koruma görevlilerinin isimlerini ne de başvuranın hangi şartlarda yakalandığını bilmediklerini söylemişlerdir. Polis memurları, Başbakanlık korumalarının, kendilerine Başbakanın konuşmasının ardından Necati Yılmaz adlı şahsın Başbakana kamusal alanda hakaret ettiği iddiasıyla yakaladıklarını bildirdiklerini belirtmişlerdir. Ayrıca korumaların, kendilerine Başbakanı koruma göreviyle meşgul oldukları için bu durum hakkında olayın hemen ardından tutanak tutamadıklarını söylediklerini de eklemişlerdir. 33. 3 Nisan ve 5 Mayıs tarihlerinde başvuran ve iki polis memuru fotoğraflar üzerinden gerçekleştirilen teşhis işlemine katılmışlardır. Başvuran, muzdarip olduğu görme bozukluğu nedeniyle bu formattaki fotoğraflardan kendini yakalayan koruma görevlilerini teşhis edemediğini belirtmiştir. Polis memurları tarafından yapılan teşhis işlemi de sonuçsuz kalmıştır. 34. 8 Haziran 2010 tarihinde, Of Cumhuriyet Savcısı olay hakkında takipsizlik kararı vermiştir. Cumhuriyet Savcısı kararında, dosyadaki bilgi ve belgelerin başvuranın iddialarını kanıtlayacak nitelikte olmadığını, güvenlik güçlerinin eylemlerinin hukuka aykırı olmadığını belirtmiştir. 35. Başvuran, avukatı aracılığıyla bu karara itiraz etmiştir. 36. 4 Ağustos 2010 tarihinde Rize Ağır Ceza Mahkemesi itiraz edilen takipsizlik kararını kaldırmıştır. Mahkeme, olaya ilişkin soruşturma dosyasında Başbakanlık koruma 5

görevlilerinin eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu gösterir yeterince bilgi ve belge olduğuna kanaat getirmiştir. Ayrıca Rize Ağır Ceza Mahkemesi, olay hakkında verilen takipsizlik kararında başvuran hakkında alınan tıbbi raporlara hiç değinilmemesinin delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü gösterdiğini belirtmiştir. Rize Ağır Ceza Mahkemesi son olarak, başvuranın, hakkında düzenlenen tıbbi raporlarda ifade edilen yaralanmalara ilişkin tutarlı anlatımının dikkate alınmamasını vermiş olduğu kararda eleştirmiştir. 37. Dava dosyasındaki belgelere göre, dava yerel makamlar önünde hala derdesttir. Buna karşın, devam eden yargılamaya ilişkin hiçbir yeni bilgi Mahkemeye iletilmemiştir. HUKUKĐ DEĞERLENDĐRME I. SÖZLEŞME NĐN 3. MADDESĐNĐN ĐHLAL EDĐLDĐĞĐ ĐDDĐASI HAKKINDA 38. Başvuran, Başbakan koruma görevlileri tarafından kötü muameleye maruz kaldığı iddiasıyla şikâyetçi olmuştur. Ayrıca iç hukukta şikâyetlerini dile getirebileceği etkili hukuk yollarının bulunmadığını belirtmiştir. Başvuran tüm şikâyetleri bakımından Sözleşmenin 3, 6 ve 13. maddelerine dayanmıştır. 39. Hükümet başvuranın iddialarına itiraz etmiştir. 40. Mahkeme, bu şikâyetlerin sadece Sözleşmenin 3. maddesi bağlamında incelenmesi gerektiğine karar vermiştir (Fazıl Ahmet Tamer ve diğerleri v. Türkiye, No. 19028/02, 91, 24 Temmuz 2007, Mecail Özel v.türkiye, No. 16816/03, 21, 14 Nisan 2009, et Nisbet Özdemir v. Türkiye, No. 23143/04, 19, 19 Ocak 2010). A. Kabul edilebilirlik hakkında 41. Hükümet, soruşturmanın hala Cumhuriyet Savcılığı önünde görülmekte olduğuna dayanarak, iç hukuk yollarının tüketilmediği itirazında bulunmuştur. 42. Mahkeme, başvuranın iddialarına ilişkin ceza soruşturmasının 7 Nisan 2007 yılından beri görülmekte olduğunu gözlemlemektedir. Gerçekte, dosyadaki belgelere göre, bugün itibariyle soruşturmaya konu koruma görevlilerinin kimlikleri de yerel makamların hareketsizlikleri nedeniyle tespit edilememiştir (Yukarıda 22-31 paragraflar). Bu nedenle, Mahkeme, başvuranın iddialarını ve olayların üzerinden geçen uzun süreyi de dikkate alarak, soruşturmanın hızlı bir şekilde sonuçlanması için olayın gerektirdiği pozitif tedbirlerin kamu makamları tarafından alınmadığını düşünmektedir. Sonuç olarak, Mahkeme, kararının sadece 6

somut olayın koşulları ile sınırlı olduğunu altını çizerek, Hükümet tarafından ileri sürülen bu ilk itirazı reddetmeyi uygun bulmaktadır (Selmouni v. Fransa [GC], No. 25803/94, 81, CEDH 1999-V, et Ernst ve diğerleri v. Belçika (karar), No. 33400/96, 25 Haziran 2002). 43. Hükümet, altı aylık süre kuralına uyulmadığına ilişkin ikinci bir itirazda bulunmaktadır. Hükümet, başvuran tarafından etkili iç hukuk yollarının bulunulmadığına dair şikâyette bulunulduğu dikkate alındığında, başvuranın olaya ilişkin başvurusunu somut olayın gerçekleştiği tarih olan 7 Nisan 2007 tarihinden itibaren altı ay içerisinde yapması gerektiğini savunmaktadır. 44. Mahkeme, başvuranın iç hukuk yollarının bulunmamasından değil, yerel makamlar tarafından yürütülen soruşturmanın etkisizliğinden şikâyet ettiğini belirtmektedir. Mahkeme, başvuranın, yerel yargılama makamlarına haklarını müdafaa amacıyla başvurması nedeniyle suçlanamayacağını ifade etmektedir. Mahkeme, başvuranın ihtilafa konu olay gerçekleştikten sonraki iki yıl içerisinde kendisini dövdüğünü iddia ettiği Başbakanlık korumalarının kimliklerinin tespitinde kamu makamlarının yetersizliğini anladıktan sonra, yerel yargılama makamlar önündeki başvurusunun etkisiz olduğuna kanaat getirdiğini belirtmektedir. Dolayısıyla, Mahkeme başvurunun Sözleşmenin 35. maddesinin 1. fıkrası uyarınca altı aylık süre içerisinde yapılmış olduğunu kabul etmektedir. Sonuç olarak, Mahkeme Hükümetin altı aylık süre kuralına uyulmamasına ilişkin itirazını reddetmektedir. 45. Mahkeme, başvurunun Sözleşme nin 35. maddesinin 3. fıkrasının a) bendi anlamında dayanaktan yoksun olmadığını tespit etmektedir. Diğer taraftan AĐHM, başka herhangi bir kabul edilemezlik sebebine rastlamadığını ifade etmektedir. Bu nedenle, başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar vermektedir. B. Esasa ilişkin 1. Kötü Muamele Đddiaları Hakkında 46. Başvuran olaya ilişkin iddialarını tekrar etmektedir. Başbakanın konuşması sırasından yüksek sesle protesto ettiği için yakalanmasından ve hemen ardından Başbakanlık koruma görevlileri tarafından karakola götürüldüğü esnada araçta darp edildiğinden şikâyet etmektedir. 47. Hükümet, başvuranın iddialarının gerçekliğini ispat edemediğini öne sürmektedir. Hükümet başvuranın koruma görevlileri tarafından yakalandığı ve herhangi bir istenemeyen harekete mahal vermemesi için Başbakanın konuşma yaptığı alandan uzaklaştırıldığını 7

belirtmektedir. Ayrıca, Hükümet, koruma görevlilerinin bu hareketleriyle kalabalık tarafından başvurana karşı mevcut alanda bulunan kalabalık tarafından yöneltilebilecek düşmanca eylemleri de önlemeyi istediğini eklemektedir. Bunun yanı sıra, Hükümet, başvuran hakkında 8 ve 10 Nisan 2007 tarihlerinde düzenlenen tıbbi raporların başvuran tarafından iddia edilen olayları her türlü şüpheden uzak olarak ispatlamaya olanak vermediğini ifade etmektedir. 48. AĐHM, bir kişinin özgürlüğünden yoksun kaldığı veya daha genel olarak güvenlik güçleriyle karşı karşıya kaldığı durumlarda, kendi tutumunun zorunlu kıldığı haller dışında, kendisine karşı fiziksel güç kullanılmasının insanlık onuruna karşı bir saldırı teşkil ettiğini ve böylesi bir durumda prensip olarak Sözleşme nin 3. maddesi ile güvence altına alınan hakkın ihlal edildiğini hatırlatmaktadır. (R.L. ve M.-J.D. v. Fransa, No. 44568/98, 61, 19 Mayıs 2004, Bakbak v. Türkiye, No. 39812/98, 41, 1 Temmuz 2004, ve Ribitsch v. Avusturya, 4 Aralık 1995, 38, série A No. 336). 49. Somut olayda, Mahkeme, 8 Nisan 2007 tarihinde olaya ilişkin düzenlenen tutanağa dayanarak, başvuranın 7 Nisan 2007 tarihinde saat 23.15 sıralarında Başbakanlık koruma görevlileri tarafından yakalandığını gözlemlemektedir (bk. Yukarıda 8 ve 9. paragraflar). Mahkemeye göre, düzenlenen bu tutanaktaki hiçbir unsur başvurana karşı güç kullanımına başvurulmasını haklı gösterecek bir durumu göstermemektedir. 50. Mahkeme daha sonra, başvuranın yakalandıktan sonra doktorlar tarafından muayene edildiğini ve başvuranın bu doktorlara aldığı yumruk darbelerine ilişkin şikâyette bulunduğunu belirtmektedir. Mahkeme, başvuran hakkında düzenlenen tıbbi raporların, başvuranın sağ kulağında ödemli bir bölgenin, boynun sağ tarafında bölgesel düzeyde kızarıklığın, sağ elmacık kemiği bölgesinde hassasiyetin ve kafatasının sağ tarafında oluşan hassasiyetin varlığını gösterdiğini ifade etmektedir (bk. Yukarıda 10. ve 11. paragraflar). Mahkemeye göre, Hükümetin iddialarının aksine bu raporlar başvuranın olaya ilişkin anlatımını desteklemektedir. 51. Mahkeme son olarak, kimsenin kendi önünde başvuranın yaralarının yakalanmasından önceki bir dönemde gerçekleştiğini iddia etmediğini kaydetmektedir. Dolayısıyla, Mahkeme, başvuranın mağduru olduğu muamelenin Sözleşmenin 3. maddesi kapsamına girdiğini belirtmektedir. 52. Mahkeme, ayrıca, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, başvuranın Başbakanlık koruma görevlileri ile karşı karşıya geldiği ve bu sırada görevlilerin başvuranı yakalamakla yetinmeyip kasıtlı olarak yumrukladıklarının anlaşıldığını ifade etmektedir. 8

53. Mahkeme, bu fiillerin büyük ölçüde normal bir yakalama işleminin sınırlarını aştığını düşünmektedir. Bu nedenle, Mahkemeye göre, başvuran somut olayda aşağılayıcı ve insanlık dışı muameleye maruz kalmıştır. 54. Kendi uhdesine sunulmuş tüm belgeleri dikkate alarak ve Hükümetten de konuya ilişkin makul bir açıklamanın yapılmamış olması dolayısıyla, Mahkeme savunma tarafında yer alan Devletin başvuranda oluşan yaralanmaların sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini düşünmektedir. 55. Sonuç olarak, somut olayda, Sözleşmenin 3. maddesi esas itibariyle ihlal edilmiştir. 2. Yürütülen Soruşturmaların Etkinliği Hakkında 56. Hükümet, olayın akabinde başvuran tarafından yapılan şikâyet üzerine Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın ulusal düzeyde hala devam ettiğini belirtmektedir. 57. Başvuran olayların gerçekleştiği 7 Nisan 2007 tarihinden itibaren 5 yıldan fazla bir sürenin geçtiğini ve bu süre zarfında Cumhuriyet Savcılığının olay günü Başbakanı korumakla görevli koruma memurlarının isimlerini edinemediğini ifade etmektedir. Ayrıca, başvuran Rize Ağır Ceza Mahkemesinin 4 Ağustos 2010 tarihli kararına rağmen ceza soruşturmasının ilerlemediğinden şikâyet etmektedir. 58. AĐHM, bir kimse polis memurlarınca veya benzer hizmetlerdeki diğer devlet görevlilerince Sözleşmenin 3. maddesine aykırı olan muamelelere maruz kaldığını savunulabilir bir şekilde iddia ettiğinde, bu maddenin, Taraf Devletlere hukukuna tabii olan her kimseyi Sözleşmede yer alan temel hak ve özgürlüklerden yararlandırma yükümlülüğü yükleyen Sözleşmenin 1. maddesi ile birlikte bu iddialara ilişkin etkin ve resmi bir soruşturma yapılmasını gerektirmekte olduğunu hatırlatmaktadır (Assenov ve diğerleri v. Bulgaristan, 28 Ekim 1998, 102-103, Kararlar ve Đlamlar Derlemesi 1998-VIII, ve Ay v. Türkiye, No. 30951/96, 59-60, 22 Mart 2005). 59. Kamu makamlarının somut olay hakkında etkin bir soruşturma başlatma ve yürütme yükümlülüğüne ilişkin olarak, Mahkeme Khachiev ve Akaïeva v. Rusya (No. 57942/00 ve 57945/00, 177, 24 Şubat 2005), Menecheva v. Rusya (No. 59261/00, 67, CEDH 2006-III), Batı ve diğerleri v. Türkiye (No. 33097/96 ve 57834/00, 134-137, CEDH 2004-IV) ve Abdülsamet Yaman v. Türkiye (No. 32446/96, 54, 2 Kasım 2004) kararlarından çıkan içtihadına atıf yapmaktadır. 9

60. Somut olayda, Mahkeme öncelikle başvuranın şikâyetinin ardından soruşturma başlatıldığını ve bu soruşturmanın beş yıldan uzun bir süredir ulusal makamlar önünde görülmekte olduğunu belirtmektedir. Mahkeme, Rize Ağır Ceza Mahkemesinin kararında belirttiği üzere, soruşturma sırasında birçok eksiklik olmasına rağmen (bk. Yukarıda 36. paragraf), dosyada bir ilerleme kaydedilmediğini gözlemlemektedir (bk. Yukarıda 37. paragraf). Mahkemeye göre, soruşturmanın hızlı bir şekilde sonuçlanması için olayın somut çerçevesinin gerektirdiği pozitif tedbirler kamu makamları tarafından alınmamıştır. Keza, başvurana kötü muamelede bulunduğu iddia edilen Başbakanlık koruma görevlilerinin kimlikleri de tespit edilememiştir. Oysa Mahkeme daha önce de mevcut davaya benzer durumlarda, ulusal makamların, 3. maddeye aykırı muamele faillerinin neredeyse cezasız kalmasını engellemek amacıyla yeterli ivedilik ve makul bir özenle gerekli pozitif önlemleri almakla yükümlü olduğu sonucuna vardığını hatırlatmaktadır ( bk. Ciğerhun Öner v. Türkiye (No. 2), No. 2858/07, 99, 23 Kasım 2010, Batı ve diğerleri, anılan, 146, et, mutatis mutandis, Selmouni, anılan, 78-79). 61. Mahkeme ayrıca, somut olaydakine benzer durumlarda, ivedi olarak soruşturma açılması ve bu soruşturmanın makul bir özenle yürütülmesinin kamunun hukuk devletine inancı, katılımı, yasadışı eylemlere karşı müsamaha gösterildiği izleniminin veya bu eylemlerin işlenmesinde işbirliği yapıldığı izleniminin önlenmesi bakımından çok önem arz ettiğini yinelemiştir. (Nurgül Doğan v. Türkiye, No. 72194/01, 61, 8 Temmuz 2008, ve Batı ve diğerleri, anılan, 136). 62. Mevcut olayda, Mahkeme, soruşturmanın yürütülmesindeki sürat ve özen eksikliğinin, başvurana karşı şiddet fiillerinde bulunduğu iddia edilen Başbakanlık koruma görevlilerine bir nevi dokunulmazlık sağlanmasına neden olduğunu ve yapılan ceza soruşturmasını etkisiz kıldığını düşünmektedir. 63. Mahkeme aynı zamanda, mevcut davada uygulandığı şekilde, ceza sisteminin kesin olmaktan uzak ve başvuran tarafından yakınılan eylemler gibi yasal olmayan diğer eylemlerin etkili bir şekilde önlenmesini sağlayabilecek nitelikte caydırıcı bir etki yaratamayacağı kanaatindedir (Okkalı v. Türkiye, No. 52067/99, 78, CEDH 2006-XII). 64. Dolayısıyla, somut olayda Sözleşmenin 3. maddesi usul bakımından ihlal edilmiştir. II. SÖZLEŞMENĐN 5. MADDESĐNĐN ĐHLALĐ HAKKINDA 65. Başvuran son olarak yakalanmasının ve gözaltına alınmasının yasal olmadığından ve Sözleşmenin 5. maddesinin gereklerine aykırı olduğundan şikâyet etmektedir. 10

66. Mahkeme, başvuranın gözaltı süresinin 8 Nisan 2007 yılında sona erdiğini, oysa başvuranın bu şikâyetini bu sürenin bitiminden yaklaşık altı ay sonra 24 Şubat 2009 tarihinde sunduğunu, dolayısıyla bu şikâyetin geç dile getirildiğini düşünmektedir (Erol v. Türkiye (karar), No. 15323/03, 26 Şubat 2008 ve Aşıcı c. Türkiye (No. 2), No.26656/04, 27-29, 31 Ocak 2012). Başvuranın bu şikâyeti Sözleşmenin 35. maddesinin 1. ve 4. fıkraları uyarınca reddedilmelidir. III. SÖZLEŞME NĐN 41. MADDESĐNĐN UYGULANMASI HAKKINDA A. Tazminat 67. Başvuran 250.000 Avro tazminat talep etmektedir. 68. Hükümet bu meblağın aşırı olduğunu düşünmekte ve Mahkemeyi başvuranın iddialarını reddetmeye davet etmektedir. 69. Mahkeme, hakkaniyet temelinde, Sözleşmenin 3. maddesinin hem esas hem de usul yönünden ihlali nedeniyle başvurana manevi tazminat olarak 12.000 Avro ödenmesine karar vermiştir. B. Masraf ve giderler 70. Başvuran, talebini destekler nitelikte belge sunmaksızın masraf ve gider olarak 5.000 Avro talep etmektedir. 71. Hükümet bu taleplere itiraz etmektedir. 72. AĐHM nin içtihadına göre, başvuran masraf ve giderlerinin doğruluğunu, gerekliliğini ve ödenen miktarların makul olduğunu ispatlamak kaydıyla bu masrafların iadelerini talep edebilir. AĐHM, somut olayda, bu talebi destekleyecek belgelerin olmamasından dolayı ve içtihadı ışığında başvuranların bu talebini reddetmektedir. C. Gecikme faizleri 73. AĐHM, gecikme faizi olarak Avrupa Merkez Bankası nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç puan eklenerek elde edilecek oranın uygun olduğu sonucuna varmaktadır. 11

BU GEREKÇELERE DAYANARAK AĐHM, OYBĐRLĐĞĐYLE 1. Sözleşme nin 3. maddesine dayandırılan şikâyetin kabul edilebilir olduğuna, diğer şikâyetler bakımından kabul edilemez olduğuna; 2. Sözleşme nin 3. maddesinin usul ve esas bakımından ihlal edildiğine; 3. a) Davalı Hükümet in başvurana, Sözleşmenin 44. maddesinin 2. paragrafı uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmek üzere, manevi tazminat olarak 12.000 Avro (on iki bin Avro ) ve vergi olarak ödenmesi gereken her türlü tutarı ödemesine, b) yukarıda bahsi geçen üç aylık sürenin bittiği tarihten itibaren, ödeme gününe kadar, gecikme süresi boyunca, yukarıda belirtilen miktara Avrupa Merkez Bankası tarafından marjinal kredilere uygulanan faiz oranına üç puan eklemek suretiyle elde edilecek oranda basit faiz işletileceğine karar verir. 4. Başvurunun geri kalan kısmı için adil tazmin talebinin reddine karar vermiştir. Đşbu karar Fransızca dilinde tanzim edilmiş; Sözleşme nin 77 2. ve 3. maddesi uyarınca 9 Ekim 2012 tarihinde yazılı olarak tebliğ edilmiştir. Stanley Naismith Yazı Đşleri Müdürü Guido Raimondi Başkan *Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış Đlişkiler Genel Müdürlüğü Đnsan Hakları Daire Başkanlığı tarafından Türkçe' ye çevrilmiş olup, gayrı resmi tercümedir. 12