ÖZET * * Bilindiği gibi Toplantı 27 Ekim 2011 tarihinde gerçekleştirilmiş olup bu bakımdan toplantıya katılan



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Değerli Yöneticiler, son yıllarda vergi incelemeleri büyük ölçüde bu konu etrafında dönmeye başladı.

b) Mücbir sebep sayılan haller dışındaki nedenlerle, defter ve belgelerin ibrazından imtina edilmemiş olması,

vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar, kendisine istisna kapsamında teslim veya hizmet yapılan alıcıdan aranacak satıcı sorumlu olmayacaktır.

ŞİRKET AKTİFİNDE KAYITLI ARSANIN KAT KARŞILIĞI MÜTEAHHİDE VERİLMESİ

KANUNEN OLMAYAN, AMA İLİMİZDE UYGULANAN HAYAT STANDARDI.? Yeni bir haftada yine beraberiz.geçen haftaki

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2019/7

SİRKÜLER: 2014/041 BURSA,

Sirküler no: 035 İstanbul, 21 Mart 2011

TÜRKİYE AVRUPA BİRLİĞİ ÇERÇEVE ANLAŞMASI GENEL TEBLİĞİ

SERBEST MUHASEBECİLİK, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ

Doç.Dr.Sami Karacan. Doç.Dr.Sami Karacan 1

Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK

SİRKÜLER NO: POZ-2014 / 46 İST, KDV BEYANNAMESİ ÖNCESİ BAZI HATIRLATMALAR

Konu: İndirimli Teminat Uygulaması Sistemi (İTUS)ilişkin açıklamalar bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/40

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER TARAFINDAN DÜZENLENMESİ GEREKEN SERBEST BÖLGE FAALİYET TASDİK RAPORU NA İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO:6) YAYINLANMIŞTIR

Sirküler no: 067 İstanbul, 2 Ağustos 2010

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

Sirküler no: 106 İstanbul, 10 Aralık 2009

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

SAYI : 2014 / 32 İstanbul, KONU : Hızlandırılmış KDV İadesi uygulamasına (HİS) ilişkin açıklamalar.

Tarih: Sayı: 2012/86. Konu:

10SORUDA AİLE SİGORTASI

SİRKÜLER: 2014/021 BURSA, Konu: E-Beyanname Sistemindeki 2013 Yılı Kurumlar Vergisi Bildirimindeki Yenilikler Hakkında

OCAK AĞUSTOS 2008 PLATFORM İNDEKSİ

KESİN MİZAN GÖNDERME ZORUNLULUĞU KALDIRILDI

No: 2016/45 Tarih:

KDV İADE SÜRECİNDE YAŞANAN SORUNLAR HÜSEYİN F. SALTIK İSTANBUL YMM ODASI İSTANBUL,

TEMEL UFRS Ekim 2012 Divan Otel Ankara. Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Merkezi

SM - Serbest Muhasebecilik, SMMM - Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve YMM - Yeminli Mali Müşavirli

Elektronik ortamda kesin mizanı vermek mecburiyetinde olanlar bildirimlerini ;

Sirküler no: 037 İstanbul, 24 Mart 2011

FİNANSAL EKSEN E-BÜLTEN LİSTESİ

S. 8 İLÇE ZİYARETLERİ

120 SERİ NO'LU KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ ilgili özet açıklamalar ve tebliğ metni aşağıda sunulmuştur.

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2014/117 Ref: 4/117

SİRKÜLER NO: POZ-2014 / 72 İST,

- Ön ödemeli elektronik haberleşme hizmetlerinde özel matrah şekli uygulaması,

No: 2012/77 Tarih:

SİRKÜLER ( ) Konu: Elektronik Ortamda Bildirilecek Olan Kesin Mizan Bildirimi nin Gönderilmesinde Uygulanacak Usul ve Esaslar.

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ

Bas nda TEB. Gaye SARIKAYA NTV ÖĞLE BÜLTENİ BLOOMBERG EKONOMİ SORUYOR

SERBEST MUHASEBECİLİK, SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 40)

İMALATÇI İHRACATÇILARIN BİTMEYEN ÇİLESİ

Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar Anonim Şirketi ve Bağlı Ortaklıkları

42 Sıra No.lu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2010/01

SİRKÜLER RAPOR YMM SÖZLEŞMELERİNİN ELEKTRONİK ORTAMDA GÖNDERİLMESİ. Sirküler Tarihi: Sirküler No: 2008/20

44 SERİ NO'LU SM, SMMM VE YMM KANUNU GENEL TEBLİĞİ

mali açıklamalar YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

mali açıklamalar 2012/ Konu: Vergi Kanunlarında ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapıldı

KDV UYGULAMASINDA İADE HAKKI DOĞURAN İŞLEMDE BULUNAN VE BEYAN EDEN MÜKELLEFLERİN SÖZ KONUSU İŞLEMLERİ TEVSİK ZORUNLULUĞU

GÜNEY MALMÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI

SİRKÜLER (2018/60) İşletmelerinde fiilen bulunduğu halde kayıtlarında görülmeyen, Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede fiilen bulunmayan,

İHRAÇ KAYDIYLA TESLİM ALDIĞI MALI SÜRESİNDE İHRAÇ EDEMEYEN İHRACATÇI İMALATÇIYA ÖDEDİĞİ KDV Yİ İNDİRİM VE İADE KONUSU YAPABİLİR Mİ?

Sirküler Rapor /123-1 ÖZEL SİRKÜLER : HIZLANDIRILMIŞ İADE SİSTEMİ (HİS) KONUSUNDA YENİ KDV GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ İLE DEĞİŞENLER

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ BASIN BÜLTENİ TÜRMOB DAN MALİYE BAKANI NA ZİYARET

1 / 5. Ömür Ceylan (smmm) Serbest Muhasebeci Mali Müşavi. İletişim Bilgileri

YÜKLENİLEN KDV YE AİT FATURANIN GEÇ DÜZENLENMESİ HALİNDE KDV İADESİ YAPILABİL

FİİLİ İHRACI/TESLİMİ ERTESİ DÖNEME/YILA SARKAN YURT İÇİ VE DIŞI SATIŞLARDA MALİYETİN VE HASILATIN AİT OLDUĞU DÖNEM

Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar Anonim Şirketi ve Bağlı Ortaklıkları

A. VERGİLENDİRME DÖNEMİ

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2017/29. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 10) Yayımlandı.

403 NO LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

SİRKÜLER İstanbul,

Katma değer vergisi iadesinde elektronik bildirim

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

YATIRIM TEŞVİK BELGESİ KAPSAMINDAKİ İMALAT SANAYİNDE YAPILAN İNŞAAT İŞLERİNE İLİŞKİN KDV İADESİ

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

99 SERİ NOLU KDV GENEL TEBLİĞİ NİN DEĞERLENDİRİLMESİ

tarihinden itibaren yürürlüğe giren KDV Kanunu nun Geçici 23. Maddesi aynen aşağıdaki gibidir;

İZMİR Sayı: YMM Konu: KDV iadesiyle ilgili bazı listelerin internet ortamında gönderilmesiyle ilgili açıklamala

Konu: 17 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile Yapılan Açıklamalar.

T.C. BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI KAMU HİZMETLERİ STANDARTLARI HİZMET ENVANTERİ TABLOSU

YENİ KDV GENEL TEBLİĞİ VE İNDİRİMLİ TEMİNAT UYGULAMA SI SİSTEMİ:

MAL VE HİZMET BEDELLERİNİN ÖDENMESİ VE TEVSİKİ (BELGELENDİRİLMESİ)

SİRKÜLER (2012/23) İDARİ PARA CEZALARINDA İNDİRİM

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

İHRACAT E-FATURA SIKÇA SORULAN SORULAR. Yeni sistemde yurtdışındaki firmalara nasıl fatura kesilecek? Kur nasıl belirlenecek?

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

SİRKÜLER RAPOR ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ. (Seri No:24)

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

Yap-İşlet-Devret ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu uyarınca Kiralama Karşılığı Yaptırılan Projelerde KDV İstisnası (Sirküler XXXXIII)

1. Sınai mülkiyet haklarından elde edilen kazanç ve iratların kapsamı

FİRMA YÖNETİCİLERİ VE MUHASEBE BİRİMLERİNİN DİKKATLERİNE,

İÇİNDEKİLER. Biz Kimiz? 4 Ne Yapıyoruz? 5 Uluslararası 9

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar,

Sirküler Rapor Mevzuat /121-1

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2019/17

/ 93 AVRUPA BİRLİĞİ ÇERÇEVE ANLAŞMASI KAPSAMINDA YAPILAN KDV İADELERİ

YENİ TÜRK LİRASINA GEÇİŞTE ÖZEL SEKTÖR FİRMALARINCA UYULACAK ESASLAR HAKKINDA SİRKÜLER SİRKÜLER NO: 2004/69

24 SERİ NO'LU ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

İTHALATTA FAZLA VEYA YERSİZ OLARAK ÖDENEN KDV'NİN İADESİNDE SON DURUM

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali MüĢavirler ve Yeminli Mali MüĢavirler Odaları Birliğinden:

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

İşletmelere Özel. TFRS ve KOBİ TFRS. Eğitim ve Dönüşüm Çözüm Ortaklığı programı

Gayrimenkul satışlarından doğan zarar, kurum kazancından indirilebilir mi?

Transkript:

ÖZET * 27.10.2011 tarihinde düzenlenen Odamız Aylık Toplantısı iki oturum şeklinde düzenlenmiş, ilk oturuma İstanbul Vergi Dairesi Başkanı Mehmet KOÇ katılmış ve bu bölüm Oda Başkanı Sezai ONARAL tarafından yönetilmiştir. Mehmet KOÇ konuşmasında özetle, bundan böyle vergi iadesi ile ilgili çalışmaların vergi dairesi ve grup başkanlığı bünyesinde gerçekleştirileceğini ve iadelere bakan memur sayısının da 300 den 1000 e çıkartıldığını, bu sayının dahi yeterli bulunmadığını ifade etmiştir. Diğer taraftan konuşmacı iade ile ilgili vergi dairesindeki çalışma sisteminin de değiştirildiğini, artık yapılan işlemlerin elektronik ortamda merkezden izleneceğini, bu suretle kimin ne yaptığı ve ne kadar sürede yapıldığının kontrol edilerek vergi iade işlemlerine etkinlik kazandırılacağını belirtmiştir. Konuşmacı ayrıca Vergi Denetim Kurulu kurulması ile birlikte kendilerinin denetim gücünün zaafa uğradığını bu nedenle denetim işlerinin yapılamadığını, tahkikatları yapacak bir birime ihtiyacın bulunduğunu ama bu durumun bir şekilde çözüleceğini beklediklerini ifade etmiştir. Toplantının ikinci bölümü Oda Başkan Yardımcısı Vehbi KARABIYIK tarafından yönetilmiş, toplantıya konuşmacı olarak Prof. Dr. Rüstem HACIRÜSTEMOĞLU, YMM Arif AYTULUN ve YMM Nazım HİKMET katılmışlardır. Prof. Rüstem HACIRÜSTEMOĞLU konuşmasında Yeni Türk Ticaret Kanununun kurumsal yönetim ilkeleri üzerinde durmuş, TTK nın adillik, şeffaflık, hesap verilebilirlilik, sosyal sorumluluk ilkelerinden söz ederek bunlarla ilgili yasada yer alan hükümlere dikkat çekmiştir. İkinci konuşmacı Arif AYTULUN 6102 sayılı TTK ile ilgili genel bir tanıtım konuşması yapmış, yasanın esas itibariyle Avrupa Birliği, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü, IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlardan etkilenerek hazırlanmış olduğunu ifade etmiş ve özellikle denetime ilişkin maddelerde yer alan hükümler konusunda açıklamalarda bulunmuştur. Son konuşmacı Nazım HİKMET bundan böyle finansal tabloların uluslararası standartlara göre düzenlenip düzenlenmediğine ilişkin denetimin söz konusu olduğunu, vergi dairelerine değil kamuya sunulmak üzere rapor yazılacağını ve bu raporların hem devletin kurumları, hem bankacılar hem de meslek mensupları tarafından inceleneceğini, dolayısıyla Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarını öğrenmemiz ve hazırlık yapmamız gerektiğini ifade etmiştir. * Bilindiği gibi Toplantı 27 Ekim 2011 tarihinde gerçekleştirilmiş olup bu bakımdan toplantıya katılan konuşmacıların görev ve makamları ile ikinci bölümde yer alan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hakkındaki konuşmalar söz konusu tarih itibariyle geçerli bulunmaktadır. 1

İSTANBUL YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI 27 EKİM 2011 AYLIK TOPLANTISI I. OTURUM BAŞKANI : Sezai ONARAL KONUŞMACI : Dr. Mehmet KOÇ ( İstanbul Vergi Dairesi Başkanı) KONU : İstanbul daki uygulamalar ve YMM ler ile ilişkiler II. OTURUM BAŞKANI : Vehbi KARABIYIK KONUŞMACILAR : Prof. Dr. Rüstem HACIRÜSTEMOĞLU : YMM Arif AYTULUN : YMM Nazım HİKMET KONU : Türk Ticaret Kanunu TARİH : 27 Ekim 2011-14. 00-18. 00 BAŞKAN SEZAİ ONARAL: Değerli meslektaşlarım Odamızın aylık toplantısına hoş geldiniz. Öncelikle deprem dolayısıyla hayatlarını kaybeden vatandaşlarımız için taziyelerimi sunmak istiyorum. Allah kalanlara sabır versin. Burada sizlere bazı taleplerimiz oldu. Oda olarak tabii ki bizim yapabileceğimiz olaylar çok kısıtlı. Yeminli Mali Müşavir arkadaşlarımızın bu konuda kendi değerleri içerisinde zaten yardım edeceklerini biliyoruz. Meslektaşlarımızın ve ülkemizin başı sağ olsun. Bugün Odamıza uzun zamandır teşrif etmeyen İstanbul Vergi Dairesi Başkanımız Sayın Dr. Mehmet KOÇ, aynı zamanda Odamızın da üyesi kendileri, bu toplantı çerçevesinde İstanbul daki gelişmeler hakkında bilgi verecekler. Tabii ki biliyorsunuz Odamızın kurulduğundan bu yana İstanbul Vergi İdaresi ile işlerimiz her zaman aynı anlayış çerçevesinde olmuştur. İşlerimiz hiçbir zaman bu yaklaşım dışında olmamıştır. Odamıza şeref vermekte olan ve değerli zamanını tahsis eden Sayın KOÇ a hepimiz adına çok teşekkür ediyorum. Hepimizi ilgilendiren birçok konuda açıklamalar yapacak ve eminim kısa süre sonra da sizi ilgilendiren önemli konulardan birkaç soruya da cevap verecekler. Beni her zaman 2

dinliyorsunuz o yüzden ben sözü burada kesiyorum ve şimdi mikrofonu Sayın Dr. Mehmet KOÇ a veriyorum ve kendisine çok teşekkür ediyorum. Buyurun! DR.MEHMET KOÇ Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Ben konuşmama başlamadan önce gerek depremde gerek Çukurca daki çatışmada şehit düşen askerlerimize Allah tan rahmet diliyorum. Yaralı olanlara da acil şifalar diliyorum. Yani doğrusu tabiri caizse Yeminli Mali Müşavir arkadaşlara hani ne yaptık ne ettik, ne oldu, bir bakıma hesap verme yeri olarak buraya geliyoruz. Bu benim için de büyük bir imkândır. Burada yapılanları ya da yapılması gerekenleri paylaşmak büyük imkân Tabii Vergi Denetim Kurulu nun kuruluşu, vergi idaresini ciddi anlamda etkilemiştir. Hangi yönde etkilediği zamanla ortaya çıkacaktır. Ama bugünden acil olarak etkilediği belirli noktalar var. Ama konuyu Vergi Denetim Kurulu na getirmeyi istemiyorum. Şu kadarını diyebilirim; Vergi Denetim Kurulunun kuruluşundan bugüne birçok konuda birçok iş askı durumundadır. Çünkü henüz İstanbul da vergi denetim kurulunun birimleri yok. Şu ana kadar çıkan herhangi bir yönetmelik, tamim yok. O nedenle 10 Temmuzdan bu yana bu tür işlerden denetim boyutu olan işler beklemektedir. Bu nedenle işlerde aksama var. Bu çok genel bir şey. Onun için vergi daireleri işleri yetiştiremediğinden yakınıyor. Artık neticede yakınma kalmadı. Gerçekten bu Mart ayında alınan 2000 gelir uzman yardımcısının büyük bölümü denetim ve KDV iadesi birimlerinde görev yapmaya başladılar. Çok yakın bir dönemde herhalde işlere hâkim hale gelirler. Bu idarenin yükünü bir hayli hafifletti. Tabii bu 2000 kişinin alımıyla ilgili hem avantaj hem dezavantaj oldu. Bir anlamda bir takım problemlere neden oldu. Geçen yıl Gelir İdaresi Başkanlığı nın yapmış olduğu bilgisayar ihalesi, firmalardan birinin itirazı üzeri iptal edildi. O nedenle bu yıl 2000 Gelir Uzmanı alındı ama bunların kullanacakları bilgisayarlar temin edilemedi. Her dört personele bir bilgisayar düşer gibi bir durum ortaya çıktı. Ama bu yıl ihale tekrar yapıldı ve şu ana kadar bir itiraz yok. Bilgisayarların da gümrükte ithalat işleri tamamlandı. Şu an itibariyle önümüzdeki ayın sonuna kadar her memurun bir bilgisayarı olacak şekilde dağıtım yapılacak. Bu nedenle gelir uzman yardımcılarının vergi dairelerindeki insan kaynağına katılmalarının, iş ve işlemleri olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum. Tabii bu ay ve önümüzdeki ay idaremizdeki olay KDV İadesi. Öncelikle şunu söyleyeyim; bugüne kadar bir uygulama vardı, vergi dairelerinde yüz bin ile bir milyona kadar grup müdürlüklerinde, bir milyonun üstü de başkanlıkta Cağaloğlu nda KDV grup müdürlüğünde sonuçlandırılıyordu. Son kırk beş gündür Cağaloğlu nda hiçbir şekilde iade işlemi yapılmıyor. Şöyle ifade edeyim bütün iadeler vergi dairelerinde ve uygulama grup müdürlüklerinde sonuçlandırılıyor. Yüz binin altında vergi daireleri, yüz binin üzerindeki tutarlar ne olursa olsun uygulama grup müdürlükleri yetkili kılındı. Bununla KDV müdürlüğünün kuralları koyan, uyulup uyulmadığını kontrol eden, uygulamadaki aksaklıklarla uğraşan bir birim haline gelmesini bekledik. Diğer türlü KDV Müdürlüğünün tüm enerjisini KDV iadelerine yoğunlaştırıyoruz. Dağılıma baktığımızda KDV iadelerinin % 1 i KDV Grup Müdürlüğü tarafından sonuçlandırılıyor, % 14 ü Grup Müdürlüğünde ve %85 i vergi dairesinde sonuçlandırılıyor. KDV iadelerinin % 1 ini 3

gerçekleştirilebilmek için KDV Müdürlüğü nü bu kadar bloke etmek çok anlamlı değil. Bu nedenle artık KDV Müdürlüğü bu tür iade işlemlerini gerçekleştirmeyecek. Tabii biz bu KDV İadelerindeki problemi çözümleyebilmek için biraz daha net eylemler ortaya koyduk ve iki hafta önce yaptığımız bir müdahale ile her dairede en az üç tane KDV iade biriminin kurulmasını mecburi hale getirdik ve her birimde ayrı ayrı şef ve her birimde en az dört memur görevlendirdik. Dolayısıyla vergi dairelerinde, 12 si Gelir uzmanı ya da memur, üçü şef olmak üzere en az 15 kişi görev yapar hale geldi. Tabii en az 2 müdür muavini de görevlendirdik KDV iadesi için. Şimdi rakamlarla şöyle diyeyim bütün İstanbul da KDV iadelerine bakan toplam personel sayısı 300 ün altında idi bu uygulama yapılmadan önce. Şu anda bu rakam 1.000 e yakın tahmin ediliyor. Yeterli midir? Yeterli değil ama ancak bu kadarını şu anda bir araya getirdim. Bu kadar yeni elemanı sürece dâhil edebildim. Daha çok yapıldığında öğrenme sürecinde bir takım problemler çıkıyor. Bu nedenle biz vergi dairelerinde yeni bir dönem başlatma kararlılığı, özellikle KDV iadeleri bağlamında konuşuyorum. Bir şey daha yapıyoruz. İnşallah 1 Ocak tan itibaren o da uygulamaya girecek. Büyük ölçüde tamamlandı. Bu memur arkadaşların takıldığı bir konu var. İşte bildirim yok, harçlar yok, tekrar bildiriliyor tekrar karşılanıyor tekrar bildiriliyor diye. Şimdi iade talep edildiğinde girişi yapılacak, Memur hangi eksiklikleri tespit etti, şef hangi eksiklikleri tespit etti, müdür muavinine, müdüre kadar gelinecek ve bu elektronik olarak merkezden görülecek. Kim neleri tespit etti. Diyelim ki müdür muavini hangi eksikliği buldu, programda görülecek. Memur ne buldu da şef onu kaldırdı. Bunlar görülecek. Dolayısıyla aradan beş yıl da geçse, on yılda geçse hangi personel hangi firmada hangi eksikliği buldu görülecek bu tabloda. Bununla iki şeyi bekliyoruz. Bir, her memurun mükelleften mükellefe farklı davranmaması, iki, o iş personelde kaç gün bekledi onu görmüş oluyoruz. Üç, böyle çok dağıldığında efendim mükellefle aranızda Yeminli Mali Müşavirlik anlaşması yaptığınıza dair sözleşmenin damga vergisinin ödenip ödenmediğine dair bu konuyla ilgili taleplerin olup olmadığını da bu programda görmüş olacağız. Yani vergi dairelerinde KDV iade birimlerinde çalışan arkadaşlar yeminli arkadaşlardan, ya da mükelleften ne talep ediyor, başlangıçtan takibi mümkün hale gelecek. Ve bir müddet sonra personel yönünden de öyle bir kontrol yapılabilecek. Mesela doğrudan doğruya kişiye özel, Sayın Ahmet Mehmet oğlu bugüne kadar KDV konusunda yapmış olduğunuz çalışmaları gördük, ancak şu hataları çok sık yaptığınız görüldü. Bundan böyle bu konuda daha dikkatli olmanız gerekir, şeklinde uyarma imkânı olacak. Ya da aksine çok olumlu dikkatli tetkikleri olanları da görürüz. Onları da takip etme imkânı olmuş olacak. Dolayısıyla bu program için şu anda ben Yeminli Müşavir arkadaşlardan destek bekleyeceğim. Şu nedenle ki, bir takım bilgileri oraya girmek gerekecek. İlk başta yorabilir, ilk kayıtlarda bu tür problemler olabilir. Ama Yeminli arkadaşları bir kere oraya kaydedince onunla ilgili tüm bilgiler daha sonra otomatik olarak oraya monte edilebilir hale gelecek. Ama ilk yapıldığında muhtemelen bir takım sıkıntılar olabilir. 4

Tabii bu arada yine yeminli arkadaşları dolaylı da olsa ilgilendiren bir uygulama daha yaptık. Hakikatten benim vergi dairesi başkanı olarak hayret içerisinde kaldığım ve utandığım bir konu. Vergi dairelerindeki yoklama anlayışının bir sıkıntısı. Örnek vereyim rakamlarla konuşuyoruz. Şöyle bir şey oldu; 1 Temmuz itibariyle vergi dairelerinde, elinde ortalama 300-500 yoklama vardı bekleyen. Çünkü her dairede ortalama dört yoklama birimi var ve onların bunu bitirme ihtimalleri yok. O nedenle yeni aldığımız ekibin yaklaşık binini bu yoklama ve denetim işlerine ayırdık ve onları da dairelerde görevlendirmedik. Uygulama grup müdürlüklerinde görevlendirdik. Vergi daireleri bu yoklama taleplerini bu denetim koordinasyonlarına gönderiyorlar ve altı arkadaştan biri altı değil de altmış arkadaştan her ay herhangi biri o yoklamayı yapabilir hale geldi. Bununla bir takım uygulamadaki yanlışlıkları giderebilir. Çünkü yoklama memuru az olunca uygulamada bölgeyi çok az tanımaktan, bölgede çok sık bulunmaktan kaynaklanan, yakın mesafe oluşmasından dolayı bir takım handikaplar oluyor. Bu arada 6111 le ilgili uygulamalar gündeme geldi. Memnuniyetle şunu ifade edebilirim ki; 6111 den yararlanmak için başvuruda bulunup da bu başvuruyu ihlal eden mükelleflerin oranı % 14 şu an itibariyle. Bu süre içinde bizim için çok çok iyi bir rakam. Onlarla ilgili bir takım çalışmalar yapıyoruz ama oran olarak gayet iyi. Şunu gördük bu oranın gelecekte de düşmeyeceği çok büyük bir düşüklük meydana gelmeyeceğini tahmin ediyoruz. Çünkü genelde uymayanlar daha ilk baştan uymuyorlar. Bugüne kadar buna dâhil olanlar bugünden sonrada ödemesini devam ettirecekler diye umuyoruz. Tabii bu arada yine KDV ile ilgili malum indirim oranları gibi KDV tebliğ taslağı var internette. Onunla ilgili bir takım çalışmalar yapıyoruz. Bu ilettiğimiz konular da tabii bir şekilde neticelenecek. Ne gibi? Yani bir alıntı olarak söyleyeyim; binanın yapılması için zorunlu olan istinat duvarı var. Şimdi bir maliyeci olarak bir duvarın zorunlu olup olmadığını nereden anlayacağım? Muhtemelen şöyle olacak. Bir belediyeden bunun zorunlu olduğuna dair bir belge getirecek. Ya da zorunlu olmayan bir duvar neden yapılsın ki. Adam iade almak için duvar yapar mı? Gelir İdaresi Başkanlığıyla görüşmelerimiz sonucu talebimiz şudur. Mümkün olduğu kadar takdir haklarımızı daraltalım yani zorunluydu değildi, kişiden kişiye değişen, özellikle m² olayı, 150 m² den büyüktü küçüktü, otopark binanın içindeydi dışındaydı, biz bu tartışmaların çoğunu İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı olarak yaşamak istemiyoruz. Yani otopark büyük olsa ne olur küçük olsa ne olur!! Bu kadar trafiğin yoğun olduğu bir yerde Ve bunun sonucu hizmet. Gelir İdaresi Başkanlığıyla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Tabii ki o yıllardır konuşulan konular inşallah yakın bir dönemde neticeye kavuşacak, öyle görünüyor. Yani 150 m² ye kadar yüzde bir, birden bire işte yüzde altı. Bunların verdiği sıkıntılar var. Tebliğ kapsamını da tek tek inceledik. İtirazlarımızı belirtiyoruz. Yani bir de hakikaten biz de yeminli arkadaşlar gibi böyle belli olmayan konulardan rahatsızlık duyuyoruz. Tabii ki burada farklı bir konuşma ortamı olsa Yeminli Mali Müşavirin rolü nedir konusuna da girmek isterdim. Şimdi Yeminli Mali Müşavirlerde şöyle bir problem var. Eğer müşavir 5

yeminliyse idare bir yeminli müşavirin yazdığı rapora itibar edecek mi etmeyecek mi? Eğer etmeyecekse niye yemin ediyorlar? Yeminlilerle ilgili durum enteresan bir noktaya geldi. Şöyle ki, bir idareci olarak baktığımda vergi dairelerinin KDV iade servisleri Yeminli Mali Müşavir ofisleri gibi çalışmaya başlıyor durumda. O kontrolleri benim yapmam gerekmiyor. Mademki firmanın Yeminli Mali Müşaviri var. Yeminli Mali Müşavir yapsın. Yeminli Mali Müşavir raporu geldiğinde benim işim bitmeli. O raporu gördüğümde benim işim bitmeli. Ama hem rapor var, hem yine kontrolüm var. Ve buna rağmen de problem var. Öyle bir şey de var. Yani yeminli de kontrol ediyor, idare de kontrol ediyor buna rağmen sıkıntılı durumlar ortaya çıkıyor. Fakat bir şekilde bizim bu konuda karar vermemiz gerekiyor. Yani Yeminli Mali Müşavirin rolü nedir? Ve gerçekten mükellef için de bu önemli. Bu konu daha derin tartışmayı gerektiren bir konu. Ben buradaki arkadaşlarımızın birçoğunun Maliye Bakanlığı kökenli olduğunu düşünerek biraz da Vatan Caddesindeki binamızla ilgili bilgi vermek istiyorum. Dün itibariyle Vatan Caddesindeki binanın temelini attık. Yani hakikaten ben tam karar veremiyorum. Temel atma işin başlangıcı mıdır sonucumudur? Şimdi bugüne kadarki tecrübelerime göre temel atmak işin başlangıcıdır derdim. Ama benim gördüğüm tecrübede temel atmanın işin sonucu olduğunu anladım. Şöyle ki, binayı yıktık inşaat ruhsatı alacağız. Yerin bir bölümü Suriyelilere ait. Malum Suriyelilerin yerlerini kayyım idare ediyor. Mahkemeden karar çıkardık kamulaştırdık. Bu defa yerin bir bölümü vakıfların çıktı, vakıflarla problemi çözdük, belediyenin işte bu imar planı uygulamalarından kaynaklanan sorunlar çıktı. Projeyi yaptık, belediyeden geçti Anıtlar Kuruluna takıldık. Anıtlar Kurulunun dediği gibi yaptık. Belediyeye takıldık. İnanın bana; yani burada umuma açık konuşuyorum. İkisinin istediği gibi yaptık, mahkeme Fatih bölgesinin 1/1000 lik planlarını iptal etti. Ve en nihayetinde dün itibariyle temeli attık. Şöyle bir gösterişli bir tören yapamadık, yapmadık. Sayın bakan da katılmadılar. Malum Doğu Anadolu daki deprem ortamı Ama inşaatın da bir an önce başlaması gerekiyordu. İnşallah 2012 Ağustos ayı müteahhidin verdiği tarih Ama idare olarak üç ay da hata payı öngörüyoruz. 2012 nin Kasım ayı gibi binayı teslim alıp Aralık ayının sonuna kadar hizmete geçmesini bekliyoruz. Tefrişat ihalelerini de yapıyoruz. Ve 1 Ocak 2013 itibariyle Vatan Caddesinde hizmet vermeye başlayacağız. Eğer bir mani gelmezse. Yine Kartal tarafında bir binada Vodafone vardı. Onlar da Ağustos ayı gibi çıktılar. O binayı da ihale ettik. Yakacık ve Kartal Vergi Daireleri de oraya taşınmış olacak. Ümraniye Vergi Dairesinin bulunduğu binalarla Bayrampaşa nın bulunduğu binaların da yıkım kararlarını çıkarttık. Yani şu andaki durumu söyleyeyim. Bu iki kompleksi de yıkıp yeniden yapacağız ve bu durumda biraz toparlanmış olacağız. Ha bu önemli mi, evet önemli Yani arkadaşlarımızın çalışma ortamları hakikaten yaptıkları işi etkiliyor. Ben son olarak Vergi Denetim Kurulu yla ilgili biraz daha somut bir bilgi paylaşmak istiyorum. O da şudur: Vergi Denetim Kurulunda görev yapan arkadaşlar sayın bakan a bağlı olarak görev yapıyorlar. Dolayısıyla bu ne getiriyor; Şimdi İstanbul da on iki bin personel var. Bunların yaklaşık yılda bini tahkikat geçiriyor. Şimdi bu tahkikatları kim yapacak. Soruşturmaları 6

mecburen vergi dairesi müdürleri ve grup müdürleri yapacak. Yani on iki bin küsurluk teşkilatın denetim birimi kaldırıldı. Bu tür görevleri idari birimlere yaptırmak zorundayız. Haliyle idarecilerimizin idarecilik göreviyle ilgili bu tür görev yapmaları idarecilik görevlerinde bir takım aksaklıklara neden olacaktır. Onu buradan görmek mümkün ve şu anda bile grup müdürlüklerinde dört ya da beş tane kovuşturma birikmiş durumda. Onlar da sürelidir. Burada evet yani bu teşkilatın denetim ihtiyacı var. Bu tahkikatları yapacak bir birime ihtiyacı var. Ama biz bunun bir şekilde çözüleceğini bekliyoruz. Diyelim ki aynı problem başka günlerde de vardı. Yani bu kadar kalabalık bir teşkilatın bir şekilde kontrolü gibi Dediğim gibi alttan şikayet geliyor, Vergi Denetim Kurulu niye yapmıyor gibi. Ama 4483 olayları var iken geliyor ve kanunda bir hüküm var. Valiliğin Vergi Denetim Kurulu üyelerine talimat veremeyeceğine dair. O nedenle orada da bir açılım yapma imkânı yok gibi görünüyor. Ben genel olarak bunları ifade ettim. İstanbul un fotoğrafı budur. İnşallah 1 Ocak tan itibaren ben yine ihtiyatlı davranıyorum. Daha iyi bir şekilde, daha hızlı bir şekilde hizmet edilecek. Şunu da belirteyim; Çok kısa bir cümle halinde hatta. Her nedense KDV iade biriminde çalışan arkadaşlarımızın sayısını arttırmakta büyük güçlük çektik. Yani nedenini bilemiyorum ama her daire bizim dairede bu konuya gerek yok. Ben KDV iadelerini zamanında yetiştiriyorum diyor. E peki bekleyen dosyalar neden birikiyor? Böyle bir problem de var. Ama buna rağmen net bir şekilde hiçbir iş yapmasalar bile, biz bu arkadaşları görevlendiriyoruz. Velev ki orda bomboş otursunlar. Bunu idare olarak göze aldık. O arkadaşları görevlendirdik. Hiçbir işleri olmasa bile KDV iade biriminde boş olarak oturabilirler. Yeter ki bu işte eleman sayısını arttırabilelim. Şimdilik bu. Herhalde ifade edebildim derdimi. Hepinize teşekkür ediyorum, saygıyla selamlıyorum. BAŞKAN SEZAİ ONARAL Efendim, sayın başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Vatan Caddesi nde temel atmış olmasından dolayı Sayın Başkanı yürekten kutluyorum. Size şimdi çok basit bir şeymiş gibi gelir ama. 1993 Senesinde yaşanmış olaylar var. Orası Kemal KILIÇDAROĞLU nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde İstanbul Defterdarlığı ayda otuz milyar lira parayla kiralanmıştır. Fakat üç sene boş bırakılmıştır. Bak! Üç sene. İlk temel başlattığımız sene dört ay içerisinde bütün milleti ayaklandırarak vergi dairelerini oraya taşıdım. Yani bir idareci olarak sayın başkanın bunu böyle başlangıç ve sondur diye anlatırken yaptığı çabaları dikkate almanızı ifade etmek için söylüyorum. Gerçekten çok zor bir iştir. Hele İstanbul gibi bir yerde Anıtlar Kurulu gibi bir sürü kurumların devreye girdiği bir yerde kendi malınıza bile sahip çıkamıyorsunuz. Üstelik Katma Değer Vergisi ile söyledikleri bir sürü gerçekleri ve özellikle yapmış olduğu yeni uygulamadan dolayı da ayrıca kendisini kutluyoruz. Yani vergi dairelerinde KDV iadelerinde takviye yapmak için yeni personel takviyesi yapmak için yaşadığı zorlukları da takdirle karşılıyoruz, sayın başkanın. 7

Şimdi sayın başkanın çok fazla zamanı yok. Arkadaşlarımızdan bu konuda soruları varsa üç dört tane soru alalım. Yani idareyle ilgili sormak istedikleri Sayın başkanı her zaman burada göremiyoruz biliyorsunuz. Ve isimleri alalım: Yahya KIZILGÖK, Hüseyin GÜL, Atilla UYANIK. Sayın Yahya KIZLGÖK ten başlayalım. Buyurun Yahya Bey. Yahya KIZILGÖK: Sayın Başkan, hoş geldiniz diyoruz. Sayın üstatlar, Sayın Oda Başkanımız. Benim idareye yapabileceğim iki öneri var. Bir tanesi vergi dairesi yöneticilerinin yetki kullanmaktan çekindiklerini görüyorum. Bunun acaba sebebi nedir? Haklı gördüğü konularda dahi bir üst makama sormak gereği duyuyorlar. Şu anda benim başımdaki olay, yedi aydır yazılarım bakanlığa gidiyor, bakanlık onay veriyor, bir de bunu soralım diyorlar, tamam haklısınız da diyorlar bir de bunu soralım. Acaba sorumlulukları var da yetkiyi olumlu kullanmaktan mı çekiniyorlar. Ama olumsuz olanı kullanabiliyorlar, gayet rahat. Bunun sebebi nedir, bunları bir araştırmak gerekmez mi? Çekiniyorlar, açıkçası. Ya bir soralım. Grup Başkanına soralım deniliyor, grup başkanlığından bakanlığa gidiyor. Böyle bir olay var. Tabii uzun vadeli ama buna bir çözüm gerekir. Çünkü işler ondan da birikiyor. İkinci konu da bu indirimli oran uygulamasına benim birkaç önerim de oldu. Kabul görmedi. Haksızlık oluyor. Bilhassa ihracatçılarda indirimli oran uygulaması Taa ki KDV yükünü yüklenen KDV yle hallettiriyorsunuz. Burada bir haksızlık var. Genel oranı uygulayan aynı firma ile yüklenen KDV yle ilgili oran nedeniyle sadece yüklenen hesaplatıp onu halletmeniz yani izole etmeniz genel olarak söylersek haksızlık var. Burada tahsil edilen KDV nin ayrı hesaplatılması lazım. Onun için de genel orana tabii alışlar için iadeye tabi olacak tutarın bir yükleneni olabilir. Burada büyük bir haksızlık görülüyor ve birikiyor. Neye göre genel oran, mükelleflere göre. Tabii ihracattaki gibi değil. Teşekkür ederim. BAŞKAN SEZAİ ONARAL Yahya Bey e teşekkür ediyoruz. DR.MEHMET KOÇ: Herkesin yaşadığı bir tecrübe var ve o tecrübeyi dikkate alıp davranıyor. Örnek vereyim burada herkes Yeminli Mali Müşavir. Bundan altı ay kadar önce bir Vergi Dairesine polis bir operasyon yaptı. Bir arkadaşımızı gözaltına aldı. O Vergi Dairesi altı aydır iade yapamıyor. Otomatik olarak çekinme başlıyor. O mu olur bu mu olur. E.. o arkadaşlar bırakılıyor ama bırakıldıkları haber olmuyor hiç. Yine geçen hafta kamuoyuna yansıyan bir şeyi paylaşayım. Adliye de bir zabıt kâtibi, mahkeme kâtibi efendim, orada burada bir tane de maliyeden evrak memuru var deniliyor. Hâlbuki olay vergi dairesi sorunu değil, ama şimdi bu haber çıkınca bütün daireler bir plan yapıyor, otomatik olarak. Dolayısıyla bir iki olay yaşayan üçüncüsüne kalkışamıyor. İnisiyatif kullanma oranı giderek azalıyor. Bu indirimli oranla ilgili, birikmeyle ilgili söyleyeyim. Bizim çalışmalarımıza göre, bakanlık olarak kastetmiyorum çünkü kabul görmeyebilir. Ama bizde örneğin inşaat işleri vatandaşın daha temeli bile atmadan projeye işte ruhsata oraya buraya ödeme yapıp KDV ödeyip üç yıl 8

dört yıl bunu taşıyıp ondan sonra da iade alabildiğini görüyoruz. Bu nedenle bunun bu kadar gecikmeden bir çözümü olabilir mi? Bunun üzerine İstanbul Vergi Dairesinin yaptığı çalışmalar var. Yani belki tamamı iade edilemez ama farklı yöntemler olabilir mi diye bakıyoruz. YAHYA KIZILGÖK: Ben bundan bahsetmiyorum. Ben sonuçta, kalan bakiyelerden bahsediyorum. Netice itibariyle bu haksızlık oluyor. Bu nedenle de haksızlık oluyor diyorum. DR.MEHMET KOÇ: teşekkür ederim. Bununla ilgili bir şeyler yapma imkânı olur mu diye araştıracağım. Evet, BAŞKAN SEZAİ ONARAL Sayın Mustafa Buze buyurun. MUSTAFA BUZE: Değerli divan ve saygı değer meslektaşlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın başkanım KDV iadesi sistemi içerisinde Yeminli Mali Müşavirin tasdik, raporlama gibi ilişkileri ve işleri ne olacak? Kararsızız, bu konuda ne olacak diye bir serzenişte bulundu ve ben olsam hiçbir şey olmadan gönderilmişse nasıl olsa bakıyor dedi, haklısınız. Çok kolay çözümü var. Sizin memurunuzun yetkisini bize verin, biz Yeminli Mali Müşaviriz. Biz o risk analiz raporlarını görelim, neler istiyorsanız tamamlayalım, onlar tamamlanmış olarak raporlarımızı verelim, siz yorulmayın. Niye bunları bizim yerimize yapıyorsunuz. Biz yapmaya talibiz. Yaparız biz bunları. Bir ikincisi orada ya çok saçma demek istemiyorum 6111 e göre vergi affında bulunmuş, bulununca izin belgesi yok diyor. Böyle sorular soruyor falan. Bu tür soruları da oradan ayıklarsanız teşekkür ederim. Buna benzer olaylar aklıma geldiği için söylüyorum. Bu bir öneri... Bence hem memurların yükünü hafifletecektir, hem de süreci hızlandıracaktır. İkincisi Yahya Bey söyleyince aklıma geldi. Bu yüklenilen KDV listesi daha önceki platformlarda da dile getirdim ki yanlış bile demek az. Böyle bir liste olamaz yani. Yüklenilen KDV yi tespit etmemiz o malı buradan aldım, bunun bu kadarını bilmem ne yaptım falan gibi. Yani liste yapmamız mümkün değil. Bire bir yanlış yapın diye o liste. Hem mükellefe hem de vergi idaresine. Bunun bir tek yolu var. Bir ihracatçı mı bu? ihracatçı iç piyasaya satsaydı ne kadar KDV alacaktı? Şu kadar alacaktı. Devredeni olsaydı ne yapacaktı, devredenle mahsuplaşacaktı. Bunun hesabını böyle yapmak lazım. Aynı şeyi indirimli oranda da yapmak lazım. Genel oranda ne yapacaktı şu kadar devredeni müsaitse üstünü verirsiniz olur biter. Hesap böyle olursa böyle yüklenileni işte faturanın bilmem ne tarihinden sonra gelmiş, bu yükleme olur mu? Ya yemek parası oluyor, ya servis parası oluyor ve aydan aya geliyor faturası. Yani böyle sorunlar var oralarda. Sorunları biliyorsunuz, çok da söylemek istemiyorum. Dolayısıyla eğer işler böyle olursa o zaman şunu dersiniz Yeminli Mali Müşavire bu işler verilirse; Size açtık, gidin bakın onları bir güzel denetleyelim, altında ne var ne yok. O sizin sorduğunuz bizim rapordaki eksik kısımları tamamlayalım, dosyalar size tekemmül etmiş şekilde gelsin. Eminim, bu yanlıştan kurtuluruz. Yanlış bile diyemiyorum. O liste yalan listesi yani. Teşekkür ediyorum. 9

BAŞKAN SEZAİ ONARAL: Mustafa Bey, yalan demeyelim de doğru olmayan diyelim. MUSTAFA BUZE: Peki teşekkür ediyorum, iyi günler diliyorum. DR.MEHMET KOÇ: Bana göre Yeminli Mali Müşavir raporu geldiğinde benim kafam şöyle bakıyor olaya. Ben yeminli raporunu gördüğümde işlemimi yaparım. Ama bu yetkiyi kötüye kullandığını düşündüğüm adamın bir daha Yeminli Mali Müşavirlik yapamamasını düşünüyorum. Yani başka türlü bununla mücadele etmenin imkânı yok. Şimdi öyle olaylar oluyor ki anlamakta güçlük çekiyorum. Hakikaten daha rapor gelirken diyor aman ha dikkat et diye. Yani her ne kadar rapor diye görünse bile altında bomba var denilen raporlar var. Bu da bir gerçek yani Peki, bunlardan bir yaptırımla karşılaşan kaç kişi var? DİNLEYİCİ: Çok var, çok var. BAŞKAN SEZAİ ONARAL: Şimdi bana açıklama imkânı doğdu. Şimdi buna 90 lı yıllardan bakarsanız Maliye Bakanlığı şimdiki gelişmeler çerçevesinde bu tür bilgilerin hiçbirisi yokken ve kendi inceleme elemanlarına bunu yaptırırken Yeminli Mali Müşavirlik mesleği KDV iadesi olayında dolduruldu. Emekleme dönemindeyken. Ben biliyorsunuz çok eski başkan olduğum için bu odada üç defa biz bu işi yapmayalım diye oylama yaptık. Tam o sırada Odamızda beş altı yüz tane Yeminli Mali Müşavir vardı. Bunun yüz, iki yüz tanesi Katma Değer Vergisi iadesi yapıyordu. Dolayısıyla ekmek parası dolayısıyla buna evet denildi. Kusura bakmayın, bu meslek uzun vadeli bir meslek hanımlar, beyler. Başlangıç noktasında hatasıyla sevabıyla birçok olaylar yaşanmıştır. Ama Yeminli Mali Müşavirler bunun faturasını ödemiştir. Bizim kamuoyunda idare ve geldiğimiz noktadaki ilişkiler bizi bu noktaya getirmiştir. Ben o zaman size şöyle söyleyeyim. Ben yüksek sesle söylüyorum. Katma Değer Vergisinin artık İstanbul idaresi için söylüyorum. Bunu yapabiliyorsa ki yapamaz, iddia ediyorum. Hukuki yönden bahsedeyim size. Bakınız burada bin yüz tane çalışanlar listesinde Yeminli Mali Müşavir var. Bunların % 3 ü ve 5 i iyi niyetli değil, olabilir. Burada bizim en büyük görevimiz on senedir Disiplin Kurulunu Cuma günleri toplayıp karar vermek. Bir YMM hakkında iddia geliyor, biz disipline gönderiyoruz, Disiplin Kurulu kararı veriyor. Ha Sayın Başkanın dediği gibi değişik odalarda farklı cezalar verilmiş olabilir. Ama iddia ediyorum; bugüne kadar bu Odaya gelen 1300 tane rapor var. Bu konuda İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası ve Disiplin Kurulu çok deneyimli ve gelişmiş durumdadır. Buradan kararı aldınız. Üst kurul var. TÜRMOB Disiplin Kurulu. Oradan da aldınız. Arkasından mahkemeye gidiyorsunuz. İdari yargıya gidiyorsunuz. Bu şekilde bizim meslekten men ettiğimiz sekiz on tane yeminli mali müşavir var, bunlar resmi gazetede yayınlandı biliyorsunuz, burada herkese açık isimlerini söylemeye gerek yok, burada siz de görüyorsunuz. Bunların oradaki süreçten geçtikten sonra mahkeme diyor ki efendim usul bakımından bunda bir eksiklik var, araştırma tarafından. Tekrar Çalışanlar Listesine kaydediyorsunuz. Tekrar hakkında muameleye başlıyorsunuz. Bu 3568 Sayılı 10

Kanunun bize uygulattığı bir şey. Üstelik kendi Odamız için söylüyorum. Bu konuda en hassas olan Oda İstanbul Yeminli Odası dır. Ama hukuki işlemlerin bu şekilde işlemesinden dolayı iyi niyetli Yeminli Mali Müşavirler kötü niyetli Yeminli Mali Müşavirden ayrılıp rahat yapamazlıktan kaynaklanıyor. Hukuk sistemi böyle. Biz bugüne kadar daha Disiplin Kurulu na göndermezlik ettiğimiz hiçbir arkadaşımız olmamıştır. Üstelik tabii buradaki Odanın olumlu yaklaşımı Sayın Başkan, bizim buradaki arkadaşlarımızın % 95 i çok rahat. Olumsuzluklar bizi de çok rahatsız ediyor. Olaya biraz da bu yönden bakılmasını rica ediyoruz. Teşekkür ederim. DR.MEHMET KOÇ: Biz sadece tespit ediyoruz. BAŞKAN SEZAİ ONARAL: Ben size şöyle bir şey söyleyeyim ben İstanbul Defterdarı iken rapor verildiği günün ertesi günü alınıyordu efendim. Yani bunu yaşayan bilir yaşayan arkadaşlar var. Şimdi nasıl oldu ne oldu falan değil. Şimdi biz sizin görüşlerinizi biliyoruz. Biz de idareci olmaya çalıştık. Vergi dairesi müdürü bakıyor ki cinsine cibilliyetine haklı olarak bazı eksiklikleri istiyor. Yoksa sizin dediğiniz, olması gerekenler. Tüm araştırmaları idare yapıyor. Bizdeki handikap şu: Bu raporları Yeminli Mali müşavirler yapıyor, tek tek inceleniyor. O zaman hamle kaybı zaman kaybı. YMM ler bunun meraklısı değil Sayın Başkan. Ama kusura bakmayın bu hepimizi ilgilendiriyor. Sayın Başkan da Odamızın bir üyesi. Yani bu meslek Katma Değer Vergisi İadesi yazmak için kurulmadı. Ama bunlar olacak, faturaları ödeyeceğiz. Ama geldiğimiz yerde hala bunun etrafında dolaşırsak, belki biraz haksızlık olur diye düşünüyorum. Söylemek istediğim sadece buydu. Evet. Atilla UYANIK, pardon! DR.ATİLLA UYANIK: Efendim herkesi saygıyla selamlıyorum. Sayın Başkanım hoş geldiniz. Sayın Başkanım bir konu vardı, dün Ankara ya gitmiştim. Gitmişken Maliye Bakanlığı na uğradım. Bildiğiniz üzere Maliye Bakanlığı Stratejik Plan yayınladı. Plana baktığınızda gönüllü mükellef uyumundan bahsediliyor. Fakat ben Bakanlığa gittiğimde oradaki görüştüğüm kişiye mükellefleri küstürüyorsunuz. Sorun şu; gerek İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı nın KDV Usul Müdürlüğü nün gerekse vergi dairesi müdürlüklerinin kendi aralarında ciddi bir çelişki var. Sayın Başkan, Maliye Bakanlığı ndan benim görüştüğüm kişinin görüşüyle, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı nda görüştüğüm kişi arasında uçurum var. Böyle bir sistem olamaz. Yani ben derdimi anlatabilmek için neden Maliye Bakanlığı na Ankara ya kadar gitmek zorunda kaldım. O beni anladı. Allah razı olsun. İsimleri burada söylemek istemiyorum. Ben isterdim ki Vergi Dairesi Müdürü de konuya konsantre olsun ve beni anlasın. O beni Ankara lara kadar yormasın, isterdim. Çok basit bir soruydu. Burada konuyu açmayacağım. Çok basit bir soruydu ve Bakanlık anladı ve sorumu kısa zamanda cevapladı. Konu İndirimli KDV İadesi ile ilgiliydi. Sanırım herkesin indirim oranla ilgili problemi var. Yani olayın mahiyetine göre bir gider harcaması var kabul görüyor. Fakat fatura iki gün önce gelirse kabul ederim. Ama fatura iki gün sonra gelirse yani 29 u cumartesi aynı dönemin geçtikten sonra gelirse kabul etmem. Yani bu kargadan başka kuş tanımam demek. Eğer mahiyete göre doğruysa, fatura iki gün sonra 11

geç geldiği için kabul etmemek de neden. O zaman faturayı geç kesen mükellefe usulsüzlük cezasını kesersiniz. Bu kadar basit bir çözümü varken beni Ankara ya kadar neden yordunuz. Şimdi efendim YMM lerin oldukça fazla sorumluğu var fakat yetkisi sınırlı. Adalet Bakanlığında UYAP diye bir sistem var. Ulusal Yargı Ağı. Orada avukatlara ayrı bir yeri açılmış. VEDOP ta da YMM ler için böyle bir bölüm yapılabilir ki yapılması lazım. Kim sahte belge kullanmış, kim beyannamesini zamanında vermemiş! Bunları toparlamamız da zaten mümkün değil. Yani imkânsız bir durum Fiili imkânsız olan bir şey Anayasaya aykırıdır. Siz de Anayasaya aykırı bir şey istiyorsunuz. Bir beklentiniz var. Yani bizim yetkimiz yok ama sorumluluğumuz var. Dolayısıyla burada UYAP benzeri bir sistemin gelmesi gerekiyor. VEDOP da ya da İnternet Vergi Dairesinde Maliye Bakanlığı nın bu sistem içerisinde YMM ler için mutlaka bir yer açılıp bizim oradan bilgi almamız gerek. Yani biz zaten ne yapacağız. Biz sadece oradan görüntü alacağız. Bu her YMM nin hakkı diye düşünüyorum. Biz mühür aldığımıza göre dosya hazırlama memuru değiliz Sayın Başkan. Vergi daireleri gibi KDV dosyaları hazırlayan işte şu tutanağı getir, bunu getir, imza sirküsünü getir, şunu getir, bunu götür diye komik bir duruma düştük. Ben sadece vergi dairesine evrak taşıyorum. Benden istenileni yapıyorum. Ben kendiliğimden bir şey yapmıyorum. Bakın, YMM olarak ben kendi bilgi ve becerimi kullanmıyorum. Ben sadece vergi dairesi benden ne istiyorsa onu götürüyorum. Sayın Başkan. Efendim, kısacası bu. Dolayısıyla Maliye Bakanlığı diğer Bakanlıktan aldığım intiba da, vergi dairelerinde bir Sayıştay korkusudur gidiyor. Sayıştay haklarında işte bir takım soruşturmalar vs. olduğunu biliyoruz. Tabii bu sizin probleminiz değil, ama sanırım bu konuda düzenleme yapılması lazım. Çünkü vergi dairesi müdürleri eğer hiçbir genişletici yorum yapmayıp, inisiyatif kullanmıyorlarsa, ki kullanmıyorlar. Bugün altı ay, bir yıl rapor kalıyor. Bir mükellef düşünün. Siz YMM siniz. Her gün arıyor, sizi iki günde bir param ne oldu param ne oldu. Öyle değil mi, hepimiz yaşıyoruz bunu. Altı ayda KDV iadesini alamayan bir mükellefin iki günde bir arayıp da ne oldu benim dosyam demesiyle muhatap olmanın üzerimizde yarattığı baskıyı herhalde hepiniz takdir edersiniz. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum. Saygılarımla. BAŞKAN SEZAİ ONARAL: Sayın Dr. Atilla UYANIK, bu kadar heyecanlı konuşanına ilk defa şahit oldum. Bakın, genel kural olarak Maliye de çalışan bir meslektaşımız İstanbul un olumsuz verdiği bir işe Ankara olumlu bir cevap vermez. Ben hiç rastlamadım buna. Genelde orası tam tersini yapar. Çok örnekler var. Bunu savunmak için söylemiyorum. Burada verdiği muktezaları orada reddeden defterdarlar ve Gelirler Genel Müdürlüğü gördük biz. Bakın, aynı mukteza. Onun için Ankara yla İstanbul arasında çok büyük fark vardır. Buranın mantalitesi çok farklıdır. Yalnız Atilla nın söylediği nokta şu: Ankara daki arkadaşlar KDV iadelerini kendileri imzalamadıkları için çok rahat düşünüyorlar. Ayrıca Sayın Başkan, bu sistem kendisini de rahatsız ettiği için bir takım modeller içerisinde olduğundan arkadaşlar ifade ettiler. Kusura bakmayın müdahale ettim. Sayın Başkan. Bu düşüncelerimi söylemek mecburiyetinde olduğum için. Buyurun efendim. 12

Evet, Hüseyin Bey in de sorusunu alalım. HÜSEYİN GÜL: Sayın Başkan, değerli hazirun, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ben öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. KDV biriminde uzman çalıştırdığınıza göre artık yeni bir istasyon şefi nin ortadan kaldırılması daha uygun olmaz mı? Bu Sayın Başkanın takdiridir. Bu konuda düşünmelerini bekliyorum. Ara istasyonu hızlandırma, zamanı tasarruflu kullanması açısından. Bu birinci önerim. İkinci bir önerim de şudur. Yaklaşık bundan bir buçuk gün önce de Sayın Başkana ifade etmiştim. KDV Birimi Okuma Komisyonu oluşturulsun. Müteselsil sorumlu olması kaydıyla bize verilecek işleri Yeminli Mali Müşavirler yapabilir diye düşünüyorum. Bu konuda idareye destek olabileceğimizi ifade ediyorum. Teşekkür ederim. DR.MEHMET KOÇ: Maliye Bakanlığı 2005 yılından beri şef almadı. Ama bu müdür muavinliğinin sayısının arttırılmasına bağlı. Ama bunu bir kere daha ben ifade etmiş olayım. KDV iadeleri ciddi bir problemdir şu an İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının hedefi şudur: Bir, bu işle ilgilenen müdür muavinlerinin sayısını arttırmak, iki bilgisayar sayısını arttırmak. Üç yapılan işlemi elektronik ortamda takip etmek. Ve böylece hangi evrak kimde kaç gün beklemiş, neden beklemiş, bunu takip edeceğiz. Yani ben bu toplantıyı vergi dairesi müdürleriyle yaptım diyorlar ki biz YMM yi bekliyoruz. Şunlar şunlar eksik, ama hala gelmedi yani dairelerin bize verdiği cevap da bu. Dolayısıyla şimdi öyle mi oluyor böyle mi oluyor bunu anlamanın tek bir yolu var. YMM tek bir yazıyla muhatap olacak. Yani memur, şef, müdür muavinleri eksiklikleri belirleyecek. Yeminli Müşavir müdürün yanına gelecek ve müdürün yanına geldiğinde yazı kaleme alınmış olacak. Müdürün imzasıyla olacak. Memur yeminliden evrak talep edemeyecek. Müdüre kadar bekleyecek. Müdürün yazısıyla eksiklikler tek kalemde bildirilecek. Bunun bir tek istisnası var. Eğer iade tutarı yüz bin lirayı geçtiyse Grup Müdürlüğünden farklı bir değerlendirme yapabilir. Yoksa vergi dairesi olarak sizden bir defada talep edilecek bu evraklar. Ha bu evraklar temin edilmezse o ayrı konu. Yeminli, benden, bana gönderilen yazı ile dört tane konuda evrak istendi. Ben bunları temin ettim, ama bunu temin ettikten sonra bir de şu talep edildi demeyecek. Hayır, böyle bir şey olmayacak BAŞKAN SEZAİ ONARAL: Evet, Sayın Başkana katıldıkları için ve çok değerli bilgileri için teşekkür ediyoruz. İstanbul idaresinin yetkili temsilcisi olarak, başkanı olarak bizi, vermiş olduğu anekdotlarla aydınlattı. Özellikle Katma değer Vergisi uygulamasıyla ilgili bizi rahatsız eden, idareyi rahatsız eden konulardaki gelişmeleri anlattı. Biz de kendilerine Yeminli Mali Müşavirler olarak idaremize yardımcı olacağımızı herkesin adına taahhüt ediyoruz ve toplantının bu bölümünü burada kapatıyoruz. Ve kendisine teşekkür ediyoruz, saygılar sunuyorum. DR.MEHMET KOÇ: Ben de çok teşekkür ederim. 13

BAŞKAN SEZAİ ONARAL: Efendim, bu güzel toplantı için Sayın Başkana Odamız adına plaketimizi takdim ediyoruz. II. OTURUM BAŞKAN VEHBİ KARABIYIK : Saygıdeğer Yeminli Mali Müşavirler, değerli konuklar. Müsaade ederseniz II. Oturumumuza başlayalım. İkinci bölümde Ticaret kanunlarına devam edeceğiz. Burada beş altı defa toplantı yaptık bu konuda. Geçen ay da toplantı yaptık. Aynı sözleri tekrarlamaya gerek yok. Çok değerli konuşmacı konuklarımız geldiler. Sayın Prof. Dr. Rüstem HACIRÜSTEMOĞLU odamızın üyesi ve Galatasaray Üniversitesi nde mesleki konularda, hukuk konusunda biliyorsunuz öğretim üyesi ve hocamız kurumsal yönetim ve yük analizleri genelinde bilimsel kavram konularında bilgi verecek. Daha sonra Arif AYTULUN konuğumuz gelecek. Sağ olsun her konuda hakikaten eli kalem tutan, yazan bize yardımı olan arkadaşımız, bu eğitimde de bizzat bulunacak. Denetimle ilgili bir de kısa açıklamaları olacak arkadaşlar. Son konuşmacımız Sayın Nazım HİKMET bize düzeltmeleri bildirecek. Şimdi ben sözü çok uzatmayayım, çok geç oldu. Birinci bölümde ayın konuğu olan sayın başkanım bizi şereflendirdiler. Bu da bizim süremizi biraz daralttı. Uzatmayacağız, altı gibi bitirmek zorundayız ikinci bölümle beraber. O yüzden ben müsaade ederseniz yirmi beşer dakika sayın hocamızın bölümü kendine ait olmak üzere ama diğer sayın iki arkadaşımızı kısıtlayarak... Değerli bilgilerini alabilmek için kendilerine şimdi sözü veriyorum, diğer konuşmacılarımıza da geçeceğiz. Buyurun Sayın Rüstem Hoca. PROF.DR. RÜSTEM HACIRÜSTEMOĞLU: Teşekkür ediyorum, Sayın Başkan. Değerli hocam, değerli Yeminli Mali Müşavir üstatlarım. İstanbul YMM Odasına teşekkür ederim, bana bu fırsatı verdi. Tekrar sizlerle karşı karşıya getirdi beni. Yeni Türk Ticaret Yasasıyla ilgili finansal tablolar, kurumsal kültür, kurumsal yönetim gibi konuları sizlere özetleyeceğim. Bildiğimiz gibi 1 Temmuz 2012 de yeni Türk Ticaret Yasası yürürlüğe giriyor. O tarih itibariyle şirketlerin ana sözleşmeleri, sermayeleri gibi konularda değişiklikler yapılacak ve bu birinci etap tamamlanmış olacak. Yasanın baktığımızda iki maddesi ertelendi. Bunlardan birincisi finansal tablolarla ilgili kısmı, ikincisi ise 1 Temmuz 2012 ye ertelenen web sayfası düzenlemesi. Şimdi bu yasaya dört beş açıdan bakmak lazım. Birincisi finansal tablolarla ilgili kısmı, ikincisi kurumsal kültür, kurumsal yönetimle ilgili kısmı, üçüncüsü kredilendirme süreciyle ilgili kısmı, dördüncüsü risk yönetimiyle ilgili kısmı, 14

beşincisi emekli memuru kısmı ve son olarak da tabii Mali Müşavirleri Yeminli Mali Müşavirleri düzeltmeleriyle ilgili kısım. Bir kere Türkiye de kurumsal yönetim dediğimizde kurumsal yönetimin dört bacağı var. Bunlardan adillik, şeffaflık, hesap verilebilirlilik, sosyal sorumluluk şeklinde Hemen hemen yeni Türk Ticaret Yasası bu bacaklara dayandırılarak kurgulanmış. Ve bizi de ilgilendiren kısmı finansal tablolar kısmı. Finansal tablolar kısmında ise hesap verilebilirlik ve şeffaflık ön planda. Şu ana kadar finansal tabloları vergi yasaları çerçevesinde düzenlememizin nedeni de finansal tablolar şeffaf olmaktan uzak. Oysa vergi için finansal tablo düzenlediğimizde sadece Maliye nin görüşüne sadece maliyenin görüşüne, isteğine dönük finansal tablo düzenlenmiş oluyor. Oysa finansal tablo kullanıcısı sadece maliye değil, profesyoneller kullanıyor. Yatırımcılar kullanıyor. Efendim, yöneticiler kullanıyor. Finans kurumları kullanıyor, denetim firmaları kullanıyor. O kadar geniş bir kullanıcı kitlesi var ki sadece finansal tabloyu vergi bazlı düzenlediğimizde, matrah bazlı düzenlediğimizde olay tamamıyla gidip tahsilât- maliyet ilişkisine giriyor. Orada da zaten neler yapıldığını sizler benden çok daha iyi bilirsiniz. Bunu biraz daha geniş perspektife oturtmak lazım. Yani finansal tablo kullanıcısı finansal kurumlarda bankalarda onların doğru bilgi alıp doğru bir kredilendirme yapması isteniyor. Yine finansal tablolar doğru bilgi vermesi lazım ve yatırımcıları yanıltmaması lazım. Yine finansal tablolara üretici açısından yatırımcı açısından baktığımızda doğru bilgi vermeli ki yönetici de yatırımcı da doğru bilgiler alarak karar vermeli, raporlamasını doğru yapmalı. Özetle, belki bu yeni geçiş vergi için finansal tablo düzenleme yerine bilgi için finansal tablo düzenleme iddiasında olacak. Burada finansal tabloyu biraz daha açacak olursak, yani bize neler getirecek yeni Türk Ticaret Yasası. Örnek temel finansal tablo, ek finansal tablo diye bir uygulamadan bahsediyorduk. Özet dört temel finansal tablo olacak burada. Birincisi bilanço finansal durum tablosu, ikincisi finansal performans tablosu dediğimiz gelir tablosu, üçüncüsü nakit akım tablosu, dördüncüsü de öz kaynak değişim tablosu. Uygulamada dört temel finansal tablo var. İkinci önemli nokta değerleme bazlı oluşu. Şimdi bildiğiniz gibi birkaç gün önce Maliye Bakanı nın televizyondaki konuşmasında Af Yasası, Vergi Usul Kanunu değişiyor, Gelir Vergisi Kanunu değişiyor şeklindeki yansımaları gündeme geldi. Yine bir uyum olması gerekiyor. Üçüncü baktığımızda yeni bir hesap planı var. Benim de görev aldığım TMSK da o hesap planı üzerinde yaz boyunca çalışma yapıldı. Yaklaşık iki yüz elli sayfa. Bu birçoğunuzun eline geçmiş olabilir. Bunun bir şekilde yayınlanması lazım ve bu hesap planı vergi bazlı bir hesap planı değildir. Yine bir önemli nokta da, KOBİ ler ile ilgili. Bizim yasamıza göre KOBİ konusunda TMSK ve Bakanlık birlikte karar verecek. Daha sonra Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bu KOBİ ölçüsünü açıklayacak. Neden önemli! Çünkü uygulamayı biliyorsunuz mikro işletmeler, KOBİ ler ve tek finansal raporlama yapacak firmalar diye ayrıldı. Orada da KOBİ ölçüsü belli olursa kimlerin 1 Ekim 2010 da yayınlanan KOBİ UFRS yi uygulayacak, kimlerin 1.01.2013 den itibaren geçerli olacaktır. UFRS yi veya TFRS yi kimlerin uygulayacağını ayırt etmiş olacağız. 15

Bildiğiniz gibi yine mikro işletmeler konusunda bir gelişme var. Yine karar verilmiş değil bununla ilgili. TMSK dan bugüne kadar bir karar çıkmadı ama 7/A, 7/B uygulamasında 7/B uygulayanlar isteğe bağlı 7/A uyguluyorsa, işte o mikrolar KOBİ yi KOBİ ler TFRS uygulayabilecekler. Ama muhtemelen KOBİ TFRS leri mikro işletmeler için de geçerli olacak. Ama bu bir ölçüdür, henüz belli değildir. Şimdi bunları bu şekilde belirledikten sonra ölçütü finansal tablolar açısından baktığımızda karşımıza yeni gelecek konular var. Birincisi biz konsolidasyonu bilmiyoruz. Finansal tabloların konsolide sunum hesabı. Yani grup şirketlerinde birbirlerinden mal alıp, mal satanlarda veya ortaklık payı söz konusu olduğunda çok farklı yansıtmaları olacak. Bunun da en basit şekliyle baktığımızda eğer aralarında alım satım yoksa sadece sahiplik denetim, yönetim hakkı şeklinde bir durum varsa konsolide finansal tablo bilanço konsolidasyonunda aktifle pasifin matematiksel toplamı şeklinde olacak. Gelir tablosu konsolidasyonuna baktığımızda ise şirketler arasında alım satım var mı? Var ise transfer fiyatlandırması da devreye giriyor. Hatta stokun karın kombinasyonu devreye giriyor. Bu şekilde bir konsolidasyon yansıması veya konsolidasyonla karşı karşıya kalıyor. Bu anlattığım konular hepsi uluslararası düzeyde bizim Avrupa Birliğine giriş sürecinde Türkiye de finansal tabloların şeffaf olması, hesap verilebilir olması, sosyal sorumluluk bağlantılı olmasıyla ilintili. Şimdi sizlerin finansal tablo düzenlemeyle ilgili karşınıza gelebilecek bir sürü yeni hesaplar var. Hemen hemen 26 Ocak 1992 tarihindeki muhasebe sitemine göre % 50 değişiklikler var. Bunlar finansal tablonun güncel değerler sunumuyla bağlantılı değişiklikler. Örneğin; vadeli alımlarda vadeli satımlarda ertelenmiş vergi borcu, ertelenmiş finansman gideri, ertelenmiş finansman geliri gibi bir konu gelecek karşınıza. Yine duran varlıklar içerisinde yatırım amaçlı duran varlıklar gelecek. Yine baktığınızda stoklarda takip ettiğimiz canlı varlıklar gelecek. Şimdi on altı numaralı durum. Orada da İşte deniz bağlantılı, kara bağlantılı, hava bağlantılı canlı varlıklar yerini almış olacak. Yine önemli olan finansal enstrümanlar. Yine kıdem tazminatı karşılığı var, çalışana kıdem tazminatı karşılığı. Ve en önemlisi de yerel muhasebe ile uluslararası muhasebe arasındaki farkların gösterildiği ertelenmiş vergi borcu ve ertelenmiş vergi alacağı var. Yani işletmelerin finansal tablolarının aktifinde yerel muhasebe ve uluslararası finansal raporlama farkları hesaplanacak, pasifinde farklar hesaplanacak. Aktif-Pasif arasındaki farklarda cari vergi oranıyla çarpılacak, adına ertelenmiş vergi denilecek. Sonra bakılacak bilançoya aktif farklar büyükse pasife koyulacak ertelenmiş vergi borcu olacak. Eğer pasif farklar büyükse aktife koyulacak ertelenmiş vergi alacağı olacak. 16

Gelir tablosuna geldiğimizde ise gelir tablosunda şu anki gelir tablomuzun olağan dışı gelir ve gideri hariç bir gelir tablosu var. Buna biz gelir tablosunun birinci kısmı diyoruz. Bu finansal performans tablosunun bir ve ikinci kısmı var. Öz kaynaktan kaynaklanan artılar ve eksiler şeklinde. Yine bildiğiniz gibi enflasyon düzeltmesinden hatırlarsanız, işletmelerin karları ve zararları üç kaynaktan geliyor. Bizim maliye bakıldığında her üçünün vergisini alıyor. Ona karşı da işletme sahiplerinin böyle bir vergilendirme karşısında öz kaynağını kaybetmeme adına neler yaptığını sizler benden yine daha iyi biliyorsunuz. O halde işletmenin varlık, aktifpasifinden kaynaklanan kar zararı, gelir- giderinden kaynaklanan kar zararı ve işletmenin bilançosundaki parasal pozisyondan kaynaklanan kar zararını ayrı ayrı göstermeye dayalı bir sistem geliyor. Bana sorarsanız doğru bir sistem geliyor. Bakalım finansal tablo bağlantısına. Nakit akım tablosu ile bağlantılı bilanço zorunlu. Orda da direkt yöntem, en direkt yöntem var. Yine bildiğiniz üzere direkt yöntemde birincisi faaliyetten kaynaklanan nakit giriş ve çıkışları, İkincisi yatırımdan kaynaklanan nakit giriş ve çıkışları, üçüncüsü finansmandan kaynaklanan nakit giriş ve çıkışlarının farkı, dönem sonu nakit olarak görülecek. Ve işletmeler karşılaştırmalı finansal tablo bilanço sorumluluğu ile karşı karşıya kaldığı için iki dönemin hazır değerler veya farkı işletme sonundaki dönem sonu nakdi eşit olması gerekiyor. Yine Türkiye de TTK nın tercihi nakit akım tablosunun endirekt yönteme göre düzenlenmesidir. Endirekt yönteme göre düzenlenecek nakit akım tablosunda ise işletmenin dönem net karı artı nakit çıkışı gerektirmeyen giderlerin yani amortisman ve karşılıkları, artı eksi faaliyetten kaynaklanan giriş ve çıkışları, artı eksi yatırımdan kaynaklanan nakit giriş ve çıkışları, artı eksi finansmandan kaynaklanan nakit giriş ve çıkışları ile yine dönem sonu nakdi gösterecek bir nakit akım tablosu düzenleme şekli var. Şimdi bunların hepsi nakit akım tablosu bilanço tablosu bağlantılı diye söylenmeli. Şimdi gelelim kredilendirme sürecine. Birçoğunuz bir şekilde işletmelerimizin finansmanıyla, banka görüşmeleriyle ilgili kişilersiniz. Türkiye de kredilendirme sürecinde bir değişiklik oldu. Değişiklik, bu güne kadar kredilendirme teminat bazlı iken, yani işletmenin sahibi imzayı atıp da kredi alınırken veya gayrimenkul ipoteği verilerek kredi alınırken, şimdi olay değişti. Olay risk bazlı bir kredilendirmeye geldi. Artık bir de operasyonel risk geldi. Yani artık eskiden olduğu gibi kredi verilmeyecek. Aslında şimdi kredi isteyenin yanında piyasa riskinin de, operasyonel riskin de gündeme alındığı, bir sistem geliyor. Burada da işletmelere artık UFRS ye uyumlu finansal tablo düzenleme zorunluluğu getiriliyor. Düzenlenmiş finansal tabloların sizler tarafından denetlenmesi, denetlenmiş finansal tabloların da derecelendirme şirketlerine verilmesi, derecelendirme şirketlerinde standart yaklaşım dediğimiz rasyo yöntemi sonucu bir notun verilmesi ve bu notlarla bankaya gidilmesi, bankada da kurumsal kültür notunun verilmesi gerekiyor. Ayrıca kurumsal kültür konusunda karşısına çıkacak konular, çevreye duyarlılığı, sosyal sorumluluk projelerinin olup olmadığı, yönetim kurulunun eğitim düzeyi, şirketin işte kayıt dışında veya sosyal sorumluluk dışında çalışanın olup 17

olmadığı, çocuk işçi çalıştırıp çalıştırmadığı gibi geliştirilmiş yaklaşım notu da bankalar tarafından verilecek. Böylece teminat esaslı bir kredi yerine, uygun finansal tablonun sizler tarafından denetlenmiş finansal tablonun esas alındığı bir kredilendirme süreci başlıyor. Ve bu kredilendirme sürecinde hem standart yaklaşılması hem geliştirilmiş yaklaşımda olması kredi faiz oranını belirleyecek. Ancak işletmeler hala ben tahmin ediyorum ki beş yıl falan listenin dışında kalmaya, kayıt dışında kalmaya, IMF uyumlu finansal tablo düzenlememeye meyil edeceklerdir, o tip davranışları sergileyeceklerdir. Ama bunların hiçbirisi onların menfaatine olamayacak. Şimdi bunun bedelini ağır ödeyecekler. Kullandıkları kredinin faizi oldukça yüksek olacak. Çünkü bu söylediğim riskleri de içeren bir faiz fiyatlaması söz konusu. Yine işletmelerimizde banka çevreye duyarlı olup muhakkak sosyal sorumluluk projesi geliştirmeniz lazım. Çünkü size yarın öbür gün hangi sosyal sorumluluk projeniz var diye bankacılar tarafından sorulduğunda yadırgamayın. Bunlara da cevap verecek durumda hazırlıklarınızı yapmanız lazım. Bu yeni bir konsept, yeni bir dünya, Türk Ticaret Yasasının getirdiği bir olgu. Buna ilişkin tabii KOBİ ler buna nasıl uyacak, mükelleflerimiz buna hazır mı sorusu var. Her zaman olduğu gibi biz öğretim üyeleri bunun idealini çözmeye çalışıyoruz. Bizler de sizler kadar değil ama görerek duyarak bunların olmasının oldukça zor olduğunu biliyoruz. Ama işletmeleri bunlara hazırlamak zorundayız. Çünkü paranın sahibi olan bankacılık artık Türkiye de % 50 nin üzerinde yabancılarda, Borsa da %50 nin üzerinde yabancılarda Kredilendirme adına baktığımızda işletmelerin, denetlenmiş işletmelerin ayrıca uyumlu işletmelerin, çevreye saygılı işletmelerin kurumsal kültürünün olduğu bir dünya var. Bir şekilde mükelleflerimizi bun hazırlamak zorundayız. Zaten mükellefler bunun yavaş yavaş farkında. Odalar da bu tip eğitimleri yapıyorlar. Çünkü içinde olduğum için biliyorum. Denetim olsun, efendim IFRS olsun yeni TTK olsun bunların eğitimleri verildi. Şehirler de de ilgili üniversiteler Odalarla işbirliği halinde bunu devam ettiriyor. Yani böyle bir kalkınmayla ilgili yeni TTK ya uyum modeli içerisinde TÜRMOB önderliğinde bütün odalar bir çaba içinde. Duyarlılık fazla. Ben tahmin ediyorum meslek mensubunun % 20 si TTK eğitimi aldı. En azından ben de birçok yerde TTK konusunda eğitim verdim. Bir dönemin içerisindeyiz. 26.12.1992 tarihini hatırlayın. Birçok kişi mesleği bırakmıştır. Ama bugün ne bir tek düzen sorunu var, ne bir Katma Değer Vergisi hesabı sorunu var. Yani alışıldı, öğrenildi. Bunun da bir süreci var. Dediğim gibi bu süreç tamamlanacak. Firmalarıyla, meslek mensubuyla, Odalarla, Üniversitelerle bu sorunu çözmeye çalışacağız. Zaman alacak ama zannediyorum bu konuda bir şekilde önceki konularda olduğu gibi sonuçta başarılı uygulamalar olacak. Ben sabrınıza teşekkür ederim. Sorularınıza da açığım. Tekrar tekrar teşekkür ederim. 18

VEHBİ KARABIYIK : Çok teşekkür ederim. Hakikaten zamanı son derece verimli kullanarak ve öz anlatarak bize çok önemli bilgiler verdiniz. Arif Bey ile devam ediyoruz. Arif AYTULUN bize denetimi anlatacak. ARİF AYTULUN: Sayın başkan değerli üstatlarım. Ben 6102 Sayılı Kanundan evvel bizim gündemimize bu ayın başında gelen Hukuk Muhakemeleri Kanunundan bir iki madde söyleyeceğim. Sonra Borçlar Kanunundan bir iki madde söyledikten sonra Türk Ticaret Kanununa geçeceğim. Hukuk Muhakemeleri Kanununda daha evvel de olan ama bu sefer senetle ispat zorunluluğu getiren madde bu kanunda ayrı olarak verildi. Senetle ispat zorunluluğu derken üstatlar da biliyorlar zaten ama, bu bizim bildiğimiz bütün borç ve alacaklarda mutlaka ya fatura ya bir akde dayalı olmasını ifade ediyor. Çünkü senetle ispat zorunluluğu nedeniyle mahkemeler bu belgeler yoksa bekliyor. Ama tabii bütün Yeminli Mali Müşavirlerde bu çok sorun olmuyor ama daha ufak şirketlerde bunlar sorun olacaktır. Bir de biliyorsunuz; TTK 64 de defter tutma yükümlülüğü artık Hukuk Muhakemeleri Kanununa geçti. Türk Ticaret Kanunundan çıktı, buraya geldi. 222. maddeyle ticari defterlerin ibrazı ve delil olması, açılış ve kapanış onaylarının yapılması mahkemeler tarafından kabul edilebilmesi için Hukuk Usulü Muhakemeler Kanununa girdi. Bunu da şunun için söylüyoruz. Bu kanun 1.10 da devreye girdiği için şu anda devrede. Ama Türk Ticaret Kanunu 01.07.2012 de devreye girdiği için o kayıtlar ondan sonra geçerli olacak. Burada bizi ilgilendiren, denetçileri ilgilendiren bölüm, yönetim kuruluna vereceğimiz raporlarda herhangi bir sorun çıktıysa ve sonunda bir mahkemeye düşersek eğer, mahkeme bilirkişi atıyor. Gene hali hazırda öyle ama buradaki bilirkişi maddesini incelediğimiz zaman burada benim hocamın bahsettiği gibi denetçi olabilmek için ayrıca bir denetçi eğitimi veya sertifikası daha herhalde alınacaktır. Bu bölüme, bizim işimize bakacak bir bilirkişi atanabilmesi için bu bilirkişinin de denetçi eğitimi alması gerekir. Biz bunu Bakanlığa da bildirdik ama tabii Adalet Bakanlığı nın uygulaması olacağı için, bu da bizim için önem kazanıyor. Bundan sonra Türk Borçlar Kanununda da bizleri ilgilendiren bazı maddeler var. Onları da size bilgi için aktarıyorum. 146. Maddede zaman aşımı on yıl olarak gösterilmekte ki Vergi Usul Kanununda da bu beş yıl. 147 de de zaman aşımı beş yıl olarak ifade edilen bazı bölümler var. Bazı Turizm İşletmelerinde otellerde bunlar gibi şeylerde beş yıl devrede oluyor. 393 ve 447. Maddede Genel Hizmet Sözleşmesi var. Bu 4857 Sayılı İş Kanununda 4. Maddedeki istisnalar bölümü buna uygulanacak. Bizi ilgilendiren bölüm 470 ve 480. Maddelerdeki eser sözleşmesi. Eski Borçlar Kanunundaki İstisna Akdi faaldir. Biz sözleşmelerimizi bir şahıs olarak imzalıyoruz ama şirketle beraber imzaladığımız zaman da hukukçular bu Eser Sözleşmesini devreye sokuyorlar. 19

Türk Ticaret Kanununun tarihçesini incelediğimiz zaman, bunların üzerinden çabuk geçeyim. Kanunname-i Ticaret 1850 de başlıyor, mecelle 1876 da, eski Türk Ticaret Kanunu 1826 da, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 1956 da ki daha halen yürürlükte. Yeni Türk Ticaret Kanunu da 01.07.2012 de devreye giriyor. Bizim Türk Ticaret Kanunumuzu etkileyen uluslararası örgütler Avrupa Birliği, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü, IMF ve Dünya Bankası Türk Ticaret Kanunumuzu etkiledi. Serbest Pazar ve rekabet ekonomisi 1960 ortalarında yapılan serbest pazarlık ve rekabet ekonomisi tüm ülkelerde yaygınlık kazanması bu kavramların Avrupa Birliği ortak değerleri olarak kabul edilmesi Avrupa Birliği Kopenhag kriterleri arasına girdi. Tabii bu da bizim şu an yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunumuzun değişmesine neden oldu. Uluslararası piyasaların parçası olma arzusu benim hocamın da anlattığı gibi Muhasebe Standartları, kurumsal yönetim ilkeleri bunlar da etkili oldular. Tabii işletmeler arası yoğunlaşmalar, şirket topluluklarının artması, işletmelerin bağımsız hareket ettiği, hep menfaatine olan kararları alması gerektiği şekilde hukuk doğmasıyla gerçek arasındaki çelişkinin çözümü de yeni Türk Ticaret Kanunu esprisinde görebiliyoruz. Tabii esas bizi ilgilendiren etkilenmiş olması. Finansal tablolar hem şirket, hem şirketler topluluğundan çağdaş anlayışa uygun olarak kurallara bağlandı. Anonim ve limitet şirketlerin etkin, bağımsız ve uluslararası standartlara uyumlu olarak denetimi de sağlandı. Tabii bu çağın gerekliliği olarak e-işlemler, e-ticaret hakkı, buna TTK nın 1524. maddesindeki internet işlemlerindeki şeffaflık ve kamuoyu bilgilendirme de geldi. Hocamın demin anlattığı gibi sorumluluk; yönetim kurulu, denetçiler ve bunlarla ilgili sorumluluklar ve uygulamalar da artmış oldu. Tabii bunlar niçin yapıldı? Türk Ticaret Kanununda korunması gereken kişiler vardı. Emredici kurallara göre tüketici, halk, pay sahibi, sigortalı, elektronik ortamda işlem yapan ve genel işlem şartlarının muhatapları da bunların arasına katıldı. Uluslararası konvansiyonlar ayrıntılı bir tarzda düzenlendi. Ticari hayatın etkisinde de kurumsallaşma, uluslararası yakınlaşma ve iş birliği, kaliteli rekabet ve teknolojik yatırımlar yapısal ve işlevsel olarak öne çıkmaya başladı. Uzmanların ifadesine göre burada parlayacak sektörler; Bilişim sektörü, mali müşavirlik sektörü, hukuki danışmanlık ve sigortacılık sektörleri de öne çıkacaktır. Türk Ticaret Kanunumuza genel olarak baktığımızda altı kitap şeklinde olduğu ve ayrıca son hükümlerin var olduğu görülmektedir. 1535 madde ve altı geçici madde. İlk bakışta Birinci Kitabı daha çok ilgili oluyor. Diğerleri de tabii karşımıza çıkacaktır. 6102 Sayılı kanunla ilgili 1999 yılında çalışmalara başlandı. Almanya ve İsviçre hukukundan esinlenerek çalışmalar 20