IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI: IRAK KÜRTLERİ SAHA ARAŞTIRMASI RAPORU

Benzer belgeler
İRAN KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI: İRAN KÜRTLERİ SAHA ARAŞTIRMASI RAPORU

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE KÜRT VE ERMENİ MESELELERİNİ TARTIŞTI!

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

SURİYE KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ

Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

TERÖRLE MÜCADELEDE TÜRKIYE-AB İŞBIRLIĞI

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

MUSUL OPERASYONU VE SONRASI: RISKLER, BEKLENTILER, ÖNGÖRÜLER TOPLANTISI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.9, EKİM 2016

AĞUSTOS 2015 GÜNDEM ARAŞTIRMASI NA DAİR

Cumhuriyet Halk Partisi

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

tepav Haziran2011 N POLİTİKANOTU 12 Haziran 2011 Seçiminde Seçim Sisteminin Parlamento Yapısına Etkileri

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE'DE ORTAK BİR KİMLİK OLARAK "ÖTEKİLİK" İKİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMADA İZLENEN YÖNTEM... 27

MEDYA ENTELEKTÜEL PAYLAŞIM PROGRAMI

LOCAL COUNCILS AND SECURITY SECTOR REFORM IN SYRIA BAŞLIKLI TOPLANTININ SONUÇ RAPORU

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 8 ÇÖZÜM SÜRECİ ÖZEL ARAŞTIRMASI

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ.

6. BÖLÜM: BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

TÜRKİYE DE ETNİK, DİNİ VE SİYASİ KUTUPLAŞMA. Dr. Salih Akyürek Fatma Serap Koydemir

AĞUSTOS 2015 TÜRKİYE GÜNDEMİ VESEÇMEN EĞİLİMİ ARAŞTIRMASI SONUÇ RAPORU 25 AĞUSTOS 2015

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

DİYARBAKIR GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GENÇLİĞİN SİYASAL, SOSYAL VE GELECEK BEKLENTİLERİNİN TESPİTİNE YÖNELİK SAHA ARAŞTIRMASI.

2000 li Yıllar / 8 Türkiye de Eğitim Bekir S. GÜR Arter Reklam Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

MUSUL OPERASYONU, IRAK IN GELECEĞİ VE TÜRKMENLER KONFERANSI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.11, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.

KÜRT SİYASETİNDE TARİHİ FIRSAT SÖYLEMİ VE ANALİZİ MAYIS 2009

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

ACR Group. NEDEN? neden?

Yükselen Güç: Türkiye-ABD İlişkileri ve Orta Doğu Tayyar Arı, Bursa: MKM Yayıncılık, 2010, 342 sayfa, 18,00 TL ISBN:

SURİYE SORUNU VE TÜRK DIŞ POLİTİKASINA TOPLUMSAL BAKIŞ *

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. Doğu ERGİL Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Cengiz YILMAZ Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN NİSAN

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

SURİYE, IŞİD VE ASKERİ OPERASYONLA İLGİLİ SEÇMEN DÜŞÜNCELERİ

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

DİKMEN BÖLGESİ STRETEJİK GELİŞİM PLANI

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

Doğruluk Payı Aylık Rapor Kasım 2014

MKÜ de İftar Coşkusu. Akademik ve İdari Personel İçin Düzenlenen İft ara Büyük Kat ılım Oldu

Eslen: Stratejik İnisiyatif Ayrılıkçılarda

Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı

Devam Eden Çatışma Şartları Altında Geçiş Dönemi Adaleti: Mekanizmalar, Dünya Deneyimi ve Türkiye 30 Eylül - 2 Ekim Armada Hotel - İstanbul

Yolsuzluk ve Yolsuzlukla Mücadele Türkiye Değerlendirme Raporu İstanbul, Şubat 26

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUHARREM YILMAZ IN DEMOKRASİNİN KURUMSALLAŞMASI VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği.

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

Cumhuriyet Halk Partisi

TED den, Siyasete Eğitimde Mutabakat Çağrısı

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS

Şiddete Karşı Kadın Buluşması 2

ORTADOĞU ARAŞTIRMALARI ANALİZ SERİSİ Bilgi Kültür Merkezi

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

Katılımcı Demokrasi STK ları Güçlendirme Önerileri


DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI:

Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması. Kadir Has Üniversitesi. Kantitatif Araştırma Özeti 5 Şubat 2014

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Muhammed Ahmed: IKBY Başkanı parlamentoya karşı sorumlu olmalıdır

Günümüzün karmaşık iş dünyasında yönününüzü kaybetmeyin!

IMPR HUMANITARIAN DİYARBAKIR DAKİ EZİDİLER HAKKINDA RAPOR. Sığınmacıların Genel Durumu

PKK'nın silah bırakması siyasi bir mesele

Sosyal Araştırmalar Enstitüsü 1 Kasım 2015 Genel Seçim Sandık Sonrası Araştırması

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

R A P O R. Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL. Mayıs 2015

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

TÜRKİYE DE KİMLİKLER, KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜM SÜRECİ ALGILAR VE TUTUMLAR

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye

Kerkük, Telafer, Kerkük...

MESUT BARZANİ NİN TÜRKİYE ZİYARETİNİN ANALİZİ

Proje Adı: Türkiye Akademisinde Toplumsal Cinsiyet Algısı ve Yansımaları. Araştırma Şirketi Araştırma Veren Veri Toplama Firması

Transkript:

RAPOR IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI: IRAK KÜRTLERİ SAHA ARAŞTIRMASI RAPORU PERCEPTION OF IRAQI KURDS TOWARDS TURKEY S KURDISH QUESTION AND SOLUTION PROCESS: KURDS OF IRAQ FIELD RESEARCH REPORT

IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI: IRAK KÜRTLERİ SAHA ARAŞTIRMASI RAPORU Nisan 2014 IMPR Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi Mustafa Kemal Mah. Barış Sitesi 2093 (74) Sok. No: 46 Çankaya-Ankara (Eskişehir Yolu AB Bakanlığı Arkası) Telefon: +90 312 287 70 16 Faks: +90 312 287 70 10 www. @imprcenter imprcenter@gmail.com Copyright Ocak 2014 IMPR Yayınların telif hakları IMPR a ait olup, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayınlanamaz. Bu yayında belirtilen görüşlerin tümü mülakat yapılan şahsiyetlere aittir ve IMPR kurumsal görüşleri ile kısmen ya da tamamen örtüşmeyebilir. IMPR bu raporun hazırlanması ve yayınlanmasındaki katkılarından ötürü Açık Toplum Vakfı na ve Chrest Foundation a teşekkür eder.

RAPOR nisan 2014, SAYI 24 IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI: IRAK KÜRTLERİ SAHA ARAŞTIRMASI RAPORU PERCEPTION OF IRAQI KURDS TOWARDS TURKEY S KURDISH QUESTION AND SOLUTION PROCESS: KURDS OF IRAQ FIELD RESEARCH REPORT

2014 IMPR Yayınların telif hakları IMPR a ait olup, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak makul alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, yeniden yayınlanamaz. IMPR Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi Mustafa Kemal Mah. Barış Sitesi 2093 (74) Sok. No: 46 Çankaya-Ankara (Eskişehir Yolu AB Bakanlığı Arkası) Telefon: +90 312 287 70 16 Faks: +90 312 287 70 10 www. @imprcenter imprcenter@gmail.com

İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ 6 ARAŞTIRMAYA DAİR 10 METODOLOJİ 12 ARAŞTIRMADA İZLENEN YÖNTEM 12 ARAŞTIRMANIN MODELİ 13 VERİ TOPLAMA ARAÇLARI 14 Nicel Araştırma Veri Toplama Araçları 14 Araştırmanın Etik Boyutu 14 Araştırmanın Yapıldığı Tarih 14 IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE KÜRTLERİYLE İLİŞKİLERİ VE ALGISI 15 IRAK KÜRTLERİNİN DİYALOG VE SİLAHLI MÜCADELEYE BAKIŞLARI 17 IRAK KÜRTLERİNDE PKK VE KÜRT SORUNU ALGISI 19 SURİYE MESELESİNE BAKIŞ 22 IRAK KÜRTLERİNİN BARIŞ SÜRECİNE BAKIŞLARI 24 BARIŞ SÜRECİ ÖNÜNDEKİ TEHDİTLER 27 IRAK KÜRTLERİNİN BÜYÜK KÜRDİSTAN ALGISI 30 BARIŞ SÜRECİNİN IRAK KÜRTLERİNE ETKİSİ ALGISI 32 BARIŞ SÜRECİNDE İZLENMESİ GEREKİLEN YÖNTEMLER 34 ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 37

YÖNETİCİ ÖZETİ IMPR olarak daha önce yayınladığımız İran Kürtlerinin Kürt Sorunu ve Çözümüne Bakışı nın ardından, söz konusu raporun bir devamı olarak da görülebilecek olan Irak Kürtlerinin Kürt Sorunu ve Çözümüne Bakışı nı yayınlamaktan büyük bir mutluluk duymaktayız. Kürt sorunu, Orta Doğu da dört ülkeyi doğrudan ilgilendiren bölgenin en önemli krizlerinin başında gelmektedir. Kürt sorunu, Kürtler tarafından meşru, insani, hukuki ve medeni hakların Kürtlere tanınması olarak ifade edilmesine karşın; çoğu zaman illegal, dış mihrakların oyunu, bölücülük, milliyetçilik benzeri tanımlarla ortaya konulmuştur. Bu haklara ulaşabilmek için bazen isyan, kimi zaman başkaldırı ve kalkışma, kimi zaman da barışçıl yöntemleri seçen Kürtler temelde kendilerine yapılan haksızlık ve hukuksuzluğa karşı çıkmışlardır. Temel insan hakları, ortak yaşam tecrübesi ve tarihsel idari, siyasi, askeri ve ekonomik uygulamalar bağlamında çözülmesi mümkün olan bir sorun, zamanla siyasi, ekonomik ve güvenlik sorununa dönüştürülmüş ve sonuçta toplumsal bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Esasında günümüz evrensel değerleri ile tarihsel uygulamalar referans alınarak çözümler üretmek mümkünken, bunun sürekle ertelenmesi, krizin daha da derinleşmesine ve çözümden uzaklaşılmasına yol açmıştır. Nitekim özellikle de Türkiye de Kürt sorununun bir realite olarak kabul edilmesinin ve çözümü için adım atılmasının, Kürt kamuoyunda heyecanla karşılanması da Kürtlerin barışçıl ve insani çözümlere olan desteğini göstermektedir. Kürt sorununun insani boyutu, tarihsel olarak şiddet sorununun gölgesinde kalmıştır. Ancak gerçekte Kürt sorununda çözümsüzlük doğrudan şiddet olgusunun ortaya çıkmasına yol açmıştır. Ancak tanımlamaya bakılınca Kürt sorununun sadece şiddet sorunu olmadığı ve çözülmemesinden kaynaklı birçok soruna dönüştüğü görülmektedir. Bir başka ifadeyle; günümüzde Güneydoğu sorunu, göç sorunu, işsizlik sorunu, taş atan çocuklar sorunu, kadın sorunu, ana dilde eğitim sorunu, kendi kendini yönetme sorunu, kimlik sorunu, temel insan hakları sorunu, kavramsal düzeyde bir Kürdistan sorunu, sınırlar sorunu, kaçakçılık sorunu ve benzeri birçok sorun doğrudan Kürt sorununun çözülmemesinden kaynaklı bir olgu olarak karşımızda durmaktadır. Dolayısıyla Kürt sorunu o kadar kompleks ve girift bir hal almıştır ki, bu sorunların hangisi diğerinin sebebidir ya da hangisi sonuçtur artık ayırt edebilmek bile mümkün değildir. Türkiye de 1920 lerden itibaren farklı şekillerde varlığını sürdüren Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözümüne yönelik girişimlerin başlaması, yalnızca Türkiye de değil Kürtlerin yaşadığı tüm ülkelerde ve bölgelerde yeni bir sürecin ve beklentinin yaşanmasına yol açmıştır. Türkiye deki Kürt sorununun demokratik ve anayasal düzeyde çözümü yönünde atılmış ve atılacak her türlü adımın Türkiye nin demokratikleşmesi, birlikte yaşam kültürünün gelişmesi ve barışın tesisini ilgilendiren bir konu olmanın ötesine 6

IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI geçtiği ve doğrudan İran, Irak ve Suriye yi de içine alan birlikte barış içinde yaşama amacı ve hedefini ilgilendirdiği bilinmektedir. IMPR tarafından hazırlanan bu 2. Raporda Türkiye de yaşanan Kürt sorununun bölgede Irak Kürtleri tarafından nasıl algılandığı üzerine odaklanmak ve bu alanda algı, beklenti, düşünce ve duyguların nasıl şekillendiğinin anlaşılmasına katkıda bulunmak hedeflenmektedir. Irak taki Kürt Grupların Kürt Sorunu Algısı ve Çözüm Önerileri Raporu bir yandan Kürt sorununun çözümüyle ilgili farklı yaklaşımların ortaya konmasına yol açacak, diğer yandan da Kürt sorununa yönelik çözüm önerilerinin tüm Orta Doğu nun demokratikleşmesine ve birlikte yaşam kültürüne katkı sağlayabilecektir. Raporun hazırlanması için Irak Kürdistanı nda doğrudan saha araştırmaları yapılmıştır. Saha araştırmaları kapsamında bölgedeki kanaat önderleri, STK temsilcileri, akademisyen, siyasetçi, yerel aşiret liderleri ve araştırmacılarla derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Raporun hazırlanmasında öncelikle olarak saha verileri objektif şekilde değerlendirilmeye çalışılmış ve her türlü görüş, bakış açısı ve algı tarafsız bir şekilde raporda yansıtılmaya çalışılmıştır. Irak Kürt grupları kapsayan saha araştırması, gözlem ve mülakatlardan elde edilen sonuçlar özetle şöyle sıralanabilir: Irak Kürdistanı nda gerçekleşen mülakatlarda Türkiye deki Kürt sorunu ve çözüm sürecine yönelik önemli bir gündem maddesi ve çözüme yönelik beklentinin olduğu dikkat çekmiştir. Görüşmeye katılanların önemli bir kısmı Başbakan Erdoğan ın barış konusunda Türkiye tarihinde görülmemiş düzeyde cesur adımlar attığını dile getirmiştir. Ateşkesin sürmesi, askeri operasyonların durdurulmasında, Kürt sorunun resmi olarak tanınmasında, inkar siyasetinin reddedilmesinde ve demokratikleşme adımlarının atılmasında doğrudan Başbakan Erdoğan belirleyici bir rol oynadığını ifade etmekte ve katılımcıların önemli bir kısmı Kürtlerin barışın kalıcı kılınması için sürece açık destek vermeleri gerektiğine inanmaktadır. Katılımcılar Öcalan ın durumuna ve süreçteki olumlu rolüne dikkat çekmiş ve sürecin en önemli tarafının hapiste olması ve süreci oradan yönlendirmesinin, sürecin güvenirliliği ve sağlıklı yürütülmesi konusunda kamuoyunda bir kuşku yarattığını dile getirmiştir. Katılımcıların önemli bir kısmı Öcalan ın rolünü Türkiye nin barışının sürekli kılınması için önemli olduğunu ve koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Barış sürecinin ilerlemesi için ana dilde eğitimin temel bir hak olarak algılanması ve sorunun çözülmesi gerektiği tüm görüşmeciler tarafından dile getirilmiştir. Irak Kürdistanı nda mülakata katılanların % 90 ı PKK yi Kürtler için mücadele eden bir Kürt partisi olarak tanımlamıştır. Görüşmecilerden bazıları barış sürecinin başarılı bir şekilde sürmesi için tarafların karşılıklı bir şekilde diyalog ve adımlar atması, tek taraflı dayatmalardan kaçınması gerektiğinin altını çizmişlerdir. Kürt sorununun barışçıl çözümüne yönelik İran, Rusya ve Çin in projesi ile Türkiye nin projesinin çatıştığını dile getiren KDP yönetimdeki bazı isimler, Irak Kürtleri olarak Türkiye nin barış projesine destek verdiklerini ve Türkiye ye barış gelirse, bölgenin demokratik düzenlere sahip olacağına inandıklarını dile getirmişlerdir. 7

IMPR RAPOR Irak Kürdistanı nda gerçekleşen mülakat ve gözlemlerde sorulan sorulardan biri de Türkiye deki Kürt nüfusuydu. Görüşmeye katılanlardan % 85 i Türkiye deki Kürt nüfusunun 20 milyonun üstünde olduğunu dile getirmiştir. Irak Kürtlerinin yaklaşık % 80 inin ise Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözülmesi gerektiğine vurgu yapması dikkat çekicidir. Geriye kalan % 20 lik kısım ise Kürt sorununun askeri yöntemlerle çözüleceğine inanmaktadır. Kürt sorunun barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiğini dile getiren kesimlerden yarısında ise sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanacağı konusunda kaygılar olduğu gözlemlenmiştir. Görüşmeye katılanlardan % 95 Kürtçenin Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde resmi dil olarak tanınması gerektiğini dile getirmiştir. Görüşmeye katılan resmi parti temsilcileri de Erbil deki Türkmen okullarında Türkçenin resmi dil olarak eğitimde kullanıldığına dikkat çekmişlerdi. Görüşmeye katılanlardan % 95 Kürtçenin Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde resmi dil olarak tanınması gerektiğini dile getirmiştir. Görüşmeye katılan resmi parti temsilcileri de Erbil deki Türkmen okullarında Türkçenin resmi dil olarak eğitimde kullanıldığına dikkat çekmişlerdi. Irak Kürtlerinin önemli bir kısmının, Türkiye de süren KCK davalarının farkında olduğu dikkat çekmiştir. Kürt bölgesinde genel itibariyle KCK tutukluları siyasi tutuklamalar bağlamında değerlendirilmekte ve tutukluların durumunu barışın önünde engel olduğunu dile getirilmektedir. Görüşmeye katılanlardan yaklaşık % 82 si Türkiye deki sorunun halklar arasında değil, devlet politikasından kaynaklandığına inanmaktadır. Genel kanı Türkler ile Kürtlerin birlikteliğinin Kürtlerin Araplar ve Farslarla olan birlikteliğinden daha güçlü olduğu yönündedir. Irak Kürtlerinin önemli bir kısmı Türkiye deki Kürt sorununu bir güvenlik veya askeri sorun değil doğrudan siyasi yönüyle tanımlamaktadır. Kürt sorununda kalıcı çözüme odaklanan Iraklı Kürtlere göre anayasal değişiklikler ve yasal değişikliklerin garanti edilmesi durumunda barış sürecinde başarıya ulaşılacaktır. Görüşmeye katılanlardan önemli bir kısmının, çözümün kısa sürede gerçekleşmeyeceğine inandığı tespit edilmiştir. Çözüm önündeki engelin tanımlanması istendiğinde ise, doğrudan devleti suçlayanların yanı sıra PKK içindeki farklı grupları, Türkiye deki muhalefet hareketlerini, Ak Parti içindeki direnç gruplarını, İran ı, ABD yi ve diğer bölgesel ya da küresel aktörleri suçlayanların olduğu dikkat çekmektedir. Dolayısıyla sorunun siyasi olduğuna inanılmasına karşın, çözüm önündeki engel konusunda genel bir görüş birlikteliğinin oluşmadığı dikkat çekmektedir. Görüşmeye Erbil den katılan bazı üst düzey katılımcılar Irak Kürtlerinin eğitim, basın ve yayıncılıkta Gülen hareketinin faaliyetlerine izin vermelerine karşın, hareketin son dönemdeki politikalarıyla barışçıl süreci engellemeye çalıştığının görüldüğünü ifade etmişlerdir. Halk nezdindeki genel kanı da siyasetçilerle örtüşmektedir. AK Partinin barış sürecinde attığı adımların bölgede ciddi bir destek bulduğu görülmüştür. Xebat Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Kerim Kadir e göre, yüz yıllık mazisi olan bir soruna el atmak bile başlı başına büyük bir iştir ve cesaret isteyen bir durumdur. 8

IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI Görüşmeye katılanların yaklaşık % 95 i adil ve tarafların kabul edebileceği bir barışın hem Kürtleri hem de Türkiye yi bölgede önemli bir güç haline getireceğine inanmaktadır. Suriye meselesinde resmi düzeyde KDP (Kürdistan Demokrat Partisi-PDK) lilerin önemli bir kısmı PYD nin (Demokratik Birlik Partisi) politikalarını eleştirmesine karşın, Goran(Değişim Hareketi) ve KYB (Kürdistan Yurtseverler Birliği-YNK) ise PYD nin politikalarına destek vermektedir. Suriye meselesi ve özellikle PYD ile ilişkilerin barış sürecini etkileyecek düzeyde öneme sahip olduğunu düşünülmektedir. Suriye de Süleymaniye, Erbil ve Duhok ta gerçekleşen görüşmelerde Kürtlerin Suriye konusunda farklı düşünce ve beklentilere sahip olduğu dikkat çekmektedir. Katılımcıların önemli bir kısmı Suriye deki krizin aynı zamanda bir Kürt Baharına yol açtığına dönük bir algıya sahip olduğu dikkat çekmektedir. Erbil den katılanların %62 si ve Süleymaniye den katılanların %67 si Suriye de yaşananların Kürt Baharına dönüşeceğine inanmaktadır. Süleymaniye ve Erbil de 500 kişi üzerinde yapılan ankette, çalışmaya Süleymaniye den katılanların %74 ü PYD nin Suriye devrimini engellemediğini belirtirken, KDP nin etkili olduğu Erbil de bu oran %51 e düşmüştür. Diğer yandan Süleymaniye de görüşmeye katılanların %79 u KRG nin her koşulda Suriye deki muhalif Kürt hareketlerini desteklemesi gerektiği vurgulanırken, bu oran Erbil de %69 a düşmektedir. Görüşmeye katılanların önemli bir kısmı ne Barzani ne de PKK nın Büyük Kürdistan ı kurma gibi bir projesinin olmadığını dile getirmektedir. Irak Kürdistan Komünist Partisi nin eski üyelerinden olan Soran a göre eskiden Büyük Kürdistan 2 temel ideolojiden beslenmiştir. Birincisi İslami gruplar ikincisi ise sol gruplar. Barzani hareketi İslami yönden yaklaşmıştı. PKK de sol çıkışıyla bağımsız Kürdistan ı kuracağını söylemiştir. Ancak, şimdi hiçbir Kürt partisi dört parçada bağımsız Kürdistan projesinden bahsetmiyor. Soran a göre devlet sınırlarına tanımayan tek ideoloji günümüzde El Kaide yapısı içerisinde kendisine yer bulmaktadır. Kürt sorunun çözümü konusunda birbirinden farklı yaklaşımlar dile getirilmesine karşın ortak kanı, öncelikli olarak Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde kendi kendilerini yönetebilecek anayasal ve idari düzenlemelerin yapılması yönündedir. Irak taki Ezidi grubun önemli liderlerinden biriyle gerçekleşen görüşmede Türkiye deki barış sürecinin kendileri açısından da önemli olduğunu dile getirilmiş ve Başbakan Erdoğan ın barış konusunda cesur adımlar attığı ifade edilmiştir. Katılımcıların önemli bir kısmı son bir yıl içerisinde bölgede şiddet ve ölümlerin yaşanmamasını büyük bir adım olarak gördüklerini dile getirmişlerdir. Mülakatlara katılanlardan yaklaşık % 85 ine göre, Türkiye nin Saddam dönemi Irak, İran rejimi ve Esad dönemi Suriyesi nden daha demokratik bir ülke olduğundan Kürtler örgütlenme ve temel insan haklarına ulaşım konusunda daha iyi durumda olmuşlardır Kürt sorunun çözümü konusunda birbirinden farklı yaklaşımlar dile getirilmesine karşın ortak kanı, öncelikli olarak Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde kendi kendilerini yönetebilecek anayasal ve idari düzenlemelerin yapılması yönündedir. 9

ARAŞTIRMAYA DAİR Temelde iki yöntem üzerine odaklanarak yürütülen projede ilk aşamada doğrudan literatür taraması, derlenmesi ve tasnifine odaklanılmıştır. Bu bağlamda araştırmaya, öncelikli olarak konu hakkındaki yerli ve yabancı literatürün taranması ile başlanmıştır. Proje metninde vurgulanan saha araştırmasının gözlem, yüz yüze görüşmeler ve yarı yapılandırılmış sorularla derinlemesine mülakat uygulamaları literatür taraması ve bulguların değerlendirilmesi sonrası başlamıştır. Saha araştırması esnasında gözlem, yüz yüze anket uygulamaları, röportaj ve yarı yapılandırılmış mülakatlar yöntemiyle algı çalışmasına yönelik birincil elden veriler derlenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda Irak Kürtlerin yaşadığı Duhok, Erbil ve Süleymaniye de gözlem, röportaj ve saha araştırmaları gerçekleştirilmiştir. Şehir merkezlerinin dışında kırsal alandaki saha araştırmalarının zorluğuna rağmen bölgenin tüm siyasal yelpazesine ulaşılmaya çalışılmış ve proje kapsamında yüz yüze görüşmelerde yarı yapılandırılmış sorularla mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Saha araştırması doğrudan Kürtlerin yaşadığı bölgelerde gerçekleştirilerek bu bölgelerde yaşayan tüm siyasal grupların görüşleri alınmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda saha araştırmasını düzenleyen ekip 3 ana bölge üzerinden saha araştırmasına yönelmiştir. Birincisi Zaho ve Duhok üzerinden Amedi, El Şehikan, el Kasr, Tel Keyf, Şorsabad ve Akre bölgesinde saha araştırmasını gerçekleştirmiştir. İkinci kısımda Erbil, Şaklava, Soran, Revanduz ve Hacı Umran a uzanan alanda saha araştırması gerçekleştirilmiştir. Son olarak Koysancak ve Dokan üzerinden Süleymaniye vilayeti ve çevresinde saha araştırması gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında Irak ta saha araştırmasına konu olan bölgelerden Türkiye sınırına yakın olan bölgeler ile PKK militanların hareketli olduğu alanlarda PDK ve İslami parti taraftarlarının etkili olmasına karşın, halkın Türkiye deki Kürt sorunu ve barış süreci konusunda daha aktif bir ilgiye sahip olduğu dikkat çekmiştir. Erbil de tüm kesimlerin Türkiye konusunda ve barış sürecine dönük bir bakış açısına sahip olmakla birlikte tüm görüşlerin bulunduğu dikkat çekmektedir. Süleymaniye de Türkiye deki Kürt sorunu ve çözümü konusunda Erbil le karşılaştırıldığında daha net bir bakış açısının olduğu; buna karşın genel itibariyle Türkiye konusundaki bilginin yetersiz olduğunu belirtmek gerekir. Saha araştırmasında genel olarak katılımcı profili şu şekilde belirlenmiştir:akademisyen Yerel Medya Yerel Otorite STK 10

IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI Kanaat Önderleri Farklı siyasal grup ve örgütlerden temsilciler Yerel halktan kesimler Saha araştırmasında genel olarak katılımcılarla ele alınan konular şu başlıkları içermektedir: Türkiye de yaşanan Kürt sorununa bakış ve bu sorunun nasıl algılandığı Barış sürecine yönelik beklenti ve eleştirileri Türkiye deki Kürtlerin yeni çözüm ve barış süreciyle elde ettikleri konum ve bunun bölgesel yansımaları Türkiye deki Kürt siyasi hareketinin bölgesel etkileri Kürt siyasi hareketinin silahlı mücadelesine bakış Bölgede dört ülkede yaşayan Kürtlerin birbirileri ve yaşadıkları bölgelerdeki diğer gruplarla ilişkiler Kürtlerin liderliği ve önemli Kürt liderle ilgili algı Türkiye deki silahlı Kürt direnişçilerin Kandil e çekilmesinin bölgesel yansımaları-muhtemel senaryolar Büyük Kürdistan kurulması tartışmaları ve bu konuyla ilgili algılar Kürt sorununun çözümü noktasında öneri, eleştiri, beklenti ve taleplerin belirlenmesi Ortadoğu daki gelişmeler ve Kürt hareketleriyle ilişkileri Suriye deki Kürt sorunu ve çözüm beklentileri Farklı Kürt siyasi hareketlerinin Kürtler açısından karşılıklı nasıl algılandığı (Örneğin;Goran nın PKK ya bakışı ya da PDK nin YNK ye algısı gibi) Irak Kürdistanı nda gerçekleşen saha görüşmelerinde ve araştırmasında toplam 101 derinlemesine mülakat, onlarca yüz yüze görüşmeyle alınan notlar ve gezi gözlemleri gerçekleştirilmiştir. 11

METODOLOJİ ARAŞTIRMADA İZLENEN YÖNTEM Ülkemizde ve bölgemizde yaşanan Kürt sorununa yönelik algıyı araştırırken bize yön veren birkaç açı vardı: Başkalarının nasıl algılandığı, başkalarının gözünde kendi sorun alanının nasıl algılandığı, kendisiyle ortak sorun alanı tanımı ve çözüm için düşündüklerini bu yolla kendisinden olan diğeri için algı inşa etme süreçlerinin nasıllığı gibi Bütün bu algılar, sorun algısının çeşitlendiği bir manzara çıkarıyordu ortaya. Birinin bir şekilde algıladığını, diğer taraf simetrik olarak algılamamaktaydı, başka türlü algılama ihtimali de vardı. Başkasının sorun alanındaki tecrübeleriyle ilgili yoğun gözlem ve anlatımlar, ortada beraber yaşamakla ilgili çok farklı algıları da ortaya çıkarıyordu. Bu bulgu, bir hareket noktası olarak önemliydi. Yüz yüze görüşme tutanaklarımızdan açıkça ortaya çıkan bir sonuç, insanların başkaları tarafından yaşadığı sorunları anlatırken, kendilerinin de sorunlarını içselleştirdiğinin tipik bir durumunu ortaya çıkarıyordu. Başkası tarafından sorun olarak tanımlanan bir durum, diğeri tarafından temel bir hak olarak görülebilmekteydi. Başkaları tarafından önemsizmiş gibi gözüken bir durum, konuya muhatap olan açısından bir hayati bir mesele olabilmekteydi. Algı araştırmalarındaki başkasının sorunu algısı ve söylemlerindeki bu karşılıklılık nedeniyle, insanların doğrudan mağdur veya mazlum, haklı ya da haksız olarak kategorize edilmeleri de pek mümkün görünmemektedir. Birbirlerine tamamen sempatiyle bakan insanların dahi birbirleriyle tecrübelerini siyasi bir hınçtan ya da uzun yıllar içinde ve karmaşık süreçler sonucunda biriken karşıtlıklardan bağımsız bir şekilde anlatmaları kolay değildir. Dolayısıyla yöntem olarak Kürtlerin sorun alanlarına yönelik tecrübeleri veya algıları hakkında olabildiğince çapraz değerlendirmeler yapmak çok önemlidir. Bu nedenle araştırmanın odağını derinlemesine görüşme teknikleri oluşturmuştur. Dolayısıyla araştırmamıza konu kıldığımız sorun alanlarının ve bunların çözüm yollarının algısıyla ilgili daha sağlıklı ve isabetli bir biçimde sonuç ortaya koyulabilmesi için, nicel araştırma ağırlıklı olarak çalışmanın odağında yer almıştır. 12

IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI ARAŞTIRMANIN MODELİ Kürt sorunu ve bölgedeki Kürtlerin yaşanan sorunlara yönelik algısının farklı grup ve kişilerde nasıl şekillendiğinin ve bu grup/kişilerin gündemdeki olaylar karşısında takındıkları tutum ve görüşlerin belirlenmesi amacıyla yapılan bu araştırma, tanımlayıcı nitelikte bir durum saptama çalışması olarak gerçekleştirilmiştir. Bir başka deyişle, bu araştırma kesitsel (Crosssectional) nitelikte bir durum saptama modeli üzerine inşa edilmiştir. Bu model, bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma modelidir. Araştırmada, Irak Kürtler arasındaki ideolojik ve kültürel özellikler dikkate alınarak, Amaçlı Örnekleme Yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılmıştır. Patton a göre, olasılık temelli örnekleme, temsiliyeti sağlama yoluyla evrene geçerli genellemeler yapma konusunda önemli yararlar sağlarken; amaçlı örnekleme, zengin bilgiye sahip olduğu düşünülen durumların derinlemesine çalışılmasına imkân vermektedir. Bu anlamda, amaçlı örnekleme yöntemleri pek çok durumda, olgu ve olayların keşfedilmesinde ve açıklanmasında yararlı olur. Maksimum çeşitlilik örneklemesi, farklı problemlere muhatap olan kitlelerin sorunlarının tespit edilmesi açısından en zengin bilgi toplama yöntemlerinden birisidir. Bu çerçevede, görece daha kozmopolit (çok kültürlü) bir nitelik taşıyan bölgelerden biri olarak Erbil seçilmiştir. Duhok ve Süleymaniye ise belli parti ve kesimlerin etkin olduğu dikkate alındığında Erbil in tüm kesimleri daha net yansıttığı ileri sürülebilir. Örneklem yoluyla seçilmiş toplam 101 kişi ile yapılan görüşmelerde, mümkün mertebe aynı sorularla başlayan ve her birinin kendine özgü niteliklerine uygun olarak farklılaşan mülakatların dökümünden zengin görüşme tutanakları ortaya çıkmıştır. 13

VERİ TOPLAMA ARAÇLARI Nicel Araştırma Veri Toplama Araçları Kürt sorunu algısının, Türkiye nin ve bölgenin toplumsal yapısı içindeki yansımalarının ve bu toplumsal yapıyı oluşturan farklı bileşenlerin gündemdeki olaylara ilişkin tutum ve görüşlerinin, mümkün olan en doğru şekilde ve bilimsel yöntemlerle tespit edilebilmesi için, ilk olarak literatür taraması yapılmış ve ardından danışman akademisyenlerin görüşleri doğrultusunda yarı yapılandırılmış açık uçlu sorular hazırlanmış ve nitel görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Soru formunda 26 soru yer almış, ancak görüşme sırasında görüşmeciler görüşülen kişinin aktardığı bilginin denetlemesini yapmak, daha sağlıklı ve objektif sonuçlara ulaşmak amacıyla alt sonda sorular kullanmak yoluyla, görüşmelerin akışına bağlı olarak, yarı yapılandırılmış soru formunda olmayan soruları da muhatap oldukları kişilere yöneltilmiştir. Araştırmanın Etik Boyutu Araştırma, ulaşılan kişi ve gruplara araştırma konusu hakkında kısa bilgi verildikten ve mülakat uygulamasına katılacakları yönünde bir onay alındıktan sonra, çalışma gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla raporda öne sürülen görüşler doğrudan mülakatlara katılan kişilerin görüşleri olup, kurumsal olarak IMPR ve çalışmayı destekleyen kurumların görüşlerini yansıtmaz. Araştırmanın Yapıldığı Tarih Araştırmanın saha araştırması ve mülakatları IMPR tarafından ilki Nisan-Haziran 2013, ikincisi Eylül- Kasım 2013 ve son eklemelerle birlikte Nisan 2014 de tamamlanmıştır. 14

IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE KÜRTLERİYLE İLİŞKİLERİ VE ALGISI Tarihsel olarak Irak Kürtleri ile Türkiye Kürtleri arasındaki ilişkiler oldukça derin ve kapsamlıdır. Araştırma kapsamında Irak Kürt kesimlere sorduğumuz ve bölgede gözlemleme fırsatı bulduğumuz konulardan biri de, Türkiye ve Irak Kürtleri arasındaki ilişkilerin boyutu ve karşılıklı etkileşim alanları ile potansiyelleri oldu. Bu kapsamda öncelikli olarak Şırnak ve Hakkâri bölgesindeki aşiretlerin önemli bir kısmı arasında akrabalık bağları bulunduğu dikkat çekmektedir. Sınır boyunda yaşayan aşiretler, 1926 yılında iki ayrı ülkenin vatandaşı olarak bölünmek zorunda kalmasına karşın; toplumsal ilişkiler günümüzde de farklı şekillerde varlığını sürdürmektedir. Dolayısıyla Türkiye-Irak sınırı bölgedeki Kürt aşiretleri tarafından suni ve yapay sınırlar olarak görülmüştür. Nitekim, sınırın iki yakasında da Behdinan lehçesinin kullanılması, benzer aşiretlerin iki tarafta da yer alması ve akrabalık ilişkilerinin sınırlara rağmen sürmesi, toplumsal ilişki ağlarının devlet sınırlarıyla sınırlanamayacağını bir kez daha ortaya koymaktadır. Öte yandan Irak Kürtlerin, tarihsel olarak yaşadıkları tecrübelerin de etkisiyle İran ve Türkiye Kürtlerini en iyi bilen Kürt gruplarının başında geldiği görülmektedir. 1960 lardan itibaren Barzani hareketine ilgi duyan Türkiye Kürtleri KDP nin mücadelesine farklı şekillerde destek vermiştir. 1970 lerde Türkiye de örgütlenmeye çalışan KDP hareketinin Türkiye Kürtlerine dönük önemli bir bilgi ağı oluşturduğu gözlemlenmişti. Ardından soykırımdan kaçan yaklaşık 500 bin Kürdün sınırı aşarak Diyarbakır başta olmak üzere sınır illerinde yaşamaya başlaması da toplumsal düzeyde Kürtlerin birbirini daha yakından tanımasına yol açmıştır. Nitekim 1991 sonrası dönemden başlayarak günümüze kadar geçen süre içerisinde ise her iki kesim arasında ticari, askeri, siyasi ve kültürel düzeyde de yoğun bir etkileşim yaşandığı dikkat çekmektedir. Irak Kürtlerinin Türkiye Kürtleri ile sınırı bulunan bölgelerde yaşayan kesimin lehçe olarak Kurmanci lehçesini kullanması, sınırın her iki yakasında benzer aşiretlerin bulunması ve yıllardır bölgede var olan farklı etkileşimler, özellikle Behdinan Kürtlerinin Türkiye deki Kürt hareketini daha yakından tanımamasına yol açmıştır. Diğer yandan Soran bölgesi olarak kabul edilen ve Erbil den başlayıp Süleymaniye ye uzanan hatta ise özellikle ideolojik ve örgütlenme itibariyle Türkiye deki Kürt hareketine önemli bir sempatinin olduğu gözlemlenmiştir. Bununla birlikte toplumsal düzeydeki karşılıklı etkileşim bağlamında bakıldığında Behdinan bölgesindeki Kürtlerinin Türkiye deki Kürtlerle daha yakın bir işbirliği kurduğu dikkat çekmektedir. Ancak özellikle Kandil bölgesinde ise tam tersi bir şekilde Sorani kesimlerin Kürt hareketi karşısında daha fazla bir bilgiye sahip oldukları yapılan mülakatlarda ortaya çıkmıştır. Benzer bir biçimde Zaho ve Duhok bölgesinde yaşayan Kürtler de Türkiye deki Kürtlerle en yoğun ilişkiyi yaşayan kesimler arasında yer aldığı gözlemlenmiştir. Duhok a yakın olmasına karşın Amediye halkının Türkiye Kürtlerine yönelik algısının şekillenmesinde ise birincisi bölgedeki PKK militanlarının hareketliliği, ikincisi bölgede yaşanan Kürtler arasında iç savaş, üçüncüsü ise bölgede kurulu Türkiye askeri yapısının varlığıyla olmuştur. Barzan, Şaklava, Revanduz bölgesi her ne kadar tarihsel olarak Kürt mücadelesinin sembol bölgeleri arasında yer alsa da, son iki bölgenin Türkiye deki Kürt hareketi karşısında yeterli bir bilgiye sahip olmadıkları dikkat çekmektedir. Soran dan başlayıp Hacı Umran a kadar uzanan (İran sınırı) bölgelerde yaşayan Kürt aşiretleri 15

IMPR RAPOR ise Türkiye deki Kürtlerle toplumsal, siyasal ve ekonomik etkileşimleri ve ilişkilerini sürdürmüşlerdir. Dokan, Koysancak ve Süleymaniye bölgesinde yaşayan Kürtler ise siyasal düzeyde Türkiye deki Kürt hareketini yakından tanımasına karşın, toplumsal düzeyde iki Kürt toplumu arasındaki ilişkiler sınırlı düzeyde kalmıştır. Bölgede ağırlıklı olarak Sorani lehçesinin konuşulması, coğrafik uzaklık ve Behdinan Kürtlerinin iki toplum arasında tampon bölge oluşturması ilişkilerin sınırlı düzeyde kalmasına yol açmış unsurlar arasında sayılabilir. Germiyan bölgesi Kürtlerine gelecek olursak, bunlarda coğrafik uzaklık, lehçe farklılığı ve ideolojik nedenlerden dolayı Türkiye deki Kürt hareketi ve sorunu konusunda yetersiz bir bilgiye sahip oldukları dikkat çekmiştir. Son dönemde Halepçe den Suriye ye el Kaide saflarında PYD karşı savaşmak için birçok Kürdün gitmesi de bölgenin diğer Kürt hareketlerine yönelik ilgisi karşısında tartışmaların yaşanmasına yol açmıştır. Bazı gözlemciler ise Halepçe merkezi ile köyleri arasındaki farlılığa dikkat çekerek, el Kaide ideolojisinin İran a yakın köylerde güç kazandığına dikkat çekmektedir. Irak Kürtlerinde Türkiye deki Kürt nüfusa yönelik ciddi bir algı farklılaşması olduğunu belirtmek gerekir. Süleymaniye bölgesinden olan Avukatlar ile yaptığımız görüşmede Türkiye Kürtlerine yönelik genel bilgilerin olduğu dikkat çekmiştir. Avukatlar Birliğinde gerçekleşen görüşmelerde görüşmeye katılan ve KYB li olduklarını ifade eden sivil toplum derneğindeki avukatların önemli bir kısmı Türkiye deki Kürt nüfusun 25 milyonun üstünde olduğunu belirtmişlerdir. Başkanlık Divanında görevli bir yetkili ise Kürt nüfusun 30 milyonun üstünde olduğuna inandığını ifade etmiştir. 11 yıl KDP de Peşmergelik yapan Sorçi ise Kürtlerin nüfusunun 25 milyonun üstünde olduğunu belirtmiştir. KDP ye bağlı yayın yapan Xebat gazetesinde çalışan ve kendisini milliyetçi olarak tanımlayan Gazeteci Mirhac Mustafa ise Kürtlerin nüfusunun 30 milyonun üstünde olduğunu belirtikten sonra, aynı zamanda Selçuklu ile birlikte Anadolu ya giden Kürt aşiretlerin de dikkate alınması durumunda sayının çok daha yüksek olacağını ifade etmiştir. Gazeteci Mustafa ya göre Germiyanoğulları Beyliği de Süleymaniye bölgesinde bulunan Germiyan aşiretlerindendir. Duhok ta taksi şoförlüğü yapan ve aslen Akre li olan bir görüşmeci de her hafta Türkiye ye gidip geldiğini ve Kürtlerin nüfuslarının 30 milyonun üstünde olduğunu düşündüğünü ifade etmiştir. Diğer yandan mülakatlara katılanlardan yaklaşık % 85 ine göre, Türkiye, Saddam dönemi Irak, İran ve Esad dönemi Suriyesi nden daha demokratik bir ülke olduğundan Kürtler örgütlenme ve temel insan haklarına ulaşım konusunda daha iyi durumda olmuşlardır. Irak ta etnik düzeyde bir soykırıma tabi tutulduklarını ifade eden görüşmeciler, Türkiye de ise Kürtlerin daha ileri düzeyde sistemde kendilerine yer bulabildiklerine dikkat çekmişlerdir. Bununla birlikte Irak Kürtlerinin önemli bir kısmı Türkiye de ana dilde eğitim hakkının tanınmamasına bir anlam veremediklerini belirtmektedirler. Irak Kürtlerinin önemli bir kısmının Türkiye de sürmekte olan KCK davalarının farkında olduğu görülmektedir. Sorçi ye göre Türkiye de 10 binin üstünde KCK den tutuklu Kürt bulunmaktadır. Kandil bölgesinden Soran a göre de sayı 10 binin üstündedir. 16

IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI Irak Kürtlerinin önemli bir kısmının Türkiye de sürmekte olan KCK davalarının farkında olduğu görülmektedir. Sorçi ye göre Türkiye de 10 binin üstünde KCK den tutuklu Kürt bulunmaktadır. Kandil bölgesinden Soran a göre de sayı 10 binin üstündedir. Kendisini KDP li olarak tanımlayan Amediye bölgesinden iş adamı ve mühendis de KCK davaları son bulmadan, barış yönünde adım atılmasının zor olduğunu dile getirmiştir. YNK Parti sözcüsü Azad Cundiyani de KCK tutuklularının barışın önünde engel oluşturduğunu görüşme esnasında dile getirmişti. Kürt bölgesinde genel itibariyle KCK tutukluları siyasi tutuklamalar bağlamında değerlendirilmektedir. Genel itibariyle bakıldığında Irak Kürtleri ile Türkiye Kürtleri arasında tarihsel, toplumsal, siyasal ve askeri ilişki boyutunun derin olduğu dikkat çekmektedir. Irak Kürtlerinin I. Dünya Savaşından itibaren bağımsızlık ve özerklik için yürüttüğü siyasal ve askeri mücadele zaman içerisinde Irak Kürtlerinin tüm Kürt bölgeleri ve coğrafyası üzerinden etkili ve bilinebilir bir aktör olmasına yol açmıştır. Bu durum Türkiye ve Irak Kürtleri arasındaki ilişkilerin sürekli canlı tutulmasını da beraberinde getirmiştir. 17

IRAK KÜRTLERİNİN DİYALOG VE SİLAHLI MÜCADELEYE BAKIŞLARI Türkiye deki Kürt sorunun demokratik yöntemler çözümü konusunda Irak Kürtlerinin büyük bir beklenti içinde olduğu bölgedeki gözlem ve mülakatlarda ortaya çıkmıştır. KRG Başkanı Mesut Barzani bölgedeki halkların ortak bir medeniyetten geldiğini ve insan hakları temelinde sorunlarını konuşarak çözebileceğini ifade etmişti. Kardeşler arasında sorunları olabileceğini dile getiren Başkan Barzani, çözümün güç kullanmak değil, diyalogdan geçtiğine inandığını dile getirmişti. KDP Dış İlişkiler Ofisi Başkanı Hemin Hewrami de Kürtlerin sorunlarını barışçıl yöntemler çözüme kavuşturulmasını desteklediğini ifade ederken, Türkiye de görmek istediğimiz manzara aktif ortaklar, kardeşler olarak kardeşlik içerisinde halkların birlikte yaşaması olduğunu dile getirmişti. Kan dökmenin hiç kimseye barış getirmeyeceğini biliyoruz ve dolayısıyla kan dökülmesine karşıyız diyerek Türkiye deki Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümüne destek verdiklerini açıklamıştı. KDP olarak Türkiye deki bu sorunun çözülmesini özellikle önemsediklerini belirten Hemin e göre hiçbir güvenlik çözümü, hiçbir bastırma, hiçbir inkar hiçbir asimilasyon Kürtlerin varlığını ortadan kaldırmamıştır. Ancak silahlı mücadele şunu da göstermiş oldu ki, Kürtler şiddet yoluyla sorunlarına kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm de bulamazlar. Bu yüzden de bu sorunu tanımladıktan sonra bir yol haritası üzerinde barış görüşmelerine başlamak çok önemlidir. Çünkü Kürt meselesi bir güvenlik meselesi değildir, askeri mesele değildir, aksine siyasi bir sorundur ve çözümü de siyasi yöntemlerle olacaktır. Goran Hareketi parlamenteri Muhammed Yusuf da silahların barış ve istikrar getirmediğini dile getirmiştir. Yusuf a göre öyle bir zamanda yaşıyoruz ki elinizde en güçlü ordu ve silahlar olsa bile bu size istikrarı ve barışı getirmiyor. Medeniyetin temeli sadece barıştır ve kan dökmenin hiç kimseye barış getirmeyeceğini tarihsel tecrübelerimizden biliyoruz. Dolayısıyla kan dökülmesini karşı olmamız gerekir. Toplumlar birlikte kendi barışlarını inşa etmelerini destekliyoruz. Medeniyetin temeli olan barışı sağlamak için silahları ve savaşı bırakmak zorundayız ifadesini kullanmıştır. Yekgirtû Îslamî Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Abu Bekir Ali: Sivil yöntemlerin barışçıl süreci ve diyalogu geliştirmesi gerekir. Milletlerin tarihi tecrübesi ve Kuran ın bize söylediği gibi barış ancak adaletle ve biribirinin hakkını tanıyarak olur Silahlı mücadeleye yönelik bir diğer bakış açısı da Irak Kürtleri içerisinde önemli bir konuma sahip olan Yekgirtû Îslamî Partisi nden gelmiştir. Yekgirtû Îslamî Partisi Yönetim Kurulu Üyesi Abu Bekir Ali ile yapılan görüşmede tarafların güce başvurmasının hiçbir olumlu sonuç vermeyeceği dile getirilmişti. Sözlerinin devamında bu yüzden sivil yöntemlerin barışçıl süreci ve diyalogu geliştirmesi gerekir. Milletlerin tarihi tecrübesi ve Kuran ın bize söylediği gibi barış ancak adaletle ve biribirinin hakkını tanıyarak olur diyerek Türkiye de Kürt sorunun barışçıl ve adaletli bir yaklaşımla kısa sürede çözülebileceğine inandığını ifade etmiştir. Abu Bekir Ali, Başbakan Erdoğan ın liderliğinde atılan atımların bölgede barış umutlarını güçlendirdiğini dile getirirken, Ak Partinin sorunu barışçıl yöntemlerle çözeceğine inandığını da sözlerine eklemiştir. Yıllarca dağda KDP saflarında Peşmergelik yapan Şoreş Surçi de silahlı mücadeleye yönelik fikirlerinin değiştiğini ve çatışmaların çözüm getirmediğini belirtmiştir. Surçi özellikle Türkiye de süren silahı 18

IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI çatışmalara dönük yaptığı tespitlerde yıllardır tarafların birbiriyle çatıştığını, binlerce insanın yaşamını yitirdiğini ancak kazanın olmadığının farkına varılması gerektiğini ifade etmiştir. Amediye den görüştüğümüz bir yetkili de eskiden Amediye bölgesinin sürekli operasyonlarla gündeme geldiğini ifade etmiştir. Görüşmeciye göre ilk önce KDP ile PKK birbiriyle savaştı ve yüzlerce insan hayatını kaybetti. Ardından da bölgede bulunan Türk askerleri ile PKK arasında çatışmalar yaşandı. Halk her gün uyandığında bölgeden geçmek isteyen PKK lilerin öldürüldüğü haberlerini duymaktaydı. Bu durum halka PKK ya karşı yeniden bir ilginin oluşmasına yol açtı. Nitekim, son sınır ötesi operasyonda Amediye halkı Türk askerlerinin karargahlarından dışarı çıkmasına izin vermedi. Çünkü, biz savaşla, öldürmekle bir sorunun çözülemeyeceğini gördük diyerek sorunun çözümünde diyalogun ve barışın tek seçenek olduğunu belirtmiştir. Irak Kürtlerinin yüzyıla varan askeri mücadelenin ardından barış konusunda çok daha hassas olduğu dikkat çekmektedir. Bölgenin yeni bir çatışma süreci içerisinde girdiğinin farkında olan Irak Kürtleri bölgesel istikrar ve barış için Türkiye nin önemli bir role sahip olduğunu düşünmektedir. Duhok tan Uluslararası Politika Ana Bilim Dalında öğretim üyeliği yapan Dr. Serdar a göre ise, Türkiye deki barış süreci oldukça önemli olmakla birlikte bölgedeki Kürt sorunu bütüncül düzeyde çözülmedikçe silahlı mücadeleye destek de var olmaya devam edecektir. Suriye de, İran da örgüt aktif bir durumdadır. Sorun bir bölgede demokratik yöntemlerle çözülse de diğer bölgelerde varlığını sürdüreceğinden silahlı mücadele de ortadan kalkmayacaktır. Diğer yandan 2009-2012 arası dönemde KRG de Eğitim Bakanlığı yapan Prof. Dr. Dilaver Alaaddin e göre bir ülkede başlayan bir iç savaş eğer çözüme kavuşamazsa, belli şartlar oluştuktan sonra doğrudan bölgesel ve hatta küresel bir savaşa dönüşebilir. Irak tecrübesinden hareketle Saddam ın 1974 de Kürtlere karşı savaş kararı almasının ardından bölgedeki savaşların yaşandığına dikkat çeken Alaaddin e göre, eğer Saddam Kürtlerle barış ve demokrasi temelinde anlaşsaydı Orta Doğu bugün çok farklı bir yapı içinde yer alacaktı. Saddam ilk önce Kürtlerle savaş kararı aldı, sonra İran ve Kuveyt e ve Irak işgallerine giden savaşlar yaşandı. Dolayısıyla Kürtlerin de silahlı mücadeleye zorlandığını ifade eden Alaaddin e göre içsel sorunları çözme iradesi ortaya koymayan yönetimler, zaman içerisinde bölgesel savaşlara giden süreci başlatırlar. Bundan dolayı Türkiye deki Kürt sorunun bir an önce barışçıl yöntemlerle çözüme kavuşması gerektiğine dikkat çekmiştir. Öte yandan KYB Parti Sözcüsü Azad Cundiyani de Kürtler silahlı mücadele yöntemlerini kullanarak sorunlarına çözüm bulamadıkları son 30 yılı aşan PKK tecrübesiyle de ortaya konmuş bulunmaktadır. Kürt meselesinin bir güvenlik veya askeri mesele olmadığının altını çizen Cundiyani, devletin de güç kullanarak Kürtlerin mücadelelerini yok edemediğinin anlaşılması gerektiğini ifade etmiştir. Bu aşamada tarafların güç kullanmadan diyalog ve görüşmeler yoluyla çözüm yönünde ilerlemesinin kalıcı ve sürdürülebilir çözüme ulaşmada en önemli yöntem olduğunu ifade etmiştir. Toparlayacak olursak, Irak Kürtlerinin yüzyıla varan askeri mücadelenin ardından barış konusunda çok daha hassas olduğu dikkat çekmektedir. Bölgenin yeni bir çatışma süreci içerisinde girdiğinin farkında olan Irak Kürtleri bölgesel istikrar ve barış için Türkiye nin önemli bir role sahip olduğunu düşünmektedir. 19

IRAK KÜRTLERİNDE PKK VE KÜRT SORUNU ALGISI Irak Kürdistanı nda gerçekleşen mülakatlarda Türkiye deki Kürt sorunu ve çözüm sürecine dönük önemli bir bilginin olduğu dikkat çekmiştir. Mülakata katılanların % 90 ı PKK yi Kürtler için mücadele eden bir parti olarak tanımlarken, % 85 i ise Türkiye deki Kürt nüfusunun 20 milyonun üstünde olduğunu dile getirmiştir. Diğer yandan görüşmeye katılanlardan % 80 inin ise Kürt sorunun demokratik yöntemlerle çözülmesi gerektiğine vurgu yapması dikkat çekicidir. Geriye kalan % 20 lik kesim ise Kürt sorunun askeri yöntemlerle çözüleceğini dile getirdiğini belirtmek gerekir. Aynı zamanda barışçıl yöntemleri savunan kesimler içerisinde yaklaşık % 50 lik kısmında ise sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanacağı konusunda farklı kaygıların olduğu gözlemlenmiştir. Başbakanlıkta bir dönemler kültürel danışman olarak görev alan bir yetkili Türkiye deki Kürt sorunun demokratik yöntemlerle uzun vadede çözüleceğini dile getirirken, Irak Kürtleri ile Türkiye arasında entegrasyona giden bir sürecin yaşanacağına dikkat çekmiştir. Türkiye nin yerinde yönetimleri güçlendirmesi durumunda Irak Kürtlerinin Arap ve Farslarla yaşamaktansa Türklerle yaşamayı seçeceğine inandığını belirten yetkili, Türkiye deki Kürtlerin demokratik zeminde hareket kabiliyetine sahip olduğuna dikkat çekmişti. Türkiye deki sorunun halklar arasında değil, devlet politikasından kaynaklandığına inandığını belirten yetkiliye göre, Türkler ile Kürtlerin birlikteliği Kürtlerin Araplar ve Farslarla olan birlikteliğinden daha güçlü durumdadır. Goran listesinden parlamentoda temsil edilen Muhammed Yusuf un Türkiye deki Kürt sorunu algısı oldukça dikkat çekicidir. Yusuf a göre Tarihe baktığımız zaman, Osmanlı dönemine ve Kurtuluş Savaşı yıllarına, Kürtler kendilerini daima Türklerin partnerleri olarak görüyorlardı. Birbirleri ile olan ilişkileri Osmanlı döneminde eşit partnerler temelindeydi. Fakat aniden, Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte, Kürtler dilleri ve kimlikleriyle beraber inkar edildiler. Türkiye deki Kürt sorununun kaynağı budur. Bir ulusun reddi ve inkarı. Yeni anayasa ile bu problemler çözümlenmeli ve Kürtlere kendilerinden alınan hakları iade edilmelidir. Kürtler resmi düzeyde tekrar tanınmalıdır. İnanıyorum ki, Kurtuluş Savaşı dönemi de dahil olmak üzere, Kürtler hiçbir zaman Türkiye yi bölme niyetinde olmadığının artık anlaşılması gerekilir. Onların istediği eşit yurttaşlar olarak bir arada barış içinde var olmaktır. KYB Parti Sözcüsü Azad Cundiyani ye göre Kürt Sorunun tanımlanma süreci hem Türkiye de hem de bölgede devam etmektedir. Bu hem anayasal hem de siyasal bir süreçtir. Türkiye deki Kürt sorunu Ortadoğu daki Kürt sorununun bir parçasıdır ve Ortadoğu daki Kürt sorunu da temelde demokrasinin, barışın ve birlikte yaşamanın eksikliğidir. Kürt sorununun ortaya çıkmasında, Kürtlerin yaşadıkları ülkelerde eşit yurttaş olamamalarından kaynaklanmaktadır. Demokrasi ve barışın eksik olması ve Kürtlerin bu ülkelerde yurttaş olarak tanınma sorunları, eşit haklara sahip olmamaları, etnik temizlik, inkar ve asimilasyon sorunudur. Bütün bunlar iktidarların Kürtleri etnik düzeyde olduğu gibi kabul etmeme fikrinden ve anlayışından kaynaklanmaktadır. İktidarı ele geçiren kesimler Kürtlerin nasıl konuşması ve yaşamasını istiyorsa, bunu yasal olarak da onlara dayatmaktadır. Azad Cundiyani ye göre Türkiye deki Kürt sorununun ortaya çıkması da Kürtlerin etnik düzeyde haklarının tanınmamasıyla başlamıştır. Bu kapsamda Cundiyani, 20

IRAK KÜRTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ALGISI Kürt sorununun bir güvenlik sorunu değil siyasi yönü olan bir sorun olduğunu ve çözümün de siyasi tanıma ile başlayacağını sözlerine eklemiştir. Selahaddin Üniversitesinde siyaset biliminde öğretim üyesi olan Muhammed Salih in bakış açısından hareket edildiğinde ise Iraklı Kürtlerinin bir kısmının sorunu tanımlayışında bölünme değil birlikte yaşamaya odaklı bir çözüm modeli ortaya konduğu dikkat çekmektedir. Diğer yandan PKK algısının bölgede nasıl olduğu sorulduğunda ise şöyle bir cevaplandırılmıştır PKK ye gelince, onu bir Kürt partisi olarak görüyorlar. Aynı zamanda geçmişte PKK ve Irak Kürt partileri arasında yaşanmış bazı çatışmalar da var. Bazıları bunun etkilerini halen koruyorsa da geneli PKK yi Türkiye de Kürtlerin hakları için mücadele eden bir parti olarak görüyor. Selahaddin Üniversitesinde siyaset biliminde öğretim üyesi olan Muhammed Salih: PKK ye gelince, onu bir Kürt partisi olarak görüyorlar. Aynı zamanda geçmişte PKK ve Irak Kürt partileri arasında yaşanmış bazı çatışmalar da var. Bazıları bunun etkilerini halen koruyorsa da geneli PKK yi Türkiye de Kürtlerin hakları için mücadele eden bir parti olarak görüyor. Nitekim, bu kapsamda özellikle Zaho, Duhok ve Amediye de bulunan yerel kesimlerle gerçekleşen görüşmelerde Türkiye deki Kürt sorununun olduğu dile getirilmesine karşın, PKK ya yönelik olumsuz bir algı gözlemlenmiştir. Özellikle KDP-PKK arasında yaşanan iç savaşta Duıhok ta yaşayan kesimler bundan olumsuz etkilenmişlerdir. Söz konusu 3 bölgede farklı kesimlerle gerçekleşen görüşmelerde 1994-1995 öncesi dönemde PKK ye yoğun bir desteğin olduğu dile getirilmesine karşın iç savaşta PKK lilerin bölgede yaptığı hatalardan dolayı, bölgedeki desteğinin azaldığına dikkat çekilmiştir. Duhok Üniversitesinden bir grup öğretim üyesiyle gerçekleşen görüşmede 1994-1995 yılları öncesinde Türkiye deki Kürt sorunu ve Kürt hareketlerine karşı bölgede büyük bir hassasiyet ve desteğin olduğu belirtilmiştir. Ancak söz konusu tarihten sonra PKK nin birçok köy ve yerleşim birimine yönelik uyguladığı baskının ters teptiği ve halk desteğinin azaldığı ifade edilmiştir. Bununla birlikte Kürt sorunun barışçıl çözümü konusunda beklentinin oldukça yüksek olduğu da gözlemlenmiştir. Ana dilde eğitim, özerk yönetimler, KÇK tutuklamaları, askeri operasyonlar barış süreci ile bağlantılı dile getirilen temel konular arasında yer almıştır. Öte yandan Duhok tan farklı olarak Kandil bölgesinde ise PKK açısından, yerel halkın desteğini alma noktasında önemli bir güç elde edildiğine vurgu yapılmaktadır. Bu durum söz konusu bölgelerde Türkiye deki Kürt sorununa dönük algının da çerçevesini oluşturmaktadır. Örneğin, Kandil Belediyesi ve bölgesi sanki ayrı bir siyasi ve askeri yapıya bürünmüş gibi PKK lıların halkla iç içe yaşadığı tespit edilmiştir. Aynı şekilde Erbil de de halkın Türkiye deki Kürt sorununa dönük algısının farklı unsurlardan etkilendiği dikkat çekmektedir. Erbil de çok fazla Türkiye den gelen Kürt olması ve Mahmurluların şehir merkezinde yaşaması Kürt sorunu konusunda oluşan algıyı etkilemiştir. Süleymaniye de ise özellikle KDP karşıtlığı ve Türkiye deki Kürt siyasal hareketlerinin KYB ve Goran la yakın bir işbirliği içinde olması Sorani kesimlerde de Türkiye deki Kürt sorununa dönük algının oluşmasına yol açmaktadır. Öte yandan Duhok ta sınır kapısında çalışan bir görevli ile yaptığımız görüşmede sınır ticaretinin önemine dikkat çekerek, Türkiye Kürtlerin sınırda yaşadıkları sıkıntıların Kürt sorunun bir yansıması olarak değerlendirilmiştir. Özellikle sınırda bazen 4-5 saatlik bekletmelerin yaşanmasının bölgedeki Kürtlere yönelik bilinçli bir devlet politikası olduğu ve barış 21

IMPR RAPOR gerçekleşirse, sınırların da ortadan kaldırılacağının ifade edilmesi dikkat çekmektedir. Yaklaşık 14 yıldır bölgede gazetecilik yapan Mirhac Mustafa ya göre ise Türkiye deki temel sorun Kürt sorunu veya PKK varlığı değildir. Türkiye deki esas sorun bir Kürdistan ve toprak sorunudur, sonra o coğrafya üzerinde yaşayan halkın, Türkiye deki diğer halklar ile arasındaki hak eşitsizliği sorunudur. Elbette barış süreci ve görüşmeleri önemlidir. Ancak bundan önce Türkiye nin Osmanlı arşiv belgelerinde var olan Kürdistan haritalarını kamuoyuna paylaşması ve Kürdistan coğrafyasını kabul etmesi gerekmektedir. Elbetteki neredeyse bir yüzyıldır kendi kamuoyuna Kürdistan diye bir yer yoktur diyen anlayışın, bu tarihi gerçekliği kabul etmesi güçtür. Dolayısıyla herkesin Osmanlı arşiv belgelerini de ortaya koyarak Kürdistan neresidir, statüsü nedir gibi sorularına cevap vermesi gerekir. Kürdistanı kabul ettikten sonra, ondan sonra karşılıklı oturulup haklar ve yönetim tarzında konuşulabilir. Akre den görüştüğümüz ve KDP li olduğunu ifade eden bir görüşmeci Kürt partileri içinde en etkili partinin Türkiye deki Kürt hareketi olduğunu ifade etmiştir. Irak Kürtlerinin 1990 ların ortasında yaşanan sorunlardan dolayı PKK yi desteklemediğini ifade eden görüşmeciye göre PKK zekice davrandı Güneye geldi. Azerbaycan a, Erivan a Rusya ya, doğuya (İran a) ve Batıya (Suriye ye) gitti. Kürtler arasında birleştirici rol oynama çalıştı. Mesela bugün Ezidilerin çoğu PKK yi destekliyor diyerek Türkiye deki Kürt hareketinin tüm Kürtler içinde önemli bir güç haline dönüştüğünü vurgulamıştır. 22

SURİYE MESELESİNE BAKIŞ Dohuklu bir diğer akademisyene göre Davutoğlu ekibi PYD yi İran ve PKK nin yanına itti. Krizin başında PYD ve Suriye Kürtleri büsbütün PKK nin kontrolünde değildi. Ancak, Türkiye nin siyasi olarak Suriye Kürtlerine kapıyı kapatması, PYD yi PKK nin denetimine itti. Suriye Kürtleri de izlenen politikalardan dolayı buna zorlandı. İran da etkisini genişletme fırsatı elde etti. Türkiye deki yazarların önemli bir kısmı Kürt hareketleri ve Kürtler hakkında bilgi sahibi değildir. Bunlar da barışında önünde engel oluşturmaktadır. İsmi bilinen bazı araştırma merkezlerinin kamuoyunu yanlış bilgilerle Suriye Kürtleri konusunda yönlendirmesine izin verilmesi de sürecin yanlış okunmasında rol oynadı. Irak Kürdistanı nda oldukça önemli tartışma konularından biri de Suriye meselesidir. Suriye meselesinin barış süreci üzerinde de etkisi olacağı öngörülmektedir. Birçok görüşmeci Suriye meselesini KDP, El Kaide, Türkiye nin Suriye politikası ve PKK nin pozisyonu bağlamında değerlendirmektedir. Bu kapsamda Dr. Bayer Doski e göre Suriye meselesi hem Türkiye-Irak Kürdistanı arasındaki ilişkiler hem de barış süreci açısından önemlidir. Dohuk ta Suriyeli Kürtlerle ilgili çalışmalarda bulunan bir diğer akademisyen ise Türkiye nin pozisyonunu farklı şekilde eleştirmiştir. Görüşmeciye göre Davutoğlu ekibi PYD yi İran ve PKK nin yanına itti. Krizin başında PYD ve Suriye Kürtleri büsbütün PKK nin kontrolünde değildi. Ancak, Türkiye nin siyasi olarak Suriye Kürtlerine kapıyı kapatması, PYD yi PKK nin denetimine itti. Suriye Kürtleri de izlenen politikalardan dolayı buna zorlandı. İran da etkisini genişletme fırsatı elde etti. Türkiye deki yazarların önemli bir kısmı Kürt hareketleri ve Kürtler hakkında bilgi sahibi değildir. Bunlar da barışında önünde engel oluşturmaktadır. İsmi bilinen bazı araştırma merkezlerinin kamuoyunu yanlış bilgilerle Suriye Kürtleri konusunda yönlendirmesine izin verilmesi de sürecin yanlış okunmasında rol oynadı. Rudaw basın yayın kuruluşunun politikalarından sorumlu olan Ako Muhammed de Türkiye nin Suriye politikasının Kürt halkı tarafından kabul görmediğine inanmaktadır. Kürtler oradaki İslami grupların terör eylemlerini kabul etmiyorlar. Türkiye nin bazı grupları desteklediğine dair yazılar yayınlanıyor. Bu Irak Kürt halkının kabul edebileceği bir durum değildir. Diğer yandan Türkiye Barzani üzerinden bölgede etkisini genişletebilir. El Parti nin güçlü bir tabanı vardır. Böylelikle Suriye Kürtleri Türkiye için istikrar doğuran bir komşu haline gelecektir. Azad Cundiyani de özellikle Suriye deki Kürt sorununa ilişkin olarak; Osmanlı Kürdistanı nın bir parçası da Suriye Kürdistanı dır. Dört ülkede Kürdistan ve Kürtler böylesi sorunları birlikte yaşadılar. Eninde sonunda bu bir ulusal mesele ve pek çok perspektiften bakıldığında her Kürdistan parçasının kendine özgü özellikleri olmamakla birlikte yine de bu merkezde son derece açık bir biçimde tanımlanmış boyutları var görüşünü dile getirmiştir. Suriye meselesini en üst düzeyde takip eden sorumlulardan birine göre PYD tek taraflı olarak kendisine ortak istemiyor. Suriye de yalnızca PYD var diyorlar. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Biz Demokrat parti olarak onlardan çok önce Suriye de 23