KONYA TİCARET ODASI İRAN İSLAM CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU



Benzer belgeler
HOLLANDA ÜLKE RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

CEZAYİR ÜLKE RAPORU

Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

ALMANYA FEDERAL CUMHURİYETİ

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2013 RUSYA FEDERASYONU

Kuruluş 843 (Verdun Anlaşması) ( 1958 Cumhuriyet ) Tarım %1,8, Endüstri %19,3, Hizmetler %78,9

İZMİR TİCARET ODASI FAS KRALLIĞI ÜLKE RAPORU

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

SUUDİ ARABİSTAN ÜLKE RAPORU

Kaynak : CIA World Factbook

GENEL BİLGİLER DIŞ TİCARET BİLGİLERİ

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

GAMBİYA ÜLKE RAPORU. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Afrika Koordinatörlüğü

DIS TICARET ARASTIRMA SERVISI

ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ MART

GENEL BİLGİLER DIŞ TİCARET BİLGİLERİ

Technology. and. Machine

BULGARİSTAN ÜLKE RAPORU

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU

2. GENEL BİLGİLER TABLOSU (2012)

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU

T.C. BAKÜ BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ

Hatay İskenderun Bilgi Notu

İZMİR TİCARET ODASI LİBYA ÜLKE RAPORU

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2013 HOLLANDA

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

İZMİR TİCARET ODASI VİETNAM ÜLKE PROFİLİ

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

İZMİR TİCARET ODASI MISIR ARAP CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2013 DANİMARKA 1/7

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

GENEL BİLGİLER DIŞ TİCARET BİLGİLERİ

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

İçindekiler DÜNYA TİCARETİ... 3 TÜRKİYE DE KİMYA SEKTÖRÜ... 4 TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET... 6 İHRACAT... 6 İTHALAT... 8

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

ROMANYA CUMHURİYETİ GENEL BİLGİLER (2012) DEVLET BAŞKANI Traian Basescu (20 Aralık 2004) HÜKÜMET BAŞKANI Victor Ponta (7 Mayıs 2012)

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2013 İSVEÇ KRALLIĞI GENEL BİLGİLER. DİN Luteryanizm %87, Diğer %13

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

İZMİR TİCARET ODASI BANGLADEŞ HALK CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

Eylül 2013 B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Başlıca İthal Maddeleri : Petrol yağları, buğday, palm yağı, otomobil, gübre, iş makineleri

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017) ÇELİK BORU İMALATÇILARI DERNEĞİ

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2013 VİETNAM SOSYALİST CUMHURİYETİ

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017)

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

Resmi Adı : Sudan Cumhuriyeti (Güney tarafı 9 Temmuz 2011 tarihinde Kuzey den ayrılarak Güney Sudan Cumhuriyeti ni oluşturmuştur)

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2013 A. KUVEYT E İLİŞKİN TEMEL BİLGİLER

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU

İSRAİL ÜLKE RAPORU [Type the document subtitle]

GENEL BİLGİLER. Lizbon. Portekizce (resmi), Mirandezce (resmi, ancak yerel kullanım) DEVLET BAŞKANI Anibal CAVACO SİLVA (9 Mart 2006)

İZMİR TİCARET ODASI KUVEYT ÜLKE RAPORU

MOBİLYA SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ İZLANDA ÜLKE RAPORU

KAYSERİ SANAYİ ODASI. SLOVAKYA ÜLKE RAPORU 27 Kasım 2018

AVUSTURYA ÜLKE PROFİLİ

GENEL BİLGİLER (2011) Katolik %57,8, Müslüman %2,4, Ortodoks DİN

ÇİN ÜLKE RAPORU

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

DIŞ TİCARET UYGULAMA SERVİSİ

T. C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Diyarbakır Yatırım Destek Ofisi

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

KOSTA RİKA ÜLKE RAPORU

PERU ÜLKE RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

İZMİR TİCARET ODASI SENEGAL CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

(*Birincil Enerji: Herhangi bir dönüşümden geçmemiş enerji kaynağı) Şekil 1 Dünya Ekonomisi ve Birincil Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

BELÇİKA ÜLKE RAPORU

RUANDA ÜLKE RAPORU

DİYARAKIR DIŞ TİCARETİ 2014

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

Dünyada Enerji Görünümü

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

GENEL BİLGİLER DIŞ TİCARET BİLGİLERİ

TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARET YAPISI. Doç. Dr. İsmet GÖÇER Aydın İktisat Fakültesi Ekonometri Bölümü

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ABD ULUSLARARASI TİCARET BÖLÜMÜ GÜMRÜK MEVZUATI - I DOÇ. DR.

Transkript:

KONYA TİCARET ODASI İRAN İSLAM CUMHURİYETİ Etüd-Araştırma Servisi Mart 2007

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...3 BÖLÜM I İRAN HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1.1. Ülke Kimliği...4 1.2. Siyasi Sistemin Başlıca Unsurları...5 1.2.1. Halk Ouyula Seçilenler...5 1.2.2. Atamayla Göreve Gelenler...6 1.3. Ekonomik Yapıya Ehemen Olan Politik Güçler...6 1.3.1. Parlamento...7 1.3.2. Mollalar...7 1.3.3. İşadamları...7 1.3.4. Vakıflar...8 BÖLÜM II GENEL EKONOMİK DURUM 2.1. Temel Ekonomik Göstergeler...10 2.2. Ekonomideki Belli Başlı Sektörler...11 2.2.1. Tarım ve Hayvancılık...11 2.2.2. Sanayi...13 2.2.2.1. Petrokimya Sanayi...14 2.2.2.2. Otomotiv ve Yan Sanayi...15 2.2.2.3. Gıda Sanayi...16 2.2.2.3. Tekstil...16 2.2.3. Madencilik...17 2.2.4. Petrol...18 2.2.5. Doğalgaz...20 2.3.Yabancı Sermaye ve Yabancı Yatırımlar...21 2.4. Dış Ticaret...22 2.4.1. İran ın Dış Ticaret Politikası...22 2.4.2. İran Dış Ticaretinin Genel Durumu...23 2.4.2.1. İhracat...24 2.4.2.2. İthalat...25 2.4.3. Sınır Ticareti...25 1

BÖLÜM III TÜRKİYE İLE EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİN GELİŞİMİ 3.1. Ekonomik ve Ticari İlişkilerin Genel durumu...27 3.2. Dış Ticaret İstatistikleri (Ülkenin istatistiklerine göre, Dolar bazlı)...28 3.3. Sınır Ticaret Merkezleri...30 3.4. İki Ülke Arasındaki İşbirliği Olanakları...31 3.5. İran da İş ve Yatırım Yöntemleri...32 3.5.1. İran a İhracat Nasıl Yapılır?...32 3.5.2. İran da Şirket Kuruluşu...33 3.5.3. İran da Yabancı Şirketlerin Şube veya Ana Bayilik Tescili...33 3.5. İhracatçılarımızın İrtibat Kurmasında Yarar Görülen Kurum ve Kuruluşlar...34 3.8. Görüş ve Öneriler...34 KAYNAKÇA...35 2

GİRİŞ Türkiye nin doğu komşularından biri olan İran İslam Cumhuriyeti, 70 milyona yaklaşan genç nüfusu ile Türkiye için önemli ve büyük bir pazardır. Bugüne kadar yüzde 90 ı petrol ve doğalgaza bağlı; içine kapalı ekonomisiyle ayakta durmaya çalışan İran, liberalleşememenin sancılarını çekmektedir. İşsizlik en büyük sorun, teknoloji ve telekom yatırımları ise en büyük ihtiyaç durumundadır. Türkiye-İran ticari ilişkileri, iki ülkenin sahip oldukları yakınlık avantajına rağmen gerek iki ülke arasındaki siyasi gerginlikler gerekse İran ın izlediği ithal ikameci sanayi politikası neticesinde ithalatını sıkı bir şekilde denetlemesi nedeni başta olmak üzere çeşitli nedenlerle gerçek potansiyelini yansıtmamaktadır. Ancak son yıllarda Türk şirketlerine kapılarını açan İran, dünyaya ve dışa açılmanın adresini, Avrupa Birliği ne üye olmuş bir Türkiye ve Avrupa ülkeleri olarak görmektedir. Özelikle enerji alanında Türkiye ile İran arasındaki işbirliği giderek artmaktadır. Enerji arz ve güvenliğinin çok önemli hale geldiği bir uluslararası konjonktürde, büyük petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip olan İran ile geçiş güzergahı üzerinde bulunan Türkiye nin işbirliği büyük önem arz etmektedir. Bunun için yürütülen en somut proje ise Türkiye üzerinden Avrupa ya doğalgaz boru hattı olarak gösterilmektedir. İran, ülkemiz ihracatının artırılması açısından çok iyi değerlendirilmesi gereken bir pazardır. Bu çerçevede İran ekonomisinin temel özellikleri, belli başlı sektörleri, yatırım alanları gibi konuların bilinmesi gerekmektedir. Bu raporda İran ekonomisine dair genel bilgiler, Türkiye-İran ticari ilişkileri, İran da iş ve yatırım yöntemleri ele alınmıştır. 3

BİRİNCİ BÖLÜM İRAN HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1.1. ÜLKE KİMLİĞİ Resmi Adı: Yönetim Biçimi: Devlet Başkanı: Ruhani Lider: Nüfusu: İran İslam Cumhuriyeti İslam Cumhuriyeti Mahmud Ahmedinecad Ayetullah Seyid Ali Hamaney 68,688,433 (2006 Temmuz.) Nüfus Artışı: % 1,1 Yüzölçümü: Resmi Din: Diller: Başlıca Kentleri: 1.648.000 km² İslam (Şia Müslüman %89, Sünni Müslüman %10, Zartoşt, Hıristiyan, Bahai ve diğerleri %1) Farsça ve lehçeleri (%58), Türkmen ve Lehçeleri (%26), Kürtçe (%9), Luri (%2), Balochi (%1), Türkçe (%1), Arapça (%1), Diğer (%2) Tahran (12.7 milyon), Meşhed (3.9 milyon), İsfahan (3.2milyon)Tebriz (2.1 milyon), Şiraz (2 milyon) Etnik Yapısı: Farsi (%51), Azeri(%24), Gilaki-Mazandarani (%8), Kürt (%7), Arap (%3), Lur (%2), Baloch (%2), Türkmen (%2), Diğer (%1) Para Birimi: İran Riyali (10 Riyal = 1 Tümen) Para Kuru: 1 $ = 9,246 IR (2006) Saat Farkı: +3,5 GMT (+1,5 Türkiye) 4

1.2. SİYASİ SİSTEMİN BAŞLICA UNSURLARI İran da Şubat 1979 da Pehlevi Rejiminin yıkılışıyla dini esaslara dayalı İslam Cumhuriyeti kurulmuştur. Tüm kuvvetlerin başında dini lider ve yürütmenin başında ise cumhurbaşkanının bulunduğu İran da yönetim kuvvetler ayrılığı prensibine dayanır. İran ın siyasi sistemi karmaşık ve dünyada başka örneği olmayan bir yapıdadır. Modern İslam teokrasisi ile demokrasinin unsurları bir arada uygulanmaktadır.. İran'daki siyasi sistem iki ayrı başlık altında toplanabilir: 1. Halk oyuyla seçilenler 2. Atamayla göreve gelenler Ancak yetkileri itibariyle, sistemin en tepesinde doğrudan halk oyuyla seçilmeyen Dini Lider bulunmaktadır.dini lider her ne kadar halkın oyuyla seçilmiş olan Danışma Meclisi'nin üyelerince belirlense de, uygulamada kimseye hesap vermek durumunda değildir. Böylece seçimle göreve gelen cumhurbaşkanı ile meclis, kendilerinden daha güçlü yetkileri olan ancak seçimle değil atamayla gelen dini lider ve onun denetimindeki kurumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu yapının etkisiyle, her ne kadar reformcular sayıca son mecliste açık farkla çoğunluğa sahip olsalar da siyasi sistemde fazla bir değişiklik sağlayamamışlardır. 1.2.1. Halk Oyuyla Seçilenler Bu kanat altında yer alan Cumhurbaşkanı, Meclis ve Danışma Meclisi doğrudan halkın oyuyla göreve gelmektedir.. Ancak bu yetkililerin her hareketi atanmışlardan oluşan kurum ve organların denetim ve nezaretindedir. Koruyucular Konseyi üyeleri ise Meclis tarafından belirlenmektedir.. Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı 4 yıl süreyle görev yapmak üzere seçilmekte ve en fazla iki dönem görev yapabilmektedir. Anayasa, Cumhurbaşkanı'nı ülkenin en üst düzey ikinci yetkilisi olarak tanımlamaktadır. Cumhurbaşkanı, başbakanlık makamı bulunmayan ülkede hükümet başkanlığını da üstlenmektedir. Ayrıca anayasanın uygulanmasını sağlamakla yükümlüdür. Ancak uygulamada, Cumhurbaşkanı'nın yetkileri din adamları ve muhafazakarlarca ve hepsinden önemlisi de Dini Lider'in yetkileri ve otoritesi ile sınırlanmaktadır.üstelik silahlı kuvvetlerin denetimi ve güvenlik savunma ve başlıca dış politika alanlarında karar alan da Dini Liderdir. Kabine Kabine, ya da Bakanlar Kurulu nun üyeleri, Cumhurbaşkanı'nca seçilmekte ve meclis tarafından onaylanmaktadır. Meclis gerekli görürse bu kişileri görevden azledebilmektedir. Ancak Dini Lider, savunma, güvenlik ve dışişleri alanlarında geniş karar yetkisine sahip olduğundan, emrindeki görevliler de karar alma süreçlerinde etkili olmaktadırlar. Meclis 5

Meclisin 290 üyesi her dört yılda bir yapılan seçimlerle belirlenmektedir. Meclisin elinde, yasa hazırlayıp yürürlüğe koymak, bakanları ve Cumhurbaşkanı'nı bilgi vermek üzere çağırmak ya da azletmek için yetkiler bulunmaktadır. Ancak meclisin çıkardığı tüm yasaların Koruyucular Konseyi nce onaylanması gerekmektedir. Danışma Meclisi Danışma Meclisi nin görevi, Dini Lider i seçmek, icraatını takip etmek ve görevlerini yerine getiremediğine hükmedilirse görevden almaktır. Danışma Meclisi normalde yılda iki kez toplanmaktadır. Koruyucular Konseyi On iki üyeli Koruyucular Konseyi, İran daki en etkili yönetim organı ve halihazırda muhafazakarlar denetimindedir. Konseyin üyeleri Dini Lider tarafından atanan altı din adamı ile yargı erkinin aday gösterdiği ve parlamentonun onayladığı altı hukukçudan oluşmaktadır. Altı yıl görev yapmak üzere belirlenen üyeler aşamalı olarak değişmekte ve sisteme göre üyelerin yarısı üç yılda bir değişmiş olmaktadır. Meclis'ten geçen her yasanın yürürlüğe girmesi için Konsey'den onay alması zorunludur. Konsey bu yasaların anayasaya ve şeriata uygunluğunu değerlendirmektedir. Aslında uygulamada, Konsey'in her seçim öncesinde tüm milletvekili adaylarının, cumhurbaşkanı adaylarının ve Danışma Meclisi üyelerinin aday olup olamayacaklarını inceleme yetkisi de var. 1.2.2. Atamayla Göreve Gelenler Dini Lider Dini liderin rolü, anayasada Ayetullah Humeyni nin görüşleri doğrultusunda tanımlanmaktadır. Humeyni Dini Lider'i siyasi güç şemasının en tepesine yerleştirmektedir. Dini Lider, Danışma Meclisi tarafından ve ömür boyu görev yapmak üzere seçilmektedir. Şu anda ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, bu görevi İran İslam Cumhuriyeti'nin kurucusu Ayetullah Humeyni'nin 1989'da ölümünden bu yana yürütmektedir. Yargı erkinin başkanını, Koruyucular Konseyi nin altı üyesini ve silahlı kuvvetlerin komutanlarını, imamları ve Radyo Televizyon Kurumu başkanını atama yetkisi de Dini Lider e aittir. Dini Lider, seçilmiş Cumhurbaşkanı nın göreve başlayabileceğini de teyit etmektedir. Yargı Erki İran da yargı, hiç siyasi etkinin dışında kalamamıştır. 1900 lerin başına kadar zaten kadılık sistemi geçerli olduğundan yargı din adamları denetimindeydi. Sistem daha sonra laikleşmiş, ancak İslam devrimi sonrasında Yüksek Mahkeme daha önceki tüm yasaları İslam a uygun olmadığı gerekçesiyle feshetmiştir. Bunun hemen sonrasında da şeriatı temel alan yeni bir hukuk sistemi oluşturulmuştur. Yargı, İslam a uygun yasaların hazırlanmasından ve hukuki siyasetin tanımlanmasından sorumludur. Yargı ayrıca Koruyucular Konseyi nin altı laik üyesi için adayları belirlemektedir. Yargı başkanı da dini liderce seçilip ona hesap vermektedir. 6

Yüksek Adalet Konseyi Konsey, Dini Lider'e danışma hizmeti sunan bir organ olarak faaliyet göstermektedir. Aynı zamanda meclis ile Koruyucular Konseyi arasından herhangi bir anlaşmazlık yaşanırsa son sözü söyleyen kurumdur. Önde gelen dini, sosyal ve siyasi isimlerden oluşan Konsey'in üyelerini de Dini Lider atamayla göreve getirmektedir. 1.3. İRAN DA EKONOMİK YAPIYA EGEMEN OLAN POLİTİK GÜÇLER İran da genel olarak ekonominin %40 ını devletin doğrudan, %45 ini ise bonyad olarak adlandırılan ve adeta devlet içinde devlet gibi davranan bir tür İslami esaslı vakıflar aracılığı ile elinde tuttuğu söylenebilir. Kalan %15 lik kesim ise, siyasal yelpazede muhafazakar olarak tanımlanabilecek bir noktada duran İran özel sektörü (bazaar) nün elindedir. 1.3.1. Parlamento (Majlis) : 290 üyeli İran Meclisi sadece bir yasama organı niteliğinde olmayıp devlet idaresinde önemli bir yer tutan ve velayet-i fakih olarak adlandırılan fetva istihsal organı olarak siyasi hayata hakimdir. Siyasal partilerin kurulmasının ve faaliyet göstermesinin yasak olduğu 1998 yılına kadar bu gücü tek başına elinde tutan Meclis, siyasal partilere müsaade edilmesiyle birlikte yeni bir formasyon içine girmiştir. Parlamentodaki başlıca partiler ; Anayasanın Hizmetkarları, Militan Mollalar Birliği, İslami İştirak Cephesi ve İslam Devrimi Mücahitleri olarak sıralanabilir. Ayrıca, Meclisten geçen tüm yasaların ve mevzuatın, anayasaya ve şeriat hükümlerine aykırı olup olmadığını denetleyen Şuraye Negahban olarak adlandırılan Anayasayı Koruyucular Konseyi bulunmakta, Meclisle Koruyucular Konseyi arasında gerektiğinde devreye giren, uzlaşma ve uyum sağlamak amacıyla kurulmuş bulunan ve eski Cumhurbaşkanı Rafsancani nin Başkanı olduğu Macmae Tashkhise Maslahate Nezam isimli Uzlaştırma Konseyi faaliyet göstermektedir. 1.3.2. Mollalar : Rejim içerisindeki en ciddi siyasi güç durumundadırlar. Aslında mollalar İslam devrimi öncesi Şah zamanında da halk arasında etkinliği olan bir sınıftı ancak devrimden bu yana siyasetteki tüm önemli mevkilere sadece kıdemli mollalar atanabilmektedir. Homojen bir yapısı olmayan ve genellikle ekonomide dışa açılmaya muhalif bir grup olarak bilinmektedirler. 1.3.3. İşadamları ( Bazargan ) : İslam devriminden önceki dönemlerden bu yana ülkede ihracat, ithalat, kambiyo ve sermaye piyasaları gibi yapıları elinde tutan ve ekonominin yaklaşık %15 lik bir bölümünü kontrol eden son derece etkili bir sınıftır. Siyasi bir güç olarak ilk sahneye çıkışları, 1978 yılı boyunca Şah Muhammed Rıza Pehlevi yönetimine karşı düzenlenen ve ekonomik yaşamı felce uğratan grevler serisini organize etmek biçiminde olmuştur. Daha o günlerde İslami gruplarla sıcak ilişkiler içine giren bu grup şu anda da rejimin en yakın destekçileri arasındadır ve özellikle son 20 yıldır kapalı ekonominin yarattığı rantlarla beslendiği için ekonomide dışa açılma ve Rafsancani Hatemi çizgisinin savunduğu dünya ile entegre olma gibi fikirlere kesinlikle karşıdır. Faizsiz kâr sisteminin geçerli olduğu İran da resmi olmayan biçimde bankacılık sektörü olma fonksiyonunu da bazaar mensubu işadamları yürütmektedir. 7

Ayrıca, bunun dışında yurtdışında uzun süre yaşadıktan sonra İran a geri dönen ve yurtdışında tahsil yapanların oluşturduğu batılı anlamda faaliyet gösteren özel sektör grubu da canlanma eğilimi göstermektedir. 1.3.4. Vakıflar ( bonyad ) : Özellikle Irak la yapılan savaş sonrası dönemde savaşta can kayıpları veren ailelere yardım amacıyla faaliyete başlayan bu vakıflar, devasa parasal kaynakları ve muazzam işgücü katılımları ile son derece etkili bir hale gelmiş ve İran ekonomisinin %45 ini kontrol etmeye başlamışlardır. Vakıfların bu derece ciddi bir güce kavuşmalarında savaş sonrası dönemde ortaya çıkan sosyal tabloyu kendi lehlerine istismar etmiş olmalarının da payı olduğu söylenmektedir. Bu sayede geniş vergi muafiyetleri ve sübvansiyon imkanlarına kavuşan vakıflar, politik anlamda muhafazakarlara yakın durmaktadırlar. Bugün İran da faaliyet gösteren en büyük vakfın (Bonyad-ı Mustafazan ve Canbazan) 12 milyar dolardan daha fazla bir mali güce sahip olduğu ve iştirakleri aracılığı ile 400 binden fazla insana doğrudan iş imkanı sağladığı tahmin edilmektedir ki bu vakıf ülkede faaliyet gösteren pek çok bonyad arasında sadece en büyük olması nedeniyle bir örnektir. 8

İKİNCİ BÖLÜM GENEL EKONOMİK DURUM İran genel olarak ekonomide merkezi planlamanın hakim olduğu, petrol ve diğer büyük ölçekli işletmeler üzerinde devlet mülkiyetinin devam ettiği (2006 yılı itibariyle İran ekonomisinin %70 i devlet kontrolünde), kırsal bölgelerde tarımsal üretimin ağırlıklı olduğu, özel ticari faaliyetlerin ise sınırlı düzeyde olduğu bir ekonomik yapıya sahiptir. Basra Körfezi nden Hazar Denizi ne oradan da Umman Denizine uzanan sahillerinin yanı sıra Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Afganistan ve Pakistan ile uzun kara sınırlarına sahip bulunan İran ın ekonomisi son 40 yıllık dönem boyunca daima ham petrol fiyatlarına bağlı bir performans sergilemiştir. İran, 125.8 milyar varil ile dünya petrol rezervlerinin yaklaşık %10 una sahip olup, anılan rezervler itibariyle dünyada beşinci sıradadır. Ayrıca, 26,69 trilyon m³ lük doğalgaz rezervleriyle Rusya dan sonra doğalgaz açısından da dünya ikinciliğini elinde bulundurmaktadır. Bunun yanında 1 milyar ton demir, 1 milyar ton kömür ve 800 milyon ton bakır rezervi ile zengin yer altı kaynaklarına sahiptir. Döviz girdilerinin %80 ini petrol ihracatından elde eden İran, bu haliyle petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı aşırı duyarlı halde bulunduğu için son yıllarda petrol dışı endüstrileri geliştirme programlarını yürürlüğe koymuş ama başarılı olamamıştır. Petrol fiyatlarının 90 lı yılların sonları boyunca düşüşü sırasında ülkenin kaybının 6 milyar doları bulduğu ve bu rakamın bütçenin üçte biri düzeyinde olduğu göz önüne alınırsa petrol dışı endüstrilere yönelmenin önemi daha iyi anlaşılır. Ancak söz konusu dönemde Tahran yönetimi, kaynak yetersizliği nedeniyle petrol dışı endüstrilere yönelik önemli bazı projeleri askıya almak zorunda kalmıştır. Bu konunun ardında, gerek Irak ile yapılan savaşın ekonomik yapıda meydana getirdiği tahribat ve gerekse uzun yıllardır uygulanmaya çalışılan ve Türkiye ile ticareti de olumsuz yönde etkileyen aşırı merkezi planlamacı - ithal ikameci modelde ısrar edilmesi önemli rol oynamıştır. Bununla birlikte, 2000-2003 yılları arasında ise ekonomide toparlanma başlamış ve reformlar eşliğinde %6 reel büyüme gerçekleşmiştir. Bu süreçte döviz kuru politikasında mantıklı düzenlemeler, dış ticarette liberalleşme, yabancı sermaye yatırımına sınırlı da olsa açılma, finans sektörü liberalleşmesi yapılmıştır. Tabii yükselen petrol fiyatları ortamında genişlemeci para ve maliye politikaları da gündeme getirilmiştir. Ancak bu dönem, son bir yılda (2005 yılından başlayarak) Ahmedinecad'ın Başkan seçilmesi sonrası, tutucu kesimin gücünü yeniden konsolide ettiği, yeniden uç İslami hareketin kuvvetlendiği, dış siyasette Batı ile yeniden ve sert şekilde zıtlaşılan, Rusya ile işbirliğine dönülen ve nükleer silahlanma ve İsrail konusunda çok aşırı fikirler üzerine kurulan, yeniden içe kapanmacı, popülist ve milliyetçi bir siyaset ve ekonomi politikası anlayışına dayanılmaya başlanan, yeni bir reaksiyon dönemi haline dönüşmüştür. Böylece ulusal sanayiyi güçlendirecek yabancı yatırımlara olumlu bakan ve bu yönde reformlar gerçekleştiren dönem sona ermiştir. 9

1979 yılında rejim değişikliğine uğradığında, güçlü bir petrol endüstrisi, yüksek düzeyde ticaret fazlası ve çoğu tarım sektöründe faaliyet gösteren orta boy işletmelerden oluşan özel sektörü olan İran, ekonomik anlamda bugün bu tablodan bir hayli uzaktır. Geçen 28 yıllık süre içerisinde, çiftlikler, şirketler ve bankalar devletleştirilmiş ve dünyadaki eğilimin aksine yabancı sermaye yasaklanmıştır. Dolayısıyla İran ekonomisi tek mallı-tek boyutlu bir düzen kazanmış bulunmaktadır. 2.1. TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER TABLO 1. Temel Ekonomik Göstergeler GSYİH (Cari fiyatlarla Riyal olarak) 2002 2003 2004 2005 2006(a) 926.5 1,109.5 1,406.0 1,646.7 2,016.3 GSYİH (Milyar $) 116.4 134.0 161.3 182.3 218.0 GSYİH Artış Oranı (%) 7.5 7.1 5.1 6.9 5.0 Enflasyon oranı (TÜFE-%) 14.3 16.5 14.8 13.4 15.8 İhracat (fob) (Milyon $) 28,237.0 33,991.0 43,852.0 60,012.0 63,182.6 İthalat (fob9 (Milyon $) 22,036.0 29,561.0 38,199.0 40,969.0 45,476.3 Dış Ödemeler Dengesi (Milyon $) 3,585.0 816.0 1,442.0 14,037.0 13,124.9 Döviz Rezervleri (Altın Hariç) (Milyar $) 21,409.0 24,427.0 32,709.0 45,209.0 58,209.0 Toplam Dış Borç (Milyar $) 9.2 12.3 13.6 14.6 14.8 Döviz Kuru (ortalama) (Riyal=$) 7,958.1 8,281.5 8,719.0 9,032.6 9,246.9 (a) Economist Intelligence Unit tahmini. The Economist Intelligence Unit, Iran Ülke Raporu, 10 Ocak 2007 İran 2006 yılında, ilk tahminlere göre, nominal kur ile de 218.0 milyar dolarlık bir GSYİH sahiptir. Kişi başına gelir satın alma gücü paritesi ise 10.100 dolar ve nominal olarak da 2700 dolar kadar tahmin edilmektedir. İran ekonomisinin üretiminin sadece %14 ü tarımdan, %42 si sanayiden (imalat, madencilik ve inşaat) ve %44 (petrol, ticaret, ulaşım, iletişim vb.) kadarı ise hizmet sektöründen kaynaklanmaktadır. Toplam GSYİH'nin %30.5 kadarı yatırıma gitmektedir. 10

GSYİMH'NIN KAYNAKLARI (%) 27% 15% 14% 2% 9% 14% 4% 1% 14% Petrol İmalat Madencilik Tarım İnşaat Ticaret Ulaşım - İletişim Su, Elektrik ve Gaz Diğer Hizmetler 2004 yılı itibariyle, GSMH ya harcamalar açısından bakıldığında, tüketimin %54.2 sinin özel sektör, %10,9 unun ise kamu sektörüne ait olduğu görülmektedir. Yatırım harcamalarının GSMH deki yeri %35.2 iken, dış faktör girdileri -7.1 oranında gerçekleşmiştir. 2004 YILI GSMH HARCAMA BİLEŞENLERİ (%) 60 50 40 30 20 10 Seri 1 0-10 -20 Kamu Sektörü Özel Sektör Yatırım Harcamaları Dış Faktör Girdileri İşsizlik oranı %1.2 civarındadır ve nüfusun yüzde 40 kadarı fakirlik hududunun altında bulunmaktadır. İran çok ciddi boyutta vasıflı işçi sıkıntısı çekmektedir. Nüfusun sadece 23.68 milyonu, yani kabaca üçte biri işgücüne dahildir. İşgücünün %30 kadarı tarımda, %25 kadarı sanayide ve %45 kadarı hizmet sektöründe çalışmaktadır. Tüketici fiyatları ile enflasyonun yüzde 16 civarında tahmin edildiği ülkede 2005 bütçe gelirleri 48.8 milyar dolar, ancak harcamalar (7.6 milyar dolar kamu yatırımı harcamaları dahil) 60.4 milyar dolar olmuştur. Yani bütçe petrol gelirine rağmen açık vermektedir. Kamu kesiminin toplam borcu ise GSYİH oranı olarak %27.5 kadardır. 11

2.2. EKONOMİDEKİ BELLİ BAŞLI SEKTÖRLER 2.2.1. Tarım ve Hayvancılık İran 14 milyon hektarı bulan ekilebilir alanları ile İran dünyada tarım üretimi çeşitliliği (çiftlik ve bahçe üretimi dahil) açısından İran kaynaklarına göre dünyada üçüncü sırada yer almaktadır. İran ın nüfusun büyük bir kısmı tarımla uğraşmaktadır. Nitekim, mevcut verilere göre tarım %30 ile ülkede en yüksek istihdamın söz konusu olduğu sektördür. Tarım ürünleri arasında en çok buğday, şekerpancarı ve arpa elde edilir. Meyve ve sebzenin yanında pirinç, mercimek, nohut, soğan, pamuk, kavun, karpuz, dut ve tütün yetiştirilmektedir. Kuzeydeki dar bir kıyı şeridinde sulamaya ihtiyaç duyulmadan tarım yapılabilmekte, güneyde sulama kanalları vasıtasıyla hurma yetiştirilmektedir. Ülkenin güney ve güneydoğusunda sulama işi önemli bir problemdir. Birçok bölgede tarım eski usullere dayanılarak yapılmaktadır. Bu yüzden tarımda istenilen netice alınamamaktadır. TABLO 2. İran ın Ürettiği Başlıca Tarım Ürünleri ( 000 ton) ÜRÜNLER 2001 2002 2003 2004 Buğday 9,459 12,450 12,900 14,000 Şekerpancarı 4,649 6,098 5,300 6,050 Arpa 2,243 3,085 3,100 2,700 Pirinç 1,990 2,888 3,300 3,400 Şekerkamışı 3,195 3,712 3,650 6,500 Keten Tohumu 412 345 330 310 Çay 51 52 52 50 Şam Fıstığı 112 249 310 305 Kaynak: FAO (BM Gıda ve Tarım Örgütü), Production Yearbook 2004 Tarım sektöründeki yatırımlarda bir artış söz konusudur. Tarımsal üretimindeki liberalleşme, paketleme ve pazarlama alanındaki gelişmeler yeni ihraç pazarlarının yaratılmasına olanak tanımaktadır. Geniş ölçekli sulama programlarıyla birlikte çiçek ve fıstık gibi ihracata yönelik tarımsal mal gruplarında artan üretim bu alanda İran'da hiçbir sektörde olmadığı kadar sağlıklı bir ekonomik yapı ortaya çıkarmıştır. Tarım Bakanlığı verileri İran'ın gıda ihtiyacının %80'ine yakın bölümünün ülke içerisinde üretildiğini göstermektedir. İran'da yılda 62 milyon ton tarımsal ürün üretilmektedir. Bununla birlikte, gelecek 20 yılda bu rakamın iki katına çıkarılması planlanmaktadır. Bu amaçla, tarıma elverişli alanların ıslahı ve sulama projeleri için 625 milyon dolar kredi sağlanacağı açıklanmıştır. TABLO 3. İran ın Başlıca Gıda Üretimi ( 000 ton) ÜRÜNLER 2001 2002 2003 2004 Süt 6,013 5,877 5,940 5,975 Et 1,648 1,573 1,603 1,613 12

Tavukçuluk 905 812 830 840 Yumurta 581 588 585 585 Kaynak: FAO (BM Gıda ve Tarım Örgütü), Production Yearbook 2004 İran da sıklıkla uygulanan iç fiyatları düşürme amaçlı gıda mamulleri ihraç yasaklarına rağmen 2000 yılında tarımsal ürün ihracından 147.8 milyon dolarlık gelir elde edilmiştir. Diğer taraftan, buğday, arpa, mısır, şeker, pirinç, çay, et, kimyasal gübreler, tarım makineleri ithalatta önemli yer tutan kalemler arasında yer almaktadır. İstatistikler İran'ın yıllık tarımsal üretiminin %30 ları aşan bölümünün ziyan olduğunu göstermektedir. Uygun işleme imkanlarının artırılmasıyla iç talebin sınırlılığı sebebiyle elde kalan ürünlerin ihraç edilmesi mümkün olacaktır. İran ekonomisinde hayvancılık da önemli yer tutmaktadır. En çok koyun beslenmektedir. Beslenen koyunların yünleri aranan ve çok değerli cinstendir. Genellikle dağların yüksek otlaklı yerlerinde ve yaylasında hayvancılık yapılmaktadır. Koyundan sonra en çok sığır beslenmektedir. Hazar Denizinde de balıkçılık yapılmaktadır. Buradan mersin balığı ve havyar elde edilir. 2.2.2. Sanayi Uzun yıllardır bir petrol ülkesi profili çizen İran özellikle III. Beş Yıllık Kalkınma Planı çerçevesinde ekonomisini petrole bağımlılıktan kurtarmayı ve ihracatını çeşitlendirmeyi öncelikli hedef olarak belirlemiştir.bu amaçla yabancı yatırımların ülkeye çekilmesinin yanı sıra, kambiyo mevzuatı, bankacılık, ithalat-ihracat mevzuatı alanlarında değişiklikler yapmaya başlayan ekonomi yönetimi dış ticarette belli ölçüde bir liberalleşme öngörmektedir. İran da ekonomik faaliyetlerde temel amaç ülke halkının ihtiyaç duyduğu her türlü nihai ürünün (düşük yerel bileşen oranıyla da olsa) ülke içinde üretilmesi olmuştur.günümüzde İran da çeşitli ürünler üretilmekle birlikte, ağırlıklı sektörler petro-kimya, demir-çelik, gıda, tekstil ve otomotiv sektörleridir. İran'da 168 adet, 50'den fazla kişinin çalıştığı geniş ölçekli gıda işleme tesisleri bulunmaktadır. Bu tesislerde yıllık ortalama 9 milyar Riyal değerinde üretim gerçekleştirilmektedir. Ancak üretim özellikle kalite ve çeşitlilik açısından ülkemizin 70 li yıllardaki üretim yapısıyla benzerlik göstermektedir. Sektörlerin çoğunda (özellikle makine-ekipman, taşıt araçları ve elektrik-elektronik) montaja dayalı düşük yerli katkıya sahip, düşük kaliteli ve son kullanıcı tatmini açısından yetersiz, ihracat imkanı sınırlı bir üretim yapısı görülmektedir.kapasite kullanım oranlarının düşük olmasının nedenleri arasında: Eski teknoloji, makine ve ekipman, Firmalarda doğrudan veya dolaylı devlet mülkiyeti (KİT lerin kronik sorunları), Dış rekabetin olmayışı ve düşük iç rekabet düzeyi, sayılabilir. Petrol ürünleri ve enerjideki sübvansiyonlara ve ucuz işgücü imkanlarına rağmen İran imalat sanayii genelde geri teknolojilerle üretim yapmaktadır. Ekonomi yönetimi yeni teknolojilerle 13

kaliteli ürünler üretmek, ürün çeşitliliği ve kapasitedeki yetersizlikleri aşmak ve istihdam yaratmak amacıyla yabancı yatırımcılara yönelik yatırım teşviklerini III. Beş Yıllık Kalkınma Planı ile birlikte uygulamaya koymuştur. Hidrokarbon rezervlerinin günün birinde tükeneceği fikrinden hareketle yola çıkan Tahran ekonomi yönetimi, Plan çerçevesinde öncelikli olarak petro-kimya, ilaç, otomotiv, ağır sanayi makinaları (traktörler, tarımsal makinalar ve iş makinaları), dayanıklı tüketim ürünleri, tekstil, işlenmiş gıda ve yapı malzemeleri üretimine öncelik vermiştir. Ülkede çeşitli fabrikalar açılmış, istihdam yaratılmış ve çeşitli ürünler üretilir olmuştur. Bugün İran petrol sanayii dışında otomotiv, beyaz eşya, petro-kimya, ilaç, tekstil-hazırgiyim, deri, agro-endüstri, makine-ekipman, temizlik ürünleri, mobilya, aydınlatma ekipmanı, yapı malzemeleri gibi temel endüstrileri kurmuştur ve geliştirmeye çalışmaktadır. Ekonominin %80-85 inin dolaylı ya da devlet kontrolünde olduğu İran da ekonomi yönetimi imalat sanayiine bir yandan ihracat gücü kazandırmaya çalışırken, diğer yandan Dünya Ticaret Örgütü ne olası bir üyelik durumunda yerli sanayii güçlendirmek için üretimde standardizasyon, kalite ve tüketici tercihlerine ağırlık vermektedir. Son iktisadi planın bir ayağı da neredeyse tamamıyla bir kamu-devlet ekonomisi görüntüsünde olan İran ekonomisini özelleştirme yoluyla serbestleştirmektir. 2.2.2.1. Petro-Kimya Sanayii İran'da devlet yatırımlarının büyük bir bölümü petrol sektörüne gitmektedir. Özelleştirme uygulamaları ve 1990'ların ortalarındaki yüksek dış borç giderlerinin ödenmesi sonucu petrol dışındaki sanayi sektörlerine yeterli düzeyde döviz rezervler aktarılamamış ve bunun sonucunda söz konusu sektörler gelişmemiştir. İran petrolden elde edilen gelirlerin bir kısmını petro-kimya sanayi gibi diğer birtakım alanlara aktararak petrol sektörüne olan bağımlılığı azaltmaya çalışmaktadır. İran'ın sahip olduğu 11 petro-kimya kompleksi, Basra Körfezi'nin petro-kimya üretiminin %13'ünü karşılamaktadır. Son yıllarda İran'ın petrol dışı gelirlerinde de bir artış göze çarpmaktadır. İran Ulusal Petro-kimya Şirketi (UPŞ) 2013 yılına kadar toplam 20 milyar dolar yatırım gerektiren 30 tesisi hizmete açmayı planlamaktadır. UPŞ Yetkilileri şirketlerinin üretim hacminin 2000 yılında 11.8 milyon ton olan üretim hacminin 2006 yılında 25 milyon tona ulaştığını açıklamıştır. Aynı şekilde petro-kimya ihracat hacmi de 2000 yılında 580 milyon dolar iken, 2006 yılında 4.3 milyar dolara ulaşmıştır. 14

2005-2009 yıllarını kapsayan Dördüncü Beş yıllık Kalkınma Planı çerçevesinde bu sektördeki üretimin 56 milyon tona çıkarılması hedeflenmektedir. Bu çerçevede, 11 milyar dolar tutarında 26 projenin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Petro-kimya alanındaki önemli projelerin çoğu Körfez kıyısında bulunan Fars Özel Ekonomik Bölgesinde yer almaktadır. 2.2.2.2. Otomotiv ve Yan Sanayii İran halihazırda Ortadoğu daki en büyük otomotiv üreticisi konumundadır. İran otomotiv sektörü, standardizasyon ve ürünlerin kalitesi ile ilgili sorunlarını henüz tam aşamamış ve ülkemizin otomotiv sektörü gibi küresel seviyeye ulaşamamış olmasına rağmen kurulu kapasite, önemli sayılabilecek bir kısmı karşılanamayan talep ve İran ekonomi yönetiminin sektöre verdiği büyük önem nedeniyle İran ın orta vadede Ortadoğu nun otomotiv devi olacağı çeşitli sektör kaynaklarınca belirtilmektedir. İran otomotiv sanayi, ülke otoritelerince kilit sektör olarak görülmektedir. Otomotiv sektörü son beş yılda %30 oranında büyüyerek en hızlı büyüyen sektör olmuştur. Sektörün İran GSMH ye katkısı %2,5 oranındadır ve ülkede üretilen toplam mal katma değerinin %18 i sektöre aittir. İran ın yıllık 1 milyon adet olduğu tahmin edilen otomotiv talebi ülkeyi, son yıllarda en parlak pazarlar olarak nitelenen Hindistan ve Çin den daha büyük bir Pazar haline getirmektedir. İran da otomobil satışları 1996 dan bu yanan ortalama olarak yıllık %32 oranında artmaktadır. Otomobil talebi arttıkça, buna paralel olarak otomotiv yedek parça ihtiyacı da artmaktadır. İran da hemen her türlü oto yedek parçası üretilmesine rağmen tüketici tarafından özellikle kalite açısından tatmin edici bulunmamakta ve alım gücü olan tüketiciler ithal parçalara ilgi göstermektedir. Diğer yandan Türk mali yedek parçaların kaliteli ve güvenilir oldukları yönünde genel bir kanı vardır. Ancak İranlı oto yedek parça tüketicisi ülkemiz menşeli ürünlerin Avrupalı eşdeğerlerine göre fiyat yönünden daha uygun olması gerektiğini düşünmektedir. 15

İran otomotiv sanayii dış rekabet karşısında yüksek vergi oranları ve kotalar ile korunmaktadır. Fakat, devlet tekelinde olan bu sektör, teknoloji transferi amacıyla son yıllarda yabancı ortaklıklar yoluyla yeni model araçların üretimine başlamıştır. Başta Nissan (Japon), Peugeot (Fransa, Renault (Fransa) ve Kia (Güney Kore) firmaları olmak üzere birçok ortaklık anlaşması imzalanmıştır. Ayrıca İran da kalite ve rekabeti artırmak amacıyla hazır binek araç ithalatına müsaadeler verilmeye başlanmış olup, bu izinler çerçevesinde BMW ve Mercedes gibi binek araçlarının da ithalatı ve satışı gerçekleştirilmeye başlamıştır. Bu gelişmeler çerçevesinde, İran dünya genelinde en fazla otomobil üreten 11. ülke konumuna gelmiştir. 2.2.2.3. Gıda Sanayi Özellikle son yıllarda tarım ve gıda ürünlerinde ithalatın azaltılması ve ihracatın artırılması için gıda sanayi üretiminin desteklenmesine büyük önem verilmiştir. İran da gıda sanayiine ham madde oluşturabilecek çok çeşitli ürünlerin üretilmesi bu destekte önemli rol oynamıştır. Bunun sonucunda yaratılan katma değer açsından gıda sanayii kimya sanayiinden sonra ikinci önemli sektör olmuştur. Gıda işleme sanayiinde kullanılan girdilerde ithalata bağımlılık oranı %10 un üzerindedir. İran da genel olarak gıda sanayiinin bütün dallarında üretim söz konusudur. Ancak gerek sayısal olarak ve gerekse üretim kapasiteleri dikkate alındığında makarna ve bisküvi gibi unlu mamuller, şeker ve şekerli mamuller, sebze ve meyve işleme, beyaz et ve bitkisel yağlar üretim tesisleri ön plana çıkmaktadır. İran da 168 adet, 50 den fazla kişinin çalıştığı geniş ölçekli gıda işleme tesisi bulunmaktadır. Bu tesislerde yıllık ortalama 9 milyar riyal değerinde üretim gerçekleştirilmektedir. İran da modern anlamda gıda işleme tesislerinin kuruluşu nispeten yeni bir aktivite olup, özellikle son yıllarda modern gıda sanayilerinin teşviki yoluna gidilmektedir. İran da gıda işleme sanayiinin tüm birimlerinde yabancılar için yatırım imkanı mevcut olmakla birlikte özelikle tesislerin modernizasyonu, tesislerin çevre ile bütünleşmesinin sağlayacak yatırım düzenlemeleri, ambalajlama yatırımları ve ayrıca hasat kayıplarını önleyici yatırımlar ön plandadır. Bununla birlikte bu alanda üretim ve ürün geliştirme düşük seviyede kalmaktadır. Bugün sektör iç talebi karşılayacak seviyeye ulaşmıştır, ancak ihracata yönelik üretim sınırlıdır. İhracatın artması için bu sektördeki ürün kalitesinin artırılması ve paketlemeye yönelik yatırımların yapılması önem kazanmaktadır. 2.2.2.4. Tekstil İran da sanayi üretimi içinde önemli yeri olan tekstil sektörü günümüzde büyük sıkıntılarla karşı karşıya olup, makine parkının ve üretim teknolojisinin çok eski olması nedeniyle bu sektör iflas eşiğine gelmiş bulunmaktadır. Tekstil sektörüne özellikle makine ve teknoloji yenileme konusunda yatırım yapılması gerekmektedir. Bu çerçevede, 2002 yılının Haziran ayı içerisinde yasalaşan yabancı sermayeyi teşvik mevzuatının yabancı yatırıcı lehine önemli oranda avantajlar 16

içermesi nedeniyle, 2003 yılından başlamak üzere bir çok sanayi dalında yatırım ve teknoloji yenilenmesi ile verimlilik artışı sağlayacak yatırımların artması beklenmektedir. Daha önceki yıllarda İran Avrupa ülkelerine pamuk ihraç eden bir konumdaydı. Ancak, İran pamuğunun zaman içerisinde uluslararası piyasalarda fiyat olarak yüksek kalması, İran da işçilik ücretlerinin nispeten yüksek olması gibi sebeplerle ihracat yok denecek seviyeye inmiştir. Bunun için tekstil sektöründe hükümetin öncelikli hedefi iç talebin karşılanması olup, ihracat ikinci planda kalmaktadır. İran da tekstil ürünleri ithalatı ise yaklaşık 450-500 milyon ABD Doları hacmi ile en önemli ithal kalemleri arasındadır. Sektör Türkiye nin ihracatında önemli bir yere sahiptir. Türkiye den pamuklu mensucat ve polyester iplik ithalatı dikkat çekici boyutlardadır. Son yıllarda Türk tekstil ürünlerinde yaklaşık 70 milyon ABD Doları civarında bir talep olduğu ancak bu rakamın geçek potansiyelin çok altında olduğu görülmektedir. 2.2.3. Madencilik Ekonomisi içerisinde ciddi bir yer tutmamasına rağmen İran sadece petrol ve doğalgaz rezervleri bakımından değil aynı zamanda birçok maden bakımından da zengin bir ülkedir. İran dünyanın en büyük çinko rezervlerine sahiptir. Ayrıca dünyanın ikinci en büyük bakır rezervleri ve dokuzuncu büyük demir rezervleri İran'da bulunmaktadır. İran; kromit, uranyum, kurşun, manganez, kömür ve altın rezervleri bakımından da avantajlı bir ülkedir. Bununla birlikte, İran'da madencilik sektörünün yeterince geliştiği söylenemez. Madencilik ülke GSMH sının sadece %0,6 sına tekabül etmektedir. İran da madencilik alanında özellikle demir-çelik sektörü önemlidir. Bilinen 800 milyon ton rezervi ile dünyadaki en büyük dokuzuncu demir rezervine sahip olan İran, Ortadoğu daki en büyük çelik üreticisi olup, dünyada 22. sırada yer almaktadır. Çelik sektöründe 1998 yılında 5,6 milyon ton/yıl olan üretim kapasitesi, 2004 yılı sonunda 8,5 milyon ton/yıla ulaşmıştır. Önde gelen çelik tesisleri İsfhan, Ahfaz ve Mübarekeh te bulunmaktadır. İran, dünyadaki en büyük demir rezervlerinden birine sahip olmasına ve Ortadoğu daki en büyük demir-çelik üreticisi olmasına rağmen demir-çelik ürünleri ithal etmektedir. Demir-Çelik ürünleri ithalatı 2 milyar ABD doları dolayındaki hacmiyle önemli boyutlardadır. İthalat daha çok yassı ürünlerde yoğunlaşmaktadır. Maden yataklarının geliştirilmesi Hükümetin öncelikleri arasında yer almakta ve bu nedenle sektörde yatırımlar Hükümet tarafından teşvik edilmektedir. Ekipman, "know-how" ve yatırım imkanı sağlayan yabancı firmalar için önemli imkanların mevcudiyetinden söz edilebilir. Bu sektörden Sanayi ve Madenler Bakanlığı sorumludur ve birçok devlet ulusal şirketleri aracılığıyla faaliyet göstermektedir. Önemli rezervlerin varlığına karşılık İran'ın dünya maden üretimindeki yeri %1,5'in altındadır ve bu nedenle madeni varlıkların İran ekonomisine kazandırılabilmesi için yabancı teknoloji ve sermayeye duyulan gereksinim sadece yabancı değil, İranlı otoritelerce de dile getirilmektedir. Yetkililer tarafından İran'ın dünya piyasalarında rekabet edebileceği ürünlerin 17

ihracına yönelmesi gerektiği belirtilmektedir. 2000 yılında 7 milyon ton maden cevheri üreten İran bunun sadece % 4'ünü (30 milyon dolar) ihraç etmiştir. Bununla birlikte, İran'ın yılda 500 milyon dolarlık maden cevheri ihraç edebileceği ifade edilmektedir. 2.2.4. Petrol İran OPEC in ikinci en büyük petrol üreticisi ülkesidir ve dünya petrol rezervlerinin yüzde 9 unu ve doğal gaz rezervlerinin yüzde 15 ini elinde bulundurmaktadır. İran 90 milyar varil kanıtlanmış petrol rezervine sahiptir. İran ın ham petrol rezervlerinin önemli bir bölümü Irak sınırı yakınındaki Kuzistan da bulunmaktadır. İran toplamda 40 kadar petrol alanına sahip, petrol alanlarının 27 tanesi karada ve 13 tanesi off-shore. İran 2005 yılında günlük petrol üretimi 4.2 milyon varildir. (3.9 milyon varili hampetrol). Sürekli üretim kapasitesi ise 4 milyon varil olarak tahmin edilmektedir, yani şu andaki üretimin altında bir sürekli kapasiteden bahsedilmektedir. OPEC 2005 kotası ise 4.110 milyon varil üretim idi. İran ekonomisi, toplam ihracatın yüzde 80-90 arasındaki kısmının petrol ve gaz ürünlerinden olması ve devlet bütçesinin yüzde 40-50 arasındaki gelirlerinin de petrol ve gaza endeksli olması nedeni ile kaderi tamamen petrol ve gaza dayalı bir ekonomidir. 1998 sonrasındaki düşük fiyat döneminden sonra, petrol ve gaz fiyatlarının bugün yeniden yükselmesi nedeni ile İran ekonomisi de önemli ölçüde rahatlamıştır. İran bu nedenle 2005-2006 yıllarında yüzde 5 üzerinde bir ortalama reel büyüme sağlamıştır. Enflasyonu da aynı dönemde ortalama yüzde 15 civarındadır. Ancak bu dönemde iç petrol tüketimi fiyatları çok düşük tutulduğundan (Parlamento kararı ile 2005 yılında 2003 yılı düzeyinde sabitleştirilmiş) iç petrol tüketimi hızla yılda yüzde 10 civarında artmakta ve İran kullandığı benzinin üçte birini de ithal etmek zorunda kalmaktadır. Halka verilen bedelsiz hizmetler ve sübvansiyonlar da göz önüne alındığında yapısal bir bütçe açığı yaşanmaktadır. Bu arada İran ürün çeşitlendirmek için petrokimya yatırımları da yapma çabasında ve finansman gereksinmesi giderek artmaktadır. İran petrol fiyatlarında dalgalanmaların iç ekonomiye etkisini frenlemek için 2000 yılında bir 'Petrol Stabilizasyon Fonu' kurmuştur. Ama son önemde bu fonun birikimi de iç popülist politikalar için kullanılmaktadır. Petrol sektörüne yapılacak yatırımlarla üretim kapasitesini artırması mümkündür. İran 1974 te günde 6 milyon varil petrol üretirken 1979 Devrimi nden bu yana yıllık bazda bu seviyeyi aşamamış hatta üretimi düşmüştür. Petrol Bakanlığı tarafından açıklanan bilgiye göre petrol sahalarının modernizasyon ve yenileme ihtiyacı nedeniyle üretimin her yıl günde 250-300 bin varil azaldığı ifade edilmektedir. Varolan sorunlara rağmen, İran 2010 yılına kadar petrol üretimini günde 5.6 milyon varil ve 2020 yılına kadar 7.3 milyon varil seviyesine çıkarmayı planlamaktadır. Diğer taraftan, petrolün iç tüketimi de oldukça fazladır. Bu hacim gelişmekte olan ülkelerin tüketiminden yüzde 50 oranında daha fazladır. 18

TABLO 4. Ham Petrol ve İşlenmiş Petrol Üretimi Ham Petrol Üretimi (bin varil/gün) 2000 2001 2002 2003 2004 2005 3818 3730 3414 3999 4081 4049 Rafine Petrol Kapasitesi 1574 1574 1574 1584 1624 1684 (bin varil/gün) Petrol Rezervi (milyar varil) 99,5 99,1 130,7 133,3 132,7 137,5 Kaynak : BP Statistical Review of World Energy, 2006 Konunun uzmanları, Azadegan ve Bangestan adlı petrol alanları devreye sokuluncaya kadar İran'ın üretiminin azalmak zorunda kalacağı görüşündedirler. ABD Bilimler Akademisi'nin yayınladığı raporda İran'ın petrol üretim kapasitesinin her yıl azalmakta olduğu ve 2015'den sonra da ancak kendi iç piyasasına cevap verebileceği belirtilmiştir. Şu andaki mevcut kuyular yılda yüzde 8-13 arasında doğal azalma temposunda ürün vermektedirler. Uzun zamandır yatırım yapılmaması ve bu nedenle ortaya çıkan teknoloji sorunları dolayısı ile, İran yüzde 24-27 arasında bir çıkartma oranı ile çalışmaktadır, halbuki dünya ortalama normu yüzde 35 tir İran ham petrol ihracatı için dört terminale sahiptir. Rafine edilmiş ürün ihraç eden de iki terminal bulunmaktadır Ancak bu terminallerin birçoğu da İran-Irak savaşında önemli ölçüde tahribat görmüştür. Tabii önemli bir sorun da rafine kapasitesi sorunudur. 2005 yılında bakıldığında İran 1979 öncesi yapılmış, eskimiş ve toplam kapasitesi günde 1.47 milyon varil olan, yani yetersiz dokuz rafineriye sahiptir. Üstelik petrol ürünü tipi de arzu edilen tip değildir. Yılda yüzde 9 hız ile artan iç benzin talebini karşılamak bu nedenle mümkün olamamaktadır. Bu nedenle de İran 1982 yılından beri rafine edilmiş petrol ürünleri ithal etmektedir. 2006 yılında, İran ile Çin arasında değeri 100 milyar doları bulan petrol ve gaz anlaşmaları imzalanmıştır. Çin özellikle Yadavaran Petrol Bölgesi ile ilgilenmektedir. Tamamlandığında Çin İran dan 25 yıl boyunca günlük 150,000 varil ham petrol ve 250 milyon ton sıvılaştırılmış doğalgaz alacaktır. Rusya ise, Rusya, İran, Türkmenistan, Özbekistan, Ukrayna ve Belarus un üye olduğu OPEC benzeri bir karteli doğalgaz için oluşturmayı düşünmektedir. Bu amaçla üst düzey Rus yetkililer İran la temasa geçmişlerdir. 19

2.2.5. Doğal Gaz Rusya dan sonra dünyanın en büyük doğal gaz rezervine işaret etmektedir. İran ın doğal gaz rezervleri tek bir bölgede bulunmamaktadır. Bu rezervler büyük ölçüde geliştirilmemiş sahalardır ve bu nedenle büyük bir potansiyel mevcuttur. Artan iç tüketime rağmen İran aynı zamanda önemli bir doğal gaz ihracatçısı olmaya adaydır. İran 2005 yılında 87.0 milyar m³ doğal gaz üretmiştir. Bugün toplam enerji ihtiyacının yüzde 44 ünü doğal gazdan karşılamaktadır. Hükümet Beş Yıllık Kalkınma Planı döneminde doğal gaz sektörüne milyarlarca dolarlık yatırım planlamaktadır. TABLO 5. İran Doğal Gaz Rezervleri ve Üretimi 1985 1995 2005 Doğal Gaz Rezervi ( trilyon m³) 13.99 19.35 26.74 Doğal Gaz Üretimi (milyar m³) 14.6 35.3 87.0 Kaynak : BP Statistical Review of World Energy, 2006 Ülkenin en büyük doğal gaz rezervleri Güney Pers bölgesinde bulunmaktadır. Bu bölgedeki rezervlerin 7.9 trilyon m³ olduğu tahmin edilmektedir. Güney Fars sahasının geliştirilmesi İran ın en büyük enerji projesidir ve şimdiden 20 milyar dolarlık yatırım çekmiştir. Zengin doğal gaz rezervlerine rağmen üretim açısından 12 ülke arasında 8. sırada bulunan İran, şu anda sadece Türkiye ye doğal gaz ihraç etmektedir. Türkiye 2002 yılından itibaren İran dan yılda 10 milyar m³ doğal gaz almaya başlamıştır. İran dan Türkiye ye doğal gaz akışında iç tüketimdeki artış nedeniyle kış aylarında sıkıntı yaşanmaktadır. İran ayrıca, Bulgaristan üzerinden Avusturya ya doğal gaz ihraç etmeyi hedeflemektedir. İran ile Ermenistan arasında daha önce enerji alanında yapılan anlaşmalar çerçevesinde İran Ermenistan a doğal gaz ihraç etmeye başlayacaktır. İki ülke arasındaki doğal gaz boru hattı projesinin tamamlanması ile İran ın Ermenistan a ilk günlerde günlük 1 milyon metreküp gaz vereceği, daha sonra bu miktarın 3 milyon metreküpe ulaşacağı belirtilmektedir. İran ın diğer potansiyel doğal gaz pazarları Ukrayna (İran-Ermenistan-Gürcistan-Kırım üzerinden geçecek bir boru hattı ile), Avrupa, Pakistan, Hindistan, Tayvan, Güney Kore ve Çin in kıyı bölgesidir. Bu ihracatın boru hatları ile ya da LNG tankerleri ile gerçekleştirilmesi mümkündür. İran 1993 yılında Hindistan ile bir boru hattı inşasına yönelik olarak bir memorandum imzalamış, ancak 2,600 kilometre uzunluğundaki boru hattıyla ilgili 1994 te başlanan görüşmeler, anlaşmazlıklar yüzünden tamamlanamamıştı. Bununla birlikte 2007 Ocak ayında İran, Pakistan ve Hindistan İran gazının 7 milyar dolarlık boru hattıyla taşınması için bir fiyat formülü üzerinde anlaşmıştır. LNG piyasasında yabancı firmalar arasındaki rekabet hızlanmıştır. Bu çerçevede; İtalyan ENI, İngiliz BG ve Agip firmaları ile anlaşmalar imzalanmıştır. Bu anlaşmalar uyarınca Hindistan da ve Güney Avrupa da terminali bulunan BG nin bu bölgelere LNG ihraç etmesine karar verilmiştir. Ayrıca 3 LNG projesi de 2008 de faaliyete geçecek şekilde halen gündemdedir. 20

Doğal gaz ihracatı yanında İran esas doğal gaz rezervlerinin bulunduğu güney bölgesinden uzakta kalan kuzey bölgelerinde kullanılmak üzere Azerbaycan dan doğal gaz ithalini düşünmektedir. Halen Türkmenistan dan bir miktar doğal gaz ithal edilmekte ve bu bölgede kullanılmaktadır. 2.3. YABANCI SERMAYE VE YABANCI YATIRIMLAR İslam devrimi sonrasını izleyen 20 yıl boyunca hemen hemen hiç yabancı sermaye alamayan İran, 2000 yılı Mart ayında yürürlüğe konulan ve 2000-2005 yıllarını kapsayan Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı ile birlikte bu durumu değiştirmeyi ve yabancı yatırımlar için ülkede elverişli bir yatırım iklimi yaratmak suretiyle önemli miktarda yabancı yatırımı ülkeye çekmeyi planlamıştır. Yabancı yatırımlar İran Devletinin garantisi altında bulunmakta, yatırım konularında seçici olunmakta, özellikle ileri teknoloji getiren ve ihracata yönelik projeler olumlu karşılanmaktadır. Hizmetler sektörü yabancı sermaye kanununun dışında tutulmaktadır. Hükümetin yabancı yatırımlara ilişkin şüpheci yaklaşımı giderek değişmekte ve ülkenin sermaye ve teknolojik kaynaklara ulaşmasına imkan sağlayan yabancı yatırımlar ekonomik kalkınmanın bir parçası olarak görülmektedir. Çünkü yeraltı kaynakları açısından zengin de olsa İran bunları işleyecek teknolojiye ve donanıma sahip değildir. Dolayısıyla know-how ve yabancı yatırımı son yıllarda teşvik edilmektedir. Yeraltı kaynakları dışında otomotiv sektörünün canlanması için de yabancı yatırımcıya kolaylık sağlanmaktadır. 2002 yılında çıkardığı yabancı yatırımlara yeni kolaylıklar ve teşvikler getirmeyi, sermaye ve kar transferini güvence altına almayı hedefleyen Yabancı Yatırımın Teşviki ve Koruması Yasası sayesinde İran a 4-5 milyar dolar yabancı sermaye girişi sağlanmıştır. İran da üç serbest bölge bulunmaktadır. Çabahar (Pakistan a yakın bir liman şehri), Kiş (Basra Körfezi nde bir ada) ve Keşm (Hürmüz Boğazı nda bir ada). Ayrıca iç bölgelerde Özel Ekonomik Bölge olarak adlandırılan ve nispeten cazip yatırım ve altyapı koşulları sağlayan bölgeler bulunmaktadır. İran da Sebest Ticaret ve Özel Ekonomik Bölgeler doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı Yüksek Konsey Genel Sekreterliği tarafından yönetilmektedir. İran yatırım ajansı da yatırım projelerini düzenli olarak ilan etmektedir. İslami rejim, nükleer çalışmalar hiçbir yatırımcının İran a gitmesi önünde engel teşkil etmemektedir. Çünkü İran ın petrol ve doğal gaz kaynağı tüm yatırımcıları mıknatıs gibi çekmekte ve yabancı firmalar özellikle doğal gaz ve petrol alanlarında yatırım yapmaktadırlar. İran bu alanda yabancı yatırımcılarla değeri 6-10 milyar doları bulan ve buy-back sistemine dayalı 10 proje anlaşmasını imzalamıştır. Bunların içinde en önemlisi Fransız TOTAL firması ile imzalanan 2 milyar dolarlık anlaşmadır. Diğer alanlarda yabancı sermayeli yatırımlar fazla olmamakla birlikte, Almanya, Japonya, Fransa, İtalya ve G.Koreli firmalar İran da yatırım yapmaktadırlar. 21

2.4. DIŞ TİCARET 2.4.1. İran ın Dış Ticaret Politikası Uzun süre ithal ikamesine dayanan bir sanayileşme politikası izleyen ve tüm ithalatın devletin kontrolü altında gerçekleştiği İran da son yıllarda uygulamaya konan dışa açılma politikaları ve DTÖ ye üye olma hedefi doğrultusunda, ithalattaki tarife dışı engeller ortadan kaldırılmış, ithalatı yasak çok sayıda maddenin ithalatı mümkün hale gelmiştir. Ancak, yerli sanayiinin ve üretimin korunması amacıyla ithalatta alınan vergi oranları yüksek tutularak ithalatın bir çok malda cazip hale getirilmemesi sağlanmıştır. 1997 yılında İran 123 ülke ile ticaret yaparken bu rakam 2003 yılında 162' ye ulaşmıştır. 1997 yılında 14 bin kalem İran malı uluslararası ticarete konu olurken bu rakam 2003 yılında 27 bine ulaşmıştır. Hükümet iç piyasada talebi yüksek olan mallara yönelik kısıtlamaların gayri resmi yollardan yapılan ticareti teşvik ettiğini kabul etmiş ve bu hususu önlemek için adım atmaya başlamıştır. Üçüncü Beş Yıllık Plan döneminin kapalı ekonomik yapıdan açık ekonomik sisteme geçiş için uygun bir dönem olduğu düşünülmüştür. İİC Ticaret Bakanlığınca yayımlanan 830 sayfalık Farsça İthalat Rejimi incelendiğinde 21 Mart 2005 tarihinde başlayan İran takvim yılı itibariyle İthalat Rejiminde bazı değişikliklerin yapıldığı gözlenmektedir. Anılan Rejimden, Gümrük Vergileri yanında uygulanan Ticari Kazanç Vergilerinin kaldırıldığı ve Ticari Kazanç Vergisinden gelen yükün Gümrük Vergilerine aktarıldığı, bir başka ifade ile ithalattan alınan vergilerde tek vergiye geçildiği anlaşılmaktadır. Koruma oranlarında, 2003 yılına göre genellikle sektörlerin durumu dikkate alınarak bir miktar değişim göstermektedir. Ancak, yerli sanayiini korumak amacıyla ithalatta uygulanan Gümrük Vergilerinin yüksek tutulması uygulaması 21 Mart 2005 tarihinde yayımlanan İthalat Rejiminde de devam etmektedir. 2005 yılı itibariyle 2004 yılı ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bulunan fasıl bazındaki gümrük ve ticari kazanç vergilerine göre, tekstil ve konfeksiyon sektöründe 2004 yılında %27-%52 aralığında değişen ortalama koruma oranlarının 2005 yılında %33-%51 aralığına geldiği gözlenirken, makine ve elektronik sektöründe % 55 den %40'a, otomotiv ve yan sanayiinde ise %15- %185 aralığından %15-%100 (%100 oranı yalnız binek otomobillere uygulanmaktadır.) aralığına değişim gözlenmektedir. Demir çelik, tarım ve kimya sektörlerinde ise koruma oranlarının 2005 yılında %6- %45, %14-%46 ve %6- %45 aralıklarında değiştiği anlaşılmaktadır. Buna ilaveten, az sayıda da olsa bazı maddelerin ithalatındaki yasaklama uygulamaları devam etmektedir. Herhangi bir maddenin ithalinden önce Ticaret Bakanlığına müracaat edilerek malın kaydettirilmesi, diğer Bakanlıkların (Sanayi, Sağlık, Tarım vb.) iznini gerektiren kalemlerde maddeyle doğrudan ilgili Bakanlıktan ithalat ön izninin alınması uygulamaları bulunmaktadır. Bu çerçevede, 2005 yılı İran İthalat Rejimine göre ithalatı yasak veya Ticaret Bakanlığı dışında diğer Bakanlıkların iznine tabi olan maddeler listesinde özellikle yasak kapsamındaki maddelerin, dinen sakıncalı bulunan bazı içecekler, gıda maddeleri, hayvansal besinler, yayın ve bantlar olduğu görülmektedir. 22

İthalat ve ihracat işlemleri, İran Ticaret Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunun onayı ile kesinlik kazanarak belirli sürelerde çıkarılan sirkülerle yürütülmektedir. Mevzuatta mallar serbest, izne tabi ve yasak olarak belirlenmiştir. Uygulamada serbest mallar kısmı yer almamakta ithalatı yasak olmayan malların dışındaki tüm malların ithalatı için ilgili Bakanlıklardan izin alınması gerekmektedir. İthalatta gümrük vergisinin yanında ticari kazanç vergisi de alınmakta olup, oranlar yayınlanan ithalat mevzuatı çerçevesinde belirlenmektedir. Şeker, pirinç, bitkisel yağ, gübre ve ilaç gibi temel malların ithalatı yıllık 4 milyar dolar civarında olup, devlet veya görevlendirilen kuruluşlar tarafından yapılmaktadır. Son yıllarda getirilen yeni bir uygulama ile petrol-dışı ürün ihraç eden ihracatçılar, ihracat gelirlerinin %100 ü oranında ithalat yapabilmektedir. İthalat hakkını kullanmak istemeyenler, bu sertifikalarını Tahran Borsasında satabilmektedir. Sertifikalar Merkez Bankası kuru (3,000 riyal) ile İthalat Sertifikası Kuru (1999 yılında 4,700) toplamından satılmakta olup, ihracatçı 1999 yılında sertifikasını 7,700 riyalden satabilmiştir. İthalat ön ödeme ile yapılmakta, ithalatçı akreditif bedelinin riyal karşılığını önceden bankaya yatırmaktadır. İran ihracatının önemli bölümünü karayolu ile gerçekleştirmektedir. Bunda İran Hükümeti'nin akaryakıt fiyatlarının sübvansiyonuna yönelik bir politika izlemesinin rolü büyüktür. Bu nedenle ihracatın yüzde 46.3'ü tır ve kamyonlarla yapılmaktadır. İhracatın yüzde 39.4'lük bölümü ise Basra Körfezi üzerinden denizyolu ile gerçekleştirilmektedir. 2.4.2. İran Dış Ticaretinin Genel Durumu 1960 lı yıllardan 1980 li yıllara kadar İran dış ticareti sürekli olarak fazla vermiştir. Ancak 1980 li yıllardan itibaren ülkenin dış ticaret dengesi sürekli olarak dalgalanmıştır. Dış ticaret dengesindeki bu dalgalanmalar, uluslararası petrol fiyatlarında meydana gelen değişmeleri yansıtırken aynı zamanda ülkenin dış borç durumunu yansıtan ithalat harcamalarındaki değişmelerden kaynaklanmaktadır. TABLO 6. Yıllar İtibariyle İran Dış Ticareti ve Petrolün Payı (Milyar $) 2000 2001 2002 2003 2004 İHRACAT 28.3 23.9 28.2 33.9 44.3 Petrol ve Doğal Gaz İhracatı 24.2 19.3 22.9 27.3 - Petrol ve Doğalgaz İhracatının Toplam İhracat İçerisindeki Payı (%) 85.5 81.0 81.1 80.5 - Diğer Ürünlerin İhracatı 4.1 4.5 5.3 6.6 - İTHALAT -15.2-18.1-22.0-29.5-36.6 DENGE 13.1 5.8 6.2 4.4 7.7 Kaynak: Economist Intelligence Unit, Iran Country Profile, 2005 23