Türkiye 2012 Madde IV Görüşmeleri. IMF Heyetinin Değerlendirmesi 1. 26 Eylül 2012



Benzer belgeler
ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

İDARE MERKEZİ ANKARA, 27 Ocak 2015

Tablo 7.1: Merkezi Yönetim Bütçe Büyüklükleri

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

Sayı: Ocak 2014 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 21 Ocak 2014

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 17 Temmuz 2014

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

7. Orta Vadeli Öngörüler

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

Merkez in 2016 Para ve Kur Politikası..! Kararlı para politikası duruşu enflasyonu düşürmekte temel belirleyici olmuştur..!

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Eylül 2015 Ankara

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Aralık Toplantı Tarihi: 24 Kasım 2015

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Ekim Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

TÜSİAD KOÇ ÜNİVERSİTESİ EKONOMİK ARAŞTIRMA FORUMU IMF RAPORU TANITIM TOPLANTISI AÇILIŞ KONUŞMASI

NUROLBANK 2011 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Eylül Toplantı Tarihi: 14 Eylül 2017

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7. Orta Vadeli Öngörüler

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Ocak Toplantı Tarihi: 24 Ocak 2017

Sayı: Temmuz PARA POLĐTĐKASI KURULU TOPLANTI ÖZETĐ Toplantı Tarihi: 21 Temmuz 2011

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

7. Orta Vadeli Öngörüler

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Temmuz 2014

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Dünya Ekonomisi. Bülteni. İstanbul Sanayi Odası Araştırma Şubesi. Ekim Dünya Ekonomisine Küresel Bakış 1

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

Makro Tahmin Güncelleme. Eylül 2017

PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 22 Ekim 2008

BASIN DUYURUSU 2 Ekim 2014

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

2016 Temmuz Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Murat ÇETİNKAYA Başkan. 26 Temmuz 2016 Ankara

Ekonomi Bülteni. 24 Ekim 2016, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ULUSLARARASI GELİŞMELER

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Çıkış Stratejisi Genel Çerçevesi

Sayı: Mayıs PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 18 Mayıs 2010

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

TEB HOLDİNG A.Ş YILI 2. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

Orta Vadeli Programa İlişkin Değerlendirme ( )

Ö Z E L B Ü L T E N. Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler. Sayı : 2017/229 9 Tarih : YARARLANILAN KAYNAKLAR

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) A İLİŞKİN ÖZET NOT

PARA POLİTİKASI KURULU DEĞERLENDİRMELERİ ÖZETİ

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

Ekonomik Göstergeler Neyi Gösteriyor? 2013 e Bakış ve 2014 Beklentileri

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

II. Ulusal Ekonomik Görünüm 2

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

6. Kamu Maliyesi Bütçe Gelişmeleri

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

BASIN DUYURUSU 31 Aralık 2014

2011 Yılında Enflasyonu Belirleyen Unsurlar

PARA POLİTİKASINI ANLAMAK

PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 14 Mayıs 2007


Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Ekonomi. Dünya Ekonomisi. FED varlık alımlarını durdururken, Avrupa Merkez Bankası negatif faiz uygulamaya. başlamıştır.

2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2013 I. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

2017 Yılı Enflasyon Beklentisi

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası

tepav Mart2011 N POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ARAP TÜRK BANKASI A.Ş. VE KONSOLİDASYONA TABİ BAĞLI ORTAKLIĞI 1 OCAK 30 HAZİRAN 2016 KONSOLİDE ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU

Transkript:

Gayriresmi Tercüme Türkiye 2012 Madde IV Görüşmeleri IMF Heyetinin Değerlendirmesi 1 26 Eylül 2012 İki yıllık hızlı ve trendin oldukça üstündeki büyümenin ardından, ekonomi önemli ölçüde yavaşlamış ve bu yavaşlama, dengesizliklerin azaltılmasına katkıda bulunmuştur. Ana ticaret ortaklarındaki zayıf ekonomik faaliyete rağmen, Türkiye nin büyümesinin bu yıl pozitifte kalması ve daha dengeli olması beklenmektedir. Makroekonomik politikalar ekonominin yumuşak inişine yardımcı olmuştur. Ancak, dış açıktaki azalmanın ve enflasyondaki düşüş eğiliminin tersine dönmeye başlaması halinde, yetkililer politikalarında gerekli uyarlamaları yapmaya hazırlıklı olmalıdır. Orta vadede politika setinin iyileştirilmesi ve dalgalanmaların azaltılması için daha iyi bir makroekonomik eşgüdüme ihtiyaç bulunmaktadır. Sonuç olarak yetkililer, dış finansmana olan bağımlılığı azaltmak ve ekonomiyi yeniden daha sürdürülebilir bir büyüme modeline yöneltmek üzere, ulusal tasarrufların artırılmasını doğru bir şekilde en temel öncelik olarak belirlemişlerdir. Kamu kesimine bu yöndeki çabalarda önemli bir rol düşmektedir. 1. Avrupa Birliği ndeki zayıf büyümeye rağmen, Türkiye ekonomisinin 2012 yılında daha ölçülü bir şekilde yüzde 3 lük bir büyüme göstermesi beklenmektedir. Bu yılın ilk yarısında önemli ölçüde azalan iç talep, kısmen net ihracattaki artışla telafi edilmiştir. Bu dengelenmede, zayıf seyreden ithalat önemli rol oynasa da, dış pazarların özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika ya yönelik olarak başarılı bir şekilde çeşitlendirilmesi sayesinde ihracat büyümesinin güçlü kalması etkili olmuştur. İşsizliğin son on yılın en düşük seviyesinde olması, görece sağlıklı özel sektör bilançoları ve daha destekleyici makroekonomik politikalar sayesinde, iç talebin tekrar canlanmasına yönelik koşullar mevcuttur. 2012 sonrasında, ekonomi, uzun vadeli trendi olan yüzde 4 civarındaki büyüme oranına dönüş için uygun bir konumda olacaktır. 2. Ilımlı büyüme hızı dengesizliklerin giderilmesine katkı sağlamaktadır. Uygulanan makroekonomik politikalar enflasyonun düşürülmesinde ve cari açığın daraltılmasında etkili olmaya başlamıştır. Enflasyon manşet ve çekirdek enflasyon azalmaktadır. Ancak, enflasyonun yılsonunda Merkez Bankası yılsonu hedef bandının üzerinde gerçekleşeceği 1 IMF heyeti 13-26 Eylül 2012 tarihlerinde IMF Ana Sözleşmesi nin IV. Maddesi bağlamında düzenli olarak gerçekleştirilen ekonomi değerlendirme görüşmelerini gerçekleştirmek üzere Türkiye yi ziyaret etmiştir. Bu belgede heyetin ilk değerlendirmeleri yer almaktadır.

tahmin edilmektedir. Cari açık 2012 de muhtemelen GSYH nin %7,5 i seviyelerine düşecektir. 2013 te de enflasyonda ve dış açıkta ılımlı bir iyileşme beklenmektedir. 3. Türk finansal sistemi iyi performans göstermeye devam etmektedir. Bankaların karlılığı uluslararası standartlara nazaran yüksekliğini korumakta, kaldıraç ve takipteki alacak düzeyleri emsal ülkelere göre daha düşük durumda bulunmaktadır. Basel II ve II.5 standartlarının yürürlüğe girmesi, sistemin hala yüksek olan sermaye yeterlilik oranında oldukça sınırlı bir düşüşe sebep olmuştur. Ayrıca, sıkı makro-ihtiyati önlemler, aşırı kredi büyümesine yönelik endişeleri hafifletmiştir. Bankalar yüksek borç çevirme oranlarını korumalarına rağmen, son birkaç yıldır gözlenen sistemin dış finansmana bağımlılığı yatay bir seyre kavuşmuş bulunmaktadır. Son olarak, yabancı bankaların ana ortaklarından sağladıkları finansmana bağımlılıkları düşük seyretmektedir. 4. Türkiye, yüksek cari işlemler açığı ve belirsiz bir dış ortamın getirdiği dalgalı küresel sermaye akımları dikkate alındığında bazı kayda değer risklerle karşı karşıya kalmaya devam etmektedir. Ekonominin sağlıklı bir biçimde yeniden dengelenebilmesi için zamana ihtiyaç bulunmaktadır. Bu süreçte, yıllık brüt dış finansman ihtiyacının önümüzdeki birkaç yılda dikkat çekici bir şekilde yüksek seyretmesi öngörülmektedir. Sermaye akımlarının tersine dönmesine neden olabilecek ve ekonomiyi keskin bir düzeltmeye zorlayabilecek istikrarsız küresel finansal ortam, büyük bir risk teşkil etmektedir. Ayrıca, gelişmiş ekonomilerin para politikalarındaki gevşemenin, Türkiye de, büyük ölçüde kısa vadeli dış finansman tarafından yönlendirilen aşırı kredi büyümesinin yeniden canlanmasına ve dengesizliklerdeki azalmanın sona ermesine hatta eğilimin tersine dönmesine sebep olma riski bulunmaktadır. Bu durum, fazlasıyla ihtiyaç duyulan düzeltmeyi erteleyebilecek ve bilançoları zayıflatabilecektir. İhtiyatlı politikaların uygulanması 5. Yetkililerin, hassas bir politika hattını takip etmesi gerekmektedir. Makroekonomik politikalar, enflasyondaki düşüş ve dış açığın daha da azaltılması ile uyumlu olduğu müddetçe iktisadi büyümeyi desteklemeye devam etmelidir. Buradan hareketle, dengesizliklerin azaltılmaya devam edilebilmesi için, kısa vadede, potansiyelin altında bir büyümeye ihtiyaç duyulabilecektir. Büyüme hızının artarak, enflasyon ve cari işlemler dengesi hedeflerini tehdit etmesi halinde, yetkililer makroekonomik duruşu sıkılaştırmaya hazır olmalıdırlar. 6. Hükümetin 2012 yılı bütçe hedefi yakalanamayacaktır. Büyümedeki yavaşlamaya bağlı olarak azalan gelirlerin yanı sıra, bütçe tavanlarının üzerinde gerçekleşen harcama artışları, bütçenin kötüleşmesine neden olmuş ve nötr bir duruş daha uygun olabilecekken, döngüsel (genişletici) bir maliye politikasına yol açmıştır. Mevcut ekonomik görünüm çerçevesinde, 2013 için faiz dışı fazlada, nötr duruş ile tutarlı olacak şekilde, ilave bir kötüleşme hedeflenmemelidir.

7. Hazırlıkları devam eden 2013-2015 dönemine yönelik Orta Vadeli Mali Plan ın bütçe yapısını güçlendirmeyi temel bir öncelik olarak belirlemesi önem taşımaktadır. Bütçede yapısal zayıflıklar bulunmaktadır: Güçlü seyreden yurtiçi talepten kaynaklanan gelirlere aşırı bir bağımlılık bulunurken, kamu harcamalarında artan katılıklar oluşmaktadır. Özellikle, tersine çevrilmesi güç olan kamu kesimi ücret ve emeklilik harcamaları, ekonominin potansiyeli ve vergi idaresindeki iyileşme hızının üzerinde büyümüştür. Bu katılık, fazlasıyla ihtiyaç duyulan altyapı yatırımları aleyhine gerçekleşmiş ve ayrıca, maliye politikasının, daha dengeli bir makroekonomik politika seti ortaya konulmasında ve şoklara yanıt verilmesinde kullanılabilirliğini azaltmıştır. Vergi tabanını genişletmeye ve gelir idaresini güçlendirmeye yönelik çalışmalara ilaveten; harcama tarafındaki reformların da cari harcamalardaki reel artışı önemli ölçüde kısıtlamaya odaklanması gerekecektir. Aynı zamanda, emeklilik ve sağlık harcamalarını sınırlayacak ilave çabalara ihtiyaç olup olmadığının da incelenmesi gerekmektedir. 8. Enflasyon düşmektedir; ancak TCMB nin politika çerçevesinin faydaları tam olarak ortaya çıkmamıştır. 2012 nin başında para politikasında görülen sıkılaşma, kredi büyümesinin yavaşlamasına katkıda bulunmuş, Türk Lirasındaki değer kaybını durdurmuş ve böylece, enflasyonun düşmesine zemin hazırlamıştır. Bununla birlikte, Merkez Bankası para politikasını belirlerken, dalgalı sermaye akımları ve gelişmiş ülkelerdeki düşük faiz oranlarından kaynaklanan güç bir ortam ile karşı karşıyadır. Bu zorluklar ile başa çıkma çabasında TCMB, yurtiçi ve uluslararası faiz oranlarını farklılaştırmada bir miktar hareket alanı elde edebilmek için yeni araçlara başvurmuştur. Bu araçların kullanımı, TCMB nin fiyat istikrarına ve finansal istikrara ilişkin hedefleriyle çelişmemesi açısında, kazanılan tecrübenin ışığında sürekli yeniden değerlendirilmelidir. 9. Sonuçta bir para politikası çerçevesinin başarısı enflasyon hedeflerine ulaşmada ve beklentileri yönetmedeki kabiliyetine bağlıdır. Enflasyon beklentileri, TCMB nin hedefi olan yüzde 5 in üzerinde seyretmektedir. Türkiye nin büyüme görünümü, hala yüksek seyreden enflasyon oranı ve enflasyon hedeflerinden geçmişteki sapmalar göz önüne alındığında, TCMB nin pozitif bir reel politika faizi tesis etmesi gerekmektedir. Sermaye girişlerinin hızlanması durumunda, sterilize müdahaleler kanalıyla, ihtiyati amaçlarla net rezerv birikimi sağlanmalıdır. Bunun yanında, önümüzdeki dönemde, para politikası duruşu, iç talep yönlü büyümenin yeniden başlamasının enflasyon ve ücretlerin belirlenmesi üzerindeki etkisini dikkate alarak, temkinli olmaya ve ileriye dönük bakış açısıyla belirlenmeye devam etmelidir. Enflasyon hedefinin erişilmesinin güç olması veya enflasyon beklentilerinin yüksek seyretmesi halinde daha geleneksel bir çerçeveye dönüş gerekebilecektir. 10. TCMB nin iletişim politikası güçlendirilmelidir. Para politikası çerçevesi, çok araçlı ve hedefli yapısıyla, kamuoyuna enflasyon raporları da kullanılarak büyük oranda anlatılmıştır. Yine de, çerçevenin karmaşıklığı, daha gelişmiş bir iletişim stratejisini gerektirmektedir. Bu, hedefler ile araçların zaman zaman bağdaşmadığı izleniminin bertaraf

edilmesine yardımcı olacak ve böylece aksi takdirde maliyetli olabilecek belirsizlikleri azaltacaktır. Diğer taraftan, para politikasını farklı yorumlayan ekonomik aktörlerin bulunması sebebiyle, daha güçlü bir iletişim stratejisi parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesine yardımcı olacaktır. 11. Finansal istikrarın güçlendirilmesine yönelik düzenleme ve denetimde gelişme kaydedilmiştir. BDDK, konsolide denetimin kapsamının genişletilmesi ve varlıkların sınıflandırılmasına dair kurallar ile karşılıklara ilişkin yükümlülüklerin sıkılaştırılması suretiyle, düzenleme ve denetleme çerçevesindeki bazı boşlukları kapatmaya başlamıştır. Bankalar Basel III ün 2015 e kadar uygulanması için iyi bir konumda bulunmaktadır ve dolayısıyla, yetkililer Basel III e geçişi hızlandırma seçeneğini göz önünde tutmalıdırlar. Finansal İstikrar Komitesi, finansal istikrara ilişkin güçlükler ve endişeler ortaya çıktıkça ilgili kurumların çalışmalarının koordine edilmesinde etkili olacaktır. 12. Bu gelişmelere rağmen, finansal istikrarın korunması için makro-ihtiyati araçların daha hedef odaklı ve aktif bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Yetkililerin temettü dağıtımına ilişkin ihtiyatlı kuralları, bankaların sermaye seviyelerinin desteklenmesinde oldukça yararlı olmuştur; ancak, mevcut sermaye tamponlarının, aşırı kredi büyümesi görülebilecek dönemlerde de korunabilmesi için daha fazla çaba gerekebilecektir. Ayrıca, kilit risklerin yönetimi için iyi belirlenmiş bir çerçeve dahlinde makro-ihtiyati tedbirlerin genişletilmesinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu hedefler arasında bankaların faaliyetlerini kısa vadeli yabancı para cinsi borçlanma ile finanse etmelerini caydırmak, banka-dışı şirketler kesiminin güvence altına alınmayan yabancı para borçlanmalarını sınırlandırmak ve hane halkının aşırı borçlanmasına sebebiyet verebilecek şekilde bankaların kredi koşullarını aşırı derecede gevşetmesine engel olmak yer almaktadır. Politika çerçevesinin dengelenmesi ve dış finansmana bağımlılığın azaltılması 13. Türkiye nin düşük yurtiçi tasarrufları, ülkeyi önemli ölçüde sermaye akımlarına bağımlı hale getirmekte ve döngüsel hareketlerin şiddetini artırmaktadır. Fiziksel ve beşeri sermayenin geliştirilmesine devam edilmesi açısından, yatırımın mevcut seviyesi muhafaza edilmeli ve hatta artırılmalıdır. Politika değişikliği olmaması halinde, mevcut tasarruf düzeyi Türkiye ekonomisini gerekli yatırımların yapılabilmesi için dalgalı sermaye girişlerine maruz bırakacaktır. 14. Yetkililer, doğru bir biçimde, tasarrufların artırılmasını orta vadeli kilit öncelik olarak belirlemiştir. Yakın zamanda, özel kesim tasarruflarını teşvik edebilmek üzere, başta bireysel emeklilik sisteminin kapsamını genişletmeyi ve düşük gelir gruplarına daha fazla saik getirmeyi hedefleyen Bireysel Emeklilik Reformu olmak üzere, bu alanda çeşitli reformlar yapılmıştır. Ancak, özel sektöre yönelik bu ve diğer önlemler, kamu sektörünün kayda değer ve sürekli çabalarıyla tamamlanmalıdır.

15. Yetkililer, faiz dışı fazlada kayda değer bir artışı hedeflemelidir. Kamu tasarruflarında ortaya çıkacak bu artış, bire bir olmasa da, ulusal tasarrufları artıracaktır. Gelecek döneme yönelik orta vadeli mali plan, ihtiyatlı makroekonomik varsayımlara dayalı olarak, mali uyarlamanın ana hatlarını ortaya koymalı ve bu suretle bütçe yapısını güçlendirilmesi yönelik politikaları desteklemelidir. 16. Makroekonomik politika setinin iyileştirilmesi ve büyümenin dengeli bir çerçeveye oturtulabilmesi için orta vadede daha güçlü bir kamu maliyesi pozisyonu gereklidir. Sıkı maliye politikası, para politikasının üzerindeki enflasyon hedefine ulaşma baskısını hafifletecek ve reel döviz kurunda değerlenmeye daha az meydan veren bir iktisadi ortama kavuşulmasını sağlayacaktır. Bu, Türkiye nin rekabet gücüne ilişkin zorlukları bertaraf etmesine katkı sağlayacak ve ekonominin ithalata bağımlı bir yapıdan, ihracat büyümesine dayalı bir dengelenme sürecine girmesine yönelik çabaları destekleyecektir. Ayrıca bu politika, daha düşük nominal faiz oranlarına imkan vererek, Türkiye nin dalgalı ve istikrar bozucu kısa vadeli sermaye girişlerine olan maruziyetini azaltacaktır. 17. Rekabet gücünün artırılması, geniş ve çok yönlü bir yaklaşımı gerektirmektedir. Yeni Ticaret Kanunu, kurumsal yönetişimi iyileştirecek ve doğrudan yabancı yatırımları teşvik etmelidir. Yatırım teşvik paketi, ileri teknolojiye sahip sektörlere yönelik yatırımları canlandıracak ve üretimdeki ithal girdi payını azaltacaktır. Ancak, bu gibi düzenlemeler karmaşık sonuçlar doğurmakta ve etkileri sadece uzun vadede ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden; işgücü piyasasının işleyişini iyileştirecek, kayıt dışılığı azaltacak, işgücüne katılım oranlarını artıracak, ürün ve hizmet piyasalarında bürokrasiyi azaltacak, enerji sektörünün etkinliği ile kapasitesini geliştirecek ve finansal derinleşmeyi temin edecek ilave önlemler düşünülmelidir. *** Türk yetkililerine ve muhataplarımıza sergiledikleri misafirperverlik ile açık ve yapıcı geçen tartışmalar için teşekkür ediyoruz.