Ayrım Yok Kızlar ve erkekler, neredeyse aynı iki varlık. İkisi de etten kemikten, ikisinin de kısası var uzunu var, koyusu var açığı var, bazı kızların saçı sarı, gözleri mavi, bazı erkeklerin de saçı sarı, gözü mavi. Peki, birbirleriyle bu kadar çok ortak yöne sahip iki cins arasında nasıl bu kadar çok ayrımcılık yapılabiliyor. Kız olmak zordur, doğdukları andan itibaren kızlara nasıl davranmaları gerektiği gösterilir. Öyle oturma kızım., Aa çok ayıp, bir kıza yakışacak laf mı o?, O nasıl davranış öyle, sen erkek çocuğu musun? Kızların nazik davranması gerekir. Erkekler istedikleri kelimeleri söyleyebilirler ama kızlar söyleyemez. Kızların düzgün giyinmesi gerekir. Erkekler istedikleri gibi giyinebilirler ama kızlar giyinemez. Geçmişten günümüze kadar asla tamamen ortadan kalkmayıp zaman zaman daha az göze batsa da insanlara verdiği zarar az miktarda olmayan cinsiyet ayrımcılığı çok önemli bir sorundur. Cinsiyet ayrımcılığı çoğunlukla kadınları etkilese de yer yer erkekler için de sıkıntılara neden olan bir durumdur. Cinsiyet ayrımcılığı farklı alanlarda boy gösterebilir. Günümüz dünyası oldukça modernleşmiş olmasına ve insan haklarının oldukça sıkı tedbirler ve yasalar ile korunmaya çalışılmasına rağmen hala birçok kız çocuğu kendi haklarından mahrum ediliyor. Hala birçok toplumda kadın erkekten aşağı görülüyor. Bu durumun en çok sıkıntıya sebep olduğu alanlardan bir tanesi de kız çocuklarının eğitim haklarının ellerinden alınması. Eğitim hakları ellerinden alınan ufak kız çocukları genç yaşta evlenmeye mahkum oluyor ve onlara yanlış olarak ne öğretildiyse inanıyorlar ve kendi başlarının çaresine bakabilecek bireyler haline asla gelemiyorlar. Kız çocuklarının eğitiminin önemi her yerde vurgulanıyor. Bu konuya duyarlılık konusunda en çok ses getiren isimlerden birisi Malala Yousafzai. Malala, 1997 yılında Pakistan sınırları içerisinde doğmuş bir kız çocuğu. Babası okullara sahip ve çocukların eğitimine karşı çok büyük bir tutkusu var. Malala bir blog aracılığı ile Urdu BBC ye okulunun, Taliban ın ordusu tarafından saldırıya uğramasından korktuğunu yazıyor. Malala nın babasından okulunu kapatması isteniyor. Tehditlere rağmen eğitimi savunmayı sürdürüyor. 9 Ekim 2012 de okul servisinde maskeli bir adam tarafından başından vuruluyor ve mucize eseri hayatta kalıyor. Bu olay dünyada çok büyük ses getiriyor. Malala ve babası Malala Vakfı nı kuruyorlar ve kız çocuklarının eğitim hakları için savaşıyorlar ve 2014 yılında Malala Nobel barış ödülü kazanan en genç isim oluyor. Malala bence birçok insanın ilham alması gereken birisi. Toplum baskıları ve haksızlıklara göğüs gerip yılmadan ve cinsiyetinin onu başkalarından daha azını hak ettiğine inanmadan mücadele edebilmiş olması az insanda görülen bir özellik. Cinsiyet ayrımcılığı birçok başka alanda da karşımıza çıkıyor. İş yerlerinde cinsiyet ayrımcılıkları yapılıyor. Ücretlendirmede kadın ve erkeklerin yaptıkları işe değil cinsiyetlerine bakılıyor. kadın işi düşük statülü niteliksiz işlerden oluşurken, erkek işi yüksek statülü ve çok daha nitelikli bir yere sahip. Aile yaşamında evi geçindirmesi gereken kişi erkek olarak düşünülüyor ve alışılmışın aksine kadın çalışırsa ve erkek çalışmazsa bu durum garipseniyor ve ayıplanıyor. Bu ayrımcılık belirli durumlarda çok üst seviyelere ulaşabiliyor. Suudi Arabistan da kadınların ehliyet alması kesinlikle yasak. Mısır Bahreyn ve Suriye de eşleri kadınların yurt dışına çıkmalarını yasaklama haklarına sahip. Çin ve Hindistan da yeni doğan kız çocukları belirli bir sayının üzerine çıktığında bazıları ölüme terk ediliyor. Cinsiyet ayrımcılığı çok önemli bir sorun ve ortadan kalkması için birçok insan tarafından mücadele veriliyor. Bu mücadelede herkesin yer alması gerekir ve kimse hiçbir koşulda cinsiyeti nedeniyle haksızlığa uğramayı kabul etmemelidir. Eğer bir kadın kendisini erkek ile eşit görmüyorsa zaten o zaman hiç kimse onu kurtaramaz. Bu yüzden ayrımcılığa karşı direnmeliyiz ve pes etmemeliyiz. Cana Zabunoğlu 21601889