http://www.cengizcetintas.com/index.html



Benzer belgeler
KARS, ARDAHAN VE ARTVİN' İN KURTULUŞU GÜMRÜ VE KARS ANTLAŞMALARI

KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA

SAYFA BELGELER NUMARASI

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı

KURTULUȘ SAVAȘI - Cepheler Dönemi - Burak ÜNSAL Tarih Öğretmeni

ÜNİTE 13 BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ MİLLİ MÜCADELE DE BATI CEPHESİ I İÇİNDEKİLER HEDEFLER


2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

L 1 S E ... TURKIYE CUMHURiYETi INKILAP TARiHi VE ATATURKÇULUK KEMAL KARA ÖNDE YAYINCILIK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

2018-Inkilap Tarihi ve - Deneme Sınavı 7

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Lozan Barış Antlaşması

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

KAFKAS İSLAM ORDUSUNUN İLERİ HAREKÂTI VE BAKÜ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

AVİM TARİH 24 NİSAN 1915: NELER OLMUŞTU? Tutku DİLAVER. Misafir Araştırmacı. Analiz No : 2018 /

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Cumhuriyet Halk Partisi

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

Atatürk ve Ağustos Ayı

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

SOVYET RUSYA İLİŞKİLERİ VE MOSKOVA ANTLAŞMASI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Sınıf [ B-PİSA ] 1. Dönem - 1. Uygulama

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ

ÇALIŞMA SORULARI. A) Aşağıda yer alan LGS ye yönelik yayımlanan örnek MEB soruları yer almaktadır. Bu soruları yanıtla.

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

BÖLÜKYAYLA ORTAOKULU 8. SINIFLAR İNKILAP TARİHİ DENEME SINAVI

Çarlık Rusya ordusu, 1917 yılında, Doğu Anadolu yu işgal. Türk Askerlerinin Ele Geçirdiği Rus Köyü. Galiçya Cephesi ve

Sakarya Zaferi 97 Yaşında

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

11. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Resim-2 Genelkurmay başkanlığı, Eskişehir - Afyon hattına yerleşen düşmanın savunma ve berkitme faaliyetleri ile bulunduğu bölgede daha fazla

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

6 Mayıs Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması. 26 Ağustos Büyük Taarruzun başlaması

Osmanlı dan Cumhuriyet e Adım Adım!

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF T.C. İNKILAPTARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

MUSTAFA İPEK HALİLİYE SÜLEYMANİYE İMAM HATİP ORTAOKULU

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi.

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S. 56, Bahar 2015, s KİTAP TANITIMI

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan

Mustafa Kemal ile mükemmel

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ÜÇLÜ İTTİFAK VE İTİLAF:

ENSTİTÜ/FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ve PROGRAM: MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ-ELEKTRIK-ELEKTRONIK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DERS BİLGİLERİ. Adı Kodu Dili Türü Yarıyıl

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER

Mübariz İbrahimov tek başına 45 Ermeni asker ve subayı

İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULAR

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ A-İNKILÂP KAVRAMI 1-İnkılâp Türk İnkılâbının Özellikleri Atatürk ün İnkılâp Anlayışı...

Transkript:

http://www.cengizcetintas.com/index.html 1

KARS, ARDAHAN VE ARTVİN' İN KURTULUŞU, GÜMRÜ VE KARS ANTLAŞMALARI Birinci Dünya Savaşının başında 1914 yılında, karşı askeri blokta yer alan Çarlık Rusyası kuvvetlerinin Doğu Anadolu'ya doğru taarruzuyla Doğu Cephesinde muharebeler başlamıştı. Başlangıçta Ruslar yenilince biraz geri çekildiler. 22 Aralık 1914'te Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın çetin kış şartlarını rağmen Sarıkamış civarında Ruslara karşı yaptığı harekatta Üçüncü Ordu'ya mensup altmış bin asker donarak şehit oldu. 1915 yılı baharında Ermenilerle birleşerek güçlenen Rus birliklerinin taarruzu başarılı oldu. Ruslar, Van ve Malazgirt'i aldılar ama karşı taarruzla tekrar geri çekildiler. 1916 yılında Ruslar Kafkasya'daki kuvvetlerini artırarak yeniden taarruza geçtiler. 16 Şubat 1916 tarihinde Erzurum düştü. Trabzon'a da bir kolorduyla ilerlediler. Bitlis, Muş, Van, Hakkari de Ruslar tarafından işgal edildi. Hükümet, Çanakkale Bölgesinde bulunan İkinci Ordu'yu Kazım Karabekir komutanlığında Doğu Cephesine kaydırdı. Mustafa Kemal Paşa da Edirne'den Diyarbakır'a kaydırılan 16.Kolordu'nun komutanı olarak, Doğu Cephesinde göreve başladı. 8 Ağustos 1916 tarihinde Muş ve Bitlis Ruslardan kurtarıldı. Yıl sonuna kadar Ruslarla savaşa devam edildi. Birinci Dünya Savaşı nın sonlarına doğru meydana gelen gelişmelerle birbirlerine Türklerle Ruslar yaklaşmışlardır. Rusya da 1917 yılında meydana gelen ve o zaman adına Ekim Devrimi denilen Komünist İhtilal, Çar II. Nikola nın tahttan indirilmesi ve çarlık rejiminin ortadan kalkması ile sonuçlanmıştır. Çarın yerini önce Menşevik, ardından da Bolşevik Hükümetler almıştır. Bolşevik, çoğunluktan yana anlamına gelen Rusça kelime, 1903 yılında düzenlenen Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin İkinci Kongresinde Partinin üyelik tanımı üzerine başlayan görüş ayrılığı sonucu yaşanan ayrışmadaki taraflardan Lenin yanlısı grup çoğunlukta olduğu için Rusça çoğunluk anlamına gelen Bolşevik olarak, azınlıktaki Martov yanlıları da Menşevik olarak adlandırılacaktır. Kongreden sonra iki taraf arasında birleşme girişimleri olsa da birleşme gerçekleşmeyecek ve 1912 yılında kesin ayrım yaşanacaktır. Bolşevikler Ekim Devrimi ile iktidarı alacaklar ve Sovyetler Birliği'ni kuracaklardır. Yıl boyunca Rus birlikleri işgal ettikleri topraklardan çekildiler ve Doğu Anadolu'yu tamamen terk ettiler. Daha sonra Osmanlı Hükümeti ile Sovyet Hükümeti 3 Mart 1918 tarihinde Brest Litovsk Antlaşması imzalayarak Kars, Ardahan ve Batum'un Osmanlı İmparatorluğu'na bırakılması kararlaştırıldı. Rus birliklerinin geri çekilmesi üzerine, savaş sırasında kurulmuş bulunan Ermeni taburları Türk halkına saldırdı. Üçüncü Ordu Ermeni çeteleriyle savaşmak zorunda kaldı. Ermeni kuvvetleri bozguna uğratılarak 1918 Nisan ayı sonuna kadar, Kars, Ardahan, Batum kurtarıldı ve Gümrü'ye girildi. Güney Kafkasya nın 2

Ermeni ve Gürcü denetimine geçmesinden sonra 1919 yılında başlayan Kuva-yı Milliye eylemleri 1920 başlarında, 15.Kolordu nun desteği ile birlikte büyük bir yoğunluk kazandı. Ermeniler 1920yılı başında bölgeyi ele geçirmek için büyük bir taarruz başlatmış ve 17 Şubat ta Çıldır ve Arpaçay'a ulaşmışlardır. Bu gelişmeler üzerine 15.Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa hızla hazırlıklara girişti. Erzurum ve Van vilayetlerinde seferberlik ilan edildi. 28 Eylül 1920 tarihinde Kazım Karabekir Paşa Sarıkamış yönünde harekete geçti ve Ermenilerin direnişini kırarak Kars a girdi. Bu sıralarda Sovyet Kızılordu Birlikleri Ermenistan a girdiler. Ermeni Taşnak Hükümeti devrilerek yerine Ermenistan Sovyet Hükümeti kuruldu. Kızılordu nun harekâtı Gürcistan a yönelince, Gürcü Hükümeti Ankara ya başvurdu ve TBMM'nin desteğini istedi. Bu destek karşılığında Batum, Ardahan ve Artvin Türklere bırakılacaktı. Gelişmeler sonucunda Şubat 1921 de Ardahan ve Artvin Sancakları nın Gürcistan Hükümeti tarafından Türkiye ye bırakıldığı açıklandı. Doğu cephesi birlikleri de aynı gün harekete geçerek, bu iki şehri Türkiye ye kattılar. 16 Mart 1921 de Sovyet Hükümetiyle imzalanan Moskova Antlaşması ile Kars ve Artvin'in Sovyet Rusya ile olan sınırları belirlendi. Bu antlaşmaya göre, daha önce Türkiye'ye bırakılan Batum Türkiye sınırları dışında kaldı. Milli Mücadele süresince doğu cephesinde yeni bir askeri ya da siyasal gelişme olmadı. Bu cephenin birlikleri de, kısa bir süre sonra, Batı Cephesi ne gönderildi. 1 Şubat 2015, Eskişehir Cengiz ÇETİNTAŞ 3

14 AĞUSTOS 1920: MUSTAFA KEMAL PAŞA NIN DOĞU CEPHESİNİN DURUMU VE SOVYET RUSYA İLİŞKİLERİ HAKKINDAKİ AÇIKLAMALARI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 48.Birleşim, Gündem: 5/3) Ermeni sorunu, Türkiye ile Sovyet Rusya arasında en önemli sorunlardan biri olmuştu. Sovyetler nasıl olsa ele geçirecekleri Ermenistan'ı en geniş topraklarıyla muhafaza etmek istiyor, Türkiye ise Ermenistan'a bir karış toprak vermeye yanaşmıyordu. Şiddetlenen Ermeni saldırıları karşısında Türk müdahalesi bir süreliğine ertelendi. Bu ertelemenin siyasi nedenleri vardı. Mustafa Kemal Paşa Mecliste bu nedenleri milletvekillerine açıklamak zorunda idi. CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Efendim, Şark Cephesi hakkında Hükümet ile Genel Kurmay tarafından verilecek izahat. Buyurun Paşa Hazretleri. MUSTAFA KEMAL PAŞA: Efendim, cephedeki seyahatim münasebetiyle burada bulunmadığım sırada üyelerde bazılarının verdiği önergede Şark Cephesi hakkında tafsilat arzu buyrulmaktadır. İhtimal bu önerge huzurunuzda okunmuştur. Fakat arkadaşlarımızın hatırlamaları bir defa daha okuyacağım. TBMM Başkanlığına Bu günlerde Şark Cephesinde, bilhassa Erzurum hudutlarında Ermenilerle Gürcülerin faaliyette olduğu, hatta Gürcülerin Erzurum'un kuzey hudutlarına ve Ermenilerin de doğu hudutlarında şiddetle taarruz ettikleri ve bu sırada bilhassa Oltu'nun da işgal edildiği haberleri geliyor. Diğer taraftan İslam Bolşevik Ordusu öncülerinin de Erzurum'a geldiği söyleniyor. Şark Cephesindeki kuvvetlerimizin, Ermeni ve Gürcülerin taarruzlarına mani olabilecekleri gibi, hatta taarruz ederek bütün memleketlerini istila edebileceğine inanıyoruz. Acaba orada bulunan kuvvetlerimizin karşılık vermemesi bir siyasi sebebin neticesi midir? Bu mesele hakkında Hükümetin bize acilen izahat vermesini talep ederiz. 2 Ağustos 1920 Erzurum Mebusu Mustafa Durak Erzurum Mebusu Süleyman Necati 4 Erzurum Mebusu Hüseyin Avni Oltu Mebusu Yasin MUSTAFA KEMAL PAŞA: (Devamla): Efendiler, bu soruyu soran arkadaşlarımızın cidden hakkı vardır. Filhakika bir kaç aydan beri Kafkasya'da ve Şark Cephesinde karışık bir vaziyet vardır. 30 Mayıs ve 4 Haziran tarihlerinde Şark Cephesi Kumandanı tarafından Hükümete bir teklif verilmişti. Teklif şu idi, evvela Erzurum'da bulunan Delege Heyetimizin Kars ve Bakü üzerinden trenle Moskova'ya gidebilmesinin temin edilmesiydi. Sonra Ermenistan dâhilinde Müslüman ahaliye icra edilmekte olan katliamı durdurmak ve Ermenilerin ilk fırsatta Erzurum'u ellerine geçirmek için faaliyette bulunacaklarından, Ermeni Ordusuna karşı üstün bir vaziyet almak için, zaten Brestlitovsk ve Batum anlaşmaları ile bizim olan Elviyei Selâse dâhilindeki Sarıkamış, Soğanlı dağlarını ve Soğanlı dağlarının geçitlerini işgal etmek faydalı olacağı bildiriliyordu. Bu üç

istekten bilhassa sonuncusu, Hükümet tarafından uygun bulundu. Binaenaleyh, 6 Haziran tarihinde Şark Ordumuzun askeri harekât için hazırlanmasını emrettik. Ordu hazırlığıyla meşgul bulunduğu bir sırada, takriben on gün sonra, 16 Haziran tarihinde Moskova'ya gönderilmiş olan delegelerimizden birisi geri döndü. Bu arkadaşımız Sovyet Cumhuriyeti Dışişleri Nazırı Çiçerin in mektubunu getirdi. Bu mektup burada okunmuştur. Mektupta, Rus Sovyet Hükümetinin arabuluculuğuyla meselenin siyaseten halledilmesi mümkündür, deniliyordu. İşte bu sebepten bizim Ermenilere daha fazla taarruz etmemizi Rus Hükümeti arzu etmiyordu, uygun bulmuyordu. Fakat biz, Elviyei Selâse dâhilinde bulunan herhangi bir noktayı işgal etmek demek, Ermenistan'a taarruz demek olamayacağından, zaten karar vermiş olduğumuz askeri harekât hakkında bir muhalefet görmedik ve bunun üzerine Şark Ordusu Kumandanına harekâta devam etmesini emrettik. Fakat bundan birkaç gün sonra yeni gelen resmi bir haberde, Rus Elçilik Heyetinin Kars üzerinden trenle gelmekte olduğu bildirildi. Bunun üzerine 20 Haziran tarihinde askeri harekâtın durdurulmasını emrettik. Bu arz ettiğim mesele Türkiye'nin Bolşevik Hükümetiyle olan münasebetlerinde bir safhadır. Bunu daha iyi anlamak için baştan başlayarak vaziyeti daha tafsilatlı izah edeceğim. Arkadaşlar, Dünya Harbinin son senelerinde Rusya da meydana gelen inkılâp, çoğunluğu teşkil eden fakir halk içinde, bilhassa bu halkın en çok amele sınıfı içinde, eskiden beri mevcut olan sosyalistlik akımı ortaya çıktı. İnsanlığın emperyalist ve kapitalist idarelerin zalimce baskılarından kurtarılmasını bir hedef oldu. Ruslar, Çarın mutlak idaresi altında harp senelerinin sebep olduğu sefalet neticesinde bu akımın cazibesine kapıldılar. Memleketlerinin gayet büyük olması ve birçok elverişli şartlar Sebebiyle bütün dünyanın emperyalistlerine karşı harp etmekten çekinmediler. Batı emperyalistlerin bütün kuvvetleri, bütün kudretleri onların aleyhinde kullandıkları halde yaptıkları harekâtı, inkılâbı bugüne kadar başarılı bir şekilde yaşatmayı başardılar. İslamiyetin en yüce kaide ve kanunlarını ihtiva eden Bolşevizm in, bizim de mevcudiyetimize kastetmiş olan müşterek düşmanlarımız aleyhinde, bugün elde ettiği zafer, bizim için de teşekküre layık bir neticedir. Efendiler, Doğu Âleminin sahibi olmayı mağrur kafalarına sokmuş olan İtilâf devletleri, kendi hayat ve mevcudiyetlerinin devam etmesi için bunu şart olarak görmektedirler. Binaenaleyh başta İngilizler olmak üzere, bütün İtilâf devletleri, bir taraftan bizi mahvetmek, bizi ezmek için çalıştıkları bir sırada, diğer taraftan da bütün insanlığı kurtarmaya çalışan Bolşeviklerin, mazlum Milletimize el uzatamaması için yine servetlerini kuvvet ve kudretlerini sarf ederek uğraşmaktadırlar. Bolşevik Cumhuriyeti, hem kendi hayat ve mevcudiyetlerinin ehemmiyetini temin etmek, hem de Milletimize yardımcı olmak için gayret etmektedirler. Bolşevik Hükümetinin yaptığı teşebbüs efendiler, kuvvetlerini doğrudan doğruya Kafkasya'ya tahsis etmek oldu. Bu ordular, bizim tesirimiz ve hizmetimiz sayesinde, kolayca Kafkasya'yı geçtiler ve Azerbaycan a vardılar. Azerbaycanlılar da gelen Rus kuvvetlerini kabul ettiler. Bu ordular bir taraftan Ermenistan ve Gürcistan hudutlarında lazım gelen tedbirleri aldılar. Diğer taraftan da bizimle irtibata geçmeye karar verdiler. Tam bu sırada i Lehistan'da meydana 5

gelen hadisi, gittikçe Bolşeviklerin aleyhine olmaya başladı ve Bolşevik Hükümeti mümkün olduğu kadar çok kuvveti Lehistan cephesine sevk etmek mecburiyetinde idi. Bu sebeple Kafkasya'ya sevk etmiş olduğu kuvvetlerini oraya sevk etti. Bunun neticesinde Kafkasya da vaziyet Ermenilerin lehine değişti. Rus Kızıl kuvvetlerinin bu havaliden uzaklaşmasından, Azerilerin Kızıl kuvvetler aleyhine isyan etmesinden ve bizim askeri harekâtı siyasi sebepler yüzünden durdurmamızdan istifade ederek Ermeniler derhal 19 Haziran tarihinde, bir iki kolla Oltu Şurası aleyhine taarruz harekâtına başladılar. Ermenilerin bu hareketi üzerine, Dışişleri Vekilimiz tarafından Ermenistan Dışişleri Nezaretine ve Şark Ordumuz Kumandanı tarafından da Ermenistan Ordusu Kumandanına lazım gelen siyasi teşebbüsler yapılmakla beraber, Erzurum ve havalisinde zaten harekete hazır bulunan Ordumuz bazı tedbirleri almak mecburiyetini hissetti. Ermeniler Oltu ve Tuzla civarına kadar olan yerleri işgale muvaffak olabilmişlerdir. Ermeni kuvvetleri bugün için hareket halinde değildir. Binaenaleyh önergenin bir noktasına cevap vermiş oluyorum. Taarruz eden Ermeni kuvvetlerine karşı büyük ve kahredici hareket yapmadık ve henüz yapmıyoruz. Fakat Ermeni taarruzları durdurulmuştur. Bundan sonra Ermeniler zırhlı trenlerden istifade ederek güneye doğru ilerlemeye başladılar. Bu ilerleyen Ermeni kuvvetleri karşısında bizim hududu geçmiş bir müfrezemiz vardı. Bu müfrezeyi üstün düşman karşısında ezdirmemek için Aras'ın güneyine geçmesine emir verildi ve bu kuvvet de aldığı emir ve talimat dairesinde Ermenilerle ciddi muharebeyi kabul etmeksizin Aras'ın güneyine geçmiştir. Bu sırada Kafkasya da kalan az miktardaki Kızıl kuvvetlerin tekrar Nahcivan'a gelmesi üzerine Ermeniler geri çekildiler. 1 Ağustos tarihinde Rus Bolşevik Hükümetinin Kızıl Ordusuyla Büyük Millet Meclisinin Şark Ordusu Nahcivan'da birbiriyle birleşmiş oldu. (alkışlar) Burada birleşen iki Hükümet kuvvetleri diğer kuvvetler gelinceye kadar müştereken tedbirler almakla meşguldür. Efendiler, bütün bu tafsilatı tekrar özetlemek lazım gelirse, şu noktalara işaret koymak istiyorum. Anlaşılıyor ki Bolşevik Hükümeti bizimle irtibat ve temasta bulunmuştur. Ordu göndermiştir. Vaziyetin bir iki aydan beri neticelenememiş olması, Lehistan vaziyetinden ileri gelmiş oluyor. Kızıl Ordunun Lehistan'a gitmiş olmasıyla Ermenilerin, Gürcülerin, Azerilerin mahalli ve muhalif hareketleri buna sebebiyet vermiş oldu. Bütün bunlara rağmen, burada kalan Kızıl Ordu kuvvetleri yol, vasıta buluyor ve imkân buluyor ve Nahcivan'a kadar gelip bizimle teması arıyor ve buluyor. Diğer taraftan Gürcülerin harekâtı, bizim vaziyetimizi, kuvvetimizi, planımızı sarsacak bir şekilde değildir. Yalnız Batum'da bulunan dindaşlarımız biraz zulüm ve baskıya maruz kalmışlardır. En mühim nokta bu olabilir. Efendiler Bolşevikler, siyasi ve hatta sosyal olarak Avrupa ve Amerika nın tesirleri neticesi Ermenileri mazlum tanımışlardır. Ermenilere koruyucu bir siyaset takip eder görünmüşlerdir. Fakat bugün bu Ermeniler onlara da nankörlük etmiştir. (kahrolsun sesleri) Bu defa Sovyet Bolşevik Cumhuriyeti, artık bu küstah Milletin haddini bildirmek için sert ve katı kararını verecektir. Bu münasebetle efendiler, bir meseleden bahsedeceğim. Son günlerde Bakü'de milletlerarası bir kongre yapılmaktadır. Bizden de oraya temsilciler davet ediyorlar. Bu davetler doğrudan 6

doğruya halkımıza yapılıyor. Trabzonlulara, Erzurumlulara, her tarafa birtakım davet yazıları geliyor, gönderiliyor. Aldığımız malumata göre bazı yerlerden, katılanlar olmuş. Efendiler, biz Memleket ve Milletimizin mevcudiyetini ve istiklâlini kurtarmak için karar verdiğimiz zaman, kendi prensiplerimize göre hareket ettik. Hiç bir kimseden ders almadık, hiç kimsenin kandırmalarına aldanarak işe girişmedik. Bizim prensiplerimiz Bolşevik prensipleri değildir ve Bolşevik prensiplerini Milletimize kabul ettirmek için de şimdiye kadar hiç düşünmedik ve teşebbüste bulunmadık. Fakat esas itibariyle tetkik olunursa bizim prensibimiz halkçılıktır, kuvvetin, kudretin, hâkimiyetin, idarenin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır. Yine şüphe yok ki bu Dünyanın en kuvvetli bir esası, bir prensiptir. Elbette böyle bir prensip Bolşevik prensipleriyle çatışmaz. Bolşevikler bize milliyetçiyiz derler, fakat biz öyle milliyetçiyiz ki, bizimle dost olan bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milli prensiplerini tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz her halde bencil ve mağrur bir milliyetçilik değildir ve biz Müslüman olduğumuz için, bizim ümmetçiliğimiz vardır ki milliyetçiliğin çizmiş olduğu hudutların dışına bizi çıkarır. Bu sebeple bizim prensiplerimizin de Bolşevik prensiplerine benzediği düşünülebilir. Bolşevizm, millet içinde mağdur olan bir sınıf halkı dikkate alır. Bizim Milletimizin tamamı mağdur ve mazlumdur. Bu sebeple bizim Milletimiz himayeye muhtaçtır. Bunları söylemekten maksadım, bu noktayı açık, samimi ve katî olarak ifade ediyorum, Memleket ve Milletimizi kurtarabilmek için, Memleketin ahengini, intizamını muhafaza etmek lazımdır. Her tarafta çeşitli kafaların, fikirlerin teşebbüsü, Memleketin içinde çeşitli fikir akımları bulunabilir. Hâlbuki efendiler, biz her taraftan, çeşitli taarruzlara, hücumlara maruz bulunmaktayız. Bu vaziyet içinde bizim için esas olan birlik ve beraberliği muhafaza etmektir. Binaenaleyh falan yerde falan, filan ve filan yerlerde yapılan kongrelere bazıları davet olunabilir ve bunlar oraya gider ve orada tespit edilen prensipleri kabul eder, Memleket içinde tatbik etmeye başlarsa bu doğru bir istikamet olamaz. Biz kongrelere de gideriz. Her tarafa gideriz, her şeye katılırız. Yalnız biz gideriz, Millet gider, yani yalnız Milletin temsilcileri olan heyet gider ve yapılması lazım gelen şeyi o yapar. Ancak Yüce Meclisinizin salahiyetine sahip olanların her hangi bir kongrede, her hangi bir yerde, herhangi bir cemiyette, herhangi hükümette yapacağı temas, söyleyeceği söz, vereceği imza kabul edilir. Her halde biz bugün için, kendi prensiplerimize, Milletimizden, halkımızdan aldığımız hakiki kanaatlere göre hareket etmekteyiz. HULUSİ BEY (Karahisar): Paşa Hazretleri, Bakü deki kongre resmi mi, gayri resmi midir? MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Gayri resmidir Efendim. O resmi olsa tabii Millet Meclisini davet ederdi. Şark Cephesi hakkında verilen önergeye cevabım bundan ibarettir. Başka mevzuların da aydınlatılmasına lüzum ve ihtiyaç görüyorsanız, onlar hakkında da izahat verebilirim. 7

İSMAİL SUPHİ BEY (Burdur): Bizim kuvvetler ile Rus kuvvetleri ittifak edeli epey zaman olmuştur. O zamandan beni o kuvvetlerin buraya getirilmesi düşünülmüş müdür, böyle bir teşebbüse lüzum var mıdır? MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Neden dolayı böyle bir teşebbüs yapalım? Böyle teşebbüs var mıdır? Ne sebep vardır Efendim? Kızıl Orduyu bizim Memleketimize davet etmek teşebbüsünün bizce düşünüldüğüne siz inanıyor musunuz? İSMAİL SUPHİ BEY (Burdur): Efendim, soruyorum. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Yaptınız mı, yapmadınız mı diye soruyorsunuz rica ederim. Böyle bir soru sorabilmek için vaziyeti gayet iyi düşününüz, tahlil ediniz, ondan sonra soru sorunuz. Biz böyle bir şey düşünmedik ve düşünmek de istemiyoruz. İSMAİL SUPHİ EFENDİ (Burdur): Bu durumda fiili yardım ne şekilde olabilir? Bizim Delege Heyetimiz Moskova da Sovyetlerle müzakereye başlamış mıdır? MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Müzakerelere başlayıp, başlamadığına dair henüz bir haber almadık. Yalnız onların oraya ulaştıklarına dair iki telgraf aldık. Biz de merak ettik ve iki defadır telgrafla sorduk, niçin bize izahat vermiyorsunuz diye, cevap gelmedi. Biliyorsunuz ki Sosyalist Enternasyonal Kongresi toplandı. Belki de bizim delegelerimiz bu Kongreye katıldılar. Belki de müzakerelere başlandı. İSMAİL SUPHİ BEY (Burdur): Lehistan'da Bolşevik ordularının ilerlemesi üzerine İngilizler ve Fransızlar Lehlilere yardım için kuvvet gönderileceğine dair haber gelmesine rağmen hakikaten Bolşevik orduları muvaffak olabilirler mi? MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla): Beyefendi böyle bir şeyi halletmek için evvela Rus Bolşevik Ordusunun askeri kuvveti ve kuvvetin miktarı nedir? Kendisiyle doğrudan doğruya harp eden ve mağlup olan Leh kuvvetlerinin vaziyeti nedir? Oraya Fransız ve diğer İtilâf devletlerinin miktarı nedir? Bunların cevaplarını bilmek lazımdır. Bu cevapları Bolşevik Hükümeti Genel Kurmay Reisi bile bilemez. (gülüşmeler) 1 1 TBMM Zabıt Ceridesi (14 Ağustos 1920), 1.Dönem, c.3, s.206-211, http://www.tbmm.gov.tr/ 8

29 EYLÜL 1920: DOĞU CEPHESİNDE ERMENİLERE KARŞI ASKERİ HAREKÂTIN BAŞLADIĞINA DAİR KAZIM KARABEKİR PAŞA NIN TELGRAFLARI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 75.Birleşim, Gündem: 6/1) Haziranda yapılması planlanmış olan Harekât Sovyet Rusya Dışişleri Bakanı Çiçerin'in mektubu üzerine ertelenmişti. Ermenistan üzerine harekât için şartların uygun olduğuna kanaat getiren Ankara Hükümeti 20 Eylül'de taarruz kararı aldı. Ancak savaşı başlatmakla suçlanmak istemeyen Türkiye ilk davranışın Ermenilerden gelmesini bekledi. 24 Eylül 1920 tarihinde büyük bir Ermeni taarruzu başladı. Türk ordusunun cevabı, 28 Eylül günü karşı taarruz şeklinde oldu. HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Şark Cephesinde Ermenilere karşı harekâta geçildiğine dair Kazım Karabekir Paşa dan telgraflar var. Okuyoruz. Genel Kurmay Reisliğine Ermenilerin şimdiye kadar yapmış oldukları taarruz ve tecavüz hareketlerine karşılık vermedik ve dostluk kurmanın yollarını aradık. Fakat Taşnak Ermenileri iyi niyet ve samimiyetle yapılan teklifimizi kabul etmediler. Her tarafta Müslüman ahaliye karşı öteden beri yapmakta olduktan tecavüzleri ve zulümleri daha da artırdılar. Askeri kıtalarımıza da tecavüz ve taarruzlarda bulundular. Son zamanlarda Kulp, Kağızman ve Oltu taraflarındaki Müslümanlara katliama başladılar. Bu hal ve vaziyet karşısında askeri vaziyetimizi ıslah ve müdafaamızı kuvvetlendirerek karşı bir hareket mecburiyetinde kaldık ve 28 Eylül 1920 tarihinde harekete geçtik. Kıtalarımız muharebe ile ve muvaffakiyetle hareketlerine devam etmektedir. 28 Eylül 1920, Saat 18.00 Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir Genel Kurmay Reisliğine Kıtalarımız 18,30 da Surp, Haçdağı, İzmin, Çoruh, Ayıderesi Dağı, Camardağı, Beldum Gediği, Şemlin, Taşdağı nı zapt etmiştir, Başarılı bir şekilde ileri hareket devam ediyor. Ermenilerden gece başlamada iki top, bir makineli tüfek alınmıştır, 28 Eylül 1920, Saat 16.30 Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir 9

Genel Kurmay Reisliğine Kıtalarımız Surp, Haçdağı, Handere batı sırtlarını ve Hüseyinağa, Purfdağı, Gümrüdağı, Verişan, Başköy batı sırtları hattını gün batımına kadar işgal etmişlerdir. Şimdiye kadar Ermenilerden beş top, iki makineli tüfek elde edildi, Kıtalarımızın ileri harekâtı devam ediyor 28 Eylül 1920, Saat 09.00 Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir Genel Kurmay Reisliğine Kıtalarımızın tamamı Sarıkamış sırtları, Kumrudağı, Derişan, Başköy hattındadır. Daha ileriye keşif kolları gönderilmesi ve Sarıkamış ın kuvvetli keşif kolları tarafından işgali emredilmiş ise de henüz işgaline dair rapor alınamamıştır. Bugünkü muharebede temas edilen Ermeni kuvveti bin kadar tahmin edilmektedir. Ermenilerden iki esir alınmıştır. İki yüzden fazla Ermeni asker ölmüştür. Bizim kaybımız çok azdır. 28 Eylül 1920, Saat 09.30 Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir (alkışlar) REFİK ŞEVKET BEY (Saruhan): Temenni ediyoruz ki doğuda başlayan zafer adımları, inşallah batıdaki düşmanlarımızı da ezecektir. FERİT BEY (Maliye Vekili): Efendim dün gece gelen habere göre Sarıkamış işgal edilmiştir (alkışlar) YASİN BEY (Oltu): Efendim, geçen celselerin birisinde İsmet Beyefendiye bendeniz bir soru sormuştum. Şark Cephesinde Ermeniler ellerinde bomba, bıçak olduğu halde her gün Müslüman ahaliyi katlediyorlar, bizim orada bulunan kuvvetlerimiz ne zaman harekete geçecekler, diye sormuştum. Bu soruma karşı tabii vicdanımı rahatlatacak bir cevap alamamıştım. Şimdi ve bugünkü telgraflarda anlaşılıyor ki Ordumuz harekâta başladı, inşallah orada bize karşı zulmeden düşmanlar mağlup olacak ve orada kırk iki seneden beri bekleyen Müslüman halk yine karşısında Türk askerini bulacaklardır. (inşallah sesleri, alkışlar) 1 (Bir gün sonra, 30 Eylül 1920 tarihindeki oturumda Kazım Karabekir Paşa dan gelen bir telgraf daha okundu.) 1 TBMM Zabıt Ceridesi (29 Eylül 1920), 1.Dönem, c.4, s.422, http://www.tbmm.gov.tr/ 10

HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Şark cephesinden bugün alınan harp raporu vardır, okunacak. Genel Kurmay Reisliğine Kıtaatımız 29 Eylül 1920 sabahı Sarıkamış ın doğusuna geçmiş, Ermeniler Nevo Selim istikametine çekilmişlerdir. İleri müfrezelerimiz Bozan, Cenah hattına kadar ilerlemişlerdir. Derişan, Başköy hattından ilerleyen kıtalarımızdan henüz rapor alınmamıştır. 29 Eylül 1920, saat 16.00 Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Bugün elimize geçen telgraf bundan ibarettir. 1 9 EKİM 1920: GENEL KURMAY BAŞKANI ALBAY İSMET BEY İN ERMENİ KUVVETLERİNE KARŞI YAPILAN HAREKÂT HAKKINDA BEYANATI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 80.Birleşim, Gündem: 7/1) Haziran Ayında Yunan saldırısının başladığı sırada, bunu fırsat bilen Ermeniler taarruza geçtiler. Bu sırada Kızıl Ordu nun Kafkasya ya girmesi üzerine Kars ve çevresinin Ermenilerin eline geçmesi ve daha sonra da Kızıl Ordunun işgal etmesi tehlikesi baş gösterdi. Ankara Hükümeti taarruza karar verdi. 24 Eylül 1920 de Ermenilerin taarruza geçmesi üzerine Türk Ordusu da karşı taarruza başladı. Türk Ordusunun kazandığı başarılar Ermenilerin barış istemelerine neden oldu. VEHBİ EFENDİ (Başkan Vekili): Efendim dinleyelim. Buyurun İsmet Bey. İSMET BEY (Genel Kurmay Reisi): Arkadaşlar, resmi tebliğlerde arz ettiğim gibi 28 29 Eylül tarihlerinde Doğu Cephesinde kısa bir ileri harekâtı yaptık. (duymuyoruz sesleri) Bu salon da sigara içiliyor. OPERATÖR EMİN BEY (Bursa): Meclis Divanı yasaklasın Efendim. VEHBİ EFENDİ (Başkan Vekili): Mustafa Efendi sigarayı bırakın. İSMET BEY (Devamla): 28 29 Eylül tarihlerinde Doğu Cephesinde kısa bir ileri harekâtı yaptık. Biz uzun müddetten beri Doğu Cephesinde hazırlık yapıyorduk. Bu vaziyet içerisinde Ermenilerin devamlı taarruzlarına maruz kaldık. Ağustos ortasından itibaren muhtelif hadiseleri arz edeyim. 12 Ağustos tarihinde yüz kişilik 1 TBMM Zabıt Ceridesi (30 Eylül 1920), 1.Dönem, c.4, s.449, http://www.tbmm.gov.tr/ 11

bir Ermeni kuvveti Oltu mıntıkasında Müslüman köylerini işgal ettiler. Malazgirt doğusundaki köyleri işgal ettiler. Çulagen Köyünü yaktılar. Yirmi Ağustosta yüz kadar Ermeni piyadesi Hüseyinağa Dağındaki mevkiimize baskın yaptılar. Gece bir Ermeni taburu (Oltu) mıntıkasında bizim bir müfrezemizin üzerine hücum etti, taarruz etti, geri atıldılar. Eylülde iki Ermeni tayyaresi mevzilerimiz üzerine bomba attı. Makineli tüfek ateşi yaptı. 7 Eylülde Kağızman ve Karip mıntıkasında muntazam Ermeni kıtası silahsız Müslüman ahali üzerine tecavüze başladılar. Kağızman da ahalinin nakliye vasıtalarını tamamen topladılar ve 9 Eylülde Kağızman etrafındaki köyleri işgal ettiler. Oradan kaçabilen ahali tamamen bizim arazimize geldi. 9 Eylülde Beyazıt karşısındaki Çığır mıntıkasında mevzilerimize ve ahalimize taarruz ettiler. Fakat karşı hareket üzerine geri çekildiler. Bu günlerde Kulp u işgal ettiler. 13 Eylülde beş yüz kişilik bir kuvvet de Beyazıt kuzeyindeki kıtaatımıza taarruz ettiler ve geri püskürtüldüler. Kulp tan güney istikametine ilerleyen Ermeniler kamasız bir topumuzu aldılar ve orada bulunan yerli milis kuvvetlerine hücum ettiler. Oltu müfrezemiz bu esnada kendisini daha fazla baskı yapan bir Ermeni taburuna karşı hareket yaptı. Sekiz top, iki makineli tüfek aldı. Ermeniler Kulp un güneybatısında göç etmekte olan Müslüman ahaliyi imha etmek için önlerini kestiler. Fakat silahlı olanların mukavemeti sayesinde ahalinin bir kısmı arazimize gelebildi. 16 Eylülde ekin biçen ahaliyi top ateşi altına aldılar. 22 Eylülde Merdenek İstikametinde bir kaç köyü yaktılar kıtalarımıza şiddetli taarruz yaptılar. Bu taarruzu püskürttük. Bir iki makineli tüfek aldık. Burada elde ettiğimiz istihbarata göre, Ermenilerin Erzurum a kadar ileri hareket yapmak niyetiyle bize taarruz ettiklerini gösteriyordu. Bu vaziyet karşısında hiç bir hareket yapmaksızın mütemadiyen Ermeni taarruzuna karşı koymak, zayıf noktalarımızı keşfettirmek için onlara fırsat vermek, sonra ahalimizi onlara teslim etmek mahiyetinde oldu. Onun için bunların hareketini takip etmek ve en fazla tehlikeye maruz bulunan hududumuzda bulunan ahaliyi seri bir hareketle kurtarmak mecburiyetinde kaldık. 28 Eylülde Doğu Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir Paşa Kars istikametine doğru kıtalarına ileri hareket emrini verdi. 28, 29 günleri devam eden kısa ve seri hareketlerle Ordumuz kırk kilometre kadar bulunduğu mevziden ileri gitmiş, burada bulunan Ermeni kıtaları toplarını bırakarak geri çekilmeye mecbur olmuşlardır. Diğer taraftan Kulp, Kağızman mıntıkasında faaliyette bulunan silahsız ahaliyi devamlı göçe mecbur eden Ermeni müfrezeleri de çekilmeye mecbur oldu. Bu şekilde gerek Kars istikametinde ve gerekse Kağızman-Kulp istikametinde en fazla baskıya maruz bulunan halkı kurtarmış bulunuyoruz. Doğuda sağ kanattan Aras a kadar kıtalarımız ilerlemiştir. Kars istikametinde Sarıkamış tarafımızdan işgal olundu ve kıtalarımız Sarıkamış'ın doğusuna geçti. Ermeni kıtaları sol kanadımızda Merdenek havalisinde bulunuyor. Burada Ermeniler karşı hareket yapıyor. Ermeniler bir kaç günden beri Merdenek civarında bulunan ahalimize ve kıtalarımıza taarruz ediyor. Fakat püskürtülüyorlar. Yaptığımız hareket, Müslüman ahaliye yapılan tecavüzleri ve kıtalarımıza aylardan beri bizim sakinliğimizden istifade ederek serbestçe yaptıkları taarruzları durduracak kısa bir hareket mahiyetindedir ve bu hareket intizam ve 12

muvaffakiyetle cereyan etmiştir. Bu hareket esnasında hayret derecede az zayiat vererek düşmandan bir iki günlük harekât esnasında on altı top aldık. Bir kaç düşman alayı, askerimiz ve ahalimizin de manen gösterdikleri üstünlük ve iman karşısında dağınık bir şekilde çekilmeye mecbur oldular. Harekâtın bugünkü safhasında emin ve hâkim bir askeri üstünlüğe sahip bulunuyoruz. (sürekli alkışlar) VEHBİ EFENDİ (Başkan Vekili): Efendim on dakika teneffüs etmek üzere celseyi tatil ediyorum. 1 30 EKİM 1920: KARS IN KURTARILDIĞI HAKKINDA DOĞU CEPHESİ KOMUTANI KAZIM KAREBEKİR PAŞA NIN TELGRAFI VE GENEL KURMAY BAŞKANI İSMET BEY İN BEYANATI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 92.Birleşim, Gündem: 6/2) Kars 1877 yılında Ruslar tarafından alınmıştı. 1918'de Bolşevik İhtilalı nın ardından yapılan Brest-Litovsk Antlaşması ile Osmanlılara geri verildi. Kısa bir süre sonra, önce Ermeni egemenliğine giren yöreyi daha sonra İngilizler ele geçirdi. Kars'ı daha sonra Ermenilere bırakan İngilizler buradan çekildi. Kazım Karabekir komutasındaki Doğu Ordusu, Sarıkamış ı geri aldıktan sonra, Kars ı kurtarmak için harekete geçer ve 30 Ekim 1920 günü Kars ı Ermenilerin elinden geri alır. HASAN FEHMİ (BEY (Gümüşhane): Şark Cephesi Kumandanı Kâzım Karabekir Paşadan Meclis Başkanlığına gelen telgrafı okuyacağım. Genel Kurmay Başkanlığına 30 Ekim 1920 günü sabahı Karakale'den Kars üzerine yapılan umumi taarruzda, Vezin ile Azadi köyleri civarlarında bulunan düşman kuvvetleri tarafımızdan iki gruba ayrılarak, Vezin Köyü ndeki Ermeni kuvvetleri kuzeybatıya ve Azadi Köyü ndeki Ermeni kuvvetleri de Fara mevkiine doğru atılmıştır. Saat 11,30 da kıtalarımızın Kars mevzilerine girdikleri görülmüştür. Daha fazla tafsilat akşam raporunda bildirilecektir. Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir (Şiddetli alkışlar) 1 TBMM Zabıt Ceridesi (9 Ekim 1920), 1.Dönem, c.5, s.5-6, http://www.tbmm.gov.tr/ 13

REFİK BEY (Konya): Efendim istiklal mücadelesinde Vatan ve Millet vazifesini hakkıyla yapan Şark Ordusu Kumandanlığına teşekkürlerimizin yazılmasını istirham eyleriz. (hay hay, uygundur sesleri) 1 (Meclis Başkanlık Divanı tarafından Kazım Karabekir Paşa ya bir teşekkür telgrafı çekildi. Beş gün sonra, 4 Kasım 1920 günü Kazım Karabekir Paşa dan iki telgraf daha geldi.) VEHBİ EFENDİ (Başkan Vekili): Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir Paşa dan gelen iki telgraf var, onları okuyacağız. TBMM Başkanlığına Kars'ın kurtarılması ve tarafımızdan işgali münasebetiyle şahsıma gösterilen teveccüh ve takdire kemdim ve Ordumun subay ve askerleri adına Büyük Millet Meclisi Muhterem mebuslarına şükranlarımı arz ve takdim eylerim. Milletin istiklali ve kurtuluşu yolunda sağlam bir azim ve iman besleyen, Milletine dayanan Ordumuz, Vatan ve Millet vazifesini yerine getirmek uğrunda hiç bir fedakarlıktan çekinmeyecek ve inşallah her tarafta kazanılacak zaferleri bütün Dünyaya gösterilecek ve Millete büyük bir refah ve saadet kazandıracaktır. 31 Ekim 1920 Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir (inşallah sesleri) VEHBİ EFENDİ (Başkan Vekili): ikinci telgrafı okuyoruz. Büyük Millet Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine Milletimizin azim ve destekleri ile kazandığı kıymetli zaferden dolayı tebrik ve iltifatlarla şereflenen Ordum ile birlikte teşekkürlerimi arz ederim. Hakkın kudret ve yardımlarına dayanan Ordunun, Vatanın saadet ve selameti için uğrunda her fedakârlığı katlanmaya hazır bulunduğunu bildirir, saygılarımızın kabulü ile çalışmalarınızda muvaffakiyetler niyaz ve istirham eyleriz. 31 Ekim 1920 Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir VEHBİ EFENDİ (Başkan Vekili): Efendim, keza Kars'ın kurtarıldığından dolayı gönderilen iki telgraf var, onları okuyacağız. 1 TBMM Zabıt Ceridesi (30 Ekim 1920), 1.Dönem, c.5, s.244-245 http://www.tbmm.gov.tr/ 14

TBMM Başkanlığına Doğu nun hürriyet ve adalet timsali Bayrağımızın, şerefli Ordumuz tarafından Kars Kalesine dikilmiş olmasından dolayı Yüce Meclisi tebrik eder, gayemizin tamamını elde etmek için muvaffak olunmasına dua ederiz. 30 Ekim 1920 Erzurum Mebusları Celalettin Arif, Mustafa Durak, Süleyman Necati, Hüseyin Avni Erzurum Müdafaayı Hukuk Cemiyeti Reisi Tevfik SÜLEYMAN SIRRI BEY (Yozgat): Bunlara cevap yazılsın, Reis Bey. VEHBİ EFENDİ (Başkan Vekili): Başkanlık Divanı lazım gelen cevapları yazar. 1 (9 Aralık 1922 günkü oturumda da Genel Kurmay Başkanı Albay İsmet (İnönü) Bey askeri durum hakkında yaptığı açıklamada. Kars ın Ermenilerin elinden geri alındığını belirtti.) İSMET BEY (Genel Kurmay Başkanı): Son verdiğim beyanattan sonra Garp Cephesinde esaslı bir değişiklik meydana gelmemiştir. Adana Cephesine ise Fransızlar Adana mıntıkasına yaptıkları taarruzdan netice alamayınca, Osmaniye istikametinde yeni kuvvetlerle faaliyete geçtiler. Birkaç günden beri devam eden bu harekete de mani olunmuştur. Bugün bu Cephede de Fransızların taarruzuna rağmen vaziyette bir değişiklik olmamış denilebilir. Şark Cephesinde ise lehimize askeri vaziyette büyük değişiklikler oldu. Ermeni Ordusu bizi karşı harekâta mecbur bıraktıktan sonra, bütün kuvvetini Kars'a toplamıştı. Zaten eski bir kale olan Kars'ta bütün kuvvetini topladıktan sonra Ordumuza şiddetli ama ümitsizce taarruzlar yaptı. Püskürtülen bu taarruzlardan sonra Ordumuz Kars Kalesine karşı kati hareket kararını verdi. Gerek arazi ve gerek mevki itibariyle zor şartlar içinde, gece, gündüz altı gün devam eden harekâttan sonra, Ordumuz 30 Ekim günü Ermeni Ordusunu üç saat içinde perişan etti. (şiddetli alkışlar ve bravo sesleri) Ordumuz Kars'a girdi ve sonra Ermeni Ordusunu takip ederek ilerledi. Kars ile Gümrü arasında Ermeni Ordusu tekrar kıtaatımıza taarruz etti. Yaptıkları hücumlarda hep muvaffakiyet bizim tarafımızda kaldı ve şükürler olsun ki her muharebede az zayiatla zafer kazanılmıştır. (hamdolsun sesleri) Gümrü karşısında, Ermeni Ordusu yine yeniden mevzi aldı. Ordumuz 6 Kasım günü Gümrü karşısındaki Ermeni Ordusuna yanaştı ve o akşam Ermeni Ordusu Kumandanı Vereş Şark Ordumuz Kumandanı Kazım Karabekir Paşa ya harekâtı durdurmak için müracaat etmiş ve cevap istemişti. Kasım Karabekir Paşa, bu teklifi Hükümete tebliğ ettiğini cevap olarak Vereş e bildirmiş ve bu arada Ermeni Ordusunun Gümrü'nün on beş kilometre kuzeyine çekilmesini teklif etmiştir. Ertesi 1 TBMM Zabıt Ceridesi (4 Kasım 1920), 1.Dönem, c.5, s.276-277 http://www.tbmm.gov.tr/ 15

günü sabahleyin Ermeni Ordusu Gümrü yü bıraktı ve kuzeye çekildi. O andan itibaren Hükümetler arasında nota alış verişine başlandı. Bu son harekât esnasında elimize geçen bütün malzemenin miktarı henüz tespit olunamadı. Yalnız Karsta şimdiye kadar tespit olunabilen malzeme, çok miktarda cephaneyle beraber altı yüz muhtelif cins top, on iki makineli tüfek, binden fazla tüfek, beş bin sandık piyade mermisi, daha birçok bomba ve harp malzemesi Ordumuzun eline geçmiştir. Binaenaleyh bütün bu harekât hakkında anlatacaklarım bundan ibarettir. ŞEVKİ BEY (İçel): Topun miktarı altmış mıdır, altı yüz müdür? İSMET BEY (Devamla): Altı yüz toptur. Yüce Heyetinize son zaferimizle Ordumuzun ilerideki vaziyetlere cevap verecek bir halde olduğunu temin ederim. CEMİL BEY (Kütahya): Ermenilerin çekilmesi üzerine Gümrü işgal edildi mi? İSMET BEY (Devamla): Son aldığımız bilgilere göre vaziyet, Gümrü kuzeyinde bulunan Ermeni kıtalarının da kısmen muhtelif istikamette çekilmiş olduğu şeklindedir. Fakat bunun teferruatı hakkında henüz fazla bir bilgi alınamamıştır. Gerek Ermeni Ordusunun ateşkes esnasında çekilmesi lazım gelen hat hakkında ve gerek Ermeni Ordusunun bizim aleyhimize hareketini mümkün olduğu kadar mani olacak tedbirleri süratle aldık. Ateşkes teklifine henüz cevap alamadık HAMDI BEY (Canik): Şark Ordusuna teşekkürlerimizi takdim ederiz. TUNALI HİLMİ BEY (Bolu): Allah bu zaferleri kuzeyde, güneyde ve batıda da nasip etsin. (âmin sesleri) İSMET BEY (Devamla): Cevap vermediğim iki noktayı izah edeceğim. Gümrü işgal olunmuştur, düşman Gümrü'nün doğusuna çekildi. CEMİL BEY (Kütahya): Şahtahtı ne oldu Efendim? İSMET BEY (Devamla): Şahtahtı da işgal olunmuştur. Şahtahtı Azerbaycan ile aramızdadır. MUSTAFA LÜTFİ BEY (Siverek): Ermeni Hükümeti Erivan'da mıdır? Bir de Erivan'dan malumat var mı? İSMET BEY (Devamla): Hayır Efendim. Bir de Kars'ta eğe geçirilen malzeme hakkında tekrar edeyim. Kars bir kale idi ve burada sabit kale topları vardı. Arz ettiğim altı yüz top kale toplarıdır ve birçok cephanesiyle beraber bizim elimize geçmiştir. (Alkışlar) 1 1 TBMM Zabıt Ceridesi (9 Kasım 1920), 1.Dönem, c.5, s.335-336, http://www.tbmm.gov.tr/ 16

9 KASIM 1920: DIŞİŞLERİ BAKANI MUHTAR BEY İN ERMENİ CUMHURİYETİ İLE YAPILAN BARIŞ GÖRÜŞMELERİNE DAİR BEYANATI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 96.Birleşim, Gündem: 2/3) Kars'a giren Türk ordusu, Gümrü'ye doğru ilerlemeye başlamış ve Erivan yakınlarına kadar yaklaşmıştı. Bunun üzerine Ermeniler ateşkes için başvuruda bulundular. Doğu Cephesi Komutanlığının ileri sürdüğü şartlar Ermenilerce kabul edilince, ateşkes ilan edildi. Ateşkes ilan edildikten sonra barış konferansı için iki taraf karşılıklı nota gönderdi. Ermeni Hükümeti notasında hiçbir şart ileri sürmezken, TBMM Hükümeti barış görüşmelerine oturulması için bazı şartlar ileri sürdü. AHMET MUHTAR BEY (Dışişleri Vekâleti Vekili): Hakkımızda gayet müthiş şartları bulunan Sevr Antlaşmasını Ermenilere imza ettirmekle İtilaf devletlerinin takip ettiği maksat izah edilemez. Bu haince maksadın vazifesini Ermenilere vermiş bulunuyorlardı. Mondros Ateşkesinden beri işte bu devletler, Doğu ile münasebetimizi kesmek için öne sürdükleri bu Ermeni Hükümetinin bu tecavüzlerini aralıksız Hükümetimiz tarafından ilan edilmiş olmak hasebiyle, bu hadiseleri tekrara lüzum görmüyorum. Emperyalizm fikrinin ölmek üzere bulunduğu böyle bir devirde, yalnız milli mevcudiyetini müdafaa etmek için teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin, Ermeni Hükümetine yapmış olduğu ikazlar onlar tarafından katiyen dikkate alınmamıştır. Yaz başından beri, Kafkaslardaki Müslümanların teşkil etmiş oldukları şuralara, onların mal ve canlarına taarruzdan, suikasttan geri kalmadılar. Temmuz başında artık Ankara Hükümetinin sabır ve tahammülü tükenmiş ve bir netice verilmesi lüzumuna da kani olmuştu. O sıralarda Ermeni Hükümetine layık olduğu dersi vermeye karar veren Hükümet, son bir ihtarda bulunmuştu. Ancak Rusya Sovyet Cumhuriyeti Dışişleri Nazırı Çiçerin o sırada Ankara'ya gelmiş ve Ankara Hükümetiyle Erivan Cumhuriyeti arasındaki meselenin sulh yoluyla halledilmesini rica etmesi üzerine, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, bütün Dünyaya ve bilhassa komşusu olan Ermenilere karşı sulhsever maksadını göstermek için, askeri harekâtı tehir etmiştir. Fakat ne yazık ki Hükümetin bu teklifinde iyi niyeti anlamakta tereddüt eden Ermeni Taşnak Hükümeti, İngiltere tarafından devamlı gördüğü teşvik üzerine eski huyunda devam ederek taarruzlarına tekrar başladı. Malumunuz Sevr Antlaşması Ermeni Cumhuriyetine hazmedemeyeceği derecede büyük bir araziyi bizim zararımıza olmak üzere vermek esasını kabul etmiş ve bu arazinin miktarı ile nereleri olacağının tespitini Amerika Reisicumhuru Wilson a havale etmişti. İşte Ermeniler bu hülyayı bir türlü terk edemeyerek taarruzlarını devam ettiler. Nihayet Genel Kurmay Reisi İsmet Beyefendinin izah ettikleri gibi artık Ordu bunlara layık oldukları dersi vermeye karar vermiş ve neticede zaferini ilan etmiştir. Bizim maksadımız, Ermenilerin siyasi mevcudiyetini tamamen ortadan kaldırmak değildir. Asıl Maksadımız Batı emperyalizmine karşı hayatını müdafaa mecburiyetinde kalan Milletimizin doğuya doğru arkasını tehdit eden bu zararlı halli ortadan kaldırmak lazım geliyordu. Maksat bu idi. Çünkü hiç bir milleti harita 17

üzerinden silmenin imkânı yoktur ve biz de böyle bir şeyi tabii ki arzu etmezdik. Binaenaleyh Kars'ın kurtarılmasından sonra Ankara milli Hükümeti öteden beri Dünyaya ilân ettiği sulhseverliğini ispat etmek için Ermeniler tarafından henüz bir teklif gelmediği halde, Ermenilere sulh teklif edildi. Bu sulh teklifine dair hazırladığımız nota, Fransızca olarak yazılıp, Kazım Paşa Hazretleri kanalıyla Ermenistan Dışişleri Nazırlığına gönderildi. Şimdi bu nota metnini okuyorum. Ermenistan Cumhuriyeti Dışişleri Nazırlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Şark Cephesindeki Ordusu tarafından kazanılan zafer sebebiyle şu anda Ermeni Milletine sulh yapma teklifinde bulunarak, Ermenistan ı yok etme, istiklalini imha etme veya her ne şekilde olursa olsun haklarını alma yolunda, ne şimdi ve ne de geçmişte bir düşüncesi olmadığını ifade ediyor. Buna karşılık Ermeni Hükümetinden de aynı şekilde hareket etmesini ve Doğuda emperyalizminin bir aleti olmaktan vazgeçmesini talep etmek mecburiyetini hissediyor. Türklerle Ermeniler arasında 1918 senesine kadar devam eden uzun ve kanlı mücadelenin asıl sebebinin, Doğu Anadolu'da hâkimiyet kurmak emelinde olan eski Rusya Çarlığının olduğuna kanaatimiz vardır. Rusya İmparatorluğunun ortadan kalkmasından sonra, Rus Orduları geri çekildikten sonra, Ermeni çetelerinin Müslüman ahali üzerine icra ettikleri müthiş katliamdan sonra, Türkiye'nin gösterdiği itidali sayesinde bir sükûnet dönemi olmuştu. Fakat daha sonra galip gelen İngiliz emperyalizmi Irak'ı elinde tutmak, İran ve Bakü'nün petrol havzalarını ele geçirmek düşüncesinde olduğu için, Ermenistan bu defa da İngiltere nin hizmetine girdi. Doğu âlemini, Batı sermayedarlarının tamah pençesi ve ihtirasına karşı yalnız başına mücadele eden Türkiye, Ermenilerin suikastlarına ve Doğu vilayetlerini istila etmek suretiyle, Irak ve İran'da bulunan İngiliz ordularıyla birlikte olarak bedbaht Asya'nın hürriyet ve istiklâlini imhaya yeltenmelerine müsaade edemezdi. Ermenilerin yeni devlet kurmalarının heyecanıyla devamlı tekrarladıkları taarruzları sebebiyle biz de Ermenistan hakkında aynı şiddette harekete mecbur kaldık. Fakat iki tarafın da kan dökmesine nihayet vermek için, bu notayı Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin ateşkes yolunda yaptığı bir teklif olarak kabul etmesini Erivan Hükümetinden rica ediyoruz. Sulhun yapılabilmesi için, bundan böyle aleyhimizde hiç bir fikir beslemeyeceğine ve Doğuda İngiliz kapitalistlerinin maşası olmaktan artık vazgeçeceğine dair Ermeni Hükümetinin teminat vermesini teklif ediyoruz. Biz de aynı tarzda teminat vermeye hazır bulunduğumuzu bildirerek, en kısa zamanda sulh müzakerelerine başlamayı talep ediyoruz. Bu adalet ve sulhseverlik hislerimizin tamamen takdir edileceğini ümit ederek, isteklerimizin kabulünü hürmetle rica ederim. 1 Kasım 1920 TBMM Hükümeti Dışişleri Vekili Ahmet Muhtar 18

AHMET MUHTAR BEY (Devamla): Bu notayı hazırladıktan sonra, harekât devam etmekte olduğu için gönderilmesi bir gün gecikti. O sıralarda Ermeni Hükümeti teklifimizden habersiz olarak bize sulh teklif eden bir nota gönderdiler ki bu iki nota yolda birbirleriyle karşılaşmıştır. Müsaade ederseniz Ermeni Hükümetinin yazdığı notayı arz edeceğim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Dışişleri Vekâletine Ermeni ve Osmanlı milletlerinin asırlarca birlikte geçen hayatı ve Osmanlı Devleti ile Ermeni Cumhuriyetinin bugünkü müşterek hudutları bulunması, aralarında karşılıklı hürmet ve her birinin komşu memleketlerle olan menfaatlerine riayet esasına dayandığı için mutlaka sulh içinde bulunmaları şarttır. Ermenistan bu yolda münasebet kurulmasına ve herkesle sulh içinde yaşamak istemektedir. Ermeni Milleti ile Ermeni Hükümeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin çeşitli beyanatlarından anlıyorlar ki her medeni millet gibi kendi mukadderatlarını tayin edebilmesi prensibini ve Ermenistan Cumhuriyetinin bağımsız bir devlet olma hakkını, Türkiye ahalisi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi kabul ve tasdik etmişlerdir. Sebebi ve gayesi açıklanmadan Ordunuzun Ermenistan a yaptığı taarruzun, yukarıda ifade ettiğimiz prensiplere uymadığını Ermeni Hükümeti ve Milleti hayretle görünüyor. Osmanlı İmparatorluğunun hudutları haricine çıkılmayacağına dair Hükümetimizin verdiği beyanattan sonra, böyle bir taarruz, yok yere kan akmasına sebep oluyor. Ermeni Hükümeti, 9 Ekim 1920 tarihinde İstanbul'daki Büyükelçisi vasıtasıyla Türk makamlarına başvurarak, taarruz sebeplerinin öğrenilmesi ve aramızdaki ihtilafın sulh yolu ile halledilmesi için teşebbüs etti. Ermeni Hükümeti aynı düşüncelerle bugün de doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine ve onun Hükümetine müracaat ederek bir anlaşmazlık olmamasını teklif ediyor. Sulh yolunun bulunmasının mümkün olduğu ve hatta şart olduğu kanaatinden dolayıdır ki ihtilaf sebeplerinin ortadan kaldırılmasına ve birlikte müzakere zamanının tayin etmesini, Hükümetinizden rica ederim. 1 Kasım 1920 Ermenistan Cumhuriyeti Dışişleri Nazırı Ahan Canyan AHMET MUHTAR BEY (Devamla): Şurasını izah etmek isterim ki Osmanlı İmparatorluğunun hudutları haricine çıkılmayacağına dair Ermenilere Hükümetimiz hiçbir zaman hiçbir beyanatta bulunmamıştır. (gürültüler ve gülüşmeler) TUNALI HİLMİ BEY (Bolu): Yanlış kapı çalmışlar. İSMAİL SUPHİ BEY (Burdur): Hâlâ eski kafa 19

AHMET MUHTAR BEY (Devamla): Bizim gönderdiğimiz nota henüz yolda iken, Ermeni Hükümetinin bu notadan habersiz olarak gönderdikleri bu notaya cevap olarak hazırladığımız ikinci bir notayı, dün akşam Ermenistan Dışişleri Nazırlığına gönderdik. Onu arz ediyorum. Ermenistan Cumhuriyeti Dışişleri Nazırlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin 1 Kasım 1920 tarihli sulh teklifi notasıyla, yolda karşılaştığı anlaşılan 3 Kasım 1920 tarihli sulh talebiniz ve Şark Cephesi Kumandanlığımızın askeri harekâtın durdurulmasını kabul ettiğinize dair haber, aynı günde bize gelmiştir. Bu münasebetle aşağıda ifade ettiğimiz sulh şartlarını bildirmekten şeref duyarız. 1. Türkiye - Ermenistan hududunun tespiti yalnızca nüfus istatistiklerine göre yapılacaktır. İtilaflı mıntıkalar, gerek Bolşevikler, gerek Wilson tarafından ilan olunan, her milletin kendi mukadderatını tayin etmek hakkına sahip olması prensiplerine göre, o mıntıkanın çoğunluk ahalisinin kendi isteğine bırakılacaktır. O mıntıka halkı, arzu ettiği bir hükümeti seçme serbestliğine sahip olacaktır. Halkoylaması zamanına kadar asayiş her iki millete mensup jandarma kıtaları tarafından sağlanacaktır. Türk ve Ermeni milletlerinin, hudutların bu şekilde adalet ilkelerine göre halledecek olmalarını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti pek derin ve samimi bir şekilde inanmaktadır. İngiliz emperyalistlerinin Asya ve Afrika halklarına karşı tatbik ede gelmekte oldukları siyaseti biliyoruz. Onlara hoş görünmek maksadıyla, sulh teklifimizin Erivan Hükümeti tarafından reddedilmesinden maalesef endişe ediyoruz. 2. Komşusu olan milletlerin ilerlemelerini temin için Türkiye, her türlü kolaylığı göstermeye hazırdır. Ermenistan ın gıda ihtiyacının karşılanmasına ve orada iktisadi hayatın büyümesine, elimizdeki bütün imkânlarla yardım edeceğiz. 3. Taraflar kendi demiryollarında yolcu ve eşyasının her iki tarafta tam bir serbestlikle yapılmasına müsaade edecektir. Hiç bir taraf, diğer tarafın deniz ve kara ile olan transit nakliyesine hiç bir şekilde mani olmayacaktır. 4. Türkiye, Dünya Harbinde göç eden Ermenilerin eski yerlerine kabulünü ve medeni devletlerde azınlıkların sahip oldukları hakların aynısından istifadelerini taahhüt eder. 5. Türkiye kendi emniyeti hakkında Ermenistan'dan teminat talep eder. Delegelerimiz Gümrü de sulh müzakerelerini yapma ve imzalama salahiyetine sahip Ermeni delegeleri bekleyeceklerdir. Ateşkes şartları Şark Cephesi Kumandanlığı tarafınıza tebliğ edilmiştir. TBMM Hükümeti Dışişleri Vekili Ahmet Muhtar 20

AHMET MUHTAR BEY (Devamla): Bundan sonra teferruatı hazırlamak ve tatbik etmek Şark Cephesi Kumandanlığına ait bir vazifedir. Tabii delegelerimize de bu yolda talimatı verilmiştir. Delegelerimize Gümrü'de sulhu müzakereleri yapmak ve imzalamak için salahiyeti verilmiştir. (delegeler kimlerdir sesleri) Baş Delege Ordu Kumandanı Kazım Karabekir Paşa Hazretleri, diğer iki delege de Erzurum Mebusu Necati Bey le Trabzon Valisi Hamit Bey dir. Dün gece kendilerine salahiyeti yazıları telgrafla gönderilmiştir. (alkışlar) HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): İzmit Mebusu Hamdi Namık Bey in bir teklifi var. Zaferi kazanan Şark Ordumuza selam ve teşekkürlerimizi ifade eden bir telgraf gönderilmesini teklif ediyor. (tabii sesleri) Kabul buyuranlar lütfen ellerini kaldırsın. (hay hay sesleri) Başkanlık Divanı gönderecektir. SALİH EFENDİ (Erzurum): Söz istiyorum. HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Bu mesele kapandı. Oturduğunuz yerden Soru şeklinde sorunuz. SALİH EFENDİ (Erzurum): Bir söz söyleyeceğim. FERİT BEY (Çorum): Hayır, münakaşa yok. SALİH EFENDİ (Erzurum): Münakaşa etmiyorum, size arz ediyorum. Size sağlam arz ederim ki işi sağlam kazığa bağlamak isterseniz, içimizde bulunan Ermenileri derleyelim, toplayalım, Erivan a gönderelim. Onlar da istirahat etsinler, biz de istirahat edelim. Belki onlar da bunu istiyorlar. (pek uygundur sesleri) Bunu katiyen yapamazsanız, işimiz tehlikededir. Bugün bunları yapmazsak, sonra Erzurumluların başı beladadır. Ben bunun yapılmasını istiyorum. Kendilerinden rica ediyorum ki Ermenileri Erivan a gönderin. Bunun kabulünü rica ediyorum. Oradaki Müslümanları da buraya getiriniz diyorum. (pek doğru sesleri) HASAN FEHMİ BEY (Başkan Vekili): Efendim, Perşembe günü toplanmak üzere celseyi tatil ediyorum. 1 1 TBMM Zabıt Ceridesi (9 Kasım 1920), 1.Dönem, c.5, s.336-340 http://www.tbmm.gov.tr/ 21

18 KASIM 1920: ERMENİ HÜKÜMETİ TARAFINDAN TEKLİF EDİLEN ATEŞKES HAKKINDA DIŞİŞLERİ BAKANI MUHTAR BEY İN AÇIKLAMALARI (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 99.Birleşim, Gündem: 5/1) Ermeniler 9 Kasım 1920 tarihli Türk tarafının notasındaki şartlara karşı çıktılar ve bunların Gümrü'de toplanacak bir konferansta ele alınmasını istediler. Sovyetlerin arabuluculuk teklifini de kabul etmediler. Bunun üzerini Türk Doğu Ordusu yeniden yürüyüşe geçince, daha önce teklif edilen şartları kabul ederek tekrar ateşkes isteyen Ermenilerle 17 Kasım 1920 günü Ateşkes Anlaşması imzalandı. Bu Anlaşma ile her iki taraf da Gümrü'de yapılacak Barış Konferansına katılmayı kabul etmişlerdir. AHMET MUHTAR BEY (Dışişleri Vekili): Efendiler, daha önceki bir celsede Ermeni taarruzuna Ordumuz tarafından yapılan karşılığın mutlu bir neticeye vardığını ve bir sulh teklifiyle karşılanmış olduğunu izah etmiştim. Ondan sonra cereyan eden hadiseler hakkında Yüce Heyetinizin resmi bir malumatı olmamıştır, şimdi arz etmek istiyorum. Ondan sonra da verilen gensoru önergesi hakkında Hükümetimizin kanaatini arz edeceğim. 8 Kasım 1920 tarihinde tarafımızdan ateşkes teklif edilen notayı Ermeni Hükümeti kabul etmemiş olduğu için, Şark Cephesi Kumandanı askeri harekâta devam etmiştir. Dün akşam geç vakit Kazım Karabekir Paşa dan gelen telgrafı Yüce Heyetinize arz edeceğim. Dışişleri Vekâletine Her tarafa ilan ettikleri bir tebliğ ile bütün Millet ve Hükümetin son ana kadar harbe karar vermiş olduklarını ilan eden Ermeniler, 14 Kasım 1920 tarihinde Gümrü doğusunda büyük zayiata uğramışlardır. Ermeniler karşı harekâtımız neticesinde hezimete uğrayınca, 15 Kasım 1920 günü akşamı Erivan'dan Gümrü'ye doğru yola çıkardıkları bir Kurmay Yüzbaşı Karargâhıma gelmiş ve iki nota takdim etmiştir. Bu notalarla Ermeniler, 8 Kasım 1920 tarihli sulh şartlarımızı tamamen kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Bugün sabahleyin taarruzumuz başarılı bir şekilde devam etmekte olup, bütün cephedeki taarruzlarımızın ateşkesin imzalanmasına kadar devam edeceğini arz ederim. 17 Kasım 1920 Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir AHMET MUHTAR BEY (Devamla): Bu telgrafta sözü edilen olan iki yazıdan birisi Dışişleri Vekâletine yazılan nota ve diğeri de Şark Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir Paşa Hazretlerine Ermeni Başkumandan Nazarbekof tarafından gönderilmiş olan yazıdır. 22