Türkiye Ekonomisi : Dışa Açılma, Dış Ticaret, Büyüme, İşsizlik

Benzer belgeler
1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

Türk Hazır Giyim ve Tekstil Sektörünün 2008 Yılı Rekabet Durumu (II)

MALİYE POLİTİKASI II

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

TÜĠK -- Tüketici Güven Endeksi TASARRUFA BAKIŞ Ortalama. Egilim 1 Egilim 2. Yıl.Ay

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat EKONOMĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

EKONOMİ DEKİ SON GELİŞMELER Y M M O D A S I P R O F. D R. M U S T A F A A. A Y S A N

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

İçindekiler kısa tablosu

2015 MAYIS KISA VADELİ DIŞ BORÇ İSTATİSTİKLERİ GELİŞMELERİ

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

8. BÖLÜM STAGFLASYONLA MÜCADELEDE MALİYE POLİTİKASI. Dr. Süleyman BOLAT

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

PRİM ÜRETİMİ 1. TÜRKİYE DE SİGORTA SEKTÖRÜ Temel Göstergeler

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

bu Ģekilde Türkiye ye gelmiģ olan sıcak para, ĠMKB de yüzde 400 lerin, devlet iç borçlanma senetlerinde ise yüzde 200 ün üzerinde bir kazanç

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTEN İ

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

EKONOMİ POLİTİKALARI VE

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

1930 DÜNYA BUHRANI DÂHİL, TÜRKİYE BU KADAR AĞIR KRİZ YAŞAMADI.

Ekonomik Performans Ġçin Olmazsa Olmaz KoĢul: Finansal GeliĢme

Hesap Dönemi İçinde Ana Sözleşmede Yapılan Değişiklikler

tepav Küresel Kriz e Karşı ş TEPAV Politika Önerileri TBB İstanbul , 28 Nisan 2009

Geleceği Şimdiden Tüketmek Hazırlayan: Prof. Dr. Veysel ULUSOY Yard. Doç. Dr. Çiğdem Özarı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI


MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

Türkiye Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Küresel İktisadi Görünüm

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

DIġ EKONOMĠK GELĠġMELER (1)

Diyarbakır Ekonomisinin Genel Görünümü BĠLGĠ NOTU Kasım 2011 Diyarbakır Yatırım Destek Ofisi

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu Aslı Kazdağlı

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla)

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

TÜRK PLASTĠK AMBALAJ SEKTÖRÜ 2009 YILI DEĞERLENDĠRMESĠ ve ĠLERĠYE DÖNÜK BEKLENTĠLER. Barbaros Demirci Genel Müdür PAGEV / PAGDER

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

TEB PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01 / 01 / / 09 / 2010 DÖNEMİNE AİT YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

4-TÜRKĠYE DE VE DÜNYA DA KĠMYASAL GÜBRE ÜRETĠMĠ VE TÜKETĠMĠ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

Mayıs. Sanayi sektörünün. Reel Kesimin Beklentileri İyileşti Tüketici Güveni Haziran da Zayıfladı. Kapasite Kullanımı Güçlenmeyi Sürdürdü

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE MEKSİKA DIŞ TİCARET RAPORU

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Yakın Dönemde Türkiye ye GerçekleĢen Uluslararası Doğrudan Yatırımlar

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRO BÖLGESİNDE BORÇ KRİZİNİN GELİŞİMİ VE NEDENLERİ III. AVRO BÖLGESİNDEKİ BORÇ KRİZİNİN SİSTEMİK NEDENLERİ 10

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Dış Ticaret Politikasının Amaçları

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

Uluslararası Tarım ve Gıda Politikası II

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ. 25 Nisan 2000 tarihli HİSSEDARLAR GENEL KURULU'NA. sunulan ALTMIŞSEKİZİNCİ HESAP YILI HAKKINDA

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Transkript:

Türkiye Ekonomisi 1980-2010 : Dışa Açılma, Dış Ticaret, Büyüme, İşsizlik 1980 yılı ülkemizde ekonominin serbestleģtiği ve dıģa açıldığı dönemdir. Aynı zamanda dünya da küresel sermayeyi geniģletici politikalar uygulanmaya baģlanmıģtır. Türkiye de neoliberal değiģimin baģlangıcı 24 Ocak Kararlarıdır. 24 Ocak 1980 de, Süleyman Demirel hükümeti istikrar ve liberalleģme programını açıklamıģ ve uygulanmaya baģlanmıģtır. Bu programın temel amacı ülkede ödemeler dengesini iyileģtirmek ve enflasyonu düģürmektir. Uzun dönemde ise dıģa açık ve ihracata yönelmiģ bir ekonomi inģa etmektir. Ekonomiye devlet müdahalesi en aza indirilmek ve piyasa ekonomisi oluģturulmak istenmiģtir. 1980 den itibaren ülkemizde serbest piyasa ekonomisine geçilmiģ, IMF ve Dünya Bankası nın ekonomiyi etkilemeye baģladığı neoliberal bir dönem baģlamıģtır. Tablo 1 de 1980 den 2010 a Türkiye ekonomisindeki bazı göstergeler gözlemlenebilir. Bu veriler ıģığında neoliberal politikaların 1980-2010 yılları arasında ülkemize etkileri tartıģılacak ve açıklanmaya çalıģılacaktır.

Tablo 1 1 1 YILDIRIM C.,(2011), Neoliberal İktisat Politikalarının Türkiye de Orta Sınıfa Etkisi, Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Ġktisat Anabilim Dalı, sayfa: 128

Dışa Açılma: Türkiye de, 80 den sonra ihracat önderliğinde dıģa açılma dönemi baģlamıģtır. DıĢa açık bir ekonomi yaratılmak istenmesinin amacı, ülkede geliģmiģliği arttırmak, böylece ihracat gelirlerini arttırmak ve bu gelirleri ülkenin sanayileģmesi için kullanmaktır. Ülke bu süreçte ihracatı arttıracak teģvikler yapmıģ, ithalatı da serbestleģtirerek dünya piyasasına açılmıģtır. DıĢa açılmayı özendirici önlemler alınmıģtır. Bunlardan bazıları, Türk Lirasının devalüe edilmesi, kamu harcamalarının kısılarak bütçe açığının küçültülmesidir. Ayrıca yabancı sermayeye yönelik engeller kaldırılmıģ ve ulusal paranın konvertibilitesi sağlanarak dıģa açık bir ekonomi oluģturulmuģtur. 1980 den sonra Türkiye nin dıģa açıklık oranı, Grafik 1 de gözlemlenebilir. 1980-2010 yılları arasında, dıģa açılma kapsamında yapılan icraatlar kısaca Ģöyle maddelendirilebilir; Ġhracatta vergi iadesi sistemi düzenlenmiģ, teģvik fonu oluģturulmuģ, ihracat için kullanılacak ara madde ithalatı gümrük vergisinden muaf tutulmuģ, ihracatçıların döviz bulundurması konusunda kolaylıklar sağlanmıģ, ihracatı kolaylaģtırıcı serbest bölgeler kurulmuģ, bankalara kredilerin %15 ini sanayi malı ihracatı için kullanmaları zorunlu hale getirilmiģ, Türkiye Ġhracat Bankası kurulmuģtur(1987). Ġthalattan alının damga vergisi ve teminat oranları düģürülmüģ, Kur politikası esneklik kazanmıģ, 1986 da ĠMKB açılmıģ, aynı yıl bankalara döviz kurlarını belirleme özgürlüğü getirilmiģ, vatandaģların yabancı para bulundurmaları ve hesap açmaları serbest bırakılmıģ, döviz ithali baģlamıģtır. 1989 dan sonra dıģ finansal serbestleģme artmıģtır. 1996 da AB ile Gümrük Birliği devreye girmiģ, tarifelerde önemli indirimler yapılmıģtır. Ülkeye yabancı sermaye giriģini arttırmaya yönelik çalıģmalar yapılmıģtır. Grafik 1: Türkiye'de Dışa Açıklık Oranları: 1976-2011 (İhracat ve İthalat toplamı, FOB, GSYİH'ya % oran olarak) Kaynak: http://www.turkeydatamonitor.com/images/gallery/charts/chart_087.gif EriĢim: Nisan 2015

İhracat: 1980 den sonra ülkede ihracata dayalı bir büyüme stratejisi izlenmekteydi. Ġhracat 1980-2010 yılları arasındaki 30 yıllık dönemde 3 milyar dolardan, 114 milyar dolara yükselmiģtir. Bu artıģ, Türkiye yi dünyada en yüksek ihracat artıģ hızına sahip ülke yapmıģtır. Ġhracat gelirlerinin GSYH içindeki oranlarına bakılacak olursa, 1979 da %2,6 olan bu oran, 1990 da %8,6 ya yükselmiģtir. Ġhracatı yapılan mallar tekstil, giyim ve demir-çeliktir. 1982-85 yılları arasında ihracatın büyük bir kısmı Ortadoğu ya yapılıyordu, ancak sonraki yıllarda Avrupa Topluluğu ihracatta birinci sırayı aldı. Ġhracatın bu kadar artmasında ki önemli sebepler reel kur değerinin düģürülmesi ve ihracat destekleridir. Ancak 1980 lerin 2. yarısından sonra bu destekler kaldırılmıģtır. Ġhracatın bu hızlı artıģının nedenlerinden biri de ithal ikameci dönemdeki üretim kapasitesi ve beceri birikimidir. Ġhracatın artmasının olumlu ve önemli bir sonucu ödemeler dengesinin iyileģtirmesidir. Ayrıca ihracatın artması ile üretimde beklenen artıģ ilk yıllarda gerçekleģmemiģtir, üreticiler üretimi arttırmak yerine gerçekleģtirdikleri üretimi ihracata aktarmıģlardır. Sonraki yıllarda ihracatın iyice artması ile ülkenin üretim kapasitesi de artmıģtır. Mamul malların ihracat içindeki payı 1980 de %35ken, 2010 yılında %95 in üzerine çıkmıģtır. Türkiye de ihracatın yıllara göre değiģimi Grafik 2 de görülebilir. Grafikte de görüldüğü gibi neoliberal politikalar ihracatın artmasında oldukça baģarılı olmuģtur. Grafik 2: İhracatın Yıllara Göre Değişimi: 1971-2010 140000000 120000000 100000000 80000000 60000000 40000000 20000000 0 Kaynak: TUIK verilerinden tarafımca düzenlenmiģtir. İthalat: 1980 den itibaren her alanda olduğu gibi ithalatta da birçok düzenlemeye gidilmiģtir ve kademeli olarak liberalleģmiģtir. 1983 te ithalat politikaları yenilenerek kotalar kaldırılmıģ, ithalatı yasak olan mallar listesi yeniden düzenlenmiģ ve azaltılmıģtır. Bu geliģmelerin ardından 1980 yılında 7.909 milyon dolar olan ithalatımız 2000 yılında yedi kat artarak 54.503 milyon dolara çıkmıģtır. KiĢi baģına ithalat 1980 yılında yaklaģık 180 dolar iken, 1990 ların sonunda 700 doların üstüne yükselmiģtir. Ġthalatın GSMH a oranı 1980 yılında %11,3 iken, 1980-2000 döneminde dalgalanmalar göstermekle birlikte artma eğilimi göstererek, özellikle 1996 da uygulamaya konulan Gümrük

Birliğinin de etkisiyle 2000 de %27 oranına yükselmiģtir. 2 1980 de ithalatın sektörel dağılımı incelenecek olursa, en büyük pay 53 lük oran ile petrolün, ikinci en büyük pay ise 42 oranla sanayi ürünlerinin olmuģtur. Zamanla ithalatta değiģiklikler olmuģ ve 2005 yılına gelindiğinde madencilik ürünlerinin payı yüzde 12 ye düģerken sanayi ürünlerinin payı yüzde 82 ye yükselmiģtir. Üreticilerin makine, ara mal ve girdi ihtiyacını karģılamak için yapılan ithalatta hızla artmıģtır. 3 Bu durum gösterir ki, ülkemizde üretim ve ihracat yapısı ithalata bağımlıdır. Ġhracatı yapılacak ürünlerde ithal girdiler kullanmaktadır ve bunun sonucunda dıģ ticaret açığı artmaktadır. Tablo 1 de görüldüğü gibi, 1980 de -5 milyar dolar olan dıģ ticaret dengesi, 2010 da -72 milyar dolardır. Borçluluk ve Enflasyon: 1987-2001 yılları arasında giderek artan ekonomik problemler nedeniyle, iniģli çıkıģlı ve krizli bir dönem yaģanmıģtır. Kamu kesimin açıkları 90 lar boyunca büyümeye devam etmiģtir. Kamu kesimin dengeleri bozuldukça reel faizler yükselmiģ, yüksek borçlanma meydana gelmiģtir. Kamu kesimi açıklarının üzerine gidecek siyasal irade oluģmamıģ, hükümet yüksek enflasyon ve devalüasyonla ülkeyi baģ baģa bırakmıģtır. Kamu kesiminin TL ve döviz cinsinden tüm iç ve dıģ borçlarının GSYH ya oranını, 1990 yılında yüzde 40 lardan 2001 yılının ikinci yarısında yüzde 90 a kadar yükselmiģtir. Bu borcun kapanması için baģvurulan yöntemlerden biri para basmaktır. Para arzının artması ile 80 lerin baģlarında enflasyon hızla artmıģtır. Enflasyon; 1987-2002 arasında her yıl %40 ın üzerinde seyretmiģ, 1994 te %100 ü aģmıģtır. 90 lı yıllar boyunca ülke sürekli yüksek enflasyonla yaģamaya çalıģmıģtır, bu durumda iģçiler toplu sözleģmelerden, tarım kesimi ise düģük faizli kredilerden yararlanmıģ, enflasyondan korunmaya çalıģmıģlardır. Ayrıca yüksek enflasyon, dövize olan talebi arttırarak ve TL ye talebi düģürmekte, enflasyonu kontrol altına alınmasını zorlaģtırmaktaydı. Bu dönemde Türkiye yüksek enflasyon ile en uzun süre yaģayan ülke olmuģtur. 1997 den sonra kurulan yeni hükümet enflasyonla mücadele etmeye baģlamıģ ve enflasyon oranları %90 dan %60 lara gerilemiģtir. Hükümetler, devlet borçlanmasına yatırım yapan iç ve dıģ sermaye kesimlerine yüksek getirili, yüksek reel faizli bir model izlemeye çalıģmıģlar, özel bankalar da dıģ kaynaklarla devletin borçlanmasına katkı sağlamıģlardır. 2000 de enflasyonun düģürülmesi ve ekonomik büyümenin sağlanabilmesi içim IMF ile anlaģma yapılmıģ, enflasyon %30 seviyelerine çekilmiģtir. Grafik 3 te Türkiye de enflasyonunun 1980 ve 2010 yılları arasında nasıl değiģtiği grafikleģtirilmiģtir. Grafik, bahsi geçen tüm dönemlerdeki oranları göstermekte ve enflasyonun seyri anlaģılabilmektedir. Grafikten de anlaģılabileceği gibi, 1990lı yıllarda enflasyon %60 ın altına inmemiģtir. AKP dönemine gelindiğinde, ekonomik dengelerin yeniden sağlanabilmesi ile, enflasyonun da denetim altına alınmasını sağlanmıģtır ve düģme eğilimi baģlamıģtır. Nihayet 2006 yılına gelindiğinde yıllık enflasyon oranı 1960'larda sonra ilk kez yüzde 10'un altına inmiģtir. 2 DEMĠRBAġ M.,(2003), 1980 Dönüşümünün İhracat Ve İthalat Üzerindeki Etkisi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 13, Sayı: 2, Sayfa: 241 3 BÜYÜKDERE K.,(2005), Türkiye nin Dış Ticaretinin Gelişimi, Gümrük Dünyası Dergisi, Sayı:44

Grafik 3 : Türkiye'de Enflasyon: 1980-2010 Kaynak: Dünya Bankası, http://www.worldbank.org/ verilerinden tarafımca düzenlenmiģtir. Büyüme ve Kişi Başına Gelir: 1980 den sonra dünyada yaģanan küreselleģme olgusu, finans sektörünün küreselleģmesi gibi nedenlerle dünya ekonomisinde dalgalanalar yaģanmıģtır. Türkiye de bu iniģli çıkıģlı durumdan etkilenmenin yanı sıra iç siyasetindeki dengesizliklerle de karģı karģıya kalmıģtır, büyüme hızı tüm bu nedenlerden dolayı dalgalanmalar yaģamıģtır. Grafik 4 te Türkiye nin ve dünyanın büyüme oranları grafikleģtirilmiģtir. Büyüme oranları, genel itibariyle dünyadaki büyümeye paralel gerçekleģmiģtir. Ancak ülkenin iç siyasi yapısında meydana gelen aksaklıkların da etkisiyle zaman zaman dünyadan bağımsız iniģ çıkıģlar yaģanmıģtır. 1980-2010 yılları arasında büyüme oranları ortalamaları; 80-88 arası yıllarda %5,2, 1998-2012 yıllarında %3,8, 2003 ve sonrasında ise %4,8 dir. 4 Grafik 4 : Türkiye'de 1980-2010 Büyüme Oranları, % Kaynak: Dünya Bankası, http://www.worldbank.org/ verilerinden tarafımca düzenlenmiģtir. 4 YELDAN E.(2014), 1980 Sonrası Türkiye Ekonomisinde Büyümenin Kaynaklarının Ayrıştırılması, ÇalıĢma ve Toplum Dergisi 2014/1, sayfa: 51

1980-2010 yılları arası dönemlere ayrılarak incelenecek olursa, Tablo 2 de gözlemlenebileceği gibi, kiģi baģına gelirin büyüme hızları iç siyasette istikrarın daha fazla olduğu birinci ve üçüncü periyotlarda yüksek olmuģtur, lakin siyasi istikrarsızlığın arttığı 1990 lar da kiģi baģına gelirlerin artıģ hızı %1,5 te kalarak Türkiye nin uzun dönemli ortalamalarının çok altına düģmüģtür. 2000 sonrası dönemde ihracatın iyice artması ve makroekonomideki iyileģmelerle birlikte ülke ekonomisi geliģen ülke ekonomilerine yakın büyüme oranları yakalayabilmiģtir. Ġstatistiklere göre, kiģi baģına gelirler(sabit fiyatlarla) 2002-2010 döneminde ortalama yıllık %3,4, toplamda ise %33 artmıģtır. Tabloda gösterildiği gibi, 1980-2010 yılları arası Türkiye de kiģi baģına gelirin ortalama artıģ hızı yılda yüzde 2,4 ortalama yakalamıģtır. Tablo 2: 1980 Sonrası Türkiye'de Büyüme Hızları Kişi Başına Gelirin Ortalama Yıllık Artış Hızı (%) Yıllar Büyüme Hızları 1980-1987 3,2 1987-2002 1,5 2002-2010 3,4 1980-2010 2,4 Kaynak: PAMUK ġ.,(2014), Türkiye nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi, ĠĢ Bankası Kültür Yayınları, 4.Basım, Ġstanbul, sayfa:304 Grafik 5,1980-2010 döneminde Türkiye de kiģi baģına düģen GSYĠH ı dolar olarak göstermektedir. Türkiye de 1980 de 1.566$ olan kiģi baģına GSYĠH, 1990 a gelindiğinde 2.790$ a yükselmiģ, 90-2000 arası yaģanan sorunlar ve krize rağmen 2000 yılına gelindiğinde 4.219$ a yükselmiģtir. 2001 krizinin atlatılması, kriz sonucu uygulananlar ve AKP yıllarında uygulanan politikalar sonucu 2010 da 10.000$ ı biraz aģmıģ ve büyüme yaģamıģtır. Grafik 5: Kişi başına düşen GSYİH (cari ABD doları) : 1980-2010 Kaynak: Dünya Bankası, http://www.worldbank.org/ verilerinden tarafımca düzenlenmiģtir.

GSYİH Sektörel Dağılımı: 1980 2010 9% 24% % 49 27% Tarım Hizmetler Sanayi 27% 64% Tarım Hizmetler Sanayi Grafiklerde, 1980 den 2010 a Türkiye de üç temel sektörün (tarım, sanayi ve hizmetler) GSYĠH da aldıkları paylar gösterilmektedir. 1980 den sonra tarım ihracatı fazla bir artıģ göstermezken sanayi ürünleri ihracatı yüksek artıģ göstermiģtir. 1980 den 2010 a hizmetler sektörü büyük bir artıģ gösterirken tarım sektörünün GSYH deki payı 30 yılda %27 den %9 a gerilemiģtir. Sanayi sektörü ise neredeyse hiçbir değiģim göstermemiģtir. Ara yıllardaki değiģim oranları Tablo 1 de açıkça görünmektedir. Bu veriler göstermektedir ki, ülkede tarım sektörü giderek küçülmüģ buna karģın hizmetler sektörünün GSYH içindeki payı artmıģtır. İşsizlik: 1980 sonrası dönemde ülkenin ihracata yönelmesi, KĠT lerin özelleģtirilmesi yani devletin bir iģveren olmaktan çıkması gibi nedenler, 1980 1988 döneminde reel ücretlerin düģmesine sebep olmuģtur. Böylece iģsizlik sorunu giderek artmıģtır. Ayrıca ucuz iģgücü arayıģı nedeniyle ücretlerin aģağıya çekilmesinin yanı sıra, sendikal haklar engellenmiģtir. Ülkede üretim artmıģ ancak istihdam fazla artmamıģtır. Ġstihdam artıģı genellikle hizmetler sektöründe olmuģtur. KentleĢmenin de artmasıyla ülkede kır nüfusu kentlere kaymıģ, ancak kentlerde yeterli istihdam sağlanamamıģtır. Kadınlar, kentlerde iģgücüne katılamamıģ, ev dıģında çalıģmamıģlardır. 1990'lı yıllarda ise, ekonomide büyümenin yavaģlaması, artan enflasyon ve faizler, gelir dağılımının daha eģitsiz hale gelmesine ve yoksulluğunun artmasına yol açmıģtır. 2000 li yıllara kadar istihdam ve iģsizliğe yönelik politikalar sınırlı kalmıģ, bu sorunların büyüme ile kendiliğinden ortadan kalkacağı beklenmiģtir. 2000 sonrasında KOBĠ lerin istihdamı arttıracak gücünden faydalanılmak istenmiģ, çeģitli vergi indirimleri yapılmıģ, kamu harcamaları arttırılmıģtır. Kadınların ve gençlerin iģ bulabilmesi için pek çok faaliyet gerçekleģtirilmiģtir. Grafik 6, 1980-2010 döneminde Türkiye de iģsizlik oranlarını göstermektedir. 1980 de %8,6 olan oran, 2005 e kadar yüzde onun altında seyretmiģ ancak sonrasında tekrar çift haneli rakamlara ulaģarak 2010 yılına gelindiğinde %11,9 olmuģtur. 2009 da yaģanan küresel kriz nedeniyle %14,03 ile en yüksek orana ulaģmıģtır. Neoliberal politikaların iģsizlik üzerindeki baģarısı

tartıģılacak olursa, ülkenin büyümesi açısından olumlu diyebileceğimiz bu politikalar maalesef istihdamsız bir büyüme yaratmıģ ve iģsizlik sorununun çözümünde baģarısız olmuģtur. Grafik 6 : Türkiye'de İşsizlik Oranı (%): 1980-2010 16 14 12 10 İşsizlik (%) 8 6 4 2 0 1980 1985 1990 1995 2000 2005 2009 2010 Kaynak: Dünya Bankası, http://www.worldbank.org/ verilerinden tarafımca düzenlenmiģtir. Ortalama Okul Süresi: 1980 sonrasında Türkiye eğitim alanında da büyük ilerlemeler kaydetmiģ, Türkiye de 1980 de 2,8 yıl olan 25 yaģ üstü nüfusun ortalama okul süresi, 2010 da 6,5 yıla yükselmiģtir. Yani yetiģkinlerin büyük kısmı zorunlu sekiz yıllık eğitimi tamamlamadan eğitimi bırakmaktadır. 30 yıllık süreçte eğitim süresi yalnızca 3,5-4 yıl arttırılabilmiģtir. Ayrıca 1980 de erkek okuryazarlık oranı yüzde 80 iken 2005 te yüzde 95 e, kadınlarda ise yüzde 54 ten yüzde 85 e yükselmiģtir. Ülkenin büyümesi ve kalkınması için gerekli olan en önemli sektörlerden biri olan beģeri sermayenin ülkemizde nitelik kazanması için geniģ çaplı planlar yapılmalıdır. Kaynakça BÜYÜKDERE K.,(2005), Türkiye nin Dış Ticaretinin Gelişimi, Gümrük Dünyası Dergisi, Sayı:44 CĠZRELĠOĞULLARI M.,(2013), Türkiye de Liberalizm (1980 1999): Neo-Liberal Politikaların Türk Politik-Ekonomisine Etkileri, Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ve Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı, Ankara DEMĠRBAġ M.,(2003), 1980 Dönüşümünün İhracat Ve İthalat Üzerindeki Etkisi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 13, Sayı: 2, Sayfa: 241 KALYONCU S. vd. (2013), Tanzimat Döneminden İkibinli Yıllara Türkiye Ekonomisinin Dışa Açıklık Serüveni, Kho Bilim Dergisi Cilt, 23 Sayı, Sayfa: 39-60

PAMUK ġ.,(2014), Türkiye nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi, ĠĢ Bankası Kültür Yayınları, 4.Basım, Ġstanbul UÇKAÇ A. (2010), Türkiye de Neoliberal Ekonomi Politikaları ve Sosyo-Ekonomik Yansımaları, Maliye Dergisi, Sayı 158, sayfa:422-430 YELDAN E.(2014), 1980 Sonrası Türkiye Ekonomisinde Büyümenin Kaynaklarının Ayrıştırılması, ÇalıĢma ve Toplum Dergisi 2014/1, sayfa: 51 YILDIRIM C.,(2011), Neoliberal İktisat Politikalarının Türkiye de Orta Sınıfa Etkisi, Abant Ġzzet Baysal Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Ġktisat Anabilim Dalı