DIŞ BORÇLAR, ÜRETiM YE istihdamin SE.KTÖREL DAGILIMI VE TÜRKiYE EKONOMiSiNDEKi KRiz



Benzer belgeler
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ

Keynesyen makro ekonomik modelin geçerli oldu(u bir ekonomide aa(daki ifadelerden hangisi yanltr?

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Esra DOĞAN, Misafir Araştırmacı. Damla OR, Yardımcı Araştırmacı. Yönetici Özeti

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Esra DOĞAN, Misafir Araştırmacı. Damla OR, Yardımcı Araştırmacı. Yönetici Özeti

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

Enflasyon çift haneye yaklaştı, cari açık daralıyor

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

2017 YILI İLK ÇEYREK GSYH BÜYÜMESİNİN ANALİZİ. Zafer YÜKSELER. (19 Haziran 2017)

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

%7.26 Aralık

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MAKROEKONOMİK GELİŞMELER 2011

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Berlin Ekonomi Müşavirliği Verilerle Türkiye-Almanya Ekonomik İlişkiler Notu VERİLERLE TÜRKİYE-ALMANYA EKONOMİK İLİŞKİLERİ BİLGİ NOTU

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ORTA VADELİ PROGRAM (TASLAK)

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

FEDERAL ALMANYA EKONOMİK GELİŞMELER RAPORU Yılı. II. Çeyrek Dönem Değerlendirmesi. Berlin Ekonomi Müşavirliği

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

Kur artışının ekonomiye olumlu ve olumsuz etkileri var

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

Ekonomi II. 21.Enflasyon. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Genel

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Aralık 2011, No:16

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor

Lojistik. Lojistik Sektörü

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

ARALIK 2018-BÜLTEN 11 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

İçindekiler kısa tablosu

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%)

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

1. Yatırımın Faiz Esnekliği

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

2010 OCAK HAZİRAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2017 OCAK-MAYIS AYLARI TÜRKİYE VE MALATYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER. Doç. Dr. Ahmet UĞUR Malatya Ticaret Borsası Akademik Danışmanı

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

2017 OCAK-TEMMUZ AYLARI TÜRKİYE VE MALATYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER. Doç. Dr. Ahmet UĞUR Malatya Ticaret Borsası Akademik Danışmanı

AYDIN TİCARET BORSASI

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

AYDIN TİCARET BORSASI

GÖSTERGELER BÜYÜME: Yıllık büyüme hızının seyri (%)

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Pınar KAYNAK, Araştırmacı. Ozan Acar, Misafir Araştırmacı. Yönetici Özeti

2002 HANEHALKI BÜTÇE ANKETİ: GELİR DAĞILIMI VE TÜKETİM HARCAMALARINA İLİŞKİN SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Transkript:

EKONOMIK Y AKLAŞIM 75 DIŞ BORÇLAR, ÜRETiM YE istihdamin SE.KTÖREL DAGILIMI VE TÜRKiYE EKONOMiSiNDEKi KRiz SERHAN ÇiFTÇiOGLU 1994 Ocağnda başlayan finansal kriz ve ardndan uygulamaya konulan ve '5 Nisan Kararlar' olarak bilinen istikrar paketi sonrasnda ekonominin reel sektörleri ciddi bir daralma göstermiştir. 1994'ün ikinci çeyreğinde GSMH %10.6 orannda küçülmüş, sektörler baznda, özel imalat sanayi o/o 20.1, ticaret sektörü % 16 ve tarm % 2.4 orannda daralmştr (Milliyet, 1994: 7). Süregelen krizin kökleri Çiftçioğlu (1994) tarafndan irdelenmiş ve 1980'lerin başndan itibaren uygulanmaya çalşlan IMF patentli finansal liberalizasyon politikalarnn mevcut krizin boyutlarnn bu denli büyük olmasnda önemli bir rolü olduğu savunulmuştu. Söz konusu çalşmada devletin mali açdan liberalizasyonu sağlanmadan (yani bütçe açklar ciddi olarak azaltlmadan) iç finansal sistemin ve daha sonra da sermaye akşlarnn liberalize edilmesinin, TL'ye olan reel para talebini düşürdüğü, bunun da bütçe açklarnn enflasyon, TL'nin değer kayb ile, iç ve dş borçlanma oranlar üzerindeki olumsuz etkilerinin boyutlarn gittikçe arttrdğ ve mevcut krize gelinmesinde önemli bir rol oynadğ görüşüne yer veri 1 mişti. Kamu sektörü kaynak açğnn ve özel tüketimin GSMH'ya oranla nispeten yüksek bir oranda artmas, toplam harcamalann milli gelire oranla daha hzl büyümesinde ve buna paralel olarak da dş ticaret açğnn hem mutlak değer olarak, hemde GSMH'ya oran itibar ile I 989'dan bu yana süregelen bir artş göstermesinde belirleyici olmuştur (Bkz. Tablo I ve 2). Artan dş ticaret açklarna paralel olarak da, özellikle I 99 I 'den bu yana toplam dş borç stoku hzla artmştr *Yrd. Doç. Dr., Doğu Akdeniz Üniversitesi, Işletme ve Ekonomi Fakültesi, Işletme Bölümü. Ekonomik Yaklaşm, Cilt 6, 5.15, Kş 1995

76 SERHAN ÇIFTÇIOGLU (Bkz. Tablo 2). 1995 ylnda dş borç servsnn ll- 12 milyar $ olmas beklenmektedir (Ulugay, 1994: 7). Mevcut krizin Türkiye'nin yeni dş kredi kaynaklar bulma şansn büyük ölçüde azalttğ gerçeğinden hareket edersek, yukarda sözü edilen miktarlarda bir dş borç servisinin ciddi makroekonomik etkilerinin olmas kaçnlmazdr. Bu makalenin temel hedefini, söz konusu etkilerin neler olabileceği hususunda belirli bir makrockonomik model çerçevesinde öngörülerde bulunmak oluşturmaktadr. Bu bağlamda, bu makale ile, spesifik olarak, 1989'dan bu yana, yüksek oranl dş borçlanma sürecinde üretim ve istihdamn sektörel yapsnda ne yönde değişiklikler olduğu, net dş borç stokunun azaltlmas sürecinde bu yapnn nasl bir transformasyona uğrayabileceği ve yapsal değişim sürecinde işsizliğin hangi sektörlerde yoğunlaşabileceğine ilişkin o larak istatistiki verilere dayanlarak analiz yaplacak ve öngörülerde bulunulacaktr. Yukarda sözü edilen ~onularn analizinde temel alnabilecek modellerin başlcas, literatürde genellikle 'Bağml J?konomi Modeli' (Dependent Economy Model) olarak bilinen ve dşa açk bir ekonominin ticarete konu olan ve ticarete konu olmayan mal ve hizmetleri üreten iki ayr sektörden oluştuğu varsaymna dayanan model gelmektedir (Dornbusch, 1982). Bu modelin değişik varyasyonlan çerçevesinde, ticarete konu olmayan mallarn varlğnn, ekonominin makroekonomik politikalar veya diğer eksojen şoklam göstereceği tepkilere paralel olarak ortaya çkacak yapsal değişirnde oynadğ rolün niteliği ve önemi Meade ( 195 l ), Salter (1959), Swan (1960), Alejandro (1964), Dornbusch (1982), Corden (1986), Murphy ( 1986 ), ve Sac h s ve Larrain (I 993) tarafndan irdelenmiştir. 5 i D Ekonominin kaynak açğnn bir yansmas olarak ortaya çkan dş ticaret açklarnn dş kaynakl finansnanna paralel olarak ortaya çkan hzl dş borçlanma sürecinin, ticarete konu olan ve olmayan mallar üreten iki sektörün üretim ve toplam istihdam içindeki nispi paylarn nasl etkileyebileceğine ilişkin olarak Sachs ve Larmin ( 1993) tarafndan geliştirilen model spesifik öngörülerde bulunmaktadr. Bu modele göre gelirinden fazla harcadğ için aşr dş borçlanmaya giden bir ülkede üretimin yaps ve kaynaklarn dağln ticarete konu olmayan mallar üreten sektör lehine değişecektir. Ancak söz konusu ülke birikmiş dş borçlarn geri ödeme zorunluluğu ile karş karşya kaldğ zaman ise yukarda belirtilen yapsal değişim süreci kendini ters yönde göstermeye başlayacaktr. Net dşborç stokunun azaltlmas, o güne kadar sürdürülen yüksek hayat standartnn aşağlara çekilmesini, yani toplam harcamalarn milli gelirin de altnda bir seviyeye düşürülmesini gerekli klmaktadr. Bu şekilde dş ticaret açklar dş ticaret fazlasna dönüşebilecek ve birikmiş net dş borç stoku geri ödenebilecektir. Dş ticarette açktan fazlaya geçcbilnek için, üretimin yapsnda ve kaynak da-

EKONOMIK Y AKLAŞIM 77 ğlmnda ticarete konu olan mallar üreten sektör lehine bir değişim önkoşuldur. Ancak dş borçlarn geri ödenebilmesi için gerekli olan bu yapsal değişim sürecinin, özellikle işsizlik oran açsndan sözkonusu ülkeye önemli bir sosyal maliyeti olmas kuvvetle olasdr. Ortaya çkacak işsizliğin boyutlar, işgücü ve sermayenin iki sektör arasndaki akşkanlk dcreecsine bağl olacaktr. Yukarda genel hatlar ilc ifade edilen teorik çerçeve, Türkiye ekonomisinin son yllardaki yapsal değişimi ile tutarl olmas durumunda, önümüzdeki yllarda net dş borç stokunun azaltlmas zorunluluğu ile karş karşya kalnnas durumunda, üretimin ve istihdamn sektörel dağlmnn hangi yönde değişebileceği hususuna da şk tutabilecektir. Makalenin birinci ksm, Sachs ve Lar aine ( 1993) modelinin tanmlanmasna, ikinci ksm ise istatistiki veriler şğnda 1989'da bu yana gözlenen ve büyük ölçüde populist politikalarn sonucu olarak ortaya çkan aşr dş borçlanma sürecinde üretimin ve istildamn sektörel yapsnn hangi yönde değiştiğinin analiz edilmesine ayrlmştr. Son ksm ise makalenin ksa bir özetine ve ana sonuçlarnn makrockonomik politikalar açsndan ayrlmştr. 1. MODEL Her ekonomide ticarete konu olmayan, yani ihraç ve ithali söz konusu olmayan mallar vardr. Tann gereği, ticarete konu olmayan mallar sadeec üretildikleri ekonomi içerisinde tüketilebilirler. Hangi mallarn ticarete konu olacağ, hangilerinin ise olmayacağn belirleyen iki temel unsur vardr. Bunlardan birincisi, ve en ö nemlisi, dş ticarete doğal engel teşkil eden ulaşm naliyctlcridir. Bir maln ulaşm maliyetini toplan maliyet içerisindeki pay azaldkça o maln uluslararas ticaretinin yaplmas olaslğ artacaktr. İkinci unsur ise, dş ticaretteki korumac politikalarn varlğdr. ithalata konan vergiler ve kota uygulamalar, nallarn ülkeler aras serbest akşn cgelleycbilncktcdir. Sachs ve Larraine ( 1993) tarafndan gcli~tirilen modelin konusu olan ekonominin sras ilc 'arz' şartlarm, 'talep' yönünü ve, arz ve talep şartlarnn etkileşimi ile oluşacak piyasa dengesinin nitcliğ.ini aşağda tanmlanaya çalşacağz. 1.1. EKONOMiNiN ARZ KOŞULLARI Ülke ekonomisinin biri ticarete konu olan (T), diğeri ise ticarete konu olmayan (N) iki ayr mal ürettiğini ve hanehalklarnn da tüketim demetlerinin bu iki mal-

-- 78 SERHAN ÇIFTÇIOGLU dan oluştuğunu varsayalm. Her iki maln üretiminde de girdi olarak sadece işgücünün kullanldğ ve üretimin işgücünün doğrusal bir fonksiyonu olduğunu farzedelim: QT= alt QN= a,ln (ticarete konu olan mallar) (ticarete konu olmayan mallar) (l) (2) / LT ve LN srasyla T ve N tipi mallarn üretiminde kullanlan işgucunun miktarlarn, at ve a11 ise işgücünün bu iki tip maln üretimindeki marjinal ve ortalama verimliliğini ifade etmektedir. Ekonomide, gerek T tipi, gerekse N tipi nallarn ü retiminde istihdam edilebilecek toplam işgücü miktar sabit olup, L olarak verilmiştir. Bir diğer varsaym ise ekonomide tam istihdam olduğudur. Bu varsayn fornci olarak denklem (3)'de ifade edilmektedir: (3) ( 1) ve (2)'den faydalanarak (3)'ü daha değişik bir şekilde ifade edebiliriz: (4) ile ifade edilen denklem ekonominin üretim olanaklar eğrisini (ÜOE) tanmlayan denklemdir. ÜOE aşağda Şekil l'de gösterilmiştir. al n eôin1 = -(~lnj =.PT b <.lt) PN atl ~.:kil l. Üretim Olanaklar Eğrisi

EKONOMIK Y AKLAŞIM 79 X düzlemi T tipi mallarn üretimini, Y düzlemi ise N tipi mallarn üretimini ölçmektedir. Mevcut işgücünün tümü (L), sadeec T tipi mallarn üretiminde kullanlrsa üretim A noktasnda, tam aksi olmas durumunda ise, yan işgücünün tümü N tipi mallarn üretiminde kullanlrsa üretim B noktasnda olacaktr. ÜOE'nin mutlak değer olarak eğimi (anlat), T tipi mallarn (N tipi mallar cinsinden) göreli fiyata (PTIPN) eşittir. 1. 1.2. TALEP Toplam harcamalar (A) T ve N tipi nallar için yaplmş olan harcanalarn tümüne eşittir: A= PTCT + PNCN (5) CT ve CN, T ve N tipi mallar cinsinden, gerek özel, gerekse kamu tarafndan yaplan toplam reel tüketim miktarlarn sembolize etmektedir. Her iki çeşit maln tüketiminin, toplan harcamalarn seviyesine ve iki maln göreli fiyat oranna bağl olmasn bekleyebiliriz. Analizi daha da basitleştirnek için hanehalklarnn CT ve CN'yi göreli fiyat oranndan bağmsz olarak sabit bir oranda tükettiğini varsayalm. Bir başka deyişle CT/CN orann sabit olarak kabul edelim. Bunun anlam ise şudur: Toplam harcamalar arttkça CT ve CN ayn oranda azalacaktr. Yukardaki varsaymlar şğnda, hanehalklarnn tüketim seçenekleri aşağdaki şekil yardm ile ifade edilebilmektedir. 1 i 1 CN c~ D c C il '------- B o Cr.)t.:kil 2. Hand;lklar Tlikt.:tim St.:ÇL'nt.:kkri

80 SERHAN ÇIFTÇIOGLU Hanehalklarnn tüketim seçenekleri OC çizgisi üzerinde yer almaktadr. Toplam harcamalar düşük bir düzeyde ise tüketim demeti B gibi bir noktada, toplam harcanalarn yüksek bir düzeyde olmas durumunda ise tüketim D noktas gibi bir noktada oluşmktadr 1.3. PiYASA DENGESi 'Bağml Ekonomi' modelinin en temel varsaym ticarete konu olmayan mallarn ihraç ve ithalat olas olmadğ için, bu tip mallarn yurtiçi tüketiminin yurtiçi üretime eşit olacağdr. Buna karşn, ticarete konu olan mallar ihraç veya ithal edilebilmektedir. Bu ise, bu tip nallarn yurtiçi tüketiminin, yurtiçi üretim miktarndan farkl olabileceği anlamna gelmektedir. Modelin bu özellikleri daha forme! olarak şu şekilde ifade edilebilir: QN= en DTD= Qr- CT (6) (7) Denklem (7) dş ticaret dengesinin (DTD) T tipi mal birimi cinsinden, T tipi mallarn üretimi ilc tüketimi arasndaki farka eşit olduğunu ifade etmektedir. Piyasa dengesinin nasl oluştuğunu ve niteliğini, tüketim seçeneklerini belirleyen OC eğrisini, ÜOE ile beraber gösteren Şekil 3'ün yardm ile analiz edebiliriz: QN,QN c F Q~=C~ Q C" /'<= " _L_ A QT, Cr ~~kil.). l'iy:s; D~ng~si

EKONOMIK Y AKLAŞIM 81 OC çizgisi üzer.in.de hanehalk lar. tü.ketir~nin ~.noktasnda.?ld~ğl~n.u vars~al.m. Bu noktada N tp mallarn tüketm CN, T tp mallarn tuket111 se CT mktarlarnda olacaktr. N tipi mallarn tüketiminin üretimine eşit olmas zorunluluğu, üretimin B noktasnda olacağ anlamna gelmektedir. Bunun nede~ ise üretimin ancak B noktasnda ~mas durumunda N tipi mallarn üretimi (QN ) bu tip mallarn tüketiryine (CN ) eşit olmasdr. Bu noktasna tekabül eden T tipi mal üretimi ise QT olarak gösterilmiştir. ARcak bu tip mallarn, A noktasna tekabül e den tük~tim mi~tar ise sadec13ct,rlac~ktr. Şekil 3'?en görülebileceği gi?i ekonom böyle br durumda (QT -CT ) mktarnda dş tcaret fazlas verecektr. Buna karşn toplam harcamalarn göreceli olarak yüksek olduğu tüketim noktasn sembolize eden D noktasnda üretimin sektörel yaps F noktas tarafndan btp lirlenlf)ektedir. F noktasna tekabül eden N tipi mallarn üretimi ve tüketimi (QN = CN ), B noktasna göre çok daha fazla olmaktadr. D noktasnda, N tipi mallarn tüketimi yannda, T tipi mallarn tüketimi de ayn oranda artmaktadr. J\9cak böyle bir durumda, F noktas ile belirlenen ulusal üretim sonucunda ancak QT kadar T tipi mal üretilmektedir. Bu ise terfiarn hprcamalarn göreceli olarak yüksek olduğu D noktasnda ekonominin (CT - QT ) miktarnda dş ticaret açğ vereceği anlamna gelmektedir. A ve D gibi değişik toplam harcama düzeylerine tekabül eden iki değişik W ketim noktasn mukayese etmek, ekonomide harcanalarn artmas ile üretimin yapsnda ve kaynaklarn sektörel dağlmnda ortaya çkacak değişiklikleri anlamamz açsndan faydal olacaktr. Toplam harcamalarn artmas ile hem T tipi mallara, hem de N tipi mallan olan talep artmaktadr. N tipi mallara olan talebin artmas, üretimin de ayn oranda artmasn gerektirmektedir. Çünkü ancak bu şekilde bu tip mallarn piyasa dengesi sağlanmş olacaktr. Ancak, N tipi mallarn ü retiminin artabilmesi için T sektöründe istihdam edilen işgücünün bir ksmnn N sektörüne kaymas gerekecektir. Bu ise, toplam talebin artmas durumunda, N tipi mallarn üretimi artarken, T tipi mallarn üretiminin ise azalacağ anlamna gelmektedir. Bunun nedeni ise T tipi nallarda, artan talebin, ithalat yolu ilc karşlanabilmesine karşn, N tipi mallarda artan talebin ancak üretim artş ilc karşlanabileceği varsaymdr. Yukarda özetiediğimiz Sachs ve Larraine (I 993) modelini, ulusal gelirinden fazla tüketen ve bu aşr tüketimi de geçmişte dş borçlanma ile finanse eden bir ekonomi üretimin yapsnn ve kaynak dağlmnn sektörel bazda nasl etkileneceğini analiz etmek için kullanabiliriz: Şekil 3'de, D noktasna tekabül eden bir tüketim düzeyine sahip bir ekonomiyi, ürettiğinden daha fazla tliketcn ve bunu da d~ borçla kar~ lay an bir ekonomi ola-

82 SERHAN ÇiFTÇiOGLU rak dü~ünebiliriz. Tüketimin göreccli olarak yüksek olduğu durumlarda, daha önce belirtildiği gibi, üretimin yaps ve kaynaklarn dağln N sektörü lehine deği~ecektir. Ancak söz konusu ülkenin 'zananlararas bütçe kstlamas' (intertemporal budgct constraint bu durumun bir noktada deği~nesini zorunlu klmaktadr. Türkiye' nin 1994 başndan itibaren içine girdiği kriz durumunun gösterdiği gibi, dş kredi kaynaklarnn, söz konusu ülkenin birikmiş dş borçlarn geri ödeycbileceğine ilişkin inançlarn kaybetmesi halinde hanehalklarnn, firmalarn ve devletin, ulusal gelirden daha fazla harcayabilnelcri olanağ da ortadan kalkmaktadr. Bu şartlar altnda ise ekonomi, dş borç servisini yapabilmek için, dş ticaret açklarn, d~ ticaret fazlasna dönüştürme zorunluluğu ile karş karşya kalmş olacaktr. Dş ticaret açklarndan dş ticaret fazlasna geçebilme, Şekil 3'de gösterildiği gibi toplam harcanalarn D noktasndan A noktas gibi göreceli olarak düşük bir tüketim seviyesine indirilmesini gerekli klmaktadr. Toplam talebin azalmas ile ekonominin karş kar~ya kalacağ yapsal dönüşüm neleri içermektedir? Bu modele göre, tüketimin A noktasnda olmas durumunda ekonomide üretimin yaps B noktas ilc belirlenmektedir. B noktasnda, T tipi nallarn üretimi (QT 13 ) F noktasna nispetle (QTr) daha fazla olacak, N tipi mallarn üretimi (QN 13 ) ise azalacaktr. Toplam harcamalarn azalmas ilc hem T tipi, hem de N tipi mallara olan talep azalmasna rağmen, T tipi mallarn üretimi niye artmaktadr? N tipi mallara olan talebin azalmas, dş satm imkan olmayan bu sektörde üretimin zorunlu olarak düşmesine yol açmaktadr. Üretimin azalmas ise, bu sektörde kullanlan kaynaklarn bir bölümünün atl duruma gelmesine, yani bu sektörde istihdam edilen işgücünün bir ksmnn işsiz kalmasna yol açacaktr. Diğer yandan, T tipi nallar üreten sektörde, talep daralmas, herhangi bir üretim düşüşüne neden olmaktadr. Bunun nedeni ise, bu sektörün, yurtiçi talebin azainas ile ortaya çkacak olan üretim fazlasn dş paza:iara ihraç etme imkanna sahip olduğu varsaymdr. Ekonominin tam istihdamda olduğu varsaym, N sektöründe işini kaybedeceklerin tümünün, ekonominin yapsal değişimini tamamiayacağ sürecin sonunda T sektöründe istihdam edileceği anlamna gelmektedir. Bu sektörde daha fazla kaynak kullann ise, ekonominin yeni denge noktasnda T tipi mallarn üretiminin eskiye nispetle daha fazla olmas sonucunu doğurmaktadr. Şekil 3'de bu durum,t tipi nallarn üretiminin QTF' den QTB 'ye çkmas olarak gösterilmektedir. Bu husus modelin önemli bir özelliğine işaret etmektedir; Dş ticaret açklarndan, d~ ticaret fazlasna geçiş, toplam talebin daraltlmas yannda arz açsndan ekonominin ticarete konu olmayan nallar üreten bir yapdan ticarete konu olan nallar üreten bir yapya dönüşmesi ve kaynaklarn bu sektöre akş ile mümkün olmaktadr.

., a vw rmnr!tt'rt rtrtttwmemur" ~ 1 EKONOMIK Y AKLAŞIM 83 Net d~ borç stokum azaltna zorunluluğu ilc kar~ kar~ya kalan bir ekonomide, yukarda sözü edilen bir yapsal dönü~üm sürecinde i~sizliğin ciddi oranda artmas olaslğ vardr. N tipi mallar üreten sektörün daralnas sonucunda işini kaybedeceklerin, T sektörü genişleme durumunda olsa bile, uzunca bir süre işsiz kalmalar sözkonusu olabilmektedir. Yapsal dönüşüm sürecinde ortaya çkacak olan işsizliğin boyutlarn ve süresini belirleyen belli ba~l etkenler Gehrels ( 1991) tarafndan, işini kaybedeceklere ödenecek olan tazminatlarn miktar, daralmakta ve genişlemektc olan sanayiler arasndaki coğrafi mesafe, genişlemektc olan sanayi bölgelerinde yeni işçiler için gerekli olabilecek ilave konutlarn olup olmadğ ve işsiz kalanlarn, yeni iş imkanlarnn ortaya çktğ sektörde istihdam edilebilmeleri için gerekli olan becerilere sahip olup olmadğ şeklinde sralanmştr. Bunlarn yannda, iş gücünün daralmakta olan sektörden, genişlemekte olan sektöre akşn yavaşlatacak olan bir diğer olgu ise, genişlemektc olan sektörde üretimin artabilmesi ve yeni istihdam olanaklar yaraulabilmesi için ilave yatrmlara gerek bulunduğu ve bunun da zaman aldğ gerçeğidir. ll. 1989-7993 DÖNEMiNDE TÜRKiYE EKONOMiSiNDEKi YAPISAL DEGiŞiMiN ANALiZi Bir önceki ksmda, ortaya konmuş olan model çerçevesinde yaplmş olan a nalizler, "5 Nisan Kararlar" ilc uygulanaya konulnmş olan sk maliye ve para politikalar sonucunda ortaya çkmş olan rcscsyon ve önümüzdeki yllarda ekonominin geçirmek zorunda kalabileceği yapsal dönüşüm sürecinde artmas muhtemel olan işsizliğin niteliğine ve hangi sektörlerde yoğunlaşabileceğine ilişkin öngörüler içermektc idi. Ancak, modelin bu öngörülerinin c denli ciddiye alnmas gerektiği, bu öngöri..ilerin, ekonominin, d~ borçlarn hzla arttğ son yllardaki yapsal deği~imi ilc tutarl olup olmadğnn ortaya konnasna bağl bulunmaktadr. Bu bağlamda, bu ksmn ana hedefi, ekonominin 1989'dan bu yana kamu sektöründeki kaynak açğnn, özel tükctinin, dş ticaret açklarnn ve d~ borçlarn izlemiş olduklar trendlere paralel olarak GSYİH' nn ve istihdam n sektörel yaps ve dağlmnda ne yönde değişiklikler olduğunu saptamaktr. Ancak sözkonusu makroekonomik değişkenlere ilişkin istatistiki veriler şğnda analize geçmeden, pratikte hangi sektörlerin ticarete konu olan, lagilcriin ise ticaretelonu olmayan mal ve hizmetler ürettiğine dair baz somut saplamalarda bulunmak faydal olacaktr. Sac h s ve Larrain' in ( 1993) de gözlemlediği gibi tarm, madencilik ve imalat sanayinin ürettiği mallar, ticarete konu olna niteliği (diğer sektörlere göre) nisbeten çok daha fazla nallar olarak kabul edilmektedir. Doğal olarak bunlarn dşnda kalan ene:ji ve hizmetler sektörleri, ticaret konusu olma vasf oldukça düşlik nal ve hizmetleri ürctnektedir. Genel olarak hizmetler sektörü alt sektörler itibar ilc in::;aat, ticaret, ulastrna ve haberlesne, kamu lizctleri ve di- ;, ~..

-- 84 SERHAN ÇIFTÇIOGLU ğer hizmetlerden oluşmaktadr. Ancak bu snflandrmann kesin olmadğn özellikle Dornbusch ( 1982)'un belirttiği gibi gelişmekte olan ekonomilerde gerek yüksek ithal vergileri, gerekse kota uygulamalar ile korunan imalat sanayinin bir ksmnn ticarete konu olmayan mallar üreten bir konumda olabileceğini ve teknolojik gelişmelerin, hizmetler sektörünün ürettiği hizmet ve mal türlerinin bazlarn ticarete konu olan nallar snfna sokabileceğini hatriatmakta fayda vardr. Dornbusch (1993)'un gözlemlediği gibi Türkiye'de hükümetler, özellikle l 989 ylndan itibaren daha populist politikalar izlemeye başlamştr. Tablo 1 'den görülebileceği gibi bütçe açklarndaki artş sonucunda kamu sektörü borçlanma gereksiniminin (KSBG) GSMH'ya oran devaml olarak artarak l989'daki% 7.2'den 1993'de % 16.3'e çkmştr. Kamu sektöründeki kaynak açğnn artmas yannda özel tüketimin GSMH'ya oranla çok daha hzl artmas, ekonominin dş kaynak ihtiyacnn sürekli artmasna ve dolays ile dş ticaret açklar ile beraber dş borç stokunun belirgin bir şekilde artşna yol açmştr (Bkz. Tablo 1 ve 2). Tablo 1: Temel Makroekonomik Göstergeler 1989 1990 1991 1992 KSBG/GSMH (%) 7.2 10.2 14.5 14.9 Özel Tüketim* 3.1 ll 4.1 10.6 GSMH* 1.6 9.4 0.4 6.4 1993 16.3 14.0 7.6 *Reel olarak yllk büyüme hzlar(%) Kaynak: D.P.T. ( ll)lj4c). s.5. Tablo 4 ve s.6lj, Tablo 39; ve Ekonomist ( 19l)4 ), s.l2. Tablo 2: Dş Ticaret ve Dş Borç Gelişimi (milyar$) 1989 1990 1991 D.T.D.* -4.2-9.5-7.3 GSMH** 07.6 151.3 150.2 D.T.D./GSMH %3.9 %6.3 %4.9 D~ Borç Stoku 41.7 49.0. 50.4 1992-8.1 158.2 %5.1 55.5 1993-14. 170.8 %8.3 67.3 * D.T.D.: D~ Ticarc Dengesi ** GSMH'ya ili~kin değerler D.I'.T. ( 1994c), s.7, Tablo 5'deki veriler kullanlarak hesaplan ~ r. Kaynak: D.P.T. ( Jl)<J4c), s.52. TABLO 22.

EKONOMIK Y AKLAŞIM 85 Tablo 2'den görülebileceği gibi gerek özel, gerekse kamu harcamalarndaki nispeten hzl artşn sonucu olarak dş ticaret açğ sadece mutlak değer olarak artnanş, ayn zamanda GSMH'ya oran da sürekli artarak 1989'daki % 3.9'dan 993'de % 8.3 çkmştr. Dş ticaret açklarndaki artşa paralel olarak, dş borç stoku 989'daki 41.7 milyar $ olan seviyesi nden 993'deki 67.3 milyar $' a çknştr (Bkz. Tablo 2). Dşborç stokundaki bu artşa paralel olarak, üretimin yapsnda ticarete konu olmayan sektörlerin nispi ağrlğ artmştr: Tablo 3'den görülebileceği gibi ticaret konusu olan mallar üreten tarm, madencilik ve imalat sanayinin GSYİH içindeki toplam pay 1989'da % 40.9 iken bu oran 1993'de % 36.8'e düşmüştür. Ticaret konusu olmayan nallar üreten enerji ve hizmetlerin toplan pay 19!N'da % 59, I iken bu oran 1993'tc % 63.2'ye yükselmiştir. Doğal olarak bu değişikliklerin üretimin yapsndaki değişiklikler yannda, nispi fiyatlardaki değişiklikler ve teknolojik gelişmelerin ve faktör verimliliği artşnn N sektöründe, T sektörüne göre daha hzl olmasndan da kaynaklanmş olmas olaslğ vardr. Dolays ile GSYİH'da, N sektörü lehine gözlenen bu değişimin, isihdamn sektörel dağlmnda gözlenen değişikli~lerle de tutarl olup olmadğn incelemek gerekmektedir. Tablo 4'den görüleceği gibi, T sektörünü oluşturan tarm, madencilik ve imalat sanayiinde çalşanlarn toplam istihdam içindeki pay 1990'da % 61.8 iken, bu oran çok az gerileyerek 1993'tc % 6l.28'e düşmüştür. Bunun anlam ise istihdann sektörel dağlmnda kayda değer değişiklik olnadğdr. Tablo 3: GSYIH'nn Sektörel Da~lm (Cari Fiyatlarla, %) 1989 (1) TARIM 17.4 (2) MADENCiLiK 2.1 (3) İMA LA T SANA Yİ 21.4 Toplam 40.9 (4) ENERJİ 2.3 (5) HİZMETLER 56.8 Toplam 59.1 1993 14.3. 21.4 36.8 2.7 60.5 63.2 ( 1 ), (2) ve (3 ): Ticarete konu olan nallar üreten sektörler. (4) ve (5): Ticarete konu olmayan nallar üreten sektörler. Kaynak: D.P.T. ( lljl)4e). s.5, Tablo 4.

86 SERHAN ÇIFTÇiOGLU Tablo 4: Ticarete Konu Olan Mallar Üreten Sektörlerde Çalşanlarn Toplam Istihdam Içindeki Pay(%) 1990* 1991* 1992* 1993** 61.50 61.50 61.32 61.28 ' 1 ' Eki n ** Nisan K3ynak:Yukarda belirtilen yüzdcliklcr. D.P.T. ( 19lJ3) s.27, Tablo 1 X'deki veriler kullanlarak hesaplan~tr. imalat sanayiinde üretimde çal~anlar indeksinin (Bkz. Tablo 5) değerinde gözlenen azalma eğilimi daha fazla dikkat çekicidir. Tablo 5: Imalat Sanayinde Üretimde Çalşanlar Indeksi* (1986= 100) 19X9 1990 1991 1992 1993 02.9 102.0 90.2 X3.X 83. * Kamu ve Ö1J.~I Sektör tnpla. Kaynak:.D.İ.E ( 1()94). s.5(. Tablo 5'den görüldüğü gibi, bu indeksi n değeri I 989'da I 02.9 iken I 993'te 83. I 'e gerilemi~tir. Bir ba~ka deği~le I 989 ilc 1993 arasnda imalat sanayiinde üretimde çal~anlarn saysnda% 21.6'lk bir azalma meydana gelmiştir. imalat sanayiinde istihdam edilenlerin toplam saysna baktğmzda I 989'da bu rakamn 616,631 i ken 1992'de S I 3, 794'de düştüğünü görmekteyiz (D.P.T., 1993:32). Bu olgu, GSYİH ve imalat sanayi istihdamnda gözlenen değişikliklerin birbiriyle tutarl olduğunu göstermektedir. imalat sanayiindeki istihdamcia gözlenen bu gerilemeye kar~n, ticarete konu olmayan nallar üreten alt sektörlerden birisi olan in~aat sektöründe çal~anlarn toplam istihdam içindeki pay Tablo 6'dan görülebileceği gibi, I 990'da % 4.8 iken, 1993'te % 6.3'e çkmştr. * Eki ** Nisan Kaynak: Yukarda hdirilc Tablo 6: Inşaat Sektöründe Çalşanlarn Toplam Istihdam Içindeki Pay(%) 1990* 1991* 1992* 1993** 4.8 5.2 5.5 6.3 yü!.dcliklcr D.P.T ( 1993). s. 27. Tablo IX'dcki veriler kullanlarak lesaplanr~lr.

EKONOMIK YAKLAŞlM 87 İnşaat sektöründe çal~anlarn toplan istihd<j.n içindeki paynn artmasna paralel olarak, bu sektördeki yllk inşaat miktar (yüz ölçümü olarak) özellikle dş borçlanmann hzlandğ 1992 ve 1993 yllarnda ciddi bir art~ göstermiştir. Tablo 7'den görülebileceği gibi yllk inşaat hacmi I 989'da 62,924,000 m 2 iken, bu hacim I 992'de 73,076,000 m 2, 1993 ylnda da 83,086,000 m 2 olarak gerçekleşmiştir. Tablo 7: Yllk Inşaat* Hacmi (l000m 2 ) 19R9 lt)l)() lljyi lljy2 IYlJ3 62924 60063 61460 73076 ~30~0 * inşaat ruhsaliarna göre. Kaynak:D.P.T. ( 1994c). s.l4, Tablo 14.. İlk ksmda tanmladğmz teorik model, dş borçlanmann arttğ dönemlerde, ticarete konu olan mallar üreten sektörlerin üretiminde daralm olacağn öngörmekte idi. Ancak bu öngörü, sabit teknoloji ve sabit işgücü verimliliği varsaymna dayanmaktadr. Teknolojik gelişmeler ve fiziki sermayenin birikimine paralel olarak işgücü verinliliğinin artmas ve dolays ile üretimin, istihdann a zaldğ sektörlerde bile artş trendi içinde olmas olasdr. Gehrels ( 1991) tarihsel olarak işgücü verimliliğinin göreli olarak daha sermaye yoğun olan T sektöründe, N sektörüne göre daha hzl arttğn ifade etmektedir. Tablo I ve 8'den görülebileceği gibi, imalat sanayi 1989 ile 1993 arasnda GSMH' dan daha hzl büyü müştür. imalat sanayiindeki istihdamn I 989'dan bu yana devaml azaldğn düşünürsek, böylesine hzl bir büyümenin ancak imalat sanayiindeki işgücü verimliliği ve çalşan başna katma değerin oldukça yüksek bir oranda artmalarndan kaynaklanmş olabileceği sonucu çkmaktadr. Tablo 9 ve 1 O' dan görülebileceği gibi 1986 ve 1991 arasnda imalat sanayinde verimlilik endeksi toplam olarak o/o 30 orannda artarken, işgücü başna katna değer ise 1985-1990 döneminde toplam olarak % 58.5 orannda artmştr. Tablo 8: Imalat Sanayi Büyüme Hz*(%) 1989 IY90 1991 *1992 1993 3.3 10.4 2.4 5.X Y.3 * 19'ö7 Ün.:tici fiyatlaryla. Kaynak: D.P.T. ( 1 tjcj4a), s.), Tablo3; D.P.T. ( 994b), sj, Tablo 1.2

'' SERHAN ÇIFTÇIOGLU Tablo 9: Imalat Sanayinde Verimlilik Indeksi* (1986= 100) 1987 100 1987 107.5 1988 105.5 1989 105.5 1990 116.5 1991 130.6 *Karn ve Üt.d Sektör Toplan Kaynak: Külteoğlu (lljlj4). s.j( Tablo 10: Imalat Sanayinde Çal~an Başna Katma Değer Endeksi* (1985 = 100) 1985 1986 100 129.1 1987 1988 1989 132.1 134.1 113.9 1990 158.5 * Kamu ve Özel Sektör Topla Kaynak: Kül'teoğlu ( lljlj4 ), s.l ( Tablo 9 ve Tablo 1 O' dan görülebileceği gibi Türkiye' de imalat sanayindeki verimlilik ve isoücü basna katna del'ter özellikle 80'li yllarn ortasndan sonra olj.b '.» b '... dukça yüksek bir hzla artma eğilimi içerisinde olmuştur. Ayn trendin l 99 l 'den sonra da devam etmiş olduğu, bu sektördeki istihdamn azalmasna rağmen imalat sanayinin GSMH' dan daha hzl bir oranda büyümüş olmasndan anlaşlmaktadr. imalat sanayii içinde önemli bir alt sektör olan. otomotiv sanayiindeki verimlilik ile ilgili veriler bu sav desteklemektedir. Koruma oranlarnn sürekli indirilmesi, bu sektörde yeni teknoloji ve yatrmlar teşvik etmiş, 1992'den 288.7 milyon dolarlk yatrm yaplrken, 1993'te 405.1 milyon dolarlk yatrm yaplmştr. Bunun sonucunda, otomotiv sanayiinde 1985'de saat baş 13 araba üretilirken, 1994 başnda bu oran, saat baş 34 arabaya yükselmiştir (Akyol, 1994: 17). Bu ksmda ortaya konan veriler şğnda yaplan analizler, dş borçlanmann artmş olduğu 1989'dan bu yana üretimin ve istihdam n sektörel yapsnda Sach ve. Larraine ( 993) modelinin öngörülerine benzer bir dönüşümün yaşandğn ortaya koymuştur. Bir başka deyişle, ticarete konu olmayan mal/hizmetleri üreten sektörlerin GSYİH ve toplan istihdam içindeki nispi paylar artmştr. Önümüzdeki yllarda Türkiye'nin net dş borç stokunu ciddi bir oranda azaltna zorunluluğu ile karş karşya kalmas durumunda, üretimin ve istihdann sektörel dağlmnn, tan ters bir yönde değişnesi beklenmelidir. Genel olarak hizmetler sektörü daralrken, ticarete konu olan sektörleri içeren tarm, madencilik ve imalat sanayinin üretim ve toplam istihdam içindeki nispi paynm artmasn bekleyebiliriz. Alt sektörler itibar ile özellikle in~aat, ulaştrma ve haberleşme, kişisel hizmetlere ti-

EKONOMIK Y AKLAŞIM 89 caret sektörlerinin daralmasn, veya en azndan büyüme oranlarnn göreli olarak azalmasn bekleyebiliriz. Böyle bir deği~im sürecinde, ticarete konu olmayan mal ve hizmetleri üreten bu sektörlerde i~sizliğin artmas olaslğ yüksek görünmektedir. Söz konusu i~sizliğin boyutlar ve süresi, işgücünün daralmakta olan sektörden geni~lemekte olan sektöre ne denli hzl aktarlabileceğini bağl olacaktr. Bu aktannn hzn ise hangi etkenierin belirleyeceği daha önce ele alnmştr. lll. SONUÇ Bu makale ile, Türkiye' nin dş borçlanmasnn artş gösterdiği 1989-1993 döneminde üretimin ve istihdamn sektörel dağlmnda ne yönde değişiklikler olduğu, Sachs ve Larraine ( 1993) modelinin öngörüleri şğnda analiz edilmiştir. Kamu ve özel sektördeki kaynak açklarnn artşna paralel olarak dş borçlar 1989- I 993 döneminde ciddi oranda artmştr. Sachs ve Larraine modeli, toplam.. harcamalarn milli gelire oranla daha hzl arttğ dönemlerde ulusal üretimin sektörel yapsnn ticarete konu olmayan mallar üreten sektör lehine değişeceğini, ve buna paralel olarak da kaynaklarn ticarete konu olan mallar üreten sektörden ticarete konu olmayan mallar üreten sektöre kayacağn öngörmektedir. Türkiye e konomisinin 1989-1993 dönemine ilişkin verilerden, GSYİH'nn ve toplam 1 istihdamn sektörel dağlmnda, ticarete konu olmayan mallar üreten enerji ve,hizmetler sektörlerinin nispi paynn arttğn, ticareti konu olan mallar üreten tarm, madencilik ve imalat sanayinin nispi paynn ise sabit kaldğ gözlemlenmektedir. Özellikle, ticarete lwnu olmayan nallar üreten bir alt sektör olan inşaat sektörünün toplam istihdam içindeki pay artmş ve in~aat miktar özellikle l 992 ve 1993 yllannda ciddi bir artş göstermiştir. imalat sanayiinde, üretimde çalşanlarn azalmasna rağmen, bu sektördeki verimliliğin ve çalşan başna katma değerin 1986 sonrasnda nispeten yüksek bir artma eğilimi içerisinde olmasndan dolay 1989- l 993 döneminde imalat sanayii yüksek bir oranda büyüyebilmiştir. 1994 başnda başlayan ve gittikçe derinle~en kriz sonucunda yeni dş borçlanma olanaklar büyük ölçüde azalmştr. Bu durum devam ettiği sürece, mevcut net dş borç stokunun faiz ve ana para geri ödemeleri, toplam harcamalarn milli gelirin altnda bir seviyeye çekilmesini zorunlu klacaktr. Net dş borç stokundaki bu olas azalmaya paralel olarak, ekonominin belirli bir yapsal dönüşüm süreci i çine girmesi ve bu dönüşüm sürecinde dş ticaret açklarnn ciddi oranda azalmas ve hatta açklarn fazlaya dönüşmesi gerekecektir. Bu makalede temel alnan teorik model, dş ticaret açklarndan dş ticaret fazlasna geçilip net dş borç stokunun ciddi oranda cli.işürülebilmesinin, ticarete konu olan mallar üreten sektörün

90 SERHAN ÇiFTÇiOGLU üretim içindeki nispi paymn artmas ve diğer sektörün nispi paynn ise azalmas ile mümkün olacağn öngörmektedir. Bir başka deyişle, dş borç geri ödeme sürecinde ticarete konu olmayan mallar üreten alt sektörler olan, inşaat, ulaştrma ve haberleşme, ticaret, kişisel hizmetler ve kamu hizmetleri gibi sektörlerin büyüme hzlarnda ciddi oranda düşme olmas ve hatta bu sektörlerin bazlarnn daralmas ve buna paralel olarak bu sektörlerde işsizliğin artmas olaslğ vardr. Ekonominin yapsal dönüşüm sürecinde artmas muhtemel olan işsizliğin boyutlar ve süresi, daralacak olan sektörlerde işini kaybedeceklerin genişiernekte o lan sektörlere nispeten hzl bir şekilde kay.drlp kaydrlanayacağna bağl olacaktr. İşgücünün sektörleraras akşkanlk hzn belirleyen etkenierin başnda işini kaybedeceklerin becerilerinin genişlemektc olan sektörlerde istihdam edilebilmeleri için uygun olup olmadğna ve genişlemektc olan sektörlerin bulunduou b cocrrafi b böloelerde b ilave isuücü ',;b için konut olanaklar olul) olmadama b bağl olacaktr. Bu nedenle, ekonomik krizle başlayan ve önümüzdeki yllarda devam etmesi olas olan yapsal dönüşüm sürecinde artabilecek olan işsizliğin asgariye indirilebilmesi için, devletin şimdiden, daralmas muhtemel sektörleri tespit ederek, sendikalar ile işbirliği içerisinde genişleyecek olan sektörlerde gerekli olabilecek becerileri kazandracak eğitim programlar düzenlemesi ve genişleyecek o lan sektörlerin bulunduğu bölgelerde ortaya çkmas olas konut açğna yönelik o larak sosyal konut projelerinin ağrlkl olarak bu bölgelere kaydnlmas faydal olacaktr. NOTLAR 1. ÜOE'nin mutlak değer alarak eğiminin (a 1 fa). PTIPN'ye eşit olmas üretim teknolojisinin doğrusal niteliğinden ve kar maksimizasyonundan kaynaklanmaktadr. Bu iki varsaymdan dolay her tip maln piyasa fiyat, her birim maln üretiminde kulanlan işgücünün maliyetine eşitti.r Herbirim T tipi nal üretiminde 1/at miktarnda işgücü kulanlnaktadr. Ekonomide, işgücünün birim maliyetinin W olduğunu varsayarsak, bir birim T tipi nal üretmenin naliyelinin W/a 1, bir birim N tipi mal üretmenin maliyetinin ise w/ar olduğu görülecektir. Üreticilerin kar maksimizasyonu sonucunda ise a~ağda (a) ve (b) ilc ifade edilmi~ eşitlikler sağlann~ olacaktr. Pt- W/at PN= W/an (a) (h) (a)'n (b)'ye bölünmesi ilc l),.r/pn = alat olduğu görülebilir.

EKONOMIK Y AKLAŞIM KAYNAKÇA 91 Alcjandro. C.. ( 1964,) Dcvaluation in a scni-industrializccl country: the casc of Argentina. Massachusclls 1 nstitutc of Technology Press. Can bi rdgc. Akyol, T.. (1994), "Mesela Otomotiv", Milliyet, 17 Kasm 1994. Çiftçioğlu. S., ( 19Y4). "Türkiye Ekonomisindeki Krizin Rasyonel Beklentiler Yakla~n ilc Analizi", h'konomik Yakla 1 wn, 5112 (ilkbahar). 15-34. Cordcn. W.M.. ( lljs6). nration, Exchange Ralcs and the World Economy", Tle University of Chicago Press. Chicago. Dornbuscl, R.. ( 19S2) Opcn Economy Macroecononics, Basic Books, Ine. Publishers, New York. Dornbusch. R., ( 1093 ). Stabilization. Debt and Reform, 1-larvester Wheatsheaf, Hertfordshire. D.P.T. ( 1993), Temel Makrockonomik Göstergeler. Aralk. Ankara D.P.T. ( 1994a). Temel Makrockonomik Göstergeler. Ağustos Ankara. D. P.T. ( 1994h ), Temel Makrockonomik Göstergeler. Ocak, Ankara. D.P.T. ( l94c). Temel Makrockonomik Göstergeler, Ekim, Ankara. Gehrcls. F., ( 1991) Essays in Macroecononics of an Opcn Econony, Springcr- Verlag, New York. Ekonomist (1994) Türkiye 1994,23 Ocak. Köftcoğlu. F.. ( 1994), ''Kri.zdcn Çkş için Son Hamle: Özelleştirme", lk.tisatpergisi, No.34~ (Nisan): 16-23. Meadc, J., ( 1956). 'The Price Adjuslncnt and the Australian Balance of Payncnts", l:'conomic Record. Novembcr. Milliyet ( 1994). 1 Eylül 1994. Murphy. R., ( 19B6), "Productivity shocks, non-traded goods, capital accumulation". EurofJean Economic Review 30, 1 OH 1-1095. Sachs, J. and Larrainc, F., ( 1993 ), "Macroeconomics, Harvcster Whcatsheat', New York. Sal ter. E.. ( 1959). "I n ternal and Extcrnal B alan ca: The Role of Priccs and Expcnditurc Effccts", Economic Record. August. S w an. T.. ( 1960). "Economic control in a dcpcndct economy", Ecmomic Ra ord 36, S 1-66. Ulagay. 0.. ( 1994). ''Gerçek Durumumzun Farkrda nyz?". Milliyet Gazetesi, 25 Ekim. T.C. Ba~bakanlk Devlet İstatistik Enstilüsü(l994), Sanayi Üretim Indeksi. Ankara.