6 Tarih Öğrencisi Mehmet Reşit Kızılsoy Muş Alparslan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Mevlana Celaleddin Rumi Hayatı ve Eserleri Özet Mevlana, 1207 yılında Horasan ın Belh şehrinde doğmuştur. Annesi Mümine Hatun, babası ise dönemin ünlü âlimlerinden Bahaeddin Veled dir. Mevlana küçük yaşlarından itibaren iyi bir eğitim görmüştür. Arapça ve Farsçayı mükemmel bir şekilde öğrenmiş; tefsir, hadis, fıkıh, tasavvuf gibi İ slami ilimlerde uzmanlaşmıştır. Doğduğu yer olan Belh te bir süre hocalık yapan Mevlana, 1232 yılında babasının ölümünden sonra Konya ya gelip yerleşmiştir. Mevlana yaptığı sohbetlerde daha çok insan sevgisi üzerinde durmuştur. Mezhep, din ve ahlaki ilkelerin yerleşmesinde Mevlana nın önemli etkisi vardır. Bu meşhur mutasavvıf, yazdığı eserlerde daha çok Kur an ayetlerinden ve Peygamberimizin hadislerinden faydalanmıştır. Mevlana nın yaptığı çalışmalar sayesinde İ slam dininin dostluk, barış, sevgi, dayanışma, kardeşlik ve adeletle ilgili mesajları daha iyi anlamıştır. Mevlana, çevresindeki insanlara her zaman Allah tan korkmayı, kötülükten kaçınmayı, az yiyip az uyumayı, namaz, oruç vb. ibadetlere devam etmeyi öğütlemiştir. Mesnevi, Mekrubat ve FihimaFihonun en meşhur eserlerindendir. Mevlana nın yaşadığı, dönemde Anadolu ya Diyar-ı Rum deniliyordu. Anadolu ya gelip yerleştiği ve burada yaşadığı için de Mevlana; Mevlana Celaleddin-i Rumi olarak adlandırılmıştır. Anahtar Kelimler: Mevlana Celaleddin Rumi, Belh, Tasavvuf, Mesnevi, Fi himafih, Mekrubat, Rumi, Gevher Hatun, Mevlevilik
JOURNAL 7 SİYASİ DURUM Giriş Mevlana nın yetiştiği on üçüncü yüzyıl, Anadolu Selçukluların en kötü bir devridir. 1.Gıyaseddin Keyhüsrev in savaşta öldürülmesi üzerine yerine geçen 1.İ zeddin Keykavus un devri; kargaşalıklarla, savaşlarla bitmişti fakat Alâeddin Keykubat ın zamanı ise Moğol olaylarıyla yıpranan imparatorluğun yıkım devrinin en parlak yıllarıdır. Alâeddin, Konya ve Sivas kalelerini tamir ettirmiş, Alaye yi almış, Moğollara karşı halifeyi korumak için Musul a asker yollamıştır. Bütün bu olaylar neticesinde halka şöyle ki bir üstünlük duygusu vermiştir. Selçuklu imparatorluğunun sonunu hazırlayan ve yıkımı oluşturan Harezimliler hakkında kullanılan yanlış siyasetin başlangıcı ise bu devirdedir. Alaeddin, Moğollardan kaçan ve Ahlat ta oturmakta bulunan HarezmlilerErzurum da Yenmiştir. 1 Bu olaylar neticesinde Anadolu ya sürekli Türkmen akınları olmuştur. Mevlana Celâlettin Rumi Doğum ve Göçü Asıl adı Muhammed olan Celâlettin, 30 Eylül 1207 de Horasan ın Belh ilinde doğmuştur. Daha sonra Mevlana Celâlettin Rumi adıyla tanındı. Mevla Arapça da Efendi, Mevlana ise efendimiz demektir. Rumi şanının verilmesi ise o dönemde Anadolu ya bu adın veriliş olmasındandır. Babası ise bilginler Sultanı Bahaeddin Veled dir. Annesi Harezmşahlar dan olduğu sanılan Mümine Hatun dur. Bahaeddin Veled in bilinmeyen bir nedenle Harezmşah hükümdarı ile ilişkisi bulunmuştur. Bahaeddin Veled inbelh ten ayrılma nedeni ise Belh şehrinde dinsel bağnazlıktır. O dönemde namaz kılmayanların, oruç tutmayanların kırbaçlandığı bir ortamda Maarif adlı yapıtında ki özgür düşünceyle Bahaeddin Veledin rahat yaşayabilmesine olanak yoktu. 2 Bahaeddin Veled, 12.Yüzyılın nüfuz sahibi âlim ve hatiplerinden, aynı zamanda büyük sofilerdendir. Eflaki ve Sipehsalar Mevlana nın soyunun anne tarafından Hz. Ali ye baba tarafından ise Hz. Ebu Bekir e ulaşır. Hüdavendigar lakabını, Mevlana nın bilim alanındaki üstünlüğüne işaretle yine babası vermiştir. Rumi lakabı ise, Mevlana nın geçmişte diyarı Rum adı ile anılan Anadolu ya yerleşmiş ve hayatının büyük bir kısmını Konya da geçirmesiyle kullanmıştır. 3 Mevlana ilk dini ve tasavvufi eğitimini Sultan ül-ulema diye anılan babası BhaeddinVeled den aldı. Dha sonra tasavvufi eğitimini babasının halifelerinden SeyidBurhaneddin Mutakkık-ı Tirmizi nin yanında tamamladı. Dini eğitimlerini tamamlamak üzere Şam da Mühyiddinİ bn ül Arabi, Sadeddin-i Hammuye, Osman-ı Rumi, EvhaddünKirmani ve SedreddinKonevi ile uzun müddet sohbet etti. 4 Eğitimini tamamladıktan sonra Horasan bölgesine geri döndü. Mevlana çevresi geniş ve kendisiyle ilgili olarak eserleri dışındaki 1 Abdulbaki Gölpınarlı, Mevlana Celaleddin Rumi, İnkılap Yayınları, İstanbul, 1999, s.3 2 Suat Batur, Mevlana, Altın Yayınları, İstanbul, 2012, s.25 3 Muammer Yılmaz, Mesnevi, Altın Kitapları, Ankara, 2014, s.9 4 Kadir Özköse, Tasavvuf, Grafiker Yayınları, Ankara, 2015, s.266
8 ilk başvuru kaynakları, oğlu Veledin 1291 yılında ele aldığı İ btidiname adını da taşıyan Veled-name kırk yıl kadar Mevlana ya hizmet etmiş olan Sipehsalar Feridun B. Ahmet in 1300 lü yılların başında yazdığı risalesinin en önemli etkenlerden bir bölümü eserine eklemiştir. 5 Mevlana diğer eğitim aldığı bugünkü sınırlara göre önemli merkezlerini Türkmenistan daki Merv, İ ran daki Nişabur ve Afganistan dakiherat ve Belh şehirlerinin oluşturduğu Horasan bölgesinin Anadolu ya bağlanan güçlü halkalardan biridir. Bu şehirlerin dini konuda ün kazanması Mevlana nın ailesine bağlı olarak kabul edilmiştir. Bu halkalar sayesinde Horasan Anadolu ya, Anadolu da dünyaya açılma talihine erişmiştir. Anadolu nun bu sayede gerçekleşen yeni kimlik kazanma dönemine hâkim olan Mevlana ile özdeşleşen düşünceyi vuslat, muhabbet kavramları temsil edilmiştir. Mevlana nın ataları 13.Yüzyıl da bugün Afganistan ın kuzeyinde ve Ö zbekistan sınırına yakın 13. Asırlardan itibaren Türklerin hâkimiyetinde bulunmuş, Gaznelilerin ve Selçukluların idaresinde bulunan önemli ilim merkezlerinden biri haline getirilmiştir. Mevlana nın babası Sultan Bahaeddin ve Talebesi Tirmizi 13. Asırda Anadolu ya gelir. Kendileriyle beraber bir çok alim, şair Anadolu ya getirirler. Ahmet B. Kani, Sultan İ zzeddin Keykavus a Kelile ve Dimme şiirini çevirerek ona yazar. 6 Mevlana nın Ailesi Hz. Mevlana nın babası, Hüseyin oğlu Sultan ül- Ulema Bahaeddin Muhammed, Belh şehrinde alim ve arifleriyle meşhur bir ailedendir. Büyük bir üne sahiptir. Mevlana nın soyunun anneannesi tarafından ünlü Hanefi fakihlerinden Şemsül-eimme Muhammedi Serahsi ye (ö.1097) bağlı bulunduğu, babaannesiyle Harezmşahlardan olduğu ve baba tarafından ise Hz. Ebubekir e ulaştığı yönündeki bilgiler, birçok eserde yer almasına rağmen, kendilerinin ve Sultan Veledin eserinde bulunmaktadır. Bu bilgiler hiç olmasa, aileye sahip olduğu değerler nedeniyle hizmet ve hürmet büyüklüğüne dahil olarak görülür. 7 Mevlana nın babası Bahaeddin Veledin hanımı Mümine Hatun dan iki oğlu ve bir kızı dünyaya geldi. Büyük oğlunun adı Alâeddin Muhammed dir. Kızı Fatma Hatun, ailesi Belh ten ayrıldıktan, kendisi evli olduğu için Belh ten ayrılamamıştır. Bahaeddin Veledin oğlu CelâlettinMuhammed in ise üç oğlu ve bir kızı olmuştur. Büyük oğlu BahaeddinMuhammed in 5 Adnan Karaismailoğlu, Mesnevi, Akçağ Yayınları, Ankara, s.21 6 Nevzat Köseoğlu, Türk Dünyası tarihi ve Medeniyeti Üzerine Düşünceler, Ötüken Yayınları, İstanbul, 2012, s.160 7 Öztürk, s.25
JOURNAL 9 bir veya iki yaş küçük oğlu Alaeddin Muhammed in anneleri, Semerkand lışerefeddin kızı olan Gevher Hatun dur. Diğer bir oğlu Muzaferüddin Emir Alim ve kızı Melike Hatun un anneleri ise, Gevher Hatun vefatından sonra Konyalı Kira Hatun ile evlendiği kaynaklarda zikredilmektedir. 8 Mevlana nın Ad ve Lakapları Mevlana, Belh te 1207 yılında dünyaya gelmiş ve ilk adı Muhammedir. Bütün kayıtlara göre babası da aynı adını taşımıştır. Başta kendisi Mesnevinin mukaddimesinde kaydettiği üzere adı, ihtilafın ihtilafsız olarak kayıt alınmıştır. Ankaralı İ smail Efendi (ö.1631) Hazreti Mevlana nın ismi şerifleri Muhammed ve lakapları ise Celalettin dir. Babalarının isimleri dahi Muhammed ve lakapları Bahaeddin dir. Dedesinin lakabı da Celalettin dir. İ slam dünyasında hürmet belirtmek için kullanılan önemli kişilerin isimlerinin önünde kullanılan efendimiz anlamındaki Mevlana, lakabı Mevlana Celâlettin Muhammed le birlikte özel bir isim haline dönüşmüştür. Hünkâr, Hüdavendigar, Hz. Mevlana, Şeyh, Mollayı Mevlana, Rumi ve Hz. Pir olarak lakap ve unvanı olan Mevlana için kullanılmıştır. Bugün İ ran ve Pakistan da Mevlevi, Batıda Rumi lakapları onu anmak için kullanılır. Mevlana nın doğduğu şehir Belhi sıfatı ise bilhassa ilk kaynaklarda babası ve kendisinin adlarının yanında yer 8 Karaismailoğlu, s.21-22
10 almaktadır. Mevlana her ne kadar çocukluk yılları Belh te geçmiş ise de ona vatanı dışında Konya yı vatan olarak görmüştür. Bunun dışında Kon evi ( Konyalı) olarakta nitelendirilmiştir. 9 Mevlana nın Ailesi Belh ten Ayrılış Mevlana Her ne kadar çocukluk yıllarının veya gençlik yıllarında iken; Babası Bahaeddin VeledBelh şehrinden ayrılması gerektiğini ortaya koymuştur. Bu yıllarda Belh2ten ayrılmasının nedenlerinden birisi de siyasi yada savaş ortamının daha da kızışması ve istikrarın bozulması neden olmuştur. Şehir 1198^de Gazne de olan Gurlular ın 1206 da Harezmşahların eline geçmesiyle ve Moğol istilasının tehlike arz etmesi neden olmuştur. Her halükarda Moğol istilasından önce ailesini buradan uzaklaştıran Sultan Bahaeddin Veled in gerçekleri ortaya koyması olası bir durum değildir. Sebebiyeti ise tam anlaşılmamıştır. Ancak Veled in görüşü bu coğrafyadaki siyasi gelişimler nedeniyle, birlikten mahrum Maa rif isimli eserinde tenkit ettiği ünlü bilgin Fahrettin Razi nin (ö.1210) onun görüşlerine itibar eden Harezmşah Muhammed in (ö.1220) mevcut etkinliği rahatsızlık duymuş olması mümkündür. Belh şehrinden ayrılan Mevlana 5, kardeşi Muhammed Alaeddin 7 yaşında olduğu belirtilmektedir. Bazı eserlerde ailenin Belh ten ayrılışı 1212 veya 1213 yıllarına dayandığı belirtilmektedir. 10 Belh ten 1219 yılında huduttan ayrılmış olmaları daha makuldür. Çünkü Sultan Veled, 9 Karaismailoğlu, s.22 10 Gölpınarlı, s.25
JOURNAL 11 kafilenin göç yolu üzerinde bulunan Bağdat tan ayrılmak üzereyken; Belh şehrinin hâkimiyeti Moğol tarafından istila edildiği haberi Bağdat a verilmişti. Bu istila ise 1220 yılındadır. Hacca gitmek isteyen kafile, Nişabur ve Bağdat bölgelerinden geçerek Hicaz da hac vazifelerini yerine getirmek ve Şam üzerinden Anadolu coğrafyasına intikal etmişlerdir. AhmedEflaki ye göre; Şam dan Malatya ya, sonrada Erzurum a oradan da Erzincan Alaşehir e yerleşmişlerdir. Yedi yıl geçtikten sonra Karaman( Larende) ye varmışlarıdır. 11 Bahaeddin Veled on yedi yaşındaki Mevlana yı Karaman da 1225 yılında kafile üyelerinin Semerkant lı Lala Şerefeddin Kerimesi Gevher Hatun la evlendirdi. Bu evliliğin akabinde ise 1226 Sultan Veled ve daha sonra Alaeddin Çelebi dünyaya geldi. Mevlana annesi Mümine Hatun le Ağabeyi Alaeddin Muhammed vefat ettiler. Bunların mezarı Mevlana Türbesindedir. Mevlana, daha sonra babasını kaybettikten sonra geri kalan eğitim taksilini Şam ve Halep te gördü. 1240 yılında babasının yerini alarak ilim ve irfan sahipleriyle buluşmaya başladı. Selçuklu devlet adamları tarafından büyük bir saygı gördü. Selçuklu devleti 1246-1262 ve Kılıç Arslan dönemi gibi şahsiyetler Mevlana yı ziyaret etmeye başladılar. Rükneddin Kılıç Arslan Mevlana nın sohbetlerine katılır ve ona oğul diye hitap ederdi. 15 yıl devletin hâkimiyetini elinde tutan Muineddin Pervane ni hanımı Gürcü Hatun da büyük bağlılık içerisindeydi. Müstevilik (Maliye Bakanlığı), vezirlik ve atabeylik görevlerinde bulunmuş olan Pervane nin damadı Necmeddin Atabek (ö.1277), ünlü vezir Sahib Ata Faheddin Ali nin (ö.1285) yanı sıra Sahib Şemseddin, Alameddin Kayser gibi isimler Mevlana yı sık sık ziyaret ederlerdi. Mevlana görüştüğü bilgin ve şeyhler ailesinin ve kendisin taşıdığı özellikler nedeniyle bir arada bulundukları dışında bir çok bilginle görüşmüştür. Bunların hepsini bildirmek ve bilmek mümkün değildir. Mevlana Şam da bulundukları zaman Şeyh Mühiyyidin-i Arabi, Hamevi, Şeyh Osman-Rumi, Konevi ile sohbet etmiş eksik olduğu yönleri onlara danışmıştır. 12 Mevlana nın Konya da Daimi Kalması Mevlana Bahaeddin Veled ailesiyle birlikte, İ btidaname nin dışındaki rivayetlere göre Sultan Alaattin in ısrarlı davetleri üzerine Karaman dan Selçuklu Devleti nin başkenti Konya ya intikal etmiştir. Ailenin reisi, Konya da 23 Şubat 1231 tarihinde vefat etti. Eflakiye ye göre; Sultan Veled vefat ettiğinde seksen beş yalındaydı. Mevlana ise 24 yaşındaydı. BahaeddinVeled in bir eserine göre; 1152 yılında Sultan Veled dünyaya gelmiştir. Bunun yanı sıra bazı kaynaklar Mevlana nın Belh te babasının yanında Seyid yoluna girdiğini kaydetmektedir. Mevlana nın seyid, lala ve atabek gibi isimleri sırtında (omzunda) taşıdığı 11 Köseoğlu, s.160-161 12 Nurettin Topçu, İslam ve İnsan Mevlana ve Tasavvuf, Dergâh Yayınları, İstanbul, s.27
12 kaydetmektedir. Ancak bu bağlılığın bir durumda olgun yaşlarda gerçek bir anlam kazandığı aşikârdır. Mevlana nın mürşid olarak kabul ettiği ve mürid olarak başladığı Burhaneddin-i Muhakkik in tavsiyesiyle bir müddet tahsil için Şam ve Halep te bulunmasını gerektiğini öngörmüştür. Dönüşte Kayseri de olan Hocası Seyid (1240) da vefat edince kabrini ziyaret ederek orada kalmıştır. 13 Mevlana nın Tahsili Mevlana ciddi bir tahsil gördüğü ve tasavvufi bir terbiyeden geçtiğikaynaklardaki bilginlerden ve eserlerinde ki açık delillerden anlaşılmaktadır. Babası vefat ettiğinde 24 yaşında idi. Medrese Mevlana nın ilmi özelliklerinden, buna rağmen tamamladığı tahsil ile bu yola devam etmesini söyler. Mevlana nın babası daha hayatta iken 1221-1228 yılları arasında tahsilini tamamlamak için Şam ve Halep e gitmiş olduğu belirtilir. 1225 yılında Karaman da evlendiği ve sonrasında ise art arda iki çocuğu dünyaya geldi. Eflakinin ifadesiyle Baba Veled hazretleri yokluk âleminden varlık alemine göçtüğünün ikinci yılında, Mevlana Hazretleri zahir ilimlerinde derinleşmek ve olgunluğu eksiksiz duruma getirmek için Şam a hareket etti. Derler ki, bu onun ilk seferidir. Bu sürenin ne kadar sürdüğü kesin değildir. Mevlana nın Halep te Haleviyye medresesindeki hocası Kemaleddin B. Adim dir. Sipehsalar Mevlana nın tahsili için şu bilgiler vermektedir. Fıkıh, lügat, Arabiyat, Tefsir, Hadis, Ma külat ve Makülat gibi o çağda ilim adamlarının önündedir. Mevlana nın Tarikat Yolu (Mevlevilik) Mevlana nın tasavvufa, hiçbir vakit bir bilgi sistemi dâhilinde, yahut hayali bir idealizm değildir. Onun tasavvufu bir tarikat yolu irfan, tahakkuk, aşk ve cezbe âlemindetekâmülden ibarettir ki bunun ferdi ve sosyal hayattaki tezahürü, geniş be ileri bir görüş, insani bir kişilik istihdam eden hudutsuz bir müsamaha ve kötüleri, kötülükleriyle beraber onu eriten ve iyileştiren bir ahlak şeklidir. Mevlana, filozofları yalnız akla önem verip duyguya ve oluşa önem vermediklerinden noksan görür. Kıyas ve istidlalin, insani hatalara düşeceğini belirtir. Mevlana bilgiyi ve böyle kıyasları, mantıki şekillere ve hayallere kapılmak, cehlin kurduğu prensiplerle sistemler meydana getirmek yahut kendini göstermek için bir gaye değil gerçeğe ulaşmak, dünyada kendine ve dünyadakilere faydalı olmak için vasıta saymaktadır. 14 Mevlana Celalettin Rumi ye (1273) nispet edilen Mevlevi ye, Konya merkezli olarak 13. Yüzyıl da Anadolu da ortaya çıkmıştır. Horasan ın Belh şehrinde doğan Mevlana, ailesiyle birlikte çocuk yaşta çıktığı yolculuğun sonunda Anadolu ya gelerek Konya da oturup karara bağlamıştır. Bazı kaynaklar ise soyunun Hz. Ali ye dayandığını beyan etmektedirler. Soyu Hz. Ebubekir e dayanan Mevlana ilk dini ve tasavvufi eğitimini Sultani Ulema diye anılan babası Bahaeddin Veled den almıştır. 15 Daha sonraki dönemlerde tasavvuf eğitimini babasının halifelerinden olan Tirmizi nin yanında aldı. Konya da Şemsi-Tebriz ile buluştular. Mevlevilik tarikatını Anadolu topraklarında yaydılar. Bu tarikat daha sonra ki dönemlerde ise Orta Doğu, Kuzey Afrika, Balkanlarda oldukça daha çok rağbet görmeye başlandı. 13 Karaismailoğlu, s.23 14 Gölpınarlı, s.168-169 15 Karaismailoğlu, s.26
JOURNAL 13 Mevlevilerin eğitildiği kurumlar olan Mevlevihaneler aynı zamanda birer güzel sanatlar mektebi gibi çalışmış, birçok alim, arif ve kamilin olunan, Türk kültürünün en önemli temsilcilerinden olmuşlardır. Mücahiddin Mevlevi ye Alayı adını taşıyan bir gönüllü alayı kurulmuştur. Bu alay Filistin Cephesinde alay olarak çarpışmıştır. Türkiye de tekkelerin kapatıldığı 1925 yılından sonra Mevlevilik merkezi Konya dan Halep e taşınmış, 1944 Suriye hükümetinin aldığı bir karar ile Mevlevi ye bir kurum olarak tarihe karışmıştır. 16 Sipehsala rsultanül- Ulema Bahaeddin Veled in zikir Telkini ve hırka silsilesini şöyle vermektedir. Babası Ahmet el-hatibi, AhmediGazzali, Ebubekir Nessac, MerhamediZeccac, Ebu bekri Şinli, Cüneydi Bağdadi, ŞerriyiSakati, Habibi- Acemi, Hasan-i Basri, Hz. Ali ve Hz. Ebubekir olarak silsileyi bağlamıştır. 17 Mevlana nın Eserleri Mesnevi: Mesnevi tarzında yazıldığı için bu adla anılan Mevlana tarafından birçok vasıflarla oluşturulduğu halde yazıldığı tarzdan başka bir ad verilmemiş olan bu eser altı cilttir. Eflakiye göre 26660 beyittir. Dünya dillerinin birçoğuna çevrilmiştir. Divan-ı Kebir: Mevlana nın şiirlerinden meydana gelen bu büyük divanın basma nüshasında Mevlana ya ait olmayan şiirler karışmıştır. Divan-ı Kebir de 2073 gazel vardır. Bu gazeller 21.366 beyittir. Ayrıca 1791 Rubai bulunduğu da kaydedilmiştir. Mektubat: Mevlana nın muhtelif vesilelerle ve çoğu birisini tavsiye etmek yada birinin derdine derman olmak için yazılmış, daha doğrusu kendi tarafından söylenip yazdırılmış olan mektuplarının toplanmasından meydana getirilmiştir. 147 mektuptan oluşur. 16 Özköse, s.266-67 17 Karaismailoğlu, s.28
14 Mecalis-i Seb a: Mevlana nın vaazından meydana gelmiştir. Vaaz verildiği sırada kaleme alınmıştır. Bu eser tercüme edilmiş fakat yanlışlarla doludur. FıhiMâ fih: Mevlana nın sözlerinin not edilmesinden meydana gelen orta hacimli bir kitaptır. Bazı yerleri, MuineddinPervane ye hitap eden bu kitapta Şemseddin-in, Burhaneddin Muhakıkın, Selehaddin in ahvalinden ve sözlerinden de münasebetle bahsedilir. Mevlana nın yalnız fıkhi tasavvufi fikirleri değil, her eserinde olduğu gibi dünya görüşünü ve devrini de nakleder. Birkaç tahsil Arapça, diğer eserleri Farsçadır. Dili ise tamamıyla halk Farsçasıdır. 18 Kaynakça BAŞKUT Mükerrem, Mevlana ya Mektubum, Kültür Sanat Yayıncılık, İ stanbul, 2008BÜ YÜ KKÖ RÜ KÇÜ Tahir, Mevlana ve Mesnevi Gözüyle Peygamber Efendimiz, Cağaloğlu Yayınevi, 1963 KARAİ SMAİ LOĞ LU Adnan, Mesnevi, Akçağ Yayınları, Ankara, 2.baskı, 2015 KIRCA Ahmet, Mevlana nın İ ncileri, Ö tüken Neşriyat, İ stanbul, 2015 GÖ LPINARLI Abdülbaki, Mevlana Celaleddin Rumi, İ nkılap Yayınları, İ stanbul, 8.baskı, 1999 GÖ LPINARLI Abdülbaki, Mevlana dan Sonra Mevlevilik, İ nkılap yayınları, İ stanbul, 2009Osman Türer, Tasavvuf Tarihi, Ataç Yayınları, İ stanbul, 3.baskı, 2015 Ö ZKÖ SE Kadir, Tasavvuf, Grafiker Yayınları, Anakara, 5.baskı, 2015 Ö ZATİ LLA Alişan, Mevlana, Eren Yayıncılık, İ stanbul, 3.baskı, 2012 YILDIZ Erol, Rumi nin Hazinesi, Tablet Kitabevi, İ stanbul, 2007YILDIZ Erol, Rumi nin Hazinesi, Tablet Kitabevi, İ stanbul, 2007 YILMAZ Muammer, Mevlana, Akçağ Yayınları, Ankara, 2014 TOPÇU Nurettin, İ slam ve İ nsan Mevlana ve Tasavvuf, Dergâh Yayınları, İ stanbul, 6.baskı, 2011 18 Gölpınarlı, s.268-271