DİVAN ŞİİRİNDE SEVGİLİYE DAİR

Benzer belgeler
İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Azrail in Bir Adama Bakması

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

HALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP

Metin Edebi Metin nedir?

TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9

Ruhumdaki. Müzigin Ezgileri. Stj. Av. İrem TÜFEKCİ. 2013/2 Hukuk Gündemi 101

DBY Ajans. This book has been supported by the Office of Scientific Research Projects of Istanbul Medeniyet University Istanbul, Turkey - March 2014.

SANAT VE SANATÇININ BESLENDĠĞĠ SOSYAL MĠRAS: GELENEK ve EDEBĠYAT. Hazırlayan. Müge KARAKUZU. Danışman Öğretmen. Seyfi ERDOĞAN

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

temlerini işlediği şiirlerinden bazıları: Yol Düşüncesi, Sessiz Gemi, Rintlerin Akşamı, Ufuklar, Mehlika Sultan.

ZÂTÎ'NİN "HAZER ET" GAZELİ

AġK IN FELSEFESĠNE DAĠR PROF. DR. ÖMER ÖZDEN (ĠSTANBUL, 2012)

Kadir CANATAN, Beden Sosyolojisi, Açılım Yayınları, 2011, 720 s. İstanbul.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TEMEL ALGISAL SÜREÇLER VE BİLGİ İŞLEMEDE ALGININ YERİ VE GESTALT PRENSİPLERİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü

Prof. Dr. Sabahattin KÜÇÜK

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ÖZGEÇMĠġ. Derece Alan Üniversite Yıl. Enstitüsü

THE SIMILE OF THE LOVER FOR AUTHORITY TO THE OWNER IN BAKI S DIVAN

AVNÎ (FATİH) DÎVÂNI. Hazırlayan. Muhammed Nur Doğan

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006.

Ana başa taç imiş. Her derde ilâç imiş. Bir evlât pîr olsa da. Anaya muhtaç imiş. seyin Nail Kubalı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

Güzel Bir Kitap: 'İslam Estetiği'

Yıl: 3, Sayı: 9, Aralık 2016, s AġK SIRRININ KANDĠLĠ EġREFOĞLU RUMÎ Özet

Müze eğitiminin amaçları nelerdir?

ŞEYH SAFVET İN TASAVVUF DERGİSİ NDEKİ YAZILARINDA TASAVVUFÎ KAVRAMLARA BAKIŞI

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz

Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır.

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetül-Arz Kur an da Dabbetül-Arz Kaynakça. Dabbetül-Arz دابة االرض

Prof. Dr. Osman HORATA TDE 471 Eski Türk Edebiyatı Ders Notları

Temel İslâm Bilimler BÖLÜMÜ. Yrd. Doç. Dr. Ali TENİK Tasavvuf Anabilim Dalı

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

snevi den ( Me 8şirli) r H i k â y ele

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve Cinsiyet Ayrımcılığı. Ġlknur M. Gönenç

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde!

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

Rönesans Heykel Sanatı

KUR AN ve SAHÂBE SEMPOZYUMU

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

ULUSLARARASI İSLAM MEDENİYETİNDE ZAMAN SEMPOZYUMU EKİM INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON TIME IN ISLAMIC CIVILIZATION 08-11October, 2015

CUMHURİYET ORTAOKULU 7. SINIF GÖRSEL SANATLAR GÜNLÜK DERS PLANI

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ

Mesnevi den (ş 7 irli) r H i k â y ele

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ

ÖZGEÇMİŞ. II. (Link olarak verilecektir.)

(Dış Kapak Örneği) T.C. ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ ve EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ TEZ ADI BİTİRME TEZİ

ALGI VE ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI

KURS İÇERİK, YAPISI VE KAYNAKLARI

İLAHİYAT 3. SINIF - 1. ÖĞRETİM DERS ADI ÖĞRETİM ELEMANI BÖLÜM SINIF ÖĞRETİM GRUP FARSÇA I DOÇ. DR. DOĞAN KAPLAN İLAHİYAT HADİS TENKİDİ PROF.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

DĠYARBAKIR DA YETĠġEN KÜLTÜR VE SANAT ĠNSANLARI: 2 ULUSLARARASI SEZAĠ KARAKOÇ SEMPOZYUMU (5-7 NĠSAN 2012/DĠYARBAKIR)

I- TARİHSEL SÜREÇ. Eski Türk Şiirine Kısa Bir Bakış/Mehmet Ölmez. pan Şiirini Tanıyor muyuz?/iskender Pala. Tekke Şiiri/Hasan Kavruk

ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr.

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

Örnek alınacak en güzel insan Hz. Muhammed hayatı boyunca görüntüsüne ve hareketlerine dikkat etmiştir.

GELENEKTEN SAPMALARIN KİTABI: OSMANLININ GÖRSEL ŞİİRLERİ

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

Edebiyat Mevsimi 2012 de Tasavvuf Rüzgarı. Tasavvuf Ve Gelenek. Seminerleri

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

: ARİF ÖZUTKU PSİKOLOJİK DANIŞMAN

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

GRAFĠK VE FOTOĞRAF 1. HAFTA DERS PROGRAMI Dersin adı

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

Uzaktangörü (Remote Viewing) Basitleştirilmiş Çizim Taslağı Düzenleme V /02/28

SEMPOZYUM DAVETİYESİ ve PROGRAMI

Transkript:

ÖZET DİVAN ŞİİRİNDE SEVGİLİYE DAİR Hüseyin GÖNEL Sevgili, divan şiirinin kendine özel aşk kurgusu içinde şekillenen en önemli tiptir. Onun değişik kimliklerde karşımıza çıkması divan şiirinin mecaza dönük ifade tarzı ile birlikte daha pek çok faktöre dayanmaktadır. İslam da sanat anlayışı, tasavvuf, sosyal yapılanma, kültürel ve millî katkılar bunların en önemlileridir. Gerçek-mecaz ilişkisi içinde bilhassa tasavvufun etkisiyle sevgili değişken özellikler göstermektedir. Sevgili bazen tamamen soyut ve ulaşılmaz iken bazen gerçek hayattan izler taşır. Yüzyıllar boyu şairler tarafından hemen hemen aynı özelliklerle sevilen/anlatılan sevgili kimdir? Sevgili ile ilgili farklı algıların oluşması hangi nedenlere dayanmaktadır? Aşk kavramına yüklenen özel anlamlarla şekillenen bu yapıda âşık ve sevgilinin idealleştirildiği görülmektedir. Bu makale divan şiirinde aşk, âşık, sevgili bağlamında sevgiliyi ele almaktadır. Anahtar Kelimeler: Divan Edebiyatı, Divan şiiri, Divan Şiirinde Sevgili. THE BELOVED IN DIVAN POETRY ABSTRACT The Beloved is the most important character in understanding the idea of love in Divan poetry. The reason that the Beloved appears in different identities is related to the metaphorical expression style in Divan literature, besides many other factors. The most important of these factors can be stated as the perception of art in Islam, Sufism, and social structure, cultural and national contributions to the image of the Beloved. Regarding the relationship between the reality and the metaphorical components in Divan literature, especially Yrd. Doç. Dr., International Burch University, huseyingonel@yahoo.com

Divan Şiirinde Sevgiliye Dair 209 because of the influence of Sufism, the Beloved has a changeable characteristic. While the Beloved can sometimes be an unreachable and abstract figure, she can be a part of real life some other times. Who is the Beloved, who has been loved and praised, and associated with many similar aspects by several poets for centuries? What are the reasons that created a huge variety of perception of the Beloved? It is evident that the lover and the image of the Beloved, created by the components of love in Divan literature, are idealized. In this article, at the very center of the darling, lover and rival triangle, the Beloved will be analyzed. Key Words: Divan Literature, Divan Poetry, The Beloved in Divan Literature. Giriş AĢk, âģık ve maģuk odağında kendine ait bir aģk kurgusuyla karģımıza çıkan divan Ģiirinin baģ aktörü Ģüphesiz sevgilidir. Güç, kuvvet ve otorite sahibi, sultanların dahi kapısında beklediği sevgili bu yönüyle divan Ģiirinin de sultanı sayılır. Bu özelliği ile birlikte makamı gökler katında, güzellikte bir benzeri olmayan, ulaģılmaz olduğu için âģığın hayaliyle yetindiği soyutlanmıģ bir tiptir. Sevgilinin âģığa karģı acımasız oluģu, sürekli cevr ü cefa etmesi, âģığı ah ve gözyaģı içinde bırakması ise bu kurgunun bir baģka yönünü oluģturur. Bu aģk kurgusu âģığı olgunlaģtırma eksenindedir. Gerçek hayattaki hüviyetinden sıyrılmıģ edebî esere göre ĢekillenmiĢ bu aģk kurgusu ve tipler aynı zamanda edebî eserlerin anahtarı olma görevini de üstlenirler. (Kaplan, 2007: 5). Divan Şiiri ve İdealize Etme/Soyutlama Eğilimi Bilindiği gibi divan Ģiiri bize hazır imaj kadrosuyla beraber Fars Ģiirinden intikal etmiģtir. Arap Ģiiri ise ilk kaynak olma ve Fars Ģiirini etkileme bakımından önem taģır. Millî unsurların da ilavesiyle Türk kültürü bir diğer etken olarak dikkat çekmektedir. GeniĢ ifadesiyle divan Ģiiri ortak Ġslam kültürü, Ġran mitolojisi ve mahallî unsurların bir arada bulunduğu bir yapının ürünüdür (Okuyucu, 2006: 187). Divan Ģiirinde bu unsurların sistematik olarak ele alınması tasavvuf sayesinde olmuģtur. Bu yüzden Arap, Fars ve Türk Ģiirinde anlatılan sevgili tipinin ortaklığı Ġslam dini ve tasavvufun etkisiyle açıklanabilir (Aydemir, 2007: 80-81).

210 Hüseyin GÖNEL Divan Ģiirinde göze çarpan en önemli husus baģkalaģtırma, soyutlama ve idealize etme eğilimidir. Divan Ģiirinde sevgilinin kimliğinin tespit edilmesi öncelikle aģk anlayıģının ve bu anlayıģ içinde âģığın yerinin tespit edilmesiyle mümkündür. AĢk bugün anladığımız Ģeklinden çok farklı olarak karģımıza çıkar. Çünkü soyut bir dille belli kalıplar içinde belli bir güzelliğin övülmesi sonuç olarak belli bir aģk tarzını da beraberinde getirmiģtir. (Kaplan, 2006: 22). Bu açıdan sevgilinin idealize edilmesinin yanında aģk ve âģığı da ideal formlarda buluruz. AĢk, Ġslamî literatürde, daha çok mutasavvıfların dilinde, birçok tarif ve tanımla anlatılmıģtır. Temelde ise ilahî aģk ve beģerî aģk olmak üzere iki Ģekilde ifade edilmiģtir. Ġlahî aģka genellikle hakikî aģk, beģerî aģka da mecazî aģk denilmiģtir. Burada kaçınılmaz olarak aģk, dolayısıyla da sevgili ikiye ayrılmaktadır. Mutasavvıflar genelde hakikî aģk, mutlak aģk, ilahî aģk ile Allah aģkını kastetmiģlerdir. Çünkü O nun dıģındakilere duyulan sevgiye ancak mecaz yoluyla sevgi denilebilir. Ġkinci olarak beģerî duyguların ifade edildiği aģktan bahsedilir. Mecazî olanın hakikî olanı anlamada köprü vazifesi göreceği, aģkın tarif edilemeyeceği, kalbe gelen manaların ancak iģaret ile anlatılabileceği düģüncesi bu ayrımın temelini oluģturur (Uludağ, 1991: 11, 12; Uzun, 1991: 18; Çetindağ, 2005: 22, 33). Divan Ģiirinde aģk, beģerîden ilahî olana doğru geliģir, çoğu kez ikisi yan yana iç içe anlatılır. Bununla beraber divan Ģiirindeki aģk estetize edilmiģ bir aģktır. Türk Müslümanlığının edep ölçülerine göre ĢekillenmiĢtir ve içinde cinselliğe yer yoktur (Kurnaz, 2009: 224-226). Mutasavvıflara göre aģk açıklanabilecek bir Ģey olmadığından aģkın dili öyle olmalıdır. Bu anlayıģ tasavvufun bir hal ilmi olması ve manevî zevklerin anlatılmasının zorluğu ile ilgilidir. Hafız Ey sözle aģktan dem vuran, ey dille aģkı anlatmaya çalıģan! Seninle sözümüz yok; hadi, hayra karģı, selametle, güle güle! AĢk sözü konuģulacak bir Ģey değildir, ey saki, Ģarap ver ve bu konuģmayı kısa kes! demekle aģkın bu yönüne iģaret etmektedir (Mutahharî, 1997: 69-70). Bu özel aģk kurgusunda âģığın kavuģmaktan ziyade acı çekmek suretiyle olgunlaģmasına rastlarız. ÂĢık kaçınılmaz olarak bu sistem içinde olgunlaģmak ve kemale ermek durumundadır. Onda görülen tam bir sadakat ve teslimiyettir. Kayıtsız Ģartsız bir bağlılıkla sevgilinin kapısında/kûyunda bekler durur. ÂĢığın sadakati yanında dikkat çeken özelliği iradî olarak sıkıntılara göğüs germesidir. O kendini fena ve mahviyet hissiyle sevgili karģısında konumlandırır. Çünkü âģık geçici, sevgili ise bâkîdir. Onun sürekli bir ıstırap içinde dünya lezzetlerinden

Divan Şiirinde Sevgiliye Dair 211 uzaklaģarak bir çeģit ölümü tercih etmesi, daima zikir ve tefekkürle ruhen ve zihnen olgunlaģma çabası eģyayı algılama biçimini de değiģtirir 1 (ġafak, 2003: 12-13). Böylece âģık diğer insanlardan ayrılarak ideal bir davranıģ gösterir. Bu yönüyle âģık da ideal forma çekilmiģ olur. 2 Bu ideal form içinde âģığın cinsiyeti de önemsiz hale gelir. Gelenek içerisinde çoğunlukla erkek olarak algılanan âģık, duyguları, hisleri ve sevgili karģısındaki konumu bakımından cinsî hüviyetinden uzak bir görüntü sergiler. Bu yönüyle aģk, âģık ve sevgili aynı çizgide buluģur. Uzviyet ve cinsiyetten arınmakla sonuçlanan bu soyutlama süreci tasavvuf düģüncesiyle açıklanabilir. Mevlana bu hususu Ģu sözlerle ifade eder: Cisme mensup anıģ, noksan bir hayaldir. PadiĢahlara layık olan tavsif, cismanî anıģlardan arınmıģtır. Zahirî güzelliğe ait bulunan aģklar, aģk değildir. Ölüye beslenen aģk, ebedî olmaz. Sen cana canlar katan diriye âģık ol. (Konyalı, 2008: 143, 233). Aslında idealize etmenin bir diğer anlamı da araya fiziksel mesafe koymaktır. Sürekli soyuta doğru seyreden imaj dünyasında sevgilinin ulaģılmazlığı onu daha merak edilen ve cazibeli bir hale getirmektedir. ÂĢığın çoğu kez sevgili yerine onun hayali veya saçının, beninin hayaliyle yaģaması sevgilinin idealize edilmesiyle birlikte ona tahsis edilen hususi konum nedeniyledir. UlaĢılmaz olan sevgili bu Ģekilde her zaman taze/canlı kalabilmektedir. Sevgiliye ulaģılmasıyla bozulacak olan büyüden âģık/ģair, onun hayalinden bahsetmek suretiyle bir nevi sevgiliyi koruma altına almaktadır. Bu açıdan sevgili ile ilgili beyitlerde muhatabın belirsizliği de aynı sebebe bağlanabilir. Sevgilinin soyutlanması tasavvuf düģüncesinin yanında onunla bağlantılı olarak geliģen kul kavramı etrafında Ģekillenir. Divan Ģairleri insan güzelliğinden bahsettiklerinde aslında onun Ģeffaf varlığından geçip hakikî güzelliğin sahibi olan Allah a yönelirler. 1 ÂĢığın zikir ve tefekkürünü sürekli sevgiliyi anması ve onun saçının, dudağının, boyunun hayaliyle yaģaması Ģeklinde düģünebiliriz. ÂĢık baktığı her nesnede sevgiliyi görür. Bu durum tasavvuftaki tecelli düģüncesinin bir yansımasıdır. Zaten Ģair/ âģık, çoğu kez bize bir sûfi gibi görünür, olayları bir sûfi penceresinden izler (Okuyucu, 2006: 55). 2 Divan edebiyatındaki aģk, Onlar Allah ı severler, Allah da onları sever. ayetinin birinci kısmına tekabül eder. Ġkinci kısım gerçekleģtiğinde âģık ârif olur. Bundan sonrası vuslattır. Vuslat anlatılmaz, ifģa edilmez. Onun için burası sözün ve Ģiirin bittiği yerdir. (Kurnaz, 2009: 225).

212 Hüseyin GÖNEL Sevgilinin daima mücerret olmasının sebebi bu durumdur (Tarlan, 1998: 38). Divan Ģiirinde hususi aģk anlayıģı ile içtimai hayatın sıkı bir bağlılığı vardır. Bunun bir iz düģümü olarak âģık belli bir kulluk statüsü ile görünür. Bu görüntü özelde bir sevgiliye bağlılığı gösterirken genelde sultana ve daha ileride Allah a kulluğu sembolize eder. ÂĢığın çoğu kez bir kul olarak karģımıza çıkmasının nedeni bu düģünce sistemidir. Birçok beyitte âģığın sultan sensin, hüküm senin, kul senindir Ģeklindeki yaklaģımı da kul olmanın gereğidir. Bu sistemde kullar padiģaha tam bir sadakatle bağlıdırlar. Çünkü hükümdarlığın Tanrı tarafından verildiğine inanılan anlayıģta tebaa hükümdarın mülkü sayılmaktadır. Bu açıdan sevgili-âģık iliģkisi ile sultan-kul arasındaki ahit benzerlik gösterir. Sevgili-âĢık iliģkisinin hükümdar-tebaa, efendi-kul ile özdeģleģtirilmesi hem anlam üretimi hem toplumsal karģılığı bakımından önemli bir etkiye sahiptir (Andrews, 2009: 115, 116, 118). Birçok gazelde hakiki muhatabın sevgili veya hükümdar olmasında adeta tereddüde düģülmesi, bazen de aynı gazel içinde birinden öbürüne Ģairin sözü hiç kırmadan geçmesi ayniyet ihtimalini kuvvetleģtirir. (Tanpınar, 2006: 27). İdeal Form Arayışı ve Şiir Sanatı Ġslam sanatlarında dikkat çeken ideal formu arama gayreti sanatçıların farklı bir perspektiften bakmaları sonucunu doğurmuģtur. Bu düģüncenin özünü ise tevhit fikri oluģturmaktadır. Dolayısıyla Ġslam sanatının özü dünyanın güzelliği ve gelip geçiciliğini hissettiren bir dili yakalamak suretiyle tevhit fikrini vurgulamaktır. Bu yüzden Müslüman sanatçı tabiatı olduğu gibi taklit etmez. Çünkü Ġslam sanatında amaç tasvir ya da taklit değil bir nesnenin sahip olabileceği mükemmelliğe ulaģtırılmasıdır (Koç, 2009: 123, 125, 135, 136). Bu durum soyutlamayı bir ihtiyaç haline getirmektedir. Hemen her düzlemde soyutlanan eģya ve tabiat fanilik ve mükemmellik arasında bir seyir imkânı tanır. Sevgili tipinin idealize edilmesi de bu düģüncenin bir uzantısıdır. Sonuçta soyutlanan sevgili dünyada emsali olmayan bir tip olarak karģımıza çıkar (Gönel, 2010: 6). EĢya kendi bütününden ve süre ırmağından çekilip alınmıģ, stilize edildikten, yani ölü bir tabiat haline getirildikten sonra, adeta bağımsız plastik parçalarmıģ gibi farklı Ģekillerde birleģtirilerek tabiatta var olmayan bir Ģekil elde edilmiģtir (Ayvazoğlu, 1989: 139). Realiteye kıymet vermeyen, mükemmeli zihninde yaģatan Ģair edası da bu anlayıģın ürünüdür. Çünkü mevcut daima eksiktir. Bu durumu vahdet-kesret etrafında örülü Ģiirin sürekli kesretten vahdete kaçıģ

Divan Şiirinde Sevgiliye Dair 213 arzusu olarak görmek mümkündür (Tarlan, 1981: 46; Okuyucu, 2006: 63). Bütünden ziyade parça güzelliğine önem veren (Ayvazoğlu, 1996: 153) divan Ģairi her güzellik unsurunu tek baģına mükemmel Ģekline ulaģtırma çabası içindedir. Kendi içinde kusursuz güzelliğe ulaģtırılan birbirinden bağımsız parçaları teģbih ve mecazlarla ifade eden kelime kadrosu, zengin bir lego gibidir. Bunlar bir araya getirilmek istendiğinde kavramların birbiriyle olan akrabalığından doğan asırlara yayılmıģ çağrıģım yükü kendiliğinden kompozisyona dâhil olur (Kurnaz, 2000: 167). Görünen ile görünmeyeni (zahirî ve batınî) bir arada gösterme iģi olarak tarif edilebilecek Ġslam sanatı için tevhit fikri en önemli husustur (Okuyucu, 2006: 59). Tasavvufî düģüncede tek bir vücut hakikati vardır. O da Allah tır. Bu hakikate göre bütün varlıklar bir gölgeden ve zuhurdan ibarettir (Mutahharî, 1997: 82). Divan Ģiirinde âģıkların dünya dolusu, sevgilinin ise biricik ve görünmez oluģu bu düģüncenin iz düģümüdür. Zira eģyada görünen tecelli nurudur, bu yüzden dünya âģıklarla dolu fakat sevgili görünmezdir 3. Tasavvufî bir lik anlayıģının bir adım daha ötesinde ise âģık ile sevgili arasında fark kalmaz, bir olurlar 4. Burada âģığın kendi varlığını geçip hakiki varlıkta yok olması söz konusu edilir. Divan Ģiirinde kavuģmak için sürekli ölmek isteyen âģığın tutumu genel olarak bu düģünceyle açıklanabilir. Teşbihî Bakış Açısı ve Sevgili Sevgilinin kimliği hakkında tereddüde düģülmesinin ana sebeplerinden biri de mecazî söyleyiģtir. Bu durum sûfî ve Ģairlerin önemsedikleri teģbihî bakıģ açısından (Koç, 2009: 161) kaynaklanmaktadır. ġairlerin sevgiliye dair ifadelerinin mecazla süslü oluģu neticesinde tıpkı anlamın örtülü olması gibi sevgili de bir perde arkasından görünmektedir. Bu flu görüntü Ģairin ihtiyaç duyduğu tabloyu çizmesine imkân tanımaktadır. Bu durum psikolojide aç olan birine buzlu camın ardından gösterilen nesnenin ekmek olarak görünmesi gibi bir hadisedir. GeçiĢli bir özelliğe sahip sevgili formatı her ortama uyum sağlayabilecek Ģekilde yapılandırılmıģtır. Mesela aynı Ģiir padiģaha, mürģide, bir arkadaģa veya bir kadına hitap edecek Ģekilde okunabilir. 3 Nev î Divânı G 5/5 4 Bir mertebe vardur bir olur âģık u ma Ģûk Nev î nitekim ıģk ile Mecnûn idi Leylâ Nev î G 7/5

214 Hüseyin GÖNEL Muhatabın belirsizliği aslında Ģiire bakıģla da ilgilidir. Kelimelerin çağrıģım yükünden faydalanmak ve böylece Ģiire bir gizem katmak devrin Ģiir anlayıģıyla örtüģür. Çünkü Ģiir çağrıģım ve kapalılık perdesi altında sırrî bir derinlik elde etme iģi (Ayvazoğlu, 1989: 32) olarak görülmekteydi. Mevlâna Kendisiyle övünebileceğim Ģiir nedir ki? ġiir sanatından baģka bir Ģeye sahibim ben. ġiir, siyah bir buluta benzer; onun arkasında saklı ayı severim ben. diyerek bu hususa iģaret eder (ġafak, 2003: 5). ġiirde dikkat çeken bu anlam derinliği teģbih ve mecaz üzerine kuruludur. Kelimelerin mecazî anlam kazanma süreci teģbihten istiareye doğru bir seyir izler. Henüz mecazî anlamın gerçek anlama üstünlük sağlamadığı dönemlerde Ģairler belirsizliği gidermek için karine kullanmak zorunda kalıyorlardı (Pürcevâdî, 1998: 310, 354). Bununla birlikte modern anlamda reklamcılığın baģarısına benzer Ģekilde sürekli tekrarlanan mazmunlar zihinlere iyice yerleģiyordu (Andrews, 2009: 228). Mesela önceleri renginden dolayı sevgilinin dudağının benzetildiği la l, bir süre sonra doğrudan dudak yerine kullanılıyor (Erkal, 2009: 54) ve kimse tarafından yadırganmıyordu. Divan Ģiirinin söz sanatları üzerine kurulan yapısı bu mecazî söyleyiģ için uygun bir zemin oluģturmuģtur. Bu surette Ģiirde anlam katmanları oluģmuģ ve ikilik diyebileceğimiz biçimde hem ilahî hem beģerî aģk birlikte anlatılabilir olmuģtur. Her ikisinin aynı güzellikte ifade edilmesi de Ģairin hünerinin bir göstergesi kabul edilmiģtir. (Gönel, 2010: 23). Sevgili Tipolojisi Divan Ģiiri konusu ve mecaza dayanan yapısıyla melez bir hüviyet göstermekle beraber sevgili tipiyle ilgili de bir karıģımdan söz etmek mümkündür. O ne tamamen Türk, ne de Arap veya Fars tır. Arap Ģiirinde kadın sevgiliden hareketle beģerî sevgilinin ön plana çıktığı, Ġran Ģiirinde ise tasavvufun etkisiyle idealize edilmiģ bir sevgili ile karģılaģılır. Divan Ģiiri bahsedilen her iki tipi de bünyesinde yaģatmıģtır. 5 Sevgiliyi idealize edilmiģ (ilahî/soyut) sevgili ve yarı idealize edilmiģ (mecazî/beģerî) sevgili olmak üzere iki ana tip etrafında incelemek aģk anlayıģı açısından uygundur. Bu tasnif ile ilahî ve beģerî aģk da karģılığını bulur. Ġdealize edilmiģ sevgili baģlığı altında daha çok tasavvufî bakıģ açısıyla ele alınan ilahî sevgili, Zât-ı Ġlahî ye remiz olacak Ģekilde kullanılmıģtır. Genellikle güzellik 5 Sevgili tipolojisi ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. (Gönel, 2010).

Divan Şiirinde Sevgiliye Dair 215 unsurları vasıtasıyla ilahî sevgilinin sıfatlarına iģaret edilmiģtir. Bütün tarif ve tavsifler, onun sıfatları ve bu sıfatların tecellileri bağlamında ele alınmıģtır. Bu yönüyle tasavvufî anlamda ilahî sevgiliyi konu edinen Ģiirlerle doğrudan beģerî sevgiliden bahseden Ģiirleri birbirinden ayırt etmek mümkündür. Ġdealize edilmiģ sevgilinin ikinci yönünü oluģturan soyut sevgili ise bütün unsurları ile birlikte uzviyet ve cinsiyetten arındırılmıģ, en kavramı ile ifade edebileceğimiz bir tip halinde karģımıza çıkar. Divanlarda sevgilinin söz konusu olduğu beyitlerin büyük çoğunluğunda idealize edilmiģ sevgili ile karģılaģılmaktadır. Onu bütünden ziyade güzellik unsurlarına yüklenen anlamlar dolayısıyla bir parçasıyla/yönüyle görürüz. Ġdealize edilme sürecinde gerçekliğini kaybederek plastik bir yapıya dönüģen bu tip aynı zamanda her ortama ve muhataba uygun hale getirilmiģtir. Sevgili her Ģeyden önce anonim bir varlıktır. Bütün devirlerde, dönemlerde var olan bu imaj binlerce Ģairin katkısıyla oluģmuģtur. Kaynağını gerçek hayattan alan sevgili tipi edebî açıdan teģbih ve mecazlarla yüceltilmiģ ve bir güzellik timsali haline getirilmiģtir. Bu yüzden yarı idealize edilmiģ sevgili daha çok güzellik unsurları üzerinden anlatılır. Mesela ağzı vardır ama bildiğimiz insan ağzına benzemez, uzun boyludur ama kimse onun boyuna ulaģamaz, bakıģlarıyla öldürür, yaralar, dudağıyla can verir, kaģları yay olur kirpik oku atar. Bu özelliklerle gerçeklikten ayrılır (Gönel, 2010: 80, 81, 83). Yarı idealize edilmiģ sevgili tipini, mecazî ve beģerî olmak üzere kendi içinde ikiye ayırmak gerekir. Mecazî sevgili ile beģerî duygular kastedilmekle beraber onun hakikate bir köprü olarak algılanması yaygın bir kanaat olarak yerleģmiģtir. Mecazî aģkla hakikî aģkı bulmanın realitede ne kadar mümkün olduğu tartıģılsa bile mutasavvıflar bu yorumu yapmaktan çekinmemiģlerdir. Dolayısıyla mecazî aģk, hakikî aģka bir vesile olarak kabul edilmiģtir. Ġnsan veya insan güzeli ile anlatılmak istenen yarı idealize edilmiģ beģerî sevgili insana ait bütün fizikî özellikleri taģır. Bunlara ilave olarak bazı davranıģ özellikleri eklenmiģtir. Her ne kadar tasavvufun etkisiyle sevgili değiģime uğrayıp farklılaģsa da temelde beģerî tarafını daima muhafaza etmiģtir. BaĢka bir deyiģle muhatapları onun beģerîliğinin her zaman farkında olmuģtur. Güzellikte Yusuf, huri, melek, peri ile; cömertlik ve hükmetmede Süleyman, sultan, Ģah ile; parlaklık ve eriģilmezlikte güneģ, ay, yıldızlar ile anlatılmıģtır. Boyu uzun değil upuzun, beli ince değil ipincedir. BakıĢları, gözü canlar alır, dudağı, sözü hayat bağıģlar. Böyle olmakla beraber onu yürürken, konuģurken, âģığına naz ederken, mecliste baģköģede,

216 Hüseyin GÖNEL bağda, çemende görürüz. Hatta âģık sarılır, öper, gün aģırı görür. Bir hafta görmezse kederi artar. Bu hususiyetlerin hiçbirine ilahî sevgilide rastlayamayız (Gönel, 2010: 80-81). Yarı idealize edilmiģ sevgili tipinin ikinci yönünü oluģturan beģerî sevgili daha gerçekçi bir görünüm arz eder. Klasik sevgili tipi dıģında kalan bu çizgi dıģı güzeller (Kurnaz, 1997) gerçek hayatta karģılaģılan tiplerle yakınlık gösterir. Dolayısıyla beģerî sevgili tipinin hareket noktası gerçek hayattaki formudur. Sevgili ile ilgili güzeller, dilberler, dilrübalar gibi çoğul ifadelerin kullanılması da bunun sonucudur. Divan Ģiiri geleneğinde bir veya biricik olan sevgili beģerîlik kisvesinde çoğalıverir. ġehrin güzelleri, Rum un dilberleri, zamane dilberleri olarak ifade edilir (Gönel, 2010: 83). Sevgilinin dokunulan, öpülen bir tip olarak görüldüğü yerlerde Ģairlerin sözünü ettiği aģk da dünyevîdir (Kaplan, 2006: 177). BeĢerî sevgilinin söz konusu olduğu yerlerde klasik sevgili tavrı da değiģime uğrar. Acımasız, zalim sevgiliden eser kalmaz. ÂĢığına buse veren, acıyan, onu ziyaret eden, birlikte gezintiye çıkan, el ele tutuģup yürüyen tiplere bu vesileyle rastlarız. Hatta daha ileride altın ve gümüģle avlanan güzeller söz konusu edilir. (Çeltik, 2008:445-471; Gönel, 2010: 80-95). BeĢerî sevgili kadın özellikleriyle karģımıza çıkmaktadır. ġairler devrin güzel ve güzellik algısını da doğrudan veya dolaylı olarak beģerî sevgili üzerinden anlatmıģlardır. KaĢ, göz, el, yüz, sine, boy güzelliği tamamen gerçek anlamlarıyla ifade edilmiģtir. Sevgiliye ait kıyafet özelliklerinin de aynı Ģekilde beģerîlik yönünden ele alındığı görülmektedir. 6 Sevgilinin Cinsiyeti Divan Ģiirinde sevgilinin cinsiyetinin ne olduğu henüz netlik kazanmamıģ görünmektedir. BakıĢ açısına göre değiģen bu durumu eldeki malzeme de desteklemektedir. Bir açıdan kadın ve kadın özelliklerinde karģımıza çıkan sevgili diğer açıdan erkek ve erkek özelliklerinde görünebilmektedir. Bu durum nereden kaynaklanmakta ve sevgili niçin böyle değiģken bir hüviyet göstermektedir? ġüphesiz bu sorunun cevabı divan Ģirininin hususî dünyasında, özel aģk algısında gizlidir. AĢkın, bir olgunlaģma, kemale erme, sevgilide fani olma olarak algılandığı divan Ģiirinde âģığın da buna uygun Ģekilde karģımıza çıkması tasavvuf düģüncesinin bir yansımasıdır. Buna ek olarak içtimai yapılanma dikkat çekmektedir. 6 Ayrıntılı bilgi için bkz. (Gönel, 2010).

Divan Şiirinde Sevgiliye Dair 217 Sevgilinin mahbub/erkek oluģuna dair düģüncelerin kaynağı sevgilinin erkek özellikleri göstermesi ve bazı gazellerde açıktan erkek isimlerinin anılması son olarak da Ģehrengizlerde dilber tabiriyle bahsedilen çarģı esnafının isimleriyle ifade edilmesidir. ġehrengizlerin edebî bir gelenek bağlamında ele alınması elbette sorunu daha açık ve anlaģılır hale getirecektir. Ancak Ģu an itibarıyla çarģı esnafının genellikle görsel açıdan konu edildiği bu eserlerde mahbub olarak ele alınmasının daha güçlü delillere ihtiyacı vardır. Bu eserlerde ortalama 40 civarında anılan erkek isminin mahbub olarak kabul edilmesinden ziyade edebî gelenek açısından değerlendirilmesi daha uygun olacaktır. Gazellerde doğrudan erkek isimlerinin kullanıldığı Ģiir sayısı herhangi bir divanın bütünü göz önüne alındığında çok az yer kaplamaktadır. Bu gazellere divanlarda genel olarak 5 ile 20 Ģiir arasında rastlanmaktadır. Bu isimlerin çoğu da redif olarak kullanılmıģtır. Kuvvetli bir nazire geleneğinin olduğu divan Ģiirinde bu isimlerin hangisinin mahbub hangisinin nazire olduğunu tespit etmek ise çok güçtür. (Gönel, 2010: 67) Aynı zamanda kullanılan erkek isimlerinin çoğu peygamber ismidir. ġairler bu yolla telmihte bulunmaktadır (Kırkkılıç, 2007: 268). Dolayısıyla idealize edilen sevgili tipinin baskın olduğu bu yapıda mahbub veya mahbub oldukları varsayılan bu tipler/kiģiler geleneğin gerektirdiği biçimde, idealize edilen sevgiliye ait özelliklerle anlatılmıģtır. KarıĢıklığın temel sebebi bu ayrıntıda gizlidir. Çünkü güzellik unsurlarıyla ortaya konulan genel güzellik algısı, güzel olarak kabul edilen hemen her Ģeyin belli kalıplar içinde tarif ve tavsif edilmesi sonucunu doğurmuģtur. Kendisine âģık olunan Hindu ya da Hristiyan oğlanı kalıplaģmıģ birer tiptir (Schimmel, 2004: 452; Kırkkılıç, 2007: 268). Saki ve muğbeçe gibi ifadeler her ne kadar sevgili ile ilgili olarak kullanılmakta ise de bunları kalıplaģmıģ birer tip olarak ele almak daha doğru olacaktır. Sevgilinin erkek özellikleri göstermesinin bir nedeni de Ġslam saraylarında boy gösteren ve öldürücü sevgili tipine kaynaklık eden Türk gulamlardır. Bunlar savaģçı özellikleri yanında endamlı alımları, çekik gözleri, uzun saçlarıyla Arap ve Fars Ģairlerin dikkatlerini çekmiģtir (Akün, 1994: 416-417). Burada Türk kültürünün de sevgili tipine katkısından bahsetmek yerinde olacaktır. Özellikle uzun saç, badem göz ve ay yüzü bu açıdan ele almak gerekir. Minyatür ve heykellerdeki figürler bu fikri desteklemektedir. Döneme ait çoğu resimde erkek veya kadını ayırt etmek çok güçtür. Bunun yanında Dede Korkut Hikâyeleri nde

218 Hüseyin GÖNEL kadının daima erkeğinin yanında yer aldığı hatta çoğu kez erkek gibi ata bindiği, kılıç kuģandığı, güreģ tuttuğu görülmektedir. Yani kadında erkek özelliklerinin fazlaca görüldüğünü söylemek mümkündür. Kan dökmek, akın yapmak, yağma etmek gibi hususlar da klasik sevgili tipinde var olan özelliklerle benzeģir. Sevgilinin erkek olarak algılanmasında bir diğer sebep de dinin etkisidir. Toplumda aleniyetten kaçınma eğilimi cemiyetin kadına karģı takındığı tutumdan kaynaklanmaktadır. Bir kıza erkek zamiri ile hitap eden Arap Ģaire nedeni sorulduğunda onun kız olduğunu belirtmesinin ayıp olacağını söylemesi (Akün, 1994: 421) bu tutumu açıklamaya yeterlidir. Ġslamiyetin geliģiyle kadın ve kadına ait değerler bir edep ve hayâ mevzuu sayılmaya baģlandı. Bu münasebetle açıktan açığa kadının güzelliğinin ve ziynetlerinin anlatılması toplumsal karģılığı olmayan bir duruma dönüģtü. Bu süreç isim tasrih etmeme ve dolaylı yoldan söyleme (mecaz ve çeģitleri) ile soyutlamaya kadar dayandı. Soyutlanan sevgili artık gerçekliği olmayan bir ideal tipe dönüģtü. Bu dönüģüm esnasında erkek özelliklerine sahip bir yapı da kendini hissettirmeye baģladı. (Gönel, 2010: 63). Soyutlanan ve cansızlaģtırılan sevgili bize daha ziyade çok idealist üsluplardaki heykel veya resimlerdeki gibi sadece güzelliği ve kudretiyle görünür. (Tanpınar, 2006: 26). Bu durum sevgilinin kadın veya erkek olmasından ziyade ideal bir formu yansıtmasından kaynaklanmaktadır. Ġdeal form ise insan güzelliği üzerine bina edilmiģ, stilize edilerek tabiatta olmayan, eģsiz ve benzersiz bir yapıya dönüģtürülmüģtür. Sevgili bahsedilen insana ait özellikleriyle (boy, yüz, göz vb.) resmedilse ortaya çıkacak tablo çok farklı olacaktır. Kaldı ki güzellik unsurlarının benzetilenlerinin çokluğu böyle bir resmin çizilmesine imkân vermeyecektir. Ya da her resimde farklı bir tablo ortaya çıkacaktır (Gönel, 2010: 64). Ġslam kültüründe güzellik timsallerinin erkek oluģu da (Hz. Yusuf vb.) meselenin bir baģka yönüne dikkat çekmektedir. Haddizatında sûfî dilinde ideal insan tipi kadın değil erdemli genç erkek tir (Schimmel, 2004: 445; Gönel, 2010: 65). Bu algının divan Ģiirindeki sevgilinin zaman zaman mahbub suretinde görünmesine neden olduğu söylenebilir. Ayrıca eski Yunan da aģkın erkekler dünyasına ait olduğu, kadının uzun süre üreme amaçlı cinsellikle anıldığını (Çetindağ, 2005: 148) hatırlatmak yerinde olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken husus sevgili daimî olarak mahbub suretinde görünmemektedir. Bu, idealize edilmiģ anonim sevgili tipinin tıpkı diğer istiarelerde olduğu gibi ödünç aldığı özelliklerden biridir. ġairin Hz. Yusuf un güzelliğine iģaret ederek sevgiliye hitap etmesi bu

Divan Şiirinde Sevgiliye Dair 219 algının bir sonucudur. Bâkî nin sevgilinin güzelliğini yüceltme/vurgulama kastında olduğu beyit bu hususa güzel bir örnektir: Seni Yûsufla güzellikde sorarlarsa bana/yûsufı bilmezin ammâ seni ra nâ bilürin. 7 Beyitten hareketle sevgilinin mahbub olduğu/olması gerektiği iddiası yersizdir. Çünkü kasıt güzellik üzerine kurulan kıyasa dayanmaktadır. Son olarak sevgilinin erkek özelliklerinde algılanması hiç Ģüphesiz saray istiaresi yle ilgilidir. Sevgilinin hükümdar oluģuna dair anlayıģın temelinde saray hayatının üç önemli aktivitesi vardır. Çünkü sevgiliye ait imajların büyük çoğunluğu av, savaģ, içki ve eğlence meclislerinden gelmektedir. Bu imajların unsurları ayrıģtırılıp Ģiirin birleģtiği nesnelerden yalıtarak baģlangıçtaki alanlarına yerleģtirirsek, Herat, Tebriz, Hindistan ve Ġstanbul minyatür okullarının bize aktardıklarına benzer, muharip ve genç hükümdar portresi elde ederiz. (Tanpınar, 2004: 260-261). Çünkü genç hükümdar portresine eģlik eden özel aģk hissi iki eģ arasındaki durumdan tamamen farklıdır. Bu iliģki fiziksel sevgiye imkân tanımaz. Sevgilinin iģvesi, cilvesi, kayıtsızlığı hatta haģinliği kaynağını prensi saraylardan ve tebaasından ayıran mesafeden alır. Bu durum âģığın tek ilgili ve acı çeken olduğu tek yanlı aģkı da açıklar (Tanpınar, 2004: 261-262; Andrews, 2009: 118). Sevgili çoğu kez özellikleri bakımından bir sultan ve hükümdar olarak görünür. Bitkiler içinde gül, gezegenler içinde güneģ olarak görülmesi de bu anlayıģın bir uzantısıdır. Sevgiliye ait çizgiler onunla hükümdar tipinin yeryüzünde sadece bir aksi olduğu Allah a kadar çıkar (Tanpınar, 2006: 22-27). Sosyal hayattaki tek padiģah olgusu tasavvufî olarak yorumlanarak eģi benzeri olmayan tek Tanrı ya dönüģür (Kurnaz, 2009: 227). Minyatürlerde padiģah figürünün diğerlerine göre daha büyük çizilmesi onun Allah ın yeryüzündeki halifesi olarak düģünülmesinin etkisiyle de ilgilidir (Aydemir, 2007: 75). Bu yönüyle sevgili tipini en iyi açıklayan imaj sultan-kul etrafında oluģturulan kurgu olarak görünmektedir. Bu imaj tek baģına sevgilinin bütün yönlerini açıklamaya yeterli olmasa da en azından sultan-kul eksenindeki teģbih ve istiarelerin uzun ömürlü oluģunu açıklamaya yardımcı olur. Sonuç olarak idealize edilen sevgili cinsiyet ve uzviyet kaydından uzak plastik bir varlık olarak karģımıza çıkmaktadır. Sevgilinin divan Ģiirinde bu Ģekilde konumlandırılması bilinçli bir tercihtir. Böylece Ģairler onunla beģerî aģktan baģlayarak ilahî aģka 7 Bâkî Divânı G 363/2.

220 Hüseyin GÖNEL kadar olan perdede her türlü ortama ve yoruma müsait anlam derinliğine kavuģmuģlardır. Muhatabın belirsizliği aynı zamanda Ģiire cazibe ve canlılık katmıģtır. BeĢerî sevgili ise kadın ve kadın özellikleri ile anlatılmıģtır. Herkesin gönlündeki manaya ve niyete hitap eden sevgili zamanı ve mekânı aģarak vücuda gelmiģ bir kurgu tiptir. Önemli olan cinsiyeti değil varlığıdır. Zaten her devirde bütün Ģairlerin âģık olduğu sevgilinin baģka türlü olması da düģünülemez. (Gönel, 2010: 70). Görüldüğü gibi sevgili tipi tek bir kaynaktan ya da tek bir anlayıģta beslenmemiģtir. Bu yüzden sevgiliyi bir düģüncenin ürünü veya bir kabulün sonucu olarak değerlendirmemek gerekir. O kolektif Ģuurla yoğrulmuģ anonim bir tiptir. KAYNAKÇA AKÜN, Ömer Faruk (1994) Divan Edebiyatı TDVİA C.9, Ġstanbul ANDREWS, Walter G. (2009) Şiirin Sesi Toplumun Şarkısı, (Çev. Tansel Güney), ĠletiĢim Yayınları, Ġstanbul AYDEMĠR, YaĢar (2007) Edebiyat Medeniyet ĠliĢkisi ve Bu ĠliĢkinin Divan ġairinin Sevgili Tipine Yansıması, Ġstanbul Üniversitesi, I.Uluslararası Klasik Türk Edebiyatı Sempozyumu, Ġstanbul AYVAZOĞLU, BeĢir (1989) İslam Estetiği ve İnsan, Ġstanbul AYVAZOĞLU, BeĢir (1996) Geleneğin Direnişi, Ötüken Yay. Ġstanbul ÇELTĠK, Halil (2008) Divan Sahibi Rumeli Şairlerinin Şiir Dünyası, MEB Yayınları, Ankara ÇETĠNDAĞ, Yusuf (2005) Doğu da Aşk Bir Başkadır, Ġstanbul ERKAL, Abdulkadir (2009) Divan Şiiri Poetikası (17.Yüzyıl), BirleĢik Yay. Ankara GÖNEL, Hüseyin (2010) 15.-16. Yüzyıl Divanlarına Göre Divan ġiirinde Sevgili, YayımlanmamıĢ Doktora Tezi, Gazi Ü. SBE, Ankara KAPLAN, Mehmet (2006) Türk Edebiyatı Üzerine Araştırmalar, Dergâh Yayınları, Ġstanbul KAPLAN, Mehmet (2007) Tip Tahlilleri: Türk Edebiyatında Tipler, Dergâh Yayınları, Ġstanbul

Divan Şiirinde Sevgiliye Dair 221 KIRKKILIÇ, H. Ahmet (2007) Divan ġiirinde Sevgilinin Kimliği, Ġstanbul Üniversitesi, I.Uluslararası Klasik Türk Edebiyatı Sempozyumu, Ġstanbul KOÇ, Turan (2009) İslam Estetiği, ĠSAM Yayınları, Ġstanbul KONYALI, Arif (2008) Mesnevî nin Anahtarı, Rumi Yay. Konya KURNAZ, Cemâl (1997) Çizgi DıĢı Güzeller Türküden Gazele Halk ve Divan Şiirinin Müşterekleri, Akçağ Yay. Ankara KURNAZ, Cemâl (2000) Bütün ġairler Büyük Tek Bir ġiiri OluĢturmak Ġçin Faaliyet GöstermiĢlerdir, İlmi Araştırmalar, S.10, Ġstanbul, s.165-168 KURNAZ, Cemâl (2009) Divan Edebiyatı ve Türk Kimliği Türk Kimliği: Ayvaz Gökdemir'e Armağan-2, Ötüken NeĢriyat, Ġstanbul, s.203-239 KÜÇÜK, Sabahattin (1994) Bâkî Divânı (Tenkitli Basım), Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara MUTAHHARÎ, Murtaza (1997) Hafız da İrfân, Ġnsan Yayınları, Ġstanbul OKUYUCU, Cihan (2006) Divan Edebiyatı Estetiği, LM Yayınları, Ġstanbul PÜRCEVÂDÎ, Nasrullah (1998) Can Esintisi: İslam da Şiir Metafiziği, (Çev. Hicabi Kırlangıç), Ġnsan Yayınları, Ġstanbul SCHĠMMEL, Annemarie (2004) İslam ın Mistik Boyutları, Kabalcı Yayınları, Ġstanbul ġafak, Yakup (2003) Klasik Şiir Üzerine Yazılar, Saye Yayınları, Konya TANPINAR, Ahmet Hamdi (2004) Mücevherlerin Sırrı Derlenmiş, Yazılar, Anket ve Röportajlar, (Haz. Ġlyas Dirin vd.), Yapı Kredi Yay. Ġstanbul TANPINAR, Ahmet Hamdi (2006) XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Yapı Kredi Yayınları, Ġstanbul TARLAN, Ali Nihat (1981) Edebiyat Meseleleri, Ötüken Yay. Ġstanbul TARLAN, Ali Nihat (1998) Fuzûlî Divânı Şerhi, Akçağ Yay. Ankara TULUM, A. Mertol - M. Ali Tanyeri (1977) Nev`î Divânı, Ġstanbul Ünv. Edebiyat Fak. Yayınları, Ġstanbul.

222 Hüseyin GÖNEL ULUDAĞ, Süleyman (1991) AĢk TDVİA C.4, Ġstanbul. UZUN, Mustafa (1991) AĢk TDVİA C.4, Ġstanbul.