TÜRKİYE DEKİ AR-GE HARCAMALARININ ANALİZİ: EKONOMETRİK BİR YAKLAŞIM Arş. Gör. Mustafa KOÇ Sakarya Üniversitesi mustafakoc@sakarya.edu.tr Arş. Gör. Tuğba KOÇ Sakarya Üniversitesi tcekici@sakarya.edu.tr Özet Başlıca görevi teknolojik gelişmelerden faydalanarak devamlı olarak yenilenmeyi sağlamak olan Ar-Ge faaliyetleri ülkeler için ekonomik büyümede sürekliliği sağlayan en önemli güç olarak değerlendirilmektedir. Türkiye de de özellikle 2008 tarihinde yürürlüğe giren Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile birlikte Ar-Ge çalışmalarına yeni bir boyut kazandırılmıştır.. Bu çalışmanın amacı ülkemizdeki Ar-Ge harcamalarının Zivot-Andrews birim kök testi aracılığıyla incelenmesidir. Kullanmış olduğumuz veri seti, Türkiye deki 2000-2015 yılları arasındaki Ar-Ge harcamalarını içermektedir. Bir yapısal kırılmayı dikkate alan yeni nesil birim kök testlerinden olan Zivot-Andrews birim kök testi literatüre bu yeni metodolojik yaklaşımla katkı sağlanacaktır. Test sonuçlarına göre verinin birim köklü çıkması durumunda, Türkiye de Ar-Ge harcamalarının sürdürülebilir olduğu sonucuna ulaşılacak ve önerilerden bahsedilecektir. Anahtar kelime: Ar-Ge harcamaları, sürdürülebilirlik, Türkiye, ekonometri, Jel Kodu: G10, 032, 030, C33 THE ANALYSIS OF R&D EXPENDITURES IN TURKEY: AN ECONOMETRIC APPROACH Abstract Nowadays, importance of R&D expenditures increases as a driving power for development and competition. Increasing R&D staff recruitment, R&D centers and the new technological innovations via the successful R&D management provide power for countries and bring them more advantages places in comparison with their opponents. Especially with the perspective of Supporting the R&D Expenditure Law, R&D activities have gained a new vision in Turkey. The aim of this study is to examine the sustainability of R&D expenditures which gets much more strategic importance in our country day by day. To do this, the long term relation for R&D expenditure will be examined with the data between the period of 2000-2015 in Turkey. In order to contribute to the literature, an econometrics analysis is called Zivot-Andrews unit root test with one structural break will be used. At the end of the analysis, if the data have a unit root, sustainability of R&D expenditures will be decided. Keywords: R&D expenditure, sustainability, Turkey, econometrics Jel Codes: G10, 032, 030, C33 1. GİRİŞ 1980 li yıllardan itibaren sermaye hareketlerinin serbestleşmesi ve globalleşen dünya ile birlikte gerek firmalar gerekse ülkeler, artan rekabete uyum sağlayabilmek için klasik üretim anlayışlarından vazgeçip alternatif kaynaklara yönelmeye başlamışlardır. Günümüzde, İngiliz düşünür Francis Bacon un daha 17. yüzyılın başlarında dile getirdiği Gücün kaynağı bilgidir anlayışının hakim olduğu ve bilginin en önemli sermaye olarak kabul edildiği ülke ekonomileri ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu kapsamda ele alındığında, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının arttırılması ve bunun yazılım dahil yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalar (İTÜ ARI Teknokent, 2015) anlamına gelen Ar-Ge kavramı oldukça önem
kazanmaktadır. Ar-Ge harcamalarının tutarı, yıllık artış oranı, milli gelire oranı, araştırmacı sayısı, alınan patent sayısı, fon kaynakları, yüksek teknolojili malların ihracatı gibi pek çok farklı gösterge Ar-Ge faaliyetleri kapsamında değerlendirilmektedir. Başlıca görevi teknolojik gelişmelerden faydalanarak devamlı olarak yenilenmeyi sağlamak olan Ar-Ge faaliyetleri ülkeler için ekonomik büyümede sürekliliği sağlayan en önemli güç olarak değerlendirilmektedir. İçsel büyüme modellerinin en önemlilerinden olan Romer in modelinde (1986, 1990, 1994) de kanıtlandığı üzere istikrarlı bir kalkınma ancak ülke bünyesinde gerçekleştirilen sürdürülebilir Ar-Ge faaliyetleri sayesinde sağlanabilmektedir. Romer e göre Ar-Ge faaliyetlerinin sürdürülebilir olması bir ülkenin refah düzeyi için kritik bir öneme sahiptir. Türkiye nin bilim ve teknolojide yaklaşık 40 yıllık bir geçmişi olmasına rağmen dünyadaki rekabet ortamında halen daha istenen seviyeye ulaşılmadığı ve ortaya konulan hedeflerin gerçekleştirilemediğini söylemek mümkün olacaktır (www.bursa-smmmo.org.tr, 2015). Uluslararası raporlarda ve yapılan akademik çalışmalarda da sıkça dile getirilen Türkiye nin Ar-Ge faaliyetlerine yeterince önem vermemesi ve bu konuda belli bir istikrarı sağlayamamış olması bir takım tedbirler alınmasını gerekli kılmıştır. Bunlardan en önemlisi 2008 yılında yürürlüğe giren Ar-Ge Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun olmakla birlikte hala daha özellikle özel sektör tarafından sağlanan Ar-Ge desteklerinin diğer ülkeler baz alındığında oldukça düşük seviyede olduğu göze çarpmaktadır. Ünal ve Seçilmiş e göre (2014) Türkiye için Ar-Ge faaliyetleri gelişmiş ülkelerde olması gerekenin aksine önemi tam olarak anlaşılamayan ve hem niceliksel hem de niteliksel olarak geride kalan bir kavramdır. Bu sebepler göz önüne alınarak gerçekleştirilen bu çalışmada Türkiye deki Ar-Ge faaliyetlerinin 2001-2014 yılları arasındaki sürdürülebilirliği incelenmiş olup, veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) veritabanından elde edilmiştir. Verilerin analizinde Zivot-Andrews birim kök testinden faydalanılmıştır. Çalışmanın bundan sonraki bölümlerinde sırasıyla literatür incelemesi, yöntem, bulgular, sonuç ve öneriler kısımlarına yer verilmiştir. 2. LİTERATÜR TARAMASI Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir bir büyümenin varlığından söz edilebilmesi için katma değeri yüksek olan ileri teknoloji ürünlerinin üretilmesi önem kazanmaktadır. Bunun olabilmesi için Ar-Ge faaliyetlerine olan yatırımların da aynı oranda sürdürülebilir olduğundan emin olunması gerekmektedir. Literatürde ülkeler için sağlanan sürdürülebilir Ar-Ge faaliyetinin istikrarlı bir büyüme politikası üzerinde etkili olduğunu kanıtlamış pek çok çalışma mevcuttur. Bu konunun önemini ilk olarak ortaya atan ve akademik çalışmalar yapan Schumpeter (1911) teknik yeniliklerin yayılmasında ve kullanılmasında büyük bir öneme sahip olan Ar-Ge faaliyetlerinin işgücü başına düşen çıktı miktarını arttırarak ülkenin refah düzeyini arttırdığını savunmuştur. Korkmaz (2010) yaptığı çalışmada sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin, yani büyümenin yıllar itibariyle istikrarının, sağlanmasında Ar-Ge faaliyetlerinin itici gücünü araştırmıştır. Türkiye örneği için gerçekleştirilen analizlerde 1990-2008 yıllarını kapsayan Ar-Ge
harcamaları ve gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) harcama değişkenleri dikkate alınmıştır. Johansen eşbütünleşme yöntemi sonucu birim köke sahip olduğu bulunan Ar-Ge çalışmalarının Türkiye için sürdürülebilir olduğu ve uzun dönemde ekonomik büyüme ile nedensellik ilişkisi gösterdiği saptanmıştır. Bilbao ve Rodriguez in (2004) Avrupa Birliği ne üye ülkelerini dikkate alarak yaptıkları çalışmada, sürdürülebilir bir Ar-Ge nin ülkelerin yenilikçi süreçleri üzerinde pozitif etkiler yaratarak ekonomik büyüme sürecini hızlandırdığını kanıtlamışlardır. Altın ve Kaya nın (2009) Türkiye deki Ar-Ge harcamaları ve ekonomik büyüme (GSYH) ilişkisini bulmak için 1990-2005 yılları verilerini kullanarak gerçekleştirdikleri çalışmanın sonuçlarına göre bu iki değişken arasında uzun dönemli bir ilişki bulunmuştur. Modelde kullanılan her iki değişken de eşbütünleşik olduğundan Vector Error Correction (VEC) modelinden faydalanılmıştır. Griffith vd. nin (2004) 12 OECD ülkesi, Sadraoui ve Zina nın (2009) seçilen 23 ülke, Gülmez ve Yardımcıoğlu nun (2012) 21 OECD ülkesi, Genç ve Atasoy un (2010) seçilen 34 ülke için ve Ülkü nün (2004) 20 OECD ülkesi ve 10 OECD üyesi olmayan toplam 30 ülke için panel veri sınamalarını kullanarak yaptıkları farklı çalışmalarda Ar-Ge harcamalarının uzun dönemde sürdürülebilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yine bu iki çalışmanın sonuçlarına göre Ar-Ge ve yurtiçi harcama değişkenleri arasında pozitif bir nedensellik ilişkisinin varlığı da tespit edilmiştir. Her ne kadar literatürde yer alan pek çok çalışmada sürdürülebilir bir Ar-Ge nin kalkınma üzerinde etkisi olduğu kanıtlanmış olsa da, küçük bir kısım çalışma bunun tersi yönünde sonuçlar bulmuştur. Sylwester (2001) 20 OECD ülkesi için çoklu regresyon analizini kullanarak yaptığı ve ekonomik büyüme ve Ar-Ge harcamaları arasındaki ilişkiyi araştırdığı çalışmasında, söz konusu ülkelerde iki değişken arasında herhangi bir ilişki bulamamıştır. Samimi ve Alerasoul (2009) gelişmekte olan 30 ülke için 2000-2006 yılları için yaptıkları ve Ar-Ge harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi araştırdıkları çalışmalarında panel genelinde negatif ve anlamsız bir ilişki bulmuşlardır. Buna sebep olarak özellikle gelişmekte olan ülkelerin Ar-Ge ye yeterince kaynak ayırmamaları gösterilmiştir. Bu sebeple sürdürülebilir bir Ar-Ge yatırımının olup olmadığı Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için hala da araştırılması gereken bir konu haline gelmektedir. 3. YÖNTEM Bu çalışmada Ar-Ge harcamalarının sürdürülebilirliğinin tespitinde Zivot-Andrews (1992) tarafından geliştirilen birim kök testi kullanılmıştır. Ar-Ge harcamaları verileri TÜİK veri tabanından alınmış olup, veriler 2001-2014 yılları arasındaki 14 gözlemden oluşan yıllık verilerdir. Ar-Ge harcamaları değişkeninin bu yıllara ait verilerinin kullanılmasının sebebi, yalnızca bu döneme ait verilerin veri tabanında yer almasıdır. Zivot-Andrews (1992) birim kök testi geleneksel birim kök testlerinden farklı olarak yapısal kırılmaları da dikkate almaktadır. Birim kökün tespitinde üç farklı test istatistiği geliştirilmiştir: Model A:
P P t DU ( ) c P t t 1 t i t i t i 1 Model B: k k * t t 1 t ( ) i t i t i 1 P P t DT c P Model C: k * t t 1 t ( ) t ( ) i t i t i 1 P P DU t DT c P Model A sabitte kırılmayı, Model B trendde kırılmayı ve Model C ise sabit ve trendde kırılmayı incelemektedir. Bu modellerde varsayılan hipotezler şöyledir: H 0 = Seri birim kök içermektedir. H 1 = Seri yapısal kırılmayla birlikte durağandır. Elde edilen test istatistiği, Zivot ve Andrews tarafından oluşturulan kritik değerler ile karşılaştırılır. Eğer test istatistiğinin mutlak değeri, kritik değerlerden küçükse, sıfır hipotezi kabul edilir ve serinin birim köklü olduğu yorumu yapılır. Eğer test istatistiğinin mutlak değeri, kritik değerlerden büyükse sıfır hipotezi reddedilir ve serinin yapısal kırılma altında durağan olduğu yorumu yapılır (Çevik, 2015). Ar-Ge harcamaları değişkenine ait verilerin logaritmik dönüşümleri yapılmış ve analize logaritmik halleriyle devam edilmiştir. 4. BULGULAR Zivot-Andrews birim kök testi yapısal kırılmaları dikkate alan birim kök testlerinden birisidir. Yapısal kırılma tarihi içsel olarak test tarafından ve test istatistiğinden bağımsız olarak belirlenmektedir. Aşağıdaki tabloda Model A ya ait test sonuçları verilmiştir. Tablo 1. Zivot ve Andrews Birim Kök Testi Sonuçları Değişken Ar-Ge Harcamaları Test istatistiği [Olasılık Değeri] -2,504 [0.135] Kritik değerler %1-5,34 %5-4,93
%10-4,58 Yapısal Kırılma Tarihi 2005 Zivot ve Andrews birim kök testi sonuçlarına göre test istatistiği -2,504 olarak tespit edilmiştir. Bu değer mutlak değerce kritik değerlerden küçük olduğu için, sıfır hipotezi kabul edilmiştir. Yani, Ar-Ge harcamaları değişkeni birim kök içermektedir. Yapısal kırılma tarihinin istatistiki olarak bir anlamı yoktur, çünkü Zivot ve Andrews birim kök testinin sıfır hipotezinde yapısal kırılma üzerine bir varsayım yoktur ve yapısal kırılmanın varlığından söz etmez. Sadece alternatif hipotezde serinin durağan olması durumunda yapısal kırılmanın varlığından söz edilebilir. Birim köklü tespit edilen Ar-Ge Harcamaları değişkeni ise bu test istatistiğine göre sürdürülebilirdir. Zivot-Andrews birim kök testi Model A, Model B ve Model C için çalıştırılmış, fakat gözlem sayısının yetersiz olması sebebiyle Model ve Model C için test sonucuna ulaşılamamıştır. 5. SONUÇ VE ÖNERİLER Ar-Ge günümüzün en önemli rekabet unsurlarından birisidir. Ar-Ge ye gereken önemi veren ülkelerin rekabette her zaman bir adım önden gittikleri inkar edilemez bir gerçektir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde halen daha istenen seviyede Ar-Ge faaliyeti yapılamıyor olması bu çalışmanın yapılması için yol gösterici olmuştur. Ülkemizin de gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer aldığı düşünüldüğünde Ar-Ge harcamalarının sürdürülebilirliğinin araştırılması bu çalışmanın önemini ortaya koymaktadır. Sürdürülebilirliğin incelenebilmesi için Zivot-Andrews birim kök testi kullanılmış ve bu test istatistiğine göre Ar-Ge harcamaları değişkeni birim köklü tespit edilmiştir. Zivot-Andrews birim kök testine göre birim köklü tespit edilen Ar-Ge harcamaları değişkeninin sürdürülebilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçlar literatürdeki sonuçlarla da örtüşmekte ve Zivot-Andrews yapısal kırılmalı birim kök testinin geleneksel birim kök testlerinden farklılaşmadığı ortaya çıkmıştır. Her ne kadar yapısal kırılma tarihi 2005 olarak tespit edilmiş olsa da Zivot-Andrews birim kök testinde birim köklü olma durumunda yapısal kırılmadan bahsedilememektedir. Ayrıca gözlem sayısının yetersiz olması sebebiyle trendde kırılmanın varlığının inceleyen Model B ve Model C için test sonucu elde edilememiştir. Çalışmanın kısıtlarından bir tanesi ve en önemlisi veri seti olmuştur. Veri seti yalnızca 14 gözlemden oluşmakta ve yıllık veri şeklindedir. Yapısal kırılmaların tespitinde daha uzun yıllara ait gözlem ve hatta mümkünse aylık ya da haftalık veri gerekmektedir. Veri setinin yıllık olması TÜİK tarafından bu verinin yalnızca yıllık olarak kamuoyuna sunulmasından kaynaklanmaktadır. Bir diğer önemli kısıt ise Zivot-Andrews (1992) birim kök testinin sıfır hipotezinde yapısal kırılmanın yer almamasıdır. Zivot-Andrews birim kök testi yerine Lee ve Strazizich (2003) birim kök testi kullanılabilir. Bu test Zivot testinden farklı olarak sıfır hipotezinde de yapısal
kırılmanın varlığını inceler, ayrıca iki yapısal kırılmaya kadar yapısal kırılmaları da tespit edebilir. Fakat yine ortaya çıkan en önemli husus gözlem sayısının yetersiz olmasından dolayı bu testlerin anlamlı sonuçlar vermemesidir. Bundan sonraki çalışmalarda ilk olarak mümkünse Ar-Ge harcamaları değişkenine ait daha yüksek sayıdaki gözlemi içeren veri setinin elde edilmesi, farklı birim kök testleri vasıtasıyla sürdürülebilirliğinin incelenmesi ve son olarak farklı değişkenler vasıtasıyla farklı model önerileri geliştirilmesi ve Ar-Ge harcamaları değişkenine etki eden diğer faktörlerin tespit edilmesi önerilmektedir. Kaynakça Altın, O., & Kaya, A. (2009). Türkiye'de Ar-Ge Harcamaları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Nedensel İlişkinin Analizi. Ege Akademik Bakış, 9(1), 251-259. Bilbao, O., & Rodriguez, P. (2004). From R&D to Innovation and Economic Growth in the EU. Growth and Change, 35(4), 434-455. Çevik, E. (2015). Ekonometri Kursu Ders Notları. Genç, M., & Atasoy, Y. (2010). Ar-Ge Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Panel Veri Analizi. Bilgi Ekonomisi ve Yönetimi Dergisi, 5(2), 27-34. Griffith, R., Redding, S., & Reenen, J. (2004). Mapping the Two Faces of R&D: Productivity Growth in a Panel of OECD Industries. The Review of Economics and Statistics, 86(4), 883-895. Gülmez, A., & Yardımcıoğlu, F. (2012). OECD Ülkelerinde Ar-Ge Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Panel Eşbütünleşme ve Panel Nedensellik Analizi (1990-2010). Maliye Dergisi(163), 335-353. İTÜ ARI Teknokent. (2015). Ar-Ge Nedir? Mayıs 6, 2016 tarihinde www.ariteknokent.com.tr: http://www.ariteknokent.com.tr/tr/nedir/ar-ge-nedir adresinden alındı Korkmaz, S. (2010). Türkiye de Ar-Ge Yatırımları ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkinin Var Modeli ile Analizi. Journal of Yasar University, 20(5), 3320-3330. Lee, J., & Strazicich, M. (2003). Minimum Lagrange Multiplier Unit Root Test with Two Structural Breaks. Review of Economics and Statistics, 85(4), 1082-1089. Romer, P. (1986). Increasing Returns and Long-Run Growth. Journal of Political Economy, 94(5), 1002-1037. Romer, P. (1990). Endogenous Technological Change. Journal of Political Economy, 98(5), 71-101. Romer, P. (1994). The Origins of Endogenous Growth. Journal of Economic Perspectives(8), 3-22. Sadraoui, T., & Zina, N. (2009). A Dynamic Panel Data Analysis for R&D Cooperation and Economic Growth. International Journal of Foresight and Innovation Policy, 5(4), 218-233. Samimi, A., & Alerasoul, S. (2009). R&D and Economic Growth: New Evidence from Some Developing Countries. Australian Journal of Basic and Applied Sciences, 3(4), 3464-3469. Schumpeter, J. (1911). The Theory of Economic Development. USA: Harvard University Press.
Sylwester, K. (2001). R&D and Economic Growth. Knowledge, Technology,& Policy,, 13(4), 71-84. Ülkü, H. (2004). R&D, Innovation, and Economic Growth: An Empirical Analysis. IMF Working Paper. Ünal, T., & Seçilmiş, N. (2014). Satış Hasılatı Artışında Ar-Ge nin Rolü ve Kârlılığın Ar-Ge Harcamalarına Etkisi: Gaziantep Örneği. Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi(22), 202-210. www.bursa-smmmo.org.tr. (2015). AR-GE harcamalarının önemi ve Türkiye deki durumu. Mayıs 7, 2016 tarihinde http://www.bursa-smmmo.org.tr/yazarlar/makaleler/132age.pdf adresinden alındı Zivot, E., & Andrews, W. (1992). Further Evidence on the Great Crash, the Oil-Price Shock, and the Unit Root Hypothesis. Journal of Business & Economic Statistics, 10(3), 251-270.