Dr. Sertaç Ak Dr. Mustafa Sercan
Çağdaş toplumlarda devlet ile yurttaşlar arasında bir sanal bir toplum sözleşmesi Devlet bu sözleşme ile yurttaşların devlete ve birbirine karşı haklarını güvence altına alır (Toplum Sozleşmesi JJ Rousseau)
Yurttaşlık Hukuku hak kazanımının ve hakkın nasıl kullanılacağının koşullarını tanımlamıştır; Zihinsel yetersizlik, Akıl hastalığı Ayırt etme gücü Yaş küçüklüğü Düşkünlük vb. yetersizlikler gibi durumlarda, kişinin haklarını yargıç gözetiminde güvence altına alınmıştır.
Sağ doğmak şartı ile anne karnına düşüldükten ölünceye kadar, medeni haklardan yararlanma yeteneği Hak ve borçlara sahip olabilme ehliyetidir İki ana prensip vardır * Genellik * Eşitlik
Hak ehliyeti geneldir,yani her insanın din,dil,ırk, renk vb. farklar gözetilmeksizin hak ehliyetine sahiptir.
Her insan hak ehliyetine hiçbir ayrım yapılmaksızın eşittir (Kadın-Erkek). Bu eşitlik hukuk düzeninin sınırları içerisindeki eşitliktir. Her insan hak ehliyetine sahiptir.
Kişinin kendi fiiliyle hak sahibi olabilmesi ve borç altına girebilmesi Hak ehliyeti ile fiil ehliyeti arasındaki sınırı çizmek oldukça güç Her fiil ehliyetine sahip kişi hak ehliyetine sahip iken;her hak ehliyetine sahip kişi fiil ehliyetine sahip değildir. Her insan hak ehliyetine sahiptir ve hak ehliyetinde eşitlik ve genellik vardır. Fiil ehliyeti ise,kişinin kendi fiili ile hak sahibi olabilmesi ve borç altına girebilmesidir (miras vs. alınteri).
Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes, bu Kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir (TMK 13). Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur (TMK 14).
Hukuk acısından tam bir eylem yeterliliği için kişinin üç şart 1. Ayırt etme gücü ( temyiz kudreti) bulunması 2. Ergin (reşit) olması 3. Kısıtlı olmaması gerekir (TMK 14)
Kişinin akla uygun şekilde hareket edebilme, Eylemlerinin neden ve sonuçlarını kavrayabilme (idrak edebilme) yetisine ayırt etme gücü denir. Ceza sorumluluğu kavramı ile her zaman örtüşmez.
Ayırt etme gücünün iki öğesi vardır: İstenç (irade): İsteme ve istediğini yapabilme, istemediğini yapmama yetisi. Kavrayış (idrak): Kişinin eylemlerinin neden ve sonuçlarını değerlendirebilme yetisidir. (Kişinin kavrayışlı (mudrik) sayılabilmesi eylemin tüm sonuçlarını anlaması, bilmesi gerekmez. Edindiği bilgiye göre varmak istediği sonucu bulması ve buna göre hareket edebilmesi yeterlidir.)
1. Akıl Hastalığı 2. Zeka Geriliği veya Akıl Zayıflığı 3. Sarhoşluk 4. Diğer Nedenler
1. Akıl Hastalığı 2. Zeka Geriliği veya Akıl Zayıflığı 3. Sarhoşluk 4. Diğer Nedenler
Akıl hastalığının varlığı, ayırt etme gücünün yokluğunun en kuvvetli muhtemel göstergedir. Akıl hastalığından tıbbi anlamda bir hastalık değil de, niteliği ya da etkileri sonucu ayırt etme gücünü engelleyen bir akıl bozukluğu anlaşılmalıdır. That insanity is a legal concept. It s not a medical or psychiatric term. But despite the fact that insanity is a legal concept, it doesn t mean that someone s not sick. Bu kesin olarak ayırt etme gücünün bulunmadığı sonucuna götürmez. Geçici ya da sürekli akıl bozukluğunun yeterince yoğun olması gerekir.
1. Akıl Hastalığı 2. Zeka Geriliği veya Akıl Zayıflığı 3. Sarhoşluk 4. Diğer Nedenler
Akli yetilerin yeterince gelişmemiş olması(zeka Geriliği) ya da gerilemesinin (Bunama) eylem yeterliliğini etkileyebilmesi için ayırt etme gücünü yok edici nitelikte olması gerekir (TMK 405)
Kişinin akla uygun hareket edebilme, düşünebilme, dış etkilere karşı koyabilme yetisini ortadan kaldırır. Sonuçta da hukuki eylem yeterliliğini olumsuz yönde etkiler (TMK 406)
1. Akıl Hastalığı 2. Zeka Geriliği veya Akıl Zayıflığı 3. Sarhoşluk 4. Diğer Nedenler
Kişinin akla uygun hareket edebilme, düşünebilme, dış etkilere karşı koyabilme yetisini ortadan kaldırır. Sonuçta da hukuki eylem yeterliliğini olumsuz yönde etkiler (TMK 406)
1. Akıl Hastalığı 2. Zeka Geriliği veya Akıl Zayıflığı 3. Sarhoşluk 4. Diğer Nedenler
Hipnotik ya da uyarıcı maddeler kullanma, hipnoz altında olma, ateşli veya epileptik hastalıklarda ortaya çıkan bilinç ve istenç bozuklukları, uyurgezerlik, aşırı hiddet, sabit fikirler (TMK 406)
Velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır. Görevlerini yaparlarken vesayeti gerektiren böyle bir halin varlığını öğrenen nüfus memurları, idari makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar. (TMK 404)
Bugün Geçmiş Gelecekte
Tam Yeterliler Kısıtlı Yeterliler Kısıtlı Yetersizler Tam Yetersizler
Tam Yeterliler Kısıtlı Yeterliler Kısıtlı Yetersizler Tam Yetersizler
Bu gruptaki kişiler ergin, ayırt etme gücü bulunan ve herhangi bir nedenle kısıtlı olamayan kişilerdir. Kural olarak tek başlarına bütün hukuksal işleri tek başlarına yapmaya yetkilidirler, hukuka aykırı eylemlerinden tam olarak sorumludurlar.
Tam Yeterliler Kısıtlı Yeterliler Kısıtlı Yetersizler Tam Yetersizler
Kendilerine yasal danışman atanan kimseler bu kümeye girer. Bunlar ergin ve ayırt etme gücü yerinde olan, kısıtlı da olmayan kişilerdir. Yani eylem yeterliliğinin üç koşulunu da taşırlar. Kendi özellikleri yönünden tam yeterliler gibidir. Farklı olarak bunların yaptıkları bazı hukuksal işlemlerin geçerli olabilmesi için, kendilerine mahkemece atanmış bulunan danışmanın ve görevli mahkemenin onayı gerekir.
Tam Yeterliler Kısıtlı Yeterliler Kısıtlı Yetersizler Tam Yetersizler
Ayırt etme gücü olan küçükler ve ayırt etme gücü yerinde olan kısıtlılardır. Yasa bu kişilerin ayırt etme güçlerinin yerinde yani yaptıkları eylemlerin sonuclarını kestirebilecek durumda olmalarını göz önünde tutarak bazı işlemleri yapabileceklerini kabul etmiştir (TMK 301, 344, 359)
Tam Yeterliler Kısıtlı Yeterliler Kısıtlı Yetersizler Tam Yetersizler
Ayırt etme gücü olmayan kişilerdir. Tek başlarına hiçbir hukuksal işlem yapamazlar. Kural olarak hukuka aykırı işlemlerinden sorumlu tutulmazlar
Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. ( TMK 405)
Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır. Bir kimse dinlenilmeden savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı, kötü yönetimi veya isteği sebebiyle kısıtlanamaz. (TMK 406)
Bir yıl veya daha uzun sureli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her ergin kısıtlanır. Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür (TMK 407)
Yaşlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanmasını isteyebilir (TMK 408)
Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Hakim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir. (TMK 409)
1- Kişinin bir seçim yaptığına ya da yapması gerektiğine ilişkin farkındalığı; 2- Kişinin var olan fırsatları ve bunların yarar ve zararlarını anlama yetisi; 3- Kişinin konuyla ilgili etmenleri anlayabilme, göz önüne alabilme (bilişim) kapasitesi; 4- Karar vermeye ilişkin sanrı ve varsanı gibi herhangi bir patolojik algı veya inancın olmaması;
5- Şiddetli panik, depresyon, öfori, emosyonel kararsızlık gibi her hangi bir durumun olmaması; 6- Bir başkasına bağımlılık inancı gibi patolojik herhangi bir ilişkinin olmaması; 7- Karşı konulmaz öfke gibi herhangi bir durumun ya da patolojik motivasyonel bir baskının olmaması; 8- Başkalarının karara etkisine ve genel toplumsal tavra yönelik bir farkında olma ve bu kararlardan vazgeçerse bunu neden yaptığının farkında olması, bilmesi.
Ayırt etme gücüne sahip olmayanlar evlenemez (TMK 125). Kısıtlı, yasal temsilcisinin izni olmadıkça evlenemez (TMK 127). Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbi sakınca bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla anlaşılmadıkça evlenemezler (TMK 133).
Aşağıdaki hallerde evlenme mutlak butlanla gecersizdir: Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması, (TMK 145) Ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını yalnız ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir (TMK 147)
Vesayet altına alınmasını gerektirir bir durumu olup olmadığının saptanması Yapılacak bir hukuki işlemle ilgili eylem yeterliğinin bulunup bulunmadığının saptanması Yapmış olduğu bir işlem sonrasında, işlem anında hukuki eylem yeterliliğinin tam ya da eksik olup olmadığının saptanması
Kişinin bilinen bir akıl hastalığı ya da zayıflığı varsa, evlenebilip evlenemeyeceğinin saptanması Eşlerden birinde akıl hastalığı bulunması nedeniyle öbür eşin boşanmak istemesi durumunda Bir evlilik gerçekleşmiş ancak daha sonra psikiyatrik değerlendirme gerektiren bir durum iddiası ile evliliğin iptali davası açılmışsa, evlenme sırasındaki psikiyatrik durumun saptanması
Mal-mülk odaklı kurgulanmış Tedavi için onam verebilme Yazılı olmayan hallerde hastamız lehine davranma
Sabrınız için teşekkürler Dr. Sertaç Ak