DEDE KORKUT TA TÜRK DESTANLARI VE HALK HİKÂYELERİNDE OĞUZ UYKUSU *

Benzer belgeler
BENDEN SELAM OLSUN BOLU BEYİ'NE

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

ÖZGEÇMİŞ. Yasemin ERTEK MORKOÇ

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

ÖZGEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş

DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

UYGUR TÜREYİŞ EFSANESİ NDEN HAREKETLE KIZ KUMU EFSANESİNDE MİT-RİTÜEL İLİŞKİSİ *

TÜRKİYE DE SİBİRYA TÜRK TOPLULUKLARININ HALK EDEBİYATI HAKKINDA YAPILMIŞ ÇALIŞMALAR ÜZERİNE BİR BİBLİYOGRAFYA DENEMESİ

DAVUTOĞLU SÜLEYMAN HİKÂYESİ

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı Salahaddin BEKKİ İletişim Bilgileri AEÜ Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Adres Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

ÖZGEÇMİŞ. Ekim Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Mimar Sinan Üniversitesi 1991 Marmara Üniversitesi 1994

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

Yard. Doç. Dr. Ali AHMETBEYOĞLU

ASıL ADı KITAB-ı DEDE KORKUT ALÂ LISAN-ı TAIFE-I OĞUZAN (OĞUZLARıN DILIYLE DEDE KORKUT KITABı)

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

eselia da Iolkos şehrinin kralı Pelias tahtını abisi Aison dan gasp etmiştir. Aison un bir erkek evladı dünyaya gelince, zalim Pelias çocuğun

Prof.Dr. Naciye Yildiz Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Völümü

FOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15)

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Ders Adı : TÜRK HALK EDEBİYATI III Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

Türk Destanlarında Kardeşlik Üzerine Bir Değerlendirme: Şakir- Şakirat ve Segrek-Eğrek Örneği Derya ÖZCAN *

Kerem Efe Ö.: Aydınlık olduğunda çiçekler büyür, karanlık olduğunda da çiçekler büyüyemez. Hep karanlık olursa da hiç çiçek açmaz.

İ.Ö 100 Temel Eser. Kategori: Şiir Salı, 11 Ağustos :32 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF. Çanakkale içinde aynalı çarşı

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. vii GİRİŞ / 1 ÇOCUK VE KİTAPLARI / 17

PROF. DR. BİLGE SEYİDOĞLU'NUN ÖZGEÇMİŞİ VE YAYINLARI

HİKÂYE (ÖYKÜ) Tarihçe ve İlkler Dede Korkut (Korkut Ata) Kimdir? Dede Korkut Hikâyeleri ve Eğitim Araştırma Sonuçları Yararlanılan Kaynaklar

HALK ANLATILARININ TEŞEKKÜLÜNDE GELENEĞİN ROLÜ: NAZİĞİM DESTANI VE GÜLNAZİK TÜRKÜSÜ ÖRNEĞİ * Mustafa GÜLTEKİN ** ÖZET

3. Yazma Becerileri Sempozyumu

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri

FOLKLOR ARŞİVİ'NİN BUGÜNKÜ DURUMU

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

PROF.DR. MUSTAFA İSEN İN ÖZGEÇMİŞİ VE ESERLERİ

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

tellidetay.wordpress.com

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

Savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi gibi konuları destansı ve abartılı bir anlatımla işleyen şiirlerdir.

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Ünitemi Planlama. Modül 2

6. YÖNETİLEN YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA TEZLERİ 6.1. YÜKSEK LİSANS TEZLERİ

2015, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A. Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali YOLCU 1

Yayın no: 110 ÇOCUKLAR İÇİN OSMANLI TARİHİ-2

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

Vatan istilacılarına isyan edenlerin kırık utangaç hali, benim için, ibadetle olanların sert ve dik tavırlarından iyidir.

TÜRKÇE PAMUK DEDE soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. 1) Aşağıdakilerden hangisi Pamuk dede nin yaptığı işlerden birisi değildir?

PROF. DR. ENSAR ASLAN HAYATI VE ESERLERİ

Doç. Dr. Ahmet Özcan Çerkeş-ÇANKIRI da doğdu. İlkokulu Elazığ, ortaokulu Kars, lise öğrenimini Antakya da tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil ve

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

DİKTE METNİ 1 DİKTE METNİ 2

EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI DEVAMSIZLIKTAN KALAN ÖĞRENCİ LİSTESİ

Halk Hikâyesi Olarak. Ferhad ile Şirin. Yrd. Doç. Dr. Ömer Yılar

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

ÖZGEÇMİŞ. : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. : :

türk mitolojisi kaynakçası

ÖZ GEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Tablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN /4508.

Prof. Dr. Bilge Seyidoğlu Atatürk Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile (2 Ağustos 2008 Erzurum Havalimanı)

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

temlerini işlediği şiirlerinden bazıları: Yol Düşüncesi, Sessiz Gemi, Rintlerin Akşamı, Ufuklar, Mehlika Sultan.

gösteren gösterilen biçim anlam

İnci Hoca TANZİMAT EDEBİYATI I. DÖNEM

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies. Celal Bayar dan İsmail Efe ye Bir Mektup

ÖZGEÇMİŞ KİMLİK BİLGİLERİ

DİCLE ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ cilt XIII, sayı 2, 2011/2

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

Uluslararası Dede Korkut Konferansı

MALTEPE SİHİRLİ GEMİLER ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ 3 YAŞ

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARADENİZ ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Okudum harfini zihnim dolandı Yaralarım göz göz oldu sulandı Baktım çar köşede kadeh dolandı Nüş ettim pirlerin badesin tek tek

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

T.C. GÜMÜŞHANE VALİLİĞİ Merkez Mareşal Çakmak Sosyal Bilimler Lisesi Müdürlüğü

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

1973 (PHD) Turkish Folklore ( Elazıg Folktales) Faculty of Letters and Science, Atatürk Üniversity, Erzurum

Dr.Öğr.Üyesi ÜNSAL YILMAZ YEŞİLDAL

I- TARİHSEL SÜREÇ. Eski Türk Şiirine Kısa Bir Bakış/Mehmet Ölmez. pan Şiirini Tanıyor muyuz?/iskender Pala. Tekke Şiiri/Hasan Kavruk

ÖZ GEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Oğuzhan KARABURGU 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu:

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Selçuk Üniversitesi Y. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Cumhuriyet Üniversitesi

Transkript:

1 DEDE KORKUT TA TÜRK DESTANLARI VE HALK HİKÂYELERİNDE OĞUZ UYKUSU * Dr. Doğan KAYA Dede Korkut Kitabındaki, Kanturalı boyunda şöyle bir ifade vardır: O zamanda Oğuz yiğitlerine ne kaza gelse uykudan gelirdi. İster istemez bu söz bizi, konu ile ilgili olarak, destanlarda ve halk hikâyelerinde uykuya dalma motifinin yer alıp almadığı düşüncesine götürmektedir. Acaba, Türk kültüründe kahramanın uyuya kalması ve bunun sonrasında başına neler gelmektedir ve boyutları nelerdir? Yapı, muhteva ve fonksiyonları itibariyle Türk halk edebiyatında oldukça önemli gördüğümüz anlatım türleri (mitoloji, masal, destan, halk hikâyesi, efsane ve menkıbe) içinde uykuya dalma motifi ne ölçüde yer almaktadır ve hangi cepheleri ile karşımıza çıkmaktadır? Bu başlı başına bir tez olabilecek uyuya kalma motifini biraz sınırlandırıp bazı destan ve halk hikâyeleri içinde tespit etmeye çalıştık. Çalışmalarımız sırasında gördük ki Oğuz uykusu / uyuyakalma / uykuya yatma konusu üzerinde çalışılması ve bilim âlemine duyurulması gereken bir konudur. Anahtar kelimeler: Dede Korkut, Destan, Halk Hikâyesi, uyuya kalm "Oğuz sleep" in Dede Korkut, Turkish Epics and Folk Stories In story of Kanturalı in Dede Korkut book, there is an expression: "At those times, whichever accident occurs on Oğuz men, the reason was the sleep." Necessarily, it is thought whether there is sleeping or drifting off motif in Turkish epics and folk stories. What and which way does come over to the hero in Turkish culture when and after he drifts off? Within oral genres (mythology, fairy tale, epic, folk story, legend and saga), which have so significant role in Turkish folk literature in terms of both structure, content and function, in what extent drifting off motif is seen and with which ways does it occur? Due to the fact that drifting off motif can be the subject of a thesis, it has been limited and determined in a few epics and folk stories in this study. As one of the results of * III. Uluslararası Türk Dünyası Kültür Kongresi Dede Korkut ve Türk Dünyası Sempozyumu, Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, Çeşme- İzmir, 19-23 Ekim 2015. (Bildiri olarak sunulmuştur.

2 the study it can be said that Oğuz sleep / sleeping / drifting off is an important subject on which should be studied. Keywords: Dede Korkut, Epic, Folk Story, sleeping < Dede Korkut Kitabındaki, Kanturalı boyunda şöyle bir ifade vardır: O zamanda Oğuz yiğitlerine ne kaza gelse uykudan gelirdi. İster istemez bu söz bizi, konu ile ilgili olarak, destanlarda ve halk hikâyelerinde uykuya dalma motifinin yer alıp almadığı düşüncesine götürmektedir. Acaba, Türk kültüründe kahramanın uyuya kalması ve bunun sonrasında başına neler gelmektedir ve boyutları nelerdir? Yapı, muhteva ve fonksiyonları itibariyle Türk halk edebiyatında oldukça önemli gördüğümüz anlatım türleri (mitoloji, masal, destan, halk hikâyesi, efsane ve menkıbe) içinde uykuya dalma motifi ne ölçüde yer almaktadır ve hangi cepheleri ile karşımıza çıkmaktadır? Malum olduğu üzere uyku, küçük ölüm olarak nitelendirilmiştir. Bir bakıma uyku bir teslimiyettir. Hele bu Oğuzlardaki gibi yorgunluklar sebebiyle yedi gün sürerse, sonu esarete ve felâketlere yol açabilmiştir. (Büyükcengiz 2014: 32) Boratav ın Oğuz Uykusu tabiriyle ilgili olarak şu tespitte bulunmuştur: Uykunun "küçük ölüm" sayılması eski Oğuz geleneklerinde yaşardı; günlerce sürdüğü için küçük ölüm ve Oğuz yiğitlerinin, çoğu kez, tutsak olmalarına yol açan bu çeşit uykuya "Oğuz uykusu" da derlerdi; bu deyim, "uyuz uykusu" biçiminde bozularak, Anadolu Yörüklerinin masallarına kadar erişmiştir. (Boratav 1999: 28) Uygur bilim adamı Alimcan İnayet, bir görüşmemizde, Uygur kültüründe derin uyku için süt uykusu ifadesinin kullanıldığını, Oğuz sözünün bir anlamının da süt olduğunu söylemiştir. Nitekim Anadolu da doğum yapan inek, koyun ve keçinin ilk sütüne ağız / ağuz / avuz / uğuz denilir. Bu durumda Oğuz uykusu ile süt uykusu arasında bir yakınlığın var olduğu da otaya çıkmaktadır. Biz bu çalışmamızda söz konusu hususları aydınlığa kavuşturmaya çalıştık. Çok kapsamlı bir konu olması hasebiyle bu uyuya kalma motifini biraz sınırlandırıp bazı destan ve halk hikâyeleri içinde tespit etmeye çalıştık. Çünkü Oğuz uykusu / uyuyakalma / uykuya yatma motifiyle ilgili olarak bugüne kadar pek çalışma yapılmadığı için ilk adımın atılması gerekiyordu. Klasik şairlerimizden Bâlî bir gazelinde şöyle demektedir: Hab-ı nâz-ı gözünün Bâlî ye bir şîve mi yâ Dîde-i baht-ı siyahun Oğuz uykusu mudur (Sinan 2004: 181-182)

3 Oğuz uykusu ifadesi, Türk destanlarında ve hikâyelerinde özellikle de Dede Korkut ta karşımıza çıkan bir sözdür. Anadolu nun bazı yörelerinde bugün çok derin uyku için Oğuz uykusu, Oğuz uykusuna yatmak Oğuz uykusu mu uyudun? gibi sözler kullanılır. Bunun yanında Türk Milletinin Oğuz uykusu gibi çok güzel uyurum. kullanımı da karşımıza çıkar. Oğuz uykusu kullanımı ile ilgili olarak Pertev Naili Boratav, Gülşen İnci Yılmaz, H. B. Paksoy gibi araştırmacılar da daha önce dikkati çekmişlerdir. (Boratav, 2012: 110) Nedir bu Oğuz uykusu? Düşmanın, kahramanı uykuda basıp onu ele geçirmesine mukabil destan ve halk hikâyelerimizde Türk kahramanın düşmanı uykuda basmasıyla ilgili tek bir örnek bile göremeyiz. Başta destanlarımızdan Oğuz, Manas, Şu, Köroğlu, Alpamış Han Orba, Ural Batır vs gibi destanlarda, menkıbevi ve destanî eserlerimizde (Hz. Ali nin Haverzemin cenkleri, Eba Müslim Horasanî, Muhammed Hanefi, Battal Gazi, Danişmendgazi<) ve halk hikâyelerimizin tamamında kahramanları uyuyan düşmanı basarken göremeyiz. Hatta Hz. Ali, uyumakta olan ejderhaya dahi saldırmamıştır. (Mattei 2004: 42) Ancak, kimi masal ve hikâyelerde, kahramanın 40 günlük uykuya yatan ejderhanın veya devin bu halini fırsat bilip kaçması yahut gizli hazineyi ele geçirmesi ile karşılaşırız. Oğuz uykusu bir bakıma batırlık, bahadırlık uykusudur. Karamanın uykuya alması boşuna değildir. Destan, Dede Korkut ta, halk hikâyelerinde, Köroğlu kollarında, meddah ve koçakların hikâyelerinde bu motif sık kaşımıza çıkar. Aşağıda sıraladığımız eserlerde görüleceği üzere kahramanların uykuya dalması genellikle yorgunluk sonrası vuku bulmaktadır. Maaday Kara, birgün derin bir uykuya dalınca, sahipsiz kalan hayvanların her biri etrafa yayılır, halkı da aniden ortadan kaybolur. Maaday Kara nın hanımı Altın Targa, bu durumdan rahatsız olur ve eşini uyandırmaya karar verir. Uykusundan uyanan Maaday-Kara, hemen bahadırlık elbisesini kuşanarak, dört tarafa dağılmış olan halkını ve hayvanlarını toplamak için yola çıkar.(bekki 2007) Alp Manaş, Ak Kağan ile savaştayken yorgunluktan uyuyakalır. Düşman onu zincirlerle bağlayıp bir kuyuya atar. Alp Manaş, kuyuda dokuz ay uyur ve uyandığında bağlı olduğunu görünce hayıflanır. (Ergun 1998: 143-151) Dede Korkut kitabının farklı boylarında da uyuyakalma motifi görülür. Kanturalı derin uykuya geçince Selcen Hatun, başına belâ geleceğini tahmin eder. Kan Turalı'nın atının koşumlarını takar, kendisi de giyimini giyip mızrağını eline alıp yüksek bir yere çıkar. (Ergin 1969:149-150) Uşun Koca Oğlu Segrek boyunda Segrek, düşman elinde olan ağabeyi Eğrek i kurtarmak için yola düşer. Epey yol aldıktan sonra yorgun düşer, yatıp uyur. Bir casus bunu Tekür e bildirir. Tekür, Seyrek in üstüne altmış kâfir gönderir. Atı, Seyrek i uyandırır. Seyrek altmış kâfiri tepeler, kaleye sokar. Tekrar uykuya dalar. Tekür bu defa da yüz atlı gönderir. Atı, yine Seyrek i uyandırır. Seyrek yüz kâfiri de tepeler. Tekür, çare olarak. Eğrek i Segrek in karşısına çıkarmayı

4 düşünür. Eğrek, uyumakta olan Seyrek in kopuzunu alır ve kopuz çalarak onu uyandırır. Karşılıklı söyleşirler. Birbirleri ile kardeş olduklarını anlarlar. (Ergin 1969: 214) Salur Kazan ı gözünü uyku bürür, sanki küçücük ölüm tutar ve uyur. Casus gelip bunu, Tekür e bildirir. Tekür de hemen askerini toplar, bunların üzerine gelir, yirmi beş bey şehit ederler. Kazan'ı da yakalayıp bir arabaya elini ayağını sımsıkı bağlayıp götürürler. (Ergin 1969: 216-230) Uyuya kalma motifi Köroğlu kollarında da karşımıza çıkar. Ayvaz ın Esir Olması kolunda Ayvaz girdiği bahçede kürsülerden birine oturur ve biraz sonra yorgunluktan uyuyakalır. Meğer o bahçe, Dolu Bey in bahçesidir. Dolu Bey, uzaktan bahçesinde biri olduğunu görür ve adamlarına gidip onu yakalamalarını emreder. Adamlar gelip, Ayvaz ı uykudayken bağlarlar. ( Korkmaz 2003: 273-287) Durna Teli kolunda Ayvaz, Demircioğlu ve Belli / Benli Ahmet, bir-beş-on beş derken bir saat içinde çok sayıda turna avlarlar. Karınlarını onların etleriyle doyurduktan sonra üçü de derin bir uykuya geçerler. Belli Ahmet ve Demircioğlu Kırat ın kişnemesi uyanırlar. Uyandıklarında etraflarının askerin sardığını görürler. Demircioğlu Ayvaz ı uyandırmaya çalışır. Seslenir, silkeler sonuç alamaz. O vakit sazına el atar ve onu deyişle uyandırır. (Tehmasib 2005: 115-137) İstanbul Seferi kolunda Koroğlu, geceyi uykusuz geçirir. Nigar Hanım a tenbihte bulunup başını onun dizine koyup derin bir uykaya dalar. Aradan bir az zaman geçer. Kırat ayakları ile yere eşeler. Nigâr onun hareketlerinden düşmanın geldiğini anlar ve Köroğlu nu uyandırır. (Tehmasib 2005: 24-46) Uyuya kalma motifi kimi halk hikâyelerinde de görülen bir motiftir. Elif ile Mahmut hikâyesinde iki yerde görülür. Sihirli küpüne atlayan kadın, Elif ile Mahmut un bulunduğu sarayın önüne gelir. Avdan dönen Mahmud, kadına acır ve saraya alır. Kadın, Mahmut uykuda iken palasını kuyuya atar ve kızı da alır bir gül bahçesine götürür. Mahmud un palası kırk gün içinde kınına girmezse, ölecektir. Mahmut un yarenleri palayı kuyudan çıkarır. Mahmut gider cadıyı öldürür ve sevdiğini alır. (Hikâyet-i Mahmud ile Elif 1909: 17) Hikâyenin başka bir yerinde de Mahmut, Elif i, Padişah Ezderhan ın sarayından kaçırır. Padişah onların ardından ordu sevk etse de Mahmut orduyu yenmeyi başarır. Yola devam ederken uykuları gelen âşıklar uyumak için dururlar. Konakladıkları bu yerler haramilerin mekânıdır. Bunlar uyurken haramiler gelerek Mahmut u kuyuya atarlar, kılıcını da alıp Elif i de haramibaşına götürürler. (Hikâyet-i Mahmud ile Elif 1909: 38)) Şah İsmail hikâyesinde Arabüzengi, Şah İsmail ile Gülizar ın uyuyup dinlenmeleri gerektiğini söyler. Yorgun olan iki sevgili uyurlar. Arabüzengi onların başında nöbetçi olur. O sırada onların ardına düşen Hint askerleri gelir.

5 Âşıkları uyandırmaya kıyamayan Arabüzengi, düşmanlarla tek başına savaşır ve askerleri yener. Şah İsmail uyanınca meydanın Hint askerlerinin ölüsü ile dolu olduğunu görür. (Faruk Çolak, 1994) Güzel Ahmet hikâyesinde yorgunluktan üç gün uyuyakalır. Onu ancak kişneyerek ve yerleri eşerek atı uyandırır. Ahmet, uyandığında yanında kırk atlıyı da bulamaz. (Hekimoğlu 1996: 40-53) Âşık Şenlik in tasnif ettiği Latif Şah hikâyesinde Lâtif Şah, Esmer Han la memleketine dönerken yorgunluktan uyuya kalır. Bu sırada tozu dumana katarak düşman askeri gelir. (Kaya 2012: 194-195. Yakın zamanın destanlarından Kaçak Nebi de de Nebi bir seferinde uyuya kalır. Nebi nin düşmanlar onun peşindedir. Durumu gören Bozat, sahibini uyandırmaya çalışır. Başı üzerinde kişnemeye, gözünden yaş akıtarak yeri eşmeye başlar ve sonunda Nebi yi uyandırmaya muvaffak olur. (Nebiyev 1977: 41-86) Uykuya dalma motifi başka kültürlerde de karşımıza çıkar. Hint Destanı Romayana'da, kahraman Kumbhakarna günler boyu süren uykuya dalar, uyandığında, acıktığı için karnını doyurup tekrar derin uykuya dalar. Yunan mitolojisinde Hera, Zeus u baştan çıkarmak için yanına gider ve onu uyutmayı başarır. Bunu fırsat bilen Poseidon Akaların yardımına gider. (http://turklive.net/v2/edebiyat/destanlar) Gılgamış, Utnapiştim den genç kalmanın sırrını öğrenmek ister. O da bunun sırrının denizin diplerinde bulunan bir bitkide olduğunu söyler Gılgamış otu denizden çıkarır ancak yorgunluktan uyuya kalır. O sırada bir yılan bu otu yutar.(http://nedir.antoloji.com/gilgamis-destani) Uyku efsanesi denildiğinde en önce akla gelen anlatı da Ashab-ı Kehf kıssasıdır. Pek çok kültürde yer alan ve Yedi Uyurlar olarak da bilinen bu anlatıya göre hadise Roma İmparatoru Decius zamanında cereyan emişti. Putperest inancının olduğu devirde Allah a inanmış 7 kişi (Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Tebernuş, Şazenuş ve Kefeştetayuş), baskılar karşısında bir mağaraya saklanmıştır. Yanlarında bir de köpek (Kıtmir) vardır. Mağarada 309 yıl uyuyup, 375 yılında Kral Teodus zamanında uyanmışlardır. (Kaya 2010: 71) Uyuyakalma motifi, meddah hikâyelerinde de görülür. Sözgelişi Hikâye-i Şah Sayda da Arslan Lala ve Şah Sayda aylarca yolculuk ederler ve sonunda Şah Sayda Kırk Saçlı Muhayyer in korosunda yorgunluktan uyuyakalır. Arslan Lala, kendilerini oradan kovmak isteyen kişinin kulaklarını kesip eline verir. Şah Sayda uyanınca da olanları ona anlatır. (Öztelli 1979: 87-122) Örneklerini verdiğimiz bu eserlere göz gezdirdiğimizde şu hususların ortaya çıktığını görürüz: *Kahraman çok yorulması sonucu derin uykuya dalar.

6 *Kahramanı eşi (Maaday Kara, Lâtif Şah) yahut atı (Uşun Koca Oğlu Segrek, Köroğlu nun Durna Teli, Köroğlu nun İstanbul Seferi, Güzel Ahmet, Kaçak Nebi) uyandırmaya çalışır. *Uykudan uyandırma bazen saz ile olur. (Uşun Koca Oğlu Segrek, Köroğlu nun Durna Teli) *Kahraman uyanınca atını ve silahlarını hazırlayıp düşmanın karşısına dikilir. (Maaday Kara,) *Kahraman uyurken yanındaki sevgilisi (Kanturalı), eşi (Şah İsmail) veya arkadaşı (Hikâye-i Şah Sayda) onu korur. *Kahraman uykudayken esir edilir. (Salur Kazan, Ayvaz ın Esir Olması) *Kahraman yakalanıp kuyuya atılır. (Elif ile Mahmut) *Kahramanın silahı elinden alınır. (Elif ile Mahmut) *Kahraman kendi kendine uyanır. (Alp Manaş) *Kahraman üç gün (Güzel Ahmet) veya dokuz ay uyur (Alp Manaş) Her ne kadar uyku beden için zaruri bir ihtiyaçsa da fert ve millet için uyanık olma hali daha önemlidir. Bu bakımdan Hıdrellez de insanlarımız uyumaktan kaçınırlar. Çünkü kişi o gün uyursa bütün bir yıl uyuyamaz ve işleri iyi gitmez. (Duvarcı 2102: 504) Sıraladığımız bütün bu hususlar, aslında bizlere verilmek istenen mesajları ihtiva eder. Bunlarla aslında, gerek ferdin gerekse milletin uyanık olması arzu edilir ve bilhassa dinamik, kararlı, uyanık, şuurla ve temkinli olmalarına işaret edilir. Nitekim Namık Kemal de Hürriyet Kasidesinde; Kilâb-ı zulme kaldı gezdiğin nazende sahralar Uyan ey yâreli şîr-i jeyân bu hâb-ı gafletten diyerek gaflet uykusundaki milleti ikaz etme gereği uymuştur. Efsanelerin, destanların, halk hikâyelerinin, masalların ve diğer anlatı türlerinin aslî vazifeleri de ikaz, ders, tembih, öğüt değil midir? İlim adamından avamdaki ferdine kadar millete düşen vazife de bu anlatı türlerinden yeterince istifade etmek ve onları yaşatmak olmalıdır. Nitekim günümüz âşıklarından Osman Feymanî Türk milletini gaflet uykusundan şu şekilde uyandırmaya çalışır: Ne zaman uyanır, şu bizim millet, Uykudan, anamız ağlayınca mı? Uyansa da fayda etmez o zaman, Kanlar oluk oluk çağlayınca mı? Yadlar, yakamıza el uzattılar,

7 Tut diye, dikenli dal uzattılar, Türk e, Atatürk e, dil uzattılar, Al bayrağım, kara ağlayınca mı? FEYMANÎ kırdılar, olu omuzdan, Anlayan kalmamış, sözden rumuzdan, Kızılhaç dağıyla, sol böğrümüzden, Kızdırıp kızdırıp ağlayınca mı? Kaynakça: AHUNDOV Ehliman (2005). Azerbaycan Dastanlari Beş Cildde, Azerbaycan Elmler Akademiyası Neşriyyatı, Bakı, C. III, s. 123-158. BEKKI Salahaddin (2007). Maaday Kara, Manas Yayıncılık, Elazığ. BORATAV Pertev Naili (1999). 100 Soruda Türk Folkloru, Gerçek Yayınevi, İstanbul. BORATAV Pertev Naili (2012). Türk Mitolojisi Oğuzların- Anadolu, Azerbaycan ve Türkmenistan Türklerinin Mitolojisi, Bilgesu Yayıncılık, Ankara., s. 110. BÜYÜKCENGIZ Aysun (Ekim 2014). Uyku Folkloru ODTÜ lüler Bülteni, S. 243, Çolak, Faruk (1994). Şah İsmail Hikâyesi Üzerine Mukayaseli Bir Araştırma, Kayseri,, (E. Ü. Sos. Bil. Enst. Basılmamış Doktora Tezi). DUVARCI Ayşe (2102). "Uyku Folkloru", Prof. Dr. Mine Mengi Adına Türkoloji Sempozyumu (20-22 Ekim 2011) Bildirileri, Adana, s. 504. ERGİN Muharrem (1969). Dede Korkut Kitabı, Devlet Kitapları, İstanbul,, s. 149-150. ERGUN Metin (1998). Altay Türklerinin Kahramanlık Destanı Alıp Manaş, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, s. 143-151. HEKIMOĞLU Güzide Öztürk (1996). Kadirli Yöresi Hikâye ve Masalları, Sivas,, 193 s. 40-53 (Basılmamış Lisans Tezi). Hikâyet-i Mahmud ile Elif (R. 1325 (M. 1909). Raif Efendi Matbaası, İstanbul, 48 s. http://nedir.antoloji.com/gilgamis-destani (7.7.2015) http://turklive.net/v2/edebiyat/destanlar (7.7.2015) https://www.facebook.com/pages/%c3%87ok-g%c3%bczel-uyurum- T%C3%BCrk-Milletinin-O%C4%9Fuz-uykusu-uzuykusu-gibi/203527049692843 (4.6.2015) KARA Erdoğan (1995). Şah İsmail İle Gülizar Hikâyesi (Menakıb-I Şah İsmail İle Gülizar)- İnceleme - Metin Transkripsiyon-Bibliyografya, İstanbul, (Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Bitirme Tezi). KAYA Doğan (2010). Ansiklopedik Türk Halk Edebiyatı Terimleri Sözlüğü, AKÇAĞ Yay., Ankara, s. 71. KAYA Doğan (2012). Latif Şah ile Mihriban Sultan Hikâyesi, Vilâyet Yayınları, Ankara, s. 194-195.

KORKMAZ Kürşat (2003). Çukurovalı Mehmet Demirci (Köroğlu) nin Hikâye Anlatıcılığı Üzerine Bir Araştırma, Elazığ, s. 273-287. MATTEİ, Jen Louis (2004). XVIII.-XIX Yüzyıllara Ait Defterlere Göre Hz. Ali Cenknemeleri, Kitabevi Yay., İstanbul, s. 42. NEBIYEV Azad, Azerbaycan Dastanları, Gençlik Neşriyat, Bakı, 1977, s. 41-86. ÖZTELLİ Cahit (1979). İki Meddah Hikâyesi, Türkoloji Dergisi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Yay., C. 8, S. 1, s. 87-122. PAKSOY H. B. (2012). Alpamış-Rus Yönetimi Altında Orta Asya Kimliği, Orta Asya Araştımalarını Geliştirme Derneği Yay., Ankara, s. 144. SİNAN Betül (Ekim 2014). Bâlî Çelebi ve Divanı (2b-35a) - İnceleme-Metin, İstanbul 2004, s. 181-182 (Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). TEHMASIB Memmedhüseyn(2005). Azerbaycan Destanları Beş Cildde, Azerbaycan Elmler Akademiyası Neşriyyatı, C. 4, Bakı, s. 115-137. YILMAZ Gülşen İnci (2006). İslâmiyet Öncesi Türk Destanlarının Tarihi Açıdan Değerlendirilmesi, Ankara s. 229 (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi). 8