ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Benzer belgeler
Avcı böcek Orius albidipennis (Reuter) (Hemiptera: Anthocoridae) in laboratuar koģullarında bazı biyolojik özellikleri

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ *

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

ÖZET. Doktora Tezi. POLİFAG AVCI, Orius spp. (HEMİPTERA: ANTHOCORIDAE) NİN ÖRTÜALTI SEBZE ZARARLILARINA KARŞI KULLANIM OLANAKLARI.

Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

PAMUK TARIMINDA ZARARLILAR

Kahramanmaraş İli ve Çevresinde Bazı Tarla Kültürlerinde Bulunan Avcı Böcek Türlerinin Yoğunluk ve Yaygınlıklarının Saptanması

DOĞAL DÜŞMANLAR YARARLI BÖCEKLER

Troia (Çanakkale) Milli Park Alanında Polifag Zararlı Türlerle Entegre Mücadele Olanaklarının Araştırılması

ORGANİK TARIMDA TARIMSAL MÜCADELE İLKELERİ

Uzm. Sedat EREN AĞUSTOS-2015 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

Avcı akar Typhlodromips (Amblyseius) enab El- Badry (Acari: Phytoseiidae) ın farklı sıcaklıklarda biyolojilerinin belirlenmesi*

BİYOLOJİK MÜCADELE. Dr. Bilgin GÜVEN

PESTİSİT UYGULAMA TEKNİKLERİ. ARŞ. GÖR. EMRE İNAK ANKARA ÜNİVERSİTESİ/ ZİRAAT FAKÜLTESİ/ BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ

Pamuk Zararlılarına Karşı Savaş Yöntemlerinin Uygulanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Ana Konular

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Doç. Dr. Ertan YANIK

GÜL ZARARLILARI VE MÜCADELESİ. Bölüm I

Ahmet KİŞMİR Hektaş Tic. A. Ş. İstanbul

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

PAMUKTA ENTEGRE MÜCADELE

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK Cheilomenes propinqua (Mulstant) (COLEOPTERA:COCCINELLIDAE) NIN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ*

Anthocoris nemoralis (F.) (Heteroptera: Anthocoridae) in üreme özelliklerine farklı avların etkisinin belirlenmesi

III: Hafta Pamuk ve Patates agroekosistemi Lepidoptera zararlılarının tanıtımı, biyo-ekolojileri, savaşım yöntemleri

Bitki Zararlıları Standart İlaç Deneme Metotlar

AYDIN İLİ İKİNCİ ÜRÜN PAMUK ÇEŞİTLERİNDE ÖNEMLİ BAZI PAMUK ZARARLILARININ VE DOĞAL DÜŞMANLARININ POPÜLASYON DEĞİŞİMLERİNİN SAPTANMASI

E-BÜLTEN HAZİRAN 2018 HUBUBAT VERİMLERİNDE DÜŞÜŞLER ÖZBUĞDAY LİDAŞ KURULDU

Araştırma Makalesi/Article

Yusuf KARSAVURAN 2 Mustafa GÜCÜK 2

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA

KSÜ. Fen ve Mühendislik Dergisi, 7(2) KSU. Journal of Science and Engineering 7(2)-2004

Archived at

Arboridia adanae (Dlabola, 1957) (Hemiptera: Cicadellidae) nin Öküzgözü Asma Çeşidindeki Zararının Belirlenmesi İnanç Özgen 1* Yusuf Karsavuran 2

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

Cicadatra adanai Kartal, 1980 (Hemiptera: Cicadidae) nin İzmir İli Kiraz Bahçelerinde Yayılışı, Konukçuları, Zararı ve Biyolojisi *

BİYOLOJİK SAVAŞ. Kültür bitkilerinde zararlı organizmalara karşı doğal düşmanlarının kullanılmasıdır.

YAPRAKLARI YENEN YEŞİL SEBZE ZARARLILARINA KARŞI KULLANILAN TARIM İLAÇLARI. TİCARİ ADI (100 lt suya) dekara

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Araştırma Makalesi/Article

T A G E M. (Acarina) 1. TANIMI VE YAŞAYIŞI

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

ÖZGEÇMİŞ. Adı-Soyadı : Miray DURLU KÜLBAŞ. Doğum Yeri : Beyoğlu-İstanbul. Doğum Tarihi : Medeni Hali : Evli. Yabancı Dili : İngilizce

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

Halil BOLU İnanç ÖZGEN. Yayın Geliş Tarihi: Yayın Kabul Tarihi:

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

T.C HARRAN ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

zeytinist

Bademli (Ödemiş, İzmir) beldesi meyve fidanlıklarında zararlı Tetranychus urticae Koch (Acarina: Tetranychidae) nin populasyon yoğunluğu*

Farklı Besinlerin Yeşilkurt, Helicoverpa armigera (Hübn.) (Lepidoptera:Noctuidae) nın Cinsiyet Oranı, Yumurta Verimi ve Ömrü Üzerine Etkileri

AVCI BÖCEK Anthocoris nemoralis (F.) (HETEROPTERA: ANTHOCORIDAE) İN LABORATUVAR VE DOĞA KOŞULLARINDA GELİŞİMİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

NEMATODLAR, MİKROSKOBİK, İĞ, İPLİK, LİMON VEYA ARMUT BİÇİMİNDE CANLILARDIR. ERKEĞİ VE DİŞİSİ FARKLI VÜCUT BİÇİMLERİNDE OLABİLİR.

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı)

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR

ÖZGEÇMİŞ ve YAYINLAR LİSTESİ

Kimyasal savaş nedir?

Önceden Tahmin ve Erken Uyarı

Avcı akar Typhlodromus perbibus Wainstein & Arutunjan (Acari: Phytoseiidae) un laboratuvar koşullarında bazı biyolojik özellikleri 1

Patates te Çözümlerimiz

EGE BÖLGESİ 2017 YILI PAMUK EKİLİ ALANLARININ VE ÜRÜN REKOLTESİNİN BELİRLENMESİ PROJE RAPORU

Graphosoma lineatum (L.) (Heteroptera: Pentatomidae) un Anason Tohumlarında Beslenme Sonucunda Oluşturduğu Ağırlık Kaybı Üzerine Araştırmalar

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU

BİYOLOJİK MÜCADELE. Kültür bitkilerinde zararlı organizmalarakarşı doğal düşmanlarının insan katkısıyla kullanılmasıdır.

Uzm. Sedat EREN Mayıs-2017 Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü/DİYARBAKIR

Böcekler ile savaşım 2

SARI ÇAY AKARININ ÇAY BİTKİSİ ÜZERİNDE OLUŞTURDUĞU ZARARLANMALAR. RAPOR

Kimyasal savaş nedir?

Anahtar Kelimeler: Pamuk, Gossypium hirsutum L., Verim, Verim Unsurları, Lif Kalite Özellikleri

Çizelge yılında patlıcan ve 1999 yılında domates serasına ait bilgiler.

Sorumlu yazar Geliş Tarihi : 30 Mart 2012 e-posta: kibarak@yahoo.com Kabul Tarihi : 15 Mayıs 2012

ÖZGEÇMİŞ ve YAYINLAR LİSTESİ

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

Manisa İlinde Sanayi Domatesi Üretim Alanlarında Görülen Thysanoptera Takımına Ait Türlerin Saptanması Üzerinde Araştırmalar 1

YURTDIŞI GEÇİCİ GÖREV DÖNÜŞÜ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

Prof.Dr.ABUZER YÜCEL

İzmir ilinde taze soğan tarlalarında saptanan böcek türleri 1

KAHRAMANMARAŞ İLİNDE CHRYSOPİDAE (NEUROPTERA) FAMİLYASINA AİT TÜRLER VE BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, 32200, Isparta. Ahmet AKSOY, İsmail KARACA *

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

(Coccinella septempunctata L., C. undecimpunctata L., Stethorus gilvifrons (Muls.), ve

Arboridia adanae (Dlabola) (Hemiptera: Cicadellidae) nin populasyon değişimine ve zarar oranına farklı üzüm çeşitlerinin etkisi 1

BİYOLOJİK MÜCADELE NEDİR

Araştırma Makalesi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 25 (4): (2011) ISSN:

Doğa koşullarında Portakal güvesi [Cryptoblabes gnidiella Mill., 1867 (Lepidoptera: Pyralidae)] nin biyolojisi üzerinde araştırmalar 1

FINDIKTA KALİTEYİ ETKİLEYEN BÖCEKLER. Prof.Dr. Celal Tuncer Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü SAMSUN

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Bitki Koruma Ürünleri Bayilik ve Toptancılık Sınavı (2011) - SINAV SORULARI

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

zeytinist

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu

İki farklı habitatta yetiştirilen bakla (Vicia faba L.) bitkisinde bulunan zararlı ve faydalı böcek türleri ve yoğunlukları

İzmir (Bergama, Kınık) İli nde Sanayi Domatesi Üretim Alanlarında Görülen Zararlı Türlerin Yayılış ve Bulaşma Oranları Üzerinde Araştırmalar 3

Bitki Zararlıları Standart İlaç Deneme Metotları

İLAÇ, ALET VE TOKSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Dr. A. Alev BURÇAK Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Zeynep UYGUN 1, İsmail KARACA* 1. (Alınış Tarihi: , Kabul Tarihi: )

Summary. Key words: Thysanoptera, Thrips tabaci, processing tomato, İzmir, population change

I. Projenin Türkçe ve İngilizce Adı ve Özetleri Avcı akar Blattisocius tarsalis (Acari:Mesostigmata) in laboratuar koşullarında depo zararlısı olan Ep

Transkript:

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ Musa BÜYÜK GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ PAMUK EKİM ALANLARINDAKİ AVCI BÖCEKLERDEN ORIUS SPP. (HEMIPTERA: ANTHOCORIDAE) NİN POPÜLASYON GELİŞİMİNİN BELİRLENMESİ, EN YAYGIN TÜRÜN BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE BAZI PESTİSİTLERİN BUNLARA ETKİLERİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI ADANA, 2008

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ PAMUK EKİM ALANLARINDAKİ AVCI BÖCEKLERDEN ORIUS SPP. (HEMIPTERA: ANTHOCORIDAE) NİN POPÜLASYON GELİŞİMİNİN BELİRLENMESİ, EN YAYGIN TÜRÜN BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE BAZI PESTİSİTLERİN BUNLARA ETKİLERİ Musa BÜYÜK DOKTORA TEZİ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI Bu Tez 23/07/2008 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle Kabul Edilmiştir. İmza... İmza...... İmza... Doç. Dr. Cengiz KAZAK Prof. Dr. M.Rifat ULUSOY Doç. Dr. Özgül GÖRMÜŞ DANIŞMAN ÜYE ÜYE İmza... Prof. Dr. M. Oktay GÜRKAN ÜYE İmza.... Doç. Dr. Kamil KARUT ÜYE Bu tez Enstitümüz Bitki Koruma Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü Bu Çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: ZF2006D34 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

ÖZ DOKTORA TEZİ GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ PAMUK EKİM ALANLARINDAKİ AVCI BÖCEKLERDEN ORIUS SPP. (HEMIPTERA: ANTHOCORIDAE) NİN POPÜLASYON GELİŞİMİNİN BELİRLENMESİ, EN YAYGIN TÜRÜN BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE BAZI PESTİSİTLERİN BUNLARA ETKİLERİ Musa BÜYÜK ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİTKİ KORUMA ANABİLİM DALI DANIŞMAN : Doç. Dr. Cengiz KAZAK Yıl : 2008, Sayfa: 121 Jüri : Doç. Dr. Cengiz KAZAK (Danışman) Prof. Dr. M. Rifat ULUSOY Doç. Dr. Özgül GÖRMÜŞ Prof. Dr. M. Oktay GÜRKAN Doç. Dr. Kamil KARUT Bu çalışmada Güneydoğu Anadolu Bölgesi pamuk ekim alanlarındaki avcı böceklerden Orius spp., yoğunlukları, popülasyon gelişimleri, en yaygın türün biyolojik özellikleri ve bazı pestisitlerin laboratuvar ve tarla koşullarındaki yan etkileri belirlenmiştir. Çalışma sonucunda Anthocoridae familyasına ait Orius albidipennis (Reuter), Orius horvathi (Reuter), Orius vicinus (Ribaut), Orius niger Wolff ve Orius laevigatus (Fieber) olmak üzere toplam 5 tür belirlenmiştir. Bunlardan O. albidipennis Türkiye faunası için ilk kayıt olup, çalışmanın yapıldığı alanlarda 2005-2006 yıllarında ortalama % 91.98 bulunma oranıyla en hakim tür olarak saptanmıştır. Avcı böcek popülasyonu çalışmanın yapıldığı her iki yılda da Ağustos ayı ortalarında tepe noktası oluşturmuştur. Çalışmada O. albidipennis in 25±1 o C sıcaklık ve % 65±5 orantılı nem koşullarında ortalama yumurta açılma, ergin öncesi gelişme, preovipozisyon, ovipozisyon, postovipozisyon süreleri ve ergin dişi ömrü sırasıyla 4.14±0.75, 13.98±1.28, 3.72±0.81, 26.22±2.88, 7.37±1.39 ve 37.31±1.79 gün bulunmuştur. Yumurtlama periyodu boyunca dişi başına bırakılan ortalama yumurta sayısı 85.07±10.64 adet ve yumurta açılma oranı % 69.01±6.29 olarak bulunmuştur. Denemeye alınan pestisitlerin laboratuvar koşullarında O. albidipennis nimf ve erginlerine genel olarak zararlı, yumurtalarına orta zararlı; tarla koşullarında ise avcı böcek nimf ve erginlerine yine orta zararlı oldukları belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Pamuk, Orius spp., popülasyon gelişmesi, biyolojik özellikler, pestisitler I

ABSTRACT Ph.D. THESIS DETERMINATION OF SPECIES, POPULATION DEVELOPMENT, BIOLOGICAL CHARACTERS OF THE MOST ABUNDANT SPECIES AND EFFECT OF SOME PESTICIDES ON ORIUS SPP. (HEMIPTERA: ANTHOCORIDAE) IN COTTON CULTIVARS IN SOUTHEAST ANATOLIA REGION Musa BÜYÜK DEPARTMENT OF PLANT PROTECTION INSTITUTE OF NATURAL APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA Supervisor : Assoc. Prof. Dr. Cengiz KAZAK Year : 2008, Pages: 121 Jury : Assoc. Prof. Dr. Cengiz KAZAK (Supervisor) Prof. Dr. M. Rifat ULUSOY Assoc. Prof. Dr. Özgül GÖRMÜŞ Prof. Dr. M. Oktay GÜRKAN Assoc. Prof. Dr. Kamil KARUT In this study, the population development, densities, biological characters of the most abundant species, and side effect of some pesticides in laboratory and field condition on predator Orius spp. was determined in cotton cultivars in Southeast Anatolia Region in Turkey. In the study areas, totally 5 species belonging Anthocoridae family were identified, which are Orius albidipennis (Reuter), Orius horvathi (Reuter), Orius vicinus (Ribaut) Orius niger Wolff, and Orius laevigatus (Fieber). O. albidipennis is the first record for Turkey fauna, and was determined the most abundant in the study years of 2005-2006, by the 91.98% ratio. The population of Orius species reached the its highest level in middle of August in both two study years. The most common predatory species O. albidipennis completed egg hatching, pre-adult, preoviposition, oviposition and postoviposition periods in 4.14±0.75, 13.98±1.28, 3.72±0.81, 26.22±2.88, and 7.37±1.39 days respectively at 25±1 0 C and 65±5% RH. Adult female longevity was found 37.31±1.79 days. During the oviposition period females laid an average 85.07±10.64 eggs per female and egg hatching ratio was 69.01±6.29%. In general the effect of some pesticides were harmful to nymph and adults and moderate harmful to eggs of O. albidipennis under laboratory conditions, also moderate harmful to active stages of Orius spp. in field conditions. Key Words: Cotton, Orius spp., population development, biological characters, pesticides II

TEŞEKKÜR Güneydoğu Anadolu Bölgesi pamuk ekim alanlarındaki avcı böceklerden Orius spp. (Hemiptera: Anthocoridae) nin popülasyon gelişimleri, yaygın türün biyolojik özellikleri ve bazı pestisitlerin bunlara etkilerinin araştırıldığı bu çalışma, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü ve Ç. Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Her iki kuruma sağladıkları maddi destekten dolayı teşekkür ederim. Bu konuda bana çalışma fırsatı veren, çalışmalarım boyunca yakın ilgi ve önerileri ile yönlendiren danışman hocam Sayın Doç. Dr. Cengiz KAZAK başta olmak üzere, çalışmanın sağlıklı yürütülmesindeki katkılarından dolayı tez izleme komitesi üyeleri Sayın Prof. Dr. M. Rifat ULUSOY ve Sayın Doç Dr. Özgül GÖRMÜŞ e teşekkür eder saygılarımı sunarım. Tez yazım aşamasında değerli katkılarını esirgemeyen Sayın Doç Dr. Kamil Karut ve Prof. Dr. M. Oktay GÜRKAN a teşekkür ederim. Doktora ders döneminde danışmanım olarak görev yapan rahmetli hocam Sayın Prof. Dr. Erdal ŞEKEROĞLU nu saygıyla anıyorum. Orius türlerinin teşhislerini yapan Sayın Prof. Dr. Luciana Tavella (Di.Va. P.R.A. Entomologia e Zoologia applicate all Ambiente via Leonardo da Vinci, Grugliasco (Torino) İtalya) ya çok teşekkür ederim. Bu çalışma süresince her konuda desteğini gördüğüm başta Diyarbakır Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürü Sayın Uzm. İnanç ÖZGEN olmak üzere, Uzm. Sedat EREN ve Enstitünün diğer elemanları, destekleri ile çalışmamın tamamlanmasına katkıda bulunan Dr. Sevcan ÖZTEMİZ ve Uzm. Mehmet KARACAOĞLU (Zirai Müc. Araşt. Enst., Adana), Dr. Numan BABAROĞLU (Ankara Merkez Zirai Müc. Araşt. Enst.), Uzm. Remzi EKİNCİ (Güneydoğu Anadolu Tar. Araşt. Enst., Diyarbakır) ye teşekkür ederim. Tez çalışmalarım süresince yakın ilgisini gördüğüm ve bana verdikleri manevi destek, gösterdikleri anlayış ve sabırlarından dolayı sevgili eşim Sultan ve çocuklarım Uğur, Furkan ve Ahmet Hakan BÜYÜK e teşekkürü bir borç bilirim. III

İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ... I ABSTRACT.. II TEŞEKKÜR.. III İÇİNDEKİLER. IV SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ. VIII ÇİZELGELER DİZİNİ. IX ŞEKİLLER DİZİNİ.. XIII RESİMLER DİZİNİ XV 1. GİRİŞ.... 1 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR... 2.1. Orius Türleri ve Popülasyon Gelişmelerine İlişkin Çalışmalar. 3 3 2.2. Orius Türlerinin Biyolojilerine İlişkin Çalışmalar.... 7 2.3. Pestisitlerin Laboratuvar ve Tarla Koşullarında Orius Türlerine Etkileri ile İlgili Çalışmalar..... 12 3. MATERYAL VE METOT... 18 3.1. Tarla Çalışmaları... 21 3.1.1. Diyarbakır ve Şanlıurfa İllerinde Orius Türlerinin Popülasyon Gelişimi ve Türlerin Yoğunluklarının Saptanması.... 21 3.2. Laboratuvar Çalışmaları... 3.2.1. Üretim Çalışmaları..... 3.2.1.1. Av (Ephestia kuehniella) Üretimi... 3.2.1.2. Avcı Böcek Orius albidipennis Üretimi.... 23 23 23 23 3.2.2. Laboratuvarda (25 ± 1 0 C Sıcaklık ve % 65 ± 5 Orantılı Nem) Orius albidipennis in Yumurta Açılma Süreleri ve Ergin Öncesi Gelişme Sürelerinin Belirlenmesi.... 24 3.2.3. Laboratuvarda (25 ± 1 0 C Sıcaklık ve % 65 ± 5 Orantılı Nem) Orius albidipennis in Preovipozisyon, Ovipozisyon ve Postovipozisyon, Ergin Dişi Ömrü ile Eşey Oranlarının Saptanması..... 25 IV

3.3. Bazı Pestisitlerin Laboratuvarda Orius albidipennis e Tarla Koşullarında ise Orius spp. ne Etkileri...... 26 3.3.1. Pestisitlerin Laboratuvar Koşullarında Orius albidipennis in Yumurta, Ergin Öncesi ve Ergin Döneme Etkileri.. 27 3.3.1.1. Yumurtaya Etki (Püskürtme ve Daldırma Yöntemi)... 27 3.3.1.2. Nimf ve Erginlere Etki.... 28 3.3.1.2.(1). Püskürtme Yöntemi... 28 3.3.1.2.(2). Kuru Film Yöntemi.... 3.3.1.2.(3). Daldırma Yöntemi... 3.3.2. Bazı Pestisitlerin Orius Türlerine Tarla Koşullarında Etkileri.... 3.4. Elde Edilen Verilerin Değerlendirilmesi... 29 29 30 30 4. BULGULAR VE TARTIŞMA.... 4.1. Tarla Çalışmaları. 32 32 4.1.1. Orius Türleri, Bulunma Oranları ve Zararlılarla İlişkili Popülasyon Gelişmeleri.... 32 4.1.1.1. Çalışma Alanında Saptanan Orius spp.... 32 4.1.1.2. Diyarbakır ve Şanlıurfa İllerindeki Pamuk Alanlarında Orius Türlerinin Bulunma Oranlar. 33 4.1.1.3. Orius Türlerinin Zararlılarla İlişkili Popülasyon Gelişmeleri.. 41 4.1.1.3.(1). Yaprak ve Çiçek Örnekleme Yöntemine Bağlı Olarak Saptanan Orius Türleri ve Zararlıların Popülasyon Gelişmeleri.. 41 4.1.1.3.(2). Sarı Yapışkan Tuzak Örnekleme Yöntemine Bağlı Olarak Saptanan Orius Türleri ve Zararlıların Popülasyon Gelişmeleri... 52 4.2. En Yaygın Bulunan Avcı Böcek Orius albidipennis in Laboratuvar Koşullarında (25±1 0 C Sıcaklık ve % 65±5 Orantılı Nem) Biyolojik Özellikleri... 63 4.2.1. Orius albidipennis in Yumurta Açılma ve Ergin Öncesi Gelişme Süreleri.... 63 4.2.2. Orius albidipennis in Preovipozisyon, Ovipozisyon, V

Postovipozisyon Süreleri, ile Bırakılan Yumurta Sayıları ve Yumurta Açılma Oranları... 69 4.2.3. Orius albidipennis in Ergin Dişi Ömrü ve Erkek-Dişi Oranları. 71 4.3. Bazı Pestisitlerin Laboratuvar ve Doğa Koşullarında Orius albidipennis e Yan Etkilerinin Belirlenmesi... 72 4.3.1. Laboratuvar Koşullarında (25 ± 1 0 C Sıcaklık ve % 65 ± 5 Orantılı Nem) Bazı Pestisitlerin Orius albidipennis in Farklı Biyolojik Dönemlerine Etkileri... 72 4.3.1.1 Pestisitlerin Orius albidipennis in Bir ve Üç Günlük Yumurtaların Açılmalarına Etkileri..... 72 4.3.1.1.(1). Püskürtme Etkisi... 72 4.3.1.1.(1).(a). Bir Günlük Yumurtalara Etki... 72 4.3.1.1.(1).(b). Üç Günlük Yumurtalara Etki.... 73 4.3.1.1.(2). Daldırma Etkisi..... 74 4.3.1.1.(2).(a). Bir Günlük Yumurtalara Etki.. 74 4.3.1.1.(2).(b). Üç Günlük Yumurtalara Etki... 75 4.3.1.2. Pestisitlerin Orius albidipennis in 2-3. Dönem Nimflerine Etkileri... 77 4.3.1.2.(1). Püskürtme Etkisi....... 77 4.3.1.2.(2). Kuru Film Etkisi.... 80 4.3.1.2.(3). Daldırma Etkisi...... 82 4.3.1.3. Pestisitlerin Orius albidipennis in 4-5. Nimf Dönemine Etkileri... 83 4.3.1.3.(1). Püskürtme Etkisi....... 83 4.3.1.3.(2). Kuru Film Etkisi... 85 4.3.1.3.(3). Daldırma Etkisi..... 87 4.3.1.4. Pestisitlerin Orius albidipennis in Ergin Dönemine Etkileri... 90 4.3.1.4.(1). Püskürtme Etkisi... 90 4.3.1.4.(2). Kuru Film Etkisi...... 92 4.3.1.4.(3). Daldırma Etkisi. 94 4.3.2. Tarla Koşullarında Bazı Pestisitlerin Orius spp. Popülasyonlarına Etkileri..... 98 VI

4.3.2.1. Şanlıurfa İlinde 2007 Yılında Tarla koşullarında Pamukta Uygulanan Bazı Pestisitlerin Orius spp. ne Etkileri... 98 4.3.2.2. Diyarbakır İlinde 2007 Yılında Tarla koşullarında Pamukta Uygulanan Bazı Pestisitlerin Orius spp. ne Etkileri 102 SONUÇLAR VE ÖNERİLER. 108 KAYNAKLAR.... 113 ÖZGEÇMİŞ. 121 VII

SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ a.i. : Aktif madde C : Santigrat derece cm : Santimetre cm 2 : Santimetrekare da : Dekar DF : Suda dağılabilen kuru akışkan formülasyon EC : Emülsiyon Konsantre ha : Hektar l : litre mg : Miligram m 2 ml : Metrekare : Mililitre Min.-Max. : Minimum- Maksimum N 1,2,3 Ort. sn SP Std. Hata UV WP : Nimf 1,2,3 dönemleri : Ortalama : Saniye : Suda Çözünen Toz : Standart hata : Ultraviyole : Islanabilir Toz VIII

ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 3.1 Denemelerde kullanılan pestisitlerin etkili madde adı, formülasyonu, uygulama dozları ve kullanıldığı zararlılar.. 18 Çizelge 3.2. Pestisitlerin laboratuvar ve tarla denemeleri sonucu zehirlilik düzeylerinin IOBC ye göre sınıflandırılması... 31 Çizelge 4.1. Güneydoğu Anadolu Bölgesi pamuk ekim alanlarında 2005-2006 yıllarında saptanan avcı böcek Orius türleri. 32 Çizelge 4.2 Avcı böcek Orius türleri ile ilişkili zararlıların yaprak ve çiçek örneklemesine bağlı olarak belirlenen aylık ortalama yoğunluklarına ilişkin korelasyon değerleri... 50 Çizelge 4.3 Avcı böcek Orius türleri ile ilişkili zararlıların sarı yapışkan tuzak örneklemesine bağlı olarak belirlenen aylık ortalama yoğunluklarına ilişkin korelasyon değerleri... 60 Çizelge 4.4. Orius albidipennis in laboratuvar koşullarında (25 ± 1 0 C sıcaklık ve % 65 ± 5 orantılı nem) yumurta açılma süresi ile ergin öncesi gelişme süreleri (Ort. ± Std. Hata, Gün)... 63 Çizelge 4.5. Orius albidipennis in laboratuvar koşullarında (25 ± 1 0 C sıcaklık ve % 65 ± 5 orantılı nem) preovipozisyon, ovipozisyon, postovipozisyon süreleri, ile bırakılan yumurta sayıları ve yumurta açılma oranları (Ort. ± Std. Hata, Gün- Adet)... 69 Çizelge 4.6. Orius albidipennis in laboratuvar koşullarında (25 ± 1 0 C sıcaklık ve % 65 ± 5 orantılı nem) saptanan ergin dişi ömrü ve erkek-dişi oranları (Ort. ± Std. Hata, Gün-Adet)... 71 Çizelge 4.7. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in bir günlük yumurtalarına yapılan püskürtme sonucu belirlenen % etki oranları ve oluşturduğu sınıf değerleri 73 Çizelge 4.8. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in üç günlük yumurtalarına yapılan püskürtme sonucu belirlenen % etki oranları ve oluşturduğu sınıf değerleri 74 IX

Çizelge 4.9. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in bir günlük yumurtalarına yapılan daldırma sonucu belirlenen % etki oranları ve oluşturduğu sınıf değerleri... 75 Çizelge 4.10. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in üç günlük yumurtalarına yapılan daldırma sonucu belirlenen % etki oranları ve oluşturduğu sınıf değerleri... 76 Çizelge 4.11. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 2-3. dönem nimflerine püskürtme ile belirlenen farklı sayım zamanlarındaki % etki oranları ve oluşturduğu gruplar.... 78 Çizelge 4.12. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 2-3. dönem nimflerine püskürtme ile belirlenen zamana bağlı % etki oranları zararlılık derecesi ve oluşturduğu sınıf değerleri 79 Çizelge 4.13. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 2-3. nimf dönemlerine kuru film ile belirlenen farklı sayım zamanlarındaki % etki oranları ve oluşturduğu gruplar. 80 Çizelge 4.14. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 2-3. dönem nimflerine kuru film metodu ile belirlenen zamana bağlı % etki oranları ve oluşturduğu sınıf değerleri...... 81 Çizelge 4.15. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 2-3. nimf dönemlerine daldırma ile belirlenen farklı sayım zamanlarındaki % etki oranları.. 82 Çizelge 4.16. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 2-3. dönem nimflerine daldırma ile belirlenen ortalama % etki oranları, oluşan gruplar ve zararlılık sınıf değerleri.. 83 Çizelge 4.17. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 4-5. dönem nimflerine püskürtme ile belirlenen farklı sayım zamanlarındaki % etki oranları ve oluşturduğu gruplar... 83 Çizelge 4.18. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 4-5. dönem nimflerine püskürtme ile belirlenen ortalama % etki oranları, oluşan gruplar ve zararlılık sınıf değerleri... 84 X

Çizelge 4.19. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 4-5. nimf dönemlerine kuru film ile belirlenen farklı sayım zamanlarındaki % etki oranları ve oluşturduğu gruplar 85 Çizelge 4.20. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 4-5. dönem nimflerine kuru film yöntemi ile belirlenen zamana bağlı % etki oranları ve zararlılık sınıf değerleri...... 87 Çizelge 4.21. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 4-5. dönem nimflerine daldırma ile belirlenen farklı sayım zamanlarındaki % etki oranları ve oluşturduğu gruplar 88 Çizelge 4.22. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in 4-5. dönem nimflerine daldırma ile belirlenen farklı sayım zamanlarındaki % etki oranları, zararlılık derecesi ve sınıf değerleri... 90 Çizelge 4.23. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in ergin dönemlerine püskürtme ile belirlenen farklı sayım zamanlarındaki % etki oranları.. 91 Çizelge 4.24. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in ergin dönemine püskürtme ile belirlenen ortalama % etki oranları ve zararlılık sınıf değerleri... 92 Çizelge 4.25. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in erginlerine kuru film metodu ile belirlenen farklı sayım zamanlarındaki % etki oranları ve oluşturduğu gruplar... 93 Çizelge 4.26. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin O. albidipennis in erginlerine kuru film yöntemi ile belirlenen farklı sayım zamanlarındaki % etki oranları, zararlılık derecesi ve sınıf değerleri..... 94 Çizelge 4.27. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin O. albidipennis in erginlerine daldırma ile belirlenen farklı sayım zamanlarındaki % etki oranları... 95 Çizelge 4.28. Laboratuvar koşullarında pestisitlerin Orius albidipennis in erginlerine daldırma ile belirlenen ortalama % etki oranları, XI

oluşan gruplar ve zararlılık sınıf değerleri..... 96 Çizelge 4.29. Şanlıurfa Merkez ilçede pamukta ilaçlama yapılan ve yapılmayan parsellerde pestisitlerin farklı sayım günlerinde Orius spp. nin yoğunluklarına etkileri (Adet/10 bitki)... 98 Çizelge 4.30. Şanlıurfa Merkez ilçe Çekçek köyünde 2007 yılında pamuk tarlasında ilaçlama yapılan parsellerde farklı sayım günlerindeki ilaçların avcı böcek Orius türlerine % etkileri, zararlılık derecesi ve sınıf değerleri..... 101 Çizelge 4.31. Şanlıurfa-Merkez de ilaçlama yapılan parsellerde pestisitlerin Orius türlerine ortalama % etki oranları, oluşturduğu grupve zararlılık sınıf değerleri. 102 Çizelge 4.32. Diyarbakır-Çınar da ilaçlama yapılan ve yapılmayan parsellerde ilaçların avcı böcek Orius yoğunluklarına etkileri ve oluşturdukları gruplar (Adet/10 bitki)..... 103 Çizelge 4.33. Diyarbakır Çınar da pamuk tarlasında ilaçlama yapılan parsellerde ilaçların avcı böcek Orius türlerine ortalama % etki oranı, oluşturdukları gruplar ile sınıf değerleri..... 104 XII

ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 4.1. Şanlıurfa-Merkez ilçe Çekçek köyünde 2005-2006 yıllarında toplanan Orius türlerinin bulunma oranları... 34 Şekil 4.2. Şanlıurfa-Harran ilçesi Tahılalan köyünde 2005-2006 yıllarında toplanan Orius türlerinin bulunma oranları...... 36 Şekil 4.3. Diyarbakır-Merkez ilçe Yukarı Nasırlı köyünde 2005-2006 yıllarında toplanan Orius türlerinin bulunma oranları... 37 Şekil 4.4. Diyarbakır-Çınar ilçesi Yukarı Nasırlı köyünde 2005-2006 yıllarında toplanan Orius türlerinin bulunma oranları... 39 Şekil 4.5. Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde 2005 ve 2006 yıllarında toplanan Orius türlerinin bulunma oranları... 40 Şekil 4.6. Şanlıurfa-Merkez ilçe Çekçek köyünde 2005 ve 2006 yıllarında pamukta Orius türleri ve ilişkili zararlıların yaprak ve çiçek örneklemesine bağlı olarak saptanan popülasyon gelişmeleri... 42 Şekil 4.7. Şanlıurfa-Harran ilçesi Çekçek köyünde 2005 ve 2006 yıllarında pamukta Orius türleri ve ilişkili zararlıların yaprak ve çiçek örneklemesine bağlı olarak saptanan popülasyon gelişmeleri.. 44 Şekil 4.8. Diyarbakır ili Merkez ilçe Yukarı Nasırlı köyünde 2005 ve 2006 yıllarında pamukta Orius türleri ve ilişkili zararlıların yaprak ve çiçek örneklemesine bağlı olarak saptanan popülasyon gelişmeleri... 45 Şekil 4.9. Diyarbakır ili Çınar ilçesi Beşpınar köyünde 2005 ve 2006 yıllarında pamukta Orius türleri ve ilişkili zararlıların yaprak ve çiçek örneklemesine bağlı olarak saptanan popülasyon gelişmeleri.... 47 Şekil 4.10. Şanlıurfa ili Merkez ilçe Çekçek köyünde pamukta Orius türleri ve ilişkili zararlıların 2005-2006 yıllarında sarı yapışkan tuzak örneklemesine bağlı olarak popülasyon gelişmeleri...... 52 Şekil 4.11. Şanlıurfa ili Harran ilçesi Tahılalan köyünde pamukta Orius XIII

türleri ve ilişkili zararlıların 2005-2006 yıllarında sarı yapışkan tuzak örneklemesine bağlı olarak popülasyon gelişmeleri...... 54 Şekil 4.12. Diyarbakır ili Merkez ilçe Yukarı Nasırlı köyünde pamukta Orius türleri ve ilişkili zararlıların 2005-2006 yıllarında sarı yapışkan tuzak örneklemesine bağlı olarak popülasyon gelişmeleri işmeleri...... 56 Şekil 4.13 Diyarbakır ili Çınar ilçesi Beşpınar köyünde pamukta Orius türleri ve ilişkili zararlıların 2005-2006 yıllarında sarı yapışkan tuzak örneklemesine bağlı olarak popülasyon gelişmeleri....... 58 Şekil 4.14. Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde avcı böcek Orius türleri ve ilişkili zararlıların popülasyon gelişmelerinin izlendiği 2005 ve 2006 yıllarına ait haftalık ortalama sıcaklık ( 0 C) ve nem (%) değerleri... 62 XIV

RESİMLER DİZİNİ SAYFA Resim 3.1 Orius albidipennis in üretiminde kullanılan laboratuvar malzemeleri Ephestia kuehniella üretim kapları (A, B), Ephestia kuehniella yumurtaları (C, D), Orius albidipennis yumurtlama ve stok kültür üretim kapları (E, F)... 19 Resim 3.2. Orius albidipennis stok kültürü ve kapları (A, B), ilaç deneme kapları (C, D) ve Orius türleri ile ilişkili zararlıların popülasyon takibinde kullanılan sarı yapışkan tuzaklar (E, F)... 20 Resim 3.3. Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde 2005-2006 yıllarında avcı böcek Orius türleri, bulunma oranları ve popülasyon gelişimi çalışmalarının yapıldığı lokasyonlar.......... 21 Resim 3.4.. Orius türlerinin tarlada pamuk çiçekleri üzerindeki görünümleri...... 23 Resim 3.5. Orius albidipennis türüne ait erkek ve dişi erginlerin ventralden görünümleri... 25 Resim 4.1 Orius albidipennis e ait yumurtaların taze fasulye meyvesindeki açılmamış (A) ve açılmış (B) yumurtaları ile farklı zamanlarda bırakılmış yumurtaların renkli kalemlerle işaretlenmiş görünümleri (C ve D)... 64 Resim 4.2. Orius albidipennis in yumurtadan çıkmış 1. dönem (A), 2. dönem (B), 3. dönem (C), 4. dönem (D) ile 5. dönem nimf (E) ile tüm nimf dönemlerinin bir arada görünüşü (F)... 67 Resim 4.3. Orius albidipennis in son dönem nimflerinin dorsal ve ventral görünüşü (A, B)ile son dönem nimflere ait dorsal ve ventral gömlekler (C, D) ve ergin bireylerin dorsal ve ventral görünüşleri (E, F)... 68 XV

1. GİRİŞ Musa BÜYÜK 1. GİRİŞ Dünya nüfusunun artışına paralel olarak hızla gelişen tekstil sanayinin en önemli hammaddesini oluşturan pamuk (Gossypium hirsitum L.), bir taraftan yan ürünleri ile pek çok sektörün çeşitli gereksinimlerini karşılarken, diğer taraftan istihdam olanağı yaratması nedeni ile de ülkemiz açısından büyük önem arzetmektedir. Türkiye de uzun yıllardır üç ana bölgede (Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu) olmak üzere 700-750 bin ha lık bir alanda pamuk ekimi yapılmaktadır. Ülkemizde 2004-2005 üretim sezonunda 640.000 ha alanda pamuk ekimi yapılmış ve üretim 936.000 ton olarak gerçekleşmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ise 325.000 ha lık pamuk ekim alanı ve 476.000 ton üretim ile ülkemizin en önemli pamuk üreticisi bölge durumuna gelmiştir. Ülkemiz pamuk ekim alanı ve üretiminin sırasıyla % 50.78 ve 50.85 i bu bölgeden karşılanmaktadır (Özüdoğru, 2006). Pamuk tarımının yapıldığı tüm bölgelerde olduğu gibi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde de üretimi ve verimi sınırlayan bazı faktörlerle karşılaşılmaktadır. Bu faktörlerin başında da zararlı problemleri ve bunların mücadelesinde kullanılan kimyasal pestisitlerin yarattığı sorunlar gelmektedir. Bölgede GAP Projesi ile birlikte sulu tarımın yaygınlaşması ve pamuk ekiminin hızla artması sonucu sorun olarak ortaya çıkan zararlılara karşı kullanılan pestisitler, bölgede mevcut doğal denge etmeni unsurlardan avcı böcek populasyonlarını tehdit etmektedir. Zira bölgede daha önce yapılmış çalışmalarda zararlı ve yararlı böcekler arasında önemli düzeyde bir doğal dengenin mevcut olduğu belirlenmiş ve entegre mücadele proğramları uygulanarak bu dengenin korunmasına çalışılması gerektiği ifade edilmiştir (Karaat ve ark., 1987, Büyük ve ark., 2002). Bölge pamuk alanlarından elde edilen veriler incelendiğinde, doğal düşman oranının özellikle koza oluşturma ve olgunlaşma dönemlerinde fazla bulunması, doğal düşmanların zararlıların kontrolünde en önemli faktörlerden biri olduğu kanısını uyandırdığını ifade etmişlerdir. Bölgede yapılan çalışmalarda Chrysoperla carnea Steph., Orius spp., Nabis spp., Deraeocoris spp., Geocoris spp, Campylomma divesicornis Reut. ve Aelothrips collaris Priesner predatörlerin hepsinin bölge pamuk ekilişlerinde yaygın ve sıkça 1

1. GİRİŞ Musa BÜYÜK bulundukları belirtilmiştir (Göven ve Efil, 1994; Büyük ve ark., 2002; Özpınar ve Yücel, 2002). GAP alanında pamukta daha önce yapılan çalışmalarda Orius (Heteroptera: Anthocoridae) cinsine ait 3 türün bulunduğu ve bunların Orius minutus (L.), Orius horvathi (Reut.) ve Orius niger Wolff olduğu belirtilmiş, ancak hangi türün daha baskın veya yoğun bulunduğuna ilişkin bilgi verilmemiştir (Karaat ve ark., 1986; Göven ve Özgür, 1990; Uygun ve ark., 1993). Zirai mücadelede kullanılan pestisitler, faydalı organizmaların yaşayışını ve faaliyetini tehdit eden önemli faktörlerin başında gelmektedir. Bu sebeple pestisitlerin kullanılma zorunluluğu olan hallerde ya seçici pestisitler ya da faydalılara yan etkileri düşük olanlar tercih edilmelidir. Pestisitlerin faydalı organizmalara olan olumsuz etkileri, ancak bunların o canlılara karşı belirli yöntemlerle denenmesi ile ortaya konulabilmektedir. Sürdürülebilir tarımsal üretim ve doğal denge açısından bu tür araştırmalar büyük önem kazanmaktadır. İlaçların risk guruplarına göre sınıflandırılması ve entegre mücadele programlarında kullanılacak ilaçların seçilebilmesi için bu tür çalışmaların mutlaka yapılmasını gerektirmektedir. Pestisitlerin faydalı organizmalar üzerine yan etkileri, gerek ruhsatlandırma ve gerekse pestisitlerin entegre mücadele programlarında tavsiyesinde en önemli kriter olarak dikkate alınmaktadır. Bölge pamuk ekim alanlarında Orius spp. nin yaygın ve yoğun olması (Karaat ve ark. 1986, Göven ve Özgür 1990, Özpınar ve Yücel 2002), biyolojik mücadele açısından önemli rollerinin olması (Önder 1982, Lodos 1986, Göven ve Özgür 1990, Atakan 2006) ve bölgede bu konuda detaylı çalışmaların yapılmamış olması böyle bir çalışma yapmayı gerekli kılmıştır. Bu çalışma ile, Güneydoğu Anadolu Bölgesi pamuk ekilişlerinde bulunan önemli avcılardan Orius spp., bunların yoğunlukları, populasyon gelişmeleri, hakim türün biyolojik özellikleri ve pamukta önemli zararlılara karşı kullanılan bazı pestisitlerin laboratuvar ve tarla koşullardaki etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Pestisitlerin en yoğun bulunan Orius türünün yumurta, nimf ve erginlerine olan etkileri laboratuvarda, diğer tüm Orius türlerine ise tarla denemeleri ile belirlenmiştir. 2

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.1. Orius Türleri ve Popülasyon Gelişmelerine İlişkin Çalışmalar Pericart (1972), Akdeniz havzası ve Batı Avrupa nın Atlantik Bölgesi nde O. albidipennis in oldukça yaygın bir tür olduğunu belirtmiştir. Önder (1982), Orius cinsine bağlı türlerin ergin ve nimflerinin bazı istisnalar olmasına rağmen zoofag beslenme özelliğine sahip olduğunu ve Thysanoptera, Homoptera, Acarina türlerinin yanı sıra Lepidoptera ve Coleoptera yumurtaları ile de beslendiklerini belirtmiştir. Türkiye Anthocoridae faunası üzerinde yaptığı taksonomik ve faunistik araştırmada Orius cinsine bağlı Orius pallidicornis (Reut), O. niger, O. laevigatus, Orius majusculus (Reut.) O. horvathi, O. minutus, O. vicinus ve Orius laticollis (Reuter) olmak üzere toplam 8 türün bulunduğunu bildirmiştir. Al- Faisal ve Kardou (1986), Irak ın orta kesimlerinde pamuk alanlarında yaptıkları çalışmalar sonucunda, Thrips tabaci Lind. nin popülasyonunu yüksek sıcaklık, düşük orantılı nem ve Orius albidipennis (Reut.) in azalttığını, ayrıca zararlının genç bitkileri tercih ettiğini belirtmişlerdir. Isametdinov ve Shumskaya (1976), Rusya da T. tabaci nin pamuğun önemli zararlılarından biri olduğunu, pamuğun çıkışıyla birlikte pamuğa geçtiklerini, populasyonlarının en yüksek düzeye mayıs sonu ve haziran başında yükseldiğini, haziran sonunda predatör sayısının artmasıyla zararlı populasyonun düştüğünü belirtmişlerdir. Karaat ve ark. (1986), Güneydoğu Anadolu Bölgesi pamuk ekim alanlarında yararlı türlerden en fazla bulunan avcıların heteropterlerden Campylomma spp., Nabis spp., ve Deraeocoris spp., neuropterlerden C. carnea ve anthocoridlerden O. niger ve O. horvathi türlerinin olduğunu belirtmişlerdir. Orius türlerinin haziran ortalarından ekim ayının ilk haftasına kadar pamuk ekilişlerinde bulunduğunu ve populasyonlarının ağustos ayında en yüksek düzeye ulaştığını (35 adet/10 atrap 25 bitki) saptamışlardır. Bölge pamuk ekim alanlarında bulunan önemli zararlıların başında ise Tetranychus urticae Koch, Aphis gossypii Glov., Bemisia tabaci Genn., Empoasca decipiens ve E. decedens Paoli ile T. tabaci olduğunu bildirmişlerdir. 3

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK Lodos (1986), Anthocoridae familyası türlerinin küçük korsan tahtakuruları veya çiçek tahtakuruları adıyla bilindiğini, nimf ve erginlerinin avcı olduğunu, çoğunlukla çiçekler üzerinde bulunduğunu, buralardaki afit, kabuklu bit, psillid, akar, trips, cüce ağustos böcekleri, beyazsinekler ve benzeri küçük ve yumuşak vücutlu böceklerle beslendiğini, ülkemizde Orius cinsine bağlı O. niger ve O. minutus türlerinin bulunduğunu bildirmiştir. Zaki (1989), O. albidipennis in başarılı bir gelişim göstermesi için yüksek sıcaklığa ihtiyaç duyduğunu, bunun nedenini de avcı böceğin orjininin sıcak bir coğrafyadan olmasından kaynaklandığını bildirmiştir. Bu türün erken dönem zararlılarına karşı önerilemeyeceğini, ancak geç dönem zararlılarına karşı iyi bir alternatif olabileceğini belirtmiştir. Göven (1990), Güneydoğu Anadolu Bölgesi pamuk ekim alanlarında yaptığı çalışmada T. tabaci nin pamuğun temel gelişim döneminde görülmeğe başladığını ve populasyonunun dalgalanarak hasata dek devam ettiğini; mevsim başında doğal düşmanların yeterli populasyona ulaşmaması nedeniyle ekonomik zarar eşiğini aşabildiğini, doğal düşmanların bulunmadığı kafes çalışmalarında ise zararlı populsyonunun eşiğin 4-8 katına ulaştığını belirtmiştir. Göven ve Özgür (1990), Güneydoğu Anadolu Bölgesi pamuk ekim alanlarında Heteroptera takımına bağlı avcı böcekler içerisinde en büyük payı % 60 ile C. diversicornis ile O. horvathi, O. niger ve O. minutus un oluşturduğunu ve populasyonlarının artarak pamuğun olgunlaşma döneminde (Eylül başı) tepe noktasına ulaştığını belirtmişlerdir. Avcı böcek popülasyonlarının mevsim başında pamuk alanlarında görülmemesi, veya az olmasının T. tabaci popülasyonunun bu dönemde fazla görülmesine neden olduğunu, doğal düşman baskısının olmadığı kafes çalışmasında T. tabaci popülasyonunun ekonomik zarar eşiğinin 4-8 kat üzerinde (ort.= 40 adet/yaprak) bir popülasyona ulaştığını belirtmişlerdir. Shipp ve Zariffa (1991), biber üretimi yapılan iki ticari serada yaptıkları çalışmada ergin tripslerin çoğunun sarı renk tuzaklara yöneldiğini, mavi renkli yapışkan tuzakların ise en fazla Franklinella occidentalis (Pergande) i çektiğini belirtmişlerdir. 4

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK Uygun ve ark. (1993), GAP alanında yaptıkları faunistik çalışmada pamuk ekim alanlarında avcı heteropterlerden Anthocoridae familyasına ait Orius cinsine bağlı O. minutus, O. horvathi, ve O. niger, türlerinin bulunduğunu belirtmişlerdir. Dissevelt ve ark. (1995), Hollanda da O. laevigatus, O. niger, O. majusculus, Orius insidiosus (Say) ve O. albidipennis in değişik ürünlerde tripse karşı etkinliğini araştırmışlar. Avcı böceklerin trips yokluğunda polenli ürünlerde yaşamını devam ettirebildiğini ve bunun alternatif besin kaynağı olarak kullanılabileceğini belirtmişlerdir. El-Heneidy ve Sekamatte (1996), Uganda da pamuktaki yaygın avcı böcekler ve zararlı popülasyonu ile ilgili yaptıkları çalışmada avcı böceklerin popülasyonunun mevsim ortasında tepe noktasına ulaştığını, mevsim sonuna doğru ise biraz daha azaldığını belirtmişlerdir. Örümcekler ve Orius türlerinin en yoğun bulunan avcılar olarak dikkati çektiğini bildirmişler ve insektisit uygulamalarının avcı böcek popülasyonunu % 27-55 arasında azalttığını saptamışlardır. Murphy ve ark. (1997), Kanada da seralarda yaptıkları çalışmada Thrips popülasyonlarının takibinde mavi veya sarı renkli tuzakların iyi sonuç verdiğini, mavi renk tuzakların çiçek tripslerini daha çok çektiğini, sarı renk tuzakların ise beyazsinek ve yaprakbitleri için daha çekici olduğunu belirtmişlerdir. Chyzik ve ark. (1995a), avcı böcek O. albidipennis popülasyonunun İsrail de tepe noktası oluşturmadan bir ay önce F. occidentalis popülasyonununun doğada görülmeye başladığını ve önemli zarar yapmak için uygun bir zamanı olduğunu, O. albidipennis in kısa gün fotoperiyoduna ve diapoza girmediği zamanlarda F. occidentalis popülasyonunun seralarda kontrol altına almaya yeterli olduğunu belirtmişlerdir. Chyzik ve ark. (1999), bazı Orius türlerinin çiçek tripsi F. occidentalis in biyolojik mücadelesinde başarılı olarak kullanılabildiğini ve bu türlerin dünyanın her tarafında pek çok ülkede tanındığını, O. albidipennis, O. laevigatus ve O. niger türlerinin İsrail de bulunduğunu belirtmişlerdir. O. albidipennis türünün Arava bölgesinde en önemli avcı böcek olduğunu, O. niger in daha az yoğunlukta bulunduğunu, O. laevigatus un ise doğada açık alanlarda bulunmadığını belirtmişlerdir. Kış mevsiminde avcı böceklerin canlı kalma, avlanma durumları ve 5

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK üremelerinin olumsuz etkilendiğini (0.5 1.2 yumurta/gün) ifade etmişlerdir. Arava sahil düzlüklerinde yaptıkları sürveylerde Orius ların en fazla yoğunluk oluşturduğu dönemin çiçeklerin tripsle bulaşık olduğu Mayıs- Haziran aylarında olduğunu, eylül ayında ise yeni bir popülasyon oluşturduğunu belirtmişlerdir. Orius türlerinin halihazırda organik üretim yapan alanlarda, özellikle biberlerde yaygın bulunduğunu ve kimyasal mücadele yapılan tarlalarda bulunamadığını bildirmişlerdir. Özpınar ve Yücel (2002), GAP alanındaki pamuklarda çoğu genel avcı olmak üzere 16 avcı türün saptandığını, çalışma yapılan alanlarda coccinellid, chrysopid ve nabidlerin düşük oranlarda belirlendiğini ve O. minutus ile Aelothrips intermedius Bagnall un daha yüksek sayılarda bulunduğunu ifade etmişlerdir. Zararlı türler olarak emici böceklerden T. tabaci, E. decipiens, A. gossypii, B. tabaci ile lepidopterlerden Agrotis segetum (D-Schiff), A. ipsilon Hufnagel, Spodoptera exigua Hübner, Helicoverpa armygera (Hübner) Earias insulana Boisduval ve Pectinophora gossypiella (Saunders) türlerini tespit etmişlerdir. Atakan (2006), Çukurova Bölgesi nde pamukta zararlı olan F. occidentalis ve Franklinella intonsa (Trybom) ile avcı böcek O. niger arasındaki ilişkileri araştırdığı çalışmada, zararlı nimflerinin çoğunlukla kozalar (% 55.2 66.3), daha sonra yaprakta (% 22.4-33.8), çok az bir kısmının ise çiçekte bulunduğunu belirtmiştir. Avcı böcek nimflerinin çoğunlukla yaprakta (% 65.1-73.8) daha sonra kozada (% 15.8-17.7) bulunduğunu, açık alanların ise avcı nimfleri tarafından daha az tercih edildiğini ifade etmiştir. Avcı böcek erginlerinin çoğunlukla çiçekte (% 66.0-74.8), sadece birkaç erginin koza ve diğer alanlarda bulunduğunu, üç yıllık çalışma sonunda çiçek başına en fazla 1-1,5 adet O. niger ergini saptadığını, en yüksek yoğunluğu 2002 yılı Ağustos ayı ortasında saptadığını (yaklaşık 3 adet/çiçek) bildirmiştir. Yaprakta ve kozada bulunan trips larvaları ile Orius nimfleri arasında her iki yılda (1994 ve 1996) da önemli düzeyde ve pozitif bir korelasyon (P 0.05) saptadığını, Ergin O. niger ve ergin F. occidentalis popülasyon yoğunluğu arasında da 2000 ve 2001 yıllarında önemli düzeyde ve pozitif bir korelasyon bulduğunu, aynı ilişkinin avcı böcek ile F. intonsa arasında saptanamadığını (P>0.05) belirtmiştir. Normal zamanda ekilmiş tarlalarda O. niger ve Franklinella spp. arasındaki avcı / av oranının 1/19 olmasının zararlıyı kontrol altına almasına yeterli olduğunu bildirmiştir. 6

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK Atakan ve Gençer (2008), Çukurova Bölgesi nde pamukta farklı ekim tarihlerinin çiçek tripsleri (F. occidentalis ve F. intonsa) ve avcı böcek O. niger popülasyonuna etkisi ile ilgili yaptıkları çalışmada erken (Mart ortası), normal zaman (15 Nisan-15 Mayıs) ve geç (Haziran ortası) ekimin etkisini araştırmışlardır. Avcı böceğin 2003 ve 2004 yıllarının her ikisinde de erken ve normal zamanda ekilmiş parsellerde Ağustos başında, geç ekilmiş parsellerde ise Ağustos sonu (2003) Eylül başında (2004) çiçeklerde tepe noktasına ulaştığını bildirmişlerdir. Her iki yılda da normal zamanda ekilmiş parsellerdeki O. niger ile F. occidentalis popülasyonu arasında önemli düzeyde korelasyon (P 0.05) bulunduğunu, Orius sayısının her iki yılda da en fazla normal ekilmiş parsellerde görüldüğünü ve sırasıyla 3.93 ve 2.85 adet/ çiçek seviyesine ulaştığını belirtmişlerdir. Insektisidlerin 2004 yılında yoğun kullanılması sonucu Orius sayılarının düşük seyretmede etkin olabileceğini saptamışlardır. 2.2. Orius Türlerinin Biyolojilerine İlişkin Çalışmalar Tommasini ve Nicoli (1993), Anthocoridae familyasından Orius cinsine ait birçok türün biyolojik mücadele açısından ümitvar olduklarını, O. laevigatus, O. niger, O. majusculus ve O. insidiosus erginlerine UV ile sterilize edilmiş Ephestia kuehniella Zeller yumurtası ve F. occidentalis erginleri verildiğinde tüm türlerde yumurta ile beslenen türlerin daha uzun süre yaşadığını ve daha fazla ürediğini belirtmişlerdir. O. niger türünün iki avda da en düşük üreme gücü gösterdiğini ve kitle üretim şansının en az tür olduğunu belirtmişlerdir. Tommasini ve Nicoli (1994), E. kuehniella yumurtaları ile beslenen O. laevigatus un 26 0 C sıcaklıkta toplam nimf gelişme süresini 16.0 gün; O. niger in ise 17.8 günde tamamladıklarını belirtmişlerdir. Wright (1994), Orius türleri dişilerinin çiftleştikten 2-3 gün sonra bitki dokusu içerisine kolayca görülmeyecek şekilde ince yumurtalar bıraktıklarını, ve yumurtaların genellikle 3-5 gün sonra açıldığını bildirmiştir. Bireylerin 5 nimf dönemi geçirdiğini ve uygun koşullarda yumurtadan ergin oluncaya kadar en az 20 7

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK gün geçtiğini, dişilerin yaklaşık 35 günlük yaşamı süresince ortalama 129 yumurta bıraktıkları, ve bir sezonda birkaç döl verdiğini saptamıştır. Chyzik ve ark. (1995a), avcı böcek O. albidipennis in İsrail de kışı ergin halde geçirdiğini, gün uzunluğundan etkilenmeden yumurtlamaya devam ettiğini, ancak ortalama sıcaklığın 15 0 C nin altına düştüğü kış aylarında (aralık başında itibaren) dişilerin üremeyi durdurduğu ve diyapoza girdiğini, mart ve nisan ayında tekrar yumurtlamaya başladığını belirtmişlerdir. Bütün ilk dönem nimflerin düşük sıcaklıklarda öldüğünü, daha sonraki nimflerin yaklaşık % 20 sinin yaşayabildiğini ve ergin olabildiğini kaydetmişlerdir. Chyzik ve ark. (1995b), İsrail de T. tabaci, T. urticae ve Ephestia cautella (Walker) yumurtaları besin olarak verildiğinde O. albidipennis in günlük ve toplam yumurta verimini, canlı kalma durumu ve ömür uzunluğunu laboratuvar koşullarında araştırmışlar. Avcı böceğin, T. tabaci (217.2 adet yumurta ve % 98.7 canlı kalma oranı) ve E. cautella (184.1 adet yumurta ve % 84.6 canlı kalma oranı) yumurtaları ile beslenmesinin, T. urticae ile beslenmeden daha iyi sonuçlar verdiğini belirlemişlerdir (110.9 yumurta ve %40.4 canlı kalma oranı). Dişi ömrünün E. cautella yumurtaları ile beslenmede 63.0 gün sürdüğünü ve bu sürenin T. tabaci de 45.1, T. urticae de 35.1 gün sürdüğünü belirtmişlerdir. Erkek ömür uzunluğunun ise her üç diyette de önemli bir farklılık göstermediğini ve sırasıyla 57.5, 64.1 ve 54.5 gün sürdüğünü saptamışlardır. Cocuzza ve ark. (1997a), üç farklı besinin O. laevigatus ve O. albidipennis in gelişme süresi ve üremesine etkisi ile ilgili yaptıkları çalışmada E. kuehniella yumurtaları, E. kuehniella yumurtası + polen ve yalnız poleni besin olarak kullanmışlardır. Bütün denemelerde yukarıda verilen besinler için sırası ile O. laevigatus un üreme gücü (183.7; 187.9 ve 79.2 adet yumurta), ovipozisyon süresi (49.2; 54.3 ve 51.9 gün), ve dişi ömrünü (57.0; 58.7 ve 57.4 gün) O. albidipennis ten daha fazla bulmuşlardır. E. kuehniella yumurtası + polen dieti uygulamasında O. albidipennis in üreme gücünün (152.3 adet yumurta) % 40 oranında arttığını saptamışlardır. O. albidipennis dişilerinin sadece polen ile beslendiğinde ise ikili kombinasyona göre 5 misli daha az (38.3 adet) yumurta bıraktığını ve dişi ömrünün daha kısa olduğunu (40.5 gün) kaydetmişlerdir. O. laevigatus dişilerinin sadece polen 8

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK ile beslendiğinde ise yumurta veriminin % 60 oranında azaldığını (79.2 adet yumurta) ancak sadece yumurta ile beslenmedeki kadar ömür sürdüğünü bildirmişlerdir. Her iki türde de preovipozisyon süresi ve yumurta açılımının besinden etkilenmediğini ve polenin iki türün de beslenmesinde alternatif ve ek besin olarak verilebileceğini belirtmişlerdir. Cocuzza ve ark. (1997b), üç farklı sıcaklığın O. laevigatus ve O. albidipennis in gelişme süresi ve üremesine etkisi ile ilgili yaptığı çalışmada her iki türün de nimf gelişme sürelerinin 25 ve 35 0 C sıcaklıkta sırasıyla 14.1 ve 13.2 gün ile 10.1 ve 7.7 gün olarak saptadıklarını belirtmişlerdir. 15 0 C de ise O. albidipennis yumurtalarının hiç birinin açılmadığı, nimflerin ergin oluşlarının oldukça düşük düzeyde kaldığı ve her iki türün de bu sıcaklıkta aralarında önemli düzeyde bir farklılığın görülmediğini saptamışlardır. O. albidipennis dişilerinin 15 ve 35 0 C sıcaklıkta (72.0-12.8 gün) O. laevigatus dişilerinden daha uzun süre (59.5-9.5 gün) yaşadıkları, ancak 25 0 C de aralarında bir fark olmadığının (23.5-22.2 gün) belirlendiğini ifade etmişlerdir. Her iki tür için de en yüksek üremenin 25 0 C sıcaklıkta (67.8-71.1 yumurta/dişi) gerçekleştiğini bildirmişlerdir. Chyzik ve ark. (1999), laboratuvar koşullarında (25 ± 2 0 C sıcaklık ve % 70 ± 5 orantılı nem) O. laevigatus ve O. albidipennis türlerinin günde 6-7 yumurta bıraktığını ve ovipozisyon süresinin yaklaşık 30 gün sürdüğünü belirtmişlerdir. Orius ların Arava Bölgesi nde yumurtadan ergin oluncaya kadarki gelişme sürelerinin Haziran da 43-45 gün, Temmuz da ise 15-20 gün sürdüğünü ifade etmişlerdir. Bir başka laboratuvar çalışmasında O. laevigatus un 40 0 C nin üzerindeki sıcaklıklarda çok olumsuz etkilendiğini, öte yandan O. albidipennis in 45 0 C ye yakın sıcaklıklarda bile hala aktif olduğunu belirtmişlerdir. Fritsche ve Tamo (2000), iki farklı besinin O. albidipennis in biyolojisi ve gelişimine etkisi ile ilgili yaptıkları çalışmada avcıya sadece börülce yaprağı ve börülce yaprağı + Megalurothrips sjostedti (Trybom) larvalarını besin olarak vermişlerdir. Avcının sadece börülce yaprağı ile beslendiğinde nimf gelişme süresinin (14.8 gün) ikili kombinasyona göre uzadığını (17.6 gün) ve nimf ölümlerinin % 78.6 gibi yüksek bir rakama çıktığını belirtmişlerdir. Avcı dişi erginlerin M. sjostedti larvaları ile beslendiğinde günlük ortalama yumurta veriminin 6.8 adet ve toplam 9

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK yumurta sayısının ise 61.1 adet olduğunu ve dişilerin ortalama 13.5 gün yaşadıklarını bildirmişlerdir. Arijs ve De clercq (2001), avcı böcek O. laevigatus un gelişme süresine E. kuehniella yumurtaları ve bir karides türü olan Artemia franciscana Kellogg kistlerinin etkisini araştırdıkları çalışmada, yumurta ile beslenen nimflerin gelişme sürelerinin 13.9, kist diyetleri ile beslenen nimflerin gelişme sürelerinin ise 13.3 ile14.4 gün arasında değiştiğini saptamışlardır. Nimflerin yaşama oranları ise yumurta ve kist diyetleri ile beslendiklerinde sırası ile % 98 ve % 56-98 arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Avcının cinsiyet oranları (dişi/erkek) ise yumurtalarla beslendiğinde 1:1; diyetlerde ise 09:1-1.6:1 arasında değiştiğini belirtmişlerdir. Murai ve ark. (2001), Thrips türlerine karşı biyolojik mücadelede ümitvar olan Orius sauteri (Poppius) türüne alternatif yumurtlama ortamı olarak bakla (Vicia faba L.) fidelerinin etkisini kontrollü koşullarda (24. 0 C sıcaklık ve 16:8 saat aydınlık:karanlık ortamında) araştırmışlardır. O. sauteri nin yumurtalarını bu taze fidelere bıraktığı ve yumurtaların % 97 1 inin açıldığını belirtmişlerdir. O. sauteri nimf ve erginlerinin E. kuehniella yumurtaları ile de başarılı bir şekilde beslendiğini ve yumurtalarını bakla fidelerine bırakabildiği ve başka su kaynağı olmadan buradan su ihtiyaçlarını karşılayabildiğini saptamışlardır. Yumurta açılımından ergin oluncaya kadar ortalama gelişme süresinin erkek bireyler için 12.9 gün, dişiler için ise 13.3 gün olduğu belirtmişlerdir. Ortalama ovipozisyon süresinin 41.5 gün ve dişi başına ortalama yumurta veriminin ise 108.7 adet olduğunu bildirmişler ve genç bakla fidelerinin O. sauteri nin kitle üretiminde alternatif bitki olabileceğini bildirmişlerdir. Yano ve ark. (2002), avcı böcek O. sauteri nin E. kuehniella yumurtaları üzerindeki biyolojisi ile ilgili yaptıkları çalışmada 25 0 C sıcaklıkta nimf gelişme sürelerini erkekler için sırasıyla 2.37, 1.84, 3.05, 2.15 ve 4.21 gün olmak üzere toplam 13.5 gün; dişiler için yine sırasıyla 2.55,1.86, 2.95, 2.45 ve 4.22 gün olmak üzere toplam 14.0 gün sürdüğünü belirtmişlerdir. Dişi ömrünün 27.9 gün ve yumurta veriminin ise 103.9 olduğunu saptamışlar ve her bireyin nimf dönemini tamamlamak için en az 30 ve her bir erginin günlük ortalama 5 adet yumurtaya ihtiyaç duyduğunu belirtmişlerdir. 10

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK Carvalho ve ark. (2005), üç Orius türünün (O. insidiosus, O. perpunctatus (Reuter) ve O. thyestes Herring) nimf gelişme sürelerini 25 ±1 0 C sıcaklık ve % 70 ± 10 oransal nem koşullarında araştırmışlardır. Her üç türün de E. kuehniella yumurtaları ile beslendiğinde biyolojik dönemlerini tamamladığını, nimf gelişme süresinin O. perpunctatus ta 12.1 gün, O. insisdiosus ta 12.7 gün ve O. thyestes te 13.4 gün sürdüğünü bildirmişlerdir. O. insidiosus ve O. thyestes in E. kuehniella yumurtaları ile beslendiğine 25 ve 28 0 C sıcaklıkta sırasıyla 109.2 ve 128.2 adet yumurta bıraktıklarını, O. insidiosus un en yüksek üreme gücünün 22 ve 25 0 C sıcaklıkta 183.0 ve 206.7 adet yumurta olduğunu bildirmişlerdir. Ostovan ve Mirhelli (2005), İran da yaptıkları sürvey çalışmalarında O. laevigatus, O. niger, O. pallidicornis (Reuter), O. minutus, O. horvathi, O. bulgaconus Ghauri ve O albidipennis türlerini bulmuşlardır. Laboratuvarda 25 ± 2 0 C sıcaklık ve % 65 ± 5 oransal nem koşullarında gerçekleştirdikleri çalışmalarda E. kuehniella+mısır poleni besin olarak verildiğinde O. albidipennis in nimf gelişimini incelemiş ve bırakılan yumurtaların açılma oranının % 91, nimflerin ölüm oranını % 24.43 ve bırakılan yumurtaların ergin döneme geçebilme oranının % 68.65 olduğunu saptamışlardır. Shchenikova ve Stephanycheva (2005), laboratuvarda O. laevigatus un gelişme süresi ve üreme kapasitesini besin olarak Sitotroga cerealella yumurtaları vererek incelemişlerdir. Avcı böceğin nimf gelişme süresini 14.1 gün ve preovipozisyon süresini 5.0 gün olarak bulmuşlardır. Keçeci (2005), avcı böcekler O. laevigatus ve O. niger e E. kuehniella yumurtası ile Tetranychus. cinnabarinus Boisduval, F. occidentalis ve Myzus persicae (Sulzer) nimflerini av olarak verdiğinde elde edilen yumurtaların açılma süreleri ve nimf gelişme sürelerini incelemiştir. Her iki Orius türünün farklı avlarda beslenmesi sonucu ergin olan bireylerin yumurtalarının açılma süreleri arasında istatistiksel anlamada bir fark bulunmadığını belirtmiştir. Araştırıcı bu süreyi O. laevigatus yumurtaları için 4.0; O. niger yumurtaları için ise 4.3 gün olarak bulmuştur. O. laevigatus un E. kuehniella yumurtaları ile beslendiğinde nimf gelişme sürelerini avcının 1, 2, 3, 4 ve 5. dönem nimfleri için sırasıyla ortalama 3.0, 2.5, 2.0, 2.2, ve 4.2 gün olmak üzere toplam 13.9 gün sürdüğünü belirtmiştir. 11

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK 2.3. Pestisitlerin Laboratuvar ve Tarla Koşullarında Orius Türlerine Etkileri ile İlgili Çalışmalar Nagai ve Grey (1996), Japonya da patlıcanda zararlı Thrips palmi Karny ye karşı entegre mücadele çalışmalarında avcı böcek O. sauteri ve selektif insektisitleri kullanmışlardır. O. sauteri nin saksı ve tarla denemelerinde oldukça etkili bir avcı olarak gözlemlendiğini, böcek gelişim düzenleyicisi pyriproxyfen in O. sauteri ye zehirsiz, T. palmi ye ise oldukça zehirli bulunduğunu belirtmişlerdir. Entegre mücadele proğramlarında O. sauteri ve seçici ilaçların birlikte başarıyla kullanılabileceğini bildirmişlerdir. Veire ve ark. (1996), yaygın olarak kullanılan 31 pestisidin (insektisid, insektisid/akarisid, akarisid ve fungisid) avcı böcek O. laevigatus un 1. dönem nimfleri ile erginlerinin üreme gücü üzerine etkilerini laboratuvar koşullarında araştırmışlardır. Fungisitlerin çoğunun nimf gelişimi ve erginlerin yumurta bırakması üzerinde zehir etkisi oluşturmadığını, akarisitlerin farklı düzeylerde zehirlilik etkisi gösterdiğini belirtmişlerdir. Benzoyl, phenyl, urea gibi bazı böcek gelişim düzenleyicilerinin zehirlilik etkisinin insektisit ve akarisitlerden fazla olduğunu, ecdysone, agonist, tebufenozide ve azadirachtin in nimf gelişimi ve yumurtaya zararlı olmadığını saptamışlardır. Angeli ve Forti (1997), buprofezin, diflubenzuron, fenoxycarb, flufenoxuron, hexaflumuron, lufenuron, tebufenozide, teflubenzuron, ve triflumurondan oluşan 9 adet böcek gelişim düzenleyicisinin O. laevigatus a etkilerini araştırmışlardır. Laboratuvar koşullarında bu insektisitlerin 1-2. ve 4-5. nimf dönemlerine kalıntı etkisi, arazide ise erginlere uygulanması önerilen dozlardaki kontakt etkisini çalışmışlardır. Bütün ilaçların 1-2. nimf dönemlerine olumsuz etki yaptığını, diflubenzuron, fenoxycarb, tebufenozide, ve triflumuronun 4. ve 5. dönem nimflerin biyolojileri üzerinde olumsuz bir etkiye neden olmadığını saptamışlardır. Buprofezin ve teflubenzuron bu dönemler üzerinde az zararlı olurken, hexaflumuron, flufenoxuron, ve lufenuronun orta düzeyde zararlı olduğunu belirtmişlerdir. Bütün formülasyonların erginlere ağızdan alınım yoluyla ölüm ve üremeye önemli bir etki yapmadığını, ancak hexaflumuron, flufenoxuron, lufenuron ve teflubenzuron un 12

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK yumurta açılımı üzerinde orta düzeyde bir etki yaptığını ve denenen ürünlerin hiç birinin yumurta açılımı üzerinde önemli düzeyde olumsuz bir etki yapmadığını ifade etmişlerdir. Lee ve ark. (1997), Kore de yaptıkları bir çalışmada patlıcanda zararlı M. persicae ve T. urticae ye karşı kullanılan 10 ticari pestisitin O. sauteri nin yumurta ve erginlerine olan etkisini araştırmışlardır. Pirimicarb (25 WP) ve tetradifon (8 EC) un O. sauteri ye düşük zehirlilik etkisi gösterdiğini, acephate (50 WP), cypermethrin (5 EC) ve fenpropathrinin (5 EC) ise yüksek zehirlilik gösterdiğini belirtmişlerdir. Demeton S-methyl (25 EC)in yumurtalara düşük zehirlilik gösterdiğini, erginlere ise yüksek zehir etkisi gösterdiğini ifade etmişlerdir. Mancozeb (75 WP) in ise hem ergin hem de yumurtalara yüksek zehirlilik etkisi gösterdiğini belirtmişlerdir. Angeli ve ark. (1998), İtalya da yaptıkları bir çalışmada avcı böcek O. majusculus a 10 pestisidin laboratuvar ortamında etkilerini araştırmışlardır. Henüz 5. nimf dönemine geçmiş bireylere ilaç uygulaması yapılarak ölüm oranı, erginin gelişme durumu ve yumurtlama durumunu değerlendirmişlerdir. Bacillus thuringiensis (% 21.2), pirimicarb (% 8.3), clofentezine (% 0.0) ve bakır oxychloride (% 20.2) in önemsiz düzeyde bir ölüm etkisi yaptığını, Colloidal sulfur (% 55.4) ve endosulfan (% 77.4) ın orta düzey bir zehirlilik, heptenophos (% 91.2) acephate, deltamethrin ve dimethoate ın ise yüksek (% 100) düzeyde nimf ölümüne yol açtığını belirtmişlerdir. Elzen ve ark. (1998), laboratuvar çalışmalarında O. insidiosus, Geocoris punctipes (Say), Hippodamia convergens G-M ve C. carnea erginlerine azinphosmethyl, imidacloprid, spinosad, oxamyl, fipronil, endosulfan, chlorfenapyr, cyfluthrin, profenofos ve malathion olmak üzere 10 insektisitin etkilerini araştırmışlardır. Malathionun bütün türlere en fazla zehirlilik etkisi gösteren ilaç olduğunu ve C. carnea nın ilaçların çoğuna yüksek oranda hassasiyet gösterdiğini belirtmişlerdir. O. insidiosus ve H. convergens ilaçların yarısına hassas iken bu ilaçların G. punctipes te hiç ölüm meydana getirmediğini, spinosadın ise bütün denenen türlerde en az zehirli olan ilaç olarak bulunduğunu bildirmişlerdir. Funderburk ve ark. (1998), ABD de biberde yaptıkları bir çalışmada insektisit uygulamalarının trips populasyonuna ve avcı böceklere etkisini araştırmışlardır. 13

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK Parseller fenpropathrin, acephate ve spinosad ile ilaçlanmış ve biyolojik insektisid spinosad ın, avcı böcek populasyonuna önemli bir etki bırakmaksızın zararlı populasyonunu azalttığını belirtmişlerdir. Geniş spektrumlu insektisitlerin uygulanması sonucu kontrol parsellere göre zararlı yoğunluğunun oldukça fazla artış gösterdiğini, geniş spektrumlu sentetik insektisitlerin uygulanmadığı biber tarlalarında, O. insidiosus un zararlı populasyonunu başarılı bir şekilde kontrol altına alabildiğini belirtmişlerdir. Pietrantonio ve Benedict (1999), ABD de pamukta önerilen, tebufenozide, spinosad ve chlorfenapyr etki maddeli 3 yeni ve diğer bazı insektisitlerin ana avcı böceklerden olan O. insidiosus a laboratuvarda kuru film yöntemiyle 24 ve 48 saat içerisinde meydana getirdiği ölüm oranlarını araştırmışlardır. Tebufenozide ve spinosad uygulanan yapraklarda O. insidiosus un ölüm oranının % 18 ile kontrol parseline yakın bir etki gösterdiğini, Lambda-cyhalothrinin ise 24 saat sonunda O. insidiosus erginlerinde % 87 ve üzerinde ölüme yol açan en zehirli ilaç olarak bulmuşlardır. Chlorfenapyr in ise bu türde meydana getirdiği % 21-55 arasındaki ölüm oranıyla orta düzeyde zehirli sınıfında yer aldığını saptamışlardır. Ruberson ve ark. (1999), lambda-cyhalothrin, spinosad, indoxacarb ve S-1812 (adlandırılmamış bileşik) nin Chrysoperla rufilabris (Burmeister), G. punctipes; O. insidiosus; Trichogramma pretiosum Riely ve Cotesia marginiventris (Cresson) e direkt ve kalıntı etkilerini araştırmışlardır. C. rufilabris in denenen tüm ilaçlardan çok az oranda etkilendiğini, lambda-cyhalothrin ve spinosad ın doğal düşmanlara genelde diğer bileşiklerden daha fazla zehirlilik gösterdiğini, fakat T. pretiosum a oldukça zehirli, C. marginiventris e orta düzeyde zehirlilik gösterdiğini belirtmişlerdir. Spinosad ın seçici olduğu ve IPM programları için önerilebileceğini, ancak denenen dozlarda parazitoidlere zehirlilik etkisi gösterdiğini, S-1812 nin de iyi düzeyde seçicilik göstermesinden dolayı IPM programlarında yer alabileceğini belirtmişlerdir. Studebaker ve ark. (1999), ABD de spinosad uygulanan pamuk yapraklarında O. insidiosus un ölüm oranının (% 18.8) önemli bir düzeyde bulunmadığını belirtmişlerdir. Imidacloprid ve indoxacarb ın ise sırasıyla % 62.5 ve 62.8, Fipronil ve cyhalothrinin ise % 100 ölüme yol açtığını bulmuşlardır. 14

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK Veire ve ark. (1999), Belçika da örtü altında entegre mücadele kapsamında biberde zararlı yaprakbiti M. persicae ye karşı kullanılan imidacloprid etki maddeli ilacın avcı böcek O. laevigatus a etkisini araştırmışlardır. İnsektisitin 1 ve 3 mg a.i./bitki dozunda zararlıyı iyi bir şekilde kontrol altına aldığını (sırasıyla % 100 ve % 98 ölüm oranı), bu konsantrasyonda avcı böceğe zararsız düzeyde (sırasıyla % 20.5 ve % 3.3 ölüm) bir etki yaptığını belirtmişlerdir. Buna ilave olarak sözkonusu dozda ilacın avcı böceğin üreme gücü, yumurta koyma ve yumurtaların açılmasına da etki yapmadığını kaydetmişlerdir. Elzen (2001), laboratuvar koşullarında üretilen O. insidiosus ve G. punctipes e aralarında 3 yeni ilacın da bulunduğu 10 insektisidin kalıntı etkisi ve bunların biyolojik dönemlerine etkilerini araştırmıştır. Çalışmada azinphos-methyl, imidacloprid, spinosad, tebufenozide, fipronil, endosulfan, chlorfenapyr, cyfluthrin, profenofos ve malathion denemeye alınmıştır. Denemeye alınan ilaçlardan tebufenozide ve cyfluthrinin malathiona göre O. insidiosus dişilerine çok düşük etki gösterdiğini, imidacloprid, tebufenozide, ve spinosadın ise chlorfenapyr, endosulfan ve fipronile göre G. punctipes erkek bireylerine çok düşük toksik etki gösterdiğini belirtmiştir. Spinosad uygulamasında O. insidiosus un üreme gücünün kontrol dahil tüm uygulamalardan daha yüksek bulunduğunu; imidacloprid, tebufenozide, azinphos-methyl ve spinosadın kullanılabileceği durumlarda malathion, endosulfan, profenofos, fipronil ve cyfluthrinin pamuk zararlıları ile entegre mücadele proğramlarında yer almaması gerektiğini bildirmişlerdir. Pons ve ark. (2001), İspanya da mısır ekilişlerindeki yaprakbiti ile avcı böceklerin populasyonunu imidacloprid uygulanan ve uygulanmayan parsellerde izledikleri çalışmada, insektisidin zararlı populasyonunu önemli düzeyde azalttığını belirtmişlerdir. Orius spp., Nabis provencallis Remane, Coccinella septempunctata L., Adonia variegata (Goeze) ve örümceklerin ana avcılar olarak bulunduğunu ve çalışma yapılan her iki yılda da Orius türlerinin ilaçlama yapılmayan parsellerdeki yoğunluğunun, ilaçlanan parsellere göre oldukça yüksek düzeyde seyrettiğini belirtmişlerdir. Sechser ve ark. (2001), Mısır da lufenuron, profenofos ve bunların karışımlarının pamuktaki avcı böceklere etkisini araştırdıkları çalışmada her bir 15

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK uygulamadan 3 gün önce ve 3, 10, 20 ve 30 gün sonra sayımlar yaparak O. albidipennis populasyonunun düşmesi, kendini yenilemesi ile 1-2. ve 3-5. dönem nimflere etkisini belirlemişlerdir. Lufenuron (10-100 g a.i./ha doz) uygulamaları bütün dönemlere zararsız bulunurken, O. albidipennis in yumurta bırakması ve yumurtaların açılmasının da normal olarak gerçekleştiğini ifade etmişlerdir. Lufenuron uygulamasından sonra olgun nimf populasyonunda bir miktar azalma olduğunu, fakat bu durumun farklı dozların baskısı ve süresi ile alakalı bir durum olduğunu ifade etmişlerdir. Lufenuronun pamukta bulunan öteki avcılardan Campylomma verbasci (Meyer), Scymnus spp., Coccinella undecimpunctata L., Paederus alfierii (Koch) ve örümcek familyasının tüm evrelerine az zararlı olduğunu belirtmişlerdir. Carvalho ve ark. (2002), avcı böcek O. insidiosus a imidacloprid (0.315 g a.i./litre), fenpropathrin (0.5 g a.i./litre), abamectin (0.09 g a.i./litre) ve cyromazine (0.1125 g a.i./litre) in laboratuvar koşullarında etkilerini araştırmışlardır. Her bir petri kabında bulunan 6 adet 4. nimf dönemindeki bireylere 1.8 mg/cm 2 ilaç püskürtülmüş ve uygulamadan 1, 3, 6, 12, 24, 36, 48, 60, 72, 84, 96, 108 ve 120 saat sonraki ölüm oranlarını belirlemişlerdir. Çalışmada uygulamadan sonraki ergin çıkışı, dişi başına 5 günlük yumurta sayısı ve üreme güçleri de ortaya konmuştur. O. insidious üzerinde cyromazin nin oldukça seçici bir etki gösterdiğini ve krizantemde entegre mücadele proğramlarında öncelikli kullanılmasını tavsiye etmişlerdir. Sechser ve ark. (2003), Mısır da pamukta emamectin benzoate uygulamasından 23 gün sonrasına kadar pamuktaki avcı faunasını DVac ve silkeleme metoduyla izlemişlerdir. Çalışmada ayrıca carbamate, thiodicarb ve methomyl ilaçlarını önerilen dozlarda denemeye almışlardır. Her uygulamada 90 metrelik pamuk sırasında uygulamadan 3 gün önce ve 3, 10 ve 20 gün sonra örneklemeler yapılmıştır. Emamectin benzoate (13.5 g ai/ha dozunda) ın bir hafta arayla yapılan 2 uygulamasında da ilacın denenen avcı böceklerin tümüne oldukça güvenli olduğunu belirtmişlerdir. Thiodicarb ve methomyl in A. bipunctata, Scymnus spp., ve C. undecimpunctata erginlerine zararlı olarak bulunduğunu, her iki carbamat grubu ilacın da C. carnea larvaları ve örümceklerin tüm dönemlerine az zararlı olarak bulunduğunu ifade etmişlerdir. Methomyl in O. albidipennis ve Campylomma 16

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Musa BÜYÜK verbasci (Meyer) erginlerine geçici bir zarar verdiğini, thiodicarb ın erginlere zararsız olduğunu, her iki ilacın da en az 10 gün boyunca bunların nimflerine olumsuz bir etki yaptığını belirtmişlerdir. Angeli ve ark. (2005), laboratuvar koşullarında 29 pestisidin avcı böcek O. laevigatus a yan etkilerini araştırmışlar. İlaçların kalıntı etkileri henüz 4. nimf dönemine girmiş bireyler üzerinde araştırılmış ve 7 gün sonraki ölüm durumlarını kontrol etmişlerdir. Azadirachtin, granulosis virus ürünleri, mineral yağ, pirimicarb, tebufenozide, clofentezine, hexythiazox ve bakır oxychloride in O. laevigatus un yaşama ve üremesi üzerine önemli bir etkisinin olmadığını; Organophosphates, endosulfan ve deltamethrin in özellikle kontak yolla önemli düzeyde zararlı olduğunu; Imidacloprid in kontak yolla yüksek zehirlilik gösterdiğini, fakat sindirim yolu ile çok az zararlı olduğunubelirtmişlerdir. Çalışma sonucunda bu bulguların O. laevigatus un sera ve açık alan salımlarında göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulamışlardır. 17

3. MATERYAL VE METOT Musa BÜYÜK 3. MATERYAL VE METOT Çalışmanın ana materyalini pamuk, Orius türleri, bunların beslenmesinde kullanılan Un güvesi (E. kuehniella) yumurtaları (Resim 3.1. C ve D), iklim odaları ve Çizelge 3.1. de verilen pestisitler oluşturmuştur. Çalışmanın diğer materyallerini ise, un güvesi üretimi için 15-20 cm çap ve 20-25 cm yüksekliğindeki şeffaf plastik kültür kapları (Resim 3.1 A ve B), kelebekleri farklı ortamlara transfer etmek için elektrikli emgi aspiratörü, Orius türleri ve ilişkili bazı zararlıların popülasyon takibi için 15 X 20 cm ebatlarında sarı yapışkan tuzaklar (Resim 3.2. E ve F), yaprak ve sarı yapışkan tuzaklardaki zararlı sayımları için binoküler, Orius türlerinin stok kültür üretimi için 17 cm çap ve 9 cm yüksekliğindeki şeffaf plastik kültür kapları (Resim 3.1. F ve 3.2. A), nimf çıkış takibi için 3.5 cm çap ve 14 cm uzunluktaki iki ucu tül kapaklı cam veya şeffaf plastik kültür kapları (Resim 3.1. E ve 3.2 B), Orius türlerinin biyoloji takipleri ve ilaçların etkilerini takip etmek üzere 4 cm yükseklik ve 5 cm çapındaki şeffaf plastik kültür kapları (Resim 3.2. C ve D), çeşitli numaralardaki yumuşak fırçalar, ağız aspiratörü, ilaçlama sprey aleti ve ergin böceklerin gerektiğinde kısa süreli bayıltılması için Chloraethyl (soğutucu sprey) tüpleri oluşturmuştur. Denemelerde kullanılan pestisitlerin etkili madde adı, formülasyonu, uygulama dozları ve ruhsatlı olduğu zararlılar Çizelge 3.1 de verilmiştir. Çizelge 3.1. Denemelerde kullanılan pestisitlerin etkili madde adı, formülasyonu, uygulama dozları ve ruhsatlı olduğu zararlılar Etkili MaddeAdı ve Doz Ruhsatlı Olduğu Formülasyonu (da) Zararlılar Dimethoate 440 g/l EC 100 ml Emici böcekler Acetamiprid % 20 SP 10 g Emici böcekler Endosulfan 360 g/l EC 200 ml Yeşilkurt, Çizgili yaprakkurdu, Yaprakbiti Thiodicarb % 80 DF 90 g Yeşilkurt, Çizgili yaprakkurdu, Bromopropylate 500 g/l EC 100 ml Kırmızı örümcekler 18

3. MATERYAL VE METOT Musa BÜYÜK A B C D E F Resim 3.1. Orius albidipennis in üretiminde kullanılan laboratuvar malzemeleri Ephestia kuehniella üretim kapları (A, B), Ephestia kuehniella yumurtaları (C, D), Orius albidipennis yumurtlama ve stok kültür üretim kapları (E, F) 19

3. MATERYAL VE METOT Musa BÜYÜK A B C D E F Resim 3.2. Orius albidipennis stok kültürü ve kapları (A, B), ilaç deneme kapları (C, D) ve Orius türleri ile ilişkili zararlıların popülasyon takibinde kullanılan sarı yapışkan tuzaklar (E, F) 20

3. MATERYAL VE METOT Musa BÜYÜK 3.1. Tarla Çalışmaları 3.1.1. Diyarbakır ve Şanlıurfa İllerinde Orius Türlerinin Populasyon Gelişimi ve Türlerin Yoğunluklarının Saptanması Çalışmalar avcı böceğin pamuk tarlalarında ilk görüldüğü dönem olan pamuğun taraklanma dönemine girdiği tarihten itibaren Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde seçilen ikişer tarlada yürütülmüştür (Resim 3.3.). Deneme tarlaları her biri en az 50 da büyüklükte ve ilaçlama yapılmayan alanlardan seçilmiştir. Seçilen tarlalardan haftada bir olmak üzere yaprak örnekleri alınmış, ayrıca sarı yapışkan tuzaklar kullanılarak avcı böcek ve zararlı populasyon gelişmeleri izlenmiştir. Tarla çalışmalarının yapıldığı Diyarbakır ve Şanlıurfa illerine ait çalışma yerleri Resim 3.3. te verilmiştir. Diyarbakır Merkez ilçe Diyarbakır Çınar Şanlıurfa Merkez ilçe Şanlıurfa Harran Resim 3.3. Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde 2005-2006 yıllarında avcı böcek Orius türleri, bulunma oranları ve popülasyon gelişimi çalışmalarının yapıldığı lokasyonlar 21