MİRAS HAKKINDAN İVAZSIZ FERAGAT HALİNDE FERAGAT EDEN MİRASÇININ ALACAKLILARINININ FERAGATİN İPTALİNİ İSTEME SORUNU

Benzer belgeler
Dr. Ahmet NAR Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı TÜRK MİRAS HUKUKUNDA TENKİS

ALACAKLILARA ZARAR VERME KASTIYLA YAPILAN TASARRUFLARIN İPTALİ

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

I.TENKĠS KAVRAMI II. TENKĠS DAVALARININ HUKUKĠ NĠTELĠĞĠ. A. Tenkis davalarının özellikleri

OBJEKTİF TARİHİ YORUM METODU İLE OBJEKTİF ZAMANA UYGUN YORUM METODU ARASINDAKİ İLİŞKİ

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

İsviçre Federal Temyiz Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi nin Tarihli Kararı

MİRAS HUKUKU ( ALMANYA-TÜRKİYE ) Giriş:

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

Dr. Aytuğ Ceyhun ÇAKIR SAĞ KALAN EŞİN MİRASÇILIĞI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T

İ.Ü. HUKUK FAKÜLTESİ MİRAS HUKUKU FİNAL SINAVI (TEK NUMARALI ÖĞRENCİLER/İKİNCİ ÖĞRETİM)

İCRA VE İFLAS HUKUKU AÇISINDAN MALVARLIĞI VEYA TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U

MALVARLIĞI DEVRİ İLE TİCARİ İŞLETME DEVRİ

Mal Rejimleri ve Tasfiyesi

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

Arzu GENÇ ARIDEMİR. Mirasın Açılmasından Sonra Yapılan Miras Payının Devri Sözleşmesi

LİMİTED ŞİRKETLERDE İMTİYAZLI PAYLAR

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S. İTÖHK/1

Savunmanın Genişletilmesi ve Değiştirilmesi Yasağı Kapsamında Zamanaşımı Def inin İncelenmesi. Stj. Av. Müge BOSTAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İÇİNDEKİLER. YENİ TÜRK MEDENİ KANUNU'NA GÖRE MİRAS HUKUKU HÜKÜMLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER ve YENİLİKLER

GENEL BİLGİLER - TEMEL KAVRAMLAR TEMEL İLKELER - MİRAS HUKUKUNUN KANUNDAKİ DÜZENLENME ŞEKLİ MİRAS HUKUKUNA GİRİŞ

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007

(Resmî Gazete ile yayımı : Sayı : 20877)

İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilir, lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar veya mal o hakla birlikte

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

BAĞIŞLAMA SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ

MEDENİ YARGIDA CENİNİN TARAF EHLİYETİ

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Yabancı İşler Dairesi Başkanlığı

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İCRA İNKAR TAZMİNATI LİKİT ALACAK KAVRAMI MAL İADESİ YIPRANMA PAYI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

EŞLER ARASINDAKİ MALVARLIĞI DAVALARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

Bazı makalelerde, bu iptal kararı ile kanuni temsilcilerin geçmişe yönelik sorumluluklarının kalktığına dair yorumlar okuyoruz.

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 5510 S.SGK/21 RÜCÜ HAKKI HALEFİYET

DAVACILARIN VARLIKLI OLMALARI DESTEK TAZMİNATI İSTEMELERİNE ENGEL DEĞİLDİR.

SİGORTA ŞİRKETLERİNE VERİLEN İBRANAMELERİN KAPSAMI VE GEÇERLİĞİ ÇELİK AHMET ÇELİK

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz

MURİS MUVAZAASI HAKKINDA KISA BİR İNCELEME. Av. Ebru ÇAVUŞOĞLU ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

Kanun No: Türk Medeni Kanunu. Kabul Tarihi: R.G. Tarihi: R.G. No: I. Vesayet makamından

BELİRSİZ ALACAK DAVASI

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

İlgili Kanun / Madde 818.S.BK/161

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

KUR FARKLARININ KDV SİNDE SON DURUM 14 AĞUSTOS 2018

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6

DAVA ŞARTLARI DAVA ÇEŞİTLERİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

Yrd. Doç. Dr. SENDİ YAKUPPUR TAPU KÜTÜĞÜNE GÜVEN İLKESİ

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK/ S.İşK/78. T.C YARGITAY Hukuk Genel Kurulu. Esas No. 2008/21-53 Karar No. 2008/107 Tarihi:

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

ADİ VE TİCARİ İŞLERDE FAİZE İLİŞKİN YENİLİKLER

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

DAVA ŞARTI ARABULUCULUK KAPSAMINDAKİ TİCARİ UYUŞMAZLIKLAR

Yrd. Doç. Dr. Ali DEMİRBAŞ. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nda ESER SAHİBİNİN MALİ HAKLARINA TECAVÜZ HALİNDE HAK SAHİBİNE SAĞLANAN HUKUKİ KORUMA

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ NİN

ANONİM ORTAKLIKTA ESAS SÖZLEŞMESEL BAĞLAM

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MİRAS HUKUKU DERSİ FİNAL SINAVI (ÇİFT NUMARALI ÖĞRENCİLER) Sınav süresi 90 dakikadır. Başarılar dileriz.

DOÇ. DR. CENK AKİL elektronik posta:

Dr. TANER EMRE YARDIMCI HUKUK YARGILAMASINDA SOMUTLAŞTIRMA YÜKÜ

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

BÎRÎNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ

GÜLŞAH VARDAR HAMAMCIOĞLU Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi TÜRK MEDENİ KANUNU NA GÖRE YERLEŞİM YERİ

HÜSEYİN HATEMİ MEDENİ HUKUKA GİRİŞ

Mehmet Özgür AVCI MİRASIN MAHKEME KARARIYLA PAYLAŞILMASI

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6, 57

TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. / S. STSK/9

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

İlgili Kanun / Madde 6356 STSK. /5, 41, 43

HUKUKA ve AHLÂKA AYKIRILIK UNSURLARI ÇERÇEVESİNDE SALT MALVARLIĞI ZARARLARININ TAZMİNİ

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

Transkript:

MİRAS HAKKINDAN İVAZSIZ FERAGAT HALİNDE FERAGAT EDEN MİRASÇININ ALACAKLILARINININ FERAGATİN İPTALİNİ İSTEME SORUNU Mustafa Fadıl YILDIRIM * ÖZET Ölüme bağlı tasarrufl ar bağlamında miras hukukuna ilişkin kurallar birçok yönüyle sağlar arası işlemlerden farklılık göstermektedir. Kanun koyucu özellikle iki tarafa tam borç yükleyen sözleşmelere nazaran bir tarafa borç yükleyen sözleşmelerdeki bağlılığı zayıflatmıştır. Bu tutum miras hukukunda özellikle ivazsız ölüme bağlı tasarrufl arda kendisini iyiden iyiye hissettirmektedir. Bu kapsamda miras hakkından ivazsız feragat eden mirasçının alacaklılarının feragatin iptalini isteyip istemeyecekleri, isteyebileceklerse bunun sınırları araştırılması gereken bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Sorun, İsviçre Federal Mahkemesinin bir kararı ile tartışılmış ve güncellik kazanmıştır (BGE 138 III 497 vd.). İş bu çalışma sorunu çeşitli açılardan ve özellikle de Federal Mahkemenin bakış açısını irdelemek amacıyla yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Mirastan Feragat, Feragat Eden Mirasçının Alacaklıları, Feragatin İptali THE PROBLEM OF CLAIMING CANCELLATION OF THE RELINQUISHING HEIR S CREDITORS IN CASE OF GRATUITOUS RELINQUISHMENT OF INHERITANCE RIGHTS ABSTRACT In terms of testamentary dispositions, the rules of inheritance law differ from the rules concerning legal transactions inter vivos in several ways. The legislator has especially weakened the fi delity of unilateral contracts compared to bilateral contracts. This approach considerably makes itself evident in gratuitous testamentary dispositions in the fi eld of inheritance law. In this context, the issues of whether or not the relinquishing heir s creditors has the right to claim the cancellation of the relinquishment, and what are the limits of this right need to be researched. The issues in question were discussed in a decision of the Federal Supreme Court of Switzerland (BGE 138 III 497), and thus gained currency. This article aims to analyze these issues and especially the Federal Court s viewpoint from various aspects. Keywords : Relinquishment of Inheritance Rights, Creditors of the Relinquishing Heir, Cancellation of Relinquishment Prof. Dr.,Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesidir. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVIII, Y. 2014, Sa. 3-4 67

Mustafa Fadıl YILDIRIM GİRİŞ Miras hukuku kendisine has bir takım özellikleri ve ilkeleri bulunan bir hukuk alanı olarak karşımıza çıkar. Gerçekten de bu hukuk alanı, medeni hukukun çatısıdır; özel hukukun tüm alanları ile yakından ilişkili kurumları kendisine özgü ilkeler çerçevesinde bünyesinde barındırmaktadır. Örneğin, borç-alacak konuları esas itibariyle Borçlar Hukukuna dâhil olmakla birlikte miras hukukunda alacaklılar ve alacaklıların korunması özel düzenlemelere konu edilmiştir. Bu çalışmada mirasçının akdettiği ivazsız mirastan feragat sözleşmesine yönelik, feragat eden mirasçının alacaklılarının söz konusu işlemin iptalini isteyip isteyemeyecekleri incelenmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, sorun Türk hukukunda fark edilmemiş ve bu sebeple de herhangi bir ilgi görmemiştir 1. I. GENEL OLARAK TÜRK MİRAS HUKUKUNDA ALACAKLILARIN KORUNMASINA DAİR HÜKÜMLER Miras hukukunda alacaklı denildiğinde mirasbırakan ve mirasçıların alacaklıları ile tereke ve intikal alacaklıları anlaşılmaktadır 2. Miras hukukunda alacaklıların korunması denildiğinde ise, daha ziyade miras bırakanın alacaklıları ile mirasçının alacaklıların korunması akla gelmektedir. Bilindiği üzere Türk miras hukukuna hâkim ilkelerden biri külli intikal ilkesidir. Bu ilke uyarınca mirasbırakana ait devir ve intikale elverişli hak ve borçlar, ölüm olayı ile birlikte başkaca bir işleme gerek olmaksızın kanuni mirasçılara intikal eder. Külli intikal ilkesinin yarattığı birçok olumsuzluklar bulunmaktadır. Bu kabul, mirasçıları zarara uğratabileceği gibi miras hukuku alacaklılarını da olumsuz yönde etkileyebilir. Mirasçılar ilke olarak, mirasbırakanın borçlarından şahsi malvarlıklarıyla sınırsız bir biçimde sorumludurlar. Borcun nakli için alacaklının muvafakatini arayan kanun koyucu, miras sebebiyle borcun naklini bir başka ifadeyle borcun külli mirasçılara intikalini zorunlu olarak kabul etmekle birlikte 1 Benzer sorunların ele alındığı iki monografik çalışmada soruna hiçbir biçimde temas edilmediği görülmektedir. Çalışmalar için bkz., Baygın, C., Türk Miras Hukukunda Alacaklıların Korunması, Ankara 2005; Özdemir, H., Mirasçıların Murisin Borçlarından Dolayı Sorumluluğu, Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XVI, S. 1-2 (2012), s. 191 vd.; Albaş, H., Mirastan Feragat Sözleşmesi ve Hükümlerine İlişkin Bazı Sorunlar, DEÜ Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 9, Özel Sayı 2007, s. 535 vd.; Antalya, G., Mirastan Feragat Sözleşmesi, İstanbul 1999, s. 197 vd.. Yazar mirastan ivazlı feragat halinde mirasbırakanın alacaklılarının korunmasına ve mahfuz hisseli mirasçıların tenkis talebine yer vermiş, burada incelenen soruna temas etmemiştir. 2 Ayrıntılı bilgi için bkz., Baygın, s. 25 vd. 68 Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVIII, Y. 2014, Sa. 3-4

Miras Hakkından İvazsız Feragat Halinde Feragat Eden Mirasçının.. alacaklıların bundan zarar görmemesi için de bazı tedbirleri almıştır. Söz konusu tedbirler acze düşen mirasbırakanın mirasçısının mirası ret işlemine karşı, alacaklıların reddin iptalini isteme (TMK. m.618); mirası reddeden mirasçıların alacaklılarının reddin iptalini isteme (TMK. m. 617); mirasçının alacaklılarına tenkis davası açma hakkının tanınması (TMK. m. 562/I); mirasçılıktan çıkarılan mirasçının alacaklılarına iptal veya tenkis davası açmasına imkan verme (TMK. m. 562/II); paylaşmaya katılma (TMK m. 648) resmi tasfiyeyi talep (TMK. m.633); ivaz almak suretiyle feragat eden mirasçının tereke alacaklılarına karşı sorumlu tutulması imkânın sağlanması (TMK. m. 530) ile terekeye ilişkin koruma önlemlerinin alınmasını isteme haklarının (TMK. m. 589) sağlanmasıdır. Mirastan ivazsız olarak feragat eden muhtemel mirasçının alacaklılarının bu işleme karşı korunması konusunda bir hüküm serdedilmemiştir. Sorun, İsviçre Federal Mahkemesinin önüne gelen bir dava sebebiyle incelenmiş ve karara bağlanmıştır. II. MİRASTAN İVAZSIZ FERAGAT EDEN MİRASÇININ ALACAKLILARININ KORUNMASI BAĞLAMINDA İSVİÇRE FEDERAL MAHKEMESİNİN KARARI (BGE 138 III 497 VD..) A. KARARA KONU OLAY İsviçre Federal Mahkemesince karara konu edilen olayda bankadan temin edilen bir kredinin geri ödenememesi üzerine, krediyi çeken kişinin, bu işlemden önceki bir tarihte annesiyle akdettiği mirastan ivazsız feragat sözleşmesinin alacaklı banka tarafından iptalinin istenip istenemeyeceği tartışılmıştır 3. Olayda davacı X A.Ş. bankası bir nolu davalıya ki bu davalı, YA ve YB nin babasıdır, 1 Ocak 1991 de 1.300.000 Frank bir kredi kullandırmış ve kredinin geri ödemesinin 1994 yılı sonuna kadar gerçekleşmesi öngörülmüştür. 7 Şubat 2001 de borçlu davalıya karşı takibe girişilmiş 13 Şubat 2007 tarihinde takip, kesin aciz belgesinin alınması ile sonuçlanmıştır. Bu arada aciz belgesi ile yetinmek durumunda bulunan alacaklı, borçlunun 18 Aralık 2002 tarihinde annesi ile bir mirastan feragat sözleşmesi akdettiğini ve annesinin 2 Aralık 2007 de öldüğünü öğrenmiştir. 3 İsviçre de kararın bazı yazarlarca ele alındığı ve değerlendirildiği görülmektedir: E. Aebi- Müller, R., Die privatrechtliche Rechtsprechung des Bundesgerichts im Jahr 2012, ZBJV 149/2013, S. 415 vd., 432; Hürlimann-Kaup, B., Die Rechtsprechung des Bundesgerichts zum Einleitungstitel des ZGB in den Jahren 2010-2013, ZBJV 150/2014, S. 555 vd., 585; Hrubesch-Millauer, S./Boshardt, M., Übersicht über die Rechtsprechung des Bundesgerichts im Jahr 2012 im Bereich Erbrecht, AJP 2013, S. 1085 vd., 1094. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVIII, Y. 2014, Sa. 3-4 69

Mustafa Fadıl YILDIRIM Bunun üzerine davacı, davalının 2002 yılında annesi ile akdettiği ve çocukları lehine feragatte bulunduğu mirastan feragat sözleşmesine yönelmiş ve bu sözleşmenin alacak hakkına kavuşamaması sonucunu doğurduğunu ve alacaklılardan mal kaçırma kastıyla davalının hareket ettiğini ileri sürerek ivazsız feragat sözleşmesinin iptalini, reddin iptaline kıyasen istemiştir. 6 Ağustos 2008 de açılan dava, Zürich Kanton Mahkemesinin 12 Ocak 2010 tarihli kararıyla ve Zürich Kanton Yüksek Mahkemesinin 5 Aralık 2011 tarihli kararıyla reddedilmiş ve böylece Federal Mahkeme huzuruna gelmiştir. Sorun, mirasın reddinde iptal davası açabilecek alacaklıların kıyasen ivazsız feragatin de iptalini isteyip isteyemeyeceğidir. Gerçekten de miras hukukunda alacaklıların korunmasına hizmet eden hükümlere ve kurumlara bakıldığında somut olayda gerçekleşen türden bir sorunun ne şekilde çözümleneceği konusunda açıkça bir hüküm bulunmadığı görülmektedir. Burada kanun koyucunun kasten susup susmadığının veya hâkim tarafından doldurulması gereken bir boşluğun bulunup bulunmadığının araştırılması gerekmektedir. B. FEDERAL MAHKEMENİN KARARI Federal Mahkeme öncelikle reddin iptaline ilişkin hükmün, ivazsız feragatte feragatin iptaline de kıyasen uygulanması yönündeki davacı tarafın iddialarını almış ve irdelemiştir. Mahkemeye göre söz konusu hükmün ivazsız feragate kıyasen uygulanması mümkün değildir; dolayısıyla bu kapsamda feragatin iptalini sağlamak mümkün değildir (Erw. 3.4). Yine feragatte bulunan mirasçının alacaklıları ZGB Art. 524 uyarınca tenkis davası açma hakkına da sahip değillerdir. İvazsız feragat eden mirasçının kendisi de esasen tenkis davası açamaz; zira mirasçılık sıfatını bu kişi kaybetmektedir. Bununla birlikte Federal Mahkemenin İcra-İflas Kanununda öngörülen tasarrufun iptali davası yoluyla (Art. 288 SchKG) iptalin önünü açtığı 4 ve hatta ispat yükünden alacaklıları somut olay bakımından kurtardığı; ispat yükünü karşı tarafa yüklediği görülmektedir (Erw. 7.3) 5. 4 Ayrıca bkz., Hrubesch-Millauer, S., Handkommentar zum Schweizer Privatrecht, Erbrecht- Art. 457-640 ZGB, Art. 497, N. 1. 5 Bkz., Wyss, C., Kollektive Beteiligungsrechte der Glaeubiger im Konkurs und Nachlassverfahren unter Berücksichtigung der Revision im Sanierungsrecht, Zürich 2013, S.169. Yazar, İsviçre İcra-İflas Kanununda yapılan değişiklikten önce Federal Mahkemenin ispat yükünün yer değiştirilmesi suretiyle alacaklılara zarar verme niyetinin ispatında kolaylık sağlandığını belirtmekte ve bu sebeple anılan konuda bir yasal değişikliğe gidilmesine gerek olmadığını da eklemektedir. 70 Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVIII, Y. 2014, Sa. 3-4

Miras Hakkından İvazsız Feragat Halinde Feragat Eden Mirasçının.. III. SORUNUN DEĞERLENDİRİLECEĞİ HUKUKİ ÇERÇEVE Sorun yukarıda da işaret edildiği üzere gerçek anlamda bir boşluğun bulunup bulunmadığını tespit etmektir. Bu sebeple öncelikle hukukta boşluk kavramı ve boşluğun bulunup bulunmadığına yönelik tespitin yapılması gerekmektedir. A. HUKUKTA BOŞLUK KAVRAMI VE BOŞLUĞUN TESPİTİ Hukuki anlamda boşluk kavramı ile olaya uygulanabilir bir kuralın olmaması anlatılmak istenir. Olaya uygulanabilir bir kural, yazılı hukuk kuralları arasında bulunmuyorsa kanun boşluğu 6 ; örf ve adet hukuku da dâhil olmak üzere hukukun asli kaynakları arasında olaya uygulanabilir bir hukuk kuralı bulunmuyorsa hukuk boşluğu ndan bahsedilir. Kanun boşluğunun bulunması halinde hâkim öncelikle örf ve adette olaya uygulanabilir bir kuralın bulunup bulunmadığını araştırır. Örf ve adet kuralının da bulunmadığı sonucuna varırsa, kanun koyucu direktifi uyarınca kendisi kanun koyucu gibi davranacak ve benzer olaylara da uygulanabilecek bir kuralı somut olay bakımından yaratıp, uygulayacaktır. Kanunda bir boşluğun bulunup bulunmadığını tespit etmek oldukça zahmetli bir yorum faaliyetini gerektirir. Zira hukuk dışı alanlarda ve kanun koyucunun kasıtlı olarak sustuğu hallerde boşluktan söz edilemez 7. Söz konusu yorum faaliyetinde bir olayın pozitif bir düzenlemede yer almasının gerekip gerekmediği ve dolayısıyla bunun eksikliğinin plana aykırılık oluşturup oluşturmadığı araştırılır. 6 Medeni Kanunun 1. Maddesinde yer verilen Kanun sözcüğü dar anlamda yasama organınca Kanun adı altına yapılan işlemleri değil, genel olarak yazılı hukuk kuralı anlamında, yasama organı ve onun yetkilendirdiği mercilerce çıkarılacak her türlü yazılı hukuk kuralını kapsamaktadır. Canaris in de kanun boşluğu kavramını tanımlarken, pozitif hukuk düzenini bir bütün olarak ele aldığı ve hukuk düzeninin pozitif bir kuralın varlığını gerektirmesine rağmen böyle bir kuralın eksikliği; pozitif hukukun plana aykırı eksikliği olarak değerlendirdiği görülmektedir, Canaris, C.W., Die Feststellung von Lücken im Gesetz, 2. Aufl., Berlin 1983, s. 39. Yazarın tüm eserlerini üç ciltte topladığı ve 2012 yılında yeniden yayınlandığı ve yukarıda anılan kısmın bu eserin ilk cildinde yer aldığı görülmektedir. Bkz., Canaris, C.W., Gesammelte Schriften, I. Bd., Berlin 2012, S. 3 vd., 11-12. (Hrsg. Hans Grigoleit ve diğerleri). 7 Kırca, Ç., Örtülü (Gizli) Boşluk ve Bu Boşluğun Doldurulması Yöntemi Olarak Amaca Uygun Sınırlama (Teleologische Reduktion), AÜHF Dergisi, Yıl 2001, C. 50, S.1, s.91 vd.; Öztan, B./Öztan, F., İlga, Boşluk, Birlikte Yürürlükte Olma Kavramları Açısından Medeni Kanunun 24/a-III ncü Maddesi Karşısında Medeni Kanunun 85/II nci Maddesinin Durumu, Jale G. Akipek e Armağan, Konya 1991, s. 245 vd.. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVIII, Y. 2014, Sa. 3-4 71

Mustafa Fadıl YILDIRIM Mirastan ivazsız olarak feragat eden mirasçının alacaklılarının feragatin iptalini isteyip isteyemeyecekleri hakkında açıkça bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Söz konusu düzenleme eksikliğinin doğrudan doğruya açık boşluk anlamına gelmeyeceği 8, bu noktada söz konusu düzenleme eksikliğinin gerçekten bir boşluğa mı vücut verdiği yoksa kanun koyucunun kasıtlı susması mı olduğu incelenmelidir. B. FERAGATİN İPTALİNİN İSTENMESİNDE KASITLI SUSMANIN VARLIĞI Mirastan feragati düzenleyen hükümler içerisinde feragatin iptalinin, feragatten zarar gören alacaklılarca istenebilmesini sağlayan bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Doğrudan bir hüküm bulunmamakla birlikte kıyasen uygulamaya ve dolayısıyla feragatin iptaline imkân veren bir düzenleme bulunmakta mıdır? Mirastan feragat sözleşmesinin bir ölüme bağlı tasarruf olduğu göz önünde bulundurulduğunda ölüme bağlı tasarrufun iptaline vücut veren sebepler söz konusu olduğunda tabiidir ki feragatin iptali istenebilmektedir. Yine bu sebeplere bakıldığında ölüme bağlı tasarruf sebebiyle tasarrufta bulunanın alacaklıların zarara uğraması şeklinde bir iptal sebebi öngörülmediği tespit edilmektedir. Yukarıda sorulan sorunun cevabının, öncelikle reddin iptaline imkân veren düzenleme kapsamında araştırılması gereği vardır. Zira kanun koyucunun feragatin iptalinin istenip istenmeyeceği konusundaki tutumu hakkındaki temel düşüncenin, mirasın reddi halinde reddin iptalinin istenmesini mümkün kılan düzenlemede olduğu kanaatindeyiz. Zira bu düzenleme mirasçının alacaklılarının korunması konusundaki temel düzenlemedir. Söz konusu hükmün lafzi, tarihsel ve amaca uygun yorumundan, ivazsız feragat eden mirasçının alacaklılarının feragatin iptalini isteme hakkı konusunda bir ipucu elde edilebilir mi? Reddin iptali ile ilgili hüküm şu şekildedir: VII. Mirasçıların alacaklılarının korunması Madde 617: Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya ifl as idaresi, kendilerine yeterli 8 Açık boşluk, kanunun belli bir soruna plana aykırı olarak çözüm getirmemesi halinde ortaya çıkmaktadır (Kırca, 94). 72 Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVIII, Y. 2014, Sa. 3-4

Miras Hakkından İvazsız Feragat Halinde Feragat Eden Mirasçının.. bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir. Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir. Söz konusu hükmün lafzından malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçının, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirastan feragat etmesi halinde de feragatin iptalini isteyebilme yönünde bir sonuç elde edilememektedir. Zira madde metninde ne feragati çağrıştıracak bir ifadeye yer verilmiştir ne de rette benzer şekilde alacaklıları zarara uğratacak davranışlara kapı aralanmıştır. Hükmün amacından da böyle bir sonuç çıkmamaktadır. Feragat, mirasbırakanın ölümünden önce gerçekleşen bir hukuki işlemdir; ret, mirasbırakanın ölümünden sonra gerçekleşir. Mirastan feragatte beklemece bir haktan (Anwartschaftsrecht) vazgeçme söz konusu iken 9 ; rette, somut, güncel bir haktan vazgeçme söz konusudur. Bir haktan doğumundan önce vazgeçilemeyeceğine ilişkin genel adalet ilkesi, kanun koyucu tarafından üstün kişisel yararlar göz önünde tutularak feragat kurumuyla delinmiştir. Bu sebeple de feragatin etkileri oldukça dar tutulmuş; ivazsız feragatin, feragat edenin füruunu etkilemeyeceği benimsenmiştir 10. Tarihsel yorum yönteminden de benzer bir sonuç elde edilmektedir. Bir diğer ifade ile reddin iptaline benzer bir şekilde feragatin iptalini alacaklıların isteyebileceğine dair bir irade kanunlaştırma safhasında da ortaya konmamıştır 11. Feragatin iptalinin alacaklılarca istenebilmesine yönelik doğrudan doğruya ve dolaylı olarak uygulanabilecek bir hükmün bulunmaması sebebiyle geriye bir ihtimal kalmaktadır: Kanun koyucu kasten mi susmuş; olumsuz 9 Albaş, 535. Bununla birlikte buradaki beklemece hakkın gerçek anlamda bir beklemece hak yaratmadığını belirtmek gerekir. Bkz., Serozan, R./Engin, B. İ., Miras Hukuku, 3. Bası, Ankara 2012, s. 57 vd. (Kn. 50-51). 10 İsviçre hukukunda feragat, ister ivazlı ister ivazsız olsun sözleşmede aksi belirtilmedikçe feragat edenin füruunu da etkiler (Art. 495/III). Aksi halde feragat kurumundan beklenen yararın gerçekleşmeyeceği kabul edilir. Bkz., Albaş, 539, dipn. 13. 11 İsviçre Federal Mahkemesi, anılan kararın gerekçeleri bağlamında yer verdiği 3. bölümde söz konusu yorum yöntemleri açısından sorunu irdelemekte ve mirasın reddinde, reddin iptaline ilişkin hükmün kıyasen feragate de uygulanması yönünde bir sonucun elde edilemeyeceğini belirtmektedir. (Erwaegung 3.4, Seite 502-503). Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVIII, Y. 2014, Sa. 3-4 73

Mustafa Fadıl YILDIRIM bir çözüm tarzını, yani alacaklıların iptal davası açamayacaklarını mı kabul etmiştir? Kanaatimizce de kanun koyucu burada susmuş ve olumsuz bir çözüm tarzını benimsemiştir. Ret sebebiyle zarara uğramaları muhtemel alacaklıları koruyan kanun koyucu, rette alacaklıların zarara uğrama tehlikesini yakın görmüş; feragatte ise uzak ve dolayısıyla feragat eden mirasçı ile sözleşme ilişkisine giren kişiler açısından mirasçılık konumunun sözleşme kurma iradesinin dışında bir olgu olarak değerlendirmiştir. Gerçekten de toplumsal hayat gözlemlendiğinde, kendisine yüklü bir miras kalan kişinin çevresindeki kişiler onunla borç ilişkisine girmekten, özellikle kredi vermekten çekinmezler; vadeli işlemlere girmekten kaçınmazlar. Kendisine yüklü bir mirasın kaldığı inancı ile alacaklarına kavuşma konusunda bir endişe taşımazlar. İşte alış-veriş hayatındaki bu güven duygusunun boşa çıkartılması, mirası reddederek alacaklılarının elinin bir anlamda boş çevrilmesi, kanun koyucunun arzu ettiği bir sonuç olmamıştır; dolayısıyla yapılan ret işlemine karşı reddin iptalini istemeyi alacaklılara tanımıştır. Buna karşın mirastan feragatte, kişinin beklenen bir haktan feragat ettiği, mirasçının ölümü anında sağ olup olmayacağı, dolayısıyla mirasçılık sıfatını kazanıp kazanamayacağı; mirasçı olabilse dahi, miras hissesine düşen mirasın parasal değerinin ne olacağı belirli değildir. Bu sebeple alış-veriş hayatında kişinin mirasçılık konumu sözleşmelere genel olarak temel alınmaz. Böyle bir tutum aynı zamanda ahlak dışıdır da. Bir kişinin daha doğrusu muhtemel mirasçının miras hakkını göz önünde bulundurarak akdedilen bir sözleşme vardır ki, o da içerdiği ahlaka aykırı sayılan düşünceler sebebiyle akdedilmesi oldukça zorlaştırılan beklenen miras hakkının devri sözleşmesi dir 12. Buna rağmen feragat eden mirasçının alacaklılarının, mirasçılık konumunu yaptıkları herhangi bir sözleşmenin temeli haline getirildiğini ve mirasçı olunamamasının sözleşmenin temelini çökerttiğini, işlem temelinin çöktüğünü ileri sürebilmesi mümkündür. Ancak bunun için yapılan sözleşmede temel alınan bu hususun yeterince anlaşılabilmesi gerekir. Dikkat edilirse çöken işlem sebebiyle sözleşmenin bağlayıcı etkisinden 12 Beklenen miras hakkının devri sözleşmesine dair daha önce yayınlanmış iki çalışmamız bulunmaktadır: Bkz., Yıldırım, M. F., Beklenen (Açılmamış Bir Terekedeki) Miras Hakkının Devri Sözleşmesi (I), Yargıtay Dergisi, Yıl 1995, S. 1-2, s. 109 vd.; (II), Yıl 1995, S. 3, s. 278 vd.; Beklenen Miras Hakkının Devri Sözleşmesi Konusunda İki Gelişme, AÜHF Dergisi, C. 53, Yıl 2004, S. 1, s. 117 vd.. 74 Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVIII, Y. 2014, Sa. 3-4

Miras Hakkından İvazsız Feragat Halinde Feragat Eden Mirasçının.. kurtulma söz konusudur. Yoksa feragat sözleşmesinin iptalini isteme söz konusu değildir. IV. FEDERAL MAHKEMENİN KARARDA DEĞERLENDİRDİĞİ BAŞKACA HUSUSLAR Federal Mahkemenin kararında değerlendirme konusu yaptığı hususlar yalnızca reddin iptaline ilişkin hükmün kıyasen feragate de uygulanıp uygulanmayacağı ile sınırlı kalmamıştır. Federal Mahkeme özellikle, aynı zamanda tenkis talebinde bulunan davacının bu talebini de geri çevirmiştir. Gerekçesi ise, feragat eden mirasçının mirasçılık sıfatını saklı paylı olsa dahi kaybetmekte olduğudur. Davacının bir diğer iddiası ise, davalı mirasçının mirastan feragat kurumunu kötüye kullandığı ve dürüstlük kuralına aykırı davrandığıdır. Federal Mahkeme burada da mirastan feragatin alt soyu etkilemeyeceğinin kararlaştırılabildiğini hatırlatarak, kanunun böyle bir tasarrufa izin vermesinin somut olaydaki davranışın hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesini engelleyeceğini vurgulamaktadır. Federal Mahkemenin sorunu değerlendirdiği bir başka mecra, İcra ve İflas Kanunu nun 286 ncı maddesidir. Mirastan feragat sözleşmesi ile feragat edilen malvarlığı değeri söz konusu kanun hükmü (Art. 286/I SchKG) kapsamında tasarrufun iptali davasına konu olabilecek ve dolayısıyla geçersiz sayılabilecek midir? Federal Mahkeme bu noktada, feragat sözleşmesinin iki çocuğu lehine yapılmasının İcra ve İflas Kanunu m. 286 anlamında bir bağışlama olup olmadığını tartışmıştır. Zira söz konusu hüküm anlamında iptale konu tasarruflar ancak sağlar arası bağışlamalardır. Mahkeme, bağışlamanın malvarlığından yapılması gerektiğini, feragat halinde ise OR Art. 239 anlamında kendi malvarlığından yapılan bir bağışlamanın bulunmadığını belirtmektedir. Mahkemeye göre kişi, bir hakkı iktisap etmeden önce feragat ederse ya da mirası reddederse Art. 239/II uyarınca bağışlama yapmamaktadır. Davacının davalı feragat sözleşmesi değil de, mirasçıları lehine ölüme bağlı tasarrufta bulunduğunda da aynı sonuçları sağlayabilirdi iddiasını da mahkeme yerinde görmemiş; mirastan ivazsız feragati, İcra ve İflas Kanunu anlamında ivazsız tasarruf olarak gören bir görüşe de itibar etmemiştir (Erw. 6.3). Mahkemenin araştırdığı bir diğer husus yine İcra ve İflas Kanunu nun 288. maddesinde öngörülen alacaklılara zarar verme amacını taşıyan bir Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVIII, Y. 2014, Sa. 3-4 75

Mustafa Fadıl YILDIRIM tasarruf un, mirastan feragatte söz konusu olup olmadığıdır 13. Davalılar burada lehine feragatte bulunulan kişiler olarak bu işlemden yani feragatten haberdar olmadıklarını ve dolayısıyla feragat sebebiyle zarara uğratılma olgusunun lehtarlar tarafından bilinebilir olması şartının da gerçekleşmediğini iddia etmişlerdir. Davacı ise lehtarların feragatte bulunanın çocukları olduğunu, bu işlemden haberlerinin bulunmamasının gayrı kabil olduğunu, yakın aile üyelerinin ailenin malvarlığının durumundan haberdar olduğu hususunun hatta Alman hukukunda kanun hükmü icabı karine olarak kabul edildiğini ileri sürerek bu iddiayı reddetmiştir. Mahkeme eşlerin ve yakın akrabaların birbirlerinin ekonomik durumu konusunda bilgilerinin olabileceğine dair bir varsayımdan hareket edilebileceğini kabul etmiştir. Bunu destekleyen emareler ve diğer delillerin de bulunması halinde alacaklılara zarar verme kastının bulunduğunun kabul edilebileceğine ve dolayısıyla söz konusu hüküm kapsamında alacaklılara zarar veren işlemin iptalinin istenebileceğine karar vermiştir. Özetlemek gerekirse İcra ve İflas Kanunun 288. maddesi kapsamında zarar verme niyetinin tespiti ve diğer şartların da gerçekleşmesi halinde Mahkemeye göre feragat sözleşmesinin iptali istenebilecektir. SONUÇ İsviçre Federal Mahkemesinin mirasın reddinin iptaline ilişkin hükmün kıyas yolu ile mirastan feragate de uygulanması yönündeki tartışmada, kıyas yolu ile uygulamanın mümkün olmadığı yönünde karar vermiş olması isabetli olmuştur. Kanundaki düzenleme eksikliği bir ihmalin sonucu olmayıp; bilinçli bir tercihin ürünüdür. Kanun koyucu bilinçli olarak susmuş ve olumsuz bir çözüm tarzını benimsemiş; bir diğer ifade ile reddin iptaline ilişkin hükmün, kıyas yolu ile ivazsız feragatin iptaline uygulanmamasını istemiştir. Buna karşın hukuk düzenince öngörülen diğer imkânlarının kullanılmasının önünü kapatmamıştır. Mahkemeye göre alacaklılar bu imkânlardan olan İcra ve İflas Kanununda düzenlenen tasarrufun iptali davasını açılabileceklerdir. 13 Söz konusu düzenleme hukukumuzda İcra ve İflas Kanunu nun 280. maddesi olarak intikal ettirilmiştir. Maddede malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarını zarara uğratma amacıyla yaptığı tasarrufların iptali düzenlenmiştir. Türk hukuku bakımından ayrıntılı bir inceleme için bkz., Börü, L., İcra ve İflas Hukukunda Zarar Verme Kastından Dolayı İptal Davası, AÜHF Dergisi, C. 58, S. 3, s. 481 vd.. 76 Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVIII, Y. 2014, Sa. 3-4