DİL SINAVLARI İÇİN ÖNEMLİ PHRASAL VERB LİSTESİ

Benzer belgeler
ÖNEMLİ PHRASAL VERBS

KPDS VE ÜDS İÇİN PHRASAL VERB LİSTESİ

KPDS-ÜDS MINI PHRASAL VERBS SÖZLÜĞÜ 1) bir şeyin miktarına ekleme yapmak hear about hear from. 110.

Zafer HOCA YDS Academy YDS YÖKDiL Hibrit Sistem

İNGİLİZCE FİİLLER KELİME Build OKUNUŞU. biıld ANLAMI YAPMAK, İNŞA ETMEK

Eskişehir Dilsem Dil Kursu

VERBS FUNCTION WORDS ADJECTIVES ADVERBS. ahmet okal Page 1 10/7/08

YDS PHRASAL VERBS. Dr. Cahit Karakuş

Etekleri tutuşmak. Kafası kızmak. Telaşlanmak. Öfkelenmek. Dikkatle dinlemek. Kulak kesilmek. Gözden düşmek. Değerini kaybetmek.

ile -DE -DE -DE -DE -DE -DE -DE -DE E -E -DEn ile -İ -İ -İ -İ ile ile ile -E -E -DEn -DEn -DEn -DEn -DEn -E -E -E ile ile ile

YDS PHRASAL VERB LIST

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki

OKULUMUZDA NASIL DAVRANMALIYIZ?

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

AKADEMİK KELİME LİSTESİ - Phrasal Verbs -

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

El ve ayak ile ilgili deyimler. Elini sıcak sudan soğuk suya değdirmemek. Elden salmak. El ayak olmak. Eli ayağı kesilmek.

Nitro PDF Trial. YUMURTA KAPI ÜDS/KPDS KONU ÖZETİ ENGLISH OFFICE TENSE UYUMU İSTEYEN ZAMAN BAĞLAÇLARI

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

A) Please come in. B) Quiet, please. C) Clean the board, please. D) Turn off the light, please. Sargın Test 4. Sınıf

Learn how to get started with Dropbox: Take your stuff anywhere. Send large files. Keep your files safe. Work on files together. Welcome to Dropbox!

Faydalı Olması Dileklerimizle...

Put on make-up: Makyaj yapmak Brush: Taramak Long: Uzun. Then: Sonra Ask: Sormak Look: Görünmek All right: İyi

1 Sabah yataktan kalkmak Küvete girip çıkmak Saç yıkamak, taramak

İngilizce Düzenli ve Düzensiz Fiiller - Regular and İrregular Verbs

What Is Team Leadership?

İçindekiler. Giriş... 1

It isn t easy to bring up children nowadays. Bu günlerde çocuk yetiştirmek kolay değil.

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

Choreography Notes for: Usta-Çırak 2014 Schadia, all rights reserved

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble.

Lesson 41: may, might, might not. Ders 41: -ebilmek, might, might not

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

M.E.B. ENG-4 Ünite-2 STUDENTS-4 UNIT-2 My Classroom ( Sınıfım ) Classroom Language ( Sınıf Dili )

UNIT 21. After. Live. sonra. yerleşmek, oturmak Always. Monday. her zaman. Pazartesi Arrive. Neighborhood. mahalle Before. varmak. Never.

Lesson 55 : imperative + and, or, otherwise Ders 55: Emir + ve, veya, aksi halde

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

Mark Ronson ft Bruno Mars - Uptown Funk

Lesson 39: Infinitive and Gerund After Verbs. Ders 39: Fiilden sonra gelen mastar ve isim-fiil

The terrorists tried to blow up the railroad station. Teröristler demiryolu istasyonunu havaya uçurmaya çalıştılar.

Kötüler dünyada ne yapar?

D-Link DSL 500G için ayarları

Present continous tense

TOO ENOUGH. Aşırı, çok fazla yeterli, yeterince, yeteri kadar

YDS. Basic Words / Verbs / Eskişehir carry: taşımak, bir yerden bir yere götürmek

Parça İle İlgili Kelimeler

OKULDA UYMAMIZ GEREKEN KURALLAR RULES WE MUST FOLLOW AT SCHOOL

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS

MESLEKİ-TEKNİK LİSELERDE İSTENMEYEN ÖĞRENCİ DAVRANIŞLARINA GÖSTERİLEN ÖĞRETMEN TEPKİLERİ

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

My Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü

Get kelimesinin temel anlamları

Kodak ESP C315 - yazıcı kafası şerit kabloyu yeniden takın nasıl

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı

S I N I F T A D İ S İ P L İ N

SORUMLULUK Değerli Velilerimiz, Sorumluluk Nedir? Sorumluluk Sahibi Bireyler;

YABANCI DİL I Okutman Derya KOCAOĞLU

UNIT 5 AT THE FAIR BOOKLETS


YABANCI DİL 1 Okutman Aydan ERMİŞ

yerine HDD Değiştirme ipod 5. Nesil (Video) CF veya SDHC / SDXC Bellek

Ardunio ve Bluetooth ile RC araba kontrolü

Sayfa 1 3

GÖREV/İŞ TANIMI FORMU

EĞİTMEN KOLEJİ EĞİTMEN EĞİTİM KURUMLARI ORTAOKUL YAZ TAKVİMİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI ÖĞRENCİ BİLGİLERİ ADI - SOYADI :... :...

10. SINIF 21. ETKİNLİK

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

İçindekiler. xiii. vii

EK-3 ANKARA ÜNİVERSİTESİ GÖREV TANIMI FORMU

Satış Yapanların Kaçınmaları Gereken 39 Hata

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

GPS NAVIGATION SYSTEM QUICK START USER MANUAL

NAVİGASYON KULLANIM KILAVUZU.

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

GPS NAVI GASYON SI STEMI

myp - communıty&servıce ınstructıons & forms

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

SULTANGAZİ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK SERVİSİ

Evrak Tarih ve Sayısı: 02/07/

SORUMLULUK BİLİNCİ KAZANDIRMADA ANNE VE BABANIN ROLÜ (KASIM 2016) Özel 3 Mart Azizoğlu İlkokulu Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Servisi

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

SCHOOL OF FOREIGN LANGUAGES NEVSEHIR HACI BEKTAS VELI UNIVERSITY ERASMUS EXAM THIRD SECTION

Nokia 500 Araç Dolaþým Sistemi Baþlangýç Kýlavuzu

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

Ankara Valiliği İl Dernekler Müdürlüğünün tarihli Yazılarında Bildirilen Zorunlu Tüzük Değişikliği

ÖZEL BİLGE ATABEY KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):

Araç kullanmanın zorlukları

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ. Disiplin cezasını gerektiren davranış ve fiiller

Get started with Google Drive

İmran Ünal ER 1. AŞAMA. Vocabulary of the Second Week

ŞUBAT ÖĞRETMEN BÜLTENİ 3-4 YAŞ/ 1.KUR FEBRUARY BULLETIN

Konik ve Kavisli yüzey Tornalamada izlenecek işlem sırası şu şekildedir

Virtualmin'e Yeni Web Sitesi Host Etmek - Domain Eklemek

ingilizce.com-müşterilerle En çok kullanılan Kelime ve Deyimler-Top words and phrases to use with customers

Transkript:

DİL SINAVLARI İÇİN ÖNEMLİ PHRASAL VERB LİSTESİ abide by attend to back up blow out break down break in break off break out break up bring about bring along bring back bring down bring in bring off bring on bring up bump into burst out call for call off call on call out call forth call up care for carry on carry out catch on catch up catch up with cheer up come across come back come in come on/along come out come to come up come up with come upon comply with itaat etmek, uymak, uyum sağlamak ilgilenmek, ele almak desteklemek, geri çekilmek üfleyerek söndürmek, patlamak bozmak, bozulmak, kendini tutamayıp ağlamak, vurup devirmek kesmek, zorla içeri girmek durdurmak, parçala(n)mak, kesmek patlak vermek (savaş, salgın vs.) parçalara bölmek, bitirmek, ayrılmak sebep olmak, sonuçlanmak, ortaya çıkarmak, neden olmak beraberinde getirmek geri getirmek, hatırlatmak aşağıya indirmek üretmek, sunmak, bahsetmek, getirmek başarılı olmak, zorluklara rağmen başarmak sebep olmak, sonuçlanmak çocuk büyütmek, bir konuyu yeniden gündeme getirmek, yetiştirmek, söz konusu etmek ansızın rast gelmek, arkadan çarpmak, tesadüf etmek aniden ve bağırarak söylemek gerektirmek iptal etmek ziyaret etmek, görev vermek bağırmak, yardım istemek ortaya çıkmasına sebep olmak telefon etmek, hatırlatmak, askere çağırmak bakmak, sevmek, göz kulak olmak, incelemek devam etmek gerçekleştirmek, ifa etmek, tamamlamak anlamak ulaşmak, yetişmek yetişmek neşelendirmek, açıklamak rastlamak geri gelmek içeri girmek ilerlemek,ansızın karşılaşmak sonuçlanmak (end)...e gelmek, kendine gelmek ortaya çıkarmak çözüm, fikir, alternatif üretmek beklenmedik bir anda karşılaşmak itaat etmek, uymak, uyum sağlamak 1

count on güvenmek bel bağlamak crop up aniden ortaya çıkmak, belirmek cut across kestirmeden çıkmak cut down (on) azaltmak cut off durdurmak, kesmek cut out kesmek die away zayıflamak, giderek yok olmak disposed of kullanıp atmak do away with ortadan kaldırmak drop in kısa bir ziyaret için uğramak, damlamak drop off uykuya dalmak, vefat etmek, azalmak, (birini) bir yere bırakmak fall behind (in,with) ödemelerini zamanında yapamamak fall into düzenli olarak bir şeyi yapmaya başlamak fall off gözünün önüne gelmek fall through başaramamak fed up with bıkmak fill someone in (on) bilgi vermek find out öğrenmek, fark etmek, keşfetmek finish off (argo) öldürmek flood in sel gibi akmak (protesto telefonu, seyirci, mektup) found out öğrenmek, farkına varmak get at ulaşmak, elde etmek, açıklama istemek, ima etmek, demek istemek get away kaçmak, terk etmek get away with alıp kaçmak get back geri almak get down azaltmak, moralini bozmak get in binmek, toplamak get off düşmek, inmek, ceza almamak get on binmek, giymek, girişmek, başarmak, ilerlemek, uyum içinde olmak get out dışarı çıkmak get over iyileşmek, bir şeyin üstesinden gelmek, açıklama yapmak get sth over with bitirmek get through başarmak, başarıyla bitirmek, telefonla görüşmek get through to birisine bir şey anlatmak get up kalkmak, kaldırmak, düzenlemek give away ele vermek, sır açıklamak, bağışlamak give in teslim olmak, vermek give in to teslim olmak give up vazgeçmek, istifa etmek, teslim olmak, bırakmak go in for düzenli olarak bir şeyi yapmak go into girmek, tartışmak, çarpmak, incelemek go off patlamak, bozulmak (yiyecek), ayrılmak, çalmak (zil), başarıyla olmak go out dışarı çıkmak, defolmak 2

go with grow out grow up hand out held up hold back hold on hold up hurried on keep on keep up keep up with knock down leave out let down let in/into live on look after look down on look for look forward to look into look out (for) look over look through look up look up to looked into made up make out make up make up for name after pass away pass on pass out pay back phone up pick out pick out pick up pile up play back played down uymak, desteklemek, eşlik etmek dar gelmek büyümek, yetişmek elden dağıtmak engellemek, elleri kaldırmak duraksamak, engellemek yürekten inanmak, beklemek kaldırmak, geciktirmek, soymak, iyi gitmek acele etmek sürdürmek ulaşmak, yetişmek, baş etmek, sürdürmek aynı düzeyde kalmak çiğnemek, üstünden geçmek, devirmek dahil etmemek, bir işi yapmayı bırakmak düş kırıklığına uğratmak, sarkıtmak içeri kabul etmek sadece...ile yaşamak, yaşamını sürdürmek bakıcılık yapmak küçümsemek aramak dört gözle beklemek araştırmak dikkat etmek incelemek (examine) baştan sona incelemek bir konu aramak (sözlük, ansiklopedi vs.), ziyaret etmek saygı göstermek araştırmak, derinliğine inmek, incelemek makyaj yapmak, kafadan uydurmak, oluşturmak (consist of) anlamak, ima etmek, görmek, çıkarmak, doldurmak (form), liste hazırlamak uydurmak, oluşturmak, uzlaşmak, makyaj yapmak, tamamlamak, yatak yapmak, barışmak, yarışta aradaki mesafeyi kapatmak telafi etmek ismini almak yok olmak, ölmek iletmek, aktarmak bayılmak bedelini ödemek, intikam almak telefon etmek seçmek (select) seçmek kaldırmak, bir şeyi kolayca elde etmek, fark etmek, almak, birini (havaalanı vb.) almak, kapmak (bilgi) birikmeki yığılmak pley bek yapmak değerini olduğundan küçük göstermek 3

point out işaret etmek provide for gereksinimi karşılamak pull over arabayı sağa çekmek pull up eleştirmek put across ileri sürmek, anlatmak put aside bir kenara ayırmak yada koymak, biriktirmek put away yerine koymak put down baskı yapmak, yok etmek, bastırmak, not almak put forward ileri sürmek, aday göstermek put in içine yerleştirmek, para yatırmak put off ertelemek (adjourn), soğutmak put on giymek, kandırmak put on weight kilo almak put out söndürmek, kızdırmak, resmen ilan etmek, rahatsız etmek, kapatmak, hayal kırıklığına uğramak put through telefon bağlamak, bitirmek, başarıya ulaştırmak put up inşa etmek, kalacak yer sağlamak put up with tahammül etmek, katlanmak :olumsuz cümlelerde kullan return to geri dönmek,...e dönmek rounded up etrafını çevreleyerek bir arada tutmak rule out izin vermemek run away kaçmak run down sertçe eleştirmek, gücünü kaybetmek, durmak, yerini bulmak run into hızla çarpmak, tesadüfen karşılaşmak run out of bitirmek, tüketmek (benzin), bir şeyi sonuna kadar kullanmak run over vurmak ve çarpmak, tekrarlamak, taşmak rush open hızla açmak see someone off uğurlamak see to üstüne almak (supervise), ilgilenmek sent away göndermek (uzaklara), başından def etmek set about girişmek set off yola çıkmak set up kurmak, oluşturmak settle down sakinleşmek, yerleşmek show off gösteriş yapmak show up ortaya çıkmak slow down yavaşlamak sort out ayrıştırmek, sınıflamak stand by desteklemek stand for temsil etmek, anlamına gelmek, tahammül etmek, aday olmak stand up for desteklemek stood for bir şeyi simgelemek take after benzemek take away ortadan kaldırmak, çalmak take care of ilgilenmek take down yazmak take in anlamak, aldatmak, elbise kısaltmak 4

take off havalanmak (uçak), çıkarmak (elbise) take on karşılaşmak, yarışmak, sorumluluk almak take out çıkarmak,...e çıkarmak take over yönetimini devralmak, çok etkilenmek take to sevmek take up başlamak (yeni bir hobi), kısaltmak (elbise), kullanmak, zaman ve yer işgal etmek talk about hakkında konuşmak talk someone into bir şey yapmaya ikna etmek tell off azarlamak think out üzerinde uzun uzun düşünüp karar vermek think up yaratmak, bulmak throw away atmak throw up kusmak tire out yorulmak try on denemek turn down reddetmek (refuse, reject) turn in geri teslim etmek turn off kapatmak (bir makinayı) turn on açmak turn out sonuçlanmak (end, result), üretmek (produce) turn over teslim etmek, vermek, bırakmak turn up açmak, kısmak, beklenmedik bir zamanda ortaya çıkmak use up sonuna kadar kullanmak walk away with alıp kaçmak watch out (for) dikkatli olmak wear off eskimek, azalmak wipe out yok etmek work on üzerinde çalışmak write down not almak write off silmek (borcu), iptal etmek 5

6