T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No: 111

Benzer belgeler
T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 1133

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 93 - K A R A R -

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : K A R A R -

Karar No : 1544 Karar Tarihi : 26/08/2015

Karar No : 415 Karar Tarihi : 05/10/2013

140/II SAYILI GENELGE YURT DIŞI SEÇMEN KÜTÜĞÜNÜN GÜNCELLEŞTİRİLMESİ USUL VE ESASLARI

Birlikte yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde

Karar No : 1888 Karar Tarihi : 07/10/2015

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 329

ĐKĐNCĐ DAĐRE SÖYLER / TÜRKĐYE. (Başvuru no /07) KARAR STRAZBURG. 17 Eylül 2013

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü

Karar No : 264 Karar Tarihi : 10/04/2010

İnfaz hukukunun zaman bakımından uygulanması, İlamların infazı, Türk Ceza Sistemi, Koşullu salıverme

Köşk seçimlerinde nerede oy kullanacaksınız?

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No: 1123

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 308

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : K A R A R -

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER

Arş. Gör. F. Umay GENÇ

NOT: 16 ŞUBAT 2017 PERŞEMBE 18 ŞUBAT 2017 CUMARTESİ

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Karar No : 97 Karar Tarihi : 16/03/2013

Ceza Hukukuna Giriş. Ceza Hukukuna Giriş (Özgenç)

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 307

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

ADLİ SİCİL KANUNU. Kanun Numarası : Kanun Kabul Tarihi : 25/05/2005. Resmi Gazete Tarihi : 01/06/2005. Resmi Gazete Sayısı : 25832

ADLİ SİCİL KANUNU. Kanun Numarası : Kanun Kabul Tarihi : 25/05/2005. Resmi Gazete Tarihi : 01/06/2005. Resmi Gazete Sayısı : 25832

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : 292

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Karar No : 2922 Karar Tarihi : 08/06/2014 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 79. maddesi; Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİNDE UYGULANACAK S E Ç İ M T A K V İ M İ

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No: 560

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç)

17 Haziran 2008 SALI. Resmî Gazete. Sayı : YÜKSEK SEÇİM KURULU KARARI. Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığından: Karar No : 197. İtiraz No : - KARAR -

MÜKERRİR HÜKÜMLÜLERİN İNFAZINDA MÜDDETNAME HESAPLAMALARI:

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59. Karar Sayısı : 2011/69

Karar No : 1550 Karar Tarihi : 26/08/2015

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

ADLİ SİCİL KANUNU. Kanun Numarası : 5352 Kabul Tarihi : 25/5/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 1/6/2005 Sayı : 25832

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

Karar No : 1574 Karar Tarihi : 31/08/2015

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA iletilmek üzere İZMİR CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ BAZI MADDELE RİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN. (Resmi Gazete ile yayımı: 16.6.

İNFAZI ENGELLEYEN VE SONA ERDİREN NEDENLER, HÜKÜMLÜLERİN BAŞKA KURUMLARA NAKİLLERİ

Hükümlülerin Oy Kullanma Hakkı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

HAPİS CEZASINAMAHKÛM OLANLARIN TİCARET ŞİRKETLERİNDEBELİRLİ BİR SÜRE YÖNETİCİ OLAMAMASI

Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun. Kanun No:5252. Resmi Gazete:13 Kasım BİRİNCİ BÖLÜM.

Karar No : 2316 Karar Tarihi : 14/11/2015

Karar No : 290 Karar Tarihi : 04/03/2015

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) : E BAŞVURU NO : 2018/2765 KARAR TARİHİ : 13/08/2018

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

2015 YILI 25. DÖNEM MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİNDE ADAY OLMAK İSTEYEN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ REHBER

: Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 1) Nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 7) yayımlandı.

Karar No : 2100 Karar Tarihi : 26/10/2015

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

Karar No : 576 Karar Tarihi : 07/12/2013

SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDAKİ TUTUKLULUK HALİNİN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA İFADE ETTİĞİ ANLAM VE BUNUN İÇ HUKUKUMUZDAKİ YANSIMASI:

SEÇİM TAKVİMİ. 2- Seçim çevreleri ve her seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısının belirlenmesi ve ilanı (2839/4, 5).

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No: 1) nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 7) Sonrasında Zamanaşımı Uygulaması

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 987 sayılı Kararı 04/03/2011 tarihli ve Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu

SEÇMEN KÜTÜĞÜNÜN GÜNCELLEŞTİRİLMESİNİN USUL VE ESASLARINI GÖSTERİR GENELGE (Örnek: 140/I) Amaç, kapsam ve dayanak MADDE 1- Bu Genelge, 298 sayılı

Yönetmelik. Adlî Sicil Yönetmeliği

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2009/57 TARİH:

Üye Üye Üye İlhan HANAĞASI Zeki YİĞİT Haluk KIRCA

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : K A R A R -

6736 SAYILI KANUN KAPSAMINDA GV, KV VE KDV MATRAH ARTIRIMINDA BULUNAN FİRMALARDA VERGİ İNCELEMESİ YAPILIP YAPILAMAYACAĞI

Kabul Tarihi :

(Resmi Gazete ile yayımı: Sayı: 25642)

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU Karar No : K A R A R

CEZANIN ERTELENMESİ VE HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI KARARLARI. Stj. Av. Müge BOSTAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU/ANKARA

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

140/I SAYILI GENELGE

TÜRK CEZA KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN ileti5252

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

Karar No : 1542 Karar Tarihi : 26/08/2015

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 987 sayılı Kararı 04/03/2011 tarihli ve Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Transkript:

- K A R A R - 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 175. maddesinin dördüncü fıkrasında; Meclisce üye tam sayısının beşte üçü ile veya üçte ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak üzere Resmî Gazetede yayımlanır. hükmü yer almaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca 21/01/2017 tarihinde kabul edilen 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmî Gazete nin 11 Şubat 2017 tarih ve 29976 sayılı nüshasında yayımlanmıştır. 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanunun 2. maddesinde; Anayasa değişikliğinin halkoylaması, ilgili Anayasa değişikliği Kanununun Resmi Gazetede yayımını takip eden altmışıncı günden sonraki ilk pazar günü yapılır. hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümler çerçevesinde, Yüksek Seçim Kurulunun 11 Şubat 2017 tarih ve 74 sayılı kararı ile Anayasa Değişikliği Halkoylamasının 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılması karar altına alınmıştır Anayasa nın 67. maddesinin beşinci fıkrasında; Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit edilir ve görevli hâkimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır. hükmü ile 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun Oy kullanamayacak olanlar başlıklı 7. maddesinin (3) numaralı bendinde Ceza infaz kurumlarında hükümlü olarak bulunanlar hükmü yer almaktadır. Ceza infaz kurumlarındaki tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlü bulunanların seçme hakkına sahip oldukları tartışmasız olmakla birlikte, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan Halkoylamasında; tutuklu bulunanlar, taksirli suçlardan hükümlü olanlar, kasıtlı suçlardan hükümlü olup koşullu salıverilenler ile denetimli serbestlikten yararlanmak suretiyle salıverilenlerin yasal durumu göz önünde tutularak, oy kullanıp kullanamayacakları hususunun ve sair ilkelerin belirlenmesi amacıyla hazırlanan Karar Taslağı Kurulumuza sunulmuş olmakla; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 3376 sayılı Kanunun 1. maddesinde; "Anayasa gereğince yapılacak olan halk oylamalarında bu Kanun hükümleri uygulanır. Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri tatbik edilir." 298 sayılı Kanunun; Seçim çevresi başlıklı 3. maddesinde; Özel kanunlarındaki çevre ayırmaları saklı kalmak şartiyle, seçimlerde her il bir seçim çevresidir. Seçim bölgesi başlıklı 4. maddesinde; Seçimlerde, her muhtarlık, bir seçim bölgesidir. hükümleri yer almaktadır. 3376 sayılı Kanunun 1. maddesiyle atıfta bulunulan, 298 sayılı Kanunun Seçim çevresi başlıklı 3. maddesi ile Seçim bölgesi başlıklı 4. maddesinde belirtilen, her ilin bir seçim çevresi ve her muhtarlığın bir seçim bölgesi olduğunun halkoylamasında uygulanmasının kabulü gerekir. Bilindiği gibi, ceza infaz kurumunda bulunan taksirli suçlardan hükümlüler ve tutuklulara ait seçmen listelerinin ne şekilde oluşturulup kesinleştirileceği Kurulumuzca hazırlanıp ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderilen Örnek: 140/I sayılı Yurt İçi Seçmen

Kütüğünün Güncelleştirilmesi Usul ve Esaslarını Gösterir Genelge de açıklanmış bulunmaktadır. Seçmen kütükleri kesinleştikten sonra, kütükte kaydı bulunmayanların oy kullanamayacakları göz önüne alındığında, kesinleşen seçmen kütüklerinde kaydı bulunmayan taksirli suçlardan hükümlüler ve tutukluların, tutuklu seçmen listesine kayıtlarının yapılması, taksirli suçlardan hükümlüler ile tutuklular lehine bir durum ortaya çıkarır. Bu itibarla, 13 Nisan 2017 Perşembe gününe kadar tutuklanıp ceza infaz kurumuna konulan tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlüler, şayet daha önce herhangi bir seçmen kütüğünde kayıtlı değillerse listeye dâhil edilemez ve oy kullandırılamaz. Seçmen kütüğüne kayıtlı olup olmamanın belgelendirilmesi taksirli suçlardan hükümlü ile tutuklu seçmene aittir. Kesinleşen seçmen kütüğünde kayıtlı olup da, ceza infaz kurumunda bulunan taksirli suçlardan hükümlü ile tutuklu seçmenler, ceza infaz kurumu yönetimi aracılığıyla ilgili ilçe seçim kurulu başkanlığından, seçmen kütüğüne kayıtlı olduğuna ilişkin aldığı belgeyi veya seçmen bilgi kâğıdını vermeleri halinde, tutuklu seçmen listesine kaydını yaptırabilecektir. Kuşkusuz bu seçmen oy kullanacağı ceza infaz kurumları seçmen listelerinde kayıtlı ise kendisinden ayrıca belge istenmesine gerek yoktur. Öte yandan, 16 Şubat 2017 tarihinden sonra yeni kurulan ceza infaz kurumları için de yukarıda açıklanan koşullar çerçevesinde tutuklu seçmen listelerinin oluşturulması zorunludur. Seçme hakkı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Temel Haklar ve Ödevler başlıklı ikinci kısmının, Siyasi haklar ve ödevler başlıklı dördüncü bölümünde düzenlenmiş bulunmaktadır. Anayasanın 67. maddesinin birinci fıkrasında; vatandaşların, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahip olduğu vurgulandıktan sonra, aynı maddenin üçüncü fıkrasında; on sekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşının seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahip olduğu belirtilmiş, beşinci fıkrasında da; Silahaltında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm giyenler hariç ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. denilmek suretiyle seçme hakkının istisnaları gösterilmiş, buna bağlı olarak benzer hükümler 298 sayılı Kanunun 7 ve 8. maddelerinde de yinelenmiş ve kimlerin seçmen olamayacağı, başka bir ifadeyle kimlerin oy kullanamayacakları açıklanmış bulunmaktadır. Anayasanın 90. maddesinin son fıkrasında, usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmaların kanun hükmünde olduğu, bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamayacağı, usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiş bulunmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek Protokolünün Serbest seçim hakkı kenar başlıklı 3. maddesinde; Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt ederler. hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak, kişinin seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılacağı, anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca da kişinin, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamayacağı öngörülmüştür. - 2 -

Öte yandan, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakma kenar başlıklı 57. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde, belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerine ilişkin olarak mahkemece Cumhuriyet başsavcılığına gönderilen ilâmın, infaz defterine kaydedilerek infaza başlama ve bitiş tarihlerinin yazılacağı, ancak bu tedbirlerin infazına, mahkûmiyetin kanunî sonucu olarak hapis cezasının infazına başlama tarihi ile birlikte başlanacağı belirtilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 471. maddesinde hapis halinin sona ermesiyle vesayetin kendiliğinden ortadan kalkacağına ilişkin hükmü de benzer düzenlemeyi içermektedir. Nitekim 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 33. maddesinin uygulanmasına ilişkin olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu 17/12/2002 tarih ve 294/425 sayılı kararında, yürürlükten kalkmış bulunan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin hükümlüler hakkındaki kısıtlılık halinin sona ermesini düzenleyen 415. maddesi ise; Hürriyeti salip bir cezaya mahkum olan kimse üzerindeki vesayet hapsin hitamıyla nihayet bulur. Muvakkaten veya bir şart ile serbest bırakılmış olan mahpus vesayet altında kalır. hükmünü taşımaktaydı. Ancak 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu nun hükümlüler hakkındaki vesayetin sona ermesini düzenleyen 471. maddesi ile; Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar. biçiminde yeni bir düzenleme getirilmiştir. Madde gerekçesinde de; yeni düzenlemede, özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûmiyet sebebine dayanan kısıtlılık halinin, kişinin hapis halinin sona ermesiyle yani cezasını çekmek veya şartlı salıverilme yoluyla cezaevinden çıkmasıyla birlikte kendiliğinden kalkacağı belirtilmiştir. Yürürlükteki 415. maddenin yeni düzenlemeye alınmayan ikinci cümlesi geçici veya şartlı olarak salıverilmenin vesayet halini ortadan kaldırmayacağını öngörmektedir. Bu hüküm iki açıdan isabetli değildir. Öncelikle, bir kişinin şartla olsa bile salıverilmesine rağmen, kısıtlılık halinin devam ettiğini ve dolayısıyla fiil ehliyetinin tam olmadığını kabul etmek bir çelişkidir. Kişi salıverildiği yani özgür kılındığı halde, vesayet halinin devam ettiğini kabul etmek özgürlüğü bir başka açıdan kısıtlamaktır. Kişi salıverildiği halde, vesayet halinin hâlâ devam ettiği kabul edilecek olursa, bundan haberdar olmayan iyi niyetli üçüncü kişiler bu hüküm dolayısıyla mağdur olabileceklerdir. Şartla salıverilmelerine rağmen, bunu gizleyerek iyi niyetli üçüncü kişilerle hukuki işlem yapan kişinin, bu işlemi kendi yararına görmediği durumda kısıtlılık halinin devam ettiği iddiasıyla hukuki işlemin ehliyetsizlik nedeniyle iptalini istemesi haksız sonuçlar doğurabilecektir. denilmektedir. Görüleceği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu nun hükümlüler hakkındaki vesayet halinin sona ermesini düzenleyen 471. maddesi ile getirilen ve TCK nın 33. maddesinin bu doğrultuda yeniden yorumlanmasını gerektiren bu yeni yasal düzenleme karşısında, hapis halini aşacak ve şartla salıverilen kişi yönünden deneme süresini de kapsayacak biçimde yasal kısıtlılık altında bulundurma kararı verilemez. Bu itibarla, TCK nın 33. maddesi uyarınca, hapis halleri sona erinceye kadar yasal kısıtlılık altında bulundurulmaları yerine ceza müddeti zarfında yasal kısıtlılık altında bulundurulmalarına karar verilmesi isabetsiz bulunarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin seçme hakkı ile ilgili Söyler/Türkiye kararının aşağıda anılan paragraflarında belirtildiği gibi; 34. 1 No.lu Protokolün 3. maddesinin şartlarına uyulup uyulmadığını tespit etmek, son çözüm merci olan Mahkeme nin görevidir. Mahkeme, mevcut tedbirlerin, söz konusu hakları, özlerine zarar verecek ya da etkinliklerini yitirmelerine sebep olacak ölçüde kısıtlamadığına, yasal bir amaç güdülerek uygulandığına ve bu bağlamda kullanılan yöntemlerin orantısız olmadığına ikna olmalıdır. Özellikle de, uygulanan bu tür tedbirler, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerini özgürce açıklamasına engel teşkil etmemelidir; başka bir ifadeyle, söz konusu tedbirler, genel oy ilkesi doğrultusunda halkın iradesini tespit etmeye yönelik seçim yönteminin bütünlüğünü ve etkinliğini koruma ihtiyacını yansıtmalı veya bu ihtiyaca ters düşmemelidir. - 3 -

Herhangi bir suretle genel oy ilkesine aykırılık, yasama organının, dolayısıyla seçilenlerin ve yürürlüğe koydukları kanunların demokratik açıdan geçerliliğinin zayıflaması riskini ortaya çıkarmaktadır. Bu sebeple, herhangi bir grup veya kategorinin genel nüfusun dışında bırakılması için bu durumun, 1 No.lu Protokolün 3. maddesinin amaçlarıyla bağdaşması gerekmektedir. 35. Ayrıca, hükümlülere, mahkûm oldukları cezanın süresine ve işlemiş oldukları suçun mahiyetine veya ağırlığına bakılmadan, fark gözetmeksizin doğrudan uygulanan bir kısıtlamanın, kapsamı ne kadar geniş olursa olsun, kabul edilebilir takdir payını aştığının ve 1 No.lu Protokolün 3. maddesiyle bağdaşmadığının kabul edilmesi gerekmektedir. 38. Mahkeme, yukarıda belirtilen hususlar ışığında ve Türkiye de cezaevi mahkûmlarının oy kullanma haklarına getirilen kısıtlamaların, cezası hiçbir şekilde cezaevinde infaz edilmeyen mahkûmlar için dahi geçerli oluşunu dikkate alarak, söz konusu kısıtlamaların, Mahkemenin Hirst (no. 2) [BD] ve Frodl ve Scoppola (no. 3) [BD] davalarında verdiği kararlarda incelemeye konu olan Birleşik Krallık, Avusturya ve İtalya da uygulanan kısıtlamalardan daha katı ve geniş kapsamlı olduğu kanısına varmıştır. 45. Ayrıca, Mahkeme, başvuranın işlediği suçun mahiyetini göz önünde bulundurarak, uygulanan yaptırım ile başvuranın davranışları ve içinde bulunduğu koşullar arasında mantık ilişkisi kuramamıştır. Bu bağlamda, Mahkeme, kişiyi oy kullanma hakkından mahrum eden söz konusu katı tedbire düşüncesizce başvurulmaması gerektiğini ve ayrıca orantılılık ilkesi doğrultusunda, uygulanan yaptırım ile kişinin davranışları ve içinde bulunduğu koşullar arasında algılanabilir ve yeterli ölçüde bir bağlantı olması gerektiğini hatırlatmaktadır. 47. Mahkeme, Türkiye de, Sözleşme kapsamında güvence altına alınan hayati öneme sahip bir hakla ilgili olarak öngörülen katı tedbirin doğrudan ve fark gözetmeksizin uygulanmasının, kabul edilebilir takdir payının dışında kaldığının değerlendirilmesi gerektiğine ve somut davada 1 No.lu Protokolün 3. maddesinin ihlal edildiğine hükmetmiştir. Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokol, kanun hükümlerine göre bir üst norm olduğundan, anılan hukukî düzenlemelerde yer verilip korunan temel hak ve özgürlüklerin kanunlarla daraltılması durumunda, doğrudan Anayasa da yer alan düzenleme veya Anayasa nın 90. maddesinin son fıkrası hükmü dikkate alınmak suretiyle milletlerarası andlaşma hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Her ne kadar 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin birinci fıkrası hükmü, madde gerekçesi ve doktrinde ileri sürülen görüşler dikkate alındığında, kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkındaki mahkûmiyet hükümleri hariç olmak üzere, kişilerin kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak uygulanması gereken hak yoksunluklarının bu kapsamda da seçme ehliyetinin, mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden başlayarak, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, diğer bir ifadeyle hak ederek salıverilmesine kadar devam etmesi gerekmekte ise de; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nın 67. maddesinin beşinci fıkrası ve 90. maddesinin son fıkrası, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin Ek Protokolünün 3. maddesi, 298 sayılı Kanunun 7. maddesi, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün 57. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmü ve Söyler/Türkiye kararı ile yukarıda yer alan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, seçme ehliyetinden yoksun kılma yönündeki hak yoksunluğunun kişinin sadece ceza infaz kurumunda bulunduğu dönemde seçme hakkının kullanılmasına engel - 4 -

olabileceği, diğer bir ifadeyle hakkındaki hapis cezasını gerektiren mahkûmiyet kararının kesinleşmesinden sonra ancak bu cezanın infazı için ceza infaz kurumuna alınmasıyla başlayıp ceza infaz kurumundan koşullu olarak salıverilmesi ya da denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanarak salıverilmesi hallerinde sona erecektir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 407. maddesinde belirtilen; "Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır." hükmü uyarınca kısıtlanan hükümlünün kısıtlılık hali 4721 sayılı Kanunun 471. maddesinde yer alan; "Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar." hükmü gereğince hapis hali sona ermekle kısıtlılık hali de sona erecektir. Öte yandan, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 16. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; Diğer hastalıklarda cezanın infazına, resmî sağlık kuruluşlarının mahkûmlara ayrılan bölümlerinde devam olunur. Ancak bu durumda bile hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkûmun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır. hükmü gereğince, cezasının infazı geri bırakılan hükümlüler de ceza infaz kurumunda bulunmadıklarından oy kullanabileceklerdir. Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar karşısında; sadece kasıtlı suçtan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan (ceza infaz kurumunda iken firar edenler dâhil) hükümlülerin oy kullanamayacağının, buna mukabil hakkındaki mahkûmiyet hükmü kesinleşmiş olup da henüz ceza infaz kurumuna alınmayanlarla, ceza infaz kurumlarından koşullu salıverilen ya da denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanarak salıverilen ancak hak ederek salıverileceği süreyi henüz doldurmayan veya mahkemesince uzun süreli de olsa hapis cezası ertelenen veya cezası infaz edilmekte iken hastalığından dolayı cezasının infazı geri bırakılan hükümlülerin; ceza infaz kurumunda bulunmamaları nedeniyle, bu süre içinde yapılacak olan seçimlerde seçmen olabileceklerinin, başka bir ifadeyle sözü edilenlerin oy kullanabileceklerinin kabulü gerekmektedir. S O N U Ç: Açıklanan nedenlerle; 1- Kasıtlı suçtan dolayı ceza infaz kurumunda bulunan (ceza infaz kurumunda iken firar edenler dahil) hükümlülerin oy kullanamayacağına, 2-16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak olan Halkoylamasında, ceza infaz kurumunda bulunan seçmen niteliğine sahip tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlü olanların oy kullanabileceklerine, 3- Seçmen kütüklerinin kesinleşme tarihinden sonra tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülere ilişkin askı listesinde yer almayan seçmenlerin, ceza infaz kurumu yönetimi aracılığı ile ceza infaz kurumunun bulunduğu ilçe seçim kurulu başkanlığına müracaat etmeleri halinde, kesinleşen seçmen kütüklerinde kayıtlı olmaları şartıyla tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülere ilişkin askı listesine dahil edilmeleri gerektiğine, 4-13 Nisan 2017 tarihine kadar yeni kurulan ceza infaz kurumunda bulunan tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlü olanlar için de tutuklu seçmen listesi oluşturulacağına, 5- Kurulumuzun 13/02/2017 tarih ve 2017/92 sayılı kararıyla kabul edilen Seçim Takvimine göre, 13 Nisan 2017 tarihi itibariyle kesinleşecek olan tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülere ilişkin seçmen listelerinde kayıtlı bulunan tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlü olanların ceza infaz kurumunun bulunduğu seçim çevresinde oy kullanabileceklerine, 6- Kişilerin kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak uygulanması gereken hak yoksunluklarına ilişkin mahkûmiyet hükmü kesinleşmiş olmakla birlikte, ceza infaz kurumuna henüz alınmayan veya ceza infaz - 5 -

kurumuna alındıktan sonra koşullu olarak salıverilen ya da denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanmak suretiyle salıverilen ancak hak ederek salıverilme süresi dolmayan hükümlüler ile mahkemesince uzun süreli de olsa hapis cezası ertelenen veya cezası infaz edilmekte iken hastalığından dolayı cezasının infazı geri bırakılan hükümlülerin; ceza infaz kurumunda bulunmamaları nedeniyle, bu süre içinde yapılacak olan seçimlerde oy kullanmalarının mümkün olduğuna, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 407. maddesinde belirtilen; "Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her ergin kısıtlanır." hükmü uyarınca kısıtlanan hükümlünün kısıtlılık hali 4721 sayılı Kanunun 471. maddesinde yer alan; "Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar." hükmü gereğince hapis hali sona ermekle kısıtlılık hali de sona ereceğinden bu süre içinde yapılacak seçimlerde oy kullanabileceklerine, Bu durumda olan hükümlülerin seçmen kütüğüne kayıt işlemlerinin 140/I sayılı Genelge de gösterildiği şekilde yapılmasına, 7- Kararın Resmî Gazete de yayımlanmasına, 8- Karar örneğinin Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğünce www.ysk.gov.tr adresinde yayınlanmasına, il ve ilçe seçim kurulu başkanlıklarına Kurum içi elektronik posta ile gönderilmesine ve Yüksek Seçim Kurulu kurumsal portalında yayımlanmasına, 15/02/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Başkan Başkanvekili Üye Üye Sadi GÜVEN Erhan ÇİFTÇİ Sadi SARIYILDIZ Nakiddin BUĞDAY Üye Üye Üye Muharrem AKKAYA Cengiz TOPAKTAŞ İlhan HANAĞASI Üye Üye Z. Nilgün HACIMAHMUTOĞLU Kürşat HAMURCU - 6 -