SİNİR SİSTEMİ ANATOMİSİ Öğr. Gör. Dr. Ayşegül ÖZTÜRK BİRGE ARALIK 2016
Vücut iç koşullarının kontrolünü sağlar. Örneğin; tiroid bezinin uyarılarak hormon salgılanması gibi. Hareketlerin istemli kontrolünü sağlar ve istemli hareketleri başlatır. Örneğin; isteğimizle yürümek gibi. Omurilik reflekslerinin kontrolünü sağlar. Sıcak bir cisme dokunduğumuzda, elimizi hızla çekmek gibi. Hafıza ve öğrenme için gerekli deneyimlerin özümsenmesini sağlar. Sinir Sisteminin Görevleri
Nöron Sinir sisteminin yapı taşı olan nöronlar, aksiyon potansiyelleri aracılığı ile bilgiyi hücrenin bir kısmından diğer kısmına iletir, ve nörotransmitter denilen kimyasal maddeler aracılığı ile de bu bilgiyi başka hücrelere iletirler.
Hücre gövdesi Nöronun operasyon merkezidir. Soma olarak ta isimlendirilir. Sitoplazma, çekirdek ve çeşitli organelleri içerir.
Dentrit Hücre gövdesinden dışarıya doğru uzanan çok sayıdaki uzantıya verilen addır. Bu uzantılar reseptör görevi yaparlar, başka sinirlerden gelen uyarıları alıp hücre gövdesine iletirler.
Akson Hücre gövdesinde oluşan uyarıları ve sentezlenen maddeleri diğer nöronlara veya efektör organlara (örneğin kas) taşıyan ince uzun uzantı. Bir sinir hücresinin yalnızca bir aksonu bulunur, ancak akson daha küçük dallara ayrılarak diğer sinir hücrelerinde, kaslarda veya organlarda sonlanabilir. Aksonların boyu birkaç milimetreden bir metreye kadar farklılıklar gösterebilir.
Myelin kılıfı Aksonların çevresini bölüm bölüm katlar halinde saran yapıya verilen addır. Myelin kılıfı aksonu çevredeki dokulardan izole eder ve sinirdeki uyarı iletimini hızlandırır, çünkü myelinli sinirlerde uyarı bir boğumdan diğerine sıçrayıcı tarzda iletilir. Myelinsiz sinirlerde ileti hızı 0,25 m/sn iken myelinli sinirlerde 100 m/sn olabilir.
Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi Periferik Sinir Sistemi Beyin Omirilik Kraniyal Sinirler (12 çift) Spinal Sinirler (31 çift) Otonom Sinir Sistemi Sempatik (Adrenarjik) Parasempatik (Kolinerjik)
Serebrum Beyin, tüm beynin en büyük ve en kompleks parçasıdır. Üzeri girintili çıkıntılıdır. Önden arkaya doğru uzunlamasına derin bir yarıkla sağ ve sol yarım küreye (hemisfer) ayrılır. Her iki hemisfer tabanda corpus callosum ile birbirine bağlanır. Cerebrumun sağ yarımküresi vücudun sol, sol yarımküresi de vücudun sağ tarafını yönetir. Örneğin; sağ el sol yarımküre, sol el sağ yarımküre tarafından kontrol edilir.
Cerebrumun gri cevherden oluşan en dış tabakasına, serebral korteks denir. Korteks kelimesi latince kabuk kelimesinden gelmektedir. Kalınlığı 2-6 mm arasındadır. Korteksdeki çıkıntılara gyrus, girintilere ise sulcus denir. En yüksek sinir işlevlerinin yapıldığı alandır. Kortekste motor merkez ve duyu merkezi bulunur.
Hemisferlerin iç kısmı beyaz cevherden meydana gelmiştir. Beyaz cevher içinde miyelinli liflerden başka bazal ganglionlar denilen gri katman kitleleri bulunur. Bazal ganglionların işlevleri kesin olarak bilinmemekle birlikte, beyincik ve beyin korteksi ile birlikte çalışarak iskelet kaslarının motor etkinliklerini düzenlediği sanılmaktadır. İstekle başlatılan bir hareketin otomatik olarak devam etmesinde rol oynadığı tahmin edilmektedir.
Beyin yarım küreleri dört ana loba ayrılmıştır. Frontal parietal temporal oksipital
Beynin Kanlanması Beyin arcus aorta ve dallarından ayrılan karotis ve vertebral arterler aracılığı ile beslenir. Oksipital lob dışında kalan serebral hemisferlerin kan akımını karotis interna dalları, beyin sapı ve serebellum, oksipital lob ile talamusun kan akımını vertebral arter ve dalları sağlar.
Yetişkin bir insanın beyin dokusu boyunca geçen normal kan akımı, dakikada her 100gr beyin dokusu için ortalama 50-65ml dir. Tüm beyin içinde bu miktar, 750-900ml/dk veya istirahatteki toplam kalp debisinin %15 idir.
Beynin kan akımı O2, CO2 ve H+ iyon konsantrasyonundan etkilenmektedir. Beyni perfüze eden arteriyal kandaki CO2 nin konsantrasyonunun artması beyin kan akımını arttırır. H+ iyonları beyni besleyen damarların vazodilatasyonuna neden olur. O2 yeterince sağlanamadığı durumlarda beyni besleyen damarlarda vazodilatasyon gelişir. PO2 nin 20mmHg nın altına düşmesi beyin fonksiyonlarının kaybına ve komaya neden olur.
Arteryal basınç 60mmHg nın altında olması durumunda beyin kan akımı ciddi bir tehlikeye girer [Ort. Arteryal Basınç= Sistolik Kan Basıncı + 2 Diyastolik Kan Basıncı)/ 3].
Beyin sapı Serebrumu omuriliğe bağlayan bölümdür Diensefalon, orta beyin (Mezensefalon), pons ve medulla oblangata (bulbus) bölümlerinden oluşur.
Beyin sapı; diensefalon Talamus ve hipotalamusu içerir. Hipotalamus: Açlık ve tokluk merkezi buradadır. Hipofiz bezi ve diğer bezlerden hormon salgılanmasını kontrol eder. Susama merkezi buradadır. Bu merkez uyarıldığında su dengesinin sağlanması için ADH (antidiüretik hormon) salgılayarak daha çok suyun geri emilmesini sağlar. Uyku ve uyanıklık halini ayarlar. Retiküler formasyondan beyin korteksine giden sinir yolları hipotalamustan geçer. Bu sinir yollarının zarar görmesi durumunda, (travma) uyku veya koma durumu ortaya çıkar. Seksüel faaliyetleri yönetir. Ağrı, korku, kızgınlık, heyecan ve şiddet gibi hislerin kontrolünde rol alır. Vücut sıcaklığını ayarlama merkezi buradadır (hipotalamik termostat).
Talamus: Talamus, ara beynin en büyük ve en alt bölümüdür. İçteki bölüm anlamındadır. Gri cevherden yapılmıştır. Ana görevi; vücuttan gelen duyu bilgisini daha yüksek beyin kabuğu bölgelerinin okuyabileceği bir biçime çevirerek ilgili bölgelere yollamak ve yine serebral korteksten gelen emirleri daha alt seviyedeki ilgili bölgelere iletmektir. Koku hariç serebruma giden tüm bilgilerin gidiş, aynı zamanda geliş yeridir. Alınan duyular, burada düzenlendikten sonra serebruma yollanır.
Beyin sapı; orta beyin (mezensefalon) Orta beyin görme, duyma, göz ve vücut hareketlerinden sorumludur.
Beyin sapı; pons Beyin sapının alt tarafında soğan şeklinde bir bölümdür. Beyin sapının en geniş parçasıdır. 5, 6,7 ve 8. kraniyal sinirlerin çekirdekleri burada yer alır. Solunum hızı ve derinliğinin kontrol edilmesinde rol alır.
Beyin sapı; Medülla Oblongata (bulbus) Omuriliğin genişleyerek devam eden kısmıdır. Ponsun alt sınırı ile foramen magnum arasında kalan beyin sapı parçasına bulbus denir. 9,10,11 ve 12. kraniyal sinirlerin çekirdekleri burada yer alır ve sinirler burada çaprazlaşır. Beyin ve omurilik arasında inen ve çıkan uyarıları iletir. Kardiyak, vazomotor ve solunum kontrol merkezlerini ve diğer bazı refleks merkezlerini içerir. Öksürme, yutma, hapşırma gibi refleks merkezleri vardır.
Serebellum (Beyincik) Beyincik, beynin ikinci büyük parçasıdır. Beyin yarım kürelerinin arkasında ve altında, pons ve medulla oblangatanın arkasında, occipital lobun altındadır. Kafa arka çukuruna yerleşmiştir. 125-150 gr ağırlığındadır.
Cerebellumdan gelen sinir lifleri talamusa oradan da serebral kortekse geçer. Eklem, tendon ve kas reseptörlerinden gelen sinyalleri alır. Korteks serebri ile hareketleri kontrol eder. Özellikle koşma, daktilo yazma, yazı yazma, piyano çalma, konuşma gibi hızlı kas aktivitelerini kontrol eder. Motor aktivitelerin sırasını belirler. Beyincik, iç kulaktaki denge merkezi ile birlikte vücudun dengesini sağlar. Beyinciğin işlevsel bozukluğunda denge bozukluğu (sarhoş yürüyüşü) görülür.
Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi Periferik Sinir Sistemi Beyin Omurilik Kraniyal Sinirler (12 çift) Spinal Sinirler (31 çift) Otonom Sinir Sistemi Sempatik (Adrenarjik) Parasempatik (Kolinerjik)
Omurilik (spinal kord) Omurilik yaklaşık olarak kadınlarda 43 cm erkeklerde ise 45 cm uzunluğunda ve 35-40 gram ağırlığındadır. Omurilik Kolumna Vertebralis denilen birçok kemikten oluşmuş bir kemik yapı içinde bulunmaktadır.
Medulla spinalis, foramen magnum seviyesinde bulbusun alt ucundan başlar lomber birinci vertebra korpusunun altında sonlanır.
Omurilik (spinal kord) Omurilik 31 segmentten oluşmuştur. Her segmentten bir çift spinal sinir çıkar, bu sinirler dallara ayrılırlar ve vücudun farklı bölümlerine ulaşır.
Omurilik (spinal kord) Üç temel fonksiyonu vardır; Omurilikteki inen ve çıkan sinir yolları, beyin ve vücudun sinir sistemi dışında kalan bölümleri arasında iki yönlü iletişim sağlar. Sinir uyarılarını iletir. Spinal refleksler için merkez rolü oynar.
Beyin Omurilik Zarları Beyin ve omurilik meninks denen üç zarla çevrilerek koruma altına alınmıştır. Bu zarlar dıştan içe doğru sert zar (duramater), örümceksi zar (araknoid mater) ve ince zardır. (piamater)
Dura mater: Kafatası kemiğine yapışık, kalın, dayanıklı iki katmanlı zardır. Beyni, kafatasına bağlar ve dıştan gelen darbelere karşı korur. Dura mater ile araknoid mater arasında subdural aralık yer alır.
Araknoid mater: Sert zarın altındadır. İnce bağ dokusu lifleriyle iki zarı birbirine bağlar. Araknoid mater ile piamater arasında yer alan subaraknoid aralıkta beyin omurilik sıvısı bulunur.
Pia mater: En içteki pia mater tüm beyin ve medulla spinalisi sarar. Çok ince bir tabakadır. Bu zarda bulunan kan damarları, beyin dokusunu besler.
Beyin Omurilik Sıvısı (BOS) BOS, beyin ventriküllerinde choroid pleksusların kandan süzerek oluşturduğu sıvıdır. BOS, sinir sistemi dokusunun beslenmesi ve atıklarının atılmasında hayati öneme sahiptir. Sinir sistemi sıvı ve boşluklar sayesinde bir bütün olarak sıvı içinde yüzer durumda bulunur. Beyne gelen darbeyi bölgesel olarak değil bir bütün olarak karşılar.
BOS un içinde az protein, Na, Cl, K, Ca, glikoz, oksijen vardır. Devamlı akış halindedir. Günde 500 ml üretilir. BOS un normal miktarı 150 ml dir. Araknoid zarda bulunan villi arachnoidler tarafından, piamater aracnoid materdeki kapiller duvarından ve lenfatik drenaj yoluyla emilebilmektedir. BOS un büyük bölümü 4. ventriküllerden salgılanır.
BOS un Görevleri Beyni; vurma, çarpma gibi mekanik etkilerden korur. Kan ve sinir hücreleri arasında madde alışverişini sağlar. Merkezi sinir sisteminde iyon değişiminin dengede kalmasına yardım eder.
Serebrospinal sıvı basıncı normalde araknoidal villi boyunca sıvının absorbsiyonu ile düzenlenir. Bu nedenle BOS oluşum hızı sabittir. 1. Serebrospinal sıvının yapımında artma 2. Emiliminde azalma ve 3. Perivasküler aralıkta tıkanıklık olursa BOS miktarı artmaktadır.
BOS u arttıran durumlar; Beyin tümörü Hidrosefali Kafa içi kanama Menenjit BOS un arttığını gösteren semptomlar; Baş ağrısı (meninkslerin kasılması sonucu) Kusma Papilla stazı(göz sinirlerinin bulunduğu yerlerdeki bası sonrası konjesyon gelişir.) Bradikardi Baş dönmesi Bilinç kaybı Konvülsiyon/nöbet
Kan Beyin Bariyeri Genelde bariyer, su, CO2, O2, lipidde eriyen alkol ve çoğu anestetiklere karşı oldukça geçirgendir. Na, Cl, K gibi elektrolitlere az geçirgen ve plazma proteinleri ile lipidde erimeyen büyük organik moleküllere ise geçirgen değildir. Çoğu protein yapısında olan antikorlar ve yağda erimeyen ilaçların BOS ve beyin parankimasında etkili konsantrasyonu sağlaması çoğu kez olanaksızdır.
Beyin glikoz ile beslenir. Nöronlara glikoz verilmesinin özgün bir özelliği, glikozun hücre zarı boyunca nöronlara transportunun, diğer vücut hücrelerinin çoğunda olduğu gibi insüline bağımlı olmamasıdır.
Periferik Sinir Sistemi Merkezi sinir sistemi dışında kalan yapılar. Kraniyal sinirler Spinal sinirler
Kraniyal Sinirler 12 çifttir Beyin ile baş, boyun ve gövdenin çeşitli bölgelerini birbirine bağlar. Çoğu hem duyu hem motor uyarı taşır İsimleri primer fonksiyonlarına ve liflerin dağılımına göredir.
Spinal sinirler Omurgadan 31 çift spinal sinir çıkar Hem duyu hem motor uyarılar taşırlar ve omurilik ile kol, bacak, boyun ve gövde arasında 2 yönlü bir iletişim sağlarlar. Omurgadan çıktıkları seviyeye göre isimlendirilirler
Otonom Sinir Sistemi (Visseral Vegetatif Sinir Sistemi) Otonom sinir sistemi; solunum, sindirim, metabolizma, sekresyon gibi önemli vücut fonksiyonlarını düzenler ve idare eder. Bütün bu faaliyetleri isteğimiz dışında gerçekleştirir. Otonom sinir sistemi, sempatik sinir sistemi ve parasempatik sinir sistemi olarak ikiye ayrılır. Her iki bölüm, aynı organ üzerinde birbirini kontrol edici zıt etki yapar.
Sempatik Sinir Sistemi (SSS) Sempatik sinir sistemi, sinir sisteminin duygularla hareket eden kısmıdır. Üzüntü, korku hallerinde aktiviteleri artar, kalp hızlanır ve sindirim yavaşlar.
Sempatik Sistemin Organlar Üzerine Etkisi Göz bebekleri (pupilla) genişler/büyür. Kalp atımı hızlanır. Kalp kası güçlü kan pompalar ve kan basıncı yükselir. Dolaşımdaki kan önemli organlara çekilir, Kalp kaslarına daha fazla kan gider. Deri terler. Solunum yolları genişler ve solunum hızlanır. Kandaki şeker seviyesi artar. Sindirim sistemindeki ve idrar yollarındaki sfinkterler kasılır.
Parasempatik Sistemin Organlar Üzerine Etkisi Kalp hızını yavaşlatır. Solunum yolu ve göz bebeklerini daraltır. Tükürük ve bağırsak salgıları ile bağırsak hareketlerini artırır. Sfinkterler gevşetir, idrar ve dışkı üzerindeki kontrolü kaybolur. Kalp damarlarını daraltır.