GALVANO SEKTÖRÜNDE MESLEK HASTALIKLARI, ZEH RLENMELER VE LK YARDIM



Benzer belgeler
İLK YARDIM KURSUNUN KONULARI ZEH RLENMELER

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FÖYÜ

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU DÖKÜM ALÇISI

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU 91 / 155 / EEC, 93 / 112 / EC, 2001 / 58 / EC ye göre

Güvenlik Bilgi Formu

GÜVENLİK BİLGİ FORMU (DAP DİAMONYUM FOSFAT)

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Funda Sayılkan F. Bilge Emre Hikmet Sayılkan Hüseyin Bağ

KULLANMA TALİMATI FERICOSE

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB)

ISOPA ÜRÜN DESTEK PROGRAMLARI. Walk the Talk MDI KULLANICILARI. 1 Version09/06

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir.

Ürün Güvenlik Bilgi Formu Ante Yağ Çözücü

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU 91 / 155 / EEC, 93 / 112 / EC, 2001 / 58 / EC ye göre

HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Prioderm losyon prospektüsü

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü,

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

GALVANO SEKTÖRÜNDE MESLEK HASTALIKLARI, ZEHİRLENMELER VE İLK YARDIM

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

TİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

Biberiye Eter Yağı. Biberiye Eter Yağı

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERDE AĞIR METAL SAFSIZLIKLARINA İLİŞKİN KILAVUZ

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır.

Alasim Elementlerinin Celigin Yapisina Etkisi

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

KULLANMA TALİMATI. PRENT Film Kaplı Tablet. Ağız yoluyla alınır.

1.MADDE/MÜSTAHZAR VE RKET/ SAH B N N TANITIMI

1.MADDE/MÜSTAHZAR VE RKET/ SAH B N N TANITIMI. Kapal hücreli ekstrüde, polistren sert köpük s yal t m levhas d r.

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU VİOLEX V-105 YAĞLI ZEMİNLER VE YÜZEYLER İÇİN ALKALİ TEMİZLEME MADDESİ

Baskı Tarihi: Kontrol Tarihi: GBF kodu: FL27-T-PU Adhesive-A. CAS NO İSİM SEMBOL R-no Castor oil - -

KULLANMA TALĐMATI. CALCIUM PICKEN %10 Ampul Damar ve kas içine uygulanır.

Baskı Tarihi: Kontrol Tarihi: GBF kodu: FL23-T-PU Topcoat 2CA-A

Kullanım Kılavuzu. İçindekiler 1 o Cihaz Tanımı ve Aksesuarlar 2 o Cihaz Tanımı 3 o Güvenlik notları 3. Kireçlenme hakkında önemli hatırlatmalar 8

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU 91/155/AET uyarınca

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Madde/Müstahzar Adı : MARINE & MARINE AA ARMUZ DOLGU MACUNU A KOMPONENTİ 1. MADDE/MÜSTAHZAR VE ŞİRKET/İŞ SAHİBİNİN TANITIMI.

REVİZYON : 03 YAYINLANMA TARİHİ: REVİZYON TARİHİ :

Buradaki bilgiler özet olup genel hatları ile tanımlamalar bulunmaktadır. Derste anlatılan örnekler ve analizler bu dokümanda yer almaktadır.

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

ELEKTRO KAZANIM (ELEKTROW NN NG)

Çocuğum Krup Oldu! Türkischer Elternratgeber Krupp. Doktorunuzla birlikte çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz.

ÜRÜN GÜVENLĐK BĐLGĐ FORMU

1. Maddenin ya da karışımın ve şirketin tanımı. 2. Olası tehlikeler. Ürün tanımlayıcı Ticari ürün ismi. Epoksi-Reçine Kiti (TR) Code-Nr.

1 Semboller. 3 Kurallara Uygun Kullanım. 4 Önceden Görülebilen Hatalı Kullanım Şekli. 2 Emniyet ve Tehlikeler. 1.1 İkaz Bilgileri. 1.

ALÇAK GERĐLĐM TESĐSLERĐNDE KULLANILAN HALOJENDEN ARINDIRILMIŞ YANGINA DAYANIKLI KABLOLAR

GÜVENLİK BİLGİ FORMU. Fevzi Çakmak Caddesi No:2 Sefaköy Küçükçekmece İstanbul / Türkiye Tel: Faks:

AMELİYATHANELERDE HİJYENİK KLİMA TESİSATI

Ürün Güvenlik Bilgi Formu Quickchlor %90

D VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her

Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu

GÜVENLİK BİLGİ FORMU 1907/2006 No'lu Yönetmeliğe (AB) göre SAGTEX DSA

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

GÜVENLİK VERİ ÇİZELGESİ

C2 Calibration Solution 2

(*26/12/2003 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır)

/ info@boren.com.tr

MSDS Güvenlik Bilgi Formu DEVCON Epoxy Coat 7000-AR Sertleştirici

İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-3

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ. Öğr. Gör. Adem ÇALIŞKAN

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Çakmak Mah. Balkan Cad. No: Ümraniye - İSTANBUL Tel : (0216) Fax : (0216)

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde:

KULLANMA TALİMATI. PROCTO-GLYVENOL krem Rektal yoldan uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz. Çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır.

1.MADDE/MÜSTAHZAR VE RKET/ SAH B N N TANITIMI. S cak uygulamal bitüm esasl bir derz dolgu macunudur.

ENDOSKOPİK DSR (KAMERA YARDIMIYLA BURUN İÇİNDEN GÖZYAŞI KESESİ AMELİYATI) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

TEMİZ SU DALGIÇ POMPA

MALZEME GÜVENLİK FORMU KALD SOĞUK ASFALT KISIM 1 MÜSTAHZAR VE İŞ TANIMI

UCRETE DP UYGULAMA YÖNTEMİ

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ LABORATUAR, ÜNİTE VE ODA (SÜFLAB) KULLANIM YÖNERGESİ

KULLANMA TALİMATI. PRONAT oral süspansiyon Ağız yoluyla alınır.

SÜTÇÜ İNEKLERDE SAĞIM HİJYENİ

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

MADDE 2 (1) Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yer alan işyerlerini kapsar.

GÜVENLİK BİLGİ FORMU AGRIMATCO TARIM SAN VE TİC. AŞ.

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

RAY S GORTA A.. DENET MDEN SORUMLU KOM TE YÖNERGES

GÜVENLİK BİLGİ FORMU (91/155/EWG) AEROSIL 200 Pharma

PERSONEL H JYEN HASTALIK

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Transkript:

GALVANO SEKTÖRÜNDE MESLEK HASTALIKLARI, ZEH RLENMELER VE LK YARDIM Elektrik Cihazlar San. Tic. Ltd. ti. nin ücretsiz olarak sektöre arma an d r. 2005

GALVANO SEKTÖRÜNDE MESLEK HASTALIKLARI, ZEH RLENMELER VE LK YARDIM Sn.Mahmut Ye ilyurt Sn.Ragip Acerer e Haytek Galvano Kimyasallar Ltd. ti. Sn.Ay e Sehhare Erker e Net Kimya Sn.Fethi Dirim e At l m Kimya A.. Sn.Hüseyin Avni Yard mc ya Elektrik Mühendisi Sn.Seydi R za Güney e Kimya Yüksek Mühendisi Sn.Alper Önsava a Y ld r m Elektrik Cihazlar Katk lar ndan dolay te ekkür ederim. Gültekin Y ld r m Elektrik Cihazlar San. Tic. Ltd. ti. 2005

Ç NDEK LER MESLEK HASTALIKLARI............................. 4 Genel Bilgiler.................................. 4 K MYASAL MADDELERLE MEYDANA GELEN MESLEK HASTALIKLARI.. 7 Arsenik ve bile ikleri ile zehirlenmeler....................... 7 Kadmiyum ve bile ikleri ile zehirlenmeler.................. 10 Krom ve bile ikleri ile zehirlenmeler....................... 12 Kur un ve bile ikleri ile zehirlenmeler....................... 15 Organik kur un (Alkil) bile ikleri ile zehirlenmeler.................. 20 Nikel ve bile ikleri ile zehirlenmeler....................... 21 Nikel karbonil bile ikleri ile zehirlenmeler.................. 23 Karbonmonoksit ile zehirlenmeler....................... 24 GALVANOTEKN K TES SLER NDEK KAZALARDA LK YARDIM....... 27 Asitler....................................... 27 Yak c Alkaliler.................................. 28 Amonyak....................................... 28 Arsenik....................................... 29 Benzin....................................... 29 Benzol....................................... 30 Karbon oksitlerin anorganik bile ikleri....................... 30 Siyanür....................................... 30 Klor....................................... 31 Nitro gazlar.................................. 31 Kur un tuzlar.................................. 32 C val bile ikleri.................................. 32 Bak r sülfat.................................. 32 Flux asidi.................................. 32 GALVAN K AS TLER NE KAR I KORUYUCU TEDB RLER....... 33 Patlama tehlikesi olan madde ve preparatlar (s v halde)............. 35 Ate i besleyici madde ve preparatlar (s v halde).................. 38 Kolay alevlenebilen madde ve preparatlar (s v halde)............. 41 2

Alevlenen madde ve preparatlar (s v halde).................. 43 Zor alevlenir madde ve preparatlar (s v halde).................. 45 Kolay alevlenebilen madde ve preparatlar (s v halde)............. 48 Zehirli madde ve preparatlar (s v halde).................. 51 Da lay c madde ve preparatlar (s v halde asitler).................. 53 Da lay c madde ve preparatlar (kat halde asitler)............. 56 Patlama tehlikesi olan madde ve preparatlar (kat halde)............. 58 Ate i besleyici madde ve preparatlar (kat halde).................. 61 Kolay alevlenebilen madde ve preparatlar (kat halde)............. 64 Zehirli madde ve preparatlar (kat halde).................. 67 S YANÜR ZEH RLENMELER VE LK YARDIM.................. 71 ENDÜSTR YEL TES SLERDE YANGIN GÜVENL............. 81 SA LI I VE GÜVENL ÖNLEMLER.................. 98 AVRUPA TOPLULU U ÜLKELER NDE KULLANILAN R SK KODLARI..107 ZEH R DANI MA MERKEZLER VE HASTANELER.............117 TEHL KE VE KAZ SEMBOLLER....................... 127 3

MESLEK HASTALIKLARI 4 Genel Bilgiler Meslek hastal klar tarihten önceki ça lardan bu yana bilinmektedir. Ba ka bir deyimle yap lan i sonucu baz hastal klar n meydana geldi i milattan önce de biliniyordu. Örne in, Hipokrat i ile hastal k aras nda ili ki kurmu tu ancak meslek hastal sözcü ünü kullanmam t. On alt nc yüzy lda Praselsus ve Agrcola, Orta Avrupa madenlerinde görülen toz hastal klar n iyi tan mlam lar ve i ten ileri geldi ini dü ünerek i çinin toz solumas n önlemek için baz önlemler önermi lerdir. Ancak i ile hastal k aras nda ili ki kurup hastal k nedenlerini i ile ili kili olarak inceleyen, ünlü talyan i hekimi Bernardino Ramazzini olmu tur. Ramazzini kendi çal malar ndan edindi i bilgi ve deneyime dayanarak De Morbis Artificum Diatriba ad n ta yan meslek hastal klar kitab n yazm t r. Meslek hastal klar i çinin kendi çal ma çevresinde çe itli zararl etkenlere maruz kalmas, ba ka bir deyi le i çinin i ine sa l ks z bir ekilde uymas sonucu meydana gelir. Bu duruma göre i hekiminin meslek hastal n kolay ve do ru olarak tan y p de erlendirmesi için hasta ile çevresini beraber incelemesi ve dü ünmesi gerekir. hekimi i çinin meslek hastal klar ndan her i dal nda olmamakla birlikte, ço u kez korunabilece ini bilmelidir. hekimi her meslek hastal n n spesifik, patognomonik, klinik ve laboratuar belirtileri vermedi ini hesaba katarak çal ma çevresindeki zararl etkenleri iyi tan mal d r. hekiminin, meslek hastal na yakalanm i çinin hastal n n te his ve tedavisini güçle tirecek faktörleri de iyi

bilmesi gerekir. Meslek Hastal klar, Sosyal Sigortalar Kanunu'nun onbirinci maddesinde u ekilde tan mlanmaktad r: Meslek Hastal, sigortal n n çal t r ld i in niteli ine göre tekrarlanan bir neden veya i in yürütüm ko ullar yüzünden u rad geçici veya sürekli hastal k, sakatl k veya ruhi ar za halidir. 4857 say l Kanunu nun 78. maddesi Çal ma ve Sosyal Güvenlik Bakanl n n a a daki hususlar ilgilendiren bir tüzük (Sosyal Sigorta Sa l k lemleri Tüzü ü) haz rlamas n öngörür: a- kazas ve meslek hastal sonucu sürekli i görmezlik hallerinin meslekte kazanma gücünü ne oranda azaltaca. b- Sigortal lar n hangi hallerde çal ma gücünün en az üçte ikisini yitirmi ve hangi hallerde ba ka birinin sürekli bak m na muhtaç durumda say lacaklar. c- e al t rman n ne yoldan ve hangi esaslara göre yap laca ve Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 122. maddesinin uygulanma biçimi ( e al t rma Rehabilitasyon ile e anlamda). d- Sigortal i çilerin hangi hallerde erken ya lanm say lacaklar. e- Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 129. maddesi gere ince olu turulan Sosyal Sigortalar Yüksek Sa l k Kurulu'nun görevleri ve çal ma ekilleri ve esaslar. f- Hangi hastal klar n meslek hastal say laca ve bu hastal klar n i ten ayr ld ktan en geç ne kadar zaman sonra meydana ç kt takdirde o i ten ileri gelmi kabul edilece i. Hangi hastal klar n meslek hastal oldu unu gösteren liste, yukar da sözü edilen Sosyal Sigortalar Sa l k leri Tüzü ü' nün sonuna eklenmi tir. Listede meslek hastal n n ad, hangi i lerde görüldü ü, belirtileri ve yükümlülük süreleri aç klanm t r. Türkiye'de pek çok hastal k, meslek hastal olarak yasa ile belirlenmi tir. Fakat Sosyal Sigortalar Kurumunun kay tlar ndan, ilkemizde meslek hastal klar n n say sal ve nitelik bak m ndan 5

çok az oldu u kan s na var labilir. Ancak son y llarda az da olsa de i iklik olmu ve toz hastal klar d nda kalan baz hastal klar da meslek hastal olarak i lem görmeye ba lam t r. Bugün bu geli melere ra men Türkiye, i lem gören meslek hastal çok az olan ülkeler aras ndad r. Hemen belirtelim ki mevcut rakamlar gerçe i yans tmaktan çok uzakt r ve gerçek meslek hastal s kl kay tlara geçenin birkaç mislidir. Bu durum çe itli amaçlarla yürütülmü olan bilimsel ara t rma sonuçlar ndan anla lmaktad r. Biz burada meslek hastal klar n yukar da sözü edilen tüzükteki s raya uyarak ele alaca z ancak, grupland rmada fazla ayr nt ya girmeden ülkemizde görülen ve görülmesi olas hastal klar üzerinde durmay uygun bulmaktay z. nceleme s ras a a daki gibidir. A) Kimyasal maddelerle meydana gelen meslek hastal klar. B) Mesleki deri hastal klar. C) Pnömokonyozlar. a- Silikoz, b- Asbestoz, c- Bisinoz. D) Mesleki bula c hastal klar. E) Fizik etkenlerle meydana gelen meslek hastal klar. a- Gürültü sonucu i itme kayb ve vibrasyon hastal klar. b- Hava bas nc ndaki ani de i melerle meydana gelen hastal klar. c- Maden i leri nistagmusu. 6

K MYASAL MADDELERLE MEYDANA GELEN MESLEK HASTALIKLARI ARSEN K VE B LE KLER LE ZEH RLENMELER A) Kaynak ve do ada bulunu u: Arsenik çok eskiden beri bilinen bir metaldir. Bu eleman do ada tek ba na az bulunur. Do ada bulunu u daha çok öteki madenler iledir (bak r, kur un, çinko, alt n cevherleri). Üretimi de bu madenlerle beraber yap l r. Arsenik ço unlukla arsenik trioksit (ASO 3 ) eklinde elde edilir. Beyaz arsenik denilen bu madde sanayide çok kullan l r. Bütün arsenik bile ikleri beyaz arsenikten elde edilirler. B) Endüstride kullan ld yerler: * Pestisit üretim ve kullan lmas nda (potasyum ve kur un arseniyet). * Cam sanayiinde, renkli cam üretiminde ve mine i lerinde. * laç sanayiinde. * Ya l boya sanayiinde ( özellikle gemilerin su ile temas eden k s mlar n n boyanmas nda). * Kimya sanayiinde arsenikli bile iklerin üretiminde. * Tabakl kta tüy ve k llar n temizlenmesinde. * Sülfürik asit üretiminde, içinde arsenik bulunan piritin kavrulmas, ta nmas ve depolanmas s ras nda. * Ala mlara sertli i ve s ya direnci art rmak için %0,3-0,5 oran nda kat l r. 7

8 C) Metabolizma: Arsenik insan n normal metabolizmas n n temel maddelerinden birisi olmad halde do adaki yayg nl nedeni ile, vücuda gayet az miktarda al n r ve ç kart l r. Vücuda giren arseni in % 95-99 u önce eritrositlere girerek hemoglobinin globulini ile birle ir ve 24 saat içinde bu eritrositleri terkeder. Karaci er, akci er, dalak ve öteki dokularda yerle ir. Absorbe edilen arseni in % 28 kadar idrarla ilk günde ç kart l r. Onuncu günde idrar ve d k da arsenik s f ra yakla r. ki hafta sonra deri, saç ve kemiklerde saptan r ve arsenik vücudun bu bölümlerinde uzun süre kalabilir. drarla ç kart lan arsenik miktar zehirlenmenin meydana ç kar lmas için kesin indikatör olarak kullan lamaz, çünkü vücutta yüksek seviyede arsenik bulundu u halde, idrarla ç kar lmad tesbit edilmi tir. D) nsan sa l üzerindeki etkisi: Arseni in etkisi serum protininin sülfhidril gruplar n n arsenik ile birle mesi eklinde olur. Bu kombinasyon ile hücre metabolizmas bozulur, bu durum dola m bozukluklar na neden olur. Arsenik hemoglobin ile de birle ir fakat hücre içerisindeki potasyum-sodyum al veri inin bozulmas ve hemolize neden olmas bak m ndan önemlidir. Akut ve kronik zehirlenmeleri olur. 1- Akut zehirlenme: Endüstride çok görülmez. Belirtiler zehirli madde absorbe edildikten en az yar m saat sonra ortaya ç kar. Bu ortaya ç k saatler sonra da olabilir. lk belirtiler a z kurulu u, yutmada zorluk, kusma, iddetli kar n a r s ve ishal eklinde kendini gösterebilir. D k, kolerada oldu u gibi pirinç suyunu and r r. Ba a r lar, kas zay fl ve uur kayb, arseni in merkez sinir sistemi üzerinde etkisi oldu unu gösterir. Merkezi sinir sisteminin baz k s mlar nda ve görme sinirinde bozukluk görülür. 2- Kronik zehirlenme: Erken belirtiler; genel bir rahats zl k, kar n ikayetleri, ka nt, mafsal a r lar ve kilo kayb eklinde görülebilir. shal ve

kab zl k, nemli deri veya ödem görülebilir. Sinirsel olan belirtiler ise uyu ukluk, kar ncalanma, yanma, titreme eklinde görülebilir. E) Korunma: * yerinde arsenik tozu bulundurulmamal d r. * yeri zemini sürekli olarak slat lmal d r. * Havaland rmaya önem verilmeli, özellikle çekici kullanarak havaland rma yap lmal d r. * Cilt ikayeti olanlar, periyodik muayenelerle sürekli denetim alt nda tutulmal d r. * çilere özel elbise verilmeli, y kanma ve temizlenme kolayl klar sa lanmal d r. * yerinde sigara ve içki kullan lmamal d r. F) Tedavi ve korunma: Akut zehirlenmelerde a z yoluyla al nm sa, midenin y kanmas ve kusturulmas gerekir. Antidot olarak BAL (Britishantilevisit-Demercaprol) verilmelidir. lk 4 saat içinde uygulanacak BAL tedavisi çok etkili olur. BAL'in %10'luk solüsyonu adaleye zerkedilir (3-4 mg/kg dozda). Ayr ca ilk iki gün 6 saate bir, sonraki 10 gün günde iki defa a zdan efedrin sülfat verilir. Karaci er korunmal d r. Korunmada temel ilke i yerinde Arsenikli Hidrojen (Arsin) olu mas n önlemektir. Arsenikli hidrojen endüsride üretilip kullan lan bir madde de ildir. Kimyasal olarak aktif olan hidrojenin ve arsenik ve arsenikli ala mlar üzerinde etki yapmas ile arsenik hidrojen meydana gelir. Örne in bir i yerinde sülfürik asit veya klor asidi mevcut ise, ayn yerde arsenik veya arsenik bile ikleri de varsa ve ala mlar sözü edilen asitlerle temizleniyorsa, çevre havas nda arsin meydana gelecek demektir. Arsin çok zehirli bir gaz olup, yeterli miktarda solunumu ölümle sonuçlanabilir. Titreme, susama, gö üs yanmas ilk görülen belirtilerdir. Sar l k ikinci veya üçüncü gün ortaya ç kar. Akci er ödemi de 9

s kça görülen komplikasyonlardand r. A r vakalarda kan nakli ve böbrek diyalizi yap l r. BAL tedavisi az etkilidir. Korunmada temel ilke i yerinde arsin olu mas n n önlenmesidir. E er çal ma ortam nda arsin olu mas engellenemiyorsa, solunum maskesi kullanmak gerekir. KADM YUM VE B LE KLER LE ZEH RLENMELER A) Kaynak ve do ada bulunu u: Kadmiyum do ada serbest olarak çok az bulunur. Belli ba l kayna çinko ve kur un cevherleridir. Üretilen kadmiyumun büyük bir bölümü çinko ve kur un üretimi s ras nda ara madde olarak elde edilir. Çinko cevheri % 0.2-4.5 kadmiyum içerir. Kadmiyum beyaz mavimsi bir metal olup paslanmaya kar dayan kl d r. Çak ile kesilebilecek kadar yumu akt r. Havada s t l nca parlak alevle yanar ve sar -kahverengi CdO meydana gelir. Kadmiyum organik ve inorganik asitlerde erir, suda erimez. B) Endüstride kullan ld yerler: * Akut zehirlenmelerin büyük bir k sm kaynak, pirinç lehimi ve di er lehim i lerinde meydana gelir. Kadmiyum hava etkilerine dayan kl oldu u için büyük ölçüde elektrikli kaplama i lerinde, * Çe itli metallerle (nikel, gümü, bak r) ala m olu turulmas nda, * Cam sanayiinde kullan lan boya ve pigmentlerin üretiminde, * Nükleer reaktörlerde nötron tutucu olarak, * Kuru bataryalarda katod olarak, * Uçak sanayiinin çe itli kollar nda kullan l r. 10

C) Metabolizma: Kadmiyum vücuda a z ve solunum yoluyla girer. Solunum yoluyla al nan kadmiyum buhar ve dumanlar böbrek, karaci er, pankreas, tiroidde toplan r ve vücutta uzun süre kal r. D) nsan sa l üzerindeki etkisi: Akut kadmiyum zehirlenmesi, kadmiyum kayna ve lehim ile kadmiyumun s t lmas sonucu meydana gelen kadmiyum toz ve duman n n solunmas sonucu meydana gelir. Zehirlenmenin ilk saatlerinde hafif bo az yanmas d nda, i çiye i ini b rakt racak ekilde belirtiler görülmez. Yine bu tip zehirlenmede, solunum sistemi d nda ba ka organlarda de i iklik olmaz. Öksürük, gö üs a r s ve nefes darl ortaya ç kar. Solunum sisteminde de i iklikler üç a ama gösterir. Birinci a ama, solunum sisteminde ödem husule gelmesi olup, yüksek konsantrasyona maruz kal nd zaman 4-48 saatte en yüksek seviyeye ç kar. Solunum sistemi ödemlidir ve solunum güçlü ü çekilir. 1- Akut zehirlenme: lk belirtiler burun ve bo az bölgesinde kuruluk ve iritasyon eklindedir. Daha sonra öksürük ortaya ç kar ve a zda madeni tat hissi olu ur. Sigara bu hissi art r r. lk belirtilerden 8-12 saat sonra ürperti, ba a r s, bulant, kusma ve halsizlik görülür. Hastada gribal enfeksiyona maruz kalm insan hali vard r. 2- Kronik zehirlenme: Kronik zehirlenme, kadmiyumun oksit, toz, duman ve kadmiyum sülfürün küçük miktarlar na uzun süre maruz kal nd takdirde meydana gelir. Kadmiyum bile iklerinin etkisi lokal olabilir, örne in akci erde ve yukar solunum yollar nda anfizem nedeni ile solunum güçlükleri ve burun içinde meydana gelen de i iklikler sebebiyle koku almada güçlükler olu abilir. E) Korunma: e giri kontrolleri dikkatli uygulanmal ve aday n akci er, karaci er ve böbreklerinin iyi çal r durumda oldu u saptanmal, 11

kan durumu da gözden geçirilmelidir. Böbrek ve solunum sistemi üzerinde periyodik muayeneler özenle uygulanmal d r. Çal ma çevresinde lokal ve genel havaland rma sistemleri ile, havadaki kadmiyum konsantrasyonunu 0,2 mg/m 3 ün ve kadmiyum oksit miktar n da 0,1 mg/m 3 ün alt nda tutmaya çal mal d r. çiler koruyucu elbise ile çal t r lmal, üpheli durumlarda solunum maskeleri kullanmalar için bu maskeler el alt nda haz r bulundurulmal d r. yerinde yemek yenmesi yasaklanmal, i çinin i in sonunda y kan p temizlenebilmesi için gerekli olanaklar sa lanmal d r. Periyodik muayenelerde böbrek ve solunum sisteminde ar za saptananlar çal ma bölgesinden uzakla t r lmal d r. KROM VE B LE KLER LE ZEH RLENMELER 12 A) Kaynak ve do ada bulunu u: Krom beyaz, sert, nisbeten gevrek ve k r labilen bir metaldir. Do ada serbest element halinde bulunmaz. Kromit (FeOCr 2 O 3 ) eklinde bulunur. Bu cevher krom oksitten ba ka, de i en miktarlarda demir oksit, alüminyum oksit magnezyum oksit ve silis içerir. Di er bile iklerle beraber üç seri bile ik olu turur: ki de erli krom bile ikleri, iki de erli krom içeren bile iklerdir (CrCl 2, CrF 2, Cr 2 O 3, CrCO 3 ). Kuvvetli redüksiyon güçleri oldu undan dolay kolayl kla okside olarak kromik bile iklerine dönü ürler. Bu nedenle dayan ks z bile iklerdir. Bazik reaksiyonlu bile iklerdir ve sanayide az kullan l rlar. Üç de erli krom bile ikleri (CrCl 3, CrF 3, CrO 3 ) kromun dayan kl bile iklerini olu tururlar ve amfoterik reaksiyon verirler. Alt de erlikli krom bile ikleri (kromatlar), asit kromik ve bundan olu an tuzlar (K 2 Cr 2 O 3 ve K 2 Cr 2 O 7, dikromat, krom sülfat sanayide en çok kullan lan krom bile ikleridir.

B) Endüstride kullan ld yerler: * Krom çe itli metallerle ala m üretiminde kullan l r. Çeli in sertli inin art r lmas nda ve paslanmaz hale getirilmesinde önemli bir elementdir. Kobalt ve krom ala m optik malzeme üretiminde kullan l r. * Krom elektrikli kaplama i lerinde geni ölçüde kullan l r. Özellikle elektrolit olarak kromik asit önemlidir. Bu nedenle kaplama tanklar n n yüzeyinde kromik asit buharlar her zaman bulunabilir ve zararl olur. * Krom ya l boyalar n yap m nda paslanmay önleyici madde olarak kullan l r, * Deri ve tabaklama i lerinde derinin terbiyesi için alt de erli krom kullan l r, ancak proses sonunda üç de erli krom bile ikleri de olu ur ve bu nedenle de sanayide dermatit çok s k görülür. * Foto rafç l kta hassasla t r c olarak kullan l r. * Seramik, lastik ve süsleme sanayiinde pigment üretiminde kullan l r. C) Metabolizma: Alt de erli krom bile iklerinin biyolojik membranlardan geçme özelli i üç de erli krom bile iklerine göre daha fazlad r. Solunum sisteminde absorbe edilme dereceleri iyi bilinmemektedir. Ancak vücutta en çok krom içeren organ akci erdir. Çevre havas ndaki krom bile iklerine maruz kalmak akci erde bulunan krom miktar n art rmaktad r. Vücuda enjeksiyon yoluyla verilen kromun, vücuttaki da l de i iklik gösterir. Dalak, böbrek ve karaci erde daha yüksek konsantrasyonda bulunur. Krom kandan çabuk ayr l r ve dokuda toplan r. Bu durumda vücuttaki krom miktar için plazma ve kan seviyeleri iyi bir gösterge de ildir. Krom vücuttan idrar ve d k ile at l r. 13

14 D) nsan sa l üzerindeki etkisi: Krom bile iklerinin insan sa l üzerindeki etkisi daha çok deri ve solunum sistemi üzerinde görülür. Deri üzerindeki etkisi korozif reaksiyon, ülser ve ülseratif olmayan alerjik dematitler eklindedir. Krom bile iklerine maruz kal nmas halinde korozif etki ve bunun sonucu olarak da ülserle me ve krom delikleri denilen tipik lezyon meydana gelir. Bunlar asit kromik sodyum, potasyum kromat ve dikromat n deride kalmas sonucu, krom iyonlar n n etkisi ile olu urlar. Bu lezyonlar n ortaya ç kmas için deride harabiyet meydana gelmi olmal d r. Kromun bir karakteristi i olan krom delikleri, z mba ile delinmi gibi muntazam bir görünümdedirler. Krom ülserleri; t rnak dipleri, elin üst k s mlar, bilek, ön kol ve daha çok temasa aç k olan vücut k s mlar nda meydana gelir. Bu ülserlerin kemi e kadar derinle erek, kemik nekrozlar na sebep olduklar bilinmektedir. Bu durumlarda Versenat merhemi koruyucu olarak kullan labilir. Solunum sistemi üzerindeki etkisi, alt de erli krom bile i i içeren toz, duman ve sis teneffüs edildi i takdirde solunum sistemi mukozas nda tahri, öksürük ve nefes darl görülür. Koku alma duygusu bozulmaz, a r yoktur. Akut a amada burun ak nt ve kanamas rahats zl k veren belirtilerdir. Bile ik ile temas ortadan kalkarsa iyile me kendili inden meydana gelir. Kromatlar n akci er kanserine neden oldu u tezi ilk kez 1930' larda, kromat üreten i yerlerinde çal an i çiler aras nda çok fazla akci er kanseri görülmesi nedeni ile ortaya at lm t r. Elde edilen istatistiki bilgiler kromatlar n akci er kanserine neden oldu unu göstermektedir ve bu görü genellikle kabul görmektedir. E) Korunma: * Krom ile ilgili her türlü i lemler, mümkün oldu u oranda kapal sistem içinde yürütülmelidir. * Krom bile iklerinin toz, sis ve buhar ndan korunmak için, kullan ld yerlerde iyi i leyen çekici havaland rma sistemine

ihtiyaç vard r. Özellikle kromik asit kullan larak yap lan kaplamalarda tanklar n üzerine aspirasyon davlumbazlar veya tank n kenarlar na özel çekici havalard rma sistemi kurulmal d r. Ayr ca yard mc olarak genel havland rmadan yararlan lmal d r. * yeri son derece temiz tutulmal d r. * çilere ki isel korunma arac olarak i elbisesi, lastik eldiven ve çizme verilip, kullan m na özen gösterilmelidir. * çilerin temizli i için gerekenler yap lmal ve i ten sonra y kanmalar sa lanmal d r. * Periyodik olarak ortam analizleri yap lmal ve elde edilen de erler k yaslanarak gereken önlemler al nmal d r. * e giri muayenelerinde deri ve solunum yollar dikkatle incelenerek, tam sa l kl olmayanlar krom i lerinde çal t r lmamal d r. Bünyenin kroma kar duyarl olup olmad ve alerji meydana gelip gelmeyece i de incelenmelidir. * Periyodik muayenelerle cilt dikkatle incelenmeli, krom ülserasyonu veya ba lang ç belirtileri kontrol edilmelidir. Uzun süre kroma maruz kalarak çal m olanlar n akci er kanseri bak m ndan kontrol alt nda bulundurulmalar gerekmektedir. Sa l k bak m ndan e itim, i çinin kendini korumay ve ilk belirtileri bilmesi son derece önemlidir. KUR UN B LE KLER LE ZEH RLENMELER Kur un, insanl n kullanmay ve i lemeyi ö rendikleri ilk metaldir. M.Ö. 4000 y llar nda kullan ld n gösteren kan tlar vard r. Romal lar n kur unu boru ve kap kacak üretiminde kulland klar bilinmektedir. Kullan m na ba lad ndan beri kur un zehirlenmesi ile ilgili çok say da çal ma yap lm olmas na kar n hala zehirlenme olaylar na s kça rastlanmaktad r. Endüstride kur un zehirlenmesi iki ekilde meydana gelir. 1- norganik bile iklere maruz kalmakla, 15

2- Organik bile iklere maruz kalmakla. Her iki ekildeki zehirlenme de meslek hastal olarak belirtilmi tir ve endüstride kullan ld yerler, insan sa l üzerine etkileri büyük farkl l klar gösterir. Bundan dolay inorganik ve organik kur un bile iklerinin etkileri ayr ayr ele al narak incelenmektedir ancak özel olarak belirtilmedikçe kur un zehirlenmesi tabiri, inorganik kur un zehirlenmesini ifade etmektedir. NORGAN K KUR UN B LE KLER LE ZEH RLENME 16 A) Kaynak ve do ada bulunu u: Yumu ak, kur uni renkli, a r ve çak ile kesilebilen, dövülerek ekil verilebilen bir metaldir. Erime derecesi 327 C, buharla ma ise 450 C dir. Toz ve duman sözkonusu oldu unda, partiküller küçüldükçe oksitlenmesi kolayla r ve zehirlilik derecesi artar. Saf metal kur un ile temas tehlikeli de ildir fakat buhar ve kur un oksit tozlar n n solunulmas tehlikelidir. Do ada az fakat yayg n ekilde bulunur. Endüstri d nda da kullan m sahas buldu u için içme suyunda ve besin maddelerinin içinde de az miktarda da olsa bulunur. Bu yolla insan vücuduna girer ve vücudun normal bir maddesi gibi dü ünülür. Kur unun ba l ca kayna PbS (kur un sülfür) dür. Bu cevher genellikle gümü sülfür, bak r, arsenik, antimon, bizmut ve kalay ile beraber bulunur. Ticari kur unun önemli bir bölümü bu cevherden elde edilmektedir. B) Endüstride kullan ld yerler: * Sanayide; a- Metal kur un olarak kur un boru, kur un tel, çat malzemesi ve saçma üretiminde, b- Kur un oksit ve kur un tetra oksit olarak, boya sanayii,

kauçuk sanayii ve akü üretiminde, c- Kur un tuzlar olarak akü, lastik ve seramik sanayiinde kullan l r. Bu kullan m alanlar na göre maruz kal nabilecek i kollar ; * Kur un cevherinin ocaktan ç kar lmas, izabesi ve ala mlar n n haz rlanmas, boru ve tel üretimi s ras nda. * Kur un içeren ya l boyalarla boyanm gemi hurdalar n n kaynakla parçalanmas s ras nda ve bu boyalar n üretiminde. * Kur un lehim ve kur un kayna yap m s ras nda. * Lastik ve plastik sanayiinde. * Matbaac l kta. norganik kur un vücuda sadece solunum ve sindirim yoluyla girer. Sa lam deriden kur un nüfuzu olmaz. A z yoluyla yani yiyecek ve içeceklerle al nan kur unun %6 s na tekabül eden bir miktar idrar ile ç kar l r. Mideye giren kur un k sa sürede kur un klorüre dönü ür ve sindirim yoluyla al nan kur unun %90 genel dola ma geçmeden, karaci erden safra yoluyla ba rsaklara at larak d k ile ç kar l r. Solunum yoluyla al nan kur unun büyük bir bölümü solunum sisteminin çe itli bölümlerinde tutularak depo edilir. Bir k sm savunma sistemi taraf ndan tutularak at l r ve bir k sm da absorbe edilerek kana geçer. Solunum sisteminde depo edilen miktar partiküllerin büyüklü üne, bile i in biyolojik s v da erime özelli ine ve solunum kapasitesine ba l olarak azal p ço al r. Vücuttan at l yolu idrar ve d k iledir. Bunun yan s ra ter, deri, saç ve t rnak ile de küçük miktarlarda at lma meydana gelir. Kur un zehirlenmesi genelde bir klinik hastal k olarak tan mlan r. Zehirlenmelerde belirtilerin yan s ra laboratuvar test sonuçlar da önemlidir. Di er bir önemli husus da hastal k olu mad kça kur un zehirlenmesi te hisinin koyulamayaca d r. Kur un zehirlenmesi meslek hastal olarak kabul edildi i için, tazminat talebinde bulunan i çilere hak tan nmas, klinik ve 17

laboratuvar bulgular n n birle tirilmesi neticesinde sa lanabilir. Ancak bu bulgular n hangi a amas nda zehirlenmenin olu tu u kabul edilerek meslek hastal te hisi konulaca tart ma konusudur. Çünkü kur un zehirlenmesinin ayn a amalar nda, ayn sonucu do uran klinik ve laboratuvar bulgular n saptamak son derece güçtür. Ayn zamanda zehirlenme a amalar n n s n fland r lmas nda da büyük güçlükler ç kmaktad r. Buna ra men, kan kur un seviyesi ve klinik belirtiler aras ndaki ili ki gözönünde tutularak, a a daki gibi bir zehirlenme a ama s ralamas yap labilir. 18 C) Te his: Kur unun insan vücudu üzerindeki etkisi gözönüne al narak üç grup belirti aran r. Zehirlenmenin ilk ve geçici belirtileri, zay fl k, yorgunluk, ba, kas ve kemik a r lar, sindirim sistemi ikayetleri, i tahs zl k ve kab zl kt r. Geçici olan bu ikayetlerin yan s ra objektif belirti ise beniz sar l d r. A r zehirlenme hallerinde ise, bu belirtilere ek olarak daha a r ve artan ikayetlere neden olan a r sindirim sistemi s k nt lar ve merkezi sinir sistemi bozuklu u belirtileri ortaya ç tar. Kronik zehirlenmelerde ise yukar daki bulgular daha a rla maktad r. D) Korunma: Burada temel amaç kur un ve bile iklerinin solunum veya sindirim yoluyla vücuda girmesinin önüne geçmektir. 1- Teknik korunma önlemleri: * kame: Burada olanaklar elverdi i ölçüde, kur un yerine ayn i i görebilen ba ka maddelerin kullan lmas için özen gösterilmelidir. Ancak kur unun temel madde olarak kullan ld akü sanayii ve matbaac l kta bu önlemi uygulamak son derece güçtür fakat boya sanayiinde kur un içeren boyalarda kur un oksit yerine demir oksit, kur un oksit üstübeç yerine de çinko oksit kullan labilir. * Ay rma: Kur un i lerinde ay rma yöntemi, çok uygulanan

ve ba ar l olan bir yöntemdir. * Kapal sistem uygulamas : Kur un buhar, duman ve kur un eriyikleri ile çal lan i yerlerinde, madde kapal sistem içine al narak sa l k bak m nda korunma sa lanabilir ve madde tekrar kullan larak ekonomik yarar da sa lanabilir. * Havaland rma: Kur un ile çal lan i yerlerinde özellikle çekici sistem kullanmak suretiyle, kur un buhar ve duman n n çal ma ortam na yay lmas önlenebilir. Bu tip i yerlerinde genel havaland rma sisteminin uygulanmas tavsiye edilmemektedir. * Ki isel korunma araçlar : norganik kur un sa lam cilt yolu ile vücuda giremedi i için cilt koruyular na ve kimyasal süzücü maskelere gerek yoktur. Ancak yüksek kur un konsantrasyonu olan bir ortamda çal acak olanlar n solunum maskesi kullanmalar uygun olur. yerinde sigara içilmemesi, yemek yenmemesi ve ki isel temizli e önem verilmesi gerekmektedir. * Kur un ile çal lan i yerinde, çevre havas ndaki kur un konsantrasyonunun periyodik olarak ölçülmesi ve maksimum de erlerin alt nda tutulmas gerekmektedir. 2- T bbi korunma önlemleri: * e giri muayeneleri: Kur una maruz kalacak ortamda çal acak i çilerin i e giri muayenelerinde özellikle kan ve kan yap c sistem incelenmeli, sinir sistemi ve böbrek fonksiyonlar kontrol edilmelidir. Kur una duyarl l olanlar, alkolikler bu tip i yerlerinde çal t r lmamal d r. * Periyodik muayeneler: Yürürlükte olan tüzük gere ince, kur una maruz kalacak i çiler her üç ayda bir sa l k kontrolüne tabi tutulmal d r. Bu kontrollerde kur un absorbsiyonunun erken görülen klinik ve laboratuvar belirtileri aran r. Bu test sonuçlar absorbsiyon oldu u hakk nda bir fikir olu turursa, i çinin kan ndaki kur un seviyesinin tayini ve aktivitesinin saptanmas ve idrarda kur un aranmas için tam te ekküllü laboratuvar tetkikleri gereklidir. 19

E) Tedavi: Çelatör maddelerin bulunmas ile kur un zehirlenmesinin tedavisinde büyük a ama kaydedilmi tir. Tedavide bir çelatör madde olan Etilen Diamin Tetraasetat n kalsiyum ve sodyum tuzu olan Versenat kullan l r. Günlük doz 2 gr. d r ve damar veya adale yolu ile verilir. Ancak çelatör maddelerin baz yan etkileri oldu u tesbit edilmi tir, bu nedenle tedavi alt nda bulundurulanlar sürekli kontrol alt nda tutulmal d r. Kur un zehirlenmesinin tedavisi için genel bir ilkenin kabul edilerek, uygulaman n bu ilkeye göre yap lmas gerekir. Tedavi emas haz rlan rken, zehirlenme sonucu olu an klinik tablonun gözönünde bulundurulmas gerekir. ORGAN K (ALK L) KUR UN B LE KLER LE ZEH RLENME sa l bak m ndan önemli olan organik kur un bile ikleri Tetraetil ve metil kur undur. Her iki bile ik de ya da erir. Tetraetil kur un sodyum kur un ala m n n kloretan ile reaksiyonu girmesi sonucu elde edilir ve Türkiye'de yayg n olarak kullan lmaktad r. Bilhassa akaryak ta katk maddesi olarak kat l r. Bundan dolay yak t tanklar n n temizlenmesi ve onar m s ras nda dikkat edilmesi gerekmektedir. Vücuda solunum, sindirim ve deri yolu ile girebilir. Metabolik de i ikli e karaci erde u rar ve tetraetil kur un trietil kur una dönü ür. Bu madde vücut s v lar nda erir ve dola m sistemine geçer, beyin hücrelerinde tahribata neden olur. Yeter derecede kur un tetraetil bir defada absorbe edilirse veya sürekli olarak az miktarlara maruz kal narak zehirlenme için yeterli miktarda birikim olursa zehirlenme meydana gelir. Tetraetil kur unun kronik zehirlenmesi yoktur, akut zehirlenmesi merkezi sinir sisteminin etkilenmesi biçimindedir. 20 A) Te his: Zehirlenme genellikle spesifik olmayan belirtiler ile ba lar ve

hafif vakalarda ba lang ç belirtileri görülmeyebilir. Buna kar n uzun süreli maruz kalma durumunda belirtiler a r ekilde ve birdenbire kendini gösterir. Ön belirtiler uyku hali, titremeler, endi e, kas spazmlar, hipertansiyondur. Sindirim sistemi belirtileri olarak bulant, kusma ve ishal görülür. Hastada halusinasyon, gülmeler ve gere inden fazla aktivite gözlenir. B) Korunma: * Üretildi i ve kullan ld yerlerde özellikle çekici sistem havaland rma yap lmal d r. * Ki isel koruyucu araçlar n kullan lmas ihmal edilmemelidir. * yeri temizli ine ve düzenine özen gösterilmelidir. * Sürekli olarak örnek almak suretiyle, i yeri havas ndaki tetraetil kur un seviyesi tesbit edilmelidir. * e giri muayenelerinde ak l sa l üzerinde titizlikle durulmal ve alkol ba ml s olanlar bu i lerde çal t r lmamal d r. * Periyodik muayeneler en fazla üç ayda bir olmal ve bilhassa idrarda kur un miktar n n tesbiti yap lmal d r. N KEL B LE KLER LE ZEH RLENMELER A) Kaynak ve do ada bulunu u: Nikel serbest olarak meteoritlerde ve çe itli maden cevherlerinde kükürt, antimon veya arsenik ile beraber bulunur ve dünyada üretimi ve tüketimi sürekli olarak artmaktad r. Metalin en önemli kayna pentalandit (NiFeS), nikelferröz pyrotite (demir mineral) ve bak r mineral içeren sülfür cevherleridir. Bunlar n yan s ra küçük miktarlarda kobalt, selenyum, tellür, gümü, alt n ve platin de bulunabilir. Nikelin elde edilmesinde uygulanan yöntem cevherin yap s na ba l d r. Örne in bak r nikel, konsantre cevherden nikel üretiminde, bak r üretiminde uygulanan yöntem uygulanarak bak r nikel oksit 21

kar m elde edilir, daha sonra bak r nikel kar m na dönü türülür. Bundan sonraki i lem Mond yöntemi ile nikel karbonil ve nikel üretilmesi eklinde olmaktad r. Nikel gümü beyaz bir metaldir ve yaprak, tel ve yuvarlak parçalar haline getirilebilir. 22 B) Endüstride kullan ld yerler: * Bak r, mangan, çinko, krom, demir ve molibden gibi metallerle ala mlar haz rlan r. Paslanmaz olmas nedeni ile kap-kacak üretiminde yayg n ekilde kullan l r. * Metal olarak elektrikli kaplamalarda, * Petrol ve ya hidrojenizasyonunda katalizör olarak, * Madeni para bas m nda, * Plastik üretimi s ras nda kimyasal sentezlerde katalizör olarak. C) Metabolizma: Deriden absorbsiyonu olmaz, sindirim yolu ile absorbsiyonu ise zor ve yava t r. A z yoluyla al nan nikel d k ile at l r, idrarla çok az ç kar l r. Vücutta en çok beyin ve kalpte birikir fakat ara t rmalar vücudun her yerinde bulunabilece ini göstermektedir. Nikel tuzlar ile sistemik zehirlenme görülmez, uzun süreli etki alt nda kalanlarda bulant, ba dönmesi ve kusma d nda a r belirtiler saptanmam t r. Nikelin en önemli etkisi dermatitlere neden olu udur. Meydana ç kan belirtiler ve neden oldu u klinik tablo maruz kal nan nikel bile i inin yap s na, aktivitesine ve vücudun duyarl l na ba l d r. Nikel dermatiti metal ile temas halinde olu ur ve vücudun her yerinde meydana gelebilir. Nikel ka nt s en s k görülen belirtidir. Dermatit genel olarak bir hafta kadar sürebilir ancak kronik egzama ekline dönü mesi de sözkonusudur. Bu halde deri belirtileri temas yerinin d nda da olu abilir. Bünyenin nikele kar duyarl oldu u genel olarak kabul görmektedir.

D) Korunma: Metalik nikel ve nikel tuzlar ile temas eden i çiler için y kanma ve temizlenme olanaklar sa lanmal ve mümkün oldu unca cilt temas önlenmelidir. Bunun için ki isel koruyuculara önem vermek gerekir. e giri muayenelerinde özellikle cildin sa l kl olmas na dikkat edilmelidir. Periyodik muayeneler s ras nda nikel dermatiti saptanan i çilerin nikel ile temaslar na son verilmeli ve tedaviye al nmal d r. N KEL KARBON L LE ZEH RLENME A) Kaynak ve do ada bulunu u: Nikel karbonil, metalik nikel ile CO in reaksiyona girmesi sonucu meydana gelir ve bu reaksiyon, Mond yöntemi ile metalik nikel üretimi s ras nda olu ur. Bu duruma göre i çi, nikel karbon ile metalik nikel üretimi s ras nda maruz kal r. Nikel karbonil çok uçucu bir s v d r ve hava ile kar nca patlay c bir kar m olu ur. Nikel karbonil, endüstride maruz kal nabilecek nikel bile ikleri içinde en toksik olan d r ve buhar na maruz kalanlarda belli baz patolojik de i iklikler ve klinik belirtiler ortaya ç kar. Solunum yolu mukozas çok etkilenir. Varl n n anla lmas zordur çünkü belirgin bir kokusu yoktur ve bu nedenle de tehlikeli olmaktad r. Erken görülen belirtiler, ba a r s, bulant, kusma, ba dönmesi eklindedir. Daha sonra ortaya ç kan belirtiler ise çok iddetli gö üs a r s ve öksürük, nefes darl d r. Maruz kald ktan yakla k 10 gün sonra da sindirim sistemi belirtileri ortaya ç kar. Nikel karbonil y llardan beri akci er kanserinin nedeni olarak görülmektedir. Özellikle ngiltere ve Galler deki rafinerilerde çal anlarda bu kanser türüne s kca rastlanmas, nikel ve nikel karbonilin kanser nedeni oldu u fikrini ortaya koymu tur ancak üretim yöntemlerindeki iyile tirme ile bunun önüne geçilmeye çal lmaktad r. 23

B) Korunma: Nikel karbonilin i yeri ortam na yay lmas yang n, patlama ve zehirli etki göstermesi bak m ndan tehlikelidir. Bu durumda i yerinde ate bulundurulmamal ve i yeri havas nikel karbonil bak m ndan sürekli olarak kontrol edilmelidir. Nikel karbonilin kanserojen oldu u gözönünde bulundurularak, kapal sistem içine al narak her türlü maruz kalabilme durumunun önlenmesi gerekmektedir. Bunun yan s ra ki isel koruyucular dikkatle kullan lmal d r. C) Tedavi: Hastalanan i çi i yerinden uzakla t r larak istirahate sevkedilmelidir. En tehlikeli durum olan akci er ödeminin önlenmesine çal lmal d r. Akut zehirlenme a r ise oksijen verilmelidir. KARBONMONOKS T ZEH RLENMES Karbonmonoksit (CO) renksiz, kokusuz, tad hissi vermeyen bir gaz olup, karbon içeren maddelerin tam olarak yanmamas sonucu olu ur. Havadan biraz hafiftir ve suda erir. Normal s ve atmosfer ko ullar nda (25 C ve 1 atmosfer) kimyasal olarak inertdir. Ancak yüksek s da reaktif olur ve redükleyici ajan özelli ini kazan r. Hava ile kar m alev al c ve patlay c d r. Karbonmonoksit kimyasal bo ucu gazlardan olup, i sa l ve genel toplum sa l bak m ndan tehlikelidir. nsanl k, ate in kullan m na ba lad ndan bu yana karbonmonoksit tehlikesine maruz kalm lard r. Özellikle endüstrisin geli mesi ile birlikte bu tehlike daha da artm t r. Ate olan her yerde karbonmonoksit tehlikesi vard r. Karbonmonoksit endüstride hidrokarbonlar n parsiyel oksidasyonu ile meydana gelir, bu nedenle maruz kal nabilme imkan çok geni tir. 24

Karbonmonoksite maruz kal nabilecek yerler: * Demir-çelik sanayiinde kok f r nlar, yüksek f r n, çelikhane, dökümhane ve izabe f r nlar çevresi. * Hava gaz üretim kurulu lar çevresi. * Petrol rafinerileri. * Kömür madeni ocaklar. * Otomobil tamirhaneleri ve kapal garajlar. Karbon monoksit metalurjide özellikle nikel üretiminde redüksiyon ajan olarak kullan l r. B) Metabolizma: Karbonmonoksit zehirlenmesinde önemli husus, kandaki karboksihemoglobin seviyesidir. Bu seviyeyi etkileyen önemli faktörler; * Solunan havadaki karbonmonoksit konsantrasyonu. * Maruz kalma süresi ve bu sürenin aktif veya istirahat halinde geçmesi. * Vücutta endojen karbonmonoksit olu ma h z. * Kan bas nc. * Karbonmonoksidin kan hemoglobini ile ba lanma oran. Bu faktörlerle ilgili olarak baz aç klamalar yapmakta fayda vard r. Özellikle endojen karbonmonoksit kaynaklar hakk nda bilgi sahibi olmak gerekir. Doku metabolizmas n n hayatiyetini sürdürebilmesi için gerekli olan oksijen, solunum ve dola m sisteminin birlikte i lev görmesi ile sa lan r. Bu i lemin olu turulmas ve sürdürülebilmesi için havadaki oksijenin vücuda al nmas ve çe itli dokulara ta nmas gerekir. Solunum yoluyla vücuda giren karbonmonoksit kan n oksijen ta ma kapasitesini azalt r. Bu kapasite belli bir seviyenin alt na inerse, karbonmonoksit kan terkederek kaslara geçer ve burada yüksek miktarda karbonmonoksit birikmesi olur. Bu birikimin kalp kaslar na da sirayet etmesi hayati tehlike ta r. 25

Akut karbonmonoksit zehirlenmelerinin ba l ca belirtileri, ba a r s, ba dönmesi, gö üste s k nt hissi ve bulant d r. Bacak kaslar nda zay fl k ve halsizlik hissedilir. Karbonmonoksit oran artt kça önce beniz sarar r, sonra pembele ir ve ileri a amada uur kayb ba lar. Karbonmonoksite k sa süre maruz kal nd takdirde a r akut zehirlenmelerden kurtulma ans yüksektir ve bir kaç saat içinde iyile me olabilir. yile me sonras genelde kal c iz olmaz ancak baz durumlarda beyin fazla etkilenmi olabilir ve bunun sonucu olarak sinirsel belirtiler kal c olabilir. 26 C) Korunma: * lemler karbonmonoksidin en az olu aca biçimde düzenlenmeli, olas karbonmonoksit birikimlerinin önlenmesi için genel ve lokal ekzost havaland rma sa lanmal d r. * Gaz tesislerinin bak m dikkatle yap lmal, bu bak m yap l rken kaçaklar iyi kontrol edilmeli ve durdurulmal d r. * Karbonmonoksit bak m ndan çok tehlikeli olan yerlere i çilerin süzücü veya hava maskesi kullanmalar sa lanmal d r. * Karbonmonoksit tehlikesi olan i yerlerinde s k s k bu gaz n deteksiyonu yap l p, i yeri havas iyice kontrol edilmelidir. * T bbi korunma önlemi olarak i e giri muayenelerinde anemisi, tiroid hastal, ast m, kronik bron iti olanlar karbonmonoksit sözkonusu olan i lere yerle tirilmemeli ve bu i lerde çal t r lmamal d r. Karbon monoksit zehirlenmelerinde ilk yard m hizmeti son derece önemli oldu undan, üzerinde titizlikle durulmal d r. D) Tedavi: CO e maruz kalan kimse acilen temiz havaya ç kar lmal d r. Solunum durmu ise solunum yollar kontrol edilerek aç k oldu u saptand ktan sonra suni solunum ba lat lmal d r. Kalp masaj gerekli olabilir. Hastaya derhal oksijen takviyesiyle solunum sisteminde olu abilecek enfeksiyonlar önlemek için antibiyotik verilmelidir.

GALVANOTEKN K TES SLER NDEK KAZALARDA LK YARDIM AS TLER (Örnek : H 2SO 4, HCl, HNO 3) A- Cilt: K rm z l k, i lik ve iltihap te ekkülü (Nitrik asitlere kar yak c iltihap, krom asitinde yara te ekkülü). lk Yard m: Cilt bol su ile y kanarak asitin tesiri azalt lacak, sonra kurulan p çok ince gazl bez ile sar lacak. B- Gözler: K zar kl k, devaml gözya ve p narlarda i lik, göz kapa nda kuvvetli yanma. lk Yard m: Gözler hemen en az 10 dakika bol su ile y kanmal d r. Kokainli göz damlas damlat n ve doktora gidin. C- Solunum organlar : Asit buharlar ve gazlar yukar solunum yoluna girince, bo azda yanmaya ve öksürü e neden olur (Krom asidi g rtlak zar n zedeler ve hatta perdesini parçalar). lk Yard m: Temiz hava ve sakin bir yer. Doktor yard m. Kesinlikle suni tenefüs yapt rmay n. D- Sindirim organlar : E er asitler yutulursa dudaklarda, a z n içinde, yemek borusunda ve midede yanmalar belirir. Yutkunma zorluklar, bo ulma alametleri, bayg nl k, kusma ve sonuçta kendini kaybetme. lk Yard m: Bol miktarda süt, yumurta beyaz, yulaf ezmesi verilir. Tuz katiyen yasakt r. Kusmaya, mide y rt lma tehlikesi oldu undan te vik etmeyin. Acele olarak doktor ça r n. 27

YAKICI ALKAL LER (Sodyum, Kalsiyum, Potasyum Hidroksitler) A- Cilt: K zar kl k, i lik. Yanan ve derine tesir eden yaralar. lk Yard m: Bol su ile alkalinin tesirini azaltacak ekilde y kamak, sonra kurulayarak gazl bezle sarmak. Acil hallerde; yemek sirkesine yar yar ya su kat larak tahri noktas na sürülmelidir. B- Gözler: K zar kl k, ya arma ve p narda i lik. Göz kapa nda derine nüfuz etmi tahri lere de rastlan r. lk Yard m: Gözler en az 10 dakika bol su ile y kanmal d r. Acil hallerde hemen doktora gidilmelidir. C- Solunum organlar : Alkali gaz ve buharlar n nefes alma esnas nda üst solunum yolundan girerek ince derilerde yanma has l etmesi mümkündür. Öksürük ve g rtlakta yanmalar olur. lk Yard m: S cak, sakin bir ortamda bol temiz hava ald r n ve doktor ça r n. D- Sindirim organlar : E er alkaliler yutulduysa, a zda, yemek borusu ve midede yanmalar olur. Kuvvetli yutkunma s k nt s, bo ulma hissi, kusma ve bay nl k kendini gösterir. lk Yard m: Süt, yulaf ezmesi ve çi yumurta verilir. Mide y rt lma tehlikesi oldu undan, hiçbir zaman kusmaya zorlanmamal d r. Alkaliler asitlerden daha tehlikelidir, bu sebeple acele olarak hastaneye ba vurmak gerekmektedir. Bu tedbirler hemen her yak c madde için geçerlidir. 28 AMONYAK A- Nefes alma esnas nda, Amonyak solunum yollar n yakar ve ince derileri tahri eder. Kuvvetli hallerde ba dönmesi ve g rtlakta i lik ortaya ç kar.

lk Yard m: Temiz hava ve mutlak istirahat, mümkünse oksijen vermek ve doktor ça rmak. KES NL KLE SUN TENEFFÜS YAPTIRMAYIN. B- Göze olan tesirler halinde, göz hemen bol su ile y kanmal ve acele olarak bir göz doktoruna ba vurulmal d r. GEÇ KALINIRSA GÖRME KAB L YET KAYBED L R. C- Yutma halinde, süt, yulaf ezmesi ve çi yumurta verilir. Mide y rt lma tehlikesi oldu undan, hiçbir zaman kusmaya zorlanmamal d r. Alkaliler asitlerden daha tehlikelidir, bu sebeple acele olarak hastaneye ba vurmak gerekmektedir. Bu tedbirler hemen her yak c madde için geçerlidir. ARSEN K Arsenik, önce s zlamayan derin yaralar açar, sinir ve kanda zehirlenmeler, arsenik yutulursa bir kaç saat içinde a zda madeni bir tad, kuruma, yanma ve bay lma, devam nda halsizlik, kusma, kar n a r s ve bayg nl k. lk Yard m: E er ah s kendini biliyorsa kusturun, süt, yulaf ezmesi, yumurta ak verin ve acele olarak doktor ça r n. BENZ N Benzin sersemleten, cildi ve solunum giri yollar n yakan bir maddedir. Ekseri solunum yollar ndan vücuda girer, ba dönmesi, ba a r s, sarho luk, bayg nl k, yak c öksürük, titreme, kramp, kendini kaybetme, nefesin benzin kokmas gibi belirtileri olur. lk Yard m: Temiz havaya ç kmak, elbiseler benzin kokuyorsa ç karmak, mümkünse oksijen vermek, nefes alamama halinde suni teneffüs yapt rmak. Yutupta kendini kaybetme halinde kusturmak ve acele doktor ça rmak. 29

BENZOL Benzol yay l nca sinir sistemine tesir eder. Nefes alma yoluyla kan zehirler. Belirtileri: Sarho luk, kusma, ba n a rla mas, yüz k zarmas, kramp, kendini kaybetmek ve nefesin benzol kokmas. lk Yard m: Temiz havaya ç kmak, elbiseler benzin kokuyorsa ç karmak, mümkünse oksijen vermek, nefes alamama halinde suni teneffüs yapt rmak ve acele doktor ça rmak. KARBON OKS TLER N ANORGAN K B LE (Trikloretilen, Perkloretilen) KLER Bu bile ikler yak c ve yay l c d r. Bunlar ekseri kuvvetli karaci er zehirleridir. Kan dola m ve solunum zorlan r. Belirtileri: Sarho luk, adale sertle mesi, nabz n zay flamas, devaml k rm z lekeler, nefes zorlu u, kuvvetli sersemlik, kalp ve nefes darl. lk Yard m: Temiz hava, sükunet ve s cak. Elbiseler ç kar l p bir örtü ile örtmek, elleri ve ayaklar ovmak ve f rçalamak gerekir. Nefes alamama halinde suni tenefüs yapt r lmal mümkünse oksijen verilmeli ve acele doktor ça rmal d r. S YANÜR a- Nefes yoluyla giren çok miktarda siyanür ani ölüme neden olur. Nefes alma esnas nda g rtlakta yanma, soluma zorlu u, ba a r s, bayg nl k, kusma, kollarda kramp, k pk rm z bir yüz ve halsizlik görülür. (0,2 0,3 ppm/m³) lk Yard m: Soluma zorlu unda suni teneffüs yapt r n ve hemen doktor ça r n. b- Cilde temasta kuvvetli terleme. 30

lk Yard m: Temas yeri derhal bol su ile y kanmal d r. Soluma zorlu unda suni teneffüs yapt r n ve hemen doktor ça r n. c- Yutulmas halinde siyanür ani ölüme neden olur. Nefes alma esnas nda g rtlakta yanma, soluma zorlu u, ba a r s, bayg nl k, kusma, kollarda kramp, k pk rm z bir yüz ve halsizlik görülür. lk Yard m: Uyan k tutarak kusturmaya çal lmal d r. Soluma zorlu unda suni teneffüs yapt r n ve hemen doktor ça r n. KLOR Klor bütün giri yollar ndaki derileri tahri eder, solunum yoluyla vücuda girince devaml gözya, yak c öksürük, nefessizlik, kramp, bo ulma ve gö üste s k ma hissedilir. Bol miktarda al nan klor ci erde su toplanmas na neden olur. lk Yard m: Elbiseler klor kokuyorsa ç kar lmal, temiz hava, s cak ve sakin bir yerde istirahat. KES NL KLE SUN TENEFFÜS YAPTIRILMAZ. N TRO GAZLARI Nitro gazlar, nitrik asitle çal malarda has l olan kahverengi veya k rm z gazlar olup hayati tehlike arzeder. Bunlar nefes almay zorla t r r ve nefes yollar n tahri eder. Öksürük, ba a r s ve kusma yapar. Ancak bir saat sonra nefessizlik, bayg nl k ve ci erde öldürücü su toplanmas olur. Bazen hemen kramplar, dü me ve nefessizlik görülür. lk Yard m: Temiz hava, s cak ve sakin yer ve mutlak istirahat. S v bir ey içirmeyin, doktora götürün. KES NL KLE SUN TENEFFÜS YAPTIRILMAZ. 31

KUR UN TUZLARI Genellikle toz veya gaz halinde al n r. Büyük miktarda yutmalarda ani zehirlenmelere neden olur. lk Yard m: Kusturularak süt verilmeli ve doktor ça rmal d r. CIVALI B LE KLER Bunlar yutulunca kana kar arak bayg nl k, kusma, yanma, böbreklerde tahri husule getirir. Genellikle gaz veya toz olarak al n r ve yava zehirlenme görülür. lk Yard m: Kusturularak süt verilmeli ve doktor ça rmal d r. BAKIR SÜLFAT (Gözta ) Yutulursa ye il, mavi renkli kusmalar, salya akmas, g rtlakta yanma görülür. Daha sonra bay lma ve dola m bozukluklar görülür. lk Yard m: Kusturularak süt verilmeli ve doktor ça rmal d r. FLUX AS D Kuvvetli bir asittir. Cilt ve ince deriyi yakarak derine iner ve çok ac veren yaralar açar. lk Yard m: Yaray bol su ile y kay n. Acele olarak t bbi müdahale yapt r n. 32

GALVAN K AS TLER NE KAR I KORUYUCU TEDB RLER Galvano tesislerinde çal an tüm i çiler taraf ndan bilinmesi zorunlu olan yararl bilgiler: 1. Deri hastal klar : Galvano tesislerinde çal anlar ve buna yak n faaliyetlerde bulunanlar tehdit eden deri hastal klar ndan sak nman n ilk yolu deri temizli ine önem vermektir. Bundan dolay, i e ba lamadan önce temizleyici maddelerle y kanan ellere koruyucu çal ma merhemi ve deri temizleme kremi haline getirilmi ya lar yeter derecede sürülmelidir. Ellerdeki, kollar n alt k s mlar ndaki yara, kesik ve çatlaklar, i e ba lamadan önce yak c maddelerin tesirlerini önleyecek ekilde sar lmal d r. Korunma tedbiri al nmadan (örne in eldivensiz) elleri banyolara veya s v maddelere sokmak, kar t rmak, banyoya dü en bir eyi ç karmak icabederse, muhakkak mekanik aletlerden (kanca, kürek, çengel vs.) faydalanmak, gerekti inde deliksiz, sa lam lastik eldivenlerle elleri banyoya sokmak gerekmektedir. Krom banyolar n n çözücü maddelerinden s çrayan damlalar, elbiseleri deler ve deride yaralara, ç banlara neden olur. Hemen yaran n temizli i yapt r lmal ve daha tehlikeli yanmalara neden olabilecek s çramalardan korunmal d r. 2. ÇALI MA YERLER NDE S GARA ÇMEK, TÜTÜN VE SAKIZ Ç NEMEK, YEMEK YEMEK ÇOK TEHL KEL D R. 3. Çal ma esnas nda koruyucu elbise, gözlük, tozluk, eldiven ve nefes koruma cihazlar kullan lmal d r. 4. S v ya de ecek ve s v y emerek cilde zararl olacak 33

uzun kollu elbiselerle çal mamak gerekmektedir. yerindeki teçhizattaki eksiklikler ve ar zalar (örne in havaland rma, çekme vs.) derhal idareye haber verilmeli ve onar m süratle yapt r lmal d r. 5. Banyolar n kurulmas n muhakkak tam yetkili ki ilerin yapmas gerekmektedir. ASLA AS T ÜZER NE SU DÖKÜLMEMEL D R! S çrama yapar, yüzü, gözü veya cildi yakar. Su içerisine asit yava yava dökülmelidir. Bilhassa sülfürik asidin derecesini dü ürmek için su ilave edildi i zaman, kendili inden ortaya ç kan hararet çok tehlikelidir. YAKICI ALKAL K KARI IMLARIN KARI TIRILMASINDA madeni boru de il, tahta çubuklar kullan n. Yak c alkalileri küçük parçalar halinde banyoya at n. Kat maddeleri küçültürken, ezerken muhakkak surette gözlük ve nefes koruyucu cihazlar kullan n. 6. parçalar n banyolara koyarken mümkün olabilecek tehlikelere kar bilgi sahibi olun. 34 7. Kullan lmayan siyanür banyolar n n üstünü örtün. 8. Bir banyoyu veya banyonun bir k sm n bo altaca n z zaman, hiçbir ekilde içerisinde zararl kar m ve zehirli gaz kalmayacak ekilde bol su ile y kay n. 9. Banyolar n bo alt lmas muhakkak surette yetkili ah slar n nezareti alt nda yap lmal d r. 10. Hiç bir zaman siyanür tuzlar n ve elektrolitlerini asit banyolar ile veya asitli temizleme suyu ile bir araya getirmeyin. 11. Asitlerin doldurulmas nda evvelve haz rlanm aletleri kullan n ve asit galonlar n itina ile sevkedin, doldurma ve bo altma i lemi hiçbir zaman emerek yap lmamal d r. 12. Bir galvanoteknik i çisi olarak, her an olu abilecek yaralanma, zehirlenmelere kar ilk yard m tedbirlerini ö renin. Beraber çal t n z arkada lar n z n ö renmesinde de yard mc