Su Sıcaklığının Deniz Levreği (Dicentrarchus labrax) Yavrularının Yem Alımı Ve Büyüme Performansı Üzerine Etkileri Suat DİKEL¹, Ilgın ÖZŞAHİNOĞLU, Pınar MUMOĞULLARINDA 1 Çukurova Üniversitesi, Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü, Balcalı, Adana E-mail: dikel@cu.edu.tr Özet Sıcaklığın levrek yavrularının gelişmesi ve yem alımının ne yönde etkilendiğini belirlemek amacıyla yürütülen çalışmada ortalama 2,5 g ağırlığa sahip levrek yavruları kontrollü şartlarda fiber tanklarda 90 gün süreyle yetiştirilmiştir. Denemede 26, 28, 30 ve 32 C lerin etkileri incelenirken Gruplar 3 tekerrürlü olarak dizayn edilmiş ve serbest yemleme yöntemiyle yemlenmiştir. Denemede en yüksek canlı ağırlığa (16,4±2.95 g) 30 C su sıcaklığında yetiştirilen grupta (Grup 3) ulaşırlarken, bu grubu 16,27±3,88 g ile 28 C deki grup (Grup 2) izlemiştir. Spesifik büyüme oranlarına etkisi bakımından deneme incelendiğinde 2. ve 3. grubun biribirine çok yakın olduğu 1.(26 C) ve 4. (32 C) grubunda bunlara benzer oldukları saptanmıştır (P>0,05). Yem değerlendirme açısından Su sıcaklığının 30 C de tutulması levreklerde 32 C de tutulanlara oranla % 13,01 oranında daha iyi bir yemden yararlanma olanağı sunmuştur. 30 C deki levrekler 1.46±0.31 lik bir yem değerlendirme oranı gösterirlerken 32 C deki yavrular 1.65±0.45 gibi bir orana ulaşmışlardır (P>0,05). Anahtar Kelimeler: Sıcaklık, Levrek, Tank Kültürü Abstract In this research; 2.5 g sea bass fry were used for determination of effect of temperature on growth. Optimum growth rate, food conversion rate and food intake of sea-bass, Dicentrarchus labrax fry were estimated at four different water temperatures, 26, 28, 30 and 32 C. The best weight gains were obtained at 30 C (16.4±2.95 g and 1.46±0.31). But specific growth rate of groups were similar (P>0.05). The lowest food conversion rate was produced at 30 C (1.46±0.31) but the difference was not significantly (P>0.05). Key word: Temperature, Sea Bass, Tank Culture 1
Giriş Balık yetiştiriciliğinde başarıya ulaşmak için çevresel koşulların iyi oluşturulması gerekir. Çevresel koşullar aslında doğada var olan fiziksel, kimyasal yada biyolojik koşullar olabilir. Bu çevresel koşullardan sıcaklık; balığın yem yakalaması veya bulmasında yemi sindirmesinde ve hatta bağırsaklar tarafından emilip besin bileşenlerine ayrılmasında önemli bir rol oynar (Dominic ve ark. 2001). Balıklar, su sıcaklık toleranslarına göre 3 farklı gruba ayrılırlar bunlar; soğuk iklim balıkları (<15 C), ılıman iklim balıkları (15-25 C) ve sıcak iklim balıkları (>25 C) dır. Sıcaklık, enerji gereksinimlerine etki eden faktörlerin arasında en önemli yeri kapsamaktadır. Balıkların vücut sıcaklığı, yaşadıkları suyun sıcaklığına yakındır. Suyun sıcaklık derecesinin artıp eksilmesine bağlı olarak, balıklarda metabolik hız, dolayısıyla enerji gereksinimleride değişir. Aynı türden balıklar yüksek sıcaklık derecesinde düşüklere oranla daha fazla oksijen tüketirler. Yükselen oksijen tüketimi ise, metabolik hızı, dolayısıyla enerji gereksinimini artırır. Böylece sıcaklık değişiminin yem alımını ve yem tüketim miktarını direk veya indirek etkilediği yapılan çalışmalarla bulunmuştur. Genel olarak sıcak iklim balıkları soğuk ve ılık iklim balıklarına göre daha çabuk büyüdükleri gözlenmiştir (Jobling 1994, 1997). Yemleme çalışmalarında bulunan sonuçlara göre büyüme için gerekli olan sıcaklığın yem alımında gerekli olan sıcaklıktan biraz daha düşük olduğu bulunmuş bununla beraber en iyi yem çevirme etkisinin görülebilmesi için gerekli olan sıcaklıktan biraz düşük olabileceği bulunmuştur (McCarthy ve ark. 1998; Jobling, 1997). Grande ve Andersen (1991) ve Koskela ve ark (1997) yaptıkları çalışmalarda juvenil Atlantik salmon, Salmo salar, türünde su sıcaklığının 28-29 C ye kadar yükselmesinde bile yem alımlarının durmadığını bulmuşlar ama aslında bu türler için belirtilen maksimum yem alım sıcaklığının 16-18 C olduğu bildirilmiştir. Balıklarda yeme aktivitesi su sıcaklığında hızlı değişimlerden etkilenmektedir. Su sıcaklığındaki sıcaktan soğuğa doğru büyük geçişi sırasında birkaç saat içinde Avrupa Kedi balığı, Siluris glanis, ve tilapialarda aşırı yem tüketimine (hyperphagia) neden olduğu Anthouard ve ark (1994) tarafından yapılan bir çalışma ile bulunmuştur. Aşırı uç sıcaklıklar balıklarda kardiyovasküler sistem, sinir sistemi, protein ve enzim sistemlerinin bozulmasına neden olmaktadır. Bazı ekstrem su sıcaklıklarına dayanabilen balıklara örnek verecek olursak; altınbalık maksimum 41 C ye dayanırken Atlantik morina ve Atlantik Salmon balıkları minimum -1 C ye dayandığı bulunmuştur. Deniz levreklerinde ise yemleme aktivitesinin hassasiyeti çok küçük ısı değişim aralığındadır. Çizgili levrek türünde ve bazı salmonid türlerinde optimum yaşamsal 2
faaliyetlerini sürdürdükleri su sıcaklığının 2 C daha aşağı düşerse büyümelerinin etkileneceği bulunmuştur (Cuenco ve ark 1985). Person-Le Ruyet ve ark, 2004 de bildirdiğine göre batı Akdeniz Dicentrarchus labrax türünde yaptıkları bir çalışmada levrekleri değişik su sıcaklıklarında beslemişler ve en iyi yem alımının su sıcaklığının arttığı 25 29 C de ortalama 27.5 C de 1.45 1.46% gün 1 arttığını bulmuşlardır. Şu ana kadar, yaptığımız literatür taramalarımızda, deniz levreğinin, Doğu Akdeniz de değişik su sıcaklıklarında besleme periyotları sonucunda oluşabilecek büyüme farklılıkları ile ilgili bilgi bulunamamıştır. Özellikle, su sıcaklığının artması ile oluşan hızlı büyümenin, bu türün yetiştiriciliğinde ve yem değerlendirme oranlarının belirlenmesinde önemli rol oynayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmayla; (a) bu türün hangi sıcaklıkta daha iyi yem tükettiği ve büyümeye olan etkisi (b) test edilecek sıcaklık aralıklarından en iyi etki gösteren su sıcaklığının balığın büyümesine ve dolayısıyla yem alımıyla orantısı (c) deneme sonunda elde edilecek tüm vücut besin madde bileşenleriyle analizi sonuçlarına göre bu tür için en iyi büyüme ve yem tüketim sıcaklık aralığının bulunması ve diğer çalışmalarla karşılaştırılarak fizyolojik ve metabolik ilişkinin ortaya çıkartılması amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem Çalışma Ç.Ü. Su Ürünleri Fakültesi, Yumurtalık Deniz Balıkları Araştırma İstasyonu nda yürütülmüştür. Yaklaşık 4-5 gr ağırlığındaki yavru deniz levreği bireyleri Akuvatur (Tuzla, Adana) isimli balık çiftliğinden satın alındıktan sonra, isletme koşullarına alıştırılmak amacıyla; öncelikle, 2 tonluk silindirik fiber tanklara 2 haftalığına yerleştirilmiş ve deneme aşağıdaki gibi kurgulanıp yürütülmüştür. Denemede kullanılan balıklar dört farklı sıcaklıkta 90 gün süresince beslenmiştir. Bu sıcaklıklar; Grup 1 --» 26 C de yapılan besleme; Grup 2 --» 28 C de yapılan besleme; Grup 3 --» 30 C de yapılan besleme; Grup 4 --» 32 C de yapılan besleme; 3
Şekil 1. Deneme Planı ve Deneme Gruplarının Yerleştirilmesi Denemede kullanılan 4-5 gr lık bireyler 30 ar levrek bireyi olacak şekilde 200 L hacmindeki silindir-konik yuvarlak plastik tanklara üç tekerrürlü olacak şekilde stoklanmıştır. Deneme boyunca tanklara verilecek deniz suyu kum filtrelerinden (80µ) geçirildikten sonra, bir boru aracılığıyla sürekli olarak deneme ünitesine verilmiştir. Deneme süresince ara ölçümler 10 ar günlük aralıklarda, deneme boyunca 9 kez örnekleme yapılmıştır. Balıkların yemlenmesinde Çamlı Yem Besicilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından özel olarak üretilen 2-3 mm lik levrek yavru yemi kullanılmıştır. Deneme süresi boyunca, balıklar sabah (09:00), öğlen (13:00) ve öğleden sonra (18:00) olacak şekilde günde üç kez serbest yemleme yöntemi ile beslenmişlerdir. Balıkların beslenmesinde, balıklar sürekli takip edilecek ve yem alımını kestiklerinde besleme durdurulacaktır. Tankların tabanlarındaki alınmayan yemler yemlemenin bir saat sonrasında sifon yardımıyla toplanacaktır. Günlük olarak toplanan bu yemler daha sonra net yem tüketimini belirlemek amacıyla, 70 C de elektrikli fırında kurutulmuştur. Tankların havalandırması tank içine yerleştirilen bir havataşı aracılığıyla sürekli olarak sağlanmıştır. Deneme süresi boyunca, sıcaklık, oksijen, amonyak ve ph gibi su parametreleri günlük olarak kontrol edilirken, balık boy ve ağılık ölçümleri haftalık olarak yapılmış ve kaydedilmiştir. Denemede test edilecek su sıcaklık aralıkları, 26 32 C arasında olup; deniz suyu, araştırma istasyonumuzdaki, Chiller Grubu Su Isıtma-Soğutma Sistemi yardımıyla yukarıdaki sıcaklıklara göre ayarlanmıştır. Deneme; sera içerisinde olan ışıklandırma sistemi ile 12 saat aydınlık : 12 saat karanlık periyodu şeklinde yapılmıştır. 4
Çalışma, proje onaylanması ile birlikte, Temmuz 2006 ile Aralık 2007 tarihleri arasında yapılmıştır. Deneme ünitelerinin Ağustos 2006 kurulmuştur. Bu süreyi takiben, Eylül-Aralık 2006 tarihleri arasında araştırmanın deneme bölümü tamamlanmıştır. Bulgular ve Tartışma Sıcaklığın levrek yavrularının gelişmesi ve yem alımının ne yönde etkilendiğini belirlemek amacıyla yürütülen çalışmada elde edilen verileri şu şekilde özetlemek olasıdır. Ortalama 2,5 g ağırlığa sahip levrek yavruları kontrollü şartlarda fiber tanklarda 90 gün süreyle yetiştirildiğinde en yüksek canlı ağırlığa (16,4±2.95 g) 30 C su sıcaklığında ulaşırlarken bu grubu 16,27±3,88 g ile 28 C deki grup izlemiştir. 32 C de ki grubun % 4,25 lik bir farkla ulaştığı 15.73±4.11 g istatistiksel bakımdan 30 C lik grupla farksız bir büyüme değerine ulaştığı saptanmıştır. Zira bu iki grup arasındaki fark % 13,73 civarındadır (Şekil 2) Spesifik büyüme oranlarına etkisi bakımından deneme incelendiğinde 2. ve 3. grubun birbirine çok yakın olduğu 1. ve 4. grubunda bunlara benzer oldukları saptanmıştır. Gruplar arasında spesifik büyüme yönünden istatistiksel olarak fark olmadığı görülmüştür (Tablo 1).. Yem değerlendirme açısından deneme son derece olumlu sonuçları ortaya çıkartmıştır. Su sıcaklığının 30 0 C de tutulması levreklerde 32 0 C de tutulanlara oranla % 13,01 oranında daha iyi bir yemden yararlanma olanağı sunmuştur. 30 0 C deki levrekler 1.46±0.31 lik bir yem değerlendirme oranı gösterirlerken 32 0 C deki yavrular 1.65±0.45 gibi bir orana ulaşmışlardır. Sadece 2 0 C lik bir sıcaklık farkının istatistiksel bakımdan farklı olmamakla beraber ekonomik açıdan oldukça önemli sayılabilecek bir farka ulaşmışlardır. 5
Şekil 2. Dört Farklı Su Sıcaklığında Levrek Yavrularının 90 günlük Besleme Dönemi Sonunda Ulaştıkları Büyüme Değerleri. Tablo 1. 90 günlük Besleme Dönemi Sonunda Levrek Yavrularının Göstermiş Oldukları Performans Değerleri Sıcaklıklar ( C) 26( C) 28( C) 30( C) 32( C) Başlangıç Ağr. (g) 2.58±0.4 2.53±0.44 2.69±0.41 2.67±0.4 Final Ağırlığı (g) 14.42±3.22 a 16.27±3.88 b 16.4±2.95 b 15.73±4.11 ab Ağr. Kazancı (g) 11.84 13.74 13.71 13.06 SGR (%/gün) 2.87±0.08 a 3.09±0.11 a 3.08±0.04 a 2.97±0.26 a FCR 1.61±0.37 a 1.52±0.58 a 1.46±0.31 a 1.65±0.45 a Günl.Yem Alm(g) 6.41±0.2 a 6.04±0.38 a 6.27±0.58 a 6.28±0.96 a 6
Sonuç Denemede gözlem altında incelenen 4 farklı su sıcaklığında levreklerin göstermiş oldukları büyüme performansları ve yetiştiricilik değerleri birçok ipucu ortaya koymuştur. Özellikle Güney Bölgelerimizde yetiştiriciliği yapılan levreklerin özellikle de sıcak yaz aylarında su sıcaklığının 30 0 C lerin üzerine çıktığı aylarda büyüme değerlerinin ne kadar etkileneceği sorularına da bir anlamda yanıt bulmaya aday bir çalışma olarak kurgulanmış ve yürütülmüştür. Deneme de elde edilen en çarpıcı sonuçların başında büyüme değeri ve yemden yaralanma oranları gelmektedir. Denemede elde edilen veriler arasında her ne kadar istatistiksel yönden anlamlı farklılıklar olmasa da anlamlı farklılıklar oluşmuş ve yetiştiricilik pratiğine geçirilebilir ölçülerde kanıtlar olarak değerlendirilebilir. Deneme sonuçları ile 28 ve 30 ºC lerde levreklerin daha iyi büyüdüğü 30 ºC de daha iyi yemden yaralandığı konularında bilgiler edinilmiştir. Yetiştiricilikte su sıcaklığının önemi çok iyi bilinmektedir. Yetiştiricilikte üzerinde çalışılan ve kontrollü yetiştiriciliği yapılan türlerde uzun yıllar çok sayıda araştırma yapılarak o türün hangi sıcaklık dizinlerinde neler yapabilecekleri saptanmaya çalışılmıştır. Bu çalışmalardan Sub tropik veya ılıman iklim balıklarında yapılan çalışmalarla elde edilen optimal değerler şu şekilde bildirilmiştir. Berlinsky ve ark. (2000) Centropristis striata larvalarının 22 ºC de 18 ºC ye göre önemli ölçüde daha iyi büyüdüğünü bulmuş, yüksek sıcaklıkta daha yüksek büyüme oranlarının elde edilebileceğini önermişlerdir. Benzer bir sonuç da Mc Vey (1991) den tolerans limitleri 8-27 ºC olarak bilinen deniz levreği (Dicentrarchus labrax) için 22 ºC olarak bildirilmiştir. Akatsu vet ark. (1983) lahoz (Epinephelus tauvina) larvalarının optimal büyümelerinin 30-31 ºC lerde elde edildiğini açıklamışlardır. Woiwode ve Adelman (1991) juvenil çizgili levrekleri ( Morone saxatilis x M. chrysops) nin optimal büyüme sıcaklıklarının 25.7 27.9 ºC ler arasında olduğunu belirtmişlerdir. Tomasso ve Kempton (2000) da işkine (Sciaenops ocellatus) fingerling leri için en iyi büyümenin 30,4 31,1º C civarında elde edildiğini saptamışlardır. Yetiştiricilikte sıcaklığın öneminin anlamasının ardından kontrolü gündeme gelmiştir. Geçmişten günümüze yetiştiricilik sistemlerinin gelişmesine paralel sıcaklığın manüplasyonu da değişerek ve gelişerek günümüze ulaşmıştır. yoğun olmayan sistemlerden yarı yoğun ve yoğun olan yetiştiricilik modellerinde farklı şekillerde metotlar uygulana gelmiştir. Özellikle soğuk iklim balık yetiştiriciliğinde su sıcaklığının artması önemli sorunlara ve sonucunda da kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle su sıcaklığının artmaması ve suyun oksijen içeriğinin düşmemesi için ilk olarak mevcut 7
akıntı hızının yüksek tutulması ilk önlemlerden biri olarak göze çarpar. Yine benzer bir durum sıcak ve ılıman iklim balıklarının yetiştirildiği uygulamalarda su sıcaklığının yükseltilmesi için bu kez su akış hızını azaltıp, güneşten yararlanarak su sıcaklığını artırmak olasıdır. Ardından Güneş ışığından mekanik olarak yararlanma ve daha kontrollü şartlarda üretim olanağı yaratmak için güneş enerjisi tesisatlarının kullanımı başlamıştır. Ardından daha yoğun ünitelerde daha modern yetiştiricilik uygulamalarında Eşanjör lerin kullanılması söz konusu olmuştur. Bu tıp ısı değişim araçları ile hem soğutma hem de ısıtma olanağı yaratarak kesintisiz ve sabit bir su sıcaklığı ( ya da istenildiği ölçüde değişikliğe olanak veren) olanağı yaratılmıştır. Böylece aynı anda aynı işletmelerde farklı boy ve hatta farklı türlere farklı su sıcaklığı olanağı sağlanmış olmaktadır. Yetiştiricilikte su sıcaklığının önemini vurgulamak için örnekleri artırmak mümkündür. Akdeniz ülkeleri için oldukça yüksek bir ekonomik öneme sahip olan çipura ve levrek üretiminde özellikle kafes balıkçılığı ile üretimin yaygın olduğu günümüzde en önemli iki üretici olan Yunanistan ve Türkiye nin üretim ve kazanç grafikleri incelendiğinde su sıcaklığının önemi çok net olarak görülebilir. Kafes balıkçılığının doğası gereği deniz suyu sıcaklığına göre gelişen performans bu iki ülke coğrafyası gereği farklılıklara sahiptir. Bahis olan türlerin yetiştiriciliğinin yapıldığı Kuzey Ege, Güney Ege ve Akdeniz bölgelerinde farklı sürelerde ve farklı mevsimlerde üretim yapılabilmektedir. Üretim sürelerinin uzunluğunun değişmesinin yanı sıra bu durum direkt olarak maliyete de etki etmektedir. Su sıcaklığındaki sadece birkaç derecelik değişiklik bile ürünlerin pazara çıkmasında haftalarca farka neden olabilmektedir. Bu durum da sektörün formunu etkilemektedir. Yetiştiricilik konusunda bir örnek de tatlısu balıklarına vermek gerekirse en çarpıcı örneklerden birisi Seyhan baraj gölünde kafes sistemlerinde alabalık yetiştiriciliği ile hemen 100 km kuzeyinde Toros Dağlarının eteğindeki alabalık işletmelerinde yetiştirilen alabalıkların yetiştirilmesinde karşılaşılan durumdur. Aynı işletmeden elde edilen aynı boydaki yavrular farklı ortamdaki iki farklı işletmede stoklanarak semirtilmeye başlandığında Seyhan Baraj gölünde kış aylarında (Kasım, Aralık ve Ocak aylarında) su sıcaklığı 18 ºC civarında seyrederken 50 g lık boydaki bireyle 75 günde 275 g civarına ulaşmışlardır (Alev ve Dikel 2003). Aynı anda daha soğuk ortamda (yaklaşık 14 ºC civarında) dağ işletmesindeki aynı boydaki kardeş sürüler ise pazar boyu olan 250-270 g ağırlığa ancak 9 ayda ulaşabilmiştir. Bu durum aslında beklenen bir durumdur. Seyhan Baraj gölünde su sıcaklığı kasım ayından itibaren nisan ayı sonuna dek alabalık üretimine olanak verecek şekilde seyrettiğinden 8
altı aylık dönemde iki farklı ürün hasat edilebilmektedir. Bu durum yetiştirici için önemli avantajlar sağlamaktadır. Üretim mevsiminin daha rasyonel kullanılmasının yanı sıra üretimin ikiye katlanarak birden fazla ürünle pazara çıkabilme olanağı da sağlanmış olmaktadır. Sonuç olarak su sıcaklığı su ürünlerinin hali hazırda üzerinde çok çalışma yaptığı konuların başında olmakla birlikte gelecekte de bu önemini korumaya aday gibi görünmektedir. Kaynaklar Alev,V., Dikel,S., 2003.Tilapia- a successful second crop to trout. Fish Farmer International File. Vol. 17 No.1 Jan- Feb.p.12-14. Akatsu, S., K. M. Al-Abdul-Elah, and S. K. Teng. 1983. Effects of salinity and water temperature on survival and growth of brown-spotted grouper larvae (Epinephelus tauvina, Serranidae). Journal of the World Mariculture Society. 14:624-635. Anthouard, M., Divanach, P. & Kentouri, M. (1994) L auto-nourrissage : une methode moderne d alimentation des poisons en elevage. In: Measures Cuenco, M.L., Berlinsky, D., M. Watson, G. Nardi, and T. M. Bradley. 2000. Investigations of selected parameters for growth of larval and juvenile black sea bass, Centropristis striata L. Journal of the World Aquaculture Society. 31(3):426-435. Dominic, H., Boujard, T., and Jobling, M. (2001) Food Intake in Fish, First edn. Blackwell Science Publishers, 131 p. Grande, M. & Andersen, S. (1991) Critical thermal maxima for young salmonids. Journal of Freshwater Ecology, 6, 275-280. Huisman,E.A.,Klein Breteler,J.G.P.,Vismans,M.M., and Kanis,E.,1979. Retention of energy protein, fat and ash in growing carp (Cyprinus carpio L.) under different feding and temperature regimes. In: J.E.Halver and K.Tiews (Editors), Finfish Nutritoin and Fishfeed Technology. Vol. 1. Heenemann, erlin, pp.175-188. In: Global Warming: Implication for freshwater and marine fish. (eds C.M. Wood & D.G.McDonald), pp. 225-253. Cambridge University Press, Cambridge Jobling, M. (1994) Fish Bioenergetics. Chapman ve Hall, London. Jobling, M (1997) Temperature and growth: modulation of growth rate via temperature change. Koskela, L., Pirhonen, J. & Jobling, M. (1997) Feed intake, growth rate and body composition of Juvenile Baltic salmon exposed to different constant temperatures. Aquaculture International, 5, 351-360. 9
McCarthy, I.D., Moksness, E. & Pavlov, D.A. (1998) The effects of temperature on growth rate and growth efficiency of juvenile common wolfish. Aquaculture International, 6, 207-218 McVey, J. P. 1991. CRC Handbook of Mariculture Volume II Finfish Aquaculture. CRC Press. Ann Arbor, Michigan, USA. Stickney, R.R. & Grant, W.E., 1985. Fish bioenergetics and growth in aquaculture ponds:iii.effects of intraspecific competition, stocking rate, stocking size and feeding rate on fish productivity. Ecol. Model.28:73-95. SPSS, 2002. SPSS for windows. Version 11. SPSS Inc., Chicago. Tomasso, J. R. and C. J. Kempton. 2000. Effects of temperature on production characteristics of red drum Sciaenops ocellatus. Journal of Applied Aquaculture.10(2):73-78. Woiwode, J.G. and I. R. Adelman. 1991. Effects of temperature, photoperiod, and ration size on growth of hybrid striped bass x white bass. Transactions of the American Fisheries Society. 120(2):217-229. 10