FARİK VE MÜMEYYİZLİK, GASP VE HIRSIZLIK Murat BİLGİLİ*, Hakan KAR*, Emine YAVUZ*, Esin AKGÜL* *Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, Cerrahpaşa/İSTANBUL ÖZET 11 yaşını bitirip, 16 yaşından gün almamış çocuklar suç işlediklerinde, farik ve mümeyyiz olup olmadıkları değerlendirilir. Çocuğun işlediği suçun ne olduğunun idrakinde olması ve suçu işleme mantığı farik ve mümeyyiz olup olmadığının tespiti sırasında çok önemli olmaktadır. Gasp suçunun hırsızlık suçuyla karşılaştırılarak çocukların bu suçu hangi duygu ve düşünce durumunda işlediklerinin araştırılması ve suçun sonuçlarının idrakinde olup olmadıklarının değerlendirilmesi çok önemlidir. 1998-2000 yılını kapsayan iki yıllık dönemde ATK 4. İhtisas Kurulunda muayeneye gönderilen gasp ve hırsızlık suçlarını işlediği iddia edilen farik ve mümeyyizlik sınırları içerisindeki 73 olgu değerlendirildi. Hırsızlık suçunun en sık 14 yaşında, gasp suçunun en sık 15 yaşında işlendiği, hırsızlık ve gaspta ortak olarak en sıklıkta para ve cüzdan çalındığı, hırsızlık ve gasp suçlarının çoğunlukla gruplar halinde işlendiği, resmi sağlık kuruluşları ve özel hastanelerin farik ve mümeyyizlik rapor sonuçlarının uygunluk göstermediği görülmüştür. Özellikle gasp suçu gibi sonuçları ağır olan bir suç ile ilgili karar verirken, çocuğun yetişme koşulları, içinde bulunduğu çevrenin değer yargıları, oyun durumu içinde olup olmadığı, biyolojik ve psikolojik gelişim düzeyi dikkate alınmalı veya sadece hırsızlık suçunu işleyip işlemediği büyük bir titizlikle değerlendirilmelidir. Anahtar Kelimeler: Çocuk suçluluğu, hırsızlık, gasp, farik ve mümeyyizlik.
Summary: Children between age of 11-16, commiting an offance are evaluated for distinguishing and discretion. Being aware of why and how he commited an offance and lhe logic of offance are very important for determining the child s distinguishing and discretion. Examining children s emotional and mental state when they commit this offance, with regard to usurpation and theft whether children are aware of the results of this offance or not, is very important. We analized 73 cases claimed to commit the offances of usurpation and theft who were sent for medical examination to Council of Forensic Medicine 4th Specializing Department between 1998-2000 and were within the range of distinguishing and discretion. We found that the theft is mostly commited at the age of 14 and the usurpation at the age of 15, most frequently the stolen materials are money and wallats in both theft and usurpation, also both theft and usurpation are mostly commited by groups and the reports of legal health units and private hospitals did not match. When we decide especially about the usurpation that have very legal consequences, we have to take care of the childs training conditions, environmental customs, whether he was in gameplay situation or not, level of biological and psychological development. Also we should be careful whether the child commited only the theft or not. Key Words: Theft, usurpation, distinguishing and discretion
GİRİŞ TCK nun 54. maddesine göre 11 yaşını bitirip, 16 yaşından gün almamış çocuklar suç işlediklerinde, farik ve mümeyyiz olup olmadıklarının belirlenmesi gereklidir (1). Çocuğun işlediği suçun ne olduğunun (anlam ve sonuçlarının) idrakinde olması ve suçu işleme mantığı, farik ve mümeyyizlik değerlendirilmesi sırasında çok önemlidir.(2) Mümeyyizlik, bir kimsenin yapmakta olduğu eylemin, kendisine ve karşısındakine doğuracağı sonuç ve sorumlulukların idrakinde olması; herhangi bir eylem ve olay ile karşılaşan kimsenin, önünde açılan hal çağrılarından doğru ve toplumca makul olanını tefrik edebilme yetisine sahip bulunması, yani doğruyu yanlıştan ve iyiyi kötüden ayırt edebilmesi farik olma olarak tanımlanmaktadır. Yargıtay, farik ve mümeyyiz olmayı anlama ve isteme kabiliyetine sahip olmak olarak yorumlamaktadır (3). Ülkemizde yapılan çocuk suçluluğu ile ilgili araştırmalardan batı ülkelerinde olduğu gibi, en sık görülen suç grubunun mala yönelik suçlar olduğu, bunlar arasında en sık görülen suç türünün de hırsızlık olduğu bildirilmiştir (4,5). Türkiye genelinde, bireysel suçlar başta gelmekle birlikte, son yıllarda, özellikle mala yönelik suçlarda gruplar halinde suç işleme eğiliminin artması dikkat çekicidir (6). Gruplar halinde suç işleme eğilimi hırsızlık ve gasp gibi mala yönelik suçlarda, daha yüksek oranlarda görülmektedir (4,6,7,8). Hırsızlık suçu ile gasp suçunun karşılaştırılarak çocukların bu tür suçları hangi duygu ve düşünce durumunda işlediklerinin araştırılması suçun sonuçlarının idrakinde olup olmadıklarının değerlendirilmesi çok önemlidir. MATERYAL VE METOD 1998-2000 yılları arasında ATK 4. İhtisas Kuruluna muayene edilmek üzere gönderilen hırsızlık ve gasp suçlarını işledikleri iddia edilen farik ve mümeyyizlik yaş sınırları içindeki toplam 73 olgu yaş, eylemin kaç kişi tarafından gerçekleştirildiği, çalınan materyalin niteliği, olgular hakkında düzenlenen raporlar ve ATK 4. İhtisas Kurulu muayene sonuçları açısından değerlendirildi.
BULGULAR 1998-2000 yılları arasında muayeneye gönderilen 73 olgunun 55 inin hırsızlık, 18 inin gasp suçu olduğu belirlenmiştir. Hırsızlık suçunun en sık 14 yaşında, gasp suçunun en sık 15 yaşında işlenmiş olduğu görülmüştür. Hırsızlık suçunu işleyen çocukların yaş ortalaması 13,36, gasp suçunu işleyen çocuklarınki ise 13,61 olarak tespit edilmiştir (Grafik 1). Hırsızlık ve gasp suçu işleyen çocukların çaldıkları materyale göre değerlendirildiğinde en sıklıkla para ve cüzdan çalınmış olduğu saptanmıştır. Bunun yanısıra dikkat çekici olarak kalem pil, bira kutusu, hurda, çöp bidonu tekerleği (kaykay yapmak için) gibi materyaller de çalınmıştır (Grafik 2, 3). Hırsızlık ve gasp olgularında ortak özellik olarak suç sıklıkla bir kişiyle veya iki kişiyle beraber grup halinde işlenmiştir. Suçun tek başına işlenmesi sıklık sırasına göre hırsızlıkta 4., gaspta 3. sıradadır (Grafik 4). ATK 4. İhtisas Kurulunda muayenesi yapılan 55 hırsızlık olgusunun 43 (% 78,18) tanesine farik ve mümeyyizdir, 12 (% 21,82) tanesine farik ve mümeyyiz değildir raporu verilmiştir (Grafik 5). Devlet hastanesi raporları; 47 olguda 37 (% 78,72) farik ve mümeyyizdir, 10 (% 21,28) farik ve mümeyyiz değildir şeklindedir (Grafik 6). Özel hastane raporlarında ise; 21 olgunun 8 (% 38,10) tanesinde farik ve mümeyyizdir, 13 (%61,90) tanesinde farik ve mümeyyiz değildir şeklindedir (Grafik 7). Özel hastanelerin farik ve mümeyyiz değildir raporu verdiği 13 olgunun daha sonra ATK 4. İhtisas Kurulunda yapılan muayeneleri sonucunda 11 olguya farik ve mümeyyizdir, 2 olguya ise farik ve mümeyyiz değildir şeklinde rapor verilmiştir. ATK 4. İhtisas Kurulu muayene sonuçlarına göre değerlendirildiğinde hırsızlık ve gasp olgularında ortak olarak en sık psikopatolojik araz olmadığı şeklinde sonuç verilmiştir.
TARTIŞMA VE SONUÇ Bizim çalışmamızda hırsızlık ve gasp suçlarının en sık işlendiği yaşların diğer yayınlarla uyumlu olduğu görülmüştür. Çalışmamızdaki gruplar halinde suç işleme oranı Elazığ (1988-1991), Bursa (1988-1992), Antalya (1994-1995) yılları arasında yapılan çalışmalara göre çok daha yüksek bulunmuştur (4,6,7,8). Hancı ve arkadaşları İzmir bölgesinde uygulanan retrospektif bir çalışmada İzmir de gruplar halinde suç işleme oranının her sene arttığı ve bunun daha çok hırsızlık, gasp gibi mala yönelik suçlarda daha yüksek oranlarda görüldüğü belirtilmiştir. Bu bulgular ışığında hırsızlık ve gasp suçu işleyen çocukların farik ve mümeyyiz olup olmadıklarının değerlendirilmesi esnasında suçu tek başına işleyip işlemediğinin, grup halinde işlemiş ise arkadaş etkisinde kalıp kalmadığının titizlikle değerlendirilmesi gerekir. Adli Tıp Kurumu nun hırsızlık olgularının % 78,18 ine verdiği farik ve mümeyyizdir şeklindeki raporun oranı diğer çalışmalardaki oranlara göre daha düşüktür (6-8). ATK 4. İhtisas Kurulu rapor sonuçlarının farik ve mümeyyizlik oranı (% 78,18) devlet hastanesi raporlarının farik ve mümeyyizlik oranıyla (% 78,72) oldukça yüksek bir oranda uyumlu, özel hastane raporlarının farik ve mümeyyizlik oranı (% 38,10) ise her ikisiyle de büyük oranda çelişkili bulunmuştur (Grafik 8, 9). Resmi kurumların hırsızlık ve gasp suçlarındaki farik ve mümeyyizlik yaklaşımı ile özel hastanelerin yaklaşımı arasındaki bu fark oldukça dikkat çekicidir. ATK 4. İhtisas Kurulu muayenelerinde hırsızlık olgularının 47 tanesinde, gasp olgularının ise 7 tanesinde psikopatolojik araz tespit edilmediği, gasp olgularının 8 tanesinde kognisyonunun gelişmemiş olduğu kararına varılmıştır (Grafik 10). Suç kavramı, suçun şekliyle sonucu arasındaki vehametin çocuk tarafından ne derece bilindiğinin incelenmesi aynı zamanda toplumsal bir sorumluluktur. Adli psikiyatrinin değerlendirilmesi, hukuk ve tıp alanlarının kesişme noktasındaki bu
ciddi sorumluluk gerek hukukçuların, gerekse hekimlerin dikkatinin çekilmesi açısından önemlidir(9,10). Bu bulgular ışığında özellikle gasp gibi sonuçları ağır olan bir suç ile ilgili karar verirken çocuğun yetiştirilme koşulları, içinde bulunduğu çevrenin değer yargıları, oyun durumu içerisinde olup olmadığı, biyolojik ve psikolojik gelişim düzeyi dikkate alınmalı ve sadece hırsızlık suçunu işleyip işlemediği büyük bir titizlikle değerlendirilmelidir (2,10,11,12).
KAYNAKLAR 1-Dinçmen K. Adli Psikiyatri, İstanbul 1984, s.16-19. 2-Reppucci ND. Adolescent development and juvenile justice. Am J Community Pychol, 1996;27(3):307-26(abs.) 3-Akço S, Çakırözer E, Çıdam N, Elban H, Karabeyoğlu Y, Toraman N, Tucel A, Yaşar A. Türk Ceza Hukuku Açısından Yaş Küçüklüğü, 8. Ulusal Adli Tıp Günleri, Antalya 1995, Poster Sunuları Kitabı, s.195-200. 4-Çoltu A, Hancı İH, Ege B, Demircan S. 1988-1992 Yılları Arasında Bursa da Farik-i Mümeyyizlik Muayenesine Gönderilen Çocukların Demografik Özellikleri, 7. Ulusal Adli Tıp Günleri, Antalya 1993, Poster Sunuları Kitabı, s. 51-58. 5-Waldman HB. Yes, overall crime statistics are down, but juveniles are committing more criminal offenses. ASDC J Dent Child, 1996;63(6):438-42(abs.) 6-Hancı İH, Ege B, Ertürk S. Adli Tıp a Farik-i Mümeyyizlik Muayenesi İçin Gönderilen Çocukların Demografik Özellikleri. Adli Tıp Dergisi, 1991; 7(1-4): 103-9. 7-Karagöz YM. Antalya da Çocuk Suçluluğu: 225 Olguluk Bir Anket Çalışması, 8. Ulusal Adli Tıp Günleri, Antalya 1995, Poster Sunuları Kitabı, s. 155-60. 8-Dülger HE, Hancı İH, Ertürk S, Coşkunol H. 1998-1991 Yılları Arasında Suç İşledikleri İddiasıyla Elazığ da Farik-i Mümeyyizlik Muayenesi İçin Gönderilen Çocukların Demografik Özellikleri, Adli Tıp Dergisi, 1992; 8(1-4): 131-6. 9-Myers WC, Scott K, Burgess AW, Buress AG. Psychopathology, biopsychosocial factors, crime characteristics, and classificatioon of 25 homicidal youths, J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 1995;34(11):1483-9 10- Hummel P. Delimiting the age of criminal responsibility (section 3 of the juvenile court act) from legal innocence and diminished responsibility (sections 20, 21 of the criminal code) from the adolescent psychiatry viewpoint. Prax Kinderpsychol Kinderpsychiatr,1995;44(1):15-22 11-Gaudet B. Contempt and hatred : sociologic indications for an approach to current juvenile violence. Sante Publique 1999;11(1):77-85(abs.) 12-Sherry L. Hamby, David Finkelhor. The victimization of Children: Recommendations for Assesment and Instrument Development. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 2000;39(7):829-840