Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 8 Sayı: 37 Volume: 8 Issue: 37 Nisan 2015 April 2015 www.sosyalarastirmalar.comissn: 1307-9581 FAS IN FES EHRNDEK KARAVYYN CAM QARAWIYIN MOSQUE IN FEZ CITY OF MOROCCO Hayrunnisa TURAN Öz Kuzey Afrika mimarisinin bilhassa kemer, örtü elemanı ve minare formlarında kendisini hissettirdii, aynı zamanda Endülüs mimarisiyle de estetik ve bezemesel açıdan yakınlık arz eden Fes dekikaraviyyin Camii bu çalımada tarihi ve mimari hususiyetleri açısından incelenmektedir. Oyma stuko, çini mozaik ve oyma ahaptan oluan tezyinat dokusunun yanı sıra yeil kiremitli çatısıyla model ve renk çeitlilii sunan yapı, çok sayıda kapıdan giriin salandıı büyük boyutlarıyla da Fes in Eski ehir denilen yerleim bölgesinin kalbi konumundadır. Dünyanın en eski üniversitelerinden biri olarak bilinen cami avlusunun tezyini açıdan en dikkat çekici vasıflarından biri, avlu zemini ile adırvan bölümü duvar alt kısımlarının bölgede zellic adıyla bilinen sarı, yeil, mavi, siyah ve beyaz renkteki çini mozaiklerle kaplanmı olmasıdır. Zellic teknik itibariyle Orta Asya, ran ve Türkiye de kullanılan çini mozaik tekniine benzemektedir. Ancak bu yapıdaki geometrik motifler batı slâm sanatına özgüdür. Avlulu camiler kategorisindeki yapının çeitli dönemlere tarihlenen onarım ve ilaveleri de bu çalıma kapsamında ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: Kuzey Afrika Ve Endülüs Mimarileri, Avlulu Cami, Yeil Kiremitli Çatı, Çini Mozaik (Zellic) Abstract Qarawiyinmosque in Fezwhichespecially has similararchforms, coveringelementsandminaretforms of the North AfricanarchitectureandalsobearsresemblanceaestheticallyandornamentallytotheAndalusianarchitecture. Inthisstudy, historicalandarchitecturalqualities of Qarawiyinmosque has beenanalyzed. Thebuildingpresentsdiversity of model andcolourwithitsgreentiledroof in additiontoitscarvedstuccos, woodworksandtilemosaics. Moreoverthebuilding is like a heartforthesettledarea in Fezcalled oldmedina throughitsgreatdimensionswithmanyentrances. Themosque is known as one of theoldestuniversitiesandone of somenoteworthyfeatures of itscourt is thatdados of pergola sectionsandfloor at courtyard of themosquearetiledwithyellow, green, blue, blackandwhitecolouredtilemosaicswhichlocallycalledzellij. Zellij is a techniquewhichlooksliketilemosaicsused in Central Asia, Iran andturkey. However in thisbuilding, geometricmotifsarepeculiartothe Western Islamic Art. Inthecategory of courtedmosques, thebuilding has beendiscussed in terms of restorationsandadditionsfromdifferentperiodswithinthecontext of thisstudy. Keywords: The North AfricanAndTheAndalusianArchitectures, CourtedMosque, GreenTiledRoof, TileMosaic(zellij). Giri slâm bilim ve sanat tarihi incelendiinde, slâmiyet in zuhur ettii ve yayıldıı ilk dönemlerde ina edilen camilerin salt ibadet mekânları olarak kullanılmadıı ve bu yapılarda eitim-öretim faaliyetlerinin de ezamanlı olarak gerçekletirildii anlaılmaktadır. Bir baka ifadeyle cami ve camia (üniversite) kelimelerinin iç içe geçmi olduu, camilerin yalnızca ibadet mekânları olmaktan ziyade içtimaî hüviyetlerinin de haiz bulunduu fark edilmektedir. Zira her ne kadar söz konusu yapılar cami mimarisine uygun olarak ina edilmise de, yapının her bir sütunu da eitim-öretim faaliyetleri için vazgeçilmez mimari unsurlar haline gelmektedir. Balangıçta Fas, Tunus ve Mısır gibi Kuzey Afrika ülkelerinde ina edilen bu cami-üniversite yapıları, bilhassa Büyük Selçuklu döneminde Nizamiye Medreseleri nin kurulmasını müteakip iki ayrı yapı halinde geliimini sürdürmütür. Bu dönemden itibaren eitim-öretim faaliyetleri için camilerden farklı olarak medrese yapıları ina edilmeye balanmıtır. Ancak yine de cami ile eitim-öretim faaliyetleri arasındaki ilikinin tamamen kopmadıı, gerek camilerde bu faaliyetlerin sürdürülmesiyle ve gerekse yeni ina edilen medreselerin bir köelerinin de mescit olarak tasarlanmasıyla söz konusu çok fonksiyonluluun devam ettii anlaılmaktadır. Keza çok uzakta deil bizzat Anadolu nun çeitli corafyalarındaki medreseler incelendiinde, bu yapıların bir bölümlerinin mescit hizmetine ayrıldıı Ar. Gör. Ondokuz Mayıs Üniversitesi, lahiyat Fakültesi, Türk slâm Sanatları Tarihi Anabilim Dalı.
açıkça görülmekte, dier yandan tıpkı Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevî de gerçekletii üzere, ilk kurulan üniversitelerden biri olan Karaviyyin Camii nin sütun diplerinde de günümüzde hala eitim-öretim faaliyetleri sürdürülmektedir. slâm ın ilmi mukaddes sayması neticesinde, cami ve vakıf eserleri gibi özel dinî tekilat ve müesseselerden ayrılmaz bir biçimde, bilginin günümüze kadar uzanan bütün slam eitim sisteminin özünü tekil ettii eklinde bir deerlendirmeye varılabilmektedir. Yüzyıllarca slâm ilimlerinin öretildii bu merkezler slâm medeniyetinin tamamlayıcı bir yönünü tekil etmi, formel birliine katılarak onun tamamlayıcı bir yönünü oluturmu ve aynı yolla ilimlerin muhtevaları slâm ın tüm alanları kapsayan entelektüel birliiyle bütünlemitir. Balangıçtan beri cami Müslümanların dinî ve sosyal merkezi olduu gibi örenim merkezi de olmutur. Fakat tarih içinde medrese (lügat anlamıyla ders verilen yer ) olarak anılan ve camiyle yan yana geliip onunla yakın irtibatı bulunan farklı bir müessese de tedrîcî olarak gelimitir (Nasr, 2006: 13, 17). slâm ehirlerinin belli balı karakteristikleri göz önünde bulundurulduunda 1, Kuzey Afrika nın en batısındaki Fas ın Fes ehrinde konumlanmı Karaviyyin Camii nin, etrafındaki bir takım unsurlar da dâhil olmak üzere slâm ehirciliinin genel eilimlerine uygun olarak ina edildii görülmektedir. Zira Karaviyyin Camii, eski ve yeni ehir eklinde iki kısma ayrılmı bulunan Fes ehrinin surlarla kuatılmı eski ehir (Medina) bölümünün kalbi denilebilecek merkezi noktasında yer almaktadır. Öyle ki hangi sur kapısından ehre girerseniz girin tam merkezde bu ihtiamlı yapı sizi karılamaktadır. ehrin ekseriyetindeki ev, iyeri vs. yapılarının teras katlarından bakıldıında da merkezi noktadaki Karaviyyin Camii yeil kiremitli çatısıyla hemen göze çarpmaktadır (Fotoraf 1). Klasik slâm ehrinin merkezinde yer alan caminin etrafında gelimi çarı yapıları burası için de söz konusudur. Kuma ve kıyafet, yiyecek-içecek, koku satıcıları vb. tezgâhlardan oluan çarının Karaviyyin Camii nin etrafında toplandıı görülmektedir. Çok sayıda çıkmaz sokaıyla bir labirenti andıran ehirde, camiye çıkan sokaklar dar ve eri bürüdür. Oldukça geni bir alana yayılan büyük boyutlarıyla Karaviyyin Camii de, ehirdeki herkesi 2 farklı yönlerdeki bu daracık sokaklardan kendisine çekmekte ve çok sayıdaki kapısından içeri buyur etmektedir. Yapının Tarihsel ve Mimari Geliimi Hz. Muhammed in torunu Hz. Hasan ın soyundan geldikleri ve bu nedenle erif unvanıyla anıldıkları bilinen, Fas ta 789-926 yılları arasında hüküm sürmü drisî Hanedanlıı (Rahman, 1995: 155) döneminde ve Fatıma el-fıhrî ninbaniliinde h. 245 m.859 yılında 3 (Terrasse, 1968: 10)Karaviyyin Camii nin bir üniversite 4 olarak inasına balanmıtır. Cami nin inası, drisî hanedanlıı döneminde gelien bir bakent haline gelen Fes ehrinde Yahya b. Ömer (849-863) hükümranlıında gerçeklemitir (Abun-Nasr, 1987: 52). Yapının banisi ümmü lbanîn (bina edenlerin annesi) olarak tanınan Fatıma el-fıhrî, Kayrevan dan göç eden varlıklı bir aileye mensuptur (Park, 1996: 224). Tunus taki Zeytûniyye ve Kahire deki el-ezher gibi en eski Müslüman eitim müesseseleri arasında yer alan (Nasr, 2006: 17) ve aynı zamanda Fatıma el-fıhrî nin dünyanın ilk üniversitelerinden biri olarak ina ettirdii yapının inasının üzerinden üç yıl geçtikten sonra Fes ehri önemli bir dinî örenim merkezi haline gelmitir (Abun-Nasr, 1975: 80). Orijinalinde bir cami olarak kurulmakla beraber, kısa sürede Arapça cami kelimesinin diil ekli olan camia yani üniversite olarak geliimini sürdüren bu cami/üniversite yapısının, astronomi aletleri bata olmak üzere, muvakkithanesindeki usturlapları, kum saatleri ve zamanı hesaplamaya yarayan dier araç gereçleriyle çok iyi bir biçimde teçhiz edildii bilinmektedir. Astronominin yanı sıra Kur an, teoloji, hukuk, retorik, nesir ve nazım yazıcılıı, mantık, aritmetik, corafya, tıp, gramer, slam tarihi, kimya ve matematik alanlarında 1 slam ehirleri ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Yılmaz Can (1995). slâm ehirlerinin Fizikî Yapısı, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. 2 Elbette Müslim ya da gayrimüslim her insanın bu ihtiamlı yapıdan istifade etmesi gerekirken maalesef gayrimüslimlerin yapıyı ziyaret etmelerine izin verilmemektedir. Müslüman olduunuzu da bir ekilde kanıtlamanız gerekmektedir. Rehberimiz bize Türkiye dekinden oldukça farklı olan bu durumun genel olarak Arap ülkelerinde yaygın olduunu ve gayrimüslimlerin Müslüman ibadet mekânlarına girilerinin yasak olduunu bildirdi. Biz yapıyı yerli bir rehber eliinde gezdiimiz için Müslüman oluumuzu kanıtlama hususunda sıkıntı yaamadık. Zaten gerek bu yapının ziyareti ve gerekse genel anlamda ehir turu için rehber eliinde gezmek elzemdir. Zira ehrin labirenti andıran sokaklarında kaybolmak an meselesidir. 3 Diyanet slam Ansiklopedisi nde de miladi tarih 859 olarak belirtilmitir bkz. Abdülhâdî Et-Tâzî (2001). Karaviyyîn Camii, Diyanet slam Ansiklopedisi, c. 24, stanbul, s. 478. Miladi tarih kaynaklarda 841, 857, 859 gibi farklı ekillerde geçmekle beraber, Karaviyyin Camii nin ana giri kapısı üzerindeki tanıtım yazısında 859 tarihi verilmektedir. Babu l Verde (Gül Kapısı) olarak adlandırılan bu kapının hemen yanı baındaki tatan küçük kitabede ise hicrî 245 tarihi geçmektedir. Kitabede geçen ifade tam olarak u ekildedir: Mescidü lkaraviyyinesseset Fatıma el-fıhriyyebittarih 245 hicriyye (Karaviyyin Camii Fatıma el-fıhrî tarafından hicri 245 tarihinde kuruldu). 4 Yapının Gül Kapısı isimli ana giri kapısındaki tanıtım yazısında bu caminin dünyanın en eski üniversitesi ve Avrupa nın Bologna, Oxford, Sorbonne gibi prestijli üniversiteleri arasında en kıdemlisinin olduu belirtilmekle beraber, kaynaklarda ekseriyetle dünyanın en eski üniversitelerinden biri olduu eklinde bilgi verilmektedir.
derslerin de verildii bu cami üniversite de sadece yerel örencilerin deil uluslararası örencilerin de örenim gördüü anlaılmaktadır. 5 Tarihsel süreçte pek çok restorasyona tabi tutulan ve bir takım ilavelerle geniletilen yapı, sonradan içerisinde 20000 kiinin ibadet edebilecei (Howe, 2005: 36) genilie ulamıtır. Yapının bu derece genilemesi büyük ölçüde Murabıt döneminde gerçeklemitir. Cezayir, Nedroma ve Tlemsen deki pek çok Murabıt dönemi ulu camisi gibi Fes dekikaraviyyin Camii de bu hanedanlıa çok ey borçludur. Murabıt camilerinin standart bir zemin planı bulunmamakla beraber Karaviyyin Camii am daki Emeviye Camii (705-715) planını izlercesine enlemesine sahınlara (Barrucand, Bednorz, 1992: 143) sahiptir (çizim 1). Yapının harem kısmı mihrap duvarına paralel on yatay sahın ile onları mihrap ekseninde dikey olarak kesen bir dikey sahından ibarettir (Beksaç, 2001: 480).Murabıt döneminde 1135-1142 yılları arasında yeniden ina edilen Karaviyyin Camii nin boyutları 83 X 44,2 metreye ve yüzey alanı 3.668 m 2 ye ulamı, Marip te döneminin en büyük camilerinden biri haline gelerek kentin düünsel ve kültürel merkezi konumuna yükselmitir. Bu dönemde yürütülen imar çalımaları esnasında mihraba dik uzanan merkezi sahın yükseltilerek, yapının derinliini vurgulayan ve dikkati dorudan mihrap eksenine çeken be mukarnas tonozla bezenmitir (Fotoraf 2, 3, 4, 5). Özgün güzelliklerini korumak amacıyla, bu tonozlarda sonraki yüzyıllarda bir çok kez restorasyon çalımaları yapılmıtır. badet mekânının mevcut sahınları içerisinde en yüksek ve genii olan bu merkezi sahnı örten ve Murabıt dönemi yapı bezemesi için bir yenilik sayılan mukarnas tonozlara, bir baka Murabıt yapısı olan Tlemsen Ulu Camii nde (1082) mihrabın önündeki alanı örten büyük badadî kubbenin köeliklerinde ve ayrıca Cezayir deki BeniHammad da (1015-1152) 6 da rastlanmaktadır. 7 Yalnızca ince desenleriyle deil kenarlardaki ıık kırılmalarıyla büyüleyici bir görüntü arz eden bu mukarnas tonozların oluturduu izlenim mihraba kadar devam etmektedir. Yapının mihrap nii de bu dönemde yeni alçı sıva bezemelerle süslenmitir (Fotoraf 6). 12. yüzyıl ortalarında yapılan müdahalelerle aynı zamanda yapının etrafında tacirler ile zanaatkârların toplandıı bir çarı gelimitir. 8 Büyük cami yapıcıları olarak bilinen Murabıtlar döneminde ina edilmi çok sayıda cami gibi Karaviyyin Camii de zaman içerisinde pek çok kez deiiklie ve tahribata uramıtır. Ancak planları daima çok sütunlu ve avlulu cami tipindeki söz konusu camilerin Kayrevan ve Kurtuba camilerinden geldikleri anlaılmaktadır (Yetkin, 1959: 290). Yapının banisinin Kayrevan dan göçmü bir aileye mensubiyeti de mimariler arasındaki bahsi geçen etkileimi doal kılmaktadır. Fes ehrinin Karaviyyin Camii ile birlikte yaadıı altın ça sonradan kültürün duraanlaması ve yeni çok az eyin üretilmesiyle sona ermise de, Kuzey Afrika da Fes (Tunus ile birlikte) entelektüel merkez olarak kalmıtır. Karaviyyin Camii de 1788/9 da III. Muhammed tarafından yeniden düzenlenmitir (Waardenburg, 1965: 108). Fransız igali altında zor yıllar yaayan Fes ehrinde Karaviyyin Camii nin örenci ve profesörleri Fransız Himayesine karı halkı uyarmak adına mücadele vermilerdir. Fas ın 1956 da politik baımsızlıını yeniden kazanmasıyla, Karaviyyin in rolü nihayet deierek ismi Fes, Titvan, Marake ve Agadir deki çok sayıda Batı tarzı üniversite arasına katılmıtır. 9 Yapının Mevcut Mimari Özellikleri Günümüzde yapı düzgün olmayan dikdörtgen planlı bir görünüm arz etmektedir. Topografyanın elverdii ölçüde kenarlardaki bazı girinti ve çıkıntılar haricinde yapı planının dikdörtgene yaklatırılmaya çalııldıı anlaılmaktadır. Yapının beyaz renkli beden duvarları ve taıyıcı elemanları tatan olup örtü kısmında ahap ve kiremit kullanılmıtır. Avlulu camiler kategorisindeki, enine 10 sahna sahip yapı, Murabıt dönemindeki geliimini muhafaza etmektedir. Harem kısmındaki bu yatay sahınları dikey olarak kesen bir dikey sahnın yanı sıra avlunun dou ve batı kenarlarında da dörder adet olmak üzere mihraba dik sahınlar bulunmaktadır. Yapının sahın sayısının bu kadar çok olması sahınlar arasındaki geçii salayan ayak sayısının da bolluunu beraberinde getirmitir. Yapının harem kısmında taıyıcı unsur olarak ekseriyetle ayak kullanıldıı ve bilhassa mihrap ekseninde olmak üzere az sayıda sütuna da yer verildii görülmektedir. Avluda da aynı ekilde revak bölümleri ayaklarla taınırken, karılıklı konumlandırılmı iki adırvanın çok sayıda sütuna sahip olduu görülmektedir. Gerek ana ibadet mekânında ve gerekse avlu revaklarında ayaklar arasındaki geçiler atnalı kemerlerle salanmıtır. Ancak sonradan yükseltilmi olan mihrap eksenindeki sahında çeitli ebatlarda 5MuslimHeritage in Our World 1001 Inventions (2007). Salim T. Al-Hassani (ed.), stanbul: Foundation forsciencetechnologyandcivilization, s. 54-55. 6Kal at Beni Hammad olarak adlandırılan Cezayir in kuzeyindeki M Sila vilayetinde yer alan yapılar topluluu arasındaki caminin günümüze kadar gelebilmi olan minaresinin, Cezayir deki en güzel kulelerden biri olduu düünülmektedir bkz. Akdeniz de slam Sanatını Kefedin (2007). Sınırlar Ötesi Müze Yayını, stanbul: Ege Yayınları, s. 152, 153. 7slam Sanatı ve Mimarisi (2007). MarkusHattstein, Peter Delius (haz.), Nurettin Elhüseyni (çev.), Literatür Yayıncılık, s. 256. 8slam Sanatı ve Mimarisi, s. 256, 310, 312. 9http://www.lamppostproductions.com/wp-content/uploads/2011/02/QARAWIYYIN.pdf (13.03.2015).
ekillendirilmi dilimli kemerler kullanılmı ve bu vesile ile söz konusu sahın hareketli bir görünüm kazanmıtır (Fotoraf 10, 11, 12, 13, 14). Çeitli ekillerde dilimlendirilmi bu kemerler aynı zamanda haremin farklı ve ho bir atmosfere bürünmesine vesile olmutur. Harem kısmı bata olmak üzere yapının büyük bir bölümündeki taıyıcı sütunların balık kısımları birkaç istisna dıında sade bırakılmıtır. Az sayıda,helezonik kıvrım ve yapraklarla bezenmi sütun balıkları dikkat çekmektedir (Fotoraf 15 ). Kuzey Afrika mimarisinde sıklıkla karılatıımız atnalı kemerlerin, bu eserin özellikle harem kısmındaki çok sayıda sütunu birbirine balamak için kullanıldıı ve yer yer kullanılan dilimli kemerlerle genel itibariyle sadelik arz eden ibadet mekânının kısmen hareketlendirildii görülmektedir. Yapıda kullanılan bu kemerlerin çok yakın örneklerine Tlemsen Ulu Camii (Fotoraf 32, 33) ile MarakeKutubiye Camii nde (1130-1163) de (Fotoraf 34, 35) rastlanmaktadır. Yapının örtü sistemi iç kısımdan düz ahap çıtalarla salanmıken, dı kısımda dik çatıya dönütürülmü ve yeil renkli kiremitlerle örtülmütür. Dierlerine göre daha yüksek tutulan ve dıarıdan yine dik çatıyla örtülmü mihrap önü ile mihrap eksenindeki sahın içeriden mukarnas tonozlarla örtülmü ve bu eksendeki farklı atmosfer, örtü elemanıyla da belirginletirilmitir. Dört yönden atnalı kemerli revaklarla çevrilmi avlunun dousunda yapının tek minaresi yükselmektedir. Üzerindeki kitabede belirtildii üzere minarenin inası h. 345 m. 957 yılında tamamlanmıtır (Terrasse, 1968: 14). Mevcut minare, Endülüs Emevi Halifesi III. Abdurrahman ın Fas a yapmı olduu mali yardımlar ve gönderdii ustalar vasıtasıyla gerçekletirilen camiyi geniletme çalımaları esnasında ina edilmitir. Yaklaık 26.75 m yüksekliindeki, günümüze kadar korunan minarenin Afrika da ayakta kalan en eski slâm eseri olduu bilinmektedir (Beksaç, 2001: 479). Dou taraftaki adırvanın arkasından yükselen kare planlı beyaz minare mimari açıdan Maribî özellikler taımaktadır. Minarenin gövde kısmı, cephelerinden birinde atnalı kemerlerle ayrılmı, dier cephesinde ise tek kemerli pencereleri ve birkaç mazgal dıında bezemesel açıdan oldukça sade bırakılmıtır. Minarenin alemi konik bir külah yerine kubbe üzerine oturtulmutur. Kubbenin oturduu zeminin etrafı testere dii silmelerle bezenmitir (Fotoraf 19, 20). Yapıda aynı testere dii silmelerin avlu revak kemerlerinin arasına yerletirilmi ahap panellerde de kullanıldıı görülmektedir. Söz konusu testere dili silmeler Kuzey Afrika mimarisinde sur duvarları, cami, medrese ve türbe beden duvarları gibi pek çok yapıda kullanılmı ve adeta bu corafya mimarisiyle özdelemitir. Avlunun kuzeydou ve kuzeybatı yönünde yer alan sahınlar bayanlara mahsus ibadet mekânları olarak kullanılmaktadır. Avlunun dou ve batı köesinde ise karılıklı birer adırvan yer almaktadır. adırvanların üzeri de yeil kiremitli dik çatıyla örtülmütür. Alçı, ahap ve çini içilikleriyle göz alıcı cazibeye sahip baldaken tarzındaki bu adırvanlar kanallar aracılııyla avlunun merkezindeki fıskiyeli küçük bir havuzla birlemektedir. Halk avlu içerisindeki genel ıslaklıın da etkisiyle bu bölümde çıplak ayaklarla gezinmektedir. Toplamda on dört kapısı 10 bulunan, avlulu camiler kategorisindeki yapının, ku bakıı incelendiinde en belirgin hususiyeti de dik çatılı örtü sisteminin yeil renkli kiremitleridir. Kiremit renkleri farklılık arz etmekle beraber bu dik çatılı örtü sisteminin benzerlerini Kurtuba Ulu Camii (785-988) nde (Fotoraf 29), Marake tekikutubiye Camii nde (Fotoraf 30) 11 ve Tlemsen Ulu Camii nde de (Fotoraf 31) (Hutt, 1977: 94) görmek mümkündür. Çeitli isimlerle anılan ve yapının dört bir yanına daılmı olan kapılardan en gösterili olanı Bâbu l Verde (Gül Kapısı) olarak adlandırılmı olup, yapının tarihçesi ile ilgili bilgilere de bu kapı üzerinde yer verilmitir. Yapının planı 12 incelendiinde ve taç kapı olarak nitelendirilebilecek ana giri kapısı olan Bâbu l Verde den yapıya girildiinde, bu kapının bulunduu kuzey revak da dâhil olmak üzere dört yönden revaklarla çevrili bir avlu ile karılaılmaktadır. Mihrap ekseninde yer alan ana giri kapısı ile ilgili dikkat çekici bir dier husus da, mihrap eksenindeki sahnın avluya açılan kısmındaki örtü elemanı kubbenin küçük bir örneinin burada da kullanılmı olmasıdır. Kubbelerin her ikisinin de kırık dilimler eklindeki yivlerle hareketlendirildii görülmektedir (Fotoraf 7). Karılıklı 10Bibliothéque olarak bilinen Karaviyyin Camii kütüphane kapısının da dâhil edilmesiyle toplamda kapı sayısının on dört olduu öne sürülmektedir. Arapça bir kaynakta rastladıımız, kapı sayısının on üç olarak verilmesinden, kütüphane kapısının bu sayıya dâhil edilmedii anlaılmaktadır. Söz konusu kaynak için bkz. Siyasi Dini Kültürel Sosyal slam Tarihi Abbasiler in 2. Dönemi (1982). Kahire: Mektebetu lnehzeti lmısriyye, s. 621. Kapılara çeitli isimler verilmi olup bazıları u ekildedir: Bâbu emmaiyn (Mumcular Kapısı), Bâbu l Halvet (Halvet Kapısı), Bâbubn Ömer (bn Ömer Kapısı), Bâbu l Hassa (Hassa Kapısı), Bâbu l Verde (Gül Kapısı), Bâbu lhaflete (Toplantı Kapısı) ve BâbuSeb alevyat? (Yedi Kavis Kapısı?). 11 Fotoraflar için bkz. slam Sanatı ve Mimarisi. 12 Camiye gerçekletirmi olduum ziyarette bizzat planını çıkarabilecek kadar ayrıntılı vakit geçirmeme izin verilmediinden plan için baka kaynaklardan istifade edilmitir. Ancak caminin çatı kısmından çok sayıda fotoraf çekme imkânına eriebilmem sebebiyle kaynaklardaki plan az çok netlik kazanmıtır. Plan için bkz. G. Chiauzzi, F. Gabrieli, vd. (1991). MaghrebMédiéval, Édisud, Milan et Sartec, Lausanne.
konumlandırılmı yivli kubbeler Mardin deki bazı yapıların kubbelerini ve bilhassa bir Artuklu eseri olan Mardin Ulu Camii (12. yy) nin kubbesini anımsatmaktadır. 13 Atnalı kemerli avlu revaklarının üzeri boydan boya kirpi saçak benzeri kornilerle kuatılmıtır. Revak kemerlerinin bazılarının arasına ahap paneller yerletirilmitir. Avluya girii salayan kapılardan en önemlisi sayılan Bâbu l Verde den avluya açılan kemer ile bu kemerin tam karı istikametinde yer alan mihrap eksenindeki avlu kemeri dierlerine göre daha büyük tutulmutur (Fotoraf 8). Bezemeleriyle de dikkat çeken bu iki kemerden mihrap ekseni üzerindeki eyvanı andıran kemerin ahap bir duvarla kapatıldıı görülmektedir. Söz konusu duvar ise çeitli begen, altı köeli yıldız vb. geometrik desenler, kûfi yazılı kare çerçeveler ve mihrabiyelerle bezenmitir (Fotoraf 9). Aneze 14 olarak adlandırılan, Marip camilerine özgü yardımcı mihrap vazifesi gören bu kitabeli ahap yapı avluda ibadet edenler için, esas ibadet mekanının avluya bakan cephesindeki mihrap ekseninin merkezinde konumlandırılmıtır. Bu yapının avluya bakan ön yüzü geleneksel olarak en zengin tezyinata sahip yüzüdür. Bu yapıların erken örneklerinde tarih kitabelerinin bulunduu bilinmektedir. Karaviyyin Camii ndeki bu örnekte de hicrî 524 (m. 1130) yılı aban ayında yani Murabıt döneminde yapıldıına dair tarih kaydı bulunmaktaysa da, anezenin dı yüzü yamur vb. etkilere maruz kaldıından zamanla tahribata uramı ve bu nedenle yenisiyle deitirilmesi gerekmitir. Buradaki aneze 1289 da Merinîler tarafından deitirilmise de, koruma altına alınmasına ramen dı yüzü yine de hasar görmütür (Blair, 1998: 135). Anezenin konumlandırıldıı zeminin yarım daire eklinde bir nile belirginletirilmi olması da bu bölümün fonksiyonunu vurgular niteliktedir. Yapının orijinalinde bir üniversite olarak kurulması ve avlulu olması göz önünde bulundurulduunda avlusunun etrafında eyvanlarınkonumlandırılmı olabilecei de akla gelmektedir. Ancak Mısır tipine göre avluya açılan eyvanlı medresenin tek örneini bize Tunus verirse de, medreselerin sayıca daha çok ve daha güzel olduu Fas da böyle bir ey görülmemektedir (Yetkin, 1959: 301). Yapının Tezyinatı Kuzey Afrika mimarisinin bilhassa kemer, örtü elemanı ve minare formlarında kendisini hissettirdii bu yapı, aynı zamanda Endülüs mimarisiyle de estetik ve bezemesel açıdan yakınlık arz etmektedir. Yapının tezyini hususiyetlerinin büyük çounluu avlu bölümünde toplanmakla beraber, yapının mihrap duvarı ile balı baına mihrabı da bezemenin youn olarak uygulandıı yerler olarak karımıza çıkmaktadır. Mukarnas tonozları ve dilimli kemerleriyle hareketli bir görünüm arz eden mihrap ekseni oldukça göz alıcıdır. Yapının mihrabı ince bir içilikle ve girift desenli alçı bezeme ile süslenmitir. Atnalı kemerli ve derin mihrap niinin her iki yanında birer sekiz köeli yıldız motifi yer almakta ve bu motiflerin birinden balayıp mihrap üstü pencerelerinin altından devam ederek dier motife kadar uzanan kûfi bir bordür mihrabı kuatmaktadır (Fotoraf 16). Birkaç parçadan oluan bordür kısmının aralarına geometrik ve bitkisel motifli çerçeveler yerletirilmitir. Mihrabın üzerindeki ikisi dilimli kemerli ve bunların hemen altında üçü beik kemerli pencereler rengârenk vitraylarla kapatılmıtır (Fotoraf 17). Üst kısımdaki vitrayların kemer hizasından balayan mukarnas tonoz mihrap önünü tamamen örtmektedir. Söz konusu mukarnas tonozun oldukça yakın bir benzerine Kutubiye Camii nde de rastlamak mümkündür Fotoraf 36). Mukarnasların yükseldii dört köeyi batan sona yine kufi bordür ile bu bordürün hemen altında geometrik ekillerden olumu daha kalın bir bordür kuatmaktadır. Mihrabın yanı sıra mihrap duvarında yer alan ahap dolap kapakları ve mihrabiyeler de son derece estetik bir görünüm arz etmektedir (Fotoraf 18). Ahap üzerine çizilmi çeitli geometrik desenlerin bilhassa altın yaldız olmak üzere deiik renklerde boyanmasıyla elde edilen bu dikkat çekici görüntüye Fas taki pek çok yapıda rastlanmaktadır. Kıble duvarında çounlukla estetik amaçlı dizayn edilmi bu ahap unsurların yanı sıra tıpkı mihrap niinde olduu gibi bir takım alçı bezemelere de rastlanmaktadır. Ancak 13 Mardin deki söz konusu dilimli kubbelere sahip dier yapılar ve Ulu Camii nin mihrap önü dilimli kubbesi, dilimli yarım kubbelerle hareketlendirilmi payandaları ve dilimli kubbeli minaresiyle ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Ara Altun (2011). Mardin de Türk Devri Mimarisi, stanbul: Mardin Valilii Neriyatı. Ara Altun genellikle Kuzey Afrika çevrelerinde rastlanan dilimli ta kubbenin o bölgeden etkilenerek yapılmı olduunu söylemektense bir bölge mimarisi geleneine balamanın daha doru olacaı görüündedir. Her ne kadar Haçlı Seferleri sebebiyle ArtuklularlaZengiler ve dolayısıyla Suriye bölgesinin sıkı bir sanat ve kültür alıveriine giritii bilinmekteyse ve lgazii in Badat ahnelii ile Artuklular ın bir süre Anadolu nun güneyinde bulunduktan sonra kuzeye doru çıkmı olmaları Suriye geleneklerini getirmise de, bunun Kuzey Afrika ile ilgisini ortaya koymanın güç olduunu belirtmektedir bkz. a.g.e., s. 153. 14 Rivayet edildii üzere Hz. Peygamber anezeyi yere diker ve ona doru namaz kılarmı. Bu hadisi müteakip anezenin harbe yani geni demirli süngü anlamına geldii de bildirilmektedir. Bu hadisin erhinde ise, mihrap olmayan ova ve tarla gibi yerlerde uuruna duracak aaç, ta vb. bir ey bulunmadıı zaman önünden geçilmesine mani olmak için namaz kılan kimse sütre denilen sopayı önüne dikerek namazı ona doru kılacaktır. Sütre dikmenin hikmeti, sütrenin arkasında kalan eylere bakmamak ve önünden geçmelere mani olmaktır eklinde beyanda bulunulmaktadır bkz. AhmedDavudolu (1975). Sahih-i Müslim Tercemesi ve erhi, c. 3, stanbul: Sönmez Neriyat, s. 307.
genellikle görmeye alıık olduumuz mihrabın hemen yanı baında yer alan gösterili bir minberle bu yapıda karılaılmamaktadır. Yapının 1144 yılında Kurtubalı bir ustaya yaptırılarak Kurtuba dan getirtildii bilinen ve geometrik, epigrafik ve bitkisel motiflerden oluan (Terrasse, 1968: 50, 52) muhteem minberi günümüzde cami içerisinde mevcut deildir (Beksaç, 2001: 480). Yapı minberinin motif zenginlii ve oyma içiliiyle Marake tekikutubiye Camii minberi ile benzerlik arz ettii bilinmektedir. Aynı zamanda her iki minberin de ahap oyma ve kakma içilikleriyle Kurtuba Ulu Camii nin Emevi halifesi el-hakem II döneminde 10. yüzyılda ina edilmi ve günümüzde kayıp olan minberini model aldıkları düünülmektedir (Barrucand, Bednorz, 1992: 149). Yapının belirli yerlerine yerletirilmi vaziyette birkaç adet iki üç basamaklı ahap vaaz kürsüsüne rastlanmaktadır. Caminin günümüzde de içerisinde ders verilen bir yapı olduu göz önünde bulundurulduunda söz konusu ahap kürsüler makul karılanmaktadır. Yapıda tezyinî açıdan büyük younluk avlu bölümünde toplanmıtır. Eserin en belirgin vasıflarını bünyesinde barındıran avlusu, gerek tezyinî açıdan gerekse dou ve batı köelerde karılıklı olarak yerletirilmi adırvanlarıyla, Endülüs mimarisinin en gösterili yapılarından biri olan Gırnata dakiel-hamra Sarayı nın Aslanlı Avlusu nu andırmaktadır (Fotoraf 21, 22, 37, 38). Söz konusu adırvanlar, Fes in en büyük refah seviyesine eritii Merinî yönetimi altında 14. yüzyılda yapıya eklenmitir 15. Cami avlusundaki adırvanlar, mukarnaslarla zenginletirilmi oldukça ince ahap-stuko içiliiyle ve kullanılan bitkisel, geometrik ve epigrafik motifleriyle tam bir görsel ölen sunmaktadır (Fotoraf 23, 24). Mihrapta olduu gibi adırvanlarda da kûfi bordürlere yer verilmitir (Fotoraf 25, 26). adırvanlardan birinde taıyıcı sütun balıı olarak dor düzenine yer verilmiken, dierinde korint balıklı sütunlar kullanılmıtır. Avluya hâkim olan dekor zenginliine, Merinî sülalesi tarafından 14. yüzyılda ina edilmi çok sayıda medrese yapısında ve bilhassa Fes dekiattarinve Ebu naniye medreselerinde 16 de (Fotoraf 39, 40) rastlanmaktadır. Merinîler Kuzey Afrika daki çadaları olan dier hanedanlarla aynı finansal kaynaklara sahip olmadıklarından anıtsal binalar ina edememilerdir. Bu dönem boyunca camiler, medreseler ve ibadet mekânları oldukça dekoratif bir tarz oluturmak için vasıta haline gelmitir (Hutt, 1977: 21). Gırnata dakinasrî saraylarında olduu gibi, Merinî mimarisinde sadece duvarları kaplamak için deil aynı zamanda kemer karınlarını mukarnasın ince kompozisyonlarıyla süslemek için de kullanılan alçı içilii bu yapıda tüm ihtiamıyla uygulanmıtır. Yapı avlusunun tezyinî açıdan en dikkat çekici vasıflarından bir dieri de, avlu zemini ile adırvan bölümü duvar alt kısımlarının sarı, yeil, mavi, siyah ve beyaz renkteki yerel dilde zellic adı verilen çini mozaiklerle kaplanmı olmasıdır (Fotoraf 27, 28). Genelde duvar, tavan, çeme, zemin, havuz, masa vb. için süslemelerde kullanılan çinilerden oluan küçük geometrik mozaik parçaları, terakota tarzında sırlı seramik karelerden kesilerek elde edilmektedir. Deiik renklerde piirilmi terakota seramiklerin keski yardımıyla tek tek kırılması veya kesilmesi yoluyla oluan çini mozaik parçaları yeniden dizilerek istenilen desenler elde edilmi ve yüzyıllar boyu korunabilmitir. Terakota karolar bünyelerinde bol silis içerdiklerinden kolaylıkla düz kesilebilmektedir. Bu yöntemde karmaık mozaik desenler duvara ya da zemine uygulanmadan önce, kesilmi seramik parçalar bir panoda ters olarak dizilmektedir. 17 Zellic, teknik itibariyle Orta Asya, ran ve Türkiye de kullanılan çini mozaik tekniine benzemektedir. Bu corafyada kullanılan çini mozaiklerdeki geometrik giriftlik ise Batı slam sanatına özgüdür (Clévenot, 2000: 105). Bu eserdeki çini mozaiklerde zor seviye olarak adlandırılan (Broug, 2012: 104) geometrik desenler kullanılmıtır (Çizim 2). Fas ta pek çok mimari yapıda karımıza çıkan alçı ve ahap içiliinin yanı sıra zellic kullanımına ev, dükkan, pansiyon ve oteller de dâhil olmak üzere pek çok yapıda rastlanmaktadır. Bu anlamda kullanım alanının çiniden daha yaygın olduu söylenebilir. Sonuç Dünyanın en eski üniversitelerinden biri olan bu yapıda, günümüzde de namaz ibadetinin haricinde gruplar halinde sütun diplerinde oturan örencilere eitim vermeye de devam edilmektedir. Bir baka ifadeyle Karaviyyin, ilk kurulduu zamanki gibi cami üniversite hüviyetini kısmen de olsa sürdürmektedir. na edildii ilk yıllarda hem aklî hem de naklî ilimlerin öretildii bilinen yapı, bu dönemde üniversite kimlii ile ön planda iken, sonradan geçirdii pek çok restorasyon sayesinde cami kimlii aır basan bir yapı haline gelmitir. Bilhassa mihrap ekseninde, mihrabın kendisinde, avlu zemin-duvar döemelerinde ve avlu 15slam Sanatı ve Mimarisi, s. 310. Söz konusu adırvanların Sa di sultanlarından Abdullah bin e-eyh döneminde 17. yüzyılın ilk yarısında yapıya eklendiine dair bilgiye de rastlanmaktadır bkz. Terrasse, La Mosquée al-qaraouiyin a Fés, s. 70-72. Ancak adırvanların Gırnata dakiel-hamra SarayıAslanlı Avlusu ndaki adırvanlar ile arasındaki yakın benzerlik, bu adırvanların 14. yy da ina edilmi olması ve adırvanlarda kullanılan alçı, ahap ve çini mozaik içiliine Fez dekimerinî dönemine ait bazı medrese yapılarında rastlanması gibi hususlar göz önünde bulundurulduunda, ilk olarak Merinî döneminde ina edilerek Sa diler döneminde de kapsamlı restorasyonlardan geçmi olabileceklerini akla getirmektedir. 16Akdeniz de slam Sanatını Kefedin, s. 134, 224. 17 www.serfed.com/content_files/dergi/24/11_sanat2.pdf (13.03.2015).
adırvanlarında younlaan tezyinat ile yapının cami kimlii âikâr olarak vurgulanmaktadır. imdilerde bünyesinde yalnızca naklî ilimlerin öretilmesi de bu vurguyu pekitirmektedir. Ancak bugünkü kimlii her ne olursa olsun kökeninde slâm ın ilme verdii deeri temsil eden Karaviyyin, günümüzde tüm tezyinat özellikleriyle göz doldurmaya devam etmektedir. Yapının minberi ahap içilii ve motifleriyle sanatsal deeri yüksek bir eser olarak zikredilse de maalesef günümüzde yerinde bulunmamaktadır. Minberdeki ahap oyma ve kakma içiliinin yanı sıra, yapının genelindeki alçı içilii de Kuzey Afrika ve Endülüs sanatını yansıtan kayda deer tezyinat unsurlarıdır. adırvanları ve çini mozaikleri (zellic) her ne kadar baka yapılarda da kullanılmısa da, sadece yeil kiremitlerden müteekkil yapısıyla bile esiz sayılabilmektedir. Zira her ne kadar Fas ın Fes ehriyle birlikte dier ehirlerindeki yapılarda da bu yeil kiremitlere rastlanıyor olsa da, KaraviyyinCamii gibi oldukça geni bir alana hâkim ve ihtiamlı bir avluya sahip bir yapıyı örten yeil kiremitlere, gerçekletirmi olduumuz Fas ziyaretimizde baka bir yapıda rastlamadıımızı söyleyebiliriz. Kaynakça ABUN-NASR, Jamil M. (1987). A History of themaghrib in theislamicperiod, Cambridge UniversityPress. ABUN-NASR, Jamil M. (1975). A History of themaghrib, Cambridge UniversityPress. Akdeniz de slam Sanatını Kefedin (2007). Sınırlar Ötesi Müze Yayını, stanbul: Ege Yayınları. ALTUN, Ara (2011). Mardin de Türk Devri Mimarisi, stanbul: Mardin Valilii Neriyatı. BARRUCAND, Marianne, BEDNORZ, Achim (1992).Moorish Architecture in Andalusia, Tachen, Berlin. BEKSAÇ, A. Engin (2001). Karaviyyin Cami (Mimari), Diyanet slam Ansiklopedisi, c. 24, s. 479-480. BLAIR, Sheila S. (1998). IslamicInscriptions, New York: New York UniversityPress. BROUG, Eric (2012). slam Sanatında Geometrik Desenler, Yasemin D. Karaca (çev.), stanbul: Klasik Yayınları. CAN, Yılmaz (1995). slâm ehirlerinin Fizikî Yapısı, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. CHIAUZZI, G., GABRIELI, F. vd. (1991). MaghrebMédiéval, Édisud, Milan et Sartec, Lausanne. CLÉVENOT, Dominique (2000). Splendors of Islam Architecture Decorationand Design, New York: TheVendomPress. DAVUDOLU, Ahmed (1975). Sahih-i Müslim Tercemesi ve erhi, c. 3, stanbul: Sönmez Neriyat. ET-TÂZÎ, Abdülhâdî (2001). Karaviyyîn Camii, Diyanet slam Ansiklopedisi, c. 24, s. 478-479. HOWE, Marvine (2005). MoroccoTheIslamistAwakeningandOtherChallenges, New York: Oxford UniversityPress. HUTT, Antony (1977). Islamic Architecture North Africa, London: Scorpion Publications Limited. slam Sanatı ve Mimarisi (2007). MarkusHattstein, Peter Delius (haz.), Nurettin Elhüseyni (çev.), Literatür Yayıncılık. LAROUI, Abdullah (1977). TheHistory of themaghrib, RalphManheim (çev.), New Jersey: Princeton UniversityPress. MuslimHeritage in Our World 1001 Inventions (2007). Salim T. Al-Hassani (ed.), stanbul: Foundation forsciencetechnologyandcivilization. NASR, Seyyid Hüseyin (2006). slam ve Bilim, lhan Kutluer (çev.), stanbul: nsan Yayınları. PARK, Thomas K. (1996). Historical Dictionary of Morocco, London: TheScarecrowPress. Rahman, H. U. (1995). A Chronology of IslamicHistory 570-1000 CE, London: Taha Publishers Limited. Siyasi Dini Kültürel Sosyal slam Tarihi Abbasiler in 2. Dönemi (1982). Kahire: Mektebetu lnehzeti lmısriyye. TERRASSE, Henri (1968). La Mosquée al-qaraouiyin a FésavecuneEtude da GastonDeverdun sur LesInscriptionsHistoriques de la Mosquée, Paris. WAARDENBURG, Jacques (1965). SomeInstitutionalAspects of MuslimHigherEducationandTheirRelationtoIslam, Numen, vol. 12, s. 108, (http://www.jstor.org/stable/3269519) (13.03.2015). YETKN, S. Kemal (1959). slam Mimarisi, Ankara: Ankara Üniversitesi lahiyat Fakültesi Yayınları. http://www.lamppostproductions.com/wp-content/uploads/2011/02/qarawiyyin.pdf (13.03.2015). www.serfed.com/content_files/dergi/24/11_sanat2.pdf (13.03.2015). http://archnet.org/media_contents/61873 (11. 03. 2015) http://archnet.org/media_contents/5652 (11.03.2015) http://archnet.org/media_contents/5660 (11.03.2015) http://archnet.org/media_contents/5665 (11.03.2015) http://archnet.org/media_contents/11857 (11.03.2015) http://archnet.org/media_contents/5615 (11.03.2015)
Foto raf 1-Yapının 1 Yapının Havadan Görünümü (M. Hattstein, P. Delius, slam Sanatı ve Mimarisi) Mimarisi Çizim 1-Yapının Yapının Planı ve Kesiti (M. Hattstein, P. Delius, slam Sanatı ve Mimarisi) Mimarisi
Fotoraf 2 Yükseltilmi Mihrap Ekseni Tonozlarının Dıtan Görünümü Fotoraf 3 Mihrap Ekseni Tonozunun çten Görünümü Fotoraf 4 Fotoraf 3 teki Mukarnas Tonoz Detayı
Fotoraf 5 Mihrap Önünü Örten Mukarnas Tonoz Fotoraf 6 Alçı Bezemeli Mihrap
Fotoraf 7 Mihrap Eksenindeki ve Taçkapı Üzerindeki Küçük Kubbeler Fotoraf 8 Taçkapıdan Avluya ve Mihrap Eksenindeki Kemerlere Bakı Fotoraf 9 Mihrap Ekseninin Avluya Bakan Yüzündeki Büyük Kemer ve Aneze
Fotoraf 10 Harem Kısmındaki Atnalı Kemerler Fotoraf 11 Harem Kısmındaki Atnalı Kemerler Fotoraf 12 Mihrap Eksenindeki Dilimli Kemerler
Fotoraf 13 Dilimli Kemer Örnei Fotoraf 14 Dilimli Kemer Örnei
Fotoraf 15 Bezemeli Sütun Balıkları Fotoraf 16 Mihrap Nii Bezemesi
Fotoraf 17 Mihrap Üstü Vitrayları Fotoraf 18 Mihrap Duvarı Ahap çilii
Fotoraf 19 Fotoraf 20 Minare Minare (detay) Fotoraf 21 Avlu
Fotoraf 22 adırvanları Birbirine Balayan Kanallar Fotoraf 23 adırvan (Dor Sütun Balıkları)
Fotoraf 24 adırvan (Korint Sütun Balıkları) Fotoraf 25 adırvan Tezyinatı
Fotoraf 26 Fotoraf 24 ten detay (Kûfi Bordür) Fotoraf 27 Duvar ve Zemin Kaplaması Olarak Zellic Kullanımı
Fotoraf 28 Zellic detay Çizim 2 Karaviyyin Camii nin Zor Seviyedeki Geometrik Desen Örnei (EricBroug, slam Sanatında Geometrik Desenler)
Fotoraf 29 Kurtuba Ulu Camii Havadan Görünü (M. Hattstein, P. Delius, slam Sanatı ve Mimarisi) Fotoraf 30 MarakeKutubiye Camii Havadan Görünü (M. Hattstein, P. Delius, slam Sanatı ve Mimarisi)
Fotoraf 31 Tlemsen Ulu Camii Havadan Görünü (AntonyHutt,Islamic Architecture North Africa) Fotoraf 32 Tlemsen Ulu Camii Mihrap Ekseni Dilimli Kemer (AntonyHutt,Islamic Architecture North Africa)
Fotoraf 33 Tlemsen Ulu Camii Dilimli ve Atnalı Kemerler (http://archnet.org/media_contents/61873) Fotoraf 34 MarakeKutubiye Camii Harem Atnalı Kemerleri (http://archnet.org/media_contents/5652)
Fotoraf 35 MarakeKutubiye Camii Mihrap Ekseni Dilimli Kemer (http://archnet.org/media_contents/5660) Fotoraf 36 MarakeKutubiye Camii Mihrap Ekseni Mukarnas Tonoz (http://archnet.org/media_contents/5665)
Fotoraf 37 El-Hamra Sarayı Aslanlı Avlu (M. Hattstein, P. Delius, slam Sanatı ve Mimarisi) Fotoraf 38 El-Hamra Sarayı Aslanlı Avlu (DominiqueClévenot, Splendors of Islam)
Fotoraf 39 FesAttarin Medresesi Duvar ve Zemin Kaplaması Zellic Kullanımı (http://archnet.org/media_contents/11857) Fotoraf 40 Fes Ebu naniye MedresesiZellic Detayı (http://archnet.org/media_contents/5615)