TRAFİK GÜVENLİĞİ * Mustafa DEMlRSOY ÖZET Bugün ülkemizin en büyük sorunlarından biri şüphesiz trafiktir. Hergün radyo ve televizyonlardan meydana gelen trafik kazalarında hayatım kaybeden ve yaralanan insanlarımızdan söz edilmektedir. Bu yaralanan insanların da çoğu sakat kalmaktadır. Haberlerde yalnızca kaza mahallindeki ölüm rakamları ile yetinilmekte, ilk yardımda veya diğer sağlık birimlerinde hayatım kaybedenler ise açıklanır. Kaza mahallinde yaralananların ise yaklaşık %25'i ise ilk yardım ve diğer sağlık birimlerinde hayatım kaybetmektedir. Karayollarında meydana gelen trafik kazaları çağımızdaki ölüm ve sakatlıkların nedenleri arasında önemli bir yer tutar. Bazı sanayileşmiş ülkelerde trafik kazalarında ölüm sayısı, 35 yaşın altındaki erkeklerde toplam ölümlerin yarısını oluşturmaktadır. Anahtar sözcükler : Trafik güvenliği, trafik kazaları. 1. GİRİŞ Bir incelemeye göre ülkemizde 100 milyon km. yol atan araçların sebep olduğu kaza sayısı Amerîkaya göre 11 misli ve Ingiltereye göre ise 7 mislidir. 10 000 Motorlu araca düşen ölüm ülkemizde 15.3 olup, Almanya'dakinin 2.5 ve Ingilteredekinin 6.12 katıdır. Çocukların ölüm sayısı toplam ölüm sayısı içinde %14 mertebesindedir. 1997 yılının ilk sekiz ayında 254 000 kaza meydana gelmiş ve bu kazaların sonucunda 3 326 kişi hayatını kaybetmiş, 75 476 kişi yaralanmıştır. Bu kazaların ülkemize olan maliyeti 27 trilyon olup kazaların %95.74'ü insan hatasından meydana gelmiştir. Yeni çıkan trafik yasasına rağmen trafik kazaları el'an ciddiyetini korumaktadır. 2. TRAFİK KAZALARI Trafik kazalarına neden olan etkenlerin çok çeşitli olduğu bilinmektedir. Araçların ve yolların dununu, hava koşullan.hız ve trafik yoğunluğu hepsi ayrı ayrı bir etken olabilmektedir. Fakat bütün bunlar ayrı ayrı bir etken olmakla beraber "insan" trafik kazalarının yaklaşık %90'ında sorumlu olmaktadır. Araç sürücüsü, insanın kişilik yapısı, eğitim düzeyi ve hastalık gibi bireysel etkenler kadar almış olduğu alkol ve ilaçların da önemli rolü olmaktadır. Önemli olan bir nokta araba kullanılmasını etkileyen az miktardaki alkol ile yine tek başına zararı etkisi olmayan bazı ilaçların birlikte alınmasının küçümsenemiyecek tehlikeleri olabilmektedir. Günlük yaşantımızda araç sürücüleri tarafından yapılan bazı hatalar kısaca şöyle özetlenebilir: * Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü, İzmir. 333
I!. ULAŞIM VE TRAFİK KONGRESİ - SERGİSİ - Kırmızı ışıkta geçme - Gereksiz olarak yolun sol şeridini kullanma - Sağa veya sola dönüşlerde sinyal vermeme - Aşın hızla araç kullanma - Aracının konumunu belirlemeden öndeki aracı sollama - Yorgun ve uykulu durumda araç kullanma - Emniyet kemerini kullanmama - Alkollü olarak araç kullanma - Aracın periyodik bakımım yaptırmama - Önündeki araca olan fren mesafesine uymama - Aracın farlarının tekniğe uygun olarak ayarlatmama - Yollardaki trafik işaretlerine uymama - Profilsiz lastiklerle araç kullanma - Fren hidrolik yağının yaklaşık her 30 000 km'de değiştirmeme Trafiğin sağlıklı olarak yürüyebilmesi şu hususlarda büyük önem arzetmektedir: - Yolların kalitesinin iyileştirilmesi (Tekerlek-yol arası bağıntı) - Emniyet kemeri kullanımının benimsenmesi (Taksi sürücüleri dahil) - Fren mesafesi - Aquaplaning olayı - Trafik eğitimi (yayalar dahil bütün trafik iştirakçilerinin eğitimi) 3. TEKERLEK-YOL BAĞINTISI Tekerlek ile yol arasında meydana gelen kayma olayları gerek çevre ve gerekse ona dik yönde lastiği değişik şekilde deformasyona uğratmaktadır. Lastik ile yol arasında oluşan kuvvet bağıntısı tam olarak ölçülemeyen bazı tesirlerin ihmal edilmesi halinde, birbirleriyle temas eden malzemelerin, yani kullanılan lastik karışımının kuru veya yaş beton, asfalt, buz, veya su tabakası ile doğrudan ilgilidir. Lastiğin yol ile temas ettiği yüzeyin büyütülmesinin (geniş lastik) kuvvet bağıntısına bir tesiri olmamaktadır. 0.4 0.6 W 10 0 U 0.4 0,5 Kayma s Kayma s Şekil 1. Bir lastik tekerleğin çeşitli durumlarında ve hızlarda kuvvet bağıntısı kayma eğrileri 334
I. ULAŞIM VE TRAFİK KONGRESİ - SERGİSİ 4. EMNİYET KEMERİ Kazaların değerlendirilmesinde, oluşan hasarlar hızın karesi ile artmaktadır. Her trafik kazasının ölümle sonuçlanmasındaki ihtimal de aynı şekilde artmaktadır. Yaklaşık 20 km./h bir hızla meydana gelen bir çarpışmadaki ölüm ihtimali sıfırdan büyüktür. Emniyet kemerinin takılmaması halinde, aracın buruşma sunun tesirsiz olup araç içindeki yolcuların durumu ise saçtan bir kap içinde çalkalanan yumurtalardan farksızdır. Yaklaşık 70 km./h olan hız aşıldığı taktirde takılmış olan emniyet kemeri bile büyük bir kaza olayını önlemeyebilir. İlgi çekici olan bir durum da, sabit bir maniaya yüksek bir hız ile çarpma esnasındaki hasar aynı hızla burun buruna çarpışan iki araçtan daha büyük olmalıdadır. Bunun nedeni, hareket enerjisinin karşı araç tarafından yutulduğundan ileri gelmektedir. Çarpışmada araçların parçalanması esnasında kinetik enerji yok olmaktadır. Bu yok olan enerjinin büyüklüğü çok kere bilinmemektedir. Bu basit bir örnek ile açıklanabilir, örneğin 80 km. hızla hareket eden bir aracın bir maniaya çarpması halinde, araç içindeki yolcular -emniyet kemerlerini kullanmamaları halinde- bir binanın 10. Katından düşme olayım yaşarlar (Şekil 2). Şekil 2. 24 km.'den sonraki çarpışmalarda insanın tutma kuvvetleri aşılmaktadır. 335
5. FREN MESAFESİ Fren mesafesine prensip olarak şu hususlar tesir etmektedir: - Tekerlek-yol arasındaki kuvvet bağıntısı - Araç tipi - Fren sisteminin kullanımı Bu şartlar bütün araçlar için geçerlidir. Yollar bilindiği üzere kuvvet bağıntısı ile değerlendirilir. Bunun için çeşitli yolların kuvvet bağıntısını gösteren tablolar vardır. Frenleme olayının zamana göre gelişimi üzerine burada bazı hususlar Şekil 3 ile gösterilmiştir. Bir tehlikeyi görüp fren pedalına asılıncaya kadar bir zaman geçmektedir. Bu zaman aralığı ürperme zamanı (2 saniye ve daha fazla olabilir) olarak ifade edilir. Bu ürperme zamanı yalnızca ani bir olay karşısında oluşmakta ve sürücü şaşırmaktadır. Sürücü Ürperme zamanı geçtikten sonra gerekli önlemleri alabilmektedir. Ürperme zamanı, sürücünün olayların bilincinde olması halinde önlenebilir. Her frenleme reaksiyon zamanı önlenemeyen zaman kaybıdır. Her sürücünün yapısına göre çok farklıdır ve bazı tesirlerle, örneğin alkol alına, yorgunluk v.s. ile oldukça uzayabilir. Normal olarak reaksiyon zamanı yaklaşık 0,5 saniyeden daha az olamaz. Bundan sonra işletme zamanı başlamaktadır. Bu zaman, ayağın fren pedalına temasa başlamasından tamamen basılmasına kadar geçen zamandır. Bu zaman kendi içinde temas ve büyüme zamanı olarak belirtilir. Temas zamanı, esas olarak fren sistemindeki boşlukların ve artabilir. Büyüme zamanında fren kuvveti en son büyüklüğüne karlar büyümektedir. Bu ise yüksek derecede erişilen fren ivmesi ve fren kullanımına şekli ile bağıntılıdır. Tam fren kuvvetinin ulaşılması ile en yüksek fren tesirinin elde edilmesi arasındaki fark tesir zamanıdır. Bu ise fren sisteminin özellikleri ile doğrudan ilgilidir ve zaman olarak çok küçük olması nedeniyle genel olarak dikkate alınmaz. Şekil 3. Fren durumunun zaman içinde gelişimi 336
Bu sebeple ulaşılabilen hakiki fren mesafesi uygun olarak S= V 2 26. b. x formülü ile hesaplanır. Burada araç hızı V (km./h), fren ivmesi b (m./s 2 ) ve fren sisteminin iyilik derecesi x (hidrolik frenlerde x = 0.7-0.8 alınabilir) olarak belirtilmiştir (Bakınız Tablo 6.1). 6. AQUAPLANING Aquaplaning olayında tekerlek-yol arasındaki kuvvet bağıntısı sıfıra düşmektedir. Tekerlek, yol ile olan bağıntısını kaybetmekte ve su üzerinde yüzmektedir (Şekil 5). En kötü şartlarda - çok az profil, derin su tabakası - bu olay düşük hızlarda (örneğin 60 km./h) bile meydana gelebilmektedir. Bu olayda önemli olan su tabakasının derinliği, araç hızı (Şekil 6), lastiğin profil derinliği ve lastik genişliğidir. Lastik, genişliği arttıkça araç su tabakası üzerinde daha kolay kaymaktadır. 7. EĞİTİM Araçlar trafiğin ana elemanlarıdır. Trafik güvenliği üç ana gruptaki ünlemlerle sağlanabilir; Yol inşaatı, araç tekniği ve insan eğitimi. Eğitimsizlik büyük problemler yaratmaktadır. Çocukların sistemli bir şekilde trafik eğitimine tabi tutulmaları ve büyüklerin bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Herkes hatayı karşı tarafta aramakta ve kendi kabiliyetini yanlış değerlendirmektedir. Hakikatte sürücülerin büyük bir çoğunluğu hatalarının yetersiz bir eğitim ve yetersiz pratik tecrübelerden ileri geldiğinin bile farkında değillerdir. Bugünkü ehliyet sınavları maalesef istenileni vermekten çok uzaktır. Bunun sonucu aynı devlet, kötü yetiştirmiş olduğu araç sürücüsünün hatasını ağır ödemektedir. Bu nedenle esaslı bir pedagoji ve psikoloji eğitiminin motor bilgilerinin yanmnda çok daha faydalı olacağı açıktır. 337
8. SONUÇ Trafiğin açmış olduğu korkunç durumu belirli oranda azaltabilmek için alınabilecek bazı önlemler kısaca şu şekilde özetlenebilir: - Mevcut yerleşim bölgelerinin dışında yeni uydu kentler planlanmalı, - Toplu taşımacılığı sağlayan raylı sistemlerin inşaatına başlanılmalı, - Halkımız trafik konusunda eğitilmeli, - Gidiş-geliş çift şeritli yollar çoğaltılmalı, - Ağır vasıtaların şehir merkezine girmeleri yasaklanmalı, - Karayollarında trafik güvenliğini sağlayacak işaretlerin yetersizliği giderilmeli, - Alkollü araç kullanan sürücülerin ehliyeti iptal edilmeli, - Otobüs ve ağır vasıta sürücülerinin 8 saatten fazla araç kullanmaları belirli bir sistemle kontrol edilerek yasaklanmalıdır. KAYNAKLAR 1. DEMİRSOY, M., "Otomobillerde Emniyet Tedbirleri", Trafikte Güvenlik ve Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 26-28 Kasım 1993-lzmir, Sempozyum Kitabı S. 191-214. 2. DEMİRSOY, M., "Araçlarda Alınan Emniyet Tedbirleri", II. Ulusal Trafikte Güvenlik ve Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu, 28-30 Nisan 1995-lstanbul, Sempozyum Kitabı S. 98-107. 3. DEMİRSOY, M., "Araç Teknolojisindeki Pasif Emniyet Tedbirleri", I. Ulusal Trafik Kazaları Sempozyumu, 26 Mayıs 1995-Ankara. 4. DEMİRSOY, M., "Motorlu Araçlar, Cilt 2", Birsen Kitabevi-lstanbul 1997. 338