Gazetemiz; Anadolu Yakasý Gazeteciler Derneði Üyesidir Haftalýk Bölge Gazeteniz 30 OCAK 2014 YIL: 11 SAYI: 307 0216. 398 88 83-0542. 524 65 64 www.gercekmedya.com gercekmedya@gercekmedya.com Bölgenin En Ýstikrarlý Gazetesi Gerçek Medya Her Hafta Baský ve abonelerine PDF mail daðýtýmýyla 18.000 adet tiraja ulaþýyor onbinlerce kiþi tarafýndan okunuyor! AK Parti Sultanbeyli de Bakanlarla start veriyor Belediye Başkan adaylarının açıklanmasından sonra harekete geçen Sultanbeyli AK Parti ilçe teşkilatı, sahaya iniyor. 31 Ocak Cuma günü Sağlık Bakanı Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu nun katılımıyla AK Parti Sultanbeyli Seçim Koordinasyon Merkezimizin açılış töreni yapılacak. 1 Şubat Cumartesi günü saat 17.00 da Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce nin katılımıyla AK Parti İlçe Teşkilatı, aday tanıtım programı Sultanbeyli kapalı spor salonunda gerçekleştirecek. Sağlık ve Çevre Bakanı Sultanbeyli ye geliyor AK Parti Sultanbeyli İlçe Başkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce nin katılımıyla 1 Şubat ta Belediye Başkan Adayı Hüseyin Keskin i tanıtma toplantısı düzenliyor. AK Parti Sultanbeyli İlçe Başkanlığı, Belediye Başkanı Hüseyin Keskin in adaylığının kesinleşmesinin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce nin katılımıyla 1 Şubat ta Sultanbeyli Kapalı Spor Salonu nda aday tanıtım toplantısı düzenliyor. 31 Ocak ta ise Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu nun katılımıyla AK Parti Sultanbeyli Seçim Koordinasyon Merkezimizin açılış töreni gerçekleştirilecek. 26 Ocak ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın İstanbul ilçe belediye başkan adaylarını açıklamasının ardından Sultanbeyli AK Parti İlçe Başkanlığı da, Şehirlerarası otobüslerde devrim gibi karar! Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü, Türkiye'yi yasa boğan kazaların ve can kayıplarının önüne geçmek için bazı radikal önlemleri gündemine aldı. Türkiye, son bir haftada peş peşe meydana gelen 2trafik kazasıyla yasa boğuldu. 24 Ocak'ta Kayseri'de yaşanan kazada 21; 27 Ocak'ta Sivas'ta meydana gelen kazada ise 9 kişi yaşamını yitirdi. Her 2 kazada da otobüslerde yazlık ve dişleri erimiş "kabak" lastiklerin kullanıldığı saptandı. Yine her 2 kazada da çarpma sonrasında savrulan yolcuların bazıları otobüsün altında ezilerek can verdi. İLK ÖNLEM KEMER Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Belediye Başkan Adayı Hüseyin Keskin i tanıtım programı düzenleyerek seçim startı vermeye hazırlanıyor. 1 Şubat saat 17.00 de düzenlenecek olan tanıtım toplantısına Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce Belediye Başkanı Hüseyin Keskin in yanında olacak. Fatih Bulvarı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü, Türkiye'yi yasa boğan kazaların ve can kayıplarının önüne geçmek için bazı radikal önlemleri gündemine aldı. Önlemlerden ilki tüm şehirlerarası otobüs yolcuları için emniyet kemeri takma zorunluluğu getirilmesi. Ulaştırma Bakanlığı kaynakları, halen yalnızca şoför, host-hostes ve ön koltuklar için kemer zorunluluğu bulunduğunu belirterek, tüm yolcular için kemer takma zorunluğuna geçişi öngörecek bir uygulama öncesinde bazı hazırlıkların yapılması gerektiğini vurguladı. üzerinde kurulan AK Parti Sultanbeyli Seçim Koordinasyon Merkezi de 31 Ocak ta saat 13.00 te Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu nun katılımıyla düzenlenecek törenle açılacak. Her iki etkinliğe de çok geniş bir katılım olması bekleniyor. HABERÝN DEVAMI SAYFA 05 TE TEM Otoyolu nda Otomobil takla attı: 6 Yaralı Cenazeye gitmek için yola çıkan ve içinde 7 kişinin bulunduğu otomobil, TEM Otoyolu nda takla attı. 6 kişinin yaralandığı kazada adeta can pazarı yaşandı. Kaza, saat 16.00 sıralarında TEM Otoyolu Kartal mevkii Ankara istikametinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Hamdi Aldadar ve 6 yakını, Bingöl de bir akrabalarının cenazesine katılmak üzere Sabiha Gökçen Havaalanı na doğru yola çıktı. İddiaya göre, Aldadar ın kullandığı 34 DG 9977 plakalı aracı TEM otoyolu Kartal mevkiinde başka bir otomobil sıkıştırdı. Aracının hakimiyetini kaybeden Aldadar, önce yol kenarında bulunan yeşil alana çıktı. Hızını alamayan otomobil bir süre sürüklendikten sonra takla atarak durabildi. Kaza sonrasında TEM Otoyolu nda adeta can pazarı yaşandı. Araçta bulunan Fikret Yazıcı, Nurettin Yazıcı, Kemal Yazıcı, Mehmet Nuri Yazıcı, Tevrat Aldadar ve Mehmet Fikri Alyanak yaralandı. Çevredeki vatandaşlar hemen takla atan otomobilin içindeki yaralıları çıkararak durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla çevrede bulunan hastanelere kaldırılırken, TEM Otoyolu nda her iki istikamette yoğun trafik oluştu.
02 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA HABER 30 OCAK 2014
30 OCAK 2014 HABER HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 03
04 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA HABER 30 OCAK 2014
30 OCAK 2014 GÜNDEM HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 05 Y l : 11 Say : 307 mtiyaz Sahibi ve Yaz þleri Müdürü ÖMER FA RUK GER ÇEK Genel Yay n ve Reklam Koordinatörü HAKAN ERDEM F. Kurumsal Tanýtým ve Müþteri Temsilcisi ÞÜKRÜ KAYA F. Reklam ve Tanýtým Sorumlularý HARUN ÇETÝN HA SAN TAÞ KIN - MEH MET SOL MAZ Ge nel Yay n ve Hu kuk Dan þman lar AV. MEH MET TOP KA YA - AV. OKTAY TOP KA YA Tasarým GERÇEK MEDYA Ulaþým EKREM ERDEM Dað t m Sorumlusu HASAN TAÞKIN Meh met Akif Er soy Mah. Ca mi Cad. 8/1 Sul tan bey li / STAN BUL (0216) 496 44 79 - (0542) 524 65 64 (0216) 379 07 08 - (0532) 484 43 86 www.gercekmedya.com ger cek med ya@ger cek med ya.com Bask : Yay n Tü rü: Ye rel Sü re li - Bask Ta ri hi: Ga ze te miz bas n ah lak ku ral lar na uy ma ya söz ver miþ tir. Kö þe yaz lar ndan do ðan hu ku ki so rum lu luk ya zar la ra ait tir. *Ta ný tým ama cýy la üc ret siz dir
06 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA YORUM 30 OCAK 2014 Kıymetli dostlarım ve okurlarım. Sitem ettiğimden ve yazılarımın son zamanlarda sertleştiğinden bahseden epey mail aldım. Birçoğuna cevap yazmaya çalıştım kendi halimce. O kadar hızlı değişen gündemin içinde, birde etrafımızda yaşanan olumsuzluklar ve daha neler, neler. Sakince konuşamıyoruz, hal hatır bile soramıyoruz. Tahammül derecemiz sıfır olmuş, hiç kimseye, hiçbir şeye tahammül edemiyoruz maalesef. Kavgaya sebep KAYA olsa bir nebze anlar veya KILIÇ anlamaya çalışırım ama sebep, karşılaşmanız oluyor. Selam veriyor, hal hatır soruyor, iyi dileklerden sonra ne hikmetse ufak bir espri ve peşinden, korkuyorsunuz dünya savaşı çıkacak diye. Aynı şeyi savunduğunuz insanlarla bile başka kavga sebebi buluyorsunuz. Ayarlarımızla oynamışlar da sanki her şeyi yanlış görüyor, yanlış değerlendiriyoruz. Dini konularda bile ayrımlar konuşuluyor. Bir konu olsun da tartışalım, bir konu olsun da geçmişin hıncını alalım, hiç değilse birkaç laf sokalım. Bunlar bizim halimiz değil diye düşünüyorum yâda öyle olmadığını benim yanıldığımı söylemenizi istiyorum. Tuhaf bir hal değil mi dostlarım. Asıl konuya gelmek istiyorum ve soruyorum? Farkında mısınız? Hiç birimiz dostane konular konuşamıyor, sohbet edemiyoruz. Farkında mısınız? Güven diye bir duygumuz kalmadı, herkese şüpheyle bakıyor, kimseye güvenemiyoruz. Farkında mısınız? Dostluklarımız, arkadaşlığımız hep bir yerlere bağlı olmaya başladı, farklı düşünüyorsak zaten yanlış kişiyiz demektir. Farkında mısınız? Parti, cemaat, takım vs. vs. ayrımlar sonucu isimlerimizin önü ya da arkasına ci, cu gibi takılar takılarak ötekileştirildik. Farkında mısınız? Her işimize yansıdı bu gerginlik ve hiçbir şeye tahammülümüz kalmadı. Farkında mısınız? Aile hayatımıza yansıdı bu hal ve ceviz kabuğunu doldurmayan meselelerden dolayı yuvalar yıkılıyor, çocuklar yetim, öksüz veya sahipsiz kalıyor. Farkında mısınız? En güvendiğimiz kurumlar bir türlü çirkefe batırılıyor veya batıyor, maalesef güvenebileceğimiz hiçbir kurum kalmadı. Farkında mısınız? Ne kötü şeyleri dile getiriyorum, buda iyidir diyeceğimiz ne kadar az konu var ve yine kötü şeyler yazıyorum. Daha korkunç şeyleri de yazmak istemediğimden burada kesiyorum. Ne durumdayız tahmin edin. Hangi hallerdeyiz ve en büyük derdimiz ne. Neden bu haldeyiz diye soralım vicdanımıza, neden üzerimizde dolaşıyor karabulutlar. Etrafımızda ki yangınlardan haberdar mıyız? Komşumuzun açlığı bizi ilgilendiriyor mu? Ne zaman gerçekleri anlayacağız, ne zaman gerçekleri göreceğiz? Eyvah demeden nasıl düzelteceğiz, bu sorulara cevap bulanlar mutlaka bana da haber versin. Bu duygu ve düşüncelerle, kalın huzur ve sağlıcakla. kilic_kaya29@mynet.com Farkında mısınız? Değerli Dostlar, 3-5 savcı ile başlayan ve akabinde dalga dalga devam eden darbe girşimlerinin bu ülkeye yaptığına bakın! Kim ekonomide oluşan sarsıntının bedelini ödeyecek? Buna düpedüz amatörlük denir! Hiçbir yabancı ülkenin savcısı kendi ülkesini bu kadar zarara sokarak iş yapmaz. Çünkü önce kendi ülkesini düşünürler! Adam yetiştiriyorum diyenler bir sürü ÝSA DOÐAN isadogan2212@yahoo.de Aferin size, İsrail den 10 puan, CIA den 10 Puan...! güdülenmiş insan yetiştirmişler. Oysa bu ülkenin güdülenen değil, düşünen insanlara ihtiyacı var. Ne idealistlermiş be kardeşim! Aferin size, ülkenize 100 milyar Dolar zarar verdiniz! Sırtınızı okşayacak biri elbet bulunur. Her şeyin aşırısı zararlı olduğu gibi bağımsızlığın, özerkliğin de aşırısı zarar. Millet adına verilen yetkiler, milleti felakete sürüklemek için kullanıldı. Yargı tarafsız olmalı ama halkın iradesini yansıtan yasama ve yürütmeden bağımsız olmamalı. Demokrasi bir halk yönetimi ise, sistemin tüm çarklarında halkın etkinliği olmalıdır. Koskoca ülkenin milli güvenlik kurulun politikalarına bir savcı taş koyamaz! Çünkü ülkenin politikası bellidir. İster beğen ya da beğenme, buna müdahale edemezsiniz! Son günlerde MİT e yönelik de bir operasyon var, İçeriden birileri dışarıya bilgi sızdırarak Mit i itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Aferim size, İsrail den 10 puan, CIA den 10 Puan...! Allah rızası için bir haberi okuduktan sonra biraz düşünüp, araştırınız! AK Partili olmayabilirsiniz ama kuru kuru da her önünüze atılan leşi yemeyin! Neymiş 100 milyar Dolar yolsuzluk yapılmış! Bu iddia da bulunan kişi ya hiç hesap bilmiyor ya da başka bir dünyada yaşıyor olmalı. Demek ki, adam yetiştirememişiz ki, böylelerine muhtaç kalmışız! Bu ülkeye yazıktır! Bu kadar güdülenmek hayvanlara özgüdür, insana değil! Biraz düşünün, bilmiyorsanız da sorun be kardeşim! Doğruları anlamaya çalışarak ilkelerinizi savunun! Bu ülke hepimizin, kişisel duygularınızı çocuklarınızın geleceği üzerine bir karabulut olmasın! ----------- Dünya yı bir Pazar olarak görün ve bu pazarı 4 5 ülkenin parsellediğini düşünün. Şimdi sizin bu pazara girmek istediğinizi düşünün. Elinizi kolunu sallayarak size izin verirler mi? Dün bu pazardan tüketen biri iken bugün üreten biri olmanız, birilerinin hoşuna gitmiyor! Dün onlara kar ettiren biriyken, bugün onların karına taş koymak onların hoşlarına gitmiyor. O birkaç ülke başkalarının kendilerine benzemesini rekabet açısından istemezler. Ama mevcut düzenin sürdürülebilirliği mümkün görünmüyor. Değişim kaçınılmaz! Bir kaç ülke sömürmenin bilimsel yöntemlerini küreselleşme adı altında tüm dünyaya kabul ettirdiler. Kendilerinde ekonomik kriz olduğunda büyük bütçe açıklarına izin verirlerken, piyasaya ucuz para pompalarlarken, fakir ülkeler krize girdiğinde IMF ve Dünya Bankası aracılığı ile tam tersine öneriler sunup bağımsızlıklarını teslim alacak derecede ileri gidebiliyorlar. 2001 krizinde bize devlet bankalarını özelleştirin veya kapatın diyenler, kendi ülkelerindeki batık bankalara 100 milyarlarca dolar para akıttılar. Ekonomik krize neden olan finansal şirketlere büyük parasal yardımlarda bulundular. Tüm bu yardımların faturasını da kendi halkına yüklediler. Sizce Demokrasi bunun neresinde? Kendi parasını yönetmedikten sonra Demokrasinin ne kadarlık canı olabilir? Son ekonomik kriz Kapitalist sistemin Berlin duvarı nın yıkılmasına neden oldu. Artık kimse eskisi gibi kapitalist sistemi savunamıyor. Kralın çıplak olduğu ortaya çıktı. Bir kaç egemen gücün sömürü düzeninin adıdır aslında kapitalizm! Devlete karışma deyip, zayıfları aslanların arasına atmaktır kapitalizm! Buradan nereye geleceğim? Halk Bankası gibi kamu kuruluşları yıkılan düzenin yerine kurulacak olan düzende önemli görevler üstlenecekler. Dünya ekonomik model olarak piyasanın insafının dışında yeni bir modele doğru gidiyor. Son ekonomik krizle beraber daha fazla borçlu olan bir Batı ile sistemin yürümesi mümkün gözükmüyor. Batı nın gücü gittikçe zayıflıyor. Bu nedenle de daha da saldırgan hale gelecektir. Küresel sistemin değişmesi o kadar kolay ve ucuz olmayacaktır. Biz sürekli bakkala gidip şeker, çikolata alan bir çocuktuk. Bugün bakkala ortak olmak istiyoruz. Birilerinin zoruna giden de işte bu. Çünkü her düzenin bir çıkar çevresi mutlaka vardır. Bugün Türkiye nin en güçlüleri eski düzenin çevresinden olanlardır. İşte bu nedenle değişim bizim için de sancılı olacaktır. Yeni Türkiye eskinin güç kaynaklarıyla ayakta duramaz. Bugün yaşadığımız çatışmanın temelinde de aslında bu yatıyor. Birileri değişime şiddetle karşı çıkıyor. Türkiye, eskiyen Batı nın, yükselen Doğunun tam ortasında yer alıyor. Ya eskiyeceğiz, tarihi fırsatı çöpe atacağız ya da büyüyeceğiz, tekrardan ayağa kalkacağız. Kavga eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındadır! Türkiye, talihsizliğini kırmak için hiç bu kadar yakın olmamıştı! Ya değişeceğiz ya da çürüyeceğiz! Ya av olacağız ya da avcı olacağız! Herkes muhasebesini iyi yapsın derim ben. Düşünün ve geri dönüp bir bakın arkanıza! Ne görüyorsunuz? Kendi içine kapanık,memur maaşlarını dahi ödemeye aciz,yüksek faiz,yüksek enflasyon,yüksek borç,üretimi düşük ve niteliksiz,alt yapıya harcayacak parası yok,periyodik aralıklarla yaşanan koalisyon hükümetlerinin uyumsuzluğu...daha fazla geriye dönmeyi düşünemiyorum bile! Oysa şu son 11 yılda! Yollar,Okullar, hastanler, üreten bir Ülke,Kendi savunma sanayisi,güveninin kazanmış kitleler, uluslararası stratejik oyuncu,sözü dinlenen bir ülke... Saymakla bitmeyen bir dönüşümü yaşadık. Belki bazılarınız kendi imkansızlıklarından dolayı iktidar partisine kızgın olabilir. Ama unutmayın ki eğer imkanınızın düzeleceği bir yer var ise, yine size bunu sağlayacak olan bu iktidar partisidir. Unutmayın, kimse sizin cebinize havadan para koymaz! Adamın biri şöyle demişti: Anketlerde işsizler dahi AK partiye daha fazla oy veriyor. Ben bunun anlamıyorum. Anlaşılmayacak bir şey yok. Mesele umut ile ilgili.eğer işsiz iş bulacaksa umudu yine Ak Partidedir. Türkiye nin gelecek umudu için iyi düşünün! ----------- CHP ASLINDA SOL BİR PARTİ DEĞİL! Türkiye de sol un iktidar olma şansının olmadığı herkesin malumudur. Hal böyle iken sürekli sağ merkez partiler sürekli iktidardalar. MHP nin merkeze kayma korkusu var. Çünkü merkeze kaydığı andan itibaren tabanını kaybedip, erimesi kaçınılmaz olarak görülüyor. Bu durumda iktidar alternatifi için tek aday CHP kalıyor. CHP nin iktidar olma şansı sağ merkezden uzak olduğu müddetçe sadece koalisyonlarla mümkündür. Bu günkü siyasal konjonktürde koalisyon olamayacağına göre, tek çıkış yolu sağ merkezden oy devşirmekle olabilir. Peki, bu mümkün mü? Bence mümkün! Çünkü bugünkü CHP seçmeni sosyal demokrasiden ziyade Kemalist düşüncenin temsilcisidir. Yani gerçekte sol u temsil eden bir siyasal parti değil. Muhafazakar kesim sağ tarafta durunca onun karşıtı olarak Sol da duran ama Sol ile alakası olmayan bir partidir. Yani Sol etiketli ama sol ile alakası olmayan tabela partisidir! CHP nereye giderse kitlesi de o tabelanın peşinden gider. CHP li seçmen muhalefet yorgunudur. Artık iktidar olmak istiyorlar ve bu uğurda partinin şerit değiştirmesinden de rahatsız olmayacaklardır. Şöyle düşünün: İkinci bir Recep Tayyip Erdoğan ın CHP nin başında olduğunu bir düşünün! Geçmişten gelen ve halkın üzerinde derin negatif izler bırakan CHP nin iktidar adayı olmak için geçmişin derin izlerini silmesi elbette ki kolay olmayacaktır. Ama başka iktidar yolu da yok. Bu nedenle merkeze doğru yelken açan, arkasına tabelasından dolayı %25 kemikleşmiş halk desteği olan bir CHP nin iktidar alternatifi olabilmesi mümkündür. Yani sağ olan bir CHP bence mümkündür. CHP Sağ a kaymadan iktidar olamaz! Sarıgül, Mansur Yavaş ve ardıllarının bu amaca dönük olduğunu düşünüyorum. Ancak tespit doğru ise de bu projenin hayata geçmesi oldukça güçtür. Çünkü topyekün bir imaj çalışması gerektiriyor. Mansur Yavaş ı eleştirenler şunu kendilerine sormalılar: Mansur yavaş, ne demişti: MHP CHP lileşiyor. Eğer MHP CHP lileşiyorsa aslında hangisinde siyaset yapmanın bir farkı yok demektir. Peki, MHP gerçekten CHP lileşiyor mu? Aslında her ikisinin arasında bakış açısı olarak pek bir fark yoktur. Seçmen tabanlarını korumak için siyaseten ayrı durmaya çalışsalar da, takındıkları tavırlar istem dışı da olsa birbirine çok benziyor. Aslında her ikisi de tabela partisidir. Biri Kemalizmci, diğeri de Türk milliyetçiliğini Turanizm boyutunda kendi tekellerine almışlar.
30 OCAK 2014 GÜNDEM HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 07