NİSAN 2015 ENERJİ 2023 hedefi %30 yenilenebilir enerji Enerji Bakanı TANER YILDIZ: Türkiye nin Konum avantajı nı kullanması gerekiyor 1
Kimse kuleye manzarası için çıkmaz Sentetik yağlarımız, rüzgar türbinlerinin sorunsuz çalışmasına yardımcı olarak güvenlik ve üretkenliği artırır, çevrenin daha iyi korunmasını sağlar. Güvenlik için Üretkenliği Artırıyoruz Daha uzun yağ değişim aralıkları ve aşınmaya karşı yüksek koruma sayesinde bakım işlemlerini ve bunlarla ilgili güvenlik risklerini azaltmaya yardımcı olur. Çevre için Üretkenliği Artırıyoruz* Yağ ömrünün ve yağ değişim aralıklarının uzun olması bertaraf edilecek atık yağ miktarını azaltarak çevreyi korumaya destek olur. Enerji üretimi için Üretkenliği Artırıyoruz Bakım ve onarım için duruşların en aza indirilmesi türbinin iş başında kalma süresini en yüksek düzeye çıkararak üretkenliği artırmaya yardımcı olur. *Belirli Mobil markalı yağlayıcıların çevreye etkiyi en aza indirmeye yardımcı olabilecek yararlarını öğrenmek için mobilindustrial.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. Elde edilecek yararlar seçilen ürüne, çalışma koşullarına ve uygulamalara göre farklılık gösterebilir. www.mobilindustrial.com.tr
ENERJİ İçindekiler Editörden 2023 HEDEFİ %30 yenilenebilir enerji 6 Lİ-DER 8 6 bin başvuru geldi TÜREB 8 2023 için yıllık hedef 1800mw Yılda 75 milyar dolarlık enerji tüketen Türkiye, ihtiyacının yaklaşık yüzde 70 ini ithalat yoluyla karşılıyor. Talep, her geçen yıl katlanarak artarken, enerji bağımsızlığını hedefleyen alternatif çözümler, siyasi ve kanuni düzlemde uygulamaya alınıyor. Türkiye Cumhuriyeti nin 100. yılında, öngörülen muasır medeniyetler seviyesi ne erişilebilmesi için pek çok alanda devreye alınan Vizyon 2023 ün kritik odaklarından biri de enerji. Refah toplumuna giden yolda; mevcut kurulu gücün 120.000 MW a çıkarılması ve yenilenebilir enerji payının da yüzde 30 seviyesine yükseltilmesi büyük önem arz ediyor. Sektör uzmanları ise başarıyı tükenmeyen kaynaklara olan yatırımın, doğal kaynaklar ve nükleer enerjiyle desteklenmesi şeklinde formülize ediyor. Tırmanışa geçen enerji arzını yerli kaynaklardan karşılamak için konuyu tüm boyutlarıyla ele alan Türkiye nin girişimleri, bununla da sınırlı kalmıyor. Jeopolitik konumunu ustalıkla değerlendiren ülkemiz; paydaşı olduğu TANAP ile bölgede vanayı tutan el olma hedefinde önemli bir adım attı. Gündemde olan diğer projelerle birlikte Türkiye, tam anlamıyla bir enerji merkezine dönüşecek. 2023 yılında ise küresel anlamda söz sahibi, çok daha prestijli ve çok daha stratejik bir konuma ulaşacak. ETD 10 Şeffaflık, denetim, öngörülebilirlik PETDER 10 Müdahale değil işbirliği ENERJİ BAKANI TANER YILDIZ 12 Türkiye nin konum avantajı nı kullanması gerekiyor RWE 14 Liberal yapı, yeni yatırımların önünü açacak ExxonMobİl 15 Dünya enerji haritası yeniden şekillenecek EMEK BORU 15 Türkiye Tanap ile enerji dağıtım merkezi olacak ÇALIK ENERJİ 16 Müteahhitlik geliri 1 milyar doları aştı ÖZGÜL HOLDİNG 17 Türkiye siz bir enerji trafiği düşünülemez GLOBAL TOWER 17 Global Tower, enerjiyi yükseltiyor GÜRMAT ENERJİ 18 Jeotermal yatırımlarla zirveyi koruyacak ENERJİ BAKANI TANER YILDIZ 18 Diş politikanın en güçlü aktörü: Enerjİ ENERJİ EKİ FORBES DERGİSİ NİN ÜCRETSİZ EKİDİR. 4
ENERJİ 2023 HEDEFİ %30 yenilenebilir enerji Cumhuriyetin 100. yaşının kutlanacağı 2023 yılına yönelik ulusal vizyon, Türkiye için enerji anlamında kapsamlı hedefler içeriyor. Vizyon doğrultusunda mevcut kurulu gücün 120.000 MW a çıkarılması, yenilenebilir enerji kaynakları payının yüzde 30 düzeyine yükseltilmesi ve doğal gaz payının da yüzde 30 a düşürülmesi planlanıyor. Ekonomisi her geçen gün daha da büyüyen Türkiye, artan enerji ihtiyacını yerli kaynaklardan karşılamak için peş peşe atılımlar gerçekleştiriyor. Bir yandan yenilenebilir enerji alternatiflerine ağırlık verilirken, diğer yandan 2023 yılına kadar iki aktif nükleer santralin ve toplam kurulu gücü 18.000 MW ı bulan yerli kömüre dayalı termik santrallerin hayata geçirilmesi hedefleniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nın verilerine göre öncelik, 2023 yılına kadar elektriğin en az yüzde 30 luk diliminin yenilenebilir kaynaklardan sağlanabilmesi. Bu bağlamda, halihazırda 2.680 MW olan rüzgâr enerjisi kurulu güç kapasitesinin 20.000 MW a yükseltilmesi, 600 MW ekonomik potansiyele sahip olan ancak halen 311 MW kurulu güç seviyesinde bulunan jeotermal enerjinin de tam kapasiteye eriştirilmesi gerekiyor. Sektör uzmanlarının görüşleri, Bakanlık ın girişimlerini doğrular nitelikte. Zira doğalgaz, petrol, nükleer enerji gibi kaynaklara sahip olmamasına rağmen dünyanın 16. büyük ekonomisi olan Türkiye; artan enerji talebinin ortalama yüzde 70 ini ithalat yoluyla karşılıyor. Enerjide bağımsızlık noktasına erişilebilmesi için de 120 >> 6
ENERJİ >> milyar dolarlık bir projelendirmeye ihtiyaç duyuluyor. Ancak bu idealin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesi için atılması gereken büyük adımlar söz konusu. Bunlardan biri, yatırımların rüzgâr ve güneş gibi tükenmeyen enerji kaynaklarına yönlendirilmesi. Çok önemli bir jeotermal kuşağın üzerinde olan Türkiye, elindeki fırsatı kullandığı takdirde 1200 ila 1800 MW değerinde elektrik üretebilecek. 2023 hedeflerinde 20.000 MW olarak saptanan rüzgâr enerjisi üretiminde, ölçüm istasyonu kurulumlarının hızlandırılması, sürece ivme kazandıracak. Yine 2023 e kadar 3.000 MW güneş enerjisi kullanımı konusuna titizlikle eğilmek; hem ülke ekonomisine hem de enerji liberalleşmesine büyük katkılar sağlayacak. Söz konusu yatırımların kömür, su gibi doğal kaynaklar ve tam kapasiteli nükleer enerji kullanımıyla desteklenmesi halinde; Türkiye yi etkin ve verimli bir gelecek bekliyor. Ayrıca, yenilenebilir enerji türlerinde uygun tarife garantileriyle desteklenen teşvik edici politikaların, ilerleyen dönemde ulusal şebeke içindeki payının artması öngörülüyor. DAHA LİBERAL BİR YAPI Türkiye, toplam kurulu gücündeki yenilenebilir kaynak payını yüzde 30 gibi önemli bir düzeye çekme çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da gerek bireysel gerek kurumsal anlamda enerji TÜREB in (Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Serdar Ataseven 2023 için yıllık hedef 1800mw Türkiye nin alanında en güçlü sivil toplum örgütlerinden TÜREB in (Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Serdar Ataseven; geçmişten günümüze rüzgâr enerjisi atılımlarını değerlendirdi. 2014 yılında gerçekleştirilen 804 MW lık rekor kapasite ile dünya genelinde ilk ona girildiğini anımsatan Mustafa Serdar Ataseven; yeni dönem yeni düzenleme vurgusunda bulundu. 2015 düzenlemelerinin sağlıklı bir şekilde hayata geçirilmesi halinde 5000 MW düzeyine erişilebileceğini ifade eden Ataseven, Rakamlar rüzgârda her geçen gün ilerlediğimizi gösterse de, 2023 yılı için konulan 20.000 MW hedefine Lisanssız Elektrik Üretimi Derneği (Lİ-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Kıroğlu 6 bin başvuru geldi Halkın elektrik üretimine katılması olarak tanımlanan lisanssız elektrik konusunda uygulanan teşvik politikalarını değerlendiren Lisanssız Elektrik Üretimi Derneği (Lİ-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Kıroğlu; Şubat sonu itibarıyla 130 un üzerinde sistemin devreye girdiğini vurguladı. Devletin bireylere, şirket ve kurumlara sadece kendi elektriğini üretme iznini değil, aynı zamanda 10 yıl süreyle tüketim fazlası elektriğini alma garantisini de verdiğini ifade eden Kıroğlu; Pazarın şu anki durumunu rakamsal olarak özetlersek, yine Şubat sonu itibarıyla 6 bini aşkın kişi, kurum ve kuruluşun lisanssız elektrik üretiminden yararlanmak üzere başvuruda ulaşmak için çok çalışmamız gerekiyor. Her yıl 1700 ila 1800 MW lık bir kapasiteyi devreye alırsak, amacımıza ulaşırız. Bu nedenle 2015 Nisan ayında alınacak başvuruların hızla sonuçlandırılması ve gelecek yıllar için de sürdürülebilir mekanizmanın oluşturulması hayati önem taşıyor dedi. Bu yılki başvurular için 1400 ün üzerinde ölçümleme istasyonu kuruldu. Bu da, yine 1400 ü aşkın projenin başvuru sürecine adım atması anlamına geliyor. TEİAŞ ın açıkladığı kapasitenin 3.000 MW olması nedeniyle, kıyasıya bir rekabet yaşanacağı öngörülüyor. bulunduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca süreç kapsamında üç bine yakın trafo bağlanabilirliği ilk onayı ve çağrı mektubu alındı. Enerji Bakanlığı na da proje onayı için ortalama 1600 başvuru oldu açıklamasında bulundu. Rüzgârdan güneşe pek çok farklı elektrik üretim kaynağını kapsayan Lİ- DER; sektör paydaşları arasında sinerji oluşturarak katkı yaratıyor. Mevzuat gelişimi ve önerilerin hızlı işlem görmesi için konunun kanun ve yönetmelik ayağında aktif rol oynayan Lİ-DER, düzenlediği Şehir Etkinlikleri ile sektörel fırsatları anlatıyor. verimliliğinin sağlanabilmesi için yasal platformda büyük girişimlerde bulunuyor. Öte yandan geçtiğimiz on yıl içinde kaydedilen ekonomik büyümeyle birlikte, dünyanın en hızlı gelişen enerji piyasalarından biri konumuna yükselen Türkiye nin, enerji borsasıyla birlikte çok daha liberal ve şeffaf bir yapıya bürüneceği kaydediliyor. Yayınlanan son raporlarda istikrarla büyüyen ülke, doğalgaz dahil olmak üzere sektörün her kolundan önemli yatırımlara ev sahipliği yapıyor ortak görüşünün paylaşılması, Türkiye nin ne kadar doğru bir yol haritası izlediğini bir kez daha ortaya koyuyor. TÜRKİYE ULUSLARARASI ENERJİ MERKEZİNE DÖNÜŞÜYOR Türkiye nin bahsedilen önemli yatırımlara ev sahipliği yapmasında hem jeopolitik konumunun hem de öngörülü devlet politikalarının etkisi büyük. Üretici bölgelerden arz sağlayan önemli bir ticaret merkezine dönüşme yolunda ciddi adımlar atan Türkiye, son olarak Azerbaycan ile geliştirilen TANAP ile gündeme geldi. TANAP sayesinde 2018 yılı itibarıyla ülkeye 6 milyar metreküp Azeri gazı girecek ve yine yıllık 10 milyar metreküp gaz, Avrupa ya transit olarak taşınacak. Karadeniz den gelen borunun Bulgaristan yerine Türkiye den geçmesi halindeyse, 63 milyar metreküplük doğalgaz dağıtımı gerçekleştirilecek. Tüm bu gelişmeler; Türkiye nin uluslararası enerji piyasalarında söz sahibi bir pozisyona ulaşmasını sağlayacak. >> 8
ENERJİ Enerji Ticareti Derneği (ETD) Koordinatörü Selman Gezer Şeffaflık, denetim, öngörülebilirlik Liberalleşmiş bir enerji piyasasının, kendi risklerini yönetebilen ve çok daha sağlam temellere sahip olan bir formata bürüneceğini söyleyen Enerji Ticareti Derneği (ETD) Koordinatörü Selman Gezer; şeffaflık, denetim ve öngörülebilirlik mesajı verdi. Türkiye nin enerji gereksinimini karşılayacak yatırımları sürekli kılmak istiyorsak ve bunu hazine kaynaklı alım garantisi olmadan gerçekleştirmek hedefindeysek; uzun vadeli güvenilir fiyatlara bugün ihtiyacımız olduğu ortadadır diyen Selman Gezer; açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: Başta doğalgaz olmak üzere enerji bağımlılığımız, bizi kırılgan bir pozisyona soktu. Dolayısıyla önceliğimizi, kaynak çeşitlendirmesine vermemiz gerekiyor. Buna paralel olarak doğalgaz depolama, doğalgaz ve elektrik iletim altyapılarımızı geliştirme çalışmalarına da hız vermeliyiz. İleriye dönük bir diğer önemli strateji ise enerji verimliliği- ni güçlü politikalarla desteklemek olmalıdır. Olası bir darboğaza düşmemenin en akılcı ve çevreci yolu; enerji verimliliğini desteklemekten geçer. ETD nin paylaştığı veriler; Türkiye nin kuzeyinde, doğusunda ve güneyinde hem alım hem de satım anlamında büyük bir enerji ticareti potansiyeli bulunduğuna işaret ediyor. Ayrıca Türkiye; doğru pazar modeline ve doğru konuma sahip olması itibarıyla, bu ülkeler ve Avrupa arasında bir enerji koridoru vazifesi üstlenecek kapasitede olmasıyla dikkat çekiyor. >> Öte yandan TANAP, Avrupa nın enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi bakımından da küresel bir değer taşıyor. Son derece yüksek bir ticari potansiyele sahip olan projenin, tüm paydaşları tarafından sevilmesi ve benimsenmesi de; yatırımın başarı hikayesi olan bir formata bürünmesini sağlıyor. 51 MİLYAR METREKÜP TÜKETİM BEKLENTİSİ Uluslararası analistlerin buluştuğu bir diğer ortak payda ise, doğalgazın halen yatırımcının göz bebeği olduğu görüşü. Türkiye, doğalgaz bağımlılığını 2023 e kadar yüzde 30 un altına çekmeyi ve depolama kapasitesini de 5 milyar metreküp seviyesine çıkarmayı hedeflese de, hem santrallerinin daha hızlı devreye girebilmesi hem de yatırımın geri dönüşünün etkinliği anlamında doğalgaz, halen büyük rağbet görüyor. 2015 yılında doğalgaz tüketiminin yaklaşık 51 milyar metreküpe çıkması bekleniyor. Öte yandan ülke içinde ana yük kaynağı statüsünde bulunan kömür, toplam kurulu gücün yüzde 24 üne denk geliyor. Yüzde 16.6 lık dilim başta linyit olmak üzere yerli kömürden, kalan yüzde 7.7 lik kısım ise ithal kömürden oluşuyor. Ancak ithal kömürün ısıl değerinin daha yüksek ve salınım açısından çevre performansının da daha yeşil olması nedeniyle, ithal kömür pazarının genişlemesi öngörülüyor. n Petrol Sanayi Derneği (PETDER) Genel Sekreteri Niyazi İlter Müdahale değil işbirliği Petrol Sanayi Derneği (PETDER) Genel Sekreteri Niyazi İlter in aktardığı bilgilere göre, bir yıl içinde ikinci kez uygulamaya konulan tavan fiyat kararı, akaryakıt sektörü için risk teşkil ediyor. 120 milyar TL lik büyüklüğe ulaşan sektöre yapılan müdahale hakkında 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu na ve serbest piyasa işleyişine uygun değil yorumunu getiren İlter; Karar sadece marjları değil, aynı zamanda dağıtıcılar ve bayiler arasındaki marj dağılım yüzdesini de belirliyor. Durumun, bayiler ve dağıtıcılar arasında özel hukuk yükümlerine göre yapılan mevcut sözleşmeleri hem mali hem de kanuni açıdan olumsuz etkileyeceği ortadadır dedi. Konunun iç ve dış piyasalarda, başta enerji olmak üzere, tüm sektörlere yönelik serbest piyasa güvenini sarstığını ifade eden İlter, şöyle devam etti: Petrol Piyasası Kanunu nun yürürlüğe girmesiyle petrol piyasasına çok büyük yatırımlar yapılmış, istihdam sağlanmış ve bunun sonunda rekabette, kalitede ve hizmet çeşitliliğinde çok iyi noktalara ulaşılmıştı. Ancak bu gibi müdahaleler, negatif sonuçlar doğurur. Tüketici ve sektör lehine kalıcı bir fayda, ancak akaryakıt üzerindeki vergilerin azaltılmasıyla mümkündür. Bu noktada EPDK ve akaryakıt sektörü, işbirliği içinde çalışmalıdır. 20 Şubat 2015 te Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren karar uyarınca Türkiye de piyasaya sunulan benzin ve motorin türü ürünlerin satış fiyatlarında iki ay süreli tavan fiyat uygulamasına geçilmişti. 10
ENERJİ Türkiye nin konum avantajı nı kullanması gerekiyor Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız; 2035 yılına kadar yaklaşık yüzde 35 artması beklenen dünya enerji tüketiminin büyük bir bölümünün, bölgemizden karşılanacağını öngördü. Enerji ithalatçısı ülkelerin, politikalarını da enerji üzerinden yönlendirdiklerini vurgulayan Bakan Yıldız; Biz de politikalarımızı, coğrafi konum farkındalığımızdan yola çıkarak belirliyoruz mesajını verdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız lı bir bütün halinde ticaret yapılabilmesi adına ciddi bir diploması trafiği yürütülüyor. Günümüzde çok büyük yatırımlar gerektiren enerji konusunun, en önemli ticari faaliyet alanlarından biri olduğunu ifade eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız; kolay erişilebilen kaynakların tükenmesinin, bu kaynaklar üzerindeki rekabeti arttırdığını vurguladı. Enerji arz güvenliğinin sağlanması bakımından dışa bağımlı bir ülke olarak, daha ucuz ve sürdürülebilir kaynaklar bulmanın şart olduğunu belirten Bakan Yıldız; Enerji, büyüme ve çevre olarak adlandırabileceğimiz bu üçgenin tam ortasında yer alan Türkiye de, sürekli bir GS- YH büyümesi yaşanıyor. Bu ivmeye paralel olarak enerji gereksinimleri de artıyor. Biz, enerjide yüzde 72 oranında dışa bağımlı bir ülkeyiz ve kendi enerjimizi bu bağımlılığı azaltmak için harcıyoruz. Özünde, Bakanlık olarak tüm hedef ve icraatlarımızın alt metni, ithalat oranını 12 düşürme esasına odaklıdır dedi. Bakan Taner Yıldız ın analizine göre Türkiye, coğrafi ve jeopolitik konumu itibarıyla Orta Doğu ve Orta Asya üretiminin dünya pazarlarına ulaşmasında hem bir köprü hem de bir terminal özelliği taşıyor. Dünya petrol rezervlerinin yüzde 53 ü ve doğalgaz rezervlerinin yüzde 71 i, Türkiye yi çevreleyen Hazar Havzası nda, Orta Doğu da ve Rusya Federasyonu nda bulunuyor. Keza, Orta Asya daki rezervler, global enerji talebinin karşılanmasında önemli bir alternatif kaynak oluşturuyor. Bu avantajdan yararlanmak için akılcı bir strateji belirleyen Türkiye de, doğu batı ve kuzey güney enerji koridorlarını hızla hayata geçiriyor. Artan hidrokarbon gereksinimini karşılama hedefi doğrultusunda bölgedeki zengin rezervlerin Türkiye ye, Türkiye üzerinden de Avrupa ya ulaştırılmasını sağlayacak projelere odaklanılırken; Irak la karşılık- Gayretler sonuç verdi Türkiye nin göstermiş olduğu bu diplomatik çabalar, ilk meyvelerini 2014 yılı sonunda verdi. Kasım ayında Irak ın kuzeyi ve merkezi hükümetin mutabakata varması neticesinde, SOMO petrolü Ceyhan üzerinden uluslararası piyasaya yeniden sevk edilmeye başlandı. Konuyla ilgili görüş bildiren Bakan Taner Yıldız, Türkiye nin üretici bölgelerden arz sağlayan önemli bir enerji ticareti merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini bildirdi. Azerbaycan ile geliştirilen TANAP Projesi kapsamında BOTAŞ ın payının yüzde 30, TPAO nun Şahdeniz sahası payının ise yüzde 19 a yükseldiğini ifade eden Yıldız; 2018 itibarıyla ülkemize yılda 6 milyar metreküp Azeri gazı girecek. Yıllık 10 milyar metreküp Azeri gazı da yine Türkiye üzerinden Avrupa ya transit taşınacak dedi. Öte yandan Bakan Taner Yıldız, Rusya dan Türkiye ye geçmesi planlanan yeni boru hattı projesi hakkında da bilgi verdi. Trakya da bir hub, yani geçiş merkezi oluşturulması için çalışmaların başladığını belirten Bakan; Karadeniz den gelen borunun Bulgaristan yerine Türkiye den geçmesi halinde 63 milyar metreküplük doğalgaz dağıtımı söz konusu olacak. Ben, bu büyük proje ve finansmanın gerçekleştirilebileceğine inananlardanım. Belki 2019, belki 2020 tarihine kadar inşaat ve diğer konular irdelenecek. Şimdilik inceleme ve değerlendirme safhasındayız açıklamasını getirdi. >>
ENERJİ >> Petrolde gözlemlenen yüksek fiyatların tüketiciyi, düşük fiyatların ise üreticiyi tehdit ettiğine dikkat çeken Bakan Yıldız; tutarlı ve sürdürülebilir politikaların çok daha değerli ve önemli olduğunu vurgulayarak; Ekonomideki yavaşlama ve artan arz, petroldeki düşüşün nedenleri arasındadır. Aşağı çekilen büyüme beklentileri, tüketim beklentilerini de azaltıyor. Dolardaki güçlenme ise, yavaşlayan küresel ekonomiden kaynaklanmaktadır. Ayrıca geçtiğimiz yaz döneminde, küresel ham petrol üretiminde birçok aksama yaşandı ve bundan dolayı petrol fiyatları daha da düştü. Söz konusu durum, doğal gaz olarak petrol ihraç eden ve ekonomisi büyük ölçüde petrol ile doğalgaza dayalı ülkeler için önemli bir handikap oluşturuyor değerlendirmesinde bulundu. Elektrikte hamleler, hedefleri destekliyor Ancak bu gelişmeler, Türkiye gibi ithalatçı ülkeler için olumlu bir etki yaratıyor. Bakan Taner Yıldız ın paylaştığı verilere göre önceki yıl Haziran ayında benzinin litresi 5.12 TL, motorinin litresi ise 4.48 TL den alıcı bulurken; bu fiyatlar şu anda benzinde litre başına 4.11 TL, motorinde ise 3.57 TL seviyesine geriledi. Yani vatandaş, 55 litrelik bir depoyu benzinde 55.5 TL, motorinde de 50 TL daha ucuza doldurabiliyor. Ayrıca düşen petrol fiyatları, enflasyon oranını da aşağı çekerek, ekonomiye önemli katkılar sunuyor. Küresel ekonomik krize, bölgesel istikrarsızlıklara ve yaklaşan seçim gündemine rağmen enerji yatırımları, istikrarını koruyor. Bir yılda 5800 MW gücünde 203 adet santralin devreye alınması, bu bağlamda 17 milyar liralık yatırımın hayata geçirilmesi ve kurulu gücün de 69.682 MW a ulaşması; Türkiye nin iddiasını ortaya koyuyor. Bu yeni kurulu gücün 2382 MW ının yenilenebilir kaynaklardan oluşması ise özellikle dikkat çekiyor. Konuyla ilgili karşılaştırmalı verileri yorumlayan Bakan Taner Yıldız; elektrik üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 4.3 artarak 238.1 milyar kilovatsaate, elektrik tüketiminin ise yüzde 3.7 artarak 253.3 milyar kilovatsaate çıktığını hatırlattı. Özel sektörün elektrik üretimindeki payı yüzde 72 ye, kurulu güçte ise yüzde 68 e ulaştı mesajını veren Yıldız; şöyle devam etti: 2014 yılında aralarında Kemerköy, Yeniköy, Yatağan ve Çatalağzı nın da bulunduğu toplam 1984 MW kurulu güce sahip santraller, 4 milyar 122 milyon dolar bedelle özelleşti. Tunçbilek ve Orhaneli termik santrallerinin de dahil olduğu toplam 580 MW lık santrallerin ihalesi ise tamamlandı ve devir süreci başladı. Şu anda 990 MW lık Soma B Termik Santrali nin ihale süreci devam ediyor. Büyük hidroelektrik santralleri haricindeki özelleşme süreci, 2015 yılında da devam edecek. 2014, Türkiye için alternatif enerji anlamında da verimli bir yıl oldu. En fazla rüzgâr gücünün devreye alındığı dönem olarak tanımlanan süreç zarfında, 850 milyon dolar daha az doğalgaz ithal edildi. ABD ile rüzgâr enerjisinde işbirliğine dair mutabakat zaptı imzalandı. İlk defa lisanssız elektrik üretimi ve güneş enerjisi üretimi yapıldı; bu üretim grupları kurulu güç içindeki yerini aldı. Diğer yandan ülke çapında doğalgaz tüketimi yükselişe geçti. Türkiye nin 2014 doğalgaz tüketiminin 48 milyar metreküpe çıktığını ve 2015 te de 51 milyar metreküpe ulaşmasının beklendiğini söyleyen Bakan Taner Yıldız; açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: Doğalgaz hattı götürdüğümüz il sayısını, 2015 itibarıyla 74 ten 78 e yükseltmek istiyoruz. Böylece 2016 da, doğalgaz iletim hattı olmayan şehir kalmayacak. Ayrıca Dünya Bankası ile BOTAŞ Tuz Gölü Doğalgaz Depolama Tesisi Projesi ne istinaden 400 milyon dolarlık bir kredi anlaşması imzaladık. Yıllık 1 milyar metreküp kapasiteli Tuz Gölü Yeraltı Depolama Projesi nin birinci faz inşaatı 2017 yılında, ikinci faz inşaatı ise 2019 tarihinde tamamlanarak devreye alınacak. BOTAŞ Marmara Ereğlisi LNG Terminali Projesi inşaatına da 2015 te başlanacak ve 2019 yılında tamamlanacak. n Liberal yapı, yeni yatırımların önünü açacak Avrupa nın önde gelen ilk beş elektrik ve gaz şirketinden biri olan RWE, 54 milyar euro cirosu ve 60 bini aşkın çalışanı ile enerji tedariği zincirinin hemen hemen tüm halkalarında faaliyet gösteriyor. Konvansiyonel ve yenilenebilir enerjiye dayalı elektrik santrallerinin inşaatı ile işletmesinde özel bir bilgi birikimine sahip olan firma, Türkiye de gerçekleştirdiği Denizli Doğalgaz Kombine Çevrim Elektrik Santrali yatırımıyla dikkatleri üzerine çekiyor. RWE nin Türkiye deki ilk büyük yatırımı olma özelliğini taşıyan Denizli Doğalgaz Kombine Çevrim Elektrik Santrali, yüzde 70 RWE yüzde 30 Turcas Petrol iş ortaklığıyla, yaklaşık 500 milyon euro karşılığında hayata geçirildi. 775 MW net üretim kapasitesine sahip olan son teknoloji ürünü santral, yüzde 56 nın üzerinde bir verimle çalışıyor. Toplam elektrik üretimine yüzde 2 katkı sağlayan işletme, üretimde 3,5 milyon meskenin elektrik ihtiyacını karşılayabilme özelliğiyle fark yaratıyor. RWE Türkiye Ülke Başkanı Markus Enke nin vermiş olduğu bilgilere göre, Deniz- li Doğalgaz Kombine Çevrim Elektrik Santrali ni farklı kılan özelliklerden biri de, çevre dostu olması. Ayrıca santral, inşaatından bu yana geçen ve faaliyet süresini de kapsayan 5 milyon çalışma saati boyunca tek bir iş kazası bile yaşanmamış olmasıyla örnek teşkil ediyor. Türkiye de serbest elektrik ve gaz piyasalarının kurulmasının büyük önem arz ettiğini belirten Markus Enke, Enerji borsasının kurulması ve Türkiye deki arz güvenliğinin sağlanması, sektörel yatırımları, özellikle de yabancı sermaye girişini arttıracaktır yorumunda bulundu. Tüketicilere istediği şirketten elektrik alabilme imkanı sunan serbest tüketici uygulaması limitinin sıfırlanmasıyla, daha sağlıklı bir rekabet piyasasına kavuşulacağını belirten Enke; Türk elektrik piyasasında tam serbestlik için doğalgaz piyasasının da liberalleşmesi gerekiyor. Zira bugün Türkiye de, elektriğin önemli bir kısmı doğalgazdan üretiliyor. Ayrıca, enerji servis tedarikçisi ve satış firması olarak doğalgaz müşterileri için de benzer tedarikçi seçim imkanı yaratılmasının son derece faydalı olacağı RWE Türkiye Ülke Başkanı Markus Enke kanaatindeyiz dedi. Firma olarak yatırım kararlarını nasıl hayata geçirdiklerini de aktaran Enke; açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: Biz, yatırım kararlarımızı alırken pazardaki tüm gelişmeleri dikkatle gözlemliyoruz. Ürettiğimiz elektriği şeffaf ve rekabete dayalı bir enerji piyasasında satabiliyor olmamız büyük önem arz ediyor. Ancak Türkiye de liberalleşme sürecini tamamlamış bir enerji piyasasından bahsetmek, henüz mümkün değil. Hükümetin bu konuda yürüttüğü çok önemli çalışmalar var. Biz de özel sektör temsilcileri olarak bu süreci destekliyoruz. 14
Dünya enerji haritası yeniden şekillenecek İnsanlık tarihinde ilk kez, orta sınıf dünya nüfusunun yarısından fazlasına erişmek üzere. 2030 yılında 5 milyar insanın orta sınıf mensubu olması bekleniyor. Çin ve Hindistan la birlikte; Türkiye, Brezilya, Meksika ve Mısır gibi büyüyen pazarlar, bu tarihi rekorun kırılmasında başı çeken ülkeler. ExxonMobil Türkiye İcra Kurulu Başkanı Michel Gouzerh in yorumuna göre önümüzdeki 25 yıl içinde küresel enerji talebi yüzde 35 artacak. Ancak enerji verimliliğine ilişkin önlem ve uygulamaların hayata geçirilmemesi halinde, talebin yüzde 140 lara varması riski söz konusu. Brookings Enstitüsü nün araştırmalarına göre 2010 da 2 milyarlık bir nüfusu kapsayan orta sınıf 2030 da beş milyar kişiyi bulacak diyen Michel Gouzerh; insanlık tarihinin en önemli dönemeçlerinden birinde durulduğuna dikkat çekti. Öngörülen yükselişin sadece gelir artışı anlamına gelmediğini belirten Gouzerh; Alım gücüyle beraber şehirleşme, altyapı ve elektrik ihtiyacı öyle büyük bir artış gösterecek ki bu açılım, olağanüstü bir enerji gereksinimini de beraberinde getirecek. Yaşam standartlarında bugüne dek görmediğimiz bir kitlesel artışa şahit olacağız. Gıdaya, seyahate, elektriğe, konuta, okula, hastanelere olan talep hızla tırmanacak. Ardı arkası gelmeyecek bu yeni beklentileri karşılamak için de iş dünyasında, yoğun bir enerji ihtiyacı doğacak. Başka bir deyişle, insanlığın enerjiye olan iştahı, hiç olmadığı kadar artacak dedi. ExxonMobil olarak kısa bir süre önce, 2015 Enerji Öngörüsü: 2040 a Bakış adlı küresel enerji raporunu ENERJİ ExxonMobil Türkiye İcra Kurulu Başkanı Michel Gouzerh yayınladıklarını anımsatan Türkiye İcra Kurulu Başkanı Michel Gouzerh, şöyle devam etti: Araştırmamıza göre 2040 yılına kadar küresel enerji talebinde yüzde 35 lik bir artış olacak. Ancak bu süreçte gerekli verimlilik önlem ve uygulamaları hayata geçirilmezse söz konusu artış yüzde 140 ları bulacak. Çin ve Hindistan la birlikte Türkiye, Brezilya, Meksika, Mısır, Güney Afrika, İran, Nijerya, Tayland ve Endonezya, bu tarihi büyümenin ateşleyicileri olarak karşımıza çıkıyor. Burada gözden kaçırılmaması gereken nokta, 2040 yılının uzak gelecek olmaması. Önümüzde sadece 25 yıllık bir zaman dilimi var. Dolayısıyla hem iş dünyasının hem de nihai tüketicinin enerji verimliliği konseptini tam anlamıyla içselleştirmesi ve yaşam standartlarıyla harmanlaması şart. Öte yandan artan enerji talebi, dünya enerji ticaretinde de net değişimlere yol açacak. Karbon bazlı yakıtların, küresel enerji ihtiyacının üçte ikisini karşılamaya devam edeceğini öngörüyoruz. Ancak düşük karbon yakıtlara doğru eğilimin artması, bu doğrultuda yaşanacak verimlilik edinimleriyle birlikte enerji tüketimine bağlı karbondioksit salınımını düşürecek. Rüzgâr, güneş ve biyoyakıt ise en hızlı büyüyen segmentler olacak. Bu bağlamda, 2040 a kadar yıllık ortalama yüzde 6 lık bir artış öngörüyoruz. 2040 yılında yenilenebilir enerji kaynakları küresel talebin yüzde 15 ini karşılayacak. Nükleer enerji ise iki kat büyüyecek. Michel Gouzerh in aktardığı veriler ve yorumlar, petrol ve diğer likitlerin ticaretinde kritik değişimler yaşanacağına işaret ediyor. Araştırmalara göre 2020 yılına kadar Kuzey Amerika, net ihracatçı konumuna geçecek. Bu durum, Asya Pasifik le ticaret akışında yeni fırsatlar doğuracak. Beklentiler, Asya Pasifik bölgesinin net ithalatının 2040 a kadar yüzde 80 ler oranına ulaşacağı yönünde. Afrika nın yerel ihtiyacının mevcudun iki katına çıkması ise, ihracatı düşürecek. Latin Amerika da arz, talebi geçecek. Bu eğilimde bölgenin derin su ve konvansiyonel olmayan likit enerji kaynaklarında yakaladığı ivmenin etkisi büyük olacak. Türkiye Tanap ile enerji dağıtım merkezi olacak Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi nin (TANAP) Türkiye yi, Balkan ve Avrupa ülkelerine enerji aktaran bir coğrafyaya dönüştüreceğini vurgulayan Emek Boru A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Ceceli, Diğer yüklenicilerle birlikte kendimizi, Çelik Boru Milli Takımı olarak görüyoruz. Ülkemiz için referans olan bu proje kapsamında, yüksek kaliteye ve özelliklere sahip yaklaşık 1 milyon ton boru üreteceğiz dedi. Mali büyüklüğü 125 milyon dolar olan sözleşmeye 2014 yılı Ekim ayında imza atan Emek A.Ş., toplam 1850 km uzunluğundaki doğalgaz boru hattının yaklaşık 360 km lik kısmını üretecek. Spiral kaynaklı çelik boru imalatıyla adını duyuran köklü firma; 24 ay içinde 115 bin tonu aşkın üretim gerçekleştirecek. TANAP ın Türkiye yi enerji dağıtım merkezi konumuna yükselteceği yorumunu getiren Ceceli, Sadece TANAP değil, şu sıralar gündemde olan İran Doğalgaz Boru Hattı Projesi, Irak Petrol ve Doğalgaz Projeleri ile Türk Akımı Projesi de ülkemize büyük yarar sağlayacak açıklamasında bulundu. Bu yararın mali fayda yaratmanın ötesine geçtiğini, söz konusu projelerin Türkiye ye stratejik anlamda büyük değer ve üstünlük kazandıracağını vurgulayan Şerafettin Ceceli, Türkiye, doğalgaz ve petrol kaynağına sahip değil. Ancak bu projeler sayesinde bu enerjilerin ticaretinde söz sahibi olacağız. TANAP, yüklenici firmaların tamamının Türk olması itibarıyla bizim için milli bir projedir. Yakın gelecekte de hem Avrupa hem de Afrika da proje bazında rekabet gücümüz artacaktır mesajını verdi. TANAP ile Şah Deniz 2 Gaz Sahası nda ve Hazar Denizi nin güneyindeki diğer alanlarda üretilen doğalgazın önce Türkiye ye, ardından da Avrupa ya taşınması amaçlanıyor. Ayrıca TANAP ın, Güney Kafkasya Boru Hattı (SCP) ve Trans - Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile birleşerek Güney Doğalgaz Koridoru nu oluşturması planlanıyor. Şerafettin Ceceli nin aktardığı bilgilere göre 2015 yılı- Emek Boru A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Ceceli nın ikinci çeyreğinde başlayacak çalışmalar, 2019 un ikinci çeyreğine kadar sürecek. Türkiye nin en doğusundan Eskişehir e kadar 56 inçlik borular döşenirken, Eskişehir den ülkenin batıdaki çıkış noktasına dek 48 inçlik borular kullanılacak. Akabinde, ilk gaz akışı sağlanacak. Proje kapsamında 1 milyon 200 bin ton civarında ana hat borusu, çok sayıda kompresör, ölçüm istasyonu, vana istasyonu ve Türkiye deki ulusal gaz şebekesini beslemek amacıyla 2 adet gaz çıkış istasyonu kullanılacak. 15
ENERJİ Dinamik yapısıyla her yıl yeni santraller inşa ediyor Orta Doğu dan Orta Asya ya, Balkanlar dan Afrika ya kadar dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren Çalık Enerji çıtayı yüksek tutuyor. 5 yıl içinde küresel enerji piyasasında daha fazla söz sahibi olmayı hedefleyen firmanın yol haritası enerji üretim dağıtım, petrol arama, rafineri ve boru hatları gibi alanlarda büyümeye odaklı. Üstlendiği müteahhitlik hizmetleri ve yatırım projeleriyle Türkiye nin lider firması Çalık Enerji, başarılarla dolu bir yılı geride bıraktı. Bu başarılardan biri 2014 yılında Irak Elektrik Bakanlığı na teslim edilen 1.250 MW lık Al Khairat Elektrik Santrali Projesi nin Engineering News Record Endüstriyel Alanda Dünyanın En İyi Projesi ünvanı ile taçlandırılmasıdır. Kilometre taşı niteliğindeki gelişmeleri değerlendiren Çalık Enerji Satınalma ve Lojistik Direktörü Dr. Orhan Orhon, farklı coğrafyalara yayılan bu parlak projeler hakkında bilgi verdi. Türkmenistan, Gürcistan, Irak ve Libya da kaydedilen ilerlemeler ışığında; 2014 yılı müteahhitlik hizmetlerinden elde edilen gelirin 1 milyar doları aştığını ifade eden Orhon; Sürdürülebilir bir gelecek için iş fırsatlarını çok iyi değerlendirmeliyiz mesajını verdi. Bir yandan yeni imkanları yakın takibe aldıklarını, diğer yandan da rekabetçi avantajları geliştirmeye odaklandıklarını söyleyen Dr. Orhan Orhon, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: Biz, devam ettiğimiz projeleri layıkıyla tamamlamayı bir görev kabul ediyor ve memnuniyeti en üst seviyede tutabilmek adına üstlendiğimiz sorumlulukları, taahhüt ettiğimiz teslim tarihlerinden önce yerine getirmek için çalışıyoruz. Yalın ve etkin olan organizasyon yapımız, kaliteli hizmet anlayışımız ile enerji sektöründeki başarılarımızı sürdüreceğiz. Çalık Enerji Satınalma ve Lojistik Direktörü Dr. Orhan Orhon İlklerin firması 5 yıl içinde elde edilecek başarılar ile dünya enerji piyasasının en önde gelen markalarından biri haline gelmek isteyen Çalık Enerji, 2000 li yılların başından bu yana Türkmenistan da üstlendiği projelerde mühendislik, inşaat, tedarik ve lojistik yetenekleri ile büyük bir başarı yakaladı. Bu başarıların ışığında Türkmenistan da toplam 1830 MW lık 10 adet elektrik santrali ile elektrik iletim, dağıtım ve şalt tesisi projelerini hizmete sunmuş olup 5 yeni projenin de yapımına başlamıştır. Edindiği tecrübe ve bilgi birikimi ile Özbekistan ın ilk kombine çevrim elektrik santralini 2012 yılında tamamlayan Çalık Enerji, ardından da Irak ta toplam kapasitesi 2.000 MW olan iki adet basit çevrim elektrik santralini başarı ile tamamlayarak teslim etmiştir. Çalık Enerji, Libya da yapımını üstlenmiş olduğu 550 MW lık Al Khoums Elektrik Santrali Projesi ile de Afrika kıtasındaki ilk işini başarı ile sürdürmektedir. Gürcistan ın ilk kombine çevrim santrali olan 230 MW lık Gardabani Elektrik Santrali Projesi nin de yapımını üstlenen Çalık Enerji; Ayrıca 71 MW Alpana Hidroelektrik Santrali ve 153 MW Sadmeli Hidroelektrik Santrali projelerinin de anlaşmalarını geçtiğimiz yıl imzalayarak Gürcistan ın en büyük EPC müteahhidi konumuna gelmiştir. n 16
Türkiye siz bir enerji trafiği düşünülemez 15 yıldır sektörde faaliyet gösteren ve son dönemde özellikle yenilenebilir enerji segmentine odaklanan Özgül Holding; gücünü arttırıyor. Birkaç yıl önce yenilenebilir enerji anlamında kurulu gücü sadece 17,000 MW olan firma, 2014 yılını 28,000 MW ile kapatmış olmanın haklı gururunu yaşıyor. Özgül Holding in kısa zamanda elde ettiği sağlam temelli başarıları değerlendiren Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ömer Faruk Özgül; yerinde sayma lüksümüz yok yorumunda bulundu. Enerji piyasalarının her alanda geliştiğini ve başarı için kendilerini sürekli olarak yeniden konumlandırdıklarını ifade eden Özgül; Finansman yönetiminde olduğu gibi, sepet oluşturma mantığında hareket ediyor ve portföyümüze hem konvansiyonel hem de konvansiyonel olmayan kaynaklardan elektrik üretimini katıyoruz. Bu kapsamda halihazırda 3 adet 600 MW lık doğalgaz santrali projesinin ön lisanslarını ve enerji bağ- Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ömer Faruk Özgül ENERJİ lantı görüşlerini almış bulunuyoruz dedi. Enerji sektöründe Türkiye ye yönelik yoğun yabancı yatırımcı ilgisini de değerlendiren Dr. Ömer Faruk Özgül; Türkiye yönettiği enerji trafiği ile yakın zamanda dünyanın sayılı güç sahiplerinden biri olacak öngörüsünde bulundu. TAP, TANAP, Doğu Akdeniz gazı, Kuzey Irak gibi dev projeler Türkiye üzerinden geçecek. Bu, enerji trafiğini yöneteceğimiz anlamına geliyor ki bu görevi üstlenmek, en az doğal kaynağın kendisine sahip olmak kadar büyük bir zenginliktir diyen Özgül, açıklamasını Türkiyesiz bir enerji trafiği düşünülemez mesajıyla sonlandırdı. Global Tower, enerjiyi yükseltiyor 2006 yılında haberleşme sektöründeki yerini alan, yüzde 100 Turkcell iştirakı Global Tower, Türkiye nin ilk ve tek, Avrupa nın ise önde gelen sayılı kule ve altyapı operatörlerinden biri olmasıyla dikkat çekiyor. Türkiye deki hızlı büyümeyi uluslararası pazarlara da taşımak için emin adımlar attıklarını ifade eden Genel Müdür Cihan Nazmi Bıyıklı, Ukrayna da UkrTower firmasını kurduklarını ve bugün; GSM ve sabit hat operatörlerine, TV ve radyo kanallarına, kamu kurum ve kuruluşlarına, RES hizmeti veren şirketlere ve network ile telemetri servis sağlayıcılarına teknolojik altyapı konularında uluslararası ölçütlerde profesyonel hizmet sunduklarını belirtti. Müşterilerine uçtan uca teknolojik altyapı servis çözümleri, anahtar teslim kurulum ve profesyonel işletme - bakım servisleri konularında da destek sağladıklarını vurgulayan Nazmi Bıyıklı; Portföyümüzde bulunan 23 bin 500 ü aşkın altyapı servis noktasının yaklaşık 8 bini kuleli olup, diğerleri bina üstü ve bina içi sistemlerdir. Bunlara ek olarak 100 ün üzerinde mobil kulemiz mevcuttur dedi. Rüzgâr enerji santrallerinin projelendirilmesinin en önemli ve zorunlu süreçlerinden biri olan rüzgâr ölçümü konusunda, mevcut coğrafyada uçtan uca hizmet verdiklerini ve bu bağlamda; rüzgâr ölçüm direklerinin üretiminden montajına, ölçüm ekipmanlarının tedariğinden kurulumuna, işletmeden periyodik bakıma her türlü konu ve analizle birebir ilgilendiklerini ifade eden Global Tower Genel Müdürü; şöyle devam etti: Gerekli olan meteorolojik ölçüm direkleri tümüyle kendi tasarım ve üretimimiz olup MGM ve IEC standartlarında ve aynı zamanda tamamen galvaniz çeliktir. Bu konularda Türkiye nin önde gelen kurum ve şahıslarıyla çalışıyoruz. Ayrıca yılların getirdiği Turkcell Kiralama tecrübesiyle şahıs ve orman arazisi kiralama süreçlerini yürüterek, müşterilerimizin en kaliteli ve en hızlı hizmeti almasını garantiliyoruz. Kaynakların verimli kullanılması felsefesini benimseyen Global Tower ın bir diğer özelliği ise, enerji sektöründeki tüm değişim ve yenilikleri yakından takip ederek uygulamaya alması. Bu anlamda, alternatif enerji kullanımındaki gelişmeleri de yakın markaja aldıklarını ifade eden Genel Müdür Nazmi Bıyıklı; açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: Şu anda, altyapıda maliyet ve verimlilik avantajı konularında daha duyarlı hizmet verebilmek adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizimle çalışmayı tercih eden şirketlere; yorucu saha operasyonları, yüksek tutarlı kule altyapı maliyetleri, giderek artan kiralama bedelleri ve kiralama prosedürleri anlamın- Genel Müdür Cihan Nazmi Bıyıklı da üstün destek sağlıyor, yatırımcıların ilk maliyetlerini düşürerek aynı bütçeyle daha fazla ölçümün kapısını aralıyoruz. Geliştirdiğimiz yöntem ve modeller, kullanım sonunda stoklama sıkıntısının da önüne geçiyor. Çünkü bizim hedefimiz; uluslararası standartlardaki hizmet anlayışımız ile iletişimi her yere taşımaktır. 17
ENERJİ Jeotermal yatırımlarla zirveyi koruyacak Jeotermal kaynak kullanımının elektrik enerjisi üretiminde yaygınlaştırılması amacıyla kurulan ve 1999 yılından bu yana faaliyet gösteren Gürmat Enerji Üretim A.Ş., sektörel yatırımlarıyla Türkiye deki bir numaralı yerini korumayı hedefliyor. Güriş İnşaat ve Mühendislik A.Ş. tarafından; Aydın Germencik jeotermal elektrik santralini kurmak ve işletmek için kurulan firmanın, halihazırda üç adet üretim lisansı bulunuyor. İlk sırada Nisan 2009 da devreye alınan 47.4 MW lık Galip Hoca JES gelirken, bu yatırımı 162. 3 MW kurulu gücü bulunan ve 22.5 MW gücündeki iki numaralı ünitesini 2014 Ekim de aktifleştiren Efeler takip ediyor. 22.6 MW lık Gürmat II JES in izin süreci ise devam ediyor. 18 Mevcut enerji yatırımlarının hacmi, toplam üretim ve ciro içindeki payı konusunda Tüm tesislerimiz devreye girince kurulu gücümüz 232.3 MW a ulaşacak. Böylelikle tek başına, ülkemizin jeotermal enerjisinin yüzde 25 ini sağlayacağız mesajını veren Gürmat A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Ali Karaduman, yılda 1.920.000.000 kwh elektrik üretimiyle 825 bin evin bir yıllık ihtiyacının karşılanacağını belirtti. Ayrıca, Mart 2015 başında Efeler Jeotermal Santrali nin 22.5 MW gücündeki 3. ünitesinin, Temmuz 2015 tarihinde 22.5 MW gücündeki 4. ünitesinin ve Ağustos 2015 te de 47.4 MW gücündeki 3. ünitesinin devreye alınacağı, yatırımların ise hız kesmeden sürdürüleceği bildirildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız; Dış politikanın en güçlü aktörü: Enerjİ Ülkelerin kalkınma ihtiyacıyla paralel değer kazanan enerji faktörü, uluslararası siyaset ve ticaretin belirleyici unsuru oldu. Mevcut gücü sürdürebilme ve yeni güçler kazanabilme arayışı, hayati bir stratejiye dönüşürken; enerji de günümüzün en önemli ticari faaliyet alanlarından biri haline geldi. Kolay erişilebilen enerji kaynaklarının hızla tükendiğini ve artan taleple birlikte rekabetin de tırmanışa geçtiğini bildiren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız; Türkiye, enerji arz güvenliğinin sağlanması konusunda dışa bağımlı bir ülke olarak, daha ucuz ve sürdürülebilir kaynaklar bulmak zorundadır açıklamasında bulundu. Bakanlık hedef, icraat ve stratejilerinin tamamen ithalatı azaltma odaklı olduğunu vurgulayan Taner Yıldız; Ülkemiz kaynak ülkeler ile tüketici ülkeler arasında doğal bir köprü konumundadır. 2035 yılına kadar yüzde 35 artacağı öngörülen dünya enerji tüketiminin büyük bir bölümünün de, yine bölgemizden karşılanacağı öngörülmektedir dedi. Bakan Yıldız ın analizlerine göre, Türkiye nin doğu batı ve kuzey güney enerji koridorlarını hızla hayata geçirmesi, ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Şu anda, artan hidrokarbon ihtiyacının karşılanması için Hazar, Orta Doğu ve Orta Asya da bulunan zengin rezervlerin Türkiye ye ve Türkiye üzerinden Avrupa ya ulaştırılmasını sağlayacak projeler yürütülüyor. SO- MO petrolünün Ceyhan dan dış piyasaya sevki yeniden başlamış bulunuyor. Azerbaycan ile geliştirilen TANAP aracılığıyla da, ülkemizin enerji ticaretinde çok stratejik bir pozisyona yükseleceği öngörülüyor.
DAHA DA GÜÇLÜ BİR GELECEĞE ENERJİMİZ YETER İnsana değer, geleceğe yatırım mottosuyla çıktığımız yolda yüzlerce projeye imza attık, milyonlarca insanın üretimine güç, geleceğine ışık olduk. Dünyanın en büyük enerji şirketlerinden biri olarak, aynı bilinçle insanların hayatına değer katmaya devam ediyoruz. Elektrik Üretim Santralleri (Basit ve Kombine Çevrim Gaz Yakıtlı) Kombine Isı ve Güç Santralleri Şalt Merkezleri İletim Hatları Elektrik Dağıtım Hizmetleri Petrol & Doğal Gaz Arama ve Üretim Rafineri ve Boru Hatları Telekomünikasyon Hizmetleri www.calikenerji.com