SERMAYE PİYASASI MEVZUATI ÇERÇEVESİNDE GAYRİMENKUL DEĞERLEME HİZMETİ VERECEK ŞİRKETLER İLE BU ŞİRKETLERİN KURULCA LİSTEYE ALINMALARINA İLİŞKİN ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ Sayfa-4 2. KURULCA LİSTEYE ALINMA VE LİSTEDEN ÇIKARILMA ESASLARI başlıkta yer verilen tutar aşağıda yer verilen şekilde değiştitrilmiştir. 4) Ödenmiş sermayelerinin en az 200.000 TL olması, Belirtilen asgari ödenmiş sermaye, her yıl Maliye Bakanlığınca ilan edilen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak Kurulca yeniden belirlenebilir (yeniden değerleme oranı çerçevesinde (Seri:VIII, No:35 no lu tebliğ 2017 yılı için belirlenen tutar 402.598 TL olacaktır), İSKAN KANUNU Sayfa- 88 2.3.11. Köylerde fiziksel yerleşimin düzenlenmesi bölümü aşağıdaki şekilde tekrar düzenlemiştir. Parsel büyüklüğü; tarım ile uğraşan ailenin konut, ahır, tarımsal makine parkı yeri gibi ihtiyaçlarını karşılayacak büyüklükte planlanır ve 2.000 metrekareyi geçemez. KAMULAŞTIRMA KANUNU Sayfa- 153 3.4. Trampa Yoluyla Kamulaştırma başlıklı bölümün sonuna aşağıda yer verilen paragraf eklenmiştir. Trampa uygulaması açısında mevzuat ve uygulama birliğinin olmadığı ve kamulaştırma yöntemi olarak trampanın yaygın olarak kullanılamadığı gözlenmektedir. Bunun nedenleri
arasında trampa edilecek taşınmazların değerlemesinin yapılmasının zorunlu olması, bu işlerin ihale komisyonu tarafından yapılacak olması, verilecek ve alınacak taşınmazların toplam değerleri arasında en fazla % 20 müspet ve menfi farkın olmasına izin verilmesi ve bu farkın ilgili tarafça nakit olarak ödenmesi gibi nedenler sayılabilir. Bununla birlikte 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu gibi düzenlemeler kapsamında yapılacak trampa uygulamalarında alınacak ve verilecek taşınmazların değerleri yönünden kısıtlama yapılmamıştır. TAPU KANUNU Sayfa 184 5. GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ İLE ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ şeklindeki başlık 5. TAŞINMAZ SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ İLE ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca aynı başlık altında yer verilen gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri şeklindeki ifade taşınmaz satış vadi sözleşmeleri şeklinde değiştirilmiştir. ------------------------------ Sayfa-184 6. YOLA TERK, KAPANAN KÖY YOLLARI VE MEZARLIKLAR başlıklı bölüm 6. KAPANAN KÖY YOLLARI VE MEZARLIKLAR şeklinde değiştirilmiş ve konudan yola terk kısmı çıkarılmıştır. AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN Sayfa-248 4734 Sayılı Kanuna ilişkin muafiyet: başlıklı konunun sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
14.04.2016 tarih ve 6704 Sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile ihdas edilen ek madde 1 e göre; (2) a) Kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu yerlerde; planlama ya da altyapı hizmetleri yetersiz olan veya imar mevzuatına aykırı yapılaşma bulunan yahut yapı ya da altyapısı hasarlı olan alanlar, b) Üzerindeki toplam yapı sayısının en az %65 i imar mevzuatına aykırı olan veya yapı ruhsatı alınmaksızın inşa edilmiş olmakla birlikte sonradan yapı ve iskân ruhsatı alan yapılardan oluşan alanlar, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi kamu hizmetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca riskli alan olarak kararlaştırılabilir. Riskli alan sınırı uygulama bütünlüğü gözetilerek belirlenir. (2) a) Riskli alan kararına karşı Resmî Gazete de yayımı tarihinden itibaren dava açılabilir. Uygulama işlemleri üzerine riskli alan kararına karşı dava açılamaz. b) Birinci fıkranın (a) bendi uyarınca belirlenen riskli alanlarda kamu kaynağı kullanılarak gerçekleştirilen her türlü mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, 4734 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen hâllere dayanan işlerden sayılır. EMLAK VERGİSİ KANUNU Sayfa- 274 Mesken muaflığının anlatıldığı bölüm değiştirilerek, aşağıdaki paragraflara yer verilmiştir. i. Mesken muaflığı: 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 1610 sayılı Kanunun 2 inci maddesi ile değişen ve geçici muafiyetleri düzenleyen 5 inci maddesine göre; (a) Mesken olarak kullanılan bina veya apartman dairelerinin (5281 sayılı Kanunun 43/4-a maddesiyle değişen ibare Geçerlilik: 01.01.2005, Yürürlük: 31.12.2004), 2.500 Türk Lirasından az olmamak üzere vergi değerinin ¼ ü, inşalarının sona erdiği yılı takip eden bütçe yılından itibaren 5 Yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. Bu binaların, bina apartman ise dairelerin, mesken olarak kullanılması şartıyla, satın alma veya sair suretle iktisap olunması halinde de yukarıdaki muaflık hükmü kalan süre için uygulanır. Mevcut binalara ilave yapılması halinde, 33 üncü maddenin (1) sayılı bendine göre beyan edilen değerden bu kısma isabet eden değer için, yukarda yazılı muafiyet aynı şart ve süre ile uygulanır. Binanın,
bina apartman ise dairenin, kısmen veya tamamen mesken olarak kullanılmaması halinde bu binaya veya daireye tanınmış bulunan muafiyet bu halin vuku bulduğu yılı takip eden bütçe yılından itibaren düşer. (b) Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu hükümleri dairesinde turizm müessesesi belgesi almış olan Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerinin adı geçen kanunda yazılı maksatlara tahsis ettikleri ve işletmelerine dahil binaları, inşalarının sona erdiği veya mevcut binaların bu maksada tahsisi halinde turizm müessesesi belgesinin alındığı yılı takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. (c) Deprem, su basması, yangın gibi tabii afetler sebebiyle binaları yanan, yıkılan veya kullanılmaz hale gelen veya yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri (deprem hariç) afetlerle zarar görmesi muhtemel yerlerdeki binaların vergi mükellefleri tarafından afetin vuku bulduğu veya afete maruz bulunduğunun yetkili kuruluşça tebliği tarihinden itibaren en geç 5 yıl içinde afetin vuku bulduğu yerde veya kamu kuruluşlarınca gösterilen yerlerde inşa edilen binalar inşalarının sona erdiği yılı, kamu kuruluşlarınca ilgili kanunlarına göre inşa olunup hak sahiplerine teslim edilen binalar devredildikleri yılı takip eden bütçe yılından itibaren 10 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır (Bu halde, bu maddenin (a) fıkrası hükmü uygulanmaz.). Şu kadar ki, kamu kuruluşlarınca afet bölgesi olduğu nedeniyle inşaat yasağı konulan yerlerde yapılan binalar için bu muafiyet uygulanmaz. Muafiyetten faydalanacak mükellefler, İmar ve İskan Bakanlığından veya bu Bakanlığın yetkili kıldığı kuruluşlardan afete maruz kaldıklarına dair alacakları bir belgeyi vergi dairesine ibraz etmeye mecburdurlar. (d) Fuar, sergi ve panayır yerlerinde inşa edilen binalar (bu yerlerin açık bulunmadığı zamanlarda da kullanılanlar hariç), bu maksada tahsis edildikleri süre için vergiden muaftır. (e) Planlama teşkilatınca tespit ve tayin edilen geri kalmış bölgelerde inşa edilen sınai tesisler, inşalarının sona erdiği yılı takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. (f) (3365 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle eklenen fıkra) Organize sanayi bölgeleri (6772 sayılı kanunun 10 uncu maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük 24.02.2017), serbest bölgeler ile sanayi ve küçük sanat sitelerindeki binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır (6728 sayılı kanunun 39 uncu maddesi ile eklenen fıkra; Yürürlük 01.01.2017).
(g) Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren beş yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır. Yukarıda (a), (b), (c) ve (d) fıkralarında yazılı muafiyetlerden istifade için, mezkur fıkralarda yazılı hallerin vukuunda, keyfiyetin bütçe yılı içinde ilgili vergi dairesine bildirilmesi şarttır. Ancak, bu olaylar bütçe yılının son üç ayı içinde vuku bulduğu takdirde bildirim, olayın vuku bulduğu tarihten itibaren üç ay içinde yapılır. Süresinde bildirimde bulunulmazsa muafiyet, bildirimin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılından muteber olur. Bu takdirde bildirimin yapıldığı bütçe yılının sonuna kadar geçen yıllara ait muafiyet hakkı düşer (Köylerdeki inşaat için bildirimde bulunulmaz.). -------------------- Sayfa -277 Konunun sonunda yer verilen vii. Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen binaların muaflığı (Md.5/g) başlıklı konu kitaptan çıkarılmıştır. --------------------- Sayfa- 279 3.1.2. Geçici muaflıklar başlıklı bölümün son paragrafında yer verilen Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yapılan yatırımlar için iktisap olunan veya tahsis edilen araziler Yatırım Teşvik Belgesi süresince. İbaresi çıkarılmıştır. GAYRİMENKULLERİN ALIM SATIM VE İNŞA KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ Sayfa 293-294 3.3. Muafiyetler konusunun sonuna aşağıdaki madde eklenmiştir. (Ek: 15.07.2016-6728/55 md.) Tüm giderlerinin kanuni ve iş merkezi Türkiye de bulunmayan kurumlar tarafından karşılanması ve söz konusu giderlerin Türkiye de tam veya dar LİSANSLAMA SINAVLARI ÇALIŞMA KİTAPLARI 294 mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun hesaplarına intikal ettirilmemesi veya karından ayrılmaması kaydıyla, Ekonomi
Bakanlığı ndan alınan izne istinaden kurulan bölgesel yönetim merkezleri (Türkiye de tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun, bölgesel yönetim merkezinin yönetimi altında bulunması muafiyet hükmünün uygulamasına engel teşkil etmez). -------------------------- Sayfa-294 3.4.İstisnalar başlıklı konuda yer verilen Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %75 lik kısmı şeklindeki ifade aşağıda yer verilen şekilde değiştirilmiştir. Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75 lik kısmı (Mülga parantez içi hüküm: 15.07.2016-6728/56 md.) -------------------------- Sayfa-295 Sayfanın ilk paragrafının sonundaki cümleye Menkul kıymet veya ibaresi eklenmiş ve aşağıdaki şekilde yayımlanmıştır. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır. --------------------------- Sayfa -295 3.4.İstisnalar başlıklı konunun sonuna aşağıda yer verilen paragraflar eklenmiştir. Her türlü taşınır ve taşınmaz malların 6361 sayılı Kanun kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ve bu kurumlarca söz konusu varlıkların devralındığı kuruma kira süresi sonunda devrinden doğan kazançlar. (15.07.2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanunun 76 ncı maddesiyle, bu bendin
02.08.2013 tarihinden itibaren yapılan işlemlere uygulanmak üzere 09.08.2016 tarihinde yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır.) Her türlü varlık ve hakların, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile varlık kiralama şirketlerince bu varlıkların devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar. --------------------- Sayfa- 297 3.9. Vergi kesintisi başlıklı bölüme aşağıdaki madde eklenmiştir. Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesinin yedinci fıkrası kapsamındaki ödemelerden (Ek: 20.08.2016-6745/65 md.) -------------------------- Sayfa-301 Dar Mükellefiyette Vergi kesintisi başlıklı bölümün sonuna aşağıdaki madde eklenmiştir. Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesinin yedinci fıkrası kapsamındaki ödemelerden (Ek: 20.08.2016-6745/65 md.). ------------------------- Sayfa- 302 Kurumlar Vergisi ve Geçici Vergi Oranı başlıklı bölümün sonuna aşağıda yer verilen paragraf eklenmiştir. İndirimli kurumlar vergisi (Md. 32/A), Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur. Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder (Ek cümle: 20.08.2016-6745/66 md.). Yatırımın tamamlanması şartıyla, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle
yararlanılan kısmı hariç olmak üzere kalan yatırıma katkı tutarı, yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır. GAYRİMENKULLERİN KİRAYA VERİLMESİNDEN ELDE EDİLEN KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ Sayfa-313 d. Vergi Oranları ve Hesaplanması başlıklı bölümde yer verilen tutarlar 2017 yılı için aşağıdaki şeklide güncellenmiştir. 3.000 TL ye kadar % 15 30.000 TL nin 13.000 TL si için 1.950 TL, fazlası % 20 70.000 TL nin 30.000 TL si için 5.350 TL, fazlası % 27 70.000 TL den fazlasının 70.000 TL si için 16.150 TL, fazlası % 35 ---------------------- Sayfa- 314 1.3. Vergi Tevkifatı (Kesintisi) konusunun sonuna konunun daha iyi anlaşılabilmesi için örnek eklenmiştir. ----------------------- Sayfa-315 Vergi tevkifatında uyulacak esaslar başlıklı bölümden sonra Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi: başlığı eklenmiştir. Bahse konu düzenleme şu şekildedir. Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi: (1) Mükerrer Madde 121 (Mülga: 28.03.2007-5615/31 md.; Yeniden düzenleme: 23.02.2017-6824/4 md.) Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerinden (finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç olmak üzere), bu maddenin
ikinci fıkrasında belirtilen şartları taşıyanların yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5 i, ödenmesi gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirilir. Şu kadar ki hesaplanan indirim tutarı, her hâl ve takdirde 1 milyon Türk lirasından fazla olamaz. İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmez. Gelir vergisi mükelleflerinin yararlanacağı indirim tutarı, ticari, zirai veya mesleki faaliyet nedeniyle beyan edilen kazançların toplam gelir vergisi matrahı içerisindeki oranı dikkate alınmak suretiyle hesaplanan gelir vergisi esas alınarak tespit edilir. Söz konusu indirimden faydalanabilmek için; 1. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması (Her bir beyanname itibarıyla 10 Türk lirasına kadar yapılan eksik ödemeler bu şartın ihlali sayılmaz.), 2. (1) numaralı bentte belirtilen süre içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.), 3. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000 Türk lirasının üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması, şarttır. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde sayılan fiilleri işlediği tespit edilenler, bu madde hükümlerinden yararlanamazlar. Bu madde kapsamında vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir. Bu hüküm, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yılda herhangi bir vergiye ilişkin beyanların gerçek durumu yansıtmadığının indirimden yararlanıldıktan sonra tespiti üzerine yapılan tarhiyatların kesinleşmesi hâlinde de uygulanır ve bu takdirde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler açısından zamanaşımı, yapılan tarhiyatın kesinleştiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar. Bu maddede geçen vergi beyannamesi ve vergi ibareleri, Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken vergi beyannameleri ile bu beyannameler üzerine
tahakkuk eden vergileri ifade eder. Birinci fıkrada yer alan tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan tutarın %5 ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, birinci fıkrada yer alan oranı ve tutarı iki katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, kanuni oran ve tutarına getirmeye; Maliye Bakanlığı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.