HARRAN OKULU SEMPOZYUMU

Benzer belgeler
T.C. HARRAN ÜNĠVERSĠTESĠ ĠLAHĠYAT FAKÜLTESĠ I. ULUSLARARASI KATILIMLI BĠLĠM DĠN VE FELSEFE TARĠHĠNDE HARRAN OKULU SEMPOZYUMU.

HARRAN OKULU SEMPOZYUMU

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İstanbul da Kurulan Cumhuriyetin İlk Milli Hemşirelik Okulu Kızılay Hemşirelik Lisesi

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

ÖZGEÇMİŞ (YÖK FORMATINDA)

T.C. HARRAN ÜNĠVERSĠTESĠ ĠLAHĠYAT FAKÜLTESĠ I. ULUSLARARASI KATILIMLI BĠLĠM DĠN VE FELSEFE TARĠHĠNDE HARRAN OKULU SEMPOZYUMU.

Dr. Öğretim Üyesi. Necati Demir

FATĠH ÜNĠVERSĠTESĠ USOBO-2011 LĠSELERARASI 3.ULUSAL SOSYAL BĠLĠMLER OLĠMPĠYATI

VEFEYÂT. Doç. Dr. Musa Süreyya Şahin

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

Tarihi ve bugünü ile. Her an Harran

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

DİNÎ SÖYLEMİN ÖNEMİ. Tartışmalı İlmî Toplantı PROGRAM - DAVETİYE 16/18 EKİM 2015 TOPLUMSAL BİRLİĞİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE

Lisans : Ġlahiyat Fakültesi Ondokuz Mayıs Üniversitesi 1992

T.C. HARRAN ÜNĠVERSĠTESĠ ĠLAHĠYAT FAKÜLTESĠ I. ULUSLARARASI KATILIMLI BĠLĠM DĠN VE FELSEFE TARĠHĠNDE HARRAN OKULU SEMPOZYUMU.

PROF. DR. İRFAN AYCAN ÖZGEÇMİŞ

İstanbul un Asırlar Boyu Hemşireliğe Tanıklığı. Prof.Dr.Hediye Arslan 12 Mayıs 2010

T.C. HARRAN ÜNĠVERSĠTESĠ ĠLAHĠYAT FAKÜLTESĠ I. ULUSLARARASI KATILIMLI BĠLĠM DĠN VE FELSEFE TARĠHĠNDE HARRAN OKULU SEMPOZYUMU.

PROF. DR. HAYDAR BAġ IN ALMIġ OLDUĞU ULUSLARARASI ÖDÜLLER

KUPA TEKNĠK BĠLĠMLER MESLEK YÜKSEKOKULUNUN

TEMEL ĠSLAM BĠLĠMLERĠ BÖLÜMÜ

BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ ÖĞRETİM PLANI (MÜFREDAT) I. Yarıyıl Zorunlu Dersler. Ders Kodu Dersin Adı (T+U+L) K AKTS

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

Lisansüstü BaĢvuru Bilgi Rehberi

ĠLAHĠYAT FAKÜLTESĠ, ĠLAHĠYAT HAZIRLIK SINIF I. ve II. ÖĞRETĠM BAHAR DÖNEMĠ III. VĠZE SINAV PROGRAMI. Dersin Adı Tarih Saat Derslik / Gözetmen

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

Güz Dönemi Yüksek Lisans ve Doktora Kesin Kayıt Ġşlemleri

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

KARAR Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürlüğü nün tarih ve 644 sayılı yazısı görüģüldü.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Bitirme Yılı. Lisans İlahiyat Fakültesi Ankara Üniversitesi 1999

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1

HARRAN OKULU SEMPOZYUMU

HARRAN OKULU SEMPOZYUMU

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ 1. SINIFLAR (ÖRGÜN VE İKİNCİ ÖĞRETİM)

I. GÜN: 03 HAZĠRAN 2011 AÇILIġ KONUġMALARI

ĠLAHĠYAT FAKÜLTESĠ, ĠLAHĠYAT I. SINIF I. ve II. ÖĞRETĠM BAHAR DÖNEMĠ FĠNAL SINAV TAKVĠMĠ. Dersin Adı Dersin Hocası Tarih Saat Derslik / Gözetmen

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

EĞĠTĠM ÖĞRETĠM YILI 8. SINIF DĠN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BĠLGĠSĠ DERSĠ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIġMA TAKVĠMĠNE GÖRE DAĞILIM ÇĠZELGESĠ

HARRAN OKULU SEMPOZYUMU

Bodrum, aydınlanma savaşçısı Bahriye Üçok u unutmadı.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İslam Tarihi II ILH

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

ISSN ISSN

Batum/GÜRCİSTAN İnşaat Teknolojileri ve Emlak Fuarı

MANASTIR TIBBI (Monastic Medicine)

2006 DİYARBAKIR TOPLANTISI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

HARRAN OKULU SEMPOZYUMU

HARRAN OKULU SEMPOZYUMU

Yard.Doç. Aralık 2000 İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi. Doktora Ekim 1998 M.Ü.S.B. E. Temel İslam Bilimleri Hadis Anabilim Dalı

I. ULUSLARARASI KATILIMLI

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT PROGRAMI 2015-YAZ OKULUNDA AÇILAN DERSLER

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

HARRAN ÜNĠVERSĠTESĠ ĠLAHĠYAT FAKÜLTESĠ HARRAN UNIVERSITY FACULTY OF THEOLOGY

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

IV. OTURUM OTURUM BAġKANI: PROF. DR. AHMET KILIÇOĞLU (ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ HUKUK FAKÜLTESĠ/ TBK. BĠLĠM KOMĠSYONU ÜYESĠ)

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) : abulut@fsm.edu.tr

PEDAGOJİK FORMASYON EĞİTİMİ 2014 GÜZ DÖNEMİ KAYIT YAPAN ÖĞRENCİLER İÇİN II. DÖNEM FİNAL SINAV TAKVİMİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI (Şube 1) Saati: 14:00

HARRAN OKULU SEMPOZYUMU

ANKARA YILDIRIM BEYAZİT ÜNİVERSİTESİ SOSYALBİLİMLER ENSTİTÜSÜ Şarkiyat Araştırmaları Anabilim Dalı

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ

Derece Alan Okul Üniversite Yıl İlköğretim Kahramanmaraş (Merkez) İnönü İlkokulu 1973 Ortaöğretim K.Maraş Merkez Ortaokulu

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

1 Birim (Fakülte/Enstitü/Yüksekokul ve Merkez) Stratejik Planlama Komisyonu 2 2 SWOT Analizleri 3

ŞANLIURFA ULUSLARARASI XI. KUTLU DOĞUM SEMPOZYUMU

RÜġTÜ AKIN VAKFI BAġKANLIĞI NA ;

MÜHENDĠSLĠK VE DOĞA BĠLĠMLERĠ FAKÜLTESĠ

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU

Editör. Din Eğitimi. Yazarlar Doç.Dr. Hacer Aşık Ev. Doç.Dr. Hasan Dam

Yrd. Doç. Dr. Rıfat ATAY

Şerif Kocadon için mevlit

HARRAN OKULU SEMPOZYUMU

ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÖĞRETMENİ

2007 MALÎ YILI GENEL VE KATMA BÜTÇE KANUN TASARILARI İLE 2005 MALÎ YILI GENEL VE KATMA BÜTÇE KESİNHESAP KANUNU

GÜZ DÖNEMİ DERS DAĞILIMLARI (İLAHİYAT)

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

6. DİYANET İŞLERİ REİSİ HASAN HÜSNÜ ERDEM SEMPOZYUMU

PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ

TÜRKİYE DE KOBİ UYGULAMALARI YMM. NAİL SANLI TÜRMOB GENEL BAŞKANI IFAC SMP (KOBİ UYGULAMARI) FORUMU İSTANBUL

T.C. BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ 2018 YILI AKADEMİK TEŞVİK BAŞVURU KILAVUZU

YÜKSEK LĠSANS VE DOKTORA YURTĠÇĠ ÖĞRENCĠ

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

Transkript:

T.C. HARRAN ÜNĠVERSĠTESĠ ĠLAHĠYAT FAKÜLTESĠ I. ULUSLARARASI KATILIMLI BĠLĠM DĠN VE FELSEFE TARĠHĠNDE HARRAN OKULU SEMPOZYUMU 28-30 Nisan 2006 I. CĠLT Editör Prof. Dr. Ali BAKKAL ġanliurfa 2006

216 I. Uluslararası Katılımlı Bilim, Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu AHMED EMĠN ĠN ESERLERĠNDE HARRAN OKULU Faruk BOZGÖZ* GiriĢ ısırlı bir tarihçi ve yazar olan Ahmed Emîn, Kahire'de orta halli bir ailenin Mçocuğu olarak dünyaya gelmiģtir. Mısır geleneksel eğitimini babasının yanında almaya baģlamıģ, ilkokulu bitirdikten sonra Ezher Üniversitesi'nde eğitimine devam etmiģtir. Ezher de bir müddet okuduktan sonra Kadı Mektebi'ne girmiģ ve buradan mezun oluģtur. Mezuniyet sonrası çeģitli yerlerde öğretmenlik ve hakimlik yapmıģtır. Daha sonra akademik hayata baģlamıģ, 1936 yılında Kahire Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ne öğretim üyesi olmuģ, 3 yıl sonra, 1939 yılındada aynı fakültede dekan olarak görev yapmıģtır. 1945 yılında Eğitim Bakanlığı Kültür Ġdaresi Müdürü, 1947 yılında DimeĢk (ġam) Arap Dil Kurumu'na üye seçilmiģ, 30 yıl kadar Tercüme, Telif ve NeĢir Kurumu'na baģkanlık etmiģtir 1. Türkiye yi de ziyaret eden Ahmet Emin, Ġstanbul da Fuad Köprülü nün misafiri olmuģ ve kendisiyle Ġslam dünyasının pekçok problemi hakkında fikir teatisinde bulunmuģtur 2. XX. yüzyılın baģlarında modern Arap düģüncesinin önderlerinden sayılan Ahmet Emîn, Abdulhamid el-abbâdî ve Tâha Hüseyin ile birlikte Ġslam Tarihini; siyasî, fikrî ve edebî zaviyelerden ele alarak genel bir kültür tarihi Ģeklinde yazma çalıģmalarında bulunur. Bu üçlünün ortak projesinin bir neticesi olarak Ahmed Emin in eserleri ortaya çıkar. Bu durumu Tâha Hüseyin onun Fecru l-ġslam adlı eserine yazdığı SunuĢ unda Ģöyle dile getirir: Herkes bilir ki din ve felsefenin Ģiir ve nesire büyük etkisi olmuģtur. Ama hiç kimse bu genel anlayıģın öte tarafına geçemiyordu. ġimdi ise Ahmet Emin, din, felsefe ve edebiyat sahalarında bırakılan bu ölümsüz, güçlü eserlere el uzatmamıza imkan tanımıģtır. Bu eserin çeģitli bölümlerine üçümüzde katkıda bulunduk. Ahmet Emin tek baģına Arap düģünce hayatını inceledi. Ama o, eserini bize okudu, okuduklarını kendisi onayladığı gibi biz de onayladık. Bu yönteme biz de ortak olduk. Abdülhamit el-abbâdî ise, tarihi süreç içerisindeki siyasi yaģamı inceledi. O da eserini bize inceletti, kendisi onayladığı gibi biz de onayladık. Böylece yönteme biz de ortak olduk. Ben de Arap Edebiyatı nı araģtırıp inceledim. Birlikte okuyup inceledik. Birlikte onayladık. Hepimiz de bu yönteme ortağız. ġimdi ise temennimiz ve beklentimiz; Fecrü l-ġslâm ı okuyup incelediğimiz * Yrd. Doç. Dr., Dicle Ü. F.Ed. Fak. Doğu Dilleri ve Edebiyatları Böl. BaĢkanı, fbozgoz@dicle.edu.tr 1 Bkz. Ahmet Emîn, Hayatî, Beyrut 1985; Brockelmann, Gall, Supplement, III, 305; Hannâ el-fâhûrî, el- Câmi fi'l-edebi'l-arabî; el-edebu'l-hadîs, Beyrut 1986, s. 308-309; Yusuf Es'ad Dâğir, Mesâdiru'd-dirâseti'l- Edebiyye, (I-IV), Beyrut 1983, II, 135-140; Ömer Rıza Kehhâle, el-müstedrek 'alâ Mu'cemi'l-Mu'ellifîn, Beyrut 1988, s. 41; Hulusi Kılıç, "Ahmed Emîn", DĠA, II, 62-64; Hüseyin Yazıcı, Mısırlı Tarihçi ve Yazar Ahmed Emin in Ġstanbul Anıları, Nüsha Dergisi, Ankara 2001, s. 16-29. 2 Bkz. Ahmet Emin, Ġslam ın Bugünü, Çev: Abdulvehhab Öztürk, Ankara 1977, s. 17-18.

I. Uluslararası Katılımlı Bilim, Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu 217 gibi yazmakta olduğu Duhâ l-ġslâm ı da okuyup inceleyebilmek. 1 Ahmed Emin, tüm Arap dünyasında, özellikle de Mısır'da felsefe ve edebiyat alanlarındaki telif ve neģir hareketinin öncülerinden birisi olarak kabul edilmiģtir. Bilhassa dil ve edebiyat alanında, yenilikçi düçüncelerin öncülerinden sayılmaktadır. Özellikle Arap gramerinin ve retoriğinin kolaylaģtırılması yolunda büyük adımlar atmıģtır. Diğer taraftan yakın arkadaģı Tâhâ Hüseyin (1889-1973) 2 ve Abdulhamid el-abbâdî (ö. 1956) 3 ile genel olarak Ġslam kültür ve düģünce hayatını incelemiģ, bu çalıģmalarının sonucu olarak; Fecru'l-Ġslâm, Duhâ l-ġslam, Zuhru l-ġslâm ve Yevmu l-ġslam isimli yapıtları ortaya çıkmıģtır. ÇeĢitli dergilerde birçok yazısı neģredilen Ahmed Emîn, çalıģmalarında batılı düģünür ve müsteģriklerden de etkilenmiģtir. Bunların baģında Carl Brockelmann (1868-1956) 45 gelir. Kısacası O, Batı düģünce ve eleģtiri yöntemini eserlerine uygulayarak Ġslam kültür ve tarihini modern yöntemlerle yazmaya çalıģmıģtır. Tarih, edebiyat ve felsefe alanlarında kaleme aldığı yapıtlarında, zoru kolaylaģtırmaya yönelik bir metot izlemiģtir. Bunun en büyük sebebi ise; yaģadığı dönemde Ezher ve benzeri, klasik yöntemle eğitim veren kurumların müfredatlarının öğrenciler için çok karmaģık, zor ve cazip olmamasından kaynaklanmaktadır. Bu durumu yazdığı eserlerin önsözlerinde de dile getirir. Bu konuyla ilgili olarak, 1939 yılında kendisinin kurduğu es-sekâfe (Kültür) dergisinde pek çok yazısı çıkmıģtır. Ġslam kültür ve düģünce tarihini ele alıp incelemesi bakımından, 30 kadar eseri bulunan Ahmet Emin in Arap Edebiyatı nda önemli bir yeri bulunmaktadır. Biz bu bildirimizde onun eserlerinde Harran Okulu na dair düģüncelerini ele alıp inceleyeceğiz. Harran ile ilgili bilgiler pekçok eserinde bulunmasına rağmen en kapsamlı bilgiye Duha l-ġslam adlı eserinde rastlamaktayız. ġimdi bunlarla ilgili ayrıntılı bilgileri aktaralım : 1. Fecru l-ġslam da Harran Fecru l-ġslam kitabında Harran ile ilgili bilgiler oldukça azdır. Çünkü kitabın baģlığında da ifade edildiği gibi, bu kitap: Ġslam DüĢünce Hayatının Ġslam ın baģlangıcından Emevî Devleti nin sonuna kadar olan dönemi ele alıp inceler. 5 Dolayısıyla ihtiva ettiği konular açısından Harran ile ilgili bilgiler yazarın diğer eseri Duhâ l- Ġslâm a kıyasla daha az olmakla birlikte kitapta üç bölümde yer almaktadır. Bunlardan ilki; Üçüncü Bölüm (Farslılar ve Ġslam Kültürüne Etkileri) ün Birinci Kısmı nda (Farslıların Dini) Mani ve Maniheizm hakkında bilgiler verilirken geçer: 1 Bkz. Ahmed Emin, Fecru l-ġslam, Taha Hüseyin in SunuĢ Yazısı, Kahire 1975, s. R harfi. 2 Hannâ el-fâhûrî, el-câmi fi'l-edebi'l-arabî; el-edebu'l- Hadîs-, Beyrut 1986, s. 335-366. 3 Mısırlı bir tarihçi ve dilci olan el-abbâdî, bir dönem Ġskenderiye Üniversitesi dekanlığı yapmıģ, pekçok Ġslam ülkesinde bulunmuģ, bir ara Türkiye ye de gelip Ġstanbul daki pekçok kütüphanelerde araģtırmalar yapmıģtır. Bkz. Yusuf Esad Dâğir, Mesâdiru'd-Dirâseti'l-Edebiyye, I-IV, Beyrut 1983, I, 756-757. 4 Nuri Yüce, Carl Brockelmann, Diyanet Ġslam Ansiklopedisi, VI, 335-336. 5 Bkz. Ahmed Emin, Fecru l-ġslam, Kahire, 1975, Mukaddime

218 I. Uluslararası Katılımlı Bilim, Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu Mani öncekilerin de söyledikleri gibi- Harran da bir rahipti ve bu alemde nurla zulmetin karıģmasını Ģer olarak görürdü. Bu yüzden bir an evvel dünyanın fena (yokoluģ)ya eriģmesi için nikahı haram kılmıģtır; zühde çağrıda bulunmuģtur. Her ay kesinlikle 7 gün oruç tutulmasını ve çokça namaz kılmayı Ģart kılmıģtır. Ġnsan ayakta durur, suyla mesh yapar ve geçip güneģe karģı kıyam ederek, durur. Sonra secde eder, kıyama durur ve bu Ģekilde 12 secdeyi tamamlar. Her secdede kendine has dualarda bulunur. ArkadaĢlarını, acı ve elem verici bir iģ olduğu için, hayvanları kesmekten meneder. Ġsa ve ZerdüĢt ün peygamberliğini kabul eder. Der ki: Ben Ġsa nın müjdelediği peygamber Mani yim. 1 Ġkincisi: Harran daki düģünsel hayatla ilgili Dördüncü Bölüm (Ġslam DüĢünce Hayatı na Greko-Roman Etkisi) ün Ġkinci Kısmı olan (Yunan Felsefesi) baģlığı altında verilir. Bu bölümde genel olarak Greko-Romen kültürün Ġslam kültürüne etkisi incelenir ve Yunan felsefesinin rolünden bahsedilir. Yazar, burada, Ġskenderiye Okulu ve Yeni Eflatuncular dan bahseder. Justinyen in Atina daki Felsefe Okullarını kapatması sonucu oradaki birçok düģünürün Türkiye nin güneydoğusuna ve Ġran a sığınmalarını, buralarda düģünsel faaliyetlerini sürdürmelerini, Mutezile, Ġslam Felsefecileri ve Mutasavvıfları etkilemelerini, Ġhvan-ı Safa nın onların bu düģüncelerini alarak kendi yorumlarını ekleyip yeni düģünceler üretmelerini anlattıktan sonra Süryaniler hakkında geniģ bir bilgi sunar. ĠĢte bu bölümde Harran, Ruhâ ve Nusaybin den bahseder. ġunları söyler: Süryaniler, Yunan Felsefesini özellikle de Yeni Eflatunculuk ekolünü- Irak ve çevresinde yayma misyonunu üstlenirler. Yunanca eserleri kendi dilleri Süryanice ye çevirmeye baģlarlar. Süryanice Arami dillerinden birisidir. Ġki nehir (Fırat ve Dicle) arasında ve çevre ülkelerde yayılmıģtır. er-ruha (Edessa/Urfa) ve Nusaybin, Süryanice nin en önemli merkezlerinden idi. Bunların ötesinde Süryanice, Antakya ve yöresindeki bütün Hıristiyan yazarların ve Fars devleti hükümranlığını kabul etmiģ Hıristiyanların dili idi. Tüm bu bölgelerde Süryanice ve Yunanca nın eğitim dili olduğu pekçok dini okul kurulmuģtu ki er-ruhâ (Urfa/Edessa), Nusaybin ve CundiĢapur daki okullar bunların en önemlileri idi. Süryani Dili aynı zamanda putperestliğin de dili ve edebiyatıydı. Süryani putperest merkezlerinin en meģhuru ise Harran ġehri idi. Harran er-ruhâ nın güneyinde idi. Bu Ģehir Ġslam sonrasına kadar, Yunan kültürünün ve putperestlik dininin merkezi olarak kalmayı sürdürmüģtür. Ġslam fethinden sonra ise burada, Eflatunculuk ekolü anlayıģı ile felsefe, astronomi ve matematik eğitimi yapılmaya devam edilmiģtir. Bunlar Me mun döneminde ve ondan sonraki dönemlerde Sabiiler diye isimlendirilmiģlerdir. Harranlı Sabiilerden pekçok yazar ve mütercim yetiģmiģtir. 2 Üçüncüsü: Fecru l-ġslam da Harran ile ilgili üçüncü bilgi kitabın BeĢinci Bölüm (Bilimsel Hareketler, Genel Özellikleri ve BellibaĢlı Merkezleri) ünün Birinci Kısmı (Genel Olarak Bilimsel Hareketler) nda yer alır. Bu bölümde yazar genel olarak bilimsel 1 Ahmed Emin, Fecru l-ġslam, s. 105. 2 Ahmed Emin, Fecru l-ġslam, s. 130.

I. Uluslararası Katılımlı Bilim, Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu 219 hareketlere yer verir. Dinî ve Edebî hareketlerden sonra Üçüncü Hareket olarak Felsefî Hareketler den bahsederken Ġslam medeniyetinin ilk yıllarında Harran daki felsefi hareketliliğe dikkat çeker ve Ģunlardan bahseder: Bu çağda halife saraylarında pekçok hıristiyan doktorun ortaya çıktığını görüyoruz. Bunların çoğu hem felsefeci hem de doktordular. Felsefî eğitimleri tıp eğitimlerinden ayrı değildi. Ki daha sonra, Ġbn Sîna ve el-kindî gibi, müslüman tıpçılarda da durum bundan farklı olmamıģtır; onlar da hem felsefe hem de tıp eğitimi görmüģlerdir. O dönemde Emevî Sarayları nda hizmet eden doktorlardan birisi Ġbn Esal dir. Bu kimse DimeĢk te Hıristiyan bir doktordu. Muaviye sultan olunca onu kendisi için doktor olarak seçmiģtir. Onu gece gündüz hiç yanından ayırmaz, düģüncelerini onunla paylaģır her konuda onunla sohbet ederdi. Abdulmelik b. Ebhar el-kinânî de uzman bir bilimadamı ve doktordu. Ġskenderiye ye yerleģip orada bir okul açan Ġbn Ebhar, Müslümanlar burayı fethettiklerinde Ömer b. Abdülaziz himmetiyle müslüman olmuģtu. Ömer b. Abdülaziz, o zaman, sadece bir komutan idi, daha henüz halife olmamıģtı. Onunla çok iyi dost olmuģlardı. O halife olunca Ġbn Ebhar ın okullarını Antakya ve Harran a da kurmuģ ve böylece ülkenin her tarafına onun okulları yayılmıģtı. Ömer b. Abdülaziz ona muayene olur ve tababet konusunda da kendisine güvenirdi. 1 Harran ile ilgili Fecru l-ġslam da geçen yukarda naklettiğimiz pasajlar, sonuç olarak bize, Ġslam ın ilk döneminde Harran ın tıp, felsefe, astronomi, ilahiyat, matematik, üniversite eğitimi, dil ve filoloji gibi pekçok alanda kültür merkezi konumunda olduğunu göstermektedir. ġimdi Ġslam bilim ve kültür tarihinde Abbasiler dönemindeki Harran ın konumunu ele alalım. 2. Duhâ l-ġslam da Harran Duhâ l-ġslâm, Ahmet Emin in 3 cilt olarak yazmıģ olduğu bir kitaptır. Kitabın baģlığı tam olarak Türkçe ye çevrilirse bahsettiği konuları da açıkça ortaya koyar: Ġslâm ın KuĢluğu; Bu kitap Birinci Abbasî Dönemi ndeki sosyal yaģamı, farklı kültürleri, bilimsel hareketleri ve dînî grupları incleyen üç ciltlik bir kitaptır. Kitap 1930 lu yıllarda yazılmıģtır. Taha Hüseyin; yazarın, kitabına bu baģlığı seçme sebebinin Ġslam ın Fecri kitabından sonra gelmesinden dolayı olduğunu belirtir 2. Emin bu kitabında Harran ile ilgili Ģu bilgileri verir 3 : Harran, Irak'ın kuzeyinde el-cezîra da 4 bir Ģehirdir. Bu Ģehir Ruha (Odesa) ile Re sü l-ayn arasında bulunan, eski bir Ģehirdir. Yunanlılar, Romalılar, Hıristiyanlık ve Ġslâmî dönemlerde varlığını muhafaza etmiģtir. Ġskender zamanında Makedonyalılardan bir çok kimse Irak ın bu kuzey bölgesine gelip yerleģmiģtir. 1 Ahmed Emin, Fecru l-ġslam, s. 162-163. 2 Ahmed Emin, Duha l-ġslâm, Tâhâ Hüseyin in yazdığı Önsöz den. 3 Ahmed Emin, Duha l-ġslam, Kahire, 1933, s. 256-259. 4 Zakir Kâdiri Ugan bu kelimeyi Mezopotamya'da olarak Türkçe ye çevirmiģtir ki orjinal metinde bu geçmemektedir.

220 I. Uluslararası Katılımlı Bilim, Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu Bunun bir etkisi olarak Harran daki Harranlılar taptıkları Tanrılarının adlarına, Yunanca adlar vermiģlerdir. Hıristiyanların ilk çağında, Irak'ın kuzey tarafında, - Harran da bu bölgenin bir parçası idi- bölgenin asıl yerli ahalisi olan Süryaniler, bir çok Makedonyalı, Yunanlılar, Ermeniler ve Araplar yaģarlardı. Hiristiyanlık güçlenip te Romalıların resmî dini olunca; Romalılar, Hıristiyanlığı kabul etsinler diye Harranlılara baskı yapmaya baģladılar; ama baģarılı olamadılar. Bundan dolayı Kilise mensupları Harran'a, putperestler anlamına gelen Hellenopolis adını verdiler. Böylece Harran, Hırıstiyanlığı kabule yanaģmayan Yunanlılar ve baģkalarının kaçarak gelip sığındıkları, Putperestlerin ġehri olarak varlığını sürdürdü. Harranlıların dinlerinin, Babil, Eski Yunan ve Yeni Eflatunculuktan mürekkeb olduğu anlaģılmaktadır. Öyle ki onların bu durumu Ġslâmi dönemde Me'mun zamanına kadar bu adla anıldı. Me'mun devrinde ise; Sabie adını aldılar. Bunun sebebi, Kur'an da Kitap Ehli nden olarak kabul edilen Sabie adının himayesine sığınmaktır. Me mun dönemine gelmeden önce, Harranlılar, bu adla anılmazlardı. Ancak bu Sabie adı, özellikle el-batîha da yaģayan ve Yahudilik - Hıristiyanlık karıģımı bir inanca sahip olan bir gurup için kullanılırdı. El-Kıftî de bu Ģekilde bahsetmektedir: Batîha Vasıt ile Basra arasında geniģ bir bölgedir. 1 Ġbnu n-nedim Ģunu rivayet eder: Me'mun hayatının son günlerinde Mudar bölgesinden geçmiģti. Hedefi Rum memleketine sefer düzenlemekti. Mudar bölgesinden geçerken kendisine duacı olan bir grup insanla karģılaģtı. Ġçlerinde Harranlılardan da bir gurup bulunuyordu. Harranlılar aba giyiyorlardı, saçlarıda gür ve uzun idi. Me'mun onların bu durumlarını görünce biraz garip karģıladı. Onlara: Siz müslüman devleti himayesindeki zimmilerden hangi gruptansınız? diye sordu. Onlar: Biz Harranlılarız (Harranileriz) diye cevap verdiler. Me'mun: Siz hıristiyan mısınız? diye sordu. Onlar: Hayır diye cevap verdiler. Me'mun: Yahudi misiniz? diye sordu. Onlar: Hayır, diye cevap verdiler. Me'mun: Mecusi misiniz? diye sorduğun da onlar yine: Hayır, diye cevap verdiler. Me'mun: Sizin amel etmekte olduğunuz bir kitabınız ve kendisine inandığınız bir peygamberiniz var mı? diye sordu. Onlar sözü eveleyip gevelediler ve açık bir cevap veremediler. Bunun üzerine Me'mun: O halde siz putlara tapan zındıklarsınız. Babam ReĢit zamanındaki isyanın baģları imiģsiniz. Siz devletin himayesinden mahrumsunuz, kanınızı akıtmak caizdir. dediği zaman onlar: Biz cizye (kafa vergisi) veriyoruz. diye karģılık verdiler. Me'mun: Cizye vergisi müslüman olmayıp ta ancak Yüce Allah ın kitabında andığı din sahiplerinden ve kitapları bulunanlardan alınır. Ġkiden birini seçiniz; ya Ġslam dinini seçiniz ya da Yüce Allah ın Kuran ında andığı dinlerden birini kabul ediniz. Aksi taktirde hiçbirinizi sağ bırakmam, hepinizi öldürürüm. Bu seferimden dönünceye kadar size mühlet veriyorum. dedi. Me'mun Rum memleketine gitmek üzere hareket etti. Harranlılar kıyafetlerini değiģtirdiler, saç ve sakallarını tıraģ ettiler, abalarını çıkarttılar. Pek çoğu hıristiyanlığı kabul edip zinar bağladı. Bir grup muslüman oldu. Çok az bir kısmı da eski hallerini muhafaza 1 Bkz. Ġslam Ansiklopedisi, Harran ve Sabie maddeleri; El-Kıftî, Tarihu l-hükemâ, ed. J. Lippert, Leipzig 1903, s. 311.

I. Uluslararası Katılımlı Bilim, Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu 221 ettiler, hile yoluna saptılar, karmaģa yaģadılar ve çok ızdırap çektiler. Nihayet Harran ahalisinden yaģlı ve zeki bir bilge adam çağrıldı. Bu adam: Ben ölümden kurtulmanız için bir çare buldum. dedi. Ona bir çok mal ve para takdim ettiler... YaĢlı adam onlara: Memun seferinden döndüğünde ona: Biz Sabiilerdeniz dersiniz, Yüce Tanrı bu dini Kur'an da anmaktadır. Bu dini kabul ediniz, bu sayede kurtulursunuz. diye tavsiyede bulundu. Me'mun gittiği seferden dönemeden öldü. Harranlılar bu tarihten itibaren Sabiiler diye anılmaya baģladılar. Zira bu tarihe kadar Harran ve çevresinde Sabiiler adını taģıyan bir topluluk yoktu. Harranlılara Me'mun'un ölüm haberi ulaģtıktan sonra, hıristiyanlığa geçenlerden pekçoğu eski dinlerine geri döndüler, saç ve sakallarını uzattılar. 1 Bu tarihten itibaren bunlara Sabie adı verildi. Harran Okulu, Ġslâmi dönemde Yunan ilim ve kültür kaynaklarına sahip en büyük okullardan birini oluģturmaktaydılar. Cündisabur tıbbiyesi Abbasi halifeleri ile iliģkiye geçtikten sonra ve tarihini yazmakta olduğumuz bu Abbasi asrından sonra Harranlılar da halifelerin sarayları ile iliģkiler kurdular. Bunlardan ilk önce halifelere intisap eden Sabit bin Kurre (221-288 h.) olmuģtur. Sabit'i Mutezid'e takdim edenler Me'mun tarafından eğitilmiģ olan Musa bin ġakir oğullarıdır. Harranlılar bu tarihten itibaren halifeler ve onlardan sonra Buveyhi oğulları ile münasebetler tesis ettiler. Bunlardan meģhur Matematik ve Kozmografya bilgini Sabit bin Kurre, gökbilim ve hava ilimleri uzmanı doktor Ġbn Sinan meģhurdur. Ġbn Sinan daha sonra müslüman olmuģtur. Torunu Ġbrahim bin Sinan da Ģöhret kazanan Harranlılardan biridir. Yine Harranlılardan Hilâl ailesi ve bu aileden Hilâl bin Ġbrahim de Ģöhret kazananlar arasındadır. Hilâl de doktor idi. Oğlu meģhur edebiyatçı Ġbrahim Ebu Ġshak es- Sabiî dir. Resail sahibidir. O belagat sahibi bir edebiyatçı, aynı zamanda matematik, kozmografya ve geometride de derin bilgi sahibi idi. Yıldızları gözlemlemekle Ģöhret kazanan el-bettânî de Harranlılardan idi. O da, geometri ve matematik biliminde ileri gelen bilimadamlarındandı ve kendine nisbet edilen Zeyc in sahibidir. Yine matematik alimi Ebu Cafer el-hazin, Ġbn VahĢiyye sahibi de Harranlılardandır. Eğer Cündisabur Okulu nun, Yunan felsefesini ve tıp bilimlerini yayma konusunda büyük paya sahip olduğu söylenirse, Harran Okulu nun, matematik ve özellikle de kozmografyayı yayma hususundaki payı daha büyüktür. Bilhassa onların dini inançlarında yıldızları ululama ve yıldızlar Ģerefine heykeller dikme yönü, onların matematik ve kozmografya bilimlerinde yetkin uzmanlar olarak yetiģmeleri için önemli bir etken oluģturmuģ olsa gerek. 2 Ahmed Emin in Harran a dair yukarda naklettiğimiz bilgiler dıģında, özellikle felsefeye dair eserleri baģta olmak üzere, diğer eserlerinde de önemli bilgiler bulunmaktadır. Bildirimizde, sunum zamanın sınırlı olması ve I. Uluslararası Harran Okulu Sempozyumu na yoğun bir katılımın olması neticesinde Sempozyum Tertip Heyeti tarafından doğal olarak bildiri sayfa sayısının sınırlı tutulması talebi nedeniyle, bu önemli bilgilere baģka bir bildiri veya makalede yer vereceğiz. 1 Ġbnu n-nedim, el-fihrist, s. 320. 2 Ahmed Emin, Duha l-ġslam, I, 256-259.