İSLAM IN DOĞUŞU VE ASRI-SAADET DÖNEMİNDE SPORUN ÖNEMİ. M. TÜRKMEN & O. İMAMOĞLU; OMÜ YD. Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun



Benzer belgeler
Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan.

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

İSLAM'IN DOĞUŞU VE ASRISAADET DÖNEMİNDE SPORUN ÖNEMİ

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

İşin Başı İslam, Direği Namaz, Zirvesi Cihaddır Perşembe, 17 Mayıs :08

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir? Dinin Çeşitleri İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

KIZ ÇOCUKLARI ÜVEY EVLAT MI? Çarşamba, 01 Ağustos :45

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Hazret-i Muhammed (S.A.V.) altı yaşındayken annesi vefat etti. Dedesi Abdül Muttalib çocuğu himayesine aldı, fakat iki sene sonra o, da öldü.

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

1BİLGE SOYAK ORTAOKULU

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Özel gereksinimli çocuklar

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur:

Soyut Zekâsı Gelişmemiş Çocuklarda Allah Korkusu Perşembe, 13 Ocak :55

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

KİTABIN TANITIM YAZISI Cuma, 12 Ekim :57

HACCA. Manevi Hazırlık

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Kadınların Savaş ve Sağlıkla İlgili Hizmetleri

Hocam: İmam Hatip Lisesi ni okuyup da ne olacak? Burada bir İmam Hatipli olarak soruya mı üzüleyim yoksa soru sorana mı?

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül :14

FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal

Bu kısa Z Nesli tanımından sonra gelelim Torunum Ezgi nin okul macerasına.

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 2.DÖNEM SPOR ETKİNLİKLERİ

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

BÖLÜM: 2. Oruç Tutarken Nelere Dikkat Etmeliyiz? Orucu Bozan Durumlar. Orucun Kişiye ve Topluma Kazandırdıkları. Ramazan Bayramı Sevinci

Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

2010 yılının son ayına girdiğimiz bu aylarda hıristiyan olan batı toplumunda olduğu gibi

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ

Bir gün köyde komşunun evinde otururken söz döndü dolaştı çocuklara ve gençlere geldi yaşlarında olan komşumuz şöyle diyordu:

Hac & Umre Kültür Turları Uçak Bileti

Duanın psikolojik faydaları, sıkıntılı zamanlarda olduğu kadar günlük hayatta da çoktur.

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

YENİDEN YAPILANMANIN EŞİĞİNDE KUR AN KURSLARI

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

Kadın ve Yönetim Hakkı

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

PT/Mo SA/Tu ÇA/We PE/Th CU/Fr CT/Sa PA/Su

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

PEYGAMBERİMİZİN ARKADAŞLARI

T.C. 8. SINIF II. DÖNEM. ORTAK (MAZERET) SINAVI 10 MAYIS 2014 Saat: 11.20

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

Ebü l-hasen Ali bin Ebi Talip el-kureyşi

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Transkript:

1 İSLAM IN DOĞUŞU VE ASRI-SAADET DÖNEMİNDE SPORUN ÖNEMİ M. TÜRKMEN & O. İMAMOĞLU; OMÜ YD. Spor Bilimleri Fakültesi, Samsun Bu çalışmada İslam ın doğuşu ve asrısaadet döneminde sporun önemi araştırılmaya çalışılmıştır. Araştırmada hadisler ve İslami kaynaklar incelenmiştir. İslam dininin peygamberi Hz. Muhammet in Kuran-i kerimin nazil olduğu ve İslam ı yaydığı dönemde ashabını en iyi şekilde eğitmek ve yetiştirmek için bazı spor branşlarını bizzat yaptığı ve yapılmasını teşvik ettiği görülmüştür. Bu spor dalları; kılıç, mızrak, ok gibi savaş aletlerinin kullanımı ile birlikte güreş, yüzme, atıcılık, binicilik, koşu/atletizm, halk oyunları ve deve yarışları olarak sayılabilir. İslam peygamberi bu spor dallarından güreş, koşu ve yüzmeyi kendisi yapmıştır. Bugün olan bazı spor dallarına da işaret etmiştir. Bunlar halter, tüfek atış, eskrim vs. sayılabilir. Bir yandan İslam dininin yayılmasına önem verirken diğer yandan sporu teşvik ederek bedenen, ruhen ve sosyal yönden güçlü bir ümmet ortaya çıkarmaya çalışmıştır. İslam dininin ilk kaynağı Kur an ın genel hükümlerinden hareketle Kur an ın bütünlüğü içerisinde spora olumlu yaklaşılmıştır. İslam ın ikinci kaynağı hadislerde sporla ilgili ayrıntılı bilgiler bulunduğu ve sporu yapmaya teşvik edildiğini görmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Spor, İslam THE SIGNIFICANCE OF SPORT DURING THE BIRTH AND GOLDEN AGE OF ISLAM The purpose of this study is to research the significance of sport during the birth and Golden Age of Islam. Hadiths and Islamic resources were analyzed for the research. The prophet of Islam Muhammad both played some sports and encouraged his companions to do sports in order to train and educate them in the best possible way during the period Quran was sent to him and also during the period he was trying to proselytize Islam. The sports that Muhammad played, did or encouraged were the use of weapons such as sword, spear and arrow; wrestling, swimming, shooting, running/athleticism, folk dances and camel races. The prophet of Islam did wrestling, running and swimming himself. He also referred to some contemporary sports such as weight lifting, rifle shooting, fencing, etc. While trying to proselytize Islam on the one

2 hand, he also tried to form a physically, mentally and socially strong ummah on the other hand by encouraging sports. Based on the general commands of the first source of Islam, Quran, there was a positive attitude to sports within the unity of Quran. There is also detailed information about sports in the second source of Islam, hadiths, and doing or playing sports is encouraged. Keyword: Sports, Islam GİRİŞ VE AMAÇ Asr-ı saadet terimi; mutluluk dönemi, insanların en bahtiyar oldukları çağ manasını taşımaktadır. Asr-ı saadet Kur an-ı Kerim in indirildiği, Hz. Peygamber in yaşadığı, ashabını yetiştirdiği, İslam dinin tebliğ ettiği zaman dilimini ifade etmektedir (http://nurforum.org/forum/sahabe-i-kiram-(r-a-)/asr-i-saadet-nedir/). İslam Dini insan sağlığına gereken önemi en üst seviyede gösteren bir din olarak spor yapmayı teşvik etmiştir. İnsanların iki büyük nimetin, sağlık ve boş vaktin kıymetini bilmediklerini (Buhari) belirten Son Peygamber A.S., kuvvetli mü minin zayıf müminden hayırlı olduğunu söylemiş ve bunun yollarından biri olarak da sporla uğraşmayı tavsiye etmiştir(2). Kur an ın bütünlüğü içerisinde spora son derece olumlu yaklaşıldığını söylemeyebiliriz. Kaldı ki, Kur an ın genel hükümlerinden hareket etmeye gerek kalmaksızın İslam ın ikinci kaynağı olan Hz. Muhammed in hadislerinde zaten sporla ilgili ayrıntılı bilgiler yer aldığını ve spor yapılmasının teşvik edildiğini görmekteyiz. Spor dinlerin, inançların her çeşit insanca özelliklerin ayrılıklarını ortadan kaldıran, insanları birleştiren bir semboldür. Çünkü spor toplumsal yaşamda ortaya çıkan bu tür nedenlere karşı yeni bir ilişki ağıdır veya öyle olması beklenir(2).bu nedenle asrısaadet döneminde spora önem verilmiştir. Spordan ayrı düşünülmesi imkânsız olan hareketin yaşama zorunluluğu, sağlıklı kalmak arzusu, eğlenme ve boş zaman geçirme gibi belli amaçlarla uygulanması insanlık kadar eski devirlere mal edilebilir(2). İnsanın, toplum kurallarına uygun olarak yaşaması, birbiriyle olan ilişkilerinin iyi örneğini verebilmesi yardım sever, insan haklarına saygılı, dürüst davranması, zeki, ruhsal ve bedensel yapı itibariyle sağlıklı olmasıyla bağlantılıdır(2). Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (S.A.V.): Mümin kişinin binme, yüzme, ok atma, eğitimleri yapabileceğini belirtmiştir (5). İslamiyet; Müslümanlara maddi güçlerini koruyan ve geliştiren, manevi güçlerini kuvvetlendiren,

3 onları bedensel, ruhsal, sosyal ve kültürel yönden geliştiren spor dallarını kabul edip müsaade etmiştir. İslam peygamberi birçok sporu branşının yapılmasını teşvik ederken bazılarını bizzat kendisi yapmıştır. Bu çalışmada İslam ın doğuşu ve asrısaadet döneminde sporun önemi araştırılmaya çalışılmıştır. Tartışma ve Sonuç: Bugün toplumumuzda ve toplumlarda rağbet gören ve uygulanan birçok spor branşı Hz. Peygamber (S.A.V.) zamanında olmadığı için yapılmamıştır. Ancak o dönemde uygulanan atıcılık, güreş, binicilik, yüzme, koşu, halk oyunları bazı kurallarında değişim olmakla birlikte günümüze kadar gelmiştir. Hz. Muhammet in o dönemde bu spor dallarına ilgi ve teşviki olduğu bilinmektedir. Atıcılık İslami dönemlerden bahsedilen bazı kaynaklarda atıcılığı Hz. Âdem e kadar dayandıran çeşitli söylentiler ve efsaneler vardır. Hz. Âdem çocukları Habil ve Kabil e Atıcılığı Cebrail (A.S.) tarafından cennetten getirilen birinde Allah ın diğerinde peygamberlerin adları yazılı oklarla öğretmiş, onlarda kendi çocuklarına öğretmişlerdir(7). Hz. Peygamber (S.A.V.); atıcılığı daha çocukken öğrenilip, ölünceye kadar bırakılmaması gereken bir faaliyet olarak belirtmiştir. Sizden birini gam ve sıkıntı bastığı zaman yayını kuşanıp, kederini onunla dağıtsın buyurmuştur(7). Bu hadisten insanın boş kaldıkça, canı sıkıldıkça ve dinlenme ihtiyacı duydukça zamanını değerlendirme vasıtası olarak atıcılık sporunu yapmayı ve onunla ilgilenmeyi önerdiği anlaşılabilir. Buhari Sahihte; Atışa yani okla, mızrakla atmayı öğrenmeye teşvik babı, başlığına yer vererek orada Allah Teâlâ nın onlara karşı gücünüz yettiğince kuvvet hazırlayın (Enfal 8/60) buyruğunu zikreder (8). Kuvvetli olmak Enfal suresinde İslam ın bir özellik olduğunu görüyoruz. Peygamber (S.A.V.) bir başka hadis-i şeriflerinde atıcılık, binicilikten daha önemlidir buyurmuştur. Böylece askeri sporlar arasında en yüksek yeri bu atıcılığa vermiştir. Atış için kullanılan yay dan bahsederken de hiçbir silah hayırda onu geçmemiştir demiştir. Bu sözlerle yayın cihad aletlerinin en kuvvetlisi olduğunu ifade ederek insanları atış talimine teşvik etmiştir (9). Dikkat ediniz, kuvvet atmaktır buyurmak suretiyle atıcılık üzerinde ısrarla durmuştur(2). Kendi yaşadığı çağda kullanılan atma

4 aracı ok ve mızrak olmasına rağmen bunların adını kullanmaksızın mutlak manada atma kelimesini tercih etmesi, bugün kullanılan tabanca, tüfek, top, roket, füze vb. savaş aletlerine işaret olabileceği gibi, bugün kullanılmayıp gelecekte keşfedilecek olanlarına da işaret olabilir. Şüphesiz bu husus İslam Peygamberi nin ileri görüşlülüğünü gösterdiği gibi İslam dininin gelişmeci, yeniliklere açık ve her devre hitap eden özelliğini de ortaya koymaktadır. Bunun yanında buradan, Hz. Peygamber zamanında ve bugün yapılan sporların ötesinde gelecekte ortaya çıkarılacak her türlü faydalı spora bir teşvik olduğu anlamını da çıkarabiliriz. Başka hadis-i şerifte Atıcılık öğrenin, zira iki hedef arası cennet bahçelerinden bir bahçedir diyen Peygamberimiz in (S.A.V.) bir gün atış yapmakta olan bir gruba rastlayınca ayakkabılarını çıkarıp atış sahası içerisine yalınayak yürüdüğü ve onlara katıldığı da görülmüştür(9). Atıcılık bizzat İslam Peygamberi tarafından da yapılan bir spor olarak tarihe geçmiştir. Yani sünnet-i peygamberiy ye sporudur. Peygamberimiz iyi ok atan sahabelere iltifatlarda bulunurdu. Uhud Savaşında, hedefe isabetli atışları sebebiyle, başka hiç kimseye kullanmadığı Annem babam sana feda olsun tabirini Sa d b. Ebi Vakkas için kullanmıştı(2). Bütün bu teşviklerden dolayıdır ki, sahabe atıcılığa önem vermiş, her fırsatta, hatta akşam namazından sonra hava kararıncaya kadar bile ok atışları yapmıştır(5). Binicilik Kur an-ı Kerim de Cenab-ı Allah: Kendilerine binmeniz için ve bir ziynet olarak atları yaratmıştır (10) buyurmaktadır. Devri zamanında at ve deve yarışları yapılan Hz. Muhammed de: Atıcılık ve binicilik öğreniniz diye emretmektedir. Binicilik öğrenmeyi Müslümanlara tavsiye etmekle beraber, bu hadisin devamında; Binicilik öğrenmenizden çok, atıcılık öğrenmeniz hoşuma gider demiştir. Böylece biniciliğinde ihmal edilmeyip her fırsatta öğrenilmesi ve çocuklara öğretilmesi, mümkün olduğu kadar günlük faaliyetler arasına sokulmasını istemiştir. Eğlencelerin benim için en güzel olanı at yarışıdır diyerek at ve deve yarışlarına teşvikte bulunmuştur(10). Hz. Peygamber (S.A.V.) devrinde zaman zaman at yarışları düzenlemiş ve bu yarışlarda derece alanlara mükâfat verildiği bilenmektedir. Hatta kendisi de bizzat yarışlara katılmıştır(11). Bu yarışlardan birini altı mil mesafe tutan Hafta ile Seniyye-tü l veda arasında, diğerini de bir mil mesafe tutan Seniyytü l-veda ile Mescid-i Zurayle arasında yaptığı rivayet edilir (12).

5 Hz. Muhammed günün birinde bir yarışa katılmış, bu konuda Hz. Enes diyor ki: Peygamberin Abda adındaki devesini hiçbir deve geçemezdi. Bir gün bir bedevi devesiyle geldi. Hz. Peygamber (S.A.V.) onunla yarıştı. Yarışmaya bedevi kazandı. Bu durum Müslümanların zoruna gitti. O zaman Resulullah onları yatıştırmak için; Dünyada her yükselişe bir alçalış vermek, Allah üzerine bir haktır. demiştir(7). Buradan anlaşılacağı sporda yarışan herkesin namazda olduğu gibi eşit olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca Hz. Peygamber (S.A.V.), bizzat binicilik yarışı yapmakla ve Müslümanları buna teşvik etmekle kalmamış, yarışlarda ödüller vererek sporda ödül sisteminin İslami açıdan meşru olduğunu göstermiştir. At ve deve yarışları ve kazanana ödül verilmesini sağlamıştır. Peygamberimiz ata çok önem verir, at yetiştirmesine ayrı bir özen gösterir ve teşvik ederdi. Rivayetlere göre belli zamanlar içinde kendilerinin 19 kadar atı var olmuştu. İbn Ömer in ifadesine göre, Resûlullah atını antrenmana tâbi tutar, sonra da onunla yarışa katılırdı(7). Koşu-Atletizm İslamiyet te koşununda tavsiye edildiğini ve Ashab-ı Kiramın buna önem verdiğini görüyoruz. Nitekim Hz. Peygamber (S.A.V.) İki hedef arasında koşan kimsenin her adımı için hasene (sevap) vardır buyurmaktadır (7). İslam a göre sporun bir hedefi olmalıdır. Bu sağlık içinde olabilir, maddi bir kazan içinde olabilir. Bir başka hadiste Allah yolunda tozlanan ayakların Cehennem ateşinde yanmayacağı veya cehennem ateşinden korunacağını beyan etmektedir (13). Bu hadiste yapılacak olan sporun İslami kuralara uygun olmasıyla insanların iyi ve güzel şeyler elde edeceği kötülüklerden korunacağını anlayabiliriz. Ahmet b. Hanbel in Müsned inde geçen rivayet ise şöyledir. Hz. Aişe (R.A.) şöyle rivayet etti; Yolculuklardan birinde Resulullah (S.A.V.) ile birlikte çıkmıştım. Genç bir kızdım. Fazla kilolu ve şişman değildim. Resulullah (S.A.V.) beraberindekilere önde gidin buyurdu, onlarda gittiler. Sonra bana gel seninle yarışayım buyurdu. Kendisi ile yarıştım ve O nu geçtim, sesini çıkarmadı. Ben kilo alıp şişmanladığım sırada yolculuklardan birinde kendisi ile çıktım. Beraberindekilere önde gidin buyurdu. Ve bana gel seninle yarışalım dedi. Kendisi ile yarıştım, beni geçti ve gülerek bu diğerine karşılıktır buyurdu(14).bu yarışmadan müsabakalarda kazanma ve kaybetmenin bedensel olarakta bazı şartlara bağlı olduğunun hiçbir zaman göz ardı edilmemesi gerektiğini anlayabiliriz.

6 Hz. Peygamberin Ashabı da yarış yapmış ve teşvikte bulunmuştur. Bir rivayet: Resulullah zamanında at ve deve yarışları yapılırdı, erkeklerde aralarında yaya olarak yarış yaparlardı denilmekte, bundan da sahabenin Hz. Peygamberin huzurunda kendi aralarında yarış düzenledikleri anlaşılmaktadır. Hz. Ali nin de çok hızlı koşan bir yarışçı olduğu rivayetler arasında yer almaktadır(7). Görüldüğü üzere peygamber, halife ve ashabın yaptığı spor İslam da meşru kabul edilmesinden doğal ne olabilir. Güreş Güreş insanların zekâ ve beden kuvvetlerini birleştirerek yapılan bir spordur. Bedenen geliştiren ve vücudun kuvvetlenmesine yardımcı olan bu spor İslamiyet te teşvik edilmiş, Müslümanların birbirleriyle güreş müsabakaları uygun görülmüş, hatta Peygamber Efendimiz (S.A.V.) kendisi de bizzat güreşmiştir(7). Hz. Muhammed in (S.A.V.) kendisi de, devrinde Mekke de kuvvetiyle şöhret bulan, Pehlivan Rükane İbnu Abdi Yezid ile bizzat güreşerek Müslümanlara bu konuda örnek olmuştur(7). Rükane ile güreşmesinde iki nedenden bahsedilir. Biri yaşı küçük olanlar şayet kendilerinden büyük olan diğer genç sahabelere üstünlük sağlayabilirlerse gönüllü sıfatıyla Hz. Peygamber (S.A.V.) le birlikte savaşa katılabilme hakkını elde edebilmek içindir(7). Diğeri ise Rükaneyi İslam a davet ettiğinde Rükane nin güreş teklifinde bulunmasıdır. Hz. Muhammed in (S.A.V.) ona şöyle cevap vermiştir. Kabul ancak ben yenersem sürünün üçte birini ödül olarak isterim. Gerçektende üç defa yenilmesi ve bunun sonucunda sahip olduğu sürünün tamamını kaybetmesi üzerine, karısından korkusundan dolayı ağlamaya başlar. Hz. Muhammed in (S.A.V.) ona şöyle der. Korkma, bütün bu üç yenilginin ödül tutarını bu defalık almayı ve bütün malını kaybetmeni istemiyorum. Haydi, şimdi onları al ve selametle git. Bu davranıştan çok duygulanan Rükane, hemen orada Sen Allah ın elçisisin, ben senin getirdiğin dini kabul ediyorum diye haykırarak(15) Müslüman olmasıdır. Rükane nin Ey Muhammed; şimdiye kadar beni kimse yenemedi. Beni yenen sen değil, sahip olduğun manevi güçtür dediği nakledilir(8). Buradan sporda manevi güç ve motivasyonun o devirlerde de gerekli ve etkili olduğunu algılayabiliriz. Diğer taraftan Hz Alinin oğulları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin in dedeleri Hz. Peygamber in önünde güreştikleri de bilinmektedir. Bu güreşte Hz. Peygamber (S.A.V.), Hz. Hasan ın tarafını tutar. Sebebi sorulunca da: Cebrail Hüseyin e yardım etmektedir, bende Hasan a yardım etmeyi seviyorum cevabını verir (7).Yine Allah ın

7 Aslanı diye adlandırılan ve Uhud savaşında şehit düşen Hz. Peygamberin amcası Hz. Hamza da Pehlivanların Piri olarak anılmaktadır. Görüldüğü üzere güreş spor dalı İslam dininde en seçkin faaliyetlerden birisi olarak yer almıştır. Bu durum Selçuklularda ve Cihana şümul Osmanlı devletinde hep göz önüne alınmıştır. Siyer kaynaklarında Peygamberimizin Rükâne den başka bazı kimselerle de güreştiği, ergenlik çağına gelmiş olan sahabe çocuklarının askere alınmaları için her sene düzenlenen merasim sırasında birbirleriyle güreştikleri, ayrıca Hz. Hasan ve Hüseyin in de Resûlullah ın huzurunda güreş tuttukları yer almaktadır. Yüzme Yüzme Hz. Peygamber in (S.A.V.) çocukluğunda annesiyle Medine ye gittiğinde öğrendiği ve Müslümanlara tavsiye ettiği bir spor dalıdır. Nitekim bir hadis-i şerifte Çocuklarınıza atıcılığı ve yüzmeyi öğretiniz buyurmuştur (7). Yine bir başka bir hadis-i şerifte İbnu Abbas tan (R.A.) şu rivayet nakledilmiştir. Resulullah (S.A.V.) yüzdü ve herkes arkadaşına doğru yüzsün buyurdu. Kendisi de Ebu Bekir e (A.A.) doğru yüzdü, ta ki varıp onu kucakladı ve ben ve arkadaşım, ben ve arkadaşım dedi (9). Ayrıca Hz. Peygamber (S.A.V.), bir babanın çocuğuna yazı yazmayı, yüzmeyi ve atıcılığı öğretmesi, çocuğun babası üzerindeki haklarındandır buyurmuştur(9). Denizi olmayan bir yerde çocuklara yüzmenin öğretilmesinin istenmesi ne kadar çok önemsendiğinin bir göstergesidir Halk Oyunları Halk oyunlarına özellikle savaşlarda askerlerin cesaretlerini artırıcı bir etkiye sahip olduğu, bayram ve düğün gibi özel durumlarda milli ruhu canlandırdığı için bizzat Hz. Peygamber (S.A.V.) tarafından müsaade edilmiştir. Hz. Peygamber (S.A.V.) şenlik yapan Habeşli çalgıcıları dinleyip, oyuncuları da seyretmiştir. Hz. Aişe bu konuda şöyle söylemiştir; Bir defa Kurban Bayramı nın ilk üç günlerinden birinde Resulullah yanıma girdi. Karşımda ezgilerini def çalarak okuyan iki kız vardı. Biraz sonra Ebu Bekir oraya girip onları azarlayınca Resulullah ona dönüp onlara dokunma buyurdu. Babamın zihni başka bir şeyle meşgul olunca kızlara işaret ettim, onlarda çıktılar (7). Resulullah (S.A.V.) ın bayramlarda olduğu gibi düğünlerde de belli ölçüler içinde oyun ve eğlenceye izin verdiğini şu olaydan anlıyoruz. Sahabeden Ebu Umame Es ad İbn-i Zürare nin vefatı üzerine yetim kalan Fariga, Habibe ve Kebşe adlarındaki üç kızını Hz. Peygamber (S.A.V.) himayesine almıştı. Resulullah (S.A.V.), bunlardan Farıga nın

8 düğününde herhangi bir şenlik düzenlenmediğini görünce: Ya Aişe bir eğlenceniz yok mu? Oysa Ensar eğlenceden hoşlanır buyurmuştur (9). Görüldüğü üzere İslamiyet te ibadetleri aksatmadığı ve dinin yasakladığı davranışlara yol açmadığı sürece eğlenceye ve oyuna belirli ölçülerde müsaade edilmiştir. Hz. Muhammet ve ashabı döneminde rağbet gören, uygulanan spor branşları yüzyıllar boyunca ve toplumların her alanındaki gelişme ve değişikliklere paralel olarak birçok aşamalar geçirmiş, günümüzdeki halini almıştır. Hz. Peygamber devrinde olmayan Spor dallarına karşı fikri ve fiili bir tepkide gösterilmemiştir. Böyle olmakla beraber İslamiyet, sporun seyirci olmaktan çok uygulayıcı olmasına daima teşvik etmiş, oyun her ne kadar ferdi bir neşe ve eğlence olmakla beraber, toplumsal bir fayda da sağlamalıdır prensibi esas alınmıştır(7). Eskrim: Peygamberimizin, bu sporların yanında, Cennet kılıçların gölgesi altındadır (Buhari, Müslim) hadisi ile Allah yolunda kötülüklere karşı mücadele edilmesini teşvik etmesinin yanında eskrim sporuna da bir işarette bulunduğunu söylememiz mümkündür. Zaten kılıç o devirdeki en önemli savaş aletlerinin başında bulunmaktaydı. Bugün de kılıç Hapkido, Aikido ve Kendo gibi birçok uzak doğu savaş sanatında kullanılmaktadır(20). Ağırlık kaldırma- Halter: Hz. Muhammed in bir diğer hadisinden de halter sporuna işaret ettiğini çıkarmamız mümkündür. Buna göre Hz. Peygamber bir gün, aralarında hangisinin daha kuvvetli olduğunu anlamak için büyük bir taşı yerden kaldırmaya çalışan bir gurup insanın yanından geçmiş ve onların bu davranışına engel olmamıştır(15). Hz. Muhammed in sporu bu kadar fazla tavsiye ve teşvik etmesinin yanında daha sonra bırakılmasını ise hiç hoş karşılamamıştır. Nitekim Bir kimse ok atmayı öğrenir de sonra terk ederse bizden değildir buyurmuştur. Bu yüzden Ashab-ı Kiramdan bazıları bu tehditten korktukları için ihtiyarlıklarında bile atış talimi yapmaya devam etmişlerdir. Hz. Peygamber, sporun bedenî faydası yanında psikolojik faydasına da dikkat çekmiştir. Sizden birinizin, kendisine gam ve keder bastığı zaman yayını kuşanıp kederini onunla dağıtmasından başka yapacağı bir şeyi yoktur buyurmuştur. Yine, Sizden biriniz oklarıyla oynamaktan (egzersiz yapmaktan) usanmasın demiştir. Bugün hem maddi hem de psikolojik hastalıklar için spor ve egzersiz üzerinde önemle durulmaktadır. İslam Dini ne göre, insanlara zarar vermemek kaydıyla, maddi ve manevi açıdan faydalı her türlü sporun onaylanmasının ötesinde teşvik ve tavsiye edildiğini çıkarsamamız mümkündür(20). Bir takım kurallara uyulması şartıyla o zaman

9 yapılan sporların yapılması teşvik edilmiştir. Uyulması veya dikkat edilmesi gerekenler ise şunlardır; 1- Oynamaya dalıp namazı ve ibadeti ihmal etmemek, 2- Sporu kumara alet etmemek, 3- Oyun sırasında dilini kötü sözlerden sakınmalı, 4- Rakip oyunculara insani ve ahlaki ölçüler içinde davranışta bulunmak, 5- Giyim-kuşamın dini ölçülere uygun bulunması(9). Atıcılık, binicilik, yüzücülük ve atletizm gibi spor dalları insanları mücadeleye hazırlaması itibarıyla samimi bir niyet ile yapılırsa bir tür ibadet de sayılacağından, diğer sporlara göre daha bir önem taşımaktadır. Ayrıca günümüzde ise birer asrısaadet döneminde olmayan judo, tekvando, karate ve eskrim ve benzeri spor dallarından her biri, hem insan vücudunu geliştirici, hem de geleceğe hazırlayıcı bir özellik taşıması açısından imkânlar ölçüsünde yapılmalıdır. Sonuç olarak İslam ın doğuşu ve Asr-ı Saadet devrinde İslam dininin ilk kaynağı Kur an ın genel hükümlerinden hareketle Kur an ın bütünlüğü içerisinde spora olumlu yaklaşılmıştır. İslam ın ikinci kaynağı hadislerde sporla ilgili ayrıntılı bilgiler bulunduğu ve sporu yapmaya teşvik edildiğini görmekteyiz. KAYNAKLAR 14. Ahmed B. Hanbel, Müsned, 6, s.264. 8. Boybey, C.; İslamiyetin Spora Bakış Açısı, İnönü Üniv. Eğit. Fak. Mez. Tezi. Malatya,1996. 5. Canan, İ.; Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, Ank.,1980. 15. Hamidullah M, İslam Peygamberi, c.2, s.844-1142, İstanbul1969. 20. Işı H.; İslam Dini Açısından Spor Ve Hapkido, www.altunbasspor.com/.../99-lam-d-asindan-spor-ve-hapko.html 2. İmamoğlu, O. Türkmen, M.; Osmanlı Devletinin Spor Politikasını Etkileyen Unsurlar, Spor Bilimleri Sempozyumu, Konya, 1999. 13. Mevevi, riyazü s-salihin, 5822. 10. Nahl Süresi, 16/8. Kuran-i Kerim. 11. Nesai, Sünen Hayl 14, c.6, s.226-228. 12. Tirmizi Tercümesi, c.3, s.229. 7. Turan,A.; İslamiyet te Spor ve Önemi, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları,Ank.,1985. 9. Yılmaz, Ö.; Sünnette Spor, Atatürk Üniv., Sos. Bil. Ens. Y. Lisans Tezi, Erzurum,1994.