Konak yine sevindirdi

SAYFA 01 Konak yine sevindirdi Konak Belediyesi ile Ege Üniversitesi Çocuk Gelişimi Programı öğretim görevlileri ve öğrencileri, yaratıcı oyuncaklarla miniklerin gönlünü aldı www.sondakikagazetesi.com EĞLENİRKEN ÖĞRENECEKLER Oyun oynamanın ve oyuncakların çocuk gelişiminde önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan şunları söyledi: Çocukluk yılları, hayat boyu sürecek bazı değerlerin edinildiği ve hızlı bir öğrenme sürecinin yaşandığı önemli bir dönemi oluşturuyor. Bu dönemde oyun ve oyuncağın çocukların gelişimindeki rolünün mutlaka göz önünde bulundurulması gerekir. Sağlıklı bir çocukluk, sağlıklı bir toplumun da ilk adımıdır. Bu anlayışla her çalışmamızda çocuklara daha büyük önem verdik, onları hep ön planda tuttuk.ʼʼ >> 2ʼDE İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden, yerleşkedeki binaların birbirinden çok uzak olduğunu belirterek, ulaşımın insansız araçlarla sağlanması için proje hazırladıklarını söyledi İnsansız araçlar devreye girecek Türkiye'nin ekonomisi büyümesine rağmen yeni ürün geliştirmede geride kaldığını söyleyen Güden, ''Bu tezat bir şey. Çok iyi taklit yapabiliyoruz ama yeni ürün geliştiremiyoruz. Bu kapsamda İzmir'e kazandırmak üzere olduğumuz inovasyon merkezi gençlere ücretsiz olanaklar sağlayacak. Fikri, teknik bilgisi olan gençlere ofis ve atölye sunacağız. Merkezin projesi İZKA'dan geçti, Kalkınma Bakanlığı'nca onaylandı. 5 bin metrekarelik alan. 2 yılda bitecek'' şeklinde konuştu. >> 5ʼTE İstanbul da nasılsa bizde de öyle olmalı Alsancak Stadı nın yıkılmasının bir kaos olduğunu, İzmir deki statların da tıpkı İstanbul ve Ankara daki gibi merkezi yerlerde olması gerektiğini bildiren Altay Divan Kurulu Başkanı Kemal Zorlu, İzmir'in statları eskimiş ve hizmet veremez durumdadır. Bu doğru ama bunların yerine yeni statların kentin dışına yapılması çok mantıklı bir yol değildir. Özellikle Atatürk Stadı, olimpik yapısıyla mükemmel bir yerdedir. Atatürk Stadı'nın yıkılarak yeniden yapılması çok daha olumlu bir iş olacaktır. şeklinde konuştu. >> 5 TE Türkiye sayesinde krizden çıkacağız İki ülke arasındaki ticaret hacminin sevindirici biçimde arttığını, turizmde de karşılıklı hareketliliğin sağlanması için çalışma başlattıklarını belirten Romanya'nın İzmir Başkonsolosu Cosmin Victor Lotreanu, ''''İki ülke arasındaki ticaret her geçen gün büyüyor. Bu çok sevindirici. Bu yılın ilk üç ayında da karşılıklı ticaret 1 milyar avroya ulaştı. Bu geleceğin daha da güzel olacağını gösteriyor. Böyle giderse Romanya rahatlar'' diye konuştu. >> 5 TE Başlamazsak sıkıntı yaşarız İstanbul'da trafiğin en yoğun olduğu mevsimlerin sonbahar ve kış olduğunu kaydeden Yıldırım, "Mevsim şartlarından ve okullar açık oluyor, dolayısıyla trafik yoğunluğu daha da artıyor. Günler kısalıyor ondan dolayı da yoğunluk artıyor. O yüzden Boğaziçi Köprüsü gibi, Haliç ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri gibi stratejik yollardaki bakımı Karayolları Genel Müdürlüğü özellikle yaz aylarında yapmayı tercih ediyor. Sebep budur. Eğer bu kış ayında yapılsaydı o zaman yaşanacak sıkıntılar bugünkünden fazla olurdu" dedi >> 8 DE Avrupalı yok Rus turist çok Turizm sezonunun her sene olduğu gibi bu senede sıkıntılarla başladığını ifade eden Didim Turizm Derneği Başkanı Deniz Atabay, ''İngiltere ve Avrupa ülkelerinden gelen turist sayısında daralma olmasına rağmen Rusya'dan Didim'e bir ilgi artışı var. Ayrıca bunun yanı sıra geçtiğimiz yıl 2 uçak firmasının da iflas etmesi ile geliş gidişleri etkiledi ve fiyat ortamını artırdı. Bu da turizmi olumsuz etkiledi. dedi. >> 5 TE SP den Konak ta ZiNA eylemi Saadet Partisi İzmir İl Gençlik Kolları Üyeleri, zina ve eşcinselliğin yeniden suç sayılması talebiyle Konakʼta eylem yaptı AİLE HUZURUNU BOZUYOR SP li gençler, zina ile ilgili hukuki yaptırımların uygulanmasını talep etti. Grup adına basın açıklaması yapan Saadet Partisi İl Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Fatih Kaplan, toplumun temelini sarsan en büyük tehlikenin zina ve buna paralel olarak yaygınlaşan eşcinsellik olduğunu söyledi. >> HABERİN DEVAMI 4 TE Bir adım daha atıldı İzmir Büyükşehir Belediyesiʼnin Yüzülebilir Körfez hedefindeki önemli aktörlerden biri olan Meltem gemisinin yapımı Temmuz ayında tamamlanacak Gemiye yardımcı olacak İmbat da İstanbul Tuzla Tersaneleriʼnde suya indirildi, Temmuz ayının ilk günlerinde İzmir Körfeziʼnde olacak TÜRK FİRMALARA YAPTIRILDI KDV hariç 1 milyon 380 bin Euro ya mal olan yerli üretim römorkörun her bir ekipmanı, uluslararası loyd tarafından da kontrol edildi. Minimum yakıt tüketimi ile çalışacak römorkör, 14.75 metre boyunda ve 6.40 metre genişliğinde. 10 ton çekme gücüne sahip römorkörün derinliği ise 2.5 metre. KDV hariç 5 milyon 850 bin liralık yatırımla yine bir Türk firmasına yaptırılan tarama gemisi, 14 metre derinliği tarayabilecek. SUYUN KALİTESİNİ ÖLÇECEK Temmuz ayının başlarında İzmir Büyükşehir Belediyesi ne bağlı İZSU ya teslim edilecek olan römorkör, tarama gemisinin çalışma sahasına sevkinde, tarama gemisine ekipman ve personel taşımada, ayrıca İZSU nun Körfez suyu kalitesinin ölçümü ve takibi ile ilgili yürüttüğü çalışmalarda kullanılacak. HABERİN DEVAMI 4 TE Menemen OS nin kanal şebekesi yenileniyor >> 4ʼTE Gediz in iş gücü! >> 4ʼTE

SAYFA 02 Konak tan miniklere OYUNCAK SÜRPRiZi Ege Üniversitesi Çocuk Gelişimi Programı öğrencileri, kendi yaptıkları ve derslerinde kullandıkları oyuncakları, Konak Belediyesi işbirliğiyle Kahramanlar Mustafa Öğütveren İlköğretim Okuluʼna kazandırdı Çocukların zeka, el becerisi ve hayal güçlerini geliştirmeye yönelik oyuncaklar anasınıfına özenle yerleştirilirken, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan ın armağanı oyuncaklar da miniklerin ilgi odağı oldu. Ege Üniversitesi öğrencilerinin hazırladığı meyve bahçesi, deniz dünyası, hayvanlar alemi temalı oyuncaklarla minik öğrenciler, eğlenirken öğrenecekleri bir oyun odasına da kavuşmuş oldular. Oyun oynamanın ve oyuncakların çocuk gelişiminde önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan şunları söyledi: Çocukluk yılları, hayat boyu sürecek bazı değerlerin edinildiği ve hızlı bir öğrenme sürecinin yaşandığı önemli bir dönemi oluşturuyor. Bu dönemde oyun ve oyuncağın çocukların gelişimindeki rolünün mutlaka göz önünde bulundurulması gerekir. Sağlıklı bir çocukluk, sağlıklı bir toplumun da ilk adımıdır. Bu anlayışla her çalışmamızda çocuklara daha büyük önem verdik, onları hep ön planda tuttuk. Konak Çocuk Senatosu ile özgüvenli, girişimci çocuklarımız önemli kararlar alıyor. Sokak Oyunları Festivalimiz ile dostluk, paylaşım, dayanışma ruhunu küçük yaşlarda tadıyorlar. Bugün de çocuklarımıza, üniversitede okuyan abla ve ağabeyleri tarafından armağan edilen oyuncaklar, geleceğe dair büyük bir umut penceresi araladı. Konak Belediyesi ile Ege Üniversitesi Çocuk Gelişimi Programı öğretim görevlileri ve öğrencileri, yaratıcı oyuncaklarla minikleri sevindirdi. Oyuncakları görünce okulların tatile girmesine üzüldüklerini ifade eden çocuklar, okulların yeniden açıldığı günü iple çekeceklerini söyledi. EÜ nün çocukları geçmişi inceledi! Heyecanlarını gizleyemediler Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde gerçekleşen "Çocuk Üniversitesi" etkinliğinde çocuklara dinozorlar, historik taşlar, geçmişte yaşayan canlılar ve doğa hakkında önemli bilgiler aktarıldı. Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tanju Kaya'nın öncülüğünde gerçekleşen etkinliğe internetten başvuran ilköğretim öğrencileri katıldı. Önce öğrencilere Paleontolog Dr. Serdar Mayda dinozorlar hakkında ayrıntılı sunum yaparak bilgi verdi. Dr. Mayda, dünyanın var oluşundan bu yana canlıların nasıl değişime uğradığı, dinozorların yaşam şekilleri, doğaya uygun olarak nasıl bir iskelet ve deri rengine sahip olduklarını açıklayan bilgiler aktardı. Fosilleşme hakkında konuların da işlendiği sunumda canlıların hangi vücut parçalarının fosilleşebileceği ve bunun süreçleri anlatıldı. Sunumun ardından gerçekleştirilen labarotuvar ortamındaki incelemede öğrencilere silikon kalıplarda yapay kuş yumurtası yapımı öğretildi. Öğrencilerin büyük ilgisi ve merakı çalışmaları daha eğlenceli hale getirdi. Etkinliklerin ardından Prof. Dr. Tanju Kaya, Çocuklara doğayı tanıtmak, geçmişe ait bilgiler vermek ve doğa bilincini aşılamak için uğraşıyoruz. Geçmişte yaşayan canlılar ve doğada ilk varoluştan itibaren bulunan her nesne hakkında bilgiler vererek, onları çevreye daha duyarlı olmaya doğru yönlendiriyoruz dedi. Çocuk Üniversitesi etkinliği sunum, müze tanıtımı, laboratuvar incelemeleri ve fosil gezilerinden oluştu. Çalışmaların ardından katılan öğrencilere birer katılım belgesi takdim edildi. En etkili ilaç EDEBiYAT Fevzi Yılmaz ın adı, Narlıdere de yaşayacak İki yıl önce amansız bir hastalık neticesinde kaybettiğimiz gazeteci Fevzi Yılmazʼın hatırasını yaşatmak için Narlıdere Belediyesi Meclis kararı ile bir sokağa onun adını verdi. Yakın Plan gazetesinin kurucusu Fevzi Yılmaz adının verildiği sokağın açılış törenine ailesi, yakınları, gazeteci arkadaşları ve sevenleri katıldı. Fevzi Yılmazın ölüm yıldönümünde Narlıdere Yenikale Mahallesinde bulunan bir sokağa isminin verilmesi Belediye Meclisi tarafından kararlaştırıldı. Narlıdereʼde ve İzmirʼde başarılı işlere imza atan Gazeteci Fevzi Yılmazʼın adının verildiği sokak açılışına Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, CHP İl Sekreteri Hüseyin Mutlu Akpınar, Fevzi Yılmazʼın Annesi Hayrunnisa Yılmaz, Eşi Yıldız Yılmaz, oğlu Mert Yılmaz, kardeşi Feray Yılmaz, gazeteci arkadaşları Hasan Tahsin Kocabaş, Macit Sefiloğlu, Ertan Sayın, Güler Güler, Narlıdere Belediye Meclis üyeleri, sivil toplum örgüt temsilcileri ve sevenleri katıldı. Gazeteci Fevzi Yılmaz isminin verildiği sokakta düzenlenen törende bir konuşma yapan yakın arkadaşı ve Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur Ben onun başkanı değil dostuydum. İyi kötü çok günlerimiz geçti, bir çok şeyi paylaştık. Fevzi kardeşim teknik direktörlük seviyesine ulaşmış bir sporcu, siyaseti bilen çoğu zaman fikirlerine danıştığım alçak gönüllü bir insandı. Çok çabuk kaybettik. Avuçlarımızın arasından uçtu gitti. Böyle değerli insanları çok çabuk kaybediyoruz ve yerleri dolmuyor. Ben ilk önce böylesine bir değerli insanı dünyaya getiren annesine teşekkürlerimi sunuyorum. Fevzi Yılmazʼın değerli annesi Hayrunnisa hanım oğlunuzun ismi kalbimizde ve bu sokakta yaşayacak dedi. Gazeteci arkadaşlarından Hasan Tahsin Kocabaş törende bir konuşma yaparak Nur içinde yatsın. Birçok konuda anlaşamazdık ama bir fark vardı. Doğru bildiklerini sonuna kadar savunan, kirlenmemiş bir gazeteciydi. Ona utanmazca saldıranları bile kanadının altına alırdı. Böylesine kirlenmiş bir ortamda gazetecilik yapmasını istemedi belkide o yüzden aramızdan erkenden aldı. Değerli gazeteci kardeşimiz Fevzi Yılmazʼın adını yaşatmak için çaba gösteren Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Baturʼa teşekkür ediyorum dedi. Karşıyaka Belediyesi Ayşe Kaya Anaokulu nun minik öğrencileri yılsonunda iki heyecanı birden yaşadı. Ziya Gökalp Kültür Merkezi nde düzenlenen etkinlikte önce sahneye çıkan minikler, daha sonra da karnelerini aldı. 4,5 ve 6 yaş grubu öğrencileri ilk sahne deneyimlerinde heyecanlarını gizleyememelerine rağmen başarılı performanslarıyla izleyici koltuklarındaki ailelerini gururlandırdı. Müzik öğretmenleri Işıltan Uşaklıgil ile birlikte yıl boyunca çalıştıkları şarkıları söyleyen minikler, deniz topu gösterisi ile de alkış aldı. Kurdele dansı, efe oyunu ve Bir Taş Attım gösterisiyle izleyenlere eğlenceli anlar yaşatan anaokulu öğrencileri karneleri dağıtılırken de bir hayli heyecanlıydı. 4 ve 5 yaş grubu 29 öğrenci karnelerini alırken, 6 yaş öğrencileri ise diploma alarak, mezun oldu. Önümüzdeki yıl ilköğretime başlayacak olan 15 minik öğrencinin Biz artık Büyüdük mesajı vermesi ise salondan büyük alkış aldı. Karnelerini alan minikler tören sonunda sevinçlerini aileleriyle birlikte yaşadı. Yaz tatiline giren Ayşe Kaya Anaokulu öğrencileri seneye buluşmak üzere hem arkadaşları hem de öğretmenleri ile de vedalaşmayı unutmadı. Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi nde Mikrobiyoloji uzmanı olarak çalışan Dr. Yelda Sorguç, yazarlık serüvenini okurlarıyla paylaştı. Konak Belediyesi nin düzenlediği Küçük Dünyalar/İçimdeki Rüzgar adlı etkinlik Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür ve Sanat Merkezi nde gerçekleşti. 2006 yılından bu yana hiç durmadan yazan Dr. Sorguç, okurlarıyla gerçekleştirdiği içten sohbette, yazarlık serüveninin nasıl başladığını anlattı. Nobel ödüllü yazarların kitaplarını çalışır gibi okuduğunu söyleyen Dr. Yelda Sorguç, içindeki anlatma isteğini yazarak ifade ettiğini vurguladı. İçimdeki Rüzgar kitabı için İçimdeki fırtınanın taşmasıyla oluştu diyerek duygularını anlatan Sorguç, Küçük Dünyalar kitabında ise çoğu yazarın cesaret edemeyeceğini yaptı ve kadın yazar olarak okuyucuya bir erkeğin dünyasından seslendi. Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan a, yazarlarla okuyucuları buluşturduğu için teşekkür eden Sorguç, sözlerine şöyle devam etti: Bana doktorluk ve yazarlık yapmadığım zaman ne yaptığımı soruyorlar. Kalan zamanımda düşünüyorum. Daha çok yazmayı, edebiyata nasıl katkı sağlayabileceğimi düşünüyorum. Hayatımı edebiyata vermeye hazırım. Ben edebiyatı, hayattan daha çok önemsiyorum. Dr. Yelda Sorguç kimdir? Öğretmen bir anne ve babanın çocuğu olarak dünyaya gelen Yelda Sorguç 18 yıllık doktorluk mesleğini mikrobiyoloji uzmanı olarak Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi nde sürdürüyor. Edebiyata ilgisi küçük yaşlarda başlayan Sorguç, içindeki anlatma isteğini 2006 yılında yazıya döktü ve o günden bu yana yazmayı hiç bırakmadı. Çok kısa sürede üç roman yazan doktor yazarın, Küçük Dünyalar ve İçimdeki Rüzgar adlı iki kitabı okuyucusuyla buluştu. Yıl: 1. Sayı: 275. Dağıtım: Yayın türü: İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: 0232 425 26 10 (Pbx) 0232 425 26 10 Mail: info@sondakikagazetesi.com Hakkı SARIÖZ Yerel - Süreli (Pazar günleri yayımlanmaz) Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: 0232 251 76 32 SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

SAYFA 03 Kaza süsü verilen cinayet, 11 yıl sonra çözüldü Balıkesir in Havran ilçesinde 11 yıl önce meydana gelen ve ''trafik kazası sonucu ölüm'' olarak kayıtlara geçen olayın, cinayet olduğu ortaya çıktı. Öldürülen kişinin ağır şekilde darbedildiği, olaya trafik kazası izlenimi verilerek, katil zanlıları tarafından hastaneye götürüldüğü belirlendi. Balıkesir Emniyet Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, 4 Ocak 2001'de Havran'da ''trafik kazası'' olarak kayıtlara geçen olayın ardından Edremit Devlet Hastanesi'ne kaldırılan V.Ç, durumunun ağır olması nedeniyle sevk edildiği İzmir'de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Söz konusu kişinin, faili meçhul trafik kazası sonucu değil, darp sonucu öldürülmüş olabileceği düşünülerek Havran Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine dosya, geçen yıl yeniden araştırılmak üzere açıldı. İl Emniyet Müdürü Ömer Aydın'ın talimatı doğrultusunda olayın aydınlatılması ve gerçeğin ortaya çıkmasıyla ilgili çalışma yapmak üzere daha önceki cinayet olaylarında başarılı olan özel ekip görevlendirildi. Havran Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinesinde 13 Aralık 2011'de çalışmaya başlayan özel ekibin yaklaşık 6 aylık titiz bir şekilde yürütülen soruşturma ve elde edilen teknik bulguları neticesinde, olayın trafik kazası sonucu ölüm değil, ''kasten adam öldürme'' olduğu kanaatine varıldı. Ekip, eldeki bilgiler ışığında R.K, M.K, H.K, F,K, L.K, S.K, M.K, T.Ş, C.K, M.Y ve N.E'yi gözaltına aldı. Sorgulanmalarının tamamlanmasının ardından Havran Adliyesi'ne çıkarılan zanlılardan, M.K ve ona yardım ettiği belirtilen M.Y, tutuklandı. Öldürülen V.Ç'nin, katil zanlısı M.K'nın eşini rahatsız ettiği iddiasıyla tarafların, sözleşerek belirtilen adreste buluştuğu ve burada kavga çıktığı öğrenildi. V.Ç'nin ağır şekilde darbedildikten sonra trafik kazası süsü verilerek katil zanlıları tarafından, ''yolda yaralı buldukları'' gerekçesiyle hastaneye götürüldüğü belirlendi. İl Emniyet Müdürlüğü'nün, belirtilen yerdeki trafik kazası izlenimi verilen olay ile ölen kişinin durumunun birbiriyle örtüşmemesi, ifadeleri alınan kişilerin çelişkili konuşmasından yola çıkarak, 11 yıllık sırrı çözdüğü bildirildi. Emniyet Müdürü Aydın, son üç yıl içinde il genelinde faili meçhul cinayet olayı bulunmadığını belirterek, ''Arkadaşlarımız yine çok titiz ve kararlı bir şekilde faili meçhul, yıllar önce işlenmiş bir cinayet olayının tüm gerçekliğiyle ortaya çıkmasını sağlayarak büyük bir başarı gösterdiler. Kendilerini gönülden kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum'' dedi. Olayın aydınlatılmasında görev alan personelin Aydın tarafından altın ve teşekkür belgesiyle ödüllendirildiği bildirildi. (A.A) Dayak olayında görevsizlik kararı İzmir'de hakkında işlem yapılmak üzere götürüldüğü polis merkezinde darp edildiği görüntüleri basına yansıyan Fevziye C'nin, ''basit yaralama ve memura hakaret etme'' suçundan yargılandığı davada, görevsizlik kararı verildi İzmir'de hakkında işlem yapılmak üzere götürüldüğü polis merkezinde darp edildiği görüntüleri basına yansıyan Fevziye C'nin, ''basit yaralama ve memura hakaret etme'' suçundan yargılandığı davada, görevsizlik kararı verildi. İzmir 15. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki davanın duruşmasına tutuksuz sanık Fevziye C'yi savunan üç İstanbul narkotik polisinin uyuşturucu operasyonu kapsamında bazı şüphelilerle birlikte gözaltına aldığı eski Türkiye güzeli Zeynep Yılmaz, ifadesine başvurulmak üzere emniyete getirildiğini ve suçsuz olduğunu söyledi. Zeynep Yılmaz, avukatıyla birlikte basın mensuplarına açıklama yaptı. Avukat Canan Acar, basında yer alan gözaltı haberleriyle ilgili müvekkilinin ifade vermek için emniyete geldiğini söyledi. İfadenin şüpheli sıfatıyla alındığını belirten Acar, ancak ifadenin ardından eldeki bulgular ışığında müvekkilinin bırakıldığını kadın avukat ile şikayetçi polislerin avukatı katıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Fevziye C'nin kayınbiraderi Salih Cengiz, olayı görmediğini belirtti. Tanık Aynur G ise Fevziye C ile aynı müzikholde garson olarak çalıştıklarını anlatarak, ''Uygulama yapan polisler içeri girdi. Polisler masaya gelip bizden kimlik istedi. Fevziye kimliğinin yanında olmadığını, misafir olarak burada olduğunu belirterek, polislerle tartışmaya başladı ve hakaret etti. Karakolda yaşanan olayları görmedim'' dedi. Tanık Arzu G de sanık Fevziye C'nin müzikholde ''Ezgi'' adıyla tanındığını, olay günü de polislere hakaret ettiğini öne sürdü. Avukatların beyanlarının ardından Hakim Ayşegül Arslan, dosyanın tetkik edildiğini, Türkiye güzeli Yılmaz: Uyuşturucu ile ilgim yok belirtti. Acar ayrıca, müvekkilinin bir telefon konuşması nedeniyle ifadesinin alındığını da sözlerine ekledi. Zeynep Yılmaz da ailesinin kendisi için önemli olduğunu ve kendisinin suçla ilgili bir şey yapmadığını söyledi. Böyle bir şey yapmış olsam çıkar söylerim diyen Yılmaz, alkol ve sigara da kullanmadığını anlattı. Yılmaz, Böyle bir operasyonda ismimin geçmesi, kamuoyunda tanınan bir kişi olmamdan ve yanlışlıkla telefon trafiğine takılmış olmamdan kaynaklanıyor. dedi. CİHAN araştırılacak başka husus kalmadığını, tanık beyanları doğrultusunda suç vasfının değiştiğini belirterek dosya hakkında görevsizlik kararı verdi. Dosya, nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Karabağlar'daki müzikhollere yönelik 17 Temmuz 2011'de yapılan denetimde, ''kimliksiz olduğu, izinsiz çalıştığı ve polise mukavemette bulunduğu'' gerekçeleriyle hakkında işlem yapılmak üzere polis merkezine götürülen Fevziye C'nin, polisler tarafından darp edildiği iddia edilmiş ve karakoldaki güvenlik kamerasının kaydettiği görüntüler, basına yansımıştı. Fevziye C, savcılığa giderek suç duyurusunda bulunmuş, polisler de mukavemette bulunduğunu öne sürerek, kendisinden şikayetçi olmuştu. Karşılıklı şikayetler üzerine Fevziye C hakkında, ''kamu görevlisini basit yaralama ve hakaret'' suçlarından 6,5 yıla kadar, polis memurları hakkında ise ''tehdit, hakaret, kasten yaralama'' suçlarından 4 yıl 4 ay ile 5 yıl 10 ay arasında değişen hapis cezaları istemiyle dava açılmıştı. (A.A) Kabin görevlisine saldırdılar SunExpress Havayolları'nın Frankfurt-Ankara seferini yapan uçakta iki yolcu, kabin memuruna saldırdı. Kabin görevlisi yaralanırken, uçak Bükreş'e indirildi. Saldırganlar polis tarafından gözaltına alındı. Frankfurt- Ankara uçuşunu yapan SunExpress Havayolları'nın Boeing 737-800 tipi uçağında 2 yolcu ile kabin görevlisi arasında tartışma çıktı. Bir süre sonra yolcular kabin görevlisine saldırdı. Uçağın kaptan pilotu uçuş güvenliğini tehlikeye atmamak için uçağı Bükreş'e indirdi. Uçak Bükreş Havalimanı'na indikten sonra kavgaya karışan yolcular gözaltına alındı. Önce gözaltına alındı sonra serbest bırakıldı Gözaltına alınan BDP İzmir eski İl Başkanı ve MYK Üyesi Mukaddes Kubilay, sevk edildiği mahkemece serbest bırakıldı. İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sabah saatlerinde Doğubeyazıt eski Belediye Başkanı ve Kubilay'ın evlerine operasyon düzenlendi. Gözaltına alınan Kubilay, sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şubesi'ne götürüldü. Kubilay'ın, bir televizyon programında bölücü terör örgütü PKK'yı övücü sözlerle anlattığı ve, "PKK görevini yapıyor." dediği iddia edildi. Mukaddes Kubilay, sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi ve mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. CİHAN Manisa'da oğlunu av tüfeğiyle öldüren kişi jandarmaya teslim oldu Manisa'da kendisini ölümle tehdit ettiğini ileri sürdüğü oğlunu av tüfeğiyle öldüren kişi, jandarmaya teslim oldu. Alınan bilgiye göre, merkeze bağlı Sancaklı Bozköy beldesi Dip mevkisindeki bir tarlada A.İ.T. (65) ile oğlu Arif T. (46) arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. A.İ.T'nin av tüfeğiyle ateş ettiği Arif T, olay yerinde yaşamını yitirdi. A.İ.T, olay sonrası jandarmayı arayarak oğlunu öldürdüğünü söyledi. Jandarma ekipleri, A.İ.T'yi gözaltına aldı. İfadesinde oğlunun kendisini uzun süredir öldürmekle tehdit ettiğini, tehditleri nedeniyle açtığı dava sonucu 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını belirten A.İ.T, buna rağmen kendisini üç gün önce de öldürmekle tehdit ettiğini ileri sürdü. Oğlunun kendisine ait tarlayı izinsiz ekip biçtiğini anlatan A.İ.T, biçerdöver çalıştığını öğrenerek tarlaya gittiğini, burada Arif T'yi kendisine küfür etmesi üzerine pompalı tüfekle vurduğunu söyledi. (A.A) Otomobil şarampole yuvarlandı: 3 kişi hayatını kaybetti Kütahya-Afyonkarahisar karayolunda şarampole yuvarlanan otomobilde bulunan aynı aileden 3 kişi hayatını kaybetti. Kütahya'dan Afyonkarahisar istikametine seyreden Ali Adalı (66) idaresindeki 31 VE 3139 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle yolun sağ tarafında bulunan şarampole yuvarlandı Kazayı gören diğer sürücüler durumu sağlık ekipleri ve jandarmaya bildirdi. Kaza yerine gelen 112 Acil Servis ekipleri, sürücü ile otomobilde bulunan Güler Adalı (65) ile Ayşegül Adalı (46)'nın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. CİHAN

SAYFA 04 HAVA DURUMU İZMİR : 37 C o İSTANBUL : 32 o C ANKARA : 33 C o İzmir in İMBATı denize indi İzmir Büyükşehir Belediyesiʼnin Yüzülebilir Körfez hedefindeki önemli aktörlerden biri olacak kesici-emici tarama gemisine Meltem, bu gemiye lojistik destek sağlayacak römorköre de İmbat adı verildi. İstanbul Tuzla Tersaneleriʼnde suya indirilen İmbat, Temmuz ayının ilk günlerinde İzmir Körfeziʼnde olacak. Meltem in yapımı da aynı ay içinde tamamlanacak İzmir Büyükşehir Belediyesi, Büyük Körfez Projesi nin en önemli adımlarından birini daha tamamlıyor. Dibindeki ve dere ağızlarındaki çamuru temizleyerek her geçen gün biraz daha sığlaşan Körfez i kurtaracak tarama gemisinin yapımı hızla devam ederken, römorkörün karadaki montajları tamamlanarak İstanbul Tuzla Tersaneleri nden denize indirildi. Deniz üzerinde testleri ve ekipman montajları Haziran sonuna kadar tamamlanacak olan römorköre İmbat İzmir ismi verildi. İZSU Genel Müdürlüğü yetkilileri, römorkörün deniz üzerinde ekipmanlarının montajının yapılacağını ve Temmuz ayının ilk günlerinde İZSU ya teslim edileceğini açıkladı. Kesici-emici tarama gemisine lojistik destek sağlayacak römorkör, tarama gemisinin çalışma sahasına sevkinde, tarama gemisine ekipman ve personel taşımada, ayrıca İZSU nun Körfez suyu kalitesinin ölçümü ve takibi ile ilgili yürüttüğü çalışmalarda kullanılacak. KDV hariç 1 milyon 380 bin Euro ya mal olan yerli üretim römorkörun her bir ekipmanı, gerek Türk Loydu gerekse uluslararası loyd tarafından kontrol edildi. Minimum yakıt tüketimi ile çalışacak römorkör, 14.75 metre boyunda ve 6.40 metre genişliğinde. 10 ton çekme gücüne sahip römorkörün derinliği ise 2.5 metre. Biri İmbat biri Meltem Çiğli Ata Sanayi Sitesi nde yapımı süren ve Meltem İzmir adı verilen kesici-emici tip tarama gemisinin ise Temmuz ayında yapımının tamamlanacağı bildirildi. KDV hariç 5 milyon 850 bin liralık yatırımla yine bir Türk firmasına yaptırılan tarama gemisi, 14 metre derinliği tarayabilecek. Geminin maksimum katı madde taşıma kapasitesi saatte 800 ton, yüzde 20 oranında katı madde içerdiğinde de saatte 4 bin ton olacak. İZSU, halen DLH tekneleri ile yapılan tarama çalışmalarında günde sadece 1000 metreküp civarında tarama yapabilecek. Büyükşehir, Menemen OS nin kanal şebekesini yeniliyor İzmir Büyükşehir Belediyesi, Menemen Plastik Organize Sanayi Bölgesiʼnin kanal hatlarını yeniliyor. Ocak ayında başlayan ve 1640 metre uzunluğundaki kanal şebekesi ile baca yapımından oluşan yenileme çalışmaları kapsamında, kanal hatları yeni imar planına göre yol bölgesine çekiliyor. 769 bin liraya mal olan çalışmalar bu ay içinde tamamlanacak. Saadet Partisi nden Konak ta ZİNA eylemi Saadet Partisi İzmir İl Gençlik Kolları Üyeleri, zina ve eşcinselliğin yeniden suç sayılması talebiyle Konakʼta eylem yaptı. Eylemciler, Zina ve eşcinselliğin her geçen gün artması ile yuvalar dağılırken, nesiller bozulurken, ahlaki yozlaşma zirve yaparken sessiz kalamazdık., Zina suç sayılmasa da Allah katında haramdır, Lut kavmi de eşcinsellik konusunda sessiz kalmıştı yazılı döviz ve pankartlar taşıdı. SPʼli gençler, zina ile ilgili hukuki yaptırımların uygulanmasını talep etti. Grup adına basın açıklaması yapan Saadet Partisi İl Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Fatih Kaplan, toplumun temelini sarsan en büyük tehlikenin zina ve buna paralel olarak yaygınlaşan eşcinsellik olduğunu söyledi. Ahlak kavramını tarumar eden ve nesillerin güvenliğini tehdit eden bu suçlar için derhal önlemler alınması gerektiğini savunan Kaplan, Yürürlükteki yasalar kişilerin can, mal ve akıl güvenliğinin sağlanması için ne kadar uğraş veriyorsa namus güvenliği için daha fazla uğraş vermelidir. Zina toplumun çekirdeği olan aile yapısının temeline konmuş bir dinamittir. Ailenin korunması tüm hükümetlerin öncelikli vazifesidir. Bu doğrultuda zinanın yasalarımızda bir suç olarak tanımlanmasının vakti gelmiş ve geçmektedir. Yıllardır ülkemizde zinaya karşı cezalandırma müessesesinin olmayışı, toplumsal kargaşayı beraberinde getirmektedir. Mevcut iktidar zamanında kabul edilen ve yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunuʼnda zinanın suç olarak yer almaması büyük bir eksikliktir. Yasaya konulmayan bu hükümler, gelinen süreçte toplumun yozlaşmasında başrol oynamıştır. şeklinde konuştu. Zina ve eşcinselliği ʻtoplumların ortasına atılmış tahrip gücü yüksek bombalarʼ olarak nitelendiren Saadet Partili Kaplan, buna karşı her milletin ve o milletin temsilcisi olanların tedbir almasının boynunun borcu olduğuna dikkat çekti. 28 ton kullanılmış pil toplandı İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP) işbirliğiyle düzenlenen 15. Atık Pil Toplama Kampanyası nda en çok pil toplayarak kategorilerinde dereceye giren çevreci kişi ve kuruluşlar, törenle ödüllerini aldı. Ödül töreninde Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müşaviri Osman Tatar, TAP Genel Sekreteri Neslihan Bahar ve kampanya katılımcıları yer aldı. Bu yıl 27,59 ton atık pilin toplandığı kampanyanın 15 yıldır sürdürülmesinin önemine değinen Başkan Vekili Aydoğan, Bütün bu çalışmaların amacı çevreyi korumak, temiz tutmak ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakmak. dedi. Belediye olarak çevre konusunda çok büyük hassasiyetle çalıştıklarını ve bilinçli nesiller yetiştirmeye çalıştıklarını belirten Aydoğan, bütün katılımcılara teşekkür etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi nin örnek projelerinden Atık Pil Toplama Kampanyası nda, bu yıl 27,59 ton kullanılmış pil toplandı. 1998 yılından bu yana sürdürülen kampanyada 2007'de 8 ton, 2008'de 8,6 ton, 2009'da 13,4 ton, 2010'da 21,1 ton, 2011 yılında ise 25 ton atık pil toplanmış, uygun şartlarda ve doğaya zarar vermeden bertaraf edilmişti. CİHAN Zorlu: Yıkmayın yenileyin Altay Divan Kurulu Başkanı Kemal Zorlu, ''İzmir'in yaşayan dokusunun en önemli örnekleri arasında yer alan Alsancak ve Atatürk Statlarının yeniden yapılması çok doğru bir karar olacaktır'' görüşünü ifade etti. Zorlu, yaptığı yazılı açıklamada, Alsancak Stadı'nın yıkılarak yerine başka bir bina yapılmasının gündemde olduğunu, bunu içine sindiremediğini belirtti. İstanbul ve Ankara'daki statların hepsinin kentin içinde yer aldığını kaydeden Zorlu, açıklamasını şöyle sürüdürdü: ''İzmir'in statları eskimiş ve hizmet veremez durumdadır. Bu doğru ama bunların yerine yeni statların kentin dışına yapılması çok mantıklı bir yol değildir. Özellikle Atatürk Stadı, olimpik yapısıyla mükemmel bir yerdedir. Atatürk Stadı'nın yıkılarak yeniden yapılması çok daha olumlu bir iş olacaktır. İstanbul için Dolmabahçe Stadı neyse, İzmir için Alsancak Stadı da aynı değerdedir. Kentin 80 yıllık anılarının yer aldığı Alsancak Stadı eskimiş ve hizmet veremez durumda olabilir. Hem Alsancak hem de Atatürk statlarının yeniden aynı yerlerinde yapılmasıyla kentin görüntüsü çok daha güzelleşebilir. Otopark ve trafik sorunu, aynı yerdeki statların yapımı sırasında modern inşaat formülleriyle çok daha olanaklı hale getirilebilir. İzmir'in yaşayan dokusunun en önemli örnekleri arasında yer alan Alsancak ve Atatürk Statlarının yeniden yapılması çok doğru bir karar olacaktır.'' (A.A)

SAYFA 05 Türkiye yi örnek alıp KRiZi ATLATACAĞIZ Romanya'nın İzmir Başkonsolosu Cosmin yılında 2,9 milyar avro olan ticaret hacminin Victor Lotreanu, iki ülke arasındaki ticaret 2010 yılında 4,28 milyar avroya, 2011'de ise hacminin sevindirici biçimde arttığını, 6 milyar avroya çıktığını belirtti. turizmde de karşılıklı hareketliliğin Lotreanu, ''İki ülke arasındaki ticaret her sağlanması için çalışma başlattıklarını belirtti. geçen gün büyüyor. Bu çok sevindirici. Bu Kordon Oteli'nde düzenlenen ''Türkiye- yılın ilk üç ayında da karşılıklı ticaret 1 Romanya İşbirliği ve Turizm'' konulu milyar avroya ulaştı. Bu geleceğin daha da toplantıya katılan Lotreanu, Romanya ve güzel olacağını gösteriyor. Türkiye, Türkiye'nin aynı tarihten geldiğini, kültürel Romanya'nın ticaret yaptığı ülkeler içinde bağlarının geçmişe dayandığını belirtti. Doğu 5'inci sırada, Romanya ise Türkiye'nin en çok Avrupa'nın en büyük pazarlarından biri olan ticaret yaptığı 16'ıncı ülke'' dedi. Romanya'da Türk yatırımcıların aktif rol Romanya'da özellikle yenilenebilir enerji oynadığını, halen iki Türk bankasının ve sağlık yatırımları alanında önemli Romanya'da aktif olarak faaliyet gösterdiğini potansiyeller bulunduğunu anlatan Lotreanu, belirten Lotreanu, iki ülke arasında 2009 turizm alanında da önemli potansiyel İzmir e akın akın ödüllü bilim adamları gelecek İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden, yerleşkedeki binaların birbirinden çok uzak olduğunu belirterek, ulaşımın insansız araçlarla sağlanması için proje hazırladıklarını söyledi İnsansız araçlarla yerleşkede ulaşım projesi -İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nde yerleşkede ulaşımın insansız araçlarla sağlanmasına yönelik proje hazırlanıyor. Prof. Dr. Güden, üniversitenin kuruluşunun 20. yıl dönümü dolayısıyla Swissotel Büyük Efes'te düzenlenen basın toplantısında, İYTE'nin bünyesindeki İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi (teknopark) ile özdeşleştiğini belirterek, teknopark için uluslararası şirketlerin gelmeye başladığını, üçüncü nesil üniversite olarak eğitim ve araştırmanın yanı sıra sanayi iş birliğine önem verdiklerini ifade etti. Lisans öğrencisi sayısının 2 bin 248'e ulaştığını kaydeden Güden, bu sayıyı artırma niyeti taşımadıklarını, yüksek lisans ve doktora öğrencisi sayısını artırmayı hedeflediklerini söyledi. Prof. Dr. Güden, bir üniversite için en iyi başarı göstergesinin projeler olduğuna dikkati çekerek, İYTE'nin çeşitli projelerle 5 yıl içinde 45 milyon liradan fazla araştırma fonuna ulaştığını ifade etti. Yeni yatırımlarla ilgili bilgi veren Güden, yerleşkedeki tüm araştırma merkezlerini tek çatıda toplamak üzere Bütünleşik Araştırma Merkezi kuracaklarını belirterek, ''Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerde bilimi destelemek amacıyla kurulan International Centre for Theoretical Physics adlı Aydın Valisi Kerem Al, Çine ilçesine bağlı İbrahimkavağı köyü Madranbaba mevkisinde kurulması planlanan, ancak köylülerin tepkisi nedeniyle yaklaşık 9 aydır kurulum çalışmaları duran rüzgar enerjisi santralinin yapımına, 15 Haziran'da güvenlik güçlerinin alacağı önlemlerle yeniden başlanacağını bildirdi. Vali Al, Hükümet Konağı'nda düzenlediği basın topla-ntısında, Madranbaba mevkisinde kurulması planlanan rüzgar enerjisi santralinin yaklaşık 3 yıldır kentin gündeminde olan bir konu olduğunu belirtti. Santralin kurulumu için 2008 yılında Aydın İl Genel Meclisi'nin imar planını onayladığını, 2010 yılında da Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) üretim lisansı verdiğini kaydeden Al, ''Ben göreve başlamadan önce süreç içerisinde santralden dolayı zarar göreceğini düşünen köylüler ile firma yetkilileri karşı karşıya gelmiş, jandarma devreye girmiş, tatsız olaylar uluslararası merkezin şubesini yerleşke içinde açma girişimimiz olumlu sonuçlandı. Nobel ödüllü bilim adamlarını sık sık İzmir'e getirme şansımız olacak bu merkezle'' diye konuştu. Türkiye'nin ekonomisi büyümesine rağmen yeni ürün geliştirmede geride kaldığını söyleyen Güden, şöyle devam etti: ''Bu tezat bir şey. Çok iyi taklit yapabiliyoruz ama yeni ürün geliştiremiyoruz. Bu kapsamda İzmir'e kazandırmak üzere olduğumuz inovasyon merkezi gençlere ücretsiz olanaklar sağlayacak. Fikri, teknik bilgisi olan gençlere ofis ve atölye sunacağız. Merkezin projesi İZKA'dan geçti, Kalkınma Bakanlığı'nca onaylandı. 5 bin metrekarelik alan. 2 yılda bitecek.''prof. Dr. Güden, yerleşkedeki binalar arasında ulaşımın sağlanması için ''Kişisel Hızlı Taşınım Kampüs Projesi'' çalışmasını başlattıklarını ifade ederek, projenin insansız araçlarla ulaşımı amaçladığını kaydetti. (A.A) Köylülerle uzlaştık cuma başlayacağız yaşanmış. 9 aydır firma yetkilileri ile köylüleri uzlaştırmaya çalışıyoruz. Santral yapım çalışmaları 15 Haziran Cuma günü yeniden başlayacak, güvenlik güçlerimiz de çalışma yapılacak bölgede güvenlik tedbiri alacak'' diye konuştu. Vali Al, ayrıca bu konu hakkında yapılacak haberlerde basın kuruluşlarına sorumluluk çağrısı yaptı. Aydın Belediyesi tarafından yaptırılan otogarın temel atma törenine katılmasıyla ilgili yerel basında kullanılan ''İlk defa CHP'li bir belediye başkanı ile AK Parti iktidarının çektiği fotoğraf bizi duygulandırdı'' değerlendirmelerinden duyduğu rahatsızlığı da ifade ederek, şunları kaydetti: ''Bu nasıl bir ruh halidir- Bu ile yapılan hizmetlerle ilgili konularda parti şablonlarını çok mu öne çıkarmamız lazım- Otogara bir yer sağlamamız lazım. Eğer elimizde varsa, bunu tahsis etmek kadar doğal ne olabilir (A.A) olduğunu kaydetti. Romanya'nın 2008'e kadar sürdürdüğü büyüme grafiğinde 2009 yılındaki krizle birlikte düşüş yaşandığını, son iki yılda ise çıkışın başladığını ifade eden Lotreanu, Romanya'nın Türkiye gibi dış ticarete ağırlık vererek krizi atlatacağına inandığını belirtti. Türkiye ve Romanya arası turist hareketliliğini canlandırmaya çalıştıklarını ifade eden Lotreanu, ''Romanya'nın Türkiye'de ve özellikle Ege Bölgesi'nde daha etkin tanıtımını sağlamaya çalışacağız. Bu yıl Aralık ayında düzenlenecek İzmir İş dünyasına Gediz gücü Gediz Üniversitesi, ilk mezunlarını uğurlamaya devam ediyor. Yüksek lisans eğitimlerini tamamlayanlardan sonra Gediz Meslek Yüksekokulu nu bitiren 333 öğrenci de diploma aldı. Seyrek teki kampüste düzenlenen, havai fişek gösterisi ve Sedat Yüce konseriyle renklenen törende kepler birlikte fırlatıldı. Gençlerin sevincine, aileleri ve yakınları da ortak oldu. Öğrencileri kutlayan Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, iş hayatında eksikliği Ruslar geliyor Avrupa kaçıyor Didim Turizm Derneği Başkanı Deniz Atabay, ''İngiltere ve Avrupa ülkelerinden gelen turist sayısında daralma olmasına rağmen Rusya'dan Didim'e bir ilgi artışı var'' dedi. Atabay, yaptığı açıklamada, turizm sezonunun her sene olduğu gibi bu senede sıkıntılarla başladığını ifade etti. Avrupa'daki küresel ekonomik sıkıntının tüm Türkiye'yi olduğu gibi Uluslararası Turizm Fuarı'nda büyük bir stantla tanıtım yapacağız. Yaz aylarında Romanya'dan Türkiye'ye, kış aylarında da buradan Romanya'ya turizm hareketliliğini başlatacağız'' diye konuştu. (A.A) hissedilen yerlerde önemli görevler alacaklarına inandığını söyledi. Çevik, Bir dünya üniversitesi olma hedefiyle kurulan Gediz, mezunlarıyla da adından söz ettirecek. Aldıkları eğitimin hakkını vereceklerine, bizleri gururlandırmayı sürdüreceklerine hiç şüphem yok. dedi. Birincilikle mezun olan Kezban Bölük, Mütevelli Heyeti Başkanı Abdullah Kavuk ve Rektör Çevik in elinden ödül aldı. Didim'i de etkilediğini belirten Atabay, Avrupa ülkelerinde enflasyon oranının yüzde 5'lere yükselmesi ile turizmde yüzde 10'lara varan bir daralma yaşandığını belirtti. Atabay, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ''İlçemizdeki yabancı turist potansiyelini en başta İngilizler oluşturuyor. Hal böyle olunca ilçemiz de etkilendi. Ayrıca bunun yanı sıra geçtiğimiz yıl 2 uçak firmasının da iflas etmesi ile geliş gidişleri etkiledi ve fiyat ortamını artırdı. Bu da turizmi olumsuz etkiledi. Buna rağmen bakanlık belgeli, 5 veya 4 yıldızlı otellere baktığımızda yüzde 90'ların üzerinde bir doluluk oranı ile karşılaşıyoruz. İngiltere ve Avrupa ülkelerinden gelen turist sayısında daralma olmasına rağmen Rusya'dan Didim'e bir ilgi artışı var.'' (A.A) BiZ YAPACAĞIZ Danimarka alacak Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) İç Giyim Sanayi Meslek Komitesi üyesi tekstil ve konfeksiyon sanayicileri, Avrupaʼnın en zor pazarlarından biri olan Danimarkaʼya ihracat çıkarması yaptı Avrupa İşletmeler Ağı Projesi kapsamında 10-13 Haziran 2012 arasında Kopenhagʼa giden İzmirli tekstilciler, sektöre yönelik özel heyet organizasyonunu başarıyla tamamlarken mevcut işbirliklerini pekiştirdi, geleceğe yönelik bağlantıların ilk adımlarını attı.ebso Meclis Üyesi Işın Yılmaz ve İç Giyim Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Şahika Aşkınerʼin girişimiyle düzenlenen iş ve inceleme gezisine, ihracatları toplamı 70 milyon euroyu aşan 14 firmadan 18 tekstilci katıldı. EBSO Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Porsuk'un başkanlık ettiği İzmirli tekstilcilerin sektörel heyet organizasyonuna Kopenhag Ticaret Ataşesi Mehmet Bayram başta olmak üzere Danimarkaʼda görev yapan Türk Milletvekili Yıldız Akdoğan, Danimarka İzmir Fahri Konsolosu Ali Nail Kubalı ile Danimarka Moda ve Tekstil Derneği de destek verdi. Danimarka Ekonomi ve Yatırım Bakanı Pia Olsen Dyhr tarafından Milletvekili Akdoğan eşliğinde makamında ağırlanan EBSO heyetine, İzmirli olan Türkiyeʼnin Kopenhag Büyükelçisi Berki Dibek ve eşi Ceyda Dibek de büyükelçilik rezidansında evsahipliği yaptı. Phoneix Otelʼde Büyükelçi Dibek ve Ataşe Bayramʼın da katılımıyla düzenlenen organizasyonda, aralarında Noa Noa, Kubidal, Samsoe&Samsoe gibi Danimarkaʼnın ünlü markalarının yer aldığı firmalarla 100ʼün üzerinde ikili iş görüşmesi yapıldı.ebso Meclis Üyesi Yılmaz, Danimarkaʼda büyük bir ilgiyle karşılandıklarını belirterek, yaptıkları görüşmelerin bu ülkeye ihracatlarının artırılması anlamında büyük katkı sağlayacağını söyledi. EBSO çatısı altındaki tekstilciler olarak Avrupaʼnın en zor pazarlarından biri olan Danimarkaʼyı seçtiklerini belirten Yılmaz, Danimarkalı firmalar, kaliteli ve katma değeri yüksek ürünler ithal ediyor. Biz de ülkemize daha çok döviz kazandıracak, katma değeri yüksek ürünler ihraç etmek istiyoruz. İş görüşmelerimiz çok olumlu bir havada geçti. Hedeflerimizin üzerinde başarı sağladığımıza inanıyorum. Öncelikle İzmirli ve Danimarkalı firmalar birbirlerini tanıyacak. Önümüzdeki süreçte Danimarkalı firma temsilcileri de İzmirʼe gelerek tesislerimizi göreceklerdir. Danimarkalı firmalardan alacağımız siparişlerle bu pazardaki payımızı arttıracağımıza hiç şüphe yok. dedi. Bakanı Dyhrʼin kendilerini Milletvekili Akdoğanʼın eşliğinde makamında ağırladığına işaret eden Yılmaz, görüşmede İzmir ve ekonomisiyle ilgili bilgi verdiklerini söyledi. Dyhrʼnin İzmir'le yakından ilgilendiğini ifade eden Yılmaz, kendisini davet ettiklerini sözlerine ekledi. CİHAN

SAYFA 06 Futbol izlemek kanser hastalarına iyi geliyor İspanya'da yapılan bir araştırmaya göre, futbol maçı izlemek ileri düzey kanser hastalarında acıyı ve keyifsizliği azaltıyor. Madrid Ciudados Laguna ve Barcelona Saint Jaume i Santa Magdalena hastanelerindeki bir grup sosyolog ve psikolog ile Girona Üniversitesi, Houston Kanser Araştırma Merkezi ve doktor Eduardo Bruera nın işbirliğiyle gerçekleştirilen araştırma, basına tanıtıldı. İleri düzeydeki kanser hastaları üzerinde yapılan araştırmaya göre, bu tip hastaların futbol maçı izledikleri sırada ortalama olarak acılarının yüzde 9, keyifsizliklerinin ise yüzde 5 azaldığı belirtildi. Hastalardan bazılarının maç izlerken yaptıkları açıklamalarda, "Maç izlerken, tüm ağrılar geçiyor. Maç öncesi heyecanlanıyorum, bir şeyler yapma isteğim geliyor, olumlu bir ruh halinde oluyorum ve bunun bana yardımcı olduğuna inanıyorum" dediklerinin altı çizildi. Ayrıca araştırmaya katılanların, futbol maçı sırasındaki sinirlilik oranının yaklaşık yüzde 13 arttığı, çabuk öfkelenme gibi olumsuz hislerinin ise azaldığı kaydedildi. Sonuçları değerlendiren psikolog Esther Marti, "Burada sinirliliği pozitif anlamda görmek gerekir çünkü onları hastalık psikolojisinden çıkartıp, hayata geri döndürüyor, hastalıktan dolayı kaybetmeye başladıkları hislerini tekrardan kazandırıyor" diye konuştu. Araştırma yapma fikrinin, 3 yıl önce teknik direktör Josep Guardiola nın Barcelona ile arka arkaya 3 kupa birden kazanması sonrasında doğduğunu anlatan psikolog Jordi Royo da "O dönemde hastaların ruh halinde, heyecanlarında değişiklikler gözlemledik. Hastalarımızı futbol maçı izleyenler ve izlemeyenler diye iki gruba ayırdık ve onları gözlemlemeye başladık. Futbol maçı izleyenler hastalarda, acı hissinin yüzde 8,7 oranında azaldığını gördük" değerlendirmesinde bulundu. (A.A) Kürtaj yasaklanmasın Kürtaj tartışmaları son hızla sürerken konu ile ilgili en yetkili mercilerden açıklama geldi Türk Jinekoloji ve Obstetrik* Derneği kürtajın yasaklanmasının kadın sağlığına olumsuz etkilerini ve bu konuda bilimsel verilerin değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Dernek tarafından yapılan açıklamada yer alan bilgiler çarpıcı nitelikte; Dünya Sağlık Örgütü (WHO) nün hesaplamalarına göre, dünyada her yıl, 210 milyon civarında gebelik meydana geliyor, bunların yaklaşık 1/3 ü istenmeden oluşan gebelikler. Dünyada meydana gelen gebeliklerin 46 milyonu isteyerek düşükle sonlanıyor. Yasaklamalar nedeni ile düşüklerin 19 milyonu güvenli olmayan koşullarda gerçekleşiyor. Güvenli olmayan düşüklere bağlı olarak dünyada her sekiz dakikada bir kadın ölüyor ve güvenli olmayan düşükler dünyadaki anne ölümlerinin %13 üne, her yıl 68 bin kadının ölümüne, 5,3 milyon kadının hastalık ve sakatlığına neden oluyor. (WHO***2007) Dernek ülkemizde 1950 li yıllardan başlayarak sağlıksız düşüklerin çok yaygın olarak yapılıyor olmasının ve bu durumun anne ölümlerindeki büyük payının; sağlık politikalarının değiştirilmesindeki temel nedenlerden biri olduğunun altını çizerken şu anda Türkiye de anne ölümleri içinde düşüğün payının yalnızca %2 olduğunu açıkladı; "Dünyada düşüğün anne ölümleri içindeki payının %13 olduğu hatırlanacak olursa bu durumun Türkiye açısından bir başarı olarak değerlendirilmesi gerekir. İsteyerek düşükler, özellikle gelişmekte olan ülkelerde kadın sağlığında önemli bir sorun oluşturmakta; üreme çağındaki kadınların başlıca ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Türkiye örneği dahil pek çok ülkede, düşüğün yasa ile yasaklanması onun yapılmasını engelleyememektedir. Romanya da kürtajın yasaklandığı 1966 ile 1989 arasında 10.000 kadın sağlıksız koşullarda yapılan kürtaj sonucu ölmüş ve taklaşık 200.000 çocuk yetimhanelere bırakılmıştır. Kürtajın yasaklandığı ülkelerde, düşükler azalmamakta, tersine güvenli olmayan düşükler hızla yükselmektedir. İsteyerek düşüklerin yasa dışı olarak yapılması durumunda, kadın sağlığında yaratacağı ciddi sonuçlar bilinen bilimsel gerçeklerdir. Anne sağlığı göstergelerinin gereği,1983 yılında, Türkiye de 10 haftaya kadar olan isteyerek düşüklere yasal olarak izin verilmiş; aynı yasa ile aile planlaması hizmetlerinin yaygınlaştırılması da hedeflenerek, diğer bazı önlemler getirilmiştir." Türkiye de isteğe bağlı düşüğün yasalaştığı dönemin başlangıcında, her dört gebelikten biri istemli düşük ile sonuçlanırken, sadece yirmi yıl içinde bu sayı her on gebelikten bire düşümüştür. TNSA ***2008 verilerine göre, Türkiye de istemli düşüklerin özellikleri: 40 yaş ve üzerindeki kadınların her üç gebeliğinden biri isteyerek düşük ile sonlanıyor. *** Kürtaj oranı eğiitimsiz kadınlarda % 5.5 iken, lise mezunu kadınlarda %13 *** Kürtaj olan kadınların sadece beşte biri öncesinde modern bir gebeliği önleyici yöntemi kullanıyor *** Kürtaj olan kadınların üçte ikisi sonrasında aile planlaması yöntemi kullanıyor *** Kürtaj kararlarının yarısını eşler birlikte, dörtte bir evli kadının kendisi tarafından alınıyor *** Kürtajların % 90 ı gebeliğin ilk iki ayı içerisinde gerçekleşiyor *** Kürtajların % 70 i özel sağlık kuruluşlarınca gerçekleştiriliyor *** Türkiye de isteyerek düşükler genel sağlık sigortası kapsamında karşılanmıyor Derneğin elindeki verilere göre Türkiye de 10 haftaya kadar kürtajın serbest bırakılmasından bu yana; *** Kürtajlar 3 kat azaldı *** Anne ölüm hızı 6 kat azaldı *** Modern aile planlaması yöntem kullanımı 2 kat arttı *** Kadınların yaşam süresi 14 yıl arttı *** Dünyada 8 anne ölümünden biri sağlıksız kürtajlardan oluşmakta iken, Türkiye de ise sadece 50 anne ölümünden birinin nedeni sağlıksız kürtaj *** 1950 li yıllarda anne ölümlerinin yaklaşık yarısı düşükler nedeni ile iken, bugün sadece anne ölümlerinin %2 si güvenli olmayan düşükler nedeni ile *** Güvenli olmayan düşüklere bağlı ölüm ve sakatlıklar sağlık gündeminden çıktı *** Kürtajın yasaklanması anne ölümlerini ciddi biçimde artıracaktır Sağlık Bakanlığı nın 2005 yılında yayınlanan Üreme Sağlığı Ulusal Stratejik Eylem Planı nında düşüklerin azaltılması ile ilgili hedefler ortaya konulmuştur: Sağlık Bakanlığı düşüklere bağlı ölümleri 100.000 canlı doğumda 5 in altına indirmeyi, isteyerek düşükleri 2013 yılında 100 gebelikten 5.7 ye yakını yarı yarıya düşürmeyi hedeflemiştir. Bakanlığımız starejik eylem planında bu hedeflere ulaşmak için düşük sonrası kontraseptif yöntem kullanımını arttırmak ve aile planlamasında karşılanmamış ihtiyacı azaltmak gerektiğini vurgulamıştır. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'ne göre kürtaj ihtiyacını azaltmak için yapılması gerekenler: *** İlköğretimden başlayarak yapılandırılmış bir cinsel sağlık ve üreme sağlığı konularını yaş grubuna uygun olacak şekilde müfredatın parçası haline getirmek, *** Gençlere yönelik cinsel sağlık, üreme sağlığı akran eğitim programlarını yaygınlaştırmak *** Genç Dostu Sağlık Hizmeti Merkezlerini yaygınlaştırmak *** İstenmeyen gebeliklerin tümünü oluşmadan önlemek *** Karşılanmamış aile planlaması ihtiyacını ortadan kaldırmak. 'Kanseri ithal edip binalara döşüyoruz!' Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Arslan Erdinç çok önemli açıklamalar yaptı Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Arslan Erdinç, hastaneler başta olmak üzere pek çok kamu kurumunda radyasyon yayan ithal granitlerin kullanıldığını belirterek, normal sınır olan 30 bekerel yerine 1550 bekerel radyasyon yayan ve akciğer kanserinin yüzde 15 nedeni sayılan taşların kullanılmasını eleştirdi. İnşaat mühendisleri Denetim şart, yasal altyapı eksik uyarısı yaparken, tıp çevrelerinin yeterince bilgilendirilmediği ortaya çıktı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ise "Ücret karşılığı analiz yapılıyor" dedi. SİGARADAN DAHA TEHLİKELİ Yaydığı yüksek radyasyondan kaynaklı dış ülkelerde iç mekanda bile kullanılmayan ithal granit çeşidi olan red balmoral, Türkiye de sıhhat bulmak için gidilen hastaneler başta olmak üzere tüm kamu kurumlarında iç mekanlarda bile kullanılıyor. Daha önce de Türkiye Atom Enerji Kurumu nun mermer varken kullanılmamasını önerdiği ve sigaradan bile daha tehlikeli gördüğü ithal granitler sektörde de gündeme geldi. Konuyla ilgili DHA nın sorularını yanıtlayan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Arslan Erdinç, doğaltaş ve sağlık arasındaki ilişkide önemli bir noktaya dikkat çekti. Uzun yıllardır yeni yapılan kamu kuruluşlarında yerli granit kullanılması için mücadele yürüttüğünü ifade eden Erdinç, bunu yaparken en önemli dayanaklarından birini de Türk mermerinin sağlık için en uygun ürünlerden biri olmasının oluşturduğuna işaret etti. Aslan Erdinç, "Artık bunu dile getirmekten usandık. Şu anda neden hastane, adliye gibi kamu kurumlarında dünyanın radyasyon yayılımı açısından en zararlı doğaltaşı olan red balmoral kullanılıyor? Bu taş, nerede kullanılıyorsa çok zararlı. Taştaki radyasyon oranı, bekerel adı verilen ölçü birimiyle belirleniyor. Taşın çıkardığı radon gazı uçmayıp bir yerde birikiyor ve alfa partikülleri yani radyasyon yayılıyor. Bu radyasyon dünyadaki akciğer kanserlerinin yüzde 15 oranında sebebi. Sigaradan sonra ikinci sırada geliyor" dedi. Sektör olarak bu uygulamayı anlamakta güçlük çektiklerini de belirten Erdinç, "Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, bu konudan haberdar olduğu anda red balmoral taşının ithalatını yasaklayacaktır. Bundan ümitliyiz" dedi. NORMAL SINIR 30, RED BALMORAL 1550 Normalde taştaki radyasyon oranının 30 bekerel i geçmemesi gerektiğini de kaydeden Erdinç, "Türkiye deki ithalat sınırı ise 300 bekerel dolaylarında. Ondan sonrası zararlı. Maalesef red balmoral ise 1555 bekerel radyasyon yayıyor. Yılda ne kadar ithalat yapıldığı açıklanmıyor, ancak çok ucuz olduğu için biz sektörün yerli temsilcileri olarak bu rakamın yüksek olduğunu tahmin ediyoruz" dedi. Erdinç ayrıca, dünya granit üretiminde lider olan Çin in bile iç mekanlarda Türk granitlerini tercih ettiğine de dikkat çekerek, tamamen yerli girdiyle faaliyet gösteren madencilik ve doğaltaş sektörünün desteklenmesi kadar halk sağlığına öncelik verilmesi için de yerli doğaltaş kullanılması gerektiğini bir kez daha vurguladı. Tatilde yaralanırsanız bunları yapmayın Yazla birlikte engellenmesi çok basit olan ama önlem alınmadığı için bu güzel günleri kabusa çeviren en sık görülen yaz yaralanmalarını trafik kazaları, yüksekten düşmeler, kırık ve çıkıklar oluşturuyor. Universal Çamlıca Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Özcan Kalem uyarıyor: "Yazın, kırık çıkık vakalarında ciddi sayıda artış gerçekleşiyor. Özellikle çalışan kesimden insanlar kendi araçları ile tatile çıkmayı tercih ediyorlar. Sıcak hava ve uzun süre direksiyonda kalmak dikkat dağınıklığına sebep oluyor. Bu nedenle yaz aylarında ve tatil dönemlerinde trafik kazalarında önemli artışlar gerçekleşiyor. BİLİNÇSİZ İLKYARDIM Bize gelen vakaların birçoğu da trafik kazalarında oluşmuş kafa travmaları, kırık ve çıkıklar. Kazaların şiddetine göre kollarda, bacaklarda ve kaburga kemiklerinde kırıklar meydana geliyor. Trafik kazalarında yapılan en büyük yanlış yaralılara bilinçsizce yapılan ilkyardım. İlkyardım yapan kişilerin mutlaka bu eğitimi almış kişiler olması gerekir. Doğru bir ilk yardım uygulandıktan sonra hızlıca hastaneye ulaştırılan hastalarda felç ihtimali düşer." AÇIK HAVA SPORLARI Bütün yıl tatil yapmayı bekleyen çalışanlar ve öğrenciler deniz sezonunda dikkatli olmalılar. Açık havada yapılan doğa sporları adrenalin seviyesini arttırıp unutulmaz tatil anılarına eklense de tehlikeli bir hal de alabilir. Kalem sözlerine şöyle devam ediyor: "Yıl boyunca spor yapmamış kişiler bir ya da iki haftalık tatilleri sırasında zamanı verimli kullanmak için her aktiviteye katılmak isteyebilirler. Ancak özellikle fiziksel güç gerektiren sporları yaparken antrenmansız olmamak lazım. Dalışlar esnasında da deniz sığlığı kontrol edilmeli. Sığ sularda yapılan bu dalışlar boyun ve omurgada kırık oluşuma sebep olabilir. Bu tür durumlar da da ilkyardım hayati önem taşıyor. Bilinci açık yaralılar hiç kıpırdatılmamalı ve ambulansla hastaneye transferleri sağlanmalıdır."

SAYFA 07 Bu savaşın galibi yok! EURO 2012 A Grubu ikinci maçında turnuvanın ev sahiplerinden Polonya ile Rusya karşılıklı atılan gollerle 1-1 berabere kaldı. Rusya, Polonya'yı mağlup edebilseydi gruptan çıkmayı garantileyecekti ancak önemli bir fırsattan yararlanamadı. Avrupa Şampiyonası'nda günün kapanış maçında ev sahibi Polonya ile Rusya karşılaştı. Varşova'daki National Stadyumu'nda oynanan mücadelede Rusya 37. dakikada Arshvin'in kullandığı serbest vuruşta, kafayla topu ağlara gönderen Dzagoev'in golüyle öne geçti. İlk yarı bu skorla tamamlandı. İkinci yarıda oyunda üstünüğü yakalayan Polonya pozisyon bulmakta sıkıntı çekerken kaptan Kuba Blaszczykowski'nin golüyle sevindi. Sağ kanatta topla buluşan Dortmund'lu oyuncu, rakibi geçerek ceza sahası dışından mükemmel bir şut çekti ve fileleri buldu. Bu golün ardından her iki takım da cılız pozisyonlar yakalarken etkili olmadı. Trabzonsporlu Adrian 73. dakikada oyuna girmesine rağmen etkili olamadı. HABER MERKEZİ Almeida: Kalırsam kariyerim biter Almeida, İspanyol Marca gazetesine yaptığı açıklamada, Beşiktaş'ta kalması durumunda tüm futbol kariyerini tehlikeye atacağını söyledi Beşiktaş'ın Portekizli forveti Hugo Almeida, yeni sezonda siyahbeyazlı ekipte olmayacağının sinyallerini verdi. İspanyol Marca gazetesi, Hugo Almeida'nın geçen sezon olduğu gibi bu sezonda da yeniden Zaragoza'nın transfer gündemine geldiğini yazdı. Gazete, Zaragoza Başkanı Agapito ile görüşen Almeida'nın milli takımdaki formasını kaybettiği için çok üzgün olduğu ve Beşiktaş'ta devam etmesi durumunda tüm kariyerinin tehlikeye gireceği için İspanya'ya gitmeye sıcak baktığını iddia etti. Gazete, Almeida için Beşiktaş'ın isteyeceği yüksek bonservis bedelinin Zaragoza'nın önündeki en büyük engel olacağını yazdı. Beşiktaş da İsveçli golcünün peşinde Beşiktaş, Werder Bremen'in serbest bıraktığı forvet oyuncusu Markus Rosenberg'i yakın takibe aldı Beşiktaş, İsveçli golcü Markus Rosenberg'i kadrosuna katmak için transfer çalışmalarına başladı. Takımın başına gelecek teknik direktörün belirlenmesinin ardından Rosenberg'e imza attırılabilir. Werder Bremen'in sözleşme yenilemeyerek serbest bıraktığı Rosenberg, İsveç'in Euro 2012'deki ilk maçında ilk 11'de sahaya çıkmıştı. Kicker'in haberine göre, 29 yaşındaki futbolcu da daha önce Bundesliga'da forma giyen oyunculardan Fabian Ernst ve Roberto Hilbert ile takım arkadaşı olmaya sıcak bakıyor. Bremen formasıyla 123 maçta forma giyen Rosenberg, bu karşılaşmalarda 40 gol atma başarısı göstermişti. Markus Rosenberg'in Euro 2012'nin ikinci maçında İngiltere'ye karşı da forma giymesi bekleniyor. PSG'nin yeni hedefi Zlatan Paris Saint Germain, Thiago Silva'nın ardından Zlatan Ibrahimovic'i de kadrosuna katmak için teklifte bulundu. PSG yetkililerinin, Thiago Silva transferi için Paris'te bulunan Milan Asbaşkanı Adriano Galliani'ye İsveçli golcü için de bir teklif yaptıkları iddia edildi. RMC Sport'un iddiasına göre; PSG Sportif Direktörü Leonardo, Milan'da geleceği belirsiz olan Ibrahimovic için 30 milyon Euro'yu gözden çıkarmış durumda. Ibrahimovic'in yakın çevresinden bir arkadaşı ise "Thiago Silva'nın gidişi Milan için çok büyük bir kayıp. Bu nedenle Zlatan da takımdan ayrılabilir" ifadelerini kullandı. Mesut ve Podolski birbirine girdi Almanya'nın en büyük kozlarından biri olan Mesut Özil, Mario Gomez ile daha iyi anlaştığını söylemesi ünlü golcüyü kızdırdı Mesut Özil son aylarda Alman Milli Takımı'nın en özel futbolcusu. Ancak başı takım arkadaşı Miroslav Klose ile dertte. İddiaya göre bir dost sohbetinde Gomez'le daha iyi anlaştığını söyleyen Özil'in bu sözünü duyan Klose, Mesut'a cephe almış durumda. Takımda Müller, Gomez ve Boateng gibi isimler Mesut'un yanında yer alırken, Podolski başta olmak üzere birkaç futbolcu da Klose cephesinde. Klose'nin en büyük hayali; Dünya Kupası tarihinin en golcü ismi Brezilyalı Ronaldo'nun 15 gollük rekorunu kırmak. Bunun için 2014 Dünya Kupası'nda da mutlaka yer almak istiyor. (Klose'nin de Dünya Kupası tarihinde 15 golü var) Bu arada Mesut, Portekiz maçında Gomez'in oyundan alınmasına da sıcak bakmamış. Bakalım bu rekabetten öte olan tutum konusunda Löw nasıl bir tavır takınacak. Alman Milli Takımı formasını şu ana kadar 34 kez giyen Mesut Özil, biri Türk Milli Takımı'na karşı olmak üzere 8 gole imza attı.

SAYFA 08 Kendi kendini düzelten yatak! Yatak düzeltmek günlük ev işlerinin belki de en sıkıcı parçalarından biri. İspanya'da bir yatak üreticisi bu probleme çözüm getirmek amacıyla kendi kendini düzelten yatak geliştirdi. İspanyaʼda yatak üreten bir firma kendi kendini düzelten akıllı yatak geliştirdi. Elektronik bir sistemle çalışan yatağın her iki köşesinde mekanik kollar bulunuyor. Bu kollar yatağın üzerindeki battaniyeyi sürükleyerek yatağın baş bölümüne doğru getiriyor. Yastıklar havaya kalkıyor ve battaniye düzgün bir şekilde yastıkların altına girerek düzgün bir yüzeye kavuşuyor. www.sondakikagazetesi.com Muğla da 7. Uluslararası Bilim Felsefesi Konferansı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesiʼnde düzenlenen 7. Uluslararası Bilim Felsefesi Konferansı, 21 üniversiteden toplam 55 yerli ve yabancı akademisyenin katılımıyla başladı. Avrupa başta olmak üzere ABD, Çin, Arjantin, Kanada ve Yeni Zelanda gibi ülkelerden felsefecilerin katıldığı konferansta, altısı tek oturum, 45ʼi eşzamanlı sunumlar şeklinde olmak üzere, bilim felsefesinin hemen her alanında 51 bildiri sunulacak. Atatürk Kültür Merkeziʼnde üç gün sürecek konferansta "Bilimsel Yasa ve Açıklamaların Felsefi Statüsü", "Kuantum Fiziğinin Güncel Felsefi Yorumları", "Bilim ve Kültür Elişkisi", "Genetiğin Felsefi İmplikasyonları" ve "Evrim, Ekoloji ve Çevre Etiği" gibi konu başlıkları tartışılacak. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Ali Osman Gündoğan, yaptığı açıklamada dört yılda bir farklı ülkelerde düzenlenen konferansa evsahipliği yapmak için üniversitelerin adeta birbiriyle yarıştığını söyledi. Rektör Vekili Gündoğan, "Üniversitemiz, bu konferansa evsahipliği yapmakla bir nevi Muğlaʼnın da tanıtımını yapmaktadır. Dünyanın sayılı bilim felsefecilerinin katıldığı konferans, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Başbakanlık Tanıtım Fonuʼndan desteklenmektedir. Dört yılda bir Pittsburg Üniversitesi Bilim Felsefesi Merkezi'nce düzenlenen konferans, kendi bünyesinde akademi üyesi olarak bulunmuş bilim felsefecilerinin fikirlerini paylaşmaya olanak tanımaktadır." dedi. CİHAN >> Bakan Yıldırım'dan köprülerdeki bakım çalışmalarına ilişkin açıklama En uygun mevsim bu! Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Fatih Sultan Mehmet ve Haliç köprülerindeki bakım çalışmalarının neden yaz döneminde yapıldığını anlattı Bakan Binali Yıldırım, Fatih Sultan Mehmet ve Haliç köprülerinde yapılacak bakım çalışmalarıyla ilgili olarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İstanbul'da trafiğin en yoğun olduğu mevsimlerin sonbahar ve kış olduğunu kaydeden Yıldırım, "Mevsim şartlarından ve okullar açık oluyor, dolayısıyla trafik yoğunluğu daha da artıyor. Günler kısalıyor ondan dolayı da yoğunluk artıyor. O yüzden Boğaziçi Köprüsü gibi, Haliç ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri gibi stratejik yollardaki bakımı Karayolları Genel Müdürlüğü özellikle yaz aylarında yapmayı tercih ediyor. Sebep budur. Eğer bu kış ayında yapılsaydı o zaman yaşanacak sıkıntılar çok daha bugünkünden fazla olurdu" diye konuştu. Köprülerinin bakımının mutlaka yapılması gerektiğini ifade eden Yıldırım, "Buna mutlaka gerek var. Düşünün biz insanlar büyüyoruz, yaşlanıyoruz, köprüler de yaşlanıyor. Onlar ilk yapıldıkları günkü gibi değiller. Ömrünü uzatmak için bakımlarını geciktirmememiz lazım. Otomobilin servis saatini geçirirken, fren balatalarını değiştirmezsen, debriyajını, hareketli aksamlarını, rutin kontrollerini yapmazsanız, lastiklerini yenilemezseniz ne olur, kendi hayatınızı da tehlikeye atarsınız, otomobilin ömrünü de kısaltırsınız. İşte onun gibi köprünün tabliyesinin bakımı var, asfaltının yenilenmesi var, bütün taşıcıyı aksamların gözden geçirilmesi var" dedi. Bakan Binali Yıldırım, bakım çalışmaları sırasında zorunlu olarak köprüdeki trafiğin kısıtlı hale geleceğini, 8 şeritten 3 tanesinin kapalı olacağını, 5 şeridin ise açık olmaya devam edeceğini söyledi. 4 etapta yapılacak çalışmaların 16 Eylül'de tamamlanacağını aktaran Yıldırım, şunları söyledi: "Yani okullar kapandığında başlıyor, okullar açıldığında tamamlanmış oluyor. İstanbul'da herkes izine gidiyor, tatile gidiyor, çocuklar okula gitmiyor. En uygun mevsim bu. Yapmazsak onun sonucunu düşündünüz mü? Yapmazsak daha büyük bir felaket riski var. Onun için bunu yapacağız. Bu bütün dünyada da böyle yapılıyor ama gerekli tedbirler alınıyor. 5 şerit sürekli açık tutulacak, alternatif yollar oluşturuluyor. Bunlar Alo 159'dan, Karayolları'nın sitesinden rahatlıkla takip edilebilir. Bir şeye daha çok önem veriyoruz. Özellikle toplu taşıma araçlarına kesinti yapmıyoruz. Onlar her halükarda açık şeritleri kullanmaya devam edecekler." HABER MERKEZİ Üniversite sınavında kaybettiren hatalara dikkat Üniversiteye hazırlanan gençler, hafta sonu LYSʼde ter dökecek. Gediz Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanı Orhan Keskin, Sınavın en zorlu kısmı, sorulardan çok ilk 15 dakikadır. Bu bölümü rahat geçiren, hedefine ulaşır. Baskı altında ezilip stresle başedemeyense kaybeder. dedi Üniversite hayali kuran gençler için aylardır süren hazırlığın sonuna gelindi. LYS nin ilki, cumartesi günü yapılacak. Pazar günü ve önümüzdeki hafta sonu da heyecan devam edecek. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanı Keskin, nefesini tutup sınavı bekleyen öğrencilere uyarılarda bulundu. Yoğun bir baskı altındaki adayların kaybetmesine yol açan hatalara dikkat çekerek, kazandıracak tüyolar verdi. Adayların yoğun bir baskı altında olduğuna işaret eden Keskin, Bu durum, sınav sırasında paniğe neden olabilir. Sorulardan önce bunun üstesinden gelmek gerekir. şeklinde konuştu. Özellikle ilk 15 dakikaya dikkat edilmesini isteyerek şunları söyledi: Sınavın en zor bölümü ilk dakikalardır. Beyin stres üretir, kişi bocalayabilir. Hedefe ulaşmak için bu bölümü sorunsuz, panik yapmadan geçirmekten başka yol yok. O ilk anlarda su içmek, derin nefes almak, başarının önünde hiçbir engel olmadığını düşünmek olumlu sonuç verecektir. Bu sınavda sadece bilgi düzeyine bakılmaz, aynı zamanda heyecan, kaygı, dayanıklılık, süreklilik ve mücadelecilik de ölçülmektedir. Orhan Keskin, LYS de zamanla yarış halinde olmanın, baskıyı ve yanlış yapma ihtimalini artırdığını da dile getirdi: Soruların yüzde 10 u çok kolay, yüzde 20 si kolay, yüzde 40 ı normal, yüzde 20 si zor, yüzde 10 u da çok zordur. Zor sorular, sınavın herhangi bir bölümünde öğrencilerin karşısına çıkabilir. Bu birinci soru da olabilir, onuncu soru da olabilir. Zorlayan sorulara takılmamak, hem zamanı iyi kullanarak diğer sorulara süre kalmasını hem de panik yaşanmamasını sağlar. CİHAN