KÜRESEL ILIMLI HAREKET kitabını yayınlayan:



Benzer belgeler
3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Son aylarda Asya da gerçekleşen sel felaketleri, Amerika kıtasındaki eşi görülmemiş kasırgalar, İstanbul da dakikalar içinde yaşanan son 32

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Milletlerarası Ticaret Odası Değişen Küresel Ekonomi ve Türkiye Toplantısı 7 Mart 2014, İstanbul

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

Değerli misafirler, Kıymetli iş insanları... Basınımızın değerli temsilcileri... Hanımefendiler... Beyefendiler...

(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,

Güncel Jeo-Politik ve D-8 Cuma, 08 Aralık :55

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

15 Ekim 2014 Genel Merkez

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

Seçim programı CDA Medemblik Konsey dönemi

MİSYON, VİZYON VE DEĞERLER

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

ABD'den NATO ülkelerine ültimatom: Savunma harcamalarını arttırın

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

Atina Sağlıklı Şehirler Deklarasyonu

IUA. Ortak yönetim kültürünü paylaşan ülkelerdeki devlet taşra temsilcileri arasında bilgi birikimi ve. Uluslararası. İdareciler Birliği IUA

SCA Davranış Kuralları

Türkiye deki yenilikçi okulları belirlemek, buluşturmak ve desteklemek için yeni bir program...

İş Yeri Hakları Politikası

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

Dağlık alanda yaşayan insanlar ve yaşadıkları çevreler için birlikte çalışmak

İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ SONUÇ DEKLARASYONU

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

Gönüllü Çağrısı! Tescil Merkezi Dizin Hizmeti (RDS) İncelemesi (eski adıyla WHOIS2)

SİVİL GLOBAL GLOBAL SİVİL DİPLOMASİ İNŞASI PROGRAMI Potansiyelin Keşfi

İŞ ORTAĞI DAVRANIŞ KURALLARI

MAHİR ÜNAL DÜNYA TURİZM FORUMU AÇILIŞINA KATILDI

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

Bilmek Bizler uzmanız. Müşterilerimizi, şirketlerini, adaylarımızı ve işimizi biliriz. Bizim işimizde detaylar çoğu zaman çok önemlidir.

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

İSİPAB Dördüncü Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı Raporu nun Sunumu

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

DİASPORA - 13 Mayıs

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM)

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

UNESCO Bilgi ve İletişim Sektörü

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜSİAD YÖNETİM KURULU ÜYESİ METİN AKMAN IN KUZEY YILDIZI AİLE ŞİRKETLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

Amerikan Stratejik Yazımından...

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi

Türkiye-Yunanistan İş Forumu. İzmir, 8 Mart Ömer Cihad Vardan DEİK Başkanı

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

IMF, Birleşmiş Milletlerin uzmanlaşmış kurumlarından biri olsa da, kendi tüzüğü, yönetim yapısı ve mali kaynağı vardır.

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

4. ULUSLARARASI ORTA DOĞU KONGRESİ

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ 25. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ ZİRVESİ BİLDİRİSİ. (İstanbul, 22 Mayıs 2017)

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Doç. Dr. Turan EROL un. Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi. Kapanış Toplantısı Konuşması. 11 Aralık 2007.

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

G-20 TÜRKİYE 2015 ÇALIŞTAYI

Transkript:

KÜRESEL ILIMLI HAREKET kitabını yayınlayan: GLOBAL MOVEMENT OF MODERATES FOUNDATION Level 15, Manulife Tower, 6 Jalan Gelanggang, Damansara Heights, 50490 Kuala Lumpur, Malaysia. Tel: +603-2095 1115 Fax: +603-2095 1215 E-mail: info@gmomf.org Website : www.gmomf.org İlk Basım Yılı 2012 Basım Global Movement of Moderates Foundation Metin Global Movement of Moderates Foundation Tüm hakları saklıdır. Bu yayımın hiçbir kısmı Level 15, Manulife Tower, 6 Jalan Gelanggang, Damansara Heights, 50490 Kuala Lumpur, Malaysia adresli Global Movement of Moderates Foundation ın önceden yazılı izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi, kayıt veya başka herhangi bir şekilde veya yolla çoğaltılamaz. Çevirmen ve Editör: Malaysian Institude of Translation & Books. Konsept ve düzen: Zinitulniza Abdul Kadir Kapak tasarımı: Zinitulniza Abdul Kadir Malezyada Basılmıştır: 1

içindekiler vii Önsöz 001 Başbakan Najib Razak ın 27 Eylül 2010 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 65. Oturumundaki Konuşması Adalet, eşitlik ve daimi barış sağlama konusundaki evrensel zorlukların işaret edildiği Küresel Ilımlı Hareket in Telaffuzu 011 16 Mayıs 2011 tarihinde Oxford İslami Araştırmalar Merkezi nde düzenlenen Ilımlılar Koalisyonu ve Medeniyetler Arası Anlayış üzerine verilen konuşma İleriye dönük en iyi yol olarak ılımlılığın kucaklanması; intihar bombası eylemlerinin ve terörizmin kınanması 031 3 Haziran 2011 tarihinde 10. IISS (Uluslar Arası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü) Asya Güvenlik Zirvesi - Shangri Diyalogu nun açılış konuşması Her düzeyde ulusal, bölgesel ve küresel barışın ve istikrarın sağlanması. 051 10 Haziran 2011 tarihinde Pullman Putrajaya Archipelago sunda düzenlenen Malay Takımadalarında Birinci İslami Bin Yıla İlişkin Wasatiyyah Kongresi nin açılış seromoniside verilen konuşma İslamın pek çok temel ilkesi arasında ılımlılık, içericilik ve iyi yönetim 065 12 Kasım 2011 tarihinde Hawaii, Honolulu daki Doğu-Batı Merkezi nde verilen konuşma Birleşik bir cepheyle zorluklarla yüzleşmek için yan yana duran yeni, ilerleyici bir Doğu ve Batı vizyonu oluşturulması 081 17 Ocak 2012 tarihinde Kuala Lumpur, Kuala Lumpur Kongre Merkezi ndeki Küresel Ilımlı Hareket Konferansının açılış konuşması Küresel Ilımlı Hareket Vakfının Doğuşu ılımlılığın, insanlığın doruk noktalarının özü ve dünyadaki tüm medeniyetlerin üzerine kurulduğu sağlam temel kayası olarak vurgulanması 099 12 Nisan 2012 tarihinde İngiltere Başbakanı Saygıdeğer Hon David Cameron un huzurunda Nottingham Üniversitesi, Malezya Kampüsü nde verilen konuşma Tüm inançlardaki ılımlılar için, İngiltere Başbakanı Saygıdeğer Hon David Cameron tarafından desteklenen seslerini yükseltme ve radikallerin seslerini bastırma çağrısı 2

Önsöz Saygıdeğer Başbakan, Dato Sri Mohd Najib Tun Abdul Razak ın Eylül 2010 tarihindeki Birleşmiş Milletler 65. Oturumunda aktardığı bir Küresel Ilımlı Hareket oluşturma arzusu, 17-19 Ocak 2012 tarihinde Kuala Lumpur da düzenlenen Uluslar Arası Küresel Ilımlı Hareket Konferasında gerçekleştirildi. Bahsi geçen konferanstaki açılış konuşmasında Saygıdeğer Başbakan ılımlı ilkeleri teşvik etme ve ülkesine, ırkına veya dinine bakmaksızın tüm dünyadaki ılımlıları harekete geçirme amacıyla bir Küresel Ilımlı Hareket Vakfı kurmaya karar verdi. Mart 2012 tarihinde Küresel Ilımlı Hareket Vakfının kurulmasıyla Saygıdeğer Başbakanın ılımlılık temasına sahip konuşmalarının toplandığı bir basım, tüm dünyadaki aydınlar ve alimlerin bu Küresel Ilımlı Hareket fikrinin gelişimini değerlendirmeleri için önemli bir dayanak noktası olarak görülebilir. APEC Zirvesi, 2012 CHOGM Zirvesi ve Bali ASEAN Zirvesi gibi büyük konferanslarda verilen bu az ve öz konuşmalarda, ılımlılık kavramı başarıyla tanımlandı ve uygulamaya döküldü. Saygıdeğer Başbakan tarafından ortaya atılan Küresel Ilımlı Hareket in Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Mr Ban Ki-moon, ASEAN Genel Sekreteri, Dr. Surin Pitsuwan, İngiltere Başbakanı, David Cameron ve Endonezya Dış İşleri Bakanı, Marty Natalegawa nın tam desteklerini bildirdiği dünya çapında bir övgü aldığını ilan etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Özellikle Başbakanın dünyayı ılımlıların karşısında yer alan radikallerin gözünden görme fikri aslında İslam, Hinduizm ve Katoliklik gibi büyük dinlerin radikaller tarafından şiddeti haklı kılmak için günah keçisi olarak kullandığı zamanlara yöneliktir ve bu durumlarda kullanılmaya uygundur. Batı düşünürlerinin ve alimlerinin zihinlerindeki en yaygın genellemeler, adalet, denge ve fazilet vurgusu yapan Küresel Ilımlı Hareket kavramıyla tek seferde ve tamamen ortadan kaldırılabilir. Konuşmaların Küresel Ilımlı Hareket Vakfı tarafından ilk kez yayımlanmasıyla Küresel Ilımlı Hareket kavramının tamamen açıklanacağını, izah edileceğini ve vakıf için adil bir yön duyusu sağlayacağını umuyorum. Makul ve konuyla ilgili olan bu fikirlerin takdir görmesiyle dünyanın geleceğini güven altına alabilmek için bu yayımda yer alan fikirlerin paylaşılacağına ve değerlendirileceğine inanıyorum. KHALEK AWANG İcra Kurulu Başkanı Küresel Ilımlı Hareket Vakfı 3

1 Başbakan Najib Razak ın 27 Eylül 2010 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 65. Oturumundaki Konuşması Sayın Başkan, 65. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nda Malezya Başbakanı Evvela Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 65. Oturumunun Başkanlığına seçildiğiniz için sizi tebrik etmeme izin verin. Hünerli ve dirayetli önderliğiniz altında 65. Oturumun davaların üstesinden geleceğinize güveniyorum. Bu hususta Malezya nın Başkanlığınıza tam destek verdiğini belirtmek isterim. Malezya nın, Birleşmiş Milletlere ve bünyesinde barındırdığı uluslararası hukuka dayalı çok taraflı ilkelere yönelik tereddütsüz ve devamlı desteğini tekrar belirtmek istiyorum. Ayrıca bu müşterek uğraşta Malezya nın kendine düşen payı yerine getirme taahhüdünü de yinelemek istiyorum. Ne kadar büyük veya küçük, ne kadar zengin veya fakir, ne kadar güçlü veya zayıf olursa olsun tüm milletlerin yarınlar için daha iyi bir dünya yaratılmasına yönelik ortak bir sorumluluğa sahip olduğuna kuvvetle inanıyoruz. Değişmez inancım, gelecek nesillerimiz için daha iyi bir dünya yaratmak adına dünden ders çıkarmanın yanı sıra günümüz gerçeklerini göz önünde bulundurmamız gerektiğidir. Sayın Başkan, Uluslararası toplumun bugün karşılaştığı, müşterek olarak üzerine eğilinmesi gereken en önemli zorluklar arasında adil, hakkaniyetli ve kalıcı bir barış sağlama görevi yer almaktadır. Sadece yaşadığımız dönemde değil, daimi bir barış. Böyle bir barış, sadece diyaloglar vasıtasıyla yapıcı bir şekilde birbirimize bağlanmayı istersek elde edilebilir. Bu gibi müzakereler, tüm dünya vatandaşları için daha iyi bir dünya yaratma inancımızda birbirine karşı takdir ve saygının yanı sıra daha derin bir anlayış oluşturulmasına yardım edecektir. Sayın Başkan, Bir ticaret örgütü olan DTÖ, günümüz ekonomik koşullarına alakasını sürdürmektedir ve Malezya, Doha Turu nun özgür, adil ve eşitlikçi ticaret sağlanmasına yönelik asıl amacına geri dönmesi gerektiğine inanmaktadır. Süreci ileri taşımak adına ortak çaba sarfedelim ve bu konuya odaklanalım ve bugünkü ilerlemeleri ve başarıları geliştirelim. Bu konuyu en kısa sürede sonuçlandırmamız zorunludur. On yıl önce dünyayı müşterek olarak harekete geçiren BKH lerinin benimsenmesinden bu yana insanlığın ihyasına yönelik müşterek uğraşlar üzerinde çaba gösterilmemektedir. Geçen yıl Kopenhag daki iklim değişikliği zirvesinde kaçırılan fırsat hepimiz için bir uyarıdır. Tüm dünyadaki canlıları ve insanların geçimlerini ve gelecek nesilleri etkileyen iklim değişiklikleri sorunlarının 4

çözümlenmesine ve bu sorunların üzerine eğilinmesine yönelik eksiklikleri gidermeliyiz. Sayın Başkan, 7 Haziran 2010 tarihinde Malezya Parlamentosu, uluslararası sularda insani yardım konvoyuna yönelik acımasız İsrail saldırısını ayıplayan bir önergeyi oybirliği ile kabul etmiştir. Bu önerge insani temellere dayandırılmıştır ve Filistinlilere temel haklarının verilmesi talep edilmiştir. Bu sebepten ötürü siyasi çizgilerine bakılmaksızın Malezya Parlamentosu Üyeleri bu Önerge için tam destek vererek birlik oldu. Bu bakımdan trajik kayıplarından dolayı Türk halkıyla ve aileleriyle birlikteliğimizi ve taziyelerimizi yineliyoruz. Malezya, çok taraflı sistemin çalışmasına izin verilmesi gerektiğini anlamıştır. BM Soruşturma Panelinin ve İnsan Hakları Konseyinin Uluslararası Veri Toplama Misyonunun kurulmasını görmekten mutluluk duyduk. BM İnsan Hakları Konseyi nin Uluslararası Veri Toplama Misyonunun bulgularından memnuniyet duyuyoruz. Raporda, İsrail ordusunun ve diğer personelin filotilla yolcularına yönelik tutumunun sadece orantısız olmakla kalmayıp ayrıca tamamıyla gereksiz ve akıl almaz düzeyde şiddet sergilediği bulunmuştur. Bu insanlık dışı saldırı, insan hakları hukukuna ve uluslararası savaş hukukuna yönelik ciddi ihlaller teşkil etmiştir. Malezya Parlamentosu bu bulgularla haklı çıktığını hissetmektedir. Şimdi BM Soruşturma Paneli nin çalışmasını tamamlamasını bekliyoruz. Saldırılardan sorumlu faillerin adaletin karşısına çıkarıldığını ve bu saldırıların masum kurbanlarına uygun bir tazminat verildiğini görmek istiyoruz. BM nin korku duymadan ve taraf gözetmeden açık uluslararası yasalara yönelik tecavüzler ile ilgili gerekenin yapılacağı ve adaletin sağlanacağı adil ve kararlı bir tavır sergilemesini istiyoruz. Sayın Başkan, Orta Doğu Barış Süreci nde Malezya, özellikle Obama Yönetimi ve Barış Dörtlüsü nün kapsamlı ve kalıcı bir çözüm arayışındaki aktif rolündeki son gelişmelerden cesaret bulmuştur. Sadece Filistin ve İsrail arasındaki soruna yönelik değil, tüm bölgeye yönelik bir çözüm. Birleşik Devletlerin son zamanlardaki Filistin ve İsrail arasındaki doğrudan barış görüşmelerine ev sahipliği yapma girişimini memnuniyetle karşılıyoruz. Ayrıca tüm tarafları, güvenli ve tanınmış sınırlarla barış içerisinde yan yana yaşayan iki bağımsız Devlet oluşturma arzusunda başarı sağlamak için bu girişimleri desteklemeye ve bu çabalara gölge düşürmemeye davet ediyoruz. Bunun gerçekleştirilmesi için aşağıdaki ön koşulların ele alınması gerekir: Öncelikle İsrail, uluslararası toplumun bu uzun süredir devam eden çatışmanın sonlandırılmasına yönelik yüksek beklentilerine kulak vermelidir. ABD ve Barış Dörtlüsü nün diğer üyelerini İsrail i Batı Şeria ve Kudüs te yeni yerleşim alanlarının inşasına son vermesi için ikna etmeye davet ediyoruz. İkinci olarak, barış çabaları meyve vermelidir. Filistinliler arasında siyasi birliğin sağlanması barış sürecinin ileri taşınması ve Gazze Şeridi nin yeniden oluşturulması için hayati önem taşımaktadır. 5

Üçüncüsü, her iki taraf da şiddetten kaçınmalı, sivillerin korunmasını sağlamalı ve uluslar arası savaş hukukuna ve insan hakları hukukuna saygılı olmalıdır. Sayın Başkan, Uluslararası barış ve bütünlüğü teşvik etme çabalarımızı sürdürürken dünyanın bazı bölümlerinde İslam fobisini idame ettirmeye ve hatta kamçılamaya yönelik artan bir trendin kaygısını yaşıyoruz. İslam ı şeytanlaştırma girişimleri bu dine bağlı bir buçuk milyar kişiyi rencide etmektedir. Geniş Müslüman dünyası ve Batı arasındaki ayrılığı şiddetlendirmektedir. Gerçek sorun Müslümanlar ve Gayrimüslimler arasında değil, İslam, Hıristiyanlık veya Yahudilik olsun tüm dinlerdeki ılımlılar ve radikaller arasındadır. Tüm dinlerde istemeden çevredeki çirkin seslerin mantığın ve sağduyunun sesini bastırmasına izin verdik. Bu yüzden kendisini, dünyayı bağnazlık ve önyargılarla esir almış radikallerle savaşmak ve onları ötekileştirmek için birlikte çalışmaya adamış tüm inançlarda bir Küresel Ilımlı Hareket oluşturma girişiminde bulunmamızı ısrarla tavsiye ediyorum. Bizden gasp edilen ılımlı politikayı ve ahlaki temeli acilen, tekrar ediyorum, acilen geri kazanmalıyız. Ilımlı politikayı aşırıcılığa tercih etmeliyiz. Müzakereleri, çatışmaya tercih etmeliyiz. Birbirimize karşı değil, birlikte çalışmayı tercih etmeliyiz. Ve zaman aleyhimize olduğundan bu çabaya en yüksek önceliği vermeliyiz. Bu bakımdan bir grup Amerikan Evangelist Hıristiyanlığının bıkıp usanmadan Kuran ı yakma tehdidini Kuran ı yakmanın aslında Hıristiyanlığa aykırı bir davranış olduğu argümanıyla önlemeye çalıştığını görmek bizi yüreklendirmektedir. Bu, her inançtaki ılımlılar dinlerimizin evrensel değerlerini gasp etmeye çalışan radikallere karşı çıktığı zaman neler elde edilebileceğinin açık bir örneğidir. Sayın Başkan, Başkan Obama ve Belediye Başkanı Bloomberg e Dünya Ticaret Merkezi nin yanında yer alacak Cordoba Evi nin destekçilerinin haklarını onaylayarak bu zorluğun üstesinden geldiklerinden ötürü saygılarımızı sunuyoruz. Bu proje içerisinde bir cami ve herkese açık bir Çok İnançlı Halkevi yer alacaktır. Hem Müslümanlar ve Gayrimüslimler arasında hem de Müslüman toplumların kendi içerisinde barışı, anlayışı ve ılımlılığı teşvik etmeye odaklı bir örgüt olan Cordoba Girişimi nin amaçlarını destekliyoruz. Tüm ülkeler karşılıklı saygıyı, barış içerisinde bir arada yaşamayı teşvik eden girişimleri cesaretlendirmeli ve desteklemeli ve geçmişte sefalet ve nefret getirmiş tüm sorunlarla bizi bölen radikalleri reddetmelidir. Sayın Başkan, Ülkemin çeşitlilik sorunlarının yönetilmesindeki deneyimini paylaşmama izin verin. Malezya, çeşitli topluluklar arasındaki olumlu etkileşim ve sinerjiden faydalanan çok ırklı, çok dinli, çok kültürlü ve demokratik bir toplumdur. Camiler, tapınaklar, kiliseler ve diğer ibadet yerleri uyum içinde birlikte yaşamaktadır. İslam ın resmi din olmasına karşın dini ve kültürel törenlerini ulusal tatil yaparak ve bunları ulusal etkinlikler olarak kutlayarak diğer dinlere Budizm, Hıristiyanlık, Hinduizm 6

hürmet gösteriyoruz. Ilımlılığa veya İslami karşılıklı adalet geleneğindeki wasatiyyah terimine (orta yol) götüren bu dengedir. Malezya, dünyanın büyük uygarlıklarının ve dinlerinin coğrafi olarak kesiştiği noktada bulunmaktadır. Bu yüzden dini anlayış, uyum ve hoşgörünün teşvik edilmesindeki rolümüzü oynamaya hazırız. Ulusal birlik sürecimizi daha da güçlendirmek için 1Malezya olarak bilinen bir felsefe ortaya çıkardım. 1Malezya, tüm halkımızı adil ve uyumlu bir ilişki içerisinde bir araya getirmek için yenileme ve gençleştirme amacı güden bir görüştür. 1Malezya, daha büyük bir birlik kaynağı olarak çeşitliliğin kabulü çağrısında bulunmaktadır. Çok stratejik olan güç ve uyum için çok etnikli ve çok dinli toplumumuzu kutlamayı amaçlıyoruz. Sayın Başkan, Şimdi tüm ülkelerdeki, tüm dinlerdeki ılımlı kesimin merkezi geri alma, barış ve pragmatizmi yeniden gündeme getirme ve radikalleri ötekileştirme zamanıdır. Bu Küresel Ilımlı Hareket bizleri derin umutsuzluk ve yoksunluk çukuruna gömülmekten kurtaracaktır. Bu, herkese umut vermemiz ve hepimizin haysiyetini kurtarmamız için bir fırsattır. Daha büyük bir istek ve müşterek karalılıkla daha barışçıl, daha güvenli ve daha eşitlikçi bir dünya inşa edeceğiz. Teşekkür ederim. 7

2 16 Mayıs 2011 tarihinde Oxford İslami Araştırmalar Merkezi nde düzenlenen Ilımlılar Koalisyonu ve Medeniyetler Arası Anlayış üzerine verilen konuşma Bismillahirrahmanirrahim AssalamualaikumWarahmatullahiWabarakatuh. Bayanlar ve Baylar, İyi akşamlar. Öncelikle nazik giriş konuşması için Saygıdeğer Jack Straw a; saygın bir alim olan, uzun yıllardır tanıdığım Dr. Farhan Nizami ye; ve bugün burada bulunan tüm akademi, ticaret ve diplomatik topluluk temsilcilerine teşekkür etmek istiyorum. Bu öğleden sonra çok yetenekli bazı genç öğrencilerle tanışma ve ilham verici bir ortam olan, İslami ve Malezya geleneklerini kendi zengin Oxford mirasınızla harmanlayan gelecek OİAM ı ziyaret etme fırsatı bulduğum Oxford Üniversitesi nin bir konuğu olarak aranıza katılmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Burada, yıllar boyunca pek çok aydının sözlerinin yankılandığı meşhur Sheldonian Tiyatrosunda olmak büyük bir onur. Her sene sene düzinelerce Malezyalı, Oxford Üniversitesi Malezya Kulübünde kendi evlerinde uzakta bir yuva bularak Oxford a eğitim görmeye geliyor. Malezya nın bağımsızlığının 50. yıldönümünü anmak için 2006 da oluşturulan Khazanah-OİAM Merdeka Bursu bu sayıyı arttırmıştır. Ve Malezya Güvenlik Komisyonu ve OİAM ın şimdi İslami finansta ortaya çıkan sorunların araştırılması konusunda işbirliğiyle iki ülke arasındaki bağlar daha da güçlenecektir. Bayanlar ve Baylar, Çeşitlilik, diyalog ve barış içinde bir arada yaşam, İslam daki önemli temalardır. Kutsal Kuran da Allahü Teala, insanları farklı milletlerden ve kavimlerden yaratmasının asıl sebebinin bir lütuf olduğunu, böylece beşeriyetin çeşitliliklerini kucaklayabilmesi ve kutlayabilmesi olduğunu bildirmiştir. O halde ne zaman İslam ve aşırıcılık eş anlamlı oldu? Ne zaman nefret ve terör failleri barış ve merhamet dinini gasp etti? Bir kaç Müslüman azınlık tarafından gerçekleştirilen aşırıcılık eylemleri nasıl İslam ın ve takipçilerinin bir yansıması olarak görüldü? Bu gibi mide bulandırıcı yanlış temsiller benim ve geniş Müslüman çoğunluk için büyük bir keder kaynağıdır. Altı sene önce Temmuz ayında dört genç adam Yorkshire dan tola çıktığında belki de sırt çantalarında taşıdıkları ev yapımı bombaların onları gerçek Müslümanlar yapacağını düşünmüştü. Belki, kendilerini havaya uçurarak 8

Allah ın takdirine uygun hareket ettiklerini, Kuran ın öğretilerini izlediklerini düşündüler.ne kadar hatalıydılar. Üzerine basa basa şunu belirtmek istiyorum ki bombaları onların vücutlarına bağlayanlar ve kendilerini havaya uçuranlar şehit değildir. İslamı temsil etmemektedirler. Bilmeden, büyük bir günah işlemeye saptırılmaktadırlar. Bu en kafir eylemleri yöneterek nefret vaazı verenlerin ve hoşgörüsüzlük ateşine odun atanların hepsi bu failler kadar suçludur. Kalplerimiz, günlük hayatlarıyla ilgilenen masum, savunmasız siviller olan kurbanlar ile beraberdir. İslam asla böyle mide bulandırıcı bir eylemi bağışlamaz. Bu İslam öğretilerinin bir parçası da değildir. Gerçekte İslam, intihardan iğrenir; Kuran-ı Kerim, 2. Bölüm, 195. Ayette açık bir şekilde belirtildiği gibi: kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın. Bu yüzden intihar, ne olursa olsun yasaktır. İslam da yaşam Yüce Allah ın kaderi sadece O nun takdiriyle belirlenecek kutsal bir emanetidir. İslam hukukunun veya maqasidsyariah ın beş esas amacı altında birinci ve en önemli maddesinin yaşamın korunması ve muhafazası olduğunu belirtmek gerekir. Bayanlar ve Baylar, Terörizmden uzak bir dünya mümkündür. Erişilmez değildir. Tüm amentülerin müminleri arasında iyi niyetli insanlar gerektirir; ılımlılardan oluşan bir öncü kuvvet gerektirir, sessiz çoğunluk olmayı bırakmamızı ve inancımızın cesaretini yansıtmaya başlamamızı ister. Küresel şiddetin altındaki sebepleri ele almalıyız. Sadece belirli kişileri yakalamaya çalışmak, örgütlerini yıkmak, mali kaynaklarını kesmek ve ideolojilerinin itibarını sarsmak yetmez. Belirtiler ve temel nedenler arasındaki ayrımı yapabilmeliyiz. Sadece o zaman kalıcı bir çözüm elde edebiliriz. İslami aşırıcılığın çözümünün daha fazla Müslüman ın seslerini yükseltmesi ve düşüncelerini açıkça dile getirmesi olduğunu söylemek çok kolay olur. Evet, bu bizim sorumluluğumuz, ancak yalnız bizim sorumluluğumuz değil. Müslümanların seslerini duyurması gerektiği gibi, hoşgörüsüzlükten, şiddetten ve terörden bıkmış Hıristiyanların, Musevilerin, Budistlerin, Hinduların ve Ateistlerin de seslerini duyurması gerekir. Tüm ülkelerdeki ve her kesimden ılımlıların ortak sesini duymalıyız. Ve bunu yaptığımızda barışın ödülü hepimizin görmesi için orada bulunmaktadır. Yolda duran tek bir kişi bir baş belası, yalnızca bir delilikken, birlikte bekleyen on kişinin göz ardı edilmesi daha zordur. Ve bu on kişi yüz, bin, milyon ve hatta milyar olursa, ortak amaçlarında öyle büyük, öyle güçlü ve öyle birlik içinde bir kuvvet haline gelirler ki nefreti benimseyenler çok basit bir tercihle karşı karşıya kalacaktır. Bize katılabilirler veya bulundukları ve ortak arzumuzun kuvveti tarafından ezilecekleri yerde kalabilirler. Bu yüzden terörün çekiciliğini ortadan kaldırmak ve bastırılmışlığın hissedildiği yerde bunlara kulak vererek ve konuştukları zaman onların sesini duyarak sınırlardakilerin orta yol için tutunacak bir zemin olduklarını inkar etmek için her yerde dik ve gururlu durmak, ılımlılığı, haysiyeti ve adaleti bağrına basan insanların görevidir. Açıkçası bu anın en çok bağıran en çok kazanır mantığındaki aşırıcılar tarafından ele geçirilmesine izin veremeyiz. Bu akşam hepimizin burada olma nedeni medeniyetler savaşını beslemek değil bir anlayışı daha da geliştirmek ve belki hatta farklılıklarımızı ve aynı 9

zamanda paylaştığımız herşeyi kutlamaktır. Modernleşme ve ılımlılık el eledir. Diyalogumuz sürmelidir. Bayanlar ve Baylar, Malezya nın deneyimini aktarmama izin verin. Takdiri ilahi ve tarih bize çeşitliliğin özünü örnekleyen bir ulus devlet bahşetmiştir. Malezya sadece etnik çeşitlilikle değil, kültür, dil ve din çeşitliliğiyle de kutsanmıştır.1957 deki bağımsızlıktan bu yana, 13 Mayıs trajedisi dışında, Malezyalılar nispeten barış ve istikrarlı bir yaşam sürdüler. Malezya da İslam, ılımlılık, içericilik ve iyi yönetimle eş anlamlıdır. Malezyalıların yüzde altmışı Müslüman, diğer yüzde kırk ise çeşitli inançlara, yani Budizm, Taoizm, Konfüçyüsçülük, Hıristiyanlık, Hinduizm, Sihizm ve diğerlerine mensuptur. Malezya Ana Yasası İslamı, Federasyonun dini olarak öngörmesine karşın Malezyalıların dinlerini barış ve uyum içinde yaşama hakkını korumaktadır. Bu çeşitliliğin ışığında ulusal birlik, en önemli amaç olmaya devam etmektedir. 2009 Nisanında Başbakanlık mevkiine oturduğumdan bu yana bu kapsayıcı hedefi, 1 Malezya felsefesine öncülük ederek, Önce Halk, Şimdi İcraat öğesini vurgulayarak yönetimimin birinci önceliği yapmaya devam ettim. Çoğunluk yönetiminde asimilasyonun aksine entegrasyona karar verdik. Malezyalılar, çeşitliliklerini kabul ediyor. Yalnızca birbirimize hoşgörü göstermiyor, çeşitliliği kucaklıyor ve kutluyoruz. Çeşitliliğimizin dayanıklılığını ve dinamizmini güçlendirerek, elastikiyetimiz için bir vakıf kurduk. Elli yıllık kısa bir süre içerisinde Malezyalılar düşük gelirli bir kaç emtiaya bağımlı tarıma dayalı ekonomiden çeşitli modern yüksek-orta gelirli sınai ulusuna dönüşmeyi başardı.birleşmiş Milletler Kalkınma Programı şu anda Malezya yı yüksek İnsani Gelişmişlik İndeksine sahip ulus olarak sınıflandırmaktadır. Bayanlar ve Baylar, İslam, Malezya da bir yaşam biçimi olarak yaşanmaktadır. Hükümet, iç siyaset oluşturarak ve uygulayarak veya uluslararası ilişkileri yürüterek Wasatiyah yolunu veya adil bir şekilde dengelenmiş ılımlılığı müdafaa etmektedir. Kafa karışıklığına veya yanlış yorumlamalara mahal vermemek için bunu bir bütün olarak ele almak istiyorum. Ilımlılık ilkesinin İslam da yeni bir olgu olmadığını vurgulamak istiyorum. Wasatiyah, Kuran-ı Kerim de kalıcı bir temadır. 143. Ayet 2. Bölümde belirtildiği gibi: Ve işte böyle, sizi ortada yürüyen bir ümmet kıldık. Kuran-ı Kerim, ılımlılığı daha ileri götürür, adalet olmalı ve adalet, ilim ve özgürlük koşullarını gerektirmektedir. Bu yüzden eğitimin, demokrasi ve özgürlük ilkeleriyle birlikte neyin iyi ve erdemli olduğunu seçmemizi sağladığını hatırlamak önemlidir. Sadece ılımlıların hakiki ve doğru olan yolu seçmesi mantıklıdır. Ilımlılar bu idealleri savunmalı ve teşvik etmelidir. Yanlış ve yanıltıcı olan reddedilmeli ve yok edilmelidir. Ilımlılık Hıristiyanlıkta da müdafaa edilmektedir. İncil den alıntı yapacak olursam, Filipinliler 4. Bölüm 5. Ayet te denildiği gibi: Uysallığınız bütün insanlarca bilinsin 10

Bu esasen tüm Hıristiyanları günlük hayatlarını kararında yaşamaya ve hiçbir şeyde aşırıya kaçmamaya çağırmaktadır. Musevilik de orta yol çağrısı yapmaktadır. Tevrat, bir kimsenin hayat tarzının yanı sıra hayattaki ve adab-ı muaşeretteki, karakterdeki ve kişilik özelliklerindeki ılımlılığın, en hakiki Musevi görenekleri anlayışında bir yaşam biçimidir. Taoizmde, ılımlılık ilkesi bir kimsenin kişisel gelişiminin çok önemli bir bileşeni olarak değerlendirilir ve öğretisinin üç ayağından bir tanesini oluşturur. Liberal İslam veya radikal İslam, muhafazakar İslam veya aydınlanmacı İslam, cihat yanlısı İslam veya yatıştırmacı İslam, modern İslam veya ortaçağ İslamı gibi bir şey yoktur. Sadece, tam bir yaşam biçimi olan, İslam vardır. Ilımlı olmak, hiçbir şekilde korkak, ilkesiz, zayıf veya yatıştırıcı olmakla aynı kefeye konulamaz. Bayanlar ve Baylar, En iyi İslam geleneğini takip eden Malezya, bu amacın İslam dünyası veya daha ötesinde savunulup savunulmadığına bakmaksızın doğru ve adil olanı desteklemekte tereddüt etmeyecektir. Amentüleri veya renkleri ne olursa olsun güçsüzü ve bastırılmışları savunmadan geri durmayacağız. Hakikati söylemekten vazgeçmeyeceğiz. Şimdi hepimiz terörizm ve şiddet yanlısı radikalizmin tehlikelerinin farkındayız. 9/11 saldırılarından Madrid ve Bali bombalamalarına, burada Londra da meydana gelen felakete kadar pek çok insan sürekli olarak her an hayatlarını kaybetme korkusuyla yaşıyor. Terörizm ve aşırı şiddet tarihinin sayfaları hala yazılmaya devam ederken, gizli planı tek bir soru etrafında dönmektedir Neden insanlar başka bir kişinin canını veya hatta kendi canlarını almak konusunda bu kadar aşırı önlem alıyor? Buradaki herkesin daha genel etmenlerin insanları bu gibi vahşetleri işlemeye yönelttiğini bildiğinden eminim. Sık sık, ekonomik kalkınma ve eğitim eksikliğinin bazı insanları terörizm gibi aşırıcılığa döndürdüğü belirtilmiştir. Diğer durumlarda bu bir umutsuzluk ve mutlak çaresizlik hissidir. Aşağılama, bunun başka bir kaynağıdır. Çoğunuzun bu etmelerin doğruluğunu Kabul etmesine karşın eğer daha dikkatli bir şekilde gözlem yaparsak bazı teröristlerin varlıklı ailelerden geldiğini ve çok iyi eğitim aldıklarını göreceğiz. Çoğu durumda terörizmin devam etmesini sağlayan bu etmenlerin kombinasyonudur. Onlar için terörizm, başka yollarla siyasi amaçların peşinden gidilmesidir. Ayrıca amaçlarının peşinde din maskesinin ardına da saklanmaktadırlar. Bazıları gerçekten diğer dinlerin ve medeniyetlerin düşman olduğuna ve barış içerisinde bir arada yaşamanın mümkün olmadığına inanmaktadır. Onlar için dünya, diğerleri pahasına sadece tek bir tarafın kazanabileceği sıfır toplamlı bir oyundur. Diğerlerinin kendi amaçları için savaşmasını ve ölmesini sağlamak için bu düşünceyi yayarlar. Bu yüzden, tuhaf bir biçimde, dinin rolü ironik bir şekilde terörizm tehdidinin boyutunu ve öldürücülüğünü büyük ölçüde arttırmıştır. Bayanlar ve Baylar, Terörizm ve radikalizm ciddi sorunlardır. Bunların üstesinden gelinmesi, durumun tarafsız bir şekilde değerlendirilmesine dayalı mantıklı düşünmeyi gerektirir. Küresel radikalizmin bir düsturu olarak gösterilen tek gerçek ve sembolik neden, 11

çözümlenmemiş Orta Doğu sorunu, Filistin halkının kötü durumudur. Çok uzun süredir küresel bilincin hiç aklından çıkmamıştır. Daha iyi bir dünya arayışındaki her barışsever ulus, uygulanabilir bir iki devletli çözüm ve konuya dahil herkes için eşitlikçi adalet ilkelerine dayalı daimi bir çözüm için çalışmalıdır. Malezya tartışmasız bir şekilde Filistin halkının bağımsızlık, egemenlik ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararlarının çatısı altında kendilerine ait yaşanabilir bir vatan toprağı mücadelesini desteklemektedir. Dünyanın Filistin halkına bir onur borcu vardır; Filistin halkı çok uzun süredir acı çekmektedir. Filistin halkı kendi topraklarından sürülmüş, kendi evleri gözlerinin önünde yerle bir edilmiştir; dünya bu durumu izlerken aşağılamış ve boyun eğdirilmiştir. En temel haysiyet ve umut içerisinde yaşama ve özgürlük haklarının bastırılması ve reddedilmesi trajik ve yürekleri burkan sonuçlara yol açmıştır. Daha az konuşup gerçek anlamda daha çok iş yapmanın zamanıdır. Filistinlileri ve diğer haklı amaçları desteklerken Malezya, savaşa katılmayanlara, sivillere, kadınlara, çocuklara yaşlılara ve hastalara karşı uygulanan şiddeti desteklemeyecektir. Kısacası, herhangi bir gerekçeyle kendilerini savunamayan herkes. Bazıları, çaresizliğin doğru olmayan savaş yöntemlerine yol açtığını öne sürmektedir. Onları, İslam ın sonuç asla gidiş yolunu haklı çıkarmaz ilkesine kulak vermeye davet edeceğim. Bu yüzden geçen sene Eylül ayında Birleşmiş Milletler de, tüm dünyadaki idari, entelektüel, ticari ve dini liderlerin tek bir tutum sergileyecekleri bir Küresel Ilımlı Hareket çağrısında bulundum. Şimdi tüm dünyada egemen olması gereken şey Wasatiyah ılımlılık veya denge ruhudur. Hiç şüphe yok ki son aylarda Arap dünyasında göz önüne serilen olayların boyutu ve hızı zaman zaman bunaltıcı bir hal almaktadır. Ancak kaosun ve karışıklığın ortasında, bu ülkelerin ve insanların şimdi kaderlerini belirleyecek bir seçimle yüz yüze oldukları gerçeğini gözden kaçırmamalıyız bu boşluğu doldurmak için etrafımızı kuşatan aşırıcılık ve hoşgörüsüzlük ve onlara daha fazla ifade özgürlüğü sağlayacak barışçıl, demokratik bir ılımlılık arasında bir seçim. Bayanlar ve Baylar, Samuel Jackson ın sözleriyle toplum, karşılıklı imtiyazlar verilmeden varlığını sürdüremez, ve bu şekilde çok ırklı, çok dinli ve çok kültürlü Malezya sadece varlığını sürdürmekle kalmamakta, gelişmekte ve büyümektedir. Farklı kültürleri birbirinden uzak ve hakim düşünceden uzak bir şekilde ayrı ayrı yaşamaya teşvik etmek şöyle dursun Malezya nın entegrasyonu ve kapsayıcılığı daima başarının anahtar formülü olmuştur. Şayet benim duruşum idealistik ise, makul düşününce aynı zamanda realistiktir de. Pek çok büyük İslam bilgini, dini, kültürel, siyasi, etik ve ekonomik dünya görüşü olarak İslam ın bugün karşılaştığımız en büyük zorluklardan bazılarını çözmeye nasıl yardım edebileceği ile ilgilenmişti. Bunlar benim de ilgimi çeken sorular - ılımlılık aşırıcılık sorununu nasıl çözebilir, ama ayrıca daha umulmadık bir şekilde, küresel ekonomik krizde bize nasıl yardım edebilir. İslam ilkelerine göre çalışan kurumların bu en vahim ekonomik krizi zarar görmeden atlatmaları tesadüf değildir. İslami finans, kamu menfaatini kişisel kazancın üzerinde tutmaktadır. Ve belki İslami bankanın, gerçekte sahip olunandan çok daha fazlasının harcanmasına veya borç verilmesine izin vermediğine de dikkat çekmek gerekir. 12

İslam dünyası, ekonomik bir güç olabileceğini zaten göstermektedir. Malezya, İslam finansında dünya lideridir. Malezya ayrıca yüzde 60 ı Malezya dan çıkan faizsiz bono veya İslami bono ihracında dünya lideridir. İslam finansının büyük potansiyelini görmemek zordur.tüm dünya ülkelerinde bir buçuk milyardan fazla Müslüman yaşamaktadır. İngiltere de dahil olmak üzere 50 yi aşkın ülkede 400 den fazla İslam bankası bulunmaktadır. Bu açıdan İslam finans yapılarının ortaya çıkan yeni küresel ekonomi mimarisini nasıl destekleyebileceğini yakından incelememiz gerektiğine inanıyorum. Aslında aşırı İslam finansı yerine ılımlılık ve şeffaflık önermektedir. Aç gözlülük yerine İslam finansı, eşitlik sunmaktadır. Bayanlar ve Baylar, Ilımlılık insanlığa yabancı bir kavram değildir. Doğası açısından yalnızca teorik de değildir. Pagan Putperest Kureyşliler tarafından zulüm gördükten, eziyet çektikten ve baskı altına alındıktan sonraki yıllarda haysiyet, bağışlayıcılık ve merhametle Mekke deki saltanatına başlamayan Hz. Muhammed in (SAW) gösterdiği örnek teşkil edecek yönetiminden derlenebilecek yaşayan gerçek bir ilkedir. Ilımlılık, 27 yıl hapsedildikten, bunun 18 yılını tek kişilik bir hücrede geçirdikten, kendisine her altı ayda bir sadece tek bir mektup ve tek bir ziyaretçi için izin verildikten sonra Nelson Mandela nın gösterdiği yönetimde de görülebilir. Serbest bırakıldıktan sonra ve kendisine gazeteci Sir David Frost tarafından 28 yıl yattınız, haksız yere hapsedildiniz ve kızgın değilsiniz, bu nasıl oluyor? sorusu soruldu, Mandela şöyle cevap verdi, David, kızgın olmayı isterdim ancak kızacak zamanım yok. Yapılması gereken bir iş var. 1994 te Başkan olarak yaptığı açılış konuşmasında Nelson Mandela güçlü ve etkili bir şekilde açık çağrısını yaptı: Herkese adil olalım. Herkes barış içinde olsun. Herkes için iş, ekmek su ve tuz sağlayalım. Herkesin birbirini anlamasını, aklın ve ruhun bencillikten kurtarılmasını sağlayalım. Bu onun, ılımlılıkla ilgili hislerinin ve liderliğinin bir ifadesidir ki ırkçı rejim sırasında siyah çoğunluğa karşı işlenen kötülükler ve adaletsizliklere yönelik kanlı bir intikam gerçekleşmedi. Tekrar, ılımlılık şiddet içermeyen mücadelenin babası, bir ulusu insanın özündeki iyiliğe olan inancıyla özgür kılan Mahatma Gandhi nin çalışmalarında da ortaya çıkmıştır. Ilımlılık, Din adamı Martin Luther King Jr. ın mücadelesinde de görülür. Daha eşit bir Amerika rüyasında, rakiplerinin önünde eğilip mücadelesini alçaltmaktan ziyade şiddet içermeyen yolların kullanıldığı en yüksek ideallere başvurmuştur. İngiltere nin durumunda, Kuzey İrlanda daki karanlık günleri anımsamaya çalışın. Kutsal Cuma Anlaşması nın ardından her iki taraftaki mezheplerin radikalleri ülkeyi tekrar şiddete sürüklemeye çalışmıştı. Ancak hem ulusalcı hem de yönetime sadık topluluklardaki yüksek mevkilerde bulunan ılımlılar seslerini tek ve kararlı bir şekilde, etrafta yankılanan hayır şeklinde yükselttiler: Hayır, kurşunların ve bombaların gölgesini anımsamak istemediler. Hayır, barışla gelen yeni refahı feda etmeye hazır değillerdi. 13

Hayır, bir kaç kötü niyetli eylemin çoğunluğa bir hayat dikte etmesine izin vermeyeceklerdi. Bayanlar ve Baylar, Filozof Edmund Burke ün şu sözleri alıntılanmıştır; kötülüğün zaferi için gerekli olan herşey iyi insanların hiçbir şey yapmamasıdır. Tercihimiz açıktır. Adaletin, özgürlüğün, umudun, merhametin ve çocuklarımızın iyiliği için hep beraber eyleme geçin yoksa bu adaletsizlik, tiranlık, umutsuzluk, zulüm ve nefretle dolu bir gelecekle yer değiştirecektir. Çünkü asıl ayrım Doğu ve Batı veya gelişmiş ve gelişen dünyalar ve hatta Müslümanlar ve Gayrimüslimler arasında bile değildir. Tüm dinlerdeki ılımlılar ve radikaller arasındadır. Birlikte, en iyi eylem şekli ve ileriye giden en iyi yol olarak ılımlılığı kucaklayalım. Teşekkür ederim. 14

3 3 Haziran 2011 tarihinde 10. IISS (Uluslar Arası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü) Asya Güvenlik Zirvesi - Shangri Diyalogu nun açılış konuşması Salam-alaikum ve iyi akşamlar. Sayın Teo Chee Hean Başbakan Vekili, saygıdeğer bakanlar, genelkurmay başkanları, değerli katılımcılar, bayanlar ve baylar, öncelikle içten açılış konuşması ve bu akşam sizlere konuşma yapmam için beni davet ettiğinden dolayı Dr. John Chipman a teşekkür ederim. Burada Singapur da olmaktan, çok sayıda hükümet temsilcisi, politikaya yön veren kişiler, işadamları ve fikir öncüleri ile bir araya gelmekten ve tabi ki burada Shangri La Oteli nde verimli ve üretken bu diyaloğun onuncu yılını kutlamaktan sevinç duyuyorum. Burada ilk kez yer aldığım zaman, 2002 yılında Savunma Bakanı ydım. O günden bu yana pek çok şey değişti. Evvela şimdi Başbakanım, ki bunun sizinle yemeğiniz arasına gireceğimi sanmanızdan korkuyorum. Bayanlar ve Baylar 1963 Haziranında Başkan Kennedy, başlangıç adresini Washington Amerikan Üniversitesi olarak belirleyerek termonükleer bir çağda barış hakkında uzun uzadıya bir konuşma yaptı. Ne tür barışı kastediyorum? Ne tür bir barış arıyorum? Amerikan savaş silahlarıyla dünyaya dayatılan bir Pax Americana (Amerikan Barışı), mezarlıklarla dolu bir barış veya köleliğin muhafazası. Hakiki barıştan, dünyadaki hayatı yaşamaya değer kılacak türde bir barıştan, insanların ve milletlerin gelişmesine, umut etmesine ve çocukları için daha iyi bir hayat kurmalarına olanak verecek türde bir barıştan söz ediyorum sadece Amerikalılara yönelik bir barıştan değil, tüm erkeklere ve kadınlara yönelik bir barıştan, yalnızca şu an için değil, daimi bir barıştan söz ediyorum. Onun sözleriyle ilgili dikkatimi en çok çeken şey, dünya barışına yönelik çıkarcı bir görüşe boyun eğmekten ziyade ödün vermeyi değil daha iyi bir dünya için mücadele etmeyi seçmesidir. Otuz yıl sonra, Soğuk Savaşın sonunda hepimizin beklediği bir barış temettüsünün oluşturulmasından ziyade yeni bir dizi karmaşık, çok boyutlu güvenlik sıkıntıları ortaya çıktı. Usame bin Ladin in ortadan kaldırılması ve şimdi RatkoMladic in yakalanması 1960 larda dünyanın karşılaştığı tehditlerden farklı türde olmasına rağmen bizim karşılaştığımız güvenlik tehditlerinin bir anımsatıcısı görevini görmektedir. Bugün Soğuk Savaşın iki kutupluluğuna, dünyayı çok uzun süre kötürüm bırakan çıkmaz girmiş ve ayrık bir çağa geri dönemeyiz ve dönmemeliyiz. Bu yeni zorluklara beraberce baş kaldırmaktan başka seçeneğimiz yok. 21. yüzyılda ekonomilerimiz öylesine birbirine bağlı ve bağımlı ve üretim süreçleri öylesine sınır ötesine yayılmıştır ki küresel güçlerin savaşa girmesi artık anlamsızdır; basitçe, kaybedecekleri çok şey var. Milli çıkarlar giderek daha fazla kolektif çıkarlar haline gelmektedir ve bizim görevimiz şimdi bunu merhametsizce gerçekçi ve ilerici olan çok yanlılığa yansıtmaktır. Çünkü önümüzdeki yol, hiç şüphem yok ki, çatışma değil işbirliği üzerine kurulmalıdır; bunun için her ülke, bugün buradaki her lider kendi rolünü oynamalıdır. 15

Kötümserler, Asya ve Batının hiçbir zaman gerçek anlamda birleşmis bir bütün olarak bir araya gelebileceğini, çok az ortak yönümüz olduğunu, Surabaya daki hayatın San Diego daki hayattan çok uzak olduğunu düşünmüştü. Son on sene onların yanlış olduğunu kanıtladı. Evet, pek çok kültürden geliyoruz ve pek çok dil konuşuyoruz ancak ABD Savunma Sekreteri Robert Gates in ve ona emekliliğinde iyi bir hayat diliyorum geçen sene bu odada dediği gibi, Pasifik Okyanusu bizi ayıran bir bariyer değil, bizi birleştiren bir köprüdür. Birleşik Devletler uzun süredir bölgemiz içerisinde demokratik kurumları destekleyen, yönetimi iyileştiren ve insan haklarına saygıyı geliştiren modernleşme ve ılımlılık yanlısı bir kuvvettir. Barack Obama kendisini Amerika nın ilk Pasifik başkanı olarak betimlemiş ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton burada güçlü yandaşlar bulma gereksiniminden bahsetmiştir. Bu gibi samimi sözler hoş karşılanmaktadır ancak Birleşik Devletler ve Asya arasındaki fakir ve görüş alışverişinde uzun süre geç kalmışlardır. Amerika ve tabi ki Rusya ilk defa bu yıl içerisinde Doğu Asya Zirvesinde yer alacağı için mutluluk duyuyorum. Gelecek ay 1972 yılında Başkan Nixon un tarihi ziyareti öncesinde Henry Kissinger ın Çin e yönelik gizli görevinin 40. yılını göreceğiz. Nixon un Soğuk Savaşın ortasında yaptığı ziyaret Birleşik Devletler deki pek çok kişiyi şok etmişti. Batı dünyasının tutkulu antikomünist lideri ideolojik olarak karşısında yer alanlarla nasıl birlikte oturabilirdi? Cevap tabi ki Birleşik Devletlerin Çin de Sovyet bloğuna karşı bir denge haline gelme potansiyeli görmesiydi, ancak bu yeni ittifak bundan çok ileriye taşındı. Nixon ın ziyareti yalnızca Birleşik Devletlerin kendisini Çin e açmasından ibaret değildi; Çin in kendisini Birleşik Devletlere açmasıyla ilgiliydi. Bu, her iki ülkenin de o zamandan beri fayda sağladığı bir ilişkidir ancak bu gibi üretici diyaloglar yalnızca her iki tarafta da birleşmeye yönelik bir açılım varsa gerçekleşebilir. Çin in 1970 lerin başlarındaki eylemlerinin daha geniş bir dünyaya yönelik duruş ve tavırlarında bir değişimi yansıttıklarından bir anlamda tipik olmadığını ileri sürmek de elbette oldukça yanlış olacaktır. Ming Hanedanlığı zamanından bu yana Çin büyük ve gelişen bir güç olmuştur ve bugün, dünyan ekonomisinin odağı Batıdan Doğuya, Atlantik Okyanusu milletlerinden Pasifiktekilere kaydığından Çin açılarak ve komşularıyla ve rakipleriyle sıkı ilişkiler kurarak kendinden daha emin bir şekilde büyümüştür. Bunu bir endişe kaynağı yerine iyimserlik için bir neden olarak görmeliyiz. Çin büyüyor olabilir bir yılda son 20 yıla kıyasla %9-10 arasında olağanüstü bir ekonomik büyüme yakalamıştır ancak en büyük ekonomik güçlerin geçmişte yaptığı gibi dünyaya hükmetmeyecektir. 1940 ların sonunda Birleşik Devletler sadece herhangi bir milletinkinden daha büyük GSYİH e değil aynı zamanda dünya servetinin yarısından fazlasına sahipti. Öngörüldüğü gibi Çin 30 yıl içerisinde dünyanın en büyük ekonomisi haline geldiğinde küresel GSYİH in dörtte birinden biraz daha azına sahip olması olasıdır. Bu servet Birleşik Devletler in, Avrupanın ve Japonyanın Beijing in hızlı büyümesine karşı bir denge oluşturmasıyla daha eşit bir şekilde dağılacaktır. Çin in büyüyen askeri kapasitesi bizim gereksiz yere silahlanmamıza yol açmamalıdır. Çin in askeri harcamalarındaki hızlı artışa rağmen Birleşik Devletler açık ara rakipsiz askeri güç ve en fazla para harcayan ülke olmaya devam edecektir. Bakan Liang Guanglie dünyanın en büyük devamlı ordusunu yönetebilir ancak Malezya da Çin in ilk önce barışa odaklandığını iyi biliyoruz. 16

Altı yüz yıl önce büyük Çin li amiral Zheng He, Malacca yı ziyaret etmişti. Beraberinde 300 gemi ve 35,000 e yakın asker kalbini bu yola koymuş olsa bölgeyi kolayca fethedebilecek bir donanma getirmişti. Zheng silah zoruyla istila etmeye değil, dostluk eli uzatmaya gelmişti. Yüz yıl sonra Portekizliler 800 askerle ve sadece bir düzine gemiyle geldi ve Malacca yı sonraki yüzyıl için fethetti, ancak bunun hakkında konuşmak istemiyoruz. Bugün Çin bizim ortağımızdır. Birleşik Devletler de ortağımızdır. Ve bu akşam Amerika, Çin, Rusya, Hindistan ve daha pek çok yerden gelen dostlarımla açıkça söylüyorum: ASEAN da sizin değerlerinizi ve arzularınızı paylaşıyoruz ve bizimle birlikte çalışmanızda ısrar ediyoruz. Bunun taraf tutmakla ilgisi yoktur. Soğuk Savaşın eski iki taraflılığını yeni bir iki taraflılıkla değil, önümüzdeki görevi doğuracak birçok taraflılıkla değiştirmeliyiz. Çünkü uluslar arasındaki savaş artık bölgedeki veya dünyadaki en büyük tehdit senaryosu değildir. Bunun yerine yeni bir dizi asimetrik ve geleneksel olmayan güvenlik sıkıntısıyla karşılaşmaktayız: insan kaçakçılığı, terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı ve nükleer silahların yaygınlaşması tecrit veya geçmişin eski güvenlik yapılarıyla çözülemez. ASEAN da tek bir yerine çok sayıda güvenlik yapısına sahip olmamızın sebebini biliyoruz. Asya içi ticaretin şu andaki değeri yaklaşık 1 trilyon $ dır. Ekonomilerimizi bu şekilde birbirine bağlamak kendi içinde aktif olarak çatışma olasılığının düşürülmesi demektir. Ticaret ve yatırım, barışa yönelik önemli yapı taşlarıdır. Buna rağmen neden en büyük pazarınıza karşı savaşasınız? Ekonomilerimiz birleşirken, insanlarımız da birleşecek. Yeni iletişim teknolojileri ve düşük maliyetli havayollarının ortaya çıkması daha fazla insanın kendilerine yakın ve uzak komşularıyla kaynaşmasına olanak sağlayarak sınırları parçalamaktadır. Benim ülkem, Malezya da bizim yapmakta olduğumuz şey pek çok kültürün, dilin ve dinin kaynaştırılmasıdır. Bağımsızlığımızdan bu yana geçen yarım yüzyıldan daha fazla bir süredir yaptığımız şey budur. Bu birliğin dışında istikrar, güvenlik ve barış gelmektedir. Benim kendi mirasım Bugis adı verilen etnik bir grupta yatmaktadır. Aile ağacımızın Malezya, Endonezya ve Singapur adaları ve yarımadalarının etrafını saran pek çok dalı bulunmaktadır kısmen denizcilik ve keşif tutkumuzdan, ancak yeni bir toprağa ulaştığımızda kendimizi yönetme şeklimizden kaynaklanan bir coğrafi yayılım. Tarih boyunca ırklar ve insanlar fetih ve baskı yoluyla yeni bölge arayışında olmuştur ancak Bugis daima farklı bir yaklaşımı benimsemiştir falsafahtigahujung, veya üç ipucu felsefesi. Birincisi hujunglidah. İkincisi, tercüme etmeyeceğim hujunganutu. Üçüncüsü hujungkeris. Bunun günümüzde hala yankısının sürdüğüne inanıyorum. Fiziki çatışma işgal, şiddet ve savaş daima en umutsuz anlardaki son çare olmuştur. Silahlanmadan çok önceleri Bugis, ilk önce diplomasiyi kullanırdı bu hujunglidah tır. Komşularıyla konuşurlar, onları tanırlar, karşılıklı olarak makul bir sonuca ulaşmaya çalışırlardı. Sonraki aşama içerisinde dostluk ve aile yoluyla Bugis ve diğer taraflar arasında kaynaşma ve bağların güçlendirilmesi yer alırdı. Bazen buna kelimenin tam anlamıyla evlilik de dahil olurdu. Bugün önerdiğim şey tam olarak bu değil; evvela benim zaten güzel bir eşim var. Küreselleşmiş ekonomimizde ülkeler arasındaki mali ilişkiler bizi evlilik yemini kadar yakın bir şekilde birbirimize bağlar. Örneğin bugün bin sene önce atalarımın geçtiği ve Zheng in 15. yüzyılda gemi ile geri döndüğü aynı sular dünyadaki en önemli ticaret yollarından bazılarıdır. Her yıl neredeyse 100,000 gemi Malakka Boğazından seyahat 17

etmekte ve dünyadaki ticari malların dörtte birinden fazlası Güney Çin Denizinden geçmektedir. Ulaşım hatları, uluslararası ticaretin can damarıysa, Güney Doğu Asya onun atan kalbidir ve burada ticaretin güvenli ve emniyetli bir şekilde yapılmasını sağlamak ortak sorumluluğumuzdur. Malezya, Singapur ve Endonezya nın zaten Gökyüzündeki Göz girişimiyle Malakka Boğazındaki korsan tehdidiyle mücadele etmek için üç taraflı olarak çalışmasının sebebi budur Afrika Boynuzundaki yükselen duruma kıyasla etkili bir yanıt. Birlikte çalışmamız gereken alanlar ticaretle sınırlı kalmamaktadır. 11 Eylül sonrasında çoklu tehdit senaryolarıyla birlikte yeni ve meçhul bir güvenlik düzenlemesiyle karşılaşıyoruz. Azim ve kararlılıkla ve başka seçenek olmadan bu zorluklarla kapsamlı bir şekilde yüzleşmeliyiz. Her milletin kendi iç sınırlarını güven altına alarak kendi rolünü oynamasıyla bu işe başlamalıyız. Bunu, iki taraflı ve çok taraflı bir tabanda birlikte çalışma isteği takip etmelidir. Malezya sorumlu bir dünya vatandaşı olarak kendi rolünü oynamalıdır ve oynamaya devam edecektir ve bu konudaki taahhüdümüzün sadece sözde değil, eylemlerle desteklendiğini gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz. Dünya barışını koruma çalışmasında Malezyalı arabulucular hem Birleşmiş Milletler in hem de NATO nun çatısı altında görev yapmıştır. Somali den Balkanlar a kadar Malezya güvenlik personeli küresel istikrara hizmette büyük fedakarlık yapmıştır. Bizimkisi basit bir barışı koruma rolü değildir. Malezya pek çok şekilde, bazen beklenmedik yollarla örneğin daha fazla ihtiyaç duyulan kadın Müslüman doktorlar göndererek ülkenin rehabilitasyonunda kendi rolümüzü oynadığımız Afganistan daki gibi katkıda bulunmaktadır. Küresel teröre karşı verilen savaşta Malezya nın terörist operasyonlar için ne yuva ne de bir transit geçiş noktası olmamasını sağlayarak aktif, proaktif bir oyuncu olduk. Ve aktif olarak veya bölgesel güvenlik cihazlarıyla istihbarat paylaşımı yaparak Mas Selamat, Dr Azahari ve Noordin Mat Top gibi teröristlerin yakalanmasına veya ortadan bertaraf edilmesine yardım ettik. Filipinlerin güneyinde Malezya, uluslararası bir denetleme ekibi görevlendirdi ve Filipin hükümeti ve Moro İslami Kurtuluş Cephesi arasındaki görüşmelere evsahipliği yaparak bir arabulucu gibi hareket etti. Bu zaman zaman bizler için hassas bir konu oldu ancak bizler daha geniş bir istikrar ve barış yararına ön ayak olmaya kendimizi adadık. Tayland ın güneyinde, önemli sayıda Müslüman nüfusa sahip dört vilayetin sosyo-ekonomik gelişimine yardım etme arzumuzu bildirdik. Uyuşturucu trafiği, terörizm ve dolandırıcılık gibi suçlarla mücadele etmek için iki taraflı olarak Birleşik Devletler ile birlikte ve mülteci sorununun önünü almak ve bölgelerimizdeki istikrarı geliştirmek için Avustralya ile birlikte çalışıyoruz. Yeni Stratejik Ticaret Paktı ile kitle imha silahlarının sayısının azaltılmasına yönelik BM Güvenlik Konseyi önergesini kabul ettirmek için çok taraflı çalışıyoruz. Uluslararası ve bölgesel topluluğun sorumlu bir üyesi olarak rolümüzü oynamaya ve 1995 bildirisinin ruhuyla ASEAN I beraberce nükleersiz bir bölge yapmaya kararlıyım. Bu önemli çalışmamızın gerilimlerle topyekün rayından çıkmasına veya anlaşmazlıklar ve ihtilaflarla istikrarının bozulmasına izin veremeyiz. Şu anda Lahey deki Tayland ve Kamboçya ile birlikte bölgemiz, bu gibi çatışmaların ne kadar ölümcül olabileceğini çok iyi biliyor. Bu vakada elbette iyi ve kötü haberler var. Kötü haber, 16 kişi hayatını kaybetti. İyi haber ise her iki taraf şu anda görüşme yapıyor. Hepimiz pek yakında bir çözüme ulaşılmasını umuyoruz. 18

Tabi ki komşular arasındaki farklılıklar zaman zaman alevlenecek ancak, bölgemizde, yıllar boyunca bu ihtilaflardan bazılarının çözülmesi için aslında önemli derecede ilerleme kaydedildi. Çin ve Rusya 2008 yılında 4,300 kilometre ile dünyanın en uzunu olan kara sınırları sorununu çözüme kavuşturabildi. Vietnam ve Çin aynı yıl kara sınırı işaretlemesini tamamladı. Malezya da uzun süre sınır ihtilaflarımızı bir istişare ve müzakere ruhuyla müzakere etmeye çalıştık. Örneğin Tayland ile iki ülkenin de mineral kaynaklarının paylaşımında anlaştığı ortak bir kalkınma bölgesi oluşturduk. Singapur ile birlikte Uluslararası Adalet Divanına yaptığımız barışçıl ve diplomatik başvuru her iki tarafça kabul edilen dostane bir kararla sonuçlandı. Brunei ile yürürlüğe konan bir üretim paylaşımı anlaşması ile karşılıklı olarak kazançlı bir formülüne dayanan bir çözüm bulundu. Tüm sınır ihtilaflarının aynı karşılıklı saygı ve işbirliği ruhuyla çözülebileceğini umuyorum. ASEAN ve Çin in aynı zamanda 2002 Güney Çin Denizinde Davranış ve Protokol Bildirisini değiştirecek daha bağlayıcı bir tüzük üzerinde anlaşacağı konusunda da iyimserim. Güney Çin Denizi üzerinde, altı tarafın dahil olduğu çakışan hak talepleri son derece karmaşıktır ancak bunlar genel anlamda dikkate değer bir itidalle yönetilmiştir. Bu konudaki anlaşmazlığımızın hiçbir zaman diplomatik alanın ötesine geçmesine izin vermemeliyiz. Tüm taraflar bu ihtilafa yönelik barışçıl bir çözüm bulmaktaki azimlerinde ısrarcı kalmalıdır. Evet, Güney Çin Denizi üzerinde Çin ile aramızdaki sıkı bağlar açısından ortak ASEAN duruşuna tamamen bağlı kalırken aynı derecede iki taraflı ilişkilerimizin etkilenmemesini ve aslında güçlenerek ilerlemeye devam etmesini sağlamaya kararlıyım. Bizi ileriye götürecek yol budur: diyalog, bağlılık ve fikir birliği. Bunlar, babam Malezya Başbakanı olduğunda 1971 de ASEAN ın kurucu üye devletleri tarafından imzalanan Barış, Özgürlük ve Tarafsızlık deklarasyonunda ve o zamandan beri Dostluk ve İşbirliği Antlaşması nda yüceltilen değerlerdir. Bölgemizde etkili işbirliği tasarısına dayanak oluşturabilecek altı uygulanabilir ilke ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk olarak bu çok devletli taahhütte zengin veya fakir, küçük veya büyük her üye devletin rolünü tamamen tanımak son derece önemlidir. İkincisi, her üye ülkenin tarih, kültür ve ekonomik konumu açısından farklı olduğunu kavramalıyız. Üçüncüsü, ortaklar arasında daha derin bir diyalog ve anlayış geliştirmek için güven oluşturma önlemlerinin devreye sokulması gerekmektedir. Dördüncüsü, sadece bölgesel ve ilave bölgesel güçlerin işbirliği ile değil, iki taraflı anlaşmalar bağlamında farklı biçimlerdeki güvenlik mimarilerinden bir ağ oluşturulması gerekmektedir. Beşincisi, kurumsal ilişkilerin sadece en yüksek kademelerde değil farklı kurumlarımız arasında ilişkilerin de yer alması gerekmektedir. Önemli düzeyde bölgesel ve küresel işbirliği zaten mevcut ve bunun geliştirilmesi önemli oyuncuları birbirine daha da yaklaştıracaktır. Aslında ASEAN Bölgesel Forumu ve ASEAN Savunma Bakanları Toplantısı Artı 8 gibi bölgesel süreçler zaten aktif olarak afet yardımı ve insani yardım çalışmalarında işbirliğini incelemektedir. Bugün bölgesel bir insani yardım organı, afet meydana gelir gelmez müdahale edebilecek yeni bir acil müdahale ekibi kurma çağrısında bulunmak istiyorum. Bu faaliyetler konu ile özellikle alakalıdır çünkü resmi deklarasyonların ve üst kademe diyalogların ötesinde sahada koordine operasyonlar haline gelerek farklı ülkelerin savunma ve güvenlik ajansları arasında doğrudan etkileşimi güçlendirmektedirler. 19

ABF nin kurulması bölgesel topluluğumuzun barışı ve istikrarı güçlendirmek için aldığı doğası gereği kapsayıcı ve tüm siyasi tonlardaki ülkeleri kucaklayan - en ileri görüşlü ve cesur insiyatiflerden bir tanesiydi. Buna karşın güven oluşturulmasına, güvenlik temaslarına ve önleyici diplomasiye yönelik gündemde bir yavaş ilerleme kaydettik. ASBT+8 tarafından tamamlanan ABF nin acele etmesi ve her yanda daha büyük bir azim göstermesi ve daha güçlü bir siyasi çözüm sunmasının gerekliliği açıktır, ancak eni ittifaklar kurarken ve yeni güvenlik içerikleri düzenlerken Beş Güç Savunma Antlaşması gibi eskileri unutmamalıyız. Daha önce söylediğim gibi bizi altıncı ve son maddeme getiren sorunlarla karşılaştığımızda şaşırmamalıyız: bu zorlukların bizi rotamızdan çıkarmasına izin vermek şöyle dursun, sadece bu gibi ihtilafları yönetmek değil, onları çözüme kavuşturmak için bugüne kadar başardığımız heşeyin üzerine koymalıyız. Şimdi her zamankinden daha fazla büyük resme odaklanmamız ve kendi endişelerimiz yüzünden bağnazlaşmamamız lazımdır. İslam da ılımlılık veya adilce dengelenmiş anlamına gelen wasatiyyah kavramı yer almaktadır. Malezya yı bugün olduğu ülke haline getiren ve şimdi bir bölge olarak karşılaştığımız zorlukların üstesinden gelmek için bir anahtar olacağına inandığım bu ılımlılık ruhudur. Bu yüzden geçen sene Birleşmiş Milletler de bulunduğu her yerde idari, ticari ve dini liderlerin aşırıcılığı alaşağı ettiğini görecek yeni bir küresel ılımlı hareket çağrısında bulundum. Daha iyi olacağını beyan eden bir yasayı geçirerek daha iyi bir dünya yaratamayacağınız gibi dünyayı bunları yasadışı kılarak aşırı görüşlerden kurtaramazsınız. Yapabileceğimiz en iyi şeyin nefretin sesini susturarak değil, mantığın sesini daha yüksek çıkararak hoşgörüyü ve anlayışı beslemek olduğundan hiç şüphem yok. 10 yıl önceki görüşmelerimiz ve müzakerelerimizden bu yana bu forum daima konuşma salonundan daha fazlası oldu. Bu forum mantıklı, uygulanabilir güvenlik ve savunma işbirliğiyle ilgili olmuştur. Ilımlı hareketin benzer şekilde ortak değerlerimizin yapıcı bir ifadesi olabileceğine inanıyorum. Millet olarak önümüzdeki en büyük zorluk, belirsizliklerle dolu bir dünyada insanlarımız için özgürlük ve refah nimetlerinin nasıl güven altına alınabileceğidir. Çocuklarımız için nasıl daha iyi bir dünya planlayabiliriz? İnsanlarımızın refahını nasıl artırırız ve günümüzün büyük sorunlarını nasıl çözeriz? Cevaplar, bir araya gelmekte ve arzumuzu ve kaynaklarımızı topyekun uygulamaya koymakta yatmaktadır. Sorumlu liderler olarak önümüzdeki hukukun üstünlüğüne dayanan adil ve eşitlikçi bir barışın bir istisnadan ziyade bir kaide olduğu yeni bir dünya düzeni kurmaya yardım etme fırsatını boşa harcayamayız ve harcamamalıyız. İyi yönetim göstermeyen hükümetlerin sayılı günlerinin kaldığını biliyoruz. Her düzeyde ulusal, bölgesel ve küresel barış ve istikrar sağlamalıyız. Bu hedefe ulaşmak için daima diyalog içerisinde birbirimizle sıkı bağlar kurmaya devam edelim, Winston Churchill in sözleriyle çene çalmak savaş savaşmaktan daha iyidir. Teşekkür ederim. 20