Dünya dan vergi haberleri Elif Aydın Hollanda Temyiz Mahkemesi çıkış vergisini (exit tax) onayladı Hollanda Temyiz Mahkemesi, Hollanda şirketi hisselerini elinde bulunduran gerçek kişilerin mukimliğini Hollanda dan başka bir ülkeye taşımasına bağlı olarak elinde bulundurdukları Hollanda şirketinin değeri üzerinden çıkış vergisi hesaplanmasını onayladı. Söz konusu karar, 22 Ocak 1997 tarihinde üç Hollanda limited şirketinin tek sahibi olan gerçek kişi N nin mükellefiyetini Hollanda dan İngiltere ye taşımasına ilişkin olarak verildi. Hollanda vergi mevzuatına göre, bir gerçek kişinin bir Hollanda şirketi hisselerinin en az %5 ini elinde bulundurması durumunda söz konusu şirkette ağırlıklı hissedar (substantial sharholder) olması için yeterli bir şarttır. Hollanda şirketinin hisselerinin el değiştirmesine bağlı olarak, elde edilen değer artış kazancının %25 oranında vergiye tabi olması gerekmektedir. Bununla birlikte, Hollanda Gelir Vergisi düzenlemelerine göre, mükellefiyetin Hollanda dışına taşınması, hisselerin transferi olarak değerlendirilmektedir. Hisse transferinden elde edilecek değer artış kazancının vergiye tabi olması sebebiyle, vergi otoriteleri 1997 yılında mükellefiyetini Hollanda dışına taşıyan N ye vergi tarhiyatı yapmıştır. Konunun Avrupa Adalet Divanı na taşınmasından sonra ortaya çıkan kararda, Hollanda vergi otoritelerinin söz konusu vergi tarhiyatı temyiz mahkemesince de onaylanmıştır. OECD Vergi cenneti ülkelerinin OECD nin şeffaflık standartlarına karşı tutumu 2 Nisan 2009 tarihinde yapılan G-20 zirvesi öncesi, vergi cenneti olarak nitelendirilen ülkeler, G-20 kara listesinde yer almamak için bilgi değişimi ve şeffaflık konularında OECD standartlarına adapte olacaklarına ilişkin açıklama yapmıştı. Zirve öncesi, OECD kara listesinde yer alan ülkeler sadece, Liechtenstein, Monaco ve Andorra ydı. OECD nin taslak listesinde Belçika, Lüksemburg, Avusturya gibi AB üye ülkeleri yanında, İsviçre, Singapur, Cayman Adaları, Costa Rica, Şili, Grenada, Guatemala, Hong Kong, Liberya, Panama, Filipinler, Malezya, San Marino, Uruguay, Jersey ve birçok Karayip ve Pasific adaları bulunmaktaydı. Bu ülkeler arasından Belçika, Avusturya, Lüksemburg ve İsviçre, OECD standartlarına uyacaklarını açıklamakla beraber, banka gizliliğinin devam edeceğini de bildirdiler.
OECD nin vergisel açıdan belirlediği şeffaflık ve bilgi değişimi şartları şunlardır; - İstek üzerine, bilgi değişimi mekanizmasının var olması, - Bilgi değişiminin ceza ve medeni konularını da kapsayacak şekilde yerel vergi hukukunda yer alması, - Koruma ve kısıtlamalara karşı saygılı olunması, - Bilgi değişimi konusunda katı gizlilik kurallarının var olması. Zirve sonrasında yayınlanan 2 listeden kara listede yer alanlar, işbirliğine yanaşmayan Costa Rika, Malezya, Filipinler ve Uruguay oldu. Öte yandan, yayınlanan diğer liste ise Monaco, Liechtenstein, İsviçre, Lüksemburg ve Belçika nın da bulunduğu 38 ülkenin yer aldığı gri listeydi. Bu listede yer alan ülkeler OECD standartlarına uyacaklarını belirtmekle beraber, henüz bir düzenleme yapmamış ülkelerdir. Bununla birlikte gri listedeki ülkelerin tamamı vergi cenneti ülkeleri olmayıp, bir kısmı finans merkezi olarak sınıflandırılmıştır. Rusya Mahkeme inşaat şantiyesinin işyeri oluşturmadığına karar verdi Rusya Federal Hakem Mahkemesi Uzak Doğu Dairesi, yabancı firmaların Rusya da inşaat şantiyesi kurmasının otomatik olarak Rusya da işyeri oluşturmadığını belirtti. Söz konusu karar İstanbul da kurulmuş Yamata Yatırım İnşaat Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi nin 2001 yılında, faaliyeti inşaat ve montaj olan Chukotsky Özerk Bölgesindeki Anadyr de şube kurmasına ilişkin verilmiştir. Chukotsky Özerk Bölgesi Vergi Otoritesinin söz konusu şubenin kurumlar vergisi ve KDV yükümlülüğünü zamanında yerine getirmediği yönündeki kararı üzerine Yamata şirketi, Rusya Federal Hakem Mahkemesine başvurarak dava açtı. Mahkeme, davacı lehine karar verdi. Yabancı bir şirketin Rusya da kurumlar vergisine tabi olabilmesi için Rusya da işyeri oluşturması veya Rusya kaynaklı vergilendirilebilir kazanç elde etmesi gerekmektedir. Rusya vergi mevzuatına göre işyeri; şube, temsilcilik, büro, ajans veya yabancı kurumun Rusya da ticari faaliyet gösterebileceği herhangi bir yer olarak tanımlanmıştır. Vergi otoritesi kararını lokal mevzuata göre vermiştir. Öte yandan, Rusya-Türkiye arasında imzalanan vergi anlaşması uyarınca, Rusya da kurulan inşaat şantiyesinin işyeri oluşturabilmesi için 18 aydan daha fazla bir süre Rusya da bulunması gerekmektedir. Bu sebepten, mahkeme, Rusya daki yabancı kurumun inşaat şantiyesinin her durumda işyeri oluşturmadığını, iş yeri oluşması için şantiyenin Rusya da bulunduğu sürenin dikkate alınması gerektiğini bildirdi. Mahkeme, veri otoritesinin kanunları yanlış yorumlaması ve uygulamasından dolayı, olayın önemli noktalarını atladığını belirtti.
Aynı kararda, Vergi Kanunu nun 123. maddesi ödemenin yapılmaması veya eksik ödeme yapılması durumlarına dair düzenlemeleri içerdiğinden, söz konusu madde uyarınca bir vergi mükellefinin vergi borcunun geç ödenmesinden sorumlu tutulamayacağını belirtti. Federal Hakem Mahkemesi, vergi otoritesinin olayın tüm koşul ve şartlarını incelememesi, yasaları yanlış yorumlaması ve uygulaması sebebiyle, verilen kararın tekrar gözden geçirilmesine karar verdi. Macaristan Yeni yasa taslağı Macaristan parlamentosunca kabul edilen yasa taslağı bütçeyi dengeleyebilmek amaçlı vergi oranlarının artışını ve diğer düzenlemeleri içermektedir. Ancak başbakan Ferenc Gyurcsany görevinden istifa etmiş olması ve yerine geçecek kişinin kabul edilen taslak yerine yeni düzenlemeleri içeren bir taslağı sunması olasılığı bulunmakla beraber, hali hazırdaki taslağın içeriği şöyledir; Faiz ve royalty geliri Temettü gelirleri üzerinden hesaplanan % 16 oranındaki kurumlar vergisine ilave olarak alınan % 4 oranındaki dayanışma vergisi yürürlükten kaldırılmakla beraber, kurumlar vergisi oranı % 19 a çıkarılmıştır. Royalty ve grup içi finans üzerinden alınan % 12 oranındaki vergi % 9,5 a düşürülmüştür. Öte yandan royalty ve grup içi faiz gelirlerinin sadece yarısı üzerinden % 16 oranında kurumlar vergisi ve % 4 oranında dayanışma vergisi hesaplanacaktır. İştirak kazancı istisnası Macaristan şirketlerince ödenen temettü ve değer artış kazançları, Macaristan ın anlaşması olan ülkelerdeki kurumlara belirli kanallardan (merkez ofis ve işyeri gibi) dağıtıldığı takdirde vergiden istisnadır. Diğer durumlarda ise efektif vergi yükü oranı % 10,67 iken, yeni yasa taslağı ile bu oran % 12,67 ye yükseltilmiştir. Birçok ülkede uygulanan holding rejimlerinin aksine, Macaristan holding rejimi iştiraklerin gelir dağılımının uygun olup olmadığına, aktif olup olmadığına bakmamaktadır. Ayrıca, holding şirketlerince veya herhangi bir şirket tarafından ödenen temettüler üzerinden temettü stopajı da uygulanmamaktadır. Yeni taslak düzenleme ile beraber iştirak kazancı istisnası uygulamasına ufak bir kısıtlama getirilmiştir. Bu kısıtlamayla, iktisap tarihinde kayıtlı aktif değerinin % 75 inden fazlası menkul kıymet olan şirketlerin hisselerinin satışından elde ettikleri değer artış kazançları söz konusu istisnadan yararlanamayacaktır.
Diğer düzenlemeler - 1 Temmuz dan geçerli olmak kaydıyla, KDV oranı % 20 den % 23 e yükselecektir. - Sosyal sigorta işveren payı oranı 1 Temmuz dan itibaren % 32 den % 27ye düşürülecektir, - Kişisel gelir vergisi oranını % 36 dan % 40 a yükselten dayanışma vergisi 2010 yılından itibaren yürürlükten kalkacaktır, - 2010 yılından itibaren geçerli olmak kaydıyla mevcut durumda % 18 ve % 36 oranındaki gelir vergisi oranları % 19 ve % 38 oranlarına yükseltilecektir. Avusturya Maliye Bakanlığı iştirak kazancı istisnasına yoğunlaşıyor Avusturya Maliye Bakanlığı, 11 Mart ta sunduğu 2009 yılı Taslak Vergi Reformu yla, Avusturya kurumlar vergisi kanununda yer alan uluslararası iştirak kazancı istisnası hükümlerinde değişiklik yapmayı planlıyor. Mevcut düzenlemede, Avusturya daki tam mükellef şirketler arası dağıtılan temettü kazançları vergiden istisna tutulurken, yurtdışından elde edilen temettü kazançları ancak % 10 oranında iştirak edilme ve en az 1 yıl elde tutma koşullarının sağlanması durumunda vergiden istisna olabilmektedir. Söz konusu düzenleme, AB Ana-İştirak (EU Parent-Subsidiary directive) direktifleriyle uyuşmamakla birlikte sermaye serbestisini de engellediğinden, konuyla ilgili yapılan mukteza taleplerini de dikkate alarak, Maliye Bakanlığı Avusturya lokal mevzuatında konuyla ilgili taslak vergi reformu hazırlamıştır. Yapılan düzenleme kabul edilirse şu anki düzenlemede yapılacak en önemli değişiklik iştirak kazancı istisnasının AB şirketlerinden elde edilen portföy temettü gelirlerine (% 10 dan daha az bir oranla iştirak edilse ve 1 yıldan az bir süreyle elde tutulsa dahi) de uygulanabilirliği olacaktır. Bununla birlikte söz konusu istisna, Avrupa Ekonomik Alanı na dahil olan ülkelerle Avusturya arasında karşılıklı yardımlaşma kabul edilmiş ise, söz konusu bu ülkelerden elde edilen temettü gelirleri de istisnadan yararlanabilecektir. Üçüncü ülkelerden elde edilen temettü kazançlarının vergilenmesinde değişiklik yapılmamış olup ve % 25 oranında vergiye tabi olacaktır. Ancak yeni düzenleme, istisnadan yararlanılabilmesine ilişkin bir kısıtlamayı (antiabuse rule) da beraberinde getirmiştir. Bu düzenleme ile portföy temettü gelirleri, yurtdışı firmada düşük vergilemeye tabi tutulursa, Avusturya da söz konusu iştirak kazancı istisnasından yararlanamayacaktır. Aşağıdaki koşulların sağlanması durumunda temettü gelirleri düşük vergilenmiş sayılacaktır: - Yurtdışı firmanın, Avusturya kurumlar vergisi oranıyla kıyaslandığında, efektif kurumlar vergisine tabi olmaması, - Yurtdışı kurumlar vergisi oranının % 15 ten düşük olması,
- Yurtdışı firmanın geniş kapsamlı vergi istisnasına tabi olması (Avusturya vergi düzenlemelerine kıyasla) Yukarıda belirtilen düşük vergileme koşullarının sağlanması durumunda, elde edilen temettü gelirleri Avusturya da vergi matrahını yükseltecektir. Yurtdışında ödenen kurumlar vergisi olması durumunda, ödenen vergi Avusturya kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir.