Önsöz TÜRKİYE-AB KARMA PARLAMENTO KOMİSYONU TURKEY-EU JOINT PARLIAMENTARY COMMITTEE COMMISSION PARLEMENTAIRE MIXTE UE-TURQUIE



Benzer belgeler
AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

AVRUPA TOPLULUKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

Avrupa Birliği Maddi Hukuku

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos)

AVRUPA OTOMOTİV PAZARI 2014 YILI OCAK AYINDA %5 ARTTI.

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

AB nin Kurumları 26. AB kurumları 27. Birliği Yöneten Kurumlar; 02: Avrupa Birliği nin Yapısı ve Yöne6mi.

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi 2014 Mali Verileri

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ

28 TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE ORTAYA ÇIKACAK GELİŞMELER

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU, AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU VE AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU

Pazar AVRUPA TOPLAM OTOMOTİV SEKTÖR ANALİZİ. Ekim 2018

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

HABER BÜLTENİ xx Sayı 45

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

HABER BÜLTENİ Sayı 38

HABER BÜLTENİ xx Sayı 40

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

HABER BÜLTENİ Sayı 9

HABER BÜLTENİ Sayı 9

HABER BÜLTENİ Sayı 50

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

AVRUPA BİRLİĞİ GENİŞLEMESİ DOĞRULTUSUNDA YASAMA USULLERİNDEKİ DEĞİŞİMLER

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... TABLOLAR LİSTESİ... BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ NİN GELİŞİM SÜRECİ VE TÜRKİYE

HABER BÜLTENİ Sayı 35

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI KATILIM MÜZAKERELERİ ÇERÇEVESİNDE 33 NO LU MALİ VE BÜTÇESEL HÜKÜMLER FASLININ MÜZAKERELERE AÇILMASI

HABER BÜLTENİ Sayı 51

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34

AB ve sosyal politika: giri. Oturum 1: Roma dan Lizbon a

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

ürünümü tüm dünyada koruyabilir miyim?

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018

Kısa. Kısa... Avrupa. Birliği. Öğrenciler AB yi Öğreniyor Projesi

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

HABER BÜLTENİ Sayı 28

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

AVRUPA BİRLİĞİ SİGORTA MÜKTESEBAT REHBERİ

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar

EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK

AVRUPA BİRLİĞİ AB DE YENİLENEBİLİR ENERJİNİN PAYININ ARTMASI VE TÜRKİYE 68 EKONOMİK FORUM

Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Ofisi. Erasmus+ KA1 Personel Hareketliliği Bilgilendirme Toplantısı 13 Mart 2014

HABER BÜLTENİ xx Sayı 13

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

HABER BÜLTENİ Sayı 24 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ GEÇEN AYA GÖRE DÜŞTÜ:

HABER BÜLTENİ xx Sayı 17

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

HABER BÜLTENİ Sayı 22

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

ĐLKÖĞRETĐMDE PROJESĐ AVRUPA BĐRLĐĞĐ NEDEN KURULMUŞ, NASIL VE NE YÖNDE GELĐŞMĐŞTĐR? Doç. Dr. Çiğdem Nas

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 14 Temmuz 2017

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

MAYIS AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Parlamentosu Seçimleri nde Aşırı Sağın Yükselişi

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 16

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜKSELDİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

Akademik Yılı Erasmus Öğrenci Öğrenim Hareketliliği ve Akademik Yılı Staj Hareketliliği Başvuru Duyurusu

HABER BÜLTENİ Sayı 20

TAMAMLAYICI VE DESTEKLEYİCİ SAĞLIK SİGORTALARI

TÜRKİYE Lİ AVRUPA AVRUPALI TÜRKİYE. 1. Avrupa Birliği Tarihi. 2. Avrupa Birliği Kurumları. 3. Türkiye-AB İlişkileri. 4.

HABER BÜLTENİ xx Sayı 24

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİ

HABER BÜLTENİ Sayı 39

KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

HABER BÜLTENİ Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi:

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

HABER BÜLTENİ Sayı 49

AB eğitim raporu: ilerleme iyi fakat hedeflere ulaşmak için daha fazla çaba gerekiyor

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

HABER BÜLTENİ Sayı 25 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU

HABER BÜLTENİ Sayı 29

Türkiye ve Avrupa Birliği

T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

HABER BÜLTENİ Sayı 50

Transkript:

Önsöz TÜRKİYE-AB KARMA PARLAMENTO KOMİSYONU TURKEY-EU JOINT PARLIAMENTARY COMMITTEE COMMISSION PARLEMENTAIRE MIXTE UE-TURQUIE NİS ZİRVESİ SONUÇLARI VE TÜRKİYE Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde Helsinki Zirvesi ertesinde girilen yeni dönemde Komisyonumuz bünyesinde başlatılan araştırma ve bilgilendirme faaliyetlerine, bu kez, geçtiğimiz senenin Aralık ayında yapılan AB Nis Zirvesi ve sonuçları hakkında hazırlanan bu kitapçık ile devam ediyoruz. Bilindiği üzere, Nis Zirvesi kapsamında Avrupa nın ve AB nin geleceğini etkiyecek derecede önemli kararlar alınmış bulunmaktadır. Şüphesiz, bu kararlar, bir aday ülke olan Türkiye yi de yakından ilgilendirmektedir. AB ne adaylık sürecinde, bundan böyle atılan her adım, uygulanan her politika ülkemizin geleceğini etkileyecek potansiyele sahip bulunmaktadır. Bu noktadan hareketle, bilime ve araştırmaya gereken önem verilmelidir. Bu tespit ile bağlantılı olarak, araştırma faaliyetlerimiz konusunda bize verdikleri destekten dolayı Meclis Başkanımız Sayın Ömer İzgi ye teşekkürlerimi sunmak isterim. Elinizdeki bu mütevazı çalışmanın, bu yönde yapılacak çalışmalara örnek olmasını diler, hepinize saygılarımı sunarım. Ekim 2000 Ankara Doç. Dr. Kürşat ESER Aksaray Milletvekili Türkiye-AB KPK Eş Başkanı MHP MYK Üyesi 2

Giriş NİS ZİRVESİ SONUÇLARI VE TÜRKİYE Geçtiğimiz yılın Aralık ayında gerçekleştirilen Nis Zirvesi ile, Avrupa Birliğinin (AB) genişlemesi kapsamında yapılması gereken kurumsal reformları ele almak üzere Şubat 2000 tarihinde oluşturulan Hükümetlerarası Konferans (HAK) çalışmaları ve Fransa nın yılın ikinci yarısında devraldığı dönem başkanlığı noktalanmıştır. Zirve hazırlıkları kapsamında, kurumsal reformların yeni katılımlardan önce tamamlanması, genişlemenin başarısı açısından öncelikli hedef olarak belirlenmiştir. Zirve sonunda, AB ne üye 15 ülkenin liderleri, gelecek 10 yıl içinde 12 aday ülkeyi üyeliğe kabul etmeye yönelik bir reform paketi üzerinde anlaşmaya varmışlardır. Zorlu müzakereler sonucunda alınan kararlar, önümüzdeki dönemde AB'nin yapısını olduğu kadar kıta Avrupa sının siyasi mimarisini de yakından ilgilendirir niteliktedir. Nis Antlaşması, 2001 yılı başında resmen imzalanacak ve 18 ay içinde AB ye üye ülkelerin ulusal parlamentolarının onayına sunulacaktır. Nis Zirvesi sonucunda alınan kararlara göre, AB kurumlarında 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren özetle aşağıdaki reformlara gidilmesi üzerinde mutabakata varılmıştır: - İlk dalga genişlemenin 2004 yılında gerçekleştirilmesi, - AB Konseyinde nitelikli çoğunlukla karar alma yönteminin kapsamının bazı alanları da içerecek şekilde genişletilmesi, - Üye ülkelerin Konseydeki nitelikli oylarının yeniden düzenlenmesi, - Nitelikli çoğunlukla alınacak kararlar için gerekli oy miktarı konusunda yeni oranların benimsenmesi, - Genişleme süreci sonrasında komisyonun üye sayısının 27 ile sınırlandırılması, - Komisyon başkanı da dahil olmak üzere, Komisyon üyelerinin nitelikli çoğunlukla seçilmesi, - Güçlendirilmiş işbirliği modelinin herhangi bir üyenin veto engeliyle karşılaşmaksızın uygulamaya konulması. Zirvede ayrıca; 3 - Avrupa Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası (AOGSP) konusunda bazı kararlar alınmış, - AB Temel Haklar Şartı imzalanarak bir deklarasyon şeklinde açıklanmış, - Komisyon tarafından 8 Kasım tarihinde açıklanan yeni genişleme stratejisi onaylanmıştır. Kurumsal Reformlar ve Yeni Genişleme Stratejisi AB nin bugüne kadar yaşadığı dört genişleme aşaması 1, Tek Avrupa Senedi, Maastricht ve Amsterdam Antlaşmaları ile birçok değişikliğe gidilmiş olmasına rağmen, temelde Roma Antlaşmasının başlangıçta altı üye için öngördüğü kurumsal çerçeve dahilinde gerçekleşmiştir. Zaman içerisinde üye sayısının artmasıyla birlikte nüfusu göreceli olarak kalabalık olan ülkelerin Topluluk içerisindeki etkinlikleri azalmıştır. Diğer bir eğilim de, büyük-küçük ülkeler arasında yaşanan tartışmalar ve genişleme-derinleşme sonucunda ortaya çıkan yeni alanlarda egemenliğin devri konusunda gösterilen çekingenlik şeklinde ortaya çıkmaktadır. Nis Zirvesinde cereyan eden zorlu tartışmalar da bu eğilimlere paralellikler göstermiştir: Büyük ülkeler Birlik içindeki dengeleri kendi lehlerine değiştirmeye, göreceli olarak da küçük kabul edilenler ise bu isteğe karşı durmaya çalışmışlardır. Nitekim, başta Belçika ve Portekiz olmak üzere bazı ülkeler, dönem başkanlığınca başlangıçta önerilen konuları kendilerini dışlayıcı nitelikte buldukları gözlemlenmiştir. Buna ek olarak, Fransa, Konseyde Almanya kadar oy hakkına sahip olmak istemiş ve bu durum müzakereleri güçleştirmiştir. Küçük ülkeler de bu durumdan hareketle daha uzlaşmaz bir tutum takınmışlardır. Bakanlar Konseyi 2 1 Almanya, İtalya, Fransa ve Benelüks ülkeleri tarafından kurulan Avrupa Topluluklarının genişleme aşamaları aşağıdaki gibidir: 1. 1972- İngiltere, İrlanda ve Danimarka 2. 1981- Yunanistan 3. 1986- İspanya ve Portekiz 4. 1995- İsveç, Avusturya ve Finlandiya Ancak, iki Almanya nın 1990 ların başında birleşmesi de, resmi olarak bir katılım niteliğinde olmasa da, Birliğin nüfusu ve alanını arttıran diğer bir genişleme aşaması olarak düşünülebilir. 2 Konseydeki mevcut ve reform sonrası oy ağırlıklarının karşılaştırılması için bkz. Tablo 1 4

AB Bakanlar Konseyi bünyesinde, Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya'nın 10 ar; İspanya'nın 8, Hollanda, Yunanistan, Belçika ve Portekiz'in 5 er; İsveç ve Avusturya'nın 4 er; Danimarka, Finlandiya, İrlanda nın 3 er ve Lüksemburg'un 2 üyesi bulunmaktadır. Mevcut duruma göre, Konseyde nitelikli çoğunlukla alınan kararlarda toplam 87 oydan 62 sinin olumlu olması ve bu 62 oyun en az 10 devlet tarafından verilmiş olması gerekmektedir. Konseydeki oy ağırlıklarına ilişkin olarak Nis Zirvesinde alınan kararlar sonucunda, büyük üyeler (Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya) tarafından oy hakkı konusunda verilen taviz karşılığında karar alış şeklinde avantajlar sağlandığı ve dolayısıyla dengelerin önemli ölçüde büyükler lehine değiştiği şeklinde yorumlar yapılmaktadır. Buna göre, nitelikli çoğunlukla bir karar alınırken şu üç kriter göz önünde tutulacaktır: 1. Alınacak kararlarda oyların çoğunluğu, 2. Üye ülkelerin basit çoğunluğu, 3. AB nüfusunun en az % 62 sinin desteği. AB Komisyonu Nis Zirvesi ardından, yukarıdaki hesaplamalarla ilgili olarak AB Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER) 3 tarafından yapılan yeni değerlendirmelere göre; Birliğin üye sayısı 27 ye ulaştığında karar alınmasını engelleyici azınlık oyları (blocking minority) toplamı 91 e ulaşacak ve nitelikli çoğunluk için gerekli oy miktarı yeni katılımlarla otomatik olarak ayarlanacaktır. Nis Zirvesinde ayrıca, nitelikli oy çoğunluğu ile karar alınacak alanların kapsamı eskiye göre oldukça genişletilmiş ve 29 4 önemli konuda daha oybirliğinden oyçokluğu ilkesine geçilmesi üzerinde anlaşmaya varılmıştır. Bununla birlikte, özellikle Almanya, İngiltere ve Fransa nın itirazları üzerine, Konseyde üye ülkelerin sahip oldukları veto hakkının; vergilendirme, göç ve sığınma konuları, sosyal politika, sınır kontrolü, sağlık, eğitim ve kültür konularında korunması kararlaştırılmıştır. Yeni üye kabulü konusunda da oybirliği kuralı devam etmektedir. Özellikle son kriter, kalabalık bir nüfusa sahip olan Almanya ya verilmiş bir taviz olarak değerlendirilmektedir. Genişlemeden sonra, dört büyük ülkenin oy hakkı 29'ar; İspanya ve Polonya'nın 27'şer, Romanya'nın 14; Hollanda'nın 13; Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Belçika, Macaristan ve Portekiz'in 12'şer; İsveç, Bulgaristan, Avusturya'nın 10'ar, Slovakya, Danimarka, Finlandiya, İrlanda, Litvanya'nın 7 şer, Letonya, Slovenya, Estonya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Lüksemburg'un 4 er ve Malta nın ise 3 olarak belirlenecektir. Reformun hayata geçirilmesi ile, Konseyde nitelikli oy çoğunluğu ile karar alınacağı durumlarda, toplam 345 oydan 258 olumlu oyun sağlanması gerekecektir. Diğer taraftan, Konseyde nitelikli çoğunluk ile bir karar alındığında, üye ülkelerden biri, lehte oyların AB toplam nüfusunun % 62 sine karşılık gelip gelmediğinin teyidini talep edebilecek ve eğer bu teyit sağlanamazsa alınan karar geçersiz sayılacaktır. Bu hükmün, üye ülkelerin gruplar oluşturarak alınacak kararlara etkide bulunmaları ihtimalini sınırlama amacına yönelik olduğu söylenebilir. Ancak, aynı hükmün kalabalık nüfuslu ülkelere önemli bir avantaj sağladığı da açıktır. 5 Halen beş büyük ülkenin (Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya) ikişer, diğer ülkelerin ise birer üyeye sahip oldukları toplam 20 üyeli AB Komisyonu nda, genişlemeyle birlikte üye sayıları yeniden düzenlenecek ve 2005 yılından itibaren büyük ülkeler iki üye bulundurma haklarını kaybedeceklerdir. Daha sonra, yeni üyeler de dahil olmak üzere tüm ülkeler, toplam üye sayısı 27 ye ulaşıncaya kadar komisyonda bir üye ile temsil edilecektir. Üye sayısı 27 yi bulduğunda, Komisyon üye sayısı sınırlandırılarak eşitlik esasına dayalı rotasyon sistemi uygulamaya konulacaktır. Komisyonun üye sayısının sınırlandırılması hususu 28. adayın katılımından sonra ele alınacak ve bu konudaki karar da Konsey tarafından oybirliği ile alınacaktır. Öte yandan, AB Komisyonu Başkanı nın yetkisi arttırılmakta ve kendisine gerektiği takdirde komisyon üyelerinin görevine tek başına görevden alma yetkisinin verilmesi öngörülmektedir. 3 Konsey toplantıları için yapılan ön hazırlıklardan sorumlu alt organ. Üye Devletlerin Birlik nezdindeki Büyükelçileri'nden oluşan Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER) Konseyin çalışmaları için gerekli hazırlıkları yapar ve özel konuları incelemekle görevli alt komiteler oluşturarak Konseyin talimatlarını yerine getirir. 4 Hükümetlerarası Konferansın çalışmaları sırasında Dönem Başkanlığı tarafından hazırlanan raporlarda, oybirliği ile karar alınan 50 antlaşma maddesinin nitelikli oy çoğunluğu kapsamına alınması önerilmiştir. 6

Avrupa Parlamentosu 5 1979 yılından bu yana her beş yılda bir yenilenen tek dereceli genel seçimlerle iş başına gelen ve yıllar içinde yapılan değişiklikler sonucunda bugün 626 üyeye sahip olan Avrupa Parlamentosu'ndaki sandalye sayısının, genişlemeden sonra 12 aday ülkenin de katılımıyla en fazla 732'ye yükseltilmesi ve büyük ve küçük ülkelerin üye sayıları arasındaki farkın azaltılması kararlaştırılmıştır. Nüfus dengesi gözetilerek yapılacak ve 1 Ocak 2004 tarihinden itibaren geçerli olacak sandalye dağılımına göre Almanya 99; Fransa, İngiltere, İtalya 72'şer; İspanya ve Polonya 50'şer; Romanya 33; Hollanda 25; Yunanistan, Belçika ve Portekiz 22'şer; Çek Cumhuriyet ve Macaristan 20 şer; İsveç 18; Avusturya ve Bulgaristan 17; Slovakya, Danimarka ve Finlandiya 13'er; İrlanda ve Litvanya 12'şer; Letonya 8; Slovenya 7; Estonya, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Lüksemburg 6 şar ve Malta 5 parlamenter gönderecektir. Anılan tarihte tüm katılımların gerçekleşmemesi ve dolayısıyla 732 sayısının tamamlanamaması durumunda, mevcut üyeler arasında sahip oldukları orana göre yeni bir ayarlamaya gidileceği antlaşma ekinde yer alan protokolde belirtilmektedir. Güçlendirilmiş İşbirliği Zirvede ayrıca, AB üyesi ülkeler kendi içlerinde güçlendirilmiş işbirliği konusunda da anlaşmaya varmışlardır. Buna göre, sekizden fazla üye ülke kendi aralarında anlaşmaya vardığı takdirde bu ülkeler, diğer ülkeleri beklemeksizin, kendi aralarında ve seçtikleri konularda daha yakın işbirliği ve entegrasyona gidebileceklerdir. Ancak, bu işbirliğinin; 1. Birliğin amaçlarına hizmet etmesi, 2. Topluluğun kurumsal yapısı içerisinde kalması ve işleyişini olumsuz yönde etkilememesi, 3. her üye ülkenin katılımına açık olması ve 4. Tek Pazarın işleyişine engel oluşturmaması gerekmektedir. Diğer kurumsal düzenlemelerle karşılaştırıldığında, Zirvede en fazla başarı kazanılan alan olarak güçlendirilmiş işbirliği gösterilmektedir. Nis Antlaşmasında öngörülen prosedür uyarınca, herhangi bir alanda 5 Üye sayılarındaki mevcut ve reform sonrası durum için bkz. Tablo 2 7 güçlendirilmiş işbirliğine gidilebilmesi için ilgili ülkelerin bu yöndeki taleplerinin Komisyon aracılığıyla Konseyin onayına sunulması ve Konseyin, Avrupa Parlamentosunun onayını aldıktan sonra nitelikli çoğunlukla karar alması öngörülmektedir. Bu kapsamda, Antlaşmada getirilen koşulların sağlanması durumunda, Birliğin her üç ayağında 6 da güçlendirilmiş işbirliğine gidilebilecektir. Bununla birlikte, AOGSP alanında öngörülen güçlendirilmiş işbirliği yönteminin kapsamı nispeten sınırlı tutulmuştur. Buna göre, AOGSP alanındaki güçlendirilmiş işbirliği modellerinin, AB'nin bu alandaki ortak eylem veya tutumlarının uygulamaya konulmasına yönelik olacağı, askeri ve savunma alanlarını doğrudan etkileyebilecek konulara uygulanamayacağı belirtilmiştir. Güçlendirilmiş işbirliğinin, AB'nin önümüzdeki on yıl içinde yeniden yapılanma sürecinde gelişmelere yön verecek en önemli aracı oluşturduğuna inanılmaktadır. Yeni Genişleme Stratejisi AB'nin genişleme sürecini teknik mülahazalarla değil, siyasi bir öncelik olarak ele aldığı teyit edilmiş, müzakerelerin öngörülen takvim çerçevesinde sonuçlandırılması halinde Birliğin ilk dalga genişlemesinin Haziran 2004 itibariyle gerçekleştirilebileceği açık bir şekilde belirtilmiştir. Zirve sırasında genişleme konusunda yapılan bu açıklamaları AB adına bir taahhüt olarak değerlendirmek doğal olarak mümkün değildir. Bununla birlikte, AB üyeliğine en yakın beş kadar aday ülkenin 2004 yılında düzenlenecek hükümetlerarası konferansa katılımlarının amaçladığı anlaşılmaktadır. AB'nin ilk aday grubu çerçevesinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) konusunda da bir karara varması beklenmektedir. Üye Devletin Temel Değerleri İhlal Etmesi 6 1. Ayak: Paris ve Roma Antlaşmaları ve Tek Avrupa Senedi temelinde oluşturulan Avrupa Toplulukları yetki alanı. İç Pazar ve geleneksel ortak politika alanları (Ortak Tarım Politikası- OTP gibi) temel konularını oluşturmaktadır. 2. Ayak: Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikası 3. Ayak: Adalet ve İçişleri konularında işbirliği 8

Nis Antlaşması ile, Birliğin temel değerlerinin bir üye ülke tarafından ihlal edilmesi halinde alınacak önlemlerle ilgili Antlaşma hükmü gözden geçirilmiştir. Bu bağlamda, üye ülkelerin üçte birinin, Avrupa Parlamentosunun veya Komisyonun başvurusu üzerine; Bakanlar Konseyinin, üyelerinin beşte dördüne dayanan nitelikli çoğunluk yöntemi ile, bir üye ülke tarafından Birliğin temel ilkelerinin ihlal edilip edilmediği konusunda karar alması öngörülmüştür. Anlaşmada ayrıca, Konseyin bu yönde bir karar almadan ilgili ülkeyle danışmalarda bulunabileceği ve bağımsız kişilerden makul bir süre zarfında bu konuda rapor hazırlamalarını isteyebileceği de belirtilmiştir. Amsterdam Antlaşmasında öngörülen düzenlemeler bağlamında, bir üye ülkenin Birliğin temel değerlerini ihlal etmesi durumunda alınacak karar, üye ülkelerin üçte birinin başvurusu ve Komisyonun önerisi üzerine devlet ve hükümet başkanları düzeyinde toplanan zirvelerde alınabilmekteydi. Görüleceği üzere, Nice Antlaşması fiilen uygulanması zor olan bu maddeyi önemli ölçüde yumuşatarak değiştirmiş bulunmaktadır. Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası Zirvede dönem başkanlığının AOGSP konusunda hazırladığı rapor ile ekleri de onaylanmıştır. Bu çerçevede İsveç dönem başkanlığının, Yüksek Temsilci Solana ile birlikte, AB nin bu alandaki yeteneklerinin hızlı bir biçimde geliştirilmesi amacıyla Genel İşler Konseyi çerçevesinde gerekli çalışmaları yürütmesi istenmiştir. Bu hususta 2001 yılı içerisinde ve en geç Belçika nın dönem başkanlığı sırasında düzenlenecek Laeken Zirvesinde bir karar alınması hususunda mutabık kalınmış ve ayrıca İsveç, Göteborg zirvesinde bu hususta bir rapor sunmaya davet edilmiştir. Raporda, AOGSP bağlamında AB nin hedefleri ile bu hedeflere ulaşılmasını teminen gerekli karar mekanizmalarıyla ilgili hususlar yer almaktadır. - Zirvenin esas amacının genişleme sürecinin sürdürülmesine imkan sağlayacak kurumsal reformların karara bağlanması olduğu yaklaşımından hareketle bu konuda gerekli kararların alındığını; - ayrıca, Amsterdam Zirvesinin aksine Nis te çözüme kavuşturulamayan herhangi bir hususun kalmadığını da ifade ederek, Zirvenin başarılı bir biçimde sonuçlandığı şeklinde değerlendirmeler yapmışlardır. Bunun aksine, Zirvenin arzu edilen ölçüde başarılı olmadığını ileri süren çevreler ise; - Konsey bünyesinde üç bileşenli bir oylama sisteminin getirilmesi sonucunda, mevcut durumuyla zaten karmaşık bir yapıya sahip olan AB karar alma sürecinin daha da kompleks bir hale getirildiğini, - gerçekleştirilecek reformlarla Birliğin etkin bir yapıya kavuşturulması hedeflenmiş iken, alınan kararlarla bunun daha da zorlaştığını ifade ederek, AB'nin benimsediği hedeflerle bunlara ulaşmak için kabul ettiği araçlar arasında uyumsuzluk/dengesizlik bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. Buna ek olarak, söz konusu düzenlemelerle birlikte Birliğin büyük ve küçük ülkeleri arasındaki farkın daha da açıldığı ve özellikle Almanya nın konumunun güçlendiği, büyük ülkelere herhangi bir konuda alınabilecek bir kararı daha kolay engelleme imkanının verildiği ve alt gruplaşmalara imkan sağlandığı da yapılan yorumlar arasındadır. Şüphesiz bu iki görüşün de haklı olduğu noktalar bulunmaktadır. Nis te AB kurumları istenilen ölçüde reforme edilememiş, ancak başta genişleme süreci olmak üzere, entegrasyonun dinamiği makul ve mütevazı tedbirlerle canlı tutulmuştur. Zirve Sonuçlarının Değerlendirilmesi Genel Müzakerelerin uzun süre devam etmesi Zirvenin başarılı olup olmadığı konusunda farklı yorumlara yol açmıştır. Zirvenin başarılı olduğunu savunanlar; Avrupa Parlamentosunun Beklentileri Bu noktada, Avrupa Parlamentosunun (AP) özel konumuna dikkat çekmek yerinde olacaktır. AP, genel olarak, Nis Zirvesi kararları kapsamında kendisi hakkında yapılan değişikleri ve Topluluğun geleceğini yönlendirecek kararları tatminkar ve gerçekçi bulmamaktadır. AP nun en büyük grubu olan Hıristiyan Demokratlar, müzakerelerde ilerleme sağlamış aday ülkelerin birliğe üyeliklerinin 2004 yılında yapılacak AP seçimleri 9 10

öncesinde gerçeklemesini istemekte ve Nis te alınan kararların Topluluk çıkarlarına ters düştüğünü ifade etmektedirler. AP nin ikinci büyük grubu olan Sosyal Demokratlar ise, AB halklarının temsilcisi durumundaki AP nun yetkilerinin arttırılması ve Temel Haklar Şartı na hukuki statü kazandırılması gerektiği üzerinde durmaktadırlar. Sosyal Demokratlara göre, 2002 yılından itibaren üye kabulüne hazır olunacağı savı gerçekçi değildir. AP ndaki durumun kritik olduğuna dikkat çeken AB Komisyonu nun genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen de, Nis de Avrupa Parlamentosu nun karar alma mekanizmasındaki rolünün arttırılmadığının altını çizmektedir. Nis sözleşmesinin reddedilmesinin, Avrupa Parlamentosu nun desteğine rağmen genişlemenin de reddi olarak kabul edileceğini vurgulamaktadır. Zirve Sonrası Dönem Zirve sırasında, sonraki dönemde kurumsal düzenlemelerle ilgili çalışmaların hangi çerçevede yürütüleceği ve bu kapsamda hangi konuların ele alınacağı konusu da görüşülmüştür. Bu bağlamda, 2004 yılında yeni bir hükümetlerarası konferans düzenlenerek, - AB için bir anayasa hazırlanması, - Antlaşmaların basitleştirilmesi, - Temel Haklar Şartının statüsünün belirlenmesi, - ikame etme (subsidiarity) ilkesi 7 çerçevesinde AB kurumları ile ulusal hükümetler arasındaki yetki dağılımı, - Ulusal parlamentoların AB karar alma sürecindeki rolü konularının ele alınması kararlaştırılmıştır. Türkiye'nin Durumu Nis Zirvesinde bir araya gelen AB liderleri, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren geçerli olacak ve AB'nin geleceğini önemli ölçüde etkileyecek reformlar üzerinde anlaşmaya varırlarken, kurumsal değişiklikler ile ilgili hesaplamalarda 27 üyeden oluşacak bir Avrupa yı göz önünde bulundurmuşlar ve sonuç olarak hazırlanan tablolarda Türkiye'ye yer vermemişlerdir. Bu durum, Hükümetlerarası Konferans hazırlıkları ve Portekiz Dönem Başkanlığı sırasında ve daha sonra Komisyonun çalışmaları çerçevesinde yapılanların aksine bir tutumu yansıtmaktadır. Avrupa Birliği Dönem Başkanı Fransa, Türkiye nin, tam üyelik müzakerelerine henüz başlanmadığı için, yapılacak kurumsal reformların gelecek 10 yıllık öngörü listesine alınmadığını bildirmiştir. Diğer bir deyişle, henüz müzakerelerin açılmadığı bir ülke için, gelecekte yapılacak katılım görüşmelerinde takınılacak ortak pozisyon konusunda önceden karar alınmasının kendi açılarından uygun olmayacağı görüşü ağırlık kazanmıştır. Ülkemizin genişleme sonrasına ilişkin projeksiyonlarda yer almamasının kendilerine göre bir diğer nedeni de, Türkiye hakkındaki belirsizliğin Nis Zirvesinde alınması gereken diğer hayati kararları engelleyebileceği ihtimalidir. Bu görüşte olanlar, küçük devletler-büyük devletler tartışmasının yoğun bir şekilde sürdüğü ve küçüklerin adeta isyan halinde zirveyi terk edecekleri tehdidini savurdukları bir ortamda, Türkiye gibi büyük bir ülkenin alacağı oy ağırlığının gündeme getirilmesinin müzakere taktiği açısından uygun olmayacağını savunmuşlardır. Nitekim, oldukça zor konuların ele alınmış olması nedeniyle, Zirve beklenilenden uzun sürmüş ve liderler Nis de kalışlarını iki gün daha uzatarak, ancak 11 Aralık sabahı 04.30 da bir anlaşmaya varabilmişlerdir. Nis Antlaşmasına eklenecek AB'nin Genişlemesine Dair Deklarasyonun hukuki bir bağlayıcılığının olmadığı ve bir niyet beyanı niteliğinde olduğu bilinmekle beraber, nihai antlaşma metninde ülkemizin konumunu açıklayan ve ilerisi için bir dayanak sağlayacak ibarelere ihtiyaç duyulduğu kesindir. Bu ihtiyaç, hukuki olmaktan çok siyasi mülahazalar temelinde ortaya çıkmaktadır. Nitekim, aday ülkelerin AB kurumlarında sahip olacakları oy ve üye sayısı, katılma antlaşmaları kapsamında belirlenecek bir husustur ve dolayısıyla Zirve sırasında hazırlanan antlaşma metninde aday ülkelere tanınacak oy hakkına ilişkin bir hüküm yer almamıştır. Bununla birlikte, daha önce yaşanan genişlemelerden farklı olarak, aynı anda 12 aday ülke ile görüşmeler sürdürülmekte olduğundan, onbeşler tarafından bir ortak tutum belirleme ihtiyacı hissedilmiştir. Nis Zirvesi kapsamında yapılan esasen bu amaca yöneliktir. Diğer taraftan, zirve sonuç bildirisinin genişleme ile ilgili bölümünde ülkemize bazı atıflarda bulunulmuştur. Bu çerçevede: 7 İkame etme prensibi, Topluluk içindeki kararların, mümkün olduğu ölçüde, vatandaşlara en yakın seviyede alınması anlamına gelmektedir. 11 - Komisyon tarafından ülkemiz için hazırlanan katılım ortaklığı belgesinin (KOB) kabul edilmesi, 12

- bu metnin hukuki ve mali temelini oluşturacak olan çerçeve yönetmelik 8 konusunda görüş birliğine varılması istenmiş ve - ülkemiz için öngörülen katılım öncesi stratejisinin uygulamaya konulması hususunda 4 Aralık 2000 tarihli Genel İşler Konseyi toplantısında kaydedilen gelişmelerden memnuniyet duyulduğu ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra, özellikle KOB nin Türkiye ile AB arasındaki yakınlaşma sürecinde temel bir belge olduğu vurgulanmış ve Topluluk müktesebatının kabulü ile ilgili ulusal programın bir an önce sunulması istenmiştir. T a b l o l a r Ayrıca, diplomatik kanallarla Fransa Dönem Başkanlığı ve Komisyon nezdinde yapılan girişimler sonucunda, Nis Antlaşmasına eklenen genişlemeye ilişkin deklarasyona, üzerinde uzlaşmaya varılan hesaplamaların sadece katılım müzakerelerine fiilen başlamış olan aday ülkeleri göz önüne aldığı şeklinde bir dipnot ilave edilmiş bulunmaktadır. 8 Avrupa Parlamentosu tarafından 14 Şubat 2001 tarihinde onaylanan çerçeve yönetmelik, şimdiye kadar çeşitli programlar kapsamında Türkiye ye sağlanan yardımları bir araya toplamakta ve katılım stratejisi kapsamında Türkiye ye mali kaynak aktarımı hususunda AB kurumlarına yetki vermektedir. Ülkemize yönelik kaynak aktarımları bundan böyle, Topluluk bütçesinin katılım öncesi stratejisinin finansmanını sağlayan kalemi kapsamında gerçekleştirilecektir. 13 14

Tablo 1 Bakanlar Konseyindeki Oy Dağılımı Mevcut Durum Yeni Durum Almanya İngiltere İtalya 10 29 Fransa İspanya 8 27 Hollanda 13 Portekiz 5 Yunanistan 12 Belçika İsveç Avusturya 4 10 Danimarka Finlandiya 3 7 İrlanda Lüksemburg 2 4 Polonya 27 Romanya 14 Çek Cumhuriyeti Macaristan 12 Bulgaristan 10 Slovakya Litvanya - 7 Letonya Slovenya Estonya GKRY 4 Malta Karar için gerekli oran 62 87 3 258 345 İngiltere İtalya Fransa İspanya Hollanda Portekiz Yunanistan Belçika İsveç Avusturya Danimarka Finlandiya İrlanda Lüksemburg 87 72 64 50 31 25 25 22 22 18 21 17 15 12 6 6 Polonya 50 Romanya 33 Çek Cumhuriyeti Macaristan 20 Bulgaristan 17 Slovakya 13 - Litvanya 12 Letonya 8 Slovenya 7 Estonya GKRY 6 Malta 5 Toplam 626 732 KAYNAK: TBMM 16 13 Tablo 2 Avrupa Parlamentosundaki Üye Sayıları Mevcut Durum Yeni Durum Almanya 99 99 62 lehte oyun en az 10 devlet tarafından verilmiş olması gerekmektedir. Yeni düzenlemeye göre nüfusun en az % 62 sinin desteğinin sağlanması gerekmektedir. 15 16