ÖZET KARABURUN YARIMADASI CİVARINDAKİ KAFES BALIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİNİN SU KALİTESİ VE SEDİMENTE OLAN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI.

Benzer belgeler
AĞ KAFESLERDE BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİNİN SU

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

Ildır Koyu nda (İzmir-Ege Denizi) Açık Deniz Ağ Kafeslerde Yapılan Balık Yetiştiriciliğinin Su Kalitesi Üzerine Etkilerinin İzlenmesi

Ülkemizde ve Diğer Ülkelerde Balık Çiftliklerinin Su Kalitesi Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesi. Doç.Dr.Güzel YÜCEL GIER

İzmir Körfezi ndeki Bazı Balık Çiftliklerinin Sucul Çevreye Etkilerinin Araştırılması

İÇ SU BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

Su Ürünleri Yetiştiriciliğinden Kaynaklanan

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

Su ürünleri yetiştiriciliği, su kalitesi ve ekosistem etkileşimi

Yeni Türlerin Yetiştiriciliği. Dr. C. Güngör MUHTAROĞLU Akvatek Su Ürünleri Ltd.

İyi kalitedeki yem seçimi ve yönetimi, Yoğun yetiştiricilik yapılan karides havuzlarında mekanik havalandırma yapılması, Mümkün olabildiğince su

Alabalık İşletmelerinin Çevreye Olan Etkileri ve Alınacak Önlemler

EGE SU ÜRÜNLERİ VE HAYVANSAL MAMULLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ

Sığacık (Seferihisar-İzmir) Bölgesi Ağ Kafeslerde Yapılan Balık Yetiştiriciliğinin Sucul Ortama Olan Etkilerinin Araştırılması

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

Doğu Karadeniz de (Samsun, Türkiye) Bazı Fiziko- Kimyasal Parametrelerin Araştırılması

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

KAFES BALIKÇILIĞI Doç.DR.Suat DİKEL 2005 Ç.Ü.Su Ürünleri Fakültesi Yayınları No:18 Lotus Yayıncılık Adana

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOMİSYONU

BALIKÇILIK ve SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

SUMAE YUNUS Araştırma Bülteni, 4:3, Eylül 2004

DENİZLERDE BALIK ÇİFTLİKLERİNİN KURULAMAYACAĞI HASSAS ALAN NİTELİĞİNDEKİ KAPALI KOY VE KÖRFEZ ALANLARININ BELİRLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ

ÇEVRE OLÇUM VE ANALİZLERİ ON YETERLİK BELGESİ

TÜRKİYE Su Ürünleri Üretimi

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/6

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ

Şekil Su ürünleri yetiştiriciliği yapılan havuzlarda fosfor döngüsü (Boyd and Tucker 1998)

Ekosistem ve Özellikleri

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI DERSLERİ

BALIK ÇİFTLİKLERİNİN İZLENMESİ VE DENETLENMESİ YÖNETMELİĞİ

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ötrofikasyon. Ötrofikasyon

LOGO. Doç. Dr. Esin SUZER. Prof. Dr. Aynur KONTAŞ. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Kimyası Bölümü

DRENAJ KANALLARINDA MEVSİMSEL KİRLENMENİN BELİRLENMESİ, AŞAĞI SEYHAN ÖRNEĞİ *

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

Türkiye Denizlerinde 100 ton/yıl ve Üstü Üretim Kapasitesi Olan Balık Çiftliklerinin Üretim Faaliyeti Özellikleri Üzerine Bir Çalışma

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü

15 Nisan 2015 ÇARŞAMBA. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. Orman ve Su İşleri Bakanlığından: YÜZEYSEL SU KALİTESİ YÖNETİMİ YÖNETMELİĞİNDE

TEBLĐĞ Çevre ve Orman Bakanlığından: KENTSEL ATIKSU ARITIMI YÖNETMELĐĞĐ HASSAS VE AZ HASSAS SU ALANLARI TEBLĐĞĐ ĐKĐNCĐ BÖLÜM

BURSA HAMİTLER SIZINTI SUYU ARITMA TESİSİNİN İNCELENMESİ

Bir Balık Üretim Tesisi (Elazığ) ndeki Balık Havuzlarında Su Kalitesi ve Mevsimsel Değişimleri

Ötrifikasyon. Ötrifikasyonun Nedenleri

PROJE EKİBİ VE AKADEMİK DANIŞMANLAR

Plankton ve sucul bitki yönetimi

İZNİK GÖLÜ SU KALİTESİNİN FİTOPLANKTON GRUPLARINA GÖRE BELİRLENMESİ

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 11

BARAJ GÖLLERİNDE AĞ KAFESLERDE BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ Doç. Dr. Şükrü YILDIRIM. Ege Üniversitesi, Su ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Bölümü LOGO

SU ÜRÜNLERİ VE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

MARMARA DENİZİ ARAŞTIRMALARI NİSAN 1994 ÖLÇÜMLERİ İLK BULGULAR M. Levent Artüz

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

Anahtar Kelimeler: Deniz Levreği (Dicentrarchus labrax), Karadeniz, Büyüme Oranı, Yem Değerlendirme Oranı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

Türkiye Denizlerinde 100 Ton/Yıl ve Üstü Üretim Kapasitesi Olan Balık Çiftliklerinin Bazı Üretim Saha Özellikleri Üzerine Bir Çalışma

Denizlerde Kurulan Balık Çiftlikleri

KARADENİZ ALABALIĞININ BİYO EKOLOJİK ÖZELLİKLERİ VE KÜLTÜRE ALINABİLİRLİĞİ

SAPACA DERESİ (ERZURUM, UZUNDERE) ÜZERİNDE KURULAN ALABALIK ÜRETİM ÇİFTLİKLERİNİN DERE SUYU VE ÇEVREYE ETKİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Urla Limanı ve Civarında Bazı Fiziko-Kimyasal ve Kirlilik Parametrelerinin Araştırılması*

İZMİR İN SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDEKİ YERİ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2014 YILI ANALİZ LABORATUVARI FİYAT LİSTESİ

AKUAKÜLTÜRÜN ÇEVRESEL ETKİLERİNİN SAPTANMASI KONUSUNDA DÜZENLEMELER VE İZLEME ÇALIŞMALARI

Arzu Morkoyunlu Yüce, Tekin Yeken. Kocaeli Üniversitesi, Hereke Ö.İ. Uzunyol MYO. Giriş

Ankara Atmosferinde Toplanan PM2.5 Örneklerinde n Alkan Konsantrasyon Seviyelerinin Mevsimsel Değişimlerinin Değerlendirilmesi

ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

Su, evrende varolan canlı varlıkların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en temel öğedir. İnsan kullanımı, ekosistem kullanımı,

Murat Nehri (Elazığ) nin Bazı Fizikokimyasal Parametreler Açısından Su Kalitesinin Belirlenmesi

Entansif Balık Kültüründe Gracilaria verrucosa (Hudson) Papenfuss Yetiştiriciliği

1. Kıyı Bölgelerinde Çevre Kirliliği ve Kontrolü KÇKK

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İZLEME VE SU BİLGİ SİSTEMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

SU BİTKİLERİ 3. Prof. Dr. Nilsun DEMİR

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI

Eco new farmers. Modül 2- Toprak ve Besin Döngüsü. Bölüm 2- Bitki/Toprak sistemi


TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

1. DOĞAL ÜZERİNDEKİ ETKİLER. PDF created with pdffactory trial version

TÜRKİYE DE KÜLTÜR BALIKÇILIĞI POTANSİYELİ VE AKUAKÜLTÜR SEKTÖRÜNÜN EKONOMİYE KATKISI. Doç. Dr. Hamdi Aydın

ÖZEL EGE L SES. HAZIRLAYAN Ö RENC LER: Tayanç HASANZADE Ahmet Rasim KARSLIO LU. DANI MAN Ö RETMEN: Mesut ESEN Dr. ule GÜRKAN

Ağ Kafeslerde Balık Yetiştiriciliğine Uygun Deniz Sahası Belirlenmesinde Örnek Bir Çalışma

İşgücü Piyasası Görünümü: Aralık 2016

2 KTÜ Su Ürünleri Fakültesi-Rize. * Geliş Tarihi: Kabul Tarihi:

Çevre Biyolojisi

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR

YEŞİLIRMAK NEHRİ İÇİN TOPLAM ORGANİK KARBON ÖNGÖRÜ MODELLERİ

Beril ÖZDAL 1 Serap PULATSÜ 1

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot adı Metot Numarası CO Elektrokimyasal Hücre Metodu TS ISO 12039

Su Ürünlerinde Temel İstatistik. Ders 2: Tanımlar

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

HATAY HARBİYE KAYNAK SUYU NUN FİZİKO- KİMYASAL ÖZELLİKLERİ

Elazığ İlinde Bir Maden Sahasından Kaynaklanan Sızıntı Sularının Maden Çayına Etkisi: II. Diğer Parametreler

Türkiye de Kalkan Balığı Yetiştiriciliğinin Gelişimi

SİNOP ÜNİVERSİTESİ SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ BÖLÜMÜ

ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ

YÜZEYSEL SULARDA İZLENMESİ GEREKEN KALİTE ELEMENTLERİ

Transkript:

1 V ÖZET KARABURUN YARIMADASI CİVARINDAKİ KAFES BALIĞI YETİŞTİRİCİLİĞİNİN SU KALİTESİ VE SEDİMENTE OLAN ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI YABANLI, Murat Doktora Tezi, Su Ürünleri Temel Bilimler A.B.D. Tez Yöneticisi: Prof. Dr. Özdemir EGEMEN Ocak 2007, 91 sayfa Bu çalışmada Aralık 2004 Aralık 2005 tarihleri arasında Karaburun yarımadasında, Gülbahçe ve Gerence Körfezleri nde ağ kafeslerde Sparus aurata (çipura) ve Dicentrarchus labrax (levrek) yetiştiriciliği yapan iki balık çiftliği civarında belirlenen istasyonlarda su kolonunda sıcaklık, çözünmüş oksijen, bulanıklık, ph, tuzluluk, besleyici element ile sedimentte organik karbon ve yanabilen madde analizleri gerçekleştirilmiştir. NO 2 -N 0.03-0.24 µg.at/l, NO 3 -N 0.04-0.80 µg.at/l, NH + 4 -N 0.15-3.40 µg.at/l, PO 3 4 -P ölçüm sınırlarının altında 0.32 µg.at/l, Silis 0.11-6.35 µg.at/l, organik karbon (%) 0.41-18.24 ve yanabilen madde miktarı (%) değerleri 4.36-28.11 arasında değişmektedir. Anahtar Kelimeler: Karaburun Yarımadası, akuakültür, su kalitesi

2 VII ABSTRACT THE INVESTIGATION OF EFFECTS OF CAGE FISH FARMING ACTIVITY TO WATER QUALITY AND SEDIMENT IN VICINITY OF THE KARABURUN PENINSULA YABANLI, Murat PHD, Fisheries Fundemental Sciences Supervisor: Prof. Dr. Özdemir EGEMEN January 2007, 91 pages In this study, temperature, dissolved oxygen, turbidity, ph, salinity, nutrients in water column and organic carbon, amount of burnable substances in sediment have been analyzed in the previously defined stations which are near by two different fish farms where Sparus aurata (sea bream) ve Dicentrarchus labrax (European sea bass) are grown in net cages in the gulf of Gülbahçe and the gulf of Gerence in the Karaburun Peninsula between December 2004 December 2005. The results were 0.03-0.24 µg.at/l for NO 2 -N, 0.04-0.80 µg.at/l for NO 3 - N, 0.15-3.40 µg.at/l for NH + 4 -N, below detection limit 0.32 µg.at/l for PO 3 4 -P, 0.11-6.35 µg.at/l for silicate, 0.41-18.24 for organic carbon (%) and 4.36-28.11 for amount of burnable substances. Key Words: Karaburun Peninsula, aquaculture, water quality

3 1. GİRİŞ Dünya nüfusunun hızlı artışına paralel olarak gıda tüketim miktarı da artmaktadır. İnsanoğlunun gıda ihtiyacını karşılamada su ürünlerinin önemi günümüzde daha iyi anlaşılmakta bunun sonucu olarak da alternatif türlerin yetiştiriciliği yoluna gidilmektedir. Türkiye 8333 km kıyı şeridi ile ve 25 milyon hektar kullanılabilir denizi ile akuakültürde oldukça parlak bir geleceğe sahiptir. Yarı kapalı pozisyondaki denizleri biyolojik, fiziksel, kimyasal ve ekolojik olarak farklı karakterdedirler. Türkiye de akuakültürün gelişmesi için büyük bir potansiyel vardır. Çipura (Sparus aurata) ilk denizel kültürü yapılan türdür ve levrek (Dicentrarchus labrax), karides (Penaus japonicus), salmon (Salmo salar) ile deniz alası (Salmo trutta) bunu takip etmiştir. Denizel akuakültür üretimi 1986 da 35 ton iken, 1998 de 23,410 tona çıkmıştır (Deniz vd., 1997; Deniz, 1999). Gün geçtikçe avcılık yoluyla balık sağlanması bazı yörelerde zorlaşmakta ve ekonomik olmaktan çıkmaktadır. Ayrıca aşırı avlanma ile ilgili pek çok sorunlar gündeme gelmiştir. Bunlara bağlı olarak balık avcılığında beklenen artışlar olmamakta ve hatta bazı yıllarda düşüşler görülmektedir (Alpbaz, 1996). Denizlerde su ürünleri yetiştiriciliği (akuakültür) yapan işletmeler, son yıllarda büyük bir artış göstermeye başlamıştır. Bu gelişme hızla azalan doğal stoklardaki düşüşü dengeleyen bir rol oynamaktadır. Diğer yandan dünya nüfusu da hızla artmaktadır. Yapılan tahminler nüfus artışının böyle devam etmesi halinde dünyanın pek çok yerinde yiyecek sıkıntısı çekileceğini göstermektedir. Bu nedenle, denizlerde yapılan akuakültür sağlıklı ve dengeli beslenme için büyük önem taşımaktadır (Güven ve Şener, 2005).

4 Orta ve Güney Afrika (Sub-Saharan Afrika) hariç, hemen hemen dünyanın tüm bölgelerinde akuakültür gelişmekte, büyümekte ve yoğunlaşmaktadır. Akuakültür dünyanın çoğu bölgesinde artan akuatik gıda ihtiyacını karşılamada önemli bir potansiyele sahiptir (FAO, 2006). Dünya deniz ürünleri tüketimi, akuakültürdeki artan üretim nedeniyle geçen on yılda artmaya devam etmiştir. Günümüzde kişi başına düşen deniz ürünleri tüketimi 16 kg.dır ve gelişmekte olan ülkelerin gelirleri arttıkça muhtemelen daha yüksek seviyede balık tüketilecektir. Böylece kişi başına düşen dünya tüketimi artacaktır. Ayrıca nüfusun artışı da dünya deniz ürünleri tüketimini artıracaktır (Hardy, 1999). Ülkemizde kişi başına düşen su ürünleri tüketimi miktarı çok düşük seviyededir. Su ürünleri tüketimi daha çok kıyı bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Kişi başına düşen yıllık su ürünleri tüketimi 1985 yılında 8,9 kg iken, 1988-1990 ortalaması 6,7 kg, 1991 yılında ise 5,4 kg a düşmüştür. 1994 yılında bu miktar üretimdeki artışa paralel olarak 8,1 kg a yükselmiştir. Bu rakamlar dünya ortalamasının çok altında kalmıştır (Doğan, 1997). Akuakültürün çok sayıda tanımlaması vardır. Kısaca akuakültür, kontrollü veya yarı kontrollü şartlar altında akuatik organizmaların yetiştirilmesidir. Akuatik terimi su çevresinin türü ile ilgili olup tatlı su, acı su ve deniz suyunu ifade eder (Stickney, 2000, 2005). Bir başka tanıma göre de akuakültür balık, yumuşakça, crustacean ve sucul bitkilerin yetiştirilmesidir (FAO, 1997). Ya da sudaki (tatlı, acı ya da deniz suyu) organizmaların insanlar tarafından kültivasyonu olarak tanımlanabilir (Asche and Khatun, 2006).

5 Dünyada 220 den fazla balık ve kabuklu türünün yetiştiriciliği yapılmaktadır (Nylor et al., 2000). Türkiye de su ürünleri sektörü, son 30 yılda önemli gelişmeler göstermiştir. Üretim üç kat artmış, avcılık filoları çağdaş av gereçleri ile donatılmıştır. 1970 li yıllara kadar tümüyle avcılık faaliyetinde yürütülmüştür. Bu yıllardan sonra, karasal ortamda kültür balıkçılığı (sazan ve alabalık kültürü) tesisleri kurulmaya başlamış ve 1980 li yıllara gelindiğinde, denizel kültür balıkçılığı gündeme gelmiştir. (Bulut Yıldız ve Elbek, 2005). Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü nün (TÜGEM) internet sitesinde yer alan 1985-2004 yıllarını kapsayan su ürünleri yetiştiriciliği üretim miktar dağılımı Çizelge 1.1 de verilmiştir.

6 Çizelge 1.1 Su ürünleri yetiştiriciliği üretim miktar dağılımı 1985-2004 (Anonim, 2006a). Yetiştiricilik (Ton) Yıllar İç Su % Deniz (%) Toplam 1986 3 040 98,9 35 1,1 3 075 1987 3 205 97,1 95 2,9 3 300 1988 3 965 96,7 135 3,3 4 100 1989 3 504 80,5 850 19,5 4 354 1990 4 237 73,3 1 545 26,7 5 782 1991 4 510 57,6 3 325 42,4 7 835 1992 6 522 70,8 2 688 29,2 9 210 1993 7 392 59,4 5 046 40,6 12 438 1994 7 265 45,4 8 733 54,6 15 998 1995 13 113 60,7 8 494 39,3 21 607 1996 17 960 54,1 15 241 45,9 33 201 1997 27 300 60,1 18 150 39,9 45 450 1998 33 290 58,7 23 410 41,3 56 700 1999 37 770 60,0 25 230 40,0 63 000 2000 43 385 54,9 35 646 45,1 79 031 2001 37 514 55,8 29 730 44,2 67 244 2002 34 297 56,1 26 868 43,9 61 165 2003 40 217 50,3 39 726 49,7 79 943 2004 44 115 46,9 49 895 53,1 94 010 TUİK in internet sitesindeki veriler ışığında 2000-2004 yıllarındaki yetiştiricilik üretim miktarları Çizelge 1.2 belirtilmiştir.

7 Çizelge 1.2 Yetiştiricilik üretimi (Anonim, 2006b). Ton Balık türü 2000 2001 2002 2003 2004 Toplam 79 031 67 244 61 165 79 943 94 010 İçsu Alabalık 42 572 36 827 33 707 39 674 43 432 Aynalı sazan 813 687 590 543 683 Deniz Alabalık 1 961 1 240 846 1 194 1 650 Çipura 15 460 12 939 11 681 16 735 20 435 Levrek 17 877 15 546 14 339 20 982 26 297 Midye 321 5 2 815 1 513 Karides 27 - - - - Ülkemizde su ürünleri yetiştiriciliğinin geliştirilmesi genel bir politika olarak benimsenmiştir. DPT nın 5 yıllık kalkınma planlarında su ürünlerinde sürdürülebilir üretimin artırılması amacıyla; doğal kaynakların rasyonel kullanımının sağlanması, yetiştiricilik ve açık deniz balıkçılığının geliştirilmesi öngörülmektedir (Akbulut, 2004). 2010 yılı için Türkiye deki su ürünleri üretiminin yaklaşık 100-150.000 ton arasında olması beklenmektedir (Alpbaz, 2005). Denizel ortamın kıyısal bölgelerinde ya da kıyı ötesinde (off-shore) yapılacak herhangi bir aktivitenin, özellikle balık üretim tesislerinin, kurulduğu yere bağlı olarak, zaman içinde, doğal ortama belli ölçüler içinde etki yapması kaçınılmazdır (Koçak ve Katağan, 2005).

8 Akuakültürdeki gelişme faydalı ve kazançlı olmuştur; fakat kirlilik, doğal görünümün bozulması veya biyoçeşitlilikte değişim gibi negatif çevresel etki risklerini de ortaya çıkarmıştır (Tovar et al., 2000a). Akuakültürün çevre üzerindeki etkileri birçok araştırıcı tarafından çalışılmıştır (Aure and Stigebrandt, 1990; Beardmore et al., 1997; Dosdat, 2000; Mazzola et al., 2000; Karakassis et al., 2000; Youngson et al., 2001; Merceron et al., 2002; Yokoyama, 2002; Kempf et al., 2002; Jahan et al., 2002; Miller and Evans, 2003; Brooks and Mahnken, 2003; Vizzini and Mazzola, 2004; Willis and Ling, 2004; Yıldırım ve Korkut, 2004). Çevresel problemler doğal populasyondan kaçış, genetik etkiler, parazitler ve hastalıklar, doğal yaşam üzerine etkiler, akuakültür atıkları, kimyasal ve antibiyotikler ile yemler ve yem dönüştürme olarak incelenebilir (Weber, 2003). Bir diğer çalışmada ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğinin çevresel etkileri genel etkiler, su kolonundaki etkiler ve bentosdaki etkiler olarak üç grupta toplanmıştır (Çizelge 1.3).

9 Çizelge 1.3 Ağ kafeslerde balık yetiştiriciliğinin çevresel etkileri (Okumuş, 1997) Ortam Genel Su Kolonu Bentos Potansiyel Etkiler Genel görünüm ve estetiği bozma Ulaşımı etkileme Doğal hayatın rahatsız edilmesi Doğal populasyonlar ile etkileşimler Hastalıklara karşı kullanılan antibiyotiklerin çevresel etkileri Ötrofikasyona yol açan hipernutrifikasyon Fitoplankton kompozisyonunda potansiyel modifikasyonlar ve toksik alg çoğalmaları Sesil ve fouling organizmalar için yeni yerleşim yüzeyi oluşturma Doğal su sirkülasyonunu değiştirme Sedimentasyon oranında artış Organik zenginleşme Redoks potansiyelinde azalma CH 4 ve H 2 S gaz çıkışı Sülfür bakterilerinin gelişimi Biyokimyasal oksijen ihtiyacında artış Makrofauna biyokütlesinde bolluk ve tür kompozisyonunda azalma, fırsatçı türlerin biyokütlesinde artış Deniz balığı yetiştiriciliğinin çevresel etkileri daha çok balık türüne, kültür metoduna, stok yoğunluğuna, yem tipine, alanın hidrografisine ve çiftlik yönetim faaliyetlerine bağlı olarak değişim gösterir (Wu, 1995).

10 Akuakültür atıkları, negatif çevresel etkileri azaltılarak ya da önlenerek izlenebilir ve yönetilebilir. İzleme iki ayrı işleve ayrılarak uygulanır: Etrafındaki çevreyi koruyacak çevresel standart ve uygulamalar belirleyerek ya da yasalarla garantiye alarak. Akuakültür atıklarının yönetimi yasalarla ve teknik çözümlerle başarılabilir (O Bryen and Lee, 2003). Bazı ülkelerde akuakültürün çevresel etkilerinin artması üzerine bu etkilerin azaltılmasına yönelik çeşitli kanuni direktifler ve izleme çalışmalarını da içeren düzenlemeler oluşturulmuştur (Dosdat and Pomelie, 2000; Fernandes et al., 2000; Papoutsoglou, 2000; Maroni, 2000; McMahon, 2000; Jonsson, 2000; Varjopuro et al., 2000; Rosenthal and Hilge, 2000; Sánchez-Mata and Mora, 2000; Costello et al., 2001; Lee et al., 2003; Read and Fernandes, 2003). Bu çalışma Karaburun yarımadasının farklı bölgelerindeki ağ kafeslerde Sparus aurata (çipura) ve Dicentrarchus labrax (levrek) yetiştiriciliği yapan iki balık çiftliğinde gerçekleştirilmiştir. Örnekleme çalışmaları Aralık 2004 Aralık 2005 tarihleri arasında aylık periyotlar halinde yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı kıyısal balık yetiştiriciliğinin su kalitesine olan etkilerinin belirlenerek bu konuda gerek çevre, gerekse halk sağlığı açısından oluşabilecek olumsuzlukları tespit etmek ve alınacak olan tedbirler ile yapılacak düzenlemelere ışık tutmaktır. Su ürünleri sektörünün gelişiminin çevre ile direkt ilişkili olduğu göz önüne alınırsa bu çalışmanın su ürünleri sektörüne yön göstereceği bir gerçektir.

11 2. LİTERATÜR ÖZETİ 2.1 Dünyada Yapılan Çalışmalar İspanya da, Cádiz Koyu na dökülen, birkaç denizel akuakültür tesisinin bulunduğu San Pedro Nehri nde su kalitesi belirlenerek denizel akuakültürün çevre üzerine etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada (Tovar et al, 2000a), nehrin ikinci kısmını oluşturan istasyonla denize dökülen kısmını oluşturan istasyon arasındaki 3 balık çiftliğinin bulunduğu 4 km uzunluğundaki alanda zayıf su kalitesi tespit edilmiştir. Baltık Denizi nde Ǻland civarındaki balık çiftlik atıklarının su kalitesi üzerine etkilerinin araştırıldığı çalışmada (Nordvarg and Johansson, 2002), çalışılan bölgelerde Haziran Ekim ayları arasında ortalama toplam fosfor değerleri 13 17 µg L -1 olarak belirlenmiştir. Sadece küçük ve yarı kapalı üç koyda 21 23 µg L -1 olarak önemli derecede yüksek konsantrasyonlarda tespit edilmiştir. Haziran ve Ekim ayları arasında çalışılan bölgelerdeki (Söderby, Bergö ve Järsö bölgeleri hariç) toplam azot konsantrasyonlarının 245 330 µg L -1 arasında değiştiği belirlenmiştir. Söderby, Bergö ve Järsö bölgelerinde ise toplam azot konsantrasyonları 385 450 µg L -1 arasında değişen konsantrasyonlardadır. En yüksek ortalama Klorofil a değerleri 3.8 5.3 µg L -1 olarak Ǻland anakarasının güneyindeki küçük ve yarı kapalı koylarda belirlenmiştir. Domínguez et al. (2001) yaptıkları çalışmada Gran Canaria Adası nın (Kanarya Adaları, İspanya) doğu kıyısındaki Melenara Koyu nda çipura (Saprus aurata) yetiştiriciliği yapılan alan civarında üç zondan sediment örnekleri toplamışlardır. 1. Zon kafeslerin altında, 2. Zon kafeslerden 60 m uzakta ve 3. Zon kafeslerden 200 m uzakta bulunmaktadır. 1. Zondaki ortalama organik madde

12 miktarı % 6.06 ± 1.34, ortalama azot miktarı 14.55 ± 3.01 mg/100 g, ortalama fosfor miktarı 11.08 ± 6.15 mg/100 g; 2. Zondaki ortalama organik madde miktarı % 6.16 ± 1.84, ortalama azot miktarı 10.60 ± 3.36 mg/100 g, ortalama fosfor miktarı 11.41 ± 3.87 mg/100 g; 3. Zondaki ortalama organik madde miktarı % 4.92 ± 1.88, ortalama azot miktarı 9.38 ± 3.14 mg/100 g, ortalama fosfor miktarı 10.72 ± 5.05 mg/100 g olarak tespit edilmiştir. Şili nin güneyinde bir iç denizdeki salmon yetiştiriciliğinin denizel sistem üzerine etkilerinin araştırıldığı 2000 yılı bahar sezonu ile 2001 yılı yaz sezonu arasını kapsayan bir çalışmada (Soto and Norambuena, 2004), kontrol alanları ile 29 aktif salmon çiftliğinin su kolonu, sediment üstü ve sediment ölçümleri yapılmıştır. Ortalama su kolonu ölçümleri: Çiftlikte, bulanıklık 6.9 m (kontrol, 7.1 m), klorofil-a 5.0 mg m -3 (kontrol, 3.3 mg m -3 ), NO 3 12.3 µmol L -1 (kontrol, 13.7 µmol L -1 ), NH 4 1.5 µmol L -1 (kontrol, 0.9 µmol L -1 ), DIP 1.9 µmol L -1 (kontrol, 1.8 µmol L -1 ); ortalama sediment üstü ölçümleri: Çiftlikte, çözünmüş oksijen 7.5 mg L - 1 (kontrol, 8.12 mg L -1 ), ph 7.75 (kontrol, 7.84); ortalama sediment ölçümleri: Çiftlikte azot 124.1 mmol k -1 (kontrol, 31.9 mmol k -1 ), fosfor 114.8 mmol k -1 (kontrol, 20.7 mmol k -1 ), karbon 412.6 mmol k -1 (kontrol, 192.2 mmol k -1 ), partiküle organik madde %4.41 (kontrol, %2.09) olarak tespit edilmiştir. Tyrrhenian Denizi (Batı Akdeniz) Gaeta Körfezi nde Mart 1997-Şubat 1998 periyotları arasında bir balık ve midye çiftliğinin su kolonu biyojeokimyasına etkilerinin araştırıldığı bir çalışmada (La Rosa et al., 2002), su sıcaklığının 12.7ºC ile 25.7ºC arasında değiştiği, tüm istasyonlarda en yüksek toplam klorofil a değerinin yüzey sularında (kontrol istasyonunda 1.4±0.3 µg L -1 ve midye ve kafes istasyonlarında 1.3±0.3 µg L -1 ) dip sularından (kontrol istasyonunda 0.8±0.2 µg L -1, midye istasyonunda 0.8±0.1 µg L -1, kafes istasyonunda 0.9±0.1 µg L -1 ) daha fazla olduğu, ortalama çözünmüş organik karbon değerinin kontrol istasyonunun yüzey

13 sularında 8.1±1.9 mg L -1 dip sularında ise 9.5±2.4mg L -1, midye istasyonunun yüzey sularında 10.2±1.9 mg L -1 dip sularında 9.3±1.7 mg L -1 ve kafes istasyonun yüzey sularında 14.1±4.2 mg L -1 dip sularında 11.4±3.4 mg L -1 olduğu, su kolonundaki çözünmüş inorganik azot miktarının kontrol istasyonunda 0 1.80 µm, midye istasyonunda 0.27 3.79 µm ve kafes istasyonunda 0 1.73 µm arasında olduğu, çözünmüş inorganik fosfor miktarının da kontrol istasyonunda 0 0.10 µm, midye istasyonunda 0 0.39 µm ve kafes istasyonunda 0 1.01 µm arasında olduğu, ortalama oksijen değerlerinin kontrol istasyonunun yüzey sularında 7.6 mg L -1 dip sularında 7.2 mg L -1, midye istasyonunun yüzey sularında 7.5 mg L -1 dip sularında 7.0 mg L -1 ve kafes istasyonun yüzey sularında 7.5 mg L -1 dip sularında 7.1 mg L -1 olduğu belirtilmiştir. Porto Ercole nin (Tuscany, İtalya) 2500 m doğusunda, Tyrrhenian Denizi nde (Batı Akdeniz) sediment kimyası üzerine levrek (Dicentrarchus labrax) ve sarıağız (Argyrosomus regius) yetiştiriciliği yapılan denizel kafeslerin etkilerinin araştırıldığı çalışmada (Porrello et al., 2005), sediment suyundaki ortalama toplam azot değer aralığı %0.12±0.01 ile %0.14±0.07 arasında değişmekte olup kaydedilen en yüksek değerler G1 çiftliğinde %0.17 (Temmuz 2001), G2 çiftliğinde %0.17 (Aralık 2001), %0.44 (Mayıs 2002), %0.14 (Ekim 2002) dür. Maksimum Toplam Karbon değerleri kafeslerin altında ölçülmüş ve G1 de %3.42 (Temmuz 2001), G2 de %3.11 (Aralık 2001), %6.32 (Mayıs 2002) ve %3.57 (Ekim 2002) değerleri kaydedilmiştir. Maksimum organik karbon değerleri de kafeslerin altında ölçülmüş olup G1 de %1.88 (Temmuz 2001), G2 de %1.62 (Aralık 2001), %4.76 (Mayıs 2002) ve %1.98 (Ekim 2002) dir. Sediment suyundaki ortalama toplam fosfor değer aralığı %0.064±0.01 ile %0.075±0.029 arasında belirlenmiş ve G1 de %0.101 (Temmuz 2001), G2 de %0.120 (Aralık 2001), %0.230 (Mayıs 2002) ve %0.08 (Ekim 2002) değerleri kaydedilmiştir. Sediment suyunda belirlenen maksimum toplam sülfür değerleri de G1 de %0.36

14 (Temmuz 2001), G2 de %0.53 (Aralık 2001), %0.57 (Mayıs 2002) ve %0.78 (Ekim 2002) olarak ölçülmüştür. Akdeniz sahili boyunca seçilen üç alanda (Alicente - İspanya, Sicilya - İtalya, Sounion - Yunanistan) 260 ile 1150 ton arasında değişen yıllık üretim kapasiteli çipura (Sparus aurata) ve levrek (Dicentrarchus labrax) yetiştiriciliği yapılan balık çiftliklerin su kolonu değişkenleri üzerine etkilerinin araştırıldığı çalışmada (Pitta et al., 2006), örnekler yemlemenin ve üretimin yüksek olmasından dolayı balık kafeslerinin etkilerinin yüksek olduğu sıcak mevsimde (Haziran ve Eylül ayları arası) alınmış olup su sıcaklığı Alicante de 22.8-25.2ºC, Sicilya da 23.4-24.9ºC ve Sounion da 22.5-23.9ºC arasında ölçülmüştür. Tuzluluk Alicante de 34.9-37.7 psu, Sicilya da 38.1-38.8 psu ve Sounion da da 37.5-38 psu arasında değişmektedir. Minimum ortalama klorofil-a değeri Sounion da belirlenmiş olup (0.017 µg L -1 ) en yüksek klorofil-a değeri Alicante de (0.111 µg L -1 ) görülmüştür. Partiküle organik karbon ortalama Alicante de 9.6 µg L -1 olarak ölçülmüş ve Sicilya da yaklaşık bunun iki katı (22.8 µg L -1 ) tespit edilmiştir. Partiküle organik azot ölçümleri sonucuda 9.2 µg L -1 (Alicante) ile 33.6 µg L -1 (Sounion) arasında değişen değerler elde edilmiştir. Tazmanya da (Avustralya) Hideaway Koyu ndaki balık çiftliklerinin kaldırılmasından sonra sedimentteki balık-kafes atıklarının izlenmesi üzerine yapılan çalışmada (McGhie et al., 2000), iki farklı kafes alanı seçilmiş, örnekler kafesler kaldırıldıktan hemen sonra, 6 ay sonra ve 12 ay sonra kafeslerden yaklaşık 0, 10, 20 ve 30 metre uzaklıklardan alınmıştır. 1. alanda kafesler kaldırıldıktan hemen sonra organik madde (%) değerleri 0 m 5.6, 10 m 5.6, 20 m 4.2 ve 30 m 3.6 iken kafesler kaldırıldıktan 12 ay sonra 0 m 4.0, 10 m 4.4, 20 m 3.6 ve 30 m 3.8 olarak tespit edilmiştir. Azot (%) değerleri de düşüş göstermiş olup kafesler kaldırıldıktan hemen sonra 0 m 0.45, 10 m 0.65, 20 m 0.33, 30 m 0.25, kafesler

15 kaldırıldıktan 12 ay sonra 0 m 0.31, 10 m 0.20, 20 m 0.15, 30 m 0.10 değerleri elde edilmiştir. Karbon (%) değerlerine bakılacak olursa kafesler kaldırıldıktan hemen sonra 0 m 1.37, 10 m 1.62, 20 m 0.88, 30 m 0.71 olan değerler kafesler kaldırıldıktan 12 ay sonra 0 m 0.86, 10 m 1.18, 20 m 0.68, 30 m 0.56 seviyelerine düşmüştür. 2. alan verileri incelenecek olursa organik madde (%) değerleri kafesler kaldırıldıktan hemen sonra 0 m 21.6, 12 m 14.5, 22 m 12.9, 32 m 11.8 iken kafesler kaldırıldıktan 12 ay sonra 0 m 14.8, 12 m 9.9, 22 m 11.9, 32m 11.8 seviyelerinde olmuştur. Azot (%) açısından durum incelenecek olursa kafesler kaldırıldıktan hemen sonra 0 m 1.31, 12 m 0.74, 22 m 0.78, 32 m 0.69 iken kafesler kaldırıldıktan 12 ay sonra 0 m 0.82, 12 m 0.64, 22 m 0.55, 32 m 0.44 değerleri tespit edilmiştir. Karbon (%) değerleri de kafesler kaldırıldıktan hemen sonra 0 m 5.56, 12 m 4.24, 22 m 4.03, 32 m 3.80 iken kafesler kaldırıldıktan 12 ay sonra 0 m 4.0, 12 m 3.45, 22 m 3.41, 32 m 3.26 olarak ölçülmüştür. Her iki alanda da sedimentteki % organik madde miktarı kafes merkezlerinden uzaklaştıkça azalmıştır. Benzer şekilde % karbon değerleri de kafes merkezlerinde en yüksek olup kafesten uzaklaştıkça azalmaktadır. % azot değerleri de kafes civarında yüksek seviyelerde tespit edilmiştir. Akdeniz de çipura (Sparus aurata) ve levrek (Dicentrarchus labrax) yetiştiriciliği yapılan ikisi İyon Denizi nde, biri de Ege Denizi nde bulunan üç çiftliğin su kolonunun fiziksel, kimyasal ve biyolojik karakterlerinin araştırıldığı çalışmada (Pitta et al., 1999), Cephalonia ve Sounion kafeslerinin kontrol istasyonları ile kafeslerden alınan örnekler arasında nutrientler, partikulat organik karbon, partiküle organik azot ve plankton tür zenginliği açısından önemli bir farklılık bulunmamıştır. Bununla birlikte Ithaki kafesinde silikat ve nitrat iyonlarında önemli bir azalma tespit edilirken, fosfat, amonyum ve partiküle organik azot bakımından kafesler arasındaki istasyonda yüksek derecede artış tespit

16 edilmiştir. En yüksek klorofil-a konsantrasyonu Ithaki deki kafeslerde ölçülmüş olup 3.5 µg L -1 dir. Cephalonia ve Soumion da ise 0.7 µg L -1 değerini aşmamıştır. Kuzey Adriatik Denizi, Trieste Körfezi nde levrek (Dicentrarchus labrax) yetiştiriciliğinin çevresel etkilerinin araştırıldığı çalışmada (D Agaro and Lanari, 2006), yüzeyden, 4 m ve 8 m derinliklerden deniz suyu örnekleri alınmıştır. Elde edilen ortalama değerler şunlardır: Su sıcaklığı yüzeyde 17.08ºC, 4 m.de 17.03ºC ve 8 m.de 16.69ºC, tuzluluk ( ) yüzeyde 25.9, 4 m.de 35.9, 8 m.de 36.0 (yüzey suyunun tuzluluk değerinin düşük çıkmasının nedeni Isonzo Nehri nden dökülen sudur), oksijen yüzeyde 5.93 mg/l, 4 m.de 5.56 mg/l, 8 m.de 5.38 mg/l, NH 4 yüzeyde 0.10 mg/l, 4 m.de 0.16 mg/l, 8 m.de 0.19 mg/l, NO 2 yüzeyde 0.06 mg/l, 4 m.de 0.06 mg/l, 8 m.de 0.06 mg/l, NO 3 yüzeyde 2.10 mg/l, 4 m.de 1.64 mg/l, 8 m.de 1.42 mg/l, PO 4 yüzeyde 0.27, 4 m.de 0.22 ve 8 m.de 0.22 mg/l olarak tespit edilmiştir. Ayrıca deniz kafeslerinin altına suni bariyerler yaparak çevresel etkilerin azaltılmasına çalışılmıştır. Suni bariyerler kafeslerden salınan organik maddeyi kullanan epifitik faunanın zenginleşmesini sağlamıştır. Balık kafes çiftliklerinin altındaki kirliliğin göstergesi olan toplam bakteri sayısı ile çift kabuklu yumuşakçalardan Nucula nucleus ve halkalı kurtlardan (Annelida) Neanthes caudata türleri tanımlanmıştır. Ege Denizi nde üç bölgede (Evia Adası, Sakız Adası ve Midilli Adası) Mayıs 2001 ve Eylül 2002 aylarında balık çiftliklerinin pelajik çevreye etkilerinin araştırıldığı çalışmada (Pitta et al., 2005) her bölgede balık çiftliği bölgesi (yakın bölge) ve referans bölgesi (uzak bölge) olmak üzere iki istasyon belirlenmiştir. Mayıs ayı esnasında referans bölge ile balık çiftliği bölgesi arasında iki parametre hariç (klorofil-a ve phaeopigmentler) balık çiftliklerinin etkisini gösteren önemli değişiklikler bulunmamıştır. Klorofil-a konsantrasyonu balık çiftliğine yakın bölgede, 10 m derinlikte önemli derecede yüksek bulunmuştur (p<0,035). Benzer

17 şekilde phaeopigment konsantrasyonu da aynı bölgede derin dip tabakasında önemli derecede yüksek bulunmuştur (p<0.039). Eylül ayında ise yakın bölge ile uzak bölge arasında parametreler açısından önemli derecede farklılıklar bulunmuştur. Balık çiftliği bölgesinde yüzeyde klorofil-a daha yüksek (p<0.023), 10 m derinlikte de çözünmüş inorganik azot konsantrasyonu daha yüksek değerde tespit edilmiştir (p<0.0001). İspanya nın Güney Batısında yer alan Cádiz Koyu na dökülen San Pedro Nehri nin kenarında havuzlarda intensif denizel çipura (Sparus aurata) yetiştiriciliğinin çevresel etkilerinin araştırıldığı çalışmada (Tovar, et al., 2000b) iki yıl boyunca (Nisan 1997 - Mart 1999) aylık periyotlarla havuza giren ve çıkan deniz suyu örnekleri alınmıştır. Kültürü yapılan her ton balık için çevreye deniz suyunda çözünmüş halde tahminen 9104.57 kg TSS (toplam askıda katı madde), 843.20 kg partikulat organik madde, 235.40 kg biyolojik oksijen tüketimi, 36.41 kg N-NH 4, 4.95 kg N-NO 2, 6.73 kg N-NO 3 ve 2.57 kg P-PO 4 yüklendiği belirtilmiştir. Laboratuar ortamında Akdeniz suyunda yem peletlerinin fiziksel davranışı üzerine yapılan çalışmada (Vassallo et al., 2006) batma hızı, en küçük pelet yemlerde (3 mm) 0.087 m s -1, 5 mm pellet yemlerde 0.144 m s -1 ve en büyük pres yemlerde (6 mm) 0.088 m s -1 olarak tespit edilmiştir. Pelet batmadan önceki yüzme zamanı da belirlenen batma hızı gibi kritik bir parametre olarak bulunmuştur. Yemlerin su yüzeyinde 2.5 10 dakika kaldıktan sonra battığı tespit edilmiştir. İncelenen partiküllerin ağırlığı 10 dakikalık immersiyondan sonra maksimum %42 artmıştır. Bu sonuçların da Akdeniz akuakültürü çevresel etki modellemesi ve değerlendirilmesinde bir rol oynadığı belirtilmiştir. Gokasho Koyu ndaki (Japonya) balık ve inci çiftliklerinin bentik çevre üzerine etkilerinin araştırıldığı Haziran 1995 ve Temmuz 1996 ayları arasında

18 yapılan çalışmada (Yokoyama, 2002) su sıcaklığının ve kültür balığı yemleme faaliyetlerinin düşük olduğu Ocak Mart periyodunda (3 m derinlikte 11.0 12.8ºC) organik karbon ve azot yüklenme seviyeleri de düşük bulunmuştur (74-161 g C/m 2 gün ve 11-20 g N/m 2 gün). Organik karbon ve azot yüklenmesinin Mart ayından sonra arttığı, Haziran 1995 de 420 g C/m 2 gün ve 63 g N/m 2 gün olduğu, Ağustos ayında 298 g C/m 2 gün ve 45 g N/m 2 gün seviyelerine düştüğü ve zararlı fitoplankton türlerinin görüldüğü belirtilmiştir. Ağustos ayından sonra tekrar bir artış gözlenmiş ve Ekim ayında maksimum değerler elde edilmiştir (512 g C/m 2 gün ile 76 g N/m 2 gün). Balık yetiştiriciliğinin yapıldığı Hazama-ura da bir yıl boyunca 21000 24000 m 2 lik bir alanda üretilen 1231-1330 m ton balık için 7527-7632 m ton yem bölgeye atıldığı, bir yılda kullanılan yemin kuru ağırlığının 3943-4160 m ton olduğu belirlenmiştir. Balık ve inci yetiştirme alanlarında, dip sularındaki çözünmüş oksijen değeri Nisan Eylül ayları arasında kontrol alanından açıkça daha düşük bulunmuştur. Haziran 1996 da balık çiftlik alanında anoksik şartlara yakın bir değer (0.5 mg/l) tespit edilmiştir. Japonya da Seto Kapalı Denizi nin merkezinde yer alan Tashima ve Yokota bölgelerindeki iki akuakültür alanındaki balık kafes çiftliklerinin sedimente olan etkilerinin araştırıldığı çalışmada (Pawar et al., 2001) sediment ile yüzeyden ve dipten 1 m yukarıdan alınan su örnekleri Ağustos 1998 de toplanmış ve derinliğin Tashima da 11.5-20 m, Yokota da 7.5-13 m arasında olduğu belirtilmiştir. Tashima bölgesinde su sıcaklığı kafes istasyonunda 18.7±6.7ºC, kontrol istasyonunda 18.9±7.4ºC, yanma kaybı (%) kafes istasyonunda 9.4±2.1, kontrol istasyonunda 5.0±1.3, ph kafes istasyonunda 7.0±0.42, kontrol istasyonunda 7.5±0.2, uçucu asit sülfit miktarı (mg g dw -1 ) kafes istasyonunda 0.9±0.5, kontrol istasyonunda 0.2±0.1 olarak belirlenmiştir. Yokota bölgesinde ise su sıcaklığı kafes istasyonunda 19±6.3ºC, kontrol istasyonunda 19.4±6.5ºC, yanma kaybı (%) kafes istasyonunda 10.3±2, kontrol istasyonunda 7.47±2.4, ph kafes istasyonunda 7.3±0.3, kontrol

19 istasyonunda 7.23±0.3, uçucu asit sülfit miktarı (mg g dw -1 ) kafes istasyonunda 1.2±0.6, kontrol istasyonunda 0.3±0.2 olarak tespit edilmiştir. Japonya nın batısında yer alan Kusuura Koyu nda balık çiftliklerinden salınan partikule organik madde akışının araştırıldığı çalışmada (Tsutsumi et al., 2006) Eylül 2003 ile Eylül 2004 ayları arasında balık çiftliklerinden deniz yüzeyine yıllık ortalama organik akışın 2.11 gc/m 2 /gün toplam organik karbon ve 0.26 gn/m 2 /gün toplam azot olduğu tespit edilmiştir.

20 2.2 Ülkemizde Yapılan Çalışmalar Aksu (2005), İzmir Körfezi nin farklı bölgelerindeki bazı balık çiftliklerinin sucul çevreye etkilerini belirlemek amacı ile, Haziran 2001 ile Mayıs 2002 tarihleri arasında çaptığı çalışmada, 3 çiftlikten bir referans ve bir de kafes istasyonu olmak üzere toplam 6 istasyondan aylık periyotlar ile su, sediment ve zooplankton örnekleri toplamış, Özsu Su Ürünleri nden alınan örneklerin analizleri sonucunda su sıcaklığının 14.0-27.0ºC, ph ın 7.68-8.13, tuzluluğun 33.93-41.54, secchi diski derinliğinin 6.83-15.75 m, çözünmüş oksijenin 5.80-10.00 mg/l, nitrit-nitrat azotunun 0.05-5.77 µg.at/l, amonyum azotunun 0.16-11.40 µg.at/l, fosfat fosforunun 0.00-0.87 µg.at/l, silisin 0.20-7.47 µg.at/l, klorofil-a nın 0.00-2.56 µg/l, partikül organik karbonun 173.80-1095.81 µg/l, zooplankton biyokütlesinin 0.13-1.75 ml/l, sedimentte organik karbonun %0.21-10.54, sedimentte foepigmentin 2.75-131.21 µg/g arasında değiştiğini, Mordoğan Su Ürünleri nden alınan örneklerin incelenmesi sonucunda su sıcaklığının 14.5-27.2ºC, ph ın 7.54-8.29, tuzluluğun 33.35-42.41, secchi diski derinliğinin 3.15-20.10 m, çözünmüş oksijenin 6.00-9.20 mg/l, nitrit-nitrat azotunun 0.04-4.56 µg.at/l, amonyum azotunun 0.11-5.76 µg.at/l, fosfat fosforunun 0.06-0.87 µg.at/l, silisin 0.00-11.10 µg.at/l, klorofil-a nın 0.07-3.36 µg/l, partikül organik karbonun 132.09-1043.67 µg/l, zooplankton biyokütlesinin 0.05-0.52 ml/l, sedimentte organik karbonun %0.66-3.67, sedimentte foepigmentin 1.97-27.88 µg/g arasında değiştiğini ve Güven Su Ürünleri istasyonlarında su sıcaklığının 15.0-27.0ºC, ph ın 7.74-8.12, tuzluluğun 33.64-42.12, secchi diski derinliğinin 3.68-17.85 m, çözünmüş oksijenin 6.00-9.20 mg/l, nitrit-nitrat azotunun 0.14-6.43 µg.at/l, amonyum azotunun 0.24-2.25 µgat/l, fosfat fosforunun 0.07-1.20 µg.at/l, silisin 0.06-5.83 µg.at/l, klorofil-a nın 0.07-4.59 µg/l, partikül organik karbonun 218.99-1000.22 µg/l, zooplankton biyokütlesinin 0.04-0.60 ml/l, sedimentte organik karbonun

21 %0.48-3.50, sedimentte foepigmentin 2.75-16.10 µg/g arasında değiştiğini belirtmiştir. Dirican (2005), Salih Adası (Bodrum-Muğla) civarında su ürünleri yetiştiriciliğinin dip canlıları üzerine etkisini belirlemek amacı ile derinlikleri 8 ile 25 m arasında değişen 9 istasyonun su kolonunda fiziko-kimyasal ve dip yapısında biyolojik çalışmalar yapmak üzere Sonbahar (Ekim 2001), Kış (Şubat 2002), İlkbahar (Mayıs 2002) ve Yaz (Ağustos 2002) olmak üzere mevsimler örneklemeler yaptığı araştırmasında tüm istasyonlarda ortalama su sıcaklığını yüzeyde 22.1-22.8ºC ve dipte 21.4-22.3ºC, ortalama çözünmüş oksijen miktarını yüzeyde 6.3-8.0 mg/l ve dipte 6.4-8.3 mg/l, ortalama secchi diski değerlerini 7.6-14.8 m, ortalama ph değerlerini yüzeyde 8.03-8.14 dipte 8.06-8.12, ortalama tuzluluğu yüzeyde 37.1-38.0 dipte 37.4-37.9, ortalama amonyum azotu değerlerini yüzeyde 0.41-1.46 µg.at/l ve dipte 0.77-1.39 µgat/l, ortalama nitrit azotunu yüzeyde 0.11-0.77 µg.at/l dipte 0.09-0.75 µg.at/l, ortalama nitrat azotu değerlerini yüzeyde 0.33-1.19 µg.at/l dipte 0.52-1.26 µg.at/l, ortalama fosfat fosforunu yüzeyde 0.04-0.17 µg.at/l dipte 0.16-0.31µg.at/L, ortalama partikül organik karbon değerlerini yüzeyde 0.32-0.88 mg/l dipte 0.39-0.82 mg/l, ortalama yanabilen madde miktarı (%) 3.79-7.09 ve ortalama sedimentte karbon yüzdesini 2.08-7.13 arasında tespit etmiştir. Bentik incelemelerde de 346 türe ait 3911 birey saptamıştır. Kaymakçı Başaran vd., (2005) Çeşme-Ildır Koyu ndaki ağ kafeslerde yapılan orkinos (Thunnus thynnus L.1978) besiciliğinin su kolunundaki etkilerini araştırdıkları çalışmada Eylül 2002, Şubat 2003, Mayıs 2003, Haziran 2003, Mayıs 2004, Ağustos 2004, Kasım 2004 ve Şubat 2005 tarihlerinde üç istasyonda yüzey ve dip suyunda 8 kez mevsimsel örneklemeler yapmışlar, alınan örneklerde fizikokimyasal parametreler ve besleyici elementleri incelemişlerdir. Ağ kafeslerden

22 alınan örneklerin analizi sonucunda; su sıcaklığının 12-26.0ºC, ph ın 7.05-8.80, çözünmüş oksijenin 6.0-9.6 mg/l, tuzluluğun 36.27-38.61, Secchi diski derinliğinin 10.0-19.43 m, nitrit azotunun 0.0-1.17 µg.at/l, nitrat azotunun 0.0-2.68 µg.at/l, amonyum azotunun 0.0-7.81 µg.at/l, fosfat fosforunun 0.0-0.55 µg.at/l ve silisin 0.32-9.20 µg.at/l arasında değişimler gösterdiğini saptamışlardır. Kocataş vd., (2005) çalışmalarında İzmir İli, Çeşme İlçesi, Ildırı Köyü, Çifte Adalar mevkiinde bir orkinos yetiştiricilik tesisi civarında ekosistemin mevcut durumunu saptamak amacıyla su kalitesine ilişkin fiziko-kimyasal analizler yapmışlar, fitoplankton, zooplankton, protozoonlar, bentik organizmalar ile balık faunasını tesit etmişlerdir. Yüzey ve dip suları arasındaki en büyük farkın 4ºC, çözünmüş oksijenin denizel ortam için kritik bir değer olan 5 mg/l nin üzerinde ve tuzluluğun kış mevsiminde 36.27, en yüksek tuzluluk değerinin de yaz mevsiminde 38.03 olduğunu, ortalama mevsimsel ph değerlerinin ilkbaharda 8.10, yazın 8.24, sonbaharda 8.05 ve kışın 7.95, türbiditenin mevsimsel ortalamalarının ilkbaharda 14.58 m, yazın 12.75 m, sonbaharda 14.80 m ve kışın 28.25 m,, amonyum azotunun mevsimsel ortalamaları sonbaharda 0.36 µg.at/l, kışın 0.26 µg.at/l, ilkbaharda 0.33 µg.at/l ve yaz mevsiminde 0.10 µg.at/l, nitrat azotunun mevsimsel ortalamalarının sonbaharda 0.16 µg.at/l, kışın 0.22 µg.at/l, ilkbaharda 0.31 µg.at/l ve yazın 0.16 µg.at/l, nitrit azotunun mevsimsel ortalamalarının sonbaharda 0.04 µg.at/l, kışın 0.05 µg.at/l, ilkbaharda 0.05 µg.at/l olduğunu ve yazın tespit edilemediği, karasal orijinli bir besleyici element olan silisin yüzey sularında 0.11-2.12 µg.at/l, dip sularında 0.63-3.49 µg.at/l arasında değişim göstermiş olduğunu belirtmişlerdir. Egemen vd., (2005) Çeşme Ildır yöresinde kurulu off shore yetiştiricilik tesislerindeki ekolojik koşulları mevsimsel olarak izledikleri çalışmada su kolonunda fiziko-kimyasal analizler yapmışlar, fitoplanktonik, zooplanktonik

23 organizmalar ile bentik canlı dağılımlarını tespit etmişler ve balıkçılık araştırmaları yapmışlardır. Su sıcaklığının yüzey istasyonlarında 14.0-24.5ºC, orta derinlikte 14.0-24.0ºC ve dip sularında 14.0-21.0ºC değerleri arasında, çözünmüş oksijen değerlerinin yüzey sularında 2.2-8.4 mg/l, orta derinlikte 7.2-8.8 mg/l ve dip sularında ise 7.6-8.8 mg/l arasında, tuzluluğun yüzey sularında 34.6-38.6, orta derinlikte 35.1-38.6, dip sularında ise 35.1-41.0 değerleri arasında olduğunu belirlemişlerdir. ph ın yüzey sularında 7.99-8.24, orta derinlikte 8.02-8.25, dip sularında ise 8.04-8.25 arasında değişim gösterdiğini, Nitrit azotunun yüzey sularında ve orta derinlikte 0-0.14 µg.at/l, dip sularında 0-0.23 µg.at/l değerleri arasında, nitrat azotunun yüzey sularında 0-0.71 µg.at/l, orta derinlikte 0.04-0.08 µg.at/l, dip sularında 0.04-0.45 µg.at/l değerleri arasında, amonyum azotunun yüzey sularında 0.0-1.53 µg.at/l, orta derinlikte 0.07-7.59 µg.at/l, dip sularında 0.0-9.07 µg.at/l değerleri arasında değişim gösterdiğini, fosfat fosforu değerleri yüzey sularında 0.0-0.21 µg.at/l, orta derinlikte 0.0-0.67 µg.at/l, dip sularında ise 0.0-0.26 µg.at/l değerleri arasında, silisin yüzey sularında 0.53-2.12 µg.at/l, orta derinlikte 0.32-3.08 µg.at/l, dip sularında 0.64-2.23 µg.at/l arasında olduğunu tespit etmişlerdir. Türbiditenin 10.5-28.5 m arasında değişim gösterdiğini, en yüksek klorofil-a değerinin 0.022 mg/l değeri ile Mayıs ayında yüzey suyunda gözlendiğini, en yüksek sedimentte karbon (%) değerinin 4.37, en düşük değerin ise 2.34 olduğunu belirtmişlerdir. Orçun (2004), Sığacık (Seferihisar-İzmir) bölgesindeki ağ kafeslerde yapılan yetiştiricilik faaliyetlerinin sucul ortama etkilerini belirlemek amacı ile Kasım 2002-Ekim 2003 tarihleri arasında yaptığı araştırmada aylık periyotlar ile kafeslerden ve kontrol istasyonundan örneklemeler yapmıştır. Kafes ve referans istasyonlarındaki ortalama değerleri sırası ile su sıcaklığı 18.3-18.4ºC, ph 8.11-8.12, tuzluluk 39.40-39.67 ve çözünmüş oksijen 7.86 mg/l-8.18 mg/l olarak belirlemiştir. Kafes ve referans istasyonlarındaki ortalama değerleri sırası ile nitrit

24 azotu 1.20 µg.at/l-1.08 µg.at/l, fosfat fosforu 1.08 µg.at/l-0.92 µg.at/l, amonyum azotu 3.47 µg.at/l-3.07 µg.at/l, silis 4.61 µg.at/l-5.20 µg.at/l olarak tespit etmiştir. Sedimentte organik karbon (%) ortalama değerleri kafes istasyonunda 2.14, referans istasyonunda ise 1.52 olarak bulmuştur. Kocataş vd., (2002) Çandarlı da (Aliağa, İzmir) ağ kafeslerin konuşlandığı yörede yaptıkları çalışmada su kolonunda fizikokimyasal analizler yapmışlar ve fitoplankton, zooplankton, bentik canlılar ile balıkların mevcut durumunu araştırmışlardır. Su kolonunda, sıcaklığı belirlenen üç istasyonun yüzey sularında 19ºC, istasyon (ist) 3 de diğer iki istasyona göre 25 ve 50 m derinliklerde daha düşük değerlerde, türbitide değerini ist 1 de 29.25 m, ist 2 de 29.26 m ve ist 3 de 28.87 m, çözünmüş oksijeni ist 1 ile ist 2 nin yüzey sularında 7.2 mg/l, ist 2 de daha yüksek değerde, tuzluluğu 37 ile 39 arasında değişen değerlerde bulmuşlardır. ph ı her üç istasyonun yüzey sularında 8.09 ile 8.16 arasında, nitrit azotunu her üç istasyonda da 0.00-0.90 µg.at/l değerleri arasında, nitrat azotu değişimini ist 1 de derinliğe göre hemen hemen homojen, ist 3 ve 3 de heterojen bir değişim gösterdiğini, amonyum azotunun ağ kafeslerin bulunduğu ist 1 in 25 ve 50 m derinliklerinde 0 düzeyinde olduğunu, bölgede herhangi bir evsel atığın bulunmamasına ve ortama deterjan girdisinin olamayışına bağlı olarak fostat fosforu düzeyinin düşük olduğu belirlemişlerdir. Silisin her üç istasyonun 25 m ve 50 m derinliklerinde yüzey sularına nazaran daha yüksek derişimler gösterdiğini, klorofil-a nın her üç istasyonun yüzey ve 25 m derinliklerinde 0 değerinde olduğunu, bikarbonat değerlerinin 79.3 ile 122.0 mg/l arasında, karbonat değerlerinin ise 0 ile 12.0 mg/l arasında değiştiğini tespit etmişlerdir. Sediment analizlerinde karbon miktarını ist 1 de %2.1, ist 2 de %2.49 ve ist 3 de 1.95 olarak, yanabilen madde miktarını ise ist 1 de %5.02, ist 2 de %7.02 ve ist 3 de %4.99 olarak belirlemişlerdir.

25 Özfuçucu vd., (2000) Bodrum Yarımadası nın kuzeyinde yer alan Ilıca Bük teki balık çiftliklerinin deniz tabanında meydana getirdikleri etkileri belirlemek amacı ile altı istasyondan sediment örneklemeleri yapmışlardır. Sedimentte organik karbon miktarını %0.3 ile %3.2 arasında değişen değerlerde ve en yüksek değeri %3.2 ile kafes altından alınan örnekte belirlemişlerdir. 52 m derinlikteki kontrol istasyonundan alınan örnekte ise organik karbon değerini %0.2 olarak ölçmüşlerdir. Ilıca Bük deki toplam fosfor değerinin 106.7 ile 307.2 mg/kg, toplam azot değerinin ise 61.0 ile 216.9 mg/kg arasında olduğunu tespit etmişlerdir. Yaptıkları analizler sonucunda Ilıca Bük ün balık yetiştiricilik faaliyetlerinden etkilendiğini ve kontrol istasyonu hariç diğer istasyonlarda kirlilik indikatörü Capitella capitata türünün bulunmasının bu durumu desteklediğini belirtmişlerdir. Sunlu vd., (1998) Urla İskelesi ağ kafeslerde yapılan balık yetiştiriciliğin su kalitesine olan etkilerini araştırdıkları Ekim 1996 Eylül 1997 tarihleri arasında yaptıkları çalışmada, yıllık ortalama sıcaklık değerlerini kafes istasyonunda 19.69±1.19 referans istasyonunda 19.77±1.18, çözünmüş oksijeni kafes istasyonunda 7.27±0.38 referans istasyonunda 7.73±0.49, ph ı kafes istasyonunda 7.92±0.05 referans istasyonunda 7.91±0.05, tuzluluğu kafes istasyonunda 35.14±0.42 referans istasyonunda 34.90±0.50, toplam azotu kafes istasyonunda 0.41±0.08 µg.at/l referans istasyonunda 0.292±0.09 µg.at/l, fosfatı kafes istasyonunda 1.15±0.77 µg.at/l referans istasyonunda 0.91±0.56 µg.at/l, silisi kafes ve referans istasyonunda sırasıyla 0.29±0.08 ve 0.33±0.09 µg.at/l, secchidisk derinliğini kafes istasyonunda 9.21±0.33 m, referans istasyonunda 11.27±0.55 m, askıda katı madde miktarını kafeslerde 20.05±2.28 mg/l referansta 17.78±1.99 mg/l ve ışık şiddetini kafeslerde 441.2±51.60 µa, referansta 507.8±55.12 µa olarak belirlemişlerdir.

26 3. MATERYAL VE METOD 3.1 Çalışma Bölgesi Çalışma, Karaburun Yarımadası civarında iki farklı bölgedeki durumu gözlemek amacı ile biri Gülbahçe Körfezi nde ve diğeri Gerence Körfezi nde faaliyet gösteren iki balık çiftliğinde yürütülmüştür (Şekil 3.1). Şekil 3.1 Örneklemelerin gerçekleştirildiği balık çiftliklerinin konumları, 1- Gülbahçe Körfezi, 2- Gerence Körfezi (Google Earth den).

27 Her iki tesiste de çipura ve levrek yetiştiriciliği yapılmakta ve Kafesler karadan yaklaşık 100 m uzaklıkta bulunmaktadır. Gülbahçe Körfezi nde bulunan işletmede koyun içinde 37 adet 12 m çaplı yüksek yoğunluklu polietilen dairesel kafes mevcuttur. Bu nedenle kafesler dalga hareketlerinden ve rüzgardan fazla etkilenmemektedir. İşletme kapasitesi yaklaşık 1000 ton/yıl dır. Örneklemelerin yapıldığı kafes istasyonunda derinlik 20 m, referans istasyonda ise derinlik 23 metredir. Kafes istasyonunun altındaki sediment yapısı siyah renkli çamurlu-kum, açıktaki referans istasyonunun sediment yapısı da açık renkli çamurlu-kumdur. Ekstrude yem kullanılan işletmede el ile yapılan yemleme mevsime göre değişiklik göstermekle birlikte büyük balıklar için yaklaşık 2-2.5 ton/gün arasında, yavru balıklar için de günlük 300 kg civarında yapılmaktadır. Kafeslerin alt kısmı yer yer Posidonia sp., P. oceanica ve Zostera marina kalıntıları ile kaplıdır (Koçak vd., 2004). Aynı tesiste Yücel Gier vd., (2004) yaptıkları akıntı ölçümlerinde kış döneminde akıntı yönlerinin genellikle Engeceli Limanı na doğru doğudan batıya, yaz döneminde ise hem doğu hem de batıya doğru olduğunu ve ortalama akıntı hızının kış sezonunda 5.01 cm/s, yaz sezonunda ise 5.49 cm/s olduğunu tespit etmişlerdir. Şekil 3.2 de Gülbahçe Körfezinde örneklemelerin yapıldığı bölge görülmektedir.

28 Şekil 3.2 Gülbahçe Körfezi nde örneklemelerin yapıldığı bölge (orijinal). Gerence Körfezi nde yer alan işletmede 50 adet 5 x 5 tahta ve 21 adet 12 m çaplı yüksek yoğunluklu polietilen dairesel kafes mevcuttur. İşletme kapasitesi yaklaşık 300 ton/yıl dır. Örneklemelerin yapıldığı kafes istasyonunda derinlik 17 m, referans istasyonunda ise 45 m.dir. Kafes istasyonunun altındaki sediment koyu kahverengi çamurlu-kum yapısında olup yer yer Posidonia çayırları ile kaplıdır. Açıktaki referans istasyonunun sediment yapısı da açık renkli hafif çamurlukumdur. Ekstrude yem kullanılan işletmede yemleme el ile yapılmakta olup mevsime göre yem kullanım oranı değişmektedir. Yaz mevsiminde yaklaşık 4.5 ton/gün, kış mevsiminde de yaklaşık 1.5-2 ton/gün arasında yapılmaktadır. Bazen yaş yemle besleme de yapılmaktadır. Şekil 3.3 de Gerence Körfezi nde örneklemelerin yapıldığı bölge görülmektedir.

29 Şekil 3.3 Gerence Körfezi nde örneklemelerin yapıldığı bölge (orijinal). 3.2 Örnekleme Çalışma bölgelerinde örneklemeler Aralık 2004 Aralık 2005 tarihleri arasında aylık periyotlarda yapılmıştır. Her tesis için bir kafes ve kafeslerden yaklaşık 200 m açıkta diğer kafes aktivitelerinin etkisinden uzak olduğu düşünüldüğü için bir referans istasyonu belirlenmiştir. Belirlenen istasyonlardan su örnekleri Nansen şişesi yardımı ile yüzeyden ve dipten, sediment örnekleri ise Van-Veen grap yardımı ile alınmıştır. Alınan su örneklerinin sıcaklık ve oksijen tayinleri arazide yapılmış olup tuzluluk, ph, organik karbon (%), yanabilen madde miktarı (%), nitrit azotu, nitrat azotu, amonyum azotu, fosfat fosforu ile silis analizleri Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Kimya Laboratuarında yapılmıştır.

30 Arazide ölçülen deniz suyu sıcaklık tayini 0.1ºC hassasiyete sahip hazneli termometre ile çözünmüş oksijen tayini de Winkler yöntemi ile yapılmıştır. Tuzluluk tayini Mohr-Knudsen yöntemine göre, ph ölçümleri ise Orion 420 A ph metre ile yapılmıştır. Besleyici elementlerin tayinleri Spectronic 21 marka spektrofotometre kullanılarak gerçekleştirilmiştir (Strickland and Parsons, 1972; Parsons et al., 1984). Sedimentte organik karbon tayini Modifiye Walkley-Black Titrasyon Yöntemi ile yapılmıştır (Gaudette et al., 1974). Yanabilen madde miktarı için her bir kurutulmuş sediment örneğinden yaklaşık 2 g porselen kurozelere konulmuş ve dört basamak hassasiyete sahip olan Sartorius marka hassas terazi kullanılarak ağırlıkları tespit edilmiştir. Ardından yaklaşık 600ºC de 2 saat yakma fırınında bekletilmiş, desikatör içinde oda sıcaklığına gelmeleri beklendikten sonra tekrar ağırlıkları ölçülmüştür. Elde edilen değerler aşağıdaki formüle göre hesaplanmıştır (Egemen, 2000). ( I M M ) % Yanabilen madde = M x100 M = Sediment örneği tartımı (g) M ı = Fırından çıktıktan sonra sediment örneği tartımı (g).

31 3.3 İstatistiksel Analizler Veri, sayısal olarak belirtilen kesikli bir değişkense, ölçümle belirtildiği halde her gruptaki denek sayısı 30 dan az ise ya da denek sayısı yeterli olduğu halde veri parametrik test varsayımlarını yerine getirmiyorsa iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi (Student T Testi) yerine kullanılabilecek en güçlü test Mann Whitney U Testi dir (Sümbüloğlu ve Sümbüloğlu, 1995, George and Mallery, 2003). Ayrıca su kalitesi verileri değerlendirilirken, ani deşarjlar vb. sebeplerden dolayı veri setlerinin alındığı kitlenin normal dağılıma uygun olmaması nedeniyle, non-parametrik testler uygulanmakta; Mann Whitney U Testi de gruplar arası karşılaştırmada sık kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır (Boyacıoğlu ve Boyacıoğlu, 2004). Karaburun Yarımadası nın farklı bölgelerindeki iki balık çiftliğinde Aralık 2004 Aralık 2005 tarihleri arasında aylık periyotlarda yapılan örnekleme çalışmalarından elde edilen verilerin tanımlayıcı istatiksel değerlendirmelerinde ve Mann Whitney U Testinin uygulanmasında SPSS 11.0 programından yararlanılmıştır.

32 4. BULGULAR Karaburun Yarımadası nın farklı bölgelerindeki iki balık çiftliğinde Aralık 2004 Aralık 2005 tarihleri arasında aylık periyotlarda yapılan örnekleme çalışmalarından elde edilen bulgular bu kısımda verilmiştir. 4.1 Fiziko-Kimyasal Parametreler 4.1.1 Deniz Suyu Sıcaklığı Gülbahçe Körfezi nde yer alan işletmede gerçekleştirilen sıcaklık ölçümlerinde tespit edilen en düşük sıcaklık 13.5ºC ile Mart ayında kafes yüzey suyunda belirlenmiştir. En yüksek sıcaklık ise 31ºC ile Temmuz ayında kafes yüzey ve dip sularında belirlenmiştir (Çizelge 4.1). Kafes istasyonunda yüzey sularının yıllık sıcaklık ortalaması 19.5ºC, dip sularının yıllık sıcaklık ortalaması 19.8ºC, referans istasyonunda yüzey ve dip sularının yıllık sıcaklık ortalaması ise 19.6ºC olarak tespit edilmiştir. Şekil 4.1 ve 4.2 de kafes ve referans istasyonlarındaki sıcaklık değişimleri aylara göre verilmiştir. Çizelge 4.1 Gülbahçe Körfezi ndeki istasyonlarda ölçülen deniz suyu sıcaklıkların en düşük, en yüksek ve ortalama değerleri (ºC). İstasyonlar N En düşük En yüksek Ortalama ± SH Kafes Yüzey 12 13.5 31.0 19.5 ± 1.60 Kafes Dip 12 15.0 31.0 19.8 ± 1.55 Referans Yüzey 12 14.0 30.0 19.6 ± 1.49 Referans Dip 12 14.0 30.0 19.6 ± 1.50 N: Örnekleme sayısı

33 Yüzey Sıcaklık (ºC) 31,5 29,5 27,5 25,5 23,5 21,5 19,5 17,5 15,5 13,5 Ara Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu EylEkiKas Kafes Referans Şekil 4.1 Gülbahçe Körfezi ndeki kafes ile referans istasyonlarında aylara göre yüzey suyu sıcaklık değişimleri. Dip Sıcaklık (ºC) 31,5 29,5 27,5 25,5 23,5 21,5 19,5 17,5 15,5 13,5 Ara Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu EylEkiKas Kafes Referans Şekil 4.2 Gülbahçe Körfezi ndeki kafes ile referans istasyonlarında aylara göre dip suyu sıcaklık değişimleri. Gerence Körfezi nde yer alan işletmede yapılan deniz suyu sıcaklık ölçümlerinde tespit edilen en düşük sıcaklık 13.5ºC ile Mart ayında referans dip suyunda kaydedilmiştir. En yüksek sıcaklık ise 26.5ºC ile Ağustos ayında kafes

34 yüzey suyunda belirlenmiştir (Çizelge 4.2). Kafes istasyonunda yüzey sularının yıllık sıcaklık ortalaması 19.7ºC olup dip sularının yıllık sıcaklık ortalaması 19.4ºC dir. Referans istasyonunda yüzey sularının yıllık sıcaklık ortalaması 19.4ºC, dip sularının yıllık sıcaklık ortalaması da 19.0ºC olarak tespit edilmiştir. Şekil 4.3 ve 4.4 de kafes ve referans istasyonlarındaki sıcaklık değişimleri aylara göre verilmiştir. Çizelge 4.2 Gerence Körfezi ndeki istasyonlarda ölçülen deniz suyu sıcaklıkların en düşük, en yüksek ve ortalama değerleri (ºC). İstasyonlar N En düşük En yüksek Ortalama ± SH Kafes Yüzey 12 14.0 30.0 19.7 ± 1.45 Kafes Dip 12 14.0 29.0 19.4 ± 1.28 Referans Yüzey 12 14.0 30.0 19.4 ± 1.38 Referans Dip 12 13.5 29.0 19.0 ± 1.22 N: Örnekleme sayısı Yüzey Sıcaklık (ºC) 31,5 29,5 27,5 25,5 23,5 21,5 19,5 17,5 15,5 13,5 Ara Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu EylEkiKas Kafes Referans Şekil 4.3 Gerence Körfezi ndeki kafes ile referans istasyonlarında aylara göre yüzey suyu sıcaklık değişimleri.

35 Dip Sıcaklık (ºC) 31,5 29,5 27,5 25,5 23,5 21,5 19,5 17,5 15,5 13,5 Ara Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu EylEkiKas Kafes Referans Şekil 4.4 Gerence Körfezi ndeki kafes ile referans istasyonlarında aylara göre dip suyu sıcaklık değişimleri. 4.1.2 ph Gülbahçe Körfezi ndeki işletmede yapılan ph ölçümlerinde, en düşük değer 7.92 ile Mayıs ayında kafes istasyonu dip suyunda, en yüksek değer de 8.29 ile Ocak ayında referans istasyonu yüzey suyunda tespit edilmiştir (Çizelge 4.3). Kafes istasyonu sularında belirlenen ortalama ph değerleri yüzeyde 8.11, dipte 8.12; referans istasyonu sularında belirlenen ortalama ph değerleri de yüzeyde ve dipte 8.15 tir. İstasyonlarda aylara göre ph dağılımları Şekil 4.5 ve 4.6 da verilmiştir. Çizelge 4.3 Gülbahçe Körfezi ndeki istasyonlarda belirlenen en düşük, en yüksek ve ortalama ph değerleri. İstasyonlar N En düşük En yüksek Ortalama ± SH Kafes Yüzey 12 7.95 8.24 8.11 ± 0.03 Kafes Dip 12 7.92 8.28 8.12 ± 0.03 Referans Yüzey 12 8.05 8.29 8.15 ± 0.02 Referans Dip 12 8.07 8.28 8.15 ± 0.02

36 ph 8,30 8,25 8,20 8,15 8,10 8,05 8,00 7,95 7,90 Yüzey Ara Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Kafes Yüzey Şekil 4.5 Gülbahçe Körfezi ndeki kafes ile referans istasyonlarında aylara göre yüzey suyu ph değişimleri. ph 8,30 8,25 8,20 8,15 8,10 8,05 8,00 7,95 7,90 Dip Ara Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Kafes Yüzey Şekil 4.6 Gülbahçe Körfezi ndeki kafes ile referans istasyonlarında aylara göre dip suyu ph değişimleri. Gerence Körfezi ndeki işletmede yapılan ph ölçümlerinde, en düşük değer 7.95 ile Temmuz ayında kafes istasyonu yüzey suyunda, en yüksek değer de 8.27