2009 YILI ARACI KURUMLAR AÇISINDAN ZOR GEÇECEK. ABD'de konut sektöründe başlayan ve tüm dünyaya yayılan küresel finansal krizin, 2009 yılında ağırlıklı olarak ülke ve şirket büyüme hızlarını ve şirket karlılıklarını etkilemesi beklenmektedir. Dünyanın önde gelen ülkelerinde hükümetler, hazine ve merkez bankaları faiz indirimleri, likiditeyi rahatlatıcı tedbirler ve kurtarma planlarının yanında özellikle yatırımcı ve tüketici güvenini arttırmaya ve ekonomik daralmayı azaltıcı önlemler açıklamak durumunda kalacaklardır. 2009 yılında toplam finansal sistemde ve özellikle yatırım bankacılığında daralmanın süreceği bir yıl olacaktır. Küresel krizin etkileri sermaye piyasalarını etkilemeye devam edecek ve yeni düzenlemeler gündeme gelecektir. 1. Sermaye piyasalarına yönelik 2009 yılı beklentilerimiz; 2009 yılında genel olarak öncü bir gösterge olan borsanın endeks bazında daha olumlu bir performans göstermesini bekliyoruz. Olumsuz gelişmelerin büyük bir çoğunluğu 2008 yılında fiyatlanmış olup, 2009 yılında şirket bazında büyüme ve karlılık gelişmeleri önemli olacaktır. 1.1. İMKB hisse senedi işlem hacmi 2008 yılının on aylık döneminde günlük ortalama 1365 milyon YTL olarak gerçekleşmiş ve 2007 yılına göre yüzde %10 azalmıştır. Tahvil piyasası işlem hacmi de aynı dönemde %10 daralmış, sadece repo hacmi %30 artmıştır. 2009 yılında da %10-15 civarında işlem hacminin düşmesini bekliyoruz. 1.2. İMKB de yabancı yatırımcı işlemlerinin 2009 yılında küresel krize bağlı olarak %15 azalmasını bekliyoruz. İMKB verilerine göre, yılın ilk 10 aylık döneminde yabancılar 64,805 milyon dolarlık hisse senedi alımı yaptılar. Aynı dönemde 67,625 dolarlık hisse senedi satış işlemi gerçekleştiren yabancılar yılın ilk 10 aylık diliminde 2,819 milyon dolarlık net satış gerçekleştirdiler. Yabancı yatırımcıların 2007 yılının aynı döneminde 62,392 milyon dolar alım, 57,506 milyon satış dolar gerçekleşmiş ve böylece net 4,885 milyon dolarlık net alım gerçekleştirmişlerdi. 2008 Ekim itibariyle İMKB işlem hacminin yaklaşık % 29 unu gerçekleştiren yabancı yatırımcılar halka açık hisselerin %67 sine sahiptir. 1.3. Vadeli İşlemler (VOB) işlem hacmi 2008 yılının on aylık döneminde günlük ortalama 851 milyon YTL olarak gerçekleşmiş ve bir önceki yıla göre ikiye katlamıştır. İşlem hacmindeki yabancı payı ise %25 e ulaşmıştır. 2009 yılında VOB işlem hacminin 1.000 milyon YTL olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. VOB borsa payları düşürülürse işlem hacmi daha fazla artabilir. Ancak VOB un büyümesini sürdürebilmesi için yıl sonunda bitecek vergi istisnasının bir an önce yeniden getirilmesi çok önemlidir. Tarım ürünleri ve faize dayalı vadeli ürünlerde yeni düzenlemeler yapılması durumunda VOB işlem hacminde ciddi artışlar sağlanabilir. Opsiyonlar gibi yeni türev ürünlerin de önümüzdeki dönemde hazırlıklarına başlanması beklenmektedir. 1.4. 2009 da olumlu bir gelişme, hisse senedine dayalı vadeli sözleşmelerin devreye girmesi olacaktır. Hisse senedine dayalı vadeli sözleşmelerin piyasanın gelişimine önemli katkı sağlayacağını ve yatırımcıların bu sözleşmelere ilgi göstereceğini, %25 civarında vadeli işlem hacmine katkı yapmasını bekliyoruz. Hem VOB da hem de İMKB de testleri süren hisse senetlerine dayalı sözleşmelerde bir an önce işlemler başlatılmalıdır. 1.5. Halka arzlar için 2008 yılı kötü bir yıldı. İMKB birincil piyasada sadece toplam tutarı 1.895 milyon dolar olan 3 halka arz gerçekleşti. Bir önceki yılda 3.389 milyon dolar ile 11 şirketin halka arzı yapılmıştı. 2009 yılının çok farklı bir yıl olacağını düşünmüyoruz. Milli Piyango, enerji ihaleleri, köprü ve otoyol özelleştirmelerinde fazla bir sorun olacağını beklemiyoruz. 1.6. İMKB bünyesinde Gelişen İşletmeler Piyasası adı altında yeni bir piyasa başlayacak. Bu piyasanın başarılı olabilmesi için gerekli olan esnek kotasyon şartları, piyasa yapıcılık sistemi ve yapılabilirse
özel teşvikler üzerinde bir seri düzenleme çalışmaları yürütülmektedir. Sermaye Piyasası Kurulu tarafından halka açık sayılan ancak İMKB de işlem görmeyen 249 şirkete borsada işlem görme olanağı getirilmiştir. Ancak, 2009 yılında aracı kurumlara katma değer yaratacak bir performans beklemiyoruz. 1.7. MKK verilerine göre yaklaşık bir milyon olan yerli hisse senedi yatırımcı sayısında bir artış beklemiyoruz. Vadeli işlemlerde 40 bin civarındaki yatırımcı sayısında hisse senedine dayalı sözleşmelerle birlikte %30 artış bekliyoruz. Yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarının yatırımcı sayılarında önemli bir gelişme beklemiyoruz. Bireysel emekliliğin ise gelişmesini sürdürmesini bekliyoruz. 2. Aracı Kurumlarda 2009 Beklentilerimiz Dünya genelinde tüm yatırım bankacılığını ve finansal kuruluşları etkileyen küresel kriz, ülkemizdeki aracı kurumları da etkilemeye devam etmektedir. Krizin ve ülkemizdeki rekabet şartlarının aracı kurumlar üzerindeki etkileri yayınlanan son altı aylık finansal performanslarından açıkca görülmektedir. 2.1. Ortalama komisyon oranları düşmeye devam edecek. Aracılık faaliyetlerinde komisyon oranlarındaki düşüşün azalarak sürmesi beklenmektedir. Bu ise özellikle sadece hisse işlemi yapan aracı kurumların karlılığını ve gelişmesini sınırlandırmaya devam edecek, şirket el değiştirmeleri gündemdeki yerini koruyacaktır.(komisyon oranları 2005 de binde 1.2, 2006 da binde 0.98, 2007 de binde 0.85, 2008 de binde 0.7) 2.2. Aracı kurumların geliri ve karı daha da azalacak.tspakb nin yayınladığı aracı kurumların 6 aylık dönemi içeren mali sonuçlarına göre, aracı kurumların likit bir bilanço yapısına ve güçlü özsermayeye sahip olmalarına rağmen sektörün toplam gelirleri düşmüş ve net dönem kârı bir önceki yılın aynı dönemine göre %50 azalmıştır. Yine altı aylık dönem sonunda 98 aracı kurumdan 57 si zarar etmiştir. Zarar eden kurum sayısı kar eden kurum sayısından fazla olmuştur. Aracı kurumların komisyon gelirleri ise altı aylık dönemde % 4 artarken giderleri % 16 artmıştır. 2009 yılında gerek hisse senedi işlem hacmindeki düşüş beklentisi gerekse komisyon oranlarının bir miktar daha geriye çekilmesi ile aracı kurum gelirlerinin %20 civarında azalmasını bekliyoruz. 2.3. 2009 yılında aracı kurumların daralmaları sürecek. Sektörde toplam 104 aracı kurumdan 92 si faaliyete devam ederken 12 kurumun aracılık faaliyetleri kendi istekleri ile geçici olarak durmuştur. Önümüzdeki dönemde gelirleri biraz daha azalacak olan aracı kurumlar, krizin etkilerini en aza indirebilmek için maliyet azaltıcı tedbirler almaya devam edeceklerdir. 2008 başında 280 olan şube ve irtibat bürosu sayısı Eylül sonunda 247 ye indi. Buna paralel olarak sektörde çalışan sayısı da 5.900 den 5.526 ya geriledi. Şube ve irtibat büroları ile personel sayısında başlayan azalışın 2009 yılında da devam etmesini bekliyoruz. Küçük ölçekli aracı kurumlarda kendi istekleri ile faaliyetlerini geçici olarak durdurma kararları gündeme gelebilir. 3. ÖNERİLERİMİZ Krizin boyutlarının yoğun olarak yaşandığı bu dönemde uluslararası alanda finans sistemi üzerinde yapılan yeniden yapılandırma çalışmalarının ülkemiz sermaye piyasaları içinde planlanması ve uygulanması yararlı olacaktır. Krizin etkilerinin 2009 yılında da devam edeceği düşünüldüğünde, sermaye piyasalarının en önemli kurumlarından biri olan aracı kurumların maliyetlerini düşürücü önlemlerin bir an önce alınması ve bu amaçla girişimlerde bulunulması gerekmektedir.
3.1. Acil yapılması önerilenler Aracı kurumlara yönelik kısa dönemde yapılabilecek en önemli katkı dünya normlarının çok üzerinde olan aracılık maliyetlerini azaltıcı düzenlemelerin acilen yapılması olacaktır. Bunlar arasında ; Yetki belgeleri üzerinden alınan harçlar kaldırılmalıdır. 2009 için 162 bin YTL olan bu rakam aracı kurumların yarısından fazlasının yıllık karından fazladır. Yatırımcıları Koruma Fonuna ödenen aidatların minimuma düşürülmesi.( İsme saklama ve yatırımcı blokajı gibi güvenlik sistemlerinin olması nedeniyle riskler sınırlı hale gelmiştir) Kredi sözleşmeleri damga pulunun kaldırılması (Bankalarda yok.) VOB Borsa payının İMKB borsa payı seviyesine düşürülmesi. (VOB işlem hacmini de olumlu etkileyecektir.) Yatırım ortaklıklarının ve yatırım fonlarının BSMV den muaf olmasına yönelik karışıklığın yeniden düzenleme yapılarak giderilmesi. Riskli bir yatırım aracı olan Hisse Senedi İşlemlerinde % 5 olan BSMV oranının, tahvil işlemlerindeki gibi % 1 oranına çekilmesi sağlanmalıdır. Bir sonraki aşamada İstanbul un finans merkezi olabilmesi için gerekli olan aracılık faaliyetlerinde BSMV nin kaldırılması. Vadeli İşlemler Aracılık Şirketlerin kuruluşlarına izin verilmemeli veya faaliyetleri finansal ürünleri kapsamayacak şekilde sınırlandırılmalıdır. Sektörde gerek hizmet kalitesi gerekse hizmet fiyatı konusunda hiçbir sorun yokken, dünyada finansal piyasaların daraldığı ve aracı kurumların karlılık yaratmaya zorlandığı dönemde yeni kurumlara izin verilmesinin gerekçelerini anlamak zordur. Yatırımcılar ve reel sektör için bir risk sigortası olan Vadeli İşlemler Piyasasında 2008 sonunda sona erecek olan vergi avantajı uygulaması kalıcı hale getirilmelidir. 3.2. Orta dönemli önerilerimiz: Aracı kurumların gelişmesinin önü açılmalıdır. Bu kapsamda, aracı kurumların halka açılmasının kolaylaştırılması, sermaye piyasası borçlanma araçlarından yararlanmasının sağlanması (özel sektör tahvili çıkarılması), sigorta vb. finansal araçlarla ve özellikle bireysel emeklilik ve mortgage ürünleriyle ilgili pazarlama faaliyetlerinde bulunmasının önü açılmalı, Avrupa Birliği mali piyasalar direktifi ile uyumlu olarak aracı kurumların benzer faaliyetlerde bulunabilmesi sağlanmalıdır. Sektördeki anlamsız komisyon ve haksız rekabeti azaltacak düzenleme yapılmalıdır. Sermaye piyasalarının güven ve imaj gelişimi; Genel olarak, ülke düzeyinde, devlet adamları, bürokratlar, akademisyenler ve yatırımcılar seviyesinde, sermaye piyasalarının güven ve imaj sorunu bulunmaktadır. Borsayı bir yatırım aracı olarak değil, oyun alanı olarak gören ve gösteren açıklamalar, piyasalar iyiye giderken olumlu, düşerken, olumsuz verilen demeçler, bu imaj sorununu daha da derinleştirmektedir. Sermaye piyasalarının ekonomiye katkılarını ve bir yatırım yeri olarak öneminin vurgulanacağı, uzun dönemli bir tanıtım, imaj ve eğitim kampanyası organize edilmelidir. Bu kapsamda, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar
Birliği tarafından hazırlanan programa destek verilmeli ve tüm sektör katılımcıları tarafından yeni programlar hazırlanmalıdır. Sermaye Piyasaları Yol Haritası : Dünyanın en büyük borsaları arasında yer almak hedefi doğrultusunda sermaye piyasalarının gelişimi, Avrupa Birliği uyum çalışmaları ve Sermaye Piyasası Kanunu değişikliklerini de içeren uzun vadeli bir planın ve yol haritasının tüm sektörün katılımıyla hazırlanmasında büyük yarar görülmektedir. Avrupa Birliği direktiflerine uyum çerçevesinde özellikle yabancı aracı kurumlara izin verilmesi, bankalara yeniden sermaye piyasasında işlem yetkisi verilmesi ve yatırım fonları düzenlemesi gibi konuların giriş öncesine bırakılması, gelişen sermaye piyasalarında kurumlarımızın rekabet gücünü arttırması açısından önem taşımaktadır. Ek olarak, Türkiye nin en iyi çalışan kurumları arasında yer alan İMKB ve Sermaye Piyasası Kurulu nun mali ve idari özerliğinin sağlanması, İMKB kaynaklarından bütçeye para aktarımının sona erdirilmesi ile İMKB nin sermaye piyasalarını daha da ileri götürecek sağlıklı bir yapıda özelleştirilmesi planlanmalıdır. Mali piyasalar üst kurulu oluşturulmasının ise bir çok açıdan sermaye piyasalarına yarardan çok zarar vereceği açıktır. Yatırımcıya güven sağlayacak yasal düzenlemeler için girişim yapılmaya devam edilmelidir. Sermaye piyasası davalarının hızla sonuçlandırılmasını sağlayıcı hukuki ve idari önlemler alınmalı, Türkiye de hukuk düzeninin işlediği inancı iç ve dış yatırımcılar nezdinde oluşturulmalıdır. Halka açık imtiyaz hakkı olan şirketlerin pay sahiplerinin mevcut ve muhtemel mağduriyetini giderici düzenlemeler yapılmalıdır. İmtiyaz hakkına istinaden faaliyet gösteren halka açık anonim ortaklıkların kamu yararı gözetilmek suretiyle imtiyaz haklarının ortadan kaldırılması durumunda da halka açık hisse paylarını ellerinde bulunduran yatırımcılara çağrıda bulunulmak suretiyle, imtiyaz konusu faaliyetleri yürüten ve şirket aktifinde yer alan tesis ve taşınır taşınmaz malları devralan kamu kurum ve kuruluşlara bu payları devretme hakkı tanınabilmesine veya yeniden özelleştirildiğinde payını koruyabilmesine olanak sağlayacak bir yasal düzenlemenin yapılması sağlanmalıdır. Türkiye sermaye piyasalarının yaklaşık %60 ını oluşturan halka açık bankalar ile iştirakleri konusunda bankalar kanunu yoluyla oluşan belirsizliğin ve kamuyu aydınlatma açığının giderilmesi sağlanmalıdır. Mevduat Sigorta Fonu'nun hakim hissedardan alacağı nedeniyle halka açık şirketin halka açık bölümüne el konulmasının engellemesine yönelik bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Yatırımcı güveninin sağlanmasında temel sorunlardan biri olan bankalarda kamuya aydınlatma açığının giderilmesi ve banka iştiraklerine el konulması olayı düzeltilmelidir. Türkiye deki halka açık şirketlerin Kurumsal Yönetim İlkelerini uygulamaya başlaması, güven ortamının oluşması için çok önemlidir. Halka açık şirketlerde ortakların ve çalışanların hisse senedi alım-satımlarına yeniden düzenleme getirilmesi, halka açık şirketlerin uluslararası muhasebe ve raporlama standartlarını uygulamaları için etkin denetim ve gözetimin hukuki alt yapısının oluşturulması, SPK ve Maliye muhasebe farklılıklarının giderilmesi, genel kurullara yatırımcı katılımının kolaylaştırılması ve azınlık haklarının korunmasına yönelik yasal düzenlemelerin yapılması gereklidir. Vergi düzenlemeleri :Uzun dönemli yatırım yeri olan sermaye piyasaları için kalıcı bir vergi düzeni oluşturulmalıdır.
Aracı Kurumların Vergi Tahsilat Dairesi Olması Uygulamasına Son Verilmelidir. Üçer aylıktan yıllık beyannameye geçilmesi, yatırım araçları ve yıllar arasında kar zarar mahsubuna izin verilmelidir. Uzun dönemli fon birikimi sağlayacak en önemli proje olan Bireysel Emeklilik Sisteminde bireysel ve kurumsal katılımın arttırılması için asgari ücret kadar olan matrahın yükseltilmesine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Borsada uzun vadeli yatırımları ve halka açılmayı özendirmek amacıyla halka açık şirketlerde kar dağıtımından stopaj uygulaması kaldırılmalı ve temettü gelirlerinin tamamına vergi muafiyeti sağlanmalıdır. Sermaye piyasası kanununa göre suç sayılan sermaye piyasası suçlarının, ayrıca kara para aklama kapsamında suç sayılmaktan çıkarılması gerekmektedir. Buna ek olarak yatırımcı güvenini olumsuz etkileyen işlem yasaklı uygulaması bir beyaz sayfa açılarak ve normlar geliştirilerek yeniden düzenlenmelidir. Konut finansmanı için çıkarılacak mortgage ürünleri ile Eurobond larının İMKB de işlem görmesi sağlanmalıdır. Açığa satış ve organize ödünç piyasasının gelişmesi için çalışmalara devam edilmelidir. Yaygın çalışma teşvik edilmeli, bireysel yatırım danışmanlığı ve portföy yöneticiliğinin geliştirilmelidir. Bütünüyle elektronik seansa geçilmesi sonrası, İMKB de borsa saatlerinin daha da uzatılmalıdır. VOB un likidite artışına paralel olarak seans saatlerinin uzatılması planlanmalıdır. Çalışanların şirketlerine ortak olmaları, prim olarak hisse senedi ve hisse senedi opsiyonu verilmesi düzenlenmelidir. Yatırımcı eğitimi açısından çok önemli olan yatırımcı klüplerinin yasal düzenlemesi yapılmalıdır. 4. Sonuç olarak, Türkiye Sermaye Piyasalarının gelişmesi ve uluslararası piyasalarla rekabet ederek dünyanın en büyük borsaları arasında yer alabilmesi için yukarıda bahsettiğimiz yasal ve yapısal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi çok önemlidir. Sermaye piyasalarının gelişimi her şeyden önce güçlü aracılık sektörünün varlığına bağlı bulunmaktadır. Sermaye piyasalarının hükümetten ve ekonomi yönetiminden en önemli beklentisi Türkiye ekonomisinin gelişip büyümesinde Sermaye Piyasalarının ve aracı kurumların öneminin bilinerek sorunların giderilmesi yönünde çalışmaların hızlandırılmasıdır. 2009 yılının tüm Türkiye ye ve sermaye piyasalarına hayırlı olmasını ve yerli yatırımcı sayısının artması ile yatırımcıların risksiz yatırım araçlarından daha fazla gelir elde edeceği bir dönem olmasını dilerim.