KISIM AMBULANS OPERASYONLARI



Benzer belgeler
1. Güvenli sürüş açısından motorlu araçlarda en önemli faktör nedir? 2. Karda güvenli sürüş için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

ARACIN YOLCULUK ÖNCESİ HAZIRLIĞI

Yrd.Doç.Dr. Ali EKŞİ Ege Üniversitesi

mec mec mobil erişilebilir cihazlar Mobil Erişilebilirlik Cihazları

1. Aşağıdakilerden hangisi motor rölanti devrinin yüksek olmasına bağlı olarak meydana gelir?

Yavaş ve düzgün adımlarla yürümek gerekir. Adımlar en çok omuz genişliği kadar olmalıdır.

İSTİFLEME VE KALDIRMA EKİPMANLARI YENİ ÜRÜNLER RM-ECL1029 I RM-PS1550 I RM-EPT15 I RM-ESE20 I RM-TE10 I RM-T10.

1. Hizmet sözleşmenin karşı tarafa herhangi bir bildirim de bulunmadan sona erdirilmesi ifadesi aşağıdakilerden hangisidir?

ÇIĞ ÖNCESİNDE ÖNCELİKLE ÇIĞ BÖLGELERİNE YENİ YERLEŞİM BİRİMLERİ KURULMAMALI. ÇIĞ VE SEL YATAKLARINDA VAR OLAN YAPILAR DERHAL KALDIRILMALI.

SAĞLIK VE GÜVENLiK İŞARETLERİ

14)Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın temel uygulamaları arasında yer almaz? A) Koruma. B) Bildirme. C) Kurtarma. D) İyileştirme.

SB Performans Yönetimi ve Kalite Geliştirme Daire Başkanlığı

ÖZEL YALOVA HASTANESİ AMELİYATHANE ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI

1-GENEL İLKYARDIM BİLGİLERİ

Viking M. Efficiency, Safety and Comfort in Patient Care

ÖZEL YALOVA HASTANESİ YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI

İLKYARDIM.

İlkyardım nedir? Acil tedavi nedir? TEMEL İLKYARDIM UYGULAMALARI. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın Acil Tıp AD

Çevre ve Atık Yönetiminde Öncü Kuruluş İSTAÇ A.Ş. Belediyelerde Tıbbi Atık Yönetimi. İSTANBUL ÇEVRE YÖNETİM SAN. VE TİC. A.Ş.

ŞOFÖRLERİ İÇİN HAZIRLANMIŞ TAZELEME VE PSİKO DESTEK EĞİTİM PROGRAMI. Hazırlanan bu eğitim programı ile. şoförlerinin,

Karda Otomobil Nasıl Kullanılmalı Kış Ayları için Otomobil Ayarları

* Güvenilir Dişli Grubu. * Islak Disk Fren. Yüksek Verimlilik ve Güçlü Performans. Daha küçük direksiyon. *Yüksek Manevra Kabiliyeti

HAP TEKNİK HİZMETLER VE DESTEK HİZMETLER DİREKTÖRÜ GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI

ACİL DURUM ASANSÖRÜ ( İTFAİYE ASANSÖRÜ ) M. KEREM FETULLAHOĞLU MAKİNE MÜHENDİSİ

SÜRÜŞ GÜVENLİĞİ İÇİN 29 ÖNEMLİ KURAL

Acil Durum, Yangınla Mücadele ve İlkyardım. Mümkün. Orta. TEHLİKEYE MARUZ KALANLAR KİŞİLER VE BÖLÜMLER: İşyerinde çalışan personel, ziyaretçiler

AMBULANS İŞLEYİŞ TALİMATI

DEPOLAMA TALİMATI. Doküman No: İlk Yayın Tarihi: Revizyon Tarihi: Revizyon No: Toplam Sayfa Sayısı: TYG_T

Nisan ANTALYA OKUL SERVİS ŞOFÖRLERİ EĞİTİCİ EĞİTİMİ SEMİNERİ

Çift Dingil İki Yana Damperli Tarım Römorku Bakım Kullanım ve Montaj Talimatı 1. Genel Ölçüler

WL52. Şantiyelerdeki klasik: WL52

112 Acil Sağlık Hizmetlerinde Motosiklet Ambulans ve Kullanımı

Hasan Esen ZKÜ FEN BİL. ENST. MAKİNE EĞT.BL. ÖĞRENCİSİ

ARACIN YOLCULUK ÖNCESİ HAZIRLIĞI

Kar Mücadelesi. Prof.Dr.Mustafa KARAŞAHİN

WL32. Güçlü ufaklık: WL32

ÇELİK-EL TARIM MAK. LTD.ŞTİ.

434F2. Caterpillar 434F2 Kazıcı Yükleyici. Motor CAT C 4.4 Beygir Gücü kw / 101 hp Çalışma Ağırlığı

NEW HOLLAND İLAÇLAMA MAKİNALARI

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Tır Tipi Geriye Devrilmeli Tarım Römorku Bakım Kullanım ve Montaj Talimatı

28 EYLÜL 2013 SRC 5 TEMEL EĞİTİM SORULARI

Yrd.Doç.Dr. Ali EKŞİ Ege Üniversitesi

SÜRÜCÜ MAHALLİ

8 MART EHLİYET SINAVI Trafik ve Çevre Soruları

TARIM İLAÇLARI DEPOLAMA

Arabada güvenlik - çocuklar ve yetişkinler

Sterilizasyon ünitesine yönelik fiziki düzenleme yapılmalıdır.

ARAÇ PROJE ONAY GRUP BAŞKANLIĞI OKUL SERVİS ARACI TEKNİK MUAYENE RAPORU

Kar Mücadelesi-Siperler. Prof.Dr.Mustafa KARAŞAHİN

HASTA KABULÜ VE HASTA ÜNİTESİ

TÜRKİYE EŞLEŞTİRME. Tehlikeli Mal Taşımacılığı Konusunda Destek Ankara 2014 Taşıma sırasında evraklar. Yazılı talimatlar.

RÖMORK TAKARAK TAŞIT KULLANMA

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: İLKYARDIMIN TEMEL İLKELERİ

1. Araçlar yüklenirken aşağıdakilerden hangisinin yapılması yasaktır?

Ameliyathane Ameliyathane Süreci ve Genel Düzenlemeler

Esnek taşıma yardımcısı C

WL20. Dar alanlarda çok yönlü. Özel Tekerlekli Yükleyiciler

HİDROLİK KURTARMA SETLERİ

PARS 8X8 TAKTIK TEKERLEKLI ZIRHLI ARAÇ


2016 YILI KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SORUMLULUĞUNDAKİ YOL AĞINDA MEYDANA GELEN TRAFİK KAZALARINA AİT ÖZET BİLGİLER. Karayolları Genel Müdürlüğü

2. Şekildeki karayolu bölümünde, yan yana çizilmiş kesik ve devamlı yol çizgileri sürücülere aşağıdakilerden hangisini bildirir?

T.C. ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK ve HABERLEŞME BAKANLIĞI Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü

Yrd.Doç.Dr. Ömer Faruk Usluoğulları İnşaat Mühendisliği Bölümü

KM 120/150 R D. Otomatik temizleme fonksiyonlu ana rulo fırça. Konforlu çalışma alanı. Hidrolik kaldıraçlı konteyner.

ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI PAMUKKALE İLÇESİ DENİZLİ LİSESİ ANADOLU 12.SINIF TRAFİK VE İLK YARDIM DERSİ YILLIK PLANI

ÖN TEKER HAREKET ÖZELLİĞİNİ KULLANMA 3- Puse açın. 7- Hareket sistemini kilitleme: her iki hareket kolunu yukarı kaldırın.

DolmushBike Tanıtım Dosyası

Şanzımanın çıkarılması. Genel. Teknik özellikler. Aletler. Varyantlı GA750/751/752 ve GA851/852 için geçerlidir.

İndirgeyici katalitik konvertörünün sökülmesi. Genel

Aks yük hesaplamaları. Aks yükleri ve yük hesaplamaları ile ilgili genel bilgi

HASTANE EKİPMANLARI VE DONANIMLARI

BU SUNUMUN İÇERİĞİ UÇAĞIN GİDİŞİNDE YAPILAN İŞLEMLER

Acil Yardım Organizasyonu. Devletler acil yardım organizasyonunu üç temel öğe üzerine yapılandırırlar: İtfaiye Polis Ambulans

T.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERİSTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ ACİL SERVİS TEMİZLİK PLANI

OTOMOTİV TEKNOLOJİLERİ

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Teknik Malzemeler Kask

KARDİYOVASKÜLER CERRAHİ YOĞUN BAKIM ÖZCAN ERDEMLİ

ÇAĞRI MERKEZLERİ İÇİN KONTROL LİSTESİ

YER HİZMETLERİ VE RAMP - I. Öğr. Gör. Gülaçtı ŞEN

NSW Trafik kurallarındaki değişiklikler

LPH 40 ENDÜSTRİYEL LİMAN EKİPMANLARI

Kırık, Çıkık ve Burkulmalar

ÖZEL UNCALI MEYDAN HASTANESİ ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ PLANI

Araç kullanmanın zorlukları

KRİTİK HASTANIN HASTANELER ARASI TRANSPORTU PRM. MUSTAFA YILDIZ İSTANBUL 112 ASH

Teknik bilgiler. weidemann.de oluşturma tarihi Sayfa: 1

Şasi kamyon 8 2 RADT-AR Yüksek RADT-GR Yüksek 43 43, RAPDT-GR Yüksek Orta

İlk yardım Çantasında Bulunması Gerekenler

SU SERVİSİ Su Sisteminin Parçaları Su sistemleri aşağıdaki parçalardan meydana gelmiştir.

YER HİZMETLERİ VE RAMP - I. Öğr. Gör. Gülaçtı ŞEN

APARTMANLAR KONTROL FORMU

ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM I

İhmal hataları: Görev (grup) hataları: Sıralama hataları: Zamanlama hataları:

KONTEYNER DORSE VİNCİ OPERATÖRÜ YETİŞTİRME KURS PROGRAMI

TÜRKİYE HASTANE AFET PLANI EĞİTİMLERİ HASTANE AFET PLANI (HAP) TAHLİYE

KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM. Yrd. Doç.Dr. Kadri KULUALP

Transkript:

KISIM AMBULANS OPERASYONLARI Bölüm 47 Modern İlkyardım Araçları Bölüm 48 İlkyardım Araçlarının Acil Kullanımı Bölüm 49 Haberleşme Bölüm 50 Kayıtlar ve Raporlar

Modern İlkyardım Araçları GİRİŞ İlk kez 1906'da ilk motorlu ambulansın kullanıma girmesinden önce cenaze araçları en sık ambulans olarak kullanılmış araçlardır, çünkü bunlarla hasta portatif bir sedye üzerinde boylu boyunca uzanmış konumda taşınabiliyordu. Az miktarda, eğer varsa, destekleyici taşınıyordu, hasta ile birlikte, arkada refakatçi için çok az yer kalıyordu. Zamanla çifte amaçlı atlı cenaze arabası/ambulans kullanımı giderek yerini daha iyi donanımlı ve daha iyi dizaynlı araçlara bırakmıştır. Ambulanslar, idari teşkilat düzenlemeleri temelinde ambulans servisleri ve onları kullanan ATT'lerin önerileri doğrultusunda dizayn edilmektedir. Ambulans dizaynındaki gelişmelerin en belirgin olanlarından biri hasta kompartımanının en, boy ve yükseklik bakımından büyümesidir. Bölüm 47 ambulans dizaynına genel bakış ile başlamaktadır. Bu bölümde ambulansın tanımlaması, bir aracın ne şekilde ambulans özelliklerine sahip olacağı, ambulanslarda kullanılan standart amblem ve işaretler ve ambulansın şasi ve gövdesindeki dizayn özellikleri tartışılacaktır. Bu bölümde ayrıca ambulansların hızı, süratlenme kapasiteleri ve uyarı araçları tarif edilecektir. Bundan sonra da hasta bakımı için gerekli araç-gereç ve destek sistemi ile, personelin emniyeti ve kurtarma için gerekli İLKYARDIM ARACI DİZAYNLARI Fabrikatörler ambulansları; zorunlu tutulan dizayn kriterleri ve onları kullanan ATT ve ilkyardım personelinin önerileri ve tavsiyeleri doğrultusunda geliştirip genişletmektedirler. Hasta kompartımanında daha fazla çalışma alanı, en az iki sedye ve gerekli tüm araç-gerecin depolanacağı bir alanın da ilavesiyle hasta kompartımanının en, boy ve yükseklik bakımından genişlemesine sebep olmuştur ki, bu durum da Amerikan araç-gereç de dahil olmak üzere; ambulansların taşımak zorunda olduğu değişik tipteki araç-gereç ve destek birimlerinin listesi verilecektir. Bölüm 47'nin bundan sonraki kısmında hava ambulanslarının artan rolü üzerinde durulacak ve bunların başarılı 01malarında çok önemli olan emniyetli kullanım şekilleri üzerinde durulacaktır. Bu bölüm ambulansların bir diğer "vital alan" olan bakımlarının tartışılması ile sona erecektir. AMAÇLAR Bölüm 47'nin amaçları: bölgesel, eyalet ve ulusal standartlarla ilişkili olan modern ilkyardım araçlarının dizaynlarından haberdar olmak, hasta bakım araç-gereci ve destek birimleri, atlama kitleri, personel emniyeti ve çıkarma operasyonunu ilgilendiren araç gereç de dahil olmak üzere ilkyardım aracının temel malzemesini belirlemek, hava ambulanslarının artan rolünü hatırlamak ve MEDEVAC helikoptere nasıl emniyetli bir biçimde yaklaşılabileceğini öğrenmek, ayrıca bazen karşılaşılan iniş problemlerinde pilota nasıl yardımcı olunabileceğini öğrenmek, acil ilkyardım aracının günlük, görev sonrası, periyodik ve programlı kontrol işlemlerinin ne şekilde yapılacağını öğrenmek. Cerrahlar Koleji Travma Komitesi'nin önerileri üzerine gerçekleşmiştir. Rekabet ortamının bulunduğu ve üretim kapasitesinin sınırlı olduğu bu endüstride, tıbbi gerekliliklerin fazla oluşu modern ambulans maliyetlerini anlamlı biçimde arttırmaktadır. Fabrikatörler; ATT, ambulans operatörleri, doktorlar, otomobil desinatörleri ve Ulusal Fen Bilimleri Akademisi - Ulusal Araştırma Konseyi

BÖLÜM 47. MODERN İLKYARDIM ARAÇLARI (UFA-UAK) ile Ulusal Otoyol Trafik Emniyeti Müdürlüğü'nün saptadığı ulusal standartlar doğrultusundaki birleşik önerilerini samimi karşılamaktadırlar. Dizayn ve bulunacak araçgerecin standardize edilmesine ilave olarak bunlar yalnızca günümüzün ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, gelecekteki tıbbi ilerlemeler doğrultusunda ambulans dizaynında radikal değişiklikler yapmaksızın adaptasyonun teminini sağlamaktadır. Modern ambulanslarda artan gereksinimler çoğunlukla: kardiopulmoner resüsitasyon için daha geniş alan bulunması, sabit oksijen teminini sağlayan araçların, aspiratörlerin, tıbbi araç-gereç ve destek sistemleri ile hastaların ve ATT emniyetini sağlayacak araç-gerecin depolanabileceği alanların ve telsizlerin bulunması doğrultusundadır. Ambulansların, kırsal kesimde veya şehirde kullanılmasına bakılmaksızın, önerilen gerekli araç gereci taşıyacak şekilde standardize edilmesi gerekir. Hastaların ve ATTlerin bireysel güvenlikleri için, çıkartma işlemleri ve yol açmakta gerekli tüm araç-gereç kırsal alanlarda gerekli olduğu kadar şehir içinde de gereklidir. ATT için çok daha gelişmiş malzemenin bulunduğu daha büyük araçların geliştirilmesi konusundaki araştırmalar hızla sürmektedir, ancak günümüzde önerilen ambulans standardı gerekli tüm donanımı depolayabilecek, ayrıca temel ve daha ileri tıbbi bakımın gerçekleştirilebileceği yeterli boşluğun bulunacağı tiptir. Ulusal Fen Bilimleri Akademisi-Ulusal Araştırma Komitesi'nin Ambulans Tanımı (UFA-UAK) UFA-UAK ambulansı, acil tıbbi bakımın sağlanacağı, sürücü kompartımanı ve iki ATT ve iki hastanın sığabileceği hasta kompartımanı bulunan araç olarak tanımlamaktadır. Hastanın taşınması işleminde hastalar, asgari olarak birine ileri tıbbi hayat kurtarıcı desteğin -kardiopulmoner resüsitasyon (KPR)- sağlanabileceği konumda olmalıdırlar. Bu araç olay yerinde ve hastanın transportu esnasında gerekli ilkyardımı sağlayacak malzeme ve destek sistemini taşımalıdır, ayrıca hastaları ve personeli tehlikeli durumlardan koru- yacak ve basit çıkartma işlemlerinde kullanılacak araç-gereci bulundurmalıdır. Ambulanslarda, araç ile hastane, genel güvenlik yetkilileri ve diğer gerekli yerlerle haberleşmeyi sağlayacak telsizin bulunması gerekir. Hastanın hastalığı veya yaralarının daha da ağırlaşmasını önlemek için ambulans, maksimal emniyet ve rahatlığı sağlayabilecek tarzda dizayn edilmiş ve geliştirilmiş olmalıdır. Ambulans Tescilindeki Kısıtlamalar Ambulans tescilinde her eyalet kendi standartlarını saptamıştır. Birçok eyalette ambulans olarak nitelendirmek için aracın UFA-UAK'nin gerekli gördüklerini taşıması gerekmektedir. Hiç bir araç, ambulans olarak hizmet etmek için gerekli tüm birimleri içermedikçe, acil hasta taşınmasında ambulans olarak kullanılmak için tescil edilemez. Özel olarak dizayn edilmiş mobil yoğun bakım üniteleri kayıtlı oldukları eyalete bağlı olarak ambulans olarak tescil edilebilir. Birçok eyalette kabul edilen, ambulans tescilleri için temel gereksinimlerin ortaya konduğu federal kanunlar geliştirilmiştir (KKK-A1822B, 1985). Önerilen bu özelliklerin ilgili kısımları bu bölümde tartışılacaktır. Bu özellikler aşağıdaki şu üç tip temel ambulans dizaynı içindir. Tip I: konvansiyonel, şoför kabini ve ambulans gövdesi bulunan kamyonetler (Şekil 47.1a). Tip II: standart tip, önden kontrollü, birleşik şoför kabini ve gövdesi olan ambulanslar (Şekil 47.1b). Tip III: özel tip, önden kontrollü, birleşik şoför kabini ve gövdesi olan ambulanslar (Şekil 47.1c). Dış Belirleyicileri Ambulansların üniversal olarak diğer tüm araçlardan ayrılması gerektiğinden; dış renklerinin zemini beyaz, çizgilerinin turuncu ve yazı ile amblemlerinin mavi olması gereklidir. Amblem ve işaretlerin boyaları reflektörize olmalıdır. "Hayat Yıldızı" ambleminin aracın yanlarında, arkasında ve üstünde bulunması gerekir (Şekil 47.2). Döner ışık ve uyarı ışıklarının yerleri, renkleri, tipleri ve sayıları eyalet ve bölgesel düzenlemeler ile belir-

KISIM 11. AMBULANS OPERASYONLARI ŞEKİL 47.2 "Hayat Yıldızı" amblemi; federal kanunlarla, ambulans olarak tescil edilmiş ilkyardım araçlarının, yanlarında, arkasında ve çatısında bulunur, yaklaşmakta olan aracın ambulans olduğunu dikiz aynasından kolayca ayırt edebilirler (Şekil 47.3). Ambulans Şasileri ŞEKİL 47.1 Federal özellikleri taşıyan 3 ambulans dizaynı, (a) Tip I: konvansiyonel, şoför kabini ve ambulans gövdesi bulunan kamyonlar, (b) Tip II: standart tip, önden kontrollü, bileşik şoför kabini ve gövdesi bulunan ambulans, (c) Tip III: özel tip; önden kontrollü, birleşik şoför kabini ve gövdesi bulunan ambulans (KKK-A-1822B, Haziran, 1985, Federal kanundan{ alınarak çizilmiştir), lenmiştir. Sireni, diğer araç sürücülerinin kolayca tanımaları için, alçalıp yükselen özel bir ses çıkarmalıdır. Aracın önündeki "AMBULANS" yazısı harflerin ayna görüntüsüyle yazılmış olmalıdır, böylece diğer araç sürücüleri, arkadan Şasi optimal sarsıntısız gidişi temin edecek kapasitede olmalıdır. Yüklüyken en az 15 cm. tümsekleri aşabilecek kapasitede olmalı, ayrıca 30 cm. derinliğe kadar olan su içinden rahatlıkla geçebilmelidir. Hidrolik fren sistemine ve yüksek kalitede lastiklere sahip olmalıdır. Önerilen, asgari 150 mil yol yapabilecek yakıt depo kapasitelerinin olmasıdır. Yüksek yol açıcılık, çift arka tekerlek ve dört tekerden çekiş özellikleri de coğrafik şartlara ve otoyolların olmadığı bölgelerde sık operasyon gereken hallerde gerekli olabilir. Ambulans gövdesi yolcu veya yük tipi şasi üzerine monte edilmiş olabilir. Şasiler genel ulusal motorlu araçlar emniyet standartlarına uygun olmalıdır. Ambulansların boyutları hasta kabini ile şoför kabininin ayrı birimler halinde ya da tek ünite halinde olmasına göre değişiklik gösterir. Her iki durumda da, önerilen hasta kabini iç uzunluğu en az 295 cm. olmalıdır. Aracın tamponlar arasındaki maksimum uzunluğu 670 cm.yi geçmemelidir. Maksimum yüksekliği 280 cm.yi geçmemelidir. Buna aracın üstündeki döner lambalar da dahildir, yalnızca telsiz antenlerinin fleksibl bölümleri

BÖLÜM 47. MODERN İLKYARDIM ARAÇLARI ŞEKIL47.3 Uygun dış tanıtımı olan ambulans. Ambulans kelimesi harflerin ayna görüntüsünde yazılmıştır, böylece öndeki araç sürücüsü dikiz aynasından aracı gördüğünde, ambulansın güvenle geçebilmesi için zamanında kenara çekilir. fleksibl bölümleri bu yüksekliğe dahil edilmez. Birçok hastanenin, modern ambulanslardan çok önce dizayn edildiği akılda tutulmalıdır. Bu nedenle 280 cm. den alçak girişi bulunan hastanelere hasta transportu çok güçleşir. Birçok ambulansın çok pahalı olan, çatısına monte edilmiş aletleri alçak garaj kapıları nedeniyle hasara uğramıştır. Ambulans Gövdesi Ambulans gövdeleri darbeye dayanıklı olmalı, içeriye doğru uzantıları olmamalı ve hasta ya da ATT için tehlikeli olabilecek emniyet altına alınmamış objeleri bulunmamalıdır. İklim kontrollü, havalandırmalı ve kolay temizlenebilir olmalıdır. Sedye üzerindeki iki hastanın, iki ATT'- nin ve tüm tesisat ile portatif araç-gereç ile optimal hasta bakımı için gerekli destek biriminin sığabileceği kadar büyük olmalıdır. Hasta kompartımanında önde, arkada ve kapı üzerinde bulunandan başka pencere bulunmamalıdır (depo kısmında ilave cam-pencere gerekli olabilir). Şoför ve hasta kompartımanları arasında direkt geçiş olması arzu edilen bir durumdur. Eğer geçit varsa bunun şoför tarafından kilitlenebilmesi temin edilmelidir. Her durumda, şoför kompartımanı ile hasta kompartımanı arasında ya pencere ya da dahili telefon sistemi olmalıdır. Geceleri sürücü arka kompartımandan yansıyan ışıktan korunabilmelidir. Hasta kompartımanında; standart 193 cm. uzunluğundaki sedyenin baş tarafında 63 cm. ve ayak ucunda da 38 cm. boşluklar olmalıdır. İç genişliği 58 cm. eninde iki sedyeyi alacak ve ikisi arasında da primer hasta için ATT'nin diz çökerek KPR yapabileceği yeterli boşluk olacak kadar olmalıdır. Asgari 63 cm.lik serbest çalışma alanı bulunmalıdır, bunun bir parçası da, ATT'nin alt ekstremiteleri ve ayakları için altı kapatılmamış ikinci ambulans sedyesi olabilir. Kabul edilebilir minimum tavan yüksekliği 153 cm.dir ve ne sedyeler arası koridor üzerinde ne de yatan hastanın baş ve göğsü üzerinde herhangi bir çıkıntı uzantı olmamalıdır. Yolculuk esnasında gerekli tüm araç-gereç hasta kompartımanında ya daimi bir şekilde monte edilmiş ve emniyet altına alınmış ya da dolaplar içinde depolanmış olmalıdır. Yan camların ve ekstra kapıların olmaması depolanması gerekenler için daha fazla alan sağlar. Tüm malzeme yeterince emniyet altına alınmalı, böylece bir kaza halinde tüm gereç ve çeşitli malzemelerin zarar verici birer araç haline dönmesi engellenmelidir. Hız ve Süratlenme Tam dolu bir ambulansın sürat yapabilecek ka-

KISIM 11. AMBULANS OPERASYONLARI pasitede olması gereklidir, böylece hem otoyollar üzerindeki trafikteki pozisyonunu koruyabilir, hem de tehlikeli durumlardan kaçınmış olur. Sürat kapasiteleri eyaletler arasındaki otoyollar üzerinde ambulansın güvenliğini temin edecek şekilde dizayn edilir. Tedbirli ve hızlı kullanma konusunda aldığı eğitimi ve hastanın güvenliği ile ilgili temel düşünce doğrultusunda ambulans şoförü, aracı en yüksek performansı temin edecek kapasitede kullanır. Uyarı Araçları Her ambulansta siren ve anons sistemleri mutlaka bulunmalıdır. Bunlar kombine sistem halinde de olabilir. Dalgalı ve kesik kesik ses çıkaran otomatik siren, manuel siren ve mikrofon sistemin birer parçası olmalıdır. İki hoparlör sistemi tercih edilmektedir. Havalı korna bir ilave uyarı ve sinyal aracıdır. Döner lambalar ve uyarı ışıkları eyalet veya bölgesel düzenlemelerle belirlenmiştir. İLKYARDIM ARACI GEREÇ VE MALZEMELERİ Gerekli olan yerleşik, portatif ve depolanacak araç gereç ile malzemeler için yer bulundurmak dışında, bunlar kolayca ulaşılabilecek yerlere yerleştirilmelidirler, bu nedenle de ambulans desinatörleri kullanılacak ve bulundurulacak tüm parçanın ağırlığını, şeklini, büyüklüğünü ve güç gereksinimini bilmelidirler. Hiçbir yeni araç gereç ambulans servislerinin tıbbi direktörüne danışılmadan ATT tarafından istenemez. ATS sistemi olarak kullanılması teklif edilen birçok malzeme aslında olay ortamında tam tamına denenmemiş ve etkisi değerlendirilmemiştir. Buna karşın, bu tür parçaların satın alınması oldukça pahalıya mal olabilmektedir veya tehlikeli yanlışlar ortaya çıkabilmektedir. Genel kural olarak, kompleks bir aracın var olması halinde, zor olan bunun uygun bir şekilde nasıl kullanılacağının, özellikle de zor koşullar halinde, bilinmesidir. Acil medikal durumlarda sıklıkla bu araçların malfonksiyonu söz konusu olabilir. Araç ve gereçler; rölatif önem derecesine ve kullanım sıklığına göre yerleştirilmelidir. Hayatı tehdit eden durumlarda kullanılması gerekenlere öncelik verilmelidir. Hava yolu için, mekanik ventilasyon ve oksijenizasyon için gerekli araç gerecin, ana sedyenin baş tarafında ATT'nin kolayca ulaşabileceği yerde olması gerekir. Kardiyak resüsitasyon, kanama kontrolü ve kan basıncının monitörize edilmesi için gerekli araç-gereçte sedyeni n yan tarafında kolayca elde edilebilir yerde olmalıdır. Çok geniş bazda düşünülürse, tüm araç-gereç sağlam, dayanıklı ve standart olmalıdır, böylece ambulanslar arasında gerektiği zaman değişimler yapılabilir. Bütün ambulans servisleri için araç-gereç değişimleri önemli bir düşüncedir, çünkü bu şekilde hastanın transferindeki gecikme ve hasta için gerekli aracın çıkarılmasının yaratacağı tehlike önlenir, ayrıca ATT ve ambulansın hastanede alıkonulması süresini kısaltır. Depolama dolapları ve çantalar kolayca açılabilmeli fakat yolculuk esnasında kendiliğinden açılmasını önlemek için emniyetli bir biçimde kapatılmalıdırlar. Çekmece ve dolapların ön yapılarının şeffaf materyalden yapılması içindekilerin kolayca tanınmasını sağlar, aksi halde dolapların üstlerine içeriklerini gösteren etiketler konulması önerilir. Hasta Bakımı İçin Gerekli Araç-Gereç Hasta Taşıma Sedyeleri Her ambulansın tekerlekli sedyesi, açılıp kapanabilir sedyesi ve büyüklüğünden dolayı diğer sedyelerin kullanılmadığı merdivenler veya diğer dar yerlerde ATT'lerin hasta taşımasını temin edecek katlanabilir araçları olmalıdır. Açılıp kapanabilir sedyeler veya katlanabilir sedyeler tek bir parça olarak kombine edilebilir. Sedyelerin, taşınması, depolanması, temizliği ve sterilizasyonu kolay olmalıdır. Portatif sedyeler; uzanmış, yatar pozisyondaki hastayı yer seviyesinden yukarı kaldırmak için kullanılır. Tekerlekli sedyenin yüksekliği ayarlanabilir olmalıdır, ambulans tabanından yüksekliği 28 ile 38 cm. arasında değişmelidir. Sedyenin baş kısmı 60 kadar yükseltilebilir olmalı ve hastaya yarı oturur pozisyonu temin edilebilmelidir, ayrıca 10 kadar

BÖLÜM 47. MODERN İLKYARDIM ARAÇLARI ŞEKİL 47.4 Çıkartılabilir. X- ışınlarına geçirgen panelin omurga tahtası üzerine yerleştirildiği tekerlekli ambulans sedyesi. Hasta bununla kolayca ambulanstan acil servise ve cerrahi girişime. hiçbir yeni yaralanma riski ya da rahatsızlık olmadan taşınabilir. da aşağı indirilebilmelidir, böylece hastaya gereğinde Trendelenburg pozisyonu (hava yolu için) verilebilir. Hastanın boylu boyunca, sırtüstü, yüzükoyun ya da yan pozisyonda yatabilmesi için sedyenin en az 175 cm. boyunda olması ve 50 cm. genişliğinde olması arzu edilir. Sedyenin tutamak ya da sapları 4 kişinin hastayı taşıyabilmesine izin verecek tarzda olmalıdır. Yolculuk esnasında, sedyenin, sıkıca ambulansın zeminine ya da yan tarafına bağlanması temin edilmelidir. Sedyeyi tespit eden araçlar, ambulansın devrilmesine dayanabilecek tipte olmalıdır. Ayrıca, sedye üzerinde hasta için de tespit cihazları önerilmektedir, böylece hastanın yanlara düşmesi veya sedyenin ayak ucundan aşağı kayması önlenmiş olur. Bazı ambulans servisleri sedyelerinin üzerinde X-ışınlarına geçirgen, çıkartılabilen paneller kullanırlar, bunlar acil servis yataklarındakilere veya omurga tahtalarındakilere benzerler. Bu hastanın tüm tanı ve cerrahi girişim de dahil tüm tedavi işlemlerinin yapılmasına izin verir, böylece hasta hastanedeki yatağına alınıncaya kadar bu panel üzerinden kaldırılmaz (Şekil 47.4). Bu tür bir panel hastanın transferi esnasındaki rahatsızlığını azalttığı gibi ayrıca bu aşamadan sonra meydana gelebilecek bir yaralanma riskini de azaltır. Bu tür bir panelin dezavantajı, sedye üzerine yerleştirildiği için, hastanın yarı oturur pozisyon- da yerleştirilmesine müsaade etmez. Havayolları Yenidoğanlar, çocuklar ve yetişkinler için orofaringeal havayolları taşınmalıdır. Çocuk ve yetişkinler için ayrıca nazal havayollarının bulundurulması da tavsiye edilir. Ağız içi blokları veya 3 dilli tipteki bloklar konvülsiyon geçiren hastanın diline zarar vermesini önlemek için kullanılmak üzere bulundurulmalıdır. Suni Solunum Araçları Oksijen kaynağından bağımsız olarak çalışabilen portatif suni solunum cihazları bulundurulmalıdır. İki adet olması tercih edilir, biri ambulans içinde kullanılır, diğeri ise aracın dışında kullanmak üzere ya da yedek olarak bulundurulur. Elle çalışan, kendiliğinden dolan, torba-valfmaske formunda olan, oksijeni arttırma özelliği bulunan portatif suni solunum cihazları da bulundurulmalıdır. Oksijen kaynağına bağlandıklarında, oksijen rezervuarı ile, cihaz hastaya % 100 oksijen desteği sağlayabilecek kapasitede olmalıdır. Cihaz kolayca temizlenebilir, sterilize edilebilir yapıda olmalıdır. Geri solumasız valf sistemi, hem suni hem de spontan solunum esnasında oksijen inhalasyonunu temin etmelidir. Pediyatrik tipte torba-valf-maske

KISIM 11. AMBULANS OPERASYONLARI tarzındaki cihazlar da taşınmalıdır. Bebekten yetişkine kadar değişik ebatlardaki maskeler bulundurulmalıdır. Hastadaki hızlı renk değişimlerini görmek için ve hastanın kustuğunu veya solunumundaki değişiklikleri fark edebilmek için maskeler şeffaf olmalıdırlar. Hastaya uygun volümde oksijenle zenginleştirilmiş hava vermek için yetişkin pediyatrik tipteki torbalar uygun ebattaki maskelerle birlikte kullanılırlar. Aspirasyon Cihazları Portatif ve sabit aspirasyon cihazları çok önemlidir. Aspirasyon ünitesi, aspirasyon tüpünün ucunda 30 lt/dak hava akımını sağlayacak ve tüp klampe edildiğinde 300mmHg basınçta vakum oluşturabilecek kadar kuvvetli olmalıdır. Çocuk ve bebeklerde kullanmak için emme gücü ayarlanabilir olmalıdır. Yarı sert faringeal tüp ile geniş delikli, bükülmeyen aspirasyon hortumları ünite üzerinde hazır olmalıdır. İlave olarak da yarı sert aspirasyon sondaları bulunmalıdır. Sabit olan ünitede aspirasyon cihazı, kırılmaz toplayıcı şişe, aspirasyon sondalarından geçirmek üzere su ve aspirasyon sondaları ATT için hazır bir şekilde sedyenin baş ucunda bulunmalıdır. Aspirasyon tüpleri hastanın pozisyonuna bağlı olmaksızın, hastanın hava yollarına ulaşmalıdır. Tüm aspirasyon ünitesi kolayca temizlenebilir ve sterilize edilebilir tipte olmalıdır. Oksijen İnhalasyon Cihazları Acil ilkyardım aracında; portatif ve sabit durumda olmak üzere iki oksijen destek ünitesi olmalıdır. Portatif ünite (300 lt kapasiteli) aracın dışında kullanılmak üzere kapıya yakın yerde hazır olmalıdır. Ünitede oksijen temin eden cihaz, basınç göstergesi, flowmetre (yerçekiminden bağımsız), iletim tüpleri ile oksijen maskesi bulunmalıdır. Cihazın oksijen temin etme kapasitesi; 2 ile 15 lt/dak (lpm) akım aralığında olması gerekir. İlave bir portatif 300 litrelik tüp de ambulansta bulundurulmalıdır. Birçok servis, yeniden doldurulabilir tüpleri kullanmakta ve böylece acil durumda ikinci bir hastaya kullanabilmektedirler. Sabit oksijen ünitesi en az 3000 lt oksijen içeren, 50 psi basınç altında, iki kademeli regülatörlü sistem şeklinde olmalıdır. Üniteye basınç düşürücü valf ve yerçekiminden bağımsız çalışan flowmetre takılmış olmalıdır. Flowmetreler görünebilir olmalıdır. Ayrıca sedyenin başucunda oturan ATT'nin kolayca ulaşabileceği yerde durmalıdır. Sistem 2-15 lt/dak arasında değişen oksijen akımı sağlayabilme kapasitesinde olmalıdır. İletim tüpleri yatar pozisyonda taşınan hastanın yüzüne kolayca ulaşacak uzunlukta olmalıdır. Ayrıca oksijen maskeleri veya valfli maske tipi ventilasyon cihazları takılmış durumda olmalıdır. Oksijen maskeleri (torbalı olsun veya olmasın) yarı açık, valfsiz, şeffaf ve tek kullanımlık olmalıdır. Maskelerin ebatları yetişkinler, çocuklar ve bebekler için uygun olmalıdır. Nazal kanüller de ayrıca bulundurulmalıdır. Hasta transportu genelde bir saatten uzun süren ambulans servisleri, sabit oksijen sistemlerinde tek kullanımlık, değişebilir nemlendiriciler kullanmalıdırlar. Bir saatten kısa süren yolculuklar için, nemlendirici nadiren gerekir, ayrıca titizlikle uygulanmadıkları takdirde hastada enfeksiyon riskini anlamlı ölçüde arttırırlar. Kardiyak Kompresyon Araçları Hastanın altına, sedye üzerinde omurga tahtası yerleştirildiğinde, etkili eksternal göğüs mesajı için gerekli direnç sağlanmış olur. Sıkıca rulo yapılmış bir çarşaf, tahta üzerine hastanın omuzlarını 7,5-10 cm. kadar yükseltmek üzere konulur, böylece baş olabildiğince geriye bükülmüş pozisyona getirilir ve destek gerektirmeksizin omuzlar ve göğüs düz pozisyonda tutulmuş olur. Boyun yaralanmasından şüphe ediliyorsa, boynun hiperekstansiyonuna yol açmamak için bu tür rulo yapılmış çarşaf kullanılmaz. Mekanik eksternal kalp masajı için daha yeni ekipmanlar yeterli perfüzyon sağlayacak kapasitededir. Uzun süreli transportta KPR sağlaması gereken servisler uygun değerlendirme ve tıbbi danışmanları ile görüşme sonrası bu tip cihazlar almayı düşünebilirler. HASTA BAKIMI İÇİN MALZEMELER Temel Malzemeler Ambulanslar aşağıda sıralanan temel gereçleri taşımalıdırlar:

BÖLÜM 47. MODERN İLKYARDIM ARAÇLARI 2 yastık 2 yastık kılıfı 2 çarşaf 4 battaniye 4 havlu 6 tek kullanımlık kusmuk torbası ya da küvet 2 kutu kağıt mendil 1 ördek 1 idrar şişesi 2 tek kullanımlık termometre 4 kum torbası 1 tansiyon manşonu 1 stetoskop 1 travma makası 1 paket tek kullanımlık bardak 1 kırılmaz su kabı 1 paket ıslak bez 4 paket buz 6 amonyak inhalatörü 4 litre irrigasyon sıvısı 2 bağlama aracı 1 paket plastik torba Tespit Cihazları Kırık ve çıkıklar için aşağıdaki araçlar bulundurulmalıdır: 1) Bir "yarım halka", alt ekstremite traksiyon cihazı, en az 43 cm. çapında ve 109 cm. uzunlukta olmalıdır. Ayrıca, bacak destekleyici askıları, pamukla doldurulmuş ayak bileği parçası, kopçalı traksiyon kayışları ile birlikte olmalıdır. İç içe girmek suretiyle uzayıp kısalan tespit ediciler rijit bir ünite olarak kullanılabilirler. Ayrıca pediyatrik boydaki tespit cihazı da taşınmalıdır. 2) Üst ve alt ekstremiteler için şişirilebilir tip, karton kutu, plastik, pamuk sarılı tahta ve benzeri tespit ediciler bulundurulmalıdır. Tespit cihazlarının sayısı ve tipi bölgesel tıbbi direktör veya eyalet kanunlarınca belirlenmiştir. 3) Üçgen bandajlar ve rulo bandajlar, omuz ve kol kırıkları ile rijit tespit edicileri fikse etmek için gereklidirler. 4) Emniyetli çıkartma için olduğu kadar şüpheli spinal yaralanma vakalarının tespiti için kısa ve uzun omurga tahtası, servikal boyunluklar ve diğer araçlar. 5) Havalı antişok giysileri; hemorajik şok tedavisinde olduğu kadar ciddi pelvik ve üst femur kırıklarının tespitinde kullanılmak üzere bulundurulmalıdır. Pansuman Malzemesi Açık yaraların pansumanı için ve tespit cihazlarının tatbikinden önce uygulanması gerekli malzemeler şunlardır: Steril üniversal travma örtülen, yaklaşık 25x91cm. katlanarak paketlenmiş ve 23x25 cm. ebatlarına indirilmiş Kendiliğinden yapışan yumuşak rulo bandajlar, 10 cm.x4.5 m. Kendiliğinden yapışan yumuşak rulo bandajlar, 5 cm.x4.5 m. Steril, deliksiz, yapışmayan örtüler; eviserasyonların ve basınçlı pnömotoraksa neden olan yaraların örtülmesi için kullanılır (örneğin, orijinal paketinde sterilize edilmiş alüminyum folyo) Değişik genişlikteki yapışkan flasterler Büyük çengelli iğneler Steril gazlı bez, 10 x 10 cm. Steril kompres, 15x23 cm. Doğum Desteği için Gerekenler Steril obstetrik malzeme paketi taşınmalıdır ve şunlar bulunmalıdır: ŞEKİL 47.5 Tipik bir "Atlama Ünitesi". Ünite hafif. dayanıklı. su geçirmez. çabuk açılan ve kolay korunur olmalıdır.

KISIM 11. AMBULANS OPERASYONLARI 1 cerrahi makas 3 kordon klempi veya umblikal flaster 5 havlu 12 adet 10 x 10 cm. sünger 4 çift steril eldiven 1 bebek battaniyesi 2 büyük plastik torba 1 adet yumuşak lastik kulak şırıngası, bebeğin ağız ve hava yollarını aspire etmek için. Her ambulans servisi, gereğinde çok çabuk olarak hastaneden veya bir başka kaynaktan portatif bir küvöz (yenidoğanın taşınması için sedyeye tespit edilebilir veya tek olarak taşınabilir) temin edebilmelidir. Taşıyıcı, bebeğe gerekli oksijen desteğini ve nemlendirmeyi sağlamalı, vücut ısısını kontrol edebilmeli ve gereğinde resüsite edebilmelidir. Bu amaç için de uygun boyutlarda suni solunum cihazı ve steril orofaringeal aspirasyon cihazı olmalıdır. Akut Zehirlenme Durumları İçin Gerekli Olanlar Yeterli dozda aktif kömür ve ipeka şurubu ile birlikte içilebilir su ve bardak bulundurulmalıdır. Çok sayıda kusmuk torbası ya da küvet olmalıdır. "Zehirlenme Kiti" üzerine bölgesel zehirlenme kontrol merkezinin telefon numarası yazılmalıdır. Toksik maddeleri uzaklaştırmak için gözlerin ve cildin irrigasyonunu temin edecek malzeme de bulunmalıdır. Tehlikeli yılan ısırıklarının olabileceği bölgelerde gerekli antiserumlar taşınmalıdır. "Atlama Ünitesi" Ambulanslarda bir de "atlama ünitesi" bulunmalıdır, bu ünite ambulans sürücüsünün park etme ya da aracı emniyet altına alması esnasında, acilen hastaya ulaşmak için aracı terk eden ATT tarafından kullanılır. Böyle bir atlama ünitesi, hafif, dayanıklı, su geçirmez, çabuk açılabilir ve emniyetli olmalıdır (Şekil 47.5). Ayrıca yan tarafına, bölgesel zehirlenme kontrol merkezinin telefon numarası yazılmış olmalıdır. Böyle bir atlama ünitesinde şunlar bulunmalıdır: üçgen bandajlar travma örtüleri değişik genişlikte yapışkan bantlar pansuman malzemesi dilin ısırılmasını önleyen bloklar kendiliğinden yapışan yumuşak rulo bandajlar, 10cm.x4.5 m. ve 5 cmx4.5 m. ebatlarında yetişkinler ve çocuklar ile bebekler için uygun boyutlarda orofaringeal havayolları torba-valf-maske tipi suni solunum cihazı ile yetişkinler, çocuklar ve bebekler için uygun boyda maske tansiyon manşonu stetoskop ışıklı kalem portatif aspiratör ve faringeal tüp steril gazlı bez 10x 10 cm. ebadında steril ped 15 x 23 cm. ebadında termometre steril, deliksiz, yapışkan olmayan örtü (basınçlı pnömotoraks yaraları ve eviserasyonların kapatılması için) (örneğin steril orijinal paketinde alüminyum folyo) amonyak inhalatörü kısaltılmış hasta rapor formu, "sokak formu" bölgesel tıbbi direktörlerce belirlenen diğer malzemeler Personelin Güvenliği İçin Gerekli Malzemeler Hasta kompartımanının dışından girilen, her türlü hava şartına dayanıklı bir kompartımanda; ATT ve hastaların korunması için ve çalışma alanını aydınlatmak için ayrıca trafiğin kontrolü için gerekli tüm malzeme bulundurulmalıdır. Bunlar: reflektörlü ya da fasılalı yanıp sönen ışıklı uyarı araçları (meşale yerleştirmek, daha sonra kaza alanında yangına neden olabilir} 2 el feneri, pilli yangın söndürücü, ABC tipte, kuru tozla çalışan miğfer, yüz koruyuculu veya gözlüklü 2 portatif projektör (eğer temel kurtarma aracından kolaylıkla ve hızla elde edilemiyorsa) Çıkartma Malzemesi Hasta kompartımanı dışındaki her türlü hava şartlarına dayanıklı kompartımanda, kurtarma ve

BÖLÜM 47. MODERN İLKYARDIM ARAÇLARI ŞEKİL 47.6 Yaralı hastanın naklinde hava ambulansları giderek artan rol oynamaktadır. 2 temel tip ambulans vardır (solda). sabit kanatlı ve (sağda) döner kanatlı hava taşıtı görülmektedir. çıkartma ünitesi hazır bile olsa, basit-kolay çıkartma işlemleri için gerekli araç-gereç bulundurulmalıdır. Bunlar: İngiliz anahtarı, 30 cm., ayarlanabilir, açık ağızlı tornavida, 30 cm., standart tip tornavida, 20 cm., Phillips başlıklı demir testeresi, 30 cm., tel ağızlı kerpeten, 25 cm. çekiç, 38 cm., saplı, 2.5 kg. ağırlığında yangın baltası, 60 cm. saplı kürek, 60 cm. saplı (çekiç-balta-kürek, tek bir kombine alet halinde olabilir) manivela, 130 cm. kilit dili kesicisi, 3 cm. ağızlı metal kesicisi, iki yönlü ve en az 20 cm.lik uzun eldiven, dayanıklı, ön kol bölümü deri kaplı (herkese bir çift) battaniye halatlar, koruyucu çantası içinde, 2450 kg. gerim gücünde ve 15 m. uzunlukta kancalar yaylı delici budama testeresi değişik uzunlukta, 2 x 4 ve 4 x 4 destek blokları İlave çıkartma malzemesi bölgesel servislerin ihtiyaçları doğrultusunda gerekli olabilir. Bu özellikle kurtarma ve çıkartma servisleri kolayca ve hızla hazırlanamıyorsa gereklidir. HAVA AMBULANSLARI Hava ambulansları göründüğü kadar modern bir tıbbi gelişme değildir. 1870'de, ilk motorlu hava ambulansının kullanılmasından 36 yıl önce, Prusyalıların Paris kuşatması sırasında 160 yaralı asker ve sivil emniyetli bir şekilde hava balonu ile tahliye edilmişlerdir. Gelecekte, ATT'lerin hava ambulansı kullanımı artacaktır. Sabit kanatlı ve döner kanatlı olmak üzere iki tip temel hava ambulansı vardır (Şekil 47.6). Sabit kanatlı hava taşıtları genellikle 100 milin üzerindeki mesafelerdeki hastaneler arası hasta transferinde kullanılırlar; kısa mesafeler için döner kanatlı hava taşıtları daha etkilidir. Bu uçuşları, özel eğitilmiş tıbbi uçuş ekibi gerçekleştirir. ATT'lerin sabit kanatlı hava taşıtları ile ilgisi genellikle, hasta ve tıbbi uçuş ekibinin hastane-havaalanı hattındaki yolculuklarının gerçekleştirilmesi ile kısıtlıdır. Döner kanatlı hava taşıtları, acil tıbbi bakım temini konusunda artan biçimde önemli olmaya başlamışlardır. Örneğin, birçok bölgede, her gün hava ambulanslarını kaza kurbanlarını ortamdan çok daha uzaklara taşırken görmekteyiz. Hava ambulansları gerek hastaya uygun tıbbi bakımı sağlamak gerekse hayat kurtarıcı tedaviyi temin etmek bakımından sürat yapabilme kapasitesine sahiptirler. ATT'ler hava ambulansını gerekli ve etkili biçimde kullanabilmek için bölgelerindeki kullanıma hazır helikopterlerle ilgili kapasite, protokol ve kullanma metotlarıyla yakından ilgilenmelidirler. Kore ve Vietnam'daki tıbbi deneyimler, hasta kurtarma oranının yaralanmadan sonra definitif tedavi yapılıncaya kadar geçen süreyle direkt ilişkili olduğunu göstermiştir. Helikopterlerin yaralı asker-

KISIM 11. AMBULANS OPERASYONLARI ŞEKİL 47.7 ATT ya da herhangi bir yer personeli, helikoptere daima ön taraftan yaklaşmalıdır. Kuyruk motoru bazen görülmesi imkansız olacak kadar hızlı döner. Pilot helikopterin arkasındaki alanı ya da burada duran herhangi birini göremez. leri askeri tıbbi tesislere taşımalarındaki hız, beceriklilik ve çok yönlülük, siviller için olan tıbbi bakımın sağlanması konusuna adapte edilmiş ve böylece travma ile savaş doktrini ortaya çıkmıştır. Acil tıbbi uçuşlarda kullanılan helikopterlerin birçoğu, başarıyla 100 mil/saat düz çizgide uçabilmekte ve karayolu veya trafik problemleriyle karşılaşmamaktadırlar. Hastaya uçuş boyunca sağlanabilecek tıbbi bakımın derecesi, hava taşıtının ve uçuş ekibinin kapasitesine bağlıdır, uçuş ekibi ATT, uçuş hemşireleri, paramedikal kişiler ya da doktorlardan oluşabilir. Tıbbi uçuşlarda kullanılan hava ambulansları çok çeşitli fakat tehlikeler hep aynıdır. Helikopterin güvenliğinde, personelin emniyeti için gerekli olanların da farkında olunmalıdır. Eğer ATT helikopterin nasıl çalıştığı konusunda bilgiliyse ve pilotun önerilerine uyarlarsa, hava ambulansının bir parçası olmanın yaratacağı tehlike- ler minimale indirilir. En önemli kural, pervaneleri dönmekte olan ve yerde duran helikopterden güvenli miktarda uzak durmaktır. Kanatların, ses hızına yakın süratle döndüğünü hatırlayınız. Hava taşıtının bir üyesi olarak uçuş ekibine eşlik ederken, ATT ister görevli olsun isterse hastanın bindirilmesine yardım ediyor olsun, uçuş ekibinin emirlerine kesin olarak uymak zorundadır. ATT uçuş ekibinden bir talimat gelmedikçe hiçbir zaman araçtaki herhangi bir kapıyı açmaya ve herhangi bir araç-gereci yerinden oynatmaya kalkışmamalıdır. Benzer tarzda, hava taşıtına yaklaşması istendiğinde, ATT aşırı dikkat sarf ederek, çevredeki zarar verecek durumlara karşı tedbirli olmalıdır. Bir diğer emniyet kuralı da" helikoptere hiçbir zaman arkadan yaklaşılmamasıdır. Yaklaşma alanı Şekil 47.7'de gösterildiği gibi, pilotun karşıya baktığı pozisyonda, saat 9 ile 3 arasındaki

BÖLÜM 47. MODERN İLKYARDIM ARAÇLARI ŞEKİL 47.8 ATT helikopterin ön tarafına daima çömelmiş halde yaklaşmalıdır, çünkü ana pervane kanatları yere 125 cm. mesafeye kadar yaklaşabilir. konumdur. Yaklaşma alanı kuyruk motorunun yaratacağı tehlike nedeniyle çok kısıtlı olarak belirlenmiştir. Çünkü, pilot kalkış esnasında helikopterin kuyruk kanatlarını değişik yönlere çevirmek zorundadır. Kuyruk motoru, dönen bir kanattır ve çoğu zamanda yüksek dönme hızı nedeniyle görülmesi imkansızdır. Tüm yer ekibi kuyruk motorundan uzak durmalıdır. Eğer helikopterin bir yanından diğer yanına geçmek gerekiyorsa, ATT helikopterin ön tarafını dolaşarak gitmelidir. Hiç kimse helikopterin altında, kuyruğunda veya arkasında eğilmiş halde durmamalıdır. Pilot bu alanları göremez. Görülmeyen bir kurtarıcı, helikopterin kuyruk motoru tarafından çok kolay sakatlanabilir, hatta hayatını kaybedebilir. Yeterli. personelin olduğu durumlarda, bir kişi dönen kanatların dönüş mesafesi dışında olmak üzere helikopterin arkasında durmalı ve diğerlerini ve seyircileri uzak durmaları konusunda uyarmalıdır. Helikoptere yaklaşılırken göz önünde bulundurulması gereken bir diğer alan da temel döner ŞEKİL 47.9 Helikopter meyilli bir zeminde duruyorsa, helikoptere yaklaşırken ATT daha büyük dikkat sarf etmelidir. Yerin yüksek kısmında ana motor pervanesi yere çok yaklaşabilir, bu nedenle ATT yerin alçak kesiminden yaklaşmalıdır.

KISIM 11. AMBULANS OPERASYONLARI pervane yüksekliğidir. Kanadın bükülebilir özelliğine bağlı olarak, yere 125 cm. mesafeye kadar inebilir (Şekil 47.8). Yaklaşırken ATT helikoptere kadar yere çömelir pozisyonda olmalıdır. Şiddetli rüzgar kanat yüksekliğini etkiler. Malzemeler, kanatların altından taşınırken çok özel dikkat sarf edilmelidir. Döner kanatların yarattığı hava türbülansı, şapkaların uçmasına ve malzemelerin kaybına ve ayrıca bunların hem helikopter hem de çevredeki personel için tehlike kaynağı oluşturmasına yol açar. Eğer başka uygun alan yoksa ve helikopter meyilli bir araziye inmişse, çok daha fazla dikkat gösterilmelidir. Ana motor pervanesi yerin yüksek olduğu tarafta yere çok yaklaşabilir (Şekil 47.9). Bu şartlar altında helikoptere yalnızca zeminin aşağı tarafta olan bölümünden doğru yaklaşılmalıdır. Uçuş ekibi, ATT'leri almaya hazır olduklarını bildirmeden, hasta helikoptere doğru taşınmamalıdır. Uçuş personeli, hastanın ATT tarafından yüklenmesini yönetir ve yardımcı olur. Aşağıdaki bilgiler, iniş alanları ile ilgili tehlikeleri en aza indirmek için sunulmuştur. Helikopterler, düz doğrultuda yükselip alçalarak uçabilirler, bu da operasyonun en tehlikeli kısmıdır. Emniyetli ve en etkili iniş kalkışlar sabit kanatlı hava taşıtının kullandığı yöntemdir. Operasyonun güvenliği için hafif bir açıyla iniş yapmak gerekir. Kalkış ise bunun tersine çevrilmiş şekli yani, ileri doğru bir hareket ve kademeli yükselme kombinasyonu ile gerçekleştirilen hareket tarzında olmalıdır ve bu yine hafif bir açıyla gerçekleştirilmelidir. ATT'nin rol oynadığı önemli bir diğer konu da iniş alanının temizlenmesidir. Gevşek çamur, elektrik veya telefon telleri ve diğer helikopter operasyonunun güvenliğini etkileyecek engelleri aramalıdırlar. Eğer, herhangi bir engel varsa pilot telsiz ya da diğer sinyallerle uyarılmalıdır. Pilot genellikle, tüm potansiyel tehlikelerin ortadan kalktığından emin oluncaya kadar genellikle iniş alanının üzerinde uçar ya da iniş alanı ile ilgili keşif yapar. Pilot iniş alanı ile ilgili kesin kararını bundan sonra verir. ATT iniş alanı ile ilgili öneri ve tahsislerini yapar. Eğer uygunsa pilot bunları kullanır. Isı, rüzgar ve helikopterin taşıdığı yük gibi değişkenler, pilotun iniş alanı ile ilgili son kararını etkiler. iniş alanının işaretlenmesini amaçlayan flama, ışıklar veya diğer sinyal araçlarının kullanılması bölgesel kanunlarla belirlenmiştir. Gece operasyonları gündüz olanlara göre çok daha tehlikelidir, çünkü çeşitli engeller pilot tarafından görülmez. Sıklıkla pilotlar helikopterin ışıkları yanarken olay alanı üzerinde uçarlar, bu hem çeşidi engelleri görmek için hem de görülemeyebilecek yüksekteki tellerin gölgelerinin ışıkta yansıması içindir, değişen gölgeler sıklıkla fark edilir. Kurtarıcılar, pilota yardım etmek için projektörleri yakmamalıdır. Bunlar geçici olarak pilotun gözünü alabilirler. iniş alanında lamba ışıkları yere doğru yöneltilmelidir. Helikopter yere indikten sonra da, ışıklar yakınına bir yere doğru hedeflenmemelidir. Tabii ki, her zaman için hava taşıtı çevresindeki 15 metrelik alanda, sigara içmek, ateş yakmak meşale bulundurmak ve ışık yakmak yasaklanmıştır. ATT, her geçen gün, hava ambulansı operasyonlarının acil medikal bakım konusundaki yerini ve değerini artan bir şekilde, farkına varmaktadır. Bu operasyonlar sıklıkla, bölgesel hava ambulansı servislerinde çalışanlar tarafından daha etkili olarak uygulanmaktadır. Hava ambulansları konusunda daha detaylı bilgi, DOT yayınları HS805-703, Ulusal MEDEVAC Helikopterleri Konferansı, tutanaklarına başvurulabilir. ACİL İLKYARDIM ARAÇLARININ BAKIMI ATT ambulansın bakımı ve muhafazasından sorumludur, ambulans her zaman göreve hazır ve kullanılabilir olmalıdır. Rutin inceleme düzenli olarak programlanmalı ve bunun için de, temin edilmesi ya da bulundurulması gereken malzeme ve araç-gerecin bulunduğu yazılı bir kontrol listesi (acil listesi de denilebilecek) kullanılmalıdır. Rutin incelemenin bu ilk türü günlük olarak yapılmalı ve kontrol listesinde şunlar bulunmalıdır: 1. Şasi sistemi: frenler; aküler; sıvı seviyeleri, vantilatör kayışı ve su hortumları dahil olmak üzere motor soğutma sistemi; iç ve dış tüm lambalar; uyarı araçları ve sirenler ve

BÖLÜM 47. MODERN İLKYARDIM ARAÇLARI de güç sistemleri. 2. Yedek dahil olmak üzere tekerlekler ve lastikler; basınçları, hasarları. 3. Kapıların açılıp-kapanması, mandallanması ve kilitlenmesi. 4. Isı kontrol sistemleri. 5. Sabit ve portatif haberleşme sistemi. 6. Benzin deposu: en az yarısı dolu olmalıdır. 7. Sıvı seviyeleri; yağ, soğutucu, vites, direksiyon kutusu, fren kutusu ve ön cam yıkayıcısı. 8. İşleyiş ve frenlerin kontrolü için günde bir kez test sürüşü. 9. Temizlik ve pozisyon bakımından aynalar, camlar; uygun fonksiyon bakımından cam silecekleri. 10. Acil tıbbi malzeme, oksijen, sabit ve portatif; atlama üniteleri; tespit cihazları; tahtaları: obstetrik seti; zehirlenme kiti ve diğerleri. 11. Temizlik bakımı. İkinci tip inceleme, tekrarlanan incelemedir. Her görevden sonra, ambulansın içi temizlenmeli ve gerekiyorsa sterilize edilmelidir, bu işlem de eyalet ve bölge sağlık departmanının kuralları ile uyum içinde yapılmalıdır. Tavandaki, yerdeki ve duvardaki kan, kusmuk ve diğer bulaşık maddeler fırçalanmalıdır. Gerekiyorsa aracın dışı temizlenmelidir. Kırılmış veya tahrip olmuş malzeme, gecikilmeden onarılmalı veya yenilenmelidir. Malzemeler, gerekiyorsa yeniden tamamlanmalıdır. Yakıt deposu gereken seviyenin altına inmişse tamamlanmalıdır. Yakıt deposu her doldurulduğunda yağ seviyesi de kontrol edilmelidir. Üçüncü tip inceleme, acil ilkyardım aracının periyodik bakımı esnasında yapılır. Ambulans şasi ve yürüyen aksamı; normal bir otomobilin ya da kamyonun maruz kaldığı stresten çok daha büyük stresler altında çalışır. Bu nedenle imalatçılar, periyodik koruyucu bakımlarının aksatılmadan yaptırılması, özellikle de; yağlama, yağ ve filtre değişimi, vites ve diferansiyel bakımı, frenler, tekerlek milleri ve direksiyon aksamına dikkat edilmesini önermektedirler. Artık pek çok servis, periyodik bakımlara yardımcı olsun diye: odometrelere ilave olarak otomatik ölçüm cihazları kullanmaktadırlar. Acil medikal bakım altına alınan vakaların rapor formlarında olduğu gibi; bölgesel ve bireysel farklılıklar rutin incelemelerin tipini etkilemektedir. Ambulans servisleri, inceleme zaman aralıkları listede verildiği gibi olmak üzere, kendi inceleme formlarını geliştirmelidirler. Formlar kontrol listesi olarak kullanılmalıdır, böylece hiçbir şey gözden kaçmaz ve atlanmaz. Formlar daha sonra kanuni dokümantasyon olmak üzere doldurulmalıdır. ATT Sizsiniz... 1. Hastayı Trendelenburg pozisyonunda yerleştirmek için ne tür bir sedyeye ihtiyacınız olur? X-ışınlarına geçirgen, çıkarılabilir bir sedye panelin avantajları ve dezavantajları nelerdir? 2. Hazırda bulundurulan malzemeye ilave olarak "atlama ünitesini" nasıl tanımlarsınız? 3. Daha tehlikeli olan hangisidir, helikopterin ana pervanesi mi yoksa kuyruk pervanesi mi? Her iki tehlikeden de nasıl kaçınırsınız? 4. Siz bir hava ambulansı pilotuna gece iniş için yardımcı oluyorsunuz. Neler yapmanız gerekiyor?

İlk Yardım Araçlarının Acil Kullanımı GİRİŞ Birçok hasta, birdenbire hastalanma veya yaralanma tecrübesinin en kötü yanının olayın kendisi değil, ambulansla hastaneye taşınmak olduğunu söyler. Hızlı, sarsıntılı araç kullanmanın korkutucu etkisiyle, üstten öte n siren sesi zaten kötü durumda olan hastanın moralini hiç de arttırmaz. Bazı zamanlarda bu tip araç kullanmak "hayat kurtarıcı" olmasına karşın fazla sürat gereksizdir. Gerekli olan hastanın en kısa, pratik zamanda hastaneye taşınmasıdır. Bu ATT nin sağduyulu ve koruyucu araç kullanma tekniği kazanmasını gerektirir, bu özelliklerin eksikliğini kapatmak için asla hız kullanılmamalıdır. 48. bölüm ATT'nin acil yardım aracı kullanması için öğrenmesi gereken teknikleri ve kararları anlatmaktadır. Konu, birçok ambulans sürücüsünün neden fazla sürat yapma suçunu işlediklerini anlatıyor. Konu daha sonra, acil araç kontrolü ve acil araç işlemlerini tartışıyor. Konu daha sonra ambulans şoförü olmak için gerekli özellikleri anlatıyor. Konu sonunda da, acil araçların kaza yerindeki durumları, ambulansın nerede park etmesi gerektiği ve polis olmadığı durumlarda ATT nin trafiği nasıl kontrol etmesi gerektiği anlatılıyor. AMAÇLAR Bölüm 48'in amaçları: acil araç kullanırken, hız problemini belirleyen 4 faktörün tanımlanması, acil araç kullanımına alışmak, direksiyon hakimiyeti, kararlı kullanma, yol pozisyonu, kontrollü hızlanma ve fren yapma ile özel araç durumlarının belirlenmesi, acil araç işlemlerine tanınan öncelik hakları, siren kullanımı, tercihli rota belirlemek, kavşak riskleri ve güvenli araç kullanımı tüzüklerine alışılması, acil araç sürücüsü olmak için gerekli özelliklerin belirlenmesi, ambulansın kaza yerinde nasıl park edilmesi ve trafiğin nasıl kontrol edilmesi gerektiğinin öğrenilmesi. AŞIRI SÜRAT PROBLEMİ Ambulans kullanan ATT büyük sorumluluklar yüklenmiştir. Alıştırmalar sırasında öğrendikleri bilgileri, hastayı hastaneye güvenli ve en kısa zaman sürecinde taşımaları esnasında uygularlar. En kısa zaman süresi, hız oranı anlamına gelmez. Sadece ölüm ve yaşam arasındaki acil durumlarda hız gerekli faktör olabilir. Birçok durumda, eğer hasta düzgün biçimde tespit edilmiş ve stabilize edilmişse, taşıma esnasında hız gereksiz, sakıncalı ve tehlikelidir. Ne yazık ki, acil çağrı esnasında aşırı süratli araç kullanılması rastlanmayan bir durum değildir. Bu probleme sebep dört faktör tanımlanmıştır. Bunlardan birincisi sevk memu- runun becerisindeki eksikliktir. Sevk etme işi eğitilmiş, tecrübeli ATT gerektirir. Sevk memuru, sadece acil çağrılardaki çalışma tecrübesiyle, çağrı alındığı zaman zorunluluğun belirlenmesine yardımcı olabilecek pozisyonda olmalıdır. Telefon santrali işlemi yürütmekten öte gitmeyen hareket memurları, bu kararları doğru veremezler. Hatta ATT hareket memurlarıyla bile birçok serviste, kırmızı ışıklar veya sirenlerle ilgili problemler çıkmaktadır, bunun asıl sebebi zaten şaşkınlaşmış şoförün, doğru karar verme yeteneğinin azalmış olmasıdır. Aşırı sürat yapmaya neden olan ikinci faktör

BÖLÜM 48. İLKYARDIM ARAÇLARININ ACİL KULLANIMI de ambulans içindeki yetersiz araç-gereçtir. Hastanın genel durumunu stabilize edebilmek için yeterli araç-gereç ve destek birimine sahip olmayan ATT'nin fazla bir seçeneği yoktur, hastanın durumundan ötürü üzerine yüklenen sorumluluk nedeniyle hastaneye giderken sürat yapmak durumunda kalır. Üçüncü faktör, ATT'nin yetersiz eğitimidir. Yetersiz eğitilmiş ya da hasta bakımını üstlenme konusunda kendine güveni olmayan ATT'nin çok az seçeneği kalır, böylece ATT gibi değil maaşlı taşıt sürücüsü gibi davranarak hızla hastaneye doğru gitmeye çalışır. Dördüncü ve son faktör de, yetersiz direksiyon kabiliyetidir. Ambulansın güvenli kullanımı ile ilgili eğitimi olmayan ATT sürücü, ambulansın uygun kullanımı ile ilgili prensiplerin farkında değildir. Aşırı süratin getireceği risklerin farkında olmayan sürücü, belki de kendince hız ötesi güvenliği seçmektedir. İLKYARDIM ARACININ KONTROLÜ ATT sürücü için, aracın kontrolünde iki durum vardır, birincisi yönünü değiştirmek veya diğeri hızını değiştirmektir. Herhangi bir manevrayı başarıyla gerçekleştirmek demek, lastiklerin alt yüzeyi ile yol yüzeyi arasındaki devamlı temasın sağlanması demektir. Bu temasın sağlanmasında iki faktör önem taşır; sürtünme katsayısı (lastiğin yol yüzeyini kavraması) ve yolu kavramış haldeyken lastiklerin oluşturduğu "ayak izi"dir. Ambulans lastiklerinin tipik "ayak izi" yaklaşık 20 cm uzunlukta ve en az lastiğin genişliği enindedir. Sürtünme katsayısı, bazı yolların değişik bölümlerinde geniş ölçüde değişiklikler gösterir, bu da yol yüzeyinin durumu, yolun eskiliği ve de hava şartlarına bağlıdır. Sürücü yolun yüzeyini iyice değerlendirmeli ve harekete başlamadan önce lastiklerin yol yüzeyine uygulayacağı sürtünme kuvvetine dikkat etmelidir. Bu gözlem özellikle, araç üzerinde ilave merkezkaç kuvvetlerinin hakim olduğu durumlarda çok önemlidir. Sevk ve idare Etme Teknikleri Direksiyonu tutma şekli, hareketleri ve hareketin zamanlanması aracın sevk ve idare edilme tekniklerinde rol oynayan temel faktörlerdir. Direksiyon her iki elle saat 10 ve 2 hizalarından tutulmalıdır. Bu pozisyonda tutmak, eli kaldırmadan direksiyonun döndürülebilmesine müsaade eder. Direksiyon döndürülürken, bir el çekerken diğeri kaydırılır ve direksiyon üzerinde çeken ele paralel konumda tutulur (Şekil 48.1). Aracı döndürürken, eller hiçbir zaman saat 12 ve 6 pozisyonlarını geçmemelidir, çünkü bu durumda eller çaprazlaşır ve karışır. Bu limitlere ulaşıldığında, diğer el direksiyonu kavrar ve ilk el bu defa kaydırılır. Bu teknik, her zaman en az bir elle direksiyonu n sıkıca kavranmasını temin eder. Direksiyon hareketlerinin zamanlanması aracın hızı ile orantılı olmalıdır. Her araç döndürme işlemine verdiği cevapta bir dereceye kadar geri kalır. Araç hızlandığında ise daha büyük bir geri kalma (oyalanma) söz konusu olur. Aracın beklenen hareketi için gerekli döndürme miktarı önceden tahmin edilmeli ve ona göre hareket edilmelidir. Dengeli Şasi Dengeli şasi aracın değişik noktalarına ağırlık merkezini yayma anlamına gelir. Temelde, aracın tüm ağırlığı, şasi üzerindeki bir veya üç nokta üzerinde yoğunlaştırılmıştır. Önde ön tekerlekler üzerinde, arkada arka tekerlekler üzerinde veya ortada ön ve arka tekerlekler arasındır. ŞEKİL 48.1 Sürücünün elleri direksiyon üzerinde saat 10 (sol) ve 2 (sağ) pozisyonlarında olmalıdır. Sola dönüş, sol elin direksiyonu saatin ters istikametinde döndürmesi ile gerçekleştirilirken, sağ el direksiyon boyunca hareket eder. Şoförün elleri hiçbir zaman çaprazlaşmamalıdır.

KISIM 11. AMBULANS OPERASYONLARI ŞEKİL 48.2 Araç süratlenirken, ön tekerleklerin traksiyonunda kayıp olur. Araç döndürülmeye karşı direnç gösterir, çünkü aracın ağırlık merkezi aracın arkasına doğru kayarken araç düz bir çizgide yol alma eğilimi gösterir. Hızlanma veya yavaşlama, ağırlığın bir noktadan diğerine kaydırılmasına yol açar. Araç süratlenirken, ağırlık merkezi arkaya doğru kayar, ön tekerleklerin traksiyonunda bir miktar kayıp olur, bu da aracın dönme yeteneğinde azalmaya neden olur, böylece ambulans düz bir çizgide gitmeye eğilim gösterir (Şekil 48.2). Araç yavaşlarken veya frenlenince tam ters yöndeki ağırlık kayması gerçekleşir, ağırlık merkezi aracın önüne doğru kayar, aracın arka ucu dönüş esnasında dönüş yönü dışına doğru kayma eğilimi gösterir (Şekil 48.3). Karoser Kapasite Yargısı Karoser kapasite yargısı, belirli bir aracın, saptanan hızda giderken, fiziksel hareket kabiliyetinin ne kadar olduğunu bilmektir Bir aracın park alanına sığabilme veya iki obje arasından geçebilme yeteneği onun çamurluktan çamurluğa uzunluğuna bağlıdır. Karoser kapasite yargısı bir noktaya kadar görüş genişliğine bağlı olsa da, daha önemlisi edinilen deneyimdir. Karoser kapasite yargı sı sürücünün paralel park etmede deneyim kazanması ve diğer manevraları uygulamasıyla gelişir. Mükemmel bir karoser kapasite yargısıyla bile, ATT beklenmeyen sürprizlerden kaçınmada yardım için bir gözlemci kullanmalıdır. ATT'nin hatırlaması gereken önemli bir faktör ŞEKİL 48.3 Araç yavaşlarken, dönüş esnasında aracın arkası dönüş eğrisi dışına kaymaya eğilim gösterir. de hız arttıkça araç için gerekli hareket alanının da arttığıdır. Bu artış tehlikenin tanınmasında geçen zaman içinde kat edilen mesafenin ve araç reaksiyonunda gerekli zamanın hızın artışı ile birlikte artması nedeniyledir. Yol Durumu ve Dönemeçler Yolun durumu, aracın yolda, asfalt yüzeyin iç yoksa dış kenarından mı gideceğini ve dönüş etkinliğinin durumunu belirler. Etkin bir dönüşü başarmak için, aracın şu andaki pozisyonundan başka projekte edilmiş pozisyonunu da bilmek gerekir. Etkin dönüş demek, optimum hızda giderken yolun durumuna göre istenen virajın dışına çıkmamak demektir. Aracın pozisyonu projekte edilir, böylece onun yolu istenen viraj üzerindeki dönüş noktasını oluşturur. Eğimin dönüş noktası, aracın yolun ya da trafik çizgisinin iç kenarına en yakın olduğu kısımdır. Dönüş noktasının pozisyonu, yolun durumuna göre, virajın çıkış noktasına bağlıdır. Viraj üzerindeki erken dönüş noktası, genellikle virajı alırken aracın yol dışına kaymasına neden olur, viraj üzerindeki geç dönüş noktası ise aracın yolun iç kısmında kalmasına yol açar, bu da aracı düz çizgide tutmaya yardım eder (Şekil 48.4). Kontrollü Hızlanma Kontrollü hızlanma, hızlanırken kontrollü davranmak ve süratin aracın kontrolünde kullanılması

BÖLÜM 48. İLKYARDIM ARAÇLARININ ACİL KULLANIMI yolu, frenleri kademeli olarak bırakırken, aracın hızını arttırmak için gaz vermektir. Uygun frenleme hissinin kazanılması deneyim ve pratikle ortaya çıkar. Frenlemede en uygunu fasılalı olarak pedala basınç uygulamaktır. Fren pedalına ne aniden basılmalı ne de sabit ve tam basınç uygulanmalıdır. Her iki durumda da tekerlekler kilitlenir ve direksiyon kontrolü kaybolarak kayma ve dönmeler ortaya çıkar. Bazı yeni araçlarda elektronik anti-kilitlenme fren sistemleri vardır, bunlar frenleri otomatik olarak pompalar ve fren sisteminde kilitlenmeyi önlemek için fasılalı basınç uygularlar. Bu tür bir araçta ATT, sistemin çalışma şeklini anladığından emin olmalıdır. Özel Durumlarda Taşıt Kullanmak ŞEKİL 48.4 Virajda dönüş noktası geç ise araç hala virajın içinde kalır. Erken dönüş noktası, aracı yolun dışına doğru taşmaya zorlar. demektir. Araç düz bir çizgide giderken, hızlanma en etkilidir, çünkü bu esnada hızlanma kuvveti her iki arka tekerleğe eşit dağılım gösterir. Dönüş esnasında veya virajda süratlenme, arzu edilen doğrultudaki lineer hızlanmanın kaybına ve viraj dışına doğru artan bir hızlanmaya yol açar. Bu viraj dışına doğru olan hızlanma aşın olursa, araç kontrolden çıkar ve kayar ya da döner. Kontrollü Frenleme Kontrollü frenleme, hem aracı kontrol etmek için frenlerin kullanılması hem de fren pedalı üzerine kontrollü basma anlamına gelir. Frenler, sadece aracın hareketini yavaşlatmak veya durdurmak suretiyle kontrol etmez, ayrıca yön kontrolü de temin eder. Düz çizgide giderken frenlemek en emniyetli ve etkili olandır. Dönüşlerdeki frenlemede etkinlik kaybolur, bu düşük hızla giderken zor fark edilse de, yüksek hızla seyrederken çok daha belirgindir. Dönüş esnasında frene basmak aracı yavaşlatmada çok az etkin olurken, daha çok kayma veya dönmelere yol açar. Dönüş esnasında frenleri kullanmanın en uygun Tüm dikkate rağmen çoğunlukla, özel taşıt kullanma hünerleri gerektiren, beklenmeyen durumlarla karşılaşılır. Hava ve yol durumuna uygun süratte seyretmek, bu teknikleri kullanma gerekliliğini azaltır. Su İçinde Havalanma Islak bir yolda, lastikler suyu yüzeyden uzaklaştırıp, yol ile direkt temas kurma eğilimindedir. Aracın sürati saatte 30 mili geçerse, suyun lastiklerin altında yığılması ile, lastikler yol yüzeyinden havalanabilir, bu durumda suyu lastiğin altından uzaklaştırmak için gerekli kuvveti uygulayacak zaman yeterli değildir. Bu durum su içinde havalanma olarak bilinir. Yüksek hızla, ıslak yollarda giderken, aracın ön tekerlekleri, şoföre aracı kontrol şansı tanımayan, ince bir su tabakası üzerinde gider. Eğer su içinde havalanma olayı gelişirse, şoför pedala aniden basmadan, kademeli bir şekilde aracı yavaşlatmalıdır. Yol Üzerinde Su Birikintisi Mümkün olduğunca, yol üzerindeki geniş su birikintilerinden kaçınılmalıdır. Eğer kaçınılamıyorsa, şoför süratini azaltmalı ve cam sileceklerini açmalıdır. Birikinti içinden çıkınca, şoför, frenler kuruyuncaya kadar, birçok kez yavaş olarak fren pedalına basıp bırakmalıdır. Frenler kuruduğunda,

KISIM 11. AMBULANS OPERASYONLARI aracı herhangi bir yana doğru kaydırmaksızın durduracaklardır. Görüş Alanının Azalması Duman, sis, kar veya şiddetli yağmur gibi görüş alanının azaldığı zamanlarda şoför, diğer araçlara gerekli uyarıları yaptıktan sonra, dikkatle yavaşlamalıdır. Geceleri, yansımaya yol açmadan maksimum görüş alanını sağlamak için, sadece kısa farlar kullanılmalıdır. ATT sürücüler, aracın üzerindeki lambaları, diğer sürücüler için kendi vizibilitesini arttırmak için kullanmalıdır. ATT sürücüler ayrıca duran ya da yavaşlayan arabaları dikkatle izlemelidirler. Buz ve Kaygan Yüzeyler Yağlı veya tozlu bir yoldaki hafif ıslaklık, buz kadar kaygandır. İyi radyal lastikler ve uygun sürat, traksiyon problemlerinin azalmasına yol açar. Karlı ve buzlu ortamlarda sıkça kullanılan araçlar için çivili kar lastikleri düşünülmelidir. Sıcaklık donma noktasına yakın olduğunda, ATT sürücü özellikle köprü ve üst geçitlere dikkat etmelidir. Bu yolların yüzeyleri, çevredeki yol yüzeylerine göre çok daha hızlı donar, çünkü bunlar altındaki toprağın ısıtıcı etkisinden yoksundurlar. ACİL İLKYARDIM ARACI KULLANIMI Yaralı veya hastanın ilk tıbbi bakımının en önemli fazlarından birini de hastanın taşınması esnasındaki dikkatli araç kullanımı oluşturur. Bu acil ilkyardım aracı kullanımı ile ilgili eğitim gerektirir. Eski bir deyim olan "pratik mükemmele ulaştırır" sözü buraya çok iyi uyar. ATT, her zaman, her yerde ve her araçta pratik yapmalıdır. Hiç kimse ilave pratiğin gerekli olmadığı kadar tecrübeli değildir. Ve ATT dahil, hiç kimse çok fazla pratik yapmamıştır. Emniyetli ilkyardım aracı kullanılmasında ilk kural, ATT sürücü ve tüm yolcuların her zaman emniyet kemerlerini takmaları ve omuzlarını tespit etmeleridir. Sürücü dışındaki ATT'ler de olay yerine giderken ve hasta bakımı ile direkt olarak ilgilenmedikleri zaman mutlaka emniyet kemeri takmalıdır. Her ambulansta güvenliği temin eden araçların en önemlisi şüphesiz emniyet kemerleridir. ATT sürücüler, kendi araçlarının, dönüş, duruş, hızlanma gibi özelliklerini çok iyi bilmelidirler. Örneğin, disk tipi fren sistemi etkinliği arttırır, ancak bu arada sürüklenme de artar. Ayrıca şoförler aracın neler yapabileceğini, değişik koşullar altındaki süratlenme, frenleme uyarılarına nasıl cevap vereceğini çok iyi bilmelidirler. ATT sürücü, değişen hava ve yol durumlarına karşı daima alarmda olmalıdır. Buz veya tehlikeli durum işaretleri ciddiye alınmalıdır. Olay yerine giderken veya hastaneye dönerken, şoförler yol durumuna göre süratlerini ayarlamalıdırlar. Birçok görevde özel olarak takip ettikleri rota olsa da, bununla kesişen alternatif rotalar kullanılabilir. Büyük bir felaket durumunda bu özellikle önemlidir, çünkü tüm halk sağlığı ve acil servis birimleri koordine hareket ederler ve tüm araçlar tahsis edilmiş yolları kullanırlar. Bir sürücü beklenmeyen bir kalabalık trafik durumuyla karşılaştığında, gerekli hareket memurlukları uyarılmalıdır, böylece diğer şoförler kalabalıkla ve gecikmeyle karşılaşmadan alternatif bir yolu kullanır. Birçok durumda, çok şeritli otobanlarda, ambulansın en sol şeridi kullanması gerekir. Bu şeridi kullanmak, birçok durumda daha az trafik problemi yaratır ve diğer motorlu araçlar sağ şeritlerde normal yollarına devam ederler. ATT sürücü daima çok dikkatli araç kullanmalıdır. Hiçbir zaman, açıkça görünür bir sinyal almadıkça, diğer motorlu araç sürücülerinin hareketlerine güvenmemelidir. Daima gerekli tedbirleri almaya hazır olmalıdır, bir yanlış anlama söz konusu ise bu dikkatsizlik sonucu paniğe dönüşmemelidir. Geçiş Üstünlüğü Ambulanslara sağlanan geçiş üstünlüğü konusunda eyalet kanunları değişiktir. Bazı eyaletler, kırmızı ışık veya dur işaretinde kısa bir süre durduktan sonra geçişe müsaade ederken, diğerleri daha etkin olarak, dur işaretinde veya kırmızı ışıkta durmadan geçmesine müsaade ederler, an-