TARIMDA YENİ MİRAS KANUNU VE OLASI SONUÇLARI İsmet İpek KAVASOĞLU ismetipekkavasoglu@gmail.com Cengiz SAYIN csayin@akdeniz.edu.tr Akdeniz Üniversitesi ÖZET Türkiye de tarım arazilerinin parçalanmasının önlenmesi, öteden beri çözüm aranan sorunların başında gelmektedir. Bu amaçla pek çok yasal düzenleme gerçekleştirilmiştir. Bu düzenlemelerden son uygulananı 2014 tarih ve 6537 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu dur. Bu Kanun tarım arazilerinin miras yolu ile parçalanmasını önleme amaçlı çıkartılmış olup uygulaması devam etmektedir. Ancak uygulama sonuçlarının ne olacağı konusunda henüz bilgi bulunmamaktadır. Kanun kapsamında; tarımsal işletme kavramı, köylere kadar belirlenmiş arazi büyüklükleri, arazilerin satış ve devrinin izne tabi olması gibi yeni düzenlemeler yer almaktadır. Bu çalışmada da konunun önemi nedeniyle kanunun bir bütün olarak ele alınması planlanmıştır. Özellikle kanunun Türkiye genelinde uygulanması ile ortaya çıkacak bazı olası olumsuz sonuçların tartışılması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Tarımsal işletme, toprak parçalanması, miras Kanunu NEW LAW OF INHERITANCE IN AGRICULTURE AND ITS PROBABLE RESULTS ABSTRACT Prevention of agricultural lands fragmentation has been the main problem of solution seeking for all along the line. For that purpose, legal regulations have been realized many times. Its last application that is 2014 dated and 6537 numbered the law of soil conservation and land use. This law was enacted to prevent agricultural lands fragmentation by inheritance and its application still continue. However, there is no any information yet about what would be the consequences of the application. Within the scope of the law, many new regulations take part such as concept of agricultural business, land sizes, dependency subjecting to the permission of sales and transfers of the land. In this study, handling of law as a whole has been planned through the importance of subject. Especially, arguing of some probable negative consequences are aimed that will arise with the application around Turkey. Keywords: Agricultural enterprises, soil fragmentation, soil law 943
1. GİRİŞ Türkiye de uygulanan miras hukuku kapsamındaki hükümlerin, tarımsal taşınmazlarda ekonomik bütünlüğü koruyamaması tarımın devamlılığı açısından olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Gerek miras gerekse satış yollarıyla tarımsal arazi ve işletmelerin ölçeklerinde görülen küçülmeler, tarım topraklarının parçalılık sayısının artmasıyla beraber tarımsal üretimdeki verimliliğin giderek azalmasına neden olmaktadır. Miras yoluyla bölünmelerin önlenememesi tarımın sürdürülebilirliğini olumsuz yönde etkilerken, tarım arazilerinin amacı dışında kullanımlarında artış meydana getirmiştir. 2012 yılı itibariyle son on yılda 2 milyon hektar alanın amacı dışında kullanılmasıyla tarım dışına kaydığı görülmektedir (GTHB, 2013). Türk Medeni Kanunu içinde miras hukuku kapsamında özel bir düzenlemeye tabi tutulan tarımsal taşınmazlar, Kanun un getirdiği eşitlik ilkesinden dolayı tüm varisler arasında pay edilebilen bir kalıt olarak tanımlamıştır. Tarımda mirasla ilgili düzenlemelerin yetersiz kalması nedeniyle Medeni Kanun un ardından tarım arazilerinde parçalanmaları önlemek amacıyla 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu yürürlüğe girmiştir (Sayın, 2015). Ancak bu kanun, tarım arazilerinin gerek satış gerekse miras yoluyla parçalanarak küçülmesi sorununu çözemediği görülmüş ve kanunun konuya ilişkin temel hüküm niteliğindeki 8. maddesi, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile değiştirilmiştir. Tarım arazilerine hukuken bölünemez eşya niteliği kazandıran bu Kanun, fiili olarak usul ve esasları itibariyle tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmelerini önleyici yapılanma ortaya çıkaramamıştır (Özdilek, 2015). Tarım arazilerinde parçalanmayı önlemeye yönelik Toprak Kanunu ile getirilen son yasal düzenleme, 2014 yılında yürürlüğe giren 6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun dur. Kanun un en belirgin özelliği, Medeni Kanun da yer alan tarımsal taşınmazlar ile ilgili düzenlemelerin, 6537 Sayılı Kanunu nun içine taşınarak mülga haline gelmesiyle miras yolu ile arazi bölünmeleri konusunda bütünlük sağlanmasıdır. Mirasla ilgili düzenlemeleri tek bir çatı altında toplanarak, tarımsal araziler üzerinde mülkiyet devrini esas tutması şartı Kanun un getirdiği en önemli değişikliktir. Bu çalışmada, tarımda mirasla ilgili yasal süreçler içinde tarım arazilerinin bölünmesinin önlenmesine yönelik yasal düzenleme olan 6537 Sayılı Kanun un uygulamadaki yerinin incelenmesi ve kanun sonrasında ortaya çıkacak bazı olası olumsuz sonuçların tartışılması amaçlanmıştır. 2. MATERYAL VE YÖNTEM Çalışmanın ana materyalini, ikincil veriler oluşturmaktadır. Konu ile ilgili bilimsel araştırmalar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı (GTHB) faaliyet yayınları, düzenleyici etki analizi sonuçları ve ilgili yasal düzenlemeler olan Türk Medeni Kanunu, 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile bu Kanun da yapılan son değişiklikleri içeren 5578 ve 6537 Sayılı Kanun lardan faydalanılmıştır. 944
3. BULGULAR 3.1 Tarımda Miras Kanunu Değişim Süreci 3.1.1 6537 Sayılı Kanun Öncesi Tarımda Miras Hukuku Türkiye de tarım topraklarının parçalanmasını ve optimum ölçeklerden uzaklaşmasını önleyen hukuki yapı içerisinde belirleyici unsur miras olarak görülmektedir (Sayın, 2015). Tarımda miras hukuku kapsamında ilk yasal düzenlemenin 1926 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun olduğu bilinmektedir. Kanun un mirasa konu olan tarımsal varlığa (zirai mallar) ait miras ile ilgili hükümlerinde; mirasın kime özgüleneceği, özgüleme işleminden sonra diğer mirasçıların haklarının ne olacağı konuları işlenirken, 2001 yılında yayınlanan son halinde ise taşınmaz mülkiyet ve tarımsal işletmelerin miras yoluyla intikaline dair düzenlemelere yer verilmiştir. Medeni Kanun un ardından tarımsal arazinin korunması ile ilgili çıkarılan diğer yasal düzenlemelerde toprağın edinimi, kullanılması ve tasarrufuyla ilgili esaslar özel hukuk kapsamında belirlenmeye çalışılırken mülkiyet ekseninin ise tarımsal işletmelerden tarımsal arazilere kaydığı gözlemlenmiştir. 3.1.1.1 Medeni Kanun da Yer Alan Mirasa İlişkin Düzenlemeler Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren tarım hukukunun önemli konuları arasında yer alan toprak hukukunun ele alındığı temel yasal düzenlemelerin başında Türk Medeni Kanunu yer almaktadır. İlk olarak 753 Sayı ile 1926 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanun, günümüz koşullarına uyum sağlayabilmesi için yeniden düzenlenerek 2001 yılında 4721 Sayılı Kanun olarak tekrar yürürlüğe girmiştir. Tarımda öteden beri uygulanmakta olan Medeni Kanun hükümleri, miras hukuku kuralları içinde taksimden istisna bırakılarak ele alınmıştır. 1926 yılında yürürlüğe giren 753 Sayılı Medeni Kanun da tarımsal varlığa (zirai mallar) ait miras ilişkin hükümler, 597-602 maddeleri arasında yer alırken, uygulamadaki son halinde tarımı ilgilendiren miras ile ilgili kısımlar 659-668 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Medeni Kanun un ilk halinde; Tarım işletmelerinin paylaştırma dışında bırakılması, Özgülemenin bir kişiye yapılabilmesi için gereken koşullar, Diğer mirasçıların paylarının ödenmesi konuları Ziraat İşleri başlığı altında ele alınırken, yeniden düzenleme yapılarak yürürlüğe giren Medeni Kanun un tarımla ilgili miras hükümlerinde bir önceki kanuna göre daha açık bir dil kullanılmış, zirai mallar yerine tarım işletmesi kavramı yerleştirilmiştir. Medeni Kanun un son uygulamasında öne çıkan en önemli husus ise miras kalan kalıtta (terekede) işletilen, ekonomik bütünlüğe ve yeterli tarımsal varlığa sahip bir tarım işletmesinin olması ifadesinin kullanılmasıdır. Kanunun önceki halinde bahsi geçen zirai malların ne olduğu diğer bir deyişle mirasa konu olan varlığın tanımının yapıldığı anlaşılmıştır (Sayın, 2015). Yeni Medeni Kanun da ek olarak diğer mirasçıların paylarının mirasçı irat (alacak) senediyle karşılanması kısmı getirilmiştir. Tarımda mirasla ilgili sorunlara çözüm getirmediği anlaşılan Medeni Kanun da yer alan tarımsal taşınmazlar ile ilgili düzenlemeler 2014 yılında yürürlüğe giren 6537 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun içine taşınarak mülga olmuştur. 945
3.1.1.2 Toprak Koruma Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği Medeni Kanun hükümlerinin tarıma yönelik miras düzenlemeleri içinde yetersiz kalması nedeniyle, tarım arazilerinin parçalanmalarını önlemek amacıyla 2005 yılında 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu yürürlüğe girmiştir. Tarımsal toprak mülkiyetine ilişkin düzenlemelerin yer aldığı Kanun da, tarım arazilerin de sınıflamalar getirilerek, mutlak tarım arazisi, özel ürün tarım arazisi, dikili tarım arazisi ve marjinal tarım arazisi tanımlamaları getirilirken, tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölgelerin sosyal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği kabul edilmiştir (Kılıç, 2010). Belirlenen büyüklüklerin altında parçalanmalara izin verilmeyerek tarım arazilerine bölünemez eşya niteliği kazandırılmıştır. 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu na ilişkin yürürlüğe giren 15/12/2005 tarihli uygulama yönetmeliğinde, yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğünün tespitinde, tarım makinelerinin arazi bozulmasına neden olmadan verimli çalışmasını mümkün kılacak parsel büyüklüklerinin; mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 1 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektardan, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardan küçük olmamak kaydı aranmıştır. 3.1.1.3 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Toprak Kanunu nun ardından tarım arazilerinde gerek satış gerek miras yoluyla parçalanmaların devam etmesiyle Kanun un mirasla ilgili düzenlemelerinin yer aldığı 8. maddesi, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun la yeniden ele alınmıştır. Söz konusu değişiklikler incelendiğinde, Tarımsal arazinin bu niteliğinin tapu kütüğüne şerh edilmesi imkanı tanınmış, tarım arazilerinin sınıflarına göre asgari parsel büyüklükleri hektar olarak belirlenmiştir. Belirtilen istisnalar haricinde tarım arazilerinin, herhangi bir yolla, daha küçük parseller oluşturacak şekilde bölünemeyeceği vurgulanarak, belirlenen asgarî büyüklüklere ulaşan tarım arazilerinin hukuken bölünemez eşya niteliği kazanmış olacağı ifade edilmiştir. Bölünemez büyüklükteki söz konusu arazilerdeki payların üçüncü kişilere satılması, devri ve rehni yasaklanmıştır. 3.1.2 Tarımda Miras Yoluyla Bölünmeleri Önleyen 6537 Sayılı Kanun ve Tarımsal Arazilerin Mülkiyetinin Devrine İlişkin Yönetmelik Türkiye de tarım arazilerinin miras yolu ile bölünmesinin önlemesine yönelik uygulamada yer alan en son yasal düzenleme, 2014 yılında yürürlüğe giren 6537 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Hakkında Kanun dur. Kanunda öne çıkan başlıklar incelendiğinde, tarım arazilerinin mirasçılar arasında paylaşımı, satış usulleri ve şimdiye kadar parçalanan tarım arazilerinin ekonomik büyüklüklerine ulaştırılmasına ilişkin düzenlemelere yer verildiği görülmektedir. Yeni miras kanunun yürürlüğe girmesiyle, Medeni Kanun un söz konusu yeni hükümlerle büyük ölçüde aynı konulara ilişkin maddeleri, 6537 sayılı Kanun un 9. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. 946
6537 Sayılı Kanun un ardından 31 Aralık 2014 tarihli Tarımsal Arazilerin Mülkiyetinin Devrine İlişkin Yönetmelik yayınlanarak bu yönetmelik kapsamında; tarımsal arazilerin devri, miras yolu ile intikali, tarımsal arazilerin değerlemesi, yeter gelirli arazi büyüklüğü, ekonomik bütünlüğe ilişkin hükümlerle beraber ehil mirasçıya ait niteliklerin tespitine ilişkin usul ve esaslar ele alınmıştır. 3.1.2.1 6537 Sayılı Kanunun Getirdikleri Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu nda yapılan son yasal düzenleme olan 15.05.2014 tarihli 6537 Sayılı Kanun, tarımda mirasla ilgili yasal düzenlemeleri tek bir çatı altında toplayarak tarım arazilerinin bölünmesini önlemeyi amaçlamaktadır. I. Asgari ve Yeter Gelirli Tarımsal Arazilerde Bölünme Yasağı Bakımından Getirilen Düzenlemeler Asgari tarımsal arazi büyüklükleri mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 20 dekar, dikili tarım arazilerinde 5 dekar ve örtü altı tarımı yapılan arazilerde ise 3 dekar olarak belirtilmiştir. Yeter gelirli tarımsal arazi büyüklükleri ise ortalama bir ailenin geçimini sağlayacak şekilde gelir elde edilmesi amaçlanmış olup il ve ilçelerin bölgesel farklılıkları da göz önünde bulundurularak sulu, kuru, dikili ve örtüaltı arazi büyüklükleri kanunun ekli (1) sayılı listesinde verilmiştir. Bu büyüklüklerin altında hiçbir şekilde ifraz ve bölüşüm işleminin yapılamayacağı kanunda belirtilmiştir. II. Ekonomik Bütünlük Kavramı Yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin hesaplanmasında aynı kişiye ait ve Bakanlıkça aralarında ekonomik bütünlük bulunduğu tespit edilen tarım arazilerinin birlikte değerlendirileceği ve ekonomik bütünlüğe sahip olmayan kısımların Bakanlığın izni ile satılabileceği durumunun yer almasıyla ekonomik bütünlük kavramı, 6537 Sayılı Kanun da öne çıkan düzenlemelerden biridir. Ekonomik bütünlük, Tarımsal Arazilerin Mülkiyetinin Devrine İlişkin Yönetmelik e göre; mülkiyeti aynı kişiye ait birden fazla tarımsal arazinin tarımsal üretim faaliyetine ekonomik bir değer katacak şekilde birbirine bağımlı olmasıdır. Tarım il ve ilçe müdürlüklerince, malikin arazilerinin toplam yüzölçümü, örtü altı tarım arazilerinde 1 dekarın, dikili tarım arazilerinde 5 dekarın, sulu ve kuru tarım arazilerinde ise 10 dekarın altında ise, söz konusu araziler arasında ekonomik bütünlüğün bulunmadığı kabul edilir. Toplam yüzölçümü ekonomik bütünlük kabul edilen arazi sınırlarının üzerinde olan tarım arazilerinde ise öncelikle bu arazilerin birbirlerine sınırdaş olup olmadıkları önemlidir. Arazilerin sınırdaş olması durumunda aralarında ekonomik bütünlüğün bulunduğu kabul edilir. Ancak, araziler sınırdaş değil iseler, söz konusu arazilerin aralarındaki mesafenin ne kadar olduğu önem kazanmaktadır. Aralarındaki mesafe 10 kilometreden az olan araziler arasında ekonomik bütünlüğün bulunduğu, bu mesafenin 10 kilometreden fazla olduğu durumda ise söz konusu bütünlüğün bulunmadığı kabul edilmektedir. III. Mirasa Konu Tarım Arazilerinde Mülkiyetin Devri İşlemleri Yeni miras kanunu, 15 Mayıs 2014 tarihinden sonraki ölümlere ilişkin miras işlemlerinde uygulanırken, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce paylaşımı yapılmayan miras tarım arazilerinin devir işlemleri önceki kanun hükümlerine göre gerçekleştirilecektir. Mirasa konu tarımsal arazilerde mülkiyet devrinin zorunlu olması, 6537 Sayılı Kanun la yapılan en önemli değişikliktir (Özçelik, 2015). Mirasçıların anlaşması durumda devir 947
işlemlerinin bir yıl içinde tamamlanması istenmektedir. Miras kalan tarımsal arazi ve işletmenin mülkiyeti, mirasçılar arasında anlaşma sağlanması halinde; Bir mirasçıya veya yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerini karşılaması durumunda birden fazla mirasçıya, Aile malları ortaklığına, Mirasçılarının tamamının miras payı oranında hissedarı oldukları Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kuracakları limited şirkete veya Mirasa konu arazilerin tamamının üçüncü kişilere devrine karar verebileceklerdir. Mirasçılar, taşınmazların devri ile ilgili yapılacak işlemlere ilişkin harçlardan, düzenlenecek kâğıtlara ilişkin damga vergisinden muaf tutulacaktır. Tarımsal arazilere ilişkin devir işleminin bir yıl içinde tamamlanmaması ve yetkili sulh hukuk mahkemesi nezdinde dava açılmaması durumunda ise Bakanlık tarafından mirasçılara üç aylık süre verilecektir. Mirasçılar arasında anlaşma sağlanamadığı takdirde verilen üç aylık süre bitiminde Bakanlık, istemde bulunan ehil mirasçıya, ehil mirasçı yoksa en fazla teklifi veren istekli mirasçıya aksi halde üçüncü kişilere satılması için yetkili sulh hukuk mahkemesinde dava açabilecektir. Açılan davada sulh hukuk hakimi mirasa konu tarımsal arazi ve işletme mülkiyetinin; Kişisel yetenek ve durumları göz önünde tutulmak suretiyle tespit edilen ehil mirasçıya tarımsal gelir değeri üzerinden devrine, Birden çok ehil mirasçının bulunması hâlinde, öncelikle asgari geçimini bu yeter gelirli tarımsal arazilerden sağlayan mirasçıya, bunun bulunmaması hâlinde bu mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya devrine, Ehil mirasçı olmaması hâlinde, mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya ya da birden fazla ehil mirasçı olması ve bu mirasçıların miras dışı tarımsal arazilere sahip olması durumunda, bu mirasçıların mevcut arazilerini yeter gelirli büyüklüğe ulaştırmak veya bu arazilerin ekonomik olarak işletilmesine katkı sağlamak amacıyla hâkim, tarım arazilerinin yeter gelir büyüklüğünü aramaksızın bu mirasçılara devrine karar verebilecektir. Mirasa konu tarımsal işletmenin kendisine devrini talep eden mirasçı bulunmadığı takdirde, hakim satışına karar verebilecek, bu suretle yapılacak satış sonucu elde edilen gelir, mirasçılara payları oranında paylaştırılacaktır. IV. Sınırdaş Tarımsal Arazi Maliklerine Önalım Hakkı Yeni miras kanunun getirdiği bir diğer konu ise tarımsal arazilerin satılması halinde, sınırdaş tarımsal arazi maliklerine önalım hakkı tanınmasıdır. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması halinde ise hakim tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verebilecektir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamamaktadır. V. Paylı Mülkiyete İlişkin Devir ve Rehin Yasağının Kaldırılması Paylı mülkiyete tabi bölünemez büyüklükteki tarımsal arazilerde, 5578 Sayılı Kanun la getirilen payın devrini ve rehnini yasaklayan hükmün, 6537 Sayılı Kanun la yürürlükten kaldırıldığı görülmektedir. Söz konu değişiklikle, pay ve paydaş sayısı aynı kaldığı sürece, tarımsal taşınmazdaki payın satış, bağışlama, cebrî icra gibi yollarla devir ve tesciline herhangi bir engel bulunmamaktadır. 948
4. TARTIŞMA VE SONUÇ 6537 Sayılı Kanun la gelen değişiklerin genel amacı, tarımsal arazilere miras yoluyla gelen bölünmeleri önleyici düzenlemeler getirmesidir. Yeni miras kanunun, şimdiye kadar yapılan yasal düzenlemeler içerisinde ele alınmayan konulara yer vermesi kanunun olumlu yanını ortaya koymaktadır. Asgari ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi, tarım arazilerinde mülkiyetin devrine zorunluluk getirilmesi ve sınırdaş arazi maliklerinin önalım hakkının olması kanunun öne çıkardığı en önemli yeniliklerdir (Özdilek, 2015). Kanunun olumsuz tarafları ise 15 Mayıs 2014 tarihinden önce miras kalan tarımsal taşınmazlarla ilgili açılan ve devam etmekte olan davalarda Medeni Kanun hükümlerinin uygulanmasıdır. Bu bağlamda, tarımsal taşınmazların mirasçılar adına elbirliği mülkiyeti veya paylı mülkiyet olarak tescil edilmesi mümkündür. Bunun sonucunda söz konusu davalarda, tarımsal arazilerin bölünmesinde 6537 Sayılı Kanun la değişmeden önceki hükümlerin öngördüğü asgari büyüklükler esas alınacaktır. Yeni miras kanunuyla yapılan değişikliklerin uygulanması için mirasçılara süre tanınması, miras kalan tarım arazilerinin devir işlemleri sürecinin uzamasını gündeme getirmiştir. Söz konusu düzenlemeler içinde kanunda öne çıkan eksiklilerden biri ise, mülkiyet devri gerçekleştirilen tarımsal arazilerin, devralan ehil mirasçı tarafından başka birine satışını engelleyecek bir hükmün olmamasıdır. Öte taraftan miras kalan tarımsal araziler üzerinde mirasçıların, aile malları ortaklığı veya limited şirkete devrine karar verebiliyor olmaları, tarımsal arazilerin fiili olarak bölünmelerine engel getirmemektedir. Böyle yapılan devir işlemlerinin ardından mirasçıların eskiden olduğu araziyi fiilen paylaşarak kullanmaya devam etmeleri ihtimal dahilindedir (Özdilek, 2015). KAYNAKLAR Aksoy, S., 1984. Tarım Hukuku Ders Kitabı, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları:907, Ankara. Anonim, 2014. Kalkınma Bakanlığı. Tarım Arazilerinin Sürdürülebilir Kullanımı Çalışma Grubu Raporu, Yayın No: KB:2860-ÖİK:714,Ankara, 2014. Anonim, 2013. Fırat Kalkınma Ajansı, Arazi Toplulaştırması Faaliyetleri, Malatya. Demirtaş, E., Sarı, M., 2003 Arazi toplulaştırması, BATEM, Derim, Cilt: 20(1), s.48-58. Ekinci, K., Sayılı, M., 2010. Tarım arazilerinin parçalanmasını önlemeye yönelik mevzuat üzerine bir inceleme, GOÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, Cilt: 27(2), s.121-129. GTHB, 2016. www.tarim.gov.tr, [Erişim 15 Ocak 2016] Gün, S., Kılıç, M., 2006. Tarım topraklarının korunması. Türkiye VII. Tarım Ekonomisi Kongresi, Antalya. Gün, S., 2006. Tarımda toprak mülkiye yapısı ve işletmelerin iyileştirilmesi, Türk Tarım Dergisi, Sayı:171, s.34-37. Gün, S., 2001. Türkiye de tarım topraklarının mülkiyet durumu ve uygulanan politikalar, Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Tarımının Hedefleri Sempozyumu, s.325-336, Ankara. Kılıç, M., 2010. Avrupa Birliği ne uyum sürecinde Türk tarım hukuku: mevcut durum, son gelişmeler ve yaklaşımlar. Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Cilt:9, No:2, s.67-92. 949
Özçelik, B., Ş., 2015. 5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu nda 6537 Sayılı Kanun la yapılan değişiklikler ve değerlendirilmesi. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XIX, Y. 2015, Sa. 1. Resmi Gazete, 1926. Türk Medeni Kanunu (743), Tarih:04.04.1926, Sayı:339, Ankara. Resmi Gazete, 2001. Türk Medeni Kanunu (4721), Tarih:08.12.2001, Sayı:24607, Ankara. Resmi Gazete, 2005. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu (5403), Tarih:19.07.2005, Sayı:25880, Ankara. Resmi Gazete, 2007. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Hakkında Kanun (5578), Tarih:09.02.2007, Sayı:26429, Ankara. Resmi Gazete, 2009. Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Arazi Toplulaştırmasına İlişkin Tüzük, Tarih:24.07.2009, Sayı:27298,Ankara. Resmi Gazete, 2014. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Hakkında Kanun (6537), Tarih:05.05.2014, Sayı:29001, Ankara. Resmi Gazete, 2014. Tarımsal Arazilerin Mülkiyetinin Devrine İlişkin Yönetmelik, Tarih:31.12.2014, Sayı:29222, Ankara. Sayın, C., 2015. Tarım Hukuku Dersi Notları, Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Antalya. TİKAS, 2015. Tarımsal İşletme Kayıt Sistemi, http://www.tuik.gov.tr/arastirmaveprojeler/tikas/tikas.html#panel-1. [Erişim 19 Ocak 2016] TÜİK, 2006. Tarımsal İşletme Yapı Araştırması, http://www.tuik.gov.tr/veribilgi.do?alt_id=1003. [Erişim 22 Ocak 2016] Yücer A.A., Demirtaş M., Çelik A., Kalanlar Ş., Altun A., Kan M., 2013. Tarım Arazilerinin Bölünmesinin Önlenmesine Yönelik Yasal Düzenleme Hakkında Düzenleyici Etki Analizi: Yayın No: 210, Ankara. 950