18 Temmuz 1995 te, TRT bu talebi 2954 sayılı yasanın 27. Maddesine uygun olmadığı gerekçesiyle reddetmiştir.

Benzer belgeler
KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No /07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

A V R U P A K O N S E Y Đ OF EUROPE AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ DÖRDÜNCÜ DAĐRE. (Başvuru no /99) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ERTÜRK/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 12 Nisan 2005

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZEYTİNLİ/TÜRKİYE (Başvuru no /04) KARAR STRAZBURG. 26 Ocak 2010

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KESHMIRI/TÜRKİYE (Başvuru no /08) KARAR STRAZBURG. 13 Nisan 2010

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

5651 Sayılı İnternet Kanunu Çerçevesinde Cevap ve Düzeltme Hakkı ve Erişimin Engellenmesi

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

5651 SAYILI ĐNTERNET KANUNU ÇERÇEVESĐNDE CEVAP VE DÜZELTME HAKKI VE ERĐŞĐMĐN ENGELLENMESĐ

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÜNGİL TÜRKİYE. (Başvuru no /03 ) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. 10 Mart 2009

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no. 7971/07) KARAR STRAZBURG. 28 Mayıs 2013

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI

İTİRAZIN KONUSU: günlü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu nun;

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ERHUN -TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru numaraları: 4818/03 ve 53842/07) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. HÜRRİYET YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ YETKİ TESPİTİ İLE GREV OYLAMASI HAKKINDA YÖNETMELİK. Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi/Sayısı: /28792 BİRİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

KAMU İHALE YASASI. (20/2016 Sayılı Yasa) Madde 86 Altında Yapılan Tüzük

İstinaf Kanun Yolu ile Temyiz Kanun Yolu Arasındaki Fark Nedir? Hukuk Davası İçin İstinaf Mahkemesine Başvuru Şartları

ĐKĐNCĐ DAĐRE FETHULLAH AKPULAT - TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no: 22077/03) KARAR STRAZBURG. 15 Şubat 2011

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. Şerif GECEKUŞU/TÜRKİYE (Başvuru no /05)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. ZÖHRE AKYOL/TÜRKİYE (Başvuru no /03) KARAR STRAZBURG. 4 Kasım 2008

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. TACİROĞLU - TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG. 2 Şubat 2006

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET MANSUR DEMĐR v. TÜRKĐYE. (Başvuru No /07) KARAR STRASBOURG. 24 Temmuz 2012

KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

A V R U P A K O N S E Y Đ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru n o 43627/09 Misak HAÇĐKOĞLU/TÜRKĐYE STRAZBURG

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru no /11. Mansour Edin KESHMIRI. v. Türkiye

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

Transkript:

Mahmut ALINAK/Türkiye Davası 30514/96 17 Ekim 2000 Başvuranın cevap verme hakkıyla ilgili işlemler Başvuran, 17 Temmuz 1995 de TRT (Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu) Hukuk Müşavirliği ne 13 Temmuz 1995 te yayımlanan bir programla ilgili başvuruda bulunarak, anılan programda, hakarete ve karalanmaya uğratıldığını belirtmiş ve canlı yayında cevap verme hakkını kullanmak için talepte 18 Temmuz 1995 te, TRT bu talebi 2954 sayılı yasanın 27. Maddesine uygun olmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. 20 Temmuz 1995 te, başvuran, 13 Temmuz 1995 tarihli programla ilgili olanak, Ankara Sulh Ceza Mahkemesi nde dava açmış ve cevap hakkının yayımlanması talebinde 27 Temmuz 1995 te, başvuran, TRT ye 20 Temmuz 1995 te yayımlanan bir programla ilgili olarak, 17 Temmuz 1995 tarihli başvurusunun benzeri bir başvuruda 1 Ağustos 1995 te, 20 Temmuz 1995 tarihli programla ilgili olarak, Ankara Sulh Ceza Mahkemesi nde dava açmış ve cevap hakkının yayımlanması talebinde 11 Ağustos 1995 te, Ankara Sulh Ceza Mahkemesi 20 Temmuz 1995 tarihli başvuruyu reddetmiş, başvuranın iddialarının televizyon programında tarafsız olarak tartışıldığını ve olayda geçen kişilerle görüşme yapıldığını belirtmiştir. Başvuranın karalandığı gibi bir durum gözükmemektedir. Dolayısıyla, anılan başvuru 3984 sayılı yasa gereğince temelsiz 17 Ağustos 1995 te, Ankara Sulh Ceza Mahkemesi 1 Ağustos 1995 tarihli başvuruyu, 11 Ağustos 1995 tarihli kararı ile benzer bir gerekçeyle reddetmiştir. 21 Ağustos 1995 te, başvuran, Ankara Asliye Ceza Mahkemesi nde, Ankara Sulh Ceza Mahkemesi nin 11 Ağustos 1995 tarihli kararı aleyhinde itirazda 23 Ağustos 1995 te, Ankara Asliye ceza mahkemesi bu itirazı reddetmiştir. 28 Ağustos 1995 te, başvuran, Ankara Asliye Ceza Mahkemesi nde, Ankara Sulh Ceza Mahkemesi nin 17 Ağustos 1995 tarihli kararı aleyhinde itirazda 29 Ağustos 1995 te, Ankara Asliye Ceza Mahkemesi, başvuranın 28 Ağustos 1995 tarihli itirazını reddetmiş ve başvuranın 3984 sayılı yasanın 28/4 maddesinde belirtilen süre sınırlamasına uymadığını, sonuç olarak cevap verme hakkıyla ilgili yapılan

başvuruların, ilgili TV programının yayımlanmasını takiben 10 gün içerisinde yapılaması gerektiğini, buna rağmen başvuranın kendi şahsının karalandığı iddiasıyla ilgili TV programının 20 Temmuz 1995 te yayımlandığını, halbuki başvurunun 1 Ağustos 1995 te yapıldığını belirtmiştir. B. Đlgili Đç Hukuk Đlgisi itibariyle, 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Yasası nın 27. maddesi şu şekildedir: Yayınlarda bir kişinin haysiyet ve şerefine dokunulması veya kendisi ile ilgili olarak gerçeğe aykırı hususlar bulunması halinde; a) Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu, o kişinin yayın tarihinden başlayarak yedi gün içinde göndereceği düzeltme ve cevap metnini, Genel Müdürlükçe alınmasından başlayarak üç gün içinde yayımlamakla yükümlüdür. b) Bu düzeltme ve cevap metninde, yayının niteliğinin yukarıdaki fıkra kapsamına girdiği, yayında kendisine gerçeğe aykırı olarak bir husus atfedildiği veyahut şeref ve haysiyetine dokunulduğu veya geçeğin ne olduğu kısaca açıklanır. Cevap ve düzeltme metni, cevap ve düzeltmeye esas olan yayın süresinin ilgili bölümünün süresini aşamaz. c) Düzeltme ve cevap metninin bu Kanun hükümlerine uygun olmaması veya suç niteliğindeki ifadeler taşıması veyahut yeni bir düzeltme ve cevap hakkı doğurur nitelikte olması halinde, Genel Müdürlük bu talebi reddettiğini, yayımlamakla yükümlü olduğu üç günlük sürenin bitiminde iki gün içinde ilgilisine bildirir. d) Đlgili, bu red kararına karşı, iki gün içinde Ankara Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz edilebilir. Hak sahibi, itirazını, Ankara Sulh Ceza Hakimliğine gönderilmek üzere bulunduğu yer mahkemesine de verebilir. e) Ankara Sulh Ceza Hakimi, en geç iki gün içinde düzeltme ve cevap metnini; suç niteliği olup olmadığı, yayın ile ilgisi bulunup bulunmadığı, bu maddede yazılı şartlara uygun olup olmadığı, bu hakkı doğurur nitelikte olup olmadığı ve süresi içinde Türkiye Radyo Televizyon Kurumuna gönderilip gönderilmediği yönlerinden inceleyerek karar verir. Hâkim cevap veya düzeltme metninin aynen yayınlanmasına karar verebileceği gibi uygun göreceği değişiklikleri bizzat yaptıktan sonra yayınlamasına da karar verebilir. Bu kararın bir örneği taraflara gönderilir. f) Taraflar, bu karara, kendilerine tebliğinden başlayarak iki gün içinde Ankara Asliye Ceza Hakimliği nezdinde itiraz edebilir. Bu itiraz ve karar hususlarında, yukarıdaki (d) ve (e) bentleri hükümleri aynen uygulanır. g) Asliye Ceza Hakiminin verdiği karar kesindir. Bu kararın Genel Müdürlüğe tebliğinden itibaren en geç iki gün içinde cevap ve düzeltmenin yayınlanması zorunludur. Đlgisi itibariyle, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun un 28. maddesi şu şekildedir: Gerçek ve tüzel kişilerin kişilik haklarına saldırı teşkil eden yayınlar ile gerçeğe

aykırı olduğu iddia edilen yayınlara karşı cevap ve düzeltme hakkı tanınması için ilgililer yargı yoluna başvurabilirler. Yayın kuruluşları yaptıkları her yayının bandını bir yıl muhafazaya mecburdur. Đlgili dava açmaya esas olmak üzere, yazılı olarak Üst Kurula başvurarak yayın bandından ücretini ödeyerek bir kopya isteyebilir. Yargıya yapılan başvuru üzerine yargı gerekli incelemeyi yapar. Başvuru yerinde görülürse düzeltme ve cevap, saldırı teşkil eden veya gerçeğe aykırı yayının yapıldığı aynı saatte, aynı program içinde yayınlanır. Yayın süresi ve şeklini halin icabına ve delillere göre hâkim takdir eder. Kişilerin yargıya başvurmaları yayından itibaren 10 gün içinde yapılar. Mahkeme 3 gün içinde kara verir. Verilen karara karşı tebliğden itibaren 3 gün içinde bir üst mahkemeye itiraz edebilir. Üst Mahkeme 3 gün içinde kara verir. Verilen kara kesindir. ŞĐKAYETLER 1- Başvuran, Sözleşme nin 3. maddesi çerçevesinde, Devlet Televizyonu nun çeşitli kanallarında gösterilen program yoluyla hakarete uğrama ve hakkında gerçek dışı açıklamalar yapılaması dolayısıyla kötü muameleye maruz kaldığı yönünde şikayette 2- Başvuran, Sözleşme nin 6. maddesi çerçevesinde, adil bir yargılamaya tabi tutulmayıp, cevap hakkını kullanamadığını; Muş Milletvekili Mehmet Emin Sever in şahit olarak çağrılmadığını, dolayısıyla, yerel mahkemelerde iddialarını kanıtlayamadığı yönünde şikayette 3- Başvuran, Sözleşme nin 7. maddesi çerçevesinde, Devlet Televizyonu nun programlarında, kendi yokluğunda ve yargılanmaksızın, mahkum edildiği yönünde şikayette HUKUK 1- Başvuran, Sözleşme nin 3. maddesi çerçevesinde, Devlet Televizyonu nda gösterilen programlar yoluyla hakarete maruz kaldığı yönünde şikayette Hükümet, anılan programın TRT tarafından yapıldığını, dolayısıyla, bireysel eylemlerin Sözleşme nin 3. maddesi kapsamına girmeyeceğini belirtmiştir. Şikayet aşağıdaki nedenlerden dolayı dayanaksız bulunduğundan, Mahkeme TRT çalışanlarının yanlış davranışlarından ilgili Devlet in sorumlu olup olmayacağını incelemeyi gerekli görmemektedir. Mahkeme, şikayetin, Sözleşme nin 3. maddesi kapsamına girebilmesi için, en az seviyede bir ciddiyete sahip olmalıdır. (bkz. Đrlanda-Birleşik Krallık, 18 Ocak 1978 tarihli

karar, Seri A, no. 25, s. 65 &162). Mahkeme, yerel mahkemelerin, başvuranın tv programında aşağılanmadığı kararına vardığına işaret etmekte olup, esasen, bu olayda olduğu gibi, ilgili tv programlarında tartışılan konuların kamuya açık olduğunu; sonuç olarak, anılan aşağılamanın gerekli en az seviyede bir ciddiyete sahip olmadığını belirtmektedir. Dolayısıyla, başvurunun bu kısmı Sözleşme nin 35&3 maddesi çerçevesinde temelden yoksundur. 2- Başvuran, adil bir yargılamaya tabi tutulmadığı için cevap hakkını kullanamadığını belirtmiş, iddialarını kanıtlayabilecek olan Muş Milletvekili Mehmet Emin Sever in şahit olarak çağrılmadığını belirtmiş ve Sözleşme in 6. maddesine atıfta Hükümet, Türk kanunlarına göre, cevap hakkıyla ilgili işlemlerde, özel durumlar söz konusudur. Mahkemeler bu tür işlemlerde şahitleri dinleyemezler, bunun yerine yayının niteliğini inceleyerek başvuranın cevap hakkını kullanıp kullanamayacağına karar verir. Hükümet, ayrıca, anılan hakkın, bu olay bağlamında, Sözleşme nin 6. maddesinde sözü edilen medeni hak olarak kabul edilemeyeceği için, Sözleşme nin 6. maddesi kapsamına girmeyeceğini belirtmektedir. Mahkeme, anılan şikayeti aşağıdaki sebeplerden dolayı kabul edilmez bulduğundan, anılan hakkın Sözleşme nin 6. maddesinde sözü edilen medeni hak olarak kabul edilip edilemeyeceğini incelemeyi gerekli görmemektedir. Mahkemeye göre, iç hukuk yollarının tüketilmesi ile ilgili başvuru, Sözleşmeci Taraflar ın üzerinde anlaştığı şekilde insan haklarının korunmasına yönelik vasıtalar çerçevesinde uygulandığı için, makul bir tölerans payına sahip olmalıdır. Buna göre, Sözleşme nin 35. maddesi belli bir esneklik payına imkan vererek, aşırı şekilci bir biçimde olmaksızın, başvuruların uygun yerel mahkemelere yapılmasını gerektirmeksizin, halihazırda verilmiş kararı etkilemek üzere hukuksal yollar kullanılması yoluyla uygulanmalıdır. Ayrıca, anılan madde, sonuçta Strazburg a yapılacak başvuruların, iç hukukta belirtilen resmi koşullar ve zaman sınırlamaları içinde içerik ve yeterlilik olarak aynı düzeydeki mahkemelere yapılmasını gerekli kılmaktadır. (bkz. 19 Mart 1991 tarihli Cardot-Fransa kararı, Seri A, no. 200, s. 18. &34 16 Eylül 1996 tarihli Akdivar-Türkiye Kararı, Reports of Judgements and Decisions 1996-IV, syf.1204-1205,&65). Mevcut davada, Mahkeme, yerel işlemlerde, başvuranın Muş milletvekili Mehmet Emin Sever in şahit olarak çağırılmasını yalnızca 28 Ağustos 1995 tarihli başvurusunda talep edildiğini, Ankara Asliye Ceza Mahkemesi nin bu başvuruyu 29 Ağustos 1995 te, yasal süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle, reddetmiş olduğunu dikkate almaktadır. Bu nedenle, Mahkeme, başvuranın, Sözleşme nin 35&1 maddesi çerçevesinde iç hukuk yollarını tüketemediği sonucuna varmıştır. 3- Başvuran, Devlet Televizyonu nun programlarında, kendi yokluğunda ve yargılanmaksızın, mahkum edildiği yönünde şikayette bulunmuş, Sözleşme nin 7. maddesine atıfta

Hükümet, bu şikayet hakkında görüş belirtmemiştir. Başvuran, kendi açısından görüşlerini belirtmiştir. Mahkeme, mevcut davada, başvuranın ne yargılandığını ne de mahkum edildiğine dikkat çekmektedir. Dolayısıyla, başvurunun bu kısmı Sözleşme nin 35&3 maddesi çerçevesinde temelden yoksundur. Bu gerekçelerle, Mahkeme, oybirliğiyle, BAŞVURUYU KABUL EDĐLMEZ BULMUŞTUR. Michael O Boyle Palm Raportör Elisabeth Başkan